10. 8 BAŞKANDAN
10 EDİTÖR
12 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış
“Gecikmiş konuşma”
KAPAK KONUSU
24 Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı
kapsamında entegre bir proje:
SUPPORT
32 Liman güvenlik personeli eğitimi
38 Limanlar için güvenlik iyileştirme
projesi SUPPORT kapsamında Liman
Güvenliği Yönetim Sistemi
42 AB limanlarında görev yapan
ÖGG’nin eğitimleri
46 3D ortamda liman güvenliğigüvenlik
personelinin eğitimi için simülasyon
50 Tehlikeli maddeler ve güvenlik
personeli
FOKUS
52 Özel güvenlik sektöründe eğitim kalitesi
62 Yetişkin eğitimi – Androgoji
65 METPROM’a destek
SEKTÖRDEN
70 “Mevcut elbise bu bedene uymuyor”
ELEKTRONİK GÜVENLİK
76 Gelişen dünyanın gelişen elektronik
güvenlik teknolojisi CCTV
78 Berlin’in yeni simgesi için güvenlik
çözümü
24 80
i çindekiler
52
11. BİLGİ GÜVENLİĞİ
80 Karanlik internet
GÜVENLİK HİZMETİ
84 Gece vardiyalarının olumsuz
etkileri
86 Güvenlik sektörü ve MYO’larla
işbirliği
YANGIN GÜVENLİĞİ
88 Su sisi söndürme sistemleri - 1
92 Islak alarm vanası
93 ABONE FORMU
94 Yıllık Kapak ve
Fokus konuları
95 SARI SAYFALAR
88
84
MAYIS 2014
Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Yusuf Vehbi DALDA
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlik-yonetimi.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Füsun KOCAMAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Osman Levent Celasun
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Vehbi DALDA
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BARUTÇU
derya@guvenlik-yonetimi.com
Çeviri
Füsun KOCAMAN
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
Ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
1421/1 Sok. No: 42 Daire: 6
Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul
Tel: 0533 413 78 08
Baskı
VERİTAS BASKI MERKEZİ
Tel: 0212 294 50 20
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden
hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
12. BAŞKAN
Değerli Okurlarımız;
Avrupa Parlamentosu tarafından 2006 yılında kabul edilen Lifelong Learning
Programme (LLP)(2007-2013)’ın alt programı olan Leonardo da Vinci Mesleki
Eğitim ve Öğretim Programı dahilinde 01 Kasım 2012 tarihinde Güvenlik Servis-
leri Organizasyon Derneği (GÜSOD) ve Piri Reis Üniversitesi birlikteliği ile
başlattığımız ISPS CODE kapsamındaki Liman Güvenlik Görevlisi Eğitim Progra-
mı METPROM (Modular Enhanced Training Programme European Maritime
Security Personnel); 2014 yılı sonunda hayata geçirilecek.
Projenin katılımcı ortakları;
• Piri Reis Üniversitesi (Türkiye) – Lider Ortak
• CoESS (Gözlemci),
• GÜSOD (Türkiye),
• STC Group (Hollanda),
• Borås Üniversitesi (İsveç),
• Wismar Üniversitesi (Almanya),
• “World Maritime” Üniversitesi (İsveç).
Liman Güvenlik Görevlisi Eğitimi Sertifika Programının hedefleri:
• Bu alanda tüm AB ülkelerinde deneyimli eğitimcilerin eğitimleri vermesini,
• ISPS CODE kapsamında limanlarda eğitimli liman güvenlik personelinin çalış-
masını,
• AB liman güvenliğinde birliktelik ve yeknesaklığın tesis edilmesini,
• Liman güvenlik standartlarının yükseltilmesini,
• IMDG hükümlerinin tanıtılmasını,
• Simülasyonu temel alan eğitim modülünün uygulanmasını,
• E-öğrenme platformunun tesis edilmesini öngörmektedir.
Proje hayata geçirildiğinde limanlarda hizmet veren güvenlik görevlilerine yönelik
olarak pek çok amaç da karşılanacaktır. Bu bağlamda;
1. Bu yeni ve nitelikli eğitim programının Avrupa çapında geliştirilmesiyle, Avrupa
bilgi potansiyeline büyük katkı sağlanacak ve öğrenim standartları ve metodolojisi
ise uzun süreli olarak yükseltilmiş olacaktır. Bu sertifika programı; liman güvenlik
personelinin performansını, etkinliğini ve kapasitelerini de arttıracaktır.
2. Bu program liman güvenliği personeli ve eğitimcileri için ISPS CODE’a bağlı
olarak ihtiyaç duyulan eğitim seti ve rehberlik gereksinimine de cevap verecektir.
Ulusal / bölgesel olarak gerekli eğitim seminerlerinin tamamlanması sonrasında bu
yaklaşım ulusal / bölgesel ihtiyaçlara göre (lisan, yasama, sosyoekonomik) detaylandı-
rılacak ve ulusal / bölgesel transferler AB programının en büyük kazancı olacaktır.
3. Geliştirilecek ortak metodoloji eğitim programının yaygınlaşmasına yardımcı
olacak, yeni yaklaşım ve sonuçların diğer sektörlere / endüstrilere aktarılabilmesi ile
onların da kendi eğitim öğretim programlarını geliştirmelerine, hedeflerine ulaşma-
larına vesile olacaktır.
4. Programa katılanların ISPS CODE ile uyumlu eğitim almaları ile çalışanların
deneyim kazanmalarını sağlayacak ortamlara ihtiyaç duyulmaktadır. Programın
bu bölümü saha eğitimleri ile pratiğe yansıtılırken ISPS CODE’un teorik tarafı da
incelenecektir. Program Liman Tesislerinde daha uygun görevlendirmelere imkan
tanıyacak ve tüm Avrupa’da Güvenlik personelinin çalışma imkanını arttırılacaktır.
5. Program, Avrupa’nın deneyimli güvenlik personeli ihtiyacına cevap verecek şekil-
de yeni ve kaliteli bir eğitim sunarak, eğitimli güvenlik personeline Avrupa çapında
çalışma imkanı sunacak şekilde çoklu etki yaratacaktır. Çalışanlar uluslararası iş
imkanları ile yeni alanlara hazırlanacaklar, bu programın başarısı çalışanların Avrupa
limanlarında hareketliliğini de arttıracaktır.
6. Program çalışanların sadece şahsi gelişimlerine katkıda bulunmakla kalmayacak
aynı zamanda güvenlik sektöründe uzmanlaşmayı da sağlayacaktır. Bu durum yeni ve
mevcut çalışanların, teorik ve saha bilgilerini birleştirmeleri ile başarıyı arttıracaktır.
7. Sunulan proje tamamlandığında Avrupa öncelikleri, yenilikleri ve politikası
çalışma alanında büyük katkı sağlayacaktır. Programın yararları, eğitimin tamamına
erişilebilme, eğitim ve çalışma fırsatı, çalışanların hareketliliği ve serbest dolaşımı (tek
Avrupa), daha fazla ve iyi imkanlarla işler (Lizbon stratejisi), yeni işler için yeni dene-
yimler ve Avrupa çapında harmonizasyon ve standardizasyon olarak ifade edilebilir.
Ülkemiz milli politikası çerçevesinde Avrupa Birliği üyelik sürecinde Avrupa özel gü-
venlik sektöründe oluşan değişim ve gelişimleri yakinen takip etmek ve bu bağlamda
mesleki eğitim, mesleğe erişim ve standartlar konusundaki düzenlemelerimizi Avrupa
ülkeleri ile uyumlu hale getirme çalışmaları kapsamında METPROM Projesinin
önemine işaret ederken projenin sahada hizmet veren liman güvenlik personeline,
sektörümüze ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ederim.
Dear readers,
METPROM (Modular Enhanced Training Programme European Maritime Security
Personnel ) which is a training program for port security personnel based on ISPS and it is
funded by Leonardo da Vinci Vocational Education and Training program of the Lifelong
Learning Program (LLP)(2007-2013) accepted by the European Parliament in 2006, has
been started on November 1, 2012 and will be launched in 2014 with the collaboration of
Association of Security Services Companies (GÜSOD) and Piri Reis University.
The partners of the project;
• Piri Reis University (Turkey) – Leader Partner,
• CoESS (Observer),
• GÜSOD (Turkey),
• STC Group (Netherlands),
• Borås University (Sweden),
• Wismar University (Germany),
• “World Maritime” University (Sweden).
Aims of Port Security Personnel Training Certificate Program
• To get experienced trainer to give these training all over Europe,
• To have Port Security Personnel trained within the context of ISPS working at the ports,
• To establish unity and consistency within EU ports,
• To raise the standards for Port Security,
• To introduce IMDG provisions,
• To implement simulation based training module,
• To build e-learning platform.
When launched, the Project will serve many goals regarding the Security Personnel serving
at the ports; in this context:
1. Elaboration of this innovative and well-qualified training will be a huge contribution to
knowledge potential of Europe and will raise training standards and methodologies for a
long term. This training program will enhance the performance, effectiveness and capaciti-
es of the Port Security Personnel.
2. This program will address the need for the training kit and guidelines to train Port
Security Personnel and their trainers in the light of ISPS. Following the seminars held in
national/ regional scales, this approach will be detailed based on the needs of the nation/
region (such as language, legislation, socio-economical conditions) and national/regional
transfers will be the biggest gain of EU program.
3. The joint methodology that will be developed will promote the spreading of the training
program and these new approaches and consequences will act as a model for other sectors/
industries in developing their training programs and reach their goals.
4. It is very important that the participants of the program get a training that complies with
ISPS CODE and the employees acquire an environment where they can gain experience
While this part of the program is projected into practice with field training, the theoretical
aspects of ISPS Code will also be studied and intensified. The program will improve the
employment level and performance of Port Security personnel in port facilities throughout
Europe.
5. The Program will provide an innovative and high quality training to address the need for
experienced Security Personnel in Europe on one side and offer employment opportunities
to trained security personnel all over Europe on the other side, therefore deliver multifold
outcomes. The employees will prepare themselves for new grounds and better chances
of employment; the success of this program will augment the dynamism in the European
ports.
6. The program will not only contribute to the personal maturity of the staff, but it will also
institute the expertise in security sector. This will escalate the achievement by the present
and future employees blending their theoretical and field knowledge.
7. Once completed, the project will play a supportive role in the priorities, innovations
and politics of the labor ground of Europe. Access to the entire training, new training and
employment opportunities, dynamism and free circulation of employees (united Europe),
greater employment options and with better conditions (Lisbon strategy), new experiences
for new jobs, harmonization and standardization through Europe are some of those topics.
In the context of our national politics in the process of membership to EU, pursuing the
transformation and improvements in the European Private Security Sector and accordingly
making efforts to construct our regulations in vocational training, reach to profession and
standards in compliance with European countries, I would like to emphasize the importan-
ce of METPROM project and express my wishes for the project to serve as a valuable tool
for the Port Security Personnel working on the field, our Sector and our country.
Liman Güvenlik Personeli
Eğitimi Sertifika Programı
(METPROM) hayata geçiyor…
Training Certificate Program For
Port Security Pesonnel METPROM
is becoming a reality...
O. Oryal ÜNVER
ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu)
Yönetim Kurulu Başkanı
8 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
13.
14. EDİTÖR
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlik-yonetimi.com
d
Deniz taşımacılığının önemi, üretime bağlı olarak artmış ve lojistik
maliyetler içindeki deniz taşımacılığı payının yükselmesine neden
olmuştur. Bu bakımdan limanların durumu önemlidir. Dünya
ticaretinin çok büyük kısmının denizyolu taşımacılığı ile yapılıyor
olması; limanlarının varlık, gereklilik ve ekonomik etkinlik, vb. açı-
larından önemini ortaya koymaktadır. Deniz limanlarının ticari et-
kisi yanı sıra bulunduğu bölge üzerinde stratejik ve sosyo-ekonomik
etkileri de söz konusudur. Limanlar sadece yük ve yolcu taşımacılı-
ğında kara ile denizin birleşim noktası değil, aynı zamanda üretim
fonksiyonuna da sahiptir. Sadece bölgesel ve uluslararası ticareti
değil aynı zamanda sanayi aktivitelerini de arttırmaktadır.
Stratejik önemi büyük olan deniz limanları; yapısal ve kurumsal,
ekonomik, finansal, yönetsel, çevresel ve rekabet açılarından pek
çok risk ve tehlikeler ile karşı karşıyadır. Bu risk ve tehlikelerin
tespit ve tanımının yapılması, alınacak tedbirler ve yapılacak
eylemler için son derece önemlidir. Bu anlamda güvenlik yönetimi;
liman kurulumu ve işletimi süreçlerinin dışına itilemez. Denizyolu
taşımacılığı dünya ticaretinin belkemiğini oluşturduğundan dolayı,
uluslararası ulaşım sisteminin tehlikelerden korunduğundan emin
olunması için etkili ve uygulanabilir önlemlere ihtiyaç vardır.
Terörizm ve deniz haydutluğu dışında denizlerden uyuşturucu,
silah, akaryakıt ve nükleer madde kaçakçılığı, kara para aklama,
yasadışı göç ve göçmen kaçakçılığı, insan ticareti ve çevresel suçlar
gibi daha bir dizi yasadışı faaliyetin de karşımıza çıktığı görülmek-
tedir. Risk profilleri bölgesel olarak değişiklik göstermekte, tehditler
sosyal ve politik etkilere bağlı olarak değişen iç ve dış etkenlerden
oluşmaktadır. Liman güvenlik personeli, muhtemel riskleri iç ve dış
etkenlere dikkat ederek doğru bir şekilde değerlendirebilmek için
tecrübeli ve iyi eğitimli olmalıdırlar. Oldukça geniş bir çerçeveye sa-
hip olan liman güvenliği ile ilgili önemli makaleler sizlerle paylaştık.
Sektörden sayfalarımıza bu sayıda Karina Tasarım yetkililerini ko-
nuk ettik. Alışılagelmiş şeylerin ötesinde değerlendirmelerin olduğu
bu keyifli röportajı sizlerle paylaşıyoruz.
Fokus, elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti, bilgi güvenliği disiplin
başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar, makaleler ve
çeviri yazıları ile dolu…
Güvenli günler dileğiyle...
Devrim Bozkurt
Liman güvenliği
Stratejik önemi
büyük olan deniz
limanları; yapısal ve
kurumsal, ekonomik,
finansal, yönetsel, çevresel
ve rekabet açılarından
pek çok risk ve tehlikeler
ile karşı karşıyadır. Bu
risk ve tehlikelerin tespit
ve tanımının yapılması,
alınacak tedbirler ve
yapılacak eylemler için son
derece önemlidir.
10 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
15.
16. GÜNCEL
Securitas yeni enerji çözümlerini tanıttı
Securitas Türkiye, 24-26 Nisan tarihle-
ri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde
düzenlenen ve binlerce kişinin ziyaret
ettiği 20. ICCI Enerji ve Çevre Fuarı
ve Konferansı’na üçüncü kez katıldı.
Dünyada, Avrupa’da ve Türkiye’de
enerji sektöründe yaşanan gelişmelerin
değerlendirildiği fuar kapsamında
Securitas Türkiye’de; bugüne kadar
enerji sektörüne yönelik geliştirdiği ve
fark yarttığı ürün ve hizmetleri enerji
sektörünün tüm paydaşlarına tanıttı.
Açılışı Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız tarafından yapılan
Çankırı Karatekin Üniversitesi Yapraklı
Meslek Yüksekokulu tarafından organi-
ze edilen “Özel Güvenlik Şirketlerinin
Meslek Yüksekokullarından Beklen-
tileri” Konferansı, Çankırı Karatekin
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Konferans Salonu’nda yapıldı.
Konferansa konuşmacı olarak Çetin
Group Güvenlik Koordinatörü Ümit
Yüksel, Çankırı Karatekin Üniversitesi
Fen Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.
Dr. Oral Düzdemir ve Öğretim Görev-
lisi Eray Göç katıldı.
Konferansta güvenlik sektörünün
sorunları, işleyişi, Türkiye’de ve dün-
yadaki yeri anlatıldı. Güvenlik sistemi
yönetimi, elektronik destekli güvenlik,
20. ICCI Enerji ve Çevre Fuarı ve
Konferansı’nda, “Düşük Maliyetli, İyi
Güvenlik Hizmeti Mümkün” konsep-
tiyle Securitas’ın enerji segmentine
yönelik insan ve teknolojiyi bir araya
getiren güvenlik çözümleri hakkında,
Securitas Türkiye Enerji Segmenti
Lideri Anıl Akalın bir sunum gerçek-
leştirdi.
Fuar standında tanıttıkları çözüm
ürünlerini bir sunumla katılımcılarla
paylaşan Akalın şunları söyledi: “Se-
curitas Türkiye olarak, işimizin büyük
bölümünü uzman güvenlik hizmetleri
işe alım ve mülakat gibi güvenlik sek-
törünün temel konularına değinen
Ümit Yüksel, insanlığın varlığından
bu yana güvenlik olgunun var oldu-
ğunu ve günümüzde ise 13 milyar
Euro ile dünyanın en hızlı büyüyen
sektörlerinden biri olarak dikkat
çektiğini söyledi. Yüksel, güven-
lik sektörünün bugün Türkiye’de
213.718 istihdama ulaştığını belirte-
rek güvenlik sektöründe istihdamdan
çok profesyonel eleman sıkıntısı
olduğunu söyledi. Doç. Dr. Oral
Düzdemir ise güvenlik sektöründe
her sektörde olduğu gibi nitelikli
insan bulma problemi olduğunu be-
lirtti ve Öğretim Görevlisi Eray Göç
“Özel Güvenlik Şirketlerinin Meslek
Yüksekokullarından Beklentileri” Konferansı Yapıldı
oluşturuyor. Daha modern ve farklı bir
organizasyon yapısı için iş potansiyelleri-
mizi artarak geliştiriyoruz. Kesintisiz iş
ve üretim için entegre çözümler üretiyo-
ruz. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz “En-
tegre Güvenlik Çözümleri” daha güçlü
ve daha uzun süreli iş birliktelikleri ama-
cıyla oluşturulmuştur. Tek tedarikçiden
ihtiyaca yönelik farklı güvenlik çözüm-
leri kapsamında, danışmanlık, uzman
güvenlik hizmeti, kontrol, itfaiye, uzaktan
izleme hizmetleri, teknoloji ve risk tehlike
yönetimi konularını tek bir çözümde
birleştirerek entegre bir güvenlik çözümü
sunuyoruz.” Sunumunda ayrıca güvenlik
hizmetinde sürdürülebilirliğin önemini
vurgulayan Akalın, doğru zamanda
yapılan risk analizi sonucunda hazırla-
nan ana risk kartı ile güvenliğe yeni bir
bakış açısı kazandırıldığını, her proje
için farklı içeriklerde oluşturulan kart ile
tek tedarikçiden ihtiyaca yönelik, farklı
güvenlik çözümlerinin ortaya çıktığını
örnek çözümler ile paylaştı.
de özel güvenlik şirketlerinin işe alım
sürecinde Özel Güvenlik ve Koruma
Bölümlerinden mezun olan öğrencile-
ri tercih gerekliliğini vurguladı.
Konferans Doç. Dr. Oral Düzdemir’in
Ümit Yüksel’e konferansa katılımların-
dan dolayı plaket ve teşekkür belgesi
vermesiyle son buldu.
12 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
17.
18. GÜNCEL
gerçekleştirilmesine katkıda bulun-
mak. Proje, merkezi ve yerel dü-
zeydeki İç Güvenlik Kuvvetlerinin
İçişleri Bakanlığı tarafından etkili
biçimde gözetimi için kurumsal ve
düzenleyici çerçeve ortamının oluş-
turulmasını hedeflemektedir. Proje,
kolluk görevi üzerinde, dar anlamıy-
la düşünülen, bürokratik biçimde ve
yasalara harfiyen uyularak yönetilen
gözetimden, sivil toplumla ortaklık
halinde, insan merkezli emniyet ve
kamu güvenliği ve şeffaflığa dayalı
güvenlik sektörü yönetişim sistemine
geçişi amaçlamaktadır.
Bahçeşehir Üniversitesi özel gü-
venlik ve koruma programı genel
koordinatörü ve CGS-City Group
yönetim kurulu başkanı Osman Öz-
türk “Türkiye’de özel güvenlik sek-
törünün büyüklüğü, gelişimi, pazar
türleri”, Güvenlik ve eğitim uzmanı
Yusuf Vehbi Dalda “ Türkiye’de
özel güvenlik sektörünün organizas-
yonu” ve Emniyet Genel Müdürlü-
ğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı
temsilcisi Bilal Şen “Türkiye’de özel
güvenlik kanunları ve özel güvenlik
sektörünün denetiminin verimliliği”
konusunda sunum yaptı.
Postmouth Üniversitesi, sahtecilik
ve önleme çalışmaları merkezin-
den Mark Buton “Uluslararası
özel güvenlik sektörü standartları”
hakkında bilgi verdi. Yuvarlak masa
söyleşi bölümünde özel güvenlik
sektörünün ülkede ve dünyadaki
durumları gözden geçirildi, eksik ve
iyi yönleri tespit edildi ve paylaşıldı,
2 yıl sürecek çalışmalar sonra-
sında edinilen, derlenen bilgiler
doğrultusunda kapsamlı bir rapor
hazırlanıp ilgililere sunulacağı dile
getirildi.
“Türkiye’de Sivil Gözetimin Geliştirilmesi,
2. Aşama Toplantısı” gerçekleşti
AB tarafından finanse edilen ve
Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı-UNDP tarafından teknik
uygulama desteği verilen, “İç
güvenlik sektöründe sivil toplum
gözetiminin geliştirilmesi II. aşama”
toplantısı; Bahçeşehir Üniversi-
tesi koordinesinde 29 Nisan 2014
tarihinde İstanbul Titanik City
Oteli’nde gerçekleştirildi.
Toplantıya; projenin resmi temsil-
cileri İçişleri Bakanlığı, Portsmouth
Üniversitesi Sahtecilik Önleme
Başkanı, Bahçeşehir Üniversitesi ve
City Security Group Yönetim Ku-
rulu Başkanı, EGM Özel Güvenlik
Daire Başkanlığı ve Özel Güvenlik
Denetleme Daire Başkanlığı ile
sektör temsilcileri katıldı. Açılış
konuşmasını proje koordinatörü
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü Daire Başkanı Gazi
Levent Kurtoğlu yaptı. Kurtoğlu;
projenin Türkiye uygulamaları için
tahsis edilen mali boyutunun 3,5
milyon Euro olduğuna dikkat çekti.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nden Prof. Dr. Feridun Ye-
nisey, özel güvenlik ve insan hakları
başlıklı sunumunda devletle işbirliği
içinde çalışma konusunu Almanya
örnekleri ile açıklarken, Sebastian
Roche “özel güvenlik sisteminin”
ülkeler arasındaki karşılaştırmasını
yaptı.
Proje’nin genel hedefi, Türk
vatandaşlarının medeni haklardan
geniş biçimde yararlanmasını ve iç
güvenlik kuvvetlerinin Türkiye’de
düzenleyici sistem ve kamu yönetimi
tarafından demokratik kontrolünü
desteklemek. Proje’nin özel hedefi
ise, yukarıda belirtilen genel hedefin
14 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
19.
20. GÜNCEL
Kaliforniya Irvine’daki Hiperwall
firmasının yeni Video Wall yazılımı
daha kapsamlı klavye, fare ve ekran
kabiliyetleri sağlayarak, firmanın yeni
nesil video wall’unun sunduğu çoklu
veri beslemesi ve kontrol sistemini yö-
netme becerilerini artırıyor. Hiperwall
v3.1 emniyet müdürlükleri, acil durum
operasyon merkezleri, gözetleme
merkezleri gibi, kontrolörlerin farklı
kaynaklardan canlı görüntü izledikleri
ortamlar için ideal bir çözüm. İkincil
kontrol düğümü, uzaktaki me-
kanlardan işletilebiliyor, bu sayede
operatörler dünyanın herhangi bir
yerinde konuşlandırılabiliyorlar.
Yazılım pan-tilt-zoom kontrol-
leri de sağlıyor. Diğer gelişmeler
arasında konfigürasyon için gerekli
dahili arıza arama özelliği, isteğe
bağlı pencere boyutları ve pozis-
yonlarına uygun video görüntüsü
yakalama ve donanım kontrolü
sayılabilir.
Hiperwall’dan yeni
Video Wall yazılımı
Yazar Janice Goldstraw-White,
beyaz yakalı suçlulara ait detayları
inceleyerek ve açıklayıcı tablolar,
şekiller ve vaka analizleriyle des-
teklenmiş bir araştırmayı inceleyip
sonuçlar çıkararak, “görünmez”
dolandırıcılık suçlarına yeni bir bakış
açısı getiriyor. Kitap bu konuda daha
önce yapılan çalışmalar üzerine inşa
ediliyor ve konu hakkında derinle-
mesine bilgi sahibi olmak isteyen
okuyuculara ilginç bilgiler veriyor.
Diğer çalışmaların aksine, bu kitap
cinsiyet farklarının para sahtekar-
lığına yaklaşımındaki etkilerini de
araştırıyor. Bugüne kadar, kadın
beyaz yaka suçlular üzerinde çok az
araştırma yapılmış; bunun nedeni
kısmen örnek gruplarında çok az
kadının bulunması, kısmen de erkek
suçlularla kıyaslanabilir kabul edil-
memeleri.
Goldstraw-White’ın araştırması, ah-
laki anlamda, kadınların yasal olarak
suçu kabullenmeye, suçlarını itiraf
etmeye ve pişmanlığa daha yatkın
olduklarını gösteriyor; öyle ki erkek-
lerin %59 u mahkemede suçlarını
kabul ederken, bu oran kadınlarda
%78 i buluyor. Kadınların çoğunlu-
ğu kabullenici olarak sınıflandırılıyor,
bu da onların suçlu olarak etiket-
lenmekten erkeklere göre daha az
rahatsızlık duymalarından kaynak-
landığı şeklinde yorumlanıyor. Suçlu
açısından suçun ahlaki yönüne bakıl-
dığında, kadınları işledikleri suçları
erkeklerin çoğu gibi açgözlülük ya
da bağımlılık gibi “kabul edilemez”
dürtülerle işlemedikleri anlaşılıyor.
Beyaz yakalı suçları
suçlu davranışları
İngiltere’de iş yapan şirketlerin
mevcut yolsuzlukla mücadele
programlarını, Birleşik Krallık
Rüşvet Yasası ışığında yeniden
gözden geçirmeleri gerekiyor.
Birleşik Krallık Rüşvet Yasasının
2010’da parlamento tarafından
yürürlüğe konmasından önce,
rüşvet 1889-1916 tarihli Birle-
şik Krallık Yolsuzluğu Önleme
Yasaları gibi genel yasa ve diğer
tüzüklere göre suç sayılmaktaydı.
Ancak, mevcut yasada boşluk-
lar vardı, güncel değillerdi ve
ticari işlemlerde yabancı resmi
görevlilerin rüşvete karışmaları
durumunda uygulanması gereken,
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma
Teşkilatı (OECD) tarafından ya-
yınlanan Rüşvet Önleme Konvan-
siyonu gibi uluslararası standartla-
ra uyum sağlayamıyorlardı.
Birleşik Krallık Rüşvet Yasası,
İngiltere’de ve yabancı ülkelerde,
hem kamu hem de özel sektörde
rüşvetle mücadele konusunda
tekil ve modern bir kanun oluş-
turmak amacıyla çıkarılmıştır.
Aynı zamanda, Birleşik Krallık
hükümetine, yolsuzlukla mücadele
konusuna daha agresif bir şekilde
odaklanmaları konusunda da bir
mesaj anlamı taşımaktadır.
Rüşvet Yasası, rüşveti geniş çaplı
olarak hem kamusal hem de özel
sektör alanında ele alıyor ve
konuya ilişkin eski ve genel yasa-
daki maddelerin yerine geçiyor.
Yasada, rüşvet en geniş anlamıyla
değerlendiriliyor ve teklif etme,
söz verme, veya bir avantaj sağ-
lama ve talep etme, bir avantajı
almayı kabul etme veya alma
olarak tanımlanıyor.
Rüşvet Yasası, hem hapis
hem de para cezalarına üst sınır
getirmiyor.
İngiltere’de
rüşvet yasası
16 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
21.
22. GÜNCEL
Sağlık sektöründe
güvenlik verileri
2011 yılında, uyuşturucu kaçakçıları
Belçika’daki iki büyük konteyner
terminalinin bilgisayarlarına sızarak,
konteynerlerin yerleri ve hareketleri
hakkındaki bilgilere erişim kazandı-
lar. Önce çalışan e-postası üzerinden
hedef odaklı oltalama saldırıları
düzenlediler, ama kısa zamanda fark
edildiler ve korsanlara karşı güvelik
duvarları inşa edildi. Ancak Antwerp
savcısının belirttiğine göre, korsan-
lar fiziksel olarak binaya girmeyi
başardılar ve USB bellekler kullana-
rak, klavye hareketlerini kendilerine
aktaran yazılımlar yüklediler, böyle-
likle bilgisayarlardaki bütün klavye
hareketleri ve ekranlar kendilerine
ulaştırıldı. Sisteme girdikten sonra,
korsanlar konteynerlere ait bilgilerle
oynamaya başladılar ve kendi kargo-
larını şüphe çekmeyecek ve yabancı
ülkeye ait muz veya kereste gibi
mallar olarak gösterdiler. Bu sayede
konteynerler, limana sistemin dikkat
çekmeden ve sorunsuz geçmeye baş-
ladı. Uyuşturucu tacirleri daha sonra
konteynerleri limandan çaldılar.
2013’te başlatılan, Belçika ve
Hollanda polisinin ortak yürüttü-
ğü bir araştırmaya göre, Antwerp
limanındaki personel muz ve kereste
yüklü konteynerlerin garip bir
şekilde ortadan kaybolduklarını fark
ettiler. Konteynerler incelendiğinde,
Belçikalı yetkililer 1,044 kilo kokain
ve 498 kilo eroin buldular. Sorum-
luları yakalamak için soruşturmalar
sürmekte.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve
Suç Ofisine göre, denizden taşınan
yılda 420 milyon kargo konteynerin-
den yalnızca %2’si, yanı yaklaşık 8,4
milyon konteyner dünya çevresin-
deki yolculukları sürecinde kontrol
edilmektedirler. Bu da organize suç
örgütlerine uyuşturucu, silah ve
başka zararlı maddeleri, yetkililere
yakalanma riski olmadan yeni pazar-
lara nakletme fırsatları vermektedir.
Geleneksel olarak, organize suç
örgütleri uyuşturucu ve benzer
maddeleri masum kargolar içine
saklayarak kaçakçılık yapıyorlardı,
ama şimdi bu zahmete girmelerine
gerek yok. Konteyner verileri dijital
ortama taşındı ve şirketler elektronik
dosyalar kullanıyor, bu da suçlulara
sistemlere sızarak verileri değiştirme
ve nakliyatlarını sıradan bir operas-
yon gibi gösterme imkanını sağlıyor.
Bilgisayar korsanları kargolara yöneldi
Norveç’in Oslo kentinde faaliyet gösteren
Zwipe, kimlik bilgileri taşıyan, temassız,
parmak izi okuyan yeni bir akıllı biyo-
metrik kart üretti. Kart kullanıcının par-
mak izini bir saniyeden kısa bir sürede
okuyor. Şifre kullanma sıkıntılarını orta-
dan kaldıran bu kablosuz enerjili Zwipe
kart, kullanıcıların kimlik doğrulamasını
direk olarak yapıyor ve kart sistemi kilidi
açıyor. Parmak izi okuyucusu 3D yetene-
ğine sahip ve aptiQ, iCLASS SE ve diğer
pazar lideri ISO 14443 okuyucularla
uyumlu. Ayrıca, bu biyometrik çözümü
uygulamak için mevcut okuyucuları
değiştirmek gerekmiyor.
Biyometrik
kartlar
18 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
23.
24. GÜNCEL
ASIS International Avrupa Güvenlik
Konferansı ve Fuarının eğitim bölü-
mü, Hollanda’nın Lahey kentindeki
World Forum’da Hollanda Güvenlik
ve Adalet Bakanı Ivo Opstelten’in
konuşmasıyla açıldı. Bakan Hollanda
hükümetinin güvenlik teknolojile-
rindeki yeniliklere katkılarını anlattı.
Bu çalışmalara Lahey Güvenlik
Deltası’nın – şirketler, hükümetler
ve araştırma enstitülerinin güvenlik
teknolojileri, siber güvenlik, kritik
altyapının korunması, ulusal güvenlik
ve adli tıp konularında işbirliği içinde
çalıştıkları bir kampüs- kurulması da
dahil. Konferans katılımcıları, güvenlik
teknolojileri ve hizmetlerinin tümünün
sergilendiği fuardan da yararlandılar.
Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı
13. ASIS International Konferans ve
Fuarı’nın açılış konuşmasını yaptı
Titanik’in tahliyesi sırasında, erkekler
filikalarda kadın ve çocuklara ön-
celik verdiler, bunun sonucu olarak
gemideki kadın ve çocukların %70’i
kurtuldu. Ama yeni yapılan bir çalışma,
Titanik’te yaşananın alışılagelmiş
davranış biçimi olmadığı ve felaketler
esnasındaki insan davranışları konu-
sunda yanlış algılara neden olduğunu
ortaya koyuyor.
İsveç’teki Uppsala Üniversitesi’nden 2
araştırmacı, gemi kazalarında erkekle-
rin hayatta kalma olasılıklarının, kadın
ve çocuklardan; mürettebatın şansının
ise yolculardan daha fazla olduğunu
tespit etmişler.
Mikael Elinder ve Oscar Erixson
“Herkes Kendine: Cinsiyet, Davranış
Biçimleri ve Deniz Felaketlerinde Ha-
yatta Kalma” başlıklı çalışmalarında,
1852 ile 2011 yılları arasında meydana
gelen 18 gemi kazası sırasında yolculuk
yapmakta olan 15,000 kişinin kaderleri-
ni araştırmışlar.
Yazarlar, araştırma sonuçlarını: “Bul-
gularımız gösteriyor ki, ölüm kalım
meselelerinde ortaya konan davranışı
en iyi açıklayan ifade: ‘Herkes kendine’
” şeklinde yorumluyorlar.
Toplumda kabul edilmiş davranış
biçimi, “önce kadınlar ve çocuklar”
şeklinde ve yaygın kanaat kaptanlar ve
mürettebatın yolculara öncelik verdiği
yönünde olsa da, kazadan kurtulmayı
başaran kadınların oranı yarı yarıya.
Mürettebatın hayatta kalma oranı
yolcularınkinden %18.7 daha fazla.
Çocukların kurtulma oranı en düşük.
Bu bulgular ışığında araştırmacılar bazı
teoriler öne sürüyorlar:
Batmakta olan bir geminin tahliyesi
sırasında, genel olarak başarı koridor-
larda ve merdivenlerde hızlı hareket
edebilme kabiliyetine bağlı oluyor ki,
yan yatma, izdiham ve döküntüler
yüzünden bu iş daha da zorlu hale
geliyor. Kurtulma olasılığını artıran
diğer özellikler ise agresiflik, rekabetçilik
ve yüzme becerisi oluyor ve bunlar
da erkekler de daha yaygın görülen
özellikler.
Bir başka konu da, mürettebata gemiyi
yolculardan sonra terk etme emri
verilmiş olsa da, onlar gemiyi daha iyi
tanıdıklarından ve acil durum eğitimi
almış olduklarından, üstelik durumun
ciddiyeti hakkında yolculardan daha
erken bilgi sahibi olduklarından daha
şanslılar.
Araştırmacılar: “Bizce bu durum,
insanların ahlaki değerlerinden çok
kaptanın politikasından kaynaklanı-
yor.” diyorlar.
Deniz kazalarında kadın ve çocukların
kurtulma şansı daha düşük
20 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
25.
26. k
Konuşma bozukluğu nedir diye soracak olursak, çok ve değişik biçim-
lerde tanımlanmaktadır. Örneğin; “konuşmanın akışında, tizliğinde,
ritminde, vurgularında, ses birimlerinin çıkarılışında, eklemlenişinde,
artikülâsyonunda, anlamında bozukluğu bulunana konuşma özürlü denir”.
Ayrıca, “ Bireyler arası özel iletişimde, herhangi bir nedenle ve herhangi
bir boyutta ortaya çıkan aksaklıklar ve düzensizlikler” olarak da tanımla-
nabilir. Daha geniş bir tanımlama ise;
“Konuşma sırasında dinleyenlerin çoğu, sık sık konuşanın ne söylediğine
değil, nasıl söylediğine dikkat ediyor, konuşmayı umduklarından farklı bu-
luyorlarsa ve bunlardan dolayı konuşma, iletişim görevini yerine getiremi-
yorsa, konuşan ne söyleyeceğini değil, nasıl söyleyeceğini düşünüyor, ya da
endişeli bir hale geliyorsa, konuşma, özürlü konuşma sayılabilir.”
Konuşma bozukluklarının nedenleri çeşitlidir. Aynı zamanda kişiye öz-
güdür. Yapısal nedenler olarak, “Dil kaslarının normal işleyişten yoksun
oluşu – Dil altı bağlantısının dil ucuna kadar uzanması - Damağın çok
yüksek ya da düz oluşu - Damak / dudak yarıklığı - Burunda et oluşu
- Dişlerin yokluğu ya da düzensiz oluşu – Dudakların olağandışı gerginliği
- Çene, kas ve sinirlerinin bozukluğu – İşitme kaybının olması – Beyindeki
özür veya zedelenme – Akciğerleri ve boğazı etkileyen ve de zayıf düşüren
hastalıklar” bu özellikleri sayabiliriz.
Hiç kuşkusuz, sıraladığımız bu nedenlerin yanında, psikolojik nedenler
de yer almaktadır. Onları da kısaca “ Çocuğun kendi duygusal problemi
- Anne/ babasının uyum problemleri – Çocuğun aşırı çekingen oluşuyla
konuşma becerisini pekiştirecek girişimlerde bulunmaması – Çocuğun ses
belleği ve ses ayırım gücü özelliklerindeki algı yetersizliği” olarak sıralaya-
biliriz.
Gecikmiş konuşma özrü bulunan çocukların çoğu, konuşma dilindeki
sesleri çıkaramazlar. Ya da çıkardıkları sesleri konuşma sırasında kullana-
mazlar. Öncelikli olarak hangi sesleri çıkaramadığı ve çıkarabilip kulla-
namadığı sesler belirlenmelidir. Çıkaramadığı sesler tek tek öğretilmeli ve
kullanamadığı sesler, kullanılabilir hale getirilmelidir.
Çocuğun sesleri doğru çıkarabilmesi yeterli değildir. Onları bir biri peşine
doğru olarak ulayıp sözcük oluşturabilmelidir. Çocuk öğrendiği sözcükleri
günlük yaşamında kullanma özendirilmelidir. Şunu unutmamak gerekir ki;
çocuğu becerisinden daha fazla konuşmaya zorlamamak lazımdır. Anne
– babalar sabırlı olmalı ve iyi bir konuşmacı olarak örnek oluşturmalıdır.
Çocuk; kardeşleri ve arkadaşlarının yaptığı etkinliklere katılmalıdır ve
çocuğun konuşmak durumunda bulunması sağlanmalıdır. Çocuğun her
tür gelişimi gibi konuşma gelişimi de anne - babalar tarafından dikkatle
izlenmelidir. Akranlarından bir farklılık dikkatlerini çektiğinde telaşa kapıl-
madan ve durumu saklamadan bir uzmana başvurulmalıdır.
Çok önemle ve dikkatle belirtmeliyim ki; çocuğun gösterdiği çabalar ödül-
lendirilmeli ve çocuğun yerine asla konuşulmamalıdır.
Takip edilmesi ve uygulanması dileğimle…
Anne ve babalar
sabırlı olmalı ve iyi
bir konuşmacı olarak
örnek oluşturmalıdır.
Çocuk; kardeşleri ve
arkadaşlarının yaptığı
etkinliklere katılmalıdır
ve çocuğun konuşmak
durumunda bulunması
sağlanmalıdır. Çocuğun
gösterdiği çabalar
ödüllendirilmeli ve
çocuğun yerine asla
konuşulmamalıdır.
HAYATA BAKIŞ
“Gecikmiş konuşma”
Oğuz GÜLAY
22 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
27.
28. A
vrupa Birliği’nin dış
ticaretinin %90’ı ve iç
ticaretinin %40’ı deniz
yoluyla taşınmaktadır.
Bu da Avrupa liman-
larında her yıl 3.5 milyar ton
yük yüklenmesi, boşaltılması ve
taşınması anlamına gelmektedir.
Tekil olarak limanların, güvenlik
açıklarından kaynaklanan zararlar
görmelerinin yanı sıra bu güven-
lik olaylarının tedarik zincirinde
yarattığı kesintiler büyük mali
zararlara neden olmaktadır. Bu
nedenledir ki, hem can ve mal
emniyetine karşı direk tehditler
hem de tedarik zincirindeki etki-
lerinden kaynaklanan ekonomik
hasarlar nedeniyle liman güven-
liği, Avrupa için fevkalade önem
taşımaktadır.
KAPAK KONUSU
Avrupa Birliği 7. Çerçeve
Programı kapsamında
entegre bir proje: SUPPORT
Limanlar, yeni güvenlik tedbirlerinin alınması konusunda
önemli sıkıntılar yaşanan yerlerdir. Büyük alanlar
kaplamaları, karmaşık operasyonlar içermeleri, büyük
sayılarda yolcuya hizmet vermeleri ve büyük miktarlarda
mal işlemeleri bu sıkıntıların ana nedenleridir.
Çeviri: Füsun KOCAMAN / VİYAGROUP A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi
24 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
29. Limanlar, yeni güvenlik tedbirle-
rinin alınması konusunda önemli
sıkıntılar yaşanan yerlerdir.
Büyük alanlar kaplamaları, kar-
maşık operasyonlar içermeleri,
büyük sayılarda yolcuya hizmet
vermeleri ve büyük miktarlarda
mal işlemeleri bu sıkıntıların ana
nedenleridir. Verimli gözetleme
ve giriş kontrolünün yanı sıra
limanlar, gümrük kontrol yetkili-
lerine, polise ve diğer müdahale
güçlerine ve hatta nakliye ve
lojistik işletmecilerine bağlana-
bildikleri verimli organizasyonel
ve teknolojik arayüzlere ihtiyaç
duyarlar.
Limanlar, tedarik zinciri güvenlik
tedbirleri (örneğin ABD CTPAT ve
CSI inisiyatifleri ve WCO SAFE
Çerçevesi gibi) ile gemi ve liman
tesisi güvenlik tedbirlerinin
(örneğin Uluslararası Gemi ve
Liman Tesisi Güvenliği -Internati-
onal Ship and Port Facility Secu-
rity :ISPS- Kod’u) kesişme nokta-
sını temsil ederler. Limanlar için
zorluk bu tedbirleri birleştirmek
ve entegre bir güvenlik yaklaşımı
yaratmakta yatar.
Avrupa Komisyonu, Avrupa’daki
irili ufaklı birçok limanda güven-
liği iyileştirmek ve aynı zamanda
ticaret akışını geliştirmek ama-
cıyla, Limanlar için Güvenlikte
Seviyeyi Yükseltme (Security
UPgrade for PORTs: SUPPORT)
isimli bir projeyi onaylamıştır.
Geçtiğimiz yıllarda bilhassa ISPS
uygulamaları vasıtasıyla, liman
güvenliğinde kayda değer geliş-
meler sağlanmıştır. SUPPORT,
bu gelişmelerin üzerine inşa
edilmek üzere paydaş temsil-
cilerinin rehberliğinde, Avrupa
limanlarına gelişmiş önleyici ve
çözüme yönelik güvenlik be-
cerileri kazandırmak amacıyla
tasarlanmıştır. Gündelik liman
operasyonları mevcut güvenlik
sistemleri ışığında analiz edilecek
ve liman yönetim organizasyon-
larının, liman başkanlıklarının
ve diğer paydaşların iyi ve kötü
uygulamaları tespit edilerek, “öğ-
renilmiş dersler” olarak SUPPORT
çözümlerinde kullanılacaktır.
2010 yılının Temmuz ayında
başlayan SUPPORT projesi 7.
Çerçeve Programı kapsamında
fonlanmaktadır ve Avrupa çapında
aşağıdaki 17 şirket/enstitüden
oluşan bir konsorsiyumun liderli-
ğinde 4 yıl içinde tamamlanması
planlanmıştır.
Projenin amacı genel hatlarıyla,
liman tesislerindeki mevcut güven-
lik seviyesini yükseltmektir. Ancak
mevcut seviye nedir, nasıl ölçülür
ve hangi kritik hususlar hesaba
katılmalıdır. Bu gurup çalışmaları-
na ülkemizden ÖGF Başkanı Sn.
Oryal Ünver danışman üye olarak
katılmaktadır.
Avrupa Birliği’nde liman
güvenliğinin durumu
Geri bildirimlerden anladığımız
kadarıyla Avrupa Birliği içerisin-
deki liman tesislerinde, güvenlik
2010 yılının Temmuz ayında başlayan
SUPPORT projesi 7. Çerçeve Programı
kapsamında fonlanmaktadır ve Avrupa çapında
17 şirket/enstitüden oluşan bir konsorsiyu-
mun liderliğinde 4 yıl içinde tamamlanması
planlanmıştır.
Ortaklar
Mühendislik ve Risk Yönetimi Danışmanlığı
İsveç Savunma Bakanlığı yetkisiyle
Uluslararası Güvenlik Hizmet Sağlayıcı
Teknik Uzmanlık Araştırma Organizasyonu
Ulaştırma ve Lojistik Operasyonlar Uzmanı
Bilgi, Öğrenme ve İletişim Uzmanı
Norveç Denizcilik Teknoloji Enstitüsü
Teknoloji Enstitüsü
Stena Line Uluslararası Feribot Şirketi
E-iş yazılım uygulamaları
Semantik Teknoloji Enstitüsü
Konteyner elleçleme ekipmanı
Latvia Ulaştırma Bakanlığı
Fransa Ulusal Bilimsel Teknoloji Enstitüsü
İletişim ve navigasyon Araştırma Enstitüsü
Pire Liman Başkanlığı
Sürdürülebilir Liman Gelişmeleri Derneği
UK
İsveç
İsveç
Finlandiya
Norveç
UK
Norveç
İrlanda
İsveç
Kıbrıs
Avusturya
Finlandiya
Latviya
Fransa
Yunanistan
Yunanistan
İspanya
BMT Group
İsveç Savunma
Araştırma Grubu
Securitas
Finlandiya Teknik
Araştırma Merkezi
Marlo
Inlecom Systems
Marintek
Nautical Enterprise
Stena Gothenburg
Limanı
eBos Technologies
Innsbruck Üniversitesi
Kalmar / Cargotec
Liman Güvenliği
Latvia Denizcilik
Yönetimi
Inria
Marac electronics
Pire Limanı
Europhar – Eeig
Mayıs 2014 GüvenlikYönetimi n 25
30. seviyesi genel hatlarıyla iyileşmiş
ve 9/11 öncesine kıyasla daha
güçlenmiş durumdadır ancak
yine de daha yapacak işler vardır.
Nereden bakarsanız ISPS, terör
ve suça karşı korunmakta yararlı
bir araç ama tehlikeyi ortadan
kaldırmaya yeterli olmadığı
gözlenmektedir. Kod, ilk sunul-
duğunda mevzuat belirli tedbirler
ve bunların nasıl uygulanacağına
dair zorlama getirmiyordu. Star-
dartların bulunmaması nedeniyle
tel örgülerin kalitesi hatta tel
örgü bulunup bulunmaması bile
şarta bağlanmamıştı. Güvenlik
devriyeleri, güvenlik yeterliliği ya
da eğitim için asgari standartlar
belirtilmemişti.
AB kısıtlamaları
Mevzuatta detaylara değinilme-
miş olması, Kod’un AB içinde
farklı şekillerde uygulanmasına
ve liman güvenliği kavramının
farklı Avrupa bayrakları/sahil
ülkeleri tarafından farklı şekiller-
de ele alınmasına yol açtı. Bazı
ülkelerde liman güvenliği, polis
ve askeri güçlerin karışımından
oluşan ekiplerce sağlanmakta,
diğerlerinde ise tamamen ticari
anlaşmalar kapsamında, özel
kuruluşların özel güvenlik şirket-
lerini görevlendirmesi şeklinde
gerçekleştirilmektedir. Diğer bir
deyişle, liman güvenliği konusu-
nun Avrupa çapında kabul edilmiş
bir uygulama biçimi yoktur.
Ayrıca, bir Avrupa İç Güvenlik De-
partmanı ve yakın gelecekte birlik
sağlanmasına imkan tanıyacak
bir federal yapı mevcut değildir.
Liman kısıtlamaları
Limanlar ulusal algılar nedeniyle,
ISPS Kod’u ve Liman Direktifini
farklı uygulamışlar ve birçok ül-
kede tedbirleri alma sorumluluğu
işletmecilere kaydırılmıştır.
İşletmeci kısıtlamaları
Yukarıdaki nedenlerle, liman
güvenliği bir anlamda liman
işletmecilerinin işi olmuştur ve
bu işletmeciler özel ticari kuru-
luşlar olduklarından yalnızca iki
makama karşı sorumlu hareket
etmektedirler: Hissedarlar ve Yö-
netim Kurulu. Her ikisinin de tek
bir ortak amacı bulunmaktadır:
kar etmek. Bu nedenle, güvenlik
karın düşmesine neden olan ve
malların akışına engel teşkil eden
bir yük olarak algılanmaktadır.
Pek çok liman işletmecisinin
güvenliği düşük öncelikle ele
almasının nedenlerinden biri de
limanlara yönelik terör tehdidini
çok düşük ihtimalli ya da hiç var
olmadığı şeklinde değerlendirme-
leri ve terörle ilgili meselelerin
polis ya da asker tarafından
halledilmesi gerektiğini düşünme-
leridir. Hissedarlar konuya ilgisiz
kalmakta ve terörü (ve suçu)
gerçek veya direk tehdit olarak
görmemekteler, diğer yandan
Liman Başkanlıkları ve Atanmış
Yetkililer yalnızca kendi sertifi-
kasyon süreçlerine odaklanmak-
ta, sonuçta güvenlik “kağıttan
kaplan” olarak algılanmaktadır.
Güvenlik algıları
İş perspektifinden: Liman
tesisi güvenliği, korunma ve
kayıp önlemeye odaklanmış bir
savunma hareketi olarak görül-
mektedir. Güvenlik görevlisi de
savunma amacıyla kapıda duran
muhafızdan biraz daha fazlası
ve iş faaliyetinin gerçekleşmesi
ve etkili bir şekilde gelişmesine
destek olmak yerine insanların
işlerini yapmasına engel olan
kişi olarak algılanmaktadır.
Güvenlik perspektifinden:
Yerleşik algı, yalnızca fiziksel
güvenliğe ilişkin bileşenlerin
ele alınmasına ve çözülmesine
neden olmaktadır, ama kurumsal
süreçlere ve yöntemlere yönelik
güvenlik riskleri yeterince ilgi
görmemektedir, bunun sonucunda
da yanlış risk teminatları ve etkisiz
metotlar ortaya çıkmaktadır.
Güvenlik tedbirlerini uygularken
genellikle güvenlik icraatının bir
bütün olarak ele alınması ihmal
edilmektedir. ISPS Kod’un ge-
rekleri uygulanırken temel olarak
fiziksel güvenlik ele alınmakta ve
önemli riskleri göz ardı eden bir
model yaratılmaktadır.
SUPPORT perspektifinden:
Çalışmanın birinci yılından sonra
gelişen algı, liman güvenliğini
artıracak çözümler geliştirirken
yukarıdaki kısıtlamaları göz
önüne almak gerektiği ve
SUPPORT’un bu kısıtları ortadan
kaldıracak çözümler sunmayı he-
deflemesi gerektiği yönündedir.
Dolayısıyla, çözümlerin yalnızca
teknolojiyle sınırlı kalmayıp, ilk
yılın sonunda elde edilen bulgu-
KAPAK KONUSU
Liman tesisi personelinden güvenlikten
sorumlu olanlar, tesisin güvenliği hakkında bilgi
sahibi olmalı ve periyodik eğitimler almalıdırlar.
Diğer personel ise farkındalık eğitimine tabi
tutulmalıdırlar.
26 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
31.
32. KAPAK KONUSU
ları çözmeye katkıda bulunacak
yapılar da içermesi gerektiği
anlaşılmaktadır.
Güvenliği yönetmek
İlk gözlem, liman tesis güvenli-
ğinin doğru yönetilmediği ya da
hiç yönetilmediğidir. ISPS Kod’a
göre, güvenliğin liman tesisi
güvenlik görevlisinin sorumlulu-
ğunda olması nedeniyle, tesisi
işleten şirketin yöneticilerinin,
asgari standartlar sağlandığı, büt-
çe ayırıldığı ve Atanmış Yetkililer
memnun olduğu sürece, konuyla
ilgilenmedikleri görülmektedir.
Sadece liman tesisi güvenlik
görevlisi değil, CEO, yöneticiler
ve direktörlerin de sorumluluğu
paylaştığı bir güvenlik yönetimi
sistemi kullanarak güvenliği doğ-
ru bir şekilde yönetmek, tesisin
güvenliğini önemli ölçüde artıra-
cağı ve kayıpları azaltacağı gibi
işin de daha karlı hale gelmesini
sağlayacaktır.
Eğitim
Liman tesisi personelinden gü-
venlikten sorumlu olanlar, tesisin
güvenliği hakkında bilgi sahibi
olmalı ve periyodik eğitimler
almalıdırlar. Diğer personel ise
farkındalık eğitimine tabi tutul-
malıdırlar. Ancak Liman Güvenliği
Eğitimi konusunda, AB standart-
ları ya da herhangi bir düzenleme
mevcut değildir. Bazı eğitimler
çok ayrıntılı bazıları ise çok
yetersiz olabilmektedirler. Bazı
limanlarda ise hiç eğitim verilme-
mektedir.
Tehdit ve zafiyet
değerlendirmeleri
Pek çok durumda, bu değerlen-
dirme yol gösterici bir rehber
bulunmaması nedeniyle gerek-
tiği gibi yapılmamakta ya da hiç
yapılmamaktadır. Bazı ülkelerde
Tanınmış Güvenlik Organizas-
yonları (Recognized Security
Organization-RSO) mevcuttur, ki
bunların da bazıları gerekli güven-
lik tedbirlerine baz alınacak böyle
bir değerlendirmeyi ISPS Kod’da
belirtilen yeterlik düzeyinde yapa-
cak seviyede değildir.
Böyle bir değerlendirme bir kereye
mahsus değil, yapısal ya da tesisin
amacına ait değişiklikleri değer-
lendirerek Liman Tesisi Güvenlik
Planını güncellemek üzere yılda
bir kez tekrarlanmalıdır. Liman
tesisi güvenlik görevlisinin bu
değerlendirmeyi yapacak becerilere
sahip olması gerekir ki bu da çok
sık rastlanan bir durum değildir.
Dolayısıyla, SUPPORT projesinin bu
konuya dikkatini vermesi tavsiye
edilmektedir, çünkü güvenliğin
iyileştirilmesi, tehditlerin tanım-
lanması ve önlemek için doğru
değerlendirilmeleri ile başlar.
Giriş kontrol
Kod’un giriş kontrol ile ilgili
şartları, tesise girmek isteyen
herkesin kimliğini, her aracı kont-
rol etmeyi, kişilere üst araması
yapmayı, eşyalarını, araçlarını ve
içeriklerini kontrol etmeyi öngör-
mektedir. Liman Tesisi Güvenlik
Planlarının çoğunda bu konuya
değinilmekte, ancak bu kağıt
üzerinde kalmaktadır. Gerçek-
te giriş kontrolü birçok tesiste
ihmal edilmektedir, bilhassa
yetkili çalışanlara ve üçüncü parti
çalışanlarına uygulanmamaktadır.
Çoğu zaman geçiş kartının, kartı
ibraz eden kişiye ait olup olmadı-
ğı kontrol edilmemektedir. Giriş
izni kontrol sistemleri yalnızca
kimliğin kontrol edildiğini garanti
etmektedir. Bu izni kimin kullan-
dığı kontrol edilmiyorsa, kontrol
işe yaramaz ve sahte bir güvenlik
hissi yaratır.
Aramalar
Liman Tesisi Güvenlik Planı,
kişilerin, eşyalarının ve araçların
nerede aranacağını belirlemelidir.
Bu bölgelerin hava koşullarından
etkilenmemesi için kapalı olması
operasyonun sürekliliğini sağla-
yacaktır. Aranmış ve aranmamış
kişi ve eşyalar için ayrı bölgeler
tanımlanmalıdır.
Bu konulara pek çok Liman Tesisi
Güvenlik Planında yer verilmekte-
dir ama maalesef bunlar da kağıt
üzerinde kalmaktadır. Birçok
tesiste böyle özel alanlar yoktur
ve arama ya hiç yapılmamakta
ya da Kod’un öngördüğü biçimde
gerçekleşmemektedir.
İzleme ve gözetleme
Tesis güvenlik organizasyonu,
tesisi gece saatleri ve görüşün
kısıtlandığı durumlar da dahil, her
an izleyebilir durumda olmalıdır.
Bu izleme, aydınlatma, güvenlik
ISPS içerisinde ya da AB seviyesinde, tesisi
korumak ve izlemek amaçlı kullanılan sistem-
lerin asgari standartlarını belirleyen herhangi bir
madde yoktur, bunun sonucu olarak da Avrupa
limanlarında bu sistemlerin uygulanmalarında
çok büyük farklılıklar görülmektedir.
28 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
33. görevlileri, yaya veya araçlı ya da
suda hareket edebilen devriyeler
ve otomatik kaçak giriş tespit
sistemlerinin ve tesis alanının ge-
nelini, giriş noktalarını, bariyerleri
ve yasak bölgeleri gözetlemeye
yönelik ekipmanlar kullanılarak
yapılmaktadır. Tesisin, video
ve CCTV sistemlerinin ürettiği
görüntüler vasıtasıyla izlenmesi
genellikle bu işe ayrılmış bir
odada bu işle ve giriş kontrolünü
yapmakla görevlendirilmiş bir kişi
tarafından yapılmaktadır. Bu işi
gerçekleştirmek için kullanılan
ekipmanlar genelde kalite stan-
dartlarının altında seçilmekte,
ya da görüşün istenilen düzeyde
olmadığı yerlerde kullanılmakta-
dırlar.
Tel örgüler, alarm sistemleri ve
CCTV standartları
ISPS içerisinde ya da AB seviye-
sinde, tesisi korumak ve izlemek
amaçlı kullanılan sistemlerin
asgari standartlarını belirleyen
herhangi bir madde yoktur, bunun
sonucu olarak da Avrupa liman-
larında bu sistemlerin uygulan-
malarında çok büyük farklılıklar
görülmektedir.
Ayrıca, unutmamak gerekir ki
bu sistemler yalnızca bir olayın
gerçekleşmekte olduğunu haber
verebilir ama güvenlik açıklarına
ya da alarmlara sebep olan şeyle-
re müdahale edemezler, oysa in-
sanlar bunu yapabilir. Dolayısıyla
insanların güvenlik sağlamadaki
katkıları gözden kaçırılmamalı ve
eğitimlerine özen gösterilmelidir.
İyi eğitilmiş personel tedbirlerin
neden alındığının, sistemlerin ne-
den kullanıldığının bilincindedir ve
alarmlar karşısında ne yapılması
gerektiğini bilir. Eğitim ve öğreti-
me yeterince eğilinmediği için, bu
alanda iyileştirilmeye muhtaç çok
şey vardır.
Kargonun elleçlenmesi
Kargo elleçlenmesine ilişkin
güvenlik tedbirleri, kargonun kur-
calanmasını önlemeli ve kabul
edilemez ve tesiste istiflenemez
kargonun girişinin engellenme-
sini sağlamalıdır. Bu tedbirler, te-
sise giriş noktalarında envanter
kontrolü yapılması sürecini de
içermelidir. Tesise giriş yaptıktan
sonra, kargo istiflenirken kont-
rolden geçtiği ve gemiye yüklen-
meye uygun bulunduğu anlaşıla-
bilecek şekilde yerleştirilmeli, ya
da yükleme beklerken sınırlan-
dırılmış bir alanda geçici olarak
depolanmalıdır. Kapıda kargo ve
kargo nakliye birimlerinin rastge-
le kontrolü kadar, kargonun ilişik
dokümanlarla uyumlu olduğunun
kontrol edilmesi de zorunludur.
Sürecin tamamlanması için,
araçların ve mühürlerin kontrol
edilmesi gerekmektedir.
Büyük konteyner tesislerinde
konteynerleri, kargoyu tanıyan
ve konteynerin dışını ve müh-
rünü otomatik olarak kontrol
eden OCR sistemleri mevcuttur.
Bunun yanında, gümrük gö-
Mayıs 2014 GüvenlikYönetimi n 29
34. KAPAK KONUSU
revlileri de kendi denetimlerini
yaparlar; genelde tesis persone-
linden bağımsız olarak yaptıkları
kontrollerde risk profil analizlerini
baz alarak arayacakları hedefleri
ya da tarama yapacakları kam-
yonları, konteynerleri ve malları
belirlerler. Ancak, AB tesislerinin
çoğunda denetimler, bu işi nasıl
yapmaları gerektiği konusunda
düzgün eğitimleri almamış güven-
lik görevlileri tarafından yapılmak-
tadır.
Personel kontrolü: Sıkça
ihmal edilen konulardan birisi de
güvenlik tedbirleri uygulamaların-
daki genelde tanıdık çalışanlara
ve tesiste çalışan taşeron firma
personeline uygulanan tutar-
sızlıklardır ve bu durum aslında
güvenlik bilincinin yerleşmemiş
olmasından kaynaklanmaktadır.
Bu konunun üzerine hassasiyetle
eğilmek ve tesis işletmecilerinin
personellerine güvenlik farkındalı-
ğı eğitimleri vermeyi bir alışkanlık
haline getirmelerini sağlamak ve
liman güvenliğinin çalışanlar ve
taşeron personeli yüzünden teh-
likeye atılmasının önüne geçmek
gerekmektedir. Güvenlik ve dene-
tim kontrolleri, limanın işleyişine
zarar vermeden liman terminal
çalışanlarına da uygulanmalıdır.
Çalışanların araştırılması:
Bir tesisin güvenliğini başarıyla
sağlayabilmek, insanların göster-
diği gayretlere yakından bağlıdır,
dolayısıyla güvenliği sağlamakla
görevli elemanlar ve gelecekte
güvenlik açısından kritik yerler-
de çalıştırılması düşünülenlerin
geçmişlerinin araştırılması ve
düzenli aralıklarla kontrol
edilmesi gerekmektedir. Oysa
günümüzde bu konuya hiç önem
verilmemektedir. Çalışanlar yö-
netmeliklerin ardına sığınmakta
ve yönetmeliğin geçmiş araştır-
masına izin vermediğine dikkat
çekmektedirler.
Halbuki, bunu nasıl yapacaklarına
dair gerekli bilince sahip olsalar
ve bunu bir şirket politikası haline
getirseler, kişilerin özel haklarının
korunması koşuluna rağmen,
şirketi ve tesisi korumak için
güvenlik politikası oluşturmanın
mümkün olduğunu görebilecek-
lerdir. Bu durum, tesiste geçici
çalışacak personel ya da üçüncü
parti için çalışacak eleman işe
alımında da görülmektedir.
Esnekliği yüksek kavramlar
(örneğin müdahale planları, vb.):
Liman ya da liman tesisinin,
saldırganların güvenlik tedbirlerini
aşmayı başardığı durumlar için
etkili müdahale planlarına sahip
olmamaları ve bu gediğe müda-
hale etmekte ağır ya da etkisiz
kalmaları, sorunun hayati tehlike
yaratacak ya da limanın işleyişine
sekte vuracak boyutta sorunlara
izin vermeleri ve çok daha büyük
bir riske girmeleri anlamına gel-
mektedir. Örnek olarak, birkaç
senaryo üzerinden hazırlanmış
önceden belirlenmiş müdaha-
leler, liman işletmecisinin bilgi
birikimiyle birleştirilerek, bir krize
çok daha hızlı ve etkili bir şekilde
müdahale edilebilecektir.
SUPPORT’un paydaş temelli
stratejisi: SUPPORT, limanların
stratejik yönetimleri konusun-
da paydaş temelli bir yakla-
şım benimseyecektir. Liman
güvenliğinde tüm paydaşların
sorumluluklarını vurgulayacak:
kendi davranışlarını izlemele-
rini, sonuçları incelemelerini,
iyileştirme için adımlar atmaları-
nı, gelişmeleri takip etmelerini,
ilgili yetkili mercilere bildirmele-
rini isteyecektir.
Özellikle konsorsiyum üyelerinin
deneyimleri üzerine yapılandırı-
lacak olan SUPPORT, paydaş-
lara liman güvenliği konusunda
bazı yetenekler kazandıracaktır:
Riskler ve tehditler karşısın-
da verimli işbirliği;
Uluslararası tedarik zinci-
rindeki güvenlik seviyelerinin
iyileştirilmesine katkı;
Avrupa genelinde güvenlik
standartlarının gelişimi.
SUPPORT’un, iki temsilci Avru-
pa ülkesi limanında (Gothen-
burg ve Pire) tam ölçekli sunum-
ları organize edilecektir. Daha
sonra, Avrupa Liman Güvenliği
Forum’u üyeleri tarafından daha
geniş kapsamlı değerlendirme
gerçekleştirilecektir. SUPPORT
çözümleri, herhangi bir AB
limanı tarafından güvenlik sevi-
yesini geliştirmek için verimli bir
şekilde kullanılabilecek politika
ve standardizasyon önerileri ve
eğitimi de içerecektir.
SUPPORT çözümleri, herhangi bir AB
limanı tarafından güvenlik seviyesini geliştirmek
için verimli bir şekilde kullanılabilecek poli-
tika ve standardizasyon önerileri ve eğitimi de
içerecektir.
30 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
35.
36. T
ürk Deniz Eğitim Vakfı
(TÜDEV) tarafından IME-
AK Deniz Ticaret Odası
destekleriyle 08 Şubat
2008 tarihinde kurulmuş
olan Türkiye’nin ilk ve tek Denizcilik
İhtisas Üniversitesi niteliğindeki
Pîrî Reis Üniversitesi, üniversite-sa-
nayi işbirliği kapsamında denizcili-
ğin tüm alanlarında sektöre eğitim
ve araştırma desteği sağlamak-
tadır. Yürütülen çok sayıda proje
arasında ülkemizde liman işletme-
ciliği açısından büyük önem taşıyan
liman güvenliği konusunda GÜSOD
ile birlikte yürütülmekte olan METP-
ROM (Modular Enhanced Training
Programme for European Maritime
Security Personnel) Projesi kapsa-
mında hazırlanacak eğitim program
ile ülkemizdeki liman güvenlik
personelinin etkin olarak eğitimi
yanısıra, proje ortakları vasıtası ile
AB çapında ortaya çıkacak eğitim
standartları ile liman güvenliği
konusunda ülkeler arasında daha
etkin bir işbirliği sağlanabilecektir.
1. Giriş
Limanlar, coğrafi, fiziksel ve tüzel
varlıklar olarak makroanalitik
yaklaşımla tanımlanırken, liman
sözcüğü genellikle su yolu bağ-
lantılarını, yani deniz, göl, nehir,
iç suyolları ve kanal bölgelerini
de kapsamaktadır (Wood ve Ark.,
2002).
Deniz taşımacılığının başlangıç
ya da bitiş noktasını limanlar
biçimlendirir. Dolayısıyla liman;
geniş anlamda, deniz taşımacılığı-
nın başlangıç ya da bitiş noktası
KAPAK KONUSU
Liman güvenlik personeli eğitimi
11 Eylül sonrası güvensizlik söylevi ile hakiki fiziksel
güvensizliğin varlığı arasındaki karmaşık ve iç içe geçmiş
diyalektik, tüm limanları “yerel/milli tehdit seviyesini küresel
farkındalık seviyesiyle harmanlayarak güvenlik tehditlerini
algılamaya ve yönetmeye” zorlamaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Taner ALBAYRAK PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ
32 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
37. olarak tanımlanabilir veya taşıma
hizmeti sırasında bir taşıma siste-
minin şekil değiştirdiği ulaştırma
altyapısı olarak da ifade edilebilir
(Akten, 1992: 20-23). Sermayenin
serbestçe hareket edebildiği, üre-
tim ve ticari faaliyetler üzerindeki
kısıtların azaldığı, üretim miktarının
arttığı küreselleşme sürecinde,
üretim merkezleri ile tüketim
merkezleri arasındaki mesafeler
büyümüş, deniz taşımacılığının
önemi daha da artmış ve bu durum
lojistik maliyetler içindeki deniz
taşımacılığı payının yükselmesine
neden olmuştur. Bu bakımdan
lojistik sistemlerin toplam maliyet-
leri açısından limanların durumu
önemlidir. Dünya ticaretinin çok
büyük kısmının denizyolu taşıma-
cılık sistemi ile yapılmakta olması,
bu taşımacılık sisteminin ayrılmaz
bir parçası olan deniz limanlarının
varlık, gereklilik ve ekonomik etkin-
lik açılarından özel önemini ortaya
koymaktadır. Deniz limanlarının
ticari etkisi yanı sıra bulunduğu
bölge üzerinde stratejik ve sosyo-
ekonomik etkileri de söz konusu-
dur. Açıkça deniz ticareti üzerindeki
etkileri nedeni ile deniz limanları
ülkenin dış dünyaya açılan kapıları,
nefes aldığı noktalar olmaktadır
(Marlow, 2000).
Liman yeri seçiminde bölgenin
coğrafi özellikleri çok önemli rol
oynamaktadır. Geleneksel olarak
liman yerinin seçimi, özellikle
coğrafi avantajları olan ve nü-
fusun da artması ile lüzumlu
ihtiyaçları karşılamak üzere doğal
liman yerlerinde kendini gösterir.
Stratejik olarak önemli bir coğrafi
konumda yer almak beklenen
hedeflere ulaşmada önemli bir
rekabetçi üstünlük sağlamaktadır.
Ancak coğrafi konum üstünlüğü
tek başına yeterli bir unsur değildir.
Ekonomik faktörler yönünden böl-
ge; sanayi yatırımlarına, endüstriyel
gelişime açık olmalıdır.Ayrıca liman
alanı için geniş arazi yatırımlarına
ihtiyaç duyulduğundan arazi ma-
liyeti düşük ve gerektiğinde arazi
genişletme maliyetleri ekonomik
olmalıdır. Bölgeden sağlanacak iş
gücü açısından bölge ücret seviye-
leri gözönünde tutulmalıdır. Liman
inşaat maliyetleri, taşıma giderleri,
enerji giderleri değerlendirilme-
lidir. Bölgenin gelecekteki deniz
ticaret potansiyeli yanısıra politik
ve askeri öncelikler göz önünde
tutularak, ülkenin siyasi, ekonomik
ve stratejik öncelikleriyle paralellik
sağlanmalıdır.
Limanlar sadece yük ve yolcu
taşımacılığında kara ile denizin
birleşim noktası olmakla kalmaz,
aynı zamanda üretim fonksiyonuna
da sahip olurlar. Sadece bölgesel
ve uluslararası ticareti değil aynı
zamanda sanayi aktivitelerini
arttırmaktadır (Baran, 2010:9-
14). Tedarik zincirinin en önemli
halkalarından olan limanlarda bir
an bile yaşanacak duraksama
telafisi zor ekonomik kayıplara yol
açar. Doğal afetler sonucu Japonya
ve Tayland’da tedarik zincirinin
sekteye uğraması, dünya ticare-
tinin ve GSYİH’ının 2011 yılında
yavaşlamasının ana nedenleri
arasında gösterilmiştir (TÜRKLİM,
2012: 15).
Bu denli stratejik önemi haiz olan
deniz limanları yapısal ve kurum-
sal, ekonomik, finansal, yönetsel,
çevresel ve rekabet açılarından
pek çok risk ve tehlikeler ile karşı
karşıyadır. Bu risk ve tehlikelerin
tespit ve tanımının yapılması, alına-
cak tedbirler ve yapılacak eylemler
için son derece önemlidir. (Ge-
dik,2007). Liman, feribot ve yolcu
gemisi terminalleri genellikle çok
sayıda insanın yaşadığı ve çalıştığı
kalabalık bölgelere kurulmuştur. Mil-
yarlarca yük ve binlerce insan dünya
limanlarına her gün girip çıkmaktadır
Limanlar, diğer yandan birer sınır
karakolu olarak da adlandırılabilir-
ler. Ülkelerin dış dünyaya açılan bir
kapısı olan limanlar bu kapsamda
değerlendirildiğinde terör odaklarının
küresel etki yaratmak isteyebile-
ceği hedefler haline gelebilir. Bu
anlamda güvenlik yönetimi liman
kurulumu ve işletimi süreçlerinin
dışına itilemez.
2. Limanlarda güvenlik
yönetimi
Denizyolu taşımacılığı dünya ticareti-
nin belkemiğini oluşturduğundan do-
layı, uluslararası ulaşım sisteminin
tehlikelerden korunduğundan emin
olunması için etkili ve uygulanabilir
önlemlere ihtiyaç duyulmuştur. So-
nuç olarak, limanların uluslararası
anlaşmalar ve düzenlemelere uygun
olduğundan emin olmak için Ulus-
lararası Denizcilik Örgütü (Internati-
onal Maritime Organization – IMO)
tarafından güvenlik konusunda daha
bütüncül bir yaklaşım gösterilmiştir
(Wenning, 2007: 3-15)
Terörizm ve deniz haydutluğu
dışında denizlerden uyuşturucu,
ISPS Kod Bölüm B Kural 1.16 ve 1.17’ye
göre; Her Taraf Devlet, kendi yetki bölgesi
içinde bulunan ve uluslararası sefer yapan gemi-
lere hizmet veren her liman tesisi için, Liman
Tesisi Güvenlik Değerlendirmesinin (LTGD)
tamamlanmasını sağlamalıdır.
Mayıs 2014 GüvenlikYönetimi n 33
38. silah, akaryakıt ve nükleer madde
kaçakçılığı, kara para aklama,
yasadışı göç ve göçmen kaçakçılı-
ğı, insan ticareti ve çevresel suçlar
gibi daha bir dizi yasadışı faaliyetin
de karşımıza çıktığı görülmektedir.
Bunların bir kısmı bağımsız olarak
gerçekleştiği gibi bir kısmı da terö-
rizm ve deniz haydutluğu faaliyet-
leri ile bağlantılı olarak ve onlara
destek sağlayacak veya destek
alacak şekilde ortaya çıkmaktadır
(Albayrak, 2010). Günümüzde
gemiler giderek artan şekilde oto-
masyon sistemlerine havi olarak
donatılmakta ve bunun sonucunda
mürettebat sayısı her geçen gün
azalmaktadır. Bu durumda gemi-
lerin az sayıdaki mürettebat ile
tam olarak kontrol altına alınması
güçleşmekte ve gemilere kaçak
yolcu/malzeme girişinin önlen-
mesinde sıkıntılar yaşanmaktadır
(Parrit, 1996:162). Artmakta olan
konteyner trafiği de konteynerler
içinde saklanabilecek kaçak yolcu
ve malzemenin kolaylıkla gizlen-
mesine imkan tanıyabilmektedir.
Bir geminin yükleme/boşaltma
için limanda kaldığı sürenin kısalığı
ve elleçlenen konteyner sayısı
dikkate alındığında konteynerlerin
gerek liman gerek gemi yetkilileri
tarafından tam anlamıyla kont-
rolu mümkün olmamaktadır. Bu
nedenle bu tip faaliyetlerinde liman
güvenlik planlamasında dikkate
alınması büyük önem taşımaktadır
(Albayrak, 2010).
11 Eylül sonrası güvensizlik söylevi
ile hakiki fiziksel güvensizliğin var-
lığı arasındaki karmaşık ve iç içe
geçmiş diyalektik, tüm limanları
“yerel/milli tehdit seviyesini küre-
sel farkındalık seviyesiyle harman-
layarak güvenlik tehditlerini algıla-
maya ve yönetmeye” zorlamaktadır
(Bichou, 2004: 232-248).
ISPS Kuralları’nın yürürlüğe
konması 1 Haziran 2004’ten
beri deniz terör saldırılarını gözle
görülür biçimde azaltmıştır (Tim-
len, 2007) Fakat yakın zaman-
daki güvenlik ihlalleri ve olaylar,
ISPS Kuralları’nın ne gemiler ne
de liman tesisleri için istenilen
güvenlik düzeyini sağlamadığını
göstermiştir. Tüm bu düzenleme-
ler güvenliği geliştirmiş olsa da,
açıklıklar ve düzenleme konu-
sundaki engeller devam etmiştir
(Ferriere, 2005).
3. Limanlarda risk yönetimi
ISPS Kod Bölüm B Kural 1.16 ve
1.17’ye göre; Her Taraf Devlet,
kendi yetki bölgesi içinde bulu-
nan ve uluslararası sefer yapan
gemilere hizmet veren her liman
tesisi için, Liman Tesisi Güvenlik
Değerlendirmesinin (LTGD) tamam-
lanmasını sağlamalıdır. Esasen
LTGD, bir liman tesisi işletiminin
tüm konuları ile ilgili olarak, hangi
bölümlerinin daha hassas ya da
bir saldırıya maruz kalabilecek ni-
telikte olduğuna karar vermek için
yapılan bir risk analizidir. Güvenlik
riski, hedefin zarar görebilirliği
ve saldırının sonuçları ile ikiye
katlanan bir saldırı tehdidi fonksi-
yonudur. ISPS Kod Bölüm A Kural
14.2’de güvenlik olaylarını tanımak
ve onlara karşı önleyici önlemler
almak için kodun aynı zamanda B
bölümünde yer alan klavuzu da dik-
kate alarak bütün liman tesislerin-
de, uygun önlemlerle beraber yapı-
lacak çalışmalar belirtilmiştir: Tüm
liman tesisi güvenlik görevlilerinin
performansının sağlanması; liman
tesisine girişin kontrolü; demirle-
me ve yanaşma yerleri dahil, tüm
liman tesisinin kontrolü; sadece
yetkili personelin girişini sağlamak
için, girişe yasaklanmış bölgele-
rin kontrolü; yük elleçlenmesinin
denetimi; halen mevcut güvenlik
iletişimin sağlanması. Ayrıca gü-
venlik seviyesi 2’ye geçildiğinde ek
koruyucu önlemler, güvenlik sevi-
yesi 3’e geçildiğinde ise daha ileri
düzeyde özel koruyucu önlemlerin
uygulanacağı belirtilmiştir.
Haveman ve Shatz’a göre liman
güvenliği planlaması ve uygulama-
sında dikkate alınacak faktörler
aşağıdaki gibidir:
Hacim: Denizyolu ile taşınan
yük miktarı
KAPAK KONUSU
34 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
39. Farklı taşıma araçları: Limana
ulaşıp/ Limandan ayrılan yükler
tren ve kamyon gibi diğer taşımacı-
lık türlerini de kullanmaktadır.
Ülkedeki farklı güvenlik birim-
lerinin yasal yetkilerindeki farklar:
Bazı limanlar yerel ya da bölgesel
liman yetkilileri tarafından yöne-
tilirken, diğerleri özel kuruluşlar
tarafından yönetilmektedir.
Paydaş miktarı: Daha etkili bir
planlama ve yönetim için taşıyı-
cılar, taşıtanlar, lojistik firmaları,
işçi sendikaları ve limanı kullanan
herkes güvenlik çalışmalarına dâhil
edilmelidir.
Endüstrinin küresel yapısı:
Güvenlikle ilgili herhangi bir acil
durumda yabancı devletler, yabancı
liman operatörleri ve yabancı gemi
sahipleri ile uluslararası işbirliği
içinde olunmalıdır.
Politika üretenler 5 ilgili kısımdan
oluşan liman güvenliği ölçümü
belirlemiştir.
Koruma, cevap verme ve iyileş-
tirme
Daha az ilgi çekici hedefler ha-
line gelmesi için liman politikalarını
katılaştırma
Teröristlerin, ikmallerinin ve
silahlarının girebileceği uluslararası
tedarik zincirinde bulunan mü-
hürlemedeki boşlukları giderme,
denetimi arttırma
Yüklerin ilk yüklendiği diğer ya-
bancı limanlardan itibaren güvenlik
ihlallerini tanıma ve kapatmaya
çalışma
İlk 4 kısımda başarıya ulaşmak
için gelişen teknolojiye sahip olma
şeklindedir.
Risk profilleri bölgesel olarak
değişiklik göstermekte, tehditler
sosyal ve politik etkilere bağlı
olarak değişen iç ve dış etkenler-
den oluşmaktadır. Liman güvenlik
personeli, muhtemel riskleri iç ve
dış etkenlere dikkat ederek doğru
bir şekilde değerlendirebilmek için
tecrübeli ve iyi eğitimli olmalıdırlar.
Konu ISPS uygulamaları kapsa-
mında değerlendirildiğinde, ISPS
Kuralları’nın bu tehditleri değerlen-
dirmek ve tehditlere karşı uygun
tedbirlerin alınması konusunda
sadece bir kılavuz niteliği taşıdığı
görülmektedir. ISPS Kuralları tüm
dünyada farklılık gösteren risklerin
değerlendirilmesi ve yönetimi için
bir çerçeve belirlemektedir. Bu yüz-
den, farklı bölgelerde yer alan tüm
uluslar için standart uygulamalar
ISPS tarafından ortaya konmakta-
dır. Kısacası, farklı tehditler fakat
standart uygulamalar. Örneğin,
New Orleans Limanı bir doğal
felaket (örn. Katrina kasırgası) ve
sonuçlarıyla karşı karşıyayken, Rot-
terdam Limanı öncelikle konteyner-
lere veya (petrol gibi) toptan mallara
gelebilecek terör saldırısı tehlikeleri-
ne odaklanmaktadır. Sonuç olarak,
tehditlerin içsel ve dışsal olarak
bölgelere göre değişiklik gösterdiğini
fakat uygulamaların tüm bölgelerde
standart olduğunu söyleyebiliriz. Bu
yüzden, devletlerin görevleri de bu
noktada başlamaktadır. Muhtemel
riskleri değerlendirmek ve yönetmek
için, iyi eğitimli ve tecrübeli güvenlik
personeli ihtiyacı açıktır.
4. Sonuç ve öneriler
ISPS Kuralları güvenlik alanında
pek çok katkı sağlamıştır. Fakat
Risk profilleri bölgesel olarak değişiklik
göstermekte, tehditler sosyal ve politik et-
kilere bağlı olarak değişen iç ve dış etkenlerden
oluşmaktadır. Liman güvenlik personeli,
muhtemel riskleri iç ve dış etkenlere dikkat
ederek doğru bir şekilde değerlendirebilmek için
tecrübeli ve iyi eğitimli olmalıdırlar.
Mayıs 2014 GüvenlikYönetimi n 35
40. KAPAK KONUSU
yürürlüğe girdiği tarihten bu yana
eksiklikler sürmüş ve kurallar
tatmin edici bir güvenlik seviyesi
ve risk yönetimini sağlayamamış-
tır. Limanların kuruluş yeri seçimi
sürecinde dikkate alınması gerekli
ekonomik,cografi, meteorolojik vb.
koşullarının limandan sağlanacak
ekonomik fayda açısından taşıdığı
büyük önemin hiç bir şekilde göz
ardı edilemeyeceği açıktır. Ancak
liman yeri seçiminde özellikle
güvenlik yönetiminin sürece dâhil
edilmesi; olası terör, kaçakçılık vb
tehditleri her aşamada göz önüne
alınmalı benzer özellik taşıyan
alternatifler arasında yüksek gü-
venlikli olanlara öncelik verilmelidir.
Tehditlerin ve risklerin değişken-
liğini göz önüne alındığında ise,
limanların kuruluş yeri seçiminden
ziyade, olası risklere ve tehdit-
lere karşı hazırlıklı olması daha
önemlidir. Riskleri değerlendirmek
ve tedbir alabilmek için iyi eğitimli
personel şarttır. ISPS Kod Bölüm
A ve Bölüm B Kural 18’de liman
tesisi güvenliğine ait eğitim,talim
ve tatbikatlarla ilgili uygulamalar
belirtilmiştir. Liman tesisi güven-
lik görevlisi ve ilgili liman tesisi
güvenlik personeli gerekli bilgilere
sahip olmalı,gerekli eğitimleri almış
olmalı,gerekli tatbikatlara katılarak
liman tesisi güvenlik planının etkili
koordinasyonunu ve uygulaması-
nı sağlamalıdır. Fakat ISPS Kod
eğitim kursları;müfredat, eğitim
süresi ve sınav sistemi açısından
değerlendirildiğinde kurumlar arası
farklılık göstermektedir. Uluslara-
rası Denizcilik Örgütü genel olarak
kabul gören bir müfredat belirle-
mek ve de hükümetleri bu kursları
uygulamaya mecbur etmek zorun-
dadır. Eğitim alan kişilerin bütün
bilgileri kavradığından ve güvenlik
farkındalığına sahip olduğundan
ve olası tehditlere karşı hazırlıklı
olduğundan emin olunmalıdır.
Piri Reis Üniversitesi ve GÜSOD
önderliğinde buna yönelik olarak
başlatılmış olan METPROM (Mo-
dular Enhanced Training Prog-
ramme for European Maritime
Security Personnel) Projesi kapsa-
mında hazırlanacak eğitim program
ile ülkemizdeki liman güvenlik
personelinin eğitimi yanısıra, proje
ortakları vasıtası ile AB çapında
ortaya çıkacak eğitim standartları
ile liman güvenliği konusunda ülke-
ler arasında daha etkin bir işbirliği
sağlanabilecektir.
Kaynaklar
Albayrak, T. (2010): “Terrorism and
Transnational Crime: Maritime Pers-
pective” II. Uluslararası Terörizm
ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu
(UTSAS 2010), Antalya, Türkiye
s.122-131
Akten, N. (1992) “Liman Planla-
ması: Liman üniteleriyle kapasitesi
arasındaki ilişki ve elleçleme maliye-
tinin hesaplanması,” Yüksek Lisans
tezi, İÜ işletme Fakültesi İşletme
İktisadı Enstitüsü, 20-23.
Bichou, K. “The ISPS Code and the
cost of port compliance: (2004)
An initial logistics and supply chain
framework for port security assess-
ment and management.” Maritime
Economics & Logistics 6(4), s.332-
348.
Ferriere D, Pysareva K. Rucinski A,
(2005) “Using Technology to Bridge
Maritime Security Gaps” National
Infrastructure Institute center for
Infrastructure Expertise.
George, B., Whatford, N.(2007)
“Regulation of Transport Security
Post 9/11” Security Journal, 20/3,
s.158-170. Haveman D, Shatz
H, (2006) :Protecting theNation’s
Seaports:Balancing Securityand
Cost ,s. 4.
Marlow, P.B (2000) “Port Pricing
and Competitiveness in Short Sea
Shipping” International Journal of
Transport Economics. s.315-334.
Model Port Concept Outline, Re-
port of the Interagency Commission
on Crime and Security in U.S Sea-
ports. S 244-245
Parritt, B.A.H (1996), Crime at Sea,
The Nauticl Institute, The Repro
Company, London
Wenning, R.J., ve Ark. “Understan-
ding environmental security at ports
and harbors.” In: Linkov I, Kiker GA,
and Wenning RJ (eds) Managing
Critical Infrastructure Risks: NATO
Security through Science Series.
Dordrecht: Springer, 2007, s.3-15.
36 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
41.
42. Limanlar için güvenlik iyileştirme
projesi SUPPORT kapsamında
Liman Güvenliği Yönetim Sistemi
(Port Security Management System -PSMS)
SUPPORT liman paydaşları ve liman güvenliği uzmanlarının
bir araya gelerek, liman güvenliği konusunda yeni
standartlar oluşturmaları için geniş bir forum yaratmaktadır.
KAPAK KONUSU
Çeviri: Füsun KOCAMAN / VİYAGROUP A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi
38 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
43. A
raştırmalar göstermiş-
tir ki, Avrupa limanları
arasında yük taşıma
operasyonlarının kar-
maşıklığı ve maliyeti,
taşımacılığın karayollarından
denize kaydırılması önünde
ciddi engeller teşkil etmekte-
dir. Yeni güvenlik önlemlerinin
uygulanması bu durumu daha da
kötüleştirebileceğinden, tercihan
Avrupa limanlarındaki operasyo-
nel karmaşıklığı ve maliyetleri
azaltmanın yanı sıra güvenliği
iyileştirmenin yollarını aramak
daha anlamlı olacaktır.
SUPPORT liman güvenliği paydaş-
larına, gerçek liman ortamının
getirdiği karmaşıklığa çözüm
olabilecek ve gelişen uluslararası
düzenlemeler ve standartlara
uyumlu olacak, gerekli ve yeterli
güvenlik seviyesini sağlamak
konusunda destek vermeyi amaç-
lamaktadır. SUPPORT, herhangi
bir Avrupa limanının güvenlik
seviyesini artırmak için kullanabi-
leceği genel metotlar, teknoloji ve
eğitim hizmetleri sunar. Böylece,
aşağıdaki avantajlar sağlanabilir:
Sürdürülebilir taşımacılık bağ-
lamında, güvenli ve verimli liman
operasyonları;
Kargo ve yolcuların kesintisiz
akışı;
Aşağıdaki sorunların
önlenmesi:
• Terör ve yüksek değerdeki
birimlere saldırı;
• Yasadışı göç;
• Uyuşturucu, silah ve yasadışı
maddelerin kaçakçılığı;
• Büyük çaplı ve/veya sürekli
hırsızlıklar ve ekonomik şantaj.
Liman güvenliğinin
iyileştirilmesi
Başlıca aktörleri, bilhassa kon-
teyner elleçleme konusunda en
son teknoloji çözümlerine sahip
oldukları halde, limanlarda yine
de aşağıdaki ihtiyaçlar göz ardı
edilemez:
Risk ve zafiyet değerlendirme-
lerinin güncellenmesi;
Giriş kontrollerinin iyileştiril-
mesi;
Tel örgü, kaçak giriş alarmı
ve CCTV sistemleri konusunda
standartlar belirlenmesi;
Kargonun arama ve tarama
teknolojileri kullanılarak güvenli
hale getirilmesi;
İzleme ve gözetleme perfor-
mansının iyileştirilmesi;
Genel tedarik zinciri bilgi akışı
ve karar destek sistemlerinin
içine güvenlik yönetimi bilgisinin
de entegre edilmesi;
Personel ve geçmişlerinin
araştırmaları ve profil çıkarma
fonksiyonları konusundaki ilkele-
rin belirlenmesi;
Güvenlik eğitimi, farkındalık
programları ve yönetim eğitiminin
iyileştirilmesi.
SUPPORT, yukarıda saydığımız
iyileştirme alanlarının her biri
için pratik kılavuzlar ve aşağıdaki
modelleri sunacaktır:
Eksiksiz dökümante edilmiş
ve tehditler, kayıp olayları, sonuç-
ları ve risk kontrol seçenekleri
arasındaki ilişkileri vurgulayan
Risk Modeli;
Paydaşlardan toplanan bilgi-
lerden türetilen ve standart hale
getirilmiş liman güvenlik süreçle-
rinin Liman Güvenlik Çerçevesi;
Limanların tekil Risk Kontrol
seçenekleri karşısında maliyet-
kazanç analizleri yapmak için
kullanabilecekleri ve potansiyel
güvenlik ve ekonomik kazançlarını
incelemelerine yardımcı olabilecek
ileri düzeyde bir Finansal Model;
Tüm paydaşların ihtiyacı olan
bilgi omurgasını oluşturacak ve gü-
venlik, bilgi alışverişi ve paydaşlar
arasında daha iyi ilişkiler kurul-
ması için gerekli bir Bilgi İletişim
Teknoloji platformu;
İyileştirilmiş liman güvenliğini
sergileyen pilotlar.
SUPPORT liman paydaşları ve
liman güvenliği uzmanlarının
bir araya gelerek, liman güven-
liği konusunda yeni standartlar
oluşturmaları için geniş bir forum
yaratmaktadır.
Eğitim
Liman tesisi güvenlik görevlisinin
(LTGG) (İngilizcesinin kısaltması
PFSO), tesis güvenliğini ilgilendi-
ren pek çok konuda bilgi sahibi
olması ve sürekli eğitim alması
gerekmektedir. Liman tesisi
personelinden, güvenlik görevle-
rini üstlenenlerin de ilgili konular
hakkında bilgili olmaları ve
sürekli eğitimlerle bilgilerini gün-
cellemeleri beklenmektedir. Diğer
personel de sürekli farkındalık eği-
timleri verilerek bilgilendirilmelidir.
AB nezdinde, Liman Güvenliği
Yönetimi ve Eğitimi konusunda
herhangi bir standart olmadığı gibi,
Bir organizasyonun güvenlik
performansının, yöntem ve süreçlerinin
tasarlanmasındaki başarıya bağlı olduğu
gerçeğinden yola çıkarak, SUPPORT ilk başta
iki kurumsal yaklaşımı incelemiştir.
Mayıs 2014 GüvenlikYönetimi n 39
44. yapılan eğitimler de ülkeden ül-
keye, limandan limana farklılıklar
göstermektedir; eğitimler
8 saatten 40 saate kadar değişe-
bilmektedir. Bazı eğitimler liman
tesisi güvenliği ile ilgili her konu-
ya değinirken, bazıları asgari içe-
riği bile vermemektedir. Zorlayıcı
bir düzenleme olmadığından bazı
limanlarda hiç eğitim verilmediği,
bilhassa farkındalık eğitiminin
ciddi şekilde ihmal edildiği bilinen
bir gerçektir.
Tüm bunlar proje amaçlarına
uygun bir modelde nasıl
birleştirilebilir?
Bir organizasyonun güvenlik per-
formansının, yöntem ve süreçle-
rinin tasarlanmasındaki başarıya
bağlı olduğu gerçeğinden yola
çıkarak, SUPPORT ilk başta iki
kurumsal yaklaşımı incelemiştir:
1) Yukarıdan aşağıya yaklaşım:
Tepe yönetimi güvenlik yöneti-
minden sorumludur ve Kurumsal
Güvenlik Yönetimi Modelinin
yaratıcısı ve uygulayıcısıdır.
2) Aşağıdan yukarıya yaklaşımı:
Düzenlemelerin tavsiye ettiği
şekilde LTGG, bir takım araçlar-
dan yararlanarak süreç geliştirme
yönetimi inisiyatifini elinde tutar.
Kurumsal güvenlik yönetimi
SUPPORT projesinin sonuçları-
nın bir LTGG ve LGG’ye destek
vermeye odaklanması kararlaş-
tırılmış olsa da, ilk düşünce bir
şirket güvenlik yönetimi modeli
sunmak şeklinde gelişmiştir. An-
cak bu modeli incelerken, böyle
geleneksel bir kavramın sağlıksız
bir yaklaşım olarak algılanacağı
fikri oluşmuştur, çünkü model
katılımcı şirketin zaman ve para
yatırımı gereksinimini kolaylıkla
ortaya koyabilse de, LTGG’nin
rolüne bir iyileştirme önerisi getir-
memektedir.
Bu bulgular ışığında, şirketler için-
de güvenliğin nasıl algılandığını
inceleyen ve gelişimlerin LTGG
tarafından tetiklendiği bir mo-
del aramanın ISPS Kod’a uyum
açısından da daha uygun olacağı
görüşü benimsenmiştir.
Süreç iyileştirme yönetimi
İkinci fikir, LTGG’nin, kendi orga-
nizasyonunun güvenlik performan-
sını geliştirmek için, terör ve suç
risklerini belirleyerek ve süreç ve
yöntemlere ilişkin risklere aynı
anda cevap verebilecek şekilde,
adımlar atmasını sağlayacak
bir model araştırmak şeklinde
oluştu.
Bunu yapabilmek için, LTGG’nin
şirketinin yalnızca süreç ve
yöntemler arasındaki bağlantıları
kavramak ve onlara erişim sağ-
layabilmekle kalmayıp, ilerleme
için gerekli işlerin yapılmasını
sağlayabilmesi gerekmektedir ve
bunun için de desteğe ihtiyacı
vardır.
Bir LTGG’nin algı ve gelişmeleri
sıraya koyması nasıl sağlanır?
Bir güvenlik görevlisinin rolü ve or-
ganizasyon içindeki algısı, güvenlik
ve faaliyet alanı arasındaki mevcut
özellikleri kullanarak değiştirilebilir
ve böylelikle güvenlik görevlisine
aşağıdaki olanakları gerçekleş-
tirmekte yardımcı olacak araçlar
sağlanmış olur:
Tepe yöneticiler de dahil,
şirketteki iş arkadaşlarını, güven-
liğin rolünün onların günlük iş ve
kararlarına destek vermek olduğu-
na ikna etmek;
Güvenliğin zorlayıcı bir husus
olmaktan çok, yönetimi iyileştirici
bir unsur olduğu görüşünde öncü-
lük etmek;
Şirketin iş geliştirmesine engel
olmak yerine, risk almada yardımcı
olmak;
Güvenlik gelişimlerinin sürekli
olduğunun bilinciyle pazardaki
gelişmeleri sürekli izlemek;
Departmanların stratejik ve
operasyonel etkinliklerini güvenlik
perspektifinde düzenlemelerine
yardımcı olmak;
Güvenliğin meşruiyetinin yalnız-
ca risk uzmanlarının bilgilerinden
değil, iş anlayışı, insanların yete-
nekleri, yöneticilik kabiliyetleri ve
iletişim becerilerinden kaynaklan-
dığını göstermek ve vurgulamak.
Bu tip inisiyatiflerin sonucu, güven-
liğin stratejik öneminin anlaşılması
ve buna bağlı olarak da hem gü-
venliğin sürekli iyileştirilmesi hem
de kurumsal güvenlik kavramının
daha üst seviyeye ulaşması şeklin-
de tezahür etmektedir.
SUPPORT projesi, bir LTGG ve
LTG’ye güvenlik tedbirlerini belir-
lemek, korumak, değerlendirmek,
kurmak veya yükseltmek, güvenlik
farkındalığını yaymak, kurumsal
güvenlik algısını olumlu yönde
değiştirmek ve aynı zamanda iş
KAPAK KONUSU
Sınav modülü, güvenlik çalışanlarına bilg-
ilerini güncelleme ve uzaktan eğitim metodunu
kullanarak personellerini eğitme ve böylelikle
onlarında bilgi seviyelerini takip etme olanağı
sunmaktadır.
40 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
45. koluna destek vermek imkanı
veren bilgi, beceri ve metodoloji
kazandırmaya yönelik bir Liman
Güvenlik Yönetimi Sistemi yara-
tarak, güvenlik algısının iyileşti-
rilmesinde öncü ve lider olmayı
hedeflemektedir.
Liman Güvenliği Yönetimi
Sistemi’nin (Port Security
Management System -PSMS)
Amacı
“Yetenekleri artırarak güvenliği
iyileştirmek”
Liman Güvenliği Yönetimi Sis-
temi, denizcilikte güvenlik işiyle
uğraşan liman tesisi güvenlik
görevlisi (LTGG) ve liman güvenlik
görevlilerine (LGG), kendilerini de-
ğerlendirmek için kullanabilecek-
leri, küçük ama önemli tesislere
ve izole bölgelerdeki limanlara
da uygun, web üzerinden çalışan
dinamik gösterge panelli veya
bağlantısı olmayanların basılı
kopyalar aracılığıyla destek ala-
bileceği, güncel ve konsolide bir
enstrüman sunmaktadır.
Liman Güvenliği Yönetimi
Sistemi’nin içeriği
1. bölüm
Olgunluk Modülü, terör tehdit-
lerine karşılık vermek
Bu bölümün amacı bir LTGG /
LGG’ni Liman Tesisi Güvenlik
Planı / Liman Güvenlik Planı’nı
inceleyecek ve güncelleyecek
konuma getirmektir. Bu amaca
ulaşmak için kullanılan yöntemler
şunlardır:
1) ISPS Kod gerekleri esas alına-
rak hazırlanmış bir öz değerlendir-
me soru anketi doldurtmak;
2) 24 adet gerçekçi senaryoya
dayandırılarak Liman Tesisi
Güvenlik Planı / Liman Güvenlik
Planı’nın risk analiz ve risk değer-
lendirmesini yaptırmak;
3) olgunluk ölçme modeli kullan-
dırmak;
4) tehditleri azaltmak ve bunların
olasılıklarına ve verebilecekleri
zararlara dair farkındalık yarat-
mak için etkili çözümler sunmak.
2. Bölüm
Kurumsal Güvenlik Modülü,
suç tehditlerine karşılık vermek
Bu bölüm suç risklerini tanıtan
bir el kitabı yardımıyla, LTGG /
LGG’ni belirli suç risklerini azalt-
maya, kayıp önlemeye ve kurum-
sal yöntem ve süreçleri korumaya
hazırlamaktadır. Kurumdaki mal,
bilgi ve para akışlarında karşılaşı-
labilecek suçlardan oluşan, suç-
tehdit matrisleri içermektedir.
3. bölüm
Eğitim ve Sınav Modülü
Bu bölüm, ISPS’le ilgili denizcilik
güvenlik eğitimindeki en iyi uygu-
lamalar üzerine yapılandırılmıştır
ve bir eğitim bölümü, tatbikatlar
ve egzersizler için el kitabından
oluşmaktadır. Sınav modülü,
güvenlik çalışanlarına bilgilerini
güncelleme ve uzaktan eğitim
metodunu kullanarak personelle-
rini eğitme ve böylelikle onlarında
bilgi seviyelerini takip etme olana-
ğı sunmaktadır. Tatbikat ve egzer-
siz el kitabı, güvenlik yöntem ve
süreçlerinin değerlendirilmesi ve
bunların sonuçlarına bağlı olarak
güvenlik kavramını geliştirmek için,
nelerin nasıl yapılacağına rehberlik
etmektedir.
4. bölüm
Paylaşma ve Karar Destek
Modülü
Bu bölüm LTGG’sine, internet
yardımıyla her an ve her yerden
tesisini idare etme imkanı sağla-
maktadır. Sistem aynı zamanda,
yerel, ulusal ya da küresel ölçekte
paylaşım ve işbirliği olanakları
da sunmaktadır. Bütün bunlara
ilaveten, sistem güncel denizcilik
güvenliği bilgileri barındırmaktadır.
Karar destek bölümü, LTGG’sine,
terör ve suç tehditlerini ele alış
biçimleriyle ilgili olarak maliyet-ka-
zanç değerlendirmeleri ve gerekli
yatırımları yapmada rehberlik
etmektedir ki bu da tasarruf veya
daha iyi yatırımlar sağlar.
5. Bölüm
Yetkilendirilmiş Ekonomik Ope-
ratör (AEO) Güvenliği, Öz Değerlen-
dirme Modülü
Bu bölüm, Yetkilendirilmiş Ekono-
mik Operatör (AEO) güvenliği, AB
uyumluluğu, Yetkilendirilmiş Eko-
nomik Operatör (AEO) ana hatları
için bir soru formu sunar. Bu, Yet-
kilendirilmiş Ekonomik Operatör
(AEO) başvurusu için uyumluluğu
sağlamaya yönelik bir metottur.
Sınav modülü, güvenlik çalışanlarına
bilgilerini güncelleme ve uzaktan eğitim me-
todunu kullanarak personellerini eğitme ve
böylelikle onlarında bilgi seviyelerini takip
etme olanağı sunmaktadır.
Mayıs 2014 GüvenlikYönetimi n 41
46. A
vrupa Birliği ülkeleri,
kendi özel güvenlik
yasalarını düzenleyerek
özel güvenlik uygulama-
ları konusunda kriterler
belirlemişler ve bu faaliyetlerin ic-
rası için de kendi resmi makamla-
rınca tanımlanmış kurum/kuruluş
/ şirketleri yetkilendirmişlerdir.
Bu konunun başlangıç nokta-
larından biri de; özel güvenlik
görevlilerinin temel eğitimlerinin;
hükümetler tarafından ya da res-
mi olarak yetkilendirilmiş eğitim
kurumları tarafından verilmesidir.
Özel güvenlik görevlileri temel
eğitimleri, müfredatlara bağlı ola-
rak; sağlık ve emniyet tedbirlerini,
ISPS CODE kapsamında Avrupa limanlarında çalışan
liman güvenlik görevlilerinin özel güvenlik temel
eğitimi ihtiyaçlarına yönelik CoESS yaklaşımı
AB limanlarında görev
yapan ÖGG’nin eğitimleri
CoESS tarafından ISPS CODE kapsamında geliştirilen eğitim
kılavuzunun amacı; üye devletlere genel Avrupa çatısı içerisinde
ulusal mevzuatlara kolaylıkla uyarlanabilen operasyonel şekilde
ve ISPS CODE ile uyumlu sahalarda çalışacak özel güvenlik
görevlilerine bir katkı sağlamak ve nitelikli özel güvenlik
personellerinin yetişmesi imkan yaratmaktır.
KAPAK KONUSU
Bülent AKSARAY ÖGF ve GÜSOD Genel Sekreteri
42 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014
47. çatışma yönetimi, müşteri ilişkileri
ve iletişim konularının yanı sıra ilk
yardım ve diğer zorunlu bazı bilgi
ve eğitimleri de içermektedir.
Eğitime alınacak/tefrik edilecek
özel güvenlik personeli için bir di-
ğer önemli bir kriterde bu kişilerin
geçmişteki suç kayıtlarıdır.
Bu hususların amacı; özel
güvenlik personelinin görevlerini
ifasında donanımlı olmalarına ve
temel angajman kurallarına aşina
olarak işini yapmasına imkan
sağlamaktır. Bu sayede bir bütün
olarak topluma hizmet yönünde
halkın beklentisini de karşılanmış
olacaktır.
Özel güvenlik personelinin temel
güvenlik eğitimlerine ilaveten,
örneğin alışveriş merkezleri, ha-
vaalanları, limanlar gibi yapacağı
görevlere ve çalıştığı alana bağlı;
özel olarak alması gereken pek
çok ilave eğitim de mevcuttur. Bu
tip sahalarda özel güvenlik hizmeti
ifa edebilmek için, her ne kadar
devletlerin milli programları dahilin
de olsa da, pek çok ilave eğitimi
alma zorunluluğu ayrıca yasalarla
da belirlenmiştir.
ISPS CODE ile uyumlu sahalar
(AB EU 725/2004)
IMO(International Maritime Organi-
zation) uygulamaları kapsamında
Avrupa Birliği, gemi ve liman gü-
venliğine yönelik bir dizi tavsiye ve
düzenleme yayımlamıştır. Avrupa
Birliği’nin EU 725/2004 sayılı
düzenlemesi içersinde yer alan bu
hususlar; SOLAS (Safety Of Live
At Sea) ve ISPS CODE( Internatio-
nal Ship and Port Facility Security
Code) gibi uluslararası anlaşma-
lar kapsamındadır.
ISPS CODE ve AB EU 725/2004
sayılı Avrupa Birliği düzenlemesi;
hükümetler, denizcilik şirketleri ve
liman otoriteleri için çok detaylı
güvenlik ihtiyaçlarını kapsamakta-
dır. Bu düzenlemeler ayrıca; yük
transferi, yasadışı göç ile savaş
ve terörist ataklara karşı bir dizi
tedbiri de içermektedir.
ISPS CODE ve AB EU
725/2004 Sayılı düzenlemeye
tabi sahalarda çalışan özel
güvenlik görevlileri
CoESS; Avrupa Birliği ülkelerindeki
limanlarda; özel güvenlik persone-
linin temel eğitim almaksızın sade-
ce ISPS CODE eğitimini alarak AB
EU 725/2004 ile uyumlu sahalar-
da çalışan güvenlik personelinin
durumlarını takip etmekte; ayrıca
ülkeler bazında karşılaşılan sorun-
ları da yakinen izlenmektedir.
Özel güvenlik personelinin
temel eğitimi almadan sadece
ISPS CODE eğitimi alarak liman
güvenlik görevlisi olarak çalışan-
larının pek çok sebebi vardır. Bazı
ülkelerde milli yasal düzenleme-
lere bağlı olarak, özel güvenlik
personeli İçişleri ya da Adalet
Bakanlığı kontrolü altında çalışır-
ken, limanlardaki özel güvenlik
personeli Liman İdaresi, Ulaştırma
Bakanlığı gibi farklı birimlerin ya
da otoritelerin kontrolünde hizmet
vermektedir. Ayrıca limanlardaki
özel güvenlik personeli milli özel
güvenlik düzenlemelerine de tabii
olmadan çalışabilmektedirler.
Bu husus da ilgili ülkelerin milli
özel güvenlik düzenlemelerinde
tanımlanan temel güvenlik eğitimi-
nin, liman güvenlik personeli için
mutlaka uygulanması gerekmediği
manasına gelmektedir.
Havaalanları güvenliğinde uygu-
landığı üzere, temel ve ayrıntılı
Avrupa Birliği düzenlemeleri ile
liman güvenliği için de benzer
çalışmaların yapılabileceği kana-
ati mevcuttur. Bu düzenlemeler
sonrası ulaşılan sonucun “genel“
güvenlik sektöründeki uygulama-
larından farklı olabileceği yönün-
dedir. Ancak yine farklı otoriterce
icra edilen uygulamalarda taraflar
arasındaki koordine eksiklikleri-
nin güvenlik zafiyetlerine sebep
olabileceğine işaret edilmekte-
dir. Yasalarda tanımlanmış özel
güvenlik faaliyetlerinden sorumlu
olan İçişleri veya Adalet Bakanlık-
larının kendi ülkelerine özel veya
AB düzenlemeleriyle detaylandı-
rılmış şekilde yönetilen bu tip gü-
venlik uygulamaları süreçleri için
temel güvenlik eğitimi uygulaması
konusunda karar tesis etmelerinin
uygun olacağı konusunda hakim
düşünce vardır.
CoESS, temel eğitim almaksızın
ilgili sahalarda sadece özel eğitim
alarak güvenlik görevlisi istihdamı
uygulamasına karşıdır. CoESS ’e
göre; herhangi bir özel güvenlik
görevlisi, genel bir sahada, hava-
alanında, limanda veya başka bir
özel bölgede dahi çalışıyor dahi
olsa başlangıç yani temel güvenlik
eğitimlerini başarıyla tamamlamış
olmalıdır. İlave özel eğitim ihtiyaç-
ları, ISPS CODE eğitimi gibi, tek
başına kurslar şeklinde olmamalı;
başlangıç ve temel güvenlik eği-
timini takip eder şekilde ilaveten
olmalıdır.
Başka bir deyişle; pek çok Avrupa
ülkesi, limanlarda çalışan özel
güvenlik personelini her nasılsa
ulusal özel güvenlik düzenleme-
lerinin dışında çıkartılmaktadır
ki; CoESS; bu uygulama ile ISPS
CODE–AB EU 725/2004 uyumlu
Bülent AKSARAY
Mayıs 2014 GüvenlikYönetimi n 43
48. sahalarda çalışan özel güvenlik
personelinin eğitim seviyelerini
çok ciddi şekilde düşüreceğini ve
sonuçların vahim olacağı hususu-
na dikkat çekmektedir.
Konuya ilişkin olarak Norveç ve
İsveç’teki uygulamalara bakarsak;
Norveç: 16 Temmuz 2009 da
Özel Güvenlik uygulamalarındaki
değişiklik tasarısı parlamentodan
geçmiştir. Buna göre ISPS CODE-
AB EU 725/2004 uyumlu sahalar-
da çalışan güvenlik personelinin
sadece ISPS CODE eğitimi ala-
cağı, Temel Özel Güvenlik Eğitimi
almayacağı yönündedir.
İsveç: 01 Ocak 2010 da alı-
nan kararlar ile ISPS CODE- AB
725/2004 uyumlu sahalarda
görev yapan güvenlik personelinin
sadece ISPS CODE eğitimi alma-
larını yeterli olması temel güvenlik
eğitimi almalarına gerek olmadığı
konusu uygulamaya konulmuştur.
Temel özel güvenlik
eğitiminin önemi
Başlangıçtan itibaren, temel özel
güvenlik eğitimi CoESS tarafından
önemsenmiştir. Eğitimin sürekli
gelişimi; çalışanların perfor-
manslarını, kalite standartlarını,
profesyonelliği arttırmakta ve aynı
zamanda özel güvenlik sektörün-
deki çalışmaları hep ileriye taşıyan
temel bir bileşen olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
CoESS ve üyesi federasyonlar;
profesyonel bir yaklaşımla, müşte-
rilere yüksek kalitede hizmeti aynı
zamanda eğitimli özel güvenlik
personeli ile sunmayı hedef olarak
belirlemişlerdir.
Özel güvenlik sektöründe çalışan
herkesin en azından temel özel
güvenlik eğitimi alması, görevlerini
yaparken daha yetkin olmalarını
sağlayacaktır. Bu bağlamda özel
güvenlik görevlilerinin eğitimlerinin
yükseltilmesi çok önemlidir. Bu hu-
sus temel eğitim seviyesini zorunlu
kılmakta ve tüm Avrupa çapında
kabul edilebilir standartlarda özel
güvenlik görevlileri yeterliğini karşı-
layabilecek bir çerçevede düzenlen-
meyi dikte etmektedir.
Bahse konu temel özel güvenlik
eğitimine ilave olarak, ISPS CODE
ile uyumlu sahalar gibi hassas
ortamlarda ISPS CODE gibi sınıflan-
dırılmış eğitimler zorunlu kılına-
rak eğitim seviyesi hedeflenen
seviyeler çıkarılmalıdır. Bu tip özel
eğitimler özel güvenlik personelinin
sahip olduğu temel beceri seviye-
sinden daha ayrıntılı tanımlanmış
ileri bir düzeye çıkmasına, ufkunu
genişletmesine ve de uzmanlaşma-
sına da imkan sağlayacaktır.
Profesyonellik ve doğru hizmet
seviyesinde eşitliğine özen
göstererek sadece para üzeri-
ne kurulmamış olan bu dostça
rekabet, tek bir milli pazar içinde
dahi olsa özel güvenlik sektörün-
de faaliyet gösteren tüm şirketler
için yüksek kalitede eğitime bağlı
olarak aynı kurallar çerçevesinde
ve aynı maliyetleri ifade etmesi
bakımından önem arz etmektedir.
Belirlenmiş yüksek kaliteli eğitim
standartlarından taviz verilmemeli
ve bu şartlar korunmalıdır. Şirketler
özel güvenlik eğitimlerine yaptıkları
yatırımlar nedeniyle kazançlarını
artırmalı ama bu hususlar istismar
edilmemelidir.
Temel güvenlik ihtiyaçları ve
prensipler 1999 yılında yayınlan-
mış olan Avrupa Mesleki Eğitim
Kılavuzunda vurgulanmış, Avrupa
Bölgesel Sosyal Diyalogu çerçe-
vesinde Avrupa Birliği içerisinde
detaylandırılmış ve ulusal düzeyde
uyarlanacak şekilde özel güvenlik
görevlilerinin tabii olacağı asgari
eğitim ihtiyaçları çerçevesinde AB
Komisyonu tarafından onaylanmış-
tır. Bu prensipler aynı zamanda
CoESS ve Avrupa özel güvenlik
sistemi içerisinde de ifade edil-
mektedir.
CoESS ayrıca ISPS CODE kapsa-
mında bir Liman Özel Güvenlik
Personeli Eğitim Kılavuzu gelişti-
rilmiştir. Bu kılavuzun amacı üye
devletlere Avrupa çatısı içerisinde
ulusal mevzuatlara kolaylıkla uyar-
lanabilen operasyonel şekilde ve
ISPS CODE ile uyumlu sahalarda
çalışacak Özel Güvenlik Görevlile-
rine bir katkı sağlamak ve nitelikli
Özel Güvenlik personellerinin yetiş-
mesi imkan yaratmaktır.
CoESS; Avrupa Komisyonu ve
Avrupa Kurumları (Enstitüleri)
gibi oluşumlar içinde yer alarak
Avrupa özel güvenlik sektörünün
tamamında temel özel güvenlik
eğitimini desteklemektedir. Bu
bağlamda ISPS CODE uyumlu
sahalarda çalışacak özel güvenlik
görevlilerinin de bu eğitimlerden
geçirilmiş olması hususunda
kararlılığını sürdürmektedir.
KAPAK KONUSU
Avrupa Birliği ülkeleri, kendi özel
güvenlik yasalarını düzenleyerek özel güvenlik
uygulamaları konusunda kriterler belirlemişler
ve bu faaliyetlerin icrası için de kendi resmi
makamlarınca tanımlanmış kurum/kuruluş /
şirketleri ise yetkilendirmişlerdir.
44 n GüvenlikYönetimi Mayıs 2014