www.yolyordam.com

1. Ana-Baba Hakları-2

2. Mûsâ Aleyhisselâm dedi ki: - Yâ Rabbî, Cennetteki arkadaşım kimdir? - Filân yerde bir kasap vardır. Senin Cennetteki arkadaşın odur.

3. Mûsâ Aleyhisselâm, tarif edilen yere gitti. Güneş batıncaya kadar orada kaldı.

4. Akşam olunca, kasap bir parça et alıp çantasına koydu. Akşam evine giderken, Mûsâ Aleyhisselâm ona sordu:

6. Eve gelince genç, bu etten güzel bir yemek pişirdi. Sonra evin tavanına asılı duran bir zembili indirdi.

7. ...İçinde çok yaşlı, zayıf, güçsüz bir kadın vardı. Onu zembilden çıkardı.

8. Bir kaşık alıp, doyuncaya kadar ağzına yemek koydu. Sonra elbisesini değiştirdi. Tekrar zembile yerleştirdi. Bu esnâda kadının dudakları kımıldadı.

9. Sonra kasap, zembili alıp tavana astı. Bunları gören Mûsâ Aleyhisselâm sordu:

10. - Bu kadın kim, ona ne yaptın? - Bu benim annemdir. Çok yaşlandı. Takati kalmadı. Oturacak halde de değildir. Çarşıdan gelince, onu doyurup altını değiştirmeden kendi m bir şey yemem.

11. Hz. Musa: “O esnâda annenizin dudaklarının kımıldadığını gördüm. Bir şey mi söylüyordu?”

12. Evet, her gün: "Yâ Rabbî, oğlumu Cennette Mûsâ Aleyhisselâma arkadaş eyle" diye duâ eder.

13. - Gözün aydın olsun! Mûsâ Peygamber benim ve Cennetteki arkadaşım da sensin!

14. Hasan-ı Basrî hazretleri de buyurdu ki:

15. “ Âlim bir evlâdın ana-babası kâfir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra ‘öf’ dese, ‘öf’ demesi sebebiyle bütün amelleri yok olur.“

16. Kişi, Ana-babasını beğenmeyerek ‘ben onların oğlu, kızı değilim’ dememelidir..!

17. Çünkü Resûlullah Efendimiz: “-Annem-babam onlar değildir- diyene, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti olsun. Allahü Teâlâ, böyle diyenin farz ve nâfilelerini kabûl etmez“ buyurdu.

18. Mûsâ Aleyhisselâm, Allahü Teâlâ’dan dokuz defa nasîhat istedi.

19. Hepsinde de Cenâb-ı Hak, Ana-babaya itâat etmesini isteyerek,

20. “ Ana-babasına iyilik edenleri, Dünyada sevdiklerim arasına alırım. Kabirde onlara arkadaş olur, Mahşerde merhamet ederim...

21. Sırâtı geçirir, Cennette onlarla vâsıtasız konuşurum.

22. Ana-babasına âsî olan, Peygamberler gibi çok amel etse, amelini kabûl etmeyip, Onu Cehenneme atarım.

23. ... Ana-babasına itâat edeni de, bana karşı kusurlu olsa da, affederim“ buyurdu.

24. Buhârî'deki bir Hadîs-i Şerîf’te özetle deniyor ki:

25. Eski ümmetlerden üç kişi yolculuğa çıkarlar…

26. ..dağdan bir kaya parçası yuvarlanarak mağaranın ağzını kapatır. Geceyi geçirmek üzere bir mağaraya girince...

27. "Bizi bu kayadan ancak iyi amellerimizi dile getirerek Allah'a yapacağımız duâ kurtarabilir" derler.

28. İçlerinden biri şöyle dedi:

29. Anam-babam çok yaşlı idi. Onlara sütlerini içirmeden, doyurmadan,

30. ...çoluk çocuğumun ve hayvanların karınlarını doyurmazdım…

31. Bir gün, odun toplamak için uzaklara gitmiştim. Geç vakte kadar da dönemedim.

32. Akşam içecekleri sütü getirdiğimde, anamla babam uyumuşlardı…

33. Çocuklar da, yanımda ağlıyorlardı.

34. Çanak elimde tanyeri ağarıncaya kadar, onların uyanmalarını bekledim. Anamla babam uyanıp sütlerini içtiler.

35. "Ya Rabbî bunu senin rızan için y apmışsam buradan bizi kurtar." Kaya biraz açıldı. Fakat çıkmak mümkün değildi.

36. Diğeri her türlü imkân varken kendisine sığınan çok sevdiği kız ile gizlice zinâ etmediği ve kıza verdiği 120 dinar altını almadığı olayı hatırlayıp,

37. “ Yâ Rabbî, bunları senin rızan için yapmışsam bizi buradan kurtar“ dedi…

38. Kaya biraz daha açıldı…

39. Ancak yer çıkabilecekleri kadar değildi.

40. Üçüncüsü şöyle dedi: Çalıştırdığım işçilerden biri ücretini almadan gitmişti.

41. Ben de onun ücretini ürettim. Öyle ki, bundan birçok mal meydana geldi. Bir müddet sonra bana gelip ücretini istedi.

42. “ Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunların hepsi senin ücretinden üremiştir, al götür“ dedim.

43. O da “Benimle alay mı ediyorsun ya“ dedi. Ben de “Hayır, alay etmiyorum, doğrusu bu!“

44. ...deyince, malların hepsini alarak götürdü. Bana hiçbir şey bırakmadı.

45. “ Yâ Rabbî bunu senin rızan için yapmışsam, içinde bulunduğumuz şu belâdan bizi kurtar.“

46. Bunun üzerine kaya tamamen açıldı. Onlar da mağaradan çıkarak yollarına devam ettiler…

47. Allahü Teâlâ buyurdu ki: Yâ Mûsâ, günahlar içinde bir günah vardır ki benim indimde çok ağır ve büyüktür. O da, ana-baba evlâdını çağırdığı zaman emrini dinlememesidir.

48. Ana-baba, kızıp bir şey söylediği zaman onlara karşılık verilmemelidir.

49. Emrettikleri şeyleri bir an önce yapıp onların duâsı alınmalıdır..

50. Onların üzülüp, bedduâ etmelerinden korkulmalıdır.

51. Yanlış bir iş yapıp onları üzünce hemen ellerine sarılıp özür dilenmelidir. İnsanın saâdeti ve felâketi onların kalplerinden gelen ve ağızlarından çıkacak olan sözdedir.

52. Ana babamız hayatta iken kıymetlerini bilip, hayır duâlarını almak lâzımdır.

53. Vefâtlarından sonraki pişmanlık fayda vermez.

54. Soğuk bir kış gecesinde, Bâyezidi Bestâmi hazretleri, küçükken annesi ile yatsı namazını kılıp yatmıştı. Gece yarısına doğru annesi uyandı. Çok susamıştı. Oğluna seslendi:

55. -Oğlum, bir bardak su verir misin?

56. Hemen yatağından fırlayan, küçük Bâyezid, su testisine baktı. Fakat içinde su yoktu.

57. Annesine: - Anneciğim, testide su yok. Ben hemen doldurup geleyim, dedi.

58. Koşarak dışarı çıktı. Her yer buz ile kaplıydı. Zorlukla testiyi doldurup geri döndü.

59. Fakat, geri dönene kadar annesi tekrar uyumuştu. Annesini uyandırmaya kıyamadı.

60. Elinde su dolu bardak ile, annesinin baş ucunda beklemeye başladı. Hava çok soğuk olduğu için, bir müddet sonra soğuktan titremeye başladı. Buna rağmen, bardağı bırakıp yatmadı.

61. Annesinin uyandığında, "Hani su" diyerek üzüleceğinden korkuyordu. Annesini üzmemek için, her türlü sıkıntıya katlanmaya râzı idi.

62. Elinde su bardağı saatlerce ayakta annesinin uyanmasını bekledi. Nihayet, annesi, "su, su" diye mırıldanmaya başladı. Hemen, “Buyur anneciğim, suyun hazır" dedi.

63. Annesi daha ilk sözünde, suyun hazır olduğunu anlayamadı. Oğluna sordu: -Oğlum ne çabuk getirdin? O da: -Anneciğim, daha önce uyandığında, su istemiştin.

64. “ O zaman su olmadığı için, testiyi doldurmaya gittim.”

65. “ Geldiğimde senin daldığını gördüm. Uyanmanı bekledim.” Oğlunun bu kadar, sadakatli olduğuna çok sevinen annesi, sevinçten ağladı.

66. Allahü Teâlâ kendisine böyle bir oğul ihsân ettiği için şükretti: “Yâ Rabbî ben oğlumdan râzıyım, sen de râzı ol,” dedi.

67. Annesinin duâsı sebebiyle, Bâyezidi Bestâmî hazretleri, evliyâlıkta yüksek derecelere kavuştu. Allahü Teâlânın sevgili bir kulu oldu.

68. Daha sonra kendisine sordular: - Bu derecelere nasıl kavuştunuz? - Annemin rızâsını almakla! diye karşılık verdi.

69. Anneye hürmet ve hizmet, babadan önce gelir. Biri, suâl etti ki: - Yâ Resûlallah, insanla r içinde iyilik etmeme en lâyık olan kimdir?

70. - Annendir. - Sonra? - Annendir. - Daha sonra? - Babandır.

71. Îmânlı olup da, Cehennemden en son çıkacaklar; Allah yolunda olan ana-babasının, İslâmiyet’e uygun olan emirlerine âsî olanlardır.

72. Hz.Muâz, Resûlullah efendimize sordu: - Minbere çıkarken üç kere âmin demenizin sebebi nedir? Peygamberimiz de: - Cebrâil Aleyhisselâm geldi; "Ramazan ayına yetiştiği halde, günahları mağfiret olunmadan ölen kimse ateşe girsin" dedi. Ben de ‘âmin’ dedim.

73. Sonra; "yanında senin adın anıldığı halde, sana salavât getirmeyen kimse ateşe girsin" dedi. Ben de ‘âmin’ dedim.

74. Daha sonra “Ana-babasına veya ikisinden birine yetiştiği halde onların hakkını gözetmeden ölen, ateşe girsin" dedi. Ben de ‘âmin’ dedim.“

75. www.yolyordam.com