SlideShare a Scribd company logo
1 of 14
ALBERT EINSTEIN
( 14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955)
İzafiyet teorisi, fotoelektrik etkisi ve madde enerji dengesi, 20. yüzyılın
dâhisi Einstein’ın buluşlarıdır. Adını herkesin bildiği tek bilim adamı odur.
ÇOCUKLUĞU VE EĞİTİMİ
Albert Einstein,14 Mart 1879’da Almanya’nın Ulm şehrinde dünyaya geldi. Babası
Hermann Einstein bir mühendis ve satıcıydı. Annesi Pauline Einstein müziğe oldukça
ilgiliydi. Doğumundan altı hafta sonra ailesi Münih’e yerleşti. Burada babası ve amcası
elektrik teçhizatları üreten bir şirket kurdu.
Einstein ailesi dindar olmayan Yahudi bir aileydi. Albert beş yaşından itibaren üç yıl
boyunca bir Katolik ilkokulunda eğitim gördü. Einstein ilk yaşlarında konuşma zorlukları
yaşamıştı.
1894 yılında babasının şirketi iflas etti ve Einstein ailesi İtalya’ya yerleşti. Aile Pavia’ya
yerleştiğinde Einstein eğitimini devam ettirmek için Münih’te kaldı. Einstein okulda sürekli
otorite ile çatışıyordu ve okulun eğitim sistemi ve yöntemine sert bir şekilde karşıydı. 1895
yılının baharında ailesinin yanına gitmek için okuldan ayrıldı.
Einstein Zürih’te Federal Politeknik Okulu'na başvurdu. Okula kabul sınavına girmiş fakat
fizik ve matematikte sıra dışı puanına rağmen diğer alanlarda başarısız olmuş ve okula
kabul edilmemiştir.
Ailesi sonrasında Albert’i Kuzey İsviçre’de Aarau’ya ortaokulu bitirmesi için gönderdi. 17
yaşına geldiğinde mezun oldu ve zorunlu askerlik yapmamak için babasından izin alarak
Almanya vatandaşlığından çıktı.1896 yılında Zürih’te Politeknik’te dört yıllık bir
matematik ve fizik öğretmenliği programına katılmıştır.
Einstein’ın gelecekteki eşi Mileva Maric, aynı sene Politeknik’e girmişti ve dört yıl boyunca
Einstein ve Maric’in arkadaşlığı romantik bir ilişkiye dönüşmüştür.
(Mileva Maric 1896) (Elsa Einstein 1929 )
EVLİLİKLERİ VE ÇOCUKLARI
1902 yılında Einstein ve Mileva Maric Lieerl ismini verdikleri bir kız çocuğa sahip
oldular. Einstein ve Maric Ocak 1903’te evlendiler. Mayıs 1904’te, çiftin ilk erkek çocuğu
Hans Albert Einstein Bern İsviçre’de dünyaya gelmiştir. İkinci erkek çocukları Eduard
1910’da Zürih’te dünyaya geldi. 1914’te Einstein Berlin’e yerleşmiş eşi ve çocukları ise
Zürih’te kalmıştır. 13 Şubat 1919’da Maric ve Einstein boşanmış ve beş sene boyunca ayrı
yaşamışlardır.
Mileva Maric'in 1905 yılındaki makalelerine katkıları olduğu iddia edilmiş ama bu
iddialara yönelik kanıt bulunamamıştır.
Einstein 2 Haziran 1919’da Elsa Löwenthal ile evlendi. 1912’den itibaren ilişkileri
bulunuyordu. Ayrıca 1917'den itibaren Einstein bazı ağır hastalıklar geçirmişti ve bakımını
Elsa yapıyordu. Elsa Albert’ın anne tarafından birinci derece baba tarafından ikinci derece
kuzeniydi. 1933 yılında kalıcı olarak ABD’ye yerleştiler. 1935 yılında Elsa kalp ve böbrek
sorunları nedeniyle bakıma alındı ve Aralık 1936’da hayatını kaybetti.
(Einstein’ın ilk eşi Mileva, oğulları Eduard ve Hans ile)
Einstein, çocuklarını yalnız bıraktığı ve eşlerine sadık kalmadığı için eleştirilir. İlk eşi
Mileva'nın yaşamını mahvettiği de söylenir. İlk yıllarda eşi Mileva ve iki oğluyla huzurlu
yaşadı. Einstein’ın kadınlara karşı zaafı, bu mutluluğu bozdu. Teyzesinin kızı Elsa ile gönül
ilişkisi vardı. Eşi istemediği halde 1914‘te Elsa'nın yaşadığı Almanya'ya taşındılar. Sorunlar
artınca Einstein, evliliğin devamı için bir anlaşma hazırladı. Einstein’ın;
1) Elbiselerim ve odam temiz olacak
2) Üç öğün yemek odama gelecek
3) Masamı yalnız ben kullanacağım
4) Sus dediğimde susacaksın
5) Sorularıma hemen cevap vereceksin vb. koşullarını eşi kabul etti.
Ancak geçimsizlik artınca, Mileva iki oğluyla İsviçre'ye döndü. Einstein, Elsa ile birlikte
yaşıyordu ve 1916‟da eşine boşanmayı önerdi. Mileva, üzüntüden hastanelik olunca kız
kardeşi çocuklara bakmaya başladı. Bir süre sonra kız kardeşi de psikiyatri kliniğine yattı.
Mileva 1919‟da, anlaşarak boşanmaya razı oldu.
Einstein’a Nobel ödülü verileceği kesin gibiydi. Mileva boşanırsa, Einstein ödülü
kazanınca parayı ona vermeyi kabul etti. Eşinden 1919’da boşanan Einstein, Elsa ile
evlendi. İlk eşi, küçük oğullarının şizofreni sorunu ve boşanma nedeniyle depresyona girip
felç oldu ve 1948’de öldü. Şizofreni tedavisi gören küçük oğlu Eduard, 1965’te hastanede
öldü. Büyük oğlu Hans, terk edildikleri için babasına çok kırgındı. Einstein, para göndermek
dışında onlarla ilgilenmedi. Hans yıllar sonra ABD’de öğretim üyesi oldu. Einstein ikinci
eşiyle ABD’ye yerleşti ama onu da aldattı.
(EİNSTEİN VE İKİNCİ EŞİ ELSA)
BERN PATENT OFİSİ
Soldansağa:ConradHabicht MauriceSolovine ve EinsteinbirlikteOlympiaAcademygrubunu
kurdular.
Mezun olduktansonraEinsteiniki yılını sıkıntılı bir şekildebiröğretmenlikişi bulmakiçinharcadı.
Eski bir sınıfarkadaşınınbabası kendisineBern’debirpatent ofisinde asistanmüfettişolarakiş
buldu.Elektromanyetikcihazlariçinpatent başvurularını inceledi.
Patent ofisindeişininbüyükkısmı elektrik sinyallerininaktarımı veelektriksel-mekanikzaman
eşgüdümüile ilgili sorularhakkındaydı.İki tekniksoruhakkındayaptığı düşünce
deneyleri, Einstein’ınışığındoğası ilezamanuzayve zamanınilişkisi hakkındaradikal sonuçlara
varmasını sağlamıştır.
Bern’de tanıştığı bir kaç arkadaşı ile ismini mizahi birşekilde “The OlympiaAcademy” koydukları
küçük bir tartışmagrubu oluşturmuş, bilimvefelsefe hakkındatartışmakiçindüzenli olarak
buluşuyorlardı. Okudukları arasındaHenri Poincare Ernst Mach ve David Hume vardı bu isimler
kendisininbilimsel vefilozofikbakışaçısını oldukçaetkilemişlerdir.
1909'da patent ofisindeki işindenayrılmışveZürihÜniversitesi'ndekuramsal fizikprofesörü
olmuştur.
ANNUS MİRABİLLİS
1905 Einstein'ınhayatınınenverimli yılı olmuşturve bu yıla"annusmirabillis" (Latincemucizevi yıl)
denmektedir. Bir yıl içerisindeAnnalender Physikdergisindeyayınladığı dörtmakale modernfizik
anlayışındadevrimyaratmıştır.Bumakaleler fotoelektriketki Brown hareketi özel görecelik ve
kütle-enerji eşitliği üzerineydi.Bu makaleler:
1. Über Einen die Erzeugungund VerwandlungdesLichtes betreffenden heuristischen
Gesichtspunkt
(IşığınOluşumuveDönüşümüÜzerine Bir Görüş)
2. Über die von der molekularkinetichenTheorieder Wärmegeoforderte Bewegung von
ruhenden FlüssigkeitensuspendiertenTeilchen
(DurağanBir Sıvı İçindeki Asıltı ParçacıklarınınMolekülerKinetikKuramı
Çerçevesindeki Hareketleri Üzerine)
3. Zur Elektrodynamikbewegter Körper
(Hareketli CisimlerinElektrodinamiği)
4. Ist die Trägheit eines Körpers von seinemEnergieinhaltabhängig?
(Bir CisminEylemsizliği Enerji İçeriğineBağlı mıdır?)
AKADEMİK KARİYERİ
1908’de artık oldukçatanınmış, büyükbirbilimadamı olaraktanınıyorduve Bern
Üniversitesindeöğretmenolarak atanmıştı.Sonraki senepatent ofisindeki işindenve
öğretmenliktenayrıldı ve Zürih Üniversitesindefizikdoçentliğinebaşladı. 1911 yılındaPrag’daKarl-
FerdinandÜniversitesindeprofesörlükünvanı aldı.1914 yılındaAlmanya’yadöndü Kaiser
WillhelmFizikEnstitü’sündeyönetici BerlinHumboldtÜniversitesindeprofesöroldu.Bu işlerindeki
sözleşmelerindeöğretmenlikgörevlerini oldukçaazaltanmaddelervardı.Prusya Bilim
Akademisininbirüyesi olmuştur.1916 yılındaEinsteinDeutsche PhysikalischeGesellschaft(Alman
FizikDerneği)ninbaşkanı olmuştur.(1916-1918)
1911 yılındayeni genel görelilikkuramınagöre başka bir yıldızınışığınıngüneştarafından
kırılacağını hesaplamıştır.Butahmini sonradanArthurEddington’un1919’daki güneş tutulması
gözlemindedoğrulanmıştır.Buolayınuluslalararası basındahaberleşmesi Einstein’ı dünyacaünlü
yapmıştır.
1921 yılındaEinsteinNobel FizikÖdülü’nelayıkgörülmüştür.O dönemdegörelilikhala
tartışmalı görüldüğüiçin ödül fotoelektriketkisini açıklamasınedeniyleverilmiştir.1925 yılındada
Royal SocietytarafındanCopleyMedal almıştır.
EİNSTEİN’İN NOBEL ÖDÜLÜNDEN SONRAKİ YAŞAMI
Einstein, 1921’de New York, Londra, Singapur, Seylan ve Japonya'da binlerce kişiye
konferanslar verdi, devlet başkanlarıyla tanıştı. Filistin'i ziyareti sırasında İngiliz Genel
Valisi onu top atışları ile karşıladı. Einstein, kısa sürede adı en çok bilinen insanlar arasına
girdi. Yolda onu çevirip izafiyet teorisini tartışmak isteyenlere “Beni Einstein'a benzetirler
ama değilim” demeye başladı. ABD ‟de, 1933‟te ders verdiği dönemde Hitler in Yahudi
öğretim üyelerini işten attığını öğrendi. Einstein, ölüm listesindeydi ve başına 5000 dolar
ödül konulmuştu. Bir Alman dergisi onun için “Henüz asılmadı” diye yazdı. Yahudiler in
yazdığı kitaplar yakılınca, Einstein ve bazı Yahudi bilim adamları ABD ‟ye iltica etti. Bu
bilim adamları, ABD’nin atom bombası ve uzay projelerinin başarılı olmasına büyük katkı
yaptı. Einstein, Yahudi profesörler için Türk hükümetine 1933 te mektup yazıp onlara iş
istedi. Atatürk ün işe aldığı Yahudiler, modern üniversite sisteminin temelini attı.
(Einstein’ın Türk Hükümeti’ ne yazdığı mektup (1933))
AMERİKAN VATANDAŞLIĞI VE PRİNCETON
Nisan 1933’te Amerikan üniversitelerini ziyaret ederken Alman hükümetinin
Yahudileri üniversitelerde öğretmenlik dahil bütün resmi konumlardan men ettiğini
öğrendi. Bir ay sonra Naziler kitap yakma kampanyalarına başladı ve Einstein’ın eserleri de
yakılanlar arasındaydı. Einstein bu gezisinde Almanya'ya bir daha geri dönmeyeceğini
söyledi.
Mart 1933’te Avrupa’ya döndüğünde bir kaç ay Belçika’da kaldı sonrasında geçici
olarak İngiltere’ye geçti. Aynı yıl ABD’ye göç etmeye karar verdi. Princeton New Jersey’de
Institute for Advanced Study’de görev aldı ve 1955’te ölümüne kadar burada kaldı. Burada
kendisi bir birleşik alan kuramı geliştirmeye ve kuantum fiziğinin kabul edilmiş yorumlarını
çürütmeye çalıştı. Bu iki girişimi de başarısız oldu.
MANHATTAN PROJESİ
EinsteinAmerikan vatandaşlığınıkabul ederken
1940 1939 yılında fizikçi LeoSzilarddahil bir grupMacar bilimadamı Nazilerinatombombası
araştırmaları konusundaWashington’uuyardı. Grubunuyarısıciddiyealınmadı.1939
yazındaAvrupa’daİkinci DünyaSavaşı başlamadanbirkaç ay önce Einsteinprestijini kullanarak
Leo Szilardile birlikte başkanRoosevelt’e Nazi Almanya’sınınatombombası tehlikesinekarşı uyarı
mektubu gönderdi.Aynı mektupta Amerikanhükümetininuranyumaraştırmaları vezincir
reaksiyonları ileilgili araştırmayapması tavsiyeediliyordu. Einsteinvediğer mülteci arkadaşları
“Almanbilimadamlarınınatombombası yarışını kazanabileceği veHitlerinbu silahı kullanmakiçin
oldukçaistekli olacağı” konusundauyarıyordu.
Albert Einstein 1947
Mektubun ABD hükümetinin savaş
öncesi nükleer silahlar hakkında
yoğun araştırma yapmasının önemli
bir tetikleyicisi olduğu
düşünülmektedir. Başkan Roosevelt
Hitlerin önce atom bombasına
sahip olması riskini üstlenemezdi.
Einstein’ın mektubu ve buluşmaları
sonucu ABD bombayı geliştirme
yarışına girdi. Savaş sırasında ABD
bombayı geliştirebilen tek ülke oldu.
1954 yılında ölümünde bir yıl önce
bu konuda arkadaşı Linus
Pauling’e şunları söylemiştir.
“Hayatımda tek bir büyük hata
yaptım. Başkan Roosevelt’e atom
bombası tavsiyesini yapmak. Ama
yine de bir nedeni vardı. Almanların
daha önce yapması tehlikesi”.
ÖLÜMÜ
18 Nisan 1955’te Albert Einstein iç kanama geçirdi. İsrail’in kuruluşunun yedinci yıl
dönümü nedeniyle bir televizyon konuşmasının taslağını hazırlıyordu ama bitiremeden
hayatını kaybetti. Einstein ameliyatı şu sözlerle reddetti “İstediğim zaman gitmek
istiyorum. Hayatı yapay bir şekilde uzatmak tatsız. Ben payımı kullandım şimdi gitme
zamanı ve bunu zarif bir şekilde yapmak istiyorum”. 76 yaşında Princeton Hastanesi’nde
yaşamını kaybetti.
Einstein’ın kalıntıları yakıldı ve külleri bilinmeyen bir yere serpildi. Otopsisi sırasında
Princeton Hastanesi patolojisti Thomas Stoltz Harvey Einstein’ın beynini korumak için
ailesinden izinsiz bir şekilde çıkardı. İleride nörolojinin Einstein’ın neden bu kadar zeki
olduğunu bulacağına inanıyordu.
BİLİMSEL ÇALIŞMALARI
ÖZEL GÖRELİLİK KURAMI
Ana madde: Özel görelilik kuramı
19. yüzyılın sonlarında Michelson-Morley deneyi ses ve başka dalga olaylarının tersine
ışık hızının referans sistemine göreceli olmadığını göstermişti. O dönemde sesin hava
aracılığıyla yayıldığı gibi ışığın da esir denen gizemli bir ortamda yayıldığı düşünülüyordu.
Einstein ışık hızının sabit olduğunu ve ışığın yayılması için esir ortamının gerek olmadığını
ve mekân zaman ve hareketin izafi olaylar olduğunu düşündü. Çalışmalarının sonucuna
varırken iki ilkeyi varsaydı: görelilik ilkesi sabit hızla hareket eden bütün gözlemciler için
geçerlidir ve ışığın hızı bütün gözlemciler için c'dir. Einstein'ın kuramı ile sabit hızla hareket
eden iki gözlemcinin matematik hesap ile aynı olayın gözlemcilere göre yer ve zamanı
belirlenebiliyor. Bu kuram Newton'un her yerde aynı işleyen herkes için aynı "mutlak
zaman" fikrini yıkıyordu. E=mc² fikri bu kuramdan çıkmıştır.
GENEL GÖRELİLİK KURAMI
Ana madde: Genel görelilik kuramı
Özel görelilik kuramı düzgün doğrusal ve ivmesiz hareket eden sistemlerle sınırlıydı
Genel görelilik kuramı ise birbirine göre ivmeli hareket eden sistemleri de kapsıyordu.
Birinci kuram, kapsamı daha geniş olan ikinci kuramın özel bir hali sayılabilir.
Genel görelilik gravitasyon kavramına yeni bir bakış açısı getirdi. Klasik mekanikte
gravitasyon kütlesel nesneler arasında çekim gücü olarak algılanıyordu. Örneğin dünyayı
yörüngede tutan kütlesi daha büyük Güneş'in çekim gücüydü. Genel görelilik kuramına
göre ise gezegenleri yörüngelerinde tutan yörüngenin yer aldığı uzay kesiminin Güneş'in
kütlesel etkisinde kavisli bir yapı oluşturmasıdır. Genel kuram ayrıca gravitasyon ile
eylemsizlik ilkesini "gravitasyon alanı" adı altında birleştirdi.
KÜTLE-ENERJİ EŞİTLİĞİ
Ana madde: Kütle-enerji eşitliği
Walk of Ideas Almanya
Albert Einstein enerjinin ışık hızının karesiyle maddenin kütlesinin çarpımına eşit
olduğunu bularak kendisine kadar süregelen bir yargıyı yıkarak bilim dünyasında yeni bir
çığır açmıştır. Ondan öncesinde kütle ile enerji arasında bir bağlantı kurulmamıştır ve ayrı
olgular oldukları varsayılmıştır. 19.yüzyılda kimyagerlerin hassas aygıtları olmadığı için
kimsenin dönüşüm sonrası kütle kaybından haberleri yoktu. Basit tepkimeler sonrası
oluşan kütle kaybı fark edilememişti. Einstein ise bütün bilinenleri yıkarak çağdaş bilimin
temel taşlarını atmıştır. Ona göre her şey enerjidir yani maddeler de çok yoğun
enerjilerdir. Kimyasal reaksiyonlar sonrası küçük de olsa kütlenin bir kısmı enerjiye
dönüşmektedir. Bu durumu açıklamak için eşitliğin az farklı formülasyonu E=mc² ilk defa
Albert Einstein tarafından 1905'de ünlü makalelerinde yayımlanmıştır. Aynı yıl önermiş
olduğu özel görelilik kuramının bir sonucu olarak türetmiştir.
FOTOELEKTRİK ETKİ
Ana maddeler: Foton ve Fotoelektrik etki
Einstein öncesi ışık kimi bilim adamları tarafından tanecikler akımı kimileri
tarafından da dalga devinimi olarak nitelendirilmişti. 19. yüzyılın başlarında Young’la
başlayan Fresnel ve daha sonra Faraday ve Maxwell’in çalışmalarıyla pekişen deneyler
dalga kuramına belirgin bir üstünlük sağlamıştı. Einstein’ın fotoelektrik çalışması bu
gelişmeyi tersine çevirmiş hem de Planck’ın 1900’de ortaya sürdüğü kuantum teorisini de
çarpıcı bir biçimde doğrulamıştır.
Üzerine ışık düşen bazı maddeler elektron salıyorlardı. Parlak ışıklar daha fazla elektron
salıyor fakat enerjileri artmıyordu. Sarı ve kırmızı ışıklar pek az elektron salıyorlardı. Klasik
fizik bu durumu dalga kuramı ile açıklayamıyordu. Einstein bu soruna Planck kuramını
uyguladı. Sonradan foton adı verilen belirli enerjili bir kuanta maddenin atomu tarafından
soğrulmakta böylece belirli enerjide bir elektron atomdan alınmaktadır.
Einstein bu çalışması nedeniyle 1921 yılında Fizik Nobel Ödülünü kazanmıştır.
BROWN HAREKETİ VE İSTATİSTİKSEL FİZİK
Ana maddeler: Brown hareketi ve İstatistiksel fizik
1850’lerde İngiliz botanikçisi Robert Brown mikroskoplarla polenleri incelerken
taneciklerin su içinde rastgele sıçramalarla devinim içinde olduğunu gözlemledi; fakat bu
gözlem 1905’e dek açıklamasız kaldı. Molekül kavramı yeni değildi; ancak en güçlü
mikroskop altında bile görülemeyecek kadar küçük olan moleküllerin varlığı ilk kez bu
açıklamayla kanıtlanmış oldu.
Brown'a göre asıltının içinde bulunduğu su Maxwell ve Boltzman kinetik kuramı
çerçevesinde hareket eden moleküllerden oluşuyorsa asıltı parçacıklar dözlendiği gibi
titreşirler. Su içindeki bütün cisimler her yönden ve sürekli olarak moleküllerle itilirler.
Einstein hareket ile molekül büyüklüğü arasındaki matematik ilişkiyi saptamış ve böylece
molekül ve atomların büyüklüğünü hesaplamak mümkün olmuştu. Bu açıklamadan üç yıl
sonra Perrin Brow hareketi üzerinde deneyler yaparak Einstein’ın hesaplarını doğruladı.
BOSE-EİNSTEİN İSTATİSTİĞİ
Ana madde: Bose-Einstein yoğunlaşması
Einstein ve Hintli fizikçi Nath Bose 1925'te yoğun bir gaz kütlesinin mutlak sıfır
sıcaklığına düşürüldüğünde atomlar kendi özelliklerini kaybedecek bir bütün halinde dev
bir tek atoma dönüşecekleri sonucuna vardılar. Bose’un fotonlar için kullandığı metotları
ayırt edilemez parçacıklar için genelleştiren Einstein yaptığı çalışmalarda etkileşmeyen
parçacıklardan oluşan bozon gazının tek bir kuantum durumuna yoğuşabileceğini
göstermiştir.
KUANTUM FİZİĞİ VE BELİRSİZLİK İLKESİ
Ana madde: Kuantum mekaniği
1930 yılında belirlenezmlik ilkesinin zaman ve enerjinin aynı anda ve doğru olarak
saptanamayacağı anlamına geldiğini fakat bunun bir deney ile geçersizliğinin
gösterilebileceğini açıklıyordu. Bunu dinleyen Borh uykusuz bir geceden sonra Einstein’ın
düşünüşündeki hataları bularak “belirlenemezlik ilkesinin” yaygın olarak kabulünü
sağlıyordu.
NİELS BOHR İLE TARTIŞMALARI
Fotoelektrik olayını açıklayan Einstein kuantum kuramının gelişimine büyük
katkıda bulunmuştu ama kuramın geliştiği yönden hiç memnun değildi. Heisenberg’in
belirlenemezlik ilkesini kabul etmiyor tanrı zar atmaz diyordu. Niels Bohr da kuantum
kuramının gelişmesinde önemli rol oynamış fizikçilerden birisiydi ve Einstein'ın bu
fikirlerine katılmıyordu. Einstein ve Bohr arasında birbirine saygılı bir biçimde dostça bir
tartışma sürdü. Einstein çeşitli düşünce deneyleri ile kuantum kuramının belirlenmezlik
ilkesini çürütmeye çalışıyordu fakat Bohr bu eleştirilere tutarlı cevaplar vererek Einstein'ı
ve dünyayı ikna ediyordu. Einstein sonradan belirsizlik ilkesini çürütmeye çalışmaktan
vazgeçmiş ve kuantum mekaniğinin fiziksel gerçekliği anlatmakta yetersizliği fikrini
savunmaya başlamıştır.
1927 yılında Solvay Konferansında Einstein ile Bohr arasında geçen o sıcak tartışmaların
özünde temel kuram ve yasalar bulma saplantısı yani son bilgi saplantısı yatıyordu. Bu
çaba mutlak olanı bulma çabasıydı.
KOZMOLOJİ
Einstein evrenin sabit olduğunu düşünüyordu ve parametreler arasındaki çelişkiyi
çözmek için kuramına kozmolojik sabit eklemişti. Einstein sonradan belirsizlik ilkesini
çürütmeye çalışmaktan vazgeçmiş ve kuantum mekaniğinin fiziksel gerçekliği anlatmakta
yetersizliği fikrini savunmaya başlamıştır. Sonrasında evrenin sürekli genişlediği anlaşılınca
Einstein bu sabiti "en büyük hatam" olarak nitelemiş ve denklemlerinden çıkarmıştır.
BİRLEŞİK ALAN KURAMI
Einstein, Princeton'da fizik çalışmalarını sürdürürken, genel göreliliği
elektromanyetik kuramına bağlayan bir birleşik alan kuramı üzeride çalışmış ama başarılı
olamamıştır.
GÖRÜŞLERİ
POLİTİK GÖRÜŞLERİ
Einstein Almanya'da doğmuş bir Yahudi vatandaşı olarak Nazilerin yükselişi iktidarı ve
Holokost döneminde yaşamıştı. Bu nedenle ABD'ye göç etmiş ve büyük bir Nazi karşıtı
görüş geliştirmiştir. ABD başkanına mektup yazarak ABD'nin Almanya'dan önce nükleer
silah geliştirmesi gerektiği tavsiyesinde bulunmuştur. Yahudilerin kendi ülkelerine sahip
olması gerektiğine inanmış ve İsrail'in kuruluşunu desteklemiştir. Ama bu devletin sınırları
ve bir ordusu olmasına karşı çıkmış ve Araplar ile birlikte iki uluslu bir ülke olması
gerektiğini savunmuştur.
Einstein sosyalizm hakkında övgü dolu sözler söylemiş ve bütün dünyanın tek bir hükümet
altında toplanması fikrini ifade etmiştir. Soğuk Savaş'ın başlaması ile ABD'deki anti-
komünist politikalarını ifade özgürlüğünü kısıtlayacak derecede olmaları nedeniyle
eleştirmiştir. Kendisi ayrıca Bertrand Russell ile birlikte bir anti-nükleer manifesto
yayınlamıştır.
Niçin Sosyalizm yazısında kapitalizmi şu şekilde eleştirmiş ve sosyalizmi
savunmuştur.
"Bana kalırsa kapitalizmin en büyük kötülüğü bireylerin sakatlanmasıdır. Tüm eğitim
sistemimiz bu beladan muzdariptir. Gelecekteki kariyerine hazırlanmak için açgözlü bir
biçimde başarıya tapmak üzere eğitilmiş öğrenciye abartılı bir rekabetçi yaklaşım aşılanır.
Ben bu korkunç beladan kurtulmanın tek yolu olduğuna eminim. Bu yol toplumsal
hedefler doğrultusunda yönlendirilmiş bir eğitim sisteminin eşlik ettiği sosyalist
ekonominin inşasıdır. Böyle bir ekonomide toplumun kendisi üretim araçlarının sahibidir ve
üretim araçları planlı bir tarzda kullanılır. Üretimi toplumun gereksinimlerine uyduran
planlı bir ekonomi işi çalışabilir durumda olanlara dağıtır ve erkek kadın çocuk herkesin
geçimini garanti eder. Bireyin eğitimi doğuştan sahip olduğu yeteneklerin geliştirilmesinin
yanında günümüz toplumundaki güç ve başarının yüceltilmesi yerine bireyin içinde
çevresindekilere karşı sorumluluk hissi geliştirmeyi hedefler."
DİNİ GÖRÜŞLERİ
Einstein çeşitli röportajlarında ve mektuplarında Museviliğe inanmadığını ve bütün
dinleri çocukça batıl inançlar olarak gördüğünü söylemiştir. Kendisi dinlerin çocukça ve
batıl inançlardan oluşan boş inançlar olduğunu belirtmiştir. Fakat kendisini bir ateist ya da
panteist olarak tanımlamayıp bir yaratıcı tanrının varlığına karşı çıkmamış ve daha çok
deist görüşler belirtmiştir. Katı bir determinizme inanan Einstein evrenin yasalarını
anlamayı bir tür dini duyguya benzetmiştir.
50. yaş gününde George Sylvester Viereck'e verdiği bir röportajda tanrı ve din ile ilgili
fikirlerini şu şekilde özetlemiştir:
"Ben bir ateist değilim. Kendime bir panteist diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili
soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir
kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları
birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri
anlamaz. Çocuk kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder
ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre en zeki insanın bile tanrıya göstereceği
yaklaşımdır. Biz evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara
uyduğunu görmekteyiz ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz."
POPÜLER KÜLTÜRDE EİNSTEİN
Albert Einstein pek çok popüler kültür ürünü için konu veya bir ilham
kaynağı olmuştur.
Einstein'ın 72. yaş gününde UPI fotoğrafçısı Arthurr Sassekendisini kameraya
karşı gülümsetmeyeçalışıyordu. Einstein o gün defalarca kameralara
gülümsedikten sonra bu sefer dilini çıkardı. Bu fotoğraf Einstein'ın en ünlü
fotoğraflarından biri olmuştur. 19 Haziran 2009'da orijinalfotoğraf bir açık
arttırmada 74324 dolara satılmışveEinstein'ın en pahalı fotoğrafı olmuştur.
1999'da ileri gelen fizikçiler Einstein'ı tarihin en büyük fizikçisi seçmişlerdir.
Einstein kelimesi dâhileri tanımlamak için kullanılan bir kelimeye de
dönüşmüştür.
Einstein ayrıca kurgu eserlerde çılgın bilimadamı tipleriiçi debir model
olmuştur. Aşırı ifadeli suratı vefarklı saç modeli çoğunlukla taklit edilmişve
abartılmıştır. Time dergisinin yazarı Frederic Golden'a göreEinstein "bir çizgi
romancının gerçeğedönüşmüş hayaliydi".
Albert einstein

More Related Content

Viewers also liked

Perfumería parís es una empresa que ofrece perfume para damas y caballeros de...
Perfumería parís es una empresa que ofrece perfume para damas y caballeros de...Perfumería parís es una empresa que ofrece perfume para damas y caballeros de...
Perfumería parís es una empresa que ofrece perfume para damas y caballeros de...anyela soranyi alegria campaz
 
Movie opening sequence
Movie opening sequenceMovie opening sequence
Movie opening sequencedjdan68100
 
Definiciones informáticas
Definiciones informáticasDefiniciones informáticas
Definiciones informáticasAlejo12-18
 
Giacomo Leopardi
Giacomo LeopardiGiacomo Leopardi
Giacomo LeopardiAuroraZen
 
Different camera angles
Different camera anglesDifferent camera angles
Different camera anglesdjdan68100
 

Viewers also liked (8)

Perfumería parís es una empresa que ofrece perfume para damas y caballeros de...
Perfumería parís es una empresa que ofrece perfume para damas y caballeros de...Perfumería parís es una empresa que ofrece perfume para damas y caballeros de...
Perfumería parís es una empresa que ofrece perfume para damas y caballeros de...
 
Movie opening sequence
Movie opening sequenceMovie opening sequence
Movie opening sequence
 
Cuello de botella
Cuello de botellaCuello de botella
Cuello de botella
 
Definiciones informáticas
Definiciones informáticasDefiniciones informáticas
Definiciones informáticas
 
Giacomo Leopardi
Giacomo LeopardiGiacomo Leopardi
Giacomo Leopardi
 
Media plan
Media planMedia plan
Media plan
 
Different camera angles
Different camera anglesDifferent camera angles
Different camera angles
 
Reference
ReferenceReference
Reference
 

Albert einstein

  • 1. ALBERT EINSTEIN ( 14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955) İzafiyet teorisi, fotoelektrik etkisi ve madde enerji dengesi, 20. yüzyılın dâhisi Einstein’ın buluşlarıdır. Adını herkesin bildiği tek bilim adamı odur. ÇOCUKLUĞU VE EĞİTİMİ Albert Einstein,14 Mart 1879’da Almanya’nın Ulm şehrinde dünyaya geldi. Babası Hermann Einstein bir mühendis ve satıcıydı. Annesi Pauline Einstein müziğe oldukça ilgiliydi. Doğumundan altı hafta sonra ailesi Münih’e yerleşti. Burada babası ve amcası elektrik teçhizatları üreten bir şirket kurdu. Einstein ailesi dindar olmayan Yahudi bir aileydi. Albert beş yaşından itibaren üç yıl boyunca bir Katolik ilkokulunda eğitim gördü. Einstein ilk yaşlarında konuşma zorlukları yaşamıştı. 1894 yılında babasının şirketi iflas etti ve Einstein ailesi İtalya’ya yerleşti. Aile Pavia’ya yerleştiğinde Einstein eğitimini devam ettirmek için Münih’te kaldı. Einstein okulda sürekli otorite ile çatışıyordu ve okulun eğitim sistemi ve yöntemine sert bir şekilde karşıydı. 1895 yılının baharında ailesinin yanına gitmek için okuldan ayrıldı.
  • 2. Einstein Zürih’te Federal Politeknik Okulu'na başvurdu. Okula kabul sınavına girmiş fakat fizik ve matematikte sıra dışı puanına rağmen diğer alanlarda başarısız olmuş ve okula kabul edilmemiştir. Ailesi sonrasında Albert’i Kuzey İsviçre’de Aarau’ya ortaokulu bitirmesi için gönderdi. 17 yaşına geldiğinde mezun oldu ve zorunlu askerlik yapmamak için babasından izin alarak Almanya vatandaşlığından çıktı.1896 yılında Zürih’te Politeknik’te dört yıllık bir matematik ve fizik öğretmenliği programına katılmıştır. Einstein’ın gelecekteki eşi Mileva Maric, aynı sene Politeknik’e girmişti ve dört yıl boyunca Einstein ve Maric’in arkadaşlığı romantik bir ilişkiye dönüşmüştür. (Mileva Maric 1896) (Elsa Einstein 1929 ) EVLİLİKLERİ VE ÇOCUKLARI 1902 yılında Einstein ve Mileva Maric Lieerl ismini verdikleri bir kız çocuğa sahip oldular. Einstein ve Maric Ocak 1903’te evlendiler. Mayıs 1904’te, çiftin ilk erkek çocuğu Hans Albert Einstein Bern İsviçre’de dünyaya gelmiştir. İkinci erkek çocukları Eduard 1910’da Zürih’te dünyaya geldi. 1914’te Einstein Berlin’e yerleşmiş eşi ve çocukları ise Zürih’te kalmıştır. 13 Şubat 1919’da Maric ve Einstein boşanmış ve beş sene boyunca ayrı yaşamışlardır. Mileva Maric'in 1905 yılındaki makalelerine katkıları olduğu iddia edilmiş ama bu iddialara yönelik kanıt bulunamamıştır. Einstein 2 Haziran 1919’da Elsa Löwenthal ile evlendi. 1912’den itibaren ilişkileri bulunuyordu. Ayrıca 1917'den itibaren Einstein bazı ağır hastalıklar geçirmişti ve bakımını Elsa yapıyordu. Elsa Albert’ın anne tarafından birinci derece baba tarafından ikinci derece
  • 3. kuzeniydi. 1933 yılında kalıcı olarak ABD’ye yerleştiler. 1935 yılında Elsa kalp ve böbrek sorunları nedeniyle bakıma alındı ve Aralık 1936’da hayatını kaybetti. (Einstein’ın ilk eşi Mileva, oğulları Eduard ve Hans ile) Einstein, çocuklarını yalnız bıraktığı ve eşlerine sadık kalmadığı için eleştirilir. İlk eşi Mileva'nın yaşamını mahvettiği de söylenir. İlk yıllarda eşi Mileva ve iki oğluyla huzurlu yaşadı. Einstein’ın kadınlara karşı zaafı, bu mutluluğu bozdu. Teyzesinin kızı Elsa ile gönül ilişkisi vardı. Eşi istemediği halde 1914‘te Elsa'nın yaşadığı Almanya'ya taşındılar. Sorunlar artınca Einstein, evliliğin devamı için bir anlaşma hazırladı. Einstein’ın; 1) Elbiselerim ve odam temiz olacak 2) Üç öğün yemek odama gelecek 3) Masamı yalnız ben kullanacağım 4) Sus dediğimde susacaksın 5) Sorularıma hemen cevap vereceksin vb. koşullarını eşi kabul etti. Ancak geçimsizlik artınca, Mileva iki oğluyla İsviçre'ye döndü. Einstein, Elsa ile birlikte yaşıyordu ve 1916‟da eşine boşanmayı önerdi. Mileva, üzüntüden hastanelik olunca kız kardeşi çocuklara bakmaya başladı. Bir süre sonra kız kardeşi de psikiyatri kliniğine yattı. Mileva 1919‟da, anlaşarak boşanmaya razı oldu. Einstein’a Nobel ödülü verileceği kesin gibiydi. Mileva boşanırsa, Einstein ödülü kazanınca parayı ona vermeyi kabul etti. Eşinden 1919’da boşanan Einstein, Elsa ile evlendi. İlk eşi, küçük oğullarının şizofreni sorunu ve boşanma nedeniyle depresyona girip felç oldu ve 1948’de öldü. Şizofreni tedavisi gören küçük oğlu Eduard, 1965’te hastanede öldü. Büyük oğlu Hans, terk edildikleri için babasına çok kırgındı. Einstein, para göndermek dışında onlarla ilgilenmedi. Hans yıllar sonra ABD’de öğretim üyesi oldu. Einstein ikinci eşiyle ABD’ye yerleşti ama onu da aldattı.
  • 4. (EİNSTEİN VE İKİNCİ EŞİ ELSA) BERN PATENT OFİSİ Soldansağa:ConradHabicht MauriceSolovine ve EinsteinbirlikteOlympiaAcademygrubunu kurdular. Mezun olduktansonraEinsteiniki yılını sıkıntılı bir şekildebiröğretmenlikişi bulmakiçinharcadı. Eski bir sınıfarkadaşınınbabası kendisineBern’debirpatent ofisinde asistanmüfettişolarakiş buldu.Elektromanyetikcihazlariçinpatent başvurularını inceledi.
  • 5. Patent ofisindeişininbüyükkısmı elektrik sinyallerininaktarımı veelektriksel-mekanikzaman eşgüdümüile ilgili sorularhakkındaydı.İki tekniksoruhakkındayaptığı düşünce deneyleri, Einstein’ınışığındoğası ilezamanuzayve zamanınilişkisi hakkındaradikal sonuçlara varmasını sağlamıştır. Bern’de tanıştığı bir kaç arkadaşı ile ismini mizahi birşekilde “The OlympiaAcademy” koydukları küçük bir tartışmagrubu oluşturmuş, bilimvefelsefe hakkındatartışmakiçindüzenli olarak buluşuyorlardı. Okudukları arasındaHenri Poincare Ernst Mach ve David Hume vardı bu isimler kendisininbilimsel vefilozofikbakışaçısını oldukçaetkilemişlerdir. 1909'da patent ofisindeki işindenayrılmışveZürihÜniversitesi'ndekuramsal fizikprofesörü olmuştur. ANNUS MİRABİLLİS 1905 Einstein'ınhayatınınenverimli yılı olmuşturve bu yıla"annusmirabillis" (Latincemucizevi yıl) denmektedir. Bir yıl içerisindeAnnalender Physikdergisindeyayınladığı dörtmakale modernfizik anlayışındadevrimyaratmıştır.Bumakaleler fotoelektriketki Brown hareketi özel görecelik ve kütle-enerji eşitliği üzerineydi.Bu makaleler: 1. Über Einen die Erzeugungund VerwandlungdesLichtes betreffenden heuristischen Gesichtspunkt (IşığınOluşumuveDönüşümüÜzerine Bir Görüş) 2. Über die von der molekularkinetichenTheorieder Wärmegeoforderte Bewegung von ruhenden FlüssigkeitensuspendiertenTeilchen (DurağanBir Sıvı İçindeki Asıltı ParçacıklarınınMolekülerKinetikKuramı Çerçevesindeki Hareketleri Üzerine) 3. Zur Elektrodynamikbewegter Körper (Hareketli CisimlerinElektrodinamiği) 4. Ist die Trägheit eines Körpers von seinemEnergieinhaltabhängig? (Bir CisminEylemsizliği Enerji İçeriğineBağlı mıdır?) AKADEMİK KARİYERİ 1908’de artık oldukçatanınmış, büyükbirbilimadamı olaraktanınıyorduve Bern Üniversitesindeöğretmenolarak atanmıştı.Sonraki senepatent ofisindeki işindenve öğretmenliktenayrıldı ve Zürih Üniversitesindefizikdoçentliğinebaşladı. 1911 yılındaPrag’daKarl- FerdinandÜniversitesindeprofesörlükünvanı aldı.1914 yılındaAlmanya’yadöndü Kaiser WillhelmFizikEnstitü’sündeyönetici BerlinHumboldtÜniversitesindeprofesöroldu.Bu işlerindeki sözleşmelerindeöğretmenlikgörevlerini oldukçaazaltanmaddelervardı.Prusya Bilim Akademisininbirüyesi olmuştur.1916 yılındaEinsteinDeutsche PhysikalischeGesellschaft(Alman FizikDerneği)ninbaşkanı olmuştur.(1916-1918) 1911 yılındayeni genel görelilikkuramınagöre başka bir yıldızınışığınıngüneştarafından kırılacağını hesaplamıştır.Butahmini sonradanArthurEddington’un1919’daki güneş tutulması gözlemindedoğrulanmıştır.Buolayınuluslalararası basındahaberleşmesi Einstein’ı dünyacaünlü yapmıştır. 1921 yılındaEinsteinNobel FizikÖdülü’nelayıkgörülmüştür.O dönemdegörelilikhala tartışmalı görüldüğüiçin ödül fotoelektriketkisini açıklamasınedeniyleverilmiştir.1925 yılındada Royal SocietytarafındanCopleyMedal almıştır.
  • 6. EİNSTEİN’İN NOBEL ÖDÜLÜNDEN SONRAKİ YAŞAMI Einstein, 1921’de New York, Londra, Singapur, Seylan ve Japonya'da binlerce kişiye konferanslar verdi, devlet başkanlarıyla tanıştı. Filistin'i ziyareti sırasında İngiliz Genel Valisi onu top atışları ile karşıladı. Einstein, kısa sürede adı en çok bilinen insanlar arasına girdi. Yolda onu çevirip izafiyet teorisini tartışmak isteyenlere “Beni Einstein'a benzetirler ama değilim” demeye başladı. ABD ‟de, 1933‟te ders verdiği dönemde Hitler in Yahudi öğretim üyelerini işten attığını öğrendi. Einstein, ölüm listesindeydi ve başına 5000 dolar ödül konulmuştu. Bir Alman dergisi onun için “Henüz asılmadı” diye yazdı. Yahudiler in yazdığı kitaplar yakılınca, Einstein ve bazı Yahudi bilim adamları ABD ‟ye iltica etti. Bu bilim adamları, ABD’nin atom bombası ve uzay projelerinin başarılı olmasına büyük katkı yaptı. Einstein, Yahudi profesörler için Türk hükümetine 1933 te mektup yazıp onlara iş istedi. Atatürk ün işe aldığı Yahudiler, modern üniversite sisteminin temelini attı. (Einstein’ın Türk Hükümeti’ ne yazdığı mektup (1933))
  • 7. AMERİKAN VATANDAŞLIĞI VE PRİNCETON Nisan 1933’te Amerikan üniversitelerini ziyaret ederken Alman hükümetinin Yahudileri üniversitelerde öğretmenlik dahil bütün resmi konumlardan men ettiğini öğrendi. Bir ay sonra Naziler kitap yakma kampanyalarına başladı ve Einstein’ın eserleri de yakılanlar arasındaydı. Einstein bu gezisinde Almanya'ya bir daha geri dönmeyeceğini söyledi. Mart 1933’te Avrupa’ya döndüğünde bir kaç ay Belçika’da kaldı sonrasında geçici olarak İngiltere’ye geçti. Aynı yıl ABD’ye göç etmeye karar verdi. Princeton New Jersey’de Institute for Advanced Study’de görev aldı ve 1955’te ölümüne kadar burada kaldı. Burada kendisi bir birleşik alan kuramı geliştirmeye ve kuantum fiziğinin kabul edilmiş yorumlarını çürütmeye çalıştı. Bu iki girişimi de başarısız oldu. MANHATTAN PROJESİ EinsteinAmerikan vatandaşlığınıkabul ederken 1940 1939 yılında fizikçi LeoSzilarddahil bir grupMacar bilimadamı Nazilerinatombombası araştırmaları konusundaWashington’uuyardı. Grubunuyarısıciddiyealınmadı.1939 yazındaAvrupa’daİkinci DünyaSavaşı başlamadanbirkaç ay önce Einsteinprestijini kullanarak Leo Szilardile birlikte başkanRoosevelt’e Nazi Almanya’sınınatombombası tehlikesinekarşı uyarı mektubu gönderdi.Aynı mektupta Amerikanhükümetininuranyumaraştırmaları vezincir reaksiyonları ileilgili araştırmayapması tavsiyeediliyordu. Einsteinvediğer mülteci arkadaşları “Almanbilimadamlarınınatombombası yarışını kazanabileceği veHitlerinbu silahı kullanmakiçin oldukçaistekli olacağı” konusundauyarıyordu.
  • 8. Albert Einstein 1947 Mektubun ABD hükümetinin savaş öncesi nükleer silahlar hakkında yoğun araştırma yapmasının önemli bir tetikleyicisi olduğu düşünülmektedir. Başkan Roosevelt Hitlerin önce atom bombasına sahip olması riskini üstlenemezdi. Einstein’ın mektubu ve buluşmaları sonucu ABD bombayı geliştirme yarışına girdi. Savaş sırasında ABD bombayı geliştirebilen tek ülke oldu. 1954 yılında ölümünde bir yıl önce bu konuda arkadaşı Linus Pauling’e şunları söylemiştir. “Hayatımda tek bir büyük hata yaptım. Başkan Roosevelt’e atom bombası tavsiyesini yapmak. Ama yine de bir nedeni vardı. Almanların daha önce yapması tehlikesi”. ÖLÜMÜ 18 Nisan 1955’te Albert Einstein iç kanama geçirdi. İsrail’in kuruluşunun yedinci yıl dönümü nedeniyle bir televizyon konuşmasının taslağını hazırlıyordu ama bitiremeden hayatını kaybetti. Einstein ameliyatı şu sözlerle reddetti “İstediğim zaman gitmek istiyorum. Hayatı yapay bir şekilde uzatmak tatsız. Ben payımı kullandım şimdi gitme zamanı ve bunu zarif bir şekilde yapmak istiyorum”. 76 yaşında Princeton Hastanesi’nde yaşamını kaybetti. Einstein’ın kalıntıları yakıldı ve külleri bilinmeyen bir yere serpildi. Otopsisi sırasında Princeton Hastanesi patolojisti Thomas Stoltz Harvey Einstein’ın beynini korumak için ailesinden izinsiz bir şekilde çıkardı. İleride nörolojinin Einstein’ın neden bu kadar zeki olduğunu bulacağına inanıyordu.
  • 9. BİLİMSEL ÇALIŞMALARI ÖZEL GÖRELİLİK KURAMI Ana madde: Özel görelilik kuramı 19. yüzyılın sonlarında Michelson-Morley deneyi ses ve başka dalga olaylarının tersine ışık hızının referans sistemine göreceli olmadığını göstermişti. O dönemde sesin hava aracılığıyla yayıldığı gibi ışığın da esir denen gizemli bir ortamda yayıldığı düşünülüyordu. Einstein ışık hızının sabit olduğunu ve ışığın yayılması için esir ortamının gerek olmadığını ve mekân zaman ve hareketin izafi olaylar olduğunu düşündü. Çalışmalarının sonucuna varırken iki ilkeyi varsaydı: görelilik ilkesi sabit hızla hareket eden bütün gözlemciler için geçerlidir ve ışığın hızı bütün gözlemciler için c'dir. Einstein'ın kuramı ile sabit hızla hareket eden iki gözlemcinin matematik hesap ile aynı olayın gözlemcilere göre yer ve zamanı belirlenebiliyor. Bu kuram Newton'un her yerde aynı işleyen herkes için aynı "mutlak zaman" fikrini yıkıyordu. E=mc² fikri bu kuramdan çıkmıştır. GENEL GÖRELİLİK KURAMI Ana madde: Genel görelilik kuramı Özel görelilik kuramı düzgün doğrusal ve ivmesiz hareket eden sistemlerle sınırlıydı Genel görelilik kuramı ise birbirine göre ivmeli hareket eden sistemleri de kapsıyordu. Birinci kuram, kapsamı daha geniş olan ikinci kuramın özel bir hali sayılabilir. Genel görelilik gravitasyon kavramına yeni bir bakış açısı getirdi. Klasik mekanikte gravitasyon kütlesel nesneler arasında çekim gücü olarak algılanıyordu. Örneğin dünyayı yörüngede tutan kütlesi daha büyük Güneş'in çekim gücüydü. Genel görelilik kuramına göre ise gezegenleri yörüngelerinde tutan yörüngenin yer aldığı uzay kesiminin Güneş'in kütlesel etkisinde kavisli bir yapı oluşturmasıdır. Genel kuram ayrıca gravitasyon ile eylemsizlik ilkesini "gravitasyon alanı" adı altında birleştirdi. KÜTLE-ENERJİ EŞİTLİĞİ Ana madde: Kütle-enerji eşitliği Walk of Ideas Almanya Albert Einstein enerjinin ışık hızının karesiyle maddenin kütlesinin çarpımına eşit olduğunu bularak kendisine kadar süregelen bir yargıyı yıkarak bilim dünyasında yeni bir çığır açmıştır. Ondan öncesinde kütle ile enerji arasında bir bağlantı kurulmamıştır ve ayrı olgular oldukları varsayılmıştır. 19.yüzyılda kimyagerlerin hassas aygıtları olmadığı için kimsenin dönüşüm sonrası kütle kaybından haberleri yoktu. Basit tepkimeler sonrası oluşan kütle kaybı fark edilememişti. Einstein ise bütün bilinenleri yıkarak çağdaş bilimin temel taşlarını atmıştır. Ona göre her şey enerjidir yani maddeler de çok yoğun enerjilerdir. Kimyasal reaksiyonlar sonrası küçük de olsa kütlenin bir kısmı enerjiye dönüşmektedir. Bu durumu açıklamak için eşitliğin az farklı formülasyonu E=mc² ilk defa Albert Einstein tarafından 1905'de ünlü makalelerinde yayımlanmıştır. Aynı yıl önermiş olduğu özel görelilik kuramının bir sonucu olarak türetmiştir.
  • 10. FOTOELEKTRİK ETKİ Ana maddeler: Foton ve Fotoelektrik etki Einstein öncesi ışık kimi bilim adamları tarafından tanecikler akımı kimileri tarafından da dalga devinimi olarak nitelendirilmişti. 19. yüzyılın başlarında Young’la başlayan Fresnel ve daha sonra Faraday ve Maxwell’in çalışmalarıyla pekişen deneyler dalga kuramına belirgin bir üstünlük sağlamıştı. Einstein’ın fotoelektrik çalışması bu gelişmeyi tersine çevirmiş hem de Planck’ın 1900’de ortaya sürdüğü kuantum teorisini de çarpıcı bir biçimde doğrulamıştır. Üzerine ışık düşen bazı maddeler elektron salıyorlardı. Parlak ışıklar daha fazla elektron salıyor fakat enerjileri artmıyordu. Sarı ve kırmızı ışıklar pek az elektron salıyorlardı. Klasik fizik bu durumu dalga kuramı ile açıklayamıyordu. Einstein bu soruna Planck kuramını uyguladı. Sonradan foton adı verilen belirli enerjili bir kuanta maddenin atomu tarafından soğrulmakta böylece belirli enerjide bir elektron atomdan alınmaktadır. Einstein bu çalışması nedeniyle 1921 yılında Fizik Nobel Ödülünü kazanmıştır. BROWN HAREKETİ VE İSTATİSTİKSEL FİZİK Ana maddeler: Brown hareketi ve İstatistiksel fizik 1850’lerde İngiliz botanikçisi Robert Brown mikroskoplarla polenleri incelerken taneciklerin su içinde rastgele sıçramalarla devinim içinde olduğunu gözlemledi; fakat bu gözlem 1905’e dek açıklamasız kaldı. Molekül kavramı yeni değildi; ancak en güçlü mikroskop altında bile görülemeyecek kadar küçük olan moleküllerin varlığı ilk kez bu açıklamayla kanıtlanmış oldu. Brown'a göre asıltının içinde bulunduğu su Maxwell ve Boltzman kinetik kuramı çerçevesinde hareket eden moleküllerden oluşuyorsa asıltı parçacıklar dözlendiği gibi titreşirler. Su içindeki bütün cisimler her yönden ve sürekli olarak moleküllerle itilirler. Einstein hareket ile molekül büyüklüğü arasındaki matematik ilişkiyi saptamış ve böylece molekül ve atomların büyüklüğünü hesaplamak mümkün olmuştu. Bu açıklamadan üç yıl sonra Perrin Brow hareketi üzerinde deneyler yaparak Einstein’ın hesaplarını doğruladı. BOSE-EİNSTEİN İSTATİSTİĞİ Ana madde: Bose-Einstein yoğunlaşması Einstein ve Hintli fizikçi Nath Bose 1925'te yoğun bir gaz kütlesinin mutlak sıfır sıcaklığına düşürüldüğünde atomlar kendi özelliklerini kaybedecek bir bütün halinde dev bir tek atoma dönüşecekleri sonucuna vardılar. Bose’un fotonlar için kullandığı metotları ayırt edilemez parçacıklar için genelleştiren Einstein yaptığı çalışmalarda etkileşmeyen parçacıklardan oluşan bozon gazının tek bir kuantum durumuna yoğuşabileceğini göstermiştir. KUANTUM FİZİĞİ VE BELİRSİZLİK İLKESİ Ana madde: Kuantum mekaniği 1930 yılında belirlenezmlik ilkesinin zaman ve enerjinin aynı anda ve doğru olarak saptanamayacağı anlamına geldiğini fakat bunun bir deney ile geçersizliğinin gösterilebileceğini açıklıyordu. Bunu dinleyen Borh uykusuz bir geceden sonra Einstein’ın düşünüşündeki hataları bularak “belirlenemezlik ilkesinin” yaygın olarak kabulünü sağlıyordu.
  • 11. NİELS BOHR İLE TARTIŞMALARI Fotoelektrik olayını açıklayan Einstein kuantum kuramının gelişimine büyük katkıda bulunmuştu ama kuramın geliştiği yönden hiç memnun değildi. Heisenberg’in belirlenemezlik ilkesini kabul etmiyor tanrı zar atmaz diyordu. Niels Bohr da kuantum kuramının gelişmesinde önemli rol oynamış fizikçilerden birisiydi ve Einstein'ın bu fikirlerine katılmıyordu. Einstein ve Bohr arasında birbirine saygılı bir biçimde dostça bir tartışma sürdü. Einstein çeşitli düşünce deneyleri ile kuantum kuramının belirlenmezlik ilkesini çürütmeye çalışıyordu fakat Bohr bu eleştirilere tutarlı cevaplar vererek Einstein'ı ve dünyayı ikna ediyordu. Einstein sonradan belirsizlik ilkesini çürütmeye çalışmaktan vazgeçmiş ve kuantum mekaniğinin fiziksel gerçekliği anlatmakta yetersizliği fikrini savunmaya başlamıştır. 1927 yılında Solvay Konferansında Einstein ile Bohr arasında geçen o sıcak tartışmaların özünde temel kuram ve yasalar bulma saplantısı yani son bilgi saplantısı yatıyordu. Bu çaba mutlak olanı bulma çabasıydı. KOZMOLOJİ Einstein evrenin sabit olduğunu düşünüyordu ve parametreler arasındaki çelişkiyi çözmek için kuramına kozmolojik sabit eklemişti. Einstein sonradan belirsizlik ilkesini çürütmeye çalışmaktan vazgeçmiş ve kuantum mekaniğinin fiziksel gerçekliği anlatmakta yetersizliği fikrini savunmaya başlamıştır. Sonrasında evrenin sürekli genişlediği anlaşılınca Einstein bu sabiti "en büyük hatam" olarak nitelemiş ve denklemlerinden çıkarmıştır. BİRLEŞİK ALAN KURAMI Einstein, Princeton'da fizik çalışmalarını sürdürürken, genel göreliliği elektromanyetik kuramına bağlayan bir birleşik alan kuramı üzeride çalışmış ama başarılı olamamıştır. GÖRÜŞLERİ POLİTİK GÖRÜŞLERİ Einstein Almanya'da doğmuş bir Yahudi vatandaşı olarak Nazilerin yükselişi iktidarı ve Holokost döneminde yaşamıştı. Bu nedenle ABD'ye göç etmiş ve büyük bir Nazi karşıtı görüş geliştirmiştir. ABD başkanına mektup yazarak ABD'nin Almanya'dan önce nükleer silah geliştirmesi gerektiği tavsiyesinde bulunmuştur. Yahudilerin kendi ülkelerine sahip olması gerektiğine inanmış ve İsrail'in kuruluşunu desteklemiştir. Ama bu devletin sınırları ve bir ordusu olmasına karşı çıkmış ve Araplar ile birlikte iki uluslu bir ülke olması gerektiğini savunmuştur. Einstein sosyalizm hakkında övgü dolu sözler söylemiş ve bütün dünyanın tek bir hükümet altında toplanması fikrini ifade etmiştir. Soğuk Savaş'ın başlaması ile ABD'deki anti- komünist politikalarını ifade özgürlüğünü kısıtlayacak derecede olmaları nedeniyle eleştirmiştir. Kendisi ayrıca Bertrand Russell ile birlikte bir anti-nükleer manifesto yayınlamıştır.
  • 12. Niçin Sosyalizm yazısında kapitalizmi şu şekilde eleştirmiş ve sosyalizmi savunmuştur. "Bana kalırsa kapitalizmin en büyük kötülüğü bireylerin sakatlanmasıdır. Tüm eğitim sistemimiz bu beladan muzdariptir. Gelecekteki kariyerine hazırlanmak için açgözlü bir biçimde başarıya tapmak üzere eğitilmiş öğrenciye abartılı bir rekabetçi yaklaşım aşılanır. Ben bu korkunç beladan kurtulmanın tek yolu olduğuna eminim. Bu yol toplumsal hedefler doğrultusunda yönlendirilmiş bir eğitim sisteminin eşlik ettiği sosyalist ekonominin inşasıdır. Böyle bir ekonomide toplumun kendisi üretim araçlarının sahibidir ve üretim araçları planlı bir tarzda kullanılır. Üretimi toplumun gereksinimlerine uyduran planlı bir ekonomi işi çalışabilir durumda olanlara dağıtır ve erkek kadın çocuk herkesin geçimini garanti eder. Bireyin eğitimi doğuştan sahip olduğu yeteneklerin geliştirilmesinin yanında günümüz toplumundaki güç ve başarının yüceltilmesi yerine bireyin içinde çevresindekilere karşı sorumluluk hissi geliştirmeyi hedefler." DİNİ GÖRÜŞLERİ Einstein çeşitli röportajlarında ve mektuplarında Museviliğe inanmadığını ve bütün dinleri çocukça batıl inançlar olarak gördüğünü söylemiştir. Kendisi dinlerin çocukça ve batıl inançlardan oluşan boş inançlar olduğunu belirtmiştir. Fakat kendisini bir ateist ya da panteist olarak tanımlamayıp bir yaratıcı tanrının varlığına karşı çıkmamış ve daha çok deist görüşler belirtmiştir. Katı bir determinizme inanan Einstein evrenin yasalarını anlamayı bir tür dini duyguya benzetmiştir. 50. yaş gününde George Sylvester Viereck'e verdiği bir röportajda tanrı ve din ile ilgili fikirlerini şu şekilde özetlemiştir: "Ben bir ateist değilim. Kendime bir panteist diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre en zeki insanın bile tanrıya göstereceği yaklaşımdır. Biz evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz."
  • 13. POPÜLER KÜLTÜRDE EİNSTEİN Albert Einstein pek çok popüler kültür ürünü için konu veya bir ilham kaynağı olmuştur. Einstein'ın 72. yaş gününde UPI fotoğrafçısı Arthurr Sassekendisini kameraya karşı gülümsetmeyeçalışıyordu. Einstein o gün defalarca kameralara gülümsedikten sonra bu sefer dilini çıkardı. Bu fotoğraf Einstein'ın en ünlü fotoğraflarından biri olmuştur. 19 Haziran 2009'da orijinalfotoğraf bir açık arttırmada 74324 dolara satılmışveEinstein'ın en pahalı fotoğrafı olmuştur. 1999'da ileri gelen fizikçiler Einstein'ı tarihin en büyük fizikçisi seçmişlerdir. Einstein kelimesi dâhileri tanımlamak için kullanılan bir kelimeye de dönüşmüştür. Einstein ayrıca kurgu eserlerde çılgın bilimadamı tipleriiçi debir model olmuştur. Aşırı ifadeli suratı vefarklı saç modeli çoğunlukla taklit edilmişve abartılmıştır. Time dergisinin yazarı Frederic Golden'a göreEinstein "bir çizgi romancının gerçeğedönüşmüş hayaliydi".