SlideShare a Scribd company logo
1 of 43
Hüve’deki Hava
لآَاِلَهَاِلاَّهُوَ "  ve  قُلْهُوَاللَّه   deki  هُوَ   “ Hüve” kelimesinde yalnız maddî yönden hayali ve fikri bir yolculuk yapıp, hava sayfasının düşünülmesiyle âni bir şekilde  görünen ince bir tevhid nüktesinde;
… iman yolunun ne derece kolay ve kesinlikle kabul edilebilir olduğunu; şirk ve inkar yolunda ne derece zorluklar, imkansızlıklar bulunduğunu bizzat gördüm.
Evet nasıl ki bir avuç toprak, yüzer çiçeklere nöbetle saksılık eden kabında eğer; tabiata, sebeplere havale edilse lâzım gelir ki;
ya o kapta küçük ölçekte yüzer, belki çiçekler adedince mânevî makineler, fabrikalar bulunsun…
… veyahut o bir parça topraktaki her bir zerre, bütün o ayrı ayrı çiçekleri, farklı özellikleriyle ve hayat sahibi cihazlarıyla yapmalarını bilsin;
… âdeta bir ilâh gibi sonsuz bir ilmi ve sonsuz bir gücü bulunsun.
Aynen öyle de: Allah’ın emir ve iradesinin bir arşı olan havanın, rüzgârın bir parçası ve bir nefes ve tırnak kadar olan  هُوَ  “ Hüve” kelimesindeki havada;
küçücük bir ölçekte, bütün dünyada mevcut televizyonların, telefonların, telgrafların, radyoların ve sayısız ve farklı  konuşmaların merkezleri, santralleri, alıcı ve vericileri bulunsun ve o pek çok işleri beraber ve bir anda yapabilsin…
… veyahut o  هُوَ  “ Hüve”deki havanın, belki hava unsurunun her bir parçasının her bir zerresi,
… bütün telefoncular ve ayrı ayrı bütün uydular ve radyo ile konuşanlar kadar mânevî şahsiyetleri ve yetenekleri bulunsun…
… ve onların bütün dillerini bilsin ve aynı zamanda başka hava zerrelerine, hava dalgalarına da bildirsin, yaysın.
Çünkü o vaziyet kısmen fiili olarak görünüyor ve havanın bütün kısımlarında o özellik var.
İşte inkarcıların, tabiatçıların ve materyalistlerin mesleklerinde değil bir imkansızlık; belki zerreler, atomlar sayısınca imkansızlıklar, zorluklar ve olmazlar açıkça görünüyor.
Eğer Yüce Allah’a verilse; hava, bütün zerreleriyle, atomlarıyla onun emri altında bir askeri olur.
Bir tek zerre, düzenli bir tek vazifesi kadar kolayca; hatta bir çok vazifesini Yaratıcısının izniyle ve kuvvetiyle ve O’na bağlanıp, O’na dayanmakla…
… ve O’nun Kudretinin cilvesiyle bir anda şimşek hızında,  هُوَ  “ Hüve” kelimesinin söylenmesi ve havanın dalgalanması kolaylığında yapılır.
Yâni, O hava unsuru Kudret Kaleminin çok hârika ve mükemmel yazılarına bir sayfa olur…
… ve hava zerreleri, o kalemin uçları ve zerrelerin vazifeleri dahi, kader kaleminin noktaları bulunur. Bir tek zerrenin hareketi derecesinde kolay çalışır.
Ve o  هُوَ  “ Hu” kelimesinde, havasında böyle parlak bir delil ve bir “Birlik Parıltısı” bulunduğu gibi;
… mânâsında ve işaretinde son derece nurlu bir tevhid delili ve  هُوَ  “ Hüve” zamirinin kesin ve gizli işareti hangi zâta bakıyor diye apaçık bir işaret o delilde bulunmasından dolayıdır ki,
… hem en büyük bir mucize olan Kur'an’ın hem de zikir ehlinin  tevhid makamında bu mukaddes kelimeyi neden çok tekrar ettiklerini ilmen bildim…
Evet, meselâ: bir nokta beyaz kâğıtta, iki-üç nokta aynı yere konulsa karıştığı…
ve bir adam, değişik pek çok vazifeleri aynı anda yapmasıyla şaşıracağı…
… ve bir küçük canlıya, çok yükler yüklenmesiyle altında ezildiği…
… ve bir dil veya bir kulağa, aynı anda pek çok kelimelerin birlikte çıkması ve girmesiyle düzeni bozup karışacağı halde;
Gözlerimle gördüm ki:  هُوَ  “ Hüve” nin anahtarı ve pusulasıyla fikren seyahat ettiğim hava unsurunda,
… her bir parçası, hattâ her bir zerresi içine değişik binler noktalar, harfler, kelimeler, sesler, görüntüler, resimler konulduğu veya konulabileceği halde, karışmadığını ve intizâmını bozmadığını;
… hem ayrı ayrı pek çok vazifeler yaptığı halde, hiç şaşırmadan yaptığını,
… ve o parçaya ve zerreye pek çok ağır yükler yüklendiği halde hiç çaresizlik göstermeyerek, geri kalmayarak mükemmel bir düzen ve disiplin içinde taşıdığını;
… hem binler ayrı ayrı kelime, ayrı ayrı tarzda, mânâda, o küçücük kulak ve dillere (radyo, televizyon, internet, telefon vs.)
… mükemmel bir şekilde, hiç karışmayarak bozulmayarak o küçücük kulaklara girip, o incecik dillerden çıktığı…
… ve o her zerre ve her parçacık, bu harika vazifeleri görmekle beraber; tam bir serbestlik ve hal dili ile ve yukarıda söz edilen hakikatın şahitliği ve diliyle,  لآَاِلَهَاِلاَّهُوَ  “ La ilahe illa  hu ” ve  قُلْهُوَاللَّهُاَحَدٌ  “ kul huvella hu ” deyip gezer…
… ve fırtınaların ve şimşek, yıldırım ve gök gürültüsü gibi havayı çarpıştırıcı dalgaların içerisinde intizâmını ve vazifelerini hiç bozmuyor ve şaşırmıyor…
… ve bir iş diğer bir işe engel olmuyor, bizzat gördüm…
Demek, her bir zerrede ve her bir parça havada sonsuz bir hikmet, sonsuz bir ilim, irade, kuvvet ve kudret bulunması ve bütün zerrelere mutlak hakim olacak özelliklere sahip olması gerekir ki, bütün bu işleri yapabilsin.
Bu ise, zerreler ve atomlar sayısınca imkansız ve akıl dışıdır.
Öyle ise bu hava sayfası, apaçık bir şekilde Celal Sahibi Yüce Allah’ın Sonsuz ilmi ve hikmetiyle çalıştırdığı, kader ve kudret kaleminin devamlı değişen bir sayfası ve bir yazar bozar tahtası hükmündedir…
İşte hava unsuru, sadece seslerin nakli vazifesinde bahsedilen “Birlik” tecellisi ile harikaları sergilediği ve inkarcıların bir çok imkansızlıklarını gösterdiği gibi,
… onun diğer önemli vazifelerinden biri de, ses naklindeki vazifeyi gördüğü aynı zamanda; elektrik, itme ve çekme kuvvetleri ile ışık vs. diğer şeylerin naklinde de şaşırmadan düzenli vazifeleri yerine getirmesi,
… bütün bitkilere ve hayvanlara solunum ve aşılama gibi hayata lazım olan şeyleri mükemmel bir şekilde yetiştirmesi,
… hava unsurunun Allah’ın emir ve iradesiyle hareket ettiğini ispat ediyor.”
www.yolyordam.com

More Related Content

More from yolyordam yolyordam (20)

SINIF YÖNETİMİ
SINIF YÖNETİMİSINIF YÖNETİMİ
SINIF YÖNETİMİ
 
Toprak
ToprakToprak
Toprak
 
Cennete cicek Gonder
Cennete cicek GonderCennete cicek Gonder
Cennete cicek Gonder
 
Doktor
DoktorDoktor
Doktor
 
Itfaiyeci
ItfaiyeciItfaiyeci
Itfaiyeci
 
Resimogrt
ResimogrtResimogrt
Resimogrt
 
Ben insanım!-2
Ben insanım!-2Ben insanım!-2
Ben insanım!-2
 
Ben insanim 1
Ben insanim 1Ben insanim 1
Ben insanim 1
 
Cennetlik Hayvanlar
Cennetlik HayvanlarCennetlik Hayvanlar
Cennetlik Hayvanlar
 
Günün Sözü!
Günün Sözü!Günün Sözü!
Günün Sözü!
 
Şimdi Hasbihal Zamanı
Şimdi Hasbihal ZamanıŞimdi Hasbihal Zamanı
Şimdi Hasbihal Zamanı
 
Sabır ve Şükür
Sabır ve ŞükürSabır ve Şükür
Sabır ve Şükür
 
Sevgili Paylaşılmaz
Sevgili PaylaşılmazSevgili Paylaşılmaz
Sevgili Paylaşılmaz
 
Hepsi Boş Geçti!
Hepsi Boş Geçti!Hepsi Boş Geçti!
Hepsi Boş Geçti!
 
'Allah Varsa Beni Cezalandırsın!'
'Allah Varsa Beni Cezalandırsın!''Allah Varsa Beni Cezalandırsın!'
'Allah Varsa Beni Cezalandırsın!'
 
Sevmediğiniz Şey
Sevmediğiniz ŞeySevmediğiniz Şey
Sevmediğiniz Şey
 
Kolomb'un Yumurtası
Kolomb'un YumurtasıKolomb'un Yumurtası
Kolomb'un Yumurtası
 
Seneler Geçerken
Seneler GeçerkenSeneler Geçerken
Seneler Geçerken
 
Seslerin En Çirkini!
Seslerin En Çirkini!Seslerin En Çirkini!
Seslerin En Çirkini!
 
En Buyuk Kongre: Hac
En Buyuk Kongre: HacEn Buyuk Kongre: Hac
En Buyuk Kongre: Hac
 

Huvedeki Hava

  • 2. لآَاِلَهَاِلاَّهُوَ " ve قُلْهُوَاللَّه deki هُوَ “ Hüve” kelimesinde yalnız maddî yönden hayali ve fikri bir yolculuk yapıp, hava sayfasının düşünülmesiyle âni bir şekilde görünen ince bir tevhid nüktesinde;
  • 3. … iman yolunun ne derece kolay ve kesinlikle kabul edilebilir olduğunu; şirk ve inkar yolunda ne derece zorluklar, imkansızlıklar bulunduğunu bizzat gördüm.
  • 4. Evet nasıl ki bir avuç toprak, yüzer çiçeklere nöbetle saksılık eden kabında eğer; tabiata, sebeplere havale edilse lâzım gelir ki;
  • 5. ya o kapta küçük ölçekte yüzer, belki çiçekler adedince mânevî makineler, fabrikalar bulunsun…
  • 6. … veyahut o bir parça topraktaki her bir zerre, bütün o ayrı ayrı çiçekleri, farklı özellikleriyle ve hayat sahibi cihazlarıyla yapmalarını bilsin;
  • 7. … âdeta bir ilâh gibi sonsuz bir ilmi ve sonsuz bir gücü bulunsun.
  • 8. Aynen öyle de: Allah’ın emir ve iradesinin bir arşı olan havanın, rüzgârın bir parçası ve bir nefes ve tırnak kadar olan هُوَ “ Hüve” kelimesindeki havada;
  • 9. küçücük bir ölçekte, bütün dünyada mevcut televizyonların, telefonların, telgrafların, radyoların ve sayısız ve farklı konuşmaların merkezleri, santralleri, alıcı ve vericileri bulunsun ve o pek çok işleri beraber ve bir anda yapabilsin…
  • 10. … veyahut o هُوَ “ Hüve”deki havanın, belki hava unsurunun her bir parçasının her bir zerresi,
  • 11. … bütün telefoncular ve ayrı ayrı bütün uydular ve radyo ile konuşanlar kadar mânevî şahsiyetleri ve yetenekleri bulunsun…
  • 12. … ve onların bütün dillerini bilsin ve aynı zamanda başka hava zerrelerine, hava dalgalarına da bildirsin, yaysın.
  • 13. Çünkü o vaziyet kısmen fiili olarak görünüyor ve havanın bütün kısımlarında o özellik var.
  • 14. İşte inkarcıların, tabiatçıların ve materyalistlerin mesleklerinde değil bir imkansızlık; belki zerreler, atomlar sayısınca imkansızlıklar, zorluklar ve olmazlar açıkça görünüyor.
  • 15. Eğer Yüce Allah’a verilse; hava, bütün zerreleriyle, atomlarıyla onun emri altında bir askeri olur.
  • 16. Bir tek zerre, düzenli bir tek vazifesi kadar kolayca; hatta bir çok vazifesini Yaratıcısının izniyle ve kuvvetiyle ve O’na bağlanıp, O’na dayanmakla…
  • 17. … ve O’nun Kudretinin cilvesiyle bir anda şimşek hızında, هُوَ “ Hüve” kelimesinin söylenmesi ve havanın dalgalanması kolaylığında yapılır.
  • 18. Yâni, O hava unsuru Kudret Kaleminin çok hârika ve mükemmel yazılarına bir sayfa olur…
  • 19. … ve hava zerreleri, o kalemin uçları ve zerrelerin vazifeleri dahi, kader kaleminin noktaları bulunur. Bir tek zerrenin hareketi derecesinde kolay çalışır.
  • 20. Ve o هُوَ “ Hu” kelimesinde, havasında böyle parlak bir delil ve bir “Birlik Parıltısı” bulunduğu gibi;
  • 21. … mânâsında ve işaretinde son derece nurlu bir tevhid delili ve هُوَ “ Hüve” zamirinin kesin ve gizli işareti hangi zâta bakıyor diye apaçık bir işaret o delilde bulunmasından dolayıdır ki,
  • 22. … hem en büyük bir mucize olan Kur'an’ın hem de zikir ehlinin tevhid makamında bu mukaddes kelimeyi neden çok tekrar ettiklerini ilmen bildim…
  • 23. Evet, meselâ: bir nokta beyaz kâğıtta, iki-üç nokta aynı yere konulsa karıştığı…
  • 24. ve bir adam, değişik pek çok vazifeleri aynı anda yapmasıyla şaşıracağı…
  • 25. … ve bir küçük canlıya, çok yükler yüklenmesiyle altında ezildiği…
  • 26. … ve bir dil veya bir kulağa, aynı anda pek çok kelimelerin birlikte çıkması ve girmesiyle düzeni bozup karışacağı halde;
  • 27. Gözlerimle gördüm ki: هُوَ “ Hüve” nin anahtarı ve pusulasıyla fikren seyahat ettiğim hava unsurunda,
  • 28. … her bir parçası, hattâ her bir zerresi içine değişik binler noktalar, harfler, kelimeler, sesler, görüntüler, resimler konulduğu veya konulabileceği halde, karışmadığını ve intizâmını bozmadığını;
  • 29. … hem ayrı ayrı pek çok vazifeler yaptığı halde, hiç şaşırmadan yaptığını,
  • 30. … ve o parçaya ve zerreye pek çok ağır yükler yüklendiği halde hiç çaresizlik göstermeyerek, geri kalmayarak mükemmel bir düzen ve disiplin içinde taşıdığını;
  • 31. … hem binler ayrı ayrı kelime, ayrı ayrı tarzda, mânâda, o küçücük kulak ve dillere (radyo, televizyon, internet, telefon vs.)
  • 32. … mükemmel bir şekilde, hiç karışmayarak bozulmayarak o küçücük kulaklara girip, o incecik dillerden çıktığı…
  • 33. … ve o her zerre ve her parçacık, bu harika vazifeleri görmekle beraber; tam bir serbestlik ve hal dili ile ve yukarıda söz edilen hakikatın şahitliği ve diliyle, لآَاِلَهَاِلاَّهُوَ “ La ilahe illa hu ” ve قُلْهُوَاللَّهُاَحَدٌ “ kul huvella hu ” deyip gezer…
  • 34. … ve fırtınaların ve şimşek, yıldırım ve gök gürültüsü gibi havayı çarpıştırıcı dalgaların içerisinde intizâmını ve vazifelerini hiç bozmuyor ve şaşırmıyor…
  • 35. … ve bir iş diğer bir işe engel olmuyor, bizzat gördüm…
  • 36. Demek, her bir zerrede ve her bir parça havada sonsuz bir hikmet, sonsuz bir ilim, irade, kuvvet ve kudret bulunması ve bütün zerrelere mutlak hakim olacak özelliklere sahip olması gerekir ki, bütün bu işleri yapabilsin.
  • 37. Bu ise, zerreler ve atomlar sayısınca imkansız ve akıl dışıdır.
  • 38. Öyle ise bu hava sayfası, apaçık bir şekilde Celal Sahibi Yüce Allah’ın Sonsuz ilmi ve hikmetiyle çalıştırdığı, kader ve kudret kaleminin devamlı değişen bir sayfası ve bir yazar bozar tahtası hükmündedir…
  • 39. İşte hava unsuru, sadece seslerin nakli vazifesinde bahsedilen “Birlik” tecellisi ile harikaları sergilediği ve inkarcıların bir çok imkansızlıklarını gösterdiği gibi,
  • 40. … onun diğer önemli vazifelerinden biri de, ses naklindeki vazifeyi gördüğü aynı zamanda; elektrik, itme ve çekme kuvvetleri ile ışık vs. diğer şeylerin naklinde de şaşırmadan düzenli vazifeleri yerine getirmesi,
  • 41. … bütün bitkilere ve hayvanlara solunum ve aşılama gibi hayata lazım olan şeyleri mükemmel bir şekilde yetiştirmesi,
  • 42. … hava unsurunun Allah’ın emir ve iradesiyle hareket ettiğini ispat ediyor.”