SlideShare a Scribd company logo
1 of 239
Download to read offline
T.C.
İstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Çeviribilim Anabilim Dalı
Çeviri Bilim Dalı
Yüksek Lisans Tezi
TÜRKİYE’DE ÇEVİRİ BÜROLARINDA WEB
SİTESİ YERELLEŞTİRMELERİ VE BU SÜREÇTE
BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİN KULLANIMI
Sinem CANIM
2501050025
Yrd. Doç. Dr. Betül Parlak
İstanbul, 2008
iii
ÖZ
Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler ve küreselleşme, başka pek çok alan gibi çeviri
endüstrisi ve çeviri dünyasını da önemli ölçüde etkilemiştir. Web sitesi yerelleştirme
de bu gelişmelerin etkisi ve bilgi teknolojileri ile çevirinin etkileşimiyle somut bir
sonuç olarak çeviri endüstrisinde ortaya çıkan yeni dil desteği türlerinden biridir.
“Türkiye’de Çeviri Bürolarında Web Sitesi Yerelleştirmeleri ve Bu Süreçte Bilgi
Teknolojilerinin Kullanımı” başlıklı bu yüksek lisans tezinin bir amacı, çeviribilim
literatüründe yerelleştirme sürecinin, bu süreçte bilgi teknolojilerinin kullanımının,
sürecin aktörlerinin ve aktörlerin görev kapsamlarının nasıl betimlendiğini
göstermektir. Diğer amacı ise, Türkiye’de web sitesi yerelleştirme sürecinin
çeviribilim literatüründe tanımlanan biçimiyle işleyip işlemediğini, çeviri bürolarıyla
yapılan bir anket çalışmasının verileri ışığında tartışmaktır.
ABSTRACT
Besides many other fields, globalization and the developments in the field of
information technologies have affected translation industry and translation world
considerably. As a concrete result of these developments and the interaction
between information technologies and translation, web site localization has evolved
as a new type of language support in translation industry. One of the two aims of
this Master of Arts thesis titled “The Process of Web Site Localization in Translation
Bureaus and the Use of Information Technologies” is to indicate how localization
process, the use of information technologies in the process, the actors and their job
definitions are described in translation studies literature. The other aim is to discuss
whether or not website localization process in Turkey works in the way it is
described in the literature in the light of the data from the questionnaire survey
conducted within the framework of this study.
iv
ÖNSÖZ
Sorduğu sorularla ve sağladığı kaynaklarla yerelleştirme alanında araştırma
yapmam konusunda beni cesaretlendiren ve bu çalışmanın birinci yılında bana
danışmanlık eden güler yüzlü hocam Doç. Dr. Mine Yazıcı’ya teşekkür ediyorum.
Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve sabrıyla çalışmamın yaklaşık bir buçuk
yıllık sürecinde gerek bilimsel anlamda gerekse kalben bana destek veren tez
danışmanım Yrd. Doç. Dr. Betül Parlak’a minnet borçluyum. Zihnimde beliren ve
cevabını bulamadığım sorularda sunduğu farklı bakış açılarıyla yoluma ışık tuttu.
Çalışmam süresince sıkılmadan beni dinleyen, anlamaya çalışan ve onca
yoğunluğuna karşın benimle tartışmak için zaman yaratan Çeviribilim Bölümünün
değerli başkanı Prof. Dr. Turgay Kurultay’a teşekkürlerimi sunuyorum.
Keyifli, ama zaman zaman yorucu olan bu yolculukta yanımda olan araştırma
görevlisi arkadaşlarım Esra Özkaya’ya ve Sinem Yazıcıoğlu’na teşekkür ediyorum.
Teknik anlamda kendimi yetersiz ve yorgun hissettiğim anlarda hep yanımda
olan iki değerli dosta, Salih Güreli ve Timuçin Pehlivan’a, teşekkür ediyorum. Onlar
olmasaydı teknolojik serüvenim bu kadar keyifli olmazdı.
Araştırmamla ilgili sorularımı cevaplayan ve araştırmama katkı sağlayacak
belgeleri benle paylaşan değerli çevirmen, avukat ve eğitimci Turgut Ağar’a ve çeviri
işletmecisi Derya Ramos’a teşekkür borçluyum.
Erasmus değişimi kapsamında Yunanistan’ın Korfu adasında geçirdiğim üç
aylık süre zarfında çalışmama geçici olarak danışmanlık eden Yrd. Doç. Dr. Ioannis
Saridakis’e ve benzer bir konuda hazırladığı bitirme tezinde yaşadığı deneyimlerini,
eriştiği literatürü benimle paylaşan ve anketimi hazırlamama yardım eden sevgili
Jannis Fragkiadakis’e teşekkür ediyorum.
v
Bu çalışmanın olmazsa olmazı olarak düşündüğüm anketi cevaplamak için
zaman ve emek harcayan, ancak gizlilik ilkesi nedeniyle burada adlarını
anamadığım değerli çeviri işletmecilerine teşekkürlerimi sunuyorum.
Son olarak, mesafeler ne kadar uzun olursa gönlüyle ve sesiyle hep yanımda
olan, beni sevmekten ve desteklemekten asla vazgeçmeyen, varlığımın ve bugün
ulaştığım noktanın baş mimarları olan biricik anneme ve babama sonsuz
teşekkürlerimi sunuyor ve bu çalışmayı onlara ithaf ediyorum.
vi
İÇİNDEKİLER
ÖZ/ABSTRACT................................................................................................... iii
ÖNSÖZ............................................................................................................... iv
İÇİNDEKİLER..................................................................................................... vi
GÖRSEL LİSTESİ/ŞEKİL LİSTESİ/TABLO LİSTESİ........................................ ix
GRAFİK LİSTESİ x
GİRİŞ.................................................................................................................. 1
1. ÇEVİRİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ İLİŞKİSİ................................................ 4
1.1 Küreselleşmenin Çeviri Dünyasındaki Etkisi.............................................. 5
1.1.1 Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu ve Çeviri Dünyasındaki Etkisi... 6
1.1.2 Küreselleşmenin Siyasi Boyutu ve Çeviri Dünyasındaki Etkisi.......... 11
1.1.3 Küreselleşmenin Kültürel Boyutu ve Çeviri Dünyasındaki Etkisi....... 13
1.2 Bilgi Teknolojilerinin Çeviri Dünyasındaki Etkisi......................................... 19
1.2.1. Çevirmen-Çeviri İşvereni İlişkisi....................................................... 19
1.2.2. Çevirmen-Çevirmen İlişkisi............................................................... 22
1.2.3. Çeviri Uygulaması............................................................................ 24
1.2.4. Çevirmen Profili ve Çeviri Eğitimi..................................................... 30
1.3. Bilgi Teknolojileri ve Yerelleştirme............................................................. 31
2. YERELLEŞTİRME.......................................................................................... 37
2.1. Uluslararasılaştırma.................................................................................. 42
2.2. Küreselleştirme.......................................................................................... 43
2.3. Yerelleştirme ve Çeviri.............................................................................. 45
2.3.1. Çevirmen / Yerelleştirmen................................................................ 47
2.4. Yerelleştirme Türleri.................................................................................. 48
2.4.1. Yazılım Yerelleştirme....................................................................... 48
2.4.2. Web Sitesi Yerelleştirme.................................................................. 54
2.4.2.1 Web Sitesi Yerelleştirmeye İhtiyaç Duyulmasının Nedenleri 55
2.4.2.2. Yerellik ya da Yabancılık...................................................... 57
2.4.2.3. Kültürel Uyarlama................................................................. 60
2.4.2.4. Ürün ve Hizmet Yelpazesindeki Coğrafi Farklılık................. 63
2.4.2.5. Coğrafyaya Göre Şekillenen Teknik Farklılıklar................... 64
2.4.2.6. Metindışı Öğelerin Çağrışımlarındaki Kültürel Farklılıklar.... 65
2.4.2.7. Para Birimleri, Saat Dilimleri, Haritalar ve Telefon
Numaraları........................................................................................................... 67
vii
2.4.2.8. Çoklu Ortam İçeriğinin Yerelleştirilmesi................................ 68
2.4.2.9. Üst Metin ve Bağdaşıklık...................................................... 69
2.4.2.10. Yabancı Dildeki İçeriğin Belirtilmesi.................................... 70
2.4.3. Doküman Yerelleştirme.................................................................... 71
2.4.4. Çoklu Ortam Yerelleştirme............................................................... 75
2.5. Yerelleştirmenin Bileşenleri....................................................................... 76
2.5.1. Proje Yönetimi.................................................................................. 77
2.5.2. Terminoloji Yönetimi......................................................................... 80
2.5.3. Çeviri................................................................................................ 81
2.5.4. Kalite Yönetimi................................................................................. 83
2.5.5. Masaüstü Yayıncılık......................................................................... 85
2.5.6. Mühendislik...................................................................................... 87
3. TÜRKİYE’DE ÇEVİRİ BÜROLARINDA WEB SİTESİ
YERELLEŞTİRMELERİ VE BU SÜREÇTE BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİN
KULLANIMI ÜZERİNE BETİMLEYİCİ BİR ÇALIŞMA....................................... 90
3.1. Ankete Verilen Cevapların Değerlendirilmesi............................................ 94
3.1.1 Genel Organizasyon.......................................................................... 95
3.1.2. Proje Yönetimi.................................................................................. 122
3.1.3. Yerelleştirme.................................................................................... 137
3.1.4. Çeviri................................................................................................ 147
3.1.5. Eğitim............................................................................................... 158
3.1.6. Terminoloji Yönetimi......................................................................... 166
3.1.7. Masaüstü Yayıncılık (DTP).............................................................. 174
3.1.8. Mühendislik...................................................................................... 176
3.1.9. Kalite Kontrol.................................................................................... 179
3.1.10 Ek Soru............................................................................................ 183
SONUÇ............................................................................................................... 185
KAYNAKÇA........................................................................................................ 190
EKLER
EK 1: İKTİSADİ MÜESSESELERDE MECBURİ TÜRKÇE KULLANILMASI
HAKKINDA KANUN........................................................................................... 198
EK 2: “ÇEVİRMENİMİZİ İSTİYORUZ” ADLI KAMPANYANIN ÇAĞRI METNİ 200
EK 3: TÜRKİYE’DE ÇEVİRİ BÜROLARINDA WEB SİTESİ
YERELLEŞTİRMELERİ ANKETİ........................................................................ 203
viii
EK 4: ANKETİN 22. SORUSUNA VERİLEN CEVAPLAR................................. 217
EK 5: ANKETİN EK SORUSUNA VERİLEN CEVAPLAR................................. 225
ix
GÖRSEL LİSTESİ
Görsel 1: “Yazdır” iletişim kutusu
Görsel 2: Greenpace Uluslararası Web Sitesinin Ana Sayfası
Görsel 3: Güllüoğlu Firmasının Web Sitesinin Ana Sayfası
Görsel 4: Güllüoğlu Firmasının Web Sitesinin İngilizce Versiyonundaki Türk
Kültürüne Özgülük
Görsel 5: Güllüoğlu Firmasının Web Sitesinin İngilizce Versiyonundaki Türk
Kültürüne Özgülük
Görsel 6: Burger King’in ABD Web Sitesinin Ana Sayfası
Görsel 7: Burger King’in ABD Web Sitesinin Şirket Bilgisi Sayfası
Görsel 8: Burger King’in Türkiye Web Sitesinin Ana Sayfası
Görsel 9: Burger King Türkiye’nin Trans 0 Yağ ile İlgili Web Sitesi
Görsel 10, Görsel 11, Görsel 12, Görsel 13, Görsel 14: E-posta Gönderme İkonları
Görsel 15: Arçelik Firmasının Web Sitesinin İngilizce Versiyonunda Çağrı Merkezi
Bilgileri
Görsel 16: Vikipedi Adlı Web Sitesinde “dil” Sözcüğü için Yapılan Aramanın Sonucu
Görsel 17: İçeriğin Dilinin İkonla Belirtilmesi
ŞEKİL LİSTESİ
Şekil 1: Çok Dilli Hizmet Zinciri
Şekil 2: Küresel Ürün Geliştirme Döngüsü
Şekil 3: Oyun Yerelleştirme
Şekil 4: Üç Dişli Fiş
TABLO LİSTESİ
Tablo 1: Çeviri Bürolarının Ülkelere Göre Yerelleştirme Üretimi
x
GRAFİK LİSTESİ
Grafik 1a: Faaliyet Yılı
Grafik 1b: 5 Yıldan Kısa Süredir Faaliyet Gösteren Çeviri Bürolarının Yıllık
Yerelleştirme Gelirlerinin Yıllık Toplam Gelirlerine Oranı
Grafik 2: Hizmet Verilen Faaliyet Alanları
Grafik 3: Yerelleştirme Alanındaki Faaliyet Yılı
Grafik 4: Yıllık Yerelleştirme Gelirinin Yıllık Toplam Gelirdeki Payı
Grafik 5a: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Ülkeler 1
Grafik 5b1: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Ülkeler 2
Grafik 5b2: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Ülkeler 3
Grafik 5c: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Ülkelerin Sıralaması
Grafik 5d: Üretim Miktarı
Grafik 6a: En Fazla Yerelleştirme Yapılan Kaynak-Hedef Dil Çiftleri
Grafik 6b: Dil Hizmeti Sağlayıcısı Türü
Grafik 7: Çeviri Bürolarının Müşteri Profilleri
Grafik 8: Türkiye Yerelleştirme Pazarındaki Pay
Grafik 9: Yerelleştirme Bileşenlerine Göre Çeviri Bürolarının Dağılımı
Grafik 10: Kadrolu Çalışanlar
Grafik 11: ISO Sertifikası
Grafik 12a: Dernek Üyeliği
Grafik 12b: Üye Olunan Dernekler
Grafik 13: Yerelleştirme Hizmeti Türü
Grafik 14a: Yerelleştirme Türlerine Göre Yıllık Ortalama İş Hacmi 1
Grafik 14b: Yerelleştirme Türlerine Göre Yıllık Ortalama İş Hacmi 2
Grafik 15a: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Uzmanlık Alanları
Grafik 15b: Diğer Seçeneğinde Belirtilen Uzmanlık Alanları
Grafik 16: Proje Yönetiminden Sorumlu Çalışan
Grafik 17: Proje Yöneticisinin Niteliklerinin Önem Sıralaması
Grafik 18: Proje Yöneticisinin Sorumluluğu Dışındaki Görevler
Grafik 19a: Proje Yönetim Aracı Kullanımı
Grafik 19b: Kullanılan Proje Yönetim Aracı
Grafik 19c: Diğer Seçeneği
Grafik 20a: İş Akışı ile Uyumluluk
xi
Grafik 20b: Zaman Tasarrufu Sağlama
Grafik 20c: Yerelleştirme Maliyetlerini Azaltma
Grafik 20d: Yerelleştirme Gelirini Artırma
Grafik 20e: Proje Takibini Kolaylaştırma
Grafik 20f: Raporlamayı Kolaylaştırma ve Hızlandırma
Grafik 21a: Büro Bünyesinde Performans Değerlendirmesi
Grafik 21b: Büro Dışında Performans Değerlendirmesi
Grafik 23a: Yerelleştirme Aracı Kullanımı
Grafik 23b: Kullanılan Yerelleştirme Araçları
Grafik 24a: Yerelleştirme Gelirini Artırma
Grafik 24b: Zaman Tasarrufu Sağlama
Grafik 24c: Dil ve Terim Tutarlılığı Sağlama
Grafik 24d: Kullanılan Diğer Elektronik Araçlarla Uyumlu Olma
Grafik 24e: Yerelleştirilen Metinlerin Kalitesini Artırma
Grafik 24f: Yerelleştirme Süreçlerine Verimli Bir Şekilde Entegre Olma
Grafik 24g: Geliştirilmesi Gereken Bazı Özelliklere Sahip Olma
Grafik 25: Uluslararasılaştırma
Grafik 26: Web Sitesi Yerelleştirme Süreci Öncesi Müşteri Tarafıdan Temin Edilen
Materyaller
Grafik 27: Çok Dilli Yerelleştirme Deneyimi
Grafik 28: Çok Dilli Yerelleştirme Projelerinin İş Dağılımı
Grafik 29a: Yerelleştirme Projelerinde Görev Alan Çevirmenlerin Profili
Grafik 29b: Büronun İstihdam Ettiği Çevirmenlerin Çoğunluğunun Profili
Grafik 30: Yerelleştirme Projelerinde Görev Alan Çeviri Bölümü Mezunlarının
Elektronik Araç Bilgi ve Becerisi
Grafik 31: Web Sitesi Yerelleştirme Projelerinde Görev Alan Çevirmenlerin
Niteliklerinin Önem Sıralaması
Grafik 32: Kullanılan Çeviri Belleği Sistemleri
Grafik 33: Kullanılan Çeviri Belleği Sistemlerinin Niteliklerinin Değerlendirilmesi
Grafik 34: Makine Çevirisi Sistemi Kullanımı
Grafik 35: Çeviri Teknolojileri Konulu Büro içi Eğitimlerin Sıklığı
Grafik 36: Büro içi Çeviri Teknolojileri Eğitimlerinin Sorumlusu
Grafik 37a: İnternet
Grafik 37b: Şirket içi Yayınlar ve Raporlar
xii
Grafik 37c: Basılı Sözlükler
Grafik 37d: Sektördeki Diğer Şirketlerin Yayınları
Grafik 37e: Müşteri Tarafından Temin Edilen Yayınlar
Grafik 37f: Çevirmen-Çevirmen İletişimi
Grafik 37g: Şirket içi Toplantılar
Grafik 37h: Şirket içi Eğitimler
Grafik 38: Terminoloji Yönetimi
Grafik 39: Terminoloji Yönetiminden Sorumlu Çalışan
Grafik 40: Terminoloji Yönetiminde Kullanılan Araç
Grafik 41a: Kullanılan Terminoloji Yönetimi Aracının Terminoloji Yönetimini
Kolaylaştırması
Grafik 41b: Kullanılan Terminoloji Yönetimi Aracının Terminoloji Tutarlılığı
Sağlaması
Grafik 41c: Kullanılan Terminoloji Yönetimi Aracının Yerelleştirme Sürecini
Yavaşlatması
Grafik 41d: Kullanılan Terminoloji Yönetimi Aracının Kullanılan Diğer Elektronik
Araçlarla Uyumu
Grafik 42: Terminoloji Verilerinin Güncellenme Sıklığı
Grafik 43: Masaüstü Yayıncılık Personelinin Sorumluluk Alanı
Grafik 44: Web Sitesi Yerelleştirme Süreci
Grafik 45: Web Tasarımcısı-Çevirmen İşbirliği
Grafik 46: Çevirmenler ile Web Tasarımcılarının Birlikte Çalıştıkları Aşamalar
Grafik 47: Kalite Kontrol Sorumlusu
Grafik 48: Kalite Kontrol Aracı Kullanımı
Grafik 49: Kalite Kontrol Aracının Faydaları
1
GİRİŞ
Küreselleşme ve gelişen bilgi teknolojileri çeviri dünyasına önemli değişimler
getirmiştir. Bilgi üretim hızının her geçen gün artması ve küresel bir köy halini alan
dünyada kültürler arası iletişimin giderek yoğunlaşması çeviriyi yalnızca insanın
zihinsel ve fiziksel emeğiyle gerçekleştirilen bir etkinlik olmaktan çıkarmıştır. Bilginin
bir kültürden öteki kültüre aktarımını sağlayan, bir başka deyişle iletişime aracılık
eden çeviride, bilgi teknolojilerinin olanaklarından faydalanmak bir alternatif değil
zorunluluk haline gelmiştir.
Işın Bengi Öner'in yazılım ve örün ürünlerinin ulaşacağı kitleye göre kullanıma
hazır hale getirilmesi olarak tanımladığı (Ercan, 2006: 34) yerelleştirme, bilgi
teknolojileri ile çeviri disiplinleri arasındaki etkileşimin sonucu olarak 1980lerde
yazılım endüstrisinden doğmuştur. 1990lara gelindiğinde başka endüstri kollarında
da yerini alan yerelleştirme uygulaması bugün varlığını sürdürmekte olduğu çeviri
endüstrisinde önemli değişimlere neden olmuştur.
Bu çalışmanın iki amacından biri çeviribilim literatüründe yerelleştirme
sürecinin, bu süreçte bilgi teknolojilerinin kullanımının, sürecin aktörlerinin ve
aktörlerin görev kapsamlarının nasıl betimlendiğini göstermektir. Öteki amacı ise,
Türkiye’de web sitesi yerelleştirme sürecinin çeviribilim literatüründe tanımlanan
biçimiyle işleyip işlemediğini, çeviri bürolarıyla yapılan bir anket çalışmasının verileri
ışığında tartışmaktır. Çalışma, üç bölümden oluşmaktadır.
Çalışmanın birinci bölümünde, küreselleşme kavramı ve küreselleşmenin
ekonomik, siyasi ve kültürel boyutlarının çeviri dünyası üzerindeki etkileri ele
alındıktan sonra bilgi teknolojilerindeki gelişmelerin çeviri dünyasındaki etkileri
çevirmen-çeviri işvereni ilişkisi, çevirmen-çevirmen ilişkisi, çeviri uygulaması,
çevirmen profili ve çeviri eğitimi başlıkları altında incelenmiştir. Sonrasında ise, bilgi
teknolojilerindeki gelişmeler ve yerelleştirme arasındaki ilişki ele alınmıştır.
İkinci bölümde çeviri ve yazılım endüstrisinde sıkça tartışılan ve farklı tanımları
yapılan yerelleştirme kavramı ve bu kavramla ilintili küreselleştirme ile
uluslararasılaştırma kavramlarına getirilen tanımlar incelenmiştir. Yerelleştirmenin
2
çeviriden farklı bir etkinlik olup olmadığı ve yerelleştirmen ya da yerelleştirme
uzmanı şeklinde yeni bir görev adına ihtiyaç duyulup duyulmadığı sorgulanmıştır.
Yerelleştirme literatüründe yazılım, web sitesi, doküman ve çoklu ortam
yerelleştirme şeklinde sınıflandırılan yerelleştirme türleri ele alınmıştır. Bu
çalışmanın konusunu oluşturan web sitesi yerelleştirme başlığı altında görsel
örneklere yer verilmiştir. Devamında ise yerelleştirme sürecini oluşturan bileşenler,
bu bileşenlerin aktörleri ve teknolojik araçlarıyla ilintilendirilerek incelenmiştir.
Araştırma kapsamında Türkiye’deki çeviri bürolarında web sitesi yerelleştirme
uygulamalarını ve bu süreçte bilgi teknolojilerinin kullanımını görgül verilerle
incelemek amacıyla 50 soruluk bir anket hazırlanmıştır. Anket hazırlama sürecinde
İstanbul Üniversitesi Çeviribilim Bölümü İngilizce Mütercim-Tercümanlık Anabilim
Dalı ile Erasmus Değişim Programı çerçevesinde ikili anlaşması bulunan Ionian
University (Yunanistan), Yabancı Diller, Mütercim-Tercümanlık Bölümünde 3 aylık
bir çalışma yapılmıştır. Gerek İstanbul Üniversitesi Çeviribilim Bölümü’ndeki
danışmanım Yrd. Doç. Dr. Betül Parlak gerekse Erasmus Değişim Programı
kapsamında 3 ay boyunca çalışmaya ikinci danışman olarak destek veren Yrd. Doç.
Dr. Ioannis Saridakis’in yardımlarıyla hazırlanan anket Türkiye’de faaliyet gösteren
90 çeviri bürosuna gönderilmiştir. Ancak bu çeviri bürolarından 14’ü anketi
cevaplamıştır. Anket yalnızca web sitesi yerelleştirme ile ilgili sorularla sınırlı
değildir. Anketin, Genel Organizasyon başlığı altında toplanan sorularıyla Türkiye’de
web sitesi yerelleştirme alanında faaliyet gösteren çeviri bürolarının şirket yapısı,
faaliyet alanları, faaliyet yılı, hizmet verdiği ülkeler ve dil çiftleri, yerelleştirme türleri
ve uygulamaları ile ilgili daha genel bilgilere ulaşmak hedeflenmiştir. Anket genel
organizasyon, proje yönetimi, yerelleştirme, çeviri, eğitim, terminoloji yönetimi,
masaüstü yayıncılık, mühendislik ve kalite kontrol başlıkları altındaki 49 çoktan
seçmeli soru ve açık uçlu bir ek sorudan oluşmaktadır. Ek soru Türkiye’de web sitesi
yerelleştirme hizmeti veren çeviri bürolarının yerelleştirme uygulamalarına başladığı
günden beri teknoloji kullanımı çerçevesinde kendi yerelleştirme uygulamalarında
gözlemlediği değişimler hakkında bilgi edinmeyi amaçlamaktadır. Anketten elde
edilen veriler MS Office 2007 Excel’de hazırlanan grafikler kullanılarak mümkün
olduğunca istatistiksel yöntemle değerlendirilmiştir. Kimi soruların
değerlendirilmesinde tablolar da kullanılmıştır. Anketin değerlendirmesinin yapıldığı
bu bölüm bu yüksek lisans tezinin son bölümünü oluşturmaktadır.
3
Sonuç bölümünde ise çalışmanın ilk iki bölümünde ele alınan konular ve anket
çalışmasından elde edilen görgül veriler ışığında Türkiye’deki web sitesi
yerelleştirmeleri ve bu süreçte bilgi teknolojilerinin kullanımı üzerine genel bir
değerlendirme yapılmıştır.
4
1. ÇEVİRİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ İLİŞKİSİ
Son yıllarda bilgi teknolojileri alanında yaşanan değişim ve gelişmeler bilginin
üretimi, depolanması ve dağıtımında ciddi bir hız artışını beraberinde getirmiştir.
Bilgi teknolojilerinin sürekli etkileşim halinde olduğu iletişim teknolojilerinde yaşanan
dolaylı gelişmeler de dünyanın hızla küreselleşmesine ve küresel bir köy halini
almasına neden olmuştur. İletişim küreselleşmeyi tamamlayan bir parça haline
gelmiştir: İletişim olmadan küreselleşme de gerçekleşemezdi.
Günümüzün küreselleşen dünyasında diller ve kültürler arası iletişimin zorunlu
bir parçası haline gelen çeviri ise bilgi teknolojileri sahnesinde yaşanan değişim ve
gelişmelerden önemli ölçüde etkilenmiştir. Antik çağlardan günümüze gelene kadar
çeviriye olan gereksinim giderek artmış ve çeviri hızının bilgi üretim hızına
erişebilmesi için bilgi teknolojileri alanında yaşanan gelişmelerin sunduğu
olanaklardan mümkün ölçüde faydalanmak bir zorunluluk halini almıştır. Bilgi
üretiminde kaydedilen ivme çeviri uygulamasının hızlanmasını tetiklemiştir.
Bilgi teknolojilerinin çeviri alanına etkisi yalnızca hızla sınırlı kalmamıştır, aynı
zamanda çeviri uygulaması, çevirmen profili, çeviri eğitimi, çevirmen-çeviri işvereni
ilişkisi, çevirmen-çevirmen ilişkisi gibi kategoriler altında sıralayabileceğimiz pek çok
değişime de neden olmuştur.
Son yıllarda adından sıkça söz edilen yerelleştirme (localization) ise, hiç
şüphesiz bilgi teknolojilerinin çeviri uygulamasında yarattığı değişimlerden en
belirginidir. Işın Bengi Öner'in yazılım ve örün ürünlerinin ulaşacağı kitleye göre
kullanıma hazır hale getirilmesi olarak tanımladığı (Ercan, 2006: 34) yerelleştirme,
bilişim ve çeviri disiplinleri arasındaki etkileşimden doğan bir uygulamadır.
Yerelleştirme ile birlikte çeviride elektronik araçlara bağımlılığın arttığı, geleneksel
çevirmen profilinin ortadan kalktığı ve artık elektronik çeviri araçlarını kullanabilen ve
bilgi teknolojilerindeki yenilikleri yakından takip eden bir çevirmen modelinin çizildiği
görülmektedir. Ayrıca çevirmen-müşteri ilişkilerinin fiziksel ortamdan İnternet
ortamına taşındığı ve müşterilerin çeviri hizmetine yönelik beklentilerinin arttığı
görülmektedir. Yerelleştirme ile birlikte çeviri hizmetinin tanımı ve sınırları
genişlemiştir.
5
İşte bu hareketliliğin çeviri dünyasına yansımalarını sorgulamak amacıyla
çalışmanın ilk bölümünde bilgi teknolojilerindeki gelişmelerin ve bu gelişmelerin bir
uzantısı olarak küreselleşmenin çeviri dünyasındaki etkisi, bilgi teknolojilerinin çeviri
uygulamasındaki yeri ve bilgi teknolojileri ve yerelleştirme ilişkisi ele alınacaktır.
1.1. Küreselleşmenin Çeviri Dünyasındaki Etkisi
Küreselleşmenin (globalleşme) çeviri dünyası üzerindeki etkisine geçmeden
önce küreselleşme kavramını tanımlamakta fayda vardır. Küreselleşme ilk bakışta
ekonomik karşılıklı bağımlıkların artması, serbest ticaretin yaygınlaşması şeklinde
salt ticari ya da ekonomik süreci akıllara getirse de böyle olmadığı açıktır. Bugün
hayatımızın her kesitinde küreselleşmenin uzun vadeli etkilerini hissetmekteyiz. Bu
nedenle küreselleşmeyi yalnızca ekonomik ya da siyasi bir olgu olarak ele almak
oldukça indirgeyici bir bakış açısının yansıması olabilir. Küreselleşmenin
tanımlarından bir kısmı aşağıda verilmiştir:
Küreselleşme, ekonomik, sosyal, teknolojik, kültürel, politik ve ekolojik açılardan global
bütünleşmenin, entegrasyon ve dayanışmanın artması anlamına gelmektedir1.
Küreselleşme, dünya ölçeğindeki toplumsal karşılıklı bağımlılıkları ve mübadeleleri
meydana getiren, çoğaltan, yaygınlaştıran ve yoğunlaştıran toplumsal süreçlerin çok
boyutlu kümesini ifade etmektedir. Bu süreçler aynı zamanda, insanların, yerel olanla
uzakta olan arasında mevcut bağlantılardaki güçlenmeyi giderek daha çok fark
etmelerini kolaylaştırmaktadır (Steger, 2006:31).
Dünyanın farklı bölgeleri arasında ekonomik, kültürel, demografik, politik ve çevresel
karşılıklı bağımlılığın artması2
.
Ekonomik, teknolojik ve politik güçler yoluyla uzak bölgeler üzerinde etkili olan dünya
çapındaki sosyal ilişkilerin yoğunlaşması ve sonucunda uzaktaki olay ve güçlerin yerel
olayları etkilemesi3.
Bu tanımlar kimi açılardan birbirlerinden farklılaşsa da hepsi temelde çok
boyutlu bir oluşuma, sürece işaret etmektedir. Küreselleşme bir durum değildir.
Terimin sonundaki “- eşme, -aşma” yapım ekinden de anlaşılacağı üzere
küreselleşme bir devinimi, devam eden bir değişimi ifade etmektedir.
1 (Çevrimiçi) http://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCreselle%C5%9Fme, 23 Haziran 2007.
2 (Çevrimiçi) http://hhhknights.com/geo/4/agterms.htm, 21 Haziran 2007.
Aksi belirtilmedikçe çalışmada yer alan çeviriler araştırmacıya aittir.
3 (Çevrimiçi) http://www.anthro.wayne.edu/ant2100/GlossaryCultAnt.htm, 20 Haziran 2007.
6
Yukarıda da belirtildiği gibi, küreselleşme çok boyutlu bir değişimdir. Bu
nedenle küreselleşmenin çeviri dünyasındaki etkisi de bu farklı boyutlar açısından
ele alınacaktır.
1.1.1. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu ve Çeviri
Dünyasındaki Etkisi
Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler iletişimin geçmişe
kıyasla daha hızlı ve daha az maliyetle gerçekleştirilmesini sağlamıştır. İnternet’in
yaygınlaşması ve İnternet ağının genişlemesi sayesinde dünyanın farklı yerlerindeki
şirketlerin birbirleri ile iletişime geçmesi eskiye kıyasla çok daha kolaylaşmıştır.
Örneğin telefonun yerini alan İnternet aktarmalı sohbet4
ve e-posta iletişimin
maliyetini sadece İnternet’e bağlanma maliyetiyle sınırlı tutmaktadır. Ayrıca şirketler
arası pek çok yazışmanın da e-posta yoluyla yapıldığını göz önünde
bulundurduğumuzda geçmişin posta hizmetine kıyasla ciddi bir zaman tasarrufu söz
konusudur. İletişimdeki hızlanma ilişkilerdeki hızlanmayı da beraberinde getirmiştir.
Ancak şirketler arasındaki dilsel farklılıklar kimi zaman ilişkilerin kurulması ve
sürdürülmesinde engel oluşturmuştur. Her ne kadar İngilizce dünya dili olarak kabul
edilmiş olsa da her şirketin dış ilişkiler/ithalat/ihracat sorumlusunun İngilizce bilmesi
ve bütün şirketlerin İngilizce üzerinden iletişim kurması beklenemez. İşte şirketler
arası dilsel farklılıklar söz konusu olduğunda farklılığın iletişime engel teşkil
etmemesi için çeviriye başvurulmaktadır.
Türkiye’de uluslararası hizmet veren şirketler çeviri ihtiyacı için kimi zaman bir
çeviri bürosundan destek alırken kimi zaman da şirket içinde çok dilli çalışan
istihdam etme yoluna gitmektedir. Bu tercih şirketin uluslararası ticari faaliyet
hacmiyle ilgilidir. Örneğin son birkaç yıldır Çin'le artan ticari ilişkilerimiz nedeniyle
gazetelerde Çince bilen kimselere yönelik iş alanlarının sayısı giderek artmaktadır.
Pek çok şirket kadrosunda birinci veya ikinci yabancı dili Çince olan çalışanlara yer
4 İngilizce karşılığı Internet Relay Chat (IRC) olan İnternet aktarmalı sohbet, İnternet
üzerinden iki veya daha fazla kişinin gerçek zamanda birbiriyle konuşmasını ve dosya
alışverişinde bulunmasını sağlayan, dünya çapında bir hizmettir.
7
vererek şirket çalışanlarının, çalıştığı Çin şirketi ile iletişimini sağlamayı
hedeflemektedir.
Çin’le olan ticari ilişkilerdeki artış eğitim kurumlarında bazı değişiklikleri
beraberinde getirmiştir. Öncelikle ilk defa 2005-2006 akademik yılında Okan
Üniversitesi Çeviribilim Bölümü çatısı altında Çince Mütercim-Tercümanlık Programı
açılmıştır5
. Ayrıca Çin ile iş ilişkileri olan pek çok şirket, personelini yoğun Çince
kurslarına yönlendirmektedir. Artan Çince öğrenme talebini karşılamak amacıyla
özel kurslar ve üniversitelerin yabancı diller bölümleri yoğun Çince programları
açmaya başlamıştır.
Ticari ilişkiler nedeniyle son yıllarda Türkiye’de ilgi görmeye başlayan bir diğer
dil ise Rusçadır. Çince gibi Rusça Mütercim-Tercümanlık Programı da yine Okan
Üniversitesi Çeviribilim Bölümü bünyesinde 2004-2005 akademik yılında eğitime
başlamıştır6
. Mütercim-tercümanlık programlarının yanı sıra dil ve edebiyat bölümleri
de söz konusu ihtiyaca cevap vermektedir.
Coğrafi ve kültürel açıdan uzak olan Çin, Japonya gibi ülkelerle girilen ticari
ilişkiler ara dilden çeviri olgusunun yaygınlaşmasına neden olmuştur. Pek çok
ürünün tanıtım dokümanları, kullanım kılavuzları ve diğer bilgilendirici dokümanları
önce ara dil görevindeki İngilizceye çevrilmekte ve İngilizce çeviriler ihtiyaç duyulan
dillere çevrilmektedir7
. Ancak ara dilden çeviri zaman zaman tökezletici
olabilmektedir. Kaynak dilden ara dile yapılan çevirilerde çevirinin ana dili söz
konusu ara dil olan çevirmenler tarafından mantıksal tutarlılık, terim ve dilbilgisi
bakımından kontrol edilmemesi ara dilden yapılacak çevirilerde çeviri işinin
güçleşmesine ve geç tamamlanmasına neden olmaktadır.
Küreselleşmenin ekonomik boyutunun bir diğer etkisi de çok uluslu şirketlerin
sayısının giderek artmasıdır. Bunun bir sonucu olarak, çok uluslu şirketlerde yönetim
kadrosu ile yakın çalışan kadroların çok dilli çalışanlardan oluşması beklenmektedir.
Bu çalışanların işletmedeki pozisyonları çevirmenlik olmasa da görev tanımları çeviri
5 (Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=178828, 23 Haziran 2007.
6 Dipnot 5’te a.g.e.
7 Örneğin daha önce çalıştığım çeviri bürosunda Çin'de üretim yapan bir motosiklet
firmasının Çince dokümanları İngilizce üzerinden Türkçeye çevrilmiştir.
8
yapmayı da kapsamaktadır. Ayrıca ülkelerin hukuki uygulamaları kimi dokümanların
her iki ulusun dilinde de arşivlenmesini gerektirebilmektedir. Örneğin Fransız bir
şirketle ticari ilişkide bulunan bir Türk şirketi söz konusu Fransız şirketle ticari ilişkisi
çerçevesinde düzenlenen her türlü dokümanı Türkçe olarak arşivlemek zorundadır
(Bkz.: EK 1, Madde 1). Ayrıca bu dokümanların Türkiye devletinin herhangi bir
kuruluşuna sunulması gerektiğinde de özgün doküman Türkçe dışında bir dilde
düzenlenmiş dahi olsa dokümanın Türkçe çevirisi dikkate alınmaktadır (Bkz.: EK 1,
Madde 3). İşte bu nedenle çok uluslu şirketler bünyesinde yabancı dilde düzenlenen
her türlü resmi belgenin Türkçeye çevirisinin yapılması gerekmekte, bu da
beraberinde ciddi bir çeviri yükü getirmektedir.
Bazı çok uluslu şirketler kendi bünyelerinde yabancı dil bilen çalışanları
istihdam ederek çeviri gereksinimlerini karşılama yoluna giderken, kimileri ise bu
gereksinimi dış kaynak kullanımı (outsourcing) yoluyla karşılamaktadır. Bu iki
yöntemin de bazı avantaj ve dezavantajları söz konusudur. Şirket bünyesinde dil
bilen çalışanların istihdam edilmesi halinde çeviri işini yapan çalışan, uzmanlık bilgisi
bakımından daha donanımlı olacak, şirket içinde uzmanlık bilgisi bakımından
kendini geliştirmesi kolaylaşacak ve bilgiye birinci elden ulaşması olanaklı hale
gelecektir. Bunun yanı sıra, çevirilerde standartlaşma sağlanacaktır. Ayrıca pek çok
şirket gizlilik arz eden dokümanların şirket dışına çıkmaması konusunda ısrarcı bir
tavır sergilemektedir. Bunun dışında şirketin elinin altında her zaman destek
isteyebileceği bir çevirmenin olması şirkete büyük kolaylık sağlayacaktır. Çünkü söz
konusu çevirmen hem sözlü hem de yazılı çeviri ihtiyacına cevap vermekle yükümlü
olacaktır. Ayrıca kısa zamanda tamamlanması gereken çeviri işlerinin şirket içinde
gerçekleştirilmesi daha pratik olacaktır. Ancak çoğu şirkette çeviri işi, çalışanlardan
bir veya daha fazlasının bir ek işi ya da yapması gereken işin bir parçası
olduğundan çeviri çoğu durumda ikincil konuma itilmekte ve çeviri işine gereken
dikkat ve özen gösterilmemektedir. Ayrıca çeviri işini yapan çalışan(lar) genellikle
çeviri ya da dil üzerine uzmanlık sahibi olmadıklarından çeviri edinci bakımından
yetersiz olmaları olasıdır. Bunun yanı sıra, bütün mesailerini çeviri yaparak
geçirmediklerinden mesleği çevirmenlik olan bir kimse kadar hızlı çeviri yapmaları
da olası değildir. Kısa sürede tamamlanması gereken çeviri işleri söz konusu
olduğunda şirketlerin dış kaynak kullanımına başvurmaktan başka seçenekleri
kalmamaktadır. Dış kaynak kullanımının avantajı çevirilerin bir ekip çalışması ile
9
kısa sürede tamamlanabilmesi ve yapılan çevirilerin, ikinci ve bazen üçüncü bir
çevirmen tarafından da okunması nedeniyle müşterinin beklentilerine daha fazla
veya tam anlamıyla cevap vermesidir. Bunun dışında şirketler, çevirilerini bir başka
şirkete yaptırdıkları takdirde çeviri hizmetinin bedelini şirket gideri olarak gösterip
devlete daha az vergi ödemektedir. Ayrıca çevirinin hatalı olmasından kaynaklanan
her türlü zararı çeviriyi yapan çeviri bürosuna mal edip zararını bu şirketten tazmin
edebilirler. Ancak dış kaynak kullanımda çevirmen-müşteri iletişimi ilk seçenekteki
kadar yoğun olamayacağından zaman zaman yapılan çevirinin müşterinin
beklentilerini karşılamaması ve müşteri ile çeviri bürosu arasında birkaç kez gelip
gitmesi söz konusu olabilmektedir.
Küreselleşmenin ekonomik sonuçlarından bir başkası da şirketlerin küresel
pazarda pay sahibi olma kaygılarıdır. Ürettiği ürünü küresel pazarda pazarlayabilen
şirketler, pazarı yalnızca üretim yaptığı ülke ile sınırlı olan şirketlere ciddi anlamda
fark atmaktadır. Küreselleşme ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu olanaklar
bir taraftan şirketlerin evrensel pazara açılmalarını ve geçmişe kıyasla çok daha
fazla gelir elde etmelerini sağlarken küresel pazardan pay almayan şirketleri de
önemli ölçüde sekteye uğratmıştır. İşte küresel pazarda tutunma kaygısı şirketlerin
bu pazara yönelik, bir başka deyişle hedeflenen küresel alıcı kitlesinin ihtiyaçlarına
yönelik üretim yapmalarını gerekli kılmıştır. Öte yandan çevirinin, şirketlerin küresel
pazarda yer alma amaçlarını gerçekleştirmelerinde önemli bir pazarlama stratejisi ve
bir araç olduğu açıktır. Şirketler bir yandan evrensel üretim yaparken diğer yandan
çevirinin olanaklarından faydalanarak ürünlerini yerel kılma çabasına girmişlerdir. Bu
çabanın en belirgin örneklerinden biri Coca Cola şirketinin reklam stratejileridir.
Coca Cola küresel pazarda önemli bir paya sahiptir ve dünyanın neresine giderseniz
gidin satın alacağınız Coca Cola aynı üründür. Oysa yaz sıcağında "hayatın tadı"
olan Coca Cola ramazan ayında “iftar sofralarının vazgeçilmez içeceği” olarak
karşımıza çıkmaktadır. İkinci sloganın başarılı bir uyarlama olduğu açıktır. İlk slogan
ise her ne kadar yerellik unsuru taşımaz gibi görünse de sıcak iklim ülkelerinin
pazarına hitap etmekte ve örtülü de olsa bir yerel olma çabasını yansıtmaktadır. İşte
dünya geneline baktığımızda Coca Cola gibi evrensel üretim yapmasına karşın
alıcının gözünde yerel olmayı başarmış şirketlerin küresel pazarda ön sıralarda yer
aldığı görülmektedir. Bu başarıda çeviri önemli bir rol üstlenmektedir.
10
Küresel pazardan pay alma kaygısı iletişim ağlarının son derece yaygın ve
gelişmiş olduğu günümüzde gerek radyo ve televizyon gerekse gazete, dergi gibi
basılı medya kanalları ve içinde bulunduğumuz bilgi çağında İnternet kanalıyla
tanıtım yapmak şirketler için hem bir olanak hem de bir zorunluluk halini almıştır.
İşte bu nedenle, şirketler ürettikleri ürünleri ve/veya sundukları hizmetleri küresel
iletişim ağında tanıtma ve pazarlama faaliyetlerinde bulunmaktadırlar. Bu da çeviri
açısından yeni sonuçlar doğurmuştur. Reklam metinlerinin yanı sıra web sitelerinin
çevirisi gündeme gelmiş ve çeviriye bağlı bir alan olan web sitesi yerelleştirme
sektörü oluşmuştur. Ayrıca giderek yaygınlaşan ve e-ticaret olarak da adlandırılan
İnternet’ten satış şirketleri çok dilli web siteleri oluşturmaya yöneltmiştir. Web sitesi
yerelleştirme konusuna ilerleyen bölümlerde detaylı olarak değinilecektir. Ancak bu
yeni sektörün çeviri dünyasındaki sonuçlarına kısaca değinmek gerekirse web sitesi
yerelleştirmenin çeviriyi, dolayısıyla çevirmeni teknolojiye bağımlı kıldığını
belirtmekte fayda vardır.
Yukarıda anlatılanlardan hareketle uluslar arasında ekonomik ilişkilerin ve
karşılıklı bağımlılıkların artmasının çeviri uygulaması üzerinde en belirgin etkisinin
çeviriye olan talepte görülen artış olduğu söylenebilir. Artan iş ve ticaret ilişkileri,
çevrilmesi gereken metinlerin her geçen gün artması ile sonuçlanmaktadır. Bunun
bir sonucu olarak, çevirinin metin üretim hızına yetişebilmesi için elektronik araçların
yani bilgi teknolojilerinin çeviri dünyasına sağladığı kolaylıklardan faydalanmak
ihtiyaçtan öte bir zorunluluk haline gelmiştir. Ayrıca teknolojinin hızla ithal edildiği
günümüz Türkiyesinde bu durum teknoloji üreten ülkelere kıyasla çok daha
çarpıcıdır. Bu durumdan Türkçe de önemli ölçüde etkilenmektedir. Pratik ve hızlı
çeviri yapmak adına yabancı terimler ve kısaltmalar için Türkçe karşılık önermek ve
kullanmak yerine çoğunlukla ödünçleme yoluna gidilmektedir. Ancak ödünçlemeler
giderek yaygınlaşmakta ve dile yerleşmekte, sonrasında önerilen öz Türkçe terim ve
kısaltmaları kullanmak ise pek tercih edilmemektedir. Örneğin “evrensel veri yolu”
anlamına gelen İngilizce “universal serial bus” terimi dilimize “USB” kısaltması ile
yerleşmiştir ve gündelik dilde de yaygın olarak “USB” şeklinde kullanılmaktadır.
11
1.1.2. Küreselleşmenin Siyasi Boyutu ve Çeviri
Dünyasındaki Etkisi
Küreselleşmenin siyasi etkilerinin en önemli göstergesi uluslararası bağımlığın
artışını simgeleyen ve birbirine ortak kural ve çıkarlarla bağlanmış Avrupa Birliği
(AB), Birleşmiş Milletler (BM), Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) ve Dünya
Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi uluslararası kuruluş ve birliklerdir. Bu kuruluş ve birlikler
çeviriye duyulan talebin her geçen gün artmasına neden olmaktadır.
Öncelikle, uluslararası siyasi ilişkilerin artması sözlü çevirinin yararına bir
gelişme olmuştur. Sözlü çeviri uluslararası siyasi örgütlerin toplantılarının
vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.
Çeviriye olan talebin artmasında en etkili olan uluslararası siyasi örgütlerden
biri Avrupa Birliği'dir. 1950lerde Fransız dışişleri bakanının Fransız ve Alman kömür
ve demir üretimini düzenleyecek bir ulus-ötesi kuruluş yaratmayı hedefleyen planıyla
başlayan örgüt bugün 27 üye ve Türkiye de dahil 3 aday ülkeden oluşmaktadır.
Avrupa Birliği’nde kullanılan resmi dil sayısı 23’tür. AB, mevzuatın AB kapsamında
yer alan tüm dillere çevrilmesini zorunlu kılarak mevzuatın tüm vatandaşlarca
okunabilmesini hedeflemiştir. Buna ek olarak, tüm AB vatandaşlarının bir AB
kuruluşu veya organına kendi anadilinde yazabilmesini ve yine kendi anadilinde
cevap alabilmesini sağlamaktadır. Aynı şekilde, Avrupa Parlamentosu’nun bir üyesi
konuşma yapacağında kendi seçmenlerini kendi dilinde temsil etme hakkına
sahiptir. Ayrıca Avrupa Birliği bünyesinde faaliyet gösteren bir kuruluş olan Avrupa
Birliği Çeviri Genel Müdürlüğü dünyanın en büyük çeviri işletmesi konumundadır.
Yaklaşık 1750 dil uzmanı ve 600 destek personelinden oluşan kurum dünyanın pek
çok yerindeki serbest çevirmenlerle de çalışmaktadır.
Avrupa Birliği Çeviri Genel Müdürü Karl-Johan Lönnroth, Çeviri Genel
Müdürlüğü’nün kuruluşunun onuncu yıldönümünde yaptığı konuşmada dilin Avrupa
Birliği için bu kadar önemli olmasını üç temel nedene dayandırmıştır. Bunlardan ilki
Avrupa Birliği kapsamındaki her vatandaşın kendi dilinde iletişim kurabilme hakkına
sahip olması gerektiğidir. İkinci olarak, Avrupa’da demokrasi, bütünlük ve barış
sağlayacak en temel değerlerden biri dildir. Üçüncü neden ise, her vatandaşa eşit
12
davranılması ve her vatandaşın eşit değere sahip olabilmesi için tüm dillere karşı
aynı yaklaşımın benimsenmesi gerekir8
. Ancak Avrupa Birliği son 50 yılda ciddi bir
genişleme9
ve derinleşme10
sürecine sahne olmuştur ve bu değişim dil ve çeviri
konusunda çeşitli sıkıntı verici gelişmeleri beraberinde getirmiştir:
(1) Öncelikle, AB’nin derinleşmesi nedeniyle çeviriye olan talep giderek artmıştır.
Bununla birlikte, çeviri yapan personel sayısı sabit kalmıştır. Örneğin, son 10 yılda
Komisyon'da çevrilmesi gereken sayfa sayısı yıllık %5'in üzerinde bir oranda artmıştır.
Bu nedenle talep artışı temel olarak verimlilik artışı ile dengelenmelidir.
(2) İkinci olarak, AB'nin genişlemesi ile şu anda 20 resmi dil ile çalışıyoruz. Bu dillerin
hepsine aynı şekilde yaklaşıyoruz ve teorik olarak 380 dil çiftiyle ile çalışıyoruz. Bu
rakamlar artarak 22 (belki 23) dile ve dolayısıyla 506 dil çiftine ulaşacak.
(3) Üçüncü olarak, dokümanlarımızın 2/3’ü özgün olarak İngilizce dilinde ve daha çok
ana dili İngilizce olmayan kimseler tarafından yazıldığından çevirmenlerimiz yalnızca
çok dilliliğin garantörlüğünü değil aynı zamanda “dil dedektifliğini” de üstlenmiş
durumdalar. Çevirmenlerimiz anadili İngilizce olmayan bir kimsenin sözdizimi ve
dilbilgisinin ardındaki gerçek iletiyi çözmek zorundalar. Çünkü kimi zaman sözdizimi ve
dilbilgisi, içeriği ve yazarın niyetini bulanıklaştırmakta veya karmaşıklaştırmaktadır.
Yukarıda sözü edilen üç eğilimin neden olduğu arz-talep dengesizliği daha önce
yeterince iyi algılanamamış ya da ifade edilememiş olabilir, ancak Mayıs 2004'teki
büyüme ile birlikte bu eğilimler oldukça ciddi bir hal almıştır. Söz konusu
dengesizliklerin bir krize dönüşmemesi için bir şeyler yapılmak zorundadır11.
Küreselleşme siyasi karşılıklı bağımlıkların artmasına neden olmuş ve bu
siyasi bağımlılık ülkelerin siyasi kararlarından ekonomilerine, kültürlerine kadar pek
çok alanı etkilemiştir. Bu bağımlılık, ülke başkanlarının ve siyasilerin dünyada olup
bitenlerden sürekli haberdar olmalarını zorunlu kılmıştır. Küreselleşme ile coğrafi
sınırların önemini yitirmesi dünyanın bir ucundaki ülkede olanlardan dünyanın diğer
ucundaki ülkenin de az ya da çok etkilenmesine neden olmaktadır. Ancak bu düzen
içinde geçmişte olduğu gibi günümüzde de otorite kabul edilen güçler söz
konusudur. Dünya adeta bu güçlerin ekseninde dönmekte ve ülkeler her türlü siyasi
ve ekonomik kararlarını bu güçlerin beklentileri doğrultusunda şekillendirmektedir.
8 Karl-Johan Lönnroth, “Translation in DGT - State of Play one year after enlargement”, Mart
17, 2005, (Çevrimiçi)
http://ec.europa.eu/translation/reading/articles/pdf/20050317_luxembourg_cdt_en.pdf, 18
Aralık 2006.
9 Genişleme burada Avrupa Birliği’ne katılan üye devletlerin sayısındaki artış anlamına
gelmektedir.
10 Derinleşme burada Avrupa Birliği’nin farklı sahalarda faaliyet göstermesi anlamına
gelmektedir.
11 Dipnot 8’de a.g.e.
13
İşte tüm bu gelişmeler iletişim teknolojilerini ve beraberinde çeviriyi bilgi çağının
olmazsa olması haline getirmiştir.
Küreselleşmenin siyasi sonuçlarından bir diğeri de Greenpeace ve
Uluslararası Af Örgütü gibi ulusötesi sivil toplum kuruluşlarının (STK) ortaya
çıkmasıdır. Bunlar ulus-devletlerin ve uluslararası örgütlerin aldığı siyasi ve
ekonomik kararları ve küreselleşmenin olumsuz sonuçlarını protesto etmek
amacıyla kurulmuşlardır. Dünyanın dört bir yanındaki üyeleri ve temsilcilikleri
birbirleriyle genellikle İngilizce üzerinden iletişim kurmaktadır. Bununla birlikte
kamuyu bilgilendirmek ve örgütlenmeye teşvik etmek amacıyla yerel web sitesi,
bülten, broşür yayımlamak için çeviriye ihtiyaç duymaktadırlar. Çünkü STK’lar web
sitelerinde, broşür ya da bülten gibi bilgilendirici dokümanlarında sadece özgün
metinlere değil aynı zamanda başka ülkelerle ilgili haberleri ya da STK’ların diğer
ülkelerdeki faaliyetlerini aktarabilmek için çeviri metinlere de yer vermektedir.
İstanbul Üniversitesi, Çeviribilim Bölümü, İngilizce Mütercim-Tercümanlık
Anabilim Dalı’ndan mezun Nazlı Tüzüner (2007) “Uluslararası Sivil Toplum
Kuruluşlarından Greenpeace’de Çeviri Gereksinimi ve Çeviri Faaliyetleri” başlıklı
lisans bitirme projesinde Greenpeace’in Türkiye İstanbul bürosundaki çeviri
faaliyetinin ağırlıklı olarak web sitesi ve üç aylık bültenlerin çevirisi olduğunu
belirtmektedir.
1.1.3. Küreselleşmenin Kültürel Boyutu ve Çeviri
Dünyasındaki Etkisi
Küreselleşme kültürlerin birbirine yaklaşmasını sağlamış ve düşünce
ürünlerinin bir kültürden diğerine aktarılmasını kolaylaştırmıştır. Böylece kültürel
alışveriş geçmişe kıyasla artmıştır. Çeviri ise bu alışverişte aracı rol üstlenmiştir.
Çeviri kültürel küreselleşmenin boyutlarını genişletirken, kültürel küreselleşme de
her geçen gün daha fazla çeviri yapılmasını tetiklemiştir.
Kültürel küreselleşmenin bir başka sonucu ise medyanın teknolojik gelişme ile
birlikte küresel dünyaya seslenebilecek konuma gelmesidir. Dolayısıyla geçmişe
14
kıyasla kitap, dergi, reklam, film çevirilerinin sayısında artış yaşanmıştır. Bu çeviriler
yoluyla yerel motifler başka kültürlere aktarılmaktadır.
Yukarıda küreselleşmenin kültürel alışverişi arttırdığı belirtilmişti. Ancak bu
konuda çeşitli tartışmalar süregelmektedir. Hiper-küreselciler kültürel
küreselleşmenin siyasi ve ekonomik gücü elinde tutan baskın kültürlerin egemenliği
ile sonuçlanacağı ve bu kültürlerin ekonomik ve siyasi alanda olduğu gibi diğer
kültürler üzerinde kültürel sömürge kuracağını iddia etmektedirler. Sonuçta ise pek
çok kültürün yok olacağını savunmaktadırlar. Öteki tarafta ise, kürselleşme yanlıları
kültürel küreselleşmenin benzerlikleri artırdığını kabul etmekte ancak
küreselleşmenin tek kültürlülüğe neden olacağı düşüncesine karşı çıkmaktadırlar.
Onlara göre küreselleşme kültürel alışverişi artıracak ve böylece kültürlerin
zenginleşmesini ve melez kültürlerin oluşmasını sağlayacaktır.
Tek kültürlülüğün bir uzantısı olarak gerek dilbilim gerekse çeviribilim
dünyasında yer edinen bir tartışma konusu ise küresel tek dil ya da bir başka
deyişle lingua francadır. Dillerin küreselleşmesi, bazı diller, bu dilleri konuşan kişiler
azaldığı için önemini kaybeder ve hatta ortadan kalkarken, bazı dillerin uluslararası
iletişimde giderek daha fazla kullanıldığı bir süreç olarak görülebilir (Steger, 2006:
114). İçinde bulunduğumuz bilgi çağında en yaygın kullanılan dilin İngilizce olduğu
açıktır.
Elbette, İngilizce dilinin öneminin artmasının 16. yüzyılın sonlarında İngiliz
sömürgeciliğinin ortaya çıkmasına kadar giden uzun bir geçmişi bulunmaktadır. O
sıralarda İngilizceyi anadili olarak sadece 7 milyon civarında insan kullanıyordu.
1990lara gelindiğinde, bu sayı İngilizceyi anadili olarak kullanan 350 milyon ve ikinci
dili olarak kullanan 400 milyon kişiye yükselmiştir. Günümüzde İnternet’te yer alan
içeriğin %80'inden fazlası İngilizcedir (Steger, 2006: 116-118).
Dünya dillerinin sayısında hızlı bir azalış yaşanmaktadır. George Hewitt12
içinde bulunduğumuz yüzyılın sonuna kadar günümüzde mevcut olan dillerin %30 ila
%50’sinin yok olacağını ileri sürmektedir13
. Öte yandan Birleşmiş Milletler Eğitim,
12 Prof. George Hewitt, Kafkas dilleri üzerinde önde gelen dilbilimci akademisyenlerden
biridir. Gürcistan ve Abhaz grameri üzerinde büyük bir otorite olarak kabul edilen Prof.
Hewitt, Londra Üniversitesi Oryantal ve Afrika Çalışmaları Bölümü (SOAS)'nde çalışmalarına
devam etmektedir.
13 Fehim Taştekin, “Prof. George Hewitt ile Rusya'da alfabe diktesi, yok olan ve ölümü
soluyan diller üzerine”, (Çevrimiçi)
15
Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO Kasım 2001’den itibaren yok olma tehlikesi altında
olan dillerin korunmasına yönelik başlattığı çalışmalar sonucunda dünya dillerinin
büyük bir kısmının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu saptamıştır. Yine
aynı çalışmaya göre UNESCO, 21. yüzyılın sonuna kadar baskın dillerin, dünya
dillerinin %90’ının yerini alacağı yönünde bir öngörüde bulunmaktadır. Çalışmada dil
ölümlerinin pek çok nedeni olduğu belirtilmektedir. Bu nedenler arasında askeri,
ekonomik, dini, kültürel ya da eğitime yönelik dış kaynaklı baskılar olabileceği gibi,
bir toplumun kendi diline yönelik olumsuz tavrı gibi iç nedenler de bir dilin yok
olmasında etken olabilir. Çalışmadan elde edilen verilere göre dünya nüfusunun
%97’si dünya dillerinin yaklaşık %4’nü konuşmaktadır. Bir başka deyişle, dünya
dillerinin %96’sı dünya nüfusunun yalnızca %3’ü tarafından konuşulmaktadır14
.
Tüm bu olumsuz gidişe rağmen başta UNESCO olmak üzere Terralingua,
Linguasphere Observatory, Summer Institute of Linguistics (SIL International),
International Federation of Teachers of Living Languages (FIPLV) gibi pek çok
kurum veya örgüt dillerin yok olmasına karşı mücadele vermektedir15
. Bunlara ek
olarak, Avrupa Birliği resmi web sitesinde şu açıklamaları yapmaktadır:
Dil, edebiyat, sahne sanatları, görsel sanatlar, mimari, zanaatçılık, sinema ve
yayıncılık Avrupa’nın kültürel çeşitliliğini tamamlayan parçalardır. Belirli bir ülke ya da
bölgeye ait olmasına karşın Avrupa’nın ortak kültürel mirasının parçalarını temsil
etmektedirler. Avrupa Birliği’nin bu konuda iki amacı vardır: Bunlar bu çeşitliliği
korumak ve desteklemek ve bu çeşitliliğe diğer insanların da erişebilmesini
sağlamaktır16.
Aynı web sitesinde Avrupa Birliği’nin uzun vadeli hedeflerinden birinin
Avrupa’da yaşayan insanları anadillerinin yanı sıra iki farklı dil öğrenmeye teşvik
etmek olduğu belirtilmektedir. Ayrıca birlik AB’de yer alan bölgesel diller ile azınlık
dillerinin korunması ile yakından ilgilenmektedir. Bu dillere örnek olarak Baskça,
Katalanca, Gal Dili, Bretonca verilebilir.
http://www.kafkas.org.tr/ajans/2002/aralik/14.12.2002_iki_gunde_bir_dil_olecek.htm, 18
Kasım 2006.
14 UNESCO Ad Hoc Expert Group on Endangered Languages, “Language Vitality and
Endangerment”, (Çevrimiçi)
http://portal.unesco.org/culture/en/file_download.php/4794680ecb5664addb9af1234a4a1839
Language+Vitality+and+Endangerment.pdf, 28 Kasım 2006.
15 Philippe Franchini, “Defensers of Diversity”, (Çevrimiçi)
http://www.unesco.org/courier/2000_04/uk/doss22.htm, 28 Kasım 2006.
16 (Çevrimiçi) http://europa.eu/pol/cult/overview_en.htm, 10 Kasım 2006.
16
Dar bir bakış açısı ile dillerin küreselleşmesinin doğal bir sonucu olarak tüm
dünyanın ortak bir dil olarak İngilizce üzerinden iletişim kuracağı ve gelecekte
çeviriye ihtiyaç duyulmayacağı gibi bir sav ileri sürülebilir. Anthony Pym bu bakış
açısı ile şöyle bir neden sonuç ilişkisinin kurulabileceğini dile getirir17
:
 Ulaşım ve iletişim alanında maliyetlerin düşmesi geçmişe kıyasla çok
daha fazla ürünün çok daha uzak yerlere taşınabilmesini sağlamış ve aynı
zamanda birbirine uzak yerler arasında hızlı ve kolay iletişim kurulmasını
kolaylaştırmıştır. Böylece iletişimin niceliği artmıştır.
 Başlangıçta kültür ve dillerin sınırları içinde gözlenen bu artış
küreselleşmenin etkisiyle kültürlerin ve dillerin sınırlarının dışına çıkmıştır.
 Bu nedenle yerel diller ile yerel yönetimlerin yerini anadiller ve ulus
devletler almaktadır. Bir adım daha ileriye gidildiğinde ulus devletler ile dillerinin,
daha büyük bölgelerde etkili olmaya başladıkları ve bu bölgelerin kıtalar arası
pazar haline geldiği görülmektedir. Bu süreç lingua franca (dünya dili) olarak
adlandırılan tek bir dil düzlemi üzerinden iletişim kurulması ile sonuçlanacaktır.
 Sınırların yok oluşu çeviriye duyulan ihtiyacın ortadan kalkmasını
beraberinde getirecektir. Çünkü bir gün herkes İngilizce konuşuyor olacak ve
çevirmenlik mesleği ortadan kalkacaktır.
Pym çevirinin, bugün geldiği nokta ve içinde yaşadığımız koşullar açısından
ele alındığında basit bir neden sonuç modelinden ibaret olan bu senaryonun
gerçekleşmesinin mümkün olmadığını belirtir. Küreselleşmenin arzu edilmemesi
gereken bir gelişme olduğunu kanıtlamak ve küreselleşmeye direnç göstermek
amacıyla küreselleşme karşıtları tarafından buna benzer modeller çok defa
geliştirilmiştir. Bununla birlikte, çeviri uygulamalarının hacminin ve kapsamının
bugün geldiği nokta göz önünde bulundurulduğunda “küreselleşme çevirinin yok
oluşunu beraberinde getirecek” düşüncesi oldukça çelişkilidir. European Union of
Associations of Translation Companies (EUATC)18
’in 25 Kasım 2005 tarihinde
17 Anthony Pym, “Globalization and Politics of Translation Studies”, (Çevrimiçi)
http://www.tinet.org/~apym/on-line/globalization_canada.pdf, 10 Ekim 2006.
18 1994’te Brüksel’de kurulan uluslararası bir çeviri kuruluşudur. Amaçları üye kuruluşların
çeviride yüksek kalite standartlarına ulaşmalarını sağlamak, çeviri hizmeti alacak olan
müşterileri nitelikli çeviri şirketleri ile çalışmanın faydaları konusunda bilgilendirmek, Avrupa
genelinde çeviri endüstrisini etkileyen sorunların çözülmesine yardımcı olmak, Avrupa çeviri
piyasasında nitelikli çevirilerin üretilmesine katkıda bulunmak, ulusal çeviri şirketleri
17
düzenlediği ilk uluslararası konferansında sunulan rapora göre çeviri sektörü şu
anda hızlı ve sürekli bir büyüme evresindedir ve bu büyüme gelecekte de devam
edecektir. Her ne kadar İngilizce uluslararası yazılı iletişim dili olarak varlığını
sürdürmeye devam etse de yerel kültürlerin ve dillerin korunması ve dokümanların
piyasaya çok dilli sunulmasına yönelik yaygın bir eğilim söz konusudur. Avrupa
Birliği’nde çeviri yapılan dillerin sayısı altmıştır ve bu sayı yeni üye ülkelerin
katılımıyla birlikte giderek artacaktır19
. Nitekim 2007’de Bulgaristan ve Romanya üye
ülkeler arasına katılmıştır. Şu anda Türkiye, Hırvatistan ve Eski Makedonya
Yugoslav Cumhuriyeti üyeliğe aday ülkelerdir.
Pym'in çizdiği neden-sonuç modeline karşı sav olarak gösterilecek bir başka
gelişme de dünya genelinde üniversitelerde çeviri bölümlerinin sayısının her geçen
gün artmasıdır. Türkiye örneğini ele alacak olursak, 1980lerde yalnızca Boğaziçi ve
Hacettepe Üniversitelerinde mevcut olan çeviri bölümlerinin sayısı giderek artmış ve
2006’ya gelindiğinde meslek yüksek okulları da dahil olmak üzere 21 yüksek öğretim
kurumunda ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeyinde çeviri eğitimi
verilmektedir20
. 1980’den 2006’ya kadar 26 yıllık süre zarfında bu kadar çok çeviri
bölümünün açılmasının nedeni artan uluslararası ilişkilerin beraberinde çeviriye olan
ihtiyacın giderek artması ve piyasada bu ihtiyaca cevap verecek nitelikli
çevirmenlere ihtiyaç duyulmasıdır.
Küreselleşmenin çeviri üzerindeki etkilerini kısaca özetlemek gerekirse:
 Uluslararası ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin ve karşılıklı
bağımlılıkların artması ile birlikte çeviriye duyulan ihtiyaç artmıştır.
birliklerinin kurulmasına yardımcı olmak ve serbest çevirmenlerle işbirliği kurmaktır. Kuruluşa
üye ülkeler Finlandiya, Estonya, İngiltere, Portekiz, İspanya, Fransa, Belçika, Hollanda,
Macaristan, Almanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, İtalya, Romanya ve
Yunanistan’dır.
(Çevrimiçi) http://www.euatc.org/index.html, 18 Kasım 2006.
19 Fernand Boucau, “Facing the Future”, (Çevrimiçi)
http://www.euatc.org/conferences/pdfs/boucau.pdf, 25 Haziran 2007.
20 F. Sakine Eruz, Çeviriden Çeviribilime: Yüzyılımız Penceresinden Çeviribilimsel
Gelişmelere Bir Bakış, İstanbul, Multilingual, 2003, s. 96.
2006 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu, s. 52-98, (Çevrimiçi)
www.osym.gov.tr, 18 Kasım 2006.
18
 Küreselleşme teknoloji bağımlı bir süreçtir. Teknolojik gelişmenin her
geçen gün ivme kazanması bilgi üretim hızında da ciddi bir hızlanmayı
beraberinde getirmiştir. Bu gelişme çeviriyi iki yönlü etkilemiştir:
1. Çevirinin bilgi üretim hızına yetişebilmesi için çeviride, bilgi
teknolojilerinin sunduğu olanaklardan faydalanmak bir zorunluluk halini
almıştır. Ancak çeviride bilgi teknolojilerinin kullanılmasının yapılan çevirilerin
kalitesini artırdığı şeklinde genel bir yargıda bulunmak doğru olmayacaktır.
Çeviri hızının metin üretim hızına yetişmesi için zaman zaman çevirilerin
kalitesinden taviz verilmektedir. Bu da kaynak metnin dilini bilen bilinçli
okuyucunun çeviri metin yerine kaynak metinden okuma yapmasına neden
olmaktadır. Bununla birlikte, kaynak dil bilgisine sahip olmayan okuyucunun
çeviri metin ile kaynak metni karşılaştırmak gibi bir seçeneği bulunmadığından
dil bilmeyen okuyucu için çeviri metin okumak bir zorunluluk olarak
süregelmektedir.
2. Çeviride uzmanlaşma önem kazanmıştır. Çünkü çevirmenin pek çok
alanda mevcut olan uzmanlık bilgisine sahip olması ve tüm bu alanlarda
sürekli güncellenen bilgiyi takip etmesi mümkün olmamaktadır.
 Küreselleşme çevirmenin bilgiye erişimini kolaylaştırmıştır.
 İçinde yaşadığımız bilgi çağı çevirmen profilinde de değişiklik yaratmıştır.
Günümüz çevirmenin bilgi kaynaklarına erişme ve elektronik çeviri araçlarını
etkin şekilde kullanma becerisine sahip olması beklenmektedir.
 Bir önceki maddede belirtilen gelişme üniversitelerin çeviri bölümlerinin,
eğitim programlarını gözden geçirmelerine ve gerekli değişikler doğrultusunda
yeniden şekillendirmelerine neden olmuştur.
 Çeviriye duyulan talebin artması dünya genelinde çeviri bölümlerinin
sayısının artmasına ve çeviri eğitiminin verildiği dil çiftlerinin çeşitlenmesine
neden olmuştur.
 Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler çevirmen-çevirmen ve
çevirmen-çeviri işvereni ilişkilerine yeni bir boyut kazandırmıştır.
19
1.2. Bilgi Teknolojilerinin Çeviri Dünyasındaki Etkisi
Küreselleşme ve gelişen teknolojinin etkisiyle başka dillere aktarılması
gereken bilgi her geçen gün artmaktadır. Bu durum çeviri dünyasının aktörleri olan
çevirmenleri, çeviri hizmeti sağlayıcılarını ve müşterileri bilgi teknolojilerinin sunduğu
olanaklardan faydalanmaya itmiştir. Bunun sonucunda, çeviri dünyası çok boyutlu
bir değişime girmiştir.
Bu değişimleri detaylarıyla ele almak amacıyla bilgi teknolojilerinin çeviri
dünyası üzerindeki etkileri çevirmen-çeviri işvereni ilişkisi, çevirmen-çevirmen ilişkisi,
çeviri uygulaması, çevirmen profili, çeviri eğitimi başlıkları altında sınıflandırılmıştır.
1.2.1. Çevirmen-Çeviri İşvereni21
İlişkisi
Bilgi teknolojilerinin sunduğu iletişim ağı çevirmenlerin dünyanın herhangi bir
yerindeki bir çeviri işvereni ile kolaylıkla, hızla ve oldukça düşük bir maliyetle iletişim
kurmasını olanaklı kılmıştır. Küreselleşme ve bilgi teknolojilerinde yaşanan
gelişmeler, dünyayı adeta küresel bir köye dönüştürmekte ve bu küresel köy içinde
kültürel ve coğrafi sınırlar giderek önemini yitirmektedir. Çeviri pazarı, 1980lerde
faksın kullanılması ile öncelikle bölgesel pazardan ulusal pazara, 1990ların
ortalarından itibaren de İnternet’e dayalı küresel pazara yayılma göstermiştir
(O’Hagan, Ashworth, 2002: 19). Bu nedenle çevirmenin, büyük bir uluslararası çeviri
pazarı ile karşı karşıya olduğu açıktır. Örneğin bugün Türkiye’de yaşayan bir
çevirmen İnternet’ten faydalanarak Hindistan ya da Çin’deki bir çeviri işvereni ile
çalışabilmektedir. Bu gelişmenin bir sonucu olarak çeviribilim terminolojisine yeni bir
terim eklenmiştir: tele-çeviri. Frank Austermühl tele-çeviri teriminin, çevirmenlerin
tüm dünyadaki müşteriler ile iletişim kurabilecekleri ve çalıştıkları, yaşadıkları yere
bağlı olmaksızın dünyanın farklı yerlerindeki müşteriler ile iş yapabilecekleri
düşüncesinden doğan bir terim olduğunu belirtir (Austermühl, 2001: 7).
21 Bu çalışmada çeviri işvereni gerek müşteri ile çevirmen arasındaki iletişime aracılık eden
çeviri hizmeti sağlayıcılarını gerekse çevirmenin doğrudan iletişim kurup birlikte çalıştığı
müşterileri kapsamaktadır.
20
Bilgi teknolojilerinin çevirmenlere sağladığı olanaklardan biri İnternet’tir.
İnternet çevirmen ile çeviri işverenini buluşturan bir platform haline gelmiştir. Bugün
İnternet’te çeviri işverenleri ile çevirmenlerin iletişim kurması ve çalışması için
hazırlanmış web siteleri mevcuttur. Bu web sitelerinden bazıları www.proz.com,
www.translatorscafe.com, www.transquotation.com’dur. Çeviri işverenleri bu
sitelerde, ihtiyaç duydukları çeviri hizmetini dil çiftleri, metnin konusu, metnin
uzunluğu, sistem gereksinimleri (yazılım/işletim sistemi) ve çevirinin tamamlanması
gereken süre bakımından tanımlar, yayınlar ve çeviri işi için ihale başlatırlar. Bu
amaca hizmet eden tek İnternet aracı web siteleri değildir. Çeviri işleri için çeviri
işverenleri ve çevirmenler arasında iletişimi sağlamak amacıyla çeşitli e-posta
grupları oluşturulmuştur. CeviriBorsasi@yahoogroups.com,
tr_jobs@yahoogroups.com, freelance-translators@yahoogroups.com, Babel-
Translation-Jobs@yahoogroups.com, jobs-translators@yahoogroups.com bu e-
posta gruplarından yalnızca birkaçıdır. Öyleyse İnternet’in dağınık olan çeviri
pazarını bir araya getirdiği söylenebilir.
Bilgi teknolojileri çeviri işvereni ile çevirmen arasındaki veri paylaşımını
elektronik ortama taşımıştır. Paylaşılan veriler çevrilecek metni, çevrilecek metinle
ilintili ya da koşut metinleri, çeviri işinin tanımını, terminoloji verilerini ve çeviri
belleklerini kapsamaktadır. Dijital ortam gerek çevirmene gerekse çeviri işverenine
önemli ölçüde hız ve maliyet tasarrufu sağlamıştır. Austermühl veri paylaşımı
seçeneklerini beşe ayırır. Bunlar modemden modeme aktarım, ISDN’le (Tümleşik
Hizmetler Dijital Ağı) dosya aktarımı, e-posta ekleri, FTP (Dosya Aktarım Protokolü),
web sitesinden indirme (Austermühl, 2001: 20). MSN gibi günümüzde sıkça
kullanılan İnternet aktarmalı sohbet yazılımları de bu seçeneklere eklenebilir.
Veri paylaşımının elektronik ortama taşınması önemli bir sorunu gündeme
getirmiştir: güvenlik. Güvenlik önlemleri iki kategoride ele alınabilir: 1)verilerin izinsiz
erişimlere karşı korunması, 2)verilerin virüs gibi zararlı yazılımlara karşı korunması.
Gerek çeviri işverenlerinin gerekse çevirmenlerin güvenlik önlemlerini artırmaları
zorunlu hale gelmiştir. Çeşitli antivirüs ve şifreleme yazılımları ile güvenlik duvarı
kullanımı alınacak önlemler arasındadır.
21
Elektronik ortamda iletişimin bir diğer olumsuz sonucu da çevirinin hala çeviri
işvereni ile çevirmen arasındaki karşılıklı güven ilişkisine dayanan bir etkinlik olarak
sürdürülmesidir22
. Bu işleyiş hem çevirmen hem de çeviri işvereni açısından birtakım
olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Çevirmen bir çeviri işine başlayacağında işverenin
güvenilir olup olmadığı konusunda şüpheler taşımaktadır. Özellikle hayatını serbest
çevirmenlik yaparak kazanan bir kimse bu gibi riskleri üstlenmek yerine uzun süredir
çalıştığı ve güvendiği işverenler ile iş ilişkisini sürdürmeyi yeğler. Çevirmenler bu gibi
riskleri azaltmak amacıyla yukarıda örneklenen web sitelerindeki forumlar ve e-posta
grupları yoluyla çeviri işverenlerinin güvenilirliği hakkında birbirlerinden bilgi
istemektedirler. Örneğin www.proz.com web sitesinde, çevirmenler blueboard23
adlı
bir uygulama ile, çalıştıkları bir çeviri işvereni ile tekrar çalışma olasılıklarını 1 ila 5
arasında bir değerle puanlandırmakta ve çalışma ile ilgili yorumunu ifade etmektedir.
Söz konusu çeviri işvereni de bu uygulamada kendi hakkında yapılan yorumlara
cevap yazabilmektedir. Karşılıklı güven ilişkisine dayanan bu işleyişin, çeviri işvereni
açısından olumsuz sonucu ise işverenin çevirmene karşı çeviri ürününün kalitesi,
işin zamanında teslimi, gizlilik gibi konularda şüphe duymasıdır. İşverenler de bu
kaygılarını gidermek amacıyla çevirmenlerin başvurduğu ve yukarıda sözü edilen
yönteme benzer şekilde diğer işverenlerden çevirmenler hakkında referans bilgisi
isteme yoluna gitmektedirler. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, bu şekilde bir işleyiş
çevirinin hala karşılıklı güven ilişkisine dayalı bir etkinlik olarak sürdüğüne işaret
etmektedir. Oysa çevirmen ile çeviri işvereni arasındaki ilişkinin yüz yüze olduğu
durumlarda gerek çevirmen gerekse işveren, imzalanan çalışma sözleşmesi ve
gizlilik sözleşmesi ile hukuksal temelde kendilerini güvence altına alabilmektedir.
Bilgi teknolojilerinin müşteriler açısından olumlu sonuçlarından biri çok dilli
doküman oluşturmanın kolaylaşmasıdır. Müşterilere bu konuda destek vermek
amacıyla kurulmuş dil hizmeti sağlayıcıları mevcuttur. Dil hizmeti sağlayıcıları
müşterilerin tanıtım, bilgilendirme ve reklam amaçlı dokümanlarının
uluslararasılaştırılması ve yerelleştirilmesi ile ilgilenmektedir. Müşteriler de dil
hizmeti sağlayıcılarına bilgi teknolojileri aracılığıyla ulaşmaktadırlar. Bu konu 1.3.
Bilgi Teknolojileri ve Yerelleştirme bölümünde detaylı olarak tartışılacaktır.
22 José Ramόn Biau Gil ve Anthony Pym, “Technology and Translation (a pedagogical
overview)”, (Çevrimiçi) http://isg.urv.es/library/papers/BiauPym_Technology.pdf, 10 Mayıs
2007.
23 (Çevrimiçi) http://www.proz.com/?sp=bb&viewPage=faq, 26 Temmuz 2007.
22
Bilgi teknolojilerinin ve küresel pazarın çevirmen-çeviri işvereni açısından bir
başka olumlu sonucu, geçmişte sorun oluşturan coğrafi mesafenin günümüzde bir
avantaj haline gelmesidir. Bilindiği gibi, birbirine uzak meridyenlerde bulunan
bölgeler arasında saat farklılıkları bulunmaktadır. Günümüzün küresel dünyasında
bölgesel farklılıklar iletişim bakımından herhangi bir engel oluşturmadığından
çevirmen ile çeviri işvereninin bulunduğu bölgeler arasındaki saat farkı verimli bir
biçimde kullanılabilmektedir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde mesai saati
tamamlandığında Türkiye’de mesainin bitmesine henüz yedi saat vardır. Böylece
mesai bitiminde Türkiye’deki bir çevirmene çeviri işi gönderen ABD’deki bir çeviri
işvereni, çeviriyi ABD saatine göre ertesi günün mesai başlangıcında teslim
alabilmektedir.
1.2.2. Çevirmen-Çevirmen İlişkisi
Bilgi teknolojileri çevirmenler arasındaki dayanışmaya önemli ölçüde katkıda
bulunmaktadır. Türkiye örneğini ele alacak olursak Türkiye’de çevirmenlik mesleğini
düzenleyen özerk bir mevzuat bulunmamaktadır (Eruz, 2003: 65). Bu nedenle,
Türkiye’de çevirmenlik mesleği çok farklı şekillerde gerçekleştirilmektedir. Çeviri
piyasasında iş teslimi, ödeme ve işin niteliği ile ilgili ciddi bir standartlaşma eksikliği
söz konusudur. İşte çevirmenlerin bu standartlaşma eksikliği ile ilgili sıkıntılarını dile
getirmek, görünür olmak ve örgütlenmek amacıyla giriştikleri çabada İnternet, hız ve
erişim kolaylığı sağlayan bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye’de çevirmenlerin meslekleşmesi ve örgütlenmesinde İnternet’in
kullanımına örnek oluşturacak bir gelişme Kitap Çevirmenleri Girişimidir. 2003
yılında bir e-posta grubu ile başlayan iletişim ve buna bağlı meslekleşme hareketleri
1 Mayıs 2006’da Kitap Çevirmenleri Meslek Birliği’nin kurulması ile sonuçlanmıştır.
www.cevbir.org adlı web sitesinde de belirtildiği gibi birliğin en önemli faaliyeti kitap
çevirmenleri için bir tipsözleşme24
hazırlanmasıdır. Bu tipsözleşme ile çevirmenin
çevirdiği esere ilişkin haklarını güvence altına alma ve işin teslimi, niteliği ve ödeme
konusunda standartlaşma yolunda ciddi adımlar atılmıştır.
24 Bkz.: http://www.cevbir.org/tipsoz.html, 26 Temmuz 2007.
23
Bilgi teknolojilerinin kullanımıyla gerçekleştirilen bir başka meslekleşme ve
örgütlenme girişimi de altyazı ve dublaj çevirmenlerinindir. Altyazı ve dublaj
çevirmenleri İnternet ortamında oluşturdukları haberleşme grubu olan dublaj-ve-
altyaz-cevirmenleri@googlegroups.com yoluyla birbirleriyle iletişim halindedirler.
Ayrıca İnternet’in sağladığı geniş kitlelere hızlı ve kolay erişim olanağı ile altyazı ve
dublaj çevirmenlerini görünür kılmak yönünde ilk adım atılmıştır. Altyazı ve dublaj
çevirmenleri çeşitli çevirmen gruplarına e-posta yoluyla ulaşarak grup üyelerinden
“Çevirmenimizi İstiyoruz” adlı kampanyaya destek vermelerini talep etmişlerdir (Bkz.:
EK 2). Kampanya ile televizyon kanalları, yayın akışlarında yer alan yabancı dizi,
film ve belgesellerin altyazı ya da dublaj çevirilerini yapan çevirmenlerin adları
konusunda izleyicilerini bilgilendirmeye çağrılmaktadır. Kampanya çağrı metni aynı
zamanda www.divxforever.us web sitesinin forum sayfasında25
da yer bulmuş ve
kampanya site üyeleri tarafından desteklenmiştir. Böylece bilgi teknolojileri
sayesinde, kampanyaya çevirmenler dışında başka meslek ve ilgi gruplarından da
destek sağlanmıştır.
Çevirmenler arasındaki dayanışma yalnızca meslekleşme yönüyle sınırlı
değildir. Çevirmenler üye oldukları web siteleri ve e-posta grupları yoluyla birbirlerini
çeviri teknolojilerindeki yeni gelişmelerden haberdar etmektedir. Örneğin
TW_users@yahoogroups.com adlı e-posta grubu bir çeviri belleği sistemi olan SDL
Trados’la ilgili gelişmeleri, güncellemeleri ve sistemin kullanımında karşılaşılan
sorunları paylaşmak ve bu sorunlara çözüm aramak amacıyla SDL Trados
kullanıcıları tarafından kurulmuş bir gruptur.
Yine bu web siteleri ve e-posta grupları yoluyla çevirmenler çeviri sürecinde
karşılaştıkları sorunları diğer çevirmenler ile paylaşmakta ve onların yardımıyla bu
sorunlara çözümler geliştirmektedirler.
Öte yandan İnternet’in sağladığı bu geniş iletişim ağının çevirmen-çevirmen
ilişkileri açısından bir de olumsuz sonucu söz konusudur. Şöyle ki, küreselleşme ve
bilgi teknolojilerinin sağladığı geniş iletişim ağı çevirmenlerin birbirlerinin
fiyatlandırma stratejilerinden kolaylıkla haberdar olabilmelerini sağlamıştır. Geniş
25 (Çevrimiçi)
http://www.divxforever.us/index.php?s=98588b7660800fbc3a0a9a1efb5451e2&showtopic=1
31550, 30 Eylül 2007.
24
küresel pazardan daha fazla pay almak isteyen ve standartlaşmanın uzun vadeli
getirilerini göz ardı eden bilinçsiz çevirmen ve çeviri işletmeleri fiyat kırma yoluyla bir
rekabet mücadelesini girmiştir. Daha fazla miktarda ancak daha düşük fiyata çeviri
yapan çevirmenler ve çeviri işletmeleri sürümden kazanmak amacıyla çevirinin
kalitesinden taviz verme yoluna gidebilmektedir.
1.2.3. Çeviri Uygulaması
Bilgi teknolojilerinin gelişmesi ve beraberinde müşterilerin çevirmenlerden
beklentilerinin artması nedeniyle çeviri uygulamasında da önemli değişimler
yaşanmıştır. Olivia Craciunescu v.d. teknoloji ile çeviri uygulaması arasındaki ilişkiyi
Soğuk Savaşın yaşandığı ve Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği
arasındaki mücadelenin çetin geçtiği 1950li yıllara dayandırır26
. Bu çetin mücadele
binlerce dokümanın İngilizceden Rusçaya ve Rusçadan İngilizceye çevrilmesini
gerekli kılmıştır. Çeviriden beklenen hıza insan gücüyle yetişilemeyeceği kanısı bir
çeviri makinesinin, diğer bir deyişle otomatik çeviri yapan bir makine çevirisi
yazılımının üretilmesi düşüncesini gündeme getirmiştir. 1950lerden günümüze dek
makine çeviri alanında yapılan çalışmalar “tam otomatik yüksek kalite çevirinin” en
azından günümüz şartlarında henüz mümkün olmadığını göstermektedir. Kimileri bu
düşüncenin ancak insan zekasının tüm sırları çözüldüğünde ve insan zekası gibi
işleyebilen bir yapay zeka icat edildiğinde gerçeklik bulabileceğine inanmaktadır.
ABD Savunma Bakanlığı, Ulusal Bilim Vakfı ve Merkezi Zeka Ajansı
tarafından desteklenen ve ABD Ulusal Bilim Akademisi tarafından oluşturulan
Automatic Language Processing Advisory Committee (ALPAC-Otomatik Dil İşleme
Danışma Komitesi) 1964’te makine çevirisi ile ilgili çalışmalarına başlamış ve
1966’da ALPAC Raporu adıyla da bilinen ve makine çevirisi ile ilgili bulgularını
bildiren “Language and Machines: Computers in Translation and Linguistics”27
başlıklı raporu yayınlamıştır. Rapora göre, makine çevirisinin ürünleri son derece
yetersizdir ve makine çevirisi hızlı ve düşük maliyetli çeviri hedefini
gerçekleştirememiştir. Çünkü makine çevirisinin çıktılarının bir insan tarafından
26 Olivia Craciunescu, Constanza Gerding-Salas, Susan Stringer-O’Keeffe, “Machine
Translation and Computer Assisted Translation: a New Way of Translating?”, (Çevrimiçi)
http://www.accurapid.com/journal/29computers.htm, 26 Temmuz 2007.
27 Bkz.: http://books.nap.edu/html/alpac_lm/ARC000005.pdf, 27 Temmuz 2007.
25
kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu ise insan çevirisine kıyasla çok daha fazla
maliyet ve çok daha fazla zaman gerektirmektedir. Rapor ABD’deki makine çevirisi
araştırmalarının sonlanmasına neden olmuştur. On yıl kadar sonra, 1970lerde
araştırmaların Kanada ve Avrupa’da yeniden başladığı görülmektedir. Avrupa’daki
araştırmaların başlamasındaki etkenin Avrupa Komisyonu’nun artan çeviri ihtiyacı
olduğu açıktır. 1980lere gelindiğinde ise günümüzde de kullanılan Metal, Logos ve
Power System gibi makine çevirisi yazılımlarının artan uluslararası ticari ilişkilerde
dil engelini aşmak amacıyla bir araç olarak kullanılmaya başladığı görülmektedir.
ALPAC Raporu ile başlayan ve günümüze kadar devam eden makine çevirisi
ile ilgili tartışmalardan biri makine çevirisinin gereksiz olduğu ve araştırmalar için
boşa yatırım yapıldığıdır. Ancak Arnold v.d. bu iddianın haksızlığını kanıtlayan
örnekler sunmaktadır:
Makine çevirisi sistemleri kesinlikle kullanışsız değildir ve bugün dünya genelinde
hemen her gün kullanılan pek çok makine çevirisi sistemi bulunmaktadır. 1977’den
beri Dorval, Montreal’deki Kanada Meteoroloji Merkezi tarafından her gün kullanılan
METEO ve özellikle Avrupa Komisyonu tarafından kullanılan SYSTRAN’ın yanı sıra
LOGOS, ALPS, ENGSPAN (ve SPANAM), METAL ve GLOBALINK günümüzde
kullanılan makine çevirisi sistemlerinden bazılarıdır. ...
Elbette pek çok makine çevirisi sisteminden çıkan ürünün niteliği düşüktür ve
muhtemelen mevcut hiçbir sistem mükemmel çeviri yapamayacaktır. Bununla birlikte,
bu gerçek makine çevirisi sistemlerini kullanışsız kılmaz. Öncelikle her çeviri
mükemmel olmak zorunda değildir. ... İkincisi bir insan da tek bir adımda mükemmel
çeviriye ulaşmaz. ... Üçüncü ve en önemli neden ise, makine çevirisinde amaç
yalnızca ilk, taslak çeviri ürünün üretildiği çeviri sürecini otomatikleştirmektir (1994: 7).
Yukarıdaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere, günümüzdeki çeviri
uygulamalarında, makine çevirisi çeviri işverenine teslim edilecek son ürünü
oluşturmada kullanılmaz. Ayrıca makine çevirisi her özel alanda kullanılan bir sistem
değildir. Makine çevirisi yalnızca teknik çeviride ve ancak kontrollü dil kullanımının
hakim olduğu metinlerde başarılı sonuçlar verir. Arnold v.d. kontrollü dil kullanımı
konusunda bazı temel yazma kuralları belirlemişlerdir. Bu kurallar metinlerde kısa
cümle kullanımı, dilbilgisi ve yazım denetimi, karmaşık ve uzun cümle yapılarından
kaçınma, çok anlamlı sözcüklerden kaçınma ve yalnızca sisteme yüklenen, sistemin
tanıdığı teknik sözcük ve terimleri kullanma şeklinde özetlenebilir (26). Kültür
bağımlı ve göndergesel anlam içeren sözcüklerin kullanılmamasının da bu kurallar
arasında yer almasında fayda vardır. Metnin, bu kurallara uygun olarak yazılmaması
26
halinde makine çevirisi sistemi tarafından işlenmeden önce bir ön düzenleme (pre-
editing) aşamasından geçmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalarda da görüldüğü gibi, makine çevirisi çeviri sürecinin
yalnızca bir aşamasını oluşturabilir. Bu nedenle, en azından günümüz koşullarında
makine çevirisinin çevirmenlik mesleği için bir tehdit taşıdığı gibi bir iddia gerçekçi
değildir. Ancak gelecekte çeviri uygulamasının ciddi değişimler yaşayacağı
öngörülebilmektedir. Makine çevirisi sayesinde çevirmenlerin sıkıcı bulduğu
sözlükten sözcük arama ve terminoloji tutarlılığını sağlama gibi işlemler
otomatikleşecek ve çevirmenler makine çevirisi ile çevrilen metinlerin netliğini
artırma, biçemi geliştirme ve daha keyifli ve daha önemli metinlerin çevirisi gibi
işlerle ilgilenebileceklerdir (8). Arnold v.d.’nin verdiği örneğe göre bu düşüncenin
şimdiden hayata geçirildiği söylenebilir. Bir makine çevirisi yazılımı olan METEO
Kanada’da hava raporlarının çevirisinde kullanılmış ve çeviri sürecinde çevirmenler
hava raporlarını elle çevirmekle zaman harcamak yerine makine çevirisinden elde
edilen çıktıları kontrol etmek ve geliştirmek aşamasında rol almışlardır (a.y.).
Makine çevirisi ve çeviri belleği sistemlerinin geliştirilmesi teknik metin
üretiminde de bir tektipleşmeyi beraberinde getirmiştir. Bu iki tür aracın
kullanımında, beklenen verimi elde etmek amacıyla metin üretiminde kontrollü dil
kullanımı benimsenmektedir. Bu da daha az kültür bağımlı, daha kolay anlaşılır,
dilbilgisi ve sözcük kullanımı bakımından daha yalın metinler üretilmesine neden
olmaktadır.
Makine çevirisinin yanı sıra bilgi teknolojilerinin çeviri uygulamasına getirdiği
bir başka yenilik de çeviride kullanılan başvuru kaynaklarının elektronik ortama
taşınması ve böylece bilgiye erişimin kolaylaşmasıdır. Arama motorları, çevrimiçi
kütüphane ve arşiv katalogları, ansiklopediler, tek dilli, iki dilli ve çok dilli sözlükler ve
terminoloji veritabanları, gazete ve dergi arşivleri, çeviri bellekleri, e-posta grupları
ve çevrimiçi forumlar, CD-ROM sözlük ve ansiklopediler elektronik başvuru
kaynakları ve elektronik araçlar arasında sayılabilir (Yazıcı, 2007: 106).
27
Günümüzde çevirmenlerin basılı kaynaklardan çok elektronik kaynakları tercih
etmesinin pek çok nedeni vardır. İşte bu nedenleri somutlaştırmak amacıyla
aşağıdaki ölçütler belirlenmiştir:
- Bilgiye erişim kolaylığı ve hızı
Arama motorları ve dizin yazılımları (concordance) sayesinde aranılan bir
sözcük, sözcük öbeği ya da cümlenin geçtiği metinler ya da metin parçaları otomatik
olarak bulunmaktadır. Böylece çevirmenin basılı kaynaklarda olduğu gibi sayfalar
arasında arama yapmakla zaman kaybetmesine gerek kalmamakta ve sadece
arama ile eşleşen verileri incelemesi gerekmektedir.
- Taşınabilirlik
Elektronik kaynakların boyutları ve ağırlığı basılı kaynaklara kıyasla çok daha
azdır. Bu etken çevirmenin belirli bir yere bağlı kalmadan evinde, işyerinde veya
herhangi bir yerde gerekli kaynaklara kolaylıkla ulaşmasını sağlamaktadır. Ayrıca
gelişen teknoloji ile birlikte depolama araçlarının kapasitesinde de önemli artışlar
yaşanmıştır. USB disk ya da Flash disk olarak adlandırılan harici veri depolama
aygıtları oldukça küçük boyutlarına rağmen 8 GB’ye kadar çıkan kapasitelere
sahiptirler.
- Arşivleme kolaylığı
Elektronik kaynaklarda verilerin depolanması, sınıflandırılması ve arşivlenmesi
basılı kaynaklara göre çok daha kolay ve hızlıdır.
- Güncelleme hızı ve maliyeti
Basılı kaynakların güncellenmesi zaman alan ve önemli maliyetler gerektiren
bir iştir. Bu nedenle pek çok kurum ve kuruluş basım, nakliye ve reklam
maliyetlerinden tasarruf etmek amacıyla ürettiği ansiklopedi, sözlük ve
veritabanlarını elektronik ortama taşımayı tercih etmektedir. Söz konusu kaynaklar
üzerinde yapılan güncellemeler e-posta listeleri ve web siteleri yoluyla kullanıcılara
duyurulmaktadır. Ayrıca kullanıcılar İnternet üzerinden güncelleme yapabilirler.
28
- Paylaşım kolaylığı
Gerek çevirmen-çevirmen gerekse çevirmen-çeviri işvereni ilişkilerinde
elektronik kaynakların paylaşımının basılı kaynakların paylaşımına kıyasla çok daha
kolay ve çok daha kısa sürede gerçekleştirilebildiği açıktır.
- Çoklu ortam seçeneği
Elektronik kaynaklar içerdikleri grafik, ses ve video malzemelere ile çevirmene
çok yönlü veri sunmaktadır.
- Ortamlar arası aktarım ve tümleşik kullanım
Elektronik kaynaklarda bir ortamdaki veri (uyumlu olduğu) bir başka ortama
kolaylıkla aktarılabilmektedir. Örneğin MS Word üzerinde çeviri yapılırken MS
Excel’de hazırlanmış bir terim listesindeki veriler çeviri metnin yer aldığı dosyaya
kolaylıkla aktarılabilir. Ayrıca bir veritabanı yazılımı ile hazırlanmış bir terminoloji
veritabanı, bir makine çevirisi programına uyumlu biçime getirilip yazılımın
veritabanına aktarılabilmektedir. Bunun dışında İnternet ortamındaki sözlük siteleri
ile tümleşik çalışan makine çevirisi ve bilgisayar destekli çeviri yazılımları mevcuttur.
Bilgi teknolojilerinin, özellikle İnternet’in gelişmesi ve beraberinde iletişimin
bilgisayar ortamına taşınması iletişimde kullanılan araçlarda çeşitlenmeyi ve
dolayısıyla yeni dil desteği türlerinin benimsenmesini beraberinde getirmiştir. Yazılı
sohbet (text chat), sesli sohbet (voice chat) ve e-posta günümüzün bilgisayar
ortamlı iletişim (computer-mediated communication-CMC) araçlarındandır.
İletişimde bulunan tarafların birbirlerinin dilini bilmediği durumlarda dil bir iletişim
aracı olarak değil, iletişimi aksatan bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte
tarafların birbirinin dilini bilmediği bilgisayar ortamlı iletişim durumlarında çeviriye
başvurulması yeni çeviri türlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İngilizce
literatürdeki transterpreting28
çok dilli yazılı sohbet ortamlarında uygulanan çeviri
türüdür. Bu çeviri türü, eşzamanlı oluşu bakımından sözlü çeviriye, yazılı metinden
yine yazılı metine dönüştürme gerektirdiğinden de yazılı çeviriye benzemektedir ve
bu özelliği ile melez bir çeviri türüdür (O’Hagan, Ashworth, 2002: 14). Sözlü çeviride
olduğu gibi çevirmen, etkileşimli olarak hem A dilinden B diline hem de B dilinden A
28 Terim İngilizce translation (yazılı çeviri) ve interpreting (sözlü çeviri) sözcüklerinden
David Ashworth tarafından türetilmiştir (O’Hagan, Ashworth, 2002: 14).
29
diline çeviri yapmaktadır. Ayrıca bu çeviri türünde kullanılan dil sözlü dil olduğundan,
çevirmen iletiyi her ne kadar yazılı aktarıyor olsa da kullanılan dil sözlü dildir.
İnternette sesin kullanılması ile gerçekleştirilen sesli sohbet uygulamasında
telefondan elde edilen ses kalitesine henüz ulaşılamamıştır. Bununla birlikte, bu
alanda her geçen gün ilerleme kaydedilmektedir. Ayrıca bu uygulamada hem ses
hem de yazı aynı anda kullanılabilmekte ve görüntü aktarımı da mümkün
olabilmektedir. Bu da yakın gelecekte gerek sözlü gerekse yazılı iletişim biçimlerine
cevap verecek eşzamanlı dil desteğine daha fazla ihtiyaç duyulacağı anlamına
gelmektedir.
Bir başka bilgisayar ortamlı iletişim aracı olan e-posta her ne kadar eşzamanlı
olarak çevrilmese de e-postanın alıcısı yabancı dildeki e-postanın içeriğini en kısa
zamanda öğrenmek istediğinde ya da gönderen yazdığı e-postanın çok kısa sürede
ilgili dile çevrilmesini istediğinde çeviri gereksinimi neredeyse gerçek zamanlıdır
(O’Hagan, Ashworth, 2002: 16). Bu ihtiyaca daha hızlı cevap vereceği düşüncesiyle,
pek çok makine çevirisi yazılımı geliştirilmiştir. Alıcının e-postayı yabancı dilde
alması ve e-postanın iletisini mümkün olan en kısa zamanda öğrenmek istemesi
durumunda bazı dil çiftlerinde makine çevirisi önemli ölçüde işlevsel olabilmektedir,
çünkü burada amaçlanan yüksek kalite çeviri değil metnin iletisini anlamaktır. Ancak
gönderenin e-postayı kendi dilinde yazıp alıcının diline çevirtmek istemesi
durumunda makine çevirisi çok sık başvurulan bir uygulama değildir. Çünkü burada
çeviri bilgi edinme değil bilgi verme amacına hizmet etmektedir, bu nedenle
çeviriden beklenen kalite yüksektir. Ancak günümüzde makine çevirisi henüz yüksek
kalite çeviri ihtiyacına cevap verecek noktaya ulaşmamıştır.
Bunlara ek olarak, bilgi teknolojilerinin gelişimi çeviri projelerinin gelişmesine
katkıda bulunmuş ve çeviride bilgi teknolojilerinden olabildiğince faydalanmayı
gerekli kılmıştır. Çeviri projesi, çeviri sürecinde çeviri işinin dışında proje yönetimi,
terminoloji yönetimi, dil mühendisliği, masaüstü yayıncılık, test etme gibi süreçleri
kapsayan ve daha çok büyük hacimli metinlerin çevrildiği projeleri ifade etmek
amacıyla kullanılan bir terimdir. Geçmişteki çeviri işleriyle günümüzün çeviri projeleri
kıyaslandığında, artık çevirmenlerin bilgi teknolojileri konusunda çok daha bilgili,
30
donanımlı ve deneyimli olmaları ve çeviri sürecinde bilişim uzmanları ve masaüstü
yayıncılarla işbirliği içinde çalışmaları beklenmektedir.
1.2.4. Çevirmen Profili ve Çeviri Eğitimi
Bu bölüme kadar ele alınan konulardan çıkarılacağı gibi, günümüzde
çevirmenlerden anadillerine hakimiyetin yanı sıra, ileri düzeyde bilgisayar ve bellek
destek araçları kullanma becerisi, alan bilgisi, programlama, zamanlama, bütçe
konularına uzmanca yaklaşım, terminoloji yönetimi bilgisi beklenmektedir (Ercan,
2006: 34). Mine Yazıcı ise günümüz çevirmeninden beklenenleri kaynak ve erek
dil/kültür bilgisi, kuramsal bilgi, çok dilli çevrilebilecek metin oluşturma bilgisi,
araştırmaya yönelik üst bilgi ve beceri, elektronik araçlarla ilgili bilgi, proje tasarımı
bilgisi ve pazarlama bilgisi başlıkları altında sıralar (2007: 139-140). Bu tür konuların
eğitim programlarına dahil edilmemesinin sakıncalarına dikkat çeker:
Günümüzde çevirmen adaylarının sanayi alanında söz sahibi olmamalarının temelinde
çeviri eğitiminde bu konuların önemine yeterince yer verilmemesi yatar. Bu bir ölçüde
akademisyenlerin ve uygulama alanındakilerin ilişkilerinin kopukluğundan
kaynaklanmaktadır. Oysa sanayide kısaltılmış olarak GILT (Globalization,
Internalization (Internationalization), Localization Technology) adıyla tanımlanan ve
büyük ölçekli şirketlerin içinde oluşturulan bu teknoloji, ürünün uluslararası pazara
girmesi amacını taşımakta olup, her aşamasında çevirmenin varlığını gerektirmektedir.
Günümüzde ise, çevirmenin yukarıda saydığım proje tasarımı, pazarlama ve bilgi
teknolojileri alanındaki bilgi eksikliği onun geçmişte olduğu gibi ara konumda
kalmasına neden olmaktadır. Bunun nedeni ise, büyük ölçekli işletmelerde proje
tasarımı yapanların arka plan eğitiminin işletme olanlar arasından seçilmiş olmasıdır.
Oysa ürünün pazarlamasıyla ilgili kötü bir çeviri sonuçta malın yerel pazardaki satışını
olumsuz yönde etkiler (Yazıcı, 2007: 122).
Teknoloji bugünün meslek dünyasında bir seçenek değil, bir gerekliliktir29
. Her
meslek alanında olduğu gibi çevirmenlerin de bilgi ve iletişim teknolojilerinin
sağladığı araç ve kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanmaları, ancak bu araç
ve kaynakları kullanırken aynı zamanda bunların avantaj ve dezavantajlarının da
farkında olmaları gerekmektedir. Ayrıca bir çevirmenin çalıştığı projenin yapısı ve
niteliklerine uygun araç seçme becerisine sahip olması gerekmektedir. Her alanda,
teknolojik yatırımlar ciddi maliyetler gerektirir. Bu nedenle çevirmenlerin belirli bir
teknolojiye yatırım yapmadan önce gerekli araştırmaları yapmalarında fayda vardır.
Örneğin bir yazılımı satın alınmadan önce, yazılımın deneme sürümleri İnternet’ten
29 Dipnot 22’de a.g.e.
31
indirilip denenebilir, yazılımın kullanım kılavuzu ya da yazılımla ilgili diğer
bilgilendirici dokümanlar incelenebilir. Ayrıca web sitelerindeki forumlarda söz
konusu yazılımla ilgili yorumlar taranabilir.
İşte bu anlatılanlar doğrultusunda, çeviri eğitiminde ana dil ve yabancı dil
bilgisi ile uzmanlık bilgisinin geliştirilmenin yanı sıra çevirmen adayının yukarıda
sözü edilen niteliklere mümkün olduğunca ileri seviyede sahip olmasının ve bu
nitelikleri mesleğini sürdürürken de geliştirmesinin, diğer bir deyişle gelişmeye ve
yeniliklere her zaman açık olmasının aşılanması amaçlanmalıdır.
1.3. Bilgi Teknolojileri ve Yerelleştirme
Bilgi teknolojileri ve özellikle İnternet alanında yaşanan gelişmeler geleneksel
çeviri uygulamalarının işleyişini etkilerken (Bkz.: O’Hagan, Ashworth, 2002: 11) aynı
zamanda ihtiyaç duyulan dil desteği türlerine yenilerinin eklenmesine zemin
hazırlamıştır (Bkz.: 1.2.3. Çeviri Uygulaması).
Bu tezin konusunu oluşturan web sitesi yerelleştirme, İnternet’in gelişmesinin
bir sonucu olarak ihtiyaç duyulan dil desteği türlerindendir. Web tabanlı e-ticaretin
sınırları hızla genişlemektedir. Bununla birlikte dünya tek bir elektronik pazar haline
geldikçe dil bir iletişim aracı olarak değil, iletişimi engelleyen bir faktör olarak
karşımıza çıkmaktadır (O’Hagan, Ashworth, 2002: 12). Evrensel dil olarak
nitelendirilen İngilizcenin kullanımı hala ticaret alanında ikili iletişim ortamlarında dilin
bir iletişim engeli değil, iletişim aracı görevini yapması amacıyla tercih edilen bir
yöntemdir. Bununla birlikte, ticaret çevrelerinin İnternet’te ortaya çıkan evrensel
pazarın sunduğu avantajlardan faydalanabilmeleri için müşterilerine, müşterilerinin
dilinde seslenmeleri ve bu özel pazarla ilgili birtakım kültürel etmenleri dikkate
almaları gerekmektedir (O’Hagan, Ashworth, 2002: 12).
Küreselleşme her ne kadar işletmelerin, coğrafi sınırların dışına
uzanabilmesini sağlasa da işletmelerin ticari ilişkiye girecekleri müşterilere
ulaşmanın yolu yine müşteriye müşterinin dilinde ve ait olduğu toplumun kültürel
özelliklerini dikkate alarak seslenmektir. İşte İnternet’in gelişmesi ve
yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan e-ticaretin çeviri dünyası üzerindeki en belirgin
32
etkilerinden biri hiç şüphesiz web sitesi yerelleştirmedir. Rose Loockwood’a (1999)
göre web site yerelleştirme, çeviri endüstrisinin en hızlı gelişen alanlarından biri
olarak kabul edilmektedir (Aktaran: O’Hagan, Ashworth, 2002:12).
Şirketlerin web sitelerine, dolayısıyla web site yerelleştirmeye giderek daha
fazla önem vermelerinin nedenleri şu şekilde sıralanabilir (Lommel, 2007: 5-6):
 İnternet işletmelere ucuz ve dünya çapında bir reklam ve pazarlama platformu
sunmaktadır. Küçük ölçekli işletmeler bile görece düşük maliyetlere sahip oldukları
web siteleri sayesinde dünya çapındaki olası müşterilerine işletmelerinin, ürünlerinin
ve hizmetlerinin reklamını yapabilmektedir. Ayrıca yine web siteleri aracılığıyla
müşterilerinin gereksinimleriyle ilgili bilgiye doğrudan ve gerçek zamanlı olarak
erişebilmektedirler.
 İnternet işletmelere ucuz ve dünya çapında bir satış platformu sunmaktadır. E-
ticaretin ortaya çıkışı işletmelerin ürünlerini doğrudan web siteleri yoluyla
satabilmelerini sağlamıştır. Ödeme ise yine web sitesi üzerinden genellikle kredi
kartı ya da çevrimdışı banka hesabı yoluyla yapılır. Ayrıca İnternet müşterilere
PayPal (www.paypal.com), Chase (www.chase.com), PayDirect
(www.paydirect.com), Emoney Mail (www.emoneymail.com), ProPay
(www.propay.com) gibi çeşitli alternatif ödeme araçları sunmaktadır.
 İnternet işletmelere ucuz ve dünya çapında bir dağıtım platformu sunmaktadır.
Yazılım, kitap, müzik, film gibi elektronik veri biçimine dönüştürülebilen her türlü ürün
web üzerinden doğrudan müşterilere ulaştırılabilmektedir. İşletmeler ve müşteriler
sunulan ürünlere dünyanın her yerinden ve her an ulaşmak istemektedirler. Bu da
ancak İnternet aracılığıyla mümkün olmaktadır. Ayrıca müşterileri tüketime teşvik
etmek amacıyla geliştirilmiş modern bilişim araçları üretilmektedir. Örneğin İnternet’e
bağlanabilen cep telefonları ve avuç içi bilgisayarlar.
 İnternet işletmelere ucuz ve dünya çapında müşteri destek platformu
sunmaktadır. İşletmeler, sistemlerine kayıtlı müşterilerine web siteleri aracılığıyla
bilgi vermekte ve onlarla iletişim kurmaktadır. Bu da müşteriye destek maliyetini
önemli ölçüde azaltmakta ve gerek işletmeye gerekse müşteriye zaman
kazandırmaktadır.
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi
sinem_canim_yl_tezi

More Related Content

Similar to sinem_canim_yl_tezi

Fen ve teknoloji 7 dk 2013
Fen ve teknoloji 7 dk 2013Fen ve teknoloji 7 dk 2013
Fen ve teknoloji 7 dk 2013Yeliz Özcan
 
Bilisim teknolojileri kullanım arastırması
Bilisim teknolojileri kullanım arastırmasıBilisim teknolojileri kullanım arastırması
Bilisim teknolojileri kullanım arastırmasıZafer Teber
 
Activities of Dr. Sherazi
Activities of Dr. SheraziActivities of Dr. Sherazi
Activities of Dr. SheraziTufail Sherazi
 
Genç Kadınlar ve İstihdam Araştırma Raporu
Genç Kadınlar ve İstihdam Araştırma RaporuGenç Kadınlar ve İstihdam Araştırma Raporu
Genç Kadınlar ve İstihdam Araştırma RaporuToplumsalARGE
 
İÜ AKADEMİK YILI AÇILIŞ KONUŞMASI
İÜ AKADEMİK YILI AÇILIŞ KONUŞMASIİÜ AKADEMİK YILI AÇILIŞ KONUŞMASI
İÜ AKADEMİK YILI AÇILIŞ KONUŞMASIAli Osman Öncel
 
1 program giriş
1 program giriş1 program giriş
1 program girişArda Mercan
 

Similar to sinem_canim_yl_tezi (7)

Fen ve teknoloji 7 dk 2013
Fen ve teknoloji 7 dk 2013Fen ve teknoloji 7 dk 2013
Fen ve teknoloji 7 dk 2013
 
Bilisim teknolojileri kullanım arastırması
Bilisim teknolojileri kullanım arastırmasıBilisim teknolojileri kullanım arastırması
Bilisim teknolojileri kullanım arastırması
 
Activities of Dr. Sherazi
Activities of Dr. SheraziActivities of Dr. Sherazi
Activities of Dr. Sherazi
 
Genç Kadınlar ve İstihdam Araştırma Raporu
Genç Kadınlar ve İstihdam Araştırma RaporuGenç Kadınlar ve İstihdam Araştırma Raporu
Genç Kadınlar ve İstihdam Araştırma Raporu
 
İÜ AKADEMİK YILI AÇILIŞ KONUŞMASI
İÜ AKADEMİK YILI AÇILIŞ KONUŞMASIİÜ AKADEMİK YILI AÇILIŞ KONUŞMASI
İÜ AKADEMİK YILI AÇILIŞ KONUŞMASI
 
PROF. DR. İLHAN KUM'A ARMAĞAN
PROF. DR.  İLHAN KUM'A ARMAĞANPROF. DR.  İLHAN KUM'A ARMAĞAN
PROF. DR. İLHAN KUM'A ARMAĞAN
 
1 program giriş
1 program giriş1 program giriş
1 program giriş
 

sinem_canim_yl_tezi

  • 1. T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çeviribilim Anabilim Dalı Çeviri Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi TÜRKİYE’DE ÇEVİRİ BÜROLARINDA WEB SİTESİ YERELLEŞTİRMELERİ VE BU SÜREÇTE BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİN KULLANIMI Sinem CANIM 2501050025 Yrd. Doç. Dr. Betül Parlak İstanbul, 2008
  • 2. iii ÖZ Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler ve küreselleşme, başka pek çok alan gibi çeviri endüstrisi ve çeviri dünyasını da önemli ölçüde etkilemiştir. Web sitesi yerelleştirme de bu gelişmelerin etkisi ve bilgi teknolojileri ile çevirinin etkileşimiyle somut bir sonuç olarak çeviri endüstrisinde ortaya çıkan yeni dil desteği türlerinden biridir. “Türkiye’de Çeviri Bürolarında Web Sitesi Yerelleştirmeleri ve Bu Süreçte Bilgi Teknolojilerinin Kullanımı” başlıklı bu yüksek lisans tezinin bir amacı, çeviribilim literatüründe yerelleştirme sürecinin, bu süreçte bilgi teknolojilerinin kullanımının, sürecin aktörlerinin ve aktörlerin görev kapsamlarının nasıl betimlendiğini göstermektir. Diğer amacı ise, Türkiye’de web sitesi yerelleştirme sürecinin çeviribilim literatüründe tanımlanan biçimiyle işleyip işlemediğini, çeviri bürolarıyla yapılan bir anket çalışmasının verileri ışığında tartışmaktır. ABSTRACT Besides many other fields, globalization and the developments in the field of information technologies have affected translation industry and translation world considerably. As a concrete result of these developments and the interaction between information technologies and translation, web site localization has evolved as a new type of language support in translation industry. One of the two aims of this Master of Arts thesis titled “The Process of Web Site Localization in Translation Bureaus and the Use of Information Technologies” is to indicate how localization process, the use of information technologies in the process, the actors and their job definitions are described in translation studies literature. The other aim is to discuss whether or not website localization process in Turkey works in the way it is described in the literature in the light of the data from the questionnaire survey conducted within the framework of this study.
  • 3. iv ÖNSÖZ Sorduğu sorularla ve sağladığı kaynaklarla yerelleştirme alanında araştırma yapmam konusunda beni cesaretlendiren ve bu çalışmanın birinci yılında bana danışmanlık eden güler yüzlü hocam Doç. Dr. Mine Yazıcı’ya teşekkür ediyorum. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve sabrıyla çalışmamın yaklaşık bir buçuk yıllık sürecinde gerek bilimsel anlamda gerekse kalben bana destek veren tez danışmanım Yrd. Doç. Dr. Betül Parlak’a minnet borçluyum. Zihnimde beliren ve cevabını bulamadığım sorularda sunduğu farklı bakış açılarıyla yoluma ışık tuttu. Çalışmam süresince sıkılmadan beni dinleyen, anlamaya çalışan ve onca yoğunluğuna karşın benimle tartışmak için zaman yaratan Çeviribilim Bölümünün değerli başkanı Prof. Dr. Turgay Kurultay’a teşekkürlerimi sunuyorum. Keyifli, ama zaman zaman yorucu olan bu yolculukta yanımda olan araştırma görevlisi arkadaşlarım Esra Özkaya’ya ve Sinem Yazıcıoğlu’na teşekkür ediyorum. Teknik anlamda kendimi yetersiz ve yorgun hissettiğim anlarda hep yanımda olan iki değerli dosta, Salih Güreli ve Timuçin Pehlivan’a, teşekkür ediyorum. Onlar olmasaydı teknolojik serüvenim bu kadar keyifli olmazdı. Araştırmamla ilgili sorularımı cevaplayan ve araştırmama katkı sağlayacak belgeleri benle paylaşan değerli çevirmen, avukat ve eğitimci Turgut Ağar’a ve çeviri işletmecisi Derya Ramos’a teşekkür borçluyum. Erasmus değişimi kapsamında Yunanistan’ın Korfu adasında geçirdiğim üç aylık süre zarfında çalışmama geçici olarak danışmanlık eden Yrd. Doç. Dr. Ioannis Saridakis’e ve benzer bir konuda hazırladığı bitirme tezinde yaşadığı deneyimlerini, eriştiği literatürü benimle paylaşan ve anketimi hazırlamama yardım eden sevgili Jannis Fragkiadakis’e teşekkür ediyorum.
  • 4. v Bu çalışmanın olmazsa olmazı olarak düşündüğüm anketi cevaplamak için zaman ve emek harcayan, ancak gizlilik ilkesi nedeniyle burada adlarını anamadığım değerli çeviri işletmecilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Son olarak, mesafeler ne kadar uzun olursa gönlüyle ve sesiyle hep yanımda olan, beni sevmekten ve desteklemekten asla vazgeçmeyen, varlığımın ve bugün ulaştığım noktanın baş mimarları olan biricik anneme ve babama sonsuz teşekkürlerimi sunuyor ve bu çalışmayı onlara ithaf ediyorum.
  • 5. vi İÇİNDEKİLER ÖZ/ABSTRACT................................................................................................... iii ÖNSÖZ............................................................................................................... iv İÇİNDEKİLER..................................................................................................... vi GÖRSEL LİSTESİ/ŞEKİL LİSTESİ/TABLO LİSTESİ........................................ ix GRAFİK LİSTESİ x GİRİŞ.................................................................................................................. 1 1. ÇEVİRİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ İLİŞKİSİ................................................ 4 1.1 Küreselleşmenin Çeviri Dünyasındaki Etkisi.............................................. 5 1.1.1 Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu ve Çeviri Dünyasındaki Etkisi... 6 1.1.2 Küreselleşmenin Siyasi Boyutu ve Çeviri Dünyasındaki Etkisi.......... 11 1.1.3 Küreselleşmenin Kültürel Boyutu ve Çeviri Dünyasındaki Etkisi....... 13 1.2 Bilgi Teknolojilerinin Çeviri Dünyasındaki Etkisi......................................... 19 1.2.1. Çevirmen-Çeviri İşvereni İlişkisi....................................................... 19 1.2.2. Çevirmen-Çevirmen İlişkisi............................................................... 22 1.2.3. Çeviri Uygulaması............................................................................ 24 1.2.4. Çevirmen Profili ve Çeviri Eğitimi..................................................... 30 1.3. Bilgi Teknolojileri ve Yerelleştirme............................................................. 31 2. YERELLEŞTİRME.......................................................................................... 37 2.1. Uluslararasılaştırma.................................................................................. 42 2.2. Küreselleştirme.......................................................................................... 43 2.3. Yerelleştirme ve Çeviri.............................................................................. 45 2.3.1. Çevirmen / Yerelleştirmen................................................................ 47 2.4. Yerelleştirme Türleri.................................................................................. 48 2.4.1. Yazılım Yerelleştirme....................................................................... 48 2.4.2. Web Sitesi Yerelleştirme.................................................................. 54 2.4.2.1 Web Sitesi Yerelleştirmeye İhtiyaç Duyulmasının Nedenleri 55 2.4.2.2. Yerellik ya da Yabancılık...................................................... 57 2.4.2.3. Kültürel Uyarlama................................................................. 60 2.4.2.4. Ürün ve Hizmet Yelpazesindeki Coğrafi Farklılık................. 63 2.4.2.5. Coğrafyaya Göre Şekillenen Teknik Farklılıklar................... 64 2.4.2.6. Metindışı Öğelerin Çağrışımlarındaki Kültürel Farklılıklar.... 65 2.4.2.7. Para Birimleri, Saat Dilimleri, Haritalar ve Telefon Numaraları........................................................................................................... 67
  • 6. vii 2.4.2.8. Çoklu Ortam İçeriğinin Yerelleştirilmesi................................ 68 2.4.2.9. Üst Metin ve Bağdaşıklık...................................................... 69 2.4.2.10. Yabancı Dildeki İçeriğin Belirtilmesi.................................... 70 2.4.3. Doküman Yerelleştirme.................................................................... 71 2.4.4. Çoklu Ortam Yerelleştirme............................................................... 75 2.5. Yerelleştirmenin Bileşenleri....................................................................... 76 2.5.1. Proje Yönetimi.................................................................................. 77 2.5.2. Terminoloji Yönetimi......................................................................... 80 2.5.3. Çeviri................................................................................................ 81 2.5.4. Kalite Yönetimi................................................................................. 83 2.5.5. Masaüstü Yayıncılık......................................................................... 85 2.5.6. Mühendislik...................................................................................... 87 3. TÜRKİYE’DE ÇEVİRİ BÜROLARINDA WEB SİTESİ YERELLEŞTİRMELERİ VE BU SÜREÇTE BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİN KULLANIMI ÜZERİNE BETİMLEYİCİ BİR ÇALIŞMA....................................... 90 3.1. Ankete Verilen Cevapların Değerlendirilmesi............................................ 94 3.1.1 Genel Organizasyon.......................................................................... 95 3.1.2. Proje Yönetimi.................................................................................. 122 3.1.3. Yerelleştirme.................................................................................... 137 3.1.4. Çeviri................................................................................................ 147 3.1.5. Eğitim............................................................................................... 158 3.1.6. Terminoloji Yönetimi......................................................................... 166 3.1.7. Masaüstü Yayıncılık (DTP).............................................................. 174 3.1.8. Mühendislik...................................................................................... 176 3.1.9. Kalite Kontrol.................................................................................... 179 3.1.10 Ek Soru............................................................................................ 183 SONUÇ............................................................................................................... 185 KAYNAKÇA........................................................................................................ 190 EKLER EK 1: İKTİSADİ MÜESSESELERDE MECBURİ TÜRKÇE KULLANILMASI HAKKINDA KANUN........................................................................................... 198 EK 2: “ÇEVİRMENİMİZİ İSTİYORUZ” ADLI KAMPANYANIN ÇAĞRI METNİ 200 EK 3: TÜRKİYE’DE ÇEVİRİ BÜROLARINDA WEB SİTESİ YERELLEŞTİRMELERİ ANKETİ........................................................................ 203
  • 7. viii EK 4: ANKETİN 22. SORUSUNA VERİLEN CEVAPLAR................................. 217 EK 5: ANKETİN EK SORUSUNA VERİLEN CEVAPLAR................................. 225
  • 8. ix GÖRSEL LİSTESİ Görsel 1: “Yazdır” iletişim kutusu Görsel 2: Greenpace Uluslararası Web Sitesinin Ana Sayfası Görsel 3: Güllüoğlu Firmasının Web Sitesinin Ana Sayfası Görsel 4: Güllüoğlu Firmasının Web Sitesinin İngilizce Versiyonundaki Türk Kültürüne Özgülük Görsel 5: Güllüoğlu Firmasının Web Sitesinin İngilizce Versiyonundaki Türk Kültürüne Özgülük Görsel 6: Burger King’in ABD Web Sitesinin Ana Sayfası Görsel 7: Burger King’in ABD Web Sitesinin Şirket Bilgisi Sayfası Görsel 8: Burger King’in Türkiye Web Sitesinin Ana Sayfası Görsel 9: Burger King Türkiye’nin Trans 0 Yağ ile İlgili Web Sitesi Görsel 10, Görsel 11, Görsel 12, Görsel 13, Görsel 14: E-posta Gönderme İkonları Görsel 15: Arçelik Firmasının Web Sitesinin İngilizce Versiyonunda Çağrı Merkezi Bilgileri Görsel 16: Vikipedi Adlı Web Sitesinde “dil” Sözcüğü için Yapılan Aramanın Sonucu Görsel 17: İçeriğin Dilinin İkonla Belirtilmesi ŞEKİL LİSTESİ Şekil 1: Çok Dilli Hizmet Zinciri Şekil 2: Küresel Ürün Geliştirme Döngüsü Şekil 3: Oyun Yerelleştirme Şekil 4: Üç Dişli Fiş TABLO LİSTESİ Tablo 1: Çeviri Bürolarının Ülkelere Göre Yerelleştirme Üretimi
  • 9. x GRAFİK LİSTESİ Grafik 1a: Faaliyet Yılı Grafik 1b: 5 Yıldan Kısa Süredir Faaliyet Gösteren Çeviri Bürolarının Yıllık Yerelleştirme Gelirlerinin Yıllık Toplam Gelirlerine Oranı Grafik 2: Hizmet Verilen Faaliyet Alanları Grafik 3: Yerelleştirme Alanındaki Faaliyet Yılı Grafik 4: Yıllık Yerelleştirme Gelirinin Yıllık Toplam Gelirdeki Payı Grafik 5a: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Ülkeler 1 Grafik 5b1: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Ülkeler 2 Grafik 5b2: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Ülkeler 3 Grafik 5c: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Ülkelerin Sıralaması Grafik 5d: Üretim Miktarı Grafik 6a: En Fazla Yerelleştirme Yapılan Kaynak-Hedef Dil Çiftleri Grafik 6b: Dil Hizmeti Sağlayıcısı Türü Grafik 7: Çeviri Bürolarının Müşteri Profilleri Grafik 8: Türkiye Yerelleştirme Pazarındaki Pay Grafik 9: Yerelleştirme Bileşenlerine Göre Çeviri Bürolarının Dağılımı Grafik 10: Kadrolu Çalışanlar Grafik 11: ISO Sertifikası Grafik 12a: Dernek Üyeliği Grafik 12b: Üye Olunan Dernekler Grafik 13: Yerelleştirme Hizmeti Türü Grafik 14a: Yerelleştirme Türlerine Göre Yıllık Ortalama İş Hacmi 1 Grafik 14b: Yerelleştirme Türlerine Göre Yıllık Ortalama İş Hacmi 2 Grafik 15a: Yerelleştirme Hizmeti Verilen Uzmanlık Alanları Grafik 15b: Diğer Seçeneğinde Belirtilen Uzmanlık Alanları Grafik 16: Proje Yönetiminden Sorumlu Çalışan Grafik 17: Proje Yöneticisinin Niteliklerinin Önem Sıralaması Grafik 18: Proje Yöneticisinin Sorumluluğu Dışındaki Görevler Grafik 19a: Proje Yönetim Aracı Kullanımı Grafik 19b: Kullanılan Proje Yönetim Aracı Grafik 19c: Diğer Seçeneği Grafik 20a: İş Akışı ile Uyumluluk
  • 10. xi Grafik 20b: Zaman Tasarrufu Sağlama Grafik 20c: Yerelleştirme Maliyetlerini Azaltma Grafik 20d: Yerelleştirme Gelirini Artırma Grafik 20e: Proje Takibini Kolaylaştırma Grafik 20f: Raporlamayı Kolaylaştırma ve Hızlandırma Grafik 21a: Büro Bünyesinde Performans Değerlendirmesi Grafik 21b: Büro Dışında Performans Değerlendirmesi Grafik 23a: Yerelleştirme Aracı Kullanımı Grafik 23b: Kullanılan Yerelleştirme Araçları Grafik 24a: Yerelleştirme Gelirini Artırma Grafik 24b: Zaman Tasarrufu Sağlama Grafik 24c: Dil ve Terim Tutarlılığı Sağlama Grafik 24d: Kullanılan Diğer Elektronik Araçlarla Uyumlu Olma Grafik 24e: Yerelleştirilen Metinlerin Kalitesini Artırma Grafik 24f: Yerelleştirme Süreçlerine Verimli Bir Şekilde Entegre Olma Grafik 24g: Geliştirilmesi Gereken Bazı Özelliklere Sahip Olma Grafik 25: Uluslararasılaştırma Grafik 26: Web Sitesi Yerelleştirme Süreci Öncesi Müşteri Tarafıdan Temin Edilen Materyaller Grafik 27: Çok Dilli Yerelleştirme Deneyimi Grafik 28: Çok Dilli Yerelleştirme Projelerinin İş Dağılımı Grafik 29a: Yerelleştirme Projelerinde Görev Alan Çevirmenlerin Profili Grafik 29b: Büronun İstihdam Ettiği Çevirmenlerin Çoğunluğunun Profili Grafik 30: Yerelleştirme Projelerinde Görev Alan Çeviri Bölümü Mezunlarının Elektronik Araç Bilgi ve Becerisi Grafik 31: Web Sitesi Yerelleştirme Projelerinde Görev Alan Çevirmenlerin Niteliklerinin Önem Sıralaması Grafik 32: Kullanılan Çeviri Belleği Sistemleri Grafik 33: Kullanılan Çeviri Belleği Sistemlerinin Niteliklerinin Değerlendirilmesi Grafik 34: Makine Çevirisi Sistemi Kullanımı Grafik 35: Çeviri Teknolojileri Konulu Büro içi Eğitimlerin Sıklığı Grafik 36: Büro içi Çeviri Teknolojileri Eğitimlerinin Sorumlusu Grafik 37a: İnternet Grafik 37b: Şirket içi Yayınlar ve Raporlar
  • 11. xii Grafik 37c: Basılı Sözlükler Grafik 37d: Sektördeki Diğer Şirketlerin Yayınları Grafik 37e: Müşteri Tarafından Temin Edilen Yayınlar Grafik 37f: Çevirmen-Çevirmen İletişimi Grafik 37g: Şirket içi Toplantılar Grafik 37h: Şirket içi Eğitimler Grafik 38: Terminoloji Yönetimi Grafik 39: Terminoloji Yönetiminden Sorumlu Çalışan Grafik 40: Terminoloji Yönetiminde Kullanılan Araç Grafik 41a: Kullanılan Terminoloji Yönetimi Aracının Terminoloji Yönetimini Kolaylaştırması Grafik 41b: Kullanılan Terminoloji Yönetimi Aracının Terminoloji Tutarlılığı Sağlaması Grafik 41c: Kullanılan Terminoloji Yönetimi Aracının Yerelleştirme Sürecini Yavaşlatması Grafik 41d: Kullanılan Terminoloji Yönetimi Aracının Kullanılan Diğer Elektronik Araçlarla Uyumu Grafik 42: Terminoloji Verilerinin Güncellenme Sıklığı Grafik 43: Masaüstü Yayıncılık Personelinin Sorumluluk Alanı Grafik 44: Web Sitesi Yerelleştirme Süreci Grafik 45: Web Tasarımcısı-Çevirmen İşbirliği Grafik 46: Çevirmenler ile Web Tasarımcılarının Birlikte Çalıştıkları Aşamalar Grafik 47: Kalite Kontrol Sorumlusu Grafik 48: Kalite Kontrol Aracı Kullanımı Grafik 49: Kalite Kontrol Aracının Faydaları
  • 12. 1 GİRİŞ Küreselleşme ve gelişen bilgi teknolojileri çeviri dünyasına önemli değişimler getirmiştir. Bilgi üretim hızının her geçen gün artması ve küresel bir köy halini alan dünyada kültürler arası iletişimin giderek yoğunlaşması çeviriyi yalnızca insanın zihinsel ve fiziksel emeğiyle gerçekleştirilen bir etkinlik olmaktan çıkarmıştır. Bilginin bir kültürden öteki kültüre aktarımını sağlayan, bir başka deyişle iletişime aracılık eden çeviride, bilgi teknolojilerinin olanaklarından faydalanmak bir alternatif değil zorunluluk haline gelmiştir. Işın Bengi Öner'in yazılım ve örün ürünlerinin ulaşacağı kitleye göre kullanıma hazır hale getirilmesi olarak tanımladığı (Ercan, 2006: 34) yerelleştirme, bilgi teknolojileri ile çeviri disiplinleri arasındaki etkileşimin sonucu olarak 1980lerde yazılım endüstrisinden doğmuştur. 1990lara gelindiğinde başka endüstri kollarında da yerini alan yerelleştirme uygulaması bugün varlığını sürdürmekte olduğu çeviri endüstrisinde önemli değişimlere neden olmuştur. Bu çalışmanın iki amacından biri çeviribilim literatüründe yerelleştirme sürecinin, bu süreçte bilgi teknolojilerinin kullanımının, sürecin aktörlerinin ve aktörlerin görev kapsamlarının nasıl betimlendiğini göstermektir. Öteki amacı ise, Türkiye’de web sitesi yerelleştirme sürecinin çeviribilim literatüründe tanımlanan biçimiyle işleyip işlemediğini, çeviri bürolarıyla yapılan bir anket çalışmasının verileri ışığında tartışmaktır. Çalışma, üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde, küreselleşme kavramı ve küreselleşmenin ekonomik, siyasi ve kültürel boyutlarının çeviri dünyası üzerindeki etkileri ele alındıktan sonra bilgi teknolojilerindeki gelişmelerin çeviri dünyasındaki etkileri çevirmen-çeviri işvereni ilişkisi, çevirmen-çevirmen ilişkisi, çeviri uygulaması, çevirmen profili ve çeviri eğitimi başlıkları altında incelenmiştir. Sonrasında ise, bilgi teknolojilerindeki gelişmeler ve yerelleştirme arasındaki ilişki ele alınmıştır. İkinci bölümde çeviri ve yazılım endüstrisinde sıkça tartışılan ve farklı tanımları yapılan yerelleştirme kavramı ve bu kavramla ilintili küreselleştirme ile uluslararasılaştırma kavramlarına getirilen tanımlar incelenmiştir. Yerelleştirmenin
  • 13. 2 çeviriden farklı bir etkinlik olup olmadığı ve yerelleştirmen ya da yerelleştirme uzmanı şeklinde yeni bir görev adına ihtiyaç duyulup duyulmadığı sorgulanmıştır. Yerelleştirme literatüründe yazılım, web sitesi, doküman ve çoklu ortam yerelleştirme şeklinde sınıflandırılan yerelleştirme türleri ele alınmıştır. Bu çalışmanın konusunu oluşturan web sitesi yerelleştirme başlığı altında görsel örneklere yer verilmiştir. Devamında ise yerelleştirme sürecini oluşturan bileşenler, bu bileşenlerin aktörleri ve teknolojik araçlarıyla ilintilendirilerek incelenmiştir. Araştırma kapsamında Türkiye’deki çeviri bürolarında web sitesi yerelleştirme uygulamalarını ve bu süreçte bilgi teknolojilerinin kullanımını görgül verilerle incelemek amacıyla 50 soruluk bir anket hazırlanmıştır. Anket hazırlama sürecinde İstanbul Üniversitesi Çeviribilim Bölümü İngilizce Mütercim-Tercümanlık Anabilim Dalı ile Erasmus Değişim Programı çerçevesinde ikili anlaşması bulunan Ionian University (Yunanistan), Yabancı Diller, Mütercim-Tercümanlık Bölümünde 3 aylık bir çalışma yapılmıştır. Gerek İstanbul Üniversitesi Çeviribilim Bölümü’ndeki danışmanım Yrd. Doç. Dr. Betül Parlak gerekse Erasmus Değişim Programı kapsamında 3 ay boyunca çalışmaya ikinci danışman olarak destek veren Yrd. Doç. Dr. Ioannis Saridakis’in yardımlarıyla hazırlanan anket Türkiye’de faaliyet gösteren 90 çeviri bürosuna gönderilmiştir. Ancak bu çeviri bürolarından 14’ü anketi cevaplamıştır. Anket yalnızca web sitesi yerelleştirme ile ilgili sorularla sınırlı değildir. Anketin, Genel Organizasyon başlığı altında toplanan sorularıyla Türkiye’de web sitesi yerelleştirme alanında faaliyet gösteren çeviri bürolarının şirket yapısı, faaliyet alanları, faaliyet yılı, hizmet verdiği ülkeler ve dil çiftleri, yerelleştirme türleri ve uygulamaları ile ilgili daha genel bilgilere ulaşmak hedeflenmiştir. Anket genel organizasyon, proje yönetimi, yerelleştirme, çeviri, eğitim, terminoloji yönetimi, masaüstü yayıncılık, mühendislik ve kalite kontrol başlıkları altındaki 49 çoktan seçmeli soru ve açık uçlu bir ek sorudan oluşmaktadır. Ek soru Türkiye’de web sitesi yerelleştirme hizmeti veren çeviri bürolarının yerelleştirme uygulamalarına başladığı günden beri teknoloji kullanımı çerçevesinde kendi yerelleştirme uygulamalarında gözlemlediği değişimler hakkında bilgi edinmeyi amaçlamaktadır. Anketten elde edilen veriler MS Office 2007 Excel’de hazırlanan grafikler kullanılarak mümkün olduğunca istatistiksel yöntemle değerlendirilmiştir. Kimi soruların değerlendirilmesinde tablolar da kullanılmıştır. Anketin değerlendirmesinin yapıldığı bu bölüm bu yüksek lisans tezinin son bölümünü oluşturmaktadır.
  • 14. 3 Sonuç bölümünde ise çalışmanın ilk iki bölümünde ele alınan konular ve anket çalışmasından elde edilen görgül veriler ışığında Türkiye’deki web sitesi yerelleştirmeleri ve bu süreçte bilgi teknolojilerinin kullanımı üzerine genel bir değerlendirme yapılmıştır.
  • 15. 4 1. ÇEVİRİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ İLİŞKİSİ Son yıllarda bilgi teknolojileri alanında yaşanan değişim ve gelişmeler bilginin üretimi, depolanması ve dağıtımında ciddi bir hız artışını beraberinde getirmiştir. Bilgi teknolojilerinin sürekli etkileşim halinde olduğu iletişim teknolojilerinde yaşanan dolaylı gelişmeler de dünyanın hızla küreselleşmesine ve küresel bir köy halini almasına neden olmuştur. İletişim küreselleşmeyi tamamlayan bir parça haline gelmiştir: İletişim olmadan küreselleşme de gerçekleşemezdi. Günümüzün küreselleşen dünyasında diller ve kültürler arası iletişimin zorunlu bir parçası haline gelen çeviri ise bilgi teknolojileri sahnesinde yaşanan değişim ve gelişmelerden önemli ölçüde etkilenmiştir. Antik çağlardan günümüze gelene kadar çeviriye olan gereksinim giderek artmış ve çeviri hızının bilgi üretim hızına erişebilmesi için bilgi teknolojileri alanında yaşanan gelişmelerin sunduğu olanaklardan mümkün ölçüde faydalanmak bir zorunluluk halini almıştır. Bilgi üretiminde kaydedilen ivme çeviri uygulamasının hızlanmasını tetiklemiştir. Bilgi teknolojilerinin çeviri alanına etkisi yalnızca hızla sınırlı kalmamıştır, aynı zamanda çeviri uygulaması, çevirmen profili, çeviri eğitimi, çevirmen-çeviri işvereni ilişkisi, çevirmen-çevirmen ilişkisi gibi kategoriler altında sıralayabileceğimiz pek çok değişime de neden olmuştur. Son yıllarda adından sıkça söz edilen yerelleştirme (localization) ise, hiç şüphesiz bilgi teknolojilerinin çeviri uygulamasında yarattığı değişimlerden en belirginidir. Işın Bengi Öner'in yazılım ve örün ürünlerinin ulaşacağı kitleye göre kullanıma hazır hale getirilmesi olarak tanımladığı (Ercan, 2006: 34) yerelleştirme, bilişim ve çeviri disiplinleri arasındaki etkileşimden doğan bir uygulamadır. Yerelleştirme ile birlikte çeviride elektronik araçlara bağımlılığın arttığı, geleneksel çevirmen profilinin ortadan kalktığı ve artık elektronik çeviri araçlarını kullanabilen ve bilgi teknolojilerindeki yenilikleri yakından takip eden bir çevirmen modelinin çizildiği görülmektedir. Ayrıca çevirmen-müşteri ilişkilerinin fiziksel ortamdan İnternet ortamına taşındığı ve müşterilerin çeviri hizmetine yönelik beklentilerinin arttığı görülmektedir. Yerelleştirme ile birlikte çeviri hizmetinin tanımı ve sınırları genişlemiştir.
  • 16. 5 İşte bu hareketliliğin çeviri dünyasına yansımalarını sorgulamak amacıyla çalışmanın ilk bölümünde bilgi teknolojilerindeki gelişmelerin ve bu gelişmelerin bir uzantısı olarak küreselleşmenin çeviri dünyasındaki etkisi, bilgi teknolojilerinin çeviri uygulamasındaki yeri ve bilgi teknolojileri ve yerelleştirme ilişkisi ele alınacaktır. 1.1. Küreselleşmenin Çeviri Dünyasındaki Etkisi Küreselleşmenin (globalleşme) çeviri dünyası üzerindeki etkisine geçmeden önce küreselleşme kavramını tanımlamakta fayda vardır. Küreselleşme ilk bakışta ekonomik karşılıklı bağımlıkların artması, serbest ticaretin yaygınlaşması şeklinde salt ticari ya da ekonomik süreci akıllara getirse de böyle olmadığı açıktır. Bugün hayatımızın her kesitinde küreselleşmenin uzun vadeli etkilerini hissetmekteyiz. Bu nedenle küreselleşmeyi yalnızca ekonomik ya da siyasi bir olgu olarak ele almak oldukça indirgeyici bir bakış açısının yansıması olabilir. Küreselleşmenin tanımlarından bir kısmı aşağıda verilmiştir: Küreselleşme, ekonomik, sosyal, teknolojik, kültürel, politik ve ekolojik açılardan global bütünleşmenin, entegrasyon ve dayanışmanın artması anlamına gelmektedir1. Küreselleşme, dünya ölçeğindeki toplumsal karşılıklı bağımlılıkları ve mübadeleleri meydana getiren, çoğaltan, yaygınlaştıran ve yoğunlaştıran toplumsal süreçlerin çok boyutlu kümesini ifade etmektedir. Bu süreçler aynı zamanda, insanların, yerel olanla uzakta olan arasında mevcut bağlantılardaki güçlenmeyi giderek daha çok fark etmelerini kolaylaştırmaktadır (Steger, 2006:31). Dünyanın farklı bölgeleri arasında ekonomik, kültürel, demografik, politik ve çevresel karşılıklı bağımlılığın artması2 . Ekonomik, teknolojik ve politik güçler yoluyla uzak bölgeler üzerinde etkili olan dünya çapındaki sosyal ilişkilerin yoğunlaşması ve sonucunda uzaktaki olay ve güçlerin yerel olayları etkilemesi3. Bu tanımlar kimi açılardan birbirlerinden farklılaşsa da hepsi temelde çok boyutlu bir oluşuma, sürece işaret etmektedir. Küreselleşme bir durum değildir. Terimin sonundaki “- eşme, -aşma” yapım ekinden de anlaşılacağı üzere küreselleşme bir devinimi, devam eden bir değişimi ifade etmektedir. 1 (Çevrimiçi) http://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCreselle%C5%9Fme, 23 Haziran 2007. 2 (Çevrimiçi) http://hhhknights.com/geo/4/agterms.htm, 21 Haziran 2007. Aksi belirtilmedikçe çalışmada yer alan çeviriler araştırmacıya aittir. 3 (Çevrimiçi) http://www.anthro.wayne.edu/ant2100/GlossaryCultAnt.htm, 20 Haziran 2007.
  • 17. 6 Yukarıda da belirtildiği gibi, küreselleşme çok boyutlu bir değişimdir. Bu nedenle küreselleşmenin çeviri dünyasındaki etkisi de bu farklı boyutlar açısından ele alınacaktır. 1.1.1. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu ve Çeviri Dünyasındaki Etkisi Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler iletişimin geçmişe kıyasla daha hızlı ve daha az maliyetle gerçekleştirilmesini sağlamıştır. İnternet’in yaygınlaşması ve İnternet ağının genişlemesi sayesinde dünyanın farklı yerlerindeki şirketlerin birbirleri ile iletişime geçmesi eskiye kıyasla çok daha kolaylaşmıştır. Örneğin telefonun yerini alan İnternet aktarmalı sohbet4 ve e-posta iletişimin maliyetini sadece İnternet’e bağlanma maliyetiyle sınırlı tutmaktadır. Ayrıca şirketler arası pek çok yazışmanın da e-posta yoluyla yapıldığını göz önünde bulundurduğumuzda geçmişin posta hizmetine kıyasla ciddi bir zaman tasarrufu söz konusudur. İletişimdeki hızlanma ilişkilerdeki hızlanmayı da beraberinde getirmiştir. Ancak şirketler arasındaki dilsel farklılıklar kimi zaman ilişkilerin kurulması ve sürdürülmesinde engel oluşturmuştur. Her ne kadar İngilizce dünya dili olarak kabul edilmiş olsa da her şirketin dış ilişkiler/ithalat/ihracat sorumlusunun İngilizce bilmesi ve bütün şirketlerin İngilizce üzerinden iletişim kurması beklenemez. İşte şirketler arası dilsel farklılıklar söz konusu olduğunda farklılığın iletişime engel teşkil etmemesi için çeviriye başvurulmaktadır. Türkiye’de uluslararası hizmet veren şirketler çeviri ihtiyacı için kimi zaman bir çeviri bürosundan destek alırken kimi zaman da şirket içinde çok dilli çalışan istihdam etme yoluna gitmektedir. Bu tercih şirketin uluslararası ticari faaliyet hacmiyle ilgilidir. Örneğin son birkaç yıldır Çin'le artan ticari ilişkilerimiz nedeniyle gazetelerde Çince bilen kimselere yönelik iş alanlarının sayısı giderek artmaktadır. Pek çok şirket kadrosunda birinci veya ikinci yabancı dili Çince olan çalışanlara yer 4 İngilizce karşılığı Internet Relay Chat (IRC) olan İnternet aktarmalı sohbet, İnternet üzerinden iki veya daha fazla kişinin gerçek zamanda birbiriyle konuşmasını ve dosya alışverişinde bulunmasını sağlayan, dünya çapında bir hizmettir.
  • 18. 7 vererek şirket çalışanlarının, çalıştığı Çin şirketi ile iletişimini sağlamayı hedeflemektedir. Çin’le olan ticari ilişkilerdeki artış eğitim kurumlarında bazı değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Öncelikle ilk defa 2005-2006 akademik yılında Okan Üniversitesi Çeviribilim Bölümü çatısı altında Çince Mütercim-Tercümanlık Programı açılmıştır5 . Ayrıca Çin ile iş ilişkileri olan pek çok şirket, personelini yoğun Çince kurslarına yönlendirmektedir. Artan Çince öğrenme talebini karşılamak amacıyla özel kurslar ve üniversitelerin yabancı diller bölümleri yoğun Çince programları açmaya başlamıştır. Ticari ilişkiler nedeniyle son yıllarda Türkiye’de ilgi görmeye başlayan bir diğer dil ise Rusçadır. Çince gibi Rusça Mütercim-Tercümanlık Programı da yine Okan Üniversitesi Çeviribilim Bölümü bünyesinde 2004-2005 akademik yılında eğitime başlamıştır6 . Mütercim-tercümanlık programlarının yanı sıra dil ve edebiyat bölümleri de söz konusu ihtiyaca cevap vermektedir. Coğrafi ve kültürel açıdan uzak olan Çin, Japonya gibi ülkelerle girilen ticari ilişkiler ara dilden çeviri olgusunun yaygınlaşmasına neden olmuştur. Pek çok ürünün tanıtım dokümanları, kullanım kılavuzları ve diğer bilgilendirici dokümanları önce ara dil görevindeki İngilizceye çevrilmekte ve İngilizce çeviriler ihtiyaç duyulan dillere çevrilmektedir7 . Ancak ara dilden çeviri zaman zaman tökezletici olabilmektedir. Kaynak dilden ara dile yapılan çevirilerde çevirinin ana dili söz konusu ara dil olan çevirmenler tarafından mantıksal tutarlılık, terim ve dilbilgisi bakımından kontrol edilmemesi ara dilden yapılacak çevirilerde çeviri işinin güçleşmesine ve geç tamamlanmasına neden olmaktadır. Küreselleşmenin ekonomik boyutunun bir diğer etkisi de çok uluslu şirketlerin sayısının giderek artmasıdır. Bunun bir sonucu olarak, çok uluslu şirketlerde yönetim kadrosu ile yakın çalışan kadroların çok dilli çalışanlardan oluşması beklenmektedir. Bu çalışanların işletmedeki pozisyonları çevirmenlik olmasa da görev tanımları çeviri 5 (Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=178828, 23 Haziran 2007. 6 Dipnot 5’te a.g.e. 7 Örneğin daha önce çalıştığım çeviri bürosunda Çin'de üretim yapan bir motosiklet firmasının Çince dokümanları İngilizce üzerinden Türkçeye çevrilmiştir.
  • 19. 8 yapmayı da kapsamaktadır. Ayrıca ülkelerin hukuki uygulamaları kimi dokümanların her iki ulusun dilinde de arşivlenmesini gerektirebilmektedir. Örneğin Fransız bir şirketle ticari ilişkide bulunan bir Türk şirketi söz konusu Fransız şirketle ticari ilişkisi çerçevesinde düzenlenen her türlü dokümanı Türkçe olarak arşivlemek zorundadır (Bkz.: EK 1, Madde 1). Ayrıca bu dokümanların Türkiye devletinin herhangi bir kuruluşuna sunulması gerektiğinde de özgün doküman Türkçe dışında bir dilde düzenlenmiş dahi olsa dokümanın Türkçe çevirisi dikkate alınmaktadır (Bkz.: EK 1, Madde 3). İşte bu nedenle çok uluslu şirketler bünyesinde yabancı dilde düzenlenen her türlü resmi belgenin Türkçeye çevirisinin yapılması gerekmekte, bu da beraberinde ciddi bir çeviri yükü getirmektedir. Bazı çok uluslu şirketler kendi bünyelerinde yabancı dil bilen çalışanları istihdam ederek çeviri gereksinimlerini karşılama yoluna giderken, kimileri ise bu gereksinimi dış kaynak kullanımı (outsourcing) yoluyla karşılamaktadır. Bu iki yöntemin de bazı avantaj ve dezavantajları söz konusudur. Şirket bünyesinde dil bilen çalışanların istihdam edilmesi halinde çeviri işini yapan çalışan, uzmanlık bilgisi bakımından daha donanımlı olacak, şirket içinde uzmanlık bilgisi bakımından kendini geliştirmesi kolaylaşacak ve bilgiye birinci elden ulaşması olanaklı hale gelecektir. Bunun yanı sıra, çevirilerde standartlaşma sağlanacaktır. Ayrıca pek çok şirket gizlilik arz eden dokümanların şirket dışına çıkmaması konusunda ısrarcı bir tavır sergilemektedir. Bunun dışında şirketin elinin altında her zaman destek isteyebileceği bir çevirmenin olması şirkete büyük kolaylık sağlayacaktır. Çünkü söz konusu çevirmen hem sözlü hem de yazılı çeviri ihtiyacına cevap vermekle yükümlü olacaktır. Ayrıca kısa zamanda tamamlanması gereken çeviri işlerinin şirket içinde gerçekleştirilmesi daha pratik olacaktır. Ancak çoğu şirkette çeviri işi, çalışanlardan bir veya daha fazlasının bir ek işi ya da yapması gereken işin bir parçası olduğundan çeviri çoğu durumda ikincil konuma itilmekte ve çeviri işine gereken dikkat ve özen gösterilmemektedir. Ayrıca çeviri işini yapan çalışan(lar) genellikle çeviri ya da dil üzerine uzmanlık sahibi olmadıklarından çeviri edinci bakımından yetersiz olmaları olasıdır. Bunun yanı sıra, bütün mesailerini çeviri yaparak geçirmediklerinden mesleği çevirmenlik olan bir kimse kadar hızlı çeviri yapmaları da olası değildir. Kısa sürede tamamlanması gereken çeviri işleri söz konusu olduğunda şirketlerin dış kaynak kullanımına başvurmaktan başka seçenekleri kalmamaktadır. Dış kaynak kullanımının avantajı çevirilerin bir ekip çalışması ile
  • 20. 9 kısa sürede tamamlanabilmesi ve yapılan çevirilerin, ikinci ve bazen üçüncü bir çevirmen tarafından da okunması nedeniyle müşterinin beklentilerine daha fazla veya tam anlamıyla cevap vermesidir. Bunun dışında şirketler, çevirilerini bir başka şirkete yaptırdıkları takdirde çeviri hizmetinin bedelini şirket gideri olarak gösterip devlete daha az vergi ödemektedir. Ayrıca çevirinin hatalı olmasından kaynaklanan her türlü zararı çeviriyi yapan çeviri bürosuna mal edip zararını bu şirketten tazmin edebilirler. Ancak dış kaynak kullanımda çevirmen-müşteri iletişimi ilk seçenekteki kadar yoğun olamayacağından zaman zaman yapılan çevirinin müşterinin beklentilerini karşılamaması ve müşteri ile çeviri bürosu arasında birkaç kez gelip gitmesi söz konusu olabilmektedir. Küreselleşmenin ekonomik sonuçlarından bir başkası da şirketlerin küresel pazarda pay sahibi olma kaygılarıdır. Ürettiği ürünü küresel pazarda pazarlayabilen şirketler, pazarı yalnızca üretim yaptığı ülke ile sınırlı olan şirketlere ciddi anlamda fark atmaktadır. Küreselleşme ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu olanaklar bir taraftan şirketlerin evrensel pazara açılmalarını ve geçmişe kıyasla çok daha fazla gelir elde etmelerini sağlarken küresel pazardan pay almayan şirketleri de önemli ölçüde sekteye uğratmıştır. İşte küresel pazarda tutunma kaygısı şirketlerin bu pazara yönelik, bir başka deyişle hedeflenen küresel alıcı kitlesinin ihtiyaçlarına yönelik üretim yapmalarını gerekli kılmıştır. Öte yandan çevirinin, şirketlerin küresel pazarda yer alma amaçlarını gerçekleştirmelerinde önemli bir pazarlama stratejisi ve bir araç olduğu açıktır. Şirketler bir yandan evrensel üretim yaparken diğer yandan çevirinin olanaklarından faydalanarak ürünlerini yerel kılma çabasına girmişlerdir. Bu çabanın en belirgin örneklerinden biri Coca Cola şirketinin reklam stratejileridir. Coca Cola küresel pazarda önemli bir paya sahiptir ve dünyanın neresine giderseniz gidin satın alacağınız Coca Cola aynı üründür. Oysa yaz sıcağında "hayatın tadı" olan Coca Cola ramazan ayında “iftar sofralarının vazgeçilmez içeceği” olarak karşımıza çıkmaktadır. İkinci sloganın başarılı bir uyarlama olduğu açıktır. İlk slogan ise her ne kadar yerellik unsuru taşımaz gibi görünse de sıcak iklim ülkelerinin pazarına hitap etmekte ve örtülü de olsa bir yerel olma çabasını yansıtmaktadır. İşte dünya geneline baktığımızda Coca Cola gibi evrensel üretim yapmasına karşın alıcının gözünde yerel olmayı başarmış şirketlerin küresel pazarda ön sıralarda yer aldığı görülmektedir. Bu başarıda çeviri önemli bir rol üstlenmektedir.
  • 21. 10 Küresel pazardan pay alma kaygısı iletişim ağlarının son derece yaygın ve gelişmiş olduğu günümüzde gerek radyo ve televizyon gerekse gazete, dergi gibi basılı medya kanalları ve içinde bulunduğumuz bilgi çağında İnternet kanalıyla tanıtım yapmak şirketler için hem bir olanak hem de bir zorunluluk halini almıştır. İşte bu nedenle, şirketler ürettikleri ürünleri ve/veya sundukları hizmetleri küresel iletişim ağında tanıtma ve pazarlama faaliyetlerinde bulunmaktadırlar. Bu da çeviri açısından yeni sonuçlar doğurmuştur. Reklam metinlerinin yanı sıra web sitelerinin çevirisi gündeme gelmiş ve çeviriye bağlı bir alan olan web sitesi yerelleştirme sektörü oluşmuştur. Ayrıca giderek yaygınlaşan ve e-ticaret olarak da adlandırılan İnternet’ten satış şirketleri çok dilli web siteleri oluşturmaya yöneltmiştir. Web sitesi yerelleştirme konusuna ilerleyen bölümlerde detaylı olarak değinilecektir. Ancak bu yeni sektörün çeviri dünyasındaki sonuçlarına kısaca değinmek gerekirse web sitesi yerelleştirmenin çeviriyi, dolayısıyla çevirmeni teknolojiye bağımlı kıldığını belirtmekte fayda vardır. Yukarıda anlatılanlardan hareketle uluslar arasında ekonomik ilişkilerin ve karşılıklı bağımlılıkların artmasının çeviri uygulaması üzerinde en belirgin etkisinin çeviriye olan talepte görülen artış olduğu söylenebilir. Artan iş ve ticaret ilişkileri, çevrilmesi gereken metinlerin her geçen gün artması ile sonuçlanmaktadır. Bunun bir sonucu olarak, çevirinin metin üretim hızına yetişebilmesi için elektronik araçların yani bilgi teknolojilerinin çeviri dünyasına sağladığı kolaylıklardan faydalanmak ihtiyaçtan öte bir zorunluluk haline gelmiştir. Ayrıca teknolojinin hızla ithal edildiği günümüz Türkiyesinde bu durum teknoloji üreten ülkelere kıyasla çok daha çarpıcıdır. Bu durumdan Türkçe de önemli ölçüde etkilenmektedir. Pratik ve hızlı çeviri yapmak adına yabancı terimler ve kısaltmalar için Türkçe karşılık önermek ve kullanmak yerine çoğunlukla ödünçleme yoluna gidilmektedir. Ancak ödünçlemeler giderek yaygınlaşmakta ve dile yerleşmekte, sonrasında önerilen öz Türkçe terim ve kısaltmaları kullanmak ise pek tercih edilmemektedir. Örneğin “evrensel veri yolu” anlamına gelen İngilizce “universal serial bus” terimi dilimize “USB” kısaltması ile yerleşmiştir ve gündelik dilde de yaygın olarak “USB” şeklinde kullanılmaktadır.
  • 22. 11 1.1.2. Küreselleşmenin Siyasi Boyutu ve Çeviri Dünyasındaki Etkisi Küreselleşmenin siyasi etkilerinin en önemli göstergesi uluslararası bağımlığın artışını simgeleyen ve birbirine ortak kural ve çıkarlarla bağlanmış Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM), Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi uluslararası kuruluş ve birliklerdir. Bu kuruluş ve birlikler çeviriye duyulan talebin her geçen gün artmasına neden olmaktadır. Öncelikle, uluslararası siyasi ilişkilerin artması sözlü çevirinin yararına bir gelişme olmuştur. Sözlü çeviri uluslararası siyasi örgütlerin toplantılarının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Çeviriye olan talebin artmasında en etkili olan uluslararası siyasi örgütlerden biri Avrupa Birliği'dir. 1950lerde Fransız dışişleri bakanının Fransız ve Alman kömür ve demir üretimini düzenleyecek bir ulus-ötesi kuruluş yaratmayı hedefleyen planıyla başlayan örgüt bugün 27 üye ve Türkiye de dahil 3 aday ülkeden oluşmaktadır. Avrupa Birliği’nde kullanılan resmi dil sayısı 23’tür. AB, mevzuatın AB kapsamında yer alan tüm dillere çevrilmesini zorunlu kılarak mevzuatın tüm vatandaşlarca okunabilmesini hedeflemiştir. Buna ek olarak, tüm AB vatandaşlarının bir AB kuruluşu veya organına kendi anadilinde yazabilmesini ve yine kendi anadilinde cevap alabilmesini sağlamaktadır. Aynı şekilde, Avrupa Parlamentosu’nun bir üyesi konuşma yapacağında kendi seçmenlerini kendi dilinde temsil etme hakkına sahiptir. Ayrıca Avrupa Birliği bünyesinde faaliyet gösteren bir kuruluş olan Avrupa Birliği Çeviri Genel Müdürlüğü dünyanın en büyük çeviri işletmesi konumundadır. Yaklaşık 1750 dil uzmanı ve 600 destek personelinden oluşan kurum dünyanın pek çok yerindeki serbest çevirmenlerle de çalışmaktadır. Avrupa Birliği Çeviri Genel Müdürü Karl-Johan Lönnroth, Çeviri Genel Müdürlüğü’nün kuruluşunun onuncu yıldönümünde yaptığı konuşmada dilin Avrupa Birliği için bu kadar önemli olmasını üç temel nedene dayandırmıştır. Bunlardan ilki Avrupa Birliği kapsamındaki her vatandaşın kendi dilinde iletişim kurabilme hakkına sahip olması gerektiğidir. İkinci olarak, Avrupa’da demokrasi, bütünlük ve barış sağlayacak en temel değerlerden biri dildir. Üçüncü neden ise, her vatandaşa eşit
  • 23. 12 davranılması ve her vatandaşın eşit değere sahip olabilmesi için tüm dillere karşı aynı yaklaşımın benimsenmesi gerekir8 . Ancak Avrupa Birliği son 50 yılda ciddi bir genişleme9 ve derinleşme10 sürecine sahne olmuştur ve bu değişim dil ve çeviri konusunda çeşitli sıkıntı verici gelişmeleri beraberinde getirmiştir: (1) Öncelikle, AB’nin derinleşmesi nedeniyle çeviriye olan talep giderek artmıştır. Bununla birlikte, çeviri yapan personel sayısı sabit kalmıştır. Örneğin, son 10 yılda Komisyon'da çevrilmesi gereken sayfa sayısı yıllık %5'in üzerinde bir oranda artmıştır. Bu nedenle talep artışı temel olarak verimlilik artışı ile dengelenmelidir. (2) İkinci olarak, AB'nin genişlemesi ile şu anda 20 resmi dil ile çalışıyoruz. Bu dillerin hepsine aynı şekilde yaklaşıyoruz ve teorik olarak 380 dil çiftiyle ile çalışıyoruz. Bu rakamlar artarak 22 (belki 23) dile ve dolayısıyla 506 dil çiftine ulaşacak. (3) Üçüncü olarak, dokümanlarımızın 2/3’ü özgün olarak İngilizce dilinde ve daha çok ana dili İngilizce olmayan kimseler tarafından yazıldığından çevirmenlerimiz yalnızca çok dilliliğin garantörlüğünü değil aynı zamanda “dil dedektifliğini” de üstlenmiş durumdalar. Çevirmenlerimiz anadili İngilizce olmayan bir kimsenin sözdizimi ve dilbilgisinin ardındaki gerçek iletiyi çözmek zorundalar. Çünkü kimi zaman sözdizimi ve dilbilgisi, içeriği ve yazarın niyetini bulanıklaştırmakta veya karmaşıklaştırmaktadır. Yukarıda sözü edilen üç eğilimin neden olduğu arz-talep dengesizliği daha önce yeterince iyi algılanamamış ya da ifade edilememiş olabilir, ancak Mayıs 2004'teki büyüme ile birlikte bu eğilimler oldukça ciddi bir hal almıştır. Söz konusu dengesizliklerin bir krize dönüşmemesi için bir şeyler yapılmak zorundadır11. Küreselleşme siyasi karşılıklı bağımlıkların artmasına neden olmuş ve bu siyasi bağımlılık ülkelerin siyasi kararlarından ekonomilerine, kültürlerine kadar pek çok alanı etkilemiştir. Bu bağımlılık, ülke başkanlarının ve siyasilerin dünyada olup bitenlerden sürekli haberdar olmalarını zorunlu kılmıştır. Küreselleşme ile coğrafi sınırların önemini yitirmesi dünyanın bir ucundaki ülkede olanlardan dünyanın diğer ucundaki ülkenin de az ya da çok etkilenmesine neden olmaktadır. Ancak bu düzen içinde geçmişte olduğu gibi günümüzde de otorite kabul edilen güçler söz konusudur. Dünya adeta bu güçlerin ekseninde dönmekte ve ülkeler her türlü siyasi ve ekonomik kararlarını bu güçlerin beklentileri doğrultusunda şekillendirmektedir. 8 Karl-Johan Lönnroth, “Translation in DGT - State of Play one year after enlargement”, Mart 17, 2005, (Çevrimiçi) http://ec.europa.eu/translation/reading/articles/pdf/20050317_luxembourg_cdt_en.pdf, 18 Aralık 2006. 9 Genişleme burada Avrupa Birliği’ne katılan üye devletlerin sayısındaki artış anlamına gelmektedir. 10 Derinleşme burada Avrupa Birliği’nin farklı sahalarda faaliyet göstermesi anlamına gelmektedir. 11 Dipnot 8’de a.g.e.
  • 24. 13 İşte tüm bu gelişmeler iletişim teknolojilerini ve beraberinde çeviriyi bilgi çağının olmazsa olması haline getirmiştir. Küreselleşmenin siyasi sonuçlarından bir diğeri de Greenpeace ve Uluslararası Af Örgütü gibi ulusötesi sivil toplum kuruluşlarının (STK) ortaya çıkmasıdır. Bunlar ulus-devletlerin ve uluslararası örgütlerin aldığı siyasi ve ekonomik kararları ve küreselleşmenin olumsuz sonuçlarını protesto etmek amacıyla kurulmuşlardır. Dünyanın dört bir yanındaki üyeleri ve temsilcilikleri birbirleriyle genellikle İngilizce üzerinden iletişim kurmaktadır. Bununla birlikte kamuyu bilgilendirmek ve örgütlenmeye teşvik etmek amacıyla yerel web sitesi, bülten, broşür yayımlamak için çeviriye ihtiyaç duymaktadırlar. Çünkü STK’lar web sitelerinde, broşür ya da bülten gibi bilgilendirici dokümanlarında sadece özgün metinlere değil aynı zamanda başka ülkelerle ilgili haberleri ya da STK’ların diğer ülkelerdeki faaliyetlerini aktarabilmek için çeviri metinlere de yer vermektedir. İstanbul Üniversitesi, Çeviribilim Bölümü, İngilizce Mütercim-Tercümanlık Anabilim Dalı’ndan mezun Nazlı Tüzüner (2007) “Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşlarından Greenpeace’de Çeviri Gereksinimi ve Çeviri Faaliyetleri” başlıklı lisans bitirme projesinde Greenpeace’in Türkiye İstanbul bürosundaki çeviri faaliyetinin ağırlıklı olarak web sitesi ve üç aylık bültenlerin çevirisi olduğunu belirtmektedir. 1.1.3. Küreselleşmenin Kültürel Boyutu ve Çeviri Dünyasındaki Etkisi Küreselleşme kültürlerin birbirine yaklaşmasını sağlamış ve düşünce ürünlerinin bir kültürden diğerine aktarılmasını kolaylaştırmıştır. Böylece kültürel alışveriş geçmişe kıyasla artmıştır. Çeviri ise bu alışverişte aracı rol üstlenmiştir. Çeviri kültürel küreselleşmenin boyutlarını genişletirken, kültürel küreselleşme de her geçen gün daha fazla çeviri yapılmasını tetiklemiştir. Kültürel küreselleşmenin bir başka sonucu ise medyanın teknolojik gelişme ile birlikte küresel dünyaya seslenebilecek konuma gelmesidir. Dolayısıyla geçmişe
  • 25. 14 kıyasla kitap, dergi, reklam, film çevirilerinin sayısında artış yaşanmıştır. Bu çeviriler yoluyla yerel motifler başka kültürlere aktarılmaktadır. Yukarıda küreselleşmenin kültürel alışverişi arttırdığı belirtilmişti. Ancak bu konuda çeşitli tartışmalar süregelmektedir. Hiper-küreselciler kültürel küreselleşmenin siyasi ve ekonomik gücü elinde tutan baskın kültürlerin egemenliği ile sonuçlanacağı ve bu kültürlerin ekonomik ve siyasi alanda olduğu gibi diğer kültürler üzerinde kültürel sömürge kuracağını iddia etmektedirler. Sonuçta ise pek çok kültürün yok olacağını savunmaktadırlar. Öteki tarafta ise, kürselleşme yanlıları kültürel küreselleşmenin benzerlikleri artırdığını kabul etmekte ancak küreselleşmenin tek kültürlülüğe neden olacağı düşüncesine karşı çıkmaktadırlar. Onlara göre küreselleşme kültürel alışverişi artıracak ve böylece kültürlerin zenginleşmesini ve melez kültürlerin oluşmasını sağlayacaktır. Tek kültürlülüğün bir uzantısı olarak gerek dilbilim gerekse çeviribilim dünyasında yer edinen bir tartışma konusu ise küresel tek dil ya da bir başka deyişle lingua francadır. Dillerin küreselleşmesi, bazı diller, bu dilleri konuşan kişiler azaldığı için önemini kaybeder ve hatta ortadan kalkarken, bazı dillerin uluslararası iletişimde giderek daha fazla kullanıldığı bir süreç olarak görülebilir (Steger, 2006: 114). İçinde bulunduğumuz bilgi çağında en yaygın kullanılan dilin İngilizce olduğu açıktır. Elbette, İngilizce dilinin öneminin artmasının 16. yüzyılın sonlarında İngiliz sömürgeciliğinin ortaya çıkmasına kadar giden uzun bir geçmişi bulunmaktadır. O sıralarda İngilizceyi anadili olarak sadece 7 milyon civarında insan kullanıyordu. 1990lara gelindiğinde, bu sayı İngilizceyi anadili olarak kullanan 350 milyon ve ikinci dili olarak kullanan 400 milyon kişiye yükselmiştir. Günümüzde İnternet’te yer alan içeriğin %80'inden fazlası İngilizcedir (Steger, 2006: 116-118). Dünya dillerinin sayısında hızlı bir azalış yaşanmaktadır. George Hewitt12 içinde bulunduğumuz yüzyılın sonuna kadar günümüzde mevcut olan dillerin %30 ila %50’sinin yok olacağını ileri sürmektedir13 . Öte yandan Birleşmiş Milletler Eğitim, 12 Prof. George Hewitt, Kafkas dilleri üzerinde önde gelen dilbilimci akademisyenlerden biridir. Gürcistan ve Abhaz grameri üzerinde büyük bir otorite olarak kabul edilen Prof. Hewitt, Londra Üniversitesi Oryantal ve Afrika Çalışmaları Bölümü (SOAS)'nde çalışmalarına devam etmektedir. 13 Fehim Taştekin, “Prof. George Hewitt ile Rusya'da alfabe diktesi, yok olan ve ölümü soluyan diller üzerine”, (Çevrimiçi)
  • 26. 15 Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO Kasım 2001’den itibaren yok olma tehlikesi altında olan dillerin korunmasına yönelik başlattığı çalışmalar sonucunda dünya dillerinin büyük bir kısmının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu saptamıştır. Yine aynı çalışmaya göre UNESCO, 21. yüzyılın sonuna kadar baskın dillerin, dünya dillerinin %90’ının yerini alacağı yönünde bir öngörüde bulunmaktadır. Çalışmada dil ölümlerinin pek çok nedeni olduğu belirtilmektedir. Bu nedenler arasında askeri, ekonomik, dini, kültürel ya da eğitime yönelik dış kaynaklı baskılar olabileceği gibi, bir toplumun kendi diline yönelik olumsuz tavrı gibi iç nedenler de bir dilin yok olmasında etken olabilir. Çalışmadan elde edilen verilere göre dünya nüfusunun %97’si dünya dillerinin yaklaşık %4’nü konuşmaktadır. Bir başka deyişle, dünya dillerinin %96’sı dünya nüfusunun yalnızca %3’ü tarafından konuşulmaktadır14 . Tüm bu olumsuz gidişe rağmen başta UNESCO olmak üzere Terralingua, Linguasphere Observatory, Summer Institute of Linguistics (SIL International), International Federation of Teachers of Living Languages (FIPLV) gibi pek çok kurum veya örgüt dillerin yok olmasına karşı mücadele vermektedir15 . Bunlara ek olarak, Avrupa Birliği resmi web sitesinde şu açıklamaları yapmaktadır: Dil, edebiyat, sahne sanatları, görsel sanatlar, mimari, zanaatçılık, sinema ve yayıncılık Avrupa’nın kültürel çeşitliliğini tamamlayan parçalardır. Belirli bir ülke ya da bölgeye ait olmasına karşın Avrupa’nın ortak kültürel mirasının parçalarını temsil etmektedirler. Avrupa Birliği’nin bu konuda iki amacı vardır: Bunlar bu çeşitliliği korumak ve desteklemek ve bu çeşitliliğe diğer insanların da erişebilmesini sağlamaktır16. Aynı web sitesinde Avrupa Birliği’nin uzun vadeli hedeflerinden birinin Avrupa’da yaşayan insanları anadillerinin yanı sıra iki farklı dil öğrenmeye teşvik etmek olduğu belirtilmektedir. Ayrıca birlik AB’de yer alan bölgesel diller ile azınlık dillerinin korunması ile yakından ilgilenmektedir. Bu dillere örnek olarak Baskça, Katalanca, Gal Dili, Bretonca verilebilir. http://www.kafkas.org.tr/ajans/2002/aralik/14.12.2002_iki_gunde_bir_dil_olecek.htm, 18 Kasım 2006. 14 UNESCO Ad Hoc Expert Group on Endangered Languages, “Language Vitality and Endangerment”, (Çevrimiçi) http://portal.unesco.org/culture/en/file_download.php/4794680ecb5664addb9af1234a4a1839 Language+Vitality+and+Endangerment.pdf, 28 Kasım 2006. 15 Philippe Franchini, “Defensers of Diversity”, (Çevrimiçi) http://www.unesco.org/courier/2000_04/uk/doss22.htm, 28 Kasım 2006. 16 (Çevrimiçi) http://europa.eu/pol/cult/overview_en.htm, 10 Kasım 2006.
  • 27. 16 Dar bir bakış açısı ile dillerin küreselleşmesinin doğal bir sonucu olarak tüm dünyanın ortak bir dil olarak İngilizce üzerinden iletişim kuracağı ve gelecekte çeviriye ihtiyaç duyulmayacağı gibi bir sav ileri sürülebilir. Anthony Pym bu bakış açısı ile şöyle bir neden sonuç ilişkisinin kurulabileceğini dile getirir17 :  Ulaşım ve iletişim alanında maliyetlerin düşmesi geçmişe kıyasla çok daha fazla ürünün çok daha uzak yerlere taşınabilmesini sağlamış ve aynı zamanda birbirine uzak yerler arasında hızlı ve kolay iletişim kurulmasını kolaylaştırmıştır. Böylece iletişimin niceliği artmıştır.  Başlangıçta kültür ve dillerin sınırları içinde gözlenen bu artış küreselleşmenin etkisiyle kültürlerin ve dillerin sınırlarının dışına çıkmıştır.  Bu nedenle yerel diller ile yerel yönetimlerin yerini anadiller ve ulus devletler almaktadır. Bir adım daha ileriye gidildiğinde ulus devletler ile dillerinin, daha büyük bölgelerde etkili olmaya başladıkları ve bu bölgelerin kıtalar arası pazar haline geldiği görülmektedir. Bu süreç lingua franca (dünya dili) olarak adlandırılan tek bir dil düzlemi üzerinden iletişim kurulması ile sonuçlanacaktır.  Sınırların yok oluşu çeviriye duyulan ihtiyacın ortadan kalkmasını beraberinde getirecektir. Çünkü bir gün herkes İngilizce konuşuyor olacak ve çevirmenlik mesleği ortadan kalkacaktır. Pym çevirinin, bugün geldiği nokta ve içinde yaşadığımız koşullar açısından ele alındığında basit bir neden sonuç modelinden ibaret olan bu senaryonun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını belirtir. Küreselleşmenin arzu edilmemesi gereken bir gelişme olduğunu kanıtlamak ve küreselleşmeye direnç göstermek amacıyla küreselleşme karşıtları tarafından buna benzer modeller çok defa geliştirilmiştir. Bununla birlikte, çeviri uygulamalarının hacminin ve kapsamının bugün geldiği nokta göz önünde bulundurulduğunda “küreselleşme çevirinin yok oluşunu beraberinde getirecek” düşüncesi oldukça çelişkilidir. European Union of Associations of Translation Companies (EUATC)18 ’in 25 Kasım 2005 tarihinde 17 Anthony Pym, “Globalization and Politics of Translation Studies”, (Çevrimiçi) http://www.tinet.org/~apym/on-line/globalization_canada.pdf, 10 Ekim 2006. 18 1994’te Brüksel’de kurulan uluslararası bir çeviri kuruluşudur. Amaçları üye kuruluşların çeviride yüksek kalite standartlarına ulaşmalarını sağlamak, çeviri hizmeti alacak olan müşterileri nitelikli çeviri şirketleri ile çalışmanın faydaları konusunda bilgilendirmek, Avrupa genelinde çeviri endüstrisini etkileyen sorunların çözülmesine yardımcı olmak, Avrupa çeviri piyasasında nitelikli çevirilerin üretilmesine katkıda bulunmak, ulusal çeviri şirketleri
  • 28. 17 düzenlediği ilk uluslararası konferansında sunulan rapora göre çeviri sektörü şu anda hızlı ve sürekli bir büyüme evresindedir ve bu büyüme gelecekte de devam edecektir. Her ne kadar İngilizce uluslararası yazılı iletişim dili olarak varlığını sürdürmeye devam etse de yerel kültürlerin ve dillerin korunması ve dokümanların piyasaya çok dilli sunulmasına yönelik yaygın bir eğilim söz konusudur. Avrupa Birliği’nde çeviri yapılan dillerin sayısı altmıştır ve bu sayı yeni üye ülkelerin katılımıyla birlikte giderek artacaktır19 . Nitekim 2007’de Bulgaristan ve Romanya üye ülkeler arasına katılmıştır. Şu anda Türkiye, Hırvatistan ve Eski Makedonya Yugoslav Cumhuriyeti üyeliğe aday ülkelerdir. Pym'in çizdiği neden-sonuç modeline karşı sav olarak gösterilecek bir başka gelişme de dünya genelinde üniversitelerde çeviri bölümlerinin sayısının her geçen gün artmasıdır. Türkiye örneğini ele alacak olursak, 1980lerde yalnızca Boğaziçi ve Hacettepe Üniversitelerinde mevcut olan çeviri bölümlerinin sayısı giderek artmış ve 2006’ya gelindiğinde meslek yüksek okulları da dahil olmak üzere 21 yüksek öğretim kurumunda ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeyinde çeviri eğitimi verilmektedir20 . 1980’den 2006’ya kadar 26 yıllık süre zarfında bu kadar çok çeviri bölümünün açılmasının nedeni artan uluslararası ilişkilerin beraberinde çeviriye olan ihtiyacın giderek artması ve piyasada bu ihtiyaca cevap verecek nitelikli çevirmenlere ihtiyaç duyulmasıdır. Küreselleşmenin çeviri üzerindeki etkilerini kısaca özetlemek gerekirse:  Uluslararası ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin ve karşılıklı bağımlılıkların artması ile birlikte çeviriye duyulan ihtiyaç artmıştır. birliklerinin kurulmasına yardımcı olmak ve serbest çevirmenlerle işbirliği kurmaktır. Kuruluşa üye ülkeler Finlandiya, Estonya, İngiltere, Portekiz, İspanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Macaristan, Almanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, İtalya, Romanya ve Yunanistan’dır. (Çevrimiçi) http://www.euatc.org/index.html, 18 Kasım 2006. 19 Fernand Boucau, “Facing the Future”, (Çevrimiçi) http://www.euatc.org/conferences/pdfs/boucau.pdf, 25 Haziran 2007. 20 F. Sakine Eruz, Çeviriden Çeviribilime: Yüzyılımız Penceresinden Çeviribilimsel Gelişmelere Bir Bakış, İstanbul, Multilingual, 2003, s. 96. 2006 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu, s. 52-98, (Çevrimiçi) www.osym.gov.tr, 18 Kasım 2006.
  • 29. 18  Küreselleşme teknoloji bağımlı bir süreçtir. Teknolojik gelişmenin her geçen gün ivme kazanması bilgi üretim hızında da ciddi bir hızlanmayı beraberinde getirmiştir. Bu gelişme çeviriyi iki yönlü etkilemiştir: 1. Çevirinin bilgi üretim hızına yetişebilmesi için çeviride, bilgi teknolojilerinin sunduğu olanaklardan faydalanmak bir zorunluluk halini almıştır. Ancak çeviride bilgi teknolojilerinin kullanılmasının yapılan çevirilerin kalitesini artırdığı şeklinde genel bir yargıda bulunmak doğru olmayacaktır. Çeviri hızının metin üretim hızına yetişmesi için zaman zaman çevirilerin kalitesinden taviz verilmektedir. Bu da kaynak metnin dilini bilen bilinçli okuyucunun çeviri metin yerine kaynak metinden okuma yapmasına neden olmaktadır. Bununla birlikte, kaynak dil bilgisine sahip olmayan okuyucunun çeviri metin ile kaynak metni karşılaştırmak gibi bir seçeneği bulunmadığından dil bilmeyen okuyucu için çeviri metin okumak bir zorunluluk olarak süregelmektedir. 2. Çeviride uzmanlaşma önem kazanmıştır. Çünkü çevirmenin pek çok alanda mevcut olan uzmanlık bilgisine sahip olması ve tüm bu alanlarda sürekli güncellenen bilgiyi takip etmesi mümkün olmamaktadır.  Küreselleşme çevirmenin bilgiye erişimini kolaylaştırmıştır.  İçinde yaşadığımız bilgi çağı çevirmen profilinde de değişiklik yaratmıştır. Günümüz çevirmenin bilgi kaynaklarına erişme ve elektronik çeviri araçlarını etkin şekilde kullanma becerisine sahip olması beklenmektedir.  Bir önceki maddede belirtilen gelişme üniversitelerin çeviri bölümlerinin, eğitim programlarını gözden geçirmelerine ve gerekli değişikler doğrultusunda yeniden şekillendirmelerine neden olmuştur.  Çeviriye duyulan talebin artması dünya genelinde çeviri bölümlerinin sayısının artmasına ve çeviri eğitiminin verildiği dil çiftlerinin çeşitlenmesine neden olmuştur.  Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler çevirmen-çevirmen ve çevirmen-çeviri işvereni ilişkilerine yeni bir boyut kazandırmıştır.
  • 30. 19 1.2. Bilgi Teknolojilerinin Çeviri Dünyasındaki Etkisi Küreselleşme ve gelişen teknolojinin etkisiyle başka dillere aktarılması gereken bilgi her geçen gün artmaktadır. Bu durum çeviri dünyasının aktörleri olan çevirmenleri, çeviri hizmeti sağlayıcılarını ve müşterileri bilgi teknolojilerinin sunduğu olanaklardan faydalanmaya itmiştir. Bunun sonucunda, çeviri dünyası çok boyutlu bir değişime girmiştir. Bu değişimleri detaylarıyla ele almak amacıyla bilgi teknolojilerinin çeviri dünyası üzerindeki etkileri çevirmen-çeviri işvereni ilişkisi, çevirmen-çevirmen ilişkisi, çeviri uygulaması, çevirmen profili, çeviri eğitimi başlıkları altında sınıflandırılmıştır. 1.2.1. Çevirmen-Çeviri İşvereni21 İlişkisi Bilgi teknolojilerinin sunduğu iletişim ağı çevirmenlerin dünyanın herhangi bir yerindeki bir çeviri işvereni ile kolaylıkla, hızla ve oldukça düşük bir maliyetle iletişim kurmasını olanaklı kılmıştır. Küreselleşme ve bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, dünyayı adeta küresel bir köye dönüştürmekte ve bu küresel köy içinde kültürel ve coğrafi sınırlar giderek önemini yitirmektedir. Çeviri pazarı, 1980lerde faksın kullanılması ile öncelikle bölgesel pazardan ulusal pazara, 1990ların ortalarından itibaren de İnternet’e dayalı küresel pazara yayılma göstermiştir (O’Hagan, Ashworth, 2002: 19). Bu nedenle çevirmenin, büyük bir uluslararası çeviri pazarı ile karşı karşıya olduğu açıktır. Örneğin bugün Türkiye’de yaşayan bir çevirmen İnternet’ten faydalanarak Hindistan ya da Çin’deki bir çeviri işvereni ile çalışabilmektedir. Bu gelişmenin bir sonucu olarak çeviribilim terminolojisine yeni bir terim eklenmiştir: tele-çeviri. Frank Austermühl tele-çeviri teriminin, çevirmenlerin tüm dünyadaki müşteriler ile iletişim kurabilecekleri ve çalıştıkları, yaşadıkları yere bağlı olmaksızın dünyanın farklı yerlerindeki müşteriler ile iş yapabilecekleri düşüncesinden doğan bir terim olduğunu belirtir (Austermühl, 2001: 7). 21 Bu çalışmada çeviri işvereni gerek müşteri ile çevirmen arasındaki iletişime aracılık eden çeviri hizmeti sağlayıcılarını gerekse çevirmenin doğrudan iletişim kurup birlikte çalıştığı müşterileri kapsamaktadır.
  • 31. 20 Bilgi teknolojilerinin çevirmenlere sağladığı olanaklardan biri İnternet’tir. İnternet çevirmen ile çeviri işverenini buluşturan bir platform haline gelmiştir. Bugün İnternet’te çeviri işverenleri ile çevirmenlerin iletişim kurması ve çalışması için hazırlanmış web siteleri mevcuttur. Bu web sitelerinden bazıları www.proz.com, www.translatorscafe.com, www.transquotation.com’dur. Çeviri işverenleri bu sitelerde, ihtiyaç duydukları çeviri hizmetini dil çiftleri, metnin konusu, metnin uzunluğu, sistem gereksinimleri (yazılım/işletim sistemi) ve çevirinin tamamlanması gereken süre bakımından tanımlar, yayınlar ve çeviri işi için ihale başlatırlar. Bu amaca hizmet eden tek İnternet aracı web siteleri değildir. Çeviri işleri için çeviri işverenleri ve çevirmenler arasında iletişimi sağlamak amacıyla çeşitli e-posta grupları oluşturulmuştur. CeviriBorsasi@yahoogroups.com, tr_jobs@yahoogroups.com, freelance-translators@yahoogroups.com, Babel- Translation-Jobs@yahoogroups.com, jobs-translators@yahoogroups.com bu e- posta gruplarından yalnızca birkaçıdır. Öyleyse İnternet’in dağınık olan çeviri pazarını bir araya getirdiği söylenebilir. Bilgi teknolojileri çeviri işvereni ile çevirmen arasındaki veri paylaşımını elektronik ortama taşımıştır. Paylaşılan veriler çevrilecek metni, çevrilecek metinle ilintili ya da koşut metinleri, çeviri işinin tanımını, terminoloji verilerini ve çeviri belleklerini kapsamaktadır. Dijital ortam gerek çevirmene gerekse çeviri işverenine önemli ölçüde hız ve maliyet tasarrufu sağlamıştır. Austermühl veri paylaşımı seçeneklerini beşe ayırır. Bunlar modemden modeme aktarım, ISDN’le (Tümleşik Hizmetler Dijital Ağı) dosya aktarımı, e-posta ekleri, FTP (Dosya Aktarım Protokolü), web sitesinden indirme (Austermühl, 2001: 20). MSN gibi günümüzde sıkça kullanılan İnternet aktarmalı sohbet yazılımları de bu seçeneklere eklenebilir. Veri paylaşımının elektronik ortama taşınması önemli bir sorunu gündeme getirmiştir: güvenlik. Güvenlik önlemleri iki kategoride ele alınabilir: 1)verilerin izinsiz erişimlere karşı korunması, 2)verilerin virüs gibi zararlı yazılımlara karşı korunması. Gerek çeviri işverenlerinin gerekse çevirmenlerin güvenlik önlemlerini artırmaları zorunlu hale gelmiştir. Çeşitli antivirüs ve şifreleme yazılımları ile güvenlik duvarı kullanımı alınacak önlemler arasındadır.
  • 32. 21 Elektronik ortamda iletişimin bir diğer olumsuz sonucu da çevirinin hala çeviri işvereni ile çevirmen arasındaki karşılıklı güven ilişkisine dayanan bir etkinlik olarak sürdürülmesidir22 . Bu işleyiş hem çevirmen hem de çeviri işvereni açısından birtakım olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Çevirmen bir çeviri işine başlayacağında işverenin güvenilir olup olmadığı konusunda şüpheler taşımaktadır. Özellikle hayatını serbest çevirmenlik yaparak kazanan bir kimse bu gibi riskleri üstlenmek yerine uzun süredir çalıştığı ve güvendiği işverenler ile iş ilişkisini sürdürmeyi yeğler. Çevirmenler bu gibi riskleri azaltmak amacıyla yukarıda örneklenen web sitelerindeki forumlar ve e-posta grupları yoluyla çeviri işverenlerinin güvenilirliği hakkında birbirlerinden bilgi istemektedirler. Örneğin www.proz.com web sitesinde, çevirmenler blueboard23 adlı bir uygulama ile, çalıştıkları bir çeviri işvereni ile tekrar çalışma olasılıklarını 1 ila 5 arasında bir değerle puanlandırmakta ve çalışma ile ilgili yorumunu ifade etmektedir. Söz konusu çeviri işvereni de bu uygulamada kendi hakkında yapılan yorumlara cevap yazabilmektedir. Karşılıklı güven ilişkisine dayanan bu işleyişin, çeviri işvereni açısından olumsuz sonucu ise işverenin çevirmene karşı çeviri ürününün kalitesi, işin zamanında teslimi, gizlilik gibi konularda şüphe duymasıdır. İşverenler de bu kaygılarını gidermek amacıyla çevirmenlerin başvurduğu ve yukarıda sözü edilen yönteme benzer şekilde diğer işverenlerden çevirmenler hakkında referans bilgisi isteme yoluna gitmektedirler. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, bu şekilde bir işleyiş çevirinin hala karşılıklı güven ilişkisine dayalı bir etkinlik olarak sürdüğüne işaret etmektedir. Oysa çevirmen ile çeviri işvereni arasındaki ilişkinin yüz yüze olduğu durumlarda gerek çevirmen gerekse işveren, imzalanan çalışma sözleşmesi ve gizlilik sözleşmesi ile hukuksal temelde kendilerini güvence altına alabilmektedir. Bilgi teknolojilerinin müşteriler açısından olumlu sonuçlarından biri çok dilli doküman oluşturmanın kolaylaşmasıdır. Müşterilere bu konuda destek vermek amacıyla kurulmuş dil hizmeti sağlayıcıları mevcuttur. Dil hizmeti sağlayıcıları müşterilerin tanıtım, bilgilendirme ve reklam amaçlı dokümanlarının uluslararasılaştırılması ve yerelleştirilmesi ile ilgilenmektedir. Müşteriler de dil hizmeti sağlayıcılarına bilgi teknolojileri aracılığıyla ulaşmaktadırlar. Bu konu 1.3. Bilgi Teknolojileri ve Yerelleştirme bölümünde detaylı olarak tartışılacaktır. 22 José Ramόn Biau Gil ve Anthony Pym, “Technology and Translation (a pedagogical overview)”, (Çevrimiçi) http://isg.urv.es/library/papers/BiauPym_Technology.pdf, 10 Mayıs 2007. 23 (Çevrimiçi) http://www.proz.com/?sp=bb&viewPage=faq, 26 Temmuz 2007.
  • 33. 22 Bilgi teknolojilerinin ve küresel pazarın çevirmen-çeviri işvereni açısından bir başka olumlu sonucu, geçmişte sorun oluşturan coğrafi mesafenin günümüzde bir avantaj haline gelmesidir. Bilindiği gibi, birbirine uzak meridyenlerde bulunan bölgeler arasında saat farklılıkları bulunmaktadır. Günümüzün küresel dünyasında bölgesel farklılıklar iletişim bakımından herhangi bir engel oluşturmadığından çevirmen ile çeviri işvereninin bulunduğu bölgeler arasındaki saat farkı verimli bir biçimde kullanılabilmektedir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde mesai saati tamamlandığında Türkiye’de mesainin bitmesine henüz yedi saat vardır. Böylece mesai bitiminde Türkiye’deki bir çevirmene çeviri işi gönderen ABD’deki bir çeviri işvereni, çeviriyi ABD saatine göre ertesi günün mesai başlangıcında teslim alabilmektedir. 1.2.2. Çevirmen-Çevirmen İlişkisi Bilgi teknolojileri çevirmenler arasındaki dayanışmaya önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Türkiye örneğini ele alacak olursak Türkiye’de çevirmenlik mesleğini düzenleyen özerk bir mevzuat bulunmamaktadır (Eruz, 2003: 65). Bu nedenle, Türkiye’de çevirmenlik mesleği çok farklı şekillerde gerçekleştirilmektedir. Çeviri piyasasında iş teslimi, ödeme ve işin niteliği ile ilgili ciddi bir standartlaşma eksikliği söz konusudur. İşte çevirmenlerin bu standartlaşma eksikliği ile ilgili sıkıntılarını dile getirmek, görünür olmak ve örgütlenmek amacıyla giriştikleri çabada İnternet, hız ve erişim kolaylığı sağlayan bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de çevirmenlerin meslekleşmesi ve örgütlenmesinde İnternet’in kullanımına örnek oluşturacak bir gelişme Kitap Çevirmenleri Girişimidir. 2003 yılında bir e-posta grubu ile başlayan iletişim ve buna bağlı meslekleşme hareketleri 1 Mayıs 2006’da Kitap Çevirmenleri Meslek Birliği’nin kurulması ile sonuçlanmıştır. www.cevbir.org adlı web sitesinde de belirtildiği gibi birliğin en önemli faaliyeti kitap çevirmenleri için bir tipsözleşme24 hazırlanmasıdır. Bu tipsözleşme ile çevirmenin çevirdiği esere ilişkin haklarını güvence altına alma ve işin teslimi, niteliği ve ödeme konusunda standartlaşma yolunda ciddi adımlar atılmıştır. 24 Bkz.: http://www.cevbir.org/tipsoz.html, 26 Temmuz 2007.
  • 34. 23 Bilgi teknolojilerinin kullanımıyla gerçekleştirilen bir başka meslekleşme ve örgütlenme girişimi de altyazı ve dublaj çevirmenlerinindir. Altyazı ve dublaj çevirmenleri İnternet ortamında oluşturdukları haberleşme grubu olan dublaj-ve- altyaz-cevirmenleri@googlegroups.com yoluyla birbirleriyle iletişim halindedirler. Ayrıca İnternet’in sağladığı geniş kitlelere hızlı ve kolay erişim olanağı ile altyazı ve dublaj çevirmenlerini görünür kılmak yönünde ilk adım atılmıştır. Altyazı ve dublaj çevirmenleri çeşitli çevirmen gruplarına e-posta yoluyla ulaşarak grup üyelerinden “Çevirmenimizi İstiyoruz” adlı kampanyaya destek vermelerini talep etmişlerdir (Bkz.: EK 2). Kampanya ile televizyon kanalları, yayın akışlarında yer alan yabancı dizi, film ve belgesellerin altyazı ya da dublaj çevirilerini yapan çevirmenlerin adları konusunda izleyicilerini bilgilendirmeye çağrılmaktadır. Kampanya çağrı metni aynı zamanda www.divxforever.us web sitesinin forum sayfasında25 da yer bulmuş ve kampanya site üyeleri tarafından desteklenmiştir. Böylece bilgi teknolojileri sayesinde, kampanyaya çevirmenler dışında başka meslek ve ilgi gruplarından da destek sağlanmıştır. Çevirmenler arasındaki dayanışma yalnızca meslekleşme yönüyle sınırlı değildir. Çevirmenler üye oldukları web siteleri ve e-posta grupları yoluyla birbirlerini çeviri teknolojilerindeki yeni gelişmelerden haberdar etmektedir. Örneğin TW_users@yahoogroups.com adlı e-posta grubu bir çeviri belleği sistemi olan SDL Trados’la ilgili gelişmeleri, güncellemeleri ve sistemin kullanımında karşılaşılan sorunları paylaşmak ve bu sorunlara çözüm aramak amacıyla SDL Trados kullanıcıları tarafından kurulmuş bir gruptur. Yine bu web siteleri ve e-posta grupları yoluyla çevirmenler çeviri sürecinde karşılaştıkları sorunları diğer çevirmenler ile paylaşmakta ve onların yardımıyla bu sorunlara çözümler geliştirmektedirler. Öte yandan İnternet’in sağladığı bu geniş iletişim ağının çevirmen-çevirmen ilişkileri açısından bir de olumsuz sonucu söz konusudur. Şöyle ki, küreselleşme ve bilgi teknolojilerinin sağladığı geniş iletişim ağı çevirmenlerin birbirlerinin fiyatlandırma stratejilerinden kolaylıkla haberdar olabilmelerini sağlamıştır. Geniş 25 (Çevrimiçi) http://www.divxforever.us/index.php?s=98588b7660800fbc3a0a9a1efb5451e2&showtopic=1 31550, 30 Eylül 2007.
  • 35. 24 küresel pazardan daha fazla pay almak isteyen ve standartlaşmanın uzun vadeli getirilerini göz ardı eden bilinçsiz çevirmen ve çeviri işletmeleri fiyat kırma yoluyla bir rekabet mücadelesini girmiştir. Daha fazla miktarda ancak daha düşük fiyata çeviri yapan çevirmenler ve çeviri işletmeleri sürümden kazanmak amacıyla çevirinin kalitesinden taviz verme yoluna gidebilmektedir. 1.2.3. Çeviri Uygulaması Bilgi teknolojilerinin gelişmesi ve beraberinde müşterilerin çevirmenlerden beklentilerinin artması nedeniyle çeviri uygulamasında da önemli değişimler yaşanmıştır. Olivia Craciunescu v.d. teknoloji ile çeviri uygulaması arasındaki ilişkiyi Soğuk Savaşın yaşandığı ve Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki mücadelenin çetin geçtiği 1950li yıllara dayandırır26 . Bu çetin mücadele binlerce dokümanın İngilizceden Rusçaya ve Rusçadan İngilizceye çevrilmesini gerekli kılmıştır. Çeviriden beklenen hıza insan gücüyle yetişilemeyeceği kanısı bir çeviri makinesinin, diğer bir deyişle otomatik çeviri yapan bir makine çevirisi yazılımının üretilmesi düşüncesini gündeme getirmiştir. 1950lerden günümüze dek makine çeviri alanında yapılan çalışmalar “tam otomatik yüksek kalite çevirinin” en azından günümüz şartlarında henüz mümkün olmadığını göstermektedir. Kimileri bu düşüncenin ancak insan zekasının tüm sırları çözüldüğünde ve insan zekası gibi işleyebilen bir yapay zeka icat edildiğinde gerçeklik bulabileceğine inanmaktadır. ABD Savunma Bakanlığı, Ulusal Bilim Vakfı ve Merkezi Zeka Ajansı tarafından desteklenen ve ABD Ulusal Bilim Akademisi tarafından oluşturulan Automatic Language Processing Advisory Committee (ALPAC-Otomatik Dil İşleme Danışma Komitesi) 1964’te makine çevirisi ile ilgili çalışmalarına başlamış ve 1966’da ALPAC Raporu adıyla da bilinen ve makine çevirisi ile ilgili bulgularını bildiren “Language and Machines: Computers in Translation and Linguistics”27 başlıklı raporu yayınlamıştır. Rapora göre, makine çevirisinin ürünleri son derece yetersizdir ve makine çevirisi hızlı ve düşük maliyetli çeviri hedefini gerçekleştirememiştir. Çünkü makine çevirisinin çıktılarının bir insan tarafından 26 Olivia Craciunescu, Constanza Gerding-Salas, Susan Stringer-O’Keeffe, “Machine Translation and Computer Assisted Translation: a New Way of Translating?”, (Çevrimiçi) http://www.accurapid.com/journal/29computers.htm, 26 Temmuz 2007. 27 Bkz.: http://books.nap.edu/html/alpac_lm/ARC000005.pdf, 27 Temmuz 2007.
  • 36. 25 kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu ise insan çevirisine kıyasla çok daha fazla maliyet ve çok daha fazla zaman gerektirmektedir. Rapor ABD’deki makine çevirisi araştırmalarının sonlanmasına neden olmuştur. On yıl kadar sonra, 1970lerde araştırmaların Kanada ve Avrupa’da yeniden başladığı görülmektedir. Avrupa’daki araştırmaların başlamasındaki etkenin Avrupa Komisyonu’nun artan çeviri ihtiyacı olduğu açıktır. 1980lere gelindiğinde ise günümüzde de kullanılan Metal, Logos ve Power System gibi makine çevirisi yazılımlarının artan uluslararası ticari ilişkilerde dil engelini aşmak amacıyla bir araç olarak kullanılmaya başladığı görülmektedir. ALPAC Raporu ile başlayan ve günümüze kadar devam eden makine çevirisi ile ilgili tartışmalardan biri makine çevirisinin gereksiz olduğu ve araştırmalar için boşa yatırım yapıldığıdır. Ancak Arnold v.d. bu iddianın haksızlığını kanıtlayan örnekler sunmaktadır: Makine çevirisi sistemleri kesinlikle kullanışsız değildir ve bugün dünya genelinde hemen her gün kullanılan pek çok makine çevirisi sistemi bulunmaktadır. 1977’den beri Dorval, Montreal’deki Kanada Meteoroloji Merkezi tarafından her gün kullanılan METEO ve özellikle Avrupa Komisyonu tarafından kullanılan SYSTRAN’ın yanı sıra LOGOS, ALPS, ENGSPAN (ve SPANAM), METAL ve GLOBALINK günümüzde kullanılan makine çevirisi sistemlerinden bazılarıdır. ... Elbette pek çok makine çevirisi sisteminden çıkan ürünün niteliği düşüktür ve muhtemelen mevcut hiçbir sistem mükemmel çeviri yapamayacaktır. Bununla birlikte, bu gerçek makine çevirisi sistemlerini kullanışsız kılmaz. Öncelikle her çeviri mükemmel olmak zorunda değildir. ... İkincisi bir insan da tek bir adımda mükemmel çeviriye ulaşmaz. ... Üçüncü ve en önemli neden ise, makine çevirisinde amaç yalnızca ilk, taslak çeviri ürünün üretildiği çeviri sürecini otomatikleştirmektir (1994: 7). Yukarıdaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere, günümüzdeki çeviri uygulamalarında, makine çevirisi çeviri işverenine teslim edilecek son ürünü oluşturmada kullanılmaz. Ayrıca makine çevirisi her özel alanda kullanılan bir sistem değildir. Makine çevirisi yalnızca teknik çeviride ve ancak kontrollü dil kullanımının hakim olduğu metinlerde başarılı sonuçlar verir. Arnold v.d. kontrollü dil kullanımı konusunda bazı temel yazma kuralları belirlemişlerdir. Bu kurallar metinlerde kısa cümle kullanımı, dilbilgisi ve yazım denetimi, karmaşık ve uzun cümle yapılarından kaçınma, çok anlamlı sözcüklerden kaçınma ve yalnızca sisteme yüklenen, sistemin tanıdığı teknik sözcük ve terimleri kullanma şeklinde özetlenebilir (26). Kültür bağımlı ve göndergesel anlam içeren sözcüklerin kullanılmamasının da bu kurallar arasında yer almasında fayda vardır. Metnin, bu kurallara uygun olarak yazılmaması
  • 37. 26 halinde makine çevirisi sistemi tarafından işlenmeden önce bir ön düzenleme (pre- editing) aşamasından geçmesi gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalarda da görüldüğü gibi, makine çevirisi çeviri sürecinin yalnızca bir aşamasını oluşturabilir. Bu nedenle, en azından günümüz koşullarında makine çevirisinin çevirmenlik mesleği için bir tehdit taşıdığı gibi bir iddia gerçekçi değildir. Ancak gelecekte çeviri uygulamasının ciddi değişimler yaşayacağı öngörülebilmektedir. Makine çevirisi sayesinde çevirmenlerin sıkıcı bulduğu sözlükten sözcük arama ve terminoloji tutarlılığını sağlama gibi işlemler otomatikleşecek ve çevirmenler makine çevirisi ile çevrilen metinlerin netliğini artırma, biçemi geliştirme ve daha keyifli ve daha önemli metinlerin çevirisi gibi işlerle ilgilenebileceklerdir (8). Arnold v.d.’nin verdiği örneğe göre bu düşüncenin şimdiden hayata geçirildiği söylenebilir. Bir makine çevirisi yazılımı olan METEO Kanada’da hava raporlarının çevirisinde kullanılmış ve çeviri sürecinde çevirmenler hava raporlarını elle çevirmekle zaman harcamak yerine makine çevirisinden elde edilen çıktıları kontrol etmek ve geliştirmek aşamasında rol almışlardır (a.y.). Makine çevirisi ve çeviri belleği sistemlerinin geliştirilmesi teknik metin üretiminde de bir tektipleşmeyi beraberinde getirmiştir. Bu iki tür aracın kullanımında, beklenen verimi elde etmek amacıyla metin üretiminde kontrollü dil kullanımı benimsenmektedir. Bu da daha az kültür bağımlı, daha kolay anlaşılır, dilbilgisi ve sözcük kullanımı bakımından daha yalın metinler üretilmesine neden olmaktadır. Makine çevirisinin yanı sıra bilgi teknolojilerinin çeviri uygulamasına getirdiği bir başka yenilik de çeviride kullanılan başvuru kaynaklarının elektronik ortama taşınması ve böylece bilgiye erişimin kolaylaşmasıdır. Arama motorları, çevrimiçi kütüphane ve arşiv katalogları, ansiklopediler, tek dilli, iki dilli ve çok dilli sözlükler ve terminoloji veritabanları, gazete ve dergi arşivleri, çeviri bellekleri, e-posta grupları ve çevrimiçi forumlar, CD-ROM sözlük ve ansiklopediler elektronik başvuru kaynakları ve elektronik araçlar arasında sayılabilir (Yazıcı, 2007: 106).
  • 38. 27 Günümüzde çevirmenlerin basılı kaynaklardan çok elektronik kaynakları tercih etmesinin pek çok nedeni vardır. İşte bu nedenleri somutlaştırmak amacıyla aşağıdaki ölçütler belirlenmiştir: - Bilgiye erişim kolaylığı ve hızı Arama motorları ve dizin yazılımları (concordance) sayesinde aranılan bir sözcük, sözcük öbeği ya da cümlenin geçtiği metinler ya da metin parçaları otomatik olarak bulunmaktadır. Böylece çevirmenin basılı kaynaklarda olduğu gibi sayfalar arasında arama yapmakla zaman kaybetmesine gerek kalmamakta ve sadece arama ile eşleşen verileri incelemesi gerekmektedir. - Taşınabilirlik Elektronik kaynakların boyutları ve ağırlığı basılı kaynaklara kıyasla çok daha azdır. Bu etken çevirmenin belirli bir yere bağlı kalmadan evinde, işyerinde veya herhangi bir yerde gerekli kaynaklara kolaylıkla ulaşmasını sağlamaktadır. Ayrıca gelişen teknoloji ile birlikte depolama araçlarının kapasitesinde de önemli artışlar yaşanmıştır. USB disk ya da Flash disk olarak adlandırılan harici veri depolama aygıtları oldukça küçük boyutlarına rağmen 8 GB’ye kadar çıkan kapasitelere sahiptirler. - Arşivleme kolaylığı Elektronik kaynaklarda verilerin depolanması, sınıflandırılması ve arşivlenmesi basılı kaynaklara göre çok daha kolay ve hızlıdır. - Güncelleme hızı ve maliyeti Basılı kaynakların güncellenmesi zaman alan ve önemli maliyetler gerektiren bir iştir. Bu nedenle pek çok kurum ve kuruluş basım, nakliye ve reklam maliyetlerinden tasarruf etmek amacıyla ürettiği ansiklopedi, sözlük ve veritabanlarını elektronik ortama taşımayı tercih etmektedir. Söz konusu kaynaklar üzerinde yapılan güncellemeler e-posta listeleri ve web siteleri yoluyla kullanıcılara duyurulmaktadır. Ayrıca kullanıcılar İnternet üzerinden güncelleme yapabilirler.
  • 39. 28 - Paylaşım kolaylığı Gerek çevirmen-çevirmen gerekse çevirmen-çeviri işvereni ilişkilerinde elektronik kaynakların paylaşımının basılı kaynakların paylaşımına kıyasla çok daha kolay ve çok daha kısa sürede gerçekleştirilebildiği açıktır. - Çoklu ortam seçeneği Elektronik kaynaklar içerdikleri grafik, ses ve video malzemelere ile çevirmene çok yönlü veri sunmaktadır. - Ortamlar arası aktarım ve tümleşik kullanım Elektronik kaynaklarda bir ortamdaki veri (uyumlu olduğu) bir başka ortama kolaylıkla aktarılabilmektedir. Örneğin MS Word üzerinde çeviri yapılırken MS Excel’de hazırlanmış bir terim listesindeki veriler çeviri metnin yer aldığı dosyaya kolaylıkla aktarılabilir. Ayrıca bir veritabanı yazılımı ile hazırlanmış bir terminoloji veritabanı, bir makine çevirisi programına uyumlu biçime getirilip yazılımın veritabanına aktarılabilmektedir. Bunun dışında İnternet ortamındaki sözlük siteleri ile tümleşik çalışan makine çevirisi ve bilgisayar destekli çeviri yazılımları mevcuttur. Bilgi teknolojilerinin, özellikle İnternet’in gelişmesi ve beraberinde iletişimin bilgisayar ortamına taşınması iletişimde kullanılan araçlarda çeşitlenmeyi ve dolayısıyla yeni dil desteği türlerinin benimsenmesini beraberinde getirmiştir. Yazılı sohbet (text chat), sesli sohbet (voice chat) ve e-posta günümüzün bilgisayar ortamlı iletişim (computer-mediated communication-CMC) araçlarındandır. İletişimde bulunan tarafların birbirlerinin dilini bilmediği durumlarda dil bir iletişim aracı olarak değil, iletişimi aksatan bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte tarafların birbirinin dilini bilmediği bilgisayar ortamlı iletişim durumlarında çeviriye başvurulması yeni çeviri türlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İngilizce literatürdeki transterpreting28 çok dilli yazılı sohbet ortamlarında uygulanan çeviri türüdür. Bu çeviri türü, eşzamanlı oluşu bakımından sözlü çeviriye, yazılı metinden yine yazılı metine dönüştürme gerektirdiğinden de yazılı çeviriye benzemektedir ve bu özelliği ile melez bir çeviri türüdür (O’Hagan, Ashworth, 2002: 14). Sözlü çeviride olduğu gibi çevirmen, etkileşimli olarak hem A dilinden B diline hem de B dilinden A 28 Terim İngilizce translation (yazılı çeviri) ve interpreting (sözlü çeviri) sözcüklerinden David Ashworth tarafından türetilmiştir (O’Hagan, Ashworth, 2002: 14).
  • 40. 29 diline çeviri yapmaktadır. Ayrıca bu çeviri türünde kullanılan dil sözlü dil olduğundan, çevirmen iletiyi her ne kadar yazılı aktarıyor olsa da kullanılan dil sözlü dildir. İnternette sesin kullanılması ile gerçekleştirilen sesli sohbet uygulamasında telefondan elde edilen ses kalitesine henüz ulaşılamamıştır. Bununla birlikte, bu alanda her geçen gün ilerleme kaydedilmektedir. Ayrıca bu uygulamada hem ses hem de yazı aynı anda kullanılabilmekte ve görüntü aktarımı da mümkün olabilmektedir. Bu da yakın gelecekte gerek sözlü gerekse yazılı iletişim biçimlerine cevap verecek eşzamanlı dil desteğine daha fazla ihtiyaç duyulacağı anlamına gelmektedir. Bir başka bilgisayar ortamlı iletişim aracı olan e-posta her ne kadar eşzamanlı olarak çevrilmese de e-postanın alıcısı yabancı dildeki e-postanın içeriğini en kısa zamanda öğrenmek istediğinde ya da gönderen yazdığı e-postanın çok kısa sürede ilgili dile çevrilmesini istediğinde çeviri gereksinimi neredeyse gerçek zamanlıdır (O’Hagan, Ashworth, 2002: 16). Bu ihtiyaca daha hızlı cevap vereceği düşüncesiyle, pek çok makine çevirisi yazılımı geliştirilmiştir. Alıcının e-postayı yabancı dilde alması ve e-postanın iletisini mümkün olan en kısa zamanda öğrenmek istemesi durumunda bazı dil çiftlerinde makine çevirisi önemli ölçüde işlevsel olabilmektedir, çünkü burada amaçlanan yüksek kalite çeviri değil metnin iletisini anlamaktır. Ancak gönderenin e-postayı kendi dilinde yazıp alıcının diline çevirtmek istemesi durumunda makine çevirisi çok sık başvurulan bir uygulama değildir. Çünkü burada çeviri bilgi edinme değil bilgi verme amacına hizmet etmektedir, bu nedenle çeviriden beklenen kalite yüksektir. Ancak günümüzde makine çevirisi henüz yüksek kalite çeviri ihtiyacına cevap verecek noktaya ulaşmamıştır. Bunlara ek olarak, bilgi teknolojilerinin gelişimi çeviri projelerinin gelişmesine katkıda bulunmuş ve çeviride bilgi teknolojilerinden olabildiğince faydalanmayı gerekli kılmıştır. Çeviri projesi, çeviri sürecinde çeviri işinin dışında proje yönetimi, terminoloji yönetimi, dil mühendisliği, masaüstü yayıncılık, test etme gibi süreçleri kapsayan ve daha çok büyük hacimli metinlerin çevrildiği projeleri ifade etmek amacıyla kullanılan bir terimdir. Geçmişteki çeviri işleriyle günümüzün çeviri projeleri kıyaslandığında, artık çevirmenlerin bilgi teknolojileri konusunda çok daha bilgili,
  • 41. 30 donanımlı ve deneyimli olmaları ve çeviri sürecinde bilişim uzmanları ve masaüstü yayıncılarla işbirliği içinde çalışmaları beklenmektedir. 1.2.4. Çevirmen Profili ve Çeviri Eğitimi Bu bölüme kadar ele alınan konulardan çıkarılacağı gibi, günümüzde çevirmenlerden anadillerine hakimiyetin yanı sıra, ileri düzeyde bilgisayar ve bellek destek araçları kullanma becerisi, alan bilgisi, programlama, zamanlama, bütçe konularına uzmanca yaklaşım, terminoloji yönetimi bilgisi beklenmektedir (Ercan, 2006: 34). Mine Yazıcı ise günümüz çevirmeninden beklenenleri kaynak ve erek dil/kültür bilgisi, kuramsal bilgi, çok dilli çevrilebilecek metin oluşturma bilgisi, araştırmaya yönelik üst bilgi ve beceri, elektronik araçlarla ilgili bilgi, proje tasarımı bilgisi ve pazarlama bilgisi başlıkları altında sıralar (2007: 139-140). Bu tür konuların eğitim programlarına dahil edilmemesinin sakıncalarına dikkat çeker: Günümüzde çevirmen adaylarının sanayi alanında söz sahibi olmamalarının temelinde çeviri eğitiminde bu konuların önemine yeterince yer verilmemesi yatar. Bu bir ölçüde akademisyenlerin ve uygulama alanındakilerin ilişkilerinin kopukluğundan kaynaklanmaktadır. Oysa sanayide kısaltılmış olarak GILT (Globalization, Internalization (Internationalization), Localization Technology) adıyla tanımlanan ve büyük ölçekli şirketlerin içinde oluşturulan bu teknoloji, ürünün uluslararası pazara girmesi amacını taşımakta olup, her aşamasında çevirmenin varlığını gerektirmektedir. Günümüzde ise, çevirmenin yukarıda saydığım proje tasarımı, pazarlama ve bilgi teknolojileri alanındaki bilgi eksikliği onun geçmişte olduğu gibi ara konumda kalmasına neden olmaktadır. Bunun nedeni ise, büyük ölçekli işletmelerde proje tasarımı yapanların arka plan eğitiminin işletme olanlar arasından seçilmiş olmasıdır. Oysa ürünün pazarlamasıyla ilgili kötü bir çeviri sonuçta malın yerel pazardaki satışını olumsuz yönde etkiler (Yazıcı, 2007: 122). Teknoloji bugünün meslek dünyasında bir seçenek değil, bir gerekliliktir29 . Her meslek alanında olduğu gibi çevirmenlerin de bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağladığı araç ve kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanmaları, ancak bu araç ve kaynakları kullanırken aynı zamanda bunların avantaj ve dezavantajlarının da farkında olmaları gerekmektedir. Ayrıca bir çevirmenin çalıştığı projenin yapısı ve niteliklerine uygun araç seçme becerisine sahip olması gerekmektedir. Her alanda, teknolojik yatırımlar ciddi maliyetler gerektirir. Bu nedenle çevirmenlerin belirli bir teknolojiye yatırım yapmadan önce gerekli araştırmaları yapmalarında fayda vardır. Örneğin bir yazılımı satın alınmadan önce, yazılımın deneme sürümleri İnternet’ten 29 Dipnot 22’de a.g.e.
  • 42. 31 indirilip denenebilir, yazılımın kullanım kılavuzu ya da yazılımla ilgili diğer bilgilendirici dokümanlar incelenebilir. Ayrıca web sitelerindeki forumlarda söz konusu yazılımla ilgili yorumlar taranabilir. İşte bu anlatılanlar doğrultusunda, çeviri eğitiminde ana dil ve yabancı dil bilgisi ile uzmanlık bilgisinin geliştirilmenin yanı sıra çevirmen adayının yukarıda sözü edilen niteliklere mümkün olduğunca ileri seviyede sahip olmasının ve bu nitelikleri mesleğini sürdürürken de geliştirmesinin, diğer bir deyişle gelişmeye ve yeniliklere her zaman açık olmasının aşılanması amaçlanmalıdır. 1.3. Bilgi Teknolojileri ve Yerelleştirme Bilgi teknolojileri ve özellikle İnternet alanında yaşanan gelişmeler geleneksel çeviri uygulamalarının işleyişini etkilerken (Bkz.: O’Hagan, Ashworth, 2002: 11) aynı zamanda ihtiyaç duyulan dil desteği türlerine yenilerinin eklenmesine zemin hazırlamıştır (Bkz.: 1.2.3. Çeviri Uygulaması). Bu tezin konusunu oluşturan web sitesi yerelleştirme, İnternet’in gelişmesinin bir sonucu olarak ihtiyaç duyulan dil desteği türlerindendir. Web tabanlı e-ticaretin sınırları hızla genişlemektedir. Bununla birlikte dünya tek bir elektronik pazar haline geldikçe dil bir iletişim aracı olarak değil, iletişimi engelleyen bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır (O’Hagan, Ashworth, 2002: 12). Evrensel dil olarak nitelendirilen İngilizcenin kullanımı hala ticaret alanında ikili iletişim ortamlarında dilin bir iletişim engeli değil, iletişim aracı görevini yapması amacıyla tercih edilen bir yöntemdir. Bununla birlikte, ticaret çevrelerinin İnternet’te ortaya çıkan evrensel pazarın sunduğu avantajlardan faydalanabilmeleri için müşterilerine, müşterilerinin dilinde seslenmeleri ve bu özel pazarla ilgili birtakım kültürel etmenleri dikkate almaları gerekmektedir (O’Hagan, Ashworth, 2002: 12). Küreselleşme her ne kadar işletmelerin, coğrafi sınırların dışına uzanabilmesini sağlasa da işletmelerin ticari ilişkiye girecekleri müşterilere ulaşmanın yolu yine müşteriye müşterinin dilinde ve ait olduğu toplumun kültürel özelliklerini dikkate alarak seslenmektir. İşte İnternet’in gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan e-ticaretin çeviri dünyası üzerindeki en belirgin
  • 43. 32 etkilerinden biri hiç şüphesiz web sitesi yerelleştirmedir. Rose Loockwood’a (1999) göre web site yerelleştirme, çeviri endüstrisinin en hızlı gelişen alanlarından biri olarak kabul edilmektedir (Aktaran: O’Hagan, Ashworth, 2002:12). Şirketlerin web sitelerine, dolayısıyla web site yerelleştirmeye giderek daha fazla önem vermelerinin nedenleri şu şekilde sıralanabilir (Lommel, 2007: 5-6):  İnternet işletmelere ucuz ve dünya çapında bir reklam ve pazarlama platformu sunmaktadır. Küçük ölçekli işletmeler bile görece düşük maliyetlere sahip oldukları web siteleri sayesinde dünya çapındaki olası müşterilerine işletmelerinin, ürünlerinin ve hizmetlerinin reklamını yapabilmektedir. Ayrıca yine web siteleri aracılığıyla müşterilerinin gereksinimleriyle ilgili bilgiye doğrudan ve gerçek zamanlı olarak erişebilmektedirler.  İnternet işletmelere ucuz ve dünya çapında bir satış platformu sunmaktadır. E- ticaretin ortaya çıkışı işletmelerin ürünlerini doğrudan web siteleri yoluyla satabilmelerini sağlamıştır. Ödeme ise yine web sitesi üzerinden genellikle kredi kartı ya da çevrimdışı banka hesabı yoluyla yapılır. Ayrıca İnternet müşterilere PayPal (www.paypal.com), Chase (www.chase.com), PayDirect (www.paydirect.com), Emoney Mail (www.emoneymail.com), ProPay (www.propay.com) gibi çeşitli alternatif ödeme araçları sunmaktadır.  İnternet işletmelere ucuz ve dünya çapında bir dağıtım platformu sunmaktadır. Yazılım, kitap, müzik, film gibi elektronik veri biçimine dönüştürülebilen her türlü ürün web üzerinden doğrudan müşterilere ulaştırılabilmektedir. İşletmeler ve müşteriler sunulan ürünlere dünyanın her yerinden ve her an ulaşmak istemektedirler. Bu da ancak İnternet aracılığıyla mümkün olmaktadır. Ayrıca müşterileri tüketime teşvik etmek amacıyla geliştirilmiş modern bilişim araçları üretilmektedir. Örneğin İnternet’e bağlanabilen cep telefonları ve avuç içi bilgisayarlar.  İnternet işletmelere ucuz ve dünya çapında müşteri destek platformu sunmaktadır. İşletmeler, sistemlerine kayıtlı müşterilerine web siteleri aracılığıyla bilgi vermekte ve onlarla iletişim kurmaktadır. Bu da müşteriye destek maliyetini önemli ölçüde azaltmakta ve gerek işletmeye gerekse müşteriye zaman kazandırmaktadır.