2. ÖZGÜR OLACAK DÜNYA
Küçüğüm,
sen küçüktün
çok küçüktün
daha
iki elimiz kadardın
yavrum
Sen
mışıl mışıl uyurken
bir gece yarısı
dipçikler
süngüler
namlular
kafana doğrultulmuşken
o gece yarısı
karanlık
çok karanlıktı
karanlıktı her yer
zulümdü dört bir yan
ve kalleş pusulardı
evimizdeki
Sen çığlıklar atarken
kafamızdaydı namlular
ve apar topar
dipçikler
coplar altında
sen anne kucağında
işkence tezgahlarındaydık
Amerika‘da
“Bizim çocuklar başardı“
diyorlar
seviniyorlar
-2-
3. Ama
bizim çocuklar
zulüm altındaydı
ve açtı onlar
anne memesindeyken
geldiler
cellatlar
Aç çocuklar
hep aç kaldılar
işkence tezgahları
çalışırken
hiç durmadan
analar
babalar
gençler
çocuklar
yaşlı genç 45 milyon insan
zulüm altındayken
hiç dinmedi çocukların
çığlıkları
bizim çocuklar açtı
O gün 12 Eylül‘dü
saat 04‘dü
Anadolu‘nun bağrına saplanan
Amerikan süngüleriydi
ve puştluktu
insanlığı öldüren
zulmeden
katleden
cuntacılar
masaları yumruklarken
“anarşi“
“terör“
yalanlarıyla kandırırlarken
-3-
4. Amerika‘da
“Bizim çocuklar başardı“
diyorlar
seviniyorlar
Bizimkiler ise
“Bağımsız Türkiye“
sloganlarıyla
can verirken
Koçlar, Sabancılar
bilcümle zenginler
“Gülme sırası bizde“
diyorlar
seviniyorlar
Cuntacılar
Generaller
Siz Kuyucu Murat mıydınız?
yoksa
Yavuz Sultan Selim mi
insan cesetlerinden
zulüm kaleleri yapan
cuntacılar
siz insan mıydınız?
ve katledilen
zulmedilen
canlar değil
inançtı
ama yok edilemeyen
hiç bitmeyen
bir inançtı
-4-
5. Meydanlar
nehir, nehir
bayrak, bayrak
“Bağımsız Türkiye“
sloganlarıyla
akarken denizlere
12 Eylül‘de
Anadolu‘nun bağrına saplanan
Amerikan süngüleriydi
ve puştluktu
İşte küçüğüm
elektrik
falaka
askı
soğuk su
kurşuna dizme
ve her bir işkence
birer birer yapılırken
annen tecavüz tehditleri altında
sana sarılırken yavrum
İşkencehanelerde
sokaklarda
hapishanelerde
dağlarda
birer birer öldürülürken
insanlar
Hangi insanlıktı bu?
Sana bunu nasıl anlatsam
nasıl anlatabilirdim ki?
-5-
6. Senin hikayen böyle başladı
12 Eylül‘de
işkencede
haykırışlar, bağırışlar, sloganlar
çığlıklar
24 saat aralıksız sürerken
bizim hikayemiz sürüyordu
15 gün
45 gün
90 gün
hapishanelerden tekrar
işkencehanelere
sonsuz gün süren işkence
hiç bitmiyordu
70 cente muhtaçtı ülkemiz
kuyruklar
kuyruklar
kuyruklarda günler
aylar
yıllar
Yok, yoktu ülkemizde
ama hiç bir şey yoktu
Asya
Afrika
Latin Amerika‘da
Ortadoğu‘da
devrimler
devrimler
-6-
7. Cunta 45 milyonu
teslim almak istiyordu
Aleviler
Kürtler
İlericiler
Yurtseverler
Sosyalistler
baskı, zulüm altındayken
onyedisinde can verirken
Erdal Eren
idam sehpasını
tekmelerken
darağaçlarında can verirken bizimkiler
Amerika‘da
“Bizim çocuklar başardı“
diyorlar
seviniyorlar
İşkenceler, baskılar bitmiyordu
direnişler bitmiyordu
sen büyürken hapishanede
cesetler çıkıyordu hapishanelerden
işkencelerden
darağaçlarından
ölüm oruçlarından
Enel-Hak yolunda
Hallac-ı Mansurlar
Nesimiler
Yezide karşı direnen
İmam Hüseyin
“Dönen dönsün
ben dönmezem yolumdan“ diyen
Pir Sultan
Hakikat yolunda can veren
Bedreddinler olduk
Metris‘te, Diyarbakır‘da
-7-
8. Ölen canlardık
hakikat yolunda
Ve Sivas‘ta diri diri yakılan
ateşte semaha duran
canlar
canlar
canlardık
“Türk-İslam Sentezi“ dediler
zulüm düzenine
Fettullah düzeni oldu sonra
“açılım, açılım“
diyorlar yalanlarına
12 Eylül Anayasası işte
bir kaç kalem oynatınca
değişmiyor hiç bir sey
devam ediyorlar yalanlarına
yalanlar
yalanlar
yalanlar
O gün 12 Eylüldü
30 yıl öncesiydi
karanlıktı
çok karanlıktı
zulümdü her yer
ama aydınlanıyor hayat
yarın daha da aydınlanacak
ve özgür olacak ülkemiz
özgür olacak dünya
inançla
inançla
hiç bitmeyen kavgayla...
-8-