SlideShare a Scribd company logo
1 of 38
CHP Bilişim Sektörü Ön Çalışması
ÖZCAN ALTUNKAYA
Umudu dürt, umutsuzluğu yatıştır !
Edip Cansever
Telekomünikasyon
TÜRK TELEKOM’UN
ÖZELLEŞTİRİLMESİNİ
N ARDINDAN 8 YIL
GEÇMİŞTİR. GEÇEN 8
YILDA DEVLET
TEKELİNİN YERİNİ
ÖZEL SEKTÖR TEKELİ
ALMIŞTIR.
2004 yılında çıkarılan kanunlarla
birlikte piyasada sözde liberalleşme
sağlanmıştır. Yasal düzenlemelere
güvenen yaklaşık 100’e yakın
alternatif telefon operatörü kurulmuş,
ancak aradan geçen yıllarda rekabet
koşulları tam oluşmadığı için alternatif
telefon operatörlerinden sadece
birkaçı varlığını sürdürmektedir.
Avrupa’da yüzde 40-50 civarında olan
alternatif operatörlerin payı Türkiye’de
yüzde 10’un altındadır.
.
Piyasadaki tam rekabetin oluşmaması nedeniyle, Avrupa ve
Amerika’da yaklaşık yüzde 50- yüzde 50 şeklinde oluşan
mobil telefon ve basit telefon görüşmesindeki denge
Türkiye’de yüzde 85 yüzde 15 şeklindedir.
Piyasa uzmanlarının tahminlerine göre 100-120 milyar
dolayında ve yaklaşık 150 yılda oluşturulmuş Telekom
altyapısı, özel sektör tekeli nedeniyle gittikçe atıl vaziyete
gelmektedir.
Mobil telefonda numara taşıma uygulaması başlamasına
rağmen sabit telefonda bu uygulama yasal olarak vardır
ancak pratikte yoktur.
Türkiye’de ADSL satışlarındaki artış hızı son bir yıl içinde
kesilmiştir. 6,5 milyon civarındaki ADSL kullanıcı sayısı,
yine tam rekabet koşulları oluşmadığı için artmıyor.
Sektör temsilcilerine göre Türkiye’de ADSL rakamlarının 16 milyona
kadar çıkma potansiyeli vardır. Ancak bugün en düşüğü 29 TL olan
ADSL fiyatlarına bir de zorunlu olarak sabit telefon hizmetinin
eklenmesi zorunluluğu ADSL talebini durdurmuştur.
Yalın ADSL teoride var ama yine pratikte yok. Türkiye’de ADSL
kullanım oranını artıracak en temel gelişmenin yürürlüğe girmemesi
için Türk Telekom (TTNET) sürekli sorun çıkarmaktadır.
Sektörü düzenleme ve denetlemekle görevli BTK, rekabet koşullarını
oluşması için gerekli çabayı göstermekten aciz durumda. Türk
Telekom çıkarları BTK tarafından korunmaktadır.
TELKODER verilerine göre Telekomdaki
tekelleşme sanılanın aksine Türkiye’yi bilişim
toplumu olmaktan gittikçe uzaklaştırmaktadır.
Şöyleki ;
  
BM Elektronik Devlet Gelişim İndeksi
 
183 ülke arasında 69. sıradayız.
  
Bilgi Toplumu’na Hazır Olma İndeksi
 
2007 / 2008’de : 127 ülke içinde 55
2008 / 2009’da : 127 ülke içinde 62
2009 / 2010’da : 127 ülke içinde 69
 
 d) ECTA Düzenleyici Kuruluş Karnesi
(Avrupa Rekabetçi Telekomünikasyon Derneği)
 
AB’deki 22 ülke içinde 19. sırada
 
 
SONUÇ: Başka ülkeler bizden hızlı ilerliyor
CHP’nin çözümü ne olmalı?
Özelleştirme sürecinin en temel yanlışlarından biri Türk
Telekom’un altyapı şirketi ve hizmet veren şirket olarak ikiye
ayrılmamasıdır. Bu durum şimdi haksız rekabet yaratmakta, Türk
Telekom hem altyapı şirketi olduğu hem de telefon ve ADSL
hizmeti verdiği için rakiplerine büyüme fırsatı verememektedir. Bu
hem hizmet kalitesini düşürdüğü gibi hem de halkın ucuza hizmet
almasını engellemektedir. Burada örnek alınması gereken
düzenleme Devlet Hava Meydanları ile THY gibi olmadır. Yani
altyapı hizmeti veren meydanları 10’larca havayolu şirketi
kullanabilmektedir. Bu da rekabeti ve fiyat avantajını getirmektedir.
Yani kimse THY’nin rakiplerine kendi havaalanını kur demiyor,
diyemiyor. Telekom’da ise durumda tam tersi. Türk Telekom
alternatif operatörlerine git kendi hava meydanını kur demektedir.
Bu hem maliyet hem de teknik olarak imkansızdır. Bu nedenle Türk
Telekom’un altyapı ve hizmet şirketi olarak bölünmesi
gerekmektedir.
TELEKOM’DA ALTYAPI İLE HİZMET ŞİRKETİ
AYRILMALIDIR
Türk Telekom’un ikiye bölünmesi
hukuki olarak imkansız ise BTK çok
daha etkin bir düzenleyici bir kurum
haline getirilmeli, Türk Telekom
tahakkümünden kurtarılmalı, tüm
operatörlere eşit vaziyette olması
sağlanmalıdır. Telekomünikasyonda
tam liberalleşme sağlanmalıdır.
Yalın ADSL ve numara taşıma biran
önce hayata geçirilmelidir. Bu durumda
ADSL fiyatı 5 TL’ye kadar
gerileyebilecek, Türkiye’de internetsiz
ev hemen hemen hiç kalmayacaktır.
İnternet ücreti 5 TL’ye kadar düşebilir
Sorun 2:Bilişim Devrimi
Iskalanıyor Mu?
Sanayi Devrimi’nden sonra dünyada
2000’li yıllarından başından itibaren
bir bilişim devrimi yaşamaktadır.
Ancak Türkiye bu bilişim devrimini de
ıskalama tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Teknolojik yenilikleri rahatlıkla
kabullenmekte olan Türk toplumu
maalesef yine bir tüketici olarak
konumlandırılmakta, üretimden ve
yaratıcılıktan uzaklaştırılmaktadır
İnternet hem sosyal ilişkileri hem de ticaretin
şekillenmesinde büyük rol oynamaya başladı. Artık
dünyanın en büyük şirketleri arasında yüksek katma
değer yaratan internet şirketleri bulunuyor. Türkiye
facebook ve twitter gibi dünyanın en önemli sosyal
mecralarını kullanan ülkelerden biri . Ancak böyle
büyük tüketici potansiyeline rağmen Türkiye’nin
internet dünyasına kazandırdığı katma değeri yüksek
projeleri halen daha yok.
İnsan kaynakları açısından büyük bir potansiyel
bulunuyor, ancak gerek eğitim gerekse finansal
desteğin yetersizliği bu alanda yapılan girişimcilerin
sınırlı kalmasına neden oluyor..
Bilişim ve teknolojiye Türkiye’de hala 1990 ve 2000’li yılların
paradigmalarıyla bakılıyor. Ar-ge ve e-devlet gibi kavramlarla
bilişim sektörü yönlendirilmesi artık yetersizdir. Ar-ge
bütçelerinin gerçek anlamda artırılması, sadece fonlara daha
fazla pay ayrılmasıyla değil, talebin artırılmasıyla sağlanabilir.
E- devlet uygulaması olmazsa olmazdır, ancak asıl katma
değer bilişim ürünleri üretmekten geçmektedir.
Türkiye’de bilişim yasaları oldukça geriden gelmekte. Sektörün
önünü açacak yeni yasalara düzenlemelere ihtiyacı bulunuyor.
CHP Bilişimi öncelikli sektör ilan etmeli
Türkiye’nin ekonomide öncelikli
sorunlarından biri de cari açıktır. Cari
açığın düşürülmesinde bilişim
yatırımlarının büyük katkısı olabilir.
Küçük yatırımlarla çok yüksek katma
değerli bilişim uygulamaları
yapılabilir. Bunun için İsrail ve
Hindistan modelleri muhakkak
incelenmelidir.
Genelde bilişim özelde internet
devletin destekleyeceği temel
sektörlerden biri haline getirilmeli
Bilişim geleceğimizdir
CHP Melek Yatırımcı
Kurumu’nu hayata geçirmeli
Türkiye genel olarak “Melek Yatırımcı” sorunu yaşanmaktadır. Büyük
gruplar gelecek vaad eden girişimlere yatırım yapıyorlar. Ancak
sektörü bilmedikleri için bir süre sonra bu yatırımlar batma noktasına
geliyor. Bu gruplar genelde ortaklıkta büyük paya sahip olmak
istemekte bu da genç girişimcilerin hevesini kırmakta. Türkiye biran
önce gençlerin yaratıcı fikirlerini değerlendirecek bir Melek Yatırımcı
kurumu oluşturmalı, start-up projelere ortak olunmalıdır. Ancak
oluşturulan kurul internet sektörünün önde gelenlerinden ve kamu
görevlisi olmayan kişilerden oluşmalıdır. Devlet burada sadece
finansör görevi görmeli. Örneğin 50 milyonluk bir fon bu kurul
tarafından belirlenecek genç girişimcilere destek verecek. Çok küçük
sermayelerin gerektirdiği internet girişimlerinde böylelikle yüzlerce
projeye finansman sağlanacaktır. Bunların bazıları elbette ki başarısız
olacaktır. Ancak çok başarılı olanlar da çıkacaktır ve 50 milyon doların
kat be kat üzerinde bir fayda sağlanabilecektir.
Melek Yatırımcı Kurulu girişimcilere ancak danışmanlık hizmeti
vermeli, kesinlikle işletmeye karışmamalıdır.
Melek Yatırımcı olan devletin büyüyen ve başarıya oluşan
projelerden bir süre sonra çıkması zorunluluktur. Bunun için
İMKB’de internet pazarı açılmalı, devlet hisseleri halka arz
edilmelidir.
Start up girişimler belli bir büyüklüğe ulaşınca kadar kesinlikle
vergiden muaf tutulmalıdır.
 
Sorun 3: Eğitim Sistemi İhtiyaçları karşılamıyor
• Türk eğitim sistemi özelikle bilişim teknolojilerindeki
gelişmeleri takip etmekten çok uzak.
• İlköğretimde bilişim, akıllı tahta, sınıfta bilgisayar ile
sınırlı kalıyor. Öğrencilerin bilgisayar okur yazarlığını
artıracak ve yaratıcığı geliştirecek eğitim verilemiyor.
• Maalesef ilköğretim de de eğitim sadece tüketim
üzerine kurgulanmış vaziyette. Sistem mevcut
derslerin internet üzerinden işlenmesi vizyonunun
ötesine geçemiyor.
• Üniversitelerde Mühendislik Fakülteleri bünyesinde
verilen eğitimler bilişim sektörünün ihtiyacını
karşılamaktan uzak
Çözüm: Üretime yönelik eğitim sistemi kurulmalı
• İlköğretimden başlayarak, öğrencilerin proje
üretmelerini sağlayacak yaratıcılıkları
geliştirecek bilişim dersleri konulmalı
• Müfredatları internet sitesi yapma,yazılım
geliştirme, robot yapma gibi dersler
konulmalı.
• Üniversitelerde yeni bilişim sektörüne yönelik
yeni bölümler açılmalı. Mühendislik
fakültelerinde aynı zamanda girişim dersleri
verilmelidir.
• Bilişim ara elemanı bulmak sektörün en
büyük sorulardan biridir. Bilişim meslek
liseleri açılmalıdır. (Teknik liselerde bu
konuda bölümler açılmıştır, ama yetersizdir)
SORUN 4: BİLİŞİM HUKUKU OLUŞTURULMAMIŞTIR
• Bilişim sektörü doğası gereği çok hızlı değişmektedir. Ancak bu
değişme yasalarımız ayak uyduramamaktadır.
• Bilişim hukuku, haklar, suç, ceza, devlet- birey ilişkileri, özgürlükler
kanunlarımızda doğru düzgün tanımlanmamıştır.
• Bilişim ile ilgili yasal düzenlemelerin çoğu yasaklamalarla ilgili,
özgürlükleri kısıtlayıcıdır. Düzenleyicilerin üzerinde en çok
durduğu konu filtremedir.
• Not: (mecliste şu anda bu konuda bir çalışma yürütülüyor
CHP Ne Önermeli?
Üniversitelerimizde
bilişim hukuku alanında
henüz daha yeterince
lisans programı
açılmamıştır. Hukuk
fakültelerinde biran önce
bilişim hukuku alanında
eğitim verilmeli,
bölümler açılmalı
SORUN 5: İNTERNET ŞİRKETLERİ MEVCUT TİCARİ ŞİRKET FORMASYONLARIYLA
YÖNETİLEMEZ
• E- ticaret pazarı 2012 yılını yaklaşık 22
milyar TL ile bitirdi. 2015’e kadar bu
rakamın 50 milyar TL’ye ulaşması
bekleniyor Bununla birlikte internet
üzerinden çeşitli şekillerde faaliyet
yürüten, çok sayıda e ticaret şirketi
olmayan şirketler de bulunmakta. Öte
yandan tüm bu internet üzerinden
faaliyet gösteren şirketler, diğer klasik
şirketler gibi aynı ticaret kanunlarına aynı
vergi usullerine ve yapılarına sahip. Başka
bir anlatımla, bir bardak üreticisi şirket ile
bir internet haber sitesi aynı ticaret
formasyonuna sahip. Örneğin yurtdışı
teşvikler için bir ihracatçı şirketle,
internet sitesinden istenen şeyler aynı.
Ticaret Kanunu sil
baştan yazılmalı
ÇÖZÜM 5: İnternet şirketleri
için yeni bir ticaret sicil
formasyonuna ihtiyaç vardır.
İnternet şirketleri klasik bir
şirket olarak
konumlandırılamaz. Ticaret
Kanunu’nda yeni
tanımlamalara ihtiyaç vardır.
Sorun 6
• Türkiye’de teknokentler, üniversite-sanayi
işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla kurulmuştur.
Gelişmiş ülkelerde yıllar önce faaliyete baslayan
teknokentler, ülkemize
• ancak 2001’de çıkan Teknoloji Gelistirme
Bölgeleri Kanunu ile gelmiştir. Bugün Türkiye’de
yaklaşık olarak 40 adet teknokent vardır. Ancak
gelinen noktada teknokentler birer arge merkezi
olmaktan daha çok şirketlerin bazı vergi
muafiyetlerden yararlanmak için kullandıkları
yerlere dönüşmüşlerdir. Bugüne kadar
teknokentlerimizden çıkmış herhangi bir kayda
değer bir geliştirme yoktur.
TEKNOKENTLER
BİRER VERGİ
KAÇIRMA
CENNETİNE
DÖNÜŞTÜ
Çözüm 6
Teknokentler’ın amacına uygun
kullanımı sağlanmalı, belli bir
performans kriteri getirilmeli.
Yenilikçi projelere destek
verilmeli, ar-ge merkezi olarak
konumlandırılmalı ve birer işyeri
olarak kullanılmasına izin
verilmemeli. Bilimsel kontrol
mekanizması geliştirilmeli
SORUN 7
FATİH Projesi’nin Geleceği
• AKP hükümeti tarafından büyük bir show ile
kamuoyuna sunulan Fatih Projesi, üzerinde
tartışılmadan gelecek projeksiyonu olmayan
bir pahalı bir projedir. Daha çok öğrencilerin
tüketici olarak konumlandırıldığı bu projede
içeriğin kim tarafından nasıl sağlanacağı belli
değildir. Projenin en sıkıntılı yönü budur.
İçerik büyük bir muammadır. Ayrıca her gün
yenilenen bilgisayar teknolojisinin bu pahalı
tabletlere nasıl uyarlanacağı
bilinmemektedir. Öte yandan burada sadece
öğrenciler düşünülmüştür. Eğitimi verecek
öğretmenler hiç düşünülmemiştir. Daha da
kötüsü eğitimcilerin büyük çoğunluğunun bu
teknoloji kullanacak birikimi bulunmuyor.
Öğrenciler tüketici olarak konumlandırılamaz
Çözüm7: İlköğretimde bilişim dersleri
Öğretmenler de eğitilmeli
• Tabletler sadece birer elektronik araçtır. Bu
araçların öğrencilerin ellerinde bulunması,
sadece kullanımlarını öğrenmelerini sağlar.
Önemli olan tabletlerin hangi amaçla, hangi
içerikle kullanacağıdır. Bu amaçla
ilköğretimden başlayarak bilişim dersleri
müfredata konulmalı. Tabletler içerik olarak
bu dersleri desteklemeli. Ayrıca eğitim
fakültelerinde tüm öğretmenlere bilişim
eğitimi verilmeli.
Tablet sadece tüketim malıdır
FIRSATLAR
Dünyada yaklaşık 60
milyar dolarlık oyun
pazarı bulunuyor. Bu
pazarda Türkiye’nin payı
neredeyse yok denilecek
düzeyde. Bu pazara
yönelik üniversitelerin ve
serbest girişimcilerin
projelerine muhakkak
destek verilmeli
1 Facebook cari açığımızı kapatır
• Genç bir öğrencinin hayaliyle başlayan
Facebook’un piyasa değeri 100 milyar doların
üzerinde. Yıllık geliri 1 milyar dolar civarında
olan ve 2500’ün üzerinde çalışanı bulunan
Facebook’un kuruluşunda harcanan yatırım
tutarı ise nerdeyse sıfır. Yani katma değerli
büyük bir kurum oluşturmak için sadece iyi
bir fikir yetebiliyor. Bunu da sağlayabilecek
en önemli mecra internet. Türkiye’den de
böyle bir girişimin çıkmaması için hiçbir
neden yok
• Türkiye’de veri merkezi olarak
konumlandırılabilecek birçok il
bulunuyor. Soğutmanın çok önemli
olduğu datacenter merkezleri için
doğu illerimiz değerlendirilebilir. Bu
ülkemize stratejik bir üstünlük de
sağlar. Erzurum böyle bir merkez için
çok uygun koşullara sahip
Donanım değil, yazılım
Teknolojide donanım pazarı artık
eskisi kadar önemli değildir. Zaten bu
tren de Türkiye açısından kaçmıştır.
Türkiye’nin bilişim pazarında aktif
olması için daha çok yazılım tarafına
önem vermesi gerekiyor. Bugün
geliştirilen inovasyonların yüzde 80’i
yeni yazılımlarla gerçekleştiriyor.
(vestel örneği)
Yazılım ihraç etmek zorundayız
Birkaç dikkat çekici veri!
6000 yıllık bilgi birikimi
• Bugün geldiğimiz noktada, gerek iş
süreçlerinin karmaşıklığı, gerekse
teknolojinin gelişimi nedeniyle insanlığın
6.000 yıllık yazılı tarihindeki üretmiş
olduğu bilginin daha fazlasını 2013 yılı
içinde üreteceğiz.
•
• Bazı tahminlere göre günümüzde her yıl,
insanlık tarihi boyunca üretilen toplam
veriden daha fazla veri üretiliyor.
Verilerini nasıl analiz edeceğiz?
• ABD’li bir perakende devinin her saat
bir milyondan fazla müşteriye hizmet
vermesi sonucu oluşan dijital verilerin
toplandığı veri tabanının
büyüklüğünün 2,5 petabyte’ın (2,5
milyar megabyte) üzerinde.
• Yani Amerikan Ulusal
Kütüphanesi’ndeki tüm kitapların
toplamının 167 katı büyüklüğünde.
İşe gitmeyecek miyiz?
• IDC’ye (International Data
Corporation) göre 2013 sonuna
kadar dünya çapında 1,19 milyar
çalışan mobil teknoloji kullanıyor
olacak. Yani çalışanların neredeyse
%35’i çok yakında işlerini sadece
mobil cihazlar üzerinden
yürütmeye başlayacak. Yani
çalışanların neredeyse %35’i çok
yakında işlerini sadece mobil
cihazlar üzerinden yürütmeye
başlayacak.
Kaç duyu organımız
var?
İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ KAÇ
DUYU ORGANIMIZI
KULLANMAMIZA İMKAN
TANIYOR?
ERİCSSON’UN 2020 ÇALIŞMALARI
5 DUYU ORGANIMIZDAN ŞU ANDA
DUYMA VE GÖRMEYİ İLETİŞİM
TEKNOLOJİLERİ KULLANABİLİYORUZ.
Peki tat alma, koku ve dokunma iletişimi
sağlayacak bir teknoloji olamaz mı?
Ericsson 2020 vizyonu olarak bu üç duyu
üzerinde çalışıyor..
Peki böyle bir yenilik, icat ya da
inovasyon dünyada nasıl bir değişikliğe
neden olabilir?
90 milyar dolarlık bir pazar
Dünyada digital reklam pazarının yaklaşık 90 milyar
dolar civarında olduğu hesaplanıyor..
Türkiye’de ise yaklaşık 900 milyon dolar civarında.
2015 yılına kadar bu rakamın 5 milyar doları çıkacağı
tahminleri yapılıyor.
Peki bu reklam pazarının dağılım nasıl?
Google amca reklam pazarının yüzde 60’ına yakını
elinde bulunduruyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 75
civarında.
Peki bizler bu kadar zengin miyiz? Bizim bir arama
motoru geliştirmemiz sözkonusu olamaz mı?
Rusya bunu Yandex ile yaptı
Bu raporda TÜBİTAK nerede?
Bu raporda
TÜBİTAK yok,
çünkü TÜBİTAK’ta
bilim adamı
kalmadı.
Sonuç: Bu pankartta değişim şart
YAŞASIN 1 MAYIS

More Related Content

Similar to Bilisim

BT Günlüğü Temmuz - Ağustos 2015
BT Günlüğü Temmuz - Ağustos 2015BT Günlüğü Temmuz - Ağustos 2015
BT Günlüğü Temmuz - Ağustos 2015Eylül Medya
 
Dumlupınar Üni. Sosyal Bilimler Dergisi
Dumlupınar Üni. Sosyal Bilimler DergisiDumlupınar Üni. Sosyal Bilimler Dergisi
Dumlupınar Üni. Sosyal Bilimler DergisiDeniz Genel
 
İnteraktif pazarlama Zirvesi 2012
İnteraktif pazarlama Zirvesi 2012İnteraktif pazarlama Zirvesi 2012
İnteraktif pazarlama Zirvesi 2012Hilal Demirsar
 
Bilgisayar Mühendisleri Odası Dergisi - Sayı 3
Bilgisayar Mühendisleri Odası Dergisi - Sayı 3Bilgisayar Mühendisleri Odası Dergisi - Sayı 3
Bilgisayar Mühendisleri Odası Dergisi - Sayı 3MSHOWTO Bilisim Toplulugu
 
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi RaporuTürkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporulasercontrolok1
 
Semih Arslan'ın Volkan Atasever ile Röportajı
Semih Arslan'ın Volkan Atasever ile RöportajıSemih Arslan'ın Volkan Atasever ile Röportajı
Semih Arslan'ın Volkan Atasever ile RöportajıVolkan Atasever
 
Hwp03 cebit milliyet ek
Hwp03 cebit milliyet ekHwp03 cebit milliyet ek
Hwp03 cebit milliyet ekMustafa Kuğu
 
BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015Eylül Medya
 
e-ticaret ders konusu e-devlet
e-ticaret ders konusu e-devlete-ticaret ders konusu e-devlet
e-ticaret ders konusu e-devletSuleyman Bayindir
 
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi RaporuGE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi Raporuussal
 
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl DönüştürüyorE-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl DönüştürüyorWebrazzi
 
Tekstil müh sektörün_dünyadakikonumu_01
Tekstil müh sektörün_dünyadakikonumu_01Tekstil müh sektörün_dünyadakikonumu_01
Tekstil müh sektörün_dünyadakikonumu_01Mithat ÖZTEKİN
 
Turkiye'de Eticaret ve Gelecegi - 9. Bilmok 2013 - Kocaeli Universitesi
Turkiye'de Eticaret ve Gelecegi - 9. Bilmok 2013 - Kocaeli UniversitesiTurkiye'de Eticaret ve Gelecegi - 9. Bilmok 2013 - Kocaeli Universitesi
Turkiye'de Eticaret ve Gelecegi - 9. Bilmok 2013 - Kocaeli UniversitesiHakan ERDOGAN
 
Teknoloji̇ geli̇şti̇rme bölgeleri̇
Teknoloji̇  geli̇şti̇rme bölgeleri̇Teknoloji̇  geli̇şti̇rme bölgeleri̇
Teknoloji̇ geli̇şti̇rme bölgeleri̇AlimBey
 
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...HENCOOPS Gilimor Gıda
 
Endüstri 4.0 üzerine
Endüstri 4.0 üzerineEndüstri 4.0 üzerine
Endüstri 4.0 üzerinemercangrel1
 
Fast50 basin bulteni
Fast50 basin bulteniFast50 basin bulteni
Fast50 basin bultenicaglare
 

Similar to Bilisim (18)

BT Günlüğü Temmuz - Ağustos 2015
BT Günlüğü Temmuz - Ağustos 2015BT Günlüğü Temmuz - Ağustos 2015
BT Günlüğü Temmuz - Ağustos 2015
 
Dumlupınar Üni. Sosyal Bilimler Dergisi
Dumlupınar Üni. Sosyal Bilimler DergisiDumlupınar Üni. Sosyal Bilimler Dergisi
Dumlupınar Üni. Sosyal Bilimler Dergisi
 
İnteraktif pazarlama Zirvesi 2012
İnteraktif pazarlama Zirvesi 2012İnteraktif pazarlama Zirvesi 2012
İnteraktif pazarlama Zirvesi 2012
 
Bilgisayar Mühendisleri Odası Dergisi - Sayı 3
Bilgisayar Mühendisleri Odası Dergisi - Sayı 3Bilgisayar Mühendisleri Odası Dergisi - Sayı 3
Bilgisayar Mühendisleri Odası Dergisi - Sayı 3
 
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi RaporuTürkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
 
Semih Arslan'ın Volkan Atasever ile Röportajı
Semih Arslan'ın Volkan Atasever ile RöportajıSemih Arslan'ın Volkan Atasever ile Röportajı
Semih Arslan'ın Volkan Atasever ile Röportajı
 
Hwp03 cebit milliyet ek
Hwp03 cebit milliyet ekHwp03 cebit milliyet ek
Hwp03 cebit milliyet ek
 
BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015
 
e-ticaret ders konusu e-devlet
e-ticaret ders konusu e-devlete-ticaret ders konusu e-devlet
e-ticaret ders konusu e-devlet
 
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi RaporuGE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
 
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl DönüştürüyorE-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
E-ticaret Türkiye Ekonomisini Nasıl Dönüştürüyor
 
Tekstil müh sektörün_dünyadakikonumu_01
Tekstil müh sektörün_dünyadakikonumu_01Tekstil müh sektörün_dünyadakikonumu_01
Tekstil müh sektörün_dünyadakikonumu_01
 
Turkiye'de Eticaret ve Gelecegi - 9. Bilmok 2013 - Kocaeli Universitesi
Turkiye'de Eticaret ve Gelecegi - 9. Bilmok 2013 - Kocaeli UniversitesiTurkiye'de Eticaret ve Gelecegi - 9. Bilmok 2013 - Kocaeli Universitesi
Turkiye'de Eticaret ve Gelecegi - 9. Bilmok 2013 - Kocaeli Universitesi
 
E ticaret devamı
E   ticaret devamıE   ticaret devamı
E ticaret devamı
 
Teknoloji̇ geli̇şti̇rme bölgeleri̇
Teknoloji̇  geli̇şti̇rme bölgeleri̇Teknoloji̇  geli̇şti̇rme bölgeleri̇
Teknoloji̇ geli̇şti̇rme bölgeleri̇
 
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
 
Endüstri 4.0 üzerine
Endüstri 4.0 üzerineEndüstri 4.0 üzerine
Endüstri 4.0 üzerine
 
Fast50 basin bulteni
Fast50 basin bulteniFast50 basin bulteni
Fast50 basin bulteni
 

Bilisim

  • 1. CHP Bilişim Sektörü Ön Çalışması ÖZCAN ALTUNKAYA
  • 2. Umudu dürt, umutsuzluğu yatıştır ! Edip Cansever
  • 4. TÜRK TELEKOM’UN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİ N ARDINDAN 8 YIL GEÇMİŞTİR. GEÇEN 8 YILDA DEVLET TEKELİNİN YERİNİ ÖZEL SEKTÖR TEKELİ ALMIŞTIR.
  • 5. 2004 yılında çıkarılan kanunlarla birlikte piyasada sözde liberalleşme sağlanmıştır. Yasal düzenlemelere güvenen yaklaşık 100’e yakın alternatif telefon operatörü kurulmuş, ancak aradan geçen yıllarda rekabet koşulları tam oluşmadığı için alternatif telefon operatörlerinden sadece birkaçı varlığını sürdürmektedir. Avrupa’da yüzde 40-50 civarında olan alternatif operatörlerin payı Türkiye’de yüzde 10’un altındadır. .
  • 6. Piyasadaki tam rekabetin oluşmaması nedeniyle, Avrupa ve Amerika’da yaklaşık yüzde 50- yüzde 50 şeklinde oluşan mobil telefon ve basit telefon görüşmesindeki denge Türkiye’de yüzde 85 yüzde 15 şeklindedir. Piyasa uzmanlarının tahminlerine göre 100-120 milyar dolayında ve yaklaşık 150 yılda oluşturulmuş Telekom altyapısı, özel sektör tekeli nedeniyle gittikçe atıl vaziyete gelmektedir. Mobil telefonda numara taşıma uygulaması başlamasına rağmen sabit telefonda bu uygulama yasal olarak vardır ancak pratikte yoktur. Türkiye’de ADSL satışlarındaki artış hızı son bir yıl içinde kesilmiştir. 6,5 milyon civarındaki ADSL kullanıcı sayısı, yine tam rekabet koşulları oluşmadığı için artmıyor.
  • 7. Sektör temsilcilerine göre Türkiye’de ADSL rakamlarının 16 milyona kadar çıkma potansiyeli vardır. Ancak bugün en düşüğü 29 TL olan ADSL fiyatlarına bir de zorunlu olarak sabit telefon hizmetinin eklenmesi zorunluluğu ADSL talebini durdurmuştur. Yalın ADSL teoride var ama yine pratikte yok. Türkiye’de ADSL kullanım oranını artıracak en temel gelişmenin yürürlüğe girmemesi için Türk Telekom (TTNET) sürekli sorun çıkarmaktadır. Sektörü düzenleme ve denetlemekle görevli BTK, rekabet koşullarını oluşması için gerekli çabayı göstermekten aciz durumda. Türk Telekom çıkarları BTK tarafından korunmaktadır.
  • 8. TELKODER verilerine göre Telekomdaki tekelleşme sanılanın aksine Türkiye’yi bilişim toplumu olmaktan gittikçe uzaklaştırmaktadır. Şöyleki ;    BM Elektronik Devlet Gelişim İndeksi   183 ülke arasında 69. sıradayız.    Bilgi Toplumu’na Hazır Olma İndeksi   2007 / 2008’de : 127 ülke içinde 55 2008 / 2009’da : 127 ülke içinde 62 2009 / 2010’da : 127 ülke içinde 69    d) ECTA Düzenleyici Kuruluş Karnesi (Avrupa Rekabetçi Telekomünikasyon Derneği)   AB’deki 22 ülke içinde 19. sırada     SONUÇ: Başka ülkeler bizden hızlı ilerliyor
  • 10. Özelleştirme sürecinin en temel yanlışlarından biri Türk Telekom’un altyapı şirketi ve hizmet veren şirket olarak ikiye ayrılmamasıdır. Bu durum şimdi haksız rekabet yaratmakta, Türk Telekom hem altyapı şirketi olduğu hem de telefon ve ADSL hizmeti verdiği için rakiplerine büyüme fırsatı verememektedir. Bu hem hizmet kalitesini düşürdüğü gibi hem de halkın ucuza hizmet almasını engellemektedir. Burada örnek alınması gereken düzenleme Devlet Hava Meydanları ile THY gibi olmadır. Yani altyapı hizmeti veren meydanları 10’larca havayolu şirketi kullanabilmektedir. Bu da rekabeti ve fiyat avantajını getirmektedir. Yani kimse THY’nin rakiplerine kendi havaalanını kur demiyor, diyemiyor. Telekom’da ise durumda tam tersi. Türk Telekom alternatif operatörlerine git kendi hava meydanını kur demektedir. Bu hem maliyet hem de teknik olarak imkansızdır. Bu nedenle Türk Telekom’un altyapı ve hizmet şirketi olarak bölünmesi gerekmektedir. TELEKOM’DA ALTYAPI İLE HİZMET ŞİRKETİ AYRILMALIDIR
  • 11. Türk Telekom’un ikiye bölünmesi hukuki olarak imkansız ise BTK çok daha etkin bir düzenleyici bir kurum haline getirilmeli, Türk Telekom tahakkümünden kurtarılmalı, tüm operatörlere eşit vaziyette olması sağlanmalıdır. Telekomünikasyonda tam liberalleşme sağlanmalıdır. Yalın ADSL ve numara taşıma biran önce hayata geçirilmelidir. Bu durumda ADSL fiyatı 5 TL’ye kadar gerileyebilecek, Türkiye’de internetsiz ev hemen hemen hiç kalmayacaktır. İnternet ücreti 5 TL’ye kadar düşebilir
  • 12. Sorun 2:Bilişim Devrimi Iskalanıyor Mu? Sanayi Devrimi’nden sonra dünyada 2000’li yıllarından başından itibaren bir bilişim devrimi yaşamaktadır. Ancak Türkiye bu bilişim devrimini de ıskalama tehlikesiyle karşı karşıyadır. Teknolojik yenilikleri rahatlıkla kabullenmekte olan Türk toplumu maalesef yine bir tüketici olarak konumlandırılmakta, üretimden ve yaratıcılıktan uzaklaştırılmaktadır
  • 13. İnternet hem sosyal ilişkileri hem de ticaretin şekillenmesinde büyük rol oynamaya başladı. Artık dünyanın en büyük şirketleri arasında yüksek katma değer yaratan internet şirketleri bulunuyor. Türkiye facebook ve twitter gibi dünyanın en önemli sosyal mecralarını kullanan ülkelerden biri . Ancak böyle büyük tüketici potansiyeline rağmen Türkiye’nin internet dünyasına kazandırdığı katma değeri yüksek projeleri halen daha yok. İnsan kaynakları açısından büyük bir potansiyel bulunuyor, ancak gerek eğitim gerekse finansal desteğin yetersizliği bu alanda yapılan girişimcilerin sınırlı kalmasına neden oluyor..
  • 14. Bilişim ve teknolojiye Türkiye’de hala 1990 ve 2000’li yılların paradigmalarıyla bakılıyor. Ar-ge ve e-devlet gibi kavramlarla bilişim sektörü yönlendirilmesi artık yetersizdir. Ar-ge bütçelerinin gerçek anlamda artırılması, sadece fonlara daha fazla pay ayrılmasıyla değil, talebin artırılmasıyla sağlanabilir. E- devlet uygulaması olmazsa olmazdır, ancak asıl katma değer bilişim ürünleri üretmekten geçmektedir. Türkiye’de bilişim yasaları oldukça geriden gelmekte. Sektörün önünü açacak yeni yasalara düzenlemelere ihtiyacı bulunuyor.
  • 15. CHP Bilişimi öncelikli sektör ilan etmeli Türkiye’nin ekonomide öncelikli sorunlarından biri de cari açıktır. Cari açığın düşürülmesinde bilişim yatırımlarının büyük katkısı olabilir. Küçük yatırımlarla çok yüksek katma değerli bilişim uygulamaları yapılabilir. Bunun için İsrail ve Hindistan modelleri muhakkak incelenmelidir. Genelde bilişim özelde internet devletin destekleyeceği temel sektörlerden biri haline getirilmeli Bilişim geleceğimizdir
  • 16. CHP Melek Yatırımcı Kurumu’nu hayata geçirmeli Türkiye genel olarak “Melek Yatırımcı” sorunu yaşanmaktadır. Büyük gruplar gelecek vaad eden girişimlere yatırım yapıyorlar. Ancak sektörü bilmedikleri için bir süre sonra bu yatırımlar batma noktasına geliyor. Bu gruplar genelde ortaklıkta büyük paya sahip olmak istemekte bu da genç girişimcilerin hevesini kırmakta. Türkiye biran önce gençlerin yaratıcı fikirlerini değerlendirecek bir Melek Yatırımcı kurumu oluşturmalı, start-up projelere ortak olunmalıdır. Ancak oluşturulan kurul internet sektörünün önde gelenlerinden ve kamu görevlisi olmayan kişilerden oluşmalıdır. Devlet burada sadece finansör görevi görmeli. Örneğin 50 milyonluk bir fon bu kurul tarafından belirlenecek genç girişimcilere destek verecek. Çok küçük sermayelerin gerektirdiği internet girişimlerinde böylelikle yüzlerce projeye finansman sağlanacaktır. Bunların bazıları elbette ki başarısız olacaktır. Ancak çok başarılı olanlar da çıkacaktır ve 50 milyon doların kat be kat üzerinde bir fayda sağlanabilecektir.
  • 17. Melek Yatırımcı Kurulu girişimcilere ancak danışmanlık hizmeti vermeli, kesinlikle işletmeye karışmamalıdır. Melek Yatırımcı olan devletin büyüyen ve başarıya oluşan projelerden bir süre sonra çıkması zorunluluktur. Bunun için İMKB’de internet pazarı açılmalı, devlet hisseleri halka arz edilmelidir. Start up girişimler belli bir büyüklüğe ulaşınca kadar kesinlikle vergiden muaf tutulmalıdır.  
  • 18. Sorun 3: Eğitim Sistemi İhtiyaçları karşılamıyor • Türk eğitim sistemi özelikle bilişim teknolojilerindeki gelişmeleri takip etmekten çok uzak. • İlköğretimde bilişim, akıllı tahta, sınıfta bilgisayar ile sınırlı kalıyor. Öğrencilerin bilgisayar okur yazarlığını artıracak ve yaratıcığı geliştirecek eğitim verilemiyor. • Maalesef ilköğretim de de eğitim sadece tüketim üzerine kurgulanmış vaziyette. Sistem mevcut derslerin internet üzerinden işlenmesi vizyonunun ötesine geçemiyor. • Üniversitelerde Mühendislik Fakülteleri bünyesinde verilen eğitimler bilişim sektörünün ihtiyacını karşılamaktan uzak
  • 19. Çözüm: Üretime yönelik eğitim sistemi kurulmalı • İlköğretimden başlayarak, öğrencilerin proje üretmelerini sağlayacak yaratıcılıkları geliştirecek bilişim dersleri konulmalı • Müfredatları internet sitesi yapma,yazılım geliştirme, robot yapma gibi dersler konulmalı. • Üniversitelerde yeni bilişim sektörüne yönelik yeni bölümler açılmalı. Mühendislik fakültelerinde aynı zamanda girişim dersleri verilmelidir. • Bilişim ara elemanı bulmak sektörün en büyük sorulardan biridir. Bilişim meslek liseleri açılmalıdır. (Teknik liselerde bu konuda bölümler açılmıştır, ama yetersizdir)
  • 20. SORUN 4: BİLİŞİM HUKUKU OLUŞTURULMAMIŞTIR • Bilişim sektörü doğası gereği çok hızlı değişmektedir. Ancak bu değişme yasalarımız ayak uyduramamaktadır. • Bilişim hukuku, haklar, suç, ceza, devlet- birey ilişkileri, özgürlükler kanunlarımızda doğru düzgün tanımlanmamıştır. • Bilişim ile ilgili yasal düzenlemelerin çoğu yasaklamalarla ilgili, özgürlükleri kısıtlayıcıdır. Düzenleyicilerin üzerinde en çok durduğu konu filtremedir. • Not: (mecliste şu anda bu konuda bir çalışma yürütülüyor
  • 21. CHP Ne Önermeli? Üniversitelerimizde bilişim hukuku alanında henüz daha yeterince lisans programı açılmamıştır. Hukuk fakültelerinde biran önce bilişim hukuku alanında eğitim verilmeli, bölümler açılmalı
  • 22. SORUN 5: İNTERNET ŞİRKETLERİ MEVCUT TİCARİ ŞİRKET FORMASYONLARIYLA YÖNETİLEMEZ • E- ticaret pazarı 2012 yılını yaklaşık 22 milyar TL ile bitirdi. 2015’e kadar bu rakamın 50 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor Bununla birlikte internet üzerinden çeşitli şekillerde faaliyet yürüten, çok sayıda e ticaret şirketi olmayan şirketler de bulunmakta. Öte yandan tüm bu internet üzerinden faaliyet gösteren şirketler, diğer klasik şirketler gibi aynı ticaret kanunlarına aynı vergi usullerine ve yapılarına sahip. Başka bir anlatımla, bir bardak üreticisi şirket ile bir internet haber sitesi aynı ticaret formasyonuna sahip. Örneğin yurtdışı teşvikler için bir ihracatçı şirketle, internet sitesinden istenen şeyler aynı.
  • 23. Ticaret Kanunu sil baştan yazılmalı ÇÖZÜM 5: İnternet şirketleri için yeni bir ticaret sicil formasyonuna ihtiyaç vardır. İnternet şirketleri klasik bir şirket olarak konumlandırılamaz. Ticaret Kanunu’nda yeni tanımlamalara ihtiyaç vardır.
  • 24. Sorun 6 • Türkiye’de teknokentler, üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla kurulmuştur. Gelişmiş ülkelerde yıllar önce faaliyete baslayan teknokentler, ülkemize • ancak 2001’de çıkan Teknoloji Gelistirme Bölgeleri Kanunu ile gelmiştir. Bugün Türkiye’de yaklaşık olarak 40 adet teknokent vardır. Ancak gelinen noktada teknokentler birer arge merkezi olmaktan daha çok şirketlerin bazı vergi muafiyetlerden yararlanmak için kullandıkları yerlere dönüşmüşlerdir. Bugüne kadar teknokentlerimizden çıkmış herhangi bir kayda değer bir geliştirme yoktur. TEKNOKENTLER BİRER VERGİ KAÇIRMA CENNETİNE DÖNÜŞTÜ
  • 25. Çözüm 6 Teknokentler’ın amacına uygun kullanımı sağlanmalı, belli bir performans kriteri getirilmeli. Yenilikçi projelere destek verilmeli, ar-ge merkezi olarak konumlandırılmalı ve birer işyeri olarak kullanılmasına izin verilmemeli. Bilimsel kontrol mekanizması geliştirilmeli
  • 26. SORUN 7 FATİH Projesi’nin Geleceği • AKP hükümeti tarafından büyük bir show ile kamuoyuna sunulan Fatih Projesi, üzerinde tartışılmadan gelecek projeksiyonu olmayan bir pahalı bir projedir. Daha çok öğrencilerin tüketici olarak konumlandırıldığı bu projede içeriğin kim tarafından nasıl sağlanacağı belli değildir. Projenin en sıkıntılı yönü budur. İçerik büyük bir muammadır. Ayrıca her gün yenilenen bilgisayar teknolojisinin bu pahalı tabletlere nasıl uyarlanacağı bilinmemektedir. Öte yandan burada sadece öğrenciler düşünülmüştür. Eğitimi verecek öğretmenler hiç düşünülmemiştir. Daha da kötüsü eğitimcilerin büyük çoğunluğunun bu teknoloji kullanacak birikimi bulunmuyor. Öğrenciler tüketici olarak konumlandırılamaz
  • 27. Çözüm7: İlköğretimde bilişim dersleri Öğretmenler de eğitilmeli • Tabletler sadece birer elektronik araçtır. Bu araçların öğrencilerin ellerinde bulunması, sadece kullanımlarını öğrenmelerini sağlar. Önemli olan tabletlerin hangi amaçla, hangi içerikle kullanacağıdır. Bu amaçla ilköğretimden başlayarak bilişim dersleri müfredata konulmalı. Tabletler içerik olarak bu dersleri desteklemeli. Ayrıca eğitim fakültelerinde tüm öğretmenlere bilişim eğitimi verilmeli. Tablet sadece tüketim malıdır
  • 28. FIRSATLAR Dünyada yaklaşık 60 milyar dolarlık oyun pazarı bulunuyor. Bu pazarda Türkiye’nin payı neredeyse yok denilecek düzeyde. Bu pazara yönelik üniversitelerin ve serbest girişimcilerin projelerine muhakkak destek verilmeli
  • 29. 1 Facebook cari açığımızı kapatır • Genç bir öğrencinin hayaliyle başlayan Facebook’un piyasa değeri 100 milyar doların üzerinde. Yıllık geliri 1 milyar dolar civarında olan ve 2500’ün üzerinde çalışanı bulunan Facebook’un kuruluşunda harcanan yatırım tutarı ise nerdeyse sıfır. Yani katma değerli büyük bir kurum oluşturmak için sadece iyi bir fikir yetebiliyor. Bunu da sağlayabilecek en önemli mecra internet. Türkiye’den de böyle bir girişimin çıkmaması için hiçbir neden yok • Türkiye’de veri merkezi olarak konumlandırılabilecek birçok il bulunuyor. Soğutmanın çok önemli olduğu datacenter merkezleri için doğu illerimiz değerlendirilebilir. Bu ülkemize stratejik bir üstünlük de sağlar. Erzurum böyle bir merkez için çok uygun koşullara sahip
  • 30. Donanım değil, yazılım Teknolojide donanım pazarı artık eskisi kadar önemli değildir. Zaten bu tren de Türkiye açısından kaçmıştır. Türkiye’nin bilişim pazarında aktif olması için daha çok yazılım tarafına önem vermesi gerekiyor. Bugün geliştirilen inovasyonların yüzde 80’i yeni yazılımlarla gerçekleştiriyor. (vestel örneği) Yazılım ihraç etmek zorundayız
  • 31. Birkaç dikkat çekici veri! 6000 yıllık bilgi birikimi • Bugün geldiğimiz noktada, gerek iş süreçlerinin karmaşıklığı, gerekse teknolojinin gelişimi nedeniyle insanlığın 6.000 yıllık yazılı tarihindeki üretmiş olduğu bilginin daha fazlasını 2013 yılı içinde üreteceğiz. • • Bazı tahminlere göre günümüzde her yıl, insanlık tarihi boyunca üretilen toplam veriden daha fazla veri üretiliyor. Verilerini nasıl analiz edeceğiz? • ABD’li bir perakende devinin her saat bir milyondan fazla müşteriye hizmet vermesi sonucu oluşan dijital verilerin toplandığı veri tabanının büyüklüğünün 2,5 petabyte’ın (2,5 milyar megabyte) üzerinde. • Yani Amerikan Ulusal Kütüphanesi’ndeki tüm kitapların toplamının 167 katı büyüklüğünde.
  • 32. İşe gitmeyecek miyiz? • IDC’ye (International Data Corporation) göre 2013 sonuna kadar dünya çapında 1,19 milyar çalışan mobil teknoloji kullanıyor olacak. Yani çalışanların neredeyse %35’i çok yakında işlerini sadece mobil cihazlar üzerinden yürütmeye başlayacak. Yani çalışanların neredeyse %35’i çok yakında işlerini sadece mobil cihazlar üzerinden yürütmeye başlayacak.
  • 33. Kaç duyu organımız var? İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ KAÇ DUYU ORGANIMIZI KULLANMAMIZA İMKAN TANIYOR?
  • 34. ERİCSSON’UN 2020 ÇALIŞMALARI 5 DUYU ORGANIMIZDAN ŞU ANDA DUYMA VE GÖRMEYİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULLANABİLİYORUZ. Peki tat alma, koku ve dokunma iletişimi sağlayacak bir teknoloji olamaz mı? Ericsson 2020 vizyonu olarak bu üç duyu üzerinde çalışıyor.. Peki böyle bir yenilik, icat ya da inovasyon dünyada nasıl bir değişikliğe neden olabilir?
  • 35. 90 milyar dolarlık bir pazar Dünyada digital reklam pazarının yaklaşık 90 milyar dolar civarında olduğu hesaplanıyor.. Türkiye’de ise yaklaşık 900 milyon dolar civarında. 2015 yılına kadar bu rakamın 5 milyar doları çıkacağı tahminleri yapılıyor. Peki bu reklam pazarının dağılım nasıl? Google amca reklam pazarının yüzde 60’ına yakını elinde bulunduruyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 75 civarında. Peki bizler bu kadar zengin miyiz? Bizim bir arama motoru geliştirmemiz sözkonusu olamaz mı? Rusya bunu Yandex ile yaptı
  • 36. Bu raporda TÜBİTAK nerede? Bu raporda TÜBİTAK yok, çünkü TÜBİTAK’ta bilim adamı kalmadı.
  • 37. Sonuç: Bu pankartta değişim şart