2. 14 Temmuz 1862 tarihinde Avusturya’da dünyaya gelen Gustav
Klimt sembolist bir ressamdır. Viyana Sezession grubunun önemli
üyelerinden olan ressam, tablolarının yanı sıra duvar resimleri,
eskizler ve diğer eserleriyle tanınır. Klimt’in birincil resim konusu
kadın bedenidir ve eserlerinde ince dekoratif süslemelerle beraber
zarif bir erotizm göze çarpar. Viyana uygulamalı sanat okulundan
mezun olduktan sonra kardeşi Ernest Klimt ve Franz Matsch ile
birlikte duvar resimleri yaparak hayatını kazandı. Kısa sürede ünü
yayılan üçlü, pek çok kilise, müze, tiyatro ve devlet binasının iç
süslemelerini yaptı.
Klimt sanat yaşamı boyunca zamanın akademik sanat anlayışı-
na karşı çıkmış ve bu tavırla çevresindeki bir kaç sanatçı arkada-
şı ile Viyana Sezession grubunu kurmuştur. Sezessioncular, kendi
sergi sarayları ve Ver Sacrum (Kutsal Bahar) adındaki dergileri
aracılığıyla, art nouveau anlayışını Viyana’da yaymaya çalışmışlardır.
Art Nouveau zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı kıvrım-
ların ve bitkisel desenlerin sıklıkla kullanıldığı bir sanat akımıdır.
Art Nouveau akımının temsilcisi Gustav Klimt, yenilikçi tutumuyla
dönemin sanat anlayışını değiştirmiş ve öncü olarak
adlandırılmıştır. Tuvale sığmayan resim anlatımı ile izleyiciyi
uç noktalarda sorgulatmış ve renkli, ışıltılı, masalsı, gizemli bir
dünyaya yolculuk yaptırmayı başarmıştır.
Klimt’in 1902’de Sezession sergi sarayının duvarı için yaptığı
Beethoven Frizi, zengin sembolizmi ve zarif süslemeleriyle onun
tarzını yansıtan en iyi eserlerdendir. 1908-1913 yılları arasında
Avrupa’nın bir çok kentinde sergi ve bienale katılmış, 1911’de Ölüm ve
Yaşam adlı eseriyle Roma Dünya Fuarı’nda birincilik ödülü almıştır.
Sanatçı 1918’de beyin kanaması nedeniyle Viyana’da hayatını
kaybetmiştir.
Gustav Klimt
3. Malzemeler
Primo Metalik guaj boya, Primo Akrilik boya, Monami
permanant kalem, makas, cetvel kalem, fırça,
mukavva, resim kağıdı, patates. mantar.
PATATES VE MANTAR BASKI
Resmin istediğimiz bir bölümünü kadraj içine
alıyoruz.
Metalik renklerle hazırladığımız fon üzerine patates
baskımızı yapıyoruz.
Akrilik boya ve permanant kalem ile resmimize
renk katıyoruz.
Küçük bir dikdörtgen çerçeveyi mukavvaya çizip
kesiyoruz.
Patates baskı için patateslerimizi geometrik şekillerde
kesiyoruz.
4. Malzemeler
Primo üçgen mum boya, Monami jel stick yapıştırıcı,
Monami paint markör, renkli karton, asetat, kamış,
kağıt, fotoğraf.
PRİMO ÜÇGEN BOYAYLA DENİZ ALTI
Çeşitli deniz canlılarını esetat üzerine paint markör
ile çizip kesiyoruz.
Alta yerleştirdiğimiz kalıpların üzerinde Primo üçgen
mumboya ile geçerek şekillerin resmimize çıkmasını
sağlıyoruz.
Düz çizgi çizmek için elverişli Primomuzun kenarı ile
yosunlar ekliyoruz.
Fotoğrafımızı kesip yapıştırıyoruz. Yüzümüze göre
kartondan deniz gözlüğümüzü ve asetatımız kesip
yapıştırıyoruz.
Kalıpları kağıdımızın altına yerleştiriyoruz.
Kamışımızı yapıştırıyoruz.
Denizaltı resmimiz hazır.
5. Malzemeler
Primo sulu boya, Primo siyah akrilik boya, Monami
beyaz tutkal, Monami neon 3D yapıştırıcı, fırça,
resim kağıdı, kalem.
3 BOYUTLU SULU BOYA
Bir kabın içinde Monami beyaz tutkal ile siyah
boyayı karıştırıp tekrar tutkal kabına dolduruyoruz.
Resmi tamamlayınca boyamak için kurumaya
bırakıyoruz.
Monami Neon 3D yapıştırıcı ile resmimizi süslüyoruz.
Resmimizi kağıdımıza çiziyoruz.
Çizgilerin üzerinden hazırladığımız siyah
tutkalla geçiyoruz.
Sulu boya ile resmimizi boyuyoruz.
Resmimiz hazır.
6. Malzemeler
Monami Paint Markör, Monami siyah kuru kalem,
tabak, karbon kağıdı.
PORSELEN BOYAMA
Karbon kağıdı ile resmi tabağa tranfer ediyoruz.
Resmimizi boyuyoruz.
Farklı desen çalışmalarıda yapabiliriz.
İstediğimiz deseni kağıda çiziyoruz.
Üzerini Monami Paint Siyah markör ile geçiyoruz.
Tabağımız hazır.
Birazda eğlenelim.
7. ÇİNİ NEDİR?
Çini sanatı; Osmanlılardan günümüze kadar gelmiş geleneksel Türk sanatlarından biri olan iç ve dış mimari
süslemelerin yanı sıra toprağın pişirildikten sonra şekil verilip kap-kacak, tabak, vazo, sürahi vb gibi eşyalar
üretilmesine olanak sağlayan bir el sanatıdır. Fayans, porselen tabak, seramik gibi eşyaların süsleme işine “çinicilik” denir.
ÇİNİ SANATINI UYGULAMA AŞAMALARI
Tebeşir, kum, kaolen gibi doğal malzemeler karıştırılıp hamur haline getirilir. Bu hamur şekillendirilerek kuruma-
sı için bir süre beklenir. İstenilen kuruluğa sahip olan hamura astarlama çalışması yapılır. Bu astarlama işi, ha-
mura beyaz bir görünüm kazandırır. Parçalar çok yüksek derecede fırında bir gün boyunca pişirilir. Pişiri-
len parçaların pürüzlü yüzeyi, zımpara yardımıyla düzeltilir ve pürüzsüz bir zemin elde edilir. Yüzey kara kalem ile
çizilen beyaz bir kağıt ile üzeri kaplanarak, diğer işlemlere geçmek için zemin oluşturulur. Desen iğne ile delinir ve
kömür tozu yardımıyla yapılacak çini yüzeyine aktarılır. Çini sanatına uygun kobalt ve siyah renkten oluşan boya yardı-
mı ile desen kontürleri oluşturulur. Sanatçının zevkine veya hayal dünyasına uygun renkler ile iç zemin boyanmaya
başlanır. Boyanan obje camsı bir sır ile kaplanarak, pişirilme aşamasına getirilir. Parçaların ayrı ayrı pişirilmesi
sağlanır ve tekrar ikinci bir pişirilme aşamasına tabi tutulur. Pişirilen parçalar yavaş yavaş soğutularak kırılması önlenir.
TARİHTEN GÜNÜMÜZE ÇİNİ
Osmanlı tarihinden günümüze kalan en özel ve nadide miraslardan biri olan çini sanatı, hala gündemini
korumaktadır. Cami ve türbelerin duvarlarında karşılaştığımız bu sanat dalı, köşk ve sarayların dış ve iç
cephelerini de süslemektedir. İnce detaylar ile işlenen ve işlenen objelere hayat veren Osmanlı
tarihinin en gözde sanat dalı, günümüze kadar değerinden bir şey kaybetmeden devam etmektedir. Karahanlılar
tarafından geliştirilen çini sanatı, daha sonraları diğer Türk devletleri tarafından da geliştirilmeye başlanmış-
tır. 16. yy’da İznik’te üretilen çinilerde gerek kalite ve gerekse desen üretiminde büyük gelişmeler olmuş ve Türk çini
sanatı en parlak dönemini yaşamıştır. Kırmızı, yeşil, mavi, lacivert, turkuaz ve kahverenginin kullanımıyla İznik
çinilerinde yeni bir devir yaşanmaya başlanmıştır. Çini Sanatı ustalarından biri olan Baba Nakkas, bu sanat
dalına çok özel örnekler sunmuştur. Ve daha farklı boyut kazanmasına, gelişmesine ve yayılmasına ön ayak
olmuştur. Yavuz Sultan Selim döneminde ise birçok sanatçı yetiştirilmiş ve renk, desen çeşitliliği artırılmıştır. Altın
sarısı, fıstık yeşili, kırmızı gibi birçok renk eserlerde, kullanılmıştır. Mozaik türü eserlerin yerine sır altı boya
tekniği geliştirilmiş ve Fatih dönemimde, uygulanmaya başlanmıştır. Veli Can adında ünlü üstat, Saz yolu
desenini oluşturmaya başlamış, objelere farklı desenler geliştirmeye başlamıştır. Bitki şekilleri, hayvan
figürleri, ağaçlar, çiçekler, dönemin en önemli bitkileri, çini sanatında uygulanmaya başlamıştır. Kahverengi ve doğa
renkleri, daha sık kullanılarak, bahar havası niteliğinde eserlere yer verilmiştir. Zamanla gelişen ve yenile-
nen çini sanatı, Mimar Sinan ile daha çok önem görmeye başlamıştır. Her yapıtında bu sanat dalından eserler
kullanarak, şu an bile ilgi duyulan mekanlar yaratmıştır. Hürrem Sultan Hamamı inşası en güzel örnekleri sunmaktadır.
Makinelerin üretilmesi ile porselen süslemesinde kullanılmaya başlanmıştır. Kütahya’da hala gündemde
olan sanat dalı, seramiğe can veriyor. İznik’te ise aynı gelenek ile sürdürülmeye ve orijinal yapımı
değişmeden devam etmektedir.
8. Primo Akrilik Boyalar
Primo Sulu Boyalar
Monami 3D Yapıştırıcı
Monami Keçeli Kalem
Monami 3D Konfetti
Yapıştırıcı
Monami Stick
Monami Guaj Boyalar
Monami Permanant Markör
Monami Likit Jel Yapıştırıcı Monami Beyaz Tutkal
Primo Metalik Akrilik Boyalar Primo Üçgen Mum Boya
