SlideShare a Scribd company logo
1 of 290
Download to read offline
YAZAR ve ESERLER‹
HAKKINDA
Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan
Oktar, 1956 y›l›nda Ankara'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤reni-
mini Ankara'da tamamlad›. Daha sonra ‹stanbul Mimar Sinan
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul Üniversi-
tesi Felsefe Bölümü'nde ö¤renim gördü. 1980'li y›llardan bu ya-
na, imani, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser haz›rlad›.
Bunlar›n yan› s›ra, yazar›n evrimcilerin sahtekarl›klar›n›, iddiala-
r›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in kanl› ideolojilerle olan ka-
ranl›k ba¤lant›lar›n› ortaya koyan çok önemli eserleri bulunmak-
tad›r.
Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤›
toplam 45.000 sayfal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 60 farkl› dile çev-
rilmifltir.
Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden
iki peygamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Ha-
run ve Yahya isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitapla-
r›n kapa¤›nda Resulullah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembo-
lik anlam› ise, kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-› Ke-
rim'in Allah'›n son kitab› ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de ha-
tem-ül enbiya olmas›n› remzetmektedir. Yazar da, yay›nlad›¤› tüm ça-
l›flmalar›nda, Kuran'› ve Resulullah'›n sünnetini kendine rehber edin-
mifltir. Bu suretle, inkarc› düflünce sistemlerinin tüm temel iddiala-
r›n› tek tek çürütmeyi ve dine karfl› yöneltilen itirazla-
r› tam olarak susturacak "son söz"ü söylemeyi hedef-
lemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi
olan Resulullah'›n mührü, bu son sözü söyleme
niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r.
Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak he-
def, Kuran'›n tebli¤ini dünyaya ulaflt›rmak,
böylelikle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve
ahiret gibi temel imani konular üzerinde dü-
flünmeye sevk etmek ve inkarc› sistemlerin
çürük temellerini ve sapk›n uygulamalar›-
n› gözler önüne sermektir.
Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, ‹ngiltere'den Endonezya'ya,
Polonya'dan Bosna Hersek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya, Malezya'dan ‹talya'ya, Fransa'dan Bulgaris-
tan'a ve Rusya'ya kadar dünyan›n daha pek çok ülkesinde be¤eniyle okunmaktad›r. ‹ngilizce,
Frans›zca, Almanca, ‹talyanca, ‹spanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boflnak-
ça, Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, S›rpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzanya'da
kullan›l›yor), Hausa (Afrika'da yayg›n olarak kullan›l›yor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullan›l›yor), Da-
nimarkaca ve ‹sveçce gibi pek çok dile çevrilen eserler, yurt d›fl›nda genifl bir okuyucu kitlesi tara-
f›ndan takip edilmektedir.
Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok insan›n iman et-
mesine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmaktad›r. Kitaplar› okuyan, inceleyen
her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay anlafl›l›r ve samimi üslubun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n
fark›na varmaktad›r. Bu eserler süratli etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çürütüle-
mezlik özellikleri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen insanlar›n,
art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefelerin hiçbirini samimi olarak sa-
vunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir inatla savuna-
caklard›r, çünkü fikri dayanaklar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar, Harun Yahya
külliyat› karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufllard›r.
Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynaklanmaktad›r. Ya-
zar›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yaln›zca Allah'›n hidayetine vesile
olmaya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserlerin bas›m›nda ve yay›nlanmas›nda herhangi bir maddi ka-
zanç hedeflenmemektedir.
Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini görmelerini sa¤la-
yan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik etmenin de, çok önemli bir hizmet ol-
du¤u ortaya ç›kmaktad›r.
Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri karmafla meyda-
na getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güçlü ve keskin bir etkisi olmad›-
¤› genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise, emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹ma-
n› kurtarma amac›ndan ziyade, yazar›n›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin
elde edilemeyece¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek ama-
c›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak oldu¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve sami-
miyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyucular›n genel kanaatinden anlayabilirler.
Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çektikleri eziyet-
lerin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulman›n yolu ise, dinsizli¤in fik-
ren ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konmas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavray›p
yaflayabilecekleri flekilde anlat›lmas›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek istendi-
¤i zulüm, fesat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl› ve etkili
bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çok geç kal›nabilir.
Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya külliyat›, Allah'›n izniyle, 21.
yüzy›lda dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤ruluk ve adalete, güzellik ve
mutlulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.
O K U Y U C U Y A
● Bu kitapta ve di¤er çal›flmalar›m›zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr›lmas›n›n nede-
ni, bu teorinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›d›r. Yarat›l›fl› ve dolay›s›yla
Allah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwinizm, 140 y›ld›r pek çok insan›n iman›n› kaybetmesine ya da
kuflkuya düflmesine neden olmufltur. Dolay›s›yla bu teorinin bir aldatmaca oldu¤unu gözler
önüne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu önemli hizmetin tüm insanlar›m›za ulaflt›r›la-
bilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z› okuma imkan› bulabilir. Bu
nedenle her kitab›m›zda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayr›lmas› uygun görülmüfltür.
● Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm kitaplar›nda
imani konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar Allah'›n ayetlerini ö¤renme-
ye ve yaflamaya davet edilmektedir. Allah'›n ayetleri ile ilgili tüm konular, okuyan›n akl›nda hiç-
bir flüphe veya soru iflareti b›rakmayacak flekilde aç›klanmaktad›r.
● Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n yediden yetmifle her-
kes taraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etkili ve yal›n anlat›m sayesinde, kitaplar
"bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktad›r. Dini reddetme konusunda kesin
bir tav›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan gerçeklerden etkilenmekte ve anlat›lan-
lar›n do¤rulu¤unu inkar edememektedirler.
● Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece¤i gibi, karfl›l›kl› bir
sohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek isteyen bir grup okuyucu-
nun kitaplar› birarada okumalar›, konuyla ilgili kendi tefekkür ve tecrübelerini de birbirlerine
aktarmalar› aç›s›ndan yararl› olacakt›r.
● Bunun yan›nda, sadece Allah r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na ve okunmas›na
katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kitaplar›nda ispat ve ikna
edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyenler için en etkili yöntem, bu ki-
taplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›n›n teflvik edilmesidir.
● Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önemli sebepleri
vard›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤imiz özellikleri tafl›yan ve okumaktan
hoflland›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ayn› vas›flara sahip daha birçok eser oldu¤unu görecektir.
‹mani ve siyasi konularda yararlanabilece¤i zengin bir kaynak birikiminin bulundu¤una flahit
olacakt›r.
● Bu eserlerde, di¤er baz› eserlerde görülen, yazar›n flahsi kanaatlerine, flüpheli kaynaklara daya-
l› izahlara, mukaddesata karfl› gereken adaba ve sayg›ya dikkat edilmeyen üsluplara, burkuntu
veren ümitsiz, flüpheci ve ye'se sürükleyen anlat›mlara rastlayamazs›n›z.
Birinci Bask›: Ocak 2001 / ‹kinci Bask›: fiubat 2006 / Üçüncü Bask›: Temmuz 2006 / Dördüncü Bask›: Temmuz 2009
ARAfiTIRMA YAYINCILIK
Talatpafla Mah. Emirgazi Caddesi ‹brahim Elmas ‹fl Merkezi A Blok Kat 4 Okmeydan› - ‹stanbul Tel: (0 212) 222 00 88
Bask›: Seçil Ofset / 100. Y›l Mahallesi MAS-S‹T Matbaac›lar Sitesi 4. Cadde No: 77 Ba¤c›lar-‹stanbul Tel: (0 212) 629 06 15
w w w. h a r u n y a h y a . o r g - w w w. h a r u n y a h y a . n e t
G‹R‹fi: ‹NSAN VÜCUDUNDA KISA B‹R YOLCULUK 8
VÜCUTTAK‹ TAfiIMA A⁄I: DOLAfiIM S‹STEM‹ 12
VÜCUTTAK‹ Ö⁄ÜTME MEKAN‹ZMASI:
S‹ND‹R‹M S‹STEM‹ 78
VÜCUTTAK‹ ARITMA TES‹S‹:
BOfiALTIM S‹STEM‹ 142
BEDEN‹M‹ZDEK‹ MUHTEfiEM HABERLEfiME:
HORMONAL S‹STEM 169
‹ Ç ‹ N D E K ‹ L E R
‹Ç‹M‹ZDEK‹ KL‹MA: SOLUNUM S‹STEM‹ 196
DAYANIKLI B‹R YAPI: ‹SKELET S‹STEM‹ 222
VÜCUTTAK‹ GÜÇ TR‹BÜNLER‹:
KAS S‹STEM‹ 248
SONUÇ: ‹NSAN ALLAH TARAFINDAN YARATILMIfiTIR 266
EK BÖLÜM: EVR‹M YANILGISI 268
8
Adnan Oktar
B
u kitapta insan vücudundaki baz› sistemlerin nas›l çal›flt›¤› anla-
t›lmakta, bu sistemlerin parçalar›ndan örnekler verilmektedir. An-
cak insan bedeni ile ilgili yaz›lm›fl birçok kitaptan farkl› olarak bu
kitapta s›kl›kla vurgulanan baz› önemli noktalar bulunmaktad›r. Burada
bilgiler detaya inilerek incelenmekte, insan bedeninin her milimetrekare-
sindeki ince tasar›ma dikkat çekilmekte, bedenin derinliklerinde mucize-
vi ifllemler gerçeklefltiren hücreler, dokular, moleküller ve salg›lar ön pla-
na ç›kar›lmaktad›r.
Ayr›ca kitapta zaman zaman konularla ilgili teknik bilgiler de veril-
mektedir. Bundaki amaç insan›n kendi bedenindeki kompleks yap›y› da-
ha iyi anlamas›n› sa¤lamakt›r. Ve insan›n kendi bedeninde gerçekleflen
olaylara ülfetsiz bakmas›n› sa¤lamak, okuyucuyu derin düflünmeye tefl-
vik etmektir.
Bunu sa¤lamak için kitab› okurken öncelikle kendi bedeninizin için-
de bir yolculu¤a ç›kt›¤›n›z› düflünün. Bu yolculukta sizi ak›lalmaz sürp-
rizler beklemektedir. Kalbinizin içinde bir jeneratör bulundu¤unu, bu je-
neratör devreden ç›kt›¤› anda yedek bir jeneratörün devreye girdi¤ini gö-
receksiniz. ‹nce ba¤›rsa¤›n›zda bulunan hücrelerin, önlerinden geçen yüz-
lerce farkl› madde aras›ndan demir atomunu tan›yabildiklerine ve yaka-
lad›klar›na flahit olacaks›n›z. Bafl bölgenizde bulunan hormonal bir bezde
üretilen hormon molekülünün, uzun bir yolculuk sonucunda çok uzakta
bulunan hedefine -örne¤in böbre¤inize- ulaflt›¤›n› ve burada bulunan
hücrelere ne yapmalar› gerekti¤ini emretti¤ini göreceksiniz. Bu yolculuk
s›ras›nda do¤du¤unuz günden beri "benim bedenim", "bana ait" diye sa-
hip ç›kt›¤›n›z kendi vücudunuzun içinde, derinizin hemen birkaç milim
alt›ndan bafllayarak derinliklere kadar her noktada gerçekleflen mucizevi
olaylara flahit olacaks›n›z.
‹nsan bedeni, bu aç›dan bak›ld›¤›nda, kendi içinde apayr› bir "alem",
apayr› bir "flehir" gibidir. Bu flehrin içinde ulafl›m yollar›, binalar, fabrika-
lar, alt yap› sistemi, en üstün teknolojilerden daha üstün teknolojiye sahip
cihazlar, kendisinden hiç beklenmeyecek flekilde fluur gösteren, konusun-
da uzmanlaflm›fl elemanlar (hücreler, hormonlar, salg› bezleri), tam teçhi-
zatl› askerler ve daha birço¤u mevcuttur. Üstelik bu "alem" yaln›zca sizin
bedeninizin içinde de¤ildir. Çevrenizde gördü¤ünüz her insan, anneniz,
baban›z, kardefliniz, dostlar›n›z, çal›flma arkadafllar›n›z, sokakta yan›ndan
geçti¤iniz insanlar, televizyonda izledi¤iniz oyuncular k›sacas› yeryüzün-
9Harun Yahya
‹NSAN MUC‹ZES‹
de flu an yaflamakta olan milyarlarca insan, bu mucizevi "alem"e sahiptir.
Ayn› flekilde bundan yüzlerce, binlerce y›l önce yaflam›fl olan; milattan ön-
ceki dönemlerde yeryüzünde bulunan, hatta ilk insan var oldu¤undan
beri yaflam›fl olan tüm insanlar da bu kusursuz "alem"e sahiptiler. T›pk›
günümüzde yaflayan insanlar gibi geçmiflte yaflayan insanlar›n da vücut-
lar›nda kusursuz sistemleri, fluur gösterileri sergileyen trilyonlarca hücre-
leri, karar alma mekanizmas›na sahip salg› bezleri, üstün teknolojiye sa-
hip organlar› vard›.
Bu küçük "alem" içinde gerçekleflen olaylar› düflünmek ve bu flekil-
de de¤erlendirmek son derece önemlidir. Çünkü bunu düflünmeye baflla-
yan insan, büyük bir büyüden kurtulmada ilk ad›m› atm›fl olacakt›r. Ken-
di bedeninde -örne¤in kendi kalbinde- var olan sistemlerin mükemmelli-
¤ini bilen ve bu sistemin tasar›m›ndaki akl› kavrayan bir insana"kalp te-
sadüfen bu özellikleri kazanm›flt›r" diyerek evrimci masallar anlatmak
mümkün de¤ildir art›k. Bu insan, fluursuz atomlar›n biraraya gelmesiyle
oluflan hücrelerinin, tüm bunlar› kendi kendilerine yapamayaca¤›n› bile-
cek ve hücrelerinin sergiledikleri akl›n kime ait oldu¤u sorusunun ceva-
b›n› bulmaya çal›flacakt›r.
Kendisi de et olan midenin, etleri sindiren asitler salg›larken kendi
kendisini sindirmemesi için özel bir sistemin kurulu oldu¤undan haber-
dar olan, eli kesildi¤inde kan›n›n p›ht›laflmas› için en az 20 enzimin çok
özel bir planlama içinde harekete geçti¤ini, bu s›rada gerçekleflen ifllemle-
rin s›ralamas›nda bir kar›fl›kl›k ya da eksiklik olmamas› gerekti¤ini bilen
bir insan, bunlar›n hiçbirinin evrimcilerin iddia ettikleri gibi zaman için-
de kademe kademe oluflamayaca¤›n› da kendisi düflünerek bulacakt›r.
Derin düflünen insan küçük bir alem olan bedeninin bir Yarat›c›s› ol-
du¤unu kavrayacak ve okudu¤u bilgileri Yarat›c›s›n› tan›mak için birer
yol olarak kabul edecektir. Vücut içindeki sistemlerde var olan düzeni,
her noktada sergilenen üstün tasar›m› gören her insan benzeri olmayan
bir güç sahibinin, üstün bir akl›n insan bedenini yaratt›¤›n› aç›kça göre-
cektir. Ayetlerde flöyle buyurulmaktad›r:
Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. fiüphesiz Allah, hiçbir fleye ih-
tiyac› olmayan (Gani)d›r, övülmeye lay›k oland›r. Görmedin mi, Allah,
yerdekileri ve denizde O’nun emriyle ak›p giden gemileri, sizin yarar›n›-
za verdi. Ve izni olmad›kça, gö¤ü yerin üstüne düflmekten al›koyar. fiüp-
hesiz Allah, insanlara karfl› flefkatlidir, çok merhametlidir. Sizi diri tutan,
10
sonra öldürecek, sonra da diriltecek olan O'dur. Gerçekten insan pek nan-
kördür. (Hac Suresi, 64-66)
Kitap boyunca verilecek örneklerde de aç›kça görülece¤i gibi, insan
bedenindeki yaklafl›k 100 trilyon hücrenin, salg› bezlerinin, birçok orga-
n›n, dokunun sahibi ve Yarat›c›s›, üstün kudret sahibi olan Allah't›r. Allah
insan› sahip oldu¤u tüm parçalarla birlikte bir bütün olarak yaratm›flt›r,
kendisini tan›y›p bilmesi için de delillerini göstermifltir. Rabbimizin Ku-
ran'da bildirdi¤i gibi;
E¤er Allah'›n nimetini saymaya kalk›flacak olursan›z, onu bir genelleme
yaparak bile sayamazs›n›z. Gerçekten Allah, ba¤›fllayand›r, esirgeyendir.
(Nahl Suresi, 18)
O halde bütün bunlardan haberdar olan insan, Allah'›n kendisi üze-
rindeki nimetlerinin fark›na varmal›d›r. Yaflam›n› yaln›zca Allah'› hoflnut
edecek flekilde düzenlemeli; her sabah kalkt›¤›nda kendisine verilmifl
olan yeni günün ve sahip oldu¤u bedenin, Allah'tan bir lütuf oldu¤unu
bilmeli ve sürekli flükretmelidir.
Bana ne oluyor ki, beni Yaratan’a kulluk etmeyecekmiflim? Siz O'na
döndürüleceksiniz. Ben, O'ndan baflka ilahlar edinir miyim ki, Rahman
(olan Allah), bana bir zarar dileyecek olsa, ne onlar›n flefaati bana bir
fleyle yarar sa¤lar, ne de onlar beni kurtarabilirler. (Yasin Suresi, 22-23)
AKILLI TASARIM YAN‹ YARATILIfi:
Allah'›n yaratmak için tasar›m yapmaya ihtiyac› yoktur...
Kitapta yer verilen "tasar›m" ifadesinin do¤ru anlafl›lmas› oldukça
önemlidir. Allah'›n kusursuz bir tasar›m yaratm›fl olmas›, Rabbimiz'in ön-
ce plan yapt›¤› daha sonra yaratt›¤› anlam›na gelmez. Bilinmelidir ki,
göklerin ve yerin Rabbi olan Allah'›n yaratmak için herhangi bir 'tasar›m'
yapmaya ihtiyac› yoktur. Allah'›n tasarlamas› ve yaratmas› ayn› anda
olur. Allah bu tür eksikliklerden münezzehtir.
Allah'›n, bir fleyin ya da bir iflin olmas›n› diledi¤inde, onun olmas›
için yaln›zca "Ol!" demesi yeterlidir.
Ayetlerde flöyle buyurulmaktad›r:
Bir fleyi diledi¤i zaman, O'nun emri yaln›zca: "Ol" demesidir; o da hemen
oluverir. (Yasin Suresi, 82)
Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratand›r. O, bir iflin olmas›na
karar verirse, ona yaln›zca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi,
117)
11Harun Yahya
Adnan Oktar
12
‹
nsan vücudundaki ifllemlerin çok büyük bir bölümü, dolafl›m siste-
minin birbiriyle ba¤lant›l› ve son derece kompleks yap›s› sayesinde
gerçekleflir. Dolafl›m sistemi, insan vücudunda bulunan yaklafl›k 100
trilyon hücreyi tek tek dolaflarak besleyen bir damarlar a¤›d›r. Bu bölüm-
de, kalp, damarlar ve kan gibi daha birçok parçadan oluflan bu kompleks
sistemle ilgili üzerinde düflünülmesi gereken konulara de¤inece¤iz.
VÜCUDUMUZUN ‹Ç‹NDE AKAN YAfiAM NEHR‹: KAN
Bütün canl›larda hücrelere besin tafl›nmas›, at›k maddelerin vücuttan
uzaklaflt›r›lmas› ve solunum gazlar›n›n hücrelere ulaflt›r›lmas› gibi ihti-
yaçlar, dolafl›m sistemiyle tafl›nan maddeler arac›l›¤› ile karfl›lan›r. ‹nsan-
larda bu ifllemlerin tümünü gerçeklefltiren s›v› ise "kan"d›r. Ayak parma-
¤›n›z›n ucundaki bir deri hücresinden, gözünüzde bulunan özel bir do-
kunun hücresine kadar vücudunuzda bulunan bütün hücreler kana muh-
taçt›rlar.
Kan, vücudu bir ulafl›m a¤› gibi saran damarlar içinde akar ve insan
vücudunun her noktas›n› ziyaret eden uçsuz bucaks›z bir nehre benzer.
Bu nehir, vücuttaki yolculu¤u s›ras›nda hücrelerin ihtiyac› olan maddele-
ri paketler halinde tafl›r. Nehrin tafl›d›¤› bu paketleri bir kargo paketi ola-
rak nitelendirecek olursak, bu paketlerde yiyecek, su ve baz› kimyasal
maddeler bulunur. Ulaflt›r›lmas› gereken en acil paket ise oksijendir. Çün-
kü hücreler oksijensiz kal›rlarsa k›sa bir süre içinde ölürler. Ancak vücut-
ta kurulmufl olan kusursuz sistem sayesinde paketlerin tümü hücrelere
tam zaman›nda tafl›n›r ve hep do¤ru adreslere teslim edilir.
‹nsan günlük hayat›nda vücudundaki bu nehrin ak›fl›n› hiç hisset-
mez. Ancak insan vücudu o kadar mükemmel bir sanatla tasarlanm›flt›r
ki, bedenin her noktas› damarlarla kapl› oldu¤u halde, d›flardan bak›ld›-
¤›nda bu damarlar belli olmaz. Çünkü insan vücudunu kaplayan 2 mm.
kal›nl›¤›ndaki deri tabakas› damarlar› ustal›kla gizler.1
Bu tabaka asl›nda
o kadar incedir ki, deride meydana gelen en küçük bir çizik bile kan›n d›-
flar› s›zmas›na neden olur. E¤er damarlar, incecik ve estetik bir deri ile giz-
13Harun Yahya
Adnan Oktar
‹NSAN MUC‹ZES‹
lenmeselerdi, kuflkusuz dünyan›n en gü-
zel insan› dahi yüzüne bak›lamayacak ka-
dar çirkin ve itici bir görüntüye sahip
olurdu.
Kan›n vücut içinde çok fazla görevi
vard›r. At›klar›n ve zehirlerin karaci¤ere
tafl›nmas›, savunmaya destek olma, bir
klima cihaz› gibi vücut ›s›s›n›n ayarlan-
mas› ve besinlerin ilgili yerlere ulaflt›r›l-
mas› gibi pek çok hayati görev kan vas›ta-
s›yla yerine getirilir. Vücut içindeki haber-
leflmenin tamam›na yak›n bir bölümü de kan taraf›ndan sa¤lan›r.
Kan›n Hayati Görevleri ve Taklit Edilemeyen Özellikleri
1. Tafl›ma Sorumlusu
Vücudunuzun ihtiyac› olan her türlü madde kan vas›tas›yla ilgili or-
ganlara tafl›n›r. Glikoz, aminoasit, vitamin, mineral gibi besinler ve en
önemlisi oksijen bunlardan baz›lar›d›r. Ayr›ca kan, hücrelerin at›klar›n›
toplayan bir çöp ünitesi gibidir. Vücutta bulunan yaklafl›k 100 trilyon hüc-
renin her birinin günlük olarak gerçeklefltirdi¤i ifllemler sonucunda baz›
at›klar ortaya ç›kar. Karbondioksit, üre gibi vücut için zararl› olan bu at›k
maddelerin hücrelerden uzaklaflt›r›larak vücuttan at›lmas› da kan vas›ta-
s›yla gerçekleflir. Kan at›k maddeleri böbreklere tafl›r ve bu maddeler böb-
reklerde temizlenir. Hücrelerde üretilen zehirli karbondioksit gaz› ise yi-
ne kan taraf›ndan akci¤erlere tafl›n›r ve burada vücuttan at›l›r.
Bu ifllemleri gerçeklefltiren ise, bilinçsiz kan hücreleridir. Ancak bu
14
Kan hücreleri damarlar vas›tas›yla
tüm vücudu dolafl›r.
Damarlarda hareket eden kan hücreleri
hücreler, son derece bilinçli bir flekil-
de, kanda tafl›nan at›k maddeleri ve
yararl› maddeleri birbirlerinden
ay›rt edebilmekte, ve hangisinin ne-
reye b›rak›laca¤›n› çok iyi bilmekte-
dirler. Örne¤in hiçbir zaman zehirli
gazlar› böbreklere veya at›k madde-
leri akci¤ere tafl›mazlar. Ya da, besin
ihtiyac› olan bir organa at›k madde-
leri götürmezler. Kuflkusuz, böyle bir
flaflk›nl›k, o insan›n ölümüne dahi se-
bep olabilecek kadar ciddi bir hata
olurdu. Kan hücrelerinin, hiçbir fla-
fl›rma, kar›flt›rma, aksatma ve hata
olmadan, son derece bilinçli bir flekil-
de görevlerini yerine getirmeleri; on-
lar›n kontrol edilip düzenlendi¤ini,
organize edildi¤ini göstermektedir.
Bunu yapan, insan›n kendisi de¤ildir
ve olamaz da. Çünkü insan bu ifllem-
lerin herhangi birinden haberdar ol-
madan bir ömür sürer. Ancak dola-
fl›m sistemi yine de kusursuzca iflle-
meye devam eder.
Kan hücrelerinin, bu ayr›flt›rma,
seçme ve karar verme yeteneklerini
tesadüfen kazanm›fl olduklar›n›,
bunlar› kendi iradeleriyle gerçeklefl-
tirdiklerini öne sürmek ise en man-
t›ks›z ve ak›l d›fl› iddialardan biri olacakt›r. Kana tüm bu özellikleri vere-
nin ve kusursuz bir sistem yarat›n›n üstün kudret sahibi olan Allah oldu-
¤u apaç›k bir gerçektir.
15Harun Yahya
Adnan Oktar
Vücudumuzdaki bütün hayati ifl-
lemler dolafl›m sistemi sayesin-
de gerçekleflir. Resimde gördü-
¤ünüz damarlar a¤› sayesinde
görür, duyar, nefes al›r, yürür k›-
sacas› yaflam›m›z› sürdürürüz.
16
Darwinizm, tesadüfen meydana gelen milyonlarca olay›n, cans›z madde-
leri canland›rd›¤›n›, kusursuzca iflleyen, eksiksiz tasar›ma sahip yap›-
lar› oluflturdu¤unu öne süren, son derece mant›ks›z bir iddiad›r. Dar-
winizm'in ne kadar büyük bir safsata oldu¤unu
görmek için flu örne¤i okuman›z dahi yeterlidir.
Kandaki tafl›y›c› proteinlerden biri olan albumin,
kolesterol gibi ya¤lar›, hormonlar›, zehirli safra kesesi
maddesini ve penisilin gibi ilaçlar› kendine ba¤lar. Da-
ha sonra kanla birlikte vücutta gezerek, toplad›¤› ze-
hirleri karaci¤erde zarars›z hale getirilmek üzere b›-
rak›r, besin maddelerini ve hormonlar› ise gerekli
olduklar› yerlere götürür.
fiimdi bir düflünün ve kendinize flu sorular› so-
run:
-Albumin gibi atomlardan oluflmufl, hiçbir bilgi-
si, fluuru olmayan bir molekül nas›l olur da,
ya¤lar›, zehirleri, ilaçlar›, besin maddelerini
birbirinden ay›rt edebilir?
-Dahas›, nas›l olur da karaci¤eri, safray›,
mideyi tan›y›p, tafl›d›¤› maddeleri flafl›rma-
dan, yan›lmadan, hiç hata yapmadan her
seferinde do¤ru yere ve ihtiyaç oran›nda
b›rakabilir?
Kanda tafl›nan zehirli maddeleri, ilaç ve besin mad-
delerini mikroskopta görseniz -t›p e¤itimi almad›y-
san›z- bunlar› siz bile birbirinden ay›ramazs›n›z.
Hangi organa hangisinin ne kadar miktarda b›ra-
k›lmas› gerekti¤ini ise kesinlikle tespit edemez-
siniz.
‹nsanlar›n büyük bir ço¤unlu¤unun, özel bir
e¤itim almad›kça bilemeyecekleri bu bilgile-
ri, fluursuz birkaç atomun birlefliminden olu-
flan albumin molekülü bilmekte ve milyon-
larca y›ld›r bütün insanlarda görevini ku-
sursuzca yerine getirmektedir. Kuflkusuz bir "atom toplulu¤unun" böyle bir fluur
gösterebilmesi, Allah'›n sonsuz kudreti ve ilmi ile gerçekleflmektedir.
DARWIN‹Z‹M'‹N NE BÜYÜK B‹R SAFSATA OLDU⁄UNU
GÖRMEK ‹Ç‹N SADECE B‹R ÖRNEK YETER!
2. Askerlerin Tafl›nmas›
Kan›n bir di¤er görevi de
hastal›klarla mücadele eden sa-
vunma sistemi hücrelerini tafl›-
makt›r. Vücuda giren virüs, bak-
teri gibi yabanc› maddeler kanda
bulunan antikor ve lökosit ad›
verilen savaflç›larla zarars›z hale
getirilirler. Ayr›ca savunma siste-
mi hücreleri kan nehri üzerinde
devriye gezer ve bütün vücudu
bu sayede denetlerler. Dolay›s›y-
la, vücuda giren yabanc› bir
madde, devriye gezen bu savunma hücrelerinden biri taraf›ndan derhal
tespit edilebilmektedir. (Vücuttaki savunma için bkz. Harun Yahya, Sa-
vunma Sistemi Mucizesi, Vural Yay›nc›l›k)
3. Haberleflme
Kan ayn› zamanda vücudun haberleflme yollar›ndan birini de olufl-
turur. ‹nsan vücudundaki hücreler aras›nda çok üstün bir haberleflme sis-
temi vard›r. Hücreler birbirleri ile –adeta her biri fluurlu birer insanm›flca-
s›na- bilgi al›flveriflinde bulunurlar. Hücrelerin birbirlerine gönderdikleri
mesajlar (hormonlar) kan taraf›ndan tafl›n›r. (Detayl› bilgi için bkz.
Bedenimizdeki Muhteflem Haberleflme: Hormonal Sistem Bölümü)
4. Yaralar›n Kapanmas›
Kan s›v›s›n›n en mucizevi özelliklerinden biri de 'p›ht›laflma' meka-
nizmas›d›r. P›ht›laflma sayesinde hasara u¤rayan bir damarda meydana
gelebilecek olan kan kayb› en aza indirilmifl olur. P›ht›laflma mekanizma-
s›nda kan›n içinde bulunan onlarca protein, enzim ve vitamin bir düzen
içinde görev al›r. Bu özelli¤i ile p›ht›laflma mekanizmas› bilim adamlar›
taraf›ndan kusursuz bir planlama ve tasar›m örne¤i olarak gösterilmekte-
dir. (Detayl› bilgi için bkz. s.37-43)
17Harun Yahya
Adnan Oktar
Devriye gezen bir savunma
sistemi hücresi görülüyor.
‹NSAN MUC‹ZES‹
5. Vücuttaki Dengelerin Ayarlanmas›
Kan›n tafl›d›¤› hayati kargo paketlerinden biri de "›s›"d›r. Kanla dolu
damarlar, t›pk› bir binan›n s›cak su tafl›yan kalorifer borular› gibi ›s›y› bü-
tün vücuda yayarlar. Ancak ›s›n›n kayna¤› kalorifer örne¤inde oldu¤u gi-
bi tek bir kalorifer kazan› de¤il, vücuttaki bütün hücrelerdir. Kan sayesin-
de hücrelerin ürettikleri ›s› bedene eflit olarak da¤›t›l›r.
E¤er vücudumuzun ›s› da¤›t›m sistemi olmasayd› oldukça büyük s›-
k›nt›lar yaflard›k. Kas gücüyle yapt›¤›m›z bir ifl sonucunda, örne¤in kofl-
tu¤umuzda bacaklar›m›z ya da bir yük kald›rd›¤›m›zda kollar›m›z afl›r›
derecede ›s›n›r, di¤er bölgelerimiz ise so¤uk kal›rd›. Bu dengesiz yap›,
metabolizmam›za büyük zarar verirdi. ‹flte bu nedenle ›s›n›n bedene eflit
olarak da¤›t›lmas› son derece önemlidir.
18
Gün içinde yapt›¤›m›z hareketlerin temposuna göre vücudumuzda çeflitli de¤ifliklik-
ler yaflan›r. Örne¤in vücut s›cakl›¤› artt›¤› zaman beyindeki düzenleyici merkez (hi-
potalamus) kan damarlar›n›n genifllemesini ve ter bezlerinin harekete geçmesini
sa¤lar.(1) Bunun üzerine hemen vücut ›s›s› azal›r. Vücudumuzda ›s› kayb› oldu¤un-
da da ayn› düzenleyici merkez tam tersi ifllem yaparak kan damarlar›n›n daralmas›-
n› ve titreme oluflmas›n› sa¤lar.(2) Bu önlemlerden sonra vücut ›s›s› tekrar yükselir.
hipotalamustaki al›c› ve
düzenleyici merkez
vücut ›s›s›
düfler
37
derece
normal
vücut
s›cakl›¤›
(1)(2)
37
derece
normal
vücut
s›cakl›¤›
vücut ›s›s› artar
*kan damarlar› daral›r
*ter bezleri aktif de¤ildir
*tüyler kalkar
*titreme bafllar
*kan damarlar› genifller
*ter bezleri aktiftir
*tüyler yat›kt›r
so¤uk
alg›lay›c›
s›cak
alg›lay›c›
Ayn› flekilde bedenimizde fazla yükselen ›s›n›n düflürülmesi için de
terleme mekanizmas› ile birlikte kan devreye girer. Deri alt›ndaki kan da-
marlar› genifller ve böylece kan›n tafl›d›¤› ›s›y› havaya b›rakmas› kolaylafl-
t›r›lm›fl olur. Bu nedenle yüksek tempolu fiziksel ifller yapt›¤›m›z zaman,
damarlar›n genifllemesi sonucunda yüzümüz k›zar›r. Kan, vücut ›s›m›z›n
korunmas›nda da büyük rol oynar. Üflüdü¤ümüzde ten rengimiz beyaz-
lafl›r. Çünkü derimizin alt›ndaki kan damarlar› havan›n so¤uklu¤una gö-
re daral›r. Bedenimizde havaya yak›n bölgelerdeki kan bu flekilde azalt›l-
m›fl olur ve vücuttaki so¤uma minimuma indirilir.
Yüzen Hücrelerden Oluflan Bir Doku
Kan yap› olarak vücudun di¤er s›v›lar›ndan farkl›d›r. Kan asl›nda bir
anlamda dokudur; t›pk› kemik veya kas dokusu gibi. Ancak bir dokuyu
oluflturan hücreler birbirlerine s›k› s›k›ya tutunurken, kan dokusunu
oluflturan hücreler birbirlerine yap›fl›k olmayan hücrelerden oluflmakta-
d›r. Alyuvar, akyuvar ve trombosit ismi verilen kan hücreleri, kan plaz-
mas› içinde serbestçe da¤›lm›fl olarak dolafl›rlar.
Kan %55 plazmadan, %45 de kan hücrelerinden oluflur. Plazman›n
%90-%92'si su, geri kalan bölümü ise plazma proteinleri, aminoasitler,
karbonhidratlar, ya¤lar, hormonlar, üre, ürik asit, laktik asit, enzimler, al-
kol, antikorlar, sodyum, potasyum, iyot, demir, bikarbonat gibi element-
lerden oluflur. ‹flte kan hücreleri bu kompleks s›v›n›n içinde yüzerler.
Kan› Oluflturan Parçalar
Küçük K›rm›z› Hücreler: Alyuvarlar
‹nsan bedeninde bulunan yaklafl›k 25 trilyon küçük k›rm›z› hücre hiç
durmadan yük tafl›r. Alyuvar isimli bu hücreler, kan s›v›s› içinde bütün
vücudu bafltan afla¤› dolafl›r ve yerine göre oksijen ya da karbondioksit ta-
fl›rlar. Ancak bu basit bir tafl›ma ifllemi de¤ildir. Öncelikle hücrenin bir
madde tafl›yabilmesi için özel bir yap›s›n›n olmas› gerekmektedir. Örne-
¤in oksijen tafl›yacak hücre için en ideal flekil hücrenin yass› olmas›d›r.
Çünkü bu yass› flekil hücrenin yüzey alan›n› art›racak ve oksijenle tema-
19Harun Yahya
Adnan Oktar
‹NSAN MUC‹ZES‹20
s›n› kolaylaflt›racakt›r. Nitekim alyuvar hücresinin biçimi yuvarlak ve
yass› bir yast›¤› and›r›r. Bu sayede alyuvarlar mümkün oldu¤unca çok
oksijen atomuyla temas edebilecek bir dizayna sahiptirler.
Ola¤an koflullarda vücutta saniyede yaklafl›k 2.5 milyon alyuvar üre-
tilir.2
Alyuvar say›s›n›n dengede tutulmas› vücut için hayati önem tafl›-
maktad›r. Herhangi bir nedenle örne¤in vücut ›s›s›n›n azalmas›yla birlik-
te alyuvar say›s›nda artma görülmesi önemli rahats›zl›klara yol açar. Vü-
cut ›s›s› afl›r› düfltü¤ünde kan s›v›s›n›n azalmas›na karfl›l›k, alyuvar say›-
s› ayn› kal›r. Birim hacme düflen alyuvar say›s›n›n artmas› ile birlikte ka-
n›n ak›c›l›¤› azal›r. Bu da damarlarda t›kanmaya neden olur ve kalbin ça-
l›flmas›n› zorlar. Bu nedenle alyuvar say›s›n›n belirli bir dengede olmas›
insan yaflam› için hayatidir.
Vücuttaki tafl›ma ifllemi için hücrenin fleklinin yass› olmas› tek bafl›-
na yeterli de¤ildir. Oksijeni tafl›yan, fakat hücreye kullanabilece¤i flekilde
sunamayan alyuvarlar›n hiçbir anlam› yoktur. Çünkü vücut hücrelerinin,
oksijeni kendilerine ba¤layacak özel moleküllere ihtiyac› vard›r. Bu mole-
kül oksijenle üç boyutlu bir yap›da en ideal flekilde birleflmeli ve oksijeni
güvenle tafl›mal›d›r. Ancak oksijene çok da s›k› ba¤lanmamal›, oksijen
verilecek hücreye geldi¤inde, oksijenden kolayca ayr›labilmelidir. K›-
sacas› oksijenin tafl›nmas› ve gereken yerlerde kullan›labilmesi
için kendine has bir tasar›ma sahip çok özel bir moleküle ih-
tiyaç vard›r. ‹flte bu molekül alyuvarlara -dolay›s›yla ka-
na- k›rm›z› rengini veren hemoglobin molekülü-
plazma
Mikroskopla incelendi-
¤inde kan›n içinde bir-
çok farkl› hücre türü ol-
du¤u görülecektir. (sol-
da) Kanda say›ca daha
çok olan k›rm›z› kan
hücreleri kana rengini
verir. Bu hücreler oksi-
jenle yüklü oldu¤unda
kan›n rengi k›rm›z› olur.
Aksi takdirde kan pem-
bemsi bir kahverengiye
bürünür.
çeflitli beyaz kan
hücreleri
k›rm›z› kan
hücreleri
dür. Hemoglobin birbirinden farkl› iki ifllev yapabilmesi nedeniyle bilim
adamlar› taraf›ndan "ola¤anüstü bir molekül" olarak nitelendirilmektedir.
Hemoglobin akci¤erdeki oksijeni al›rken, karbondioksidi b›rak›r ve
oradan kaslara geçer. Bu s›rada kaslar da besinleri yak›p karbondioksit
oluflturur. Hemoglobin molekülü kaslara ulaflt›¤›nda öncekinin tam tersi
bir ifllev görerek oksijeni b›rak›p karbondioksidi al›r. Bu çok fluurlu ve di-
siplinli bir hareket fleklidir.
Bilim adamlar›, 1996 y›l›nda, alyuvarlar›n yap›s›ndaki hemoglobin
moleküllerinin oksijeni tafl›maktan baflka, yaflamsal önem tafl›yan bir di-
¤er molekülü daha tafl›d›klar›n› keflfettiler. Bu molekül, azotmonoksittir
(NO). Hemoglobinin azotmonoksit gaz›n› tafl›mas›n›n çok önemli bir ne-
deni vard›r. Hemoglobin, azotmonoksit gaz›n›n yard›m›yla dokuya ne ka-
dar oksijen verilece¤ini denetler.3
Dolay›s›yla, bu gaz›n hemoglobin tara-
f›ndan tafl›nmas› insan hayat› ve sa¤l›¤› aç›s›ndan son derece önemlidir.
21Harun Yahya
Hemoglobin oksijenin tafl›nmas›
için gerekli olan en uygun tasa-
r›ma sahip bir moleküldür.
ci¤erdeki hava
kesecikleri
ci¤erdeki k›lcal
damarlar vücudun herhangi
bir yerindeki
hücreler
dokudaki k›lcal
damarlar
hemoglobin
plazma
lökosit
oksijen
karbondioksit
‹NSAN MUC‹ZES‹
Hemoglobinin kusursuz mo-
lekül yap›s› ve ifllevleri bilim
adamlar›n›n da dikkatini çekmifl-
tir. Evrimci Gordon Rattray Taylor,
The Great Evolution Mystery (Büyük
Evrim Gizemi) adl› kitab›nda, he-
moglobin hakk›nda flunlar› yaz-
m›flt›r:
Kan›n oluflumu, tek bafl›na bir sa-
ga destan› gibidir. Ço¤unun yete-
rince anlafl›lmad›¤› en az 80 un-
surdan oluflur. En büyük öneme
sahip olan bileflen ise hemoglo-
bindir. Hemoglobin akci¤erdeki
oksijeni al›rken, karbondioksiti
b›rak›r ve oradan kaslara geçer. Orada ise tam tersi ifllevi yapar, oksijeni b›-
rak›p, karbondioksiti al›r. Kaslar besinleri yak›p karbondioksit oluflturur. Bir
araban›n akaryak›t yak›p karbonmonoksit üretmesi gibi. Bu madde gerçek-
ten ola¤anüstü bir moleküldür ki, bir anda oksijene karfl› birleflme e¤ilimi
gösterirken, birkaç saniye sonra bu e¤ilimini kaybeder. Bir anda tercihi kar-
bondioksite ba¤l› olarak de¤iflir. Bu da onu daha da dikkate de¤er yapar.
Yapt›¤› ifle uyum gösteren daha iyi bir örnek yoktur.4
Taylor'›n da özetledi¤i gibi, hemoglobin molekülü adeta fluur sahibi
bir varl›k gibi gerekti¤i yerde ve zamanda gereken seçimi yapabilmekte-
dir. Yaln›zca oksijeni tafl›makla kalmay›p, hemoglobin, oksijene acil gerek-
sinimi olan bir kas›n yan›ndan geçerken bu oksijeni b›rakmas› gerekti¤ini
hemen anlamakta, bu s›rada a盤a ç›kan karbondioksiti almas› ve nereye
b›rakmas› gerekti¤ini de bilerek hareket etmekte ve yeni yüküyle birlikte
akci¤erlere do¤ru yola ç›kmaktad›r. Hemoglobin molekülü hiçbir zaman
oksijen ile karbondioksiti birbirine kar›flt›rmamaktad›r ve daima do¤ru
adrese gitmektedir.
Bir molekülün düflünme, karar verme, seçme ve tercih yapma gibi
özellikler gerektiren bu gibi davran›fllarda bulunmas› elbette ki düflündü-
rücüdür.
22
Nerede, ne zaman, nas›l dav-
ranaca¤›n› çok iyi bilen he-
moglobin molekülü Allah'›n il-
ham› ile hareket etmektedir.
Bu molekülün sergiledi¤i ola¤anüstü fluur sayesinde tüm insanlar
yaflamlar›n› rahatl›kla sürdürebilmektedir. ‹nsan vücudunda saatte orta-
lama 900 milyon alyuvar üretilir. Sadece bir alyuvar hücresinde ise yakla-
fl›k 300 milyon hemoglobin molekülü bulunur. Bu moleküllerin tümü bu
ifllemleri hiçbir kar›fl›kl›k ç›kmadan yapabilecek özelliklere sahiptir. ‹nsan
vücudunda bulunan bütün hemoglobin moleküllerinin say›s› ve bu mole-
küllerin hepsinin istisnas›z ayn› yeteneklere sahip olduklar› düflünüldü-
¤ünde konunun önemi daha net anlafl›lmaktad›r.
Böyle bir seçicili¤in tesadüfen ortaya ç›kamayaca¤›, tesadüflerin in-
san vücudundaki milyarlarca hemoglobine bu özellikleri kazand›ramaya-
ca¤› ak›l sahibi her insan için çok aç›k bir gerçektir. Hemoglobin molekü-
lünü yaratan ve her insan›n vücuduna tüm özellikleriyle birlikte yerleflti-
ren Allah't›r.
‹flte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan baflka ‹lah yoktur. Herfleyin Yara-
t›c›s›d›r, öyleyse O'na kulluk edin. O, herfleyin üstünde bir vekildir.
(En'am Suresi, 102)
23Harun Yahya
Adnan Oktar
Kan›n, oksijen da¤›t›p, karbondioksit
alma ifllevini hemoglobin olmadan
yapamamas› evrimciler için bir aç-
mazd›r. Çünkü evrimciler kan›n da in-
san vücudundaki di¤er sistemlerin de
zaman içinde aflama aflama geliflme-
lerle meydana geldi¤ini iddia ederler.
Yani bu iddiaya göre kan›n var oldu-
¤u ama içinde hemoglobin molekülü-
nün henüz bulunmad›¤› bir dönem
vard›r. Oysa bu evrim teorisi aç›s›n-
dan büyük bir çeliflkidir. Kan denen
s›v› hemoglobin molekülü olmadan
ifllevini yerine getiremez ve hücreleri-
ne oksijen ulaflmayan canl› hemen
ölür. Bu canl›n›n hemoglobin molekü-
lünün oluflumunu bekleyecek zaman›
yoktur. Görüldü¤ü gibi kan olufltu¤u
anda hemoglobinin de oluflmas› ge-
rekmektedir. Yani kan›n, tüm özellik-
leri ve yap›lar› ile birlikte tek bir anda
ortaya ç›kmas› flartt›r. Evrimcilerin
aflamal› oluflum iddialar› bu noktada
tamamen çökmekte ve kan›n Allah
taraf›ndan tek bir anda yarat›ld›¤›n›
ortaya koymaktad›r.
Oksijenin Hemoglobine Ba¤l› Da¤›l›m› Evrimciler ‹çin Bir Ç›kmazd›r
‹NSAN MUC‹ZES‹
Alyuvarlar›n fieklindeki Hikmet
Alyuvar hücrelerinin biçimi daha önce
de belirtildi¤i gibi yuvarlak ve yass› bir
yast›¤› and›r›r. Bu yass› flekil hücrenin
yüzey alan›n› art›r›r ve oksijenle temas›-
n› kolaylaflt›r›r. Oksijenin kolay tafl›n-
mas› için bu en ideal flekildir. Bu fleklin
bozulmas› durumunda vücutta son dere-
ce ciddi hastal›klar ortaya ç›kar. Orak hücre-
li anemi denilen hastal›k türünde alyuvarlar
"hemoglobin S" denilen anormal hemoglobin tipini içerir-
ler. Bu hemoglobin, oksijensiz kald›¤› zamanlarda alyuvar içinde uzun
kristaller halinde çöker. Bu kristaller de hücreyi uzunlaflt›rarak bir çeflit
orak fleklini almas›na neden olurlar. Alyuvar oraklafl›nca, kandan dokula-
ra oksijen geçifli zorlafl›r. Bu durum oksijen azl›¤›na ve oraklaflman›n art-
mas›na neden olur. Bir süre sonra alyuvar kütlesi azalmaya bafllar ve has-
tal›k birkaç saat içinde çok tehlikeli boyutlara ulaflabilir.5
Bu gibi hastal›k halleri d›fl›nda hemen hemen bütün insanlarda alyu-
varlar›n flekli ayn›d›r. Bu flekil sayesinde her insan›n vücudundaki oksijen
kolayl›kla gereken yerlere tafl›n›r. fiu anda yaflayan, geçmiflte yaflam›fl olan
ve gelecekte de yaflayacak olan bütün insanlar›n alyuvarlar›n›n fleklinin
yass› ve yuvarlak bir yast›k fleklinde olmas› elbette ki tesadüflerle aç›klan-
mas› mümkün olmayan bir durumdur. Allah herfleyin en kusursuzunu
bilen, herfleyi en ince ayr›nt›s›na kadar tedbir edip düzenleyendir. Tüm
alemlerin Rabbi olan Allah'›n flan› çok yücedir.
24
Sa¤l›kl› k›rm›z›
kan hücreleri
Normal alyuvar-
lar damarlardan
kolayl›kla geçer
(1), bozularak
oraklaflm›fl alyu-
var hücreleri (2)
ise damarlarda
t›kanmaya yol
açar. (3)
(2)
(1)
(3)
25
Kanda gerçekleflen olaylar› inceleyen bilimadamlar› karfl›laflt›klar› kusursuz dü-
zeni taklit edebilmek için çal›flmalar›n› sürdürmektedirler. Ancak bugüne kadar
somut bir geliflme kaydedilememifltir. Hatta araflt›rmac›lar bu ola¤anüstü s›v›y›
taklit etmeye çal›flmaktan vazgeçmifller, kan ile ilgili araflt›rmalar›n yönünü de-
¤ifltirmifllerdir. Oksijen tafl›yabilen yedek bir s›v›y› üretmek için çal›flmalar yürüt-
mektedirler.
Ancak bilim adamlar› kan ile ilgili çal›flma yaparken çeflitli zorluklarla karfl›lafl-
maktad›rlar. Kan› damardan çektikleri anda kan p›ht›laflmaktad›r. Kan hücreleri-
nin mikroskop alt›nda ve bedende ayn› flekilde hareket edip etmedikleri bilinme-
mektedir. Ayr›ca kan ne plastik hortumda ne de cam fliflede tam anlam›yla can-
l› kalmad›¤› için içindeki hücreler ayr› ayr› al›n›p incelenmektedir. Bütün bunlar
gözönünde bulunduruldu¤unda bilim, canl› 'kan'› de¤il laboratuvardaki kan› ana-
liz ederek tan›maktad›r. (R. von Bredow, Geo, Kas›m 1997)
Laboratuvarlarda benzeri üretilemeyen bu ola¤anüstü madde insan ilk
ortaya ç›kt›¤›ndan beri vücutta üretilmektedir. Bugün sahip
oldu¤umuz yüksek teknoloji ile taklidi dahi yap›la-
mayan bir maddenin zaman içinde kendi
kendine tesadüflerin etkisiyle olufltu¤unu
iddia etmek ak›lc›l›ktan tamamen uzak-
laflmak demektir. Pek çok canl› türüne
hayat veren bu madde Allah'›n yarat›fl›n›n
aç›k delillerinden bir tanesidir.
BENZER‹ ÜRET‹LEMEYEN MUC‹ZEV‹ SIVI: KAN
‹NSAN MUC‹ZES‹
Alyuvarlar›n fiekil De¤ifltirme Yetene¤i
Alyuvar hücreleri tek bir kan damlas›na 250 milyon tane s›¤acak ka-
dar küçük boyutlardad›r. Bu alyuvarlar›n damarlarda kolay hareket ede-
bilmesini sa¤layan avantajl› bir durumdur. Ancak insan vücudunda çap›
bir alyuvar hücresinin çap›ndan çok daha küçük k›lcal kan damarlar› var-
d›r. Bu, ilk bak›flta oldukça büyük bir problem gibi görülebilir. Çünkü al-
yuvar hücresinin kendisinden çok daha küçük çapa sahip bir k›lcal da-
mardan geçmesi gerekecektir. Bu zor ifllem nas›l gerçekleflir?
‹flte bu noktada alyuvarlar›n esnek yap›lar› devreye girer. Alyuvarlar
yass› ve oldukça esnek yap›lar› sayesinde en dar damarlardan bile rahat-
l›kla geçebilirler. Bu esneklik alyuvar hücrelerinin sahip oldu¤u bir baflka
tasar›m örne¤idir. E¤er alyuvarlar biraz olsun bu esnekliklerini kaybeder-
lerse oldukça ciddi problemler do¤ar. Örne¤in baz› fleker hastalar›n›n
gözlerindeki hassas dokular, esnekliklerini kaybetmifl alyuvar hücreleri
taraf›ndan t›kan›r ve bu durum ileri aflamada körlü¤e neden olur.6
Tek bir
örnekte bile görüldü¤ü gibi insan vücudunun her parças›nda var olan ta-
sar›m son derece hassas, kusursuz bir denge üzerine kuruludur.
Vücuttaki Geri Dönüflüm Sistemi ile Sa¤lanan Ekonomi
‹nsan vücudundaki geri dönüflüm sistemi de kusursuz bir yap›ya sa-
hiptir. Her an çok say›da ifllemin gerçekleflti¤i vücudumuzda sürekli za-
rarl› at›klar, ölü hücreler, vücuda giren ve savunma sistemi taraf›ndan
parçalanan yabanc› maddeler ve daha pek çok gereksiz madde dolafl›r.
Ancak bunlar›n hiçbiri vücuda zarar vermez.
Çünkü vücutta bu maddeleri d›flar› atabilecek veya vücut içinde ge-
reken ifllemlerde de¤erlendirecek sistemler mevcuttur. Örnek olarak sü-
rekli yenilenen alyuvar hücrelerini verebiliriz. Bu hücrelerin ömrü yakla-
fl›k 120-130 gün kadard›r. Yafll› alyuvarlar karaci¤erde, dalakta ve kemik
ili¤inde ölürler. Ölen alyuvarlar›n yerine de sürekli yeni alyuvarlar üreti-
lir. Her saniye 10 milyon alyuvar ölür ve yerine her gün 200 milyar yeni
hücre oluflturulur ve bu flekilde vücudun tüm alyuvarlar› yaklafl›k dört
ayda bir tamamen yenilenmifl olur.7
26
Ölen alyuvarlar›n içinde bulunan demir molekülü de vücudumuz-
daki 'geri dönüflüm' sistemiyle yeni alyuvarlar›n üretiminde kullan›lmak
üzere depolan›r. Bu mükemmel bir endüstriyel planlama örne¤idir.8
Böyle
bir planlaman›n kendili¤inden ortaya ç›kamayaca¤› aç›kt›r. Alyuvarlar›
bu özellikleriyle birlikte yaratan Allah't›r.
Mikro Askerler: Akyuvarlar
Bir damla kan›n içinde akyuvar ad› verilen yaklafl›k 400 bin mikro
asker bulunur. Hatta güçlü bir savunma yap›lmas› gerekiyorsa normal
flartlar alt›nda kan›n her milimetrekübünde akyuvar say›s› 7.000-10.000
aras›ndayken, birdenbire bu say› 30.000'e kadar yükselebilir.9
Bu askerle-
27Harun Yahya
Adnan Oktar
Yanda vücuttaki demir emiliminin nas›l gerçekleflti¤ini gösteren tablo görülmekte-
dir. Sürekli yenilenen alyuvarlar vücut için önemli bir demir kayna¤›d›r.
alyuvarlar
yafll› alyuvar
hücrelerinin gelifli
yeni alyuvar
oluflumu
doku hücreleri
dalak
k›rm›z› kemik
ili¤i
demirin k›rm›z›
kemik ili¤ine
geçifli
dalaktan kana
demir geçifli
besinlerden demir
sa¤lanmas›
demir kayb› (idrar, ter,
vs. ile)
demir eksikli¤i
genellikle
karaci¤erde görülür
‹NSAN MUC‹ZES‹
rin görevi vücudu mikro düflmanlardan korumakt›r. Akyuvarlar vücuda
ait olmayan canl› cans›z herfleyi yok etmek için programlanm›fllard›r. Bu
nedenle vücuda giren bakterileri, virüsleri ve tehlike meydana getirebile-
cek her türlü maddeyi arar, bulur, izler ve en uygun anda yok ederler.
Akyuvarlar kandaki di¤er hücrelerden yap›sal olarak farkl›l›klar
gösterirler. Örne¤in alyuvarlarda çekirdek bulunmaz. Ancak akyuvarlar
çekirdeklidir ve içlerinde bütün organeller bulunur. Bundan baflka akyu-
varlar birkaç gün hatta bir enfeksiyon s›ras›nda birkaç saat yaflarlar. Bu
kadar k›sa bir yaflam zannedildi¤inin aksine vücudun savunmas› aç›s›n-
dan oldukça önemlidir. Çünkü savunma yapan yani y›pranm›fl olan ak-
yuvar ölür ve daha o ölürken yerine hemen sa¤l›kl› ve savunma kabiliye-
ti çok daha yüksek olan bir yenisi üretilir.10
Akyuvarlar asl›nda tek tip hücrelerden oluflmaz. 'Akyuvar' farkl› as-
kerlerden oluflmufl ve insan bedeni için çarp›flan savaflç› hücrelere verilen
genel bir isimdir. Bu askerler iki ana gruba ayr›l›r. Birinci grup, düflman-
la ilk karfl›laflan ve gö¤üs gö¤üse savaflan granülositlerdir. ‹kinci grup ise
düflmana karfl› özel silahlar (antikor) üreten lenfositlerdir.
Lenfositlerin kandaki di¤er hücrelerden farkl› bir özellikleri vard›r.
Kan›n d›fl›nda, dokularda yaflayan lenfosit say›s›, kanda yaflayan lenfosit
say›s›na oranla çok fazlad›r. Bu hücreler dokularda -vücudun derinlikle-
rinde- adeta üs kurar ve dokular› mikroplara karfl› korurlar. Öyleyse ka-
n›n içinde lenfosit bulunmas›n›n nedeni nedir?
28
Akyuvarlar gerek ya-
flam süreleri, gerekse
vücudun savunmas›
için sahip olduklar› di-
¤er özellikleriyle çok
aç›k bir flekilde yarat›l›-
fl› kan›tlar. Yanda çeflit-
li akyuvar resimleri gö-
rülüyor. Sar› hücreler
en küçük akyuvarlar
olan lenfositlerdir.
Asl›nda akyuvarlar kan› bir tafl›ma arac› olarak kullan›rlar. Akyuvar-
lar adeta devriye görevi yapan bir jandarma birli¤i gibi vücudun her ye-
rini kanla birlikte gezerler, yafll› ve güçsüz akyuvarlar›n bulundu¤u do-
kular› büyük bir h›zla takviye ederler. Böyle ak›lc› ve h›zland›r›c› bir sis-
temin, evrimcilerin iddia etti¤i gibi tesadüfen geliflmifl olmas› imkans›z-
d›r.
fiuursuz atomlardan oluflan bir hücrenin tercih yetene¤ine, akla ve
bilince sahip olamayaca¤›, vücut savunmas› yapmas›n› sa¤layacak özel-
likleri kendi kendine edinemeyece¤i aç›kça ortadad›r. Kald› ki bu küçük
canl›n›n di¤er hücreleri korumak için savaflmas› oldukça önemli bir ayr›n-
t›d›r. Gözle görülemeyen bir hücrenin kendisini sizin için feda etmesi ve
vücudunuzda ayn› fedakarl›¤a sahip milyonlarca hücrenin bulunmas›
gözlerinizin önünde bulunan milyonlarca mucizeden biridir.
Akyuvarlar›n yap›s›ndaki mükemmellik, sahip olduklar› fedakarl›k,
savaflma bilgisi ve yetene¤i kendi tercihlerinin de¤il Allah'›n onlar› bu
özelliklerde yaratmas›n›n bir sonucudur. Bunun aksini kan›tlamaya çal›-
flanlar bugüne kadar hiçbir sonuca ulaflamam›fllard›r, bundan sonra ulafl-
malar› da mümkün de¤ildir. Allah Kendisini inkar etmeye çal›flanlar›n ça-
balar›n› Nur Suresi'nde seraba benzeterek flöyle buyurmufltur:
‹nkar edenler ise; onlar›n amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer;
susayan onu bir su san›r. Nihayet ona ulaflt›¤›nda bir fley bulamaz ve ya-
n›nda Allah'› bulur. (Allah da) Onun hesab›n› tam olarak verir. Allah, he-
sab› çok seri görendir. (Nur Suresi, 39)
Evrimcilerin Bu Konudaki Mant›k Bozukluklar›
‹nsan vücuduna her gün çok say›da mikrop girer. Bu mikroplar sa-
vunma sisteminin ilk aflamas›nda etkisiz hale getirilmeye çal›fl›l›r. Ancak
engellenemeyen baz› mikroplar ve yabanc› maddeler dolafl›m sistemine
girerek yaflamsal tehlike oluflturabilir. Bu tür mikroplara "antijen" ad› ve-
rilir. Vücut antijenlere karfl› "antikor" ad› verilen maddeler üreterek onla-
r› yok etmeye ya da ço¤almalar›n› önlemeye çal›fl›r. Antikor antijene t›pk›
anahtar›n kilide oturmas› gibi üç boyutlu yap›da kenetlenerek antijeni et-
29Harun Yahya
Adnan Oktar
‹NSAN MUC‹ZES‹
kisiz hale getirir. Antikor ile antijen aras›ndaki anahtar-kilit benzerli¤i bu
sistemin anlafl›lmas› aç›s›ndan üzerinde dikkatle düflünülmesi gereken
bir örnektir.
Do¤ada ortaya ç›kan yüzbinlerce farkl› antijene karfl›l›k savunma
hücreleri ayr› ayr› antikor üretebilir. Bu yüzbinlerce kilide uygun anahtar›
vücut hücrelerinin an›nda üretebilmesi demektir. Bu elbette ki mucizevi
bir olayd›r.
Fakat as›l ilginç olan laboratuvarda oluflturularak insan vücuduna
yerlefltirilen yapay antijenlere karfl› bile savunma hücrelerinin antikor
üretebilmesidir. Vücut hücreleri do¤ada bulunan kilitlere uygun anahtar
üretebildikleri gibi do¤ada hiç bulunmayan ve laboratuvarda üretilen ki-
litlere göre de anahtar üretebilmektedirler.
Vücudun içindeki bir mekanizman›n d›fl dünya hakk›nda bu denli
flafl›rt›c› bir bilgiye sahip olmas› elbette ki tesadüflerle aç›klanamaz. Bir
hücre nas›l olur da yüzbinlerce yabanc› maddenin bilgisine sahip olman›n
yan›s›ra, laboratuvarda yapay olarak üretilen çok farkl› bir maddenin (an-
tijenin) de bilgisine sahip olabilir? Savunma hücrelerinin, vücuttaki anti-
jenleri bir flekilde tan›d›¤›n› kabul etsek dahi, daha önce hiçbir flekilde
karfl›laflmad›¤› bir antijeni de tan›yabilmeleri çok flafl›rt›c›d›r. Dahas›, sa-
vunma hücreleri vücuda yeni giren bu yabanc›y› hemen teflhis ettikleri gi-
bi, yabanc›ya karfl› kullan›lacak etkili silahlar› da –uygun antikoru- an›n-
da tespit edip üretmek için gerekli olan yetenek ve akla da sahiptirler. Tefl-
his etme, tedbir alma gibi ak›l, bilgi ve fluur gerektiren özelliklerle dona-
t›lm›fl olan savunma hücrelerinin tesadüfen olufltu¤unu söylemek, önem-
li bir mant›k hezimetidir. Evrimciler, savunma hücrelerinin, her türlü ya-
banc› maddeyi teflhis edebilme özelli¤ini kendi teorilerine göre aç›klaya-
mad›klar› gibi, son derece mant›k ve bilim d›fl› izahlarla, konuyu geçifltir-
meye çal›fl›rlar.
Savunma hücrelerinin yapay bir antijeni tan›ma konusuyla ilgili ola-
rak evrimci bilim adamlar›ndan Ali Demirsoy'un sözleri buna örnektir:
Fakat yirminci yüzy›lda yapay olarak sentezlenen bir kimyasal maddeye
karfl› antikor yapma düzene¤ini çok daha önceden gelifltiren bir hücre, ka-
hin demektir.11
30
Adnan Oktar
Prof. Demirsoy ayn› kitab›nda, bu konunun bugüne kadar bir aç›kla-
mas›n›n olmad›¤›n› da flöyle itiraf etmifltir:
Plazma hücreleri bu bilgiyi nas›l ve hangi formda elde ederek, ona göre öz-
gül flekillenmifl antikoru üretebilmektedir? Bugüne kadar bu sorunun kesin
bir aç›klamas› yap›lamam›flt›r.12
Demirsoy bu ifadesiyle hücrenin ola¤anüstü birtak›m özelliklere sa-
hip oldu¤unu kabul etmektedir. Çünkü "kahin" baz› bilgilere önceden sa-
hip olan kifliler için kullan›l›r. Bir hücrenin bilgi sahibi olmas›, üstelik de
bulundu¤u ortamdan tamamen uzaktaki varl›klar hakk›nda bilgi sahibi
olmas› ola¤anüstü bir özelliktir. Cans›z atomlar›n birleflmesinden meyda-
na gelmifl bir hücrenin tesadüfen güçlü sezilere veya ileri derecede bilgi
ve kültüre kendi kendine sahip olmas› elbette beklenemez. Bunu iddia et-
mek akl›n ve mant›¤›n s›n›rlar›n›n d›fl›na ç›kmakt›r.
Ancak, evrimciler çaresiz kald›klar› için canl›lar›n yarat›l›fltan sahip
31
Savunma sisteminin bir parças› olan B hücreleri vücuda giren düflmanlara karfl›
birebir etkili olan ve antikor denilen silahlar üreterek savunmaya kat›l›rlar.
B hücreleri
antikorlar
Harun Yahya
‹NSAN MUC‹ZES‹
olduklar› mucizevi özellikleri kabul ederler. Fakat bu sistemlerin özel ola-
rak yarat›ld›¤›n› kabul etmemek, daha do¤rusu Allah'›n varl›¤›n› inkar et-
mek için bu mükemmelli¤in sebebini baflka yollarla aç›klamaya çal›fl›rlar.
Bu noktadan sonra evrimciler bilimsellikle hiçbir ilgisi olmayan, yaln›zca
telkin yapmaya ve acizliklerini gizlemeye çal›flan aç›klamalar yaparlar.
"Bu bir evrim mucizesidir" veya "bu hücre adeta bir kahin gibidir" gibi ev-
rimin t›ls›ml› sözleriyle halk› "hipnotize" etmeye çal›fl›rlar.
Oysa burada ola¤anüstü bir durum vard›r. ‹nsan vücudundaki, göz-
le görülmeyecek kadar küçük ve sürekli yenilenen hücreler, do¤ada var o-
lan tüm düflmanlar›n›, daha onlar› görmeden tan›ma, teflhis etme ve yok
etme yetenek ve donan›m›na sahiptirler. Böyle bir yap›y› tesadüflere
ba¤lamak, Allah'a inanmamay› kendilerine amaç edinmifl kiflilerin içinde
bulunduklar› fikri aczi gösteren önemli bir örnektir.
Evrimcilerin, bu hücreleri, böylesine mükemmel ifllev ve özellikler-
le oluflturdu¤unu ileri sürdükleri mekanizma ise mutasyonlard›r. Demir-
soy da yine Kal›t›m ve Evrim adl› kitab›nda, yukar›daki sözlerine flöyle de-
vam eder; "Bu düzene¤in (antikorun antijeni tan›mas›) oluflmas› da rast-
lant› ile meydana gelen mutasyonlard›r fleklinde savunulmaktad›r."
Yukar›daki aç›klamay› detayl› bir flekilde incelemek evrimci bilim
adamlar›n›n baflvurduklar› oyunlar› anlamak aç›s›ndan son derece önem-
lidir. Yazar, baz› çevrelerin bu düzene¤in mutasyonlar sonucunda ortaya
ç›kt›¤›n› savunduklar›n› söylemektedir. Bu cümleyi okuyan ve biyoloji
hakk›nda detayl› bilgiye sahip olmayan bir okuyucu da bu iddian›n bi-
limsel bir aç›klama ve ispatlanm›fl bir gerçek oldu¤unu zannedebilir. Oy-
sa; "Bu düzene¤in (antikorun antijeni tan›mas›) oluflmas› da rastlant› ile
meydana gelen mutasyonlard›r fleklinde savunulmaktad›r." cümlesi, içi
tamamen bofl, hiçbir bilimsel de¤eri olmayan ve yaln›zca okuyucunun
dikkatini da¤›tmaya, etki alt›na almaya yönelik haz›rlanm›fl bir cümledir.
Bu etki alt›na alma ve aldatma yöntemi asl›nda dünya hakk›nda hiç-
bir bilgisi olmayan, hatta haf›zas›n› tamamen kaybetmifl bir insan› kelime
oyunlar› ile kand›rmaya benzer. Bu kifli, içi son derece ileri teknoloji ile
donat›lm›fl bir gökdelenin önüne getirilse ve kendisine bu binan›n bir
"deprem" sonucunda olufltu¤u söylense flüphesiz kiflinin -mant›ken böy-
32
le bir fleye kesinlikle inanmasa da- aksini
ispatlayabilme imkan› o an için yoktur.
Ama herfleye ra¤men akl› ve vicdan› ile
düflünen insan, böyle bir olay›n gerçekle-
flemeyece¤ini takdir edebilir.
Kompleks bir hücrenin mutasyonla
meydana geldi¤ini söylemek de yukar›-
daki örnekten farks›zd›r. Herfleyden önce
hücre bir gökdelenden çok daha üstün bir
teknolojiye sahiptir. Hatta birçok bilim
çevresi hücrenin insano¤lunun karfl›laflt›-
¤› en üstün ve kompleks yap› oldu¤unu
söyler. ‹kincisi hücreye sahip oldu¤u
özellikleri kazand›rd›¤› iddia edilen mu-
tasyonun hücre üzerindeki etkisi, genel
olarak bir depremin gökdelen üzerindeki
etkisinden çok daha y›k›c› ve tahrip edici-
dir.
Böylesine tahrip edici bir faktörün,
yüzbinlerce farkl› antijen için yüzbinlerce
farkl› antikor üretebilen, insan haf›zas› ve
zekas›ndan üstün bir beceriye sahip bir
hücreyi tesadüfen üretebilmesi kesin ola-
rak imkans›zd›r.
Kald› ki evrim teorisine göre hücre
tek bir mutasyon sonucunda de¤il, birbi-
rini takip eden birçok mutasyon sonu-
cunda bu özelliklere sahip olmufltur. Bu
da birbirini takip eden birçok depremin
bir flehir imar etmesine benzer.
Bilimsel gerçeklere ters düflerek mu-
tasyonlar›n her birinin hücreye faydal› bir
özellik kazand›rd›¤›n›, her ne kadar im-
33
antijen
antikor
antijenin antikorla
birleflmesi
1) Savunma hücreleri vücuda yeni
giren yabanc› hücreleri hemen tefl-
his ederler. Ayn› anda yabanc›ya
karfl› kullan›lacak etkili silahlar› da
-uygun antikoru- an›nda tespit edip
üretebilirler.
2) Antikorlar antijenlerle birleflerek
onlar› yok ederler. Ancak burada
dikkat çekici olan nokta vücut hüc-
relerinin düflmanlara birebir uyan
silahlar üretmesidir.
3) Görüldü¤ü gibi antikorlar antijenlere
t›pk› anahtar›n kilide oturmas› gibi üç
boyutlu bir yap›da kenetlenir ve antije-
ni etkisiz hale getirirler.
(1)
(2)
(3)
Harun Yahya
‹NSAN MUC‹ZES‹
kans›z olsa da- kabul edelim. Ancak bu da yeterli de¤ildir. Çünkü savun-
ma hücresinin, sahip oldu¤u özellikleri kazanabilmek için milyonlarca y›l
beklemeye zaman› yoktur. Çünkü savunma hücresi görevini yapamazsa,
bu canl› için kesin ölüm anlam›na gelir. Savunma hücreleri bütün özellik-
leri ile canl›n›n bedininde ilk andan itibaren bulunmak zorundad›r.
Ayr›ca savunma hücreleri yaln›zca üstün bir üretim yetene¤ine sahip
de¤ildir. Savunma sisteminde birbirlerinden farkl› özellik ve görevlerde
birçok hücre vard›r. Bu hücrelerin adeta disiplinli bir ordu gibi kendi ara-
lar›nda sahip olduklar› iletiflim, düzen, emir komuta zinciri gibi özellikle-
ri gözönüne al›nd›¤›nda, evrim teorisinin tesadüf aç›klamas›n›n bilimin
karfl›s›nda nas›l çöktü¤ü bir kez daha anlafl›lmaktad›r.
Savunma hücrelerinin baflka canl›lar›n vücut yap›lar›n› tahmin ede-
bilme ve buna göre taktik belirleme yetenekleri en ince ayr›nt›s›na kadar
Allah taraf›ndan yarat›lm›flt›r. Allah üstün kudret sahibi oland›r.
"Sizin ‹lah›n›z yaln›zca Allah't›r ki, O'nun d›fl›nda ‹lah yoktur. O, ilim ba-
k›m›ndan herfleyi kuflatm›flt›r." (Taha Suresi, 98)
Kan›n Hayati Parças›: Plazma
Kan hücrelerinin (alyuvarlar, akyuvarlar) içinde yüzdükleri s›v›n›n
ismi kan plazmas›d›r. Kan plazmas› da basit bir s›v› de¤il, içinde birçok
özel madde bulunan özel bir kar›fl›md›r. Plazma, %90-92 oran›nda su, %6-
8 oran›nda protein, ayr›ca eriyik halinde tuz, glikoz, ya¤ ve aminoasit,
karbondioksit, azotlu at›k ve hormonlar içeren sar›ms› bir s›v›d›r.
Plazma yedi¤iniz yiyeceklerden elde edilen besinleri vücudun içine
da¤›t›r. Hücrelerin ürettikleri art›k maddeleri de bedenden uzaklaflt›rmak
için ilgili organlara iletir. E¤er plazman›n bu tafl›ma-nakliye görevi olma-
sa, yenilen besinler hiçbir ifle yaramaz, dokulara besin ulaflamaz, üretilen
art›k maddeler uzaklaflt›r›lamad›¤› için vücut hemen zehirlenirdi.
Plazman›n di¤er bafll›ca görevleri;
- kan bas›nc›n›n belirli bir düzeyde tutulmas›n› sa¤lamak,
- vücutta ›s›n›n eflit olarak da¤›lmas›na yard›mc› olmak,
- kan ile di¤er dokular›n asitli¤ini belirli bir düzeyde tutmakt›r.
34
Adnan Oktar
Plazma proteinlerinin her birinin farkl› fonksiyonlar› vard›r. Bu pro-
teinlerin üç ana çeflidi; albumin, fibrinojen ve globülinlerdir.
Albumin, say›ca en fazla olan plazma proteinidir. Vücutta bir an-
lamda tafl›y›c› görevi görür. Albuminin en önemli görevi ise k›lcal damar-
lardan çevre dokulara afl›r› s›v› geçiflini önlemektir.13
Bu görevin önemini
anlamak için besinlerin vücutta nas›l bir yol izlediklerine göz atmakta
fayda vard›r. Besin maddelerinin atardamarlardan gereken dokulara
ulaflabilmeleri için öncelikle doku duvar›n› aflmalar› gereklidir. Besin du-
var›, çok küçük gözeneklere sahiptir. Buna ra¤men hiçbir madde
kendili¤inden bu duvardan geçemez. Bu geçiflte etkili olan faktör kan
bas›nc›d›r. T›pk› bir elekte oldu¤u gibi kan›n s›v› k›sm› ve en küçük
moleküller bas›nçla duvardan geçerler. E¤er böyle bir engel olmasayd› ve
bu maddeler dokulara afl›r› miktarda ulaflabilseydi, vücutta ödem oluflur-
du. ‹flte albumin, kandaki yüksek yo¤unlu¤u nedeniyle suyu, bir sün-
gerin yapt›¤› gibi emer ve bu tehlikeyi önlemifl olur. Bu sistem flöyle
çal›fl›r: Su ve erimifl haldeki maddelerin ço¤u k›lcal damar duvar›ndan ra-
hatl›kla geçebilirler. Ancak proteinler için bu geçifl mümkün de¤ildir. Bu
yüzden damar içinde kalan albumin gibi proteinler geçifl yerinde bir
bas›nç oluflturur ve s›v›n›n d›flar› ç›kmas›n› önlerler. Albumin; kolestrol
gibi ya¤lar›, hormonlar› ve bir safra kesesi maddesi olan zehirli sar› biliru-
bini kendisine ba¤layarak tutar. Ayr›ca civa, penisilin ve di¤er baz› ilaçlar›
da tutar ve geçifllerine izin vermez. Bundan baflka zehirleri karaci¤erde
b›rak›r, besin maddelerini ve hormonlar› ise vücut içinde ihtiyaç duyulan
yerlere götürür.14
Plazmada bulunan baflka bir protein olan fibrinojen ise kan›n p›ht›-
laflmas›nda önemli bir rol oynar. Kandaki di¤er bir protein olan globülin-
lerden gamma olanlar, vücudun belirli bir enfeksiyonla uyar›lmas› sonu-
cunda oluflan koruyucu maddeler olan antikorlar gibi hizmet verirler.
Bunlar kanda bulunan proteinlerden sadece birkaç tanesidir. Bunlar-
dan baflka oksijen, azot ve karbondioksit gazlar› da plazmada erimifl hal-
de bulunur. Kanda bulunan kat› maddelerden olan glikoz ise oldukça
önemli bir maddedir. Glikoz beynin yak›t maddesi olarak kullan›lmakta-
d›r. Bu nedenle kandaki seviyesi hormonlarla sabit tutulur. E¤er kandaki
35Harun Yahya
‹NSAN MUC‹ZES‹
glikoz miktar› belli bir oran›n alt›na düflerse afl›r› uyar›lma, bay›lma, kas-
larda titreme ve bir müddet sonra komayla birlikte ölüm ortaya ç›kar.
‹nsan yaflam›nda son derece büyük öneme sahip olan kandaki bu
maddelerin her biri özel bir tasar›m›n ürünüdür. Yapt›klar› ifller ve genel
özellikleri düflünüldü¤ünde bu aç›kça görülmektedir.
Görüldü¤ü gibi kandaki maddelerin tümü birbiriyle ba¤lant›l› iliflki-
ler içindedir. Maddelerden tek bir tanesinin olmas› ya da normal flartlar
alt›nda olmas› gerekenden farkl› özelliklerde ya da miktarda olmas› in-
36
Plazma kan›n önemli
bir bölümünü oluflturur.
Plazman›n içinde bulu-
nan gerek proteinler
gerekse tuzlar, insan
için hayati önemi olan
ifllemleri yerine getirir-
ler. Örne¤in kan›n p›ht›-
laflmas›, zehirlerin vü-
cuttan uzaklaflt›r›lmas›,
besin maddelerinin ta-
fl›nmas› plazmadaki
proteinlerin görevlerin-
den birkaç›d›r. Plazma
vücuttaki tafl›ma-nakli-
ye görevini hiç aksama-
dan, kar›fl›kl›k ç›kma-
dan yerine getirir. Bü-
tün insanlar›n plazma-
lar›nda bu proteinler
bulunur ve hepsi ayn›
görevleri yerine getirir-
ler. Plazma s›v›s›n›
oluflturan proteinlere
sahip olduklar› akl› ve-
ren elbette ki herfleyin
Rabbi olan Allah't›r.
PLAZMA % 55
Ö¤e Temel Fonksiyonlar›
Su
Tuzlar (elektrolitler)
sodyum
potasyum
kalsiyum
magnezyum
klorür
bikarbonat
Ozmotik denge,
pH de¤iflimini
önleme ve zar
geçirgenli¤inin
düzenlenmesi
Plazma Proteinleri
albümin
fibrinojen
globülinler
Ozmotik denge,
pH de¤iflimini önleme,
kan›n p›ht›laflmas›,
savunma ve lipid
tafl›nmas›
Di¤er maddeleri
tafl›ma
Adnan Oktar
san vücudu için ciddi sorunlara yol açmaktad›r. Bütün bunlar insan için
hayati öneme sahip olan kan›m›z›n bütün özellikleriyle birlikte Allah ta-
raf›ndan yarat›lm›fl oldu¤unu göstermektedir.
Kan›n P›ht›laflmas›
‹nsan bedeninin hemen her bölümüne milyonlarca borudan oluflan
bir tesisat -damarlar- döflenmifltir. Bu boru tesisat›n›n içinde hiç durmak-
s›z›n akan bir kan nehri vard›r. Zaman zaman insan bedeninde meydana
gelen küçük bir çizik veya kesik sonucunda, derinin hemen alt›nda bulu-
nan bu borular›n içinde akan kan d›flar› s›zar. Normal flartlarda olmas› ge-
reken, vücuttaki bütün kan›n -t›pk› dibinde delik aç›lm›fl bir su fliflesi gi-
bi- bu delikten d›flar› akmas› ve küçük bir çizi¤in bile insan› kan kayb›n-
dan öldürmesidir. Ancak bu gerçekleflmez. Söz konusu deli¤in etraf›nda
kan p›ht›laflmaya bafllar ve p›ht›laflan kan, deli¤i adeta bir t›pa gibi t›kar.
Bu durum, dibi delinen bir fliflenin içindeki suyun d›flar› akmamak için
deli¤i onarmas›na ve sertleflerek deli¤i t›kamas›na benzer.
Bu, kuflkusuz büyük bir mucizedir. Kan›n bu özelli¤i dünyadaki her
insan›n hayat›n› kurtarmaktad›r. Aksi takdirde çok küçük bir yara bile in-
sanlar›n ölümüne neden olacakt›r. Ancak insanlar gözlerinin önünde bu-
lunan ve kendi hayatlar›n› koruyan bu mucize hakk›nda hiç düflünmez-
ler. Peki bu büyük mucize nas›l gerçekleflir? Kan nas›l p›ht›lafl›r? Bu soru-
nun cevab› incelendi¤inde çok aç›k bir yarat›l›fl mucizesi ortaya ç›kar.
P›ht›laflma olay›, t›pk› otoyolda meydana gelen kazaya acil ça¤r›lar-
la yetiflen devriye ve ambu-
lanslar›n ilk yard›mlar›n›
an›msatan bir olayd›r.
Vücudun herhangi bir
bölgesinde bir kanama oldu-
¤unda ilk yard›m trombosit
ad› verilen kan plakç›klar›n-
dan gelir. Trombositler kan›n
içinde da¤›n›k olarak dola-
37
Kan›n içinde da¤›n›k bir flekilde
dolaflan trombositler
k›rm›z› kan hücresi
trombosit
trombosit
Harun Yahya
‹NSAN MUC‹ZES‹
fl›rlar, bu nedenle kanama vücudun ne-
resinde olursa olsun mutlaka o bölgeye
yak›n, devriye gezen bir trombosit var-
d›r.
"Von Willebrand" isminde bir pro-
tein ise, kaza yerini iflaret ederek yar-
d›m isteyen bir trafik polisi gibi, trom-
bositleri gördü¤ünde önlerini keser ve
olay yerinde durmalar›n› sa¤lar.
Olay yerine gelen ilk trombosit,
t›pk› telsizle yard›m ister gibi, özel bir
madde salg›layarak, di¤er ekipleri olay
yerine ça¤›r›r. Gözle görülemeyen bir
hücre ortada bir problem oldu¤unu an-
lamakta ve di¤er mekanizmalarla ha-
berleflebilmektedir. Di¤er ekipler ken-
dilerine gelen mesaj› anlamakta ve ken-
dilerinden isteneni yapmaktad›rlar.
Vücudunuzun küçük bir noktas›nda
gözle görülemeyen varl›klar birbirleri
ile haberleflmekte ve bir organizasyon
gerçeklefltirmektedirler.
Bu arada, vücutta yer alan 20'ye
yak›n enzim biraraya gelerek yaran›n
üzerinde trombin ad›nda bir protein
38
Vücudumuzda meydana gelen küçük bir
çizik veya kesik sonucunda, derinin he-
men alt›nda damarlar›m›zda akan kan d›-
flar› s›zar. (en üstteki resim) Bir süre sonra
deli¤in etraf›ndaki kan p›ht›laflmaya bafl-
lar. (ortadaki resim) Yumuflak bir yap›ya
sahip olan fibrin ilk baflta yaray› kapatt›k-
tan sonra kurumaya bafllar ve yaray› iyile-
flene kadar korumak için büzülerek sert
bir kabuk halini al›r. (en alttaki resim)
kabuk oluflumu
kuruyan fibrin
p›ht›laflan kan
k›rm›z› kan
hücreleri
beyaz kan
hücreleri
k›rm›z› kan
hücreleri
kan
damarlar›
kan
damarlar›
deri
trombosit
Adnan Oktar
üretmeye bafllar. Bu enzimlerden tek bir tanesinin olmamas› sistemin iflle-
memesi ve insan›n hayat›n› kaybetmesi anlam›na gelmektedir. Ancak
herfley planlanm›fl ve sistem kusursuz bir flekilde kurulmufltur.
Trombin sadece aç›k yaran›n oldu¤u yerde üretilir. Bu, olay yerinde
bulunan ilk yard›m ekibinin, hasta için gereken ilac› olay yerinde imal et-
meleri gibi bir olayd›r. Üstelik bu üretim tam ihtiyaç kadar olmal›d›r. Ay-
r›ca bu proteinin üretimi tam zaman›nda bafllamal› ve tam zaman›nda
durdurulmal›d›r. Bafllama ve durdurma emrini trombini üreten enzimler
kendi aralar›nda verirler.
Yeteri kadar bu proteinden üretildikten sonra fibrinojen ad›nda iplik-
çikler oluflturulur. Bu iplikçiklerin çok önemli bir görevi vard›r: Kan›n
üzerinde bir a¤ olufltururlar ve gelen trombositler bu a¤a tak›larak birikir.
Bu birikim yo¤unlaflt›¤›nda ise kan›n d›flar› ak›fl› durur. Yara tamamen
iyileflti¤inde ise kan p›ht›s› yine benzer ifllemlerle çözülür.15
fiimdi biraz durup düflünelim: burada bahsedilen enzimler, protein-
ler, cans›z, fluursuz, kör atomlar›n farkl› flekillerde dizilmelerinden olufl-
mufl yap›lard›r. Bunlar›n her biri, yaralanma olay›n›n en bafl›ndan beri bir
görev üstlenerek, en acil flekilde akan kan› durdurmak için organize olur-
lar, ilaç üretir gibi gerekli proteinleri üretirler, yard›m için di¤erlerine ha-
ber gönderirler, di¤erleri haberin mahiyetini anlay›p derhal olay yerine
gelir ve her biri görevini eksiksizce yerini getirir.
39
Solda p›ht›laflmay› sa¤layan hücreler, sa¤da ise fibrin iplikçiklerinin kan hücrelerini
hapsedifli yani p›ht›laflma olay› görülüyor.
Harun Yahya
‹NSAN MUC‹ZES‹40
Trombin kan› p›ht›laflt›ran bir proteindir. Ancak, trombin kan›n içinde do-
laflmas›na ra¤men, geçti¤i yerlerdeki kan› p›ht›laflt›rarak normal ak›fl›n
durmas›na neden olmaz. Trombin sadece damarlardan birinde kanama
oldu¤unda kan› p›ht›laflt›r›r. Peki, trombin gerekti¤i anda p›ht›laflt›rma
özelli¤ini nas›l kazanabilmektedir?
Trombin, genelde kanda aktif olmayan protrombin halinde mevcuttur.
Aktif olmad›¤› için protrombin, fibrinojeni iflleme sokarak p›ht›laflma için
gerekli olan fibrin maddesinin oluflmas›n› sa¤lamaz. Böylece canl›, kont-
rolsüz bir p›ht›laflman›n ölümcül etkilerinden korunmufl olur.
fiimdi düflünelim: E¤er, kan›n p›ht›laflmas› sisteminde sadece fibrinojen
ve protrombin görev alsayd› bu durum ölümcül sonuçlar getirebilirdi. Böy-
le bir durumda, kifli yara ald›¤›nda, kan›n içinde amaçs›zca dolaflan prot-
rombin, fibrinojenin yan›ndan geçip gidecek, ve kifli kan kayb›ndan öle-
cekti. Bu duruma göre; protrombin fibrinojeni fibrine dönüfltürme özelli¤i-
ne sahip olmad›¤› için vücutta protrombini harekete geçirecek bir meka-
nizmaya ihtiyaç vard›r. Nitekim bu sistem insan vücudunda mevcuttur.
P›ht›laflma iflleminde, Stuart faktörü denilen baflka bir protein de prot-
rombine etki eder ve onu aktif trombine dönüfltürür. Ancak bu flekilde
trombin, fibrinojeni fibrine dönüfltürür ve kan p›ht›s›n› oluflturur.
Fakat burada çok önemli bir detay daha vard›r: E¤er, Stuart faktörü ve
protrombin ile fibrinojen, kan›n p›ht›laflmas›nda rol oynayan tek proteinler
olsayd›; Stuart faktörü etkisini hemen bafllatacak ve organizman›n kan›n›
kurutacakt›. ‹flte bu nedenlerden dolay› Stuart faktörü de kanda aktif du-
rumda bulunmamaktad›r ve harekete geçmesi için aktiflefltirilmesi gerek-
mektedir.
P›ht›laflman›n bu noktas›nda durum daha da dikkat çekici bir hal almak-
tad›r. Aktif durumdaki Stuart faktörü de protrombini harekete geçirmeye
yeterli de¤ildir. Stuart faktörü ve protrombini bir test tüpüne koyup kar›fl-
t›rabilirsiniz, fakat bu s›rada trombin oluflana kadar kifli kanamadan ölüp
gidecektir. Stuart faktörünün harekete geçebilmesi için de akselerin ad›n-
da baflka bir protein gereklidir. Bütün bunlar›n biraraya gelmesiyle akse-
lerin ve aktif Stuart faktörü protrombini hemen etkileyip trombine dönüfl-
türür ve kanama durdurulur.
S‹H‹RL‹ MADDE TROMB‹N
Harun Yahya 41
Buraya kadar anlat›lan aflamalar›n özeti; bir proenzimi aktiflefltirebilmek
için, iki ayr› proteine ihtiyaç duyuldu¤udur.
Ancak p›ht›laflmadaki birbirine ba¤l› ifllemler bu kadarla da s›n›rl› de¤il-
dir. Asl›nda akselerin de bafllang›çta aktif olmayan proakselerin durumun-
dad›r. Peki bu proteini ne aktiflefltirmektedir? Trombin! Fakat trombin ha-
t›rlayaca¤›n›z gibi bu zincirleme olayda, proakselerinin durdu¤u yerden
daha afla¤›dad›r. Bu durumda akselerin üretiminde rol oynayan trombin,
torunun anneannenin do¤umundan önce var olmas›na benzer. Ne var ki,
Stuart faktörünün protrombini çok yavafl bir h›zda kesmesi nedeniyle,
kanda her zaman bir miktar trombin bulunmaktad›r. (Michael Behe, Dar-
win's Black Box, New York: Free Press, 1996, s.85-90)
Buraya kadar anlat›lanlar p›ht›laflma ile ilgili son derece yüzeysel bilgi-
lerdir. Ancak bu k›s›tl› bilgilere ra¤men, p›ht›laflma gibi hayat›m›z boyun-
ca çok s›k karfl›laflt›¤›m›z bir olay›n ne kadar kompleks ve tasar›m hari-
kas› oldu¤unu anlamak mümkündür. Onlarca parçan›n birbirine ba¤›ml›
olarak ifllev gördü¤ü ve bir tanesinin bile bir kez dahi görevini aksatmad›-
¤› bu sistemin tesadüfler sonucunda olufltu¤unu öne sürmek ise, bir insa-
n›n hayat› boyunca karfl›laflabilece¤i en mant›ks›z, en ak›l d›fl› iddiad›r.
Dahas›, evrimciler canl›lar›n aflama aflama evrimlefltiklerini iddia eder-
ler. Oysa, p›ht›laflma olay›nda da görüldü¤ü gibi, tüm proteinler ve enzim-
ler, p›ht›laflman›n gerçekleflebilmesi için birbirine ba¤›ml›d›r ve biri olma-
dan di¤erleri hiçbir ifle yaramamakta, hatta canl›n›n ölümüne neden ol-
maktad›r. Dolay›s›yla, canl›n›n, di¤er parçalar›n tamamlanmas›n› bekle-
mek gibi bir flans› ve vakti olmayacak ve canl› yok olacakt›r. ‹nsan evrim-
leflmemifltir. fiu anda ne görünüme sahipse, ne gibi fiziksel ve kimyasal
özellikleri varsa bundan milyonlarca y›l önce ilk ortaya ç›kt›¤›nda da bu
özelliklere sahiptir. Bu da insan›n bir anda Allah taraf›ndan yarat›ld›¤›n›n
aç›k delillerindendir.
De ki: "Siz, Allah'›n d›fl›nda tapt›¤›n›z ortaklar›n›z› gördünüz mü?
Bana haber verin; yerden neyi yaratm›fllard›r? Ya da onlar›n gökler-
de bir ortakl›¤› m› var? Yoksa Biz onlara bir kitap vermifliz de onlar
bundan (dolay›) apaç›k bir belge üzerinde midirler? Hay›r, zulmeden-
ler, birbirlerine aldatmadan baflkas›n› vadetmiyorlar. (Fat›r Suresi,
40)
‹NSAN MUC‹ZES‹
Sistem en küçük ayr›nt›s›na kadar kusursuz bir flekilde çal›flmakta-
d›r. E¤er bu hayati sistemde bir aksakl›k olsayd› ne olurdu düflünelim: Ya-
ra olmad›¤› halde kan birdenbire p›ht›laflmaya bafllasayd› ya da yaran›n
etraf›nda oluflan p›ht› bulundu¤u yerden ayr›lsayd› ya da p›ht›laflmada
rol alan proteinler aras›ndaki haberleflmede aksakl›klar olsayd›… Bunlar-
dan herhangi birinin olmas› durumunda kalp, akci¤er veya beyin gibi ha-
yati organlara giden yollarda t›kanma, kan kayb›ndan ölme gibi durum-
larla karfl›lafl›rd›k.
Kan›n p›ht›laflmas› denince, sadece gözle görülür yaralardaki p›ht›-
laflma akla gelmemelidir. Gün içinde çok s›k bafl›m›za gelen, ancak ço¤u
zaman fark etmedi¤imiz k›lcal damar parçalanmalar›n›n tamir edilebil-
mesi için de p›ht›laflma sisteminin olmas› zorunludur. Baca¤›n›z› masa-
n›n kenar›na ya da salonun ortas›ndaki sehpaya çarpt›¤›n›zda çok say›da
k›lcal damar›n›z parçalan›r. Bu durum iç kanamalara yol açar ancak p›h-
t›laflma sistemi sayesinde kanama hemen durur ve arkas›ndan tamir iflle-
mi bafllar.
P›ht›laflma sistemi olmasayd› ne olurdu? Hemofili olarak nitelendi-
rilen hastal›k ortaya ç›kard›. Hemofili rahats›zl›¤› olan kiflilerin en ufak
bir darbeden bile korunmalar› gerekir. Çünkü özellikle hastal›¤›n ileri
aflamalar›nda çok ufak bir kanama bile durdurulamaz, bu da hastan›n
kan kayb›ndan ölümüne neden olur.
Kan›m›zdaki p›ht›laflma özelli¤i mutlaka olmak zorundad›r. Üstelik
çok s›k› bir denetime tabi tutulmas› da gerekmektedir. Verilen bilgilerde
de çok aç›k bir flekilde görüldü¤ü gibi böyle bir sistemin, canl› vücudun-
da tesadüfen oluflmas› kesinlikle imkans›zd›r. Her detay› ayr› bir plan ve
hesap ürünü olan bu sistem, Allah'›n sonsuz ilminin, akl›n›n ve gücünün
bir göstergesidir. Bu sistemin tesadüfen olufltu¤unu iddia etmek ise, Dar-
winistler'in mant›k çöküntüsünü sergilemesi aç›s›ndan son derece ibret
verici bir olayd›r.
Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Art›k ö¤üt al›p-düflünmez misiniz?
(Nahl Suresi, 17)
42
Adnan Oktar
VÜCUDUN MOTORU: KALP
Buraya kadar anlat›lanlarda da görüldü¤ü gibi kan, tesadüflerle var
olmas› imkans›z mucizevi bir s›v›d›r, ve yarat›l›fl›n apaç›k delillerinden
biridir. Burada bir noktay› tekrar hat›rlamakta fayda vard›r. Kan, bafll›ba-
fl›na bir mucizedir, ancak tek bafl›na var olmas› pek bir anlam ifade etmez.
Çünkü kan s›v›s›n›n bir canl›ya fayda verebilmesi için içinde dolaflabile-
ce¤i bir boru sistemine ihtiyac› vard›r. Bu boru tesisat› insan vücudunu
saran damar a¤›d›r.
Kan›n bu damarlar içinde dolaflmas›n› ve vücudun her hücresine
an›nda ulaflmas›n› sa¤layacak itici güç olarak bir de motora ihtiyaç vard›r.
Bu motor da "kalp"tir.
En Mükemmel Pompa
Yeryüzünün en mükemmel yap›ya sahip pompas›, flu anda sol gö¤-
sünüzün hemen alt›nda çal›flmaktad›r. Kalp, ak›lalmaz tasar›m› ve dur-
mak bilmeyen at›fllar›yla, 1 gün içinde vücudumuzdaki bütün kan›n 1000
tam devir yapmas›n› sa¤lar.
43
Vücudunuzdaki durmak bilme-
yen pompa günde 24 saat hiç
durmadan çal›fl›r. Bu pompan›n
vücudunuzun ihtiyaçlar›n› karfl›-
layabilmesi için kendi elektrik
sistemini kullanarak çal›flmaya
bafllamas› ve 1 saatlik sürede
orta büyüklükteki bir arabay›,
yerden yaklafl›k 1 m. yüksekli¤e
kald›rabilecek kadar enerji üret-
mesi gerekmektedir. ‹flte bu s›ra-
d›fl› pompa kalbinizdir.
Harun Yahya
‹NSAN MUC‹ZES‹
Kalp d›fl görünüfl olarak afla¤›-yukar› yumru¤unuz büyüklü¤ünde,
etten yap›lm›fl bir pompad›r. Ancak kapasitesi düflünüldü¤ünde, dünya-
daki en güçlü, en uzun ömürlü ve en verimli ifl makinesi oldu¤u anlafl›la-
cakt›r. Bu nitelendirmenin çok fazla nedeni vard›r. Öncelikle kalbin çal›-
fl›rken kulland›¤› güç muazzamd›r. Bu güç sayesinde kalp, kan› 3 metre
kadar yukar› s›çratabilir. Kalbin kapasitesini flöyle bir örnekle daha da
netlefltirebiliriz. Kalp, bir saatlik zaman zarf›nda, orta boy bir arabay› yer-
den yaklafl›k bir metre yukar› kald›rmaya yetecek kadar enerji meydana
getirebilir.16
Ancak kalbin en önemli özelli¤i durmak bilmeksizin çal›flabilmesi-
dir. Kalp dakikada 70 kere ve her y›l yaklafl›k 37 milyon kereden fazla ha-
reket eden bir kast›r. Bir insan›n ortalama hayat› boyunca ise yaklafl›k 2.5
milyar vurufl yapar ve yaklafl›k 300 milyon litre kan pompalar.17
Bu da 10
bin adet petrol tankerini dolduracak s›v› miktar›na eflittir. Kalp, uyudu¤u-
nuz zaman bile saatte yaklafl›k 340 litre kan pompalar. Bir baflka deyiflle
kalbimiz bir araban›n yak›t deposunu saatte 9 kere doldurur. Bedensel ha-
reketler s›ras›nda, örne¤in koflarken, temposunu daha da art›r›r ve saatte
yaklafl›k 2 bin 270 litre kan pompalar.18
44
Yanda kompleks
bir sistemle çal›-
flan, ileri teknolo-
jiyle üretilmifl bir
pompan›n detayl›
yap›s› görülmek-
tedir. ‹nsan kalbi,
bu pompadan çok
daha kompleks ve
mükemmel bir ya-
p›ya sahiptir.
Adnan Oktar
Kalp, her çarpt›¤›nda bir miktar kan›, büyük bir güçle vücudun de-
rinliklerine pompalar. Bu kas›n gücü konusunda biraz daha fikir edinebil-
mek için yumru¤unuzu saniyede bir kere olmak üzere ne kadar uzun sü-
re s›kabilece¤inizi deneyin. K›sa sürede yorulacak ve devam edemeyecek-
siniz. Parmaklar›n›z› ve elinizi hareket ettiren kaslar, birkaç dakika içinde
yanmaya ve ac› vermeye bafllayacakt›r. Buna ra¤men kalp, bir dakika bi-
le dinlenmeksizin ömür boyu kas›l›p gevflemeye devam eder.
Kalbin bir di¤er özelli¤i ise, de¤iflen koflullara göre gerekti¤i kadar
kan pompalamas›d›r. Normal flartlarda kalp dakikada ortalama olarak 70
kez atar. Yorucu egzersizler s›ras›nda ise kaslar›m›z daha çok oksijene ih-
tiyaç duyar. Bu durumda kalp çal›flma temposunu dakikada 180 defaya
kadar yükselterek pompalad›¤› kan miktar›n› art›r›r. Ak›tt›¤› kan› 5 kat›-
na ç›karabilir. Normal flartlar alt›nda bu h›zda ve hiç durmadan çal›flan
bir makina bir süre sonra fazla ve dengesiz çal›flmaktan bozulur. Kalp ise
y›llar boyunca hiçbir zaman ritmini kaybetmeden ifllemini sürdürür.
Kusursuz Tasar›m
Kalbin yapt›¤› ifli daha iyi anlayabilmek için onu insan yap›s› pom-
palarla karfl›laflt›ral›m.
Öncelikle belirtmek gerekir ki kalp bir s›v›y› di¤er tarafa pompala-
yan basit bir pompa de¤ildir. Kalp ayn› anda iki farkl› s›v›y› iki farkl› yö-
ne pompalayan çok özel bir tasar›ma sahiptir. Normal pompalar gibi tek-
düze bir çal›flma temposu da yoktur. De¤iflen durumlara göre hangi h›z-
da çal›flmas› gerekti¤ini kendi kendine ayarlar. Bu özellikleri düflünüldü-
¤ünde kalbi, içinde çok geliflmifl bir bilgisayar bulunan özel tasar›ml› bir
pompaya benzetebiliriz.
Bir pompa iki bölümden oluflur. Güç üreten motor ve motorun çal›fl-
t›rd›¤› mekanik aksam. Oysa kalp, içten motorlu bir tasar›ma sahiptir.
Motor da pompa da kalbin kendisidir.
‹nsan yap›s› pompalar›n ömrü en fazla 10-15 senedir. Bu süre içinde
pompa sürekli de¤il, günün belirli zamanlar›nda çal›fl›r. Sürekli çal›flan
pompalar›nsa ömürleri daha k›sa olur. Her iki durumda da pompa zaman
45Harun Yahya
zaman bozulur, bak›ma ihtiyaç duyar ya da baz› parçalar›n› de¤ifltirmek
gerekir. Buna karfl›n kalp günde 24 saat, toplam 70-80 sene bazen de daha
uzun bir süre durmaks›z›n çal›fl›r. Sa¤l›kl› bir kalp bu zaman içinde her-
hangi bir bak›ma ihtiyaç duymaz. ‹nsan yap›m› pompalarda oldu¤u gibi
tamire ya da yedek parça de¤ifltirilmesine de gerek duymaz.
‹nsan daha anne karn›nda küçük bir cenin iken kalbi atmaya bafllar
ve ömür boyu görevini sürdürür. Hayat›n›z›n her an›nda bu pompa, sizin
bilginiz, iradeniz ve kontrolünüz d›fl›nda sizin için kan pompalar. Siz da-
ha birkaç ayl›k bir bebekken ya da ilkokul y›llar›nda bir gece uyurken bu
pompa çal›fl›yordu. fiu anda bu yaz›y› okurken de bu küçük pompa hiç
dinlenmeden görevini sürdürüyor.
Kalbin genel yap›s› daha yak›ndan incelendi¤inde ne kadar özel bir
tasar›ma sahip oldu¤u hemen görülecektir.
Kalpteki Orijinal Pompalar
Kalp asl›nda iki farkl› pompadan oluflan bileflik bir pompad›r. Bu
pompalardan sol tarafta bulunan pompa, temiz kan› vücuttaki organ ve
dokulara, sa¤ tarafta bulunan pompa ise kirli kan› akci¤erlere do¤ru
pompalar.
46
1- Kalp d›fl zar›, 2-7- Aort, 3- Akci¤er atardamar›, 4-9-Sa¤ kulakç›k, 5-10- Sol kulakç›k, 6- Ön kalp
kar›nc›klar› aras›ndaki atardamarmar, 8- Üst ana toplardamar, 11- Sol kar›nc›k, 12- Sa¤ koroner
atardamar, 13- Sa¤ kar›nc›k, 14- Kalp kulak盤› dü¤ümü, 15- Kulakç›k ve kar›nc›k dü¤ümü, 16-
Epikard
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
‹NSAN MUC‹ZES‹
Adnan Oktar
Bu pompalar da altl›-üstlü
iki farkl› pompadan oluflur. Pom-
palardan küçük olan›na kulakç›k,
büyük olan›na kar›nc›k ad› verilir.
Örne¤in temiz kan kalbin sol tara-
f›na ulaflt›¤›nda önce üst tarafta
bulunan küçük pompaya dolar.
Kan buradan alt tarafta bulunan
büyük pompaya pompalan›r. Bü-
yük pompa da kan› vücut organ-
lar›na gönderir. Ayn› ifllem kalbin
sa¤ taraf›nda bulunan pompalar-
da da yap›l›r.
47
Kalp kas›l›p gevfleyerek kan›n vücutta dolaflmas›n› sa¤lar. Kulakç›klar›n kas›lmas›
ve aradaki kapakç›klar›n aç›lmas› sonucunda kan kar›nc›klara, kar›nc›klar›n kas›lma-
s› ile de buradan atardamarlara geçer. Sa¤ kulakç›ktaki kirli kan az oksijenlidir. Sol
kulakç›k ise temiz kanla doludur. Kulakç›klarla kar›nc›klar›n kas›lmalar› birbirlerine
z›t olarak gerçekleflir. Kalbin çal›flmas›ndaki bu gibi detaylar bu organ›n üstün bir
ak›l taraf›ndan yarat›ld›¤›n›n delillerindendir.
sol
kar›nc›k
sol kulakç›ksa¤ kulakç›k
sa¤
kar›nc›k
sol kulakç›k
sol kar›nc›k
k›lcal
damarlar
akci¤erler
sa¤ kar›nc›k
sa¤ kulakç›k
temiz kan
kirli kan
Vücutta kan›n hareketini gösteren bü-
yük ve küçük dolafl›m
Harun Yahya
‹NSAN MUC‹ZES‹
Tek Yönlü Emniyet Sübaplar›
Bu pompalar aras›nda kan›n ak›fl yönüne do¤ru aç›-
lan tek tarafl› kapakç›klar vard›r. Küçük pompa kas›ld›-
¤›nda bu kapakç›klar aç›l›r ve kan büyük pompan›n içi-
ne dolar. Büyük pompa kas›ld›¤›nda aradaki kapaklar
kapan›r ve kan›n, geldi¤i yöne do¤ru akmas› engellen-
mifl olur.
Benzer kapaklar büyük pompan›n tahliye bölü-
münde de vard›r. Büyük pompa kas›ld›¤›nda bu kapak-
lar aç›l›r ve kan›n vücuda do¤ru akmas› sa¤lan›r. Ancak
pompalama ifllemi durdu¤u anda kapaklar kapan›r ve
pompalanan kan›n kalbe geri dönmesi engellenir. Bu
basit ama son derece güvenli bir tedbirdir. Benzer sis-
temler günümüzde modern pompalarda kullan›lmak-
tad›r.
Yaln›zca bu kapakç›klar›n varl›¤› bile, kalbin özel
olarak tasarlanm›fl oldu¤unun bir delilidir. Kalbin sahip
oldu¤u yüzlerce mucizevi özellik bir kenara b›rak›l›p
yaln›zca bu kapakç›klar›n nas›l var oldu¤u düflünüldü-
¤ünde bile karfl›m›za Allah'›n kusursuz yarat›fl› ç›kar.
Hiçbir tesadüf, de¤il kusursuz bir yap›ya sahip olan
kalbi, bu kalbin odac›klar› aras›nda bulunan bir kapak-
盤› bile var edemez. ‹nsan vücudundaki bu mükemmel
makinan›n her detay› Allah'›n kudretinin, gücünün ve
varl›¤›n›n bir delilidir.
Onlar, Allah'›n kadrini hakk›yla takdir edemediler. fiüphe-
siz Allah, güç sahibidir, azizdir. (Hac Suresi, 74)
48
1) Kar›nc›klara giren
kan yar›m ay fleklindeki
kapakç›klar› iterek açar.
2) Devam eden kas›lma
kan› damarlara do¤ru
götürür.
1) Toplardamarlar kas›l›p, damar içindeki
bas›nç artt›kça, kan yukar›ya do¤ru itile-
rek, yar›m ay fleklindeki kapakç›klar›n
aç›lmas›n› sa¤lar.
2) Toplardamarlar gevfleyip, damarlardaki
bas›nç azal›nca, kan kapakç›klar›n kupla-
r›n› doldurup, onlar›n geri kapanmas›n›
sa¤layarak, atardamardan geri akar.
kar›nc›klar›n
ç›k›fl›ndaki yar›m
ay fleklindeki
kapakç›klar
(1)
(2)
atardamar
Kapakç›klar aç›k Kapakç›klar kapal›
(1) (2)
Pompan›n Ya¤lanmas›
Kendi bildi¤imiz, tan›d›¤›m›z makinalar› düflünelim. Çok basit bir
mekanizmas› olsa da herhangi bir makina çal›fl›rken, makinay› oluflturan
parçalar aras›nda mutlaka bir sürtünme kuvveti meydana gelir. Bu sür-
tünme ortadan kald›r›lmazsa parçalar afl›n›r ve makina da zarar görür. Bu
yüzden hareketli parçalar›n mutlaka düzenli olarak ya¤lanmas› gerekir.
Bir ömür boyu durmaks›z›n kas›l›p gevfleyen kalp için de ayn› tehli-
ke vard›r. Kalbin çal›flmas›n›n kolaylaflt›-
r›lmas› için bir ya¤lama sistemine ihtiya-
c› vard›r. Bu sistem de kalbin yap›s›nda
mevcuttur. Kalbin d›fl tabakas›nda, iki
katl› zardan oluflan bir tabaka (perikard)
bulunur. ‹flte bu zarlar›n aras› kaygan bir
s›v›yla kapl›d›r. Bu kaygan s›v› da kalbin
rahat çal›flmas›n› ve darbelerden korun-
mas›n› sa¤lar. Söz konusu ya¤lama siste-
mi, kalpteki mükemmel tasar›m›n detay-
lar›ndan yaln›zca biridir.
Kalbin Z›rh›
Vücutta hayati öneme sahip olan organlar di¤erle-
rinden daha farkl› flekillerde korunma alt›na al›nm›fl-
lard›r. Kalp de vücudun en çok korunmas› gereken or-
ganlar›ndan biridir. Kalbe gelebilecek bir darbe hayati
öneme sahip tehlikelere yol açacakt›r. ‹flte bu yüzden
kalbimiz, vücudun en güvenli yerine, gö¤üs kafesinin
içine yerlefltirilmifltir. Gö¤üs kafesini oluflturan kemik-
ler kalbi her türlü darbeye karfl› adeta bir z›rh gibi ko-
rur.
49Harun Yahya
kalp duvar› kesiti
akci¤erler
kalp
Kalbin gö¤üs kafesindeki yeri görülüyor.
A) Kalbin gö¤üs kemi¤i ve kaburgalarla
olan ba¤lant›s› B) Gö¤üs kafesinde kal-
bin enine kesiti C) Akci¤erlerdeki büyük
damarlar›n kalple olan ba¤lant›lar›
trabeküller
endokard
kalp kas›
kalp zar› iç
tabakas›
kalp zar› seröz
tabakas›
kalp zar›
fibröz
tabakas›
(A)
(B)
(C)
50
Kalp Nas›l Beslenir?
Kalp kas›, besin maddeleri-
nin ve oksijenin geçemeyece¤i ka-
dar kal›n ve s›k› dokuludur. Bu
nedenle kendi içinden geçen kan-
dan yararlanamaz. Ancak kalp de
bir organd›r ve di¤er organlar gibi
hücrelerinin kana ihtiyac› vard›r.
Hatta kalp sürekli çal›flan bir kas ol-
du¤u için di¤er bütün organlardan çok
daha fazla oksijene ihtiyac› vard›r.
Kalbin bu ihtiyac› da yine çok benzer-
siz bir tasar›m sayesinde çözülmüfltür. Akci-
¤erlerden kalbin sol bölümüne gelen kan, vü-
cuttaki en temiz ve en bol oksijenli kand›r. Bu ka-
n›n vücuda pompaland›¤› aort atardamar›ndan "koroner atardamarlar"
denilen iki damar ç›kar. Bu damarlar di¤er damarlar gibi vücuda gitmez,
gerisin geriye kalbe döner. Böylece en bol oksijene sahip kan, baflka hiçbir
yere u¤ramadan do¤rudan kalbe ulaflt›r›l›r.
Bir baflka tasar›m da koroner damarlar›n döflenme plan›nda vard›r.
Bu damarlar kalbe do¤ru giderken, birbirleriyle ara ba¤lant›lar yaparlar.
Bu ba¤lant›lar damarlardan birinin t›kanmas›na karfl› bir sigortad›r. E¤er
damarlardan biri t›kan›rsa, kan di¤er damardan yoluna devam ederek t›-
kal› bölümü aflar ve kalbe ulafl›r. Bu tasar›m flehir planlama uzmanlar› ta-
raf›ndan içme suyu flebekeleri döflenirken kullan›l›r. Mevcut borulardan
birinde ar›za olmas› halinde flehrin bir bölgesinin susuz kalmamas› için
borular "a¤ sistem" denilen bu tasar›ma uygun olarak döflenir.
Görüldü¤ü gibi yaln›zca kalbi besleyen damarlar›n birbirleriyle yap-
t›klar› ba¤lant›larda bile, hiçbir tesadüfe yer b›rakmayan bir ak›l ve plan-
lama görülür.
Kalbin di¤er yap›sal özelliklerine geçmeden önce bir hat›rlatma yap-
makta fayda vard›r. Sadece buraya kadar anlat›lan özelliklerini dikkate al-
Kalbi saran ve onu besleyen
atardamar ve toplardamarlar
sa¤ kroner
atardamar
kroner sinüs
sol kroner atar-
damar›n ana dal›
kalp toplar-
damar›
sol kroner
atardamar
aort
sak dahi kalbin, evrimcilerin iddia ettikleri gibi aflamal› bir flekilde, üste-
lik de bu aflamalar›n tümünün tesadüfen meydana gelmesiyle oluflmas›-
n›n imkans›z oldu¤unu hemen görürüz.
Kalpte her yönden eksiksiz, kusursuz bir tasar›m vard›r. Kalbin tek
bafl›na hatta b›rak›n kalbin tamam›n›, kalbi oluflturan parçalardan birinin
dahi kendi kendine oluflmas› kesinlikle mümkün de¤ildir. Üstelik kalp gi-
bi mükemmel yap›ya sahip olan bir organ›n –ne kadar imkans›z olsa da-
kendi kendine ortaya ç›kt›¤›n› düflünsek bile bu da hiçbir ifle yaramaya-
cakt›r. Çünkü dolafl›m sistemi olmayan, pompalayacak kan› olmayan bir
kalp ne kadar mükemmel özelliklere sahip olursa olsun hiçbir iflleve sa-
hip olamayacakt›r. Ve yine evrimci mant›¤a göre ifllevi olmayan bir organ
olarak ortadan kaybolacakt›r. Görüldü¤ü gibi tek bir örnek dahi evrimci
iddialar›n kendi içinde dahi büyük çeliflkiler tafl›d›¤›n› ortaya koymakta-
d›r.
Kalbinizdeki Elektrik Sistemi
Bir kalbi vücudun d›fl›na ç›kar›rsan›z kendi enerjisini tüketene kadar
hiçbir ba¤lant›s› olmadan çal›flmaya devam eder. Kalbe gerekli kan sa¤-
land›¤›nda, tüm sinir ba¤lant›lar›ndan ayr›lsa bile saatlerce atar.
Burada ilginç bir durum söz konusudur. Bu ilginç durumu incele-
mek için kaslar›n nas›l çal›flt›¤›n› k›saca hat›rlayal›m; bir kas›n çal›flmas›
için beyinden ya da omurilikten gelecek bir emre ihtiyaç vard›r. Bu emir
gerçekte sinir sistemi yoluyla iletilen bir elektrik sinyalidir. Kalbin yap›s›
tamamen kas dokusundan olufltu¤u için, dakikada yaklafl›k 70 kez atan
kalbe dakikada 70 defa elektriksel uyar› yap›lmas› gerekmektedir.
Ancak biraz önce belirtildi¤i gibi, bütün sinirsel ba¤lant›lar› kesilen
ve vücudun d›fl›na ç›kart›lan bir kalp bir süre daha atmaya devam eder.
Bu durum akla, "bu kas›lma emirlerinin nereden geldi¤i" sorusunu geti-
recektir.
Söz konusu durumu inceleyen bilim adamlar› çok flafl›rt›c› bir du-
rumla karfl›laflt›lar. Kalbin içinde kendi elektri¤ini kendi üreten bir jenera-
tör bulunmaktayd›. ‹nsan vücudundaki et parçalar›ndan bir tanesi olan
51Harun Yahya
Adnan Oktar
kalpte bulunan ve yine etten yap›lm›fl bir jeneratör…
Bilindi¤i gibi jeneratör enerji kesintisi durumunda devreye girerek
enerji üretimine devam eden ve makinalar›n zarar görmesini engelleyen
bir alettir. ‹nsan vücudundaki en hayati organlardan bir tanesi olan kalp
de herhangi bir enerji kesintisi karfl›s›nda zarar görmemesi için bu tür bir
korumaya al›nm›flt›r. Kalbin bir an durmas› vücutta son derece önemli ha-
sarlara neden olabilir, hatta sonucu ölüm olabilir. Bu yüzden kalbi çal›flt›-
racak elektrik sistemi kesintisiz bir flekilde ifllemelidir. Bu elektrik sistemi-
ni inceleyen bilim adamlar› çok daha flafl›rt›c› gerçeklerle karfl›laflt›lar.
Kalp yaln›zca mikro bir jeneratör de¤il, birbiri içine geçmifl birçok ba¤lan-
t›ya sahip, programl› ve sistemli bir elektronik devreler bütünü sayesinde
çal›flmaktayd›. Bu elektronik kontrol ve yönetim sistemi, böbreklerden
beyne, atardamarlardan hormonal bezlere kadar birçok etkenle iflbirli¤i
içindeydi.
Bilim adamlar›n›n çok yak›n bir dönemde keflfetti¤i, kalpteki bu ku-
sursuz tasar›m unutulmamal›d›r ki, milyonlarca y›ld›r kesintisiz ifllemek-
tedir. Hiç istisnas›z flimdiye kadar yaflam›fl olan on milyarlarca insan›n ta-
mam›nda bu sistem mevcuttu. fiu anda dünya üzerinde yaflamakta olan
milyarlarca insan›n da kalbi ayn› kusursuz sistemle çal›flmaktad›r ve bun-
dan sonra yaflayacak insanlarda da bu sistem var olacakt›r. Bu, Allah'›n
kusursuz yaratmas›d›r.
Kalpteki Elektronik Sistem
Kalbin sa¤ kulak盤› yak›ndan incelendi¤inde kalbe elektrik sa¤la-
yan söz konusu jeneratör görülür. Bu jeneratör S.A yumrusu ad› verilen
bir doku dü¤ümüdür. Dinlenmekte olan yetiflkin bir insan›n kalbinde bu-
lunan jeneratör, dakikada 72 kez düflük yo¤unlukta elektriksel uyar› ya-
y›nlar.19
Bu uyar›lar›n her biri yeryüzünün en mükemmel pompas›n› bir
defa çal›flt›r›r.
fiimdi bu mekanizmadaki tasar›ma flahit olmak için, kalbin saniye-
den daha k›sa bir sürede gerçekleflen tek bir vuruflunu inceleyelim.
Jeneratörden (S.A. yumrusundan) verilen enerji dalgas›, kalbin kü-
52 ‹NSAN MUC‹ZES‹
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)
Insan mucizesi. turkish (türkçe)

More Related Content

What's hot

Hücredeki mucize. turkish (türkçe)
Hücredeki mucize. turkish (türkçe)Hücredeki mucize. turkish (türkçe)
Hücredeki mucize. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
çocuklar sizin için 2. turkish (türkçe)
çocuklar sizin için 2. turkish (türkçe)çocuklar sizin için 2. turkish (türkçe)
çocuklar sizin için 2. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Ihtişam her yerde. turkish (türkçe)
Ihtişam her yerde. turkish (türkçe)Ihtişam her yerde. turkish (türkçe)
Ihtişam her yerde. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Hormon mucizesi. turkish (türkçe)
Hormon mucizesi. turkish (türkçe)Hormon mucizesi. turkish (türkçe)
Hormon mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Protein mucizesi. turkish (türkçe)
Protein mucizesi. turkish (türkçe)Protein mucizesi. turkish (türkçe)
Protein mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Hazreti muhammed (sav). turkish (türkçe)
Hazreti muhammed (sav). turkish (türkçe)Hazreti muhammed (sav). turkish (türkçe)
Hazreti muhammed (sav). turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Göklerdeki ihtişam. turkish (türkçe)
Göklerdeki ihtişam. turkish (türkçe)Göklerdeki ihtişam. turkish (türkçe)
Göklerdeki ihtişam. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Biyomimetik teknoloji dogayi taklit ediyor. turkish (türkçe)
Biyomimetik teknoloji dogayi taklit ediyor. turkish (türkçe)Biyomimetik teknoloji dogayi taklit ediyor. turkish (türkçe)
Biyomimetik teknoloji dogayi taklit ediyor. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 

What's hot (20)

Hücredeki mucize. turkish (türkçe)
Hücredeki mucize. turkish (türkçe)Hücredeki mucize. turkish (türkçe)
Hücredeki mucize. turkish (türkçe)
 
çocuklar sizin için 2. turkish (türkçe)
çocuklar sizin için 2. turkish (türkçe)çocuklar sizin için 2. turkish (türkçe)
çocuklar sizin için 2. turkish (türkçe)
 
Ihtişam her yerde. turkish (türkçe)
Ihtişam her yerde. turkish (türkçe)Ihtişam her yerde. turkish (türkçe)
Ihtişam her yerde. turkish (türkçe)
 
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
 
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
 
Hormon mucizesi. turkish (türkçe)
Hormon mucizesi. turkish (türkçe)Hormon mucizesi. turkish (türkçe)
Hormon mucizesi. turkish (türkçe)
 
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
Hücredeki bilinç. turkish (türkçe)
 
Protein mucizesi. turkish (türkçe)
Protein mucizesi. turkish (türkçe)Protein mucizesi. turkish (türkçe)
Protein mucizesi. turkish (türkçe)
 
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
Komünist çin'in zulüm politikası ve doğu türkistan. turkish (türkçe)
 
Hazreti muhammed (sav). turkish (türkçe)
Hazreti muhammed (sav). turkish (türkçe)Hazreti muhammed (sav). turkish (türkçe)
Hazreti muhammed (sav). turkish (türkçe)
 
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
Komünizm pusuda. turkish (türkçe)
 
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
 
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
Darwin'in varislerine. turkish (türkçe)
 
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
 
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
 
Göklerdeki ihtişam. turkish (türkçe)
Göklerdeki ihtişam. turkish (türkçe)Göklerdeki ihtişam. turkish (türkçe)
Göklerdeki ihtişam. turkish (türkçe)
 
Biyomimetik teknoloji dogayi taklit ediyor. turkish (türkçe)
Biyomimetik teknoloji dogayi taklit ediyor. turkish (türkçe)Biyomimetik teknoloji dogayi taklit ediyor. turkish (türkçe)
Biyomimetik teknoloji dogayi taklit ediyor. turkish (türkçe)
 
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
Balarısı mucizesi. turkish (türkçe)
 
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
Kuşların ve uçuşun kökeni. turkish (türkçe)
 
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
 

Viewers also liked

Müminlerin mutluluğu. turkish (türkçe)
Müminlerin mutluluğu. turkish (türkçe)Müminlerin mutluluğu. turkish (türkçe)
Müminlerin mutluluğu. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Yaratılış atlası cilt 2. turkish (türkçe)
Yaratılış atlası cilt 2. turkish (türkçe)Yaratılış atlası cilt 2. turkish (türkçe)
Yaratılış atlası cilt 2. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Yaratılış gerçeği. turkish (türkçe)
Yaratılış gerçeği. turkish (türkçe)Yaratılış gerçeği. turkish (türkçe)
Yaratılış gerçeği. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Isa mesih (a.s), hz. mehdi (a.s) ve ittihad i islam. turkish (türkçe)
Isa mesih (a.s), hz. mehdi (a.s) ve ittihad i islam. turkish (türkçe)Isa mesih (a.s), hz. mehdi (a.s) ve ittihad i islam. turkish (türkçe)
Isa mesih (a.s), hz. mehdi (a.s) ve ittihad i islam. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Atatürk’ü iyi anlamak. turkish (türkçe)
Atatürk’ü iyi anlamak. turkish (türkçe)Atatürk’ü iyi anlamak. turkish (türkçe)
Atatürk’ü iyi anlamak. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Idealizm, matrix felsefesi ve maddenin gerçeği. turkish (türkçe)
Idealizm, matrix felsefesi ve maddenin gerçeği. turkish (türkçe)Idealizm, matrix felsefesi ve maddenin gerçeği. turkish (türkçe)
Idealizm, matrix felsefesi ve maddenin gerçeği. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Arageçiş açmazı. turkish (türkçe)
Arageçiş açmazı. turkish (türkçe)Arageçiş açmazı. turkish (türkçe)
Arageçiş açmazı. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Allah'ın güzelliklerinden bir demet 1. turkish (türkçe)
Allah'ın güzelliklerinden bir demet 1. turkish (türkçe)Allah'ın güzelliklerinden bir demet 1. turkish (türkçe)
Allah'ın güzelliklerinden bir demet 1. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Münafıklıkla mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Münafıklıkla mücadelenin önemi. turkish (türkçe)Münafıklıkla mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Münafıklıkla mücadelenin önemi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Mucizeler zinciri. turkish (türkçe)
Mucizeler zinciri. turkish (türkçe)Mucizeler zinciri. turkish (türkçe)
Mucizeler zinciri. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Varilci darwin. turkish (türkçe)
Varilci darwin. turkish (türkçe)Varilci darwin. turkish (türkçe)
Varilci darwin. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Kıyamet günü. turkish (türkçe)
Kıyamet günü. turkish (türkçe)Kıyamet günü. turkish (türkçe)
Kıyamet günü. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 

Viewers also liked (14)

Müminlerin mutluluğu. turkish (türkçe)
Müminlerin mutluluğu. turkish (türkçe)Müminlerin mutluluğu. turkish (türkçe)
Müminlerin mutluluğu. turkish (türkçe)
 
Yaratılış atlası cilt 2. turkish (türkçe)
Yaratılış atlası cilt 2. turkish (türkçe)Yaratılış atlası cilt 2. turkish (türkçe)
Yaratılış atlası cilt 2. turkish (türkçe)
 
Yaratılış gerçeği. turkish (türkçe)
Yaratılış gerçeği. turkish (türkçe)Yaratılış gerçeği. turkish (türkçe)
Yaratılış gerçeği. turkish (türkçe)
 
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
 
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
 
Isa mesih (a.s), hz. mehdi (a.s) ve ittihad i islam. turkish (türkçe)
Isa mesih (a.s), hz. mehdi (a.s) ve ittihad i islam. turkish (türkçe)Isa mesih (a.s), hz. mehdi (a.s) ve ittihad i islam. turkish (türkçe)
Isa mesih (a.s), hz. mehdi (a.s) ve ittihad i islam. turkish (türkçe)
 
Atatürk’ü iyi anlamak. turkish (türkçe)
Atatürk’ü iyi anlamak. turkish (türkçe)Atatürk’ü iyi anlamak. turkish (türkçe)
Atatürk’ü iyi anlamak. turkish (türkçe)
 
Idealizm, matrix felsefesi ve maddenin gerçeği. turkish (türkçe)
Idealizm, matrix felsefesi ve maddenin gerçeği. turkish (türkçe)Idealizm, matrix felsefesi ve maddenin gerçeği. turkish (türkçe)
Idealizm, matrix felsefesi ve maddenin gerçeği. turkish (türkçe)
 
Arageçiş açmazı. turkish (türkçe)
Arageçiş açmazı. turkish (türkçe)Arageçiş açmazı. turkish (türkçe)
Arageçiş açmazı. turkish (türkçe)
 
Allah'ın güzelliklerinden bir demet 1. turkish (türkçe)
Allah'ın güzelliklerinden bir demet 1. turkish (türkçe)Allah'ın güzelliklerinden bir demet 1. turkish (türkçe)
Allah'ın güzelliklerinden bir demet 1. turkish (türkçe)
 
Münafıklıkla mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Münafıklıkla mücadelenin önemi. turkish (türkçe)Münafıklıkla mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Münafıklıkla mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
 
Mucizeler zinciri. turkish (türkçe)
Mucizeler zinciri. turkish (türkçe)Mucizeler zinciri. turkish (türkçe)
Mucizeler zinciri. turkish (türkçe)
 
Varilci darwin. turkish (türkçe)
Varilci darwin. turkish (türkçe)Varilci darwin. turkish (türkçe)
Varilci darwin. turkish (türkçe)
 
Kıyamet günü. turkish (türkçe)
Kıyamet günü. turkish (türkçe)Kıyamet günü. turkish (türkçe)
Kıyamet günü. turkish (türkçe)
 

Similar to Insan mucizesi. turkish (türkçe)

Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Türk'ün dünya nizamı. turkish (türkçe)
Türk'ün dünya nizamı. turkish (türkçe)Türk'ün dünya nizamı. turkish (türkçe)
Türk'ün dünya nizamı. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwin'in açmazı. ruh. turkish (türkçe)
Darwin'in açmazı. ruh. turkish (türkçe)Darwin'in açmazı. ruh. turkish (türkçe)
Darwin'in açmazı. ruh. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 

Similar to Insan mucizesi. turkish (türkçe) (13)

Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
Becerikli baraj inşaatçıları kunduzlar. turkish (türkçe)
 
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
Bir tartışmanın ardından. turkish (türkçe)
 
Türk'ün dünya nizamı. turkish (türkçe)
Türk'ün dünya nizamı. turkish (türkçe)Türk'ün dünya nizamı. turkish (türkçe)
Türk'ün dünya nizamı. turkish (türkçe)
 
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
Imanın güzellikleri. turkish (türkçe)
 
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
 
Darwin'in açmazı. ruh. turkish (türkçe)
Darwin'in açmazı. ruh. turkish (türkçe)Darwin'in açmazı. ruh. turkish (türkçe)
Darwin'in açmazı. ruh. turkish (türkçe)
 
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
 
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
Darwinizm'in insanlığa getirdiği belalar. turkish (türkçe)
 
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
Peygamberimiz (sav) 'in mucizeleri. turkish (türkçe)
 
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
 
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
 
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
Koku ve tat mucizesi. turkish (türkçe)
 
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
Islam ve uzakdoğu dinleri. turkish (türkçe)
 

Insan mucizesi. turkish (türkçe)

  • 1.
  • 2.
  • 3.
  • 4. YAZAR ve ESERLER‹ HAKKINDA Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar, 1956 y›l›nda Ankara'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤reni- mini Ankara'da tamamlad›. Daha sonra ‹stanbul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul Üniversi- tesi Felsefe Bölümü'nde ö¤renim gördü. 1980'li y›llardan bu ya- na, imani, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser haz›rlad›. Bunlar›n yan› s›ra, yazar›n evrimcilerin sahtekarl›klar›n›, iddiala- r›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in kanl› ideolojilerle olan ka- ranl›k ba¤lant›lar›n› ortaya koyan çok önemli eserleri bulunmak- tad›r. Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤› toplam 45.000 sayfal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 60 farkl› dile çev- rilmifltir. Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden iki peygamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Ha- run ve Yahya isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitapla- r›n kapa¤›nda Resulullah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembo- lik anlam› ise, kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-› Ke- rim'in Allah'›n son kitab› ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de ha- tem-ül enbiya olmas›n› remzetmektedir. Yazar da, yay›nlad›¤› tüm ça- l›flmalar›nda, Kuran'› ve Resulullah'›n sünnetini kendine rehber edin- mifltir. Bu suretle, inkarc› düflünce sistemlerinin tüm temel iddiala- r›n› tek tek çürütmeyi ve dine karfl› yöneltilen itirazla- r› tam olarak susturacak "son söz"ü söylemeyi hedef- lemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resulullah'›n mührü, bu son sözü söyleme niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r. Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak he- def, Kuran'›n tebli¤ini dünyaya ulaflt›rmak, böylelikle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve ahiret gibi temel imani konular üzerinde dü- flünmeye sevk etmek ve inkarc› sistemlerin çürük temellerini ve sapk›n uygulamalar›- n› gözler önüne sermektir.
  • 5. Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, ‹ngiltere'den Endonezya'ya, Polonya'dan Bosna Hersek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya, Malezya'dan ‹talya'ya, Fransa'dan Bulgaris- tan'a ve Rusya'ya kadar dünyan›n daha pek çok ülkesinde be¤eniyle okunmaktad›r. ‹ngilizce, Frans›zca, Almanca, ‹talyanca, ‹spanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boflnak- ça, Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, S›rpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzanya'da kullan›l›yor), Hausa (Afrika'da yayg›n olarak kullan›l›yor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullan›l›yor), Da- nimarkaca ve ‹sveçce gibi pek çok dile çevrilen eserler, yurt d›fl›nda genifl bir okuyucu kitlesi tara- f›ndan takip edilmektedir. Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok insan›n iman et- mesine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmaktad›r. Kitaplar› okuyan, inceleyen her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay anlafl›l›r ve samimi üslubun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n fark›na varmaktad›r. Bu eserler süratli etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çürütüle- mezlik özellikleri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen insanlar›n, art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefelerin hiçbirini samimi olarak sa- vunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir inatla savuna- caklard›r, çünkü fikri dayanaklar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar, Harun Yahya külliyat› karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufllard›r. Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynaklanmaktad›r. Ya- zar›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yaln›zca Allah'›n hidayetine vesile olmaya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserlerin bas›m›nda ve yay›nlanmas›nda herhangi bir maddi ka- zanç hedeflenmemektedir. Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini görmelerini sa¤la- yan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik etmenin de, çok önemli bir hizmet ol- du¤u ortaya ç›kmaktad›r. Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri karmafla meyda- na getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güçlü ve keskin bir etkisi olmad›- ¤› genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise, emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹ma- n› kurtarma amac›ndan ziyade, yazar›n›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin elde edilemeyece¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek ama- c›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak oldu¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve sami- miyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyucular›n genel kanaatinden anlayabilirler. Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çektikleri eziyet- lerin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulman›n yolu ise, dinsizli¤in fik- ren ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konmas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavray›p yaflayabilecekleri flekilde anlat›lmas›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek istendi- ¤i zulüm, fesat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl› ve etkili bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çok geç kal›nabilir. Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya külliyat›, Allah'›n izniyle, 21. yüzy›lda dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤ruluk ve adalete, güzellik ve mutlulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.
  • 6. O K U Y U C U Y A ● Bu kitapta ve di¤er çal›flmalar›m›zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr›lmas›n›n nede- ni, bu teorinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›d›r. Yarat›l›fl› ve dolay›s›yla Allah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwinizm, 140 y›ld›r pek çok insan›n iman›n› kaybetmesine ya da kuflkuya düflmesine neden olmufltur. Dolay›s›yla bu teorinin bir aldatmaca oldu¤unu gözler önüne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu önemli hizmetin tüm insanlar›m›za ulaflt›r›la- bilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z› okuma imkan› bulabilir. Bu nedenle her kitab›m›zda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayr›lmas› uygun görülmüfltür. ● Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm kitaplar›nda imani konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar Allah'›n ayetlerini ö¤renme- ye ve yaflamaya davet edilmektedir. Allah'›n ayetleri ile ilgili tüm konular, okuyan›n akl›nda hiç- bir flüphe veya soru iflareti b›rakmayacak flekilde aç›klanmaktad›r. ● Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n yediden yetmifle her- kes taraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etkili ve yal›n anlat›m sayesinde, kitaplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktad›r. Dini reddetme konusunda kesin bir tav›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan gerçeklerden etkilenmekte ve anlat›lan- lar›n do¤rulu¤unu inkar edememektedirler. ● Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece¤i gibi, karfl›l›kl› bir sohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek isteyen bir grup okuyucu- nun kitaplar› birarada okumalar›, konuyla ilgili kendi tefekkür ve tecrübelerini de birbirlerine aktarmalar› aç›s›ndan yararl› olacakt›r. ● Bunun yan›nda, sadece Allah r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na ve okunmas›na katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kitaplar›nda ispat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyenler için en etkili yöntem, bu ki- taplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›n›n teflvik edilmesidir. ● Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önemli sebepleri vard›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤imiz özellikleri tafl›yan ve okumaktan hoflland›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ayn› vas›flara sahip daha birçok eser oldu¤unu görecektir. ‹mani ve siyasi konularda yararlanabilece¤i zengin bir kaynak birikiminin bulundu¤una flahit olacakt›r. ● Bu eserlerde, di¤er baz› eserlerde görülen, yazar›n flahsi kanaatlerine, flüpheli kaynaklara daya- l› izahlara, mukaddesata karfl› gereken adaba ve sayg›ya dikkat edilmeyen üsluplara, burkuntu veren ümitsiz, flüpheci ve ye'se sürükleyen anlat›mlara rastlayamazs›n›z. Birinci Bask›: Ocak 2001 / ‹kinci Bask›: fiubat 2006 / Üçüncü Bask›: Temmuz 2006 / Dördüncü Bask›: Temmuz 2009 ARAfiTIRMA YAYINCILIK Talatpafla Mah. Emirgazi Caddesi ‹brahim Elmas ‹fl Merkezi A Blok Kat 4 Okmeydan› - ‹stanbul Tel: (0 212) 222 00 88 Bask›: Seçil Ofset / 100. Y›l Mahallesi MAS-S‹T Matbaac›lar Sitesi 4. Cadde No: 77 Ba¤c›lar-‹stanbul Tel: (0 212) 629 06 15 w w w. h a r u n y a h y a . o r g - w w w. h a r u n y a h y a . n e t
  • 7.
  • 8. G‹R‹fi: ‹NSAN VÜCUDUNDA KISA B‹R YOLCULUK 8 VÜCUTTAK‹ TAfiIMA A⁄I: DOLAfiIM S‹STEM‹ 12 VÜCUTTAK‹ Ö⁄ÜTME MEKAN‹ZMASI: S‹ND‹R‹M S‹STEM‹ 78 VÜCUTTAK‹ ARITMA TES‹S‹: BOfiALTIM S‹STEM‹ 142 BEDEN‹M‹ZDEK‹ MUHTEfiEM HABERLEfiME: HORMONAL S‹STEM 169 ‹ Ç ‹ N D E K ‹ L E R
  • 9. ‹Ç‹M‹ZDEK‹ KL‹MA: SOLUNUM S‹STEM‹ 196 DAYANIKLI B‹R YAPI: ‹SKELET S‹STEM‹ 222 VÜCUTTAK‹ GÜÇ TR‹BÜNLER‹: KAS S‹STEM‹ 248 SONUÇ: ‹NSAN ALLAH TARAFINDAN YARATILMIfiTIR 266 EK BÖLÜM: EVR‹M YANILGISI 268
  • 10. 8
  • 11. Adnan Oktar B u kitapta insan vücudundaki baz› sistemlerin nas›l çal›flt›¤› anla- t›lmakta, bu sistemlerin parçalar›ndan örnekler verilmektedir. An- cak insan bedeni ile ilgili yaz›lm›fl birçok kitaptan farkl› olarak bu kitapta s›kl›kla vurgulanan baz› önemli noktalar bulunmaktad›r. Burada bilgiler detaya inilerek incelenmekte, insan bedeninin her milimetrekare- sindeki ince tasar›ma dikkat çekilmekte, bedenin derinliklerinde mucize- vi ifllemler gerçeklefltiren hücreler, dokular, moleküller ve salg›lar ön pla- na ç›kar›lmaktad›r. Ayr›ca kitapta zaman zaman konularla ilgili teknik bilgiler de veril- mektedir. Bundaki amaç insan›n kendi bedenindeki kompleks yap›y› da- ha iyi anlamas›n› sa¤lamakt›r. Ve insan›n kendi bedeninde gerçekleflen olaylara ülfetsiz bakmas›n› sa¤lamak, okuyucuyu derin düflünmeye tefl- vik etmektir. Bunu sa¤lamak için kitab› okurken öncelikle kendi bedeninizin için- de bir yolculu¤a ç›kt›¤›n›z› düflünün. Bu yolculukta sizi ak›lalmaz sürp- rizler beklemektedir. Kalbinizin içinde bir jeneratör bulundu¤unu, bu je- neratör devreden ç›kt›¤› anda yedek bir jeneratörün devreye girdi¤ini gö- receksiniz. ‹nce ba¤›rsa¤›n›zda bulunan hücrelerin, önlerinden geçen yüz- lerce farkl› madde aras›ndan demir atomunu tan›yabildiklerine ve yaka- lad›klar›na flahit olacaks›n›z. Bafl bölgenizde bulunan hormonal bir bezde üretilen hormon molekülünün, uzun bir yolculuk sonucunda çok uzakta bulunan hedefine -örne¤in böbre¤inize- ulaflt›¤›n› ve burada bulunan hücrelere ne yapmalar› gerekti¤ini emretti¤ini göreceksiniz. Bu yolculuk s›ras›nda do¤du¤unuz günden beri "benim bedenim", "bana ait" diye sa- hip ç›kt›¤›n›z kendi vücudunuzun içinde, derinizin hemen birkaç milim alt›ndan bafllayarak derinliklere kadar her noktada gerçekleflen mucizevi olaylara flahit olacaks›n›z. ‹nsan bedeni, bu aç›dan bak›ld›¤›nda, kendi içinde apayr› bir "alem", apayr› bir "flehir" gibidir. Bu flehrin içinde ulafl›m yollar›, binalar, fabrika- lar, alt yap› sistemi, en üstün teknolojilerden daha üstün teknolojiye sahip cihazlar, kendisinden hiç beklenmeyecek flekilde fluur gösteren, konusun- da uzmanlaflm›fl elemanlar (hücreler, hormonlar, salg› bezleri), tam teçhi- zatl› askerler ve daha birço¤u mevcuttur. Üstelik bu "alem" yaln›zca sizin bedeninizin içinde de¤ildir. Çevrenizde gördü¤ünüz her insan, anneniz, baban›z, kardefliniz, dostlar›n›z, çal›flma arkadafllar›n›z, sokakta yan›ndan geçti¤iniz insanlar, televizyonda izledi¤iniz oyuncular k›sacas› yeryüzün- 9Harun Yahya
  • 12. ‹NSAN MUC‹ZES‹ de flu an yaflamakta olan milyarlarca insan, bu mucizevi "alem"e sahiptir. Ayn› flekilde bundan yüzlerce, binlerce y›l önce yaflam›fl olan; milattan ön- ceki dönemlerde yeryüzünde bulunan, hatta ilk insan var oldu¤undan beri yaflam›fl olan tüm insanlar da bu kusursuz "alem"e sahiptiler. T›pk› günümüzde yaflayan insanlar gibi geçmiflte yaflayan insanlar›n da vücut- lar›nda kusursuz sistemleri, fluur gösterileri sergileyen trilyonlarca hücre- leri, karar alma mekanizmas›na sahip salg› bezleri, üstün teknolojiye sa- hip organlar› vard›. Bu küçük "alem" içinde gerçekleflen olaylar› düflünmek ve bu flekil- de de¤erlendirmek son derece önemlidir. Çünkü bunu düflünmeye baflla- yan insan, büyük bir büyüden kurtulmada ilk ad›m› atm›fl olacakt›r. Ken- di bedeninde -örne¤in kendi kalbinde- var olan sistemlerin mükemmelli- ¤ini bilen ve bu sistemin tasar›m›ndaki akl› kavrayan bir insana"kalp te- sadüfen bu özellikleri kazanm›flt›r" diyerek evrimci masallar anlatmak mümkün de¤ildir art›k. Bu insan, fluursuz atomlar›n biraraya gelmesiyle oluflan hücrelerinin, tüm bunlar› kendi kendilerine yapamayaca¤›n› bile- cek ve hücrelerinin sergiledikleri akl›n kime ait oldu¤u sorusunun ceva- b›n› bulmaya çal›flacakt›r. Kendisi de et olan midenin, etleri sindiren asitler salg›larken kendi kendisini sindirmemesi için özel bir sistemin kurulu oldu¤undan haber- dar olan, eli kesildi¤inde kan›n›n p›ht›laflmas› için en az 20 enzimin çok özel bir planlama içinde harekete geçti¤ini, bu s›rada gerçekleflen ifllemle- rin s›ralamas›nda bir kar›fl›kl›k ya da eksiklik olmamas› gerekti¤ini bilen bir insan, bunlar›n hiçbirinin evrimcilerin iddia ettikleri gibi zaman için- de kademe kademe oluflamayaca¤›n› da kendisi düflünerek bulacakt›r. Derin düflünen insan küçük bir alem olan bedeninin bir Yarat›c›s› ol- du¤unu kavrayacak ve okudu¤u bilgileri Yarat›c›s›n› tan›mak için birer yol olarak kabul edecektir. Vücut içindeki sistemlerde var olan düzeni, her noktada sergilenen üstün tasar›m› gören her insan benzeri olmayan bir güç sahibinin, üstün bir akl›n insan bedenini yaratt›¤›n› aç›kça göre- cektir. Ayetlerde flöyle buyurulmaktad›r: Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. fiüphesiz Allah, hiçbir fleye ih- tiyac› olmayan (Gani)d›r, övülmeye lay›k oland›r. Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde O’nun emriyle ak›p giden gemileri, sizin yarar›n›- za verdi. Ve izni olmad›kça, gö¤ü yerin üstüne düflmekten al›koyar. fiüp- hesiz Allah, insanlara karfl› flefkatlidir, çok merhametlidir. Sizi diri tutan, 10
  • 13. sonra öldürecek, sonra da diriltecek olan O'dur. Gerçekten insan pek nan- kördür. (Hac Suresi, 64-66) Kitap boyunca verilecek örneklerde de aç›kça görülece¤i gibi, insan bedenindeki yaklafl›k 100 trilyon hücrenin, salg› bezlerinin, birçok orga- n›n, dokunun sahibi ve Yarat›c›s›, üstün kudret sahibi olan Allah't›r. Allah insan› sahip oldu¤u tüm parçalarla birlikte bir bütün olarak yaratm›flt›r, kendisini tan›y›p bilmesi için de delillerini göstermifltir. Rabbimizin Ku- ran'da bildirdi¤i gibi; E¤er Allah'›n nimetini saymaya kalk›flacak olursan›z, onu bir genelleme yaparak bile sayamazs›n›z. Gerçekten Allah, ba¤›fllayand›r, esirgeyendir. (Nahl Suresi, 18) O halde bütün bunlardan haberdar olan insan, Allah'›n kendisi üze- rindeki nimetlerinin fark›na varmal›d›r. Yaflam›n› yaln›zca Allah'› hoflnut edecek flekilde düzenlemeli; her sabah kalkt›¤›nda kendisine verilmifl olan yeni günün ve sahip oldu¤u bedenin, Allah'tan bir lütuf oldu¤unu bilmeli ve sürekli flükretmelidir. Bana ne oluyor ki, beni Yaratan’a kulluk etmeyecekmiflim? Siz O'na döndürüleceksiniz. Ben, O'ndan baflka ilahlar edinir miyim ki, Rahman (olan Allah), bana bir zarar dileyecek olsa, ne onlar›n flefaati bana bir fleyle yarar sa¤lar, ne de onlar beni kurtarabilirler. (Yasin Suresi, 22-23) AKILLI TASARIM YAN‹ YARATILIfi: Allah'›n yaratmak için tasar›m yapmaya ihtiyac› yoktur... Kitapta yer verilen "tasar›m" ifadesinin do¤ru anlafl›lmas› oldukça önemlidir. Allah'›n kusursuz bir tasar›m yaratm›fl olmas›, Rabbimiz'in ön- ce plan yapt›¤› daha sonra yaratt›¤› anlam›na gelmez. Bilinmelidir ki, göklerin ve yerin Rabbi olan Allah'›n yaratmak için herhangi bir 'tasar›m' yapmaya ihtiyac› yoktur. Allah'›n tasarlamas› ve yaratmas› ayn› anda olur. Allah bu tür eksikliklerden münezzehtir. Allah'›n, bir fleyin ya da bir iflin olmas›n› diledi¤inde, onun olmas› için yaln›zca "Ol!" demesi yeterlidir. Ayetlerde flöyle buyurulmaktad›r: Bir fleyi diledi¤i zaman, O'nun emri yaln›zca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 82) Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratand›r. O, bir iflin olmas›na karar verirse, ona yaln›zca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117) 11Harun Yahya Adnan Oktar
  • 14. 12
  • 15. ‹ nsan vücudundaki ifllemlerin çok büyük bir bölümü, dolafl›m siste- minin birbiriyle ba¤lant›l› ve son derece kompleks yap›s› sayesinde gerçekleflir. Dolafl›m sistemi, insan vücudunda bulunan yaklafl›k 100 trilyon hücreyi tek tek dolaflarak besleyen bir damarlar a¤›d›r. Bu bölüm- de, kalp, damarlar ve kan gibi daha birçok parçadan oluflan bu kompleks sistemle ilgili üzerinde düflünülmesi gereken konulara de¤inece¤iz. VÜCUDUMUZUN ‹Ç‹NDE AKAN YAfiAM NEHR‹: KAN Bütün canl›larda hücrelere besin tafl›nmas›, at›k maddelerin vücuttan uzaklaflt›r›lmas› ve solunum gazlar›n›n hücrelere ulaflt›r›lmas› gibi ihti- yaçlar, dolafl›m sistemiyle tafl›nan maddeler arac›l›¤› ile karfl›lan›r. ‹nsan- larda bu ifllemlerin tümünü gerçeklefltiren s›v› ise "kan"d›r. Ayak parma- ¤›n›z›n ucundaki bir deri hücresinden, gözünüzde bulunan özel bir do- kunun hücresine kadar vücudunuzda bulunan bütün hücreler kana muh- taçt›rlar. Kan, vücudu bir ulafl›m a¤› gibi saran damarlar içinde akar ve insan vücudunun her noktas›n› ziyaret eden uçsuz bucaks›z bir nehre benzer. Bu nehir, vücuttaki yolculu¤u s›ras›nda hücrelerin ihtiyac› olan maddele- ri paketler halinde tafl›r. Nehrin tafl›d›¤› bu paketleri bir kargo paketi ola- rak nitelendirecek olursak, bu paketlerde yiyecek, su ve baz› kimyasal maddeler bulunur. Ulaflt›r›lmas› gereken en acil paket ise oksijendir. Çün- kü hücreler oksijensiz kal›rlarsa k›sa bir süre içinde ölürler. Ancak vücut- ta kurulmufl olan kusursuz sistem sayesinde paketlerin tümü hücrelere tam zaman›nda tafl›n›r ve hep do¤ru adreslere teslim edilir. ‹nsan günlük hayat›nda vücudundaki bu nehrin ak›fl›n› hiç hisset- mez. Ancak insan vücudu o kadar mükemmel bir sanatla tasarlanm›flt›r ki, bedenin her noktas› damarlarla kapl› oldu¤u halde, d›flardan bak›ld›- ¤›nda bu damarlar belli olmaz. Çünkü insan vücudunu kaplayan 2 mm. kal›nl›¤›ndaki deri tabakas› damarlar› ustal›kla gizler.1 Bu tabaka asl›nda o kadar incedir ki, deride meydana gelen en küçük bir çizik bile kan›n d›- flar› s›zmas›na neden olur. E¤er damarlar, incecik ve estetik bir deri ile giz- 13Harun Yahya Adnan Oktar
  • 16. ‹NSAN MUC‹ZES‹ lenmeselerdi, kuflkusuz dünyan›n en gü- zel insan› dahi yüzüne bak›lamayacak ka- dar çirkin ve itici bir görüntüye sahip olurdu. Kan›n vücut içinde çok fazla görevi vard›r. At›klar›n ve zehirlerin karaci¤ere tafl›nmas›, savunmaya destek olma, bir klima cihaz› gibi vücut ›s›s›n›n ayarlan- mas› ve besinlerin ilgili yerlere ulaflt›r›l- mas› gibi pek çok hayati görev kan vas›ta- s›yla yerine getirilir. Vücut içindeki haber- leflmenin tamam›na yak›n bir bölümü de kan taraf›ndan sa¤lan›r. Kan›n Hayati Görevleri ve Taklit Edilemeyen Özellikleri 1. Tafl›ma Sorumlusu Vücudunuzun ihtiyac› olan her türlü madde kan vas›tas›yla ilgili or- ganlara tafl›n›r. Glikoz, aminoasit, vitamin, mineral gibi besinler ve en önemlisi oksijen bunlardan baz›lar›d›r. Ayr›ca kan, hücrelerin at›klar›n› toplayan bir çöp ünitesi gibidir. Vücutta bulunan yaklafl›k 100 trilyon hüc- renin her birinin günlük olarak gerçeklefltirdi¤i ifllemler sonucunda baz› at›klar ortaya ç›kar. Karbondioksit, üre gibi vücut için zararl› olan bu at›k maddelerin hücrelerden uzaklaflt›r›larak vücuttan at›lmas› da kan vas›ta- s›yla gerçekleflir. Kan at›k maddeleri böbreklere tafl›r ve bu maddeler böb- reklerde temizlenir. Hücrelerde üretilen zehirli karbondioksit gaz› ise yi- ne kan taraf›ndan akci¤erlere tafl›n›r ve burada vücuttan at›l›r. Bu ifllemleri gerçeklefltiren ise, bilinçsiz kan hücreleridir. Ancak bu 14 Kan hücreleri damarlar vas›tas›yla tüm vücudu dolafl›r. Damarlarda hareket eden kan hücreleri
  • 17. hücreler, son derece bilinçli bir flekil- de, kanda tafl›nan at›k maddeleri ve yararl› maddeleri birbirlerinden ay›rt edebilmekte, ve hangisinin ne- reye b›rak›laca¤›n› çok iyi bilmekte- dirler. Örne¤in hiçbir zaman zehirli gazlar› böbreklere veya at›k madde- leri akci¤ere tafl›mazlar. Ya da, besin ihtiyac› olan bir organa at›k madde- leri götürmezler. Kuflkusuz, böyle bir flaflk›nl›k, o insan›n ölümüne dahi se- bep olabilecek kadar ciddi bir hata olurdu. Kan hücrelerinin, hiçbir fla- fl›rma, kar›flt›rma, aksatma ve hata olmadan, son derece bilinçli bir flekil- de görevlerini yerine getirmeleri; on- lar›n kontrol edilip düzenlendi¤ini, organize edildi¤ini göstermektedir. Bunu yapan, insan›n kendisi de¤ildir ve olamaz da. Çünkü insan bu ifllem- lerin herhangi birinden haberdar ol- madan bir ömür sürer. Ancak dola- fl›m sistemi yine de kusursuzca iflle- meye devam eder. Kan hücrelerinin, bu ayr›flt›rma, seçme ve karar verme yeteneklerini tesadüfen kazanm›fl olduklar›n›, bunlar› kendi iradeleriyle gerçeklefl- tirdiklerini öne sürmek ise en man- t›ks›z ve ak›l d›fl› iddialardan biri olacakt›r. Kana tüm bu özellikleri vere- nin ve kusursuz bir sistem yarat›n›n üstün kudret sahibi olan Allah oldu- ¤u apaç›k bir gerçektir. 15Harun Yahya Adnan Oktar Vücudumuzdaki bütün hayati ifl- lemler dolafl›m sistemi sayesin- de gerçekleflir. Resimde gördü- ¤ünüz damarlar a¤› sayesinde görür, duyar, nefes al›r, yürür k›- sacas› yaflam›m›z› sürdürürüz.
  • 18. 16 Darwinizm, tesadüfen meydana gelen milyonlarca olay›n, cans›z madde- leri canland›rd›¤›n›, kusursuzca iflleyen, eksiksiz tasar›ma sahip yap›- lar› oluflturdu¤unu öne süren, son derece mant›ks›z bir iddiad›r. Dar- winizm'in ne kadar büyük bir safsata oldu¤unu görmek için flu örne¤i okuman›z dahi yeterlidir. Kandaki tafl›y›c› proteinlerden biri olan albumin, kolesterol gibi ya¤lar›, hormonlar›, zehirli safra kesesi maddesini ve penisilin gibi ilaçlar› kendine ba¤lar. Da- ha sonra kanla birlikte vücutta gezerek, toplad›¤› ze- hirleri karaci¤erde zarars›z hale getirilmek üzere b›- rak›r, besin maddelerini ve hormonlar› ise gerekli olduklar› yerlere götürür. fiimdi bir düflünün ve kendinize flu sorular› so- run: -Albumin gibi atomlardan oluflmufl, hiçbir bilgi- si, fluuru olmayan bir molekül nas›l olur da, ya¤lar›, zehirleri, ilaçlar›, besin maddelerini birbirinden ay›rt edebilir? -Dahas›, nas›l olur da karaci¤eri, safray›, mideyi tan›y›p, tafl›d›¤› maddeleri flafl›rma- dan, yan›lmadan, hiç hata yapmadan her seferinde do¤ru yere ve ihtiyaç oran›nda b›rakabilir? Kanda tafl›nan zehirli maddeleri, ilaç ve besin mad- delerini mikroskopta görseniz -t›p e¤itimi almad›y- san›z- bunlar› siz bile birbirinden ay›ramazs›n›z. Hangi organa hangisinin ne kadar miktarda b›ra- k›lmas› gerekti¤ini ise kesinlikle tespit edemez- siniz. ‹nsanlar›n büyük bir ço¤unlu¤unun, özel bir e¤itim almad›kça bilemeyecekleri bu bilgile- ri, fluursuz birkaç atomun birlefliminden olu- flan albumin molekülü bilmekte ve milyon- larca y›ld›r bütün insanlarda görevini ku- sursuzca yerine getirmektedir. Kuflkusuz bir "atom toplulu¤unun" böyle bir fluur gösterebilmesi, Allah'›n sonsuz kudreti ve ilmi ile gerçekleflmektedir. DARWIN‹Z‹M'‹N NE BÜYÜK B‹R SAFSATA OLDU⁄UNU GÖRMEK ‹Ç‹N SADECE B‹R ÖRNEK YETER!
  • 19. 2. Askerlerin Tafl›nmas› Kan›n bir di¤er görevi de hastal›klarla mücadele eden sa- vunma sistemi hücrelerini tafl›- makt›r. Vücuda giren virüs, bak- teri gibi yabanc› maddeler kanda bulunan antikor ve lökosit ad› verilen savaflç›larla zarars›z hale getirilirler. Ayr›ca savunma siste- mi hücreleri kan nehri üzerinde devriye gezer ve bütün vücudu bu sayede denetlerler. Dolay›s›y- la, vücuda giren yabanc› bir madde, devriye gezen bu savunma hücrelerinden biri taraf›ndan derhal tespit edilebilmektedir. (Vücuttaki savunma için bkz. Harun Yahya, Sa- vunma Sistemi Mucizesi, Vural Yay›nc›l›k) 3. Haberleflme Kan ayn› zamanda vücudun haberleflme yollar›ndan birini de olufl- turur. ‹nsan vücudundaki hücreler aras›nda çok üstün bir haberleflme sis- temi vard›r. Hücreler birbirleri ile –adeta her biri fluurlu birer insanm›flca- s›na- bilgi al›flveriflinde bulunurlar. Hücrelerin birbirlerine gönderdikleri mesajlar (hormonlar) kan taraf›ndan tafl›n›r. (Detayl› bilgi için bkz. Bedenimizdeki Muhteflem Haberleflme: Hormonal Sistem Bölümü) 4. Yaralar›n Kapanmas› Kan s›v›s›n›n en mucizevi özelliklerinden biri de 'p›ht›laflma' meka- nizmas›d›r. P›ht›laflma sayesinde hasara u¤rayan bir damarda meydana gelebilecek olan kan kayb› en aza indirilmifl olur. P›ht›laflma mekanizma- s›nda kan›n içinde bulunan onlarca protein, enzim ve vitamin bir düzen içinde görev al›r. Bu özelli¤i ile p›ht›laflma mekanizmas› bilim adamlar› taraf›ndan kusursuz bir planlama ve tasar›m örne¤i olarak gösterilmekte- dir. (Detayl› bilgi için bkz. s.37-43) 17Harun Yahya Adnan Oktar Devriye gezen bir savunma sistemi hücresi görülüyor.
  • 20. ‹NSAN MUC‹ZES‹ 5. Vücuttaki Dengelerin Ayarlanmas› Kan›n tafl›d›¤› hayati kargo paketlerinden biri de "›s›"d›r. Kanla dolu damarlar, t›pk› bir binan›n s›cak su tafl›yan kalorifer borular› gibi ›s›y› bü- tün vücuda yayarlar. Ancak ›s›n›n kayna¤› kalorifer örne¤inde oldu¤u gi- bi tek bir kalorifer kazan› de¤il, vücuttaki bütün hücrelerdir. Kan sayesin- de hücrelerin ürettikleri ›s› bedene eflit olarak da¤›t›l›r. E¤er vücudumuzun ›s› da¤›t›m sistemi olmasayd› oldukça büyük s›- k›nt›lar yaflard›k. Kas gücüyle yapt›¤›m›z bir ifl sonucunda, örne¤in kofl- tu¤umuzda bacaklar›m›z ya da bir yük kald›rd›¤›m›zda kollar›m›z afl›r› derecede ›s›n›r, di¤er bölgelerimiz ise so¤uk kal›rd›. Bu dengesiz yap›, metabolizmam›za büyük zarar verirdi. ‹flte bu nedenle ›s›n›n bedene eflit olarak da¤›t›lmas› son derece önemlidir. 18 Gün içinde yapt›¤›m›z hareketlerin temposuna göre vücudumuzda çeflitli de¤ifliklik- ler yaflan›r. Örne¤in vücut s›cakl›¤› artt›¤› zaman beyindeki düzenleyici merkez (hi- potalamus) kan damarlar›n›n genifllemesini ve ter bezlerinin harekete geçmesini sa¤lar.(1) Bunun üzerine hemen vücut ›s›s› azal›r. Vücudumuzda ›s› kayb› oldu¤un- da da ayn› düzenleyici merkez tam tersi ifllem yaparak kan damarlar›n›n daralmas›- n› ve titreme oluflmas›n› sa¤lar.(2) Bu önlemlerden sonra vücut ›s›s› tekrar yükselir. hipotalamustaki al›c› ve düzenleyici merkez vücut ›s›s› düfler 37 derece normal vücut s›cakl›¤› (1)(2) 37 derece normal vücut s›cakl›¤› vücut ›s›s› artar *kan damarlar› daral›r *ter bezleri aktif de¤ildir *tüyler kalkar *titreme bafllar *kan damarlar› genifller *ter bezleri aktiftir *tüyler yat›kt›r so¤uk alg›lay›c› s›cak alg›lay›c›
  • 21. Ayn› flekilde bedenimizde fazla yükselen ›s›n›n düflürülmesi için de terleme mekanizmas› ile birlikte kan devreye girer. Deri alt›ndaki kan da- marlar› genifller ve böylece kan›n tafl›d›¤› ›s›y› havaya b›rakmas› kolaylafl- t›r›lm›fl olur. Bu nedenle yüksek tempolu fiziksel ifller yapt›¤›m›z zaman, damarlar›n genifllemesi sonucunda yüzümüz k›zar›r. Kan, vücut ›s›m›z›n korunmas›nda da büyük rol oynar. Üflüdü¤ümüzde ten rengimiz beyaz- lafl›r. Çünkü derimizin alt›ndaki kan damarlar› havan›n so¤uklu¤una gö- re daral›r. Bedenimizde havaya yak›n bölgelerdeki kan bu flekilde azalt›l- m›fl olur ve vücuttaki so¤uma minimuma indirilir. Yüzen Hücrelerden Oluflan Bir Doku Kan yap› olarak vücudun di¤er s›v›lar›ndan farkl›d›r. Kan asl›nda bir anlamda dokudur; t›pk› kemik veya kas dokusu gibi. Ancak bir dokuyu oluflturan hücreler birbirlerine s›k› s›k›ya tutunurken, kan dokusunu oluflturan hücreler birbirlerine yap›fl›k olmayan hücrelerden oluflmakta- d›r. Alyuvar, akyuvar ve trombosit ismi verilen kan hücreleri, kan plaz- mas› içinde serbestçe da¤›lm›fl olarak dolafl›rlar. Kan %55 plazmadan, %45 de kan hücrelerinden oluflur. Plazman›n %90-%92'si su, geri kalan bölümü ise plazma proteinleri, aminoasitler, karbonhidratlar, ya¤lar, hormonlar, üre, ürik asit, laktik asit, enzimler, al- kol, antikorlar, sodyum, potasyum, iyot, demir, bikarbonat gibi element- lerden oluflur. ‹flte kan hücreleri bu kompleks s›v›n›n içinde yüzerler. Kan› Oluflturan Parçalar Küçük K›rm›z› Hücreler: Alyuvarlar ‹nsan bedeninde bulunan yaklafl›k 25 trilyon küçük k›rm›z› hücre hiç durmadan yük tafl›r. Alyuvar isimli bu hücreler, kan s›v›s› içinde bütün vücudu bafltan afla¤› dolafl›r ve yerine göre oksijen ya da karbondioksit ta- fl›rlar. Ancak bu basit bir tafl›ma ifllemi de¤ildir. Öncelikle hücrenin bir madde tafl›yabilmesi için özel bir yap›s›n›n olmas› gerekmektedir. Örne- ¤in oksijen tafl›yacak hücre için en ideal flekil hücrenin yass› olmas›d›r. Çünkü bu yass› flekil hücrenin yüzey alan›n› art›racak ve oksijenle tema- 19Harun Yahya Adnan Oktar
  • 22. ‹NSAN MUC‹ZES‹20 s›n› kolaylaflt›racakt›r. Nitekim alyuvar hücresinin biçimi yuvarlak ve yass› bir yast›¤› and›r›r. Bu sayede alyuvarlar mümkün oldu¤unca çok oksijen atomuyla temas edebilecek bir dizayna sahiptirler. Ola¤an koflullarda vücutta saniyede yaklafl›k 2.5 milyon alyuvar üre- tilir.2 Alyuvar say›s›n›n dengede tutulmas› vücut için hayati önem tafl›- maktad›r. Herhangi bir nedenle örne¤in vücut ›s›s›n›n azalmas›yla birlik- te alyuvar say›s›nda artma görülmesi önemli rahats›zl›klara yol açar. Vü- cut ›s›s› afl›r› düfltü¤ünde kan s›v›s›n›n azalmas›na karfl›l›k, alyuvar say›- s› ayn› kal›r. Birim hacme düflen alyuvar say›s›n›n artmas› ile birlikte ka- n›n ak›c›l›¤› azal›r. Bu da damarlarda t›kanmaya neden olur ve kalbin ça- l›flmas›n› zorlar. Bu nedenle alyuvar say›s›n›n belirli bir dengede olmas› insan yaflam› için hayatidir. Vücuttaki tafl›ma ifllemi için hücrenin fleklinin yass› olmas› tek bafl›- na yeterli de¤ildir. Oksijeni tafl›yan, fakat hücreye kullanabilece¤i flekilde sunamayan alyuvarlar›n hiçbir anlam› yoktur. Çünkü vücut hücrelerinin, oksijeni kendilerine ba¤layacak özel moleküllere ihtiyac› vard›r. Bu mole- kül oksijenle üç boyutlu bir yap›da en ideal flekilde birleflmeli ve oksijeni güvenle tafl›mal›d›r. Ancak oksijene çok da s›k› ba¤lanmamal›, oksijen verilecek hücreye geldi¤inde, oksijenden kolayca ayr›labilmelidir. K›- sacas› oksijenin tafl›nmas› ve gereken yerlerde kullan›labilmesi için kendine has bir tasar›ma sahip çok özel bir moleküle ih- tiyaç vard›r. ‹flte bu molekül alyuvarlara -dolay›s›yla ka- na- k›rm›z› rengini veren hemoglobin molekülü- plazma Mikroskopla incelendi- ¤inde kan›n içinde bir- çok farkl› hücre türü ol- du¤u görülecektir. (sol- da) Kanda say›ca daha çok olan k›rm›z› kan hücreleri kana rengini verir. Bu hücreler oksi- jenle yüklü oldu¤unda kan›n rengi k›rm›z› olur. Aksi takdirde kan pem- bemsi bir kahverengiye bürünür. çeflitli beyaz kan hücreleri k›rm›z› kan hücreleri
  • 23. dür. Hemoglobin birbirinden farkl› iki ifllev yapabilmesi nedeniyle bilim adamlar› taraf›ndan "ola¤anüstü bir molekül" olarak nitelendirilmektedir. Hemoglobin akci¤erdeki oksijeni al›rken, karbondioksidi b›rak›r ve oradan kaslara geçer. Bu s›rada kaslar da besinleri yak›p karbondioksit oluflturur. Hemoglobin molekülü kaslara ulaflt›¤›nda öncekinin tam tersi bir ifllev görerek oksijeni b›rak›p karbondioksidi al›r. Bu çok fluurlu ve di- siplinli bir hareket fleklidir. Bilim adamlar›, 1996 y›l›nda, alyuvarlar›n yap›s›ndaki hemoglobin moleküllerinin oksijeni tafl›maktan baflka, yaflamsal önem tafl›yan bir di- ¤er molekülü daha tafl›d›klar›n› keflfettiler. Bu molekül, azotmonoksittir (NO). Hemoglobinin azotmonoksit gaz›n› tafl›mas›n›n çok önemli bir ne- deni vard›r. Hemoglobin, azotmonoksit gaz›n›n yard›m›yla dokuya ne ka- dar oksijen verilece¤ini denetler.3 Dolay›s›yla, bu gaz›n hemoglobin tara- f›ndan tafl›nmas› insan hayat› ve sa¤l›¤› aç›s›ndan son derece önemlidir. 21Harun Yahya Hemoglobin oksijenin tafl›nmas› için gerekli olan en uygun tasa- r›ma sahip bir moleküldür. ci¤erdeki hava kesecikleri ci¤erdeki k›lcal damarlar vücudun herhangi bir yerindeki hücreler dokudaki k›lcal damarlar hemoglobin plazma lökosit oksijen karbondioksit
  • 24. ‹NSAN MUC‹ZES‹ Hemoglobinin kusursuz mo- lekül yap›s› ve ifllevleri bilim adamlar›n›n da dikkatini çekmifl- tir. Evrimci Gordon Rattray Taylor, The Great Evolution Mystery (Büyük Evrim Gizemi) adl› kitab›nda, he- moglobin hakk›nda flunlar› yaz- m›flt›r: Kan›n oluflumu, tek bafl›na bir sa- ga destan› gibidir. Ço¤unun yete- rince anlafl›lmad›¤› en az 80 un- surdan oluflur. En büyük öneme sahip olan bileflen ise hemoglo- bindir. Hemoglobin akci¤erdeki oksijeni al›rken, karbondioksiti b›rak›r ve oradan kaslara geçer. Orada ise tam tersi ifllevi yapar, oksijeni b›- rak›p, karbondioksiti al›r. Kaslar besinleri yak›p karbondioksit oluflturur. Bir araban›n akaryak›t yak›p karbonmonoksit üretmesi gibi. Bu madde gerçek- ten ola¤anüstü bir moleküldür ki, bir anda oksijene karfl› birleflme e¤ilimi gösterirken, birkaç saniye sonra bu e¤ilimini kaybeder. Bir anda tercihi kar- bondioksite ba¤l› olarak de¤iflir. Bu da onu daha da dikkate de¤er yapar. Yapt›¤› ifle uyum gösteren daha iyi bir örnek yoktur.4 Taylor'›n da özetledi¤i gibi, hemoglobin molekülü adeta fluur sahibi bir varl›k gibi gerekti¤i yerde ve zamanda gereken seçimi yapabilmekte- dir. Yaln›zca oksijeni tafl›makla kalmay›p, hemoglobin, oksijene acil gerek- sinimi olan bir kas›n yan›ndan geçerken bu oksijeni b›rakmas› gerekti¤ini hemen anlamakta, bu s›rada a盤a ç›kan karbondioksiti almas› ve nereye b›rakmas› gerekti¤ini de bilerek hareket etmekte ve yeni yüküyle birlikte akci¤erlere do¤ru yola ç›kmaktad›r. Hemoglobin molekülü hiçbir zaman oksijen ile karbondioksiti birbirine kar›flt›rmamaktad›r ve daima do¤ru adrese gitmektedir. Bir molekülün düflünme, karar verme, seçme ve tercih yapma gibi özellikler gerektiren bu gibi davran›fllarda bulunmas› elbette ki düflündü- rücüdür. 22 Nerede, ne zaman, nas›l dav- ranaca¤›n› çok iyi bilen he- moglobin molekülü Allah'›n il- ham› ile hareket etmektedir.
  • 25. Bu molekülün sergiledi¤i ola¤anüstü fluur sayesinde tüm insanlar yaflamlar›n› rahatl›kla sürdürebilmektedir. ‹nsan vücudunda saatte orta- lama 900 milyon alyuvar üretilir. Sadece bir alyuvar hücresinde ise yakla- fl›k 300 milyon hemoglobin molekülü bulunur. Bu moleküllerin tümü bu ifllemleri hiçbir kar›fl›kl›k ç›kmadan yapabilecek özelliklere sahiptir. ‹nsan vücudunda bulunan bütün hemoglobin moleküllerinin say›s› ve bu mole- küllerin hepsinin istisnas›z ayn› yeteneklere sahip olduklar› düflünüldü- ¤ünde konunun önemi daha net anlafl›lmaktad›r. Böyle bir seçicili¤in tesadüfen ortaya ç›kamayaca¤›, tesadüflerin in- san vücudundaki milyarlarca hemoglobine bu özellikleri kazand›ramaya- ca¤› ak›l sahibi her insan için çok aç›k bir gerçektir. Hemoglobin molekü- lünü yaratan ve her insan›n vücuduna tüm özellikleriyle birlikte yerleflti- ren Allah't›r. ‹flte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan baflka ‹lah yoktur. Herfleyin Yara- t›c›s›d›r, öyleyse O'na kulluk edin. O, herfleyin üstünde bir vekildir. (En'am Suresi, 102) 23Harun Yahya Adnan Oktar Kan›n, oksijen da¤›t›p, karbondioksit alma ifllevini hemoglobin olmadan yapamamas› evrimciler için bir aç- mazd›r. Çünkü evrimciler kan›n da in- san vücudundaki di¤er sistemlerin de zaman içinde aflama aflama geliflme- lerle meydana geldi¤ini iddia ederler. Yani bu iddiaya göre kan›n var oldu- ¤u ama içinde hemoglobin molekülü- nün henüz bulunmad›¤› bir dönem vard›r. Oysa bu evrim teorisi aç›s›n- dan büyük bir çeliflkidir. Kan denen s›v› hemoglobin molekülü olmadan ifllevini yerine getiremez ve hücreleri- ne oksijen ulaflmayan canl› hemen ölür. Bu canl›n›n hemoglobin molekü- lünün oluflumunu bekleyecek zaman› yoktur. Görüldü¤ü gibi kan olufltu¤u anda hemoglobinin de oluflmas› ge- rekmektedir. Yani kan›n, tüm özellik- leri ve yap›lar› ile birlikte tek bir anda ortaya ç›kmas› flartt›r. Evrimcilerin aflamal› oluflum iddialar› bu noktada tamamen çökmekte ve kan›n Allah taraf›ndan tek bir anda yarat›ld›¤›n› ortaya koymaktad›r. Oksijenin Hemoglobine Ba¤l› Da¤›l›m› Evrimciler ‹çin Bir Ç›kmazd›r
  • 26. ‹NSAN MUC‹ZES‹ Alyuvarlar›n fieklindeki Hikmet Alyuvar hücrelerinin biçimi daha önce de belirtildi¤i gibi yuvarlak ve yass› bir yast›¤› and›r›r. Bu yass› flekil hücrenin yüzey alan›n› art›r›r ve oksijenle temas›- n› kolaylaflt›r›r. Oksijenin kolay tafl›n- mas› için bu en ideal flekildir. Bu fleklin bozulmas› durumunda vücutta son dere- ce ciddi hastal›klar ortaya ç›kar. Orak hücre- li anemi denilen hastal›k türünde alyuvarlar "hemoglobin S" denilen anormal hemoglobin tipini içerir- ler. Bu hemoglobin, oksijensiz kald›¤› zamanlarda alyuvar içinde uzun kristaller halinde çöker. Bu kristaller de hücreyi uzunlaflt›rarak bir çeflit orak fleklini almas›na neden olurlar. Alyuvar oraklafl›nca, kandan dokula- ra oksijen geçifli zorlafl›r. Bu durum oksijen azl›¤›na ve oraklaflman›n art- mas›na neden olur. Bir süre sonra alyuvar kütlesi azalmaya bafllar ve has- tal›k birkaç saat içinde çok tehlikeli boyutlara ulaflabilir.5 Bu gibi hastal›k halleri d›fl›nda hemen hemen bütün insanlarda alyu- varlar›n flekli ayn›d›r. Bu flekil sayesinde her insan›n vücudundaki oksijen kolayl›kla gereken yerlere tafl›n›r. fiu anda yaflayan, geçmiflte yaflam›fl olan ve gelecekte de yaflayacak olan bütün insanlar›n alyuvarlar›n›n fleklinin yass› ve yuvarlak bir yast›k fleklinde olmas› elbette ki tesadüflerle aç›klan- mas› mümkün olmayan bir durumdur. Allah herfleyin en kusursuzunu bilen, herfleyi en ince ayr›nt›s›na kadar tedbir edip düzenleyendir. Tüm alemlerin Rabbi olan Allah'›n flan› çok yücedir. 24 Sa¤l›kl› k›rm›z› kan hücreleri Normal alyuvar- lar damarlardan kolayl›kla geçer (1), bozularak oraklaflm›fl alyu- var hücreleri (2) ise damarlarda t›kanmaya yol açar. (3) (2) (1) (3)
  • 27. 25 Kanda gerçekleflen olaylar› inceleyen bilimadamlar› karfl›laflt›klar› kusursuz dü- zeni taklit edebilmek için çal›flmalar›n› sürdürmektedirler. Ancak bugüne kadar somut bir geliflme kaydedilememifltir. Hatta araflt›rmac›lar bu ola¤anüstü s›v›y› taklit etmeye çal›flmaktan vazgeçmifller, kan ile ilgili araflt›rmalar›n yönünü de- ¤ifltirmifllerdir. Oksijen tafl›yabilen yedek bir s›v›y› üretmek için çal›flmalar yürüt- mektedirler. Ancak bilim adamlar› kan ile ilgili çal›flma yaparken çeflitli zorluklarla karfl›lafl- maktad›rlar. Kan› damardan çektikleri anda kan p›ht›laflmaktad›r. Kan hücreleri- nin mikroskop alt›nda ve bedende ayn› flekilde hareket edip etmedikleri bilinme- mektedir. Ayr›ca kan ne plastik hortumda ne de cam fliflede tam anlam›yla can- l› kalmad›¤› için içindeki hücreler ayr› ayr› al›n›p incelenmektedir. Bütün bunlar gözönünde bulunduruldu¤unda bilim, canl› 'kan'› de¤il laboratuvardaki kan› ana- liz ederek tan›maktad›r. (R. von Bredow, Geo, Kas›m 1997) Laboratuvarlarda benzeri üretilemeyen bu ola¤anüstü madde insan ilk ortaya ç›kt›¤›ndan beri vücutta üretilmektedir. Bugün sahip oldu¤umuz yüksek teknoloji ile taklidi dahi yap›la- mayan bir maddenin zaman içinde kendi kendine tesadüflerin etkisiyle olufltu¤unu iddia etmek ak›lc›l›ktan tamamen uzak- laflmak demektir. Pek çok canl› türüne hayat veren bu madde Allah'›n yarat›fl›n›n aç›k delillerinden bir tanesidir. BENZER‹ ÜRET‹LEMEYEN MUC‹ZEV‹ SIVI: KAN
  • 28. ‹NSAN MUC‹ZES‹ Alyuvarlar›n fiekil De¤ifltirme Yetene¤i Alyuvar hücreleri tek bir kan damlas›na 250 milyon tane s›¤acak ka- dar küçük boyutlardad›r. Bu alyuvarlar›n damarlarda kolay hareket ede- bilmesini sa¤layan avantajl› bir durumdur. Ancak insan vücudunda çap› bir alyuvar hücresinin çap›ndan çok daha küçük k›lcal kan damarlar› var- d›r. Bu, ilk bak›flta oldukça büyük bir problem gibi görülebilir. Çünkü al- yuvar hücresinin kendisinden çok daha küçük çapa sahip bir k›lcal da- mardan geçmesi gerekecektir. Bu zor ifllem nas›l gerçekleflir? ‹flte bu noktada alyuvarlar›n esnek yap›lar› devreye girer. Alyuvarlar yass› ve oldukça esnek yap›lar› sayesinde en dar damarlardan bile rahat- l›kla geçebilirler. Bu esneklik alyuvar hücrelerinin sahip oldu¤u bir baflka tasar›m örne¤idir. E¤er alyuvarlar biraz olsun bu esnekliklerini kaybeder- lerse oldukça ciddi problemler do¤ar. Örne¤in baz› fleker hastalar›n›n gözlerindeki hassas dokular, esnekliklerini kaybetmifl alyuvar hücreleri taraf›ndan t›kan›r ve bu durum ileri aflamada körlü¤e neden olur.6 Tek bir örnekte bile görüldü¤ü gibi insan vücudunun her parças›nda var olan ta- sar›m son derece hassas, kusursuz bir denge üzerine kuruludur. Vücuttaki Geri Dönüflüm Sistemi ile Sa¤lanan Ekonomi ‹nsan vücudundaki geri dönüflüm sistemi de kusursuz bir yap›ya sa- hiptir. Her an çok say›da ifllemin gerçekleflti¤i vücudumuzda sürekli za- rarl› at›klar, ölü hücreler, vücuda giren ve savunma sistemi taraf›ndan parçalanan yabanc› maddeler ve daha pek çok gereksiz madde dolafl›r. Ancak bunlar›n hiçbiri vücuda zarar vermez. Çünkü vücutta bu maddeleri d›flar› atabilecek veya vücut içinde ge- reken ifllemlerde de¤erlendirecek sistemler mevcuttur. Örnek olarak sü- rekli yenilenen alyuvar hücrelerini verebiliriz. Bu hücrelerin ömrü yakla- fl›k 120-130 gün kadard›r. Yafll› alyuvarlar karaci¤erde, dalakta ve kemik ili¤inde ölürler. Ölen alyuvarlar›n yerine de sürekli yeni alyuvarlar üreti- lir. Her saniye 10 milyon alyuvar ölür ve yerine her gün 200 milyar yeni hücre oluflturulur ve bu flekilde vücudun tüm alyuvarlar› yaklafl›k dört ayda bir tamamen yenilenmifl olur.7 26
  • 29. Ölen alyuvarlar›n içinde bulunan demir molekülü de vücudumuz- daki 'geri dönüflüm' sistemiyle yeni alyuvarlar›n üretiminde kullan›lmak üzere depolan›r. Bu mükemmel bir endüstriyel planlama örne¤idir.8 Böyle bir planlaman›n kendili¤inden ortaya ç›kamayaca¤› aç›kt›r. Alyuvarlar› bu özellikleriyle birlikte yaratan Allah't›r. Mikro Askerler: Akyuvarlar Bir damla kan›n içinde akyuvar ad› verilen yaklafl›k 400 bin mikro asker bulunur. Hatta güçlü bir savunma yap›lmas› gerekiyorsa normal flartlar alt›nda kan›n her milimetrekübünde akyuvar say›s› 7.000-10.000 aras›ndayken, birdenbire bu say› 30.000'e kadar yükselebilir.9 Bu askerle- 27Harun Yahya Adnan Oktar Yanda vücuttaki demir emiliminin nas›l gerçekleflti¤ini gösteren tablo görülmekte- dir. Sürekli yenilenen alyuvarlar vücut için önemli bir demir kayna¤›d›r. alyuvarlar yafll› alyuvar hücrelerinin gelifli yeni alyuvar oluflumu doku hücreleri dalak k›rm›z› kemik ili¤i demirin k›rm›z› kemik ili¤ine geçifli dalaktan kana demir geçifli besinlerden demir sa¤lanmas› demir kayb› (idrar, ter, vs. ile) demir eksikli¤i genellikle karaci¤erde görülür
  • 30. ‹NSAN MUC‹ZES‹ rin görevi vücudu mikro düflmanlardan korumakt›r. Akyuvarlar vücuda ait olmayan canl› cans›z herfleyi yok etmek için programlanm›fllard›r. Bu nedenle vücuda giren bakterileri, virüsleri ve tehlike meydana getirebile- cek her türlü maddeyi arar, bulur, izler ve en uygun anda yok ederler. Akyuvarlar kandaki di¤er hücrelerden yap›sal olarak farkl›l›klar gösterirler. Örne¤in alyuvarlarda çekirdek bulunmaz. Ancak akyuvarlar çekirdeklidir ve içlerinde bütün organeller bulunur. Bundan baflka akyu- varlar birkaç gün hatta bir enfeksiyon s›ras›nda birkaç saat yaflarlar. Bu kadar k›sa bir yaflam zannedildi¤inin aksine vücudun savunmas› aç›s›n- dan oldukça önemlidir. Çünkü savunma yapan yani y›pranm›fl olan ak- yuvar ölür ve daha o ölürken yerine hemen sa¤l›kl› ve savunma kabiliye- ti çok daha yüksek olan bir yenisi üretilir.10 Akyuvarlar asl›nda tek tip hücrelerden oluflmaz. 'Akyuvar' farkl› as- kerlerden oluflmufl ve insan bedeni için çarp›flan savaflç› hücrelere verilen genel bir isimdir. Bu askerler iki ana gruba ayr›l›r. Birinci grup, düflman- la ilk karfl›laflan ve gö¤üs gö¤üse savaflan granülositlerdir. ‹kinci grup ise düflmana karfl› özel silahlar (antikor) üreten lenfositlerdir. Lenfositlerin kandaki di¤er hücrelerden farkl› bir özellikleri vard›r. Kan›n d›fl›nda, dokularda yaflayan lenfosit say›s›, kanda yaflayan lenfosit say›s›na oranla çok fazlad›r. Bu hücreler dokularda -vücudun derinlikle- rinde- adeta üs kurar ve dokular› mikroplara karfl› korurlar. Öyleyse ka- n›n içinde lenfosit bulunmas›n›n nedeni nedir? 28 Akyuvarlar gerek ya- flam süreleri, gerekse vücudun savunmas› için sahip olduklar› di- ¤er özellikleriyle çok aç›k bir flekilde yarat›l›- fl› kan›tlar. Yanda çeflit- li akyuvar resimleri gö- rülüyor. Sar› hücreler en küçük akyuvarlar olan lenfositlerdir.
  • 31. Asl›nda akyuvarlar kan› bir tafl›ma arac› olarak kullan›rlar. Akyuvar- lar adeta devriye görevi yapan bir jandarma birli¤i gibi vücudun her ye- rini kanla birlikte gezerler, yafll› ve güçsüz akyuvarlar›n bulundu¤u do- kular› büyük bir h›zla takviye ederler. Böyle ak›lc› ve h›zland›r›c› bir sis- temin, evrimcilerin iddia etti¤i gibi tesadüfen geliflmifl olmas› imkans›z- d›r. fiuursuz atomlardan oluflan bir hücrenin tercih yetene¤ine, akla ve bilince sahip olamayaca¤›, vücut savunmas› yapmas›n› sa¤layacak özel- likleri kendi kendine edinemeyece¤i aç›kça ortadad›r. Kald› ki bu küçük canl›n›n di¤er hücreleri korumak için savaflmas› oldukça önemli bir ayr›n- t›d›r. Gözle görülemeyen bir hücrenin kendisini sizin için feda etmesi ve vücudunuzda ayn› fedakarl›¤a sahip milyonlarca hücrenin bulunmas› gözlerinizin önünde bulunan milyonlarca mucizeden biridir. Akyuvarlar›n yap›s›ndaki mükemmellik, sahip olduklar› fedakarl›k, savaflma bilgisi ve yetene¤i kendi tercihlerinin de¤il Allah'›n onlar› bu özelliklerde yaratmas›n›n bir sonucudur. Bunun aksini kan›tlamaya çal›- flanlar bugüne kadar hiçbir sonuca ulaflamam›fllard›r, bundan sonra ulafl- malar› da mümkün de¤ildir. Allah Kendisini inkar etmeye çal›flanlar›n ça- balar›n› Nur Suresi'nde seraba benzeterek flöyle buyurmufltur: ‹nkar edenler ise; onlar›n amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su san›r. Nihayet ona ulaflt›¤›nda bir fley bulamaz ve ya- n›nda Allah'› bulur. (Allah da) Onun hesab›n› tam olarak verir. Allah, he- sab› çok seri görendir. (Nur Suresi, 39) Evrimcilerin Bu Konudaki Mant›k Bozukluklar› ‹nsan vücuduna her gün çok say›da mikrop girer. Bu mikroplar sa- vunma sisteminin ilk aflamas›nda etkisiz hale getirilmeye çal›fl›l›r. Ancak engellenemeyen baz› mikroplar ve yabanc› maddeler dolafl›m sistemine girerek yaflamsal tehlike oluflturabilir. Bu tür mikroplara "antijen" ad› ve- rilir. Vücut antijenlere karfl› "antikor" ad› verilen maddeler üreterek onla- r› yok etmeye ya da ço¤almalar›n› önlemeye çal›fl›r. Antikor antijene t›pk› anahtar›n kilide oturmas› gibi üç boyutlu yap›da kenetlenerek antijeni et- 29Harun Yahya Adnan Oktar
  • 32. ‹NSAN MUC‹ZES‹ kisiz hale getirir. Antikor ile antijen aras›ndaki anahtar-kilit benzerli¤i bu sistemin anlafl›lmas› aç›s›ndan üzerinde dikkatle düflünülmesi gereken bir örnektir. Do¤ada ortaya ç›kan yüzbinlerce farkl› antijene karfl›l›k savunma hücreleri ayr› ayr› antikor üretebilir. Bu yüzbinlerce kilide uygun anahtar› vücut hücrelerinin an›nda üretebilmesi demektir. Bu elbette ki mucizevi bir olayd›r. Fakat as›l ilginç olan laboratuvarda oluflturularak insan vücuduna yerlefltirilen yapay antijenlere karfl› bile savunma hücrelerinin antikor üretebilmesidir. Vücut hücreleri do¤ada bulunan kilitlere uygun anahtar üretebildikleri gibi do¤ada hiç bulunmayan ve laboratuvarda üretilen ki- litlere göre de anahtar üretebilmektedirler. Vücudun içindeki bir mekanizman›n d›fl dünya hakk›nda bu denli flafl›rt›c› bir bilgiye sahip olmas› elbette ki tesadüflerle aç›klanamaz. Bir hücre nas›l olur da yüzbinlerce yabanc› maddenin bilgisine sahip olman›n yan›s›ra, laboratuvarda yapay olarak üretilen çok farkl› bir maddenin (an- tijenin) de bilgisine sahip olabilir? Savunma hücrelerinin, vücuttaki anti- jenleri bir flekilde tan›d›¤›n› kabul etsek dahi, daha önce hiçbir flekilde karfl›laflmad›¤› bir antijeni de tan›yabilmeleri çok flafl›rt›c›d›r. Dahas›, sa- vunma hücreleri vücuda yeni giren bu yabanc›y› hemen teflhis ettikleri gi- bi, yabanc›ya karfl› kullan›lacak etkili silahlar› da –uygun antikoru- an›n- da tespit edip üretmek için gerekli olan yetenek ve akla da sahiptirler. Tefl- his etme, tedbir alma gibi ak›l, bilgi ve fluur gerektiren özelliklerle dona- t›lm›fl olan savunma hücrelerinin tesadüfen olufltu¤unu söylemek, önem- li bir mant›k hezimetidir. Evrimciler, savunma hücrelerinin, her türlü ya- banc› maddeyi teflhis edebilme özelli¤ini kendi teorilerine göre aç›klaya- mad›klar› gibi, son derece mant›k ve bilim d›fl› izahlarla, konuyu geçifltir- meye çal›fl›rlar. Savunma hücrelerinin yapay bir antijeni tan›ma konusuyla ilgili ola- rak evrimci bilim adamlar›ndan Ali Demirsoy'un sözleri buna örnektir: Fakat yirminci yüzy›lda yapay olarak sentezlenen bir kimyasal maddeye karfl› antikor yapma düzene¤ini çok daha önceden gelifltiren bir hücre, ka- hin demektir.11 30
  • 33. Adnan Oktar Prof. Demirsoy ayn› kitab›nda, bu konunun bugüne kadar bir aç›kla- mas›n›n olmad›¤›n› da flöyle itiraf etmifltir: Plazma hücreleri bu bilgiyi nas›l ve hangi formda elde ederek, ona göre öz- gül flekillenmifl antikoru üretebilmektedir? Bugüne kadar bu sorunun kesin bir aç›klamas› yap›lamam›flt›r.12 Demirsoy bu ifadesiyle hücrenin ola¤anüstü birtak›m özelliklere sa- hip oldu¤unu kabul etmektedir. Çünkü "kahin" baz› bilgilere önceden sa- hip olan kifliler için kullan›l›r. Bir hücrenin bilgi sahibi olmas›, üstelik de bulundu¤u ortamdan tamamen uzaktaki varl›klar hakk›nda bilgi sahibi olmas› ola¤anüstü bir özelliktir. Cans›z atomlar›n birleflmesinden meyda- na gelmifl bir hücrenin tesadüfen güçlü sezilere veya ileri derecede bilgi ve kültüre kendi kendine sahip olmas› elbette beklenemez. Bunu iddia et- mek akl›n ve mant›¤›n s›n›rlar›n›n d›fl›na ç›kmakt›r. Ancak, evrimciler çaresiz kald›klar› için canl›lar›n yarat›l›fltan sahip 31 Savunma sisteminin bir parças› olan B hücreleri vücuda giren düflmanlara karfl› birebir etkili olan ve antikor denilen silahlar üreterek savunmaya kat›l›rlar. B hücreleri antikorlar Harun Yahya
  • 34. ‹NSAN MUC‹ZES‹ olduklar› mucizevi özellikleri kabul ederler. Fakat bu sistemlerin özel ola- rak yarat›ld›¤›n› kabul etmemek, daha do¤rusu Allah'›n varl›¤›n› inkar et- mek için bu mükemmelli¤in sebebini baflka yollarla aç›klamaya çal›fl›rlar. Bu noktadan sonra evrimciler bilimsellikle hiçbir ilgisi olmayan, yaln›zca telkin yapmaya ve acizliklerini gizlemeye çal›flan aç›klamalar yaparlar. "Bu bir evrim mucizesidir" veya "bu hücre adeta bir kahin gibidir" gibi ev- rimin t›ls›ml› sözleriyle halk› "hipnotize" etmeye çal›fl›rlar. Oysa burada ola¤anüstü bir durum vard›r. ‹nsan vücudundaki, göz- le görülmeyecek kadar küçük ve sürekli yenilenen hücreler, do¤ada var o- lan tüm düflmanlar›n›, daha onlar› görmeden tan›ma, teflhis etme ve yok etme yetenek ve donan›m›na sahiptirler. Böyle bir yap›y› tesadüflere ba¤lamak, Allah'a inanmamay› kendilerine amaç edinmifl kiflilerin içinde bulunduklar› fikri aczi gösteren önemli bir örnektir. Evrimcilerin, bu hücreleri, böylesine mükemmel ifllev ve özellikler- le oluflturdu¤unu ileri sürdükleri mekanizma ise mutasyonlard›r. Demir- soy da yine Kal›t›m ve Evrim adl› kitab›nda, yukar›daki sözlerine flöyle de- vam eder; "Bu düzene¤in (antikorun antijeni tan›mas›) oluflmas› da rast- lant› ile meydana gelen mutasyonlard›r fleklinde savunulmaktad›r." Yukar›daki aç›klamay› detayl› bir flekilde incelemek evrimci bilim adamlar›n›n baflvurduklar› oyunlar› anlamak aç›s›ndan son derece önem- lidir. Yazar, baz› çevrelerin bu düzene¤in mutasyonlar sonucunda ortaya ç›kt›¤›n› savunduklar›n› söylemektedir. Bu cümleyi okuyan ve biyoloji hakk›nda detayl› bilgiye sahip olmayan bir okuyucu da bu iddian›n bi- limsel bir aç›klama ve ispatlanm›fl bir gerçek oldu¤unu zannedebilir. Oy- sa; "Bu düzene¤in (antikorun antijeni tan›mas›) oluflmas› da rastlant› ile meydana gelen mutasyonlard›r fleklinde savunulmaktad›r." cümlesi, içi tamamen bofl, hiçbir bilimsel de¤eri olmayan ve yaln›zca okuyucunun dikkatini da¤›tmaya, etki alt›na almaya yönelik haz›rlanm›fl bir cümledir. Bu etki alt›na alma ve aldatma yöntemi asl›nda dünya hakk›nda hiç- bir bilgisi olmayan, hatta haf›zas›n› tamamen kaybetmifl bir insan› kelime oyunlar› ile kand›rmaya benzer. Bu kifli, içi son derece ileri teknoloji ile donat›lm›fl bir gökdelenin önüne getirilse ve kendisine bu binan›n bir "deprem" sonucunda olufltu¤u söylense flüphesiz kiflinin -mant›ken böy- 32
  • 35. le bir fleye kesinlikle inanmasa da- aksini ispatlayabilme imkan› o an için yoktur. Ama herfleye ra¤men akl› ve vicdan› ile düflünen insan, böyle bir olay›n gerçekle- flemeyece¤ini takdir edebilir. Kompleks bir hücrenin mutasyonla meydana geldi¤ini söylemek de yukar›- daki örnekten farks›zd›r. Herfleyden önce hücre bir gökdelenden çok daha üstün bir teknolojiye sahiptir. Hatta birçok bilim çevresi hücrenin insano¤lunun karfl›laflt›- ¤› en üstün ve kompleks yap› oldu¤unu söyler. ‹kincisi hücreye sahip oldu¤u özellikleri kazand›rd›¤› iddia edilen mu- tasyonun hücre üzerindeki etkisi, genel olarak bir depremin gökdelen üzerindeki etkisinden çok daha y›k›c› ve tahrip edici- dir. Böylesine tahrip edici bir faktörün, yüzbinlerce farkl› antijen için yüzbinlerce farkl› antikor üretebilen, insan haf›zas› ve zekas›ndan üstün bir beceriye sahip bir hücreyi tesadüfen üretebilmesi kesin ola- rak imkans›zd›r. Kald› ki evrim teorisine göre hücre tek bir mutasyon sonucunda de¤il, birbi- rini takip eden birçok mutasyon sonu- cunda bu özelliklere sahip olmufltur. Bu da birbirini takip eden birçok depremin bir flehir imar etmesine benzer. Bilimsel gerçeklere ters düflerek mu- tasyonlar›n her birinin hücreye faydal› bir özellik kazand›rd›¤›n›, her ne kadar im- 33 antijen antikor antijenin antikorla birleflmesi 1) Savunma hücreleri vücuda yeni giren yabanc› hücreleri hemen tefl- his ederler. Ayn› anda yabanc›ya karfl› kullan›lacak etkili silahlar› da -uygun antikoru- an›nda tespit edip üretebilirler. 2) Antikorlar antijenlerle birleflerek onlar› yok ederler. Ancak burada dikkat çekici olan nokta vücut hüc- relerinin düflmanlara birebir uyan silahlar üretmesidir. 3) Görüldü¤ü gibi antikorlar antijenlere t›pk› anahtar›n kilide oturmas› gibi üç boyutlu bir yap›da kenetlenir ve antije- ni etkisiz hale getirirler. (1) (2) (3) Harun Yahya
  • 36. ‹NSAN MUC‹ZES‹ kans›z olsa da- kabul edelim. Ancak bu da yeterli de¤ildir. Çünkü savun- ma hücresinin, sahip oldu¤u özellikleri kazanabilmek için milyonlarca y›l beklemeye zaman› yoktur. Çünkü savunma hücresi görevini yapamazsa, bu canl› için kesin ölüm anlam›na gelir. Savunma hücreleri bütün özellik- leri ile canl›n›n bedininde ilk andan itibaren bulunmak zorundad›r. Ayr›ca savunma hücreleri yaln›zca üstün bir üretim yetene¤ine sahip de¤ildir. Savunma sisteminde birbirlerinden farkl› özellik ve görevlerde birçok hücre vard›r. Bu hücrelerin adeta disiplinli bir ordu gibi kendi ara- lar›nda sahip olduklar› iletiflim, düzen, emir komuta zinciri gibi özellikle- ri gözönüne al›nd›¤›nda, evrim teorisinin tesadüf aç›klamas›n›n bilimin karfl›s›nda nas›l çöktü¤ü bir kez daha anlafl›lmaktad›r. Savunma hücrelerinin baflka canl›lar›n vücut yap›lar›n› tahmin ede- bilme ve buna göre taktik belirleme yetenekleri en ince ayr›nt›s›na kadar Allah taraf›ndan yarat›lm›flt›r. Allah üstün kudret sahibi oland›r. "Sizin ‹lah›n›z yaln›zca Allah't›r ki, O'nun d›fl›nda ‹lah yoktur. O, ilim ba- k›m›ndan herfleyi kuflatm›flt›r." (Taha Suresi, 98) Kan›n Hayati Parças›: Plazma Kan hücrelerinin (alyuvarlar, akyuvarlar) içinde yüzdükleri s›v›n›n ismi kan plazmas›d›r. Kan plazmas› da basit bir s›v› de¤il, içinde birçok özel madde bulunan özel bir kar›fl›md›r. Plazma, %90-92 oran›nda su, %6- 8 oran›nda protein, ayr›ca eriyik halinde tuz, glikoz, ya¤ ve aminoasit, karbondioksit, azotlu at›k ve hormonlar içeren sar›ms› bir s›v›d›r. Plazma yedi¤iniz yiyeceklerden elde edilen besinleri vücudun içine da¤›t›r. Hücrelerin ürettikleri art›k maddeleri de bedenden uzaklaflt›rmak için ilgili organlara iletir. E¤er plazman›n bu tafl›ma-nakliye görevi olma- sa, yenilen besinler hiçbir ifle yaramaz, dokulara besin ulaflamaz, üretilen art›k maddeler uzaklaflt›r›lamad›¤› için vücut hemen zehirlenirdi. Plazman›n di¤er bafll›ca görevleri; - kan bas›nc›n›n belirli bir düzeyde tutulmas›n› sa¤lamak, - vücutta ›s›n›n eflit olarak da¤›lmas›na yard›mc› olmak, - kan ile di¤er dokular›n asitli¤ini belirli bir düzeyde tutmakt›r. 34
  • 37. Adnan Oktar Plazma proteinlerinin her birinin farkl› fonksiyonlar› vard›r. Bu pro- teinlerin üç ana çeflidi; albumin, fibrinojen ve globülinlerdir. Albumin, say›ca en fazla olan plazma proteinidir. Vücutta bir an- lamda tafl›y›c› görevi görür. Albuminin en önemli görevi ise k›lcal damar- lardan çevre dokulara afl›r› s›v› geçiflini önlemektir.13 Bu görevin önemini anlamak için besinlerin vücutta nas›l bir yol izlediklerine göz atmakta fayda vard›r. Besin maddelerinin atardamarlardan gereken dokulara ulaflabilmeleri için öncelikle doku duvar›n› aflmalar› gereklidir. Besin du- var›, çok küçük gözeneklere sahiptir. Buna ra¤men hiçbir madde kendili¤inden bu duvardan geçemez. Bu geçiflte etkili olan faktör kan bas›nc›d›r. T›pk› bir elekte oldu¤u gibi kan›n s›v› k›sm› ve en küçük moleküller bas›nçla duvardan geçerler. E¤er böyle bir engel olmasayd› ve bu maddeler dokulara afl›r› miktarda ulaflabilseydi, vücutta ödem oluflur- du. ‹flte albumin, kandaki yüksek yo¤unlu¤u nedeniyle suyu, bir sün- gerin yapt›¤› gibi emer ve bu tehlikeyi önlemifl olur. Bu sistem flöyle çal›fl›r: Su ve erimifl haldeki maddelerin ço¤u k›lcal damar duvar›ndan ra- hatl›kla geçebilirler. Ancak proteinler için bu geçifl mümkün de¤ildir. Bu yüzden damar içinde kalan albumin gibi proteinler geçifl yerinde bir bas›nç oluflturur ve s›v›n›n d›flar› ç›kmas›n› önlerler. Albumin; kolestrol gibi ya¤lar›, hormonlar› ve bir safra kesesi maddesi olan zehirli sar› biliru- bini kendisine ba¤layarak tutar. Ayr›ca civa, penisilin ve di¤er baz› ilaçlar› da tutar ve geçifllerine izin vermez. Bundan baflka zehirleri karaci¤erde b›rak›r, besin maddelerini ve hormonlar› ise vücut içinde ihtiyaç duyulan yerlere götürür.14 Plazmada bulunan baflka bir protein olan fibrinojen ise kan›n p›ht›- laflmas›nda önemli bir rol oynar. Kandaki di¤er bir protein olan globülin- lerden gamma olanlar, vücudun belirli bir enfeksiyonla uyar›lmas› sonu- cunda oluflan koruyucu maddeler olan antikorlar gibi hizmet verirler. Bunlar kanda bulunan proteinlerden sadece birkaç tanesidir. Bunlar- dan baflka oksijen, azot ve karbondioksit gazlar› da plazmada erimifl hal- de bulunur. Kanda bulunan kat› maddelerden olan glikoz ise oldukça önemli bir maddedir. Glikoz beynin yak›t maddesi olarak kullan›lmakta- d›r. Bu nedenle kandaki seviyesi hormonlarla sabit tutulur. E¤er kandaki 35Harun Yahya
  • 38. ‹NSAN MUC‹ZES‹ glikoz miktar› belli bir oran›n alt›na düflerse afl›r› uyar›lma, bay›lma, kas- larda titreme ve bir müddet sonra komayla birlikte ölüm ortaya ç›kar. ‹nsan yaflam›nda son derece büyük öneme sahip olan kandaki bu maddelerin her biri özel bir tasar›m›n ürünüdür. Yapt›klar› ifller ve genel özellikleri düflünüldü¤ünde bu aç›kça görülmektedir. Görüldü¤ü gibi kandaki maddelerin tümü birbiriyle ba¤lant›l› iliflki- ler içindedir. Maddelerden tek bir tanesinin olmas› ya da normal flartlar alt›nda olmas› gerekenden farkl› özelliklerde ya da miktarda olmas› in- 36 Plazma kan›n önemli bir bölümünü oluflturur. Plazman›n içinde bulu- nan gerek proteinler gerekse tuzlar, insan için hayati önemi olan ifllemleri yerine getirir- ler. Örne¤in kan›n p›ht›- laflmas›, zehirlerin vü- cuttan uzaklaflt›r›lmas›, besin maddelerinin ta- fl›nmas› plazmadaki proteinlerin görevlerin- den birkaç›d›r. Plazma vücuttaki tafl›ma-nakli- ye görevini hiç aksama- dan, kar›fl›kl›k ç›kma- dan yerine getirir. Bü- tün insanlar›n plazma- lar›nda bu proteinler bulunur ve hepsi ayn› görevleri yerine getirir- ler. Plazma s›v›s›n› oluflturan proteinlere sahip olduklar› akl› ve- ren elbette ki herfleyin Rabbi olan Allah't›r. PLAZMA % 55 Ö¤e Temel Fonksiyonlar› Su Tuzlar (elektrolitler) sodyum potasyum kalsiyum magnezyum klorür bikarbonat Ozmotik denge, pH de¤iflimini önleme ve zar geçirgenli¤inin düzenlenmesi Plazma Proteinleri albümin fibrinojen globülinler Ozmotik denge, pH de¤iflimini önleme, kan›n p›ht›laflmas›, savunma ve lipid tafl›nmas› Di¤er maddeleri tafl›ma
  • 39. Adnan Oktar san vücudu için ciddi sorunlara yol açmaktad›r. Bütün bunlar insan için hayati öneme sahip olan kan›m›z›n bütün özellikleriyle birlikte Allah ta- raf›ndan yarat›lm›fl oldu¤unu göstermektedir. Kan›n P›ht›laflmas› ‹nsan bedeninin hemen her bölümüne milyonlarca borudan oluflan bir tesisat -damarlar- döflenmifltir. Bu boru tesisat›n›n içinde hiç durmak- s›z›n akan bir kan nehri vard›r. Zaman zaman insan bedeninde meydana gelen küçük bir çizik veya kesik sonucunda, derinin hemen alt›nda bulu- nan bu borular›n içinde akan kan d›flar› s›zar. Normal flartlarda olmas› ge- reken, vücuttaki bütün kan›n -t›pk› dibinde delik aç›lm›fl bir su fliflesi gi- bi- bu delikten d›flar› akmas› ve küçük bir çizi¤in bile insan› kan kayb›n- dan öldürmesidir. Ancak bu gerçekleflmez. Söz konusu deli¤in etraf›nda kan p›ht›laflmaya bafllar ve p›ht›laflan kan, deli¤i adeta bir t›pa gibi t›kar. Bu durum, dibi delinen bir fliflenin içindeki suyun d›flar› akmamak için deli¤i onarmas›na ve sertleflerek deli¤i t›kamas›na benzer. Bu, kuflkusuz büyük bir mucizedir. Kan›n bu özelli¤i dünyadaki her insan›n hayat›n› kurtarmaktad›r. Aksi takdirde çok küçük bir yara bile in- sanlar›n ölümüne neden olacakt›r. Ancak insanlar gözlerinin önünde bu- lunan ve kendi hayatlar›n› koruyan bu mucize hakk›nda hiç düflünmez- ler. Peki bu büyük mucize nas›l gerçekleflir? Kan nas›l p›ht›lafl›r? Bu soru- nun cevab› incelendi¤inde çok aç›k bir yarat›l›fl mucizesi ortaya ç›kar. P›ht›laflma olay›, t›pk› otoyolda meydana gelen kazaya acil ça¤r›lar- la yetiflen devriye ve ambu- lanslar›n ilk yard›mlar›n› an›msatan bir olayd›r. Vücudun herhangi bir bölgesinde bir kanama oldu- ¤unda ilk yard›m trombosit ad› verilen kan plakç›klar›n- dan gelir. Trombositler kan›n içinde da¤›n›k olarak dola- 37 Kan›n içinde da¤›n›k bir flekilde dolaflan trombositler k›rm›z› kan hücresi trombosit trombosit Harun Yahya
  • 40. ‹NSAN MUC‹ZES‹ fl›rlar, bu nedenle kanama vücudun ne- resinde olursa olsun mutlaka o bölgeye yak›n, devriye gezen bir trombosit var- d›r. "Von Willebrand" isminde bir pro- tein ise, kaza yerini iflaret ederek yar- d›m isteyen bir trafik polisi gibi, trom- bositleri gördü¤ünde önlerini keser ve olay yerinde durmalar›n› sa¤lar. Olay yerine gelen ilk trombosit, t›pk› telsizle yard›m ister gibi, özel bir madde salg›layarak, di¤er ekipleri olay yerine ça¤›r›r. Gözle görülemeyen bir hücre ortada bir problem oldu¤unu an- lamakta ve di¤er mekanizmalarla ha- berleflebilmektedir. Di¤er ekipler ken- dilerine gelen mesaj› anlamakta ve ken- dilerinden isteneni yapmaktad›rlar. Vücudunuzun küçük bir noktas›nda gözle görülemeyen varl›klar birbirleri ile haberleflmekte ve bir organizasyon gerçeklefltirmektedirler. Bu arada, vücutta yer alan 20'ye yak›n enzim biraraya gelerek yaran›n üzerinde trombin ad›nda bir protein 38 Vücudumuzda meydana gelen küçük bir çizik veya kesik sonucunda, derinin he- men alt›nda damarlar›m›zda akan kan d›- flar› s›zar. (en üstteki resim) Bir süre sonra deli¤in etraf›ndaki kan p›ht›laflmaya bafl- lar. (ortadaki resim) Yumuflak bir yap›ya sahip olan fibrin ilk baflta yaray› kapatt›k- tan sonra kurumaya bafllar ve yaray› iyile- flene kadar korumak için büzülerek sert bir kabuk halini al›r. (en alttaki resim) kabuk oluflumu kuruyan fibrin p›ht›laflan kan k›rm›z› kan hücreleri beyaz kan hücreleri k›rm›z› kan hücreleri kan damarlar› kan damarlar› deri trombosit
  • 41. Adnan Oktar üretmeye bafllar. Bu enzimlerden tek bir tanesinin olmamas› sistemin iflle- memesi ve insan›n hayat›n› kaybetmesi anlam›na gelmektedir. Ancak herfley planlanm›fl ve sistem kusursuz bir flekilde kurulmufltur. Trombin sadece aç›k yaran›n oldu¤u yerde üretilir. Bu, olay yerinde bulunan ilk yard›m ekibinin, hasta için gereken ilac› olay yerinde imal et- meleri gibi bir olayd›r. Üstelik bu üretim tam ihtiyaç kadar olmal›d›r. Ay- r›ca bu proteinin üretimi tam zaman›nda bafllamal› ve tam zaman›nda durdurulmal›d›r. Bafllama ve durdurma emrini trombini üreten enzimler kendi aralar›nda verirler. Yeteri kadar bu proteinden üretildikten sonra fibrinojen ad›nda iplik- çikler oluflturulur. Bu iplikçiklerin çok önemli bir görevi vard›r: Kan›n üzerinde bir a¤ olufltururlar ve gelen trombositler bu a¤a tak›larak birikir. Bu birikim yo¤unlaflt›¤›nda ise kan›n d›flar› ak›fl› durur. Yara tamamen iyileflti¤inde ise kan p›ht›s› yine benzer ifllemlerle çözülür.15 fiimdi biraz durup düflünelim: burada bahsedilen enzimler, protein- ler, cans›z, fluursuz, kör atomlar›n farkl› flekillerde dizilmelerinden olufl- mufl yap›lard›r. Bunlar›n her biri, yaralanma olay›n›n en bafl›ndan beri bir görev üstlenerek, en acil flekilde akan kan› durdurmak için organize olur- lar, ilaç üretir gibi gerekli proteinleri üretirler, yard›m için di¤erlerine ha- ber gönderirler, di¤erleri haberin mahiyetini anlay›p derhal olay yerine gelir ve her biri görevini eksiksizce yerini getirir. 39 Solda p›ht›laflmay› sa¤layan hücreler, sa¤da ise fibrin iplikçiklerinin kan hücrelerini hapsedifli yani p›ht›laflma olay› görülüyor. Harun Yahya
  • 42. ‹NSAN MUC‹ZES‹40 Trombin kan› p›ht›laflt›ran bir proteindir. Ancak, trombin kan›n içinde do- laflmas›na ra¤men, geçti¤i yerlerdeki kan› p›ht›laflt›rarak normal ak›fl›n durmas›na neden olmaz. Trombin sadece damarlardan birinde kanama oldu¤unda kan› p›ht›laflt›r›r. Peki, trombin gerekti¤i anda p›ht›laflt›rma özelli¤ini nas›l kazanabilmektedir? Trombin, genelde kanda aktif olmayan protrombin halinde mevcuttur. Aktif olmad›¤› için protrombin, fibrinojeni iflleme sokarak p›ht›laflma için gerekli olan fibrin maddesinin oluflmas›n› sa¤lamaz. Böylece canl›, kont- rolsüz bir p›ht›laflman›n ölümcül etkilerinden korunmufl olur. fiimdi düflünelim: E¤er, kan›n p›ht›laflmas› sisteminde sadece fibrinojen ve protrombin görev alsayd› bu durum ölümcül sonuçlar getirebilirdi. Böy- le bir durumda, kifli yara ald›¤›nda, kan›n içinde amaçs›zca dolaflan prot- rombin, fibrinojenin yan›ndan geçip gidecek, ve kifli kan kayb›ndan öle- cekti. Bu duruma göre; protrombin fibrinojeni fibrine dönüfltürme özelli¤i- ne sahip olmad›¤› için vücutta protrombini harekete geçirecek bir meka- nizmaya ihtiyaç vard›r. Nitekim bu sistem insan vücudunda mevcuttur. P›ht›laflma iflleminde, Stuart faktörü denilen baflka bir protein de prot- rombine etki eder ve onu aktif trombine dönüfltürür. Ancak bu flekilde trombin, fibrinojeni fibrine dönüfltürür ve kan p›ht›s›n› oluflturur. Fakat burada çok önemli bir detay daha vard›r: E¤er, Stuart faktörü ve protrombin ile fibrinojen, kan›n p›ht›laflmas›nda rol oynayan tek proteinler olsayd›; Stuart faktörü etkisini hemen bafllatacak ve organizman›n kan›n› kurutacakt›. ‹flte bu nedenlerden dolay› Stuart faktörü de kanda aktif du- rumda bulunmamaktad›r ve harekete geçmesi için aktiflefltirilmesi gerek- mektedir. P›ht›laflman›n bu noktas›nda durum daha da dikkat çekici bir hal almak- tad›r. Aktif durumdaki Stuart faktörü de protrombini harekete geçirmeye yeterli de¤ildir. Stuart faktörü ve protrombini bir test tüpüne koyup kar›fl- t›rabilirsiniz, fakat bu s›rada trombin oluflana kadar kifli kanamadan ölüp gidecektir. Stuart faktörünün harekete geçebilmesi için de akselerin ad›n- da baflka bir protein gereklidir. Bütün bunlar›n biraraya gelmesiyle akse- lerin ve aktif Stuart faktörü protrombini hemen etkileyip trombine dönüfl- türür ve kanama durdurulur. S‹H‹RL‹ MADDE TROMB‹N
  • 43. Harun Yahya 41 Buraya kadar anlat›lan aflamalar›n özeti; bir proenzimi aktiflefltirebilmek için, iki ayr› proteine ihtiyaç duyuldu¤udur. Ancak p›ht›laflmadaki birbirine ba¤l› ifllemler bu kadarla da s›n›rl› de¤il- dir. Asl›nda akselerin de bafllang›çta aktif olmayan proakselerin durumun- dad›r. Peki bu proteini ne aktiflefltirmektedir? Trombin! Fakat trombin ha- t›rlayaca¤›n›z gibi bu zincirleme olayda, proakselerinin durdu¤u yerden daha afla¤›dad›r. Bu durumda akselerin üretiminde rol oynayan trombin, torunun anneannenin do¤umundan önce var olmas›na benzer. Ne var ki, Stuart faktörünün protrombini çok yavafl bir h›zda kesmesi nedeniyle, kanda her zaman bir miktar trombin bulunmaktad›r. (Michael Behe, Dar- win's Black Box, New York: Free Press, 1996, s.85-90) Buraya kadar anlat›lanlar p›ht›laflma ile ilgili son derece yüzeysel bilgi- lerdir. Ancak bu k›s›tl› bilgilere ra¤men, p›ht›laflma gibi hayat›m›z boyun- ca çok s›k karfl›laflt›¤›m›z bir olay›n ne kadar kompleks ve tasar›m hari- kas› oldu¤unu anlamak mümkündür. Onlarca parçan›n birbirine ba¤›ml› olarak ifllev gördü¤ü ve bir tanesinin bile bir kez dahi görevini aksatmad›- ¤› bu sistemin tesadüfler sonucunda olufltu¤unu öne sürmek ise, bir insa- n›n hayat› boyunca karfl›laflabilece¤i en mant›ks›z, en ak›l d›fl› iddiad›r. Dahas›, evrimciler canl›lar›n aflama aflama evrimlefltiklerini iddia eder- ler. Oysa, p›ht›laflma olay›nda da görüldü¤ü gibi, tüm proteinler ve enzim- ler, p›ht›laflman›n gerçekleflebilmesi için birbirine ba¤›ml›d›r ve biri olma- dan di¤erleri hiçbir ifle yaramamakta, hatta canl›n›n ölümüne neden ol- maktad›r. Dolay›s›yla, canl›n›n, di¤er parçalar›n tamamlanmas›n› bekle- mek gibi bir flans› ve vakti olmayacak ve canl› yok olacakt›r. ‹nsan evrim- leflmemifltir. fiu anda ne görünüme sahipse, ne gibi fiziksel ve kimyasal özellikleri varsa bundan milyonlarca y›l önce ilk ortaya ç›kt›¤›nda da bu özelliklere sahiptir. Bu da insan›n bir anda Allah taraf›ndan yarat›ld›¤›n›n aç›k delillerindendir. De ki: "Siz, Allah'›n d›fl›nda tapt›¤›n›z ortaklar›n›z› gördünüz mü? Bana haber verin; yerden neyi yaratm›fllard›r? Ya da onlar›n gökler- de bir ortakl›¤› m› var? Yoksa Biz onlara bir kitap vermifliz de onlar bundan (dolay›) apaç›k bir belge üzerinde midirler? Hay›r, zulmeden- ler, birbirlerine aldatmadan baflkas›n› vadetmiyorlar. (Fat›r Suresi, 40)
  • 44. ‹NSAN MUC‹ZES‹ Sistem en küçük ayr›nt›s›na kadar kusursuz bir flekilde çal›flmakta- d›r. E¤er bu hayati sistemde bir aksakl›k olsayd› ne olurdu düflünelim: Ya- ra olmad›¤› halde kan birdenbire p›ht›laflmaya bafllasayd› ya da yaran›n etraf›nda oluflan p›ht› bulundu¤u yerden ayr›lsayd› ya da p›ht›laflmada rol alan proteinler aras›ndaki haberleflmede aksakl›klar olsayd›… Bunlar- dan herhangi birinin olmas› durumunda kalp, akci¤er veya beyin gibi ha- yati organlara giden yollarda t›kanma, kan kayb›ndan ölme gibi durum- larla karfl›lafl›rd›k. Kan›n p›ht›laflmas› denince, sadece gözle görülür yaralardaki p›ht›- laflma akla gelmemelidir. Gün içinde çok s›k bafl›m›za gelen, ancak ço¤u zaman fark etmedi¤imiz k›lcal damar parçalanmalar›n›n tamir edilebil- mesi için de p›ht›laflma sisteminin olmas› zorunludur. Baca¤›n›z› masa- n›n kenar›na ya da salonun ortas›ndaki sehpaya çarpt›¤›n›zda çok say›da k›lcal damar›n›z parçalan›r. Bu durum iç kanamalara yol açar ancak p›h- t›laflma sistemi sayesinde kanama hemen durur ve arkas›ndan tamir iflle- mi bafllar. P›ht›laflma sistemi olmasayd› ne olurdu? Hemofili olarak nitelendi- rilen hastal›k ortaya ç›kard›. Hemofili rahats›zl›¤› olan kiflilerin en ufak bir darbeden bile korunmalar› gerekir. Çünkü özellikle hastal›¤›n ileri aflamalar›nda çok ufak bir kanama bile durdurulamaz, bu da hastan›n kan kayb›ndan ölümüne neden olur. Kan›m›zdaki p›ht›laflma özelli¤i mutlaka olmak zorundad›r. Üstelik çok s›k› bir denetime tabi tutulmas› da gerekmektedir. Verilen bilgilerde de çok aç›k bir flekilde görüldü¤ü gibi böyle bir sistemin, canl› vücudun- da tesadüfen oluflmas› kesinlikle imkans›zd›r. Her detay› ayr› bir plan ve hesap ürünü olan bu sistem, Allah'›n sonsuz ilminin, akl›n›n ve gücünün bir göstergesidir. Bu sistemin tesadüfen olufltu¤unu iddia etmek ise, Dar- winistler'in mant›k çöküntüsünü sergilemesi aç›s›ndan son derece ibret verici bir olayd›r. Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Art›k ö¤üt al›p-düflünmez misiniz? (Nahl Suresi, 17) 42
  • 45. Adnan Oktar VÜCUDUN MOTORU: KALP Buraya kadar anlat›lanlarda da görüldü¤ü gibi kan, tesadüflerle var olmas› imkans›z mucizevi bir s›v›d›r, ve yarat›l›fl›n apaç›k delillerinden biridir. Burada bir noktay› tekrar hat›rlamakta fayda vard›r. Kan, bafll›ba- fl›na bir mucizedir, ancak tek bafl›na var olmas› pek bir anlam ifade etmez. Çünkü kan s›v›s›n›n bir canl›ya fayda verebilmesi için içinde dolaflabile- ce¤i bir boru sistemine ihtiyac› vard›r. Bu boru tesisat› insan vücudunu saran damar a¤›d›r. Kan›n bu damarlar içinde dolaflmas›n› ve vücudun her hücresine an›nda ulaflmas›n› sa¤layacak itici güç olarak bir de motora ihtiyaç vard›r. Bu motor da "kalp"tir. En Mükemmel Pompa Yeryüzünün en mükemmel yap›ya sahip pompas›, flu anda sol gö¤- sünüzün hemen alt›nda çal›flmaktad›r. Kalp, ak›lalmaz tasar›m› ve dur- mak bilmeyen at›fllar›yla, 1 gün içinde vücudumuzdaki bütün kan›n 1000 tam devir yapmas›n› sa¤lar. 43 Vücudunuzdaki durmak bilme- yen pompa günde 24 saat hiç durmadan çal›fl›r. Bu pompan›n vücudunuzun ihtiyaçlar›n› karfl›- layabilmesi için kendi elektrik sistemini kullanarak çal›flmaya bafllamas› ve 1 saatlik sürede orta büyüklükteki bir arabay›, yerden yaklafl›k 1 m. yüksekli¤e kald›rabilecek kadar enerji üret- mesi gerekmektedir. ‹flte bu s›ra- d›fl› pompa kalbinizdir. Harun Yahya
  • 46. ‹NSAN MUC‹ZES‹ Kalp d›fl görünüfl olarak afla¤›-yukar› yumru¤unuz büyüklü¤ünde, etten yap›lm›fl bir pompad›r. Ancak kapasitesi düflünüldü¤ünde, dünya- daki en güçlü, en uzun ömürlü ve en verimli ifl makinesi oldu¤u anlafl›la- cakt›r. Bu nitelendirmenin çok fazla nedeni vard›r. Öncelikle kalbin çal›- fl›rken kulland›¤› güç muazzamd›r. Bu güç sayesinde kalp, kan› 3 metre kadar yukar› s›çratabilir. Kalbin kapasitesini flöyle bir örnekle daha da netlefltirebiliriz. Kalp, bir saatlik zaman zarf›nda, orta boy bir arabay› yer- den yaklafl›k bir metre yukar› kald›rmaya yetecek kadar enerji meydana getirebilir.16 Ancak kalbin en önemli özelli¤i durmak bilmeksizin çal›flabilmesi- dir. Kalp dakikada 70 kere ve her y›l yaklafl›k 37 milyon kereden fazla ha- reket eden bir kast›r. Bir insan›n ortalama hayat› boyunca ise yaklafl›k 2.5 milyar vurufl yapar ve yaklafl›k 300 milyon litre kan pompalar.17 Bu da 10 bin adet petrol tankerini dolduracak s›v› miktar›na eflittir. Kalp, uyudu¤u- nuz zaman bile saatte yaklafl›k 340 litre kan pompalar. Bir baflka deyiflle kalbimiz bir araban›n yak›t deposunu saatte 9 kere doldurur. Bedensel ha- reketler s›ras›nda, örne¤in koflarken, temposunu daha da art›r›r ve saatte yaklafl›k 2 bin 270 litre kan pompalar.18 44 Yanda kompleks bir sistemle çal›- flan, ileri teknolo- jiyle üretilmifl bir pompan›n detayl› yap›s› görülmek- tedir. ‹nsan kalbi, bu pompadan çok daha kompleks ve mükemmel bir ya- p›ya sahiptir.
  • 47. Adnan Oktar Kalp, her çarpt›¤›nda bir miktar kan›, büyük bir güçle vücudun de- rinliklerine pompalar. Bu kas›n gücü konusunda biraz daha fikir edinebil- mek için yumru¤unuzu saniyede bir kere olmak üzere ne kadar uzun sü- re s›kabilece¤inizi deneyin. K›sa sürede yorulacak ve devam edemeyecek- siniz. Parmaklar›n›z› ve elinizi hareket ettiren kaslar, birkaç dakika içinde yanmaya ve ac› vermeye bafllayacakt›r. Buna ra¤men kalp, bir dakika bi- le dinlenmeksizin ömür boyu kas›l›p gevflemeye devam eder. Kalbin bir di¤er özelli¤i ise, de¤iflen koflullara göre gerekti¤i kadar kan pompalamas›d›r. Normal flartlarda kalp dakikada ortalama olarak 70 kez atar. Yorucu egzersizler s›ras›nda ise kaslar›m›z daha çok oksijene ih- tiyaç duyar. Bu durumda kalp çal›flma temposunu dakikada 180 defaya kadar yükselterek pompalad›¤› kan miktar›n› art›r›r. Ak›tt›¤› kan› 5 kat›- na ç›karabilir. Normal flartlar alt›nda bu h›zda ve hiç durmadan çal›flan bir makina bir süre sonra fazla ve dengesiz çal›flmaktan bozulur. Kalp ise y›llar boyunca hiçbir zaman ritmini kaybetmeden ifllemini sürdürür. Kusursuz Tasar›m Kalbin yapt›¤› ifli daha iyi anlayabilmek için onu insan yap›s› pom- palarla karfl›laflt›ral›m. Öncelikle belirtmek gerekir ki kalp bir s›v›y› di¤er tarafa pompala- yan basit bir pompa de¤ildir. Kalp ayn› anda iki farkl› s›v›y› iki farkl› yö- ne pompalayan çok özel bir tasar›ma sahiptir. Normal pompalar gibi tek- düze bir çal›flma temposu da yoktur. De¤iflen durumlara göre hangi h›z- da çal›flmas› gerekti¤ini kendi kendine ayarlar. Bu özellikleri düflünüldü- ¤ünde kalbi, içinde çok geliflmifl bir bilgisayar bulunan özel tasar›ml› bir pompaya benzetebiliriz. Bir pompa iki bölümden oluflur. Güç üreten motor ve motorun çal›fl- t›rd›¤› mekanik aksam. Oysa kalp, içten motorlu bir tasar›ma sahiptir. Motor da pompa da kalbin kendisidir. ‹nsan yap›s› pompalar›n ömrü en fazla 10-15 senedir. Bu süre içinde pompa sürekli de¤il, günün belirli zamanlar›nda çal›fl›r. Sürekli çal›flan pompalar›nsa ömürleri daha k›sa olur. Her iki durumda da pompa zaman 45Harun Yahya
  • 48. zaman bozulur, bak›ma ihtiyaç duyar ya da baz› parçalar›n› de¤ifltirmek gerekir. Buna karfl›n kalp günde 24 saat, toplam 70-80 sene bazen de daha uzun bir süre durmaks›z›n çal›fl›r. Sa¤l›kl› bir kalp bu zaman içinde her- hangi bir bak›ma ihtiyaç duymaz. ‹nsan yap›m› pompalarda oldu¤u gibi tamire ya da yedek parça de¤ifltirilmesine de gerek duymaz. ‹nsan daha anne karn›nda küçük bir cenin iken kalbi atmaya bafllar ve ömür boyu görevini sürdürür. Hayat›n›z›n her an›nda bu pompa, sizin bilginiz, iradeniz ve kontrolünüz d›fl›nda sizin için kan pompalar. Siz da- ha birkaç ayl›k bir bebekken ya da ilkokul y›llar›nda bir gece uyurken bu pompa çal›fl›yordu. fiu anda bu yaz›y› okurken de bu küçük pompa hiç dinlenmeden görevini sürdürüyor. Kalbin genel yap›s› daha yak›ndan incelendi¤inde ne kadar özel bir tasar›ma sahip oldu¤u hemen görülecektir. Kalpteki Orijinal Pompalar Kalp asl›nda iki farkl› pompadan oluflan bileflik bir pompad›r. Bu pompalardan sol tarafta bulunan pompa, temiz kan› vücuttaki organ ve dokulara, sa¤ tarafta bulunan pompa ise kirli kan› akci¤erlere do¤ru pompalar. 46 1- Kalp d›fl zar›, 2-7- Aort, 3- Akci¤er atardamar›, 4-9-Sa¤ kulakç›k, 5-10- Sol kulakç›k, 6- Ön kalp kar›nc›klar› aras›ndaki atardamarmar, 8- Üst ana toplardamar, 11- Sol kar›nc›k, 12- Sa¤ koroner atardamar, 13- Sa¤ kar›nc›k, 14- Kalp kulak盤› dü¤ümü, 15- Kulakç›k ve kar›nc›k dü¤ümü, 16- Epikard 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 ‹NSAN MUC‹ZES‹
  • 49. Adnan Oktar Bu pompalar da altl›-üstlü iki farkl› pompadan oluflur. Pom- palardan küçük olan›na kulakç›k, büyük olan›na kar›nc›k ad› verilir. Örne¤in temiz kan kalbin sol tara- f›na ulaflt›¤›nda önce üst tarafta bulunan küçük pompaya dolar. Kan buradan alt tarafta bulunan büyük pompaya pompalan›r. Bü- yük pompa da kan› vücut organ- lar›na gönderir. Ayn› ifllem kalbin sa¤ taraf›nda bulunan pompalar- da da yap›l›r. 47 Kalp kas›l›p gevfleyerek kan›n vücutta dolaflmas›n› sa¤lar. Kulakç›klar›n kas›lmas› ve aradaki kapakç›klar›n aç›lmas› sonucunda kan kar›nc›klara, kar›nc›klar›n kas›lma- s› ile de buradan atardamarlara geçer. Sa¤ kulakç›ktaki kirli kan az oksijenlidir. Sol kulakç›k ise temiz kanla doludur. Kulakç›klarla kar›nc›klar›n kas›lmalar› birbirlerine z›t olarak gerçekleflir. Kalbin çal›flmas›ndaki bu gibi detaylar bu organ›n üstün bir ak›l taraf›ndan yarat›ld›¤›n›n delillerindendir. sol kar›nc›k sol kulakç›ksa¤ kulakç›k sa¤ kar›nc›k sol kulakç›k sol kar›nc›k k›lcal damarlar akci¤erler sa¤ kar›nc›k sa¤ kulakç›k temiz kan kirli kan Vücutta kan›n hareketini gösteren bü- yük ve küçük dolafl›m Harun Yahya
  • 50. ‹NSAN MUC‹ZES‹ Tek Yönlü Emniyet Sübaplar› Bu pompalar aras›nda kan›n ak›fl yönüne do¤ru aç›- lan tek tarafl› kapakç›klar vard›r. Küçük pompa kas›ld›- ¤›nda bu kapakç›klar aç›l›r ve kan büyük pompan›n içi- ne dolar. Büyük pompa kas›ld›¤›nda aradaki kapaklar kapan›r ve kan›n, geldi¤i yöne do¤ru akmas› engellen- mifl olur. Benzer kapaklar büyük pompan›n tahliye bölü- münde de vard›r. Büyük pompa kas›ld›¤›nda bu kapak- lar aç›l›r ve kan›n vücuda do¤ru akmas› sa¤lan›r. Ancak pompalama ifllemi durdu¤u anda kapaklar kapan›r ve pompalanan kan›n kalbe geri dönmesi engellenir. Bu basit ama son derece güvenli bir tedbirdir. Benzer sis- temler günümüzde modern pompalarda kullan›lmak- tad›r. Yaln›zca bu kapakç›klar›n varl›¤› bile, kalbin özel olarak tasarlanm›fl oldu¤unun bir delilidir. Kalbin sahip oldu¤u yüzlerce mucizevi özellik bir kenara b›rak›l›p yaln›zca bu kapakç›klar›n nas›l var oldu¤u düflünüldü- ¤ünde bile karfl›m›za Allah'›n kusursuz yarat›fl› ç›kar. Hiçbir tesadüf, de¤il kusursuz bir yap›ya sahip olan kalbi, bu kalbin odac›klar› aras›nda bulunan bir kapak- 盤› bile var edemez. ‹nsan vücudundaki bu mükemmel makinan›n her detay› Allah'›n kudretinin, gücünün ve varl›¤›n›n bir delilidir. Onlar, Allah'›n kadrini hakk›yla takdir edemediler. fiüphe- siz Allah, güç sahibidir, azizdir. (Hac Suresi, 74) 48 1) Kar›nc›klara giren kan yar›m ay fleklindeki kapakç›klar› iterek açar. 2) Devam eden kas›lma kan› damarlara do¤ru götürür. 1) Toplardamarlar kas›l›p, damar içindeki bas›nç artt›kça, kan yukar›ya do¤ru itile- rek, yar›m ay fleklindeki kapakç›klar›n aç›lmas›n› sa¤lar. 2) Toplardamarlar gevfleyip, damarlardaki bas›nç azal›nca, kan kapakç›klar›n kupla- r›n› doldurup, onlar›n geri kapanmas›n› sa¤layarak, atardamardan geri akar. kar›nc›klar›n ç›k›fl›ndaki yar›m ay fleklindeki kapakç›klar (1) (2) atardamar Kapakç›klar aç›k Kapakç›klar kapal› (1) (2)
  • 51. Pompan›n Ya¤lanmas› Kendi bildi¤imiz, tan›d›¤›m›z makinalar› düflünelim. Çok basit bir mekanizmas› olsa da herhangi bir makina çal›fl›rken, makinay› oluflturan parçalar aras›nda mutlaka bir sürtünme kuvveti meydana gelir. Bu sür- tünme ortadan kald›r›lmazsa parçalar afl›n›r ve makina da zarar görür. Bu yüzden hareketli parçalar›n mutlaka düzenli olarak ya¤lanmas› gerekir. Bir ömür boyu durmaks›z›n kas›l›p gevfleyen kalp için de ayn› tehli- ke vard›r. Kalbin çal›flmas›n›n kolaylaflt›- r›lmas› için bir ya¤lama sistemine ihtiya- c› vard›r. Bu sistem de kalbin yap›s›nda mevcuttur. Kalbin d›fl tabakas›nda, iki katl› zardan oluflan bir tabaka (perikard) bulunur. ‹flte bu zarlar›n aras› kaygan bir s›v›yla kapl›d›r. Bu kaygan s›v› da kalbin rahat çal›flmas›n› ve darbelerden korun- mas›n› sa¤lar. Söz konusu ya¤lama siste- mi, kalpteki mükemmel tasar›m›n detay- lar›ndan yaln›zca biridir. Kalbin Z›rh› Vücutta hayati öneme sahip olan organlar di¤erle- rinden daha farkl› flekillerde korunma alt›na al›nm›fl- lard›r. Kalp de vücudun en çok korunmas› gereken or- ganlar›ndan biridir. Kalbe gelebilecek bir darbe hayati öneme sahip tehlikelere yol açacakt›r. ‹flte bu yüzden kalbimiz, vücudun en güvenli yerine, gö¤üs kafesinin içine yerlefltirilmifltir. Gö¤üs kafesini oluflturan kemik- ler kalbi her türlü darbeye karfl› adeta bir z›rh gibi ko- rur. 49Harun Yahya kalp duvar› kesiti akci¤erler kalp Kalbin gö¤üs kafesindeki yeri görülüyor. A) Kalbin gö¤üs kemi¤i ve kaburgalarla olan ba¤lant›s› B) Gö¤üs kafesinde kal- bin enine kesiti C) Akci¤erlerdeki büyük damarlar›n kalple olan ba¤lant›lar› trabeküller endokard kalp kas› kalp zar› iç tabakas› kalp zar› seröz tabakas› kalp zar› fibröz tabakas› (A) (B) (C)
  • 52. 50 Kalp Nas›l Beslenir? Kalp kas›, besin maddeleri- nin ve oksijenin geçemeyece¤i ka- dar kal›n ve s›k› dokuludur. Bu nedenle kendi içinden geçen kan- dan yararlanamaz. Ancak kalp de bir organd›r ve di¤er organlar gibi hücrelerinin kana ihtiyac› vard›r. Hatta kalp sürekli çal›flan bir kas ol- du¤u için di¤er bütün organlardan çok daha fazla oksijene ihtiyac› vard›r. Kalbin bu ihtiyac› da yine çok benzer- siz bir tasar›m sayesinde çözülmüfltür. Akci- ¤erlerden kalbin sol bölümüne gelen kan, vü- cuttaki en temiz ve en bol oksijenli kand›r. Bu ka- n›n vücuda pompaland›¤› aort atardamar›ndan "koroner atardamarlar" denilen iki damar ç›kar. Bu damarlar di¤er damarlar gibi vücuda gitmez, gerisin geriye kalbe döner. Böylece en bol oksijene sahip kan, baflka hiçbir yere u¤ramadan do¤rudan kalbe ulaflt›r›l›r. Bir baflka tasar›m da koroner damarlar›n döflenme plan›nda vard›r. Bu damarlar kalbe do¤ru giderken, birbirleriyle ara ba¤lant›lar yaparlar. Bu ba¤lant›lar damarlardan birinin t›kanmas›na karfl› bir sigortad›r. E¤er damarlardan biri t›kan›rsa, kan di¤er damardan yoluna devam ederek t›- kal› bölümü aflar ve kalbe ulafl›r. Bu tasar›m flehir planlama uzmanlar› ta- raf›ndan içme suyu flebekeleri döflenirken kullan›l›r. Mevcut borulardan birinde ar›za olmas› halinde flehrin bir bölgesinin susuz kalmamas› için borular "a¤ sistem" denilen bu tasar›ma uygun olarak döflenir. Görüldü¤ü gibi yaln›zca kalbi besleyen damarlar›n birbirleriyle yap- t›klar› ba¤lant›larda bile, hiçbir tesadüfe yer b›rakmayan bir ak›l ve plan- lama görülür. Kalbin di¤er yap›sal özelliklerine geçmeden önce bir hat›rlatma yap- makta fayda vard›r. Sadece buraya kadar anlat›lan özelliklerini dikkate al- Kalbi saran ve onu besleyen atardamar ve toplardamarlar sa¤ kroner atardamar kroner sinüs sol kroner atar- damar›n ana dal› kalp toplar- damar› sol kroner atardamar aort
  • 53. sak dahi kalbin, evrimcilerin iddia ettikleri gibi aflamal› bir flekilde, üste- lik de bu aflamalar›n tümünün tesadüfen meydana gelmesiyle oluflmas›- n›n imkans›z oldu¤unu hemen görürüz. Kalpte her yönden eksiksiz, kusursuz bir tasar›m vard›r. Kalbin tek bafl›na hatta b›rak›n kalbin tamam›n›, kalbi oluflturan parçalardan birinin dahi kendi kendine oluflmas› kesinlikle mümkün de¤ildir. Üstelik kalp gi- bi mükemmel yap›ya sahip olan bir organ›n –ne kadar imkans›z olsa da- kendi kendine ortaya ç›kt›¤›n› düflünsek bile bu da hiçbir ifle yaramaya- cakt›r. Çünkü dolafl›m sistemi olmayan, pompalayacak kan› olmayan bir kalp ne kadar mükemmel özelliklere sahip olursa olsun hiçbir iflleve sa- hip olamayacakt›r. Ve yine evrimci mant›¤a göre ifllevi olmayan bir organ olarak ortadan kaybolacakt›r. Görüldü¤ü gibi tek bir örnek dahi evrimci iddialar›n kendi içinde dahi büyük çeliflkiler tafl›d›¤›n› ortaya koymakta- d›r. Kalbinizdeki Elektrik Sistemi Bir kalbi vücudun d›fl›na ç›kar›rsan›z kendi enerjisini tüketene kadar hiçbir ba¤lant›s› olmadan çal›flmaya devam eder. Kalbe gerekli kan sa¤- land›¤›nda, tüm sinir ba¤lant›lar›ndan ayr›lsa bile saatlerce atar. Burada ilginç bir durum söz konusudur. Bu ilginç durumu incele- mek için kaslar›n nas›l çal›flt›¤›n› k›saca hat›rlayal›m; bir kas›n çal›flmas› için beyinden ya da omurilikten gelecek bir emre ihtiyaç vard›r. Bu emir gerçekte sinir sistemi yoluyla iletilen bir elektrik sinyalidir. Kalbin yap›s› tamamen kas dokusundan olufltu¤u için, dakikada yaklafl›k 70 kez atan kalbe dakikada 70 defa elektriksel uyar› yap›lmas› gerekmektedir. Ancak biraz önce belirtildi¤i gibi, bütün sinirsel ba¤lant›lar› kesilen ve vücudun d›fl›na ç›kart›lan bir kalp bir süre daha atmaya devam eder. Bu durum akla, "bu kas›lma emirlerinin nereden geldi¤i" sorusunu geti- recektir. Söz konusu durumu inceleyen bilim adamlar› çok flafl›rt›c› bir du- rumla karfl›laflt›lar. Kalbin içinde kendi elektri¤ini kendi üreten bir jenera- tör bulunmaktayd›. ‹nsan vücudundaki et parçalar›ndan bir tanesi olan 51Harun Yahya Adnan Oktar
  • 54. kalpte bulunan ve yine etten yap›lm›fl bir jeneratör… Bilindi¤i gibi jeneratör enerji kesintisi durumunda devreye girerek enerji üretimine devam eden ve makinalar›n zarar görmesini engelleyen bir alettir. ‹nsan vücudundaki en hayati organlardan bir tanesi olan kalp de herhangi bir enerji kesintisi karfl›s›nda zarar görmemesi için bu tür bir korumaya al›nm›flt›r. Kalbin bir an durmas› vücutta son derece önemli ha- sarlara neden olabilir, hatta sonucu ölüm olabilir. Bu yüzden kalbi çal›flt›- racak elektrik sistemi kesintisiz bir flekilde ifllemelidir. Bu elektrik sistemi- ni inceleyen bilim adamlar› çok daha flafl›rt›c› gerçeklerle karfl›laflt›lar. Kalp yaln›zca mikro bir jeneratör de¤il, birbiri içine geçmifl birçok ba¤lan- t›ya sahip, programl› ve sistemli bir elektronik devreler bütünü sayesinde çal›flmaktayd›. Bu elektronik kontrol ve yönetim sistemi, böbreklerden beyne, atardamarlardan hormonal bezlere kadar birçok etkenle iflbirli¤i içindeydi. Bilim adamlar›n›n çok yak›n bir dönemde keflfetti¤i, kalpteki bu ku- sursuz tasar›m unutulmamal›d›r ki, milyonlarca y›ld›r kesintisiz ifllemek- tedir. Hiç istisnas›z flimdiye kadar yaflam›fl olan on milyarlarca insan›n ta- mam›nda bu sistem mevcuttu. fiu anda dünya üzerinde yaflamakta olan milyarlarca insan›n da kalbi ayn› kusursuz sistemle çal›flmaktad›r ve bun- dan sonra yaflayacak insanlarda da bu sistem var olacakt›r. Bu, Allah'›n kusursuz yaratmas›d›r. Kalpteki Elektronik Sistem Kalbin sa¤ kulak盤› yak›ndan incelendi¤inde kalbe elektrik sa¤la- yan söz konusu jeneratör görülür. Bu jeneratör S.A yumrusu ad› verilen bir doku dü¤ümüdür. Dinlenmekte olan yetiflkin bir insan›n kalbinde bu- lunan jeneratör, dakikada 72 kez düflük yo¤unlukta elektriksel uyar› ya- y›nlar.19 Bu uyar›lar›n her biri yeryüzünün en mükemmel pompas›n› bir defa çal›flt›r›r. fiimdi bu mekanizmadaki tasar›ma flahit olmak için, kalbin saniye- den daha k›sa bir sürede gerçekleflen tek bir vuruflunu inceleyelim. Jeneratörden (S.A. yumrusundan) verilen enerji dalgas›, kalbin kü- 52 ‹NSAN MUC‹ZES‹