SlideShare a Scribd company logo
1 of 133
1
GEZİ PARKI OLAYLARININ HABER SÖYLEMLERİ ÜZERİNDEN
ÇÖZÜMLENMESİ
PROBLEM
Taksim'in yayalaştırılması projesi çerçevesinde GeziParkı'nın Divan Oteli'ne bakan
duvarı yıkıldı ve buradakiağaçlar sökülmeye başlandı. Bunun üzerine çevreciler
ağaçların sökülmesine tepkigöstererek eylem yapmaya başladılar. Polisin
eylemcilere karşı sert müdahalesikamuoyunuayağa kaldırdı ve hareketin niteliğini
değiştirdi.
Resmi makamlar,yani belediye başkanıve vali, eylemlere anlayışla yaklaşmak ve
olayları yatıştırıcı açıklamalar yapmak yerine,doğrudan şiddete başvurmayıveya
gerilimin dozunuarttıracak açıklamalarda bulunmayı tercih ettiler.
Görünürde kimsenin liderlik yapmadığıhareket polisin şiddetiile sanal ortamda ve
uluslararası arenada büyük yankılar uyandırdı. Çevreci hassasiyetlerile başlayan
eylemin niteliği hükümetin politikalarına verilen bir tepkiye dönüştü.
Hükümet tarafından verilen demeçlerin sertliği ve polisin uyguladığı şiddet,eylemin
daha da büyümesine sebep oldu. Yapılan araştırmalar eylemcilerin çoğunluğunun
genç,çağdaş bir hayat tarzını benimseyen,partilerden bağımsız ve sosyal medyayı
yoğun olarak kullanan internet kuşağıolduğunu ortaya koydu.
Gezi Parkı eylemleri sırasında hükümet ile eylemciler arasında yaşanan problemlerin
siyasi, sosyal, ekonomik ve sosyal-psikolojik yansımaları ile Türkiye'dekive uluslar
arası medyadakigazetelerin habersöylemlerine nasıl yansıdığı çalışmamızın
problemini oluşturmaktadır.
Medya unsurlarının yayın politikaları sermaye grupları ve iktidarilişkisi çerçevesinde
şekillenmektedir. Gezi Parkı olayları halkın her kesiminden bireylerin iktidarın
politikalarına bir tepkisiolarak da yorumlanabilir.
Bu eylemler yurdun dört bir yanına dağılmış, siyasi, sosyal ve ekonomik hayatta
birçok etkileri olmuş, dünyanın gözünüde Türkiye’ye çevirmiştir. Bu denli yankı
uyandıran, insanların ölümlerine ve yaralanmalarına sebep olan geniş çaplı
eylemlerin farklı görüşlerdeki gazetelerin haber söylemlerine nasıl yansıdığını bu
çalışmamızda inceleyeceğiz.
Her gazetenin kendiideolojisi ve çıkarları olduğu varsayımından yola çıkarak haber
söylemlerinin de buna göre şekilleneceği tezi öne sürülebilir. Gezi Parkı olaylarının
habersöylemlerinde nasıl yer bulduğu, doğrumu yoksa yanlış mı verildiği yahut
bilgilerin çarpıtılarak mı verildiği incelenecektir. Gazetelerin bu konu hakkında
2
takındıkları tavır tarafsızlıktan yana mı yoksa kendiçıkar ve ideolojilerinden yana mı
sorusu çalışmada esas alınacaktır.
AMAÇ
Çalışmamızın amacını Gezi Parkı olaylarının gazetelerin manşetlerindeki haber
söylemlerine nasıl yansıdığını çözümlemek oluşturmaktadır. Gazeteler bu eylemi
tarafsız bir şekilde olduğu gibi mi yoksa kendiideoloji ve çıkarlarına göre mi haber
diline yansıtıyorlar, okuyucular haberi okuduklarında doğrubilgiye ulaşabiliyorlar mı
yoksa gazetenin eylemler hakkındakiideolojisini mi öğrenmiş oluyorlar bu soruların
cevabını bulmak çalışmamızın da amacını oluşturmaktadır.
ÖNEM
Gazeteler, halka ülkelerindeki ve dünyadakigelişmeleri aktarmakla yükümlüdür.
Devlet karşısında halkın gözükulağı durumundakigazetelerin halkı doğrubir
şekilde bilgilendirme misyonuvardır. Aynı zamanda iktidarıelinde bulunduran
kesimin faaliyetlerini halkın bilme hakkıvardır ve gazeteciler bunları araştırarak
halkın daha iyi anlayabilmesi için tutarlı bir şekilde yorumlamaları gerekir.
Gezi Parkı olaylarının hem ulusal hem de uluslararası arenada geniş yankıları
olmuştur. Olayların başlangıcında halk kendi ülkesindeki medyadan yeterlibilgiye
ulaşamadığı için uluslararası medyayıtakip etmeye başlamıştır.
Gazeteciler bu anlamda üzerlerine düşen halkı bilgilendirme vazifesini hakkıyla
yerine getirebilmişler midir? Eylemlerin gazetelere yansıması nasıldır? Okuyucular
gazeteleri okuduklarında doğru, tarafsız bilgiye mi ulaşıyorlar yoksa gazetelerin
kendiçıkar ve ideolojilerinin yansımasına mı muhatap oluyorlar? Bu soruların
cevapları çalışmamızın öneminiortaya koymaktadır.
VARSAYIMLAR
Bireyler kendi siyasal ideolojilerine göre gazete okumaktadırlar. Kendigörüşlerine
yakın olanları almakta ve diğerlerini süzgecin dışına itmektedirler. Ancak kendilerine
hitap eden gazetelerde okudukları haberler ve yorumlar ne kadar tutarlı bilgiler
içermektedir? Gazetecilikte tarafsız olmak mümkün değildir ancak doğrubilgi
vermek hayatiönem taşımaktadır.
Çalışmamıza başlarken Gezi Parkı olaylarının başlangıçta gazetelerde gerektiği
ölçüde yer bulmadığı, önemsizleştirildiği, bu olayların etkilerinin halk nezdinde
azaltılmaya çalışıldığı ancak eylemlerin hızla yayılması Türkiye'nin ve dünyanın
gündemine oturmasısonucunda gazetelerin de buna binaen olaylara daha fazla yer
vermeye başladıkları varsayılmaktadır. Ayrıca gazetelerin olayları kendiçıkarlarına ve
ideolojilerine göre haber söylemlerine yansıttıkları düşünülmektedir.
3
SINIRLILIKLAR
Bu araştırmanın yöntemindenkaynaklanan sınırlılıklar vardır. Türkiye'de yayım
yapan ve üç farklı bakış açısına sahip gazeteler; sağ-muhafazakârgörüştenZaman
gazetesi,sol görüşten Cumhuriyet gazetesive genelbir kitleye hitap eden Hürriyet
gazetesinin haberleri bu çalışmanın sınırlayıcı öğeleridir. Bunun yanı sıra dünya
medyasının haberlere yer veriş biçimi de sınırlayıcı öğelere dahil edilecektir. Ayrıca
Gezi Parkı ile ilgili ilgili yazılan kitaplardan yapılan literatür taramasıdiğer
sınırlılıkları oluşturmaktadır.
YÖNTEM
Araştırmanın yöntemini 28 Mayıs 2013-31 Haziran 2013 aylarında Gezi Parkı
eylemleri ile ilgili çıkan Zaman,Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerindekive uluslar
arası medyadaki haberlerin analizi oluşturmaktadır. Ayrıca Gezi Parkı ile ilgili
yazılan kitaplardakiyazarların görüşlerine yer verilerek haber söylemleri aralarında
ilişkilendirme yapılacaktır.
GİRİŞ
1. BÖLÜM
OLAYLAR NASIL GELİŞTİ?
27 Mayıs 2013 Pazartesi
İstanbulBüyükşehirBelediyesi'nin iş makineleri tarafından Taksim Gezi Parkı'nın
bir duvarı yıkıldı ve 5 ağaç söküldü. Bunun üzerine Taksim Platformuve aktivistler
harekete geçti.
28 Mayıs 2013 Salı
Gezi Parkı'nı korumak için gelen eylemci gençler sabaha kadarnöbet tuttu.Saat
13.00 sıralarında polis gruba biber gazlı müdahalede bulundu. Grup, parktan
çıkarılarak ağaçlar sökülmeye başlandı.
Kırmızılı Kadın Ceyda Sungur'un direnişi objektiflere yansıdı.
BDP İstanbulMilletvekili Sırrı Süreyya Önderiş makinelerinin önüne geçerek
yıkımı durdurmaya çalıştı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin Gezi Parkı'na gelerek eylemcilere
destek verdi.
4
29 Mayıs 2013 Çarşamba
Gezi Parkı'nda nöbet tutmak için çadırlar kuruldu.
AK Parti'den ilk açıklama Hüseyin Çelik'ten geldi. Çelik: "Ben partimin sözcüsü
olarak İstanbulBüyükşehir Belediyesi ile bu işin uygulayıcıları ile görüştüm detaylı
olarak. Eğer medyanın yansıttığı gibi ise önce ben buna karşı çıkarım. Giderorada
yatarım, eğer gerçekten orada ağaç katliamıyapılıyorsa, ağaç sökülüp AVM
yapılıyorsa.."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'danda ilk açıklama geldi.
"Taksim Gezi Parkı şöyle olmuş, böyle olmuş, orada gelip gösteriyapacaklarşudur
budur vesaire. Ne yaparsanız yapın. Biz karar verdik, verdiğimiz gibi bunu
işleyeceğiz."
Taksim Dayanışma üyeleri Erdoğan'a yanıt verdi. Grup adına açıklama yapan
Mücella Yapıcı, Gezi Parkı'nın Başbakan emriyle AVM ve rezidans yapılmak üzere
ellerinden alınarak toplumsal hafızadan silinmeye zorlandığını belirtti.
CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu: "Taksim GeziParkı bozulmamalı. Halka
açık omalı, AVM yapılmamalı. Yapan insanın da İstanbultarihine ihanet ettiğine
inanıyorum. Eyleme her gün bir CHP'li milletvekilinin destek vereceğinin sözünü
veriyorum."
Sosyal Medya bir numaralı haberleşme aracı oldu.
30 Mayıs 2013 Perşembe
Gezi Parkı'nda çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu gruba polis sabaha karşısaat
05.00 sıralarında biber gazıyla müdahaleye başladı.
Polisin eylemcileri dağıtmasının ardından iş makineleriyle parkta çalışma başlatıldı.
Yıkım bir kez daha BDP İstanbulMilletvekili Sırrı Süreyya Önder'in iş
makinelerinin önüne geçmesiyle son buldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran biber gazının ithalinin ve kullanımının
yasaklanmasıiçin TBMM'ye yasa teklifi verdi.
Halk müdahaleye karşı Gezi Parkı'nda toplanmaya devametti.
SanatçıMehmet Ali Alabora twitterhesabından, “Mesele sadece Gezi Parkı değil
arkadaş! Sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel” şeklinde twit atınca, hükümet yandaşları
tarafından ağır dille eleştirildi.
5
31 Mayıs 2013 Cuma
Polis sabah 05.00 sıralarında ikinci şafak baskınını yaptı. İnsanların üzerine
TOMA'lardan tazyikli su sıkıldı, onlarca gaz bombasıatıldı.
Bütün gün Taksim'e akan yurttaşlara polis tarafından aralıklarla müdahale edildi.
Buna karşın halk Gezi Parkı ve Taksim'den çekilmedi. Polisin sıktığı gazdan
etkilenen çok sayıda yurttaş, çevredekioteller ile metro istasyonuna sığındı.
Gaz yiyen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu anjiyo oldu, BDP’li Önderomzundan
yaralandı. Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu 10 gazetecihastaneye kaldırıldı.
Lobna Allani adlı bir vatandaş bibergazı kapsülüyle yaralandıve büyük hasargördü.
Gezi Parkı eylemleri yurt geneline yayılmaya başladı.
Sosyal Medya'danyapılan çağrıya uyan binlerce kişi Ankara Kuğulu Park'a akın etti.
Gezi Parkı'na yapılması planlanan alışveriş merkezine yönelik iş dünyasından tepki
geldi. Ümit Boynertoplumsaltepkinin yüksek olduğu bir yere girmeyeceklerini
söyledi.
Gezi Parkı'na ünlü sanatçılar Halit Ergenç ile Bergüzar Korel destek verdi.
Sanatçılar ön saflarda yer almaya başladı.
İstanbul6. İdare MahkemesiTaksim Gezi Parkı'na yapılması planlanan Topçu
Kışlası projesinin yürütmesinidurdurdu.
İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu açıklama yaptı: "Ağaç sevgisiüzerinden prim
yapmak isteyen,istismaretmek isteyen grupların çabaları devam etmektedir.Biz o
grupları tanıyoruz, hedeflerini biliyoruz."
İstanbulBüyükşehirBelediye BaşkanıKadir Topbaş ise sökülenlerin ağaç değil çalı
olduğunu söyledi.
Avrupa Konseyi,Gezi Parkı direnişçilerine yapılan sert müdahalelere sert tepki
gösterdi.Konsey,İnsan Hakları Sözleşmesi gereği belirlenen sınırlar içindeki ifade
özgürlüğüne saygı gösterilmesine önem verdiklerini güvenlik birimlerince orantısız
güç kullanılmasına karşı olduklarını belirtti.
Halk TV ve Ulusal Kanal diğer medya kanalları aksine eylemleri canlı yayınladığı
için halkın gözde kanalları haline geldi.
Dış basında Taksim Gezi Parkı olayları “Türk Baharı” olarak yer buldu.
Uluslararası Af Örgütü Gezi Parkı'ndaki gösterilerde şiddet kullanımını kınadı.
6
Dünya medyasının ilk haberolarak verdiği, Norveç televizyonunun canlı yayın
yaptığı olaylara Türk medyasısesiz kaldı. Gelişmeleri internet üzerinden takip eden
yurttaşlar yemek ya da belgesel programıyayınlayan kanallara tepkigösterdi.
1 Haziran 2013 Cumartesi
Taksim ve çevresindekieylemlere halk büyük destek verdi.
Evlerden gece yarısı pencerelere çıkan yurttaşlar tencere-tavalara vurarak hükümeti
ve polis şiddetiniprotesto etti.
Yüz binlerce genç,yaşlı, kadın, çocuk demeden tek ses, tek nefes Taksim direnişine
katıldı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.
CumhurbaşkanıAbdullah Gül, "Taksim'de birkaç günden buyana devam eden ve
maalesef kaygıverici bir noktaya gelen olayların yatışmasıiçin hepimize daha fazla
olgunluk göstermek düşmektedir" dedi.
Gül, "Güvenlik güçlerimiz görevlerini yerine getirirken her zamankindendaha fazla
ihtimam göstermeli,müdahalelerinde ölçülü olmaya dikkat edilmeli, üzücü
görüntülerin ortaya çıkmasına izin verilmemelidir." ifadelerini kullandı.
Gül düşüncelerini hükümete de ilettiğini açıklamasının ardından polis Taksim'den
çekilmeye başladı.
CHP Kadıköy'de düzenlediği mitingiiptal ederek Gezi Parkı'na hareket etti.
İçişleri Bakanlığı aşırı güç kullanan polisler hakkında işlem yapacağınıduyurdu.
Gezi Parkı'nda o kadarfarklı gruplar bir aradaydıki Sebahat Tuncel, "Mustafa
Kemal'in askerleriyiz" sloganları arasında yürüdü.
TV Kanallarının Taksim ve Gezi Parkı yerine penguenleri konu alan belgesel
göstermesisosyalmedyanın ve mizah ustalarının kaleminde sembole dönüştü.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesilerek yerine
AVM yapılmak istenmesine karşı gerçekleştirilen gösterilerde polisin aşırı şiddetini,
"Keşke çevreye duyarlılık insanların hayatına ve sağlığına zarar verebilecek bir
noktaya gelmeseydi." sözleriyle değerlendirdi.Arınç, mahkemenin TopçuKışlası
projesini iptal etmesini "isabetli bir karar" olarak değerlendirdi.
Ankara'dakigösterilerde polis kurşunuyla vurulduğu bildirilen 26 yaşındakiEthem
Sarısülük ağır yaralandı.
ABD'li dünyaca ünlü aktivist ve dilbilimci Noam Chomsky,"GeziParkı Nöbeti"ne
destek verdiğiniduyurdu.
7
Türkiye'deki onlarca haberkanalı olayları duyurmayınca, vatandaşlargözlerini
yabancıkanallara çevirdi.
2 Haziran 2013 Pazar
GeceyiGezi Parkı'nda geçiren eylemciler sabah saatlerinde parktakive çevresindeki
çöpleri topladı.
İstanbullular öğleden sonra yeniden Gezi Parkı'nda buluşmaya başladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz birkaç tane çapulcunun o meydana toplanıp,
insanımızı, halkımızı yanlış bilgilendirmek suretiyle tahrik etmesine,pabuç
bırakmayız" dedi.
Erdoğan,AKM'yi yıkarak opera binasıve cami yapacaklarını belirterek, "Ben bunun
iznini şimdigidip de CHP'nin genel başkanından alacak değilim ve bu birkaç tane
çapulcudan da alacak değilim" dedi.
Erdoğan konuşmasında, "Twitter'ın baş belası" olduğunu sözlerine ekledi.
İçişleri BakanıMuammerGüler, Taksim Gezi Parkı ile ilgili 28 Mayıs'tan bugüne
kadar67 ilde 235 eylem ve etkinliğin yapıldığını, bunlarla ilgili 1730 kişinin gözaltına
alındığını belirterek, "Gözaltına alınan kişilerin büyük çoğunluğu ifadeleri alınıp
kimlikleri tespit edilerek serbest bırakılan kişilerdir" dedi.
1 Mayıs Mahallesi'nde yapılan yürüyüşe katılan Mehmet Ayvalıtaş (19) saat 22.00
sıralarında bir sürücünün otomobilinigöstericilerin üzerine sürmesi sonucu
yaşamını yitirdi.
Eskişehir'de Gezi Parkı eylemlerine destek veren 19 yaşındaki üniversite öğrencisi
Ali İsmail Korkmaz kimliği belirsiz kişilerce acımasızca dövüldü. Korkmaz ağır
yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.
Sanatçılardan ortak açıklama geldi:
"Biz bu ülkenin sanatçıları ve yazarları olarak başta NTV,CNN Türk, Habertürk,
KanalD, Atv,Star, Show TV ve TRT olmak üzere tüm ana televizyon kanallarının
ve başta Star, Sabah ve Habertürk olmak üzere bazı gazetelerin, tarafsız haber
ilkelerini hiçe sayan sansürcü ve yanlı tutumlarını kınıyoruz."
3 Haziran 2013 Pazartesi
Polis saldırılarında yaralananlar, Beşiktaş'takiBezmiAlem Valide Sultan Camisi’ne
sığındı.
8
Başlarına gaz bombasıisabet eden iki kişi gözlerini kaybetti.
Başbakan Erdoğan,eylemlere tepkigösterirken "10 ay sonra sandık var ve milletim
burada gerekli cevabı verecek" dedi.
Gül, Erdoğan'ın açıklamasından bir saat sonra, "Bu çerçeve içerisinde demokrasiler
dediğimizde,demokrasilerle, tabiiki seçimlerle halkın iradesi ile her şey ortaya çıkar.
Ama demokrasidemek sadece seçim demek değildir." ifadesinikullandı.
Fas, Cezayir ve Tunus'a gerçekleştireceğiziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı'nda
basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan,GeziParkı'nın yıkılmaması için
eylem yapanları CHP'nin yönlendirdiğinisöyleyerek, "Şu anda evlerinde bizim zorla
tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50 'si var. Ve biz onlara diyoruz ki 'Aman sabırlı
olun. Sakın bu oyunlara gelmeyin.'" dedi.
Borsa İstanbul, hükümet karşıtı protestoların etkisiyle Şubat sonundan buyana en
düşük seviyeyi buldu.
Amerika'da yaşayan Fethullah Gülen, Taksim Gezi Parkı'nda yapılmak istenen ağaç
katliamına direnenlere yönelik 'sert' açıklamalarda bulunan Başbakan Tayyip
Erdoğan'a 'şefkat'uyarısında bulundu.
ABD hükümetinden Gezi protestolarıyla ilgili gelen açıklamada tüm taraflara
"durumu yatıştırma" çağrısında bulunuldu. ABD Dışişleri BakanıJohn Kerry,
"polisin aşırı güç kullandığına ilişkin haberlerden dolayı kaygılı olduklarını" söyledi.
4 Haziran 2013 Salı
Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylara destek vermek amacıyla Hatay'da düzenlenen
protestolarda Abdullah Cömert (22) adlı genç yaşamını yitirdi. Cömert'in kafasına
aldığı darbe sonucu beyin kanamasından öldüğübelirlendi.
İstanbul'un çeşitli semtlerinde gözaltına alınan 106 kişi Emniyet'ten,74 kişi ise
savcılık tarafından serbest bırakıldı.
CumhurbaşkanıAbdullah Gül ile görüşen Bülent Arınç, "İlk eylemcilerden özür
diliyorum: İlk olayda, çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet
gösterisi yanlış ve haksız olmuştur. O yurttaşlarımdan özür diliyorum. Bunu
rahatlıkla söyleyebilirim ama sokaklarda tahribat yapanlar,sokaklarda insanların
özgürlüklerine engelolmaya çalışanlara bir özür borcumuz olduğunu
düşünüyorum." dedi.
Türk edebiyatının önemli isimlerinden Yaşar Kemal, "Bu baskı yeter artık. Tolerans
ve saygı gerekir. Şimdi hükümet bu kalabalığa kulak versin." dedi.
9
Yurt genelinde polis şiddetinedeniyle özellikle İstanbul, İzmir ve Muğla'ya
rezervasyon iptalleri başladı.
Doğuş Yayın Grubu CEO'su Cem Aydın özür diledi. Aydın çalışanlarına yaptığı
açıklamada, "Mesleki sorumluluğumuz açısından bize düşen,olanı olduğu gibi
vermektir. Dengesizlikler içinde denge arayışı tüm medyayıolduğu gibi bizi de
etkiledi. İzleyicilerimiz ihanete uğramış gibi hissetti,onları haksız bulmak mümkün
değil" dedi. GarantiBankası'nın Levent'tekigenelmerkezi önünde de protesto
yapıldı.
5 Haziran 2013 Çarşamba
İzmir'de Twitterüzerinden Gezi Parkı direnişine çağrı mesajları atan 34 genç,halkı
suça teşvik ettiği gerekçesiyle, gece yarısı evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına
alındı.
Taksim Platformu temsilcileri ile Başbakan Vekili Bülent Arınç'ın somut tek önerisi
'Gezi için referandum'olurken Taksim Platformu'nun yanıtı, "Bilimsel gerçekler
referandum yoluyla değiştirilemez" oldu.
Dünyaca tanınan Brezilyalı yazar Paulo Coelho, "Kendimizden utanalım:
Türkiye'deki biber gazıBrezilya malı” dedi.
BDP,Gezi Parkı eylemine katılanlara "hukuka aykırı" müdahalelerde bulundukları
gerekçesiyle İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu ile İl Emniyet Müdürü Hüseyin
Çapkın'ın da aralarında bulunduğu sorumlu kişi ve kurumlara suç duyurusunda
bulundu.
Antikapitalist Müslümanlar Miraç Kandili nedeniyle Gezi Parkı'nda Kur’an okuttu
ve Hatay'da öldürülen Abdullah Cömert için dua edip tüm direnişçilere lokma
dağıttı. "Herkesin Kandili mübarek olsun" sloganıyla alana giren Çarşı grubu da
helva kavurdu.
İşadamıCem BoynerGezi Parkı eylemlerinde görüntülendi.BoynerHolding
Yönetim Kurulu BaşkanıBoyner'in elinde taşıdığı pankartta,"Ne sağcıyım ne solcu
çapulcuyum çapulcu" yazıyordu.
Adana'da GeziParkı eylemlerine destek için düzenlenen gösteriye müdahale
sırasında komiser Mustafa Sarı, Atatürk Caddesiile Kenan Evren Bulvarı'nı
birleştirmek için açılan altgeçit çalışmalarının olduğu yerde göstericileri kovaladığı
sırada yaklaşık 5 metre yüksekliğindeki yoldan geçit için açılan zemine düştü.
Komiser ağır yaralandı.
10
6 Haziran 2013 Perşembe
Komiser Mustafa Sarı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
AB ve BaşmüzakereciEgemen Bağış halkı gösterilere katılmaları için destekleyen
“11 terörist grup” belirlediklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Tunus'ta yaptığıaçıklamada Taksim Meydanı'nın
yeniden düzenlenmesiplanlarından vazgeçmeyeceğinisöyledi.
Borsada sert iniş yaşandı,faiz 6.94'e fırladı.
Fethullah Gülen, "Bir yerde haksızlığı bastırmak için elli türlü haksızlık yapıyoruz,
elli türlü zulme giriyoruz." dedi.
Avrupa ParlamentosuDış İlişkiler Komisyonu,Avrupa Komisyonu'nun da
katılımıyla Gezi Direnişi'ni ele aldı. Tartışmalarda eylemcilere destek verilirken,
AKP hükümetine reformlar için daha fazla baskı yapılması görüşleri ağırlık kazandı.
Türk girişimciler olaylarla akıllara kazınan 'Çapulcu', 'Biber gazına hayır', 'Gezi
Parkı' gibi birçok markanın tescili için Türk Patent Enstitüsü'ne başvuruda bulundu.
7 Haziran 2013 Perşembe
Afrika gezisinden dönen Erdoğan'ın yatıştırıcı açıklamalar yapmasıbekleniyordu.
Ancak eylemcilere 'vandal' diyen Erdoğan,"Bir bankanın genel müdürü çıkıp da bu
vandalizmi organize edenlerin yanında olduğunu söylüyorsa bunlar karşısında bizi
bulacaklardır." dedi.
Gezi Parkı eylemlerine destek veren Antikapitalist Müslümanlar İhsan Eliaçık
önderliğinde cuma namazı kıldı. Bu sırada, sol görüşlü gençlerin provokasyonlara
karşı koruma amaçlı bir çemberoluşturması da dikkat çekti.
BDP GenelBaşkanıSelahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın selamını Gezi
eylemcilerine iletti.
8 Haziran 2013 Cumartesi
AKP'nin İstanbul'da gerçekleştirilen MKYK toplantısından miting yapma kararı
çıktı. Seçmenlerin katılımı ile 15 Haziran Cumartesi Ankara Sincan,16 Haziran
Pazar ise İstanbulKazlıçeşme'de kitlesel miting yapma kararı alındı.
9 Haziran 2013 Pazar
11
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mersin'de konuştu.GeziParkı direnişine
katılanlar için 'anarşist,terörist' nitelemesinde bulunarak, "Bu meydanları
anarşistlere, teröristlere mi bırakacaktık? Neyin mücadelesini veriyorlar?" ifadesini
kullandı.
Erdoğan,"Atatürk Kültür Merkezi'nin çatısına çıkıyorlar. 'Yıktırmayız'. Ona senin
gücün yetmez,yıkacağız" ifadelerini kullandı. Başbakan,faiz lobisi hakkında da
"Faiz lobisi yıllarca benim milletimin alın terini sömürdü.Bundan sonra
sömüremeyeceksin. Bulobiyi ayakta tutan bankalara söylüyorum. Siz ki bize karşı
böyle bir mücadeleyi başlattınız, bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz." dedi.
Erdoğan defalarca yalanlanmasına karşın eylemcilerin sığındığı camiye bira şişeleri
ile girildiğini söyleyerek, "Benim başörtülü kızlarıma, bacılarıma saldırdılar.
Dolmabahçe camisine bira şişeleriyle ve ayakkabılarıyla girdiler" dedi.Bezmialem
Valide Sultan Cami müezzini Fuat Yıldırım, iddialarla ilgili yaptığı açıklamada
"Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içeni görselerdi zaten
kendileri atarlardı." dedi.
10 Haziran 2013 Pazartesi
Yeni Şafak Gazetesitarafından hedefgösterilen sanatçıMehmet Ali Alabora,
"Anlaşılıyor ki Gezi Parkı'nın korunmasıyla başlayan süreci bir komplo teorisiyle
açıklamaya çalışmak için bir oyuna çekilmeye çalışılıyorum. Can güvenliğim yok,
Avukatım aracılığıyla koruma talebinde bulundum" dedi.
Kızılay Meydanı'ndaki GeziParkı olaylarında ağır yaralanan Ethem Sarısülük'ün bir
çevik kuvvet polisi tarafından silahla başından vurulmasına ilişkin görüntüler çıktı.
11 Haziran 2013 Salı
Saat 08.00 sıralarında polis, AKM ile anıttaki bayrak,flama ve afişleri indirerek bu
alanlara yerleşti. Polis, Taksim'dekieyleme gün boyunca müdahale etti.
Direnişçilerin yok sayılmaları nedeniyle tepki gösterdiğiana akım medya aynı
saatlerde canlı yayındaydı.
Direnişin koordinasyonunuyürüten Taksim Dayanışması,somut adım atılana kadar
"Hiç bir yere gitmiyoruz" dedi.
Taksim Platformu'yla görüşeceğinin açıklanmasından sonra alana müdahale emri
veren Başbakan Erdoğan,çevrecilerin çevre katliamı yaptığını söyledi. CHP'nin
olayların üzerine çöreklendiğini savunan Erdoğan yalanlanan bayrak yakma ve
türbanlılara saldırı olaylarını tekrarladı. Aşırı şiddet nedeniyle eleştirilen polise
12
teşekküreden başbakan,sertlik eleştirilerine de "Erdoğan değişmez" sözleriyle yanıt
verdi.
Birçok ülke, vatandaşlarını Türkiye'ye tatile gitmemeleri konusunda uyardı.
Türkiye'de turizm sektöründe faaliyet gösteren birlikler, dernekler Ege ve
Akdeniz'dekirezervasyonların iptal edilmemesi için konsolosluklara yazı
göndermeye başladı.
12 Haziran 2013 Çarşamba
Ankara'dakiGezieylemleri sırasında polisin açtığı ateş sonucu başından vurulduğu
belirtilen Ethem Sarısülük'ün beyin ölümü resmi olarak açıklandı.
İzmir Kordon'da deniz kenarında oturan gençleri coplayıp bir genç kızın saçını
çeken üç çevik kuvvet polisi açığa alındı.
Olayları canlı yayınlarla duyuran CNN Internationalmuhabirinin şu sözleri basın
tarihine geçti: "Şu anda birçok Türk bizi izliyor, çünkü kendimedyalarına
güvenmiyorlar."
Başbakan Erdoğan,eylemlerle ilgili "dış mihrak" olarak İsrail'i işaret etti.
Başbakan’ın,"İçişleri bakanıma talimat verdim 24 saat içinde bu iş bitecek" dediği
öğrenildi.
Gezi Parkı eylemlerine katılan sanatçılar, akademisyenler,öğrenci, mimarve sosyal
medya uzmanından oluşan bir heyetle bir araya gelen Başbakan Erdoğan heyetle
beş saat görüştü.
Görüşmenin ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik konuile ilgili
bir referandum yapılabileceğini söyledi ancak heyetin bu durumdan haberiyoktu.
Başbakan Erdoğan,AKP,MKYK'yi topladı. Erdoğan,"Türkiye'ye ve hükümete
yönelik bu tür bazı girişimler olacağını üç ay önceden duymuştuk.Sürpriz olmadı."
diye konuştu.
Washingtonyönetiminin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki olaylarla ilgili bir
açıklama yaptı. Psaki, "İfade hakkını kullanan bireyleri her türlü cezalandırma
teşebbüsündenrahatsızız" dedi.
ABD'li ünlü gazeteci Christiane Amanpour,CNN Internationaltelevizyonundaki
programına telefonla bağlanarak polis şiddetinisavunan Başbakan Danışmanı
İbrahim Kalın'ı "Show is over" "Şov bitti" sözleriyle yayından çıkardı.
13 Haziran 2013 Perşembe
13
Referandum önerisiniDanıştay BaşkanıHüseyin Karakullukcu değerlendirdi.
Karakullukcu, hükümetin bir referandum değilkamuoyuyoklaması yapabileceğini
belirterek referandumda çıkacak sonucun yargı kararının önüne geçemeyeceğini
söyledi.
Akşam saat 23.00'te Başbakanlık Resmi Konutu'nda Başbakan ile Taksim
Dayanışması'nın görüşeceğiduyuruldu. Görüşmeye Eyüp Muhcu, Cem Tüzün,
Sunay Akın, Yavuz Bingöl, Ceyda Düvenci, Halit Ergenç, Sertap Erener, Mahsun
Kırmızıgül, Nebil Özgentürk ve Ali Sunal katıldı.
Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moddy's'in yatırımcılara yönelik servisi tarafından
yapılan açıklamada iki haftadır devam eden protestoların yoğunlaşarak sürmesi
halinde bunun İstanbul'un iddialı kentselkalkınma planını negatifşekilde
etkileyeceği vurgulandı.
14 Haziran 2013 Cuma
Gece başlayan ve 4 saat süren görüşmeler gergin geçti.Görüşme sonucunda AKP
GenelBaşkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, yargı süreci sonlanana kadarGezi ile ilgili
hiç bir tasarrufta bulunulmayacağını söyledi. Sanatçılar adına konuşan Halit Ergenç
görüşmede kaygıve çözüm önerilerini dile getirdiklerini söyledi.
İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu, gece 00.00'da eylemcilerle buluştu. Yaklaşık
150 kişilik grupla sabaha kadarsohbet etti.
Eylemler sırasında polisin kullandığı biber gazından 8 köpek,63 kedi,bin 28 kuşun
öldüğü belirlendi.
Başbakan,İlbaşkanları toplantısında "Mesajalınmıştır. Temenniederim ki artık bu
iş burada biter" diye konuştu.
20 Haziran 2013 Cumartesi
CumhurbaşkanıAbdullah Gül, twitterhesabından "artık herkes evine dönmeli"
mesajı attı. Başbakan ErdoğanGeziParkı eylemlerine karşı "büyük oyunu
bozmaya,hayditarih yazmaya" sloganıyla düzenlediğiMilli İradeye Saygı mitinginde
partililere seslendi. Erdoğan,"Yarın Gezi Parkı'nın boşalttılar boşalttılar. Yoksa
güvenlik güçlerimiz boşaltacak" diye konuştu.
Saat 20.55 sıralarında Taksim Meydanı'nda müdahale başladı. Polis Gezi Parkı'na
girerek çadırları parçaladı. Pankartları söktü.Polis tarafından parkın boşaltılmasının
ardından iş makineleri çadırları, stantları kaldırdı. Direnişçilerin tüm eşyaları çöp
arabalarına yüklendi.
14
AKP GenelBaşkan Yardımcısı Hüseyin Çelik müdahalenin ardından "Sabrın da
belli bir sınırı vardır, kusura bakmayın bu devlet, halkının güvenliğini sağlamak
zorunda" diye konuştu.
16 Haziran 2013 Pazar
OkmeydanıMahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde sabah fırına giderken polisin attığı
gaz bombasıkapsülüyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan hayatınıkaybetti.
Ankara Kurtuluş'taki eylemlerde kafasına gaz bombasıatılan Dila Dursun
uyutuluyor.
İstanbulTabipler OdasıGenel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, toplumsal müdahale
araçlarından sıkılan suyun kimyasal içeriğinin şiddetli reaksiyona sebep olduğunu
belirtti.
İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu, TOMA'dan sıkılan suyun içinde kimyasal
madde olmadığını, sadece ilaçlı su olduğunu söyledi.
Erdoğan,"Talimatıverdim. Gezi temizlendi" dedi.
17 Haziran 2013 Pazartesi
Kızılay'da başlayan çatışmalar Kennedy Caddesi'nde sabah saat 04.00'e kadarsürdü.
İçişleri BakanıMuammerGüler, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin sosyal paylaşım
siteleri ile ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bir çalışma yürüttüğünüaçıkladı.
Başbakan Erdoğan, polisin orantısız güç kullanmasına yönelik tepkikararı alan
Avrupa Parlamentosu'na, "Bunlarşaşırmış ya! Böyle bir AP Parlamentosu'nu ben
tanımıyorum, omurgalı olmaya mecbursunuz" diye konuştu.
SanatçıErdem Gündüz, saat 18.00 sıralarında Taksim Meydanı'nda AKM'ye asılı
Atatürk posterive Türk bayrakları karşısında Duran Adam eylemine başladı.
18 Haziran 2013 Salı
Erdem Gündüz,eylemini saat 02.00'da sonlandırdı. Erdem Gündüz'e eylem
boyunca yüzlerce yurttaş destek verdi. SosyalMedya'da çığ gibi büyüyen Duran
Adam eylemi Türkiye'yi durdurdu.
Saat 04.00'e kadarsüren operasyonla Kuğulu Park'ta uyuyan insanlara müdahale
edildi.
15
Duran Adam'ın pasif direnişi tüm dünyaya yayıldı. Duran Adam Erdem Gündüz,
"İçimdeki acıyı duyurmak için durdum" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,"Polisimiziher yönüyle daha da güçlendireceğiz,
müdahale gücünü artıracağız" diye konuştu.
19 Haziran 2013 Çarşamba
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Duran Adam eylemleri için "Bu bir şiddet
eylemi değil, göze hoş gelen bir eylem türü. Bunu kınayacak halimiz yok. 8 saat nasıl
ayakta durabiliyor, 8 dakika ile sınırlayalım" dedi.
Taksim'dekiduran adamlara ilginç bir misilleme yapıldı. Bir grup polisin
eylemcilerin karşısındaki ağacın altında kitap okuduğu sırada üzerlerinde “Duran
Adama Karşı Duran Adam” eylemi başlattı.
20 Haziran 2013 Perşembe
Gezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınanlara zorla Başbakan Erdoğan'ın Kazlıçeşme
Mitingi'nin izlettirilmesi tartışmaya yol açtı.
İstanbulBelediye BaşkanıKadir Topbaş, "Bundan sonra bir durağın yeri bile
değişse halka sorulacak" dedi.
21 Haziran 2013 Cuma
Türk Tabipler Birliği (TTB) Gezi Parkı'nda başlayıp ülke geneline yayılan
gösterilerde bugüne kadar4 kişinin öldüğünü, 4 kişinin hayatitehlikesinin devam
ettiğini,11 kişinin de gözünü kaybettiğini açıkladı. TTB,hastane kayıtlarına göre 60'ı
ağır 7 bin 832 yaralının hastanelere başvurduğunubelirtti.
22 Haziran 2013 Cumartesi
Ankara'da 22 kişi, İstanbul'da 33 kişi, İzmir'de 9 kişi tutuklandı.
Ankara Büyükşehir Belediye BaşkanıMelih Gökçek GeziParkı protestolarıyla
gündeme gelen tiyatro sanatçısı Mehmet Ali Alabora'ya "Bu kadarinsanı ortaya
dökmeseydin,tahrik etmeseydin,bu kadarinsan ölmeyecekti.Hukuk senin peşine
düşmeli ve senin bu tahriklerine ceza vermeli" dedi.
23 Haziran 2013 Pazar
16
İçişleri Bakanlığı 31 Mayıs'tan itibaren derlediği verileri rapor haline getirerek
yayımladı. Buna göre yapılan eylemlere 79 ilde 2 buçuk milyon kişi katıldı. Bakanlık
raporunda 79 ildeki sokak eylemlerinde toplam 4 bin 900 kişinin gözaltına alındığı
ve 4 bin göstericinin yaralandığı bilgisi de yer aldı.
Gezi eylemleriyle ilgili yaptığı haberler sebebiyle BBC'nin Türkiye'deki muhabiri
Selin Girit'i twitter'dan hedefalan Ankara BüyükşehirBelediye BaşkanıMelih
Gökçek,Girit'e "ajan ve vatan haini" suçlamasını yöneltti.
Erzurum'da AKP'lilere seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,"Sokaktaki
eylemcilerin Türkiye düşmanları adına taşeronluk yapmaktan vazgeçmelerini
istiyorum" dedi.
24 Haziran 2013 Pazartesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Polis AkademisiMezuniyet Töreni'nde yaptığı
konuşmada polisin Gezi Parkı eylemlerinde "demokrasitestindengeçtiğini"
savunarak,"Polisimiz bir başka ülkede yaşansa asla tahammüledilemeyecek tavırlar
karşısında kahramanlık destanıyazmıştır" dedi.
Ankara'dakiGeziParkı protestosundaEthem Sarısülük'ü başından vurduğu için
tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen polis Ahmet Şahbaz serbest bırakıldı.
Eylemlerde silah kullanılmasının önünüaçabilecek bir karara imza atan mahkeme,
polisin eylemini "meşru müdafaa" olarak değerlendirdi.
AKP hükümetinin GeziDirenişi'nin dış basında ele alınmasına yönelik sert tepkileri
sürerken İngiliz yayın kurumu BBC, kurumun Türkiye'dekimuhabiri Selin Girit'in
twitter'da aktardığıbir mesajın ardından yine twitterüzerinden Ankara Büyükşehir
Belediye BaşkanıMelih Gökçek tarafından "İngiliz ajanı" olarak nitelenmesine yanıt
verdi. Yanıt veren BBC Küresel Haber Dairesi BaşkanıPeter Horrock, "BBC,
Türkiye'de yetkililerce sürdürülmekte olan ve BBC'nin güvenilirliğine darbe
vurmayı, muhabirlerini de sindirmeyi amaçlayan kampanyanedeniyle büyük kaygı
duymaktadır" dedi.
ABD BaşkanıBarack Obama ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan birsaat süren bir
telefon görüşmesiyaptı. Görüşmede Gezi Parkı gündeme geldi. Görüşmeyle ilgili
Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, "İki lider, şiddete başvurulmamasının,
ifade ve toplanma özgürlüğü haklarının ve özgür bir basının öneminiele aldı"
ifadesi kullanıldı.
25 Haziran 2013 Salı
17
Erdoğan,Gezi Parkı eylemlerinde simge haline gelen "çapulcular" söylemini
Meclis'teki grup toplantısında bir adım daha ileriye götürdü. Erdoğan,"Sen hangi
iktidarla konuşuyorsun ya! AKP iktidarıyla bunlar konuşulur mu? Ayaklar ne zaman
baş olmaya başladı?" dedi. Erdoğan eylemcilere kapılarını açan Divan Oteli'nden
"Dünyaya polisin otele saldırdığını takdim ediyorlar. Durup dururken polis o otele
saldırmadı. Polisle çatışanlar oraya kaçtı. Onlar da ev sahipliği yaptı. Bu bir yataklık
etme suçudur." dedi.
OLAYLARIN SİYASİ BOYUTU
Gezi Parkı olaylarında AK Parti eylemleri reddederek muhalif bir tavır sergilerken
CHP eylemlere destek vererek birebir eylemlere katıldı. MHP ve BDP ise eylemler
karşısında net bir tavır takınmadı.
AK PARTİ'NİN EYLEMLERLE İLGİLİ SÖYLEMLERİ
Gezi Parkı olaylarında iktidarpartisi olan AK Parti'nin söylemleri herkesi yakından
ilgilendiriyordu. Bu söylemler olayların gelişimini önemli ölçüde etkiliyordu. AK
Parti, Gezi Parkı eylemlerini hiç bir şekilde desteklememiş,söylemleriyle ise
olayların daha da alevlenmesine neden olmuştur. Burada Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın söylemleri ön plandadır. Partinin diğerisimleri genel anlamda
Başbakan'ıdestekler biçimde konuşsa da zaman zaman muhalif sesler de
duyulmuştur.
Gezi Parkı eylemlerinin ilk günlerinde AK Parti'nin açıklamaları Gezi Parkı'nda
uygulanması planlanan projenin 'tarihi eserlere saygıdan'kaynaklandığına,projenin
bölgeyi yaşanabilir kılacağına, 'yayalaştırmanın ve yeşilliğin artırılacağına' yönelik
olmuştur. Sonrakigünlerde ise gösterilere katılanların bir bölümünü suçlamaya ve
ötekileştirmeye yönelik açıklamalar, polis müdahalesinin meşruluğu ve ölçülülüğü,
küresel bir komployla karşı karşıya olunduğuna ilişkin açıklamalar ağırlık
kazanmıştır. (1)
Toplumsal sorunların yaşandığıdönemlerde çatışma çözme ve uzlaştırma
pratiklerini öncelikli hale getirmektedir. (2) Ancak Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'dan gelen ilk açıklamalar halkı yatıştırmak yerine onların daha çok tepki
vermesine sebep olacak nitelikteydi. Erdoğan, "Taksim GeziParkı şöyle olmuş,
böyle olmuş, orada gelip gösteriyapacaklar şudur budur vesaire. Ne yaparsanız
yapın. Biz karar verdik, verdiğimiz gibi bunu işleyeceğiz." dedi.
CumhurbaşkanıAbdullah Gül Başbakan’ın aksine,Gezi Parkı eylemlerinde
uzlaştırıcı ve yatıştırıcı bir söylem kullandı. Yaptığı ilk açıklamada Gül, "Taksim'de
18
birkaç günden bu yana devam eden ve maalesef kaygı verici bir noktaya gelen
olayların yatışmasıiçin hepimize düşen daha fazla olgunluktur" dedi.
Gül, "Güvenlik güçlerimiz. görevlerini yerine getirirken her zamankinden dahafazla
ihtimam göstermeli,müdahalelerinde ölçülü olmaya dikkat etmeli, üzücü
görüntülerin ortaya çıkmasına izin verilmemelidir." dedi. Gül’ün düşüncelerini
hükümete de ilettiğini açıklamasının ardından polis Taksim'den çekilmeye başladı.
AKP GenelBaşkan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamaları zaman zaman
eylemcilere destek verir nitelikte olsa da genelanlamda Başbakan'ın söylemlerine
paralel bir yol izledi.
Arınç, Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesilerek yerine AVM yapılmak istenmesine
karşı gerçekleştirilen gösterilerde polisin aşırı şiddetini, "Keşke çevreye duyarlılık
insanların hayatına ve sağlığına zarar verebilecek bir noktaya gelmeseydi." sözleriyle
değerlendirdi.Arınç, mahkemenin TopçuKışlası projesini iptal etmesini"isabetli
bir karar" olarak değerlendirdi.
AK Parti’nin içinden olup da partinin genel görüşüyle farklı doğrultuda
açıklamalarda bulunan bazı isimler ise şöyle oldu:
Kültür BakanıErtuğrul Günay, ağırlıklı olarak sosyal medya üzerinden yaptığı
açıklamalarına ilişkin olarak düzenlediği basın toplantısında "yönetimin suhulet,
nezaket ve yumuşaklık, kolaylık, şefkat ve adalet isteyeceğini" vurguladı, "husumet,
şiddet ve nefretle yönetim" olmayacağınıifade etti. (3)
AKP İzmir Milletvekili Erdal Kalkan da Twitterüzerinden yaptığı, "Kimse şah
değil, padişah değil, önce insan","Hiç kimse vazgeçilmez değildir, kutsallar dışında
herkes ve her hareket eleştirilebilir, önce insan" açıklamalarıyla parti içinde eleştirel
açıklamalarda bulunan isimlerden biri oldu. (4)
Eylemler süresince Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemleri ise gündemi
belirledi. Başbakanyaptığıaçıklamalarda eylemcilere çeşitli sıfatlar taktı. Bunlardan
biri şöyle oldu: "Biz birkaç tane çapulcunun o meydana toplanıp,insanımızı,
halkımızı yanlış bilgilendirmek suretiyle tahrik etmesine,pabuç bırakmayız"
Çapulcu, nitelemesi eylemlerin ilerleyen süreçlerinde eylemciler tarafından özellikle
sosyalmedyada bir mizah unsuru olarak kullanılmış ve bu kavramıherkes kendi
çerçevesine göre yeniden tanımladı ve sahiplendi.
Başbakan göstericileri ötekileştirici, suçlayıcı söylemlerine devam etti, eylemcilerin
isteklerini, taleplerini göz ardı eder bir tavır takındı.
Erdoğan,AKM'yi yıkarak opera binasıve cami yapacaklarını belirterek, "Ben bunun
iznini şimdigidip de CHP'nin genel başkanından alacak değilim ve bu birkaç tane
çapulcudan da alacak değilim" dedi.
19
Sosyal Medya'nın Gezi Parkı eylemlerinde önemli bir rol üstlenmesi Başbakan'ı
rahatsız etti, Erdoğan, "Twitter'ın baş belası" olduğunu sözlerine ekledi.
Başbakan Erdoğankonuşmalarının hemen hepsinde GeziParkı Olayları
kapsamındakigösterilerin hukuksuz gösteriler olduğunu vurgulamış ve tepkilerin
sandıkta ifade edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Erdoğan eylemlere tepki gösterirken "10 ay sonra sandık var ve milletim burada
gerekli cevabıverecek" dedi.
Gül, Erdoğan'ın açıklamasından bir saat sonra, "Bu çerçeve içerisinde demokrasiler
dediğimizde,demokrasilerle, tabiiki seçimlerle halkın iradesi ile her şey ortaya çıkar.
Ama demokrasidemek sadece seçim demek değildir." diyerek Erdoğan ile aynı
fikirde olmadığını gösterdi.
İktidarpartisi temsilcilerinin Gezi Parkı eylemlerinin hukuksuzluğuna yaptığı güçlü
vurgu üst düzey kamu yetkililerince de paylaşıldı.(5)
Örneğin;İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu:
"Taksim'de toplanmak hukukideğil. Hukukun müsaade etmediğibir yerde
toplanmanıza müsaade edemem. Edersem,hukukun dışında davranmış olurum."(6)
İçişleri BakanıMuammerGüler de Gezi Parkı eylemlerinin hukuka aykırı olup
olmadığı hususunda şu açıklamalarda bulundu: (7)
"Polis, kanunsuz toplantıları önlemekle ilgili her türlü yetkiyi kullanır. O zaman
polisin varlığı niye? Polis gerektiğinde kuvvet,gerektiğinde tazyikli su, biber gazı
kullanır, kanunda sayılan belli aparatları, vasıtaları var... İstanbul'da toplantı ve
gösteriyürüyüşü yapılacak o kadarçok alan var ki.."
Başbakan Erdoğan,kendisine yönelik eleştirilere cevaben yaptığıbazı beyanlarında
"76 milyonun efendisideğil hizmetkarı" olduklarını vurgularken Gezi Parkı
eylemlerine katılanlara: "Önce sen haddinibileceksin. Bilmem ne platformuymuş,
ne platformu olursan ol. Ayaklar ne zaman baş olmaya başladı. Böyle şey olur mu?"
şeklinde seslendi. (8)
Gezi Parkı Olayları kapsamında AKP kanadıeylemlere katılan kişileri genellikle iki
gruba ayırarak anlattı. Buna göre birinci grup "makulvatandaşlar","iyi niyetli doğayı
seven vatandaşlar","çevreye duyarlı masum gençler"; ikinci grup ise "marjinal
gruplar", "çapulcular", "teröristler", "illegal örgütler" şeklinde tanımlandı. (9)
Partililerin söylemlerinde masum vatandaşların illegal örgütler tarafından kışkırtıldığı
ileri sürüldü ve bu söylem hemen hemen her partilinin açıklamalarında yer aldı.
Örneğin:
20
CumhurbaşkanıAbdullah Gül ile görüşen Bülent Arınç, "İlk eylemcilerden özür
diliyorum: İlk olayda, çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet
gösterisiyanlış ve haksız olmuştur. O yurttaşlarımdan özür diliyorum. Bunu
rahatlıkla söyleyebilirim ama sokaklarda tahribat yapanlar,sokaklarda insanların
özgürlüklerine engelolmaya çalışanlara bir özür borcumuz olmadığını
düşünüyorum." dedi.
Başbakan Erdoğanise Gezi Parkı'ndakieylemcilere yönelik olarak "çevreye
duyarlılığı olan vatandaşlar" ile "aşırı uçların" birbirinden ayrılmasına vurgu yapan
bir söylem ortaya koydu. (10)
Gezi Parkı Olaylarında en çok tartışılan konulardan biri de eylemcilerin sığındığı
camiye bira şişeleri ile girdikleri iddiasıydı. Bu konu ile ilgili Başbakan,"Benim
başörtülü kızlarıma, bacılarıma saldırdılar. Dolmabahçe camisine bira şişeleriyle ve
ayakkabılarıyla girdiler" dedi.Bezmialem Valide Sultan Cami müezzini Fuat
Yıldırım, iddialarla ilgili yaptığı açıklamada "Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya
sığındıktan sonra içki içen görselerdi zaten kendileri atarlardı." dedi.
Olayların yaşanmayabaşladığı ilk günlerde "polisin müdahalesinin aşırıya kaçmış
olabileceğine" dair, Başbakan dâhilolmak üzere, iktidar partisi temsilcileri
tarafından çeşitli açıklamalar yapıldı.
Olayların başlangıcında yapılan konuşmalarla ilerleyen süreçteki konuşmalarfarklılık
gösterdi.Başbakanilk günlerde, "Burada güvenlik güçlerimizin özellikle biber gazı
kullanımındaki yanlışlıklar, şu anda bakanlık tarafından zaten incelenmektedir.
Burada bir yanlış var eyvallah." dedi.
Ancak ilerleyen günlerde Başbakan busöylemini değiştirerek, "Polisimizi biz
bunlara yedirtmeyiz.",“İçişleri Bakanıma,'24 saat içinde AKM'yi temizleyeceksiniz'
dedim.'Meydanıtemizleyeceksiniz ve Anıtı temizleyeceksiniz, arkasından da Gezi
Parkı'nı temizleyeceksiniz' dedim.Polise talimatı ben verdim." gibi ifadeler kullandı.
Aşırı şiddet nedeniyle eleştirilen polise teşekkür eden Başbakan,sertlik eleştirilerine
de "Erdoğan değişmez"sözleriyle yanıt verdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Çelik, müdahalenin ardından "Sabrın da belli bir sınırı vardır, kusura
bakmayın bu devlet, halkının güvenliğini sağlamak zorunda" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,"Polisimiziher yönüyle daha da güçlendireceğiz,
müdahale gücünü artıracağız" ifadelerini de kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Polis AkademisiMezuniyet Töreni'nde yaptığı
konuşmada polisin Gezi Parkı eylemlerinde, "demokrasitestindengeçtiğini"
savunarak,"Polisimiz bir başka ülkede yaşansa asla tahammüledilemeyecek tavırlar
karşısında kahramanlık destanıyazmıştır" dedi.
CHP'NİN EYLEMLERLE İLGİLİ SÖYLEMLERİ
21
Gezi Parkı Olayları süresince CHP tarafından Başbakan'ın kendisigibi düşünmeyen
tüm yurttaşları ötekileştirici üslubu eleştirildi. CHP, eylemleri aktifbir şekilde
destekledi ancak eylem kanadında teşkilat olarak pasif durmayıtercih etti.İktidarise
CHP'yi eylemlerin arkasındaki güç olmakla itham etti.
CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı'na gelerek birebir destekte
bulundu ve her gün bir milletvekilin eyleme destekte bulunacağısözünü verdi.
Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı Olayları'nı analiz ederken olayların "baskılanan bir
toplumun patlaması" olduğu yorumunu yaptı, "sadece parka sahip çıkmanın
ötesinde bir olay" olduğunu da ifade etti.(11)
MHP'NİN EYLEMLERLE İLGİLİ SÖYLEMLERİ
MHP, Gezi Parkı Olaylarında net bir tavır sergileyemedi. MHP GenelBaşkanı
Devlet Bahçeli, "MHP'nin hiç bir ferdinin bu tür eylemler içinde yer almadığını"
vurguladı. Bahçeli, "Gezi Parkı'na sahip çıkan vatandaşlarla bölücü militanların aynı
kefeye konulamayacağını" ifade etti. (12)
Kurumsal bazda olmasa da MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural başta olmak
üzere, partinin yöneticileri ve "ağzılaf yapan" mensuplarıtarafından sık sık
eylemlere destek çıkan mesajların verilmesinden de geri durulmuyordu. (13)
BDP'NİN EYLEMLERLE İLGİLİ SÖYLEMLERİ
BDP,Gezi Parkı Olayları'nın ilk günlerinde bu gelişmelere daha mesafeli bir tutum
sergilemiş olsa da,İstanbulMilletvekili Sırrı Süreyya Önder,Gezi Parkı'na güvenlik
güçleri tarafından yapılan müdahalenin ilk günlerinden itibaren etkin bir siyasi figür
oldu.
BDP'nin net olmayan tavrı eleştirilince gözler Abdullah Öcalan'a çevrildi. Öcalan,
"Direnişi anlamlı buluyor ve selamlıyorum. Elbette ki bu duruş yeni bir siyasi
kırılma yaratmıştır. Ancak hiç kimse ulusalcı, milliyetçi, darbeci,çevrelere de kendini
kullandırmamalı. Bu hareketin onların denetimine girmesine Türkiyeli demokrat,
devrimci, yurtseverve ilerici çevreler izin vermemelidir" mesajını vererek eylemlere
destek oldu.
OLAYLARIN YARGI BOYUTU
Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği,İstanbul6. İdare
Mahkemesi'ne başvurarak,"TopçuKışlası" yapılması kararının iptalini ve
yürütmenin durdurulmasını talep etti.
22
31 Mayıs 2013’te mahkeme derneğin verdiğidilekçeye dayanarak aynıgün "oluşan
yeni durum"un değerlendirildiğini belirterek, yürütmenin durdurulması hakkında
yeni bir karar alınıncaya kadaryürütmenin durdurulması isteminin kabulüne oy
çokluğuyla karar verdi.
2 Temmuz 2013’te Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yürütmeyidurdurma kararına
karşı verdiği itiraz dilekçesini değerlendiren mahkeme heyeti,yürütmeyidurdurma
kararını yerinde görerek,itirazı oy çokluğuyla reddetti.
22 Temmuz 2013’te İstanbul6. İdare Mahkemesi'nin verdiğiyürütmeyidurdurma
kararı, Bölge İdare Mahkemesitarafından oybirliğiyle kaldırıldı.
Taksim MeydanıYayalaştırma Projesi'nin Önünü Açan Nazım İmar
Planlarının İptalineİlişkin Dava
TMMOB Mimarlar OdasıİstanbulBüyükkent Şubesi, TMMB Şehir Plancıları
OdasıİstanbulŞubesi ve TMMOB PeyzajMimarları Odası İstanbulŞubesi,
İstanbul1. İdare Mahkemesi'ne açtıkları davada,Taksim MeydanıYayalaştırma
Projesi ile Gezi Parkı'na TopçuKışlası yapılmasının önünüaçan, değişikliklerin
iptalini istedi.
7 Mayıs 2013 tarihinde ise bilirkişi, sunduğu raporda imarplanı değişikliklerinin,
özellikle Gezi Parkı'nın içinde bulunduğu bir alanın planlamasını sonradan yapmak
üzere ayırarak belirsiz bıraktığı ve sonuç olarak şehircilik, planlama ve koruma
ilkelerine uygun olmadığı yönünde raporsundu.
6 Haziran’da mahkeme,bilirkişi raporunukararına esas alarak, imar planı
değişikliğini, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olmaması nedeniyle
oybirliği ile iptal etti.
OLAYLARIN EKONOMİK BOYUTU
Gezi Parkı Olayları, Türkiye'nin ekonomik hayatınıolumsuz yönde etkiledi.
Eylemlerin başladığı ilk günlerde İstanbulBorsasıbüyük bir düşüş sergiledi.
Borsa İstanbul(BIST),hükümet karşıtı protestoların etkisiyle şubat sonundan bu
yana en düşük seviyeye geriledi. Kayıplar ikinci seansta yüzde 9'u aştı.
Öte yandan uzun zaman ve uğraşların sonucunda elde edilen olumlu unsurlarda
ülkedeki gergin ortamdan nasibinialdı. Türkiye'ye 18 yıl aradan sonra 'yatırım
yapılabilir ülke' notunuveren ilk kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch , Gezi
Parkı Olayları ile ilgili olarak açıklama yaptı. Fitch, 'Kitlelerin sesinin duyulması
kriteri BBB notunun çok altına indi' uyarısını yaptı.
Yurt genelindekipolis şiddetinedeniyle özellikle İstanbul, İzmir ve Muğla'ya
rezervasyon iptalleri başladı. Hükümetin geri adım atmak yerine göstericilere şiddet
23
dozunuartırdığı Gezi Parkı eylemleri sonrasında Taksim'de oteller büyük oranda
boşaldı.
Birçok ülke vatandaşlarını Türkiye'ye tatile gitmeleri yönünde uyardı. Türkiye'de
turizm sektöründe faaliyet gösteren birlikler, dernekler Ege ve Akdeniz'deki
rezervasyonların iptaledilmemesi için konsolosluklara yazı göndermeye başladı.
Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody's'in yatırımcılara yönelik servisi tarafından
Gezi Parkı ile ilgili bir açıklama geldi. Açıklamada iki haftadır devam eden
protestoların yoğunlaşarak sürmesi halinde bunun İstanbul'un iddialı kentsel
kalkınma planını negatifşekilde etkileyeceği vurgulandı. Kredi perspektifinden
bakıldığında, bu protestoların İstanbul'un büyük yatırım ihtiyaçlarını, varlık satışı
kabiliyetini negatifşekilde etkileyeceği, kredi notuiçin negatifolduğu belirtildi.
Gezi Parkı'na yapılacak alışveriş merkezine yönelik yoğun tepkiiş dünyasına da
yansıdı. Eski TÜSİAD BaşkanıÜmit Boynertoplumsaltepkinin bu kadaryüksek
olduğu bir yere giremeyeceklerini söyledi. Herry markasının sahibi Selami Sarı ise
kan dökülen bir yerde mağaza açmayacaklarını dile getirdi.
OLAYLARIN ULUSLARARASI BOYUTU
Gezi Parkı Olayları Türkiye sınırlarını aştı. Uluslararası arenada büyük yankı buldu.
Dünyanın birçok önde gelen kuruluşu Gezi Olayları ile ilgili çağrıda bulundu. Öte
yandan dünyanın dört bir tarafındaki ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarıda kendi
bulundukları ülkelerde bir araya gelerek protesto gösterileridüzenlediler. Dünyanın
en çok dikkat çektiğihusus ise polisin uyguladığı orantısız güç, basının özgürlüğüne
yönelik kısıtlamalar ve iktidarın olaylarla ilgili takındığı tavırdı.
Avrupa Konseyi,Gezi Parkı direnişçilerine yapılan sert müdahalelere sert tepki
gösterdi. Konsey,prensip olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nce belirlenen
sınırlar içerisinde ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesine önem verdiğinive güvenlik
birimlerince orantısız güç kullanılmasına karşı olduğunu belirtti.
Dış basının ana gündem maddelerinden biri haline gelen Gezi Parkı için CNN'de
yayınlanan bir haberde "Arap Baharıgibi belki bu da Türkiye Baharı olur" dendi.
Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey Gezi Parkı'na destek verdi. ABD'li dünyaca ünlü
aktivist ve dil bilimci Noam Chomsky,GeziParkı'na destek verdiğinibelirterek
"Son günlerde gelen haberler Türk tarihinin,geçmişte kaldığı zannedilen en utanç
verici anlarını hatırlatıyor." dedi.
CNN ve BBC olmak üzere birçok yabancıTV olayları canlı yayınladı. Öte yandan
ünlü Hollywood yıldızı Bruce Willis attığı tweet'te,"Türkiye'de basın çalışmıyor.
İnsanlar sokaklarda ölüyor. Türkiye acı çekiyor! Tweet atın lütfen.." dedi.
Boston,Milano, Sydney ve Buenos Aires'te eylemcilere destek gösterileri yapıldı.
24
Amerikan New York Times gazetesiGezi ile ilgili haberinde,"Erdoğan'ın 10 yıllık
liderliğinin ve otoritertaktikleri benimsediğinisöyledikleri hükümetinin geniş bir
reddi haline geldi." yorumu yapıldı.
İsrail'in başkentiTelAviv'de ve Mısır’ın başkenti Kahire'de destek eylemleri yapıldı.
ABD'den yapılan açıklamalarda tüm taraflara "durumu yatıştırma" çağrısında
bulunuldu. Dışişleri BakanıJohn Kerry, "polisin aşırı güç kullandığı haberlerine
ilişkin kaygılı olduklarını" söyledi. Kerry, ABD'nin barışçıl gösteriler de dahil ifade
özgürlüğünü desteklediğivurgusu yaptı.
CNN'de Christiane Amanpour'un programına AKP GenelBaşkan Yardımcısı
Mevlüt Çavuşoğlu konuk olurken soluk almadan konuşmasıünlü gazetecinin
tepkisine neden oldu. Saatlerce yayın yapan Amanpour,Çavuşoğluna bunun bir
röportajolduğunu, soru sormasına izin vermesigerektiğini söyleyerek röportajı
yarıda kesti.
BM İnsan Hakları Konseyi'nden Geziprotestolarında güvenlik güçlerinin
eylemcilere yönelik tutumuna ilişkin bağımsız, kapsamlı bir soruşturma yapılması ve
suçluların adalet önüne çıkarılması çağrısında bulundu.
Washingtonyönetiminin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psakitarafından olaylarla
ilgili bir açıklama yapıldı. Psaki, "İfade hakkını kullanan bireyleri her türlü
cezalandırma teşebüsünden rahatsızız" dedi.
ABD'li ünlü gazeteciChristiane Amanpour,CNN Internetionaltelevizyonundaki
programına telefonla bağlanarak polis şiddetinisavunan Başbakan Danışmanı
İbrahim Kalın'ı "Show is over" "Şov bitti" sözleriyle yayından çıkardı.
OLAYLARIN SANATSAL BOYUTU
Gezi Parkı Olayları sanat dünyasında da geniş yankılar uyandırdı. Sanatçıların
kimileri Gezi'ye açık destek verirken kimileri de günü kurtaran açıklamalar yaparak
hayranlarını şaşırttı.
Yeni Şafak Gazetesitarafından Gezi'ye destek verdiğiiçin hedefgösterilen sanatçı
Mehmet Ali Alabora, "Anlaşılıyor ki Gezi Parkı'nın korunmasıyla başlayan süreci bir
komplo teorisiyle açıklamaya çalışmak için bir oyuna çekilmeye çalışılıyorum. Can
güvenliğim yok, Avukatım aracılığıyla koruma talebinde bulundum" dedi.
Yeni Şafak'ın yanı sıra Ankara BüyükşehirBelediye BaşkanıMelih Gökçek,Mehmet
Ali Alabora hakkında,"Bu kadarinsanı ortaya dökmeseydin,tahrik etmeseydin,bu
kadarinsan ölmeyecekti.Hukuk senin peşine düşmeli ve senin bu tahriklerine ceza
vermeli" diyerek sanatçıyı hedefgösterdi.
25
Mehmet Ali Alabora'nın yanı sıra eyleme destek verenler Fatih Akın, Zeki
Demirkubuz,Nazan Öncel, Şebnem Sönmez,Azra Akın, Okan Bayülgen,Tarkan,
Çağan Irmak,Mehmet Turgut,Kenan Doğulu, Nazan Öncel, Erdal Beşikçioğlu,
Halit Ergenç, Kıvanç Tatlıtuğ, Mehmet Günsür, Candan Erçetin,Şahan Gökbakar,
Kenan İmirzalıoğlu, Tuba Büyüküstün,Şebnem Ferah,Bergüzar Korel, Levent
Özdilek, Melek Baykalgibi isimler oldu…
Uluslararası üne sahip yönetmen ZekiDemirkubuz, "Bundan sonra çapulcuyum"
diyerek eyleme açık destek verdi. Yine dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, konserinde
tencere tava çalarak eylemcilere destek oldu.
Son günlerde popüler dizilerde rol alan ünlü oyuncuçift Halit Ergenç ile Bergüzar
Korel eylemlere katıldılar. Twitter’da çok takipçisi olmasına rağmen bugüne kadar
twit atmayan Cem Yılmaz'ın ilk twiti Gezi'ye destek mesajıydı.
Akil Adamlarheyetinde yer alan Hülya Koçyiğit ile Kadir İnanır "orta yollu"
açıklamalarda bulundular.
Nazan Öncel, Duman ve Kardeş Türküler de Gezi Parkı için şarkı yazdı.
Türk edebiyatının önemli isimlerinden Yaşar Kemal, "Bu baskı yeter artık. Tolerans
ve saygı gerekir. Şimdi hükümet bu kalabalığa kulak versin." dedi.
Sanatçılar Gezi Parkı Olaylarına olumlu ya da olumsuz mesaj vererek gelişmelere
kayıtsız kalamadılar. Yaptıkları ortak açıklama ise şu şekildeydi:
"Biz bu ülkenin sanatçıları ve yazarları olarak başta NTV,CNN Türk, Habertürk,
KanalD, atv,Star, Show TV ve TRT olmak üzere tüm ana televizyon kanallarının
ve başta Star, Sabah ve Habertürk olmak üzere bazı gazetelerin, tarafsız haber
ilkelerini hiçe sayan sansürcü ve yanlı tutumlarını kınıyoruz."
OLAYLARIN MEDYA FAKTÖRÜ
Gezi Parkı Olaylarına takındığı tavırla televizyon kanalları damgasınıvurdu. Twitter
ve Facebook eylemcilerin bir numaralı haberleşme kaynağıoldu. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan Twitter'ıbaş belası ilan etti. SosyalMedya üzerinden Gezi Parkı
Olayları mizahi bir dille yansıtıldı.
Dünya medyasının ilk haberolarak verdiği, Norveç televizyonunun canlı yayın
yaptığı olaylara Türk medyasısesiz kaldı. Gelişmeleri internet üzerinden takip eden
yurttaşlar yemek ya da belgesel programıyayınlayan kanallara tepkigösterdi.
26
TV kanallarının Taksim ve Gezi Parkı yerine penguenleri konu alan belgesel
göstermesi sosyalmedyanın ve mizah ustalarının kaleminde sembole dönüştü.
Türkiye'deki onlarca haberkanalına olayları duyurmayınca,yurttaşlar gözlerini
yabancıkanallara çevirdi. Olayları canlı yayınlarla duyuran CNN International
muhabirinin şu sözleri basın tarihine geçti: "Şu anda birçok Türk bizi izliyor, çünkü
kendimedyalarına güvenmiyorlar."
Gezi Parkı Olaylarına yeterince yer vermeyen medya kurumlarının araçları saldırıya
uğradı. Eylemciler araçların üzerine "Sahibinden satılık medya","Ucuz satılık TV
kanalı, ilk elden" şeklinde yazılar yazdı. Halk TV ile Ulusal Kanal'ın olayları ilk
gününden beri canlı yayınlaması eylemciler tarafından desteklendi.
Eylemciler haber kanalları haberyapmak için gelmeyince kanalın ayağına gitti
Habertürk ile NTV protesto edildi. NTV,öğlen bülteninde kanalın önündeki
protestoyuyayınladı. Protesto edilen diğeryayın organları ise Sabah gazetesiile
ATV oldu.
Doğuş Yayın Grubu CEO'su Cem Aydın özür diledi. Aydın NTV çalışanlarına
yaptığı açıklamada, "Mesleki sorumluluğumuz açısından bize düşen,olanı olduğu
gibi vermektir. Dengesizlikler içinde denge arayışı tüm medyayıolduğu gibi bizi de
etkiledi. İzleyicilerimiz kendiniihanete uğramış gibi hissetti,onları haksız bulmak
mümkün değil" dedi.
Twitterüzerinden verdikleri mesajlarla halkı direnişe çağırdıkları gerekçesiyle bir
çok kişi gözaltına alındı. İçişleri BakanıMuammerGüler, Gezi Parkı eylemlerine
ilişkin sosyalpaylaşım siteleri ile ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bir çalışma
yürüttüğünüaçıkladı.
Seslerini duyurmak için çeşitli yollar deneyen eylemciler internetten yayın yapan
"Çapul TV"yikurdular.
RTÜK, Gezi Parkı Olaylarında halkı şiddete teşvik ettikleri gerekçesiyle Ulusal TV,
Halk TV, Cem TV ve EM TV'ye para cezası kesti. Bunun üzerine RTÜK'ün
internet sitesi Redhack tarafından hacklendi.
İngiliz yayın kuruluşu BBC Küresel Haber Dairesi BaşkanıPeterHorrocks, NTV
ile ortaklığını askıya aldığını açıkladı.
BBC'nin Türkiye'deki muhabiriSelin Girit'i twitter'dan hedefalan Ankara
Büyükşehir Belediye BaşkanıMelih Gökçek,Girit'e "ajan ve vatan haini"
suçlamasını yöneltti.
Bunun üzerine İngiliz yayın kurumu BBC, kurumun Türkiye'dekimuhabiri Selin
Girit'in twitter'da aktardığıbir mesajın ardından yine twitter üzerinden Ankara
Büyükşehir Belediye BaşkanıMelih Gökçek tarafından "İngiliz ajanı" olarak
27
nitelenmesine yanıt veren BBC Küresel Haber Dairesi BaşkanıPeterHorrock,
"BBC,Türkiye'de yetkililerce sürdürülmekte olan ve BBC'nin güvenilirliğine darbe
vurmayı, muhabirlerini de sindirmeyi amaçlayan kampanyanedeniyle büyük kaygı
duymaktadır" dedi.
OLAYLAR SIRASINDAMEYDANA GELEN ÖLÜMLER VE
YARALANMALAR
Gezi Parkı Olayları'nda en çok tartışılan ve tepki gösterilen unsurlardan biri polisin
uyguladığı orantısız güçtü.Polisin kullandığı biber gazıve tazyikli su binlerce
insanın yaralanmasına sebep oldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran biber gazının ithalini ve kullanımını
yasaklanmasıiçin TBMM'ye yasa teklifi verdi. Gaz yiyen CHP Milletvekili Sezgin
Tanrıkulu anjiyo oldu, BDP’li Sırrı Süreyya Önderomzundan yaralandı. Ahmet
Şık'ın da aralarında bulunduğu 10 gazetecihastaneye kaldırıldı.
Lobna Allani, Biber gazı kapsülüyle yaralandı..
Uluslararası Af Örgütü Gezi Parkı'ndaki gösterilerde şiddet kullanımını kınadı.
Evlerden gece yarısı pencerelere çıkan yurttaşlar tencere-tavalara vurarak hükümeti
ve polis şiddetiniprotesto etti.
İçişleri Bakanlığı aşırı güç kullanan polisler hakkında işlem yapacağınıduyurdu.
Bunun üzerine Ankara'dakipolislerin kasklarındaki sicil numaralarını kapattıkları
görüldü.
Ankara'dakigösterilerde polis kurşunuyla vurulduğu bildirilen 26 yaşındakiEthem
Sarısülük hayatını kaybetti.
1 Mayıs Mahallesi'nde yapılan yürüyüşe katılan Mehmet Ayvalıtaş (19) saat 22.00
sıralarında bir sürücünü otomobilinigöstericilerin üzerine sürmesi sonucuyaşamını
yitirdi.
Eskişehir'de Gezi Parkı eylemlerine destek veren 19 yaşındaki üniversite öğrencisi
Ali İsmail Korkmaz kimliği belirsiz kişilerce acımasızca dövüldü. Korkmaz hayatını
kaybetti.
Başlarına gaz bombasıisabet eden iki kişi plastik mermiyle gözlerini kaybetti.
Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylara destek vermek amacıyla Hatay'da düzenlenen
protestolarda Abdullah Cömert (22) adlı genç yaşamını yitirdi. Cömert'in kafasına
aldığı darbe sonucu beyin kanamasından öldüğübelirlendi.
Adana'da GeziParkı eylemlerine destek için düzenlenen gösteriye müdahale
sırasında komiser Mustafa Sarı, Atatürk Caddesiile Kenan Evren Bulvarı'nı
birleştirmek için açılan altgeçit çalışmalarının olduğu yerde göstericileri kovaladığı
28
sırada yaklaşık 5 metre yüksekliğindekiyoldan geçit için açılan zemine düştü.
Komiser Mustafa Sarı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Eylemler sırasında polisin kullandığı biber gazından 8 köpek,63 kedi,bin 28 kuş
öldüğü belirlendi.
OkmeydanıMahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde sabah fırına giderken polisin attığı
gaz bombasıkapsülüyle 14 yaşındakiBerkin Elvan hayatını yitirdi.
Ankara Kurtuluş'taki eylemlerde kafasına gaz bombasıatılan Dila Dursun ağır
yaralandı.
İstanbulTabipler OdasıGenel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, toplumsal müdahale
araçlarından sıkılan suyun kimyasal içeriğinin şiddetli reaksiyona sebep olduğunu
belirtti.
İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu, TOMA'dan sıkılan suyun içinde kimyasal
madde olmadığını, sadece ilaçlı su olduğunu söyledi.
Türk Tabipler Birliği Gezi Parkı'nda başlayıp ülke geneline yayılan gösterilerde 60'ı
ağır 7 bin 832 yaralının hastanelere başvurduğunubelirtti.
İçişleri Bakanlığı 31 Mayıs'tan itibaren derlediği verileri rapor haline getirerek
yayımladı. Buna göre yapılan eylemlere 79 ilde 2 buçuk milyon kişi katıldı. Bakanlık
raporunda yapılan eylemlere 79 ildeki sokak eylemlerinde toplam 4 bin 900 kişi
gözaltına alındı. 4 bin göstericiyaralandı.
2. BÖLÜM
GAZETELERİN MANŞETLERİNDEGEZİ PARKI OLAYLARININ
İŞLENİŞİ
*Gazeteler alfabetik sıraya göre değerlendirmeyealınmıştır.
CUMHURİYET GAZETESİ
29 Mayıs Çarşamba 2013
29
Cumhuriyet gazetesinin eylemlerin ilk başlangıcı olan 28 Mayıs gecesinin ertesi günü
29 Mayıs 2013'te gazetenin birinci sayfasının ortasından yer verdiğini görüyoruz.
Gazete gelişmeleri olduğu gibi aktarmış ancak haberin söyleminde dikkatiçeken
unsurlardan biri 'yurttaş' kelimesidir. Bu kelimeyi daha çok solcular kullanır.
Cumhuriyet gazetesi de sol kökenli olduğundan burada haberin söylemine az da
olsa kendiideolojisini yerleştirdiğini söylemek mümkündür.
30 Mayıs Perşembe 2013
Cumhuriyet gazetesiGezi Parkı Olaylarını ilk sayfadan görmemiştir.
31 Mayıs Cuma 2013
30
Cumhuriyet'in Gezi Parkı Olayları'nın üçüncü gününde olayları sürmanşetten
verdiğinigörüyoruz. Burada yine dikkatleri çeken 'yurttaş' kelimesidir. Ayrıca halkı
savunan bir söylem takınıldığını da söylemek mümkün…
1 Haziran Cumartesi2013
31
Cumhuriyet Gazetesi,Gezi Olayları'nda eylemcileri destekler nitelikte bir haber
söylemi kullanıyor. Polis müdahalesindekişiddetin aşırılığını eleştiren gazete,
eylemlerin sürmesini teşvik niteliğinde bir söylemi tercih ediyor.Gazetenin
söyleminin tarafsız olduğunu iddia etmek mümkün değil. Ayrıca habersöyleminde
sıfatların da kullanıldığı görüyoruz. Müdahalenin 'çok sert' diyerek nitelendirilmesi
ve alt bölümdeki 'Yok böyle zorbalık' başlığı kullanılan sıfatlara örnek olabilir.
2 Haziran Pazar 2013
32
'Halkın Zaferi' başlığı ile çıkan gazete eylemleri destekleyen söyleminin yanı sıra
polisin sert müdahalesine eleştiride bulunuyor. Başbakan'ın eylemcilere 'ricada
bulunmasını' alışılmadık bir söylem olduğunu vurgulayarak polisin geri çekilmesini
halkın bir zaferi olarak manşetine taşıyor.
33
3 Haziran Pazartesi 2013
'Halkla çatışıyor' başlığıyla çıkan gazete bu sayfasında Başbakan'ın öncekigün
eylemcilere rica ettiğiniancak bugün Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkacağını ve yerine
cami ile opera yapacağınısöylemesini eleştiren bir üslup kullanıyor. Erdoğan'ın
söylemleri üzerinden 'Halkla çatışıyor' başlığı hükümete getirilen bir eleştiridir.
Ayrıca Cumhuriyet yine polisin müdahalesinin sertliğini eleştiriyor.
Cumhuriyet'in haber söyleminde dikkatleri çeken bir başka unsur ise Cumhuriyet
Halk Partisi'nin açıklamalarına sıkça yer vermesidir.
4 Haziran Salı 2013
34
'Tek o anlamadı' başlığı ile çıkan gazete bu başlıkta Başbakan'a sesleniyor.
Başbakan'ın 'Yüzde elliyi zor tutuyorum'demesinin bir tehdit olduğunu iddia
ediyor. Ayrıca Erdoğan'ın sözlerini 'tehlikeli sözler' olarak nitelendiriyor. Haber
metninde olayların değerlendirmesiniyapan Prof. Ayşe Saktanber'in konuşmasından
seçilen 'Çok yanlış ve feci ifadeler' ve 'Demokrasisadece seçim değil' ifadeleri yine
hükümetin politikalarını eleştirir nitelikte.
5 Haziran Çarşamba 2013
35
'Gençler ders veriyor' başlığı ile çıkan gazetenin başlığın üst kısmında yer alan
'Özgürlük ve demokrasiuğruna korkuyu yıkarak yeni bir siyasi iklim yarattılar'
ifadesi yayın politikasıyla eylemcileri desteklediğini gösteriyor. Ayrıca manşetteki
habermetninde olayları direk vermekten ziyade yorumun hakim olduğunu
görüyoruz.
Sayfanın sağ kısmında yer alan demeçlerde de eylemleri destekleyen söylemler söz
konusu. Ayrıca Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından yine eylemi haklı çıkaracak
kısım alınmış. Başbakan'ın AKP'li kesimlere yapacağımitingeden 'gösteri'diye
bahsedilirken AKP'lilerede 'AKP'nin kurmayları' deniliyor. Bu ifadelerde taraflılığın
ve aşağılamanın olduğunu görüyoruz.
36
Gazetede CHP ile ilgili haberlere özellikle yer veriliyor. Nitekim manşetin alt
kısmında yer alan 'CHP'lilere sopayla saldırılıyor' haberibunun bir örneği.Gazete
polisin müdahalesinin sertliğini eleştiriyor.
6 Haziran Perşembe 2013
"Diren Twitter" başlığı ile çıkan gazetenin manşetinde habermetninde
karşılaştığımız öncül unsur gazetenin eylemcilerin taleplerine yer vermesi.
Cumhuriyet'in eylemleri desteklediğinisöylemiştik.Hükümet kanadının sözleri
habermetninde görürken nefret ve öfke söylemini kullanıyor. Trafsızlık gereğiher
iki tarafın açıklamalarına yer vermektense eylemcilerin açıklamalarının daha çok yer
aldığını görüyoruz.Zira gazetenin bu manşetinde eylemcilerin istekleri sıralanarak
hükümet kanadının açıklamalarına eşit ölçüde yer verilmemiştir. Ayrıca haber
37
metnine yorumların eklendiğini 'Gençlerden korktular' başlığı ile yapılan girişte
görmek mümkündür.
7 Haziran Cuma2013
"Öfkesiyle döndü" başlığı ile çıkan gazetenin habermetninde Erdoğan'ın
açıklamalarını eleştirir nitelikte bir habersöylemine yer verilmiştir. Bu açıklamaya
karşılık olarak eylemlere daha sıcak bakan CumhurbaşkanıAbdullah Gül'ün
açıklamaları ile Erdoğan'ın açıklamaları arasında bir denge kurulduğunu söylemek
mümkündür.
38
8 Haziran Cumartesi2013
Gazete bu sayfasında sıfatlara yer vermiş. Haber metninde sıfatların bulunmaması
gerekir ancak haber'kışkırtıcı dil', 'buyurgan tavır' gibi söylemlere eklentiler
yapıldığını görüyoruz. Ayrıca eylemleri destekleyen Avrupa'da kurumlarının
açıklamalarına yer verilmiştir.
9 Haziran Pazar 2013
39
Gazete bu sayfasında yine sıfatlara yer vermiş ve bu sıfatların eylemcileri över
nitelikte olduğunu söylemek mümkündür. 'Muhteşem görüntü'gibi. Eylemlerin
yayıldığını bildiren haberde olayların aktarılmasında herhangibir yoruma sıfatlar
haricinde yer verilmediğini söylemek mümkündür. Ancak polisin müdahalesini
eleştiren ifadeler vardır.
10 Haziran Pazartesi2013
40
Gazete bu sayfasında Başbakan'ın açıklamalarını yine eleştiriyor ve eylemcilere
'yurttaş' diyerek hitap ediyor ve eylemcileri savunur nitelikteki açıklamalarını
41
sürdüyor. Dünya'dan gelen tepkilere sıkça yer veren gazete eylemin niteliğini
araştıran haberlerede yer vermiş.
11 Haziran Salı 2013
42
Gazete bu sayfasında eylemcilerin barış yanlısı olduğunu anlatan açıklamalara yer
vermiş ve Başbakan'ın açıklamalarını kışkırtıcı olduğunu aynızamanda eylemcileri
43
anlamakatan uzak olduğunu belirten söylemlere yer verildiğini görüyoruz. Haber
dilinin ollayı olduğu gibi aktarmaktanziyade yorum şekline dönüştüğünügörüyoruz.
12 Haziran Çarşamba
44
45
"Vahşete döndü"başlığı ile çıkan gazete polisin eylemcilere müdahalesinieleştiren
bir söylem tercih ediyor.Müdahale sırasında yaralanan eylemcileri savunan gazete
AK Parti'yi eleştirerek, eylemlere provokatörlerisoktuğunuiddia ediyor.
13 Haziran Perşembe 2013
46
47
"Referandum oyunu" başlığı ile çıkan gazete Başbakan'ın açıklamalarına yer vererek
hem 'Gezi Parkı halka sorulabilir' demesine hem de buna rağmen 'Bu işi bitirin'
diyerek İçişleri Bakanı'na talimat vermesini eleştiriyor. Ayrıca eylemleri destekleyen
kesimlerin açıklamalarına yer veriyor.
48
14 Haziran Cuma 2013
49
"Orantısız Öfke" başlığı bir sıfat tamlaması. Cumhuriyet kendigörüşlerini
haberlerinde sıkça yansıtmış. Tarafsızlıktan söz etmek mümkün değil. hükümetin
yaptığı her şey eleştiriliyor. Özellikle polisin müdahalesinin yine burada da
eleştirildiğini görüyoruz.
***
Cumhuriyet Gazetesi'nin Gezi Parkı Eylemleri'ne bakış açısını genelanlamda ele
aldığımızda gazetenin eylemleri desteklernitelikte bir tavır tercih ettiğinigörüyoruz.
Gazetenin hükümetin tutumunuve açıklamalarını sert bir şekilde eleştirirken sıkça
yorumlara ve sıfatlara yer verdiğinigörüyoruz. Eylemlerin içeriğini anlatan ve
eylemcileri destekleyen kişi ve kurumların açıklamalarına sıkça yer vererek
eylemlerin makul ve haklı olduğunu belirten söylemlere yer verilmiştir.
Polisin müdahalesine karşı çıkan ve zarar gören eylemcilerin haklarını aramaya
yönelik bir tavır takındığını da görüyoruz.
Bu süreç boyunca Cumhuriyet'in tarafsız olmadığını haberlere kendiideolojisini
yansıttığını söylemek mümkündür.Olaylar boyunca yalnızca bu gazeteyiokuyan bir
okuyucu aslında tek taraflı bir bakış açısı olduğundan yeterince sağlıklı bilgi
edinemediğinisöylemek mümkündür.
Cumhuriyet Gazetesi'nin Gezi Parkı eylemelerini incelediğimiz bir ay boyunca
gazetenin ilk sayfasının tamamınıayırdığını görüyoruz.Aşağıda sunulan örneklerde
de yukarıdakilerle neredeyse aynıolduğu için Cumhuriyet'e ait açıklamaları burada
bitiriyoruz.
15 Haziran Cumartesi2013
50
16 Haziran Pazar 2013
51
17 Haziran Pazartesi2013
52
18 Haziran Salı 2013
53
19 Haziran Çarşamba 2013
54
20 Haziran Perşembe 2013
55
21 Haziran Cuma 2013
56
22 Haziran Cumartesi2013
57
23 Haziran Pazar 2013
58
24 Haziran Pazartesi2013
59
25 Haziran Salı 2013
60
26 Haziran Çarşamba 2013
61
27 Haziran Perşembe 2013
62
28 Haziran Cuma2013
63
29 Haziran Cumartesi2013
64
30 Haziran Pazar 2013
65
HÜRRİYET GAZETESİ
66
29 Mayıs Çarşamba 2013
Hürriyet Gazetesi,Gezi Parkı Olayları'nın başlangıcını ilk sayfanın küçük bir
köşesinden vermiş. Haber metnine baktığımızda olaylara yorum katmadanolduğu
gibi aktardığını görüyoruz.
30 Mayıs Perşembe 2013
67
Gazete eylemle ilgili haberiyine küçük bir köşeden işlemeye devam ediyor.Burada
yalnızca hükümet kanadının açıklamasına yer verildiğini görüyoruz.
31 Mayıs Cuma 2013
68
"Gezi Parkı'nda yakma timi" başlığı ile çıkan gazete olayları olduğu gibi aktarıyor.
Ancak burada polisin yaptığı açıklamanın yalan olduğunu iddia etmekle birlikte
iddianın doğruolduğunu kanıtlayacak nitelikte fotoğrafta sunuluyor.
1 Haziran Cumartesi2013
69
"24 saat gaz" başlığı ile çıkan gazete ilk sayfasını Gezi Olayları iç.in ayırmış burada
hem hükümet kanadının hem muhalefet kanadının hem de eylemcilerle ilgili
haberlerin dengeli bir dağılımının olduğunu söylemek mümkün.Ayrıca haber
söyleminde olayların olduğu gibi aktarıldığını herhangibir yoruma yer verilmediğini
söyleyebiliriz.
2 Haziran Pazar 2013
70
Sayfasının tamamınıGezi'ye ayıran gazete eylemlerin yurt geneline dağıldığını
gösteren fotoğraflarkullanmış. Burada dikkat çeken ise ilk kez sıfata yer
71
verilmesidir. Haber söyleminde sıfatın kullanılmaması gerekir. Ancak gazete burada
'sert müdahale' ifadesinikullanmıştır. Yinede habermetninde yoruma yer
verilmediğini söylemek gerekir.
Hürriyet'in bir denge kurduğunusöylemek gerek. Şimdiye değin taraf tutmadan
yapılan bir yayın söz konusu.Hem eylemlere hem de diğer kesimlerin
açıklamalarına yer veriliyor.
3 Haziran Pazartesi2013
72
Sayfasının tamamınıeylem haberine ayıran gazete Gezi Olayları'nın farklı
boyutlarına ve başka illerdeki yansımalarına yer veriyor. Hürriyet'in haberdilinde
73
yoruma rastlamak pek mümkün değil. Açıklamalar yapıldıkça her kesime yer
verildiği söylenebilir. Ancak her ne kadaryorumdan kaçınılsa da hükümet kanadının
açıklamalarına daha çok yer verdiğini söylebiliriz.
4 Haziran Salı 2013
74
75
Hürriyet'in haberleri veriş şeklinde ılımlı bir yaklaşım olduğunu söyleyebiliriz. Haber
söyleminde ne eylemcileri eleştiren ne de eylemlere karşıt açıklamalarda bulunan kişi
ya da kurumları eleştiren bir tavır tercih edildiğini görüyoruz.
5 Haziran Çarşamba 2013
76
Hürriyet her ne kadardengeli bir tutum sergilese de haberiveriş şeklinden aslında
eylemcilere sempatiuyandıran bir dilin kullanıldığını hükümet kanadının
77
söylemlerinde öne çıkarılan kısımların da yine ılımlı olan söylemler olduğunu
bildirmek mümkündür.
6 Haziran Perşembe 2013
78
79
Hürriyet sayfalarında Gezi'de ki sempatiuyandıran fotoğraflara yer veriyor. Çeşitli
kesimlerin Gezi ile ilgili açıklamalarına yer veriliyor bu açıklamaların içeriğinde ise
eylemleri destekler nitelikte söylem olduğunu söyleyebiliriz.
7 Haziran Cuma2013
80
Hürriyet hükümet kanadının açıklamalarına sıkça yer verirken muhalefetin daha az
yer aldığını görüyoruz. Eylemcilerle ilgili renkli fotoğrafları yayımlayan gazete
81
olayların siyasi boyutundan ziyade yaşamla ilgili kısımları öne plana çıkarıyor.
Olayların işleniş biçiminin bazen daha magazine kaçtığını söylemek mümkündür.
8 Haziran Cumartesi2013
82
83
Olaylar boyunca sıkça ılımlı açıklamalarda bulunan CumhurbaşkanıAbdullah Gül'e
Hürriyet'in sık sık yer verdiğini söyleyebiliriz. Gazete yine eylemciler arasındaki
dayanışmayıanlatan fotoğraflara yer vermiştir.
9 Haziran Pazar 2013
84
Hürriyet Gezi Parkı Olaylarını olduğu gibi verirken herhangibir ideoloji belirtisi
görülmüyor. Farklı kesimlerden eylemcilere yer veriliyor. Aynı zamanda yine her
kesime yer verildiğini söyleyebiliriz burada hükümet kanadının açıklamalarının
ağırlık bastığını da belirtmek gerekir.
85
***
Hürriyet'in Gezi Parkı Olayları'nı genel anlamda dengeli ve elden geldikçe tarafsız
olmaya çalışarak işlediğini görüyoruz. Haber söylemlerinde sıfatlara pek fazla yer
vermezken yorum neredeyse hiç yapılamamıştır.
Gezi Parkı'na destek veren bir çok kesimin açıklamalarına yer veren gazete seçtiği
başlıklarda herhangibir marjinallik söz konusu değil.
Hükümetin açıklamalarına sık sık yer veren gazete bu açıklamalara yorumda
bulunmamış. Muhalefetin açıklamalarına az da olsa yer verildiği gözlenmektedir.
Hürriyet, Gezi ile ilgili daha çok eylemcilerin sempatik hallerini fotoğraflarla
sayfalarına taşımış. Olayların siyasetten ziyade yaşamsalöğesinin ağır bastığını
söyleyebiliriz. Magazinselöğelerin biraz daha büyütüldüğünü söyleyebiliriz.
Hürriyet olaylar sırasında yalnızca polisin müdahalesinieleştiriyor. Eylemciler ile
hükümet kanadıarasında dengeli bir tutum sergiliyor.İncelediğimiz bir ayın son
günlerinde eylemlere daha az yer verildiğini görüyoruz.
Gezi Parkı Olayları sırasında yalnızca Hürriyet Gazetesi'ni takip eden bir okuyucu
gündemdenhaberdarolmakla birlikte magazinselöğeler ve bol fotoğrafla
muhtemelen biraz eğlenerek bilgi edinmiş olduğunu tahmin ediyoruz.
Gazetenin bundan sonrakisayfaları aşağıdadır.
10 Haziran Pazartesi2013
86
11 Haziran Salı 2013
87
12 Haziran Çarşamba 2013
88
89
13 Haziran Perşembe 2013
90
91
14 Haziran Cuma 2013
92
15 Haziran Cumartesi2013
93
16 Haziran Pazar 2013
17 Haziran Pazartesi2013
94
95
18 Haziran Salı 2013
19 Haziran Çarşamba 2013
96
20 Haziran Perşembe 2013
97
21 Haziran Cuma 2013
98
22 Haziran Cumartesi2013
99
23 Haziran Pazar 2013
24 Haziran Pazartesi2013
100
25 Haziran Salı 2013
101
26 Haziran Çarşamba 2013
102
27 Haziran Perşembe 2013
103
28 Haziran Cuma2013
29 Haziran Cumartesi2013
30 Haziran Pazar 2013
104
ZAMAN GAZETESİ
29 Mayıs Çarşamba 2013
105
Zaman Gazetesi,Gezi Parkı Olayları'nın başlangıcını duyururken habermetninde
olayları olduğu gibi aktardığını söyleyebiliriz. Metinde herhangibir yorum
bulunmamaktadır.
30 Mayıs Perşembe 2013
106
Gazete eylemlerle ilgili kullandığı habersöyleminde sıfat ya da yoruma yer
vermemiştir.
31 Mayıs Cuma 2013
Zaman,Gezi Parkı Olayları'nda eylemcilere yapılan müdahaleye oldukça küçük bir
yer vermiştir. Gazetelerin olaylarla ilgili bakış açısını yalnızca söylemlerden değil
aynı zamanda haberlerihangibüyüklükte verdiğiyle de anlayabiliriz.
1 Haziran Cumartesi2013
107
"Gerilim Taksim'iaştı" başlığı ile çıkan gazetenin polisin sert müdahalesiifadesine
yer verirken eylemcilerinde taş ve sopalarla karşılık verdiğinibelirterek her iki tarafı
da eleştirir nitelikte bir söylem kullandığını söyleyebiliriz. Ayrıca metinde verilen
demeçlerde yine buna benzerbir tutumun sergilendiğini söyleyebiliriz.
2 Haziran Pazar 2013
108
Zaman Gazetesi'nin habersöyleminde daha çok uzlaştırıcı bir tavır takındığını
söyleyebiliriz. Ve bu görüşü destekleyecek nitelikte demeçlere yer verdiğini
görüyoruz. Hükümet kanadının görüşlerinin ağırlıklı olarak yer aldığını
söyeleyebiliriz.Aynı zamanda eylemcilerle ilgili meydana gelen olumsuz her durumu
sayfalarına taşıyarak eylemlerin haksızlığı noktasında vurgu yapmaktadır.
3 Haziran Pazartesi2013
109
"Çevre duyarlılığı yakıp yıkmaya dönüştü" başlığı çıkan gazetenin buradan sonra
habermetnine kendigörüşlerini yansıtmaya başladığını görüyoruz. Eylemlere destek
vermeyen gazete eylemlerin yanlışlığını belirten demeçlere yer vererek haklı olunan
noktaları bir nevi çürütme yolunu seçmiştir. Gazetenin ilk sayfasında kullanılan
fotoğrafta da yine eylemcileri olumsuzlayan bir tema sergilenmiştir. Ayrıca hükümet
kanadının görüşlerine yer verildiğini, muhalefete yer verilmediğini görüyoruz.
110
4 Haziran Salı 2013
Cumhurbaşkanı'nın yaptığı uzlaştırıcı açıklamalara sık sık yer veren gazete
muhalefetin demeçlerinde de yine olaylarla ilgili uzlaştırıcı kısımları ön plana
çıkarılmıştır.
Gazetenin haberdilinde yoruma ve sıfat çok sık rastlanmamakta verilmek istenen
mesaj demeçler üzerinden işlenmektedir. Gazete eylemlere destek vermemekle
birlikte eylemlerin haklılık payına değinmedenhükümet yetkililerin söylemleri
111
üzerinden olayları işlemektedir. Ayrıca muhalefet partilerine ve muhalif bir tutum
takınan sivil toplum kuruluşlarına yer vermemektedir.
5 Haziran Çarşamba 2013
Gazetenin olaylara genel anlamda takındığı tavır uzlaşmacıdır. Bunu neredeyde her
başlıkta görmek mümkün ancak bu çizgi bazen eylemcilerin aleyhine değişmektedir.
Hükümet yetkilileri özellikle yumuşak açıklama yaptığında bu söylem direk başlığa
taşınmakta. Gazeteninhabermetinlerin aslında olayları olduğu gibi anlatıyormuş
izlenimi uyandırdığını ancak eylemcilerin beklentilerinin ve eylemin çıkma sebebinin
hak eksenli işlenmediğini görüyoruz.
112
6 Haziran Perşembe 2013
113
"Provakatörlere suç üstü" başlığı ile çıkan gazetenin aslında eylemler boyunca ilk
kez sert bir başlıkla çıktığını görüyoruz. Ayrıca haberin spotunda gazetenin
eylemcileri tıpkı hükümet gibi ikiye ayırdığını görüyoruz. Bu başlık ve spot aslında
yine gazetenin eylemlere destek vermediğinive hükümetin açıklamları ile paralel
seyreden bir yayın politikası güttüklerini söylemek mümkün.
7 Haziran Cuma2013
114
Başbakan'ın açıklamasının başlığa taşıyan gazetenin aslında bu başlıkta ve spotta
yine eylemcileri ikiye ayırdıklarını görüyoruz. Demokratik talepleri olan ve
115
provakatörlük yapan eylemciler diye ayrılan söylemi diğer haberler destekler
niteliktedir. Olayların meydana gelmesinde sorumlu tutulan dış mihraklar ile ilgilide
haberler yapılmaktadır. Ancak bu haberlerin doğruluğuda tartışmalıdır.
8 Haziran Cumartesi2013
116
9 Haziran Pazar 2013
117
***
Gezi Parkı Olayları'nı Zaman Gazetesi'nin manşetleri üzerinden inceledik.
Gazetenin habersöylemlerinde sıfatlara ve yorumlara sık olmasa da yer verildiğini
görüyoruz. Yayın politikası daha ziyade açıklamalar üzerinden kendinibelli ediyor.
Gazete büyük oranda hükümet yetkililerinin açıklamalarını manşetine taşıyor.
Hükümetin görüşlerini destekler nitelikte başka kişi ya da kurumların açıklamalarına
yer veriliyor.
Muhalefetin açıklamalarına verilen yer neredeyse hiç yok ayrıca muhalefet
partilerine verilen yer küçük olduğu kadarda açıklamaların içeriği bakımından daha
olumlu ve yapıcı olanlar tercih ediliyor.
Hükümet olaylarda eylemcileri demokratik talepleri olanlar ile provokatörlük
yapanlar olmak üzere ikiye ayırmıştı. Gazetede budoğrultuda hareket ederek
eylemlerin olumsuz kısımlarını sayfalarına taşıyor. Burada dikkati çeken eylemcilerin
düşüncelerine, açıklamalarına yer verilmemesidir.
Gazetelerin işlevi halkın çıkarını gözeterek devletive halkın çıkarlarının söz konusu
olduğu durumları denetlemek bu konular hakkında bilgilendirme yapmaktır.Zaman
118
gazetesinin yayın politikası eylemler hakkında bilgi vermekten ziyade hükümetin
açıklamalarına yer vererek adeta hükümetin sözcülüğünüyapmıştır.Ayrıca
eylemlerin neden çıktığı konusunda ayrıntılı bir bilgilendirme yer almamaktadır.
Gazetenin muhalefet partisine ve muhalif kuruluşlara yer vermemeside tek yönlü
bir bilgi akışına sebep olmaktadır.
Gazete genelanlamda eylemciler ile hükümet arasında uzlaşmacı bir tavır takınsa da
bu çizginin sık sık eylemciler aleyhine değiştiğinigörüyoruz.Ayrıca eylemlerin
getirdiğiolumsuzluklar ile ilgili haberlere sıkça yer verildiğini görüyoruz.
Gezi Parkı Olayları sırasında yalnızca Zaman Gazetesi'niokuyan bir okuyucunun
eylemler hakkında ayrıntılı ve gerçek bilgiye ulaşamayacağıve yalnızca hükümetin
olaylara bakış açısı hakkında bilgi edineceğinisöylemek mümkündür.
Gazete incelediğimiz süreç içerisinde son on günde eylemleri manşetine
taşımamıştır. Diğer manşetlerde aşağıdakigibidir.
10 Haziran Pazartesi2013
119
11 Haziran Salı 2013
120
121
12 Haziran Çarşamba 2013
13 Haziran Perşembe 2013
122
14 Haziran Cuma 2013
123
124
15 Haziran Cumartesi2013
16 Haziran Pazar 2013
125
17 Haziran Pazartesi2013
126
18 Haziran Salı 2013
127
19 Haziran Çarşamba 2013
20 Haziran Perşembe 2013
128
21 Haziran Cuma 2013
129
Bu tarihten itibaren GeziOlaylarıgazetenin ilk sayfasında yer almamıştır.
SONUÇ ve YORUM
Bu çalışmada Türkiye'de ve dünyada geniş yankılar uyandıran Gezi Parkı
Olayları'nın üç farklı bakış açısına sahip gazetenin habersöylemlerine nasıl yansıdığı
ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Toplumu doğrubilgilendirmekle görevli medyanın
yaptığı yayınlar neticesinde okuyucuların kapsamlı ve doğrubilgiye ulaşamadığı
aksine gazetelerin ideolojileri doğrultusunda sınırlı bilgilere ulaştığı saptanmıştır.
Medya,eylemlerin küçük ve önemsiz olduğunu varsayarak haberleri yayınlamadı
yahut küçük bir şekilde eylemlere yer verdi. İncelediğimiz gazeteler üzerinden örnek
verecek olursak Cumhuriyet Gazetesiolayları ilk gününden itibaren manşetine
taşımıştır. Ayrıca incelediğimiz bir ay boyunca her gün manşetlerinde eylemlere yer
vermiştir. Hürriyet Gazeteside eylemlerin en başından beri olayları manşetlerine
taşımıştır. Ancak incelediğimiz bir ayın sonlarına doğrumanşette eylemlerle ilgili
yapılan haberlerin azaldığını gözlemlemekteyiz.Son olarak Zaman Gazeteside
eylemlere ilk gününden itibaren manşettenyerverse de incelenen bir ay içerisinde
son on gün eylemlerin manşette yeterince yerbulamadığı saptanmıştır.
Gezi olaylarının başlamasının sebebiiktidarpartisinin Taksim ile ilgili projeleriydi.
AKP, Taksim'dekitrafiğiyer altına almak, cami yapmak,Atatürk Kültür Merkezi'ni
yıkmak ya da restore etmek ve TopçuKışlası yaparak bunu bir AVM olarak
kullanmak istiyordu. Ancak bunların gerçekleştirilmesi için Gezi Parkı'ndaki
ağaçların sökülmesi gerekiyordu.Çevreci bir grubun ağaçların kesilmesini önlemek
maksadıyla eylem yapmasıve bu küçük masum eylemin sert bir müdahale ile karşılık
bulması olayların büyümesine sebep oldu.
Polisin sert müdahalesikamuoyunun tepkisin çektive eylemlerin niteliğini
değiştirdi.Şiddetin artmasına tepkiolarak insanlar eylemlere destek vermeye başladı.
Resmi makamların üslubu eylemlerin alevlenmesine ve hükümetin politikalarına
verilen bir reaksiyona dönüştü.Hareket başlangıcından beri lidersiz ve örgütsüzdü.
Neredeyse her kesimden insanlarbir araya gelmişti. Örneğin;Cuma namazınıkılan
Müslümanları polisin müdahale riskine karşı Komünistler korudu. Kürtler halay
çekti, Türkler alkışladı. Müslümanlar oruç açtı, Ateistler ise onlara iftariyelikler
hazırladı...
Gezi Parkı Olayları'nda eylemciler tarafından tepkigösterilen bir kesim de
medyaydı.Eylemlerin başlangıcında bir kısım medya grubu eylemlere yer
vermediler. Özellikle televizyonların canlı yayında eylemleri vermek yerine penguen
belgeseli ya da yemek programları yayınlaması sosyalmedyada geniş yankı
130
uyandırdı. Eylemcilerin bir araya gelmesi ve iletişim kurmasında Twittterve
Facebook önemlirol oynadı. İnsanların özellikle bu mecraları tercih etme sebepleri
konvansiyonelmedyada yeterince kendidüşüncelerine yer verilmemesiydi. Bu
nedenle bireyler tepkilerini sosyal medyadan duyurdu.Burada gazetelerin ve
gazetecilerin misyonuna dikkat çekmek istiyorum.
Gazeteler, halka ülkelerindeki ve dünyadakigelişmeleri aktarmakla yükümlüdür.
Devlet karşısında halkın gözükulağı durumundakigazetelerin halkı doğrubir
şekilde bilgilendirme görevivardır. Aynı zamanda iktidarıelinde bulunduran
kesimin faaliyetlerini halkın bilme hakkıvardır ve gazetecilerin bunları araştırarak
halkın daha iyi anlayabilmesi için tutarlı bir şekilde yorumlamaları gerekir.
Gezi Parkı Olayları'nın hem ulusal hem de uluslararası arenada geniş yankıları oldu.
Olayların başlangıcında halk kendiülkesindeki medyadan yeterli bilgiye ulaşamadığı
için sosyalmedyayıve uluslararası medyayıtakip etmeye başladı.
Gazeteciler bu anlamda üzerlerine düşen halkı bilgilendirme vazifesini yeterince
yerine getiremediler. Eylemlerin gazetelere yansımasıkendi ideolojileri ve çıkarları
doğrultusunda oldu. Okuyucular gazeteleri okuduklarında tek taraflı bir bilgiye
ulaşmışlardır. Bu çalışmada incelenen gazeteleryanlış bilgi vermekten ziyade
olayların sadece tek bir yönünüvermeyi tercih etmişlerdir. Bunun sebebigazete
sahiplerinin ideolojileri ve çıkarları doğrultusunda yayın yapılmasıdır.
İncelediğimiz gazetelerde:
Cumhuriyet Gazetesi'nin Gezi Parkı Eylemleri'ne bakış açısını genelanlamda ele
aldığımızda gazetenin eylemleri desteklernitelikte bir tavır tercih ettiğinigördük.
Gazete hükümetin tutumunuve açıklamalarını sert bir şekilde eleştirirken sıkça
yorumlara ve sıfatlara yer vermiştir. Eylemlerin içeriğini anlatan ve eylemcileri
destekleyen kişi ve kurumların açıklamalarına yoğunlukla yer vererek eylemlerin
makul ve haklı olduğunu belirten söylemlere yer ayırmıştır.
Cumhuriyet Gazetesipolisin müdahalesine karşı çıkan ve zarar gören eylemcilerin
haklarını aramaya yönelik bir tavır takınmıştır. Bu süreç boyunca Cumhuriyet'in
tarafsız olmadığını haberlere kendiideolojisini yansıttığını söylemek mümkündür.
Olaylar boyunca yalnızca bu gazeteyiokuyan bir okuyucunun aslında tek taraflı bir
bakış açısı olduğundan yeterince sağlıklı bilgi edinemediğinisöylemek mümkündür.
Hürriyet Gazetesi’nin GeziParkı Olayları'nı genel anlamda dengeli ve elden
geldikçe tarafsız olmaya çalışarak işlediğini gördük.Haber söylemlerinde sıfatlara
pek fazla yer vermezken yorum neredeyse hiç yapılmamıştır. Gezi Parkı'na destek
veren birçok kesimin açıklamalarına yer veren gazete seçtiğibaşlıklarda herhangibir
marjinallik söz konusu değil.
131
Hükümetin açıklamalarına sık sık yer veren gazete bu açıklamalara yorum
getirmemiştir.Muhalefetin açıklamalarına az da olsa yer verildiği gözlenmektedir.
Hürriyet’in, Gezi ile ilgili daha çok eylemcilerin sempatik hallerini fotoğraflarla
sayfalarına taşıdığını gözlemledik. Gazetede olayların siyasetten ziyade yaşamsal
öğesinin ağır bastığını söyleyebiliriz. Bu bakımdan magazinselöğelerin biraz daha
büyütüldüğünü söyleyebiliriz.
Hürriyet olaylar sırasında yalnızca polisin müdahalesinieleştirmiştir. Eylemciler ile
hükümet kanadıarasında dengeli bir tutum sergilemiştir. Öte yandan incelediğimiz
bir ayın son günlerinde eylemlere daha az yer verildiği görülmektedir.
Gezi Parkı Olayları sırasında yalnızca Hürriyet Gazetesi'nitakip eden bir
okuyucunun gündemdenhaberdarolmakla birlikte magazinselöğeler ve bol
fotoğrafla birlikte tatmin edicibir bilgi edinmiş olduğu tahmin edilmektedir.
Gezi Parkı Olayları'nı Zaman Gazetesi'nin manşetleri üzerinden incelediğimizde
gazetenin habersöylemlerinde sıfatlara ve yorumlara sık olmasa da yer verildiği
görülmektedir.Yayın politikası daha ziyade resmi açıklamalar üzerinden kendini
belli etmektedir.Gazete büyük oranda hükümet yetkililerinin açıklamalarını
manşetine taşımaktadır.Hükümetin görüşlerini destekler nitelikte başka kişi ya da
kurumların açıklamalarına da yer verilmektedir.
Muhalefetin açıklamalarına neredeyse hiç yer verilmemiştir. Ayrıca muhalefet
partilerinin içeriği bakımından daha olumlu ve yapıcı olanlarına yer verilmesi tercih
edilmiştir. Hükümet olaylarda eylemcileri demokratik talepleri olanlar ile
provokatörlük yapanlar olmak üzere ikiye ayırmıştı. Gazete de bu doğrultuda
hareket ederek eylemlerin olumsuz kısımlarını sayfalarına taşımaktadır. Burada
dikkatiçeken eylemcilerin düşüncelerine, açıklamalarına neredeyse hiç yer
verilmemesidir.
Gazetelerin işlevi halkın çıkarını gözeterek devletidenetlemek ve halkın çıkarlarının
söz konusu olduğu durumları ortaya koyup bu konular hakkında bilgilendirme
yapmaktır.Zaman gazetesieylemler hakkında bilgi vermekten ziyade hükümetin
açıklamalarına yer vererek adeta hükümetin sözcülüğünüyapmıştır. Ayrıca
eylemlerin neden çıktığı konusunda ayrıntılı bir bilgilendirme yer almamaktadır.
Gazetenin muhalefet partisine ve muhalif kuruluşlara yer vermemeside tek yönlü
bir bilgi akışına sebep olmaktadır.
Gazete genelanlamda eylemciler ile hükümet arasında uzlaşmacı bir tavır takınsa da
bu çizginin sık sık eylemciler aleyhine değiştiğinigördük.Ayrıca eylemlerin getirdiği
olumsuzluklar ile ilgili haberlere sıkça yer verildiğini görmekteyiz.Gezi Parkı
Olayları sırasında yalnızca Zaman Gazetesi'niokuyan bir okuyucunun eylemler
hakkında ayrıntılı ve gerçek bilgiye ulaşamayacağıve yalnızca hükümetin olaylara
bakış açısı hakkında bilgi edineceğinisöylemek mümkündür.
Gezi Parkı
Gezi Parkı

More Related Content

Similar to Gezi Parkı (10)

gezi-parki-raporu-2013
gezi-parki-raporu-2013gezi-parki-raporu-2013
gezi-parki-raporu-2013
 
haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.05.31_22
haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.05.31_22 haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.05.31_22
haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.05.31_22
 
haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.06.07_23
haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.06.07_23haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.06.07_23
haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.06.07_23
 
Gezi Parkı Sürecine Dijital Vatandaş’ın Etkisi
Gezi Parkı Sürecine Dijital Vatandaş’ın EtkisiGezi Parkı Sürecine Dijital Vatandaş’ın Etkisi
Gezi Parkı Sürecine Dijital Vatandaş’ın Etkisi
 
Gezi Parkı Araştırması - Sivil İtaatsizlik
Gezi Parkı Araştırması - Sivil İtaatsizlikGezi Parkı Araştırması - Sivil İtaatsizlik
Gezi Parkı Araştırması - Sivil İtaatsizlik
 
Haftalik Dusunce Ozgurlugu Bulteni_13.09.20_38
Haftalik Dusunce Ozgurlugu Bulteni_13.09.20_38Haftalik Dusunce Ozgurlugu Bulteni_13.09.20_38
Haftalik Dusunce Ozgurlugu Bulteni_13.09.20_38
 
Bunlar biz-siz
Bunlar biz-sizBunlar biz-siz
Bunlar biz-siz
 
www.siyasiakademi.com - Sosyal medya ve politika
www.siyasiakademi.com - Sosyal medya ve politikawww.siyasiakademi.com - Sosyal medya ve politika
www.siyasiakademi.com - Sosyal medya ve politika
 
Genclikvesiyaset
GenclikvesiyasetGenclikvesiyaset
Genclikvesiyaset
 
Haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.07.19_29
Haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.07.19_29Haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.07.19_29
Haftalik dusunce ozgurlugu bulteni_13.07.19_29
 

Gezi Parkı

  • 1. 1 GEZİ PARKI OLAYLARININ HABER SÖYLEMLERİ ÜZERİNDEN ÇÖZÜMLENMESİ PROBLEM Taksim'in yayalaştırılması projesi çerçevesinde GeziParkı'nın Divan Oteli'ne bakan duvarı yıkıldı ve buradakiağaçlar sökülmeye başlandı. Bunun üzerine çevreciler ağaçların sökülmesine tepkigöstererek eylem yapmaya başladılar. Polisin eylemcilere karşı sert müdahalesikamuoyunuayağa kaldırdı ve hareketin niteliğini değiştirdi. Resmi makamlar,yani belediye başkanıve vali, eylemlere anlayışla yaklaşmak ve olayları yatıştırıcı açıklamalar yapmak yerine,doğrudan şiddete başvurmayıveya gerilimin dozunuarttıracak açıklamalarda bulunmayı tercih ettiler. Görünürde kimsenin liderlik yapmadığıhareket polisin şiddetiile sanal ortamda ve uluslararası arenada büyük yankılar uyandırdı. Çevreci hassasiyetlerile başlayan eylemin niteliği hükümetin politikalarına verilen bir tepkiye dönüştü. Hükümet tarafından verilen demeçlerin sertliği ve polisin uyguladığı şiddet,eylemin daha da büyümesine sebep oldu. Yapılan araştırmalar eylemcilerin çoğunluğunun genç,çağdaş bir hayat tarzını benimseyen,partilerden bağımsız ve sosyal medyayı yoğun olarak kullanan internet kuşağıolduğunu ortaya koydu. Gezi Parkı eylemleri sırasında hükümet ile eylemciler arasında yaşanan problemlerin siyasi, sosyal, ekonomik ve sosyal-psikolojik yansımaları ile Türkiye'dekive uluslar arası medyadakigazetelerin habersöylemlerine nasıl yansıdığı çalışmamızın problemini oluşturmaktadır. Medya unsurlarının yayın politikaları sermaye grupları ve iktidarilişkisi çerçevesinde şekillenmektedir. Gezi Parkı olayları halkın her kesiminden bireylerin iktidarın politikalarına bir tepkisiolarak da yorumlanabilir. Bu eylemler yurdun dört bir yanına dağılmış, siyasi, sosyal ve ekonomik hayatta birçok etkileri olmuş, dünyanın gözünüde Türkiye’ye çevirmiştir. Bu denli yankı uyandıran, insanların ölümlerine ve yaralanmalarına sebep olan geniş çaplı eylemlerin farklı görüşlerdeki gazetelerin haber söylemlerine nasıl yansıdığını bu çalışmamızda inceleyeceğiz. Her gazetenin kendiideolojisi ve çıkarları olduğu varsayımından yola çıkarak haber söylemlerinin de buna göre şekilleneceği tezi öne sürülebilir. Gezi Parkı olaylarının habersöylemlerinde nasıl yer bulduğu, doğrumu yoksa yanlış mı verildiği yahut bilgilerin çarpıtılarak mı verildiği incelenecektir. Gazetelerin bu konu hakkında
  • 2. 2 takındıkları tavır tarafsızlıktan yana mı yoksa kendiçıkar ve ideolojilerinden yana mı sorusu çalışmada esas alınacaktır. AMAÇ Çalışmamızın amacını Gezi Parkı olaylarının gazetelerin manşetlerindeki haber söylemlerine nasıl yansıdığını çözümlemek oluşturmaktadır. Gazeteler bu eylemi tarafsız bir şekilde olduğu gibi mi yoksa kendiideoloji ve çıkarlarına göre mi haber diline yansıtıyorlar, okuyucular haberi okuduklarında doğrubilgiye ulaşabiliyorlar mı yoksa gazetenin eylemler hakkındakiideolojisini mi öğrenmiş oluyorlar bu soruların cevabını bulmak çalışmamızın da amacını oluşturmaktadır. ÖNEM Gazeteler, halka ülkelerindeki ve dünyadakigelişmeleri aktarmakla yükümlüdür. Devlet karşısında halkın gözükulağı durumundakigazetelerin halkı doğrubir şekilde bilgilendirme misyonuvardır. Aynı zamanda iktidarıelinde bulunduran kesimin faaliyetlerini halkın bilme hakkıvardır ve gazeteciler bunları araştırarak halkın daha iyi anlayabilmesi için tutarlı bir şekilde yorumlamaları gerekir. Gezi Parkı olaylarının hem ulusal hem de uluslararası arenada geniş yankıları olmuştur. Olayların başlangıcında halk kendi ülkesindeki medyadan yeterlibilgiye ulaşamadığı için uluslararası medyayıtakip etmeye başlamıştır. Gazeteciler bu anlamda üzerlerine düşen halkı bilgilendirme vazifesini hakkıyla yerine getirebilmişler midir? Eylemlerin gazetelere yansıması nasıldır? Okuyucular gazeteleri okuduklarında doğru, tarafsız bilgiye mi ulaşıyorlar yoksa gazetelerin kendiçıkar ve ideolojilerinin yansımasına mı muhatap oluyorlar? Bu soruların cevapları çalışmamızın öneminiortaya koymaktadır. VARSAYIMLAR Bireyler kendi siyasal ideolojilerine göre gazete okumaktadırlar. Kendigörüşlerine yakın olanları almakta ve diğerlerini süzgecin dışına itmektedirler. Ancak kendilerine hitap eden gazetelerde okudukları haberler ve yorumlar ne kadar tutarlı bilgiler içermektedir? Gazetecilikte tarafsız olmak mümkün değildir ancak doğrubilgi vermek hayatiönem taşımaktadır. Çalışmamıza başlarken Gezi Parkı olaylarının başlangıçta gazetelerde gerektiği ölçüde yer bulmadığı, önemsizleştirildiği, bu olayların etkilerinin halk nezdinde azaltılmaya çalışıldığı ancak eylemlerin hızla yayılması Türkiye'nin ve dünyanın gündemine oturmasısonucunda gazetelerin de buna binaen olaylara daha fazla yer vermeye başladıkları varsayılmaktadır. Ayrıca gazetelerin olayları kendiçıkarlarına ve ideolojilerine göre haber söylemlerine yansıttıkları düşünülmektedir.
  • 3. 3 SINIRLILIKLAR Bu araştırmanın yöntemindenkaynaklanan sınırlılıklar vardır. Türkiye'de yayım yapan ve üç farklı bakış açısına sahip gazeteler; sağ-muhafazakârgörüştenZaman gazetesi,sol görüşten Cumhuriyet gazetesive genelbir kitleye hitap eden Hürriyet gazetesinin haberleri bu çalışmanın sınırlayıcı öğeleridir. Bunun yanı sıra dünya medyasının haberlere yer veriş biçimi de sınırlayıcı öğelere dahil edilecektir. Ayrıca Gezi Parkı ile ilgili ilgili yazılan kitaplardan yapılan literatür taramasıdiğer sınırlılıkları oluşturmaktadır. YÖNTEM Araştırmanın yöntemini 28 Mayıs 2013-31 Haziran 2013 aylarında Gezi Parkı eylemleri ile ilgili çıkan Zaman,Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerindekive uluslar arası medyadaki haberlerin analizi oluşturmaktadır. Ayrıca Gezi Parkı ile ilgili yazılan kitaplardakiyazarların görüşlerine yer verilerek haber söylemleri aralarında ilişkilendirme yapılacaktır. GİRİŞ 1. BÖLÜM OLAYLAR NASIL GELİŞTİ? 27 Mayıs 2013 Pazartesi İstanbulBüyükşehirBelediyesi'nin iş makineleri tarafından Taksim Gezi Parkı'nın bir duvarı yıkıldı ve 5 ağaç söküldü. Bunun üzerine Taksim Platformuve aktivistler harekete geçti. 28 Mayıs 2013 Salı Gezi Parkı'nı korumak için gelen eylemci gençler sabaha kadarnöbet tuttu.Saat 13.00 sıralarında polis gruba biber gazlı müdahalede bulundu. Grup, parktan çıkarılarak ağaçlar sökülmeye başlandı. Kırmızılı Kadın Ceyda Sungur'un direnişi objektiflere yansıdı. BDP İstanbulMilletvekili Sırrı Süreyya Önderiş makinelerinin önüne geçerek yıkımı durdurmaya çalıştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin Gezi Parkı'na gelerek eylemcilere destek verdi.
  • 4. 4 29 Mayıs 2013 Çarşamba Gezi Parkı'nda nöbet tutmak için çadırlar kuruldu. AK Parti'den ilk açıklama Hüseyin Çelik'ten geldi. Çelik: "Ben partimin sözcüsü olarak İstanbulBüyükşehir Belediyesi ile bu işin uygulayıcıları ile görüştüm detaylı olarak. Eğer medyanın yansıttığı gibi ise önce ben buna karşı çıkarım. Giderorada yatarım, eğer gerçekten orada ağaç katliamıyapılıyorsa, ağaç sökülüp AVM yapılıyorsa.." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'danda ilk açıklama geldi. "Taksim Gezi Parkı şöyle olmuş, böyle olmuş, orada gelip gösteriyapacaklarşudur budur vesaire. Ne yaparsanız yapın. Biz karar verdik, verdiğimiz gibi bunu işleyeceğiz." Taksim Dayanışma üyeleri Erdoğan'a yanıt verdi. Grup adına açıklama yapan Mücella Yapıcı, Gezi Parkı'nın Başbakan emriyle AVM ve rezidans yapılmak üzere ellerinden alınarak toplumsal hafızadan silinmeye zorlandığını belirtti. CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu: "Taksim GeziParkı bozulmamalı. Halka açık omalı, AVM yapılmamalı. Yapan insanın da İstanbultarihine ihanet ettiğine inanıyorum. Eyleme her gün bir CHP'li milletvekilinin destek vereceğinin sözünü veriyorum." Sosyal Medya bir numaralı haberleşme aracı oldu. 30 Mayıs 2013 Perşembe Gezi Parkı'nda çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu gruba polis sabaha karşısaat 05.00 sıralarında biber gazıyla müdahaleye başladı. Polisin eylemcileri dağıtmasının ardından iş makineleriyle parkta çalışma başlatıldı. Yıkım bir kez daha BDP İstanbulMilletvekili Sırrı Süreyya Önder'in iş makinelerinin önüne geçmesiyle son buldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran biber gazının ithalinin ve kullanımının yasaklanmasıiçin TBMM'ye yasa teklifi verdi. Halk müdahaleye karşı Gezi Parkı'nda toplanmaya devametti. SanatçıMehmet Ali Alabora twitterhesabından, “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş! Sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel” şeklinde twit atınca, hükümet yandaşları tarafından ağır dille eleştirildi.
  • 5. 5 31 Mayıs 2013 Cuma Polis sabah 05.00 sıralarında ikinci şafak baskınını yaptı. İnsanların üzerine TOMA'lardan tazyikli su sıkıldı, onlarca gaz bombasıatıldı. Bütün gün Taksim'e akan yurttaşlara polis tarafından aralıklarla müdahale edildi. Buna karşın halk Gezi Parkı ve Taksim'den çekilmedi. Polisin sıktığı gazdan etkilenen çok sayıda yurttaş, çevredekioteller ile metro istasyonuna sığındı. Gaz yiyen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu anjiyo oldu, BDP’li Önderomzundan yaralandı. Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu 10 gazetecihastaneye kaldırıldı. Lobna Allani adlı bir vatandaş bibergazı kapsülüyle yaralandıve büyük hasargördü. Gezi Parkı eylemleri yurt geneline yayılmaya başladı. Sosyal Medya'danyapılan çağrıya uyan binlerce kişi Ankara Kuğulu Park'a akın etti. Gezi Parkı'na yapılması planlanan alışveriş merkezine yönelik iş dünyasından tepki geldi. Ümit Boynertoplumsaltepkinin yüksek olduğu bir yere girmeyeceklerini söyledi. Gezi Parkı'na ünlü sanatçılar Halit Ergenç ile Bergüzar Korel destek verdi. Sanatçılar ön saflarda yer almaya başladı. İstanbul6. İdare MahkemesiTaksim Gezi Parkı'na yapılması planlanan Topçu Kışlası projesinin yürütmesinidurdurdu. İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu açıklama yaptı: "Ağaç sevgisiüzerinden prim yapmak isteyen,istismaretmek isteyen grupların çabaları devam etmektedir.Biz o grupları tanıyoruz, hedeflerini biliyoruz." İstanbulBüyükşehirBelediye BaşkanıKadir Topbaş ise sökülenlerin ağaç değil çalı olduğunu söyledi. Avrupa Konseyi,Gezi Parkı direnişçilerine yapılan sert müdahalelere sert tepki gösterdi.Konsey,İnsan Hakları Sözleşmesi gereği belirlenen sınırlar içindeki ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesine önem verdiklerini güvenlik birimlerince orantısız güç kullanılmasına karşı olduklarını belirtti. Halk TV ve Ulusal Kanal diğer medya kanalları aksine eylemleri canlı yayınladığı için halkın gözde kanalları haline geldi. Dış basında Taksim Gezi Parkı olayları “Türk Baharı” olarak yer buldu. Uluslararası Af Örgütü Gezi Parkı'ndaki gösterilerde şiddet kullanımını kınadı.
  • 6. 6 Dünya medyasının ilk haberolarak verdiği, Norveç televizyonunun canlı yayın yaptığı olaylara Türk medyasısesiz kaldı. Gelişmeleri internet üzerinden takip eden yurttaşlar yemek ya da belgesel programıyayınlayan kanallara tepkigösterdi. 1 Haziran 2013 Cumartesi Taksim ve çevresindekieylemlere halk büyük destek verdi. Evlerden gece yarısı pencerelere çıkan yurttaşlar tencere-tavalara vurarak hükümeti ve polis şiddetiniprotesto etti. Yüz binlerce genç,yaşlı, kadın, çocuk demeden tek ses, tek nefes Taksim direnişine katıldı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. CumhurbaşkanıAbdullah Gül, "Taksim'de birkaç günden buyana devam eden ve maalesef kaygıverici bir noktaya gelen olayların yatışmasıiçin hepimize daha fazla olgunluk göstermek düşmektedir" dedi. Gül, "Güvenlik güçlerimiz görevlerini yerine getirirken her zamankindendaha fazla ihtimam göstermeli,müdahalelerinde ölçülü olmaya dikkat edilmeli, üzücü görüntülerin ortaya çıkmasına izin verilmemelidir." ifadelerini kullandı. Gül düşüncelerini hükümete de ilettiğini açıklamasının ardından polis Taksim'den çekilmeye başladı. CHP Kadıköy'de düzenlediği mitingiiptal ederek Gezi Parkı'na hareket etti. İçişleri Bakanlığı aşırı güç kullanan polisler hakkında işlem yapacağınıduyurdu. Gezi Parkı'nda o kadarfarklı gruplar bir aradaydıki Sebahat Tuncel, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları arasında yürüdü. TV Kanallarının Taksim ve Gezi Parkı yerine penguenleri konu alan belgesel göstermesisosyalmedyanın ve mizah ustalarının kaleminde sembole dönüştü. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesilerek yerine AVM yapılmak istenmesine karşı gerçekleştirilen gösterilerde polisin aşırı şiddetini, "Keşke çevreye duyarlılık insanların hayatına ve sağlığına zarar verebilecek bir noktaya gelmeseydi." sözleriyle değerlendirdi.Arınç, mahkemenin TopçuKışlası projesini iptal etmesini "isabetli bir karar" olarak değerlendirdi. Ankara'dakigösterilerde polis kurşunuyla vurulduğu bildirilen 26 yaşındakiEthem Sarısülük ağır yaralandı. ABD'li dünyaca ünlü aktivist ve dilbilimci Noam Chomsky,"GeziParkı Nöbeti"ne destek verdiğiniduyurdu.
  • 7. 7 Türkiye'deki onlarca haberkanalı olayları duyurmayınca, vatandaşlargözlerini yabancıkanallara çevirdi. 2 Haziran 2013 Pazar GeceyiGezi Parkı'nda geçiren eylemciler sabah saatlerinde parktakive çevresindeki çöpleri topladı. İstanbullular öğleden sonra yeniden Gezi Parkı'nda buluşmaya başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz birkaç tane çapulcunun o meydana toplanıp, insanımızı, halkımızı yanlış bilgilendirmek suretiyle tahrik etmesine,pabuç bırakmayız" dedi. Erdoğan,AKM'yi yıkarak opera binasıve cami yapacaklarını belirterek, "Ben bunun iznini şimdigidip de CHP'nin genel başkanından alacak değilim ve bu birkaç tane çapulcudan da alacak değilim" dedi. Erdoğan konuşmasında, "Twitter'ın baş belası" olduğunu sözlerine ekledi. İçişleri BakanıMuammerGüler, Taksim Gezi Parkı ile ilgili 28 Mayıs'tan bugüne kadar67 ilde 235 eylem ve etkinliğin yapıldığını, bunlarla ilgili 1730 kişinin gözaltına alındığını belirterek, "Gözaltına alınan kişilerin büyük çoğunluğu ifadeleri alınıp kimlikleri tespit edilerek serbest bırakılan kişilerdir" dedi. 1 Mayıs Mahallesi'nde yapılan yürüyüşe katılan Mehmet Ayvalıtaş (19) saat 22.00 sıralarında bir sürücünün otomobilinigöstericilerin üzerine sürmesi sonucu yaşamını yitirdi. Eskişehir'de Gezi Parkı eylemlerine destek veren 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz kimliği belirsiz kişilerce acımasızca dövüldü. Korkmaz ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Sanatçılardan ortak açıklama geldi: "Biz bu ülkenin sanatçıları ve yazarları olarak başta NTV,CNN Türk, Habertürk, KanalD, Atv,Star, Show TV ve TRT olmak üzere tüm ana televizyon kanallarının ve başta Star, Sabah ve Habertürk olmak üzere bazı gazetelerin, tarafsız haber ilkelerini hiçe sayan sansürcü ve yanlı tutumlarını kınıyoruz." 3 Haziran 2013 Pazartesi Polis saldırılarında yaralananlar, Beşiktaş'takiBezmiAlem Valide Sultan Camisi’ne sığındı.
  • 8. 8 Başlarına gaz bombasıisabet eden iki kişi gözlerini kaybetti. Başbakan Erdoğan,eylemlere tepkigösterirken "10 ay sonra sandık var ve milletim burada gerekli cevabı verecek" dedi. Gül, Erdoğan'ın açıklamasından bir saat sonra, "Bu çerçeve içerisinde demokrasiler dediğimizde,demokrasilerle, tabiiki seçimlerle halkın iradesi ile her şey ortaya çıkar. Ama demokrasidemek sadece seçim demek değildir." ifadesinikullandı. Fas, Cezayir ve Tunus'a gerçekleştireceğiziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan,GeziParkı'nın yıkılmaması için eylem yapanları CHP'nin yönlendirdiğinisöyleyerek, "Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50 'si var. Ve biz onlara diyoruz ki 'Aman sabırlı olun. Sakın bu oyunlara gelmeyin.'" dedi. Borsa İstanbul, hükümet karşıtı protestoların etkisiyle Şubat sonundan buyana en düşük seviyeyi buldu. Amerika'da yaşayan Fethullah Gülen, Taksim Gezi Parkı'nda yapılmak istenen ağaç katliamına direnenlere yönelik 'sert' açıklamalarda bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan'a 'şefkat'uyarısında bulundu. ABD hükümetinden Gezi protestolarıyla ilgili gelen açıklamada tüm taraflara "durumu yatıştırma" çağrısında bulunuldu. ABD Dışişleri BakanıJohn Kerry, "polisin aşırı güç kullandığına ilişkin haberlerden dolayı kaygılı olduklarını" söyledi. 4 Haziran 2013 Salı Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylara destek vermek amacıyla Hatay'da düzenlenen protestolarda Abdullah Cömert (22) adlı genç yaşamını yitirdi. Cömert'in kafasına aldığı darbe sonucu beyin kanamasından öldüğübelirlendi. İstanbul'un çeşitli semtlerinde gözaltına alınan 106 kişi Emniyet'ten,74 kişi ise savcılık tarafından serbest bırakıldı. CumhurbaşkanıAbdullah Gül ile görüşen Bülent Arınç, "İlk eylemcilerden özür diliyorum: İlk olayda, çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisi yanlış ve haksız olmuştur. O yurttaşlarımdan özür diliyorum. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim ama sokaklarda tahribat yapanlar,sokaklarda insanların özgürlüklerine engelolmaya çalışanlara bir özür borcumuz olduğunu düşünüyorum." dedi. Türk edebiyatının önemli isimlerinden Yaşar Kemal, "Bu baskı yeter artık. Tolerans ve saygı gerekir. Şimdi hükümet bu kalabalığa kulak versin." dedi.
  • 9. 9 Yurt genelinde polis şiddetinedeniyle özellikle İstanbul, İzmir ve Muğla'ya rezervasyon iptalleri başladı. Doğuş Yayın Grubu CEO'su Cem Aydın özür diledi. Aydın çalışanlarına yaptığı açıklamada, "Mesleki sorumluluğumuz açısından bize düşen,olanı olduğu gibi vermektir. Dengesizlikler içinde denge arayışı tüm medyayıolduğu gibi bizi de etkiledi. İzleyicilerimiz ihanete uğramış gibi hissetti,onları haksız bulmak mümkün değil" dedi. GarantiBankası'nın Levent'tekigenelmerkezi önünde de protesto yapıldı. 5 Haziran 2013 Çarşamba İzmir'de Twitterüzerinden Gezi Parkı direnişine çağrı mesajları atan 34 genç,halkı suça teşvik ettiği gerekçesiyle, gece yarısı evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. Taksim Platformu temsilcileri ile Başbakan Vekili Bülent Arınç'ın somut tek önerisi 'Gezi için referandum'olurken Taksim Platformu'nun yanıtı, "Bilimsel gerçekler referandum yoluyla değiştirilemez" oldu. Dünyaca tanınan Brezilyalı yazar Paulo Coelho, "Kendimizden utanalım: Türkiye'deki biber gazıBrezilya malı” dedi. BDP,Gezi Parkı eylemine katılanlara "hukuka aykırı" müdahalelerde bulundukları gerekçesiyle İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu ile İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da aralarında bulunduğu sorumlu kişi ve kurumlara suç duyurusunda bulundu. Antikapitalist Müslümanlar Miraç Kandili nedeniyle Gezi Parkı'nda Kur’an okuttu ve Hatay'da öldürülen Abdullah Cömert için dua edip tüm direnişçilere lokma dağıttı. "Herkesin Kandili mübarek olsun" sloganıyla alana giren Çarşı grubu da helva kavurdu. İşadamıCem BoynerGezi Parkı eylemlerinde görüntülendi.BoynerHolding Yönetim Kurulu BaşkanıBoyner'in elinde taşıdığı pankartta,"Ne sağcıyım ne solcu çapulcuyum çapulcu" yazıyordu. Adana'da GeziParkı eylemlerine destek için düzenlenen gösteriye müdahale sırasında komiser Mustafa Sarı, Atatürk Caddesiile Kenan Evren Bulvarı'nı birleştirmek için açılan altgeçit çalışmalarının olduğu yerde göstericileri kovaladığı sırada yaklaşık 5 metre yüksekliğindeki yoldan geçit için açılan zemine düştü. Komiser ağır yaralandı.
  • 10. 10 6 Haziran 2013 Perşembe Komiser Mustafa Sarı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. AB ve BaşmüzakereciEgemen Bağış halkı gösterilere katılmaları için destekleyen “11 terörist grup” belirlediklerini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Tunus'ta yaptığıaçıklamada Taksim Meydanı'nın yeniden düzenlenmesiplanlarından vazgeçmeyeceğinisöyledi. Borsada sert iniş yaşandı,faiz 6.94'e fırladı. Fethullah Gülen, "Bir yerde haksızlığı bastırmak için elli türlü haksızlık yapıyoruz, elli türlü zulme giriyoruz." dedi. Avrupa ParlamentosuDış İlişkiler Komisyonu,Avrupa Komisyonu'nun da katılımıyla Gezi Direnişi'ni ele aldı. Tartışmalarda eylemcilere destek verilirken, AKP hükümetine reformlar için daha fazla baskı yapılması görüşleri ağırlık kazandı. Türk girişimciler olaylarla akıllara kazınan 'Çapulcu', 'Biber gazına hayır', 'Gezi Parkı' gibi birçok markanın tescili için Türk Patent Enstitüsü'ne başvuruda bulundu. 7 Haziran 2013 Perşembe Afrika gezisinden dönen Erdoğan'ın yatıştırıcı açıklamalar yapmasıbekleniyordu. Ancak eylemcilere 'vandal' diyen Erdoğan,"Bir bankanın genel müdürü çıkıp da bu vandalizmi organize edenlerin yanında olduğunu söylüyorsa bunlar karşısında bizi bulacaklardır." dedi. Gezi Parkı eylemlerine destek veren Antikapitalist Müslümanlar İhsan Eliaçık önderliğinde cuma namazı kıldı. Bu sırada, sol görüşlü gençlerin provokasyonlara karşı koruma amaçlı bir çemberoluşturması da dikkat çekti. BDP GenelBaşkanıSelahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın selamını Gezi eylemcilerine iletti. 8 Haziran 2013 Cumartesi AKP'nin İstanbul'da gerçekleştirilen MKYK toplantısından miting yapma kararı çıktı. Seçmenlerin katılımı ile 15 Haziran Cumartesi Ankara Sincan,16 Haziran Pazar ise İstanbulKazlıçeşme'de kitlesel miting yapma kararı alındı. 9 Haziran 2013 Pazar
  • 11. 11 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mersin'de konuştu.GeziParkı direnişine katılanlar için 'anarşist,terörist' nitelemesinde bulunarak, "Bu meydanları anarşistlere, teröristlere mi bırakacaktık? Neyin mücadelesini veriyorlar?" ifadesini kullandı. Erdoğan,"Atatürk Kültür Merkezi'nin çatısına çıkıyorlar. 'Yıktırmayız'. Ona senin gücün yetmez,yıkacağız" ifadelerini kullandı. Başbakan,faiz lobisi hakkında da "Faiz lobisi yıllarca benim milletimin alın terini sömürdü.Bundan sonra sömüremeyeceksin. Bulobiyi ayakta tutan bankalara söylüyorum. Siz ki bize karşı böyle bir mücadeleyi başlattınız, bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz." dedi. Erdoğan defalarca yalanlanmasına karşın eylemcilerin sığındığı camiye bira şişeleri ile girildiğini söyleyerek, "Benim başörtülü kızlarıma, bacılarıma saldırdılar. Dolmabahçe camisine bira şişeleriyle ve ayakkabılarıyla girdiler" dedi.Bezmialem Valide Sultan Cami müezzini Fuat Yıldırım, iddialarla ilgili yaptığı açıklamada "Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içeni görselerdi zaten kendileri atarlardı." dedi. 10 Haziran 2013 Pazartesi Yeni Şafak Gazetesitarafından hedefgösterilen sanatçıMehmet Ali Alabora, "Anlaşılıyor ki Gezi Parkı'nın korunmasıyla başlayan süreci bir komplo teorisiyle açıklamaya çalışmak için bir oyuna çekilmeye çalışılıyorum. Can güvenliğim yok, Avukatım aracılığıyla koruma talebinde bulundum" dedi. Kızılay Meydanı'ndaki GeziParkı olaylarında ağır yaralanan Ethem Sarısülük'ün bir çevik kuvvet polisi tarafından silahla başından vurulmasına ilişkin görüntüler çıktı. 11 Haziran 2013 Salı Saat 08.00 sıralarında polis, AKM ile anıttaki bayrak,flama ve afişleri indirerek bu alanlara yerleşti. Polis, Taksim'dekieyleme gün boyunca müdahale etti. Direnişçilerin yok sayılmaları nedeniyle tepki gösterdiğiana akım medya aynı saatlerde canlı yayındaydı. Direnişin koordinasyonunuyürüten Taksim Dayanışması,somut adım atılana kadar "Hiç bir yere gitmiyoruz" dedi. Taksim Platformu'yla görüşeceğinin açıklanmasından sonra alana müdahale emri veren Başbakan Erdoğan,çevrecilerin çevre katliamı yaptığını söyledi. CHP'nin olayların üzerine çöreklendiğini savunan Erdoğan yalanlanan bayrak yakma ve türbanlılara saldırı olaylarını tekrarladı. Aşırı şiddet nedeniyle eleştirilen polise
  • 12. 12 teşekküreden başbakan,sertlik eleştirilerine de "Erdoğan değişmez" sözleriyle yanıt verdi. Birçok ülke, vatandaşlarını Türkiye'ye tatile gitmemeleri konusunda uyardı. Türkiye'de turizm sektöründe faaliyet gösteren birlikler, dernekler Ege ve Akdeniz'dekirezervasyonların iptal edilmemesi için konsolosluklara yazı göndermeye başladı. 12 Haziran 2013 Çarşamba Ankara'dakiGezieylemleri sırasında polisin açtığı ateş sonucu başından vurulduğu belirtilen Ethem Sarısülük'ün beyin ölümü resmi olarak açıklandı. İzmir Kordon'da deniz kenarında oturan gençleri coplayıp bir genç kızın saçını çeken üç çevik kuvvet polisi açığa alındı. Olayları canlı yayınlarla duyuran CNN Internationalmuhabirinin şu sözleri basın tarihine geçti: "Şu anda birçok Türk bizi izliyor, çünkü kendimedyalarına güvenmiyorlar." Başbakan Erdoğan,eylemlerle ilgili "dış mihrak" olarak İsrail'i işaret etti. Başbakan’ın,"İçişleri bakanıma talimat verdim 24 saat içinde bu iş bitecek" dediği öğrenildi. Gezi Parkı eylemlerine katılan sanatçılar, akademisyenler,öğrenci, mimarve sosyal medya uzmanından oluşan bir heyetle bir araya gelen Başbakan Erdoğan heyetle beş saat görüştü. Görüşmenin ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik konuile ilgili bir referandum yapılabileceğini söyledi ancak heyetin bu durumdan haberiyoktu. Başbakan Erdoğan,AKP,MKYK'yi topladı. Erdoğan,"Türkiye'ye ve hükümete yönelik bu tür bazı girişimler olacağını üç ay önceden duymuştuk.Sürpriz olmadı." diye konuştu. Washingtonyönetiminin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki olaylarla ilgili bir açıklama yaptı. Psaki, "İfade hakkını kullanan bireyleri her türlü cezalandırma teşebbüsündenrahatsızız" dedi. ABD'li ünlü gazeteci Christiane Amanpour,CNN Internationaltelevizyonundaki programına telefonla bağlanarak polis şiddetinisavunan Başbakan Danışmanı İbrahim Kalın'ı "Show is over" "Şov bitti" sözleriyle yayından çıkardı. 13 Haziran 2013 Perşembe
  • 13. 13 Referandum önerisiniDanıştay BaşkanıHüseyin Karakullukcu değerlendirdi. Karakullukcu, hükümetin bir referandum değilkamuoyuyoklaması yapabileceğini belirterek referandumda çıkacak sonucun yargı kararının önüne geçemeyeceğini söyledi. Akşam saat 23.00'te Başbakanlık Resmi Konutu'nda Başbakan ile Taksim Dayanışması'nın görüşeceğiduyuruldu. Görüşmeye Eyüp Muhcu, Cem Tüzün, Sunay Akın, Yavuz Bingöl, Ceyda Düvenci, Halit Ergenç, Sertap Erener, Mahsun Kırmızıgül, Nebil Özgentürk ve Ali Sunal katıldı. Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moddy's'in yatırımcılara yönelik servisi tarafından yapılan açıklamada iki haftadır devam eden protestoların yoğunlaşarak sürmesi halinde bunun İstanbul'un iddialı kentselkalkınma planını negatifşekilde etkileyeceği vurgulandı. 14 Haziran 2013 Cuma Gece başlayan ve 4 saat süren görüşmeler gergin geçti.Görüşme sonucunda AKP GenelBaşkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, yargı süreci sonlanana kadarGezi ile ilgili hiç bir tasarrufta bulunulmayacağını söyledi. Sanatçılar adına konuşan Halit Ergenç görüşmede kaygıve çözüm önerilerini dile getirdiklerini söyledi. İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu, gece 00.00'da eylemcilerle buluştu. Yaklaşık 150 kişilik grupla sabaha kadarsohbet etti. Eylemler sırasında polisin kullandığı biber gazından 8 köpek,63 kedi,bin 28 kuşun öldüğü belirlendi. Başbakan,İlbaşkanları toplantısında "Mesajalınmıştır. Temenniederim ki artık bu iş burada biter" diye konuştu. 20 Haziran 2013 Cumartesi CumhurbaşkanıAbdullah Gül, twitterhesabından "artık herkes evine dönmeli" mesajı attı. Başbakan ErdoğanGeziParkı eylemlerine karşı "büyük oyunu bozmaya,hayditarih yazmaya" sloganıyla düzenlediğiMilli İradeye Saygı mitinginde partililere seslendi. Erdoğan,"Yarın Gezi Parkı'nın boşalttılar boşalttılar. Yoksa güvenlik güçlerimiz boşaltacak" diye konuştu. Saat 20.55 sıralarında Taksim Meydanı'nda müdahale başladı. Polis Gezi Parkı'na girerek çadırları parçaladı. Pankartları söktü.Polis tarafından parkın boşaltılmasının ardından iş makineleri çadırları, stantları kaldırdı. Direnişçilerin tüm eşyaları çöp arabalarına yüklendi.
  • 14. 14 AKP GenelBaşkan Yardımcısı Hüseyin Çelik müdahalenin ardından "Sabrın da belli bir sınırı vardır, kusura bakmayın bu devlet, halkının güvenliğini sağlamak zorunda" diye konuştu. 16 Haziran 2013 Pazar OkmeydanıMahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde sabah fırına giderken polisin attığı gaz bombasıkapsülüyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan hayatınıkaybetti. Ankara Kurtuluş'taki eylemlerde kafasına gaz bombasıatılan Dila Dursun uyutuluyor. İstanbulTabipler OdasıGenel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, toplumsal müdahale araçlarından sıkılan suyun kimyasal içeriğinin şiddetli reaksiyona sebep olduğunu belirtti. İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu, TOMA'dan sıkılan suyun içinde kimyasal madde olmadığını, sadece ilaçlı su olduğunu söyledi. Erdoğan,"Talimatıverdim. Gezi temizlendi" dedi. 17 Haziran 2013 Pazartesi Kızılay'da başlayan çatışmalar Kennedy Caddesi'nde sabah saat 04.00'e kadarsürdü. İçişleri BakanıMuammerGüler, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin sosyal paylaşım siteleri ile ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bir çalışma yürüttüğünüaçıkladı. Başbakan Erdoğan, polisin orantısız güç kullanmasına yönelik tepkikararı alan Avrupa Parlamentosu'na, "Bunlarşaşırmış ya! Böyle bir AP Parlamentosu'nu ben tanımıyorum, omurgalı olmaya mecbursunuz" diye konuştu. SanatçıErdem Gündüz, saat 18.00 sıralarında Taksim Meydanı'nda AKM'ye asılı Atatürk posterive Türk bayrakları karşısında Duran Adam eylemine başladı. 18 Haziran 2013 Salı Erdem Gündüz,eylemini saat 02.00'da sonlandırdı. Erdem Gündüz'e eylem boyunca yüzlerce yurttaş destek verdi. SosyalMedya'da çığ gibi büyüyen Duran Adam eylemi Türkiye'yi durdurdu. Saat 04.00'e kadarsüren operasyonla Kuğulu Park'ta uyuyan insanlara müdahale edildi.
  • 15. 15 Duran Adam'ın pasif direnişi tüm dünyaya yayıldı. Duran Adam Erdem Gündüz, "İçimdeki acıyı duyurmak için durdum" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,"Polisimiziher yönüyle daha da güçlendireceğiz, müdahale gücünü artıracağız" diye konuştu. 19 Haziran 2013 Çarşamba Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Duran Adam eylemleri için "Bu bir şiddet eylemi değil, göze hoş gelen bir eylem türü. Bunu kınayacak halimiz yok. 8 saat nasıl ayakta durabiliyor, 8 dakika ile sınırlayalım" dedi. Taksim'dekiduran adamlara ilginç bir misilleme yapıldı. Bir grup polisin eylemcilerin karşısındaki ağacın altında kitap okuduğu sırada üzerlerinde “Duran Adama Karşı Duran Adam” eylemi başlattı. 20 Haziran 2013 Perşembe Gezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınanlara zorla Başbakan Erdoğan'ın Kazlıçeşme Mitingi'nin izlettirilmesi tartışmaya yol açtı. İstanbulBelediye BaşkanıKadir Topbaş, "Bundan sonra bir durağın yeri bile değişse halka sorulacak" dedi. 21 Haziran 2013 Cuma Türk Tabipler Birliği (TTB) Gezi Parkı'nda başlayıp ülke geneline yayılan gösterilerde bugüne kadar4 kişinin öldüğünü, 4 kişinin hayatitehlikesinin devam ettiğini,11 kişinin de gözünü kaybettiğini açıkladı. TTB,hastane kayıtlarına göre 60'ı ağır 7 bin 832 yaralının hastanelere başvurduğunubelirtti. 22 Haziran 2013 Cumartesi Ankara'da 22 kişi, İstanbul'da 33 kişi, İzmir'de 9 kişi tutuklandı. Ankara Büyükşehir Belediye BaşkanıMelih Gökçek GeziParkı protestolarıyla gündeme gelen tiyatro sanatçısı Mehmet Ali Alabora'ya "Bu kadarinsanı ortaya dökmeseydin,tahrik etmeseydin,bu kadarinsan ölmeyecekti.Hukuk senin peşine düşmeli ve senin bu tahriklerine ceza vermeli" dedi. 23 Haziran 2013 Pazar
  • 16. 16 İçişleri Bakanlığı 31 Mayıs'tan itibaren derlediği verileri rapor haline getirerek yayımladı. Buna göre yapılan eylemlere 79 ilde 2 buçuk milyon kişi katıldı. Bakanlık raporunda 79 ildeki sokak eylemlerinde toplam 4 bin 900 kişinin gözaltına alındığı ve 4 bin göstericinin yaralandığı bilgisi de yer aldı. Gezi eylemleriyle ilgili yaptığı haberler sebebiyle BBC'nin Türkiye'deki muhabiri Selin Girit'i twitter'dan hedefalan Ankara BüyükşehirBelediye BaşkanıMelih Gökçek,Girit'e "ajan ve vatan haini" suçlamasını yöneltti. Erzurum'da AKP'lilere seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,"Sokaktaki eylemcilerin Türkiye düşmanları adına taşeronluk yapmaktan vazgeçmelerini istiyorum" dedi. 24 Haziran 2013 Pazartesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Polis AkademisiMezuniyet Töreni'nde yaptığı konuşmada polisin Gezi Parkı eylemlerinde "demokrasitestindengeçtiğini" savunarak,"Polisimiz bir başka ülkede yaşansa asla tahammüledilemeyecek tavırlar karşısında kahramanlık destanıyazmıştır" dedi. Ankara'dakiGeziParkı protestosundaEthem Sarısülük'ü başından vurduğu için tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen polis Ahmet Şahbaz serbest bırakıldı. Eylemlerde silah kullanılmasının önünüaçabilecek bir karara imza atan mahkeme, polisin eylemini "meşru müdafaa" olarak değerlendirdi. AKP hükümetinin GeziDirenişi'nin dış basında ele alınmasına yönelik sert tepkileri sürerken İngiliz yayın kurumu BBC, kurumun Türkiye'dekimuhabiri Selin Girit'in twitter'da aktardığıbir mesajın ardından yine twitterüzerinden Ankara Büyükşehir Belediye BaşkanıMelih Gökçek tarafından "İngiliz ajanı" olarak nitelenmesine yanıt verdi. Yanıt veren BBC Küresel Haber Dairesi BaşkanıPeter Horrock, "BBC, Türkiye'de yetkililerce sürdürülmekte olan ve BBC'nin güvenilirliğine darbe vurmayı, muhabirlerini de sindirmeyi amaçlayan kampanyanedeniyle büyük kaygı duymaktadır" dedi. ABD BaşkanıBarack Obama ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan birsaat süren bir telefon görüşmesiyaptı. Görüşmede Gezi Parkı gündeme geldi. Görüşmeyle ilgili Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, "İki lider, şiddete başvurulmamasının, ifade ve toplanma özgürlüğü haklarının ve özgür bir basının öneminiele aldı" ifadesi kullanıldı. 25 Haziran 2013 Salı
  • 17. 17 Erdoğan,Gezi Parkı eylemlerinde simge haline gelen "çapulcular" söylemini Meclis'teki grup toplantısında bir adım daha ileriye götürdü. Erdoğan,"Sen hangi iktidarla konuşuyorsun ya! AKP iktidarıyla bunlar konuşulur mu? Ayaklar ne zaman baş olmaya başladı?" dedi. Erdoğan eylemcilere kapılarını açan Divan Oteli'nden "Dünyaya polisin otele saldırdığını takdim ediyorlar. Durup dururken polis o otele saldırmadı. Polisle çatışanlar oraya kaçtı. Onlar da ev sahipliği yaptı. Bu bir yataklık etme suçudur." dedi. OLAYLARIN SİYASİ BOYUTU Gezi Parkı olaylarında AK Parti eylemleri reddederek muhalif bir tavır sergilerken CHP eylemlere destek vererek birebir eylemlere katıldı. MHP ve BDP ise eylemler karşısında net bir tavır takınmadı. AK PARTİ'NİN EYLEMLERLE İLGİLİ SÖYLEMLERİ Gezi Parkı olaylarında iktidarpartisi olan AK Parti'nin söylemleri herkesi yakından ilgilendiriyordu. Bu söylemler olayların gelişimini önemli ölçüde etkiliyordu. AK Parti, Gezi Parkı eylemlerini hiç bir şekilde desteklememiş,söylemleriyle ise olayların daha da alevlenmesine neden olmuştur. Burada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemleri ön plandadır. Partinin diğerisimleri genel anlamda Başbakan'ıdestekler biçimde konuşsa da zaman zaman muhalif sesler de duyulmuştur. Gezi Parkı eylemlerinin ilk günlerinde AK Parti'nin açıklamaları Gezi Parkı'nda uygulanması planlanan projenin 'tarihi eserlere saygıdan'kaynaklandığına,projenin bölgeyi yaşanabilir kılacağına, 'yayalaştırmanın ve yeşilliğin artırılacağına' yönelik olmuştur. Sonrakigünlerde ise gösterilere katılanların bir bölümünü suçlamaya ve ötekileştirmeye yönelik açıklamalar, polis müdahalesinin meşruluğu ve ölçülülüğü, küresel bir komployla karşı karşıya olunduğuna ilişkin açıklamalar ağırlık kazanmıştır. (1) Toplumsal sorunların yaşandığıdönemlerde çatışma çözme ve uzlaştırma pratiklerini öncelikli hale getirmektedir. (2) Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen ilk açıklamalar halkı yatıştırmak yerine onların daha çok tepki vermesine sebep olacak nitelikteydi. Erdoğan, "Taksim GeziParkı şöyle olmuş, böyle olmuş, orada gelip gösteriyapacaklar şudur budur vesaire. Ne yaparsanız yapın. Biz karar verdik, verdiğimiz gibi bunu işleyeceğiz." dedi. CumhurbaşkanıAbdullah Gül Başbakan’ın aksine,Gezi Parkı eylemlerinde uzlaştırıcı ve yatıştırıcı bir söylem kullandı. Yaptığı ilk açıklamada Gül, "Taksim'de
  • 18. 18 birkaç günden bu yana devam eden ve maalesef kaygı verici bir noktaya gelen olayların yatışmasıiçin hepimize düşen daha fazla olgunluktur" dedi. Gül, "Güvenlik güçlerimiz. görevlerini yerine getirirken her zamankinden dahafazla ihtimam göstermeli,müdahalelerinde ölçülü olmaya dikkat etmeli, üzücü görüntülerin ortaya çıkmasına izin verilmemelidir." dedi. Gül’ün düşüncelerini hükümete de ilettiğini açıklamasının ardından polis Taksim'den çekilmeye başladı. AKP GenelBaşkan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamaları zaman zaman eylemcilere destek verir nitelikte olsa da genelanlamda Başbakan'ın söylemlerine paralel bir yol izledi. Arınç, Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesilerek yerine AVM yapılmak istenmesine karşı gerçekleştirilen gösterilerde polisin aşırı şiddetini, "Keşke çevreye duyarlılık insanların hayatına ve sağlığına zarar verebilecek bir noktaya gelmeseydi." sözleriyle değerlendirdi.Arınç, mahkemenin TopçuKışlası projesini iptal etmesini"isabetli bir karar" olarak değerlendirdi. AK Parti’nin içinden olup da partinin genel görüşüyle farklı doğrultuda açıklamalarda bulunan bazı isimler ise şöyle oldu: Kültür BakanıErtuğrul Günay, ağırlıklı olarak sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarına ilişkin olarak düzenlediği basın toplantısında "yönetimin suhulet, nezaket ve yumuşaklık, kolaylık, şefkat ve adalet isteyeceğini" vurguladı, "husumet, şiddet ve nefretle yönetim" olmayacağınıifade etti. (3) AKP İzmir Milletvekili Erdal Kalkan da Twitterüzerinden yaptığı, "Kimse şah değil, padişah değil, önce insan","Hiç kimse vazgeçilmez değildir, kutsallar dışında herkes ve her hareket eleştirilebilir, önce insan" açıklamalarıyla parti içinde eleştirel açıklamalarda bulunan isimlerden biri oldu. (4) Eylemler süresince Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemleri ise gündemi belirledi. Başbakanyaptığıaçıklamalarda eylemcilere çeşitli sıfatlar taktı. Bunlardan biri şöyle oldu: "Biz birkaç tane çapulcunun o meydana toplanıp,insanımızı, halkımızı yanlış bilgilendirmek suretiyle tahrik etmesine,pabuç bırakmayız" Çapulcu, nitelemesi eylemlerin ilerleyen süreçlerinde eylemciler tarafından özellikle sosyalmedyada bir mizah unsuru olarak kullanılmış ve bu kavramıherkes kendi çerçevesine göre yeniden tanımladı ve sahiplendi. Başbakan göstericileri ötekileştirici, suçlayıcı söylemlerine devam etti, eylemcilerin isteklerini, taleplerini göz ardı eder bir tavır takındı. Erdoğan,AKM'yi yıkarak opera binasıve cami yapacaklarını belirterek, "Ben bunun iznini şimdigidip de CHP'nin genel başkanından alacak değilim ve bu birkaç tane çapulcudan da alacak değilim" dedi.
  • 19. 19 Sosyal Medya'nın Gezi Parkı eylemlerinde önemli bir rol üstlenmesi Başbakan'ı rahatsız etti, Erdoğan, "Twitter'ın baş belası" olduğunu sözlerine ekledi. Başbakan Erdoğankonuşmalarının hemen hepsinde GeziParkı Olayları kapsamındakigösterilerin hukuksuz gösteriler olduğunu vurgulamış ve tepkilerin sandıkta ifade edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Erdoğan eylemlere tepki gösterirken "10 ay sonra sandık var ve milletim burada gerekli cevabıverecek" dedi. Gül, Erdoğan'ın açıklamasından bir saat sonra, "Bu çerçeve içerisinde demokrasiler dediğimizde,demokrasilerle, tabiiki seçimlerle halkın iradesi ile her şey ortaya çıkar. Ama demokrasidemek sadece seçim demek değildir." diyerek Erdoğan ile aynı fikirde olmadığını gösterdi. İktidarpartisi temsilcilerinin Gezi Parkı eylemlerinin hukuksuzluğuna yaptığı güçlü vurgu üst düzey kamu yetkililerince de paylaşıldı.(5) Örneğin;İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu: "Taksim'de toplanmak hukukideğil. Hukukun müsaade etmediğibir yerde toplanmanıza müsaade edemem. Edersem,hukukun dışında davranmış olurum."(6) İçişleri BakanıMuammerGüler de Gezi Parkı eylemlerinin hukuka aykırı olup olmadığı hususunda şu açıklamalarda bulundu: (7) "Polis, kanunsuz toplantıları önlemekle ilgili her türlü yetkiyi kullanır. O zaman polisin varlığı niye? Polis gerektiğinde kuvvet,gerektiğinde tazyikli su, biber gazı kullanır, kanunda sayılan belli aparatları, vasıtaları var... İstanbul'da toplantı ve gösteriyürüyüşü yapılacak o kadarçok alan var ki.." Başbakan Erdoğan,kendisine yönelik eleştirilere cevaben yaptığıbazı beyanlarında "76 milyonun efendisideğil hizmetkarı" olduklarını vurgularken Gezi Parkı eylemlerine katılanlara: "Önce sen haddinibileceksin. Bilmem ne platformuymuş, ne platformu olursan ol. Ayaklar ne zaman baş olmaya başladı. Böyle şey olur mu?" şeklinde seslendi. (8) Gezi Parkı Olayları kapsamında AKP kanadıeylemlere katılan kişileri genellikle iki gruba ayırarak anlattı. Buna göre birinci grup "makulvatandaşlar","iyi niyetli doğayı seven vatandaşlar","çevreye duyarlı masum gençler"; ikinci grup ise "marjinal gruplar", "çapulcular", "teröristler", "illegal örgütler" şeklinde tanımlandı. (9) Partililerin söylemlerinde masum vatandaşların illegal örgütler tarafından kışkırtıldığı ileri sürüldü ve bu söylem hemen hemen her partilinin açıklamalarında yer aldı. Örneğin:
  • 20. 20 CumhurbaşkanıAbdullah Gül ile görüşen Bülent Arınç, "İlk eylemcilerden özür diliyorum: İlk olayda, çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisiyanlış ve haksız olmuştur. O yurttaşlarımdan özür diliyorum. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim ama sokaklarda tahribat yapanlar,sokaklarda insanların özgürlüklerine engelolmaya çalışanlara bir özür borcumuz olmadığını düşünüyorum." dedi. Başbakan Erdoğanise Gezi Parkı'ndakieylemcilere yönelik olarak "çevreye duyarlılığı olan vatandaşlar" ile "aşırı uçların" birbirinden ayrılmasına vurgu yapan bir söylem ortaya koydu. (10) Gezi Parkı Olaylarında en çok tartışılan konulardan biri de eylemcilerin sığındığı camiye bira şişeleri ile girdikleri iddiasıydı. Bu konu ile ilgili Başbakan,"Benim başörtülü kızlarıma, bacılarıma saldırdılar. Dolmabahçe camisine bira şişeleriyle ve ayakkabılarıyla girdiler" dedi.Bezmialem Valide Sultan Cami müezzini Fuat Yıldırım, iddialarla ilgili yaptığı açıklamada "Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içen görselerdi zaten kendileri atarlardı." dedi. Olayların yaşanmayabaşladığı ilk günlerde "polisin müdahalesinin aşırıya kaçmış olabileceğine" dair, Başbakan dâhilolmak üzere, iktidar partisi temsilcileri tarafından çeşitli açıklamalar yapıldı. Olayların başlangıcında yapılan konuşmalarla ilerleyen süreçteki konuşmalarfarklılık gösterdi.Başbakanilk günlerde, "Burada güvenlik güçlerimizin özellikle biber gazı kullanımındaki yanlışlıklar, şu anda bakanlık tarafından zaten incelenmektedir. Burada bir yanlış var eyvallah." dedi. Ancak ilerleyen günlerde Başbakan busöylemini değiştirerek, "Polisimizi biz bunlara yedirtmeyiz.",“İçişleri Bakanıma,'24 saat içinde AKM'yi temizleyeceksiniz' dedim.'Meydanıtemizleyeceksiniz ve Anıtı temizleyeceksiniz, arkasından da Gezi Parkı'nı temizleyeceksiniz' dedim.Polise talimatı ben verdim." gibi ifadeler kullandı. Aşırı şiddet nedeniyle eleştirilen polise teşekkür eden Başbakan,sertlik eleştirilerine de "Erdoğan değişmez"sözleriyle yanıt verdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, müdahalenin ardından "Sabrın da belli bir sınırı vardır, kusura bakmayın bu devlet, halkının güvenliğini sağlamak zorunda" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,"Polisimiziher yönüyle daha da güçlendireceğiz, müdahale gücünü artıracağız" ifadelerini de kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Polis AkademisiMezuniyet Töreni'nde yaptığı konuşmada polisin Gezi Parkı eylemlerinde, "demokrasitestindengeçtiğini" savunarak,"Polisimiz bir başka ülkede yaşansa asla tahammüledilemeyecek tavırlar karşısında kahramanlık destanıyazmıştır" dedi. CHP'NİN EYLEMLERLE İLGİLİ SÖYLEMLERİ
  • 21. 21 Gezi Parkı Olayları süresince CHP tarafından Başbakan'ın kendisigibi düşünmeyen tüm yurttaşları ötekileştirici üslubu eleştirildi. CHP, eylemleri aktifbir şekilde destekledi ancak eylem kanadında teşkilat olarak pasif durmayıtercih etti.İktidarise CHP'yi eylemlerin arkasındaki güç olmakla itham etti. CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı'na gelerek birebir destekte bulundu ve her gün bir milletvekilin eyleme destekte bulunacağısözünü verdi. Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı Olayları'nı analiz ederken olayların "baskılanan bir toplumun patlaması" olduğu yorumunu yaptı, "sadece parka sahip çıkmanın ötesinde bir olay" olduğunu da ifade etti.(11) MHP'NİN EYLEMLERLE İLGİLİ SÖYLEMLERİ MHP, Gezi Parkı Olaylarında net bir tavır sergileyemedi. MHP GenelBaşkanı Devlet Bahçeli, "MHP'nin hiç bir ferdinin bu tür eylemler içinde yer almadığını" vurguladı. Bahçeli, "Gezi Parkı'na sahip çıkan vatandaşlarla bölücü militanların aynı kefeye konulamayacağını" ifade etti. (12) Kurumsal bazda olmasa da MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural başta olmak üzere, partinin yöneticileri ve "ağzılaf yapan" mensuplarıtarafından sık sık eylemlere destek çıkan mesajların verilmesinden de geri durulmuyordu. (13) BDP'NİN EYLEMLERLE İLGİLİ SÖYLEMLERİ BDP,Gezi Parkı Olayları'nın ilk günlerinde bu gelişmelere daha mesafeli bir tutum sergilemiş olsa da,İstanbulMilletvekili Sırrı Süreyya Önder,Gezi Parkı'na güvenlik güçleri tarafından yapılan müdahalenin ilk günlerinden itibaren etkin bir siyasi figür oldu. BDP'nin net olmayan tavrı eleştirilince gözler Abdullah Öcalan'a çevrildi. Öcalan, "Direnişi anlamlı buluyor ve selamlıyorum. Elbette ki bu duruş yeni bir siyasi kırılma yaratmıştır. Ancak hiç kimse ulusalcı, milliyetçi, darbeci,çevrelere de kendini kullandırmamalı. Bu hareketin onların denetimine girmesine Türkiyeli demokrat, devrimci, yurtseverve ilerici çevreler izin vermemelidir" mesajını vererek eylemlere destek oldu. OLAYLARIN YARGI BOYUTU Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği,İstanbul6. İdare Mahkemesi'ne başvurarak,"TopçuKışlası" yapılması kararının iptalini ve yürütmenin durdurulmasını talep etti.
  • 22. 22 31 Mayıs 2013’te mahkeme derneğin verdiğidilekçeye dayanarak aynıgün "oluşan yeni durum"un değerlendirildiğini belirterek, yürütmenin durdurulması hakkında yeni bir karar alınıncaya kadaryürütmenin durdurulması isteminin kabulüne oy çokluğuyla karar verdi. 2 Temmuz 2013’te Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yürütmeyidurdurma kararına karşı verdiği itiraz dilekçesini değerlendiren mahkeme heyeti,yürütmeyidurdurma kararını yerinde görerek,itirazı oy çokluğuyla reddetti. 22 Temmuz 2013’te İstanbul6. İdare Mahkemesi'nin verdiğiyürütmeyidurdurma kararı, Bölge İdare Mahkemesitarafından oybirliğiyle kaldırıldı. Taksim MeydanıYayalaştırma Projesi'nin Önünü Açan Nazım İmar Planlarının İptalineİlişkin Dava TMMOB Mimarlar OdasıİstanbulBüyükkent Şubesi, TMMB Şehir Plancıları OdasıİstanbulŞubesi ve TMMOB PeyzajMimarları Odası İstanbulŞubesi, İstanbul1. İdare Mahkemesi'ne açtıkları davada,Taksim MeydanıYayalaştırma Projesi ile Gezi Parkı'na TopçuKışlası yapılmasının önünüaçan, değişikliklerin iptalini istedi. 7 Mayıs 2013 tarihinde ise bilirkişi, sunduğu raporda imarplanı değişikliklerinin, özellikle Gezi Parkı'nın içinde bulunduğu bir alanın planlamasını sonradan yapmak üzere ayırarak belirsiz bıraktığı ve sonuç olarak şehircilik, planlama ve koruma ilkelerine uygun olmadığı yönünde raporsundu. 6 Haziran’da mahkeme,bilirkişi raporunukararına esas alarak, imar planı değişikliğini, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olmaması nedeniyle oybirliği ile iptal etti. OLAYLARIN EKONOMİK BOYUTU Gezi Parkı Olayları, Türkiye'nin ekonomik hayatınıolumsuz yönde etkiledi. Eylemlerin başladığı ilk günlerde İstanbulBorsasıbüyük bir düşüş sergiledi. Borsa İstanbul(BIST),hükümet karşıtı protestoların etkisiyle şubat sonundan bu yana en düşük seviyeye geriledi. Kayıplar ikinci seansta yüzde 9'u aştı. Öte yandan uzun zaman ve uğraşların sonucunda elde edilen olumlu unsurlarda ülkedeki gergin ortamdan nasibinialdı. Türkiye'ye 18 yıl aradan sonra 'yatırım yapılabilir ülke' notunuveren ilk kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch , Gezi Parkı Olayları ile ilgili olarak açıklama yaptı. Fitch, 'Kitlelerin sesinin duyulması kriteri BBB notunun çok altına indi' uyarısını yaptı. Yurt genelindekipolis şiddetinedeniyle özellikle İstanbul, İzmir ve Muğla'ya rezervasyon iptalleri başladı. Hükümetin geri adım atmak yerine göstericilere şiddet
  • 23. 23 dozunuartırdığı Gezi Parkı eylemleri sonrasında Taksim'de oteller büyük oranda boşaldı. Birçok ülke vatandaşlarını Türkiye'ye tatile gitmeleri yönünde uyardı. Türkiye'de turizm sektöründe faaliyet gösteren birlikler, dernekler Ege ve Akdeniz'deki rezervasyonların iptaledilmemesi için konsolosluklara yazı göndermeye başladı. Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody's'in yatırımcılara yönelik servisi tarafından Gezi Parkı ile ilgili bir açıklama geldi. Açıklamada iki haftadır devam eden protestoların yoğunlaşarak sürmesi halinde bunun İstanbul'un iddialı kentsel kalkınma planını negatifşekilde etkileyeceği vurgulandı. Kredi perspektifinden bakıldığında, bu protestoların İstanbul'un büyük yatırım ihtiyaçlarını, varlık satışı kabiliyetini negatifşekilde etkileyeceği, kredi notuiçin negatifolduğu belirtildi. Gezi Parkı'na yapılacak alışveriş merkezine yönelik yoğun tepkiiş dünyasına da yansıdı. Eski TÜSİAD BaşkanıÜmit Boynertoplumsaltepkinin bu kadaryüksek olduğu bir yere giremeyeceklerini söyledi. Herry markasının sahibi Selami Sarı ise kan dökülen bir yerde mağaza açmayacaklarını dile getirdi. OLAYLARIN ULUSLARARASI BOYUTU Gezi Parkı Olayları Türkiye sınırlarını aştı. Uluslararası arenada büyük yankı buldu. Dünyanın birçok önde gelen kuruluşu Gezi Olayları ile ilgili çağrıda bulundu. Öte yandan dünyanın dört bir tarafındaki ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarıda kendi bulundukları ülkelerde bir araya gelerek protesto gösterileridüzenlediler. Dünyanın en çok dikkat çektiğihusus ise polisin uyguladığı orantısız güç, basının özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar ve iktidarın olaylarla ilgili takındığı tavırdı. Avrupa Konseyi,Gezi Parkı direnişçilerine yapılan sert müdahalelere sert tepki gösterdi. Konsey,prensip olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nce belirlenen sınırlar içerisinde ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesine önem verdiğinive güvenlik birimlerince orantısız güç kullanılmasına karşı olduğunu belirtti. Dış basının ana gündem maddelerinden biri haline gelen Gezi Parkı için CNN'de yayınlanan bir haberde "Arap Baharıgibi belki bu da Türkiye Baharı olur" dendi. Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey Gezi Parkı'na destek verdi. ABD'li dünyaca ünlü aktivist ve dil bilimci Noam Chomsky,GeziParkı'na destek verdiğinibelirterek "Son günlerde gelen haberler Türk tarihinin,geçmişte kaldığı zannedilen en utanç verici anlarını hatırlatıyor." dedi. CNN ve BBC olmak üzere birçok yabancıTV olayları canlı yayınladı. Öte yandan ünlü Hollywood yıldızı Bruce Willis attığı tweet'te,"Türkiye'de basın çalışmıyor. İnsanlar sokaklarda ölüyor. Türkiye acı çekiyor! Tweet atın lütfen.." dedi. Boston,Milano, Sydney ve Buenos Aires'te eylemcilere destek gösterileri yapıldı.
  • 24. 24 Amerikan New York Times gazetesiGezi ile ilgili haberinde,"Erdoğan'ın 10 yıllık liderliğinin ve otoritertaktikleri benimsediğinisöyledikleri hükümetinin geniş bir reddi haline geldi." yorumu yapıldı. İsrail'in başkentiTelAviv'de ve Mısır’ın başkenti Kahire'de destek eylemleri yapıldı. ABD'den yapılan açıklamalarda tüm taraflara "durumu yatıştırma" çağrısında bulunuldu. Dışişleri BakanıJohn Kerry, "polisin aşırı güç kullandığı haberlerine ilişkin kaygılı olduklarını" söyledi. Kerry, ABD'nin barışçıl gösteriler de dahil ifade özgürlüğünü desteklediğivurgusu yaptı. CNN'de Christiane Amanpour'un programına AKP GenelBaşkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu konuk olurken soluk almadan konuşmasıünlü gazetecinin tepkisine neden oldu. Saatlerce yayın yapan Amanpour,Çavuşoğluna bunun bir röportajolduğunu, soru sormasına izin vermesigerektiğini söyleyerek röportajı yarıda kesti. BM İnsan Hakları Konseyi'nden Geziprotestolarında güvenlik güçlerinin eylemcilere yönelik tutumuna ilişkin bağımsız, kapsamlı bir soruşturma yapılması ve suçluların adalet önüne çıkarılması çağrısında bulundu. Washingtonyönetiminin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psakitarafından olaylarla ilgili bir açıklama yapıldı. Psaki, "İfade hakkını kullanan bireyleri her türlü cezalandırma teşebüsünden rahatsızız" dedi. ABD'li ünlü gazeteciChristiane Amanpour,CNN Internetionaltelevizyonundaki programına telefonla bağlanarak polis şiddetinisavunan Başbakan Danışmanı İbrahim Kalın'ı "Show is over" "Şov bitti" sözleriyle yayından çıkardı. OLAYLARIN SANATSAL BOYUTU Gezi Parkı Olayları sanat dünyasında da geniş yankılar uyandırdı. Sanatçıların kimileri Gezi'ye açık destek verirken kimileri de günü kurtaran açıklamalar yaparak hayranlarını şaşırttı. Yeni Şafak Gazetesitarafından Gezi'ye destek verdiğiiçin hedefgösterilen sanatçı Mehmet Ali Alabora, "Anlaşılıyor ki Gezi Parkı'nın korunmasıyla başlayan süreci bir komplo teorisiyle açıklamaya çalışmak için bir oyuna çekilmeye çalışılıyorum. Can güvenliğim yok, Avukatım aracılığıyla koruma talebinde bulundum" dedi. Yeni Şafak'ın yanı sıra Ankara BüyükşehirBelediye BaşkanıMelih Gökçek,Mehmet Ali Alabora hakkında,"Bu kadarinsanı ortaya dökmeseydin,tahrik etmeseydin,bu kadarinsan ölmeyecekti.Hukuk senin peşine düşmeli ve senin bu tahriklerine ceza vermeli" diyerek sanatçıyı hedefgösterdi.
  • 25. 25 Mehmet Ali Alabora'nın yanı sıra eyleme destek verenler Fatih Akın, Zeki Demirkubuz,Nazan Öncel, Şebnem Sönmez,Azra Akın, Okan Bayülgen,Tarkan, Çağan Irmak,Mehmet Turgut,Kenan Doğulu, Nazan Öncel, Erdal Beşikçioğlu, Halit Ergenç, Kıvanç Tatlıtuğ, Mehmet Günsür, Candan Erçetin,Şahan Gökbakar, Kenan İmirzalıoğlu, Tuba Büyüküstün,Şebnem Ferah,Bergüzar Korel, Levent Özdilek, Melek Baykalgibi isimler oldu… Uluslararası üne sahip yönetmen ZekiDemirkubuz, "Bundan sonra çapulcuyum" diyerek eyleme açık destek verdi. Yine dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, konserinde tencere tava çalarak eylemcilere destek oldu. Son günlerde popüler dizilerde rol alan ünlü oyuncuçift Halit Ergenç ile Bergüzar Korel eylemlere katıldılar. Twitter’da çok takipçisi olmasına rağmen bugüne kadar twit atmayan Cem Yılmaz'ın ilk twiti Gezi'ye destek mesajıydı. Akil Adamlarheyetinde yer alan Hülya Koçyiğit ile Kadir İnanır "orta yollu" açıklamalarda bulundular. Nazan Öncel, Duman ve Kardeş Türküler de Gezi Parkı için şarkı yazdı. Türk edebiyatının önemli isimlerinden Yaşar Kemal, "Bu baskı yeter artık. Tolerans ve saygı gerekir. Şimdi hükümet bu kalabalığa kulak versin." dedi. Sanatçılar Gezi Parkı Olaylarına olumlu ya da olumsuz mesaj vererek gelişmelere kayıtsız kalamadılar. Yaptıkları ortak açıklama ise şu şekildeydi: "Biz bu ülkenin sanatçıları ve yazarları olarak başta NTV,CNN Türk, Habertürk, KanalD, atv,Star, Show TV ve TRT olmak üzere tüm ana televizyon kanallarının ve başta Star, Sabah ve Habertürk olmak üzere bazı gazetelerin, tarafsız haber ilkelerini hiçe sayan sansürcü ve yanlı tutumlarını kınıyoruz." OLAYLARIN MEDYA FAKTÖRÜ Gezi Parkı Olaylarına takındığı tavırla televizyon kanalları damgasınıvurdu. Twitter ve Facebook eylemcilerin bir numaralı haberleşme kaynağıoldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Twitter'ıbaş belası ilan etti. SosyalMedya üzerinden Gezi Parkı Olayları mizahi bir dille yansıtıldı. Dünya medyasının ilk haberolarak verdiği, Norveç televizyonunun canlı yayın yaptığı olaylara Türk medyasısesiz kaldı. Gelişmeleri internet üzerinden takip eden yurttaşlar yemek ya da belgesel programıyayınlayan kanallara tepkigösterdi.
  • 26. 26 TV kanallarının Taksim ve Gezi Parkı yerine penguenleri konu alan belgesel göstermesi sosyalmedyanın ve mizah ustalarının kaleminde sembole dönüştü. Türkiye'deki onlarca haberkanalına olayları duyurmayınca,yurttaşlar gözlerini yabancıkanallara çevirdi. Olayları canlı yayınlarla duyuran CNN International muhabirinin şu sözleri basın tarihine geçti: "Şu anda birçok Türk bizi izliyor, çünkü kendimedyalarına güvenmiyorlar." Gezi Parkı Olaylarına yeterince yer vermeyen medya kurumlarının araçları saldırıya uğradı. Eylemciler araçların üzerine "Sahibinden satılık medya","Ucuz satılık TV kanalı, ilk elden" şeklinde yazılar yazdı. Halk TV ile Ulusal Kanal'ın olayları ilk gününden beri canlı yayınlaması eylemciler tarafından desteklendi. Eylemciler haber kanalları haberyapmak için gelmeyince kanalın ayağına gitti Habertürk ile NTV protesto edildi. NTV,öğlen bülteninde kanalın önündeki protestoyuyayınladı. Protesto edilen diğeryayın organları ise Sabah gazetesiile ATV oldu. Doğuş Yayın Grubu CEO'su Cem Aydın özür diledi. Aydın NTV çalışanlarına yaptığı açıklamada, "Mesleki sorumluluğumuz açısından bize düşen,olanı olduğu gibi vermektir. Dengesizlikler içinde denge arayışı tüm medyayıolduğu gibi bizi de etkiledi. İzleyicilerimiz kendiniihanete uğramış gibi hissetti,onları haksız bulmak mümkün değil" dedi. Twitterüzerinden verdikleri mesajlarla halkı direnişe çağırdıkları gerekçesiyle bir çok kişi gözaltına alındı. İçişleri BakanıMuammerGüler, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin sosyalpaylaşım siteleri ile ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bir çalışma yürüttüğünüaçıkladı. Seslerini duyurmak için çeşitli yollar deneyen eylemciler internetten yayın yapan "Çapul TV"yikurdular. RTÜK, Gezi Parkı Olaylarında halkı şiddete teşvik ettikleri gerekçesiyle Ulusal TV, Halk TV, Cem TV ve EM TV'ye para cezası kesti. Bunun üzerine RTÜK'ün internet sitesi Redhack tarafından hacklendi. İngiliz yayın kuruluşu BBC Küresel Haber Dairesi BaşkanıPeterHorrocks, NTV ile ortaklığını askıya aldığını açıkladı. BBC'nin Türkiye'deki muhabiriSelin Girit'i twitter'dan hedefalan Ankara Büyükşehir Belediye BaşkanıMelih Gökçek,Girit'e "ajan ve vatan haini" suçlamasını yöneltti. Bunun üzerine İngiliz yayın kurumu BBC, kurumun Türkiye'dekimuhabiri Selin Girit'in twitter'da aktardığıbir mesajın ardından yine twitter üzerinden Ankara Büyükşehir Belediye BaşkanıMelih Gökçek tarafından "İngiliz ajanı" olarak
  • 27. 27 nitelenmesine yanıt veren BBC Küresel Haber Dairesi BaşkanıPeterHorrock, "BBC,Türkiye'de yetkililerce sürdürülmekte olan ve BBC'nin güvenilirliğine darbe vurmayı, muhabirlerini de sindirmeyi amaçlayan kampanyanedeniyle büyük kaygı duymaktadır" dedi. OLAYLAR SIRASINDAMEYDANA GELEN ÖLÜMLER VE YARALANMALAR Gezi Parkı Olayları'nda en çok tartışılan ve tepki gösterilen unsurlardan biri polisin uyguladığı orantısız güçtü.Polisin kullandığı biber gazıve tazyikli su binlerce insanın yaralanmasına sebep oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran biber gazının ithalini ve kullanımını yasaklanmasıiçin TBMM'ye yasa teklifi verdi. Gaz yiyen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu anjiyo oldu, BDP’li Sırrı Süreyya Önderomzundan yaralandı. Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu 10 gazetecihastaneye kaldırıldı. Lobna Allani, Biber gazı kapsülüyle yaralandı.. Uluslararası Af Örgütü Gezi Parkı'ndaki gösterilerde şiddet kullanımını kınadı. Evlerden gece yarısı pencerelere çıkan yurttaşlar tencere-tavalara vurarak hükümeti ve polis şiddetiniprotesto etti. İçişleri Bakanlığı aşırı güç kullanan polisler hakkında işlem yapacağınıduyurdu. Bunun üzerine Ankara'dakipolislerin kasklarındaki sicil numaralarını kapattıkları görüldü. Ankara'dakigösterilerde polis kurşunuyla vurulduğu bildirilen 26 yaşındakiEthem Sarısülük hayatını kaybetti. 1 Mayıs Mahallesi'nde yapılan yürüyüşe katılan Mehmet Ayvalıtaş (19) saat 22.00 sıralarında bir sürücünü otomobilinigöstericilerin üzerine sürmesi sonucuyaşamını yitirdi. Eskişehir'de Gezi Parkı eylemlerine destek veren 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz kimliği belirsiz kişilerce acımasızca dövüldü. Korkmaz hayatını kaybetti. Başlarına gaz bombasıisabet eden iki kişi plastik mermiyle gözlerini kaybetti. Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylara destek vermek amacıyla Hatay'da düzenlenen protestolarda Abdullah Cömert (22) adlı genç yaşamını yitirdi. Cömert'in kafasına aldığı darbe sonucu beyin kanamasından öldüğübelirlendi. Adana'da GeziParkı eylemlerine destek için düzenlenen gösteriye müdahale sırasında komiser Mustafa Sarı, Atatürk Caddesiile Kenan Evren Bulvarı'nı birleştirmek için açılan altgeçit çalışmalarının olduğu yerde göstericileri kovaladığı
  • 28. 28 sırada yaklaşık 5 metre yüksekliğindekiyoldan geçit için açılan zemine düştü. Komiser Mustafa Sarı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Eylemler sırasında polisin kullandığı biber gazından 8 köpek,63 kedi,bin 28 kuş öldüğü belirlendi. OkmeydanıMahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde sabah fırına giderken polisin attığı gaz bombasıkapsülüyle 14 yaşındakiBerkin Elvan hayatını yitirdi. Ankara Kurtuluş'taki eylemlerde kafasına gaz bombasıatılan Dila Dursun ağır yaralandı. İstanbulTabipler OdasıGenel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, toplumsal müdahale araçlarından sıkılan suyun kimyasal içeriğinin şiddetli reaksiyona sebep olduğunu belirtti. İstanbulValisi Hüseyin Avni Mutlu, TOMA'dan sıkılan suyun içinde kimyasal madde olmadığını, sadece ilaçlı su olduğunu söyledi. Türk Tabipler Birliği Gezi Parkı'nda başlayıp ülke geneline yayılan gösterilerde 60'ı ağır 7 bin 832 yaralının hastanelere başvurduğunubelirtti. İçişleri Bakanlığı 31 Mayıs'tan itibaren derlediği verileri rapor haline getirerek yayımladı. Buna göre yapılan eylemlere 79 ilde 2 buçuk milyon kişi katıldı. Bakanlık raporunda yapılan eylemlere 79 ildeki sokak eylemlerinde toplam 4 bin 900 kişi gözaltına alındı. 4 bin göstericiyaralandı. 2. BÖLÜM GAZETELERİN MANŞETLERİNDEGEZİ PARKI OLAYLARININ İŞLENİŞİ *Gazeteler alfabetik sıraya göre değerlendirmeyealınmıştır. CUMHURİYET GAZETESİ 29 Mayıs Çarşamba 2013
  • 29. 29 Cumhuriyet gazetesinin eylemlerin ilk başlangıcı olan 28 Mayıs gecesinin ertesi günü 29 Mayıs 2013'te gazetenin birinci sayfasının ortasından yer verdiğini görüyoruz. Gazete gelişmeleri olduğu gibi aktarmış ancak haberin söyleminde dikkatiçeken unsurlardan biri 'yurttaş' kelimesidir. Bu kelimeyi daha çok solcular kullanır. Cumhuriyet gazetesi de sol kökenli olduğundan burada haberin söylemine az da olsa kendiideolojisini yerleştirdiğini söylemek mümkündür. 30 Mayıs Perşembe 2013 Cumhuriyet gazetesiGezi Parkı Olaylarını ilk sayfadan görmemiştir. 31 Mayıs Cuma 2013
  • 30. 30 Cumhuriyet'in Gezi Parkı Olayları'nın üçüncü gününde olayları sürmanşetten verdiğinigörüyoruz. Burada yine dikkatleri çeken 'yurttaş' kelimesidir. Ayrıca halkı savunan bir söylem takınıldığını da söylemek mümkün… 1 Haziran Cumartesi2013
  • 31. 31 Cumhuriyet Gazetesi,Gezi Olayları'nda eylemcileri destekler nitelikte bir haber söylemi kullanıyor. Polis müdahalesindekişiddetin aşırılığını eleştiren gazete, eylemlerin sürmesini teşvik niteliğinde bir söylemi tercih ediyor.Gazetenin söyleminin tarafsız olduğunu iddia etmek mümkün değil. Ayrıca habersöyleminde sıfatların da kullanıldığı görüyoruz. Müdahalenin 'çok sert' diyerek nitelendirilmesi ve alt bölümdeki 'Yok böyle zorbalık' başlığı kullanılan sıfatlara örnek olabilir. 2 Haziran Pazar 2013
  • 32. 32 'Halkın Zaferi' başlığı ile çıkan gazete eylemleri destekleyen söyleminin yanı sıra polisin sert müdahalesine eleştiride bulunuyor. Başbakan'ın eylemcilere 'ricada bulunmasını' alışılmadık bir söylem olduğunu vurgulayarak polisin geri çekilmesini halkın bir zaferi olarak manşetine taşıyor.
  • 33. 33 3 Haziran Pazartesi 2013 'Halkla çatışıyor' başlığıyla çıkan gazete bu sayfasında Başbakan'ın öncekigün eylemcilere rica ettiğiniancak bugün Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkacağını ve yerine cami ile opera yapacağınısöylemesini eleştiren bir üslup kullanıyor. Erdoğan'ın söylemleri üzerinden 'Halkla çatışıyor' başlığı hükümete getirilen bir eleştiridir. Ayrıca Cumhuriyet yine polisin müdahalesinin sertliğini eleştiriyor. Cumhuriyet'in haber söyleminde dikkatleri çeken bir başka unsur ise Cumhuriyet Halk Partisi'nin açıklamalarına sıkça yer vermesidir. 4 Haziran Salı 2013
  • 34. 34 'Tek o anlamadı' başlığı ile çıkan gazete bu başlıkta Başbakan'a sesleniyor. Başbakan'ın 'Yüzde elliyi zor tutuyorum'demesinin bir tehdit olduğunu iddia ediyor. Ayrıca Erdoğan'ın sözlerini 'tehlikeli sözler' olarak nitelendiriyor. Haber metninde olayların değerlendirmesiniyapan Prof. Ayşe Saktanber'in konuşmasından seçilen 'Çok yanlış ve feci ifadeler' ve 'Demokrasisadece seçim değil' ifadeleri yine hükümetin politikalarını eleştirir nitelikte. 5 Haziran Çarşamba 2013
  • 35. 35 'Gençler ders veriyor' başlığı ile çıkan gazetenin başlığın üst kısmında yer alan 'Özgürlük ve demokrasiuğruna korkuyu yıkarak yeni bir siyasi iklim yarattılar' ifadesi yayın politikasıyla eylemcileri desteklediğini gösteriyor. Ayrıca manşetteki habermetninde olayları direk vermekten ziyade yorumun hakim olduğunu görüyoruz. Sayfanın sağ kısmında yer alan demeçlerde de eylemleri destekleyen söylemler söz konusu. Ayrıca Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından yine eylemi haklı çıkaracak kısım alınmış. Başbakan'ın AKP'li kesimlere yapacağımitingeden 'gösteri'diye bahsedilirken AKP'lilerede 'AKP'nin kurmayları' deniliyor. Bu ifadelerde taraflılığın ve aşağılamanın olduğunu görüyoruz.
  • 36. 36 Gazetede CHP ile ilgili haberlere özellikle yer veriliyor. Nitekim manşetin alt kısmında yer alan 'CHP'lilere sopayla saldırılıyor' haberibunun bir örneği.Gazete polisin müdahalesinin sertliğini eleştiriyor. 6 Haziran Perşembe 2013 "Diren Twitter" başlığı ile çıkan gazetenin manşetinde habermetninde karşılaştığımız öncül unsur gazetenin eylemcilerin taleplerine yer vermesi. Cumhuriyet'in eylemleri desteklediğinisöylemiştik.Hükümet kanadının sözleri habermetninde görürken nefret ve öfke söylemini kullanıyor. Trafsızlık gereğiher iki tarafın açıklamalarına yer vermektense eylemcilerin açıklamalarının daha çok yer aldığını görüyoruz.Zira gazetenin bu manşetinde eylemcilerin istekleri sıralanarak hükümet kanadının açıklamalarına eşit ölçüde yer verilmemiştir. Ayrıca haber
  • 37. 37 metnine yorumların eklendiğini 'Gençlerden korktular' başlığı ile yapılan girişte görmek mümkündür. 7 Haziran Cuma2013 "Öfkesiyle döndü" başlığı ile çıkan gazetenin habermetninde Erdoğan'ın açıklamalarını eleştirir nitelikte bir habersöylemine yer verilmiştir. Bu açıklamaya karşılık olarak eylemlere daha sıcak bakan CumhurbaşkanıAbdullah Gül'ün açıklamaları ile Erdoğan'ın açıklamaları arasında bir denge kurulduğunu söylemek mümkündür.
  • 38. 38 8 Haziran Cumartesi2013 Gazete bu sayfasında sıfatlara yer vermiş. Haber metninde sıfatların bulunmaması gerekir ancak haber'kışkırtıcı dil', 'buyurgan tavır' gibi söylemlere eklentiler yapıldığını görüyoruz. Ayrıca eylemleri destekleyen Avrupa'da kurumlarının açıklamalarına yer verilmiştir. 9 Haziran Pazar 2013
  • 39. 39 Gazete bu sayfasında yine sıfatlara yer vermiş ve bu sıfatların eylemcileri över nitelikte olduğunu söylemek mümkündür. 'Muhteşem görüntü'gibi. Eylemlerin yayıldığını bildiren haberde olayların aktarılmasında herhangibir yoruma sıfatlar haricinde yer verilmediğini söylemek mümkündür. Ancak polisin müdahalesini eleştiren ifadeler vardır. 10 Haziran Pazartesi2013
  • 40. 40 Gazete bu sayfasında Başbakan'ın açıklamalarını yine eleştiriyor ve eylemcilere 'yurttaş' diyerek hitap ediyor ve eylemcileri savunur nitelikteki açıklamalarını
  • 41. 41 sürdüyor. Dünya'dan gelen tepkilere sıkça yer veren gazete eylemin niteliğini araştıran haberlerede yer vermiş. 11 Haziran Salı 2013
  • 42. 42 Gazete bu sayfasında eylemcilerin barış yanlısı olduğunu anlatan açıklamalara yer vermiş ve Başbakan'ın açıklamalarını kışkırtıcı olduğunu aynızamanda eylemcileri
  • 43. 43 anlamakatan uzak olduğunu belirten söylemlere yer verildiğini görüyoruz. Haber dilinin ollayı olduğu gibi aktarmaktanziyade yorum şekline dönüştüğünügörüyoruz. 12 Haziran Çarşamba
  • 44. 44
  • 45. 45 "Vahşete döndü"başlığı ile çıkan gazete polisin eylemcilere müdahalesinieleştiren bir söylem tercih ediyor.Müdahale sırasında yaralanan eylemcileri savunan gazete AK Parti'yi eleştirerek, eylemlere provokatörlerisoktuğunuiddia ediyor. 13 Haziran Perşembe 2013
  • 46. 46
  • 47. 47 "Referandum oyunu" başlığı ile çıkan gazete Başbakan'ın açıklamalarına yer vererek hem 'Gezi Parkı halka sorulabilir' demesine hem de buna rağmen 'Bu işi bitirin' diyerek İçişleri Bakanı'na talimat vermesini eleştiriyor. Ayrıca eylemleri destekleyen kesimlerin açıklamalarına yer veriyor.
  • 49. 49 "Orantısız Öfke" başlığı bir sıfat tamlaması. Cumhuriyet kendigörüşlerini haberlerinde sıkça yansıtmış. Tarafsızlıktan söz etmek mümkün değil. hükümetin yaptığı her şey eleştiriliyor. Özellikle polisin müdahalesinin yine burada da eleştirildiğini görüyoruz. *** Cumhuriyet Gazetesi'nin Gezi Parkı Eylemleri'ne bakış açısını genelanlamda ele aldığımızda gazetenin eylemleri desteklernitelikte bir tavır tercih ettiğinigörüyoruz. Gazetenin hükümetin tutumunuve açıklamalarını sert bir şekilde eleştirirken sıkça yorumlara ve sıfatlara yer verdiğinigörüyoruz. Eylemlerin içeriğini anlatan ve eylemcileri destekleyen kişi ve kurumların açıklamalarına sıkça yer vererek eylemlerin makul ve haklı olduğunu belirten söylemlere yer verilmiştir. Polisin müdahalesine karşı çıkan ve zarar gören eylemcilerin haklarını aramaya yönelik bir tavır takındığını da görüyoruz. Bu süreç boyunca Cumhuriyet'in tarafsız olmadığını haberlere kendiideolojisini yansıttığını söylemek mümkündür.Olaylar boyunca yalnızca bu gazeteyiokuyan bir okuyucu aslında tek taraflı bir bakış açısı olduğundan yeterince sağlıklı bilgi edinemediğinisöylemek mümkündür. Cumhuriyet Gazetesi'nin Gezi Parkı eylemelerini incelediğimiz bir ay boyunca gazetenin ilk sayfasının tamamınıayırdığını görüyoruz.Aşağıda sunulan örneklerde de yukarıdakilerle neredeyse aynıolduğu için Cumhuriyet'e ait açıklamaları burada bitiriyoruz. 15 Haziran Cumartesi2013
  • 66. 66 29 Mayıs Çarşamba 2013 Hürriyet Gazetesi,Gezi Parkı Olayları'nın başlangıcını ilk sayfanın küçük bir köşesinden vermiş. Haber metnine baktığımızda olaylara yorum katmadanolduğu gibi aktardığını görüyoruz. 30 Mayıs Perşembe 2013
  • 67. 67 Gazete eylemle ilgili haberiyine küçük bir köşeden işlemeye devam ediyor.Burada yalnızca hükümet kanadının açıklamasına yer verildiğini görüyoruz. 31 Mayıs Cuma 2013
  • 68. 68 "Gezi Parkı'nda yakma timi" başlığı ile çıkan gazete olayları olduğu gibi aktarıyor. Ancak burada polisin yaptığı açıklamanın yalan olduğunu iddia etmekle birlikte iddianın doğruolduğunu kanıtlayacak nitelikte fotoğrafta sunuluyor. 1 Haziran Cumartesi2013
  • 69. 69 "24 saat gaz" başlığı ile çıkan gazete ilk sayfasını Gezi Olayları iç.in ayırmış burada hem hükümet kanadının hem muhalefet kanadının hem de eylemcilerle ilgili haberlerin dengeli bir dağılımının olduğunu söylemek mümkün.Ayrıca haber söyleminde olayların olduğu gibi aktarıldığını herhangibir yoruma yer verilmediğini söyleyebiliriz. 2 Haziran Pazar 2013
  • 70. 70 Sayfasının tamamınıGezi'ye ayıran gazete eylemlerin yurt geneline dağıldığını gösteren fotoğraflarkullanmış. Burada dikkat çeken ise ilk kez sıfata yer
  • 71. 71 verilmesidir. Haber söyleminde sıfatın kullanılmaması gerekir. Ancak gazete burada 'sert müdahale' ifadesinikullanmıştır. Yinede habermetninde yoruma yer verilmediğini söylemek gerekir. Hürriyet'in bir denge kurduğunusöylemek gerek. Şimdiye değin taraf tutmadan yapılan bir yayın söz konusu.Hem eylemlere hem de diğer kesimlerin açıklamalarına yer veriliyor. 3 Haziran Pazartesi2013
  • 72. 72 Sayfasının tamamınıeylem haberine ayıran gazete Gezi Olayları'nın farklı boyutlarına ve başka illerdeki yansımalarına yer veriyor. Hürriyet'in haberdilinde
  • 73. 73 yoruma rastlamak pek mümkün değil. Açıklamalar yapıldıkça her kesime yer verildiği söylenebilir. Ancak her ne kadaryorumdan kaçınılsa da hükümet kanadının açıklamalarına daha çok yer verdiğini söylebiliriz. 4 Haziran Salı 2013
  • 74. 74
  • 75. 75 Hürriyet'in haberleri veriş şeklinde ılımlı bir yaklaşım olduğunu söyleyebiliriz. Haber söyleminde ne eylemcileri eleştiren ne de eylemlere karşıt açıklamalarda bulunan kişi ya da kurumları eleştiren bir tavır tercih edildiğini görüyoruz. 5 Haziran Çarşamba 2013
  • 76. 76 Hürriyet her ne kadardengeli bir tutum sergilese de haberiveriş şeklinden aslında eylemcilere sempatiuyandıran bir dilin kullanıldığını hükümet kanadının
  • 77. 77 söylemlerinde öne çıkarılan kısımların da yine ılımlı olan söylemler olduğunu bildirmek mümkündür. 6 Haziran Perşembe 2013
  • 78. 78
  • 79. 79 Hürriyet sayfalarında Gezi'de ki sempatiuyandıran fotoğraflara yer veriyor. Çeşitli kesimlerin Gezi ile ilgili açıklamalarına yer veriliyor bu açıklamaların içeriğinde ise eylemleri destekler nitelikte söylem olduğunu söyleyebiliriz. 7 Haziran Cuma2013
  • 80. 80 Hürriyet hükümet kanadının açıklamalarına sıkça yer verirken muhalefetin daha az yer aldığını görüyoruz. Eylemcilerle ilgili renkli fotoğrafları yayımlayan gazete
  • 81. 81 olayların siyasi boyutundan ziyade yaşamla ilgili kısımları öne plana çıkarıyor. Olayların işleniş biçiminin bazen daha magazine kaçtığını söylemek mümkündür. 8 Haziran Cumartesi2013
  • 82. 82
  • 83. 83 Olaylar boyunca sıkça ılımlı açıklamalarda bulunan CumhurbaşkanıAbdullah Gül'e Hürriyet'in sık sık yer verdiğini söyleyebiliriz. Gazete yine eylemciler arasındaki dayanışmayıanlatan fotoğraflara yer vermiştir. 9 Haziran Pazar 2013
  • 84. 84 Hürriyet Gezi Parkı Olaylarını olduğu gibi verirken herhangibir ideoloji belirtisi görülmüyor. Farklı kesimlerden eylemcilere yer veriliyor. Aynı zamanda yine her kesime yer verildiğini söyleyebiliriz burada hükümet kanadının açıklamalarının ağırlık bastığını da belirtmek gerekir.
  • 85. 85 *** Hürriyet'in Gezi Parkı Olayları'nı genel anlamda dengeli ve elden geldikçe tarafsız olmaya çalışarak işlediğini görüyoruz. Haber söylemlerinde sıfatlara pek fazla yer vermezken yorum neredeyse hiç yapılamamıştır. Gezi Parkı'na destek veren bir çok kesimin açıklamalarına yer veren gazete seçtiği başlıklarda herhangibir marjinallik söz konusu değil. Hükümetin açıklamalarına sık sık yer veren gazete bu açıklamalara yorumda bulunmamış. Muhalefetin açıklamalarına az da olsa yer verildiği gözlenmektedir. Hürriyet, Gezi ile ilgili daha çok eylemcilerin sempatik hallerini fotoğraflarla sayfalarına taşımış. Olayların siyasetten ziyade yaşamsalöğesinin ağır bastığını söyleyebiliriz. Magazinselöğelerin biraz daha büyütüldüğünü söyleyebiliriz. Hürriyet olaylar sırasında yalnızca polisin müdahalesinieleştiriyor. Eylemciler ile hükümet kanadıarasında dengeli bir tutum sergiliyor.İncelediğimiz bir ayın son günlerinde eylemlere daha az yer verildiğini görüyoruz. Gezi Parkı Olayları sırasında yalnızca Hürriyet Gazetesi'ni takip eden bir okuyucu gündemdenhaberdarolmakla birlikte magazinselöğeler ve bol fotoğrafla muhtemelen biraz eğlenerek bilgi edinmiş olduğunu tahmin ediyoruz. Gazetenin bundan sonrakisayfaları aşağıdadır. 10 Haziran Pazartesi2013
  • 88. 88
  • 90. 90
  • 93. 93 16 Haziran Pazar 2013 17 Haziran Pazartesi2013
  • 94. 94
  • 95. 95 18 Haziran Salı 2013 19 Haziran Çarşamba 2013
  • 99. 99 23 Haziran Pazar 2013 24 Haziran Pazartesi2013
  • 103. 103 28 Haziran Cuma2013 29 Haziran Cumartesi2013 30 Haziran Pazar 2013
  • 104. 104 ZAMAN GAZETESİ 29 Mayıs Çarşamba 2013
  • 105. 105 Zaman Gazetesi,Gezi Parkı Olayları'nın başlangıcını duyururken habermetninde olayları olduğu gibi aktardığını söyleyebiliriz. Metinde herhangibir yorum bulunmamaktadır. 30 Mayıs Perşembe 2013
  • 106. 106 Gazete eylemlerle ilgili kullandığı habersöyleminde sıfat ya da yoruma yer vermemiştir. 31 Mayıs Cuma 2013 Zaman,Gezi Parkı Olayları'nda eylemcilere yapılan müdahaleye oldukça küçük bir yer vermiştir. Gazetelerin olaylarla ilgili bakış açısını yalnızca söylemlerden değil aynı zamanda haberlerihangibüyüklükte verdiğiyle de anlayabiliriz. 1 Haziran Cumartesi2013
  • 107. 107 "Gerilim Taksim'iaştı" başlığı ile çıkan gazetenin polisin sert müdahalesiifadesine yer verirken eylemcilerinde taş ve sopalarla karşılık verdiğinibelirterek her iki tarafı da eleştirir nitelikte bir söylem kullandığını söyleyebiliriz. Ayrıca metinde verilen demeçlerde yine buna benzerbir tutumun sergilendiğini söyleyebiliriz. 2 Haziran Pazar 2013
  • 108. 108 Zaman Gazetesi'nin habersöyleminde daha çok uzlaştırıcı bir tavır takındığını söyleyebiliriz. Ve bu görüşü destekleyecek nitelikte demeçlere yer verdiğini görüyoruz. Hükümet kanadının görüşlerinin ağırlıklı olarak yer aldığını söyeleyebiliriz.Aynı zamanda eylemcilerle ilgili meydana gelen olumsuz her durumu sayfalarına taşıyarak eylemlerin haksızlığı noktasında vurgu yapmaktadır. 3 Haziran Pazartesi2013
  • 109. 109 "Çevre duyarlılığı yakıp yıkmaya dönüştü" başlığı çıkan gazetenin buradan sonra habermetnine kendigörüşlerini yansıtmaya başladığını görüyoruz. Eylemlere destek vermeyen gazete eylemlerin yanlışlığını belirten demeçlere yer vererek haklı olunan noktaları bir nevi çürütme yolunu seçmiştir. Gazetenin ilk sayfasında kullanılan fotoğrafta da yine eylemcileri olumsuzlayan bir tema sergilenmiştir. Ayrıca hükümet kanadının görüşlerine yer verildiğini, muhalefete yer verilmediğini görüyoruz.
  • 110. 110 4 Haziran Salı 2013 Cumhurbaşkanı'nın yaptığı uzlaştırıcı açıklamalara sık sık yer veren gazete muhalefetin demeçlerinde de yine olaylarla ilgili uzlaştırıcı kısımları ön plana çıkarılmıştır. Gazetenin haberdilinde yoruma ve sıfat çok sık rastlanmamakta verilmek istenen mesaj demeçler üzerinden işlenmektedir. Gazete eylemlere destek vermemekle birlikte eylemlerin haklılık payına değinmedenhükümet yetkililerin söylemleri
  • 111. 111 üzerinden olayları işlemektedir. Ayrıca muhalefet partilerine ve muhalif bir tutum takınan sivil toplum kuruluşlarına yer vermemektedir. 5 Haziran Çarşamba 2013 Gazetenin olaylara genel anlamda takındığı tavır uzlaşmacıdır. Bunu neredeyde her başlıkta görmek mümkün ancak bu çizgi bazen eylemcilerin aleyhine değişmektedir. Hükümet yetkilileri özellikle yumuşak açıklama yaptığında bu söylem direk başlığa taşınmakta. Gazeteninhabermetinlerin aslında olayları olduğu gibi anlatıyormuş izlenimi uyandırdığını ancak eylemcilerin beklentilerinin ve eylemin çıkma sebebinin hak eksenli işlenmediğini görüyoruz.
  • 113. 113 "Provakatörlere suç üstü" başlığı ile çıkan gazetenin aslında eylemler boyunca ilk kez sert bir başlıkla çıktığını görüyoruz. Ayrıca haberin spotunda gazetenin eylemcileri tıpkı hükümet gibi ikiye ayırdığını görüyoruz. Bu başlık ve spot aslında yine gazetenin eylemlere destek vermediğinive hükümetin açıklamları ile paralel seyreden bir yayın politikası güttüklerini söylemek mümkün. 7 Haziran Cuma2013
  • 114. 114 Başbakan'ın açıklamasının başlığa taşıyan gazetenin aslında bu başlıkta ve spotta yine eylemcileri ikiye ayırdıklarını görüyoruz. Demokratik talepleri olan ve
  • 115. 115 provakatörlük yapan eylemciler diye ayrılan söylemi diğer haberler destekler niteliktedir. Olayların meydana gelmesinde sorumlu tutulan dış mihraklar ile ilgilide haberler yapılmaktadır. Ancak bu haberlerin doğruluğuda tartışmalıdır. 8 Haziran Cumartesi2013
  • 117. 117 *** Gezi Parkı Olayları'nı Zaman Gazetesi'nin manşetleri üzerinden inceledik. Gazetenin habersöylemlerinde sıfatlara ve yorumlara sık olmasa da yer verildiğini görüyoruz. Yayın politikası daha ziyade açıklamalar üzerinden kendinibelli ediyor. Gazete büyük oranda hükümet yetkililerinin açıklamalarını manşetine taşıyor. Hükümetin görüşlerini destekler nitelikte başka kişi ya da kurumların açıklamalarına yer veriliyor. Muhalefetin açıklamalarına verilen yer neredeyse hiç yok ayrıca muhalefet partilerine verilen yer küçük olduğu kadarda açıklamaların içeriği bakımından daha olumlu ve yapıcı olanlar tercih ediliyor. Hükümet olaylarda eylemcileri demokratik talepleri olanlar ile provokatörlük yapanlar olmak üzere ikiye ayırmıştı. Gazetede budoğrultuda hareket ederek eylemlerin olumsuz kısımlarını sayfalarına taşıyor. Burada dikkati çeken eylemcilerin düşüncelerine, açıklamalarına yer verilmemesidir. Gazetelerin işlevi halkın çıkarını gözeterek devletive halkın çıkarlarının söz konusu olduğu durumları denetlemek bu konular hakkında bilgilendirme yapmaktır.Zaman
  • 118. 118 gazetesinin yayın politikası eylemler hakkında bilgi vermekten ziyade hükümetin açıklamalarına yer vererek adeta hükümetin sözcülüğünüyapmıştır.Ayrıca eylemlerin neden çıktığı konusunda ayrıntılı bir bilgilendirme yer almamaktadır. Gazetenin muhalefet partisine ve muhalif kuruluşlara yer vermemeside tek yönlü bir bilgi akışına sebep olmaktadır. Gazete genelanlamda eylemciler ile hükümet arasında uzlaşmacı bir tavır takınsa da bu çizginin sık sık eylemciler aleyhine değiştiğinigörüyoruz.Ayrıca eylemlerin getirdiğiolumsuzluklar ile ilgili haberlere sıkça yer verildiğini görüyoruz. Gezi Parkı Olayları sırasında yalnızca Zaman Gazetesi'niokuyan bir okuyucunun eylemler hakkında ayrıntılı ve gerçek bilgiye ulaşamayacağıve yalnızca hükümetin olaylara bakış açısı hakkında bilgi edineceğinisöylemek mümkündür. Gazete incelediğimiz süreç içerisinde son on günde eylemleri manşetine taşımamıştır. Diğer manşetlerde aşağıdakigibidir. 10 Haziran Pazartesi2013
  • 120. 120
  • 121. 121 12 Haziran Çarşamba 2013 13 Haziran Perşembe 2013
  • 123. 123
  • 124. 124 15 Haziran Cumartesi2013 16 Haziran Pazar 2013
  • 127. 127 19 Haziran Çarşamba 2013 20 Haziran Perşembe 2013
  • 129. 129 Bu tarihten itibaren GeziOlaylarıgazetenin ilk sayfasında yer almamıştır. SONUÇ ve YORUM Bu çalışmada Türkiye'de ve dünyada geniş yankılar uyandıran Gezi Parkı Olayları'nın üç farklı bakış açısına sahip gazetenin habersöylemlerine nasıl yansıdığı ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Toplumu doğrubilgilendirmekle görevli medyanın yaptığı yayınlar neticesinde okuyucuların kapsamlı ve doğrubilgiye ulaşamadığı aksine gazetelerin ideolojileri doğrultusunda sınırlı bilgilere ulaştığı saptanmıştır. Medya,eylemlerin küçük ve önemsiz olduğunu varsayarak haberleri yayınlamadı yahut küçük bir şekilde eylemlere yer verdi. İncelediğimiz gazeteler üzerinden örnek verecek olursak Cumhuriyet Gazetesiolayları ilk gününden itibaren manşetine taşımıştır. Ayrıca incelediğimiz bir ay boyunca her gün manşetlerinde eylemlere yer vermiştir. Hürriyet Gazeteside eylemlerin en başından beri olayları manşetlerine taşımıştır. Ancak incelediğimiz bir ayın sonlarına doğrumanşette eylemlerle ilgili yapılan haberlerin azaldığını gözlemlemekteyiz.Son olarak Zaman Gazeteside eylemlere ilk gününden itibaren manşettenyerverse de incelenen bir ay içerisinde son on gün eylemlerin manşette yeterince yerbulamadığı saptanmıştır. Gezi olaylarının başlamasının sebebiiktidarpartisinin Taksim ile ilgili projeleriydi. AKP, Taksim'dekitrafiğiyer altına almak, cami yapmak,Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkmak ya da restore etmek ve TopçuKışlası yaparak bunu bir AVM olarak kullanmak istiyordu. Ancak bunların gerçekleştirilmesi için Gezi Parkı'ndaki ağaçların sökülmesi gerekiyordu.Çevreci bir grubun ağaçların kesilmesini önlemek maksadıyla eylem yapmasıve bu küçük masum eylemin sert bir müdahale ile karşılık bulması olayların büyümesine sebep oldu. Polisin sert müdahalesikamuoyunun tepkisin çektive eylemlerin niteliğini değiştirdi.Şiddetin artmasına tepkiolarak insanlar eylemlere destek vermeye başladı. Resmi makamların üslubu eylemlerin alevlenmesine ve hükümetin politikalarına verilen bir reaksiyona dönüştü.Hareket başlangıcından beri lidersiz ve örgütsüzdü. Neredeyse her kesimden insanlarbir araya gelmişti. Örneğin;Cuma namazınıkılan Müslümanları polisin müdahale riskine karşı Komünistler korudu. Kürtler halay çekti, Türkler alkışladı. Müslümanlar oruç açtı, Ateistler ise onlara iftariyelikler hazırladı... Gezi Parkı Olayları'nda eylemciler tarafından tepkigösterilen bir kesim de medyaydı.Eylemlerin başlangıcında bir kısım medya grubu eylemlere yer vermediler. Özellikle televizyonların canlı yayında eylemleri vermek yerine penguen belgeseli ya da yemek programları yayınlaması sosyalmedyada geniş yankı
  • 130. 130 uyandırdı. Eylemcilerin bir araya gelmesi ve iletişim kurmasında Twittterve Facebook önemlirol oynadı. İnsanların özellikle bu mecraları tercih etme sebepleri konvansiyonelmedyada yeterince kendidüşüncelerine yer verilmemesiydi. Bu nedenle bireyler tepkilerini sosyal medyadan duyurdu.Burada gazetelerin ve gazetecilerin misyonuna dikkat çekmek istiyorum. Gazeteler, halka ülkelerindeki ve dünyadakigelişmeleri aktarmakla yükümlüdür. Devlet karşısında halkın gözükulağı durumundakigazetelerin halkı doğrubir şekilde bilgilendirme görevivardır. Aynı zamanda iktidarıelinde bulunduran kesimin faaliyetlerini halkın bilme hakkıvardır ve gazetecilerin bunları araştırarak halkın daha iyi anlayabilmesi için tutarlı bir şekilde yorumlamaları gerekir. Gezi Parkı Olayları'nın hem ulusal hem de uluslararası arenada geniş yankıları oldu. Olayların başlangıcında halk kendiülkesindeki medyadan yeterli bilgiye ulaşamadığı için sosyalmedyayıve uluslararası medyayıtakip etmeye başladı. Gazeteciler bu anlamda üzerlerine düşen halkı bilgilendirme vazifesini yeterince yerine getiremediler. Eylemlerin gazetelere yansımasıkendi ideolojileri ve çıkarları doğrultusunda oldu. Okuyucular gazeteleri okuduklarında tek taraflı bir bilgiye ulaşmışlardır. Bu çalışmada incelenen gazeteleryanlış bilgi vermekten ziyade olayların sadece tek bir yönünüvermeyi tercih etmişlerdir. Bunun sebebigazete sahiplerinin ideolojileri ve çıkarları doğrultusunda yayın yapılmasıdır. İncelediğimiz gazetelerde: Cumhuriyet Gazetesi'nin Gezi Parkı Eylemleri'ne bakış açısını genelanlamda ele aldığımızda gazetenin eylemleri desteklernitelikte bir tavır tercih ettiğinigördük. Gazete hükümetin tutumunuve açıklamalarını sert bir şekilde eleştirirken sıkça yorumlara ve sıfatlara yer vermiştir. Eylemlerin içeriğini anlatan ve eylemcileri destekleyen kişi ve kurumların açıklamalarına yoğunlukla yer vererek eylemlerin makul ve haklı olduğunu belirten söylemlere yer ayırmıştır. Cumhuriyet Gazetesipolisin müdahalesine karşı çıkan ve zarar gören eylemcilerin haklarını aramaya yönelik bir tavır takınmıştır. Bu süreç boyunca Cumhuriyet'in tarafsız olmadığını haberlere kendiideolojisini yansıttığını söylemek mümkündür. Olaylar boyunca yalnızca bu gazeteyiokuyan bir okuyucunun aslında tek taraflı bir bakış açısı olduğundan yeterince sağlıklı bilgi edinemediğinisöylemek mümkündür. Hürriyet Gazetesi’nin GeziParkı Olayları'nı genel anlamda dengeli ve elden geldikçe tarafsız olmaya çalışarak işlediğini gördük.Haber söylemlerinde sıfatlara pek fazla yer vermezken yorum neredeyse hiç yapılmamıştır. Gezi Parkı'na destek veren birçok kesimin açıklamalarına yer veren gazete seçtiğibaşlıklarda herhangibir marjinallik söz konusu değil.
  • 131. 131 Hükümetin açıklamalarına sık sık yer veren gazete bu açıklamalara yorum getirmemiştir.Muhalefetin açıklamalarına az da olsa yer verildiği gözlenmektedir. Hürriyet’in, Gezi ile ilgili daha çok eylemcilerin sempatik hallerini fotoğraflarla sayfalarına taşıdığını gözlemledik. Gazetede olayların siyasetten ziyade yaşamsal öğesinin ağır bastığını söyleyebiliriz. Bu bakımdan magazinselöğelerin biraz daha büyütüldüğünü söyleyebiliriz. Hürriyet olaylar sırasında yalnızca polisin müdahalesinieleştirmiştir. Eylemciler ile hükümet kanadıarasında dengeli bir tutum sergilemiştir. Öte yandan incelediğimiz bir ayın son günlerinde eylemlere daha az yer verildiği görülmektedir. Gezi Parkı Olayları sırasında yalnızca Hürriyet Gazetesi'nitakip eden bir okuyucunun gündemdenhaberdarolmakla birlikte magazinselöğeler ve bol fotoğrafla birlikte tatmin edicibir bilgi edinmiş olduğu tahmin edilmektedir. Gezi Parkı Olayları'nı Zaman Gazetesi'nin manşetleri üzerinden incelediğimizde gazetenin habersöylemlerinde sıfatlara ve yorumlara sık olmasa da yer verildiği görülmektedir.Yayın politikası daha ziyade resmi açıklamalar üzerinden kendini belli etmektedir.Gazete büyük oranda hükümet yetkililerinin açıklamalarını manşetine taşımaktadır.Hükümetin görüşlerini destekler nitelikte başka kişi ya da kurumların açıklamalarına da yer verilmektedir. Muhalefetin açıklamalarına neredeyse hiç yer verilmemiştir. Ayrıca muhalefet partilerinin içeriği bakımından daha olumlu ve yapıcı olanlarına yer verilmesi tercih edilmiştir. Hükümet olaylarda eylemcileri demokratik talepleri olanlar ile provokatörlük yapanlar olmak üzere ikiye ayırmıştı. Gazete de bu doğrultuda hareket ederek eylemlerin olumsuz kısımlarını sayfalarına taşımaktadır. Burada dikkatiçeken eylemcilerin düşüncelerine, açıklamalarına neredeyse hiç yer verilmemesidir. Gazetelerin işlevi halkın çıkarını gözeterek devletidenetlemek ve halkın çıkarlarının söz konusu olduğu durumları ortaya koyup bu konular hakkında bilgilendirme yapmaktır.Zaman gazetesieylemler hakkında bilgi vermekten ziyade hükümetin açıklamalarına yer vererek adeta hükümetin sözcülüğünüyapmıştır. Ayrıca eylemlerin neden çıktığı konusunda ayrıntılı bir bilgilendirme yer almamaktadır. Gazetenin muhalefet partisine ve muhalif kuruluşlara yer vermemeside tek yönlü bir bilgi akışına sebep olmaktadır. Gazete genelanlamda eylemciler ile hükümet arasında uzlaşmacı bir tavır takınsa da bu çizginin sık sık eylemciler aleyhine değiştiğinigördük.Ayrıca eylemlerin getirdiği olumsuzluklar ile ilgili haberlere sıkça yer verildiğini görmekteyiz.Gezi Parkı Olayları sırasında yalnızca Zaman Gazetesi'niokuyan bir okuyucunun eylemler hakkında ayrıntılı ve gerçek bilgiye ulaşamayacağıve yalnızca hükümetin olaylara bakış açısı hakkında bilgi edineceğinisöylemek mümkündür.