1. AB VE TÜRKIYE’DE
BILIRKIŞILIK
MÜESSESESI
VE İŞLEYIŞI
Prof.
Dr.
Havva TUNÇ
2. Bilirkişi Tanımı
Yargı kurumlarında,
mahkemece
atanmış ya da
taraflar tarafından
tutulmuş ilgi
alanında bilgi ve
deneyimli teknik
insan Bilirkişi olarak
tanımlanabilir.
3. Bilirkişi Görüşü
Yargı kurumlarında
mesleki, bilimsel ya
da teknik bir konuda,
yasal bir
kavuşturmada kanıt
olarak sunulacak
yazılı veya sözlü
ifadeler/raporlar
bilirkişi görüşü olarak
tanımlanır.
4. Yasal Düzenleme
Bilirkişilik müessesesi
İdari ve Usul hukuku
bünyesinde
düzenlenmişti.
Bilirkişi tanıklığı,
görüşü veya raporu
hem kanunlarda
hem de içtihatlarda
bulunur.
5. Resmi Bilirkişi
Türkiye ve AB’de
bilirkişiler
mahkemelerce
atanmakta olup resmi
niteliktedir.
ABD’de resmi statü
yanı sıra taraflar
tarafından özel bilirkişi
kullanımı yani resmi
olmayan bilirkişi
yaygındır.
6. Hukuk, Ceza ve İdare mahkemelerde
işleyişlerinde bilirkişi görüşlerine yer
vermektedir.
7. Adalet Bakanlığı Düşüncesi
Türk Adalet Bakanlığı
mevcut bilirkişi
sistemini
(müessesesini )yargı
hizmetlerinin etkinliği
ve verimliliği yönünde
bir engel olarak
görmektedir.
8. Bilirkişilik
Müessesesi adli
sistemin
tıkanmasını,
yığılmayı
önlemede ve
yetersiz sayıdaki
Hakim(e) sayısına
rağmen dosya ve
dava yığılmalarını
önlemedeki payını
göz ardı etmemek
gerekir.
9. Adalet Bakanlığı, Bilirkişi
Sistemi yargıyı hem
rahatlatıyor hem de
ciddiyetini bozuyor diyerek
kendi içinde ikileme
düştüğünü söylemek
haksızlık olur.
Zira, sistemin yükü bilirkişiyi
gerekli kılıyor ama zorunlu
değildir. Alternatif çözümler
olasıdır.
10. Bilirkişi Müessesesinin Rolü
Bilirkişi Müessesesi, Yargı
sisteminin temel bir elemanı
olarak değerlendirilebileceği
gibi yardımcı eleman olarak
da değerlendirilebilinir.
Ya da her iki durumda olasıdır.
Burada önemli olan Bilirkişi
Müessesesinin rolü ve yargı
mekanizmasının kuralları
,işleyişi ve bilirkişi
müessesesinin bu durumda
üstlendiği aktif iyileştirici
rolüdür.
11. Danışman ve Tanık-I
Mahkemece atanmamış
ama tarafların delil olarak
sundukları uzman kişiye
Danışman denilir ve
görüşleri delil niteliğindedir.
Ancak resmi statüde
değildir.
Tanık ve Danışman Bilirkişi
niteliğinde olup sadece ABD
yargı sisteminde
uygulanmaktadır.
12. Danışman ve Tanık-II
Danışman ve Tanık yargılama
sürecinde resmi bir statüde
olmayıp yargılamaya açıklık
kazandırmak amacıyla
tarafların istekleri
doğrultusunda yer alan uzman
kişidir.
Bilirkişi de aynı özelliklere
sahiptir. Tek farkı resmi
nitelikte olmasıdır.
13. Bilirkişilik Sisteminin
Sorgulanması
Türk Adalet Bakanlığı, bilirkişilik sisteminin
vatandaşlara ve işletmelere kaliteli yargı
hizmetinin sağlanmasında engel oluşturduğu
düşüncesindedir.
14. Adalet Bakanlığı’na Göre,
Adalet Bakanlığı, “ağır iş
yükü altında kalan
mahkemeler, hakimler
karar vermeyi ve
yapacağı hukuki
muhakemeyi kendisi
yapmayıp bilirkişiye
devretmiştir” diyerek
sistemi eleştirmektedir.
Adalet Bakanlığı
“Bilirkişilik
Müessesesinin hem
yargılama maliyetini hem
de yargılama sürecini
olumsuz etkilediğini”
ifade etmektedir.
15. Değerlendirme,
Bilirkişi müessesesinin görüş ve düşünceleri
yargılama sürecini destekleyicidir.
Mahkemelerce görevlendirilen resmi
bilirkişiler ile davalı ve/veya davacının
kendilerine destek vermek amacıyla ilgili
tarafça görevlendirilen danışman arasında
ayrım yapılmalı ve birbirine
karıştırmamalıdır.
16. Mahkeme, soruşturmaya taraf olanlar adına
mahkemeye görüş bildirmek üzere görevlendirilen
bilirkişilere odaklanmaktadır.
Ve keza tarafların karşı bilirkişi tutarak ya da raporda
tanımlanan yöntemlerle bilirkişinin görevinin icrası
sırasında aktif olarak yer almalarına müsaade
edilmelidir.
17. Bilirkişi Raporu
ister yazılı ister
sözlü olsun verdiği
bilgi ve görüş
hakimin ve /veya
jürinin görevini yok
edecek nitelikte
olmamalıdır.
18. Bilirkişi Raporunun Özellikleri-I
Teknik olarak ifade edersek, Bilirkişi görüşü ya da
Raporu, maddi unsurlar hakkında kesin sonuçlar
önerme eğilimindeyse kabul edilemez.
Böylesi bir rapor hakimin ya da jürinin işlevini gasp
etmiş anlamına gelmektedir. Bu oldukça önemlidir
ve dikkat edilmesi gerekmektedir.
19. Bilirkişi Raporunun Özellikleri-II
Davanın maddi unsurlarının kapsamamalıdır.
Hukuki çözümler önererek mahkemenin
görüşüne ikame etmemeli-yerini almaya
girişmemelidir.
Davanın maddi hususları hakkında bilgi
vermeli
Jüri görüşüne ikame etmemelidir.
İstenene cevap bulmaya çalışmalıdır.
Bilirkişi raporu istenirse davanın kapsamı dışı
bırakılabilir.Bunun için özel nedenler vardır.
20. Bilirkişi Müessesesinin Önemi
Bilirkişi Müessesesinin Önemi, gerekliliği ve
yargıdaki rolü, yargının sağlıklı yürütülebilmesi ve
sonuçlanabilmesi için bilirkişinin görüşüne ihtiyaç
duyulmaktadır.
Bilirkişi görüşü, davanın genel akışı içersinde
önemlidir. Bilirkişilik müessesesinin objektif ve
kanunlara uygun düzenlenmesi gerekmektedir.
21. Danışmanlığın Özellikleri
Danışmanlık daha az ispat gücüne sahip
uzman görüşü olup resmi nitelikle olmamakla
beraber tarafların kendi istekleri doğrultusunda
başvurulur.
Önemsiz olduğu anlamına gelmez. Önemlidir,
su istimal edilmeye açıktır.
22. Bilirkişi Müessesesinin
Sorunları-I
1. Bilirkişi seçiminde özenli davranılmamaktadır.
Akademik-mesleki tecrübeye bakmaksızın
ilişkilere dayanarak seçilmektedir.
2. Bilirkişilerin denetim ve kontrolü yok. Bilirkişi
sayısının sınırlı olması,mahkemenin hakimlerin
aynı bilirkişilerle çalışması olayın ciddiyetini
bozmaktadır.
3. Bilirkişilik yapan uzmanlar şirketleşip bilirkişiliği
meslek haline getirmesi çok sayıda dosya alması
ile kazanç getiren bir duruma dönüşmesi
durumun ciddiyetine gölge
düşürmektedir.Ticarileşme amaçtan
saptırmaktadır
23. Bilirkişi Müessesesinin
Sorunları-II
4. Bilirkişilik yapan kişilerin çok sayıda dosya
almaları ve hakimlerin buna imkan tanımaları.
Ve hatta müfettiş raporları göz ardı
edilmektedir.
5. Bilirkişi raporları birbirinin kopyası olması
itirazlar ek raporlar dava sürelerinin
uzamasına yol açmaktadır.
6. Raporlara yapılan itirazlar sıklığı. 5-6 kere
itiraz edilmiş ek rapor düzenlenen dosyalarda
bilfiil rol aldığı söyleyebilirim.
24. Bilirkişi Müessesesinin
Sorunları-III
7. Gereksiz bilirkişiye başvurma.Dosya sayısının
çokluğu hakimleri bu yola itmekte. Sadece rapor
sonuçlarını okuyarak karar alan durumlar var.
8. Bilirkişi komisyon üyelerinin komisyon bilinci
içinde çalışmayıp bireysel çalışmaları. Yani
komisyon üyelerinden biri dosyayı alıyor
raporluyor, diğerleri sadece imzalıyor.
9. Bilirkişi raporu hazırlayanların davada talep
edileni değil kafasına göre rapor yazması
itirazları artırmakta ek raporlar ve uzayan dava
süreci
25. Bilirkişi Müessesesinin
Sorunları-IV
10. Kurumsallaşmanın olmaması
11. Raporların dağınıklığı arşivleme yok.
12. Denetim yok.Kim kimi denetliyor belli eğil.
Meslek odaları üniversiteler işbirliği yok.
13. Donanımlı bilirkişi bulmak zor. Çünkü
ücretlendirme, önem verilmeme, kuralsızlık
kişilerin bilirkişilik yapma isteklerini yok
etmektedir.
26. Bilirkişi Müessesesinin
Sorunları-V
14. Raporların süresinde hazırlanmaması ve buna
uyulmaması belli kişilerin bilirkişiliğine
başvurulmasının sonucu
15. Bilirkişiler yapmaları gerekenle yapmamaları
gerekeni birbirine karıştırmaktadır. Yani
hakimliğe soyunmaktadırlar.
16. Dosya sayısı çok , hakim sayısı az, yük
bilirkişinin üstüne kalınca deformasyon ortaya
çıkıyor.
17. Bilirkişinin yargılama sürecinin yükünü
üstlenmesi aynı bilirkişilerin kullanımı itirazlar ve
yıllarca süren dosyalar adli sistem yürümüyor.
27. Son söz olarak-I
Bilirkişi görevini üstlenenlerin
yargılama sürecinde
gereğinden fazla görev alınca
sistemin işlemesinde bazı
sakıncalar, itirazlar doğal
olarak gerçekleşmektedir.
Üniversite(akademik anlamda)
ve meslek odalarınca
bilirkişilik müessesesinin
işlemesi ve denetlenmesi
sağlanmalıdır.
28. Son söz olarak-II
Türkiye’de
Bilirkişilik
Müessesesi
bozucu ve yıkıcı
yapısı ve
işleyişine
rağmen
sistemin
tıkanıklığını
önlemektedir.