Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
9
1. HABER MANŞET HABER
KIRKLARELİ
904 Nisan 2017
Kırklareli Emek Platformu:
“Herşeye rağmen “Hayır” diyeceğiz”
Kırklareli Emek ve Demokrasi Platformu 16 Nisan'da anayasa
değişikliği için yapılacak referandumda 'hayır' oyu kullanacağını açıkladı.
Manşet Haber
Kırklareli'nde aralarında KESK-DİSK-
TMMOB ve TTB nın yer aldığı sivil toplum
kuruluşları; dernek, sendika, ve bağımsız
bireylerin oluşturduğu Kırklareli Emek Plat-
formu bileşenleri Kırklareli Eğitim-Sen
şubesinde basın toplantısı düzenleyerek,
anayasa değişikliği ve referanduma ilişkin
görüşlerini açıkladı.
Hazırlanan basın açıklamasını okuyan
Eğitim-Sen Kırklareli Şube Sekreteri Okan
Balcı anayasa değişikliğinin rejim
değişikliğine neden olacağını ileri sürdü.
Parlamenter sistemin tek adam yönetimine
çevrilmek istendiğini savunan Balcı,
referandumda 'hayır' oyu kullanacaklarını
ifade etti.Balcı, “Bizler Kırklareli Emek Plat-
formu olarak yapılacak anayasa
değişikliğine 'hayır' diyoruz. Çünkü yapılmak
istenenin rejim değişikliği olduğunu görüy-
oruz.dedi. Balcı açıklamasında, Kamu
kurumlarının özelleştirilmesi, emeğin
güvencesiz-leştirilmesi ve sermayenin önün-
deki bütün ‘engellerin’ kaldırılmasını hede-
fleyen neo-liberal politikalar, 2002 yılında
iktidara gelen AKP ile zirveye çıktı. Son 15
yılımız; güvencesizliğin arttığı, esnek
çalışmanın yaygınlaştığı, alım gücünün
düştüğü, borç batağına sürüklenilen ve
sömürünün derinleştiği yıllar olarak
geçmiştir. Her bir günümüzün bir
öncekinden daha kötü olduğu bu yıllarda;
taşeron çalışma yüzde
400’lere varan bir şekilde arttı, emeklilik
65 yaşına çıkartıldı, kiralık işçilik uygula-
maya girdi, grevler yasaklandı ve zorunlu
BES’le sosyal güvenliğin özelleştirilmesinin
yolu açıldı. Bu süreçte, işçi sınıfının
sendikalaşması ve örgütlenmesi
zayıflatılmış, AKP iktidara geldiğinde yüzde
50’lilerde olan sendikalaşma oranları yüzde
10’lara kadar düşmüştür.
Sendikalar ve toplumsal muhalefet, bu
saldırıları durdurmakta yetersiz kalmışlardır.
Bundaki en önemli etkenlerden biri işçi
sınıfı üzerindeki siyasal islamcı-milliyetçi
hegemonya olmuştur. Ayrıca bu süreçte,
üretim süreci parçalanmıştır. İşçi sınıfı fiziki,
hukuki ve psikolojik olarak böldürülmüştür.
Hizmet sektörü daha fazla gelişmiş, ücretli
emek gücünün bir bölümü kendisini daha
çok ‘statülerle’ ifade etmeye başlamıştır.
Sendikalar, değişen bu yapıya ayak
uyduramamış ve eski örgütlenme
tarzlarında ısrar etmiştir. Yaşanan bu durum
da emeğe yönelik saldırıların
durdurulamamasında önemli bir etkendir.
Genel olarak sol hareket de emekçilerin
taban inisiyatiflerine dayanarak emekçilerle
doğru bir ilişkilenme zemini yaratamadığı
için bu olumsuz tabloyu tersyüz
edememiştir.
Neo-liberal politikalarını siyasal İslamcı
uygulamalarıyla 15 yıldır derinleştiren AKP,
kurulan fiili başkanlığı anayasal statüye
kavuşturmak için harekete geçmiş ve 16
Nisan’da ülkeyi referanduma götürmüştür.
Bütün yetkilerin ve kuvvetlerin tek bir kişide
toplanmasını hedefleyen başkanlık rejimi,
emekçilerin üzerindeki
sömürünün daha fazla derinleşeceği bir
rejimdir. Şimdiye kadar sendikaların ve
toplumsal muhalefetin itirazlarıyla
yapılamayan kıdem tazminatının gasp
edilmesi gibi kazanımlar, yetkilerin tek elde
toplandığı başkanlık rejiminde ‘daha kolay’
hayata geçecektir.
Parlamenter rejimler ile başkanlık rejim-
lerinde emekçilerin çalışma koşulları,
sendikalaşma durumları ve insani
gelişmişlik düzeyi arasındaki büyük fark da
bu durumu doğrulamaktadır. Başkanlık re-
jimlerinde, işçilerin hakları daha çok gasp
edilmekte ve örgütlenme haklarına daha
büyük darbeler vurulmaktadır.
Bütün bu değerlendirmeler
ışığında; Başkanlık sistemine
HAYIR, etkisini her geçen gün
daha fazla
artırmakta ve HAYIR daha fazla
çeşitlenmektedir. Ancak, HAYIR’ın
emekçilerden doğru örgütlenmesi
zayıftır. HAYIR’ı emekçilerden
doğru büyütmek 16 Nisan’daki
referanduma kadar birincil göre-
vimizdir.
AKP’nin 15 yıllık politikalarının
teşhiriyle birlikte yürüteceğimiz
HAYIR’ı büyütmek için, emekçi-
lerin yaşadığı mahallelerde ve
çalıştıkları işyerlerinde daha fazla
sorumluluk alacağız! İşçilerin
hukuki, fiziki ve psikolojik bölün-
mesine karşı emeği birleştirmek
ve emeğin birleşik mücadelesini
örgütlemek bu karanlıktan çıkış
yoludur.
*Memleketimizin geleceği ve
kaderini tek kişiye emanet et-
memek için.
*Memleketin tapusu tek kişiye
vermemek için,
Hâkimleri savcıları bir kişinin
atamaması için,
Anayasa Mahkemesi üyelerini
tek kişinin atamaması için,
*Cumhuriyetle, medeniyetle,
demokrasiyle, anayasayla kısacası
halkı
ile kavgalı tek bir kişi ülkeyi
yönetmemesi için,
*Yoksul halk çocuklarını sınır
ötesinde savaşa gönderilmemesi
için,
*Ülkenin kamusal varlıkları
fabrikaları madenleri limanları
yandaşlara peşkeş çekilmemesi
için,
*Ülkede demokratik parla-
menter sistemin yürümesi için,
*Hukukun üstünlüğünün
tanınması için,
* Parasız eğitimin parasız
sağlığın hayata geçmesi için,
* Personel alımlarında tor-
pilin kalkması için,
* Milyonlarca üniversite
mezununun işsiz gezmemesi için,
* Doğal çevremizin su
kaynaklarımızın ormanlarımızın
talan
edilmemesi için,Kırklareli Emek
güçleri olarak saydığımız bu
nedenlerden dolayı referan-
dumda '' HAYIR '' diyoruz dedi.