1. AHMED ADNAN SAYGUN'UN “TOPLU SOLFEJ – I” KİTABINDAKİ
PARÇALARIN MÜZİK EĞİTİMİ VE ESTETİK AÇIDAN ANALİZİ
Doç. Server ACİM
Besteci
–
- Malatya – İnönü Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
Müzik Bölümü Öğretim Üyesi
ÖZET
149 parçadan oluşan bu kitaptaki çalışma parçaları, 1973 yılında ikinci basımı yapılmış
olan özgün kitaptan incelenmiş olup, parçaların içinde gizli olan müzik eğitimi ve bestecilik
felsefesi çözümlenmeye çalışılmıştır.
Parçaların incelenmesinde izlenen yöntem, her bir parçanın teker teker analizinin
dökümünün yapılması şeklinde değil, genel bir bakıştan yola çıkarak, parçaların dizilişindeki
mantıksal örgünün çözümlenmesi yoluyla ortaya çıkmıştır. Parçalar, Solfej eğitimi ve bestecilik
açısından iki-yönlü olarak taranmış olup, bu iki-yönlülüğün ustalıklı kullanımına değinilmiştir.
“Solfej” dersine derinlik kazandıran, çoksesliğin hissedilmesi, algılanması ve
yerleştirilmesine hizmet eden bir anlayışın tüm kitaba yayılışındaki ustalığın varlığı, kitap
dikkatli bir gözle tarandığında fark edilmektedir.
Günümüzde, “Müzik Eğitimi/Eğitimcileri – Konservatuvar Eğitimi/Eğitimcileri”
arasındaki mesafe ve bu iki kurumun birbirine bakışındaki farklılıkları aklımızda tutarak, bu
kitabın kapağına dikkat edildiğinde o günkü durum ile günümüzdeki durum arasındaki fark,
daha da net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu kitap “Devlet Konservatuvarı Yayınları
Serisi”nden çıkmış olup, “Milli Eğitim Bakanlığı - Devlet Kitapları” serisinin bir yayını
olarak “Milli Eğitim Basımevi” tarafından basılmıştır.
Bu kitaptaki parçaların oluşturduğu model, her zaman için geçerlidir ve geçerli olacaktır.
Metinde kaba hatları ile “Solfej Eğitimi/Eğitimcisi”nin profili üzerinde de durulmuş olup,
eğitim kurumlarında verilmekte olan Solfej eğitimi ile verilmesi gereken Solfej eğitimine de
dikkat çekilmiş ve kitapta saklı olan alt ve gizli mesajlar çözümlenmeye çalışılmıştır.
1 Doç. Server ACİM
2. AHMED ADNAN SAYGUN'UN “TOPLU SOLFEJ – I” KİTABINDAKİ
PARÇALARIN MÜZİK EĞİTİMİ VE ESTETİK AÇIDAN ANALİZİ
1. GİRİŞ
Genel ve geleneksel bakış açısından baktığımızda, Bestecilik ile Müzik Eğitimciliği
alanları, birbiriyle ilişkisiz görülmektedir. Besteci'nin misyonu, kendi felsefesine uygun bir
şekilde çalışarak özgün eserler üretmektir. Müzik Eğitimci'sinin misyonu ise, geleceğin müzik
öğretmenlerini yetiştirmektir. Bu iki mesleğe mantıksal süzgeçten baktığımızda gerçekten bu iki
alanın birbiriyle bağlantısı bulunmamaktadır. Bu ayrışma, ülkemiz müzik ortamında çok daha
keskin hatlar ile kesinleşmiş bulunmaktadır. Bestecilik eğitimi almış kişiler çoğunlukla özgün
eser üretmeye vermişlerdir kendilerini; müzik eğitimi alanındaki kişiler ise sadece müzik
öğretmeni yetiştirmeye çalışmaktadırlar. Müzik Eğitimi dağarındaki okul şarkılarını üreten
kişiler, yetişme kökeni müzik eğitimine dayanan ve Konservatuvarda bestecilik eğitimi almamış
kişilerdir. Aralarından bazıları, usta bestecilerden özel ders almışlar ve almamış olan kişilere
oranla daha şanslı konuma geçmişlerdir. Durum böyle olunca, bir bestecinin uzun süren bir
eğitim süreci sonunda edinmiş olması gereken armoni, biçim bilgisi, çalgı bilgisi, kontrpuan,
füg, yirminci yüzyıl modern müzik dağarı bilgisi gibi edinimleri kazanamamış olan müzik
eğitimcileri, “okul şarkısı” biçiminde ürünler ortaya koymaya çalışmışlar ve halen de bu
devinimlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar. Ancak, bir “beste” olan “okul şarkısı”, besteci
olmayan kişinin elinden çıkınca ortaya çıktığında, bu “okul şarkısı”nın niteliği (bestecilik
açısından sağlamlığı) tartışmalı duruma gelmektedir.
Ahmed Adnan SAYGUN, bir besteci olarak sadece özgün eserler üretmekle kalmamış,
aynı zamanda müzik eğitimi dağarına eserler vermiş, ülkenin müzik sorunları üzerine yazılar,
makaleler, kitaplar yazmış ve bununla birlikte ülkemizdeki “Müzikoloji” alanına katkıda
bulunacak folklor araştırmaları yapmış olan aydın bir kişiliktir. Yurt dışına baktığımızda da, Carl
ORRF, Bela BARTOK, Zoltan KODALY gibi bestecilerin özgün eserler üretirken bir yandan da
kendi ülkelerinin müzik eğitimi dağarına ürünler vermiş kişiler olduğunu görebiliriz.
Ahmed Adnan SAYGUN'un iki kitap olarak tasarladığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
ilk basımı 1964, ikinci basımı 1973 yılında yayımlanan “Toplu Solfej – I” kitabı sanıldığının
aksine bir Koro kitabı değil, bir “Solfej” kitabıdır. Solfej eğitimi müzik öğreniminin ve müzik
öğretiminin temelidir. Müziğin alfabesidir. Ses dünyasının kavranmasında en önemli başlangıç
noktasıdır. Solfej eğitimine olabildiğince erken yaşta başlamak en doğrusudur. Ses dünyasını
tanımak ve bu dünyanın içine erken yaşta girmek, bireyin doğal fiziksel gelişimine paralellik
taşıması sebebiyle en doğru yöntem olmaktadır.
2 Doç. Server ACİM
4. AHMED ADNAN SAYGUN'UN “TOPLU SOLFEJ – I” KİTABINDAKİ
PARÇALARIN MÜZİK EĞİTİMİ VE ESTETİK AÇIDAN ANALİZİ
Eğitsel açıdan dikkat çekici olan ikinci unsur, gürlük terimleri ve hız terimleri'nin
parçalarda, parantez içinde küçük açıklamalarının bulunmasıdır. Böylece öğrenci bu terimleri,
yeri geldiğinde daha net bir bilinçle uygulamış olacaktır. Gürlük terimleri'nin parçalar bazında
açıklamaları aşağıda tablo halinde sunulmuştur:
PARÇA NUMARASI GÜRLÜK TERİMİ ve Açıklaması
11 cresc.(= sesi, gittikçe kuvvetlendirerek)
11 decresc. (=sesi, gittikçe hafifleterek)
12 p = (hafif bir ses ile)
13 f = (kuvvetli bir ses ile)
16 ff = (çok kuvvetli)
26 pp = (çok hafif bir sesle)
Aynı yöntemle, “hız ve ifade terimleri” parçalardaki başlıkların yanında, parantez içinde
açıklanmıştır. 13, 14 ve 15 numaralı parçalardaki hız terimleri Türkçe ifade edilmiştir.
Hız terimleri'nin parçalar bazında açıklamaları aşağıda tablo halinde sunulmuştur:
PARÇA NUMARASI HIZ ve İFADE TERİMİ ve Açıklaması
13 Ağırca
14 Ağır
15 Canlı
17 Moderato (=yavaş değil, çabukta değil, orta bir hızla.)
20 Allegro = (Hızlı)
23 Lento = (Ağır)
25 Vivo (Canlı)
26 Andante (Yürük)
27 rit. (ağırlaşınız)
34 Risoluto = (Katî bir ifade ile)
4 Doç. Server ACİM
5. AHMED ADNAN SAYGUN'UN “TOPLU SOLFEJ – I” KİTABINDAKİ
PARÇALARIN MÜZİK EĞİTİMİ VE ESTETİK AÇIDAN ANALİZİ
Bu kitap bir “müzikte ilk yıl”kitabı olarak düşünüldüğünde, müzik teorisi ögelerinin tüm
unsurları, mantıksal bir sıralama içinde verilmiştir. Kitabı analiz etmekte izlediğimiz üçüncü
yöntem, parçaların “tonal” yapılarıdır. Parçalar ve tonları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:
PARÇA NUMARASI/NUMARALARI TONU
1 – 61 arası Do Majör
62, 75, 76, 79, 80, 81, 82, 83, 103, 104 la minör (armonik)
84, 85 (donanım yok, fa# parça içinde) Sol Majör
86 (parçada tüm fa sesleri #) Do Majör
87 (fa bekar – fa diyez alıştırması) Do Majör
88, 89 (si bemol – si bekar alıştırması) Değişken
105, 106, 107, 108, 109, 110, 111 Sol Majör
112, 113 mi minör (armonik)
114 (gam), 115, 117 mi minör (melodik)
118, 119, 120, 121, 122, 123 Fa Majör
124, 125, 126, 127, 129 re minör (melodik)
128 re minör (doğal)
130, 131, 132, 133 (fa anahtarı) Fa Majör
134 – 138 arası Do Majör
139, 140, 141, 142 Sol Majör
143, 144 re minör (doğal)
145 sol minör
146 – 149 arası re minör
Yukarıdaki tablo incelendiğinde, uzunca bir süre Do Majör tonu, farklı ritmik unsurlarla,
farklı aralık çalıştırmalarıyla kullanılarak MAJÖR ton hissinin öğrenciye yerleştirilmesi
hedeflendiği gözlemlenebilecektir. Minör ton hissinin öğrenciye yerleştirilmesi, daha ilerde olan
parçalarla sağlanmıştır. Bunun yanı sıra uzunca bir süre Do Majör tonu gerek yanaşık, gerekse
atlamalı seslerle pekiştirildikten sonra ilgili minör tonu olan la minör tonu, daha sıklıkla
kullanılan “armonik” türü ile pekiştirilmeye çalışılmış; Sol Majör tonuna geçiş önce fa# sesinin
varlığına parçalar içinde alışılması sağlandıktan sonra Sol Majör tonu, donanımı ile birlikte
alışma süreci tamamlandıktan sonra sunulmuştur. Öğrenci Sol Majör tonundaki parçaları
donanımı ile çalışma noktasına geldiğinde artık geçiş süreci tamamlanmıştır.
Çoksesliliğin önemli unsurlardan biri olan KANON ve KORAL türü, parçalarda çok kullanılan bir
tür olmuştur. KANON ve KORAL uygulaması becerisini kazanan öğrencilerin, çoksesliliği hissedişi
ve algılayışının öneminin bilincinde olan bir besteci tarafından yazılmış olan bu kitapta
“öğretimin, hem teorik hem de estetik boyutu ile birlikte sunulması durumunda müzik
öğretiminin amacına tüm boyutlarıyla ulaşılabileceği” gizli mesajının varlığı çözümlenmiştir.
5 Doç. Server ACİM
6. AHMED ADNAN SAYGUN'UN “TOPLU SOLFEJ – I” KİTABINDAKİ
PARÇALARIN MÜZİK EĞİTİMİ VE ESTETİK AÇIDAN ANALİZİ
3. ESTETİK (Bestecilik) Açısından
Konservatuvarda Saygun hocamızın derslerine girdiğimde, öğrencilerine verdiği
mesajlardan biri, bestecinin eserini yazarken “ekonomik” davranması gerekliliği idi. Bunun için
zaman zaman derslerinde Beethoven'un eserlerini inceler ve bu prensibin örneklerini gösterirdi.
Kendisi de besteci olarak eserlerini de hep bu ilke doğrultusunda oluşturmuştur genel anlamda.
Aynı temel düşünüşün, bu eğitim kitabında da sürdürüldüğünü görmekteyiz.
Parçaların oluşumunda gözeler, örgenler bütünsel bir yapı içinde yer almakta iken, bir
yandan da parçanın eğitsel amacı göz önünde bulundurulmuştur.
Saygun'un Müzik Eğitimi'ne kazandırdığı önemli bir çalışma vardır. Dört Kitap'tan oluşan
“Musiki Temel Bilgisi”. Bu kitabın dördüncüsünde, melodiyi oluşturan temel unsurlar
anlatılırken, “melodi gözesi” kavramından bahsedilmektedir. “Tartı üzerinde kurulan melodi
parçacıklarına melodi gözesi adı verilir” tanımı kullanılmıştır. Daha sonra melodi örgeni tanımı
yapılmıştır. “Bir tartı üzerinde ayrı ayrı veya birleşmiş iki melodi gözesi ile kurulan melodi
parçacıklarına melodi örgeni adı verilir” tanımı yapılmıştır. Toplu Solfej kitabında da 1966
yılında aynı yayınevi tarafından basılmış olan Musiki Temel Bilgisi kitabında yapmış olduğu bu
tanımlar ile bütünlük taşıyan bir yapı vardır.
Motifsel bütünlük taşıyan bir örnek sunmak isterim. 49 numaralı iki sesli parçada tek bir
motif, tüm parçanın egemen dokusunu oluşturmuştur.
Kitabın sonunda yer alan son dört parçaya özellikle dikkat çekmek isterim. “Cantus
Firmus” tekniği ile yazılmış olan bu dört parça kendi içinde bir bütünlük taşımaktadır.
146 numaralı parçanın bas partisi bir “Cantus Firmus” ezgisidir.
6 Doç. Server ACİM
7. AHMED ADNAN SAYGUN'UN “TOPLU SOLFEJ – I” KİTABINDAKİ
PARÇALARIN MÜZİK EĞİTİMİ VE ESTETİK AÇIDAN ANALİZİ
147 numaralı parçada ise bu ezgiyi soprano ve altolarda duymaktayız. Tenor ve baslarda
ise bir karşı ezgiye yer verilmiştir.
148 numaralı parçada ise ezgi bas partisine geri dönmüş, 147 numarada kullanılan karşı
ezgi bu kez sopranolarda duyulmaktadır.
149 numaralı parçada ezgi yine bas partisindedir. Fakat bu parçanın 146 numaraya göre
farkı ise bas partisi dışında partilerin değiş-tokuş yapılmasıdır.
7 Doç. Server ACİM
8. AHMED ADNAN SAYGUN'UN “TOPLU SOLFEJ – I” KİTABINDAKİ
PARÇALARIN MÜZİK EĞİTİMİ VE ESTETİK AÇIDAN ANALİZİ
SONUÇ:
Sonuç olarak, kitaptaki tüm parçaları gözden geçirdiğimizde dikkate çarpan noktalardan
biri, bu kitabın bir yanıyla eğitsel, bir yanıyla da sanatsal oluşudur. Çoksesliliğin temelleri,
Bach'ın korallerinde yer almaktadır. Bu yüzden bu kitapta, bazı parçalara besteleme tekniği
açısından KORAL biçiminde yazılmıştır. Saygun, KORAL türü'nün önemine öylesine kuvvetle
inanmıştır ki, “Yunus Emre Oratoryosu”nda da KORAL türünü kullanmıştır.
Bir diğer çokseslilik unsuru da KANON'dur. Bu kitapta KANON tekniği de çoğunlukla
kullanılmıştır.
Saygun'un bu kitabı, günümüzde, müzik eğitimi veren okullarda yeterli derecede
●
kullanılmakta mıdır?
Bu kitabı, hakkını verecek düzeyde çalıştıracak müzik eğitmenlerine sahip miyiz?
●
Bu önemli eser-kitabın yeniden basılma şansı var mıdır?
●
Bu kitabın yeniden basımınının mutlaka yapılması, müzik eğitim kurumlarımızda “Solfej”
●
derslerinde önemli bir kaynak olarak kullanılması gerekmektedir.
“Solfej” kitabı yazmayı hedefleyen kişilerin, bu kitapları (Toplu Solfej – I ve Toplu Solfej –
●
2) mutlaka derinlemesine incelemeleri birincil önem arz eden bir gerekliliktir.
(6 Mart 2007 – Salı – 23.08)
8 Doç. Server ACİM