6. Yazar ve Eserleri Hakk›nda
Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan
Oktar, 1956 y›l›nda Ankara'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤re-
nimini Ankara'da tamamlad›. Daha sonra ‹stanbul Mimar
Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul
Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde ö¤renim gördü. 1980'li y›l-
lardan bu yana, imani, bilimsel ve siyasi konularda pek çok
eser haz›rlad›. Bunlar›n yan› s›ra, yazar›n evrimcilerin sahte-
karl›klar›n›, iddialar›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in kanl›
ideolojilerle olan karanl›k ba¤lant›lar›n› ortaya koyan çok
önemli eserleri bulunmaktad›r.
Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤›
toplam 45.000 sayfal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 60 farkl› dile
çevrilmifltir.
Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden
iki peygamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için
Harun ve Yahya isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan
kitaplar›n kapa¤›nda Resulullah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›-
n›n sembolik anlam› ise, kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Bu mühür,
Kuran-› Kerim'in Allah'›n son kitab› ve son sözü, Peygamberimiz
(sav)'in de hatem-ül enbiya olmas›n› remzetmektedir. Yazar da, ya-
y›nlad›¤› tüm çal›flmalar›nda, Kuran'› ve Resulullah'›n sünnetini
kendine rehber edinmifltir. Bu suretle, inkarc› düflünce sistemlerinin
tüm temel iddialar›n› tek tek çürütmeyi ve dine karfl› yönel-
tilen itirazlar› tam olarak susturacak "son söz"ü söyle-
meyi hedeflemektedir. Çok büyük bir hikmet ve ke-
mal sahibi olan Resulullah'›n mührü, bu son sözü
söyleme niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r.
Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak hedef,
Kuran'›n tebli¤ini dünyaya ulaflt›rmak, böyle-
likle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve ahiret
gibi temel imani konular üzerinde düflünme-
ye sevk etmek ve inkarc› sistemlerin çürük te-
mellerini ve sapk›n uygulamalar›n› gözler
önüne sermektir.
7. Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, ‹ngiltere'den Endonez-
ya'ya, Polonya'dan Bosna Hersek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya, Malezya'dan ‹talya'ya,
Fransa'dan Bulgaristan'a ve Rusya'ya kadar dünyan›n daha pek çok ülkesinde be¤eniy-
le okunmaktad›r. ‹ngilizce, Frans›zca, Almanca, ‹talyanca, ‹spanyolca, Portekizce, Urdu-
ca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boflnakça, Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, S›rp-
ça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzanya'da kullan›l›yor), Hausa (Afrika'da yayg›n ola-
rak kullan›l›yor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullan›l›yor), Danimarkaca ve ‹sveçce gibi pek
çok dile çevrilen eserler, yurt d›fl›nda genifl bir okuyucu kitlesi taraf›ndan takip edilmek-
tedir.
Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok insan›n
iman etmesine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmaktad›r. Kitaplar›
okuyan, inceleyen her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay anlafl›l›r ve samimi üslu-
bun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n fark›na varmaktad›r. Bu eserler süratli etki etme, kesin ne-
tice verme, itiraz edilemezlik, çürütülemezlik özellikleri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan
ve üzerinde ciddi biçimde düflünen insanlar›n, art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di-
¤er sapk›n görüfl ve felsefelerin hiçbirini samimi olarak savunabilmeleri mümkün de¤il-
dir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir inatla savunacaklard›r, çünkü fikri
dayanaklar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar, Harun Yahya Külliyat›
karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufllard›r.
Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynaklanmakta-
d›r. Yazar›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yaln›zca Allah'›n hi-
dayetine vesile olmaya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserlerin bas›m›nda ve yay›nlanmas›nda
herhangi bir maddi kazanç hedeflenmemektedir.
Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini görmeleri-
ni sa¤layan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik etmenin de, çok
önemli bir hizmet oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.
Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri karmafla
meydana getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güçlü ve keskin
bir etkisi olmad›¤› genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise, emek ve zaman kay-
b›na neden olacakt›r. ‹man› kurtarma amac›ndan ziyade, yazar›n›n edebi gücünü vurgu-
lamaya yönelik eserlerde bu etkinin elde edilemeyece¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olan-
lar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek amac›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahla-
k›n› yaymak oldu¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve samimiyetin aç›kça görüldü¤ünü
okuyucular›n genel kanaatinden anlayabilirler.
Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çektikleri
eziyetlerin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulman›n yolu ise,
dinsizli¤in fikren ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konmas› ve Kuran ahla-
k›n›n, insanlar›n kavray›p yaflayabilecekleri flekilde anlat›lmas›d›r. Dünyan›n günden
güne daha fazla içine çekilmek istendi¤i zulüm, fesat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›-
¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl› ve etkili bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r.
Aksi halde çok geç kal›nabilir.
Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya Külliyat›, Allah'›n izniyle,
21. yüzy›lda dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤ruluk ve adale-
te, güzellik ve mutlulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.
8. 1. Bask›: May›s 2001 / 2. Bask›: Kas›m 2002 / 3. Bask›: Ocak 2006 / 4. Bask›: May›s 2009
ARAfiTIRMA YAYINCILIK
Talatpafla Mah. Emirgazi Caddesi ‹brahim Elmas ‹fl Merkezi
A Blok Kat 4 Okmeydan› - ‹stanbul Tel: (0 212) 222 00 88
Bask›: Seçil Ofset / 100 Y›l Mahallesi MAS-S‹T Matbaac›lar Sitesi
4. Cadde No: 77 Ba¤c›lar-‹stanbul Tel: (0 212) 629 06 15
www.harunyahya.org - www.harunyahya.net
O K U Y U C U Y A
● Yazar›n çal›flmalar›nda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr›lmas›n›n nedeni, bu te-
orinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›d›r. Yarat›l›fl› ve dolay›s›yla
Allah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwinizm, 140 y›ld›r pek çok insan›n iman›n› kaybetmesine
ya da kuflkuya düflmesine neden olmufltur. Dolay›s›yla bu teorinin bir aldatmaca oldu¤u-
nu gözler önüne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu önemli hizmetin tüm insanla-
r›m›za ulaflt›r›labilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z› oku-
ma imkan› bulabilir. Bu nedenle ço¤u kitab›m›zda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayr›l-
mas› uygun görülmüfltür.
● Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm kitapla-
r›nda imani konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar Allah'›n ayetle-
rini ö¤renmeye ve yaflamaya davet edilmektedir. Allah'›n ayetleri ile ilgili tüm konular,
okuyan›n akl›nda hiçbir flüphe veya soru iflareti b›rakmayacak flekilde aç›klanmaktad›r.
● Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n yediden yetmi-
fle herkes taraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etkili ve yal›n anlat›m saye-
sinde, kitaplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktad›r. Dini reddet-
me konusunda kesin bir tav›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan gerçekler-
den etkilenmekte ve anlat›lanlar›n do¤rulu¤unu inkar edememektedirler.
● Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece¤i gibi, karfl›-
l›kl› bir sohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek isteyen bir
grup okuyucunun kitaplar› birarada okumalar›, konuyla ilgili kendi tefekkür ve tecrübe-
lerini de birbirlerine aktarmalar› aç›s›ndan yararl› olacakt›r.
● Bunun yan›nda, sadece Allah r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na ve okun-
mas›na katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kitaplar›nda
ispat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyenler için en et-
kili yöntem, bu kitaplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›n›n teflvik edilmesidir.
● Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önemli sebep-
leri vard›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤imiz özellikleri tafl›yan ve
okumaktan hoflland›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ayn› vas›flara sahip daha birçok eser ol-
du¤unu görecektir. ‹mani ve siyasi konularda yararlanabilece¤i zengin bir kaynak biriki-
minin bulundu¤una flahit olacakt›r.
● Bu eserlerde, di¤er baz› eserlerde görülen, yazar›n flahsi kanaatlerine, flüpheli kaynaklara
dayal› izahlara, mukaddesata karfl› gereken adaba ve sayg›ya dikkat edilmeyen üsluplara,
burkuntu veren ümitsiz, flüpheci ve ye'se sürükleyen anlat›mlara rastlayamazs›n›z.
9.
10. 8
Kitab›m›z›n kahramanlar›ndan ilki olan Emre, spor yap-
maktan, kitap okumaktan ve özellikle hayvanlarla ilgilen-
mekten çok hofllanan bir çocuk. Hayvanlarla ilgili okudu¤u
kitaplar sayesinde bu konuda oldukça bilgilidir. Üstelik
Emre sadece herkesin bildi¤i hayvanlar de¤il, bütün hay-
vanlar hakk›nda da bilgi sahibidir. Resimlerde gördü¤ü
hayvanlar› hemen tan›r, ne gibi özelliklerinin oldu¤unu çok
detayl› bilir. Bu nedenle arkadafllar› Emre'yi çok severler.
Ders aralar›nda, yolda giderken onunla sohbet etmekten
çok hofllan›rlar.
Emre'nin do¤aya olan ilgisini sadece arkadafllar› de¤il
ailesi de çok iyi bilmektedir. Bu nedenle güzel havalarda,
her hafta sonunu ve her tatili de¤erlendirip onu sürekli
gezilere götürürler.
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
11. Emre, bu gezilerin içinde özellikle her sene bahar ay-
lar›nda gittikleri kamptan çok zevk al›r. Çünkü her sene
kamp yerinde bafl›na çok ilginç olaylar gelir. Kimi zaman
çok de¤iflik insanlarla tan›fl›p dost olur, kimi zaman da çok
ilginç canl›lar hakk›nda bilgi sahibi olur. Kamp zaman› yak-
laflt›kça Emre'nin heyecan› artar, çünkü onu ne gibi sürp-
rizlerin ne tür maceralar›n bekledi¤ini bilmemektedir.
Gelin flimdi Emre'nin bafl›na bu kamp döneminde ne
gibi olaylar geldi¤ini birlikte görelim ve kitab›m›z›n di¤er
kahramanlar› ile tan›flal›m.
9
Harun Yahya (Adnan Oktar)
12. Kamptaki ilk gün her zamanki gibi geçmifltir. Ailesiyle
birlikte çad›rlar›n› kurmufllar ve eflyalar›n› yerlefltirmifller-
dir. Bütün bunlar› yapana kadar da akflam olmufltur. Emre
keflfe ç›kmak için sabah› beklemek zorundad›r.
Emre ilk defa geldi¤i bu kamp yerinde etraf›n› tan›mak
için ertesi sabah erkenden kalkar, hemen babas›n› kald›r›r
ve ikisi birlikte yola koyulurlar. Her yer kocaman a¤açlarla
doludur. A¤açlar› geçince kenar›nda çok güzel rengarenk
çiçekler bulunan gürültülü bir akarsuyla karfl›lafl›rlar.
Akarsuyun güçlü sesinin, c›v›l c›v›l öten kufllar›n sesini
bile bast›rmas› Emre'yi çok heyecanland›r›r. Gördü¤ü bu
manzaraya hayran kal›r, bir süre burada vakit geçirirler. An-
cak vakit hayli geç oldu¤u için babas› kampa dönme zama-
n›n›n geldi¤ini söyler ve tekrar yola koyulurlar.
Kampta ablas›na, abisine ve annesine, gündüz keflfet-
tikleri muhteflem manzaray› ve akarsuyu büyük bir heye-
canla anlat›r. Onlar da ertesi gün mutlaka Emre'yle birlikte
gelmek istediklerini söylerler. Zaten onlar da bu güçlü su
sesinin nereden geldi¤ini çok merak etmifllerdir.
Ertesi gün ablas› ve abisiyle birlikte çevreyi keflfe ç›-
karlar. Akarsuyun kenar›na geldiklerinde Emre su kenar›n-
1 0
Bahar kampındaki
ilk gün
14. da dün var olan birkaç a¤ac›n kesildi¤ini fark eder. Büyük
bir itinayla kesilmifl olan a¤açlar›n sadece kökleri vard›r.
Emre bunu kimin ve neden yapm›fl oldu¤unu merak eder-
ken ablas› Emre'ye seslenir:
"Emre bak, suyun üzerinde a¤aç kütükleri var."
Emre çok flafl›rm›flt›r. Neden böyle bir fley yapm›fl ola-
bilirler ki diye düflünür. Etrafta da kimse yoktur. O gün su
kenar›nda biraz daha vakit geçirdikten sonra kampa geri
dönerler.
Emre ve kardeflleri o günü takip eden günlerde de su
kenar›na giderler. Ama her gün biraz daha merak içinde
kampa geri dönerler. Çünkü her gün birkaç a¤ac› daha ke-
1 2
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
15. Harun Yahya (Adnan Oktar)
1 3
silmifl ve su üzerinde üst üste dizilmifl olarak bulurlar. Ay-
r›ca a¤açlar dallar›ndan özenle ay›r›lm›fl, dallar ve kütükler
üst üste özellikle koyulmufl gibidir. Akarsuyun o güçlü se-
si de azalm›fl ve küçük bir göl oluflmaya bafllam›flt›r. Emre
bu olaylar›n gelifligüzel yap›lmad›¤›n› düflünmeye baflla-
m›flt›r. Sanki birisi bir amaç u¤runa her gün gelip akarsu ke-
nar›nda büyük bir itinayla çal›fl›yordur. Peki ama bu esra-
rengiz kifli kimdir?
Emre bu olaylar› çözmek ve merak›n› yenmek için bir
plan yapar. Akarsu kenar›na hiç gitmedi¤i kadar erken bir
saatte sessizce gidecektir. Böylece bütün bunlar› yapan›
bulaca¤›n› düflünür. Plan›n› abisine anlat›r ve kendisiyle
gelmesi için onu ikna eder. Sabah erkenden Emre'nin pla-
n›n› uygulamaya bafllarlar.
Neden suyun
ortas›nda bu
a¤aç y›¤›n›n›n
durdu¤unu siz
de merak etti-
niz de¤il mi?
Kitab› okuma-
ya devam
edin. Ö¤ren-
dikleriniz sizi
hem flafl›rta-
cak hem de
çok hoflunuza
gidecek.
16. Emre akarsuya yaklafl›rken parmak uçlar›nda ve müm-
kün oldu¤unca sessiz yürümeye bafllar. Su kenar›na ulaflt›-
¤›nda suyun üzerindeki dal ve kütüklerin biraz daha ço¤al-
m›fl oldu¤unu görür. Etraf›na bak›p yine kimsecikler yok
diye düflünür. Tam abisine seslenmek üzereyken birdenbi-
re suyun üzerinde yüzen çok sevimli iki hayvan görür. He-
men saklan›r. Hayvanlar Emre'yi fark etmedikleri için iflleri-
ne devam ederler. Bir süre sonra Emre'nin abisi de yan›na
gelir. Abisi; "Demek ki bütün a¤açlar› kesip, suya tafl›yan
kunduzlarm›fl" diye f›s›ldayarak hayretini belli eder. Emre
kitaplarda gördü¤ü ancak o kadar da iyi tan›mad›¤› kun-
duzlar› canl› görmüfl olmaktan dolay› çok mutludur. Bütün
gün bu iki ilginç görünümlü canl›n›n gayretli çal›flmalar›n›
izlerler.
Emre'nin abisinin söyledi¤ine göre kunduzlar suyun
önünü kesmek, sonra da buraya bir yuva yapmak için ça-
balamaktad›rlar. Kunduzlar›n davran›fllar› çok flafl›rt›c›d›r.
A¤›zlar›nda tafl›d›klar› dallar› daha önceden suya b›rakt›kla-
r› en büyük kütü¤ün önüne koyarlar. Sonra biri k›y›ya ç›kar
ve su kenar›na yak›n bir a¤aca yönelir. Kunduz önce a¤ac›n
1 4
Emre esrarengiz
yabancılarla
karşılaşıyor...
17. 1 5
Emre ve abisi
a¤açlar›n arka-
s›na gizlenmifl
sevimli kunduz-
lar›n yapt›klar›
hayret verici ifli
izliyorlar. Onlar›
fark etmeyen
kunduzlar da
ifllerine devam
ediyorlar.
18. yapraklar›yla biraz beslenir sonra diflleriyle a¤ac› dibinden
kemirmeye bafllar. Uzun bir süre a¤ac›n etraf›nda dönüp
dolaflarak, her taraftan eflit olacak flekilde büyük bir iti-
nayla a¤ac› kemirir. A¤ac›n ayr›lacak k›sm› kalem ucu flekli-
ni al›ncaya kadar bu ifle devam eder.
Kunduz a¤açlar› keserken Emre de bu küçücük hayva-
n›n koskoca a¤ac› nas›l tafl›yaca¤›n› düflünmektedir. Tam
bu s›rada a¤aç do¤rudan suyun üzerine düfler. Dolay›s›yla
tafl›ma problemi ortadan kalkm›flt›r.
1 6
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
19. Harun Yahya (Adnan Oktar)
1 7
Daha sonra di¤eri gelir ve o da su k›y›s›ndaki bir a¤ac›
dibinden kemirmeye bafllar. Onun kemirdi¤i a¤aç da bir
süre sonra do¤rudan suya düfler. Baflka bir tanesi, baflka
bir tanesi daha, bir tane daha… Kunduzlar›n kestikleri bü-
tün a¤açlar hiç flaflmadan suyun üzerine düflmektedir.
Sanki kunduz, a¤ac› nas›l suya düflürece¤ini hesaplayarak
kemirmeye bafllamaktad›r.
Emre çok flafl›r›r çünkü onun akl›na böyle bir taktik kul-
20. 1 8
Yan sayfada
kunduzlar›n difl-
leri ile kestikleri
a¤açlar› görü-
yorsunuz. Koca
a¤açlar› deviren
bu küçük hay-
vanlar›n Allah'›n
ilham› ile hare-
ket ettiklerini
sak›n akl›n›zdan
ç›karmay›n.
Kunduzlar
ifle koyul-
madan
önce top-
lad›klar›
yapraklar-
dan yiye-
rek güç
toplar.
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
22. lanarak a¤açlar› tafl›maktan kurtulmak gelmemifltir. Abisi-
ne bu düflüncesini söyledi¤inde onun da ayn› düflüncede
oldu¤unu görür. Aralar›nda flöyle konuflurlar:
Abisi: Do¤rusunu istersen benim de akl›ma böyle bir
çözüm gelmezdi. Ama evet bir kitapta okumufltum. Kun-
duzlar a¤açlar› tam suya düflürecek flekilde hesaplay›p,
buna göre bir aç›yla a¤açlar› kemiriyorlarm›fl. Ancak bazen
baflar›l› olamad›klar› da olurmufl. Böyle durumlarda da suya
do¤ru düflüremedikleri a¤açlar› diflleriyle çekerek suya
do¤ru tafl›rlarm›fl. Evet Emre, flimdilik bu kadar yeter san›-
r›m. Sana kampa döndü¤ümde kunduzlar hakk›nda daha
detayl› bilgiler vermemi ister misin? ‹stersen getirdi¤imiz
kitaplardan da kunduzlar hakk›nda bilgi toplayabiliriz.
Emre: Çok isterim. Kunduzlar›n böyle hesaplar yapa-
bilmeleri, daha do¤rusu düflünerek hareket etmeleri beni
çok flafl›rtt›, akl›m kar›flt›. Neden akarsuyun önünü keserek
yuva yap›yorlar? A¤aç yedikleri halde diflleri hiç mi afl›nm›-
yor? Kafamda o kadar çok soru var ki, bütün gece seninle
konuflabilirim.
Abisi: Tamam ama hemen kampa dönmemiz gereki-
yor. Konuflmaya dald›k hava kararmak üzere. Annem bizi
merak etmeden dönelim. Ayr›ca hem çok uykum geldi,
hem de çok yoruldum. Hadi acele et.
Kampa dönmek için aceleyle yola ç›karlar. Ancak ka-
2 0
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
23. fas›ndaki soru iflaretleri Emre'yi yol boyunca rahat b›rak-
maz. Kampa gittiklerinde annelerinin onlar için haz›rlad›¤›
lezzetli yemeklerden yerler. Sonra birlikte kitaplara bak-
maya bafllarlar, tam kunduzlar hakk›nda birfleyler okumaya
bafllad›klar›nda Emre hiç beklemedi¤i bir sürprizle karfl›la-
fl›r. Abisi uykuya dalm›flt›r. Emre de kitaplar› kendi bafl›na
okumaya bafllar.
Bu, Emre'nin kafas›ndaki sorularla baflbafla kalmas› de-
mektir. Emre yeni bir plan daha yapar. Yar›n sabah erken-
den gidip, kunduzlarla tan›flacak neler yapacaklar›n› onlar-
dan ö¤renecektir. Ve bir süre sonra o da uykuya dalar…
2 1
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Kunduzlar a¤açlar› suya düflüreme-
dikleri zaman diflleriyle su kenar›na
do¤ru çekerler. Üstte Bay Kunduz'u
a¤aç tafl›rken görüyorsunuz.
24. Emre sabah erkenden kalkar ve sessizce akarsuya gider.
Onlar› yine çal›fl›yorken bulur. Bütün cesaretini toplar ve
kunduzlar›n yanlar›na gidip onlarla konuflmaya bafllar.
Emre: Merhaba, benim ad›m Emre. Sizinle arkadafl olabi-
lir miyim?
Sevimli hayvanlar önce biraz irkilirler ancak sonra Em-
re'nin dost tavr›n› görünce biraz daha büyükçe olan› öne at›-
l›p konuflmaya bafllar.
Bay Kunduz: Tabii. Benim ad›m Bay Kunduz, yan›mda-
ki de eflim Bayan Kunduz, tan›flt›¤›m›za çok memnum oldum.
Emre buna çok sevinmifltir. Çünkü art›k merak ettikleri-
ni onlara sorabilecektir. Hemen sohbet etmeye bafllarlar.
2 2
Büyük bir sürpriz
25. Emre: Sizi bir süredir merakla izliyorum. Sormak iste-
di¤im o kadar çok soru var ki... Önce flu a¤aç kütükleri ile
bafllayal›m. A¤aç kütüklerini neden suya tafl›y›p üst üste
koyuyorsunuz Bay Kunduz?
Bay Kunduz: Emreci¤im, bizim gibi bütün kunduz
çiftleri kendilerine yeni yuva yapmak için göç ederler. Biz
de bir süre önce buraya göç ettik yani bu akarsuya yeni
tafl›nd›k. fiimdi kendimize bir yuva infla ediyoruz. Ancak
bunu yapabilmemiz için durgun bir suya ihtiyac›m›z var. Bu
yüzden öncelikle akarsuyun önünü kesmemiz gerekiyor.
Biz de bunun için a¤açlar› üst üste koyup suyu keserek
gördü¤ün suni gölü oluflturduk.
2 3
Harun Yahya (Adnan Oktar)
26. Emre: Yani siz bir baraj m› yap›yorsunuz? Bu müthifl
birfley. Biliyor musunuz, biz insanlar da suyun ak›fl›n› kes-
mek için yüzy›llardan beri ayn› flekilde barajlar yap›yoruz.
Geçen gün co¤rafya dersinde ö¤retmenim bize ülkemiz-
deki barajlar› ve yap›l›fllar›n› anlatm›flt›. Ben çok flafl›rm›fl-
t›m. Çünkü o kadar güçlü akan suyun önüne bir inflaat ya-
p›lmas› çok zor diye düflünmüfltüm. Ama sizin yapt›¤›n›z
bizimkinden çok daha flafl›rt›c› ve zor. Böylesine güçlü
akan bir suyu durdurmay› nas›l baflar›yorsunuz? Bu nere-
den akl›n›za geldi? ‹nsanlar›n yapt›klar› barajlara bak›p m›
karar verdiniz?…
Emre heyecan içinde sorular›n› arka arkaya s›ralarken
Bay Kunduz, Emre'nin sözlerine ve flaflk›nl›¤›na bir süre gü-
ler. Çünkü yapt›klar› ifl onlar için çok kolayd›r, hiç zorlan-
madan yapmaktad›rlar.
Bay Kunduz: Dur Emre dur, biraz soluk al. Bütün so-
rular›na s›ras›yla cevap verece¤im. Hiç merak etme, herfle-
yi ö¤reneceksin. Biz baraj yapmay› da, böyle bir yuva yap-
may› da do¤ar do¤maz biliriz. Tabi ki bu kendili¤inden bi-
zim akl›m›za gelmedi. Durup duruken bir gün "hadi gelin
2 4
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
27. baraj kurup, suyun ortas›na bir yuva yapal›m" demedik. Bü-
tün bunlar› biz zaten biliyorduk. Daha do¤madan bütün
bunlar bize ö¤retilmiflti. Bu yüzden biz iflimizi bu kadar iyi
yap›yoruz. Nerede nas›l davranaca¤›m›z› çok iyi biliyoruz.
Koca a¤açlar› nas›l devirece¤imizi, nas›l suya tafl›yaca¤›m›-
z› da bu sayede biliyoruz.
Emre, Bay Kunduz'u flaflk›nl›k içinde dinlerken birden-
bire arkas›nda bir ses duyarak irkilir:
Abisi: Ben sana bütün bu sorular›n›n cevab›n› verebi-
lirim Emre. Ama önce bana bir aç›klama yapman gerekiyor.
Neden kamptan tek bafl›na ayr›ld›n? B›rakt›¤›n notu gör-
meseydim seni çok merak edebilirdik.
Emre: Abici¤im, ben, fley... Çok özür dilerim o kadar
heyecanl›yd›m ki, kendimi buraya gelmekten al›koyama-
d›m. Ama notumu görece¤ini bildi¤im için böyle yapt›m.
Lütfen bana bütün bunlar› kunduzlara kimin ö¤retti¤ini
söyler misin?
2 5
Harun Yahya (Adnan Oktar)
28. Abisi: Peki tamam. Bak Emre, geçen hafta seninle Ku-
ran okumufltuk. Hat›rlarsan okudu¤umuz ayetlerden pek
ço¤unda gökleri, yeri ve ikisi aras›ndaki herfleyi yaratan›n
Allah oldu¤u yaz›yordu. Bunun üzerine seninle teker teker
bildi¤imiz hayvanlar› ve yapt›klar› ola¤anüstü iflleri düflün-
müfltük ve bütün bunlar› kendiliklerinden yapamayacaklar›
sonucuna varm›flt›k. Onlara nas›l davranacaklar›n› ö¤reten
birinin oldu¤unu anlam›flt›k.
Emre: Evet çok iyi hat›rl›yorum.
Abisi: ‹flte Emreci¤im, bütün canl›lar kendilerine
Allah'›n ö¤retti¤i flekilde davran›rlar. Daha do¤duklar› an-
dan itibaren hepsi nas›l davranacaklar›n› çok iyi bilir. Biz in-
sanlar, hayvanlar›n yapt›klar›n› çözmek için y›llarca çal›fl›r›z.
Teknolojik aletler kullan›r›z, kitaplar okuruz, deneyler ya-
par›z. Ama hayvanlar bizim anlamak için çal›fl›p çabalad›¤›-
m›z iflleri büyük bir kolayl›kla yaparlar. Örne¤in uzman in-
sanlar›n yapamayaca¤› hesaplamalar› bile hiç zorlanmadan
yaparlar. Bay Kunduz ve Bayan Kunduz da kendilerine Rab-
bimizin ö¤rettiklerini yap›yorlar. fiimdi Bay Kunduz neler
yapt›klar›n› anlat›rsa, o zaman ne demek istedi¤imi daha iyi
anlayacaks›n.
2 6
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
29. Bay Kunduz: Evet, Emre. Biraz sonra sana yapaca¤›-
m›z yuvan›n detaylar›n› anlataca¤›m. Bizim kendi bafl›m›za
böyle bir fley yapmam›z›n mümkün olmad›¤›n› sen de gö-
receksin.
Emre, Bay Kunduz'un ve abisinin anlatt›klar›n› büyük
bir dikkatle dinlemektedir. Ne kadar önemli bir konuflma
yapt›klar›n›n fark›ndad›r. Bu yüzden bütün dikkatini topla-
y›p, akl›na tak›lan bütün sorular› sormaya karar verir.
Emre: Bay Kunduz gördü¤üm kadar›yla bu gölü olufl-
turmak için a¤aç keserken ellerinizi ve difllerinizi kullan›-
yorsunuz. Peki sizin diflleriniz nas›l bu kadar dayan›kl›? Me-
sela ben bir dal› ›s›rmaya kalksam benim difllerim hemen
k›r›l›r. Ben sizin yapt›klar›n›z› kesinlikle yapamam.
Bay Kunduz: Çok güzel bir
soru. Eflim ve ben 1 sene içinde
400'e yak›n a¤ac› devirebiliriz. Üs-
telik bu ifllemlerin hepsini de difl-
lerimizle kemirerek yapar›z. A¤aç
dallar›n› kemirirken dört tane ön
diflimizi kullan›r›z. Seninkiler kadar
2 7
Harun Yahya (Adnan Oktar)
30. olmasa da bizim de difllerimiz zaman içinde afl›n›r ve zaman
zaman da k›r›l›r. Ancak bu bizi hiç etkilemez çünkü kesici
ön difllerimiz çok k›sa bir sürede uzar. Bu hayat›m›z boyun-
ca hep böyle devam eder.
Emre: Yani t›pk› bizim t›rnaklar›m›z›n uzamas› gibi si-
zin de diflleriniz mi sürekli uzuyor?
Bayan Kunduz: Bu soruna da ben cevap vereyim
Emre. Evet öyle de diyebiliriz. Allah bizim difl yap›m›z› di-
¤er bütün canl›lardan farkl› bir özellikte yaratm›flt›r. E¤er
böyle olmasayd›, hem beslenemezdik hem de yuva yapa-
mazd›k. Bu da bizim için çok kötü olurdu. Hatta açl›ktan
ölece¤imiz için soyumuz tükenirdi, yani bugün biz burada
olamazd›k. Hatta dünyada tek bir kunduz bile bulamazd›n.
Ancak gördü¤ün gibi ben ve Bay Kunduz da dahil bütün
kunduzlar›n diflleri çok çabuk uzar. Difllerimiz bizim için çok
ama çok önemlidir.
Emre: Peki yüzmeyi nas›l ö¤rendiniz? Ben daha yeni
2 8
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
31. yeni yüzmeye bafllam›flken, siz nas›l bu kadar mükemmel
bir flekilde yüzebiliyorsunuz.
Bay Kunduz: Emreci¤im, bizim gibi bütün kunduzlar
do¤duktan k›sa bir süre sonra yüzmeye bafllarlar. Bu bizim
için çok kolayd›r. Çünkü vücudumuz yüzmeye çok uygun-
dur. Bir kere ayaklar›m›z perdelidir, bu yüzden suyu kolay-
ca iteriz. Arka kuyruklar›m›zsa dev bir palet gibidir, bu sa-
yede suyun içinde çok rahat hareket ederiz. Sen nas›l su-
yun alt›nda gözünün içine su girmesin diye ve görebilmek
için gözlük tak›yorsan bizim de do¤al gözlüklerimiz vard›r.
Suyun alt›ndayken kulaklar›m›z ve burun deliklerimiz suyun
içeri girmesini engelleyecek flekilde kapanarak korunur.
Ve gözlerimizde de yar› saydam olan üçüncü bir göz kapa-
¤› vard›r. Bu da bizi suyun etkilerinden korur.
Emre: Küçük dostlar›m biliyor musunuz, ben de aya-
¤›ma palet tak›p çok rahat ve h›zl› bir flekilde yüzebiliyo-
rum. Ama tabii ki benim paletlerimi babam sat›n al›yor, siz-
se bunlara do¤ufltan sahipsiniz. Allah sizi tam ihtiyac›n›z
olan özelliklerle yaratm›fl.
2 9
Harun Yahya (Adnan Oktar)
32. 3 0
‹flte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan
baflka ilah yoktur. Herfleyin yarat›c›s›d›r,
öyleyse O'na kulluk edin...
(Enam Suresi, 102)
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
33. 3 1
Kunduzlar›n pençeleri,
palet gibi kulland›klar›
kuyruklar› (üstteki re-
simler), diflleri k›sacas›
bütün vücutlar› yüce
Rabbimiz taraf›ndan tam
gerekti¤i gibi, özel ola-
rak yarat›lm›flt›r. Bunlar
olmadan kunduzlar›n ya-
flamas› imkans›zd›r.
Harun Yahya (Adnan Oktar)
34. Abisi: Evet Emre çok güzel söyledin. Bay Kunduz, bi-
ze biraz da yapt›¤›n›z barajdan bahseder misiniz?
Bay Kunduz: Baraj için ilk ifl olarak kal›n dallar› dere
yata¤›n›n içine do¤ru iteriz. Ard›ndan daha ince dallar›, da-
ha a¤›r olanlar›n üzerine y›¤ar›z. Ancak bunlar› akarsu yata-
¤›na sa¤lam bir flekilde yerlefltirmemiz gerekir. Yoksa akan
su yapt›klar›m›z› al›r götürür. Bunun için önce büyük kaz›k-
lar› tafllarla a¤›rlaflt›rarak akarsuyun içinde iyice sabitleriz.
Ama böyle b›rak›rsak kolayca da¤›laca¤› için baflka bir des-
tek daha yapmam›z gerekir. Bu yüzden y›¤d›¤›m›z dallar›,
kil ve yapraklardan yapt›¤›m›z özel bir harçla birbirlerine
yap›flt›r›r›z. Bu harç su geçirmez ve suyun afl›nd›r›c› gücü-
ne karfl› da çok dayan›kl›d›r.
Emre: Zaten böyle olmasayd›, suyun içinde kuru bir
yuva üretemezdiniz ki, bütün çabalar›n›z bofla gidebilirdi.
Bayan Kunduz: Do¤ru söylüyorsun Emre. Ancak
3 2
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
35. yapt›¤›m›z bu set son derece dayan›kl›d›r ve her geçen
gün biraz daha büyür ve daha sa¤lam olur. Set büyüdükçe
önünde oluflan su birikintisi de yükselir. Birkaç ayl›k çal›fl-
mam›z sonunda gördü¤ün gibi bir baraj göleti oluflur. An-
cak gölet büyüdükçe baraj› da sa¤lamlaflt›rmam›z ve bir
yandan da çatlaklar›n› onarmam›z gerekir. Biraz önce Bay
Kunduz'un da söyledi¤i gibi kuyru¤umuzla a¤açlar›n arala-
r›n› hem çamurla doldururuz hem de çal›larla kapat›r›z. Ha,
bu arada çok önemli bir fley daha var. Onu da sana söyle-
3 3
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Bay Kunduz, Em-
re'ye önce a¤açlar›
suya nas›l tafl›d›k-
lar›n› (yan sayfa)
sonra da Bayan
Kunduz'un, bu
a¤açlar› sa¤lam-
laflt›rmak için bir-
birine nas›l yap›fl-
t›rd›¤›n› anlat›yor.
36. 3 4
Kenara y›-
¤›lm›fl bu
dal parça-
lar› biraz
sonra
kunduzla-
r›n yuvas›
haline ge-
lecek.
Kunduzlar yuvalar›n› yaparken büyük bir sa-
b›rla önce küçük dal parçalar›n› tafl›rlar. Allah
onlar› çok yetenekli ve ak›ll› yaratm›flt›r.
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
37. 3 5
Sonra a¤›r parça-
lar yine büyük
bir sab›rla tafl›n›r.
Kunduzlar yuva-
lar›n› yaparken
çamur da kulla-
n›rlar. Tafl›d›klar›
çal›lar› çamurla
yap›flt›r›rlar.
Harun Yahya (Adnan Oktar)
38. yeyim. Baraj›m›z›n flekline dikkat ettin mi? Bir yaya benzi-
yor de¤il mi? ‹flte bu yay gibi içe do¤ru bükülmüfl fleklin
ad› iç bükeydir. Bütün kunduzlar barajlar›n› iç bükey olarak
yaparlar. Tek amac›m›z baraj›n suyun önünü 45 derecelik
bir aç›yla kesmesidir.
Bay ve Bayan Kunduz'un söyledikleri Emre'yi çok fazla
heyecanland›r›r. Bu heyecanla Emre söze at›l›r.
Emre: Siz bunu nereden biliyorsunuz? Hani size biraz
önce ö¤retmenimizin bizi götürdü¤ü baraj gezisinden
3 6
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
Bayan Kun-
duz Emre'ye
baraj› nas›l
bir plana
göre yapt›k-
lar›n› anlat›r-
ken...
39. bahsetmifltim ya, iflte o gün ö¤retmenimiz günümüzdeki
barajlar›n fleklinin de tam sizinkiler gibi yani içe do¤ru bü-
külen flekilde yap›ld›klar›n› söylemiflti. Buna iç bükey deni-
liyormufl. Bu flekil sayesinde suyun önünü tam 45 derece-
lik bir aç›yla kesebiliyorlarm›fl ve su bas›nc›na karfl› koyabi-
lecek en dayan›kl› barajlar da iç bükey barajlarm›fl. Ama
Bay ve Bayan Kunduz siz böyle birfleyi nas›l biliyorsunuz?
Size bunu kim ö¤retti? Baraj› mühendislerin yapt›klar›n› bi-
liyorum, benim ablam da mühendis ama senelerce okudu,
sonra yurt d›fl›na gitti ve öyle mühendis oldu. Siz okula gi-
demeyece¤inize göre bunlar› nas›l biliyorsunuz? Deneye
deneye mi buldunuz? Size bu bilgileri kim ö¤retti?
3 7
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Emre'nin en
çok flafl›rd›¤›
fley, kunduz-
lar›n insanla-
r›n yapt›klar›
baraj›n ben-
zerini nas›l
yapt›klar›d›r.
40. Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
3 8
Bay ve Bayan
Kunduz baraj-
lar›n› aflama
aflama yapar-
ken, Emre de
bunu büyük bir
flaflk›nl›k ve
hayranl›kla iz-
ler. Emre bir
yandan da "bu-
nu nas›l yap›-
yorlar?" diye
düflünmektedir.
42. Abisi: Bak Emre, elbette ki bunlar› kunduz ailesinin te-
sadüfen yapmas› mümkün de¤il. Sen bana daha önce Dar-
win isimli bir kifli ile ilgili sorular sormufltun, hat›rl›yor mu-
sun? Hani okudu¤un kitaplardan birinde hayvanlar tesadü-
fen var oldular, tesadüfen bu özellikleri kazand›lar diyor-
du. Sen de bunu çok saçma bulmufl ve Darwin'in söyledik-
lerinin birer yalan oldu¤unu bana söylemifltin.
Emre: Evet çok iyi hat›rl›yorum ve ne demek istedi¤i-
ni de anlad›m abici¤im. Tabii ki Bay ve Bayan Kunduz'un
bunlar› Darwin'in yalanlar›nda oldu¤u gibi tesadüfen ö¤-
renmelerine imkan yok.
Bay Kunduz: Emreci¤im,
sana daha önce de söyledi¤im
gibi biz bütün bunlar› do¤du-
muz andan itibaren biliriz. Sen
çok ak›ll› bir çocuksun. Tabi ki
ben okula gitmedim. Böyle bir
4 0
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
Resimde bütün insanlar› yalanlar› ile
kand›rmaya çal›flan Darwin'i görüyor-
sunuz. Çok ak›ll› bir çocuk olan Emre
abisinin anlatt›klar›ndan ve okudu¤u
kitaplardan bu kiflinin yalan
söyledi¤ini hemen anlam›flt›.
43. fleyi deneyip yan›larak bulmam da elbette ki imkans›z. Sa-
na böyle saçma birfley söyleyen olursa ona flu sorular› so-
rabilirsin.
Bir kunduzun mesela benim ya da Bayan Kunduz'un bu
yuvay› yapmay› tesadüfen keflfetmifl oldu¤umuzu varsay-
sak bile bütün kunduzlar böyle yuva yap›yor, hepsi mi bu-
nu tesadüfen keflfettiler?
Benim difllerim afl›nd›kça yerine yenileri ç›k›yor ama bu
bütün kunduzlarda böyle. Bunun tesadüfen olmayaca¤›
çok aç›k de¤il mi?
Gördü¤ün gibi Emreci¤im, böyle birfleyin olmayaca¤›-
n›, bu fikrin ne kadar saçma oldu¤unu anlamak için biraz
düflünmek yetiyor. Ablan› ilk gördü¤ünde barajlar›n 45 de-
recelik aç›yla infla edileceklerini hangi derste okuduklar›n›,
nas›l hesaplar yapt›klar›n› sorarsan ne demek istedi¤imi
daha iyi anlars›n.
Emre: Çok hakl›s›n›z Bay Kunduz. Bütün bunlar›n size
çok üstün akla sahip biri taraf›ndan ö¤retildi¤i çok belli.
Annem Allah'›n sonsuz ak›l sahibi oldu¤unu söylemiflti. Ay-
n› anda hem size hem di¤er kunduzlara hem de flimdiye
kadar yaflam›fl bütün kunduzlara bunu ö¤retmifl olmas›,
Allah'›n benzersiz akl›n› bize gösteren kan›tlardan biri. Üs-
telik bir tek size de¤il, bütün canl›lara, yapt›klar›n› Allah'›n
ö¤retti¤ini de ben biliyorum.
4 1
Harun Yahya (Adnan Oktar)
44. Abisi: Evet Emre. Allah herfleye güç yetirendir ve tüm
canl›lar› yaratand›r. Bununla ilgili sana Kuran'dan bir ayet
hat›rlataca¤›m:
AAllllaahh,, hheerr ccaannll››yy›› ssuuddaann yyaarraatttt››.. ‹‹flflttee bbuunnllaarrddaann kkiimmii kkaarr--
nn›› üüzzeerriinnddee yyüürrüümmeekkttee,, kkiimmii iikkii aayyaa¤¤›› üüzzeerriinnddee yyüürrüümmeekkttee,,
kkiimmii ddee ddöörrtt ((aayyaa¤¤››)) üüzzeerriinnddee yyüürrüümmeekktteeddiirr.. AAllllaahh,, ddiilleeddii¤¤ii--
nnii yyaarraatt››rr.. HHiiçç flflüüpphheessiizz AAllllaahh,, hheerrflfleeyyee ggüüçç yyeettiirreennddiirr.. ((NNuurr
SSuurreessii,, 4455))
4 2
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
45. Emre: Bir de "baraj› yuvam›z› yapmak için inflaa ediyo-
ruz" dediniz Bay Kunduz. Ama ben yuva falan göremiyo-
rum. Sadece kütükler var. Yuvan›z› nereye yap›yorsunuz?
Bay Kunduz: Hakl›s›n. Yuvam›z› böyle d›flar›dan ba-
karak görmenin imkan› yoktur. Zaten bunu özel olarak
böyle yapar›z ki daha güvenli olsun. Baraj› infla ederken bir
yandan da göletin kenar›nda topra¤a yak›n bir yerde yuva-
y› haz›rlar›z. Yuva üstten bak›ld›¤›nda bir tahta y›¤›n› gibi
durur. Ama bu seni sak›n kand›rmas›n, asl›nda içini çok iyi
tasarlar›z. Öncelikle bizim için güvenlik çok önemlidir. Bu
nedenle yuvaya girifl sadece su alt›ndand›r. Tabii ki her is-
teyen içeri kolayca giremez. ‹çeri girmek için sadece bizim
bildi¤imiz gizli bir tünelden geçmek gerekir.
Emre: Çok güzel. Eviniz ayn›, hendekle çevrili kalelere
benziyor. ‹çeri girmek neredeyse imkans›z gibi.
Bay ve Bayan Kunduz Emre'nin bu söylediklerine kah-
kahalarla gülerler.
4 3
Koyu sohbet
devam ediyor...
46. Bay Kunduz: Tüneli geçtikten sonra sakl› bir oda or-
taya ç›kar. Bu oday› su seviyesinin üstünde olacak flekilde
yapar›z. Ailemizle birlikte bu kuru ve güvenli odada yafla-
r›z. Bazen de yuvam›z› iki katl› yapar›z. Birinci kat girifl ve
salon odas›, ikinci kat yemek ve yatak odas› olur. Yuvalar›-
m›z›n iki ayr› sualt› girifli bir de üst tarafta yer alan havalan-
d›rma kanal› vard›r. Bu flekilde hem d›fl tehlikelerden koru-
nuruz hem de konforlu bir yuvada yaflar›z.
Emre: Bu ola¤anüstü bir fley. D›fltan hiç anlafl›lm›yor,
sanki orada y›¤›lm›fl kütükler varm›fl gibi. Çok ak›lc› bir dü-
zenleme. Bir sorum daha var. Bu göletin yüksekli¤i ne ka-
dar? Buradan bak›ld›¤›nda oldukça yüksek görünüyor.
Bay Kunduz: Kimi zaman 3-4 metreyi bulur. Asl›nda
yuvam›z› kurmak için bu kadar derin suya ihtiyac›m›z yok.
Ancak k›fl mevsimi geldi¤i zaman göletin üstündeki su do-
4 4
Bu resmi gö-
rüp de sak›n
"suyun orta-
s›ndaki bu
çal›lar ne ifle
yarar ki?" di-
ye düflünme-
yin. Bu resim
kunduz yuva-
s›n›n üstten
görünüflüdür.
47. nar ve oldukça kal›n bir buz tabakas› oluflur. Su yeterince
derin olmazsa donma gölün derinlerine kadar ilerler ve
tüm gölet bir buz kal›b›na döner. Tabii biz bu durumda su-
yun içinde hareket edemeyiz. Bu yüzden biz de göleti ala-
bildi¤ince derinlefltiririz. Bu sayede k›fl›n göl buzla kaplan-
sa da, buzun alt›nda kal›n bir su tabakas› kal›r. Bu, hareke-
timiz ve beslenmemiz için yeterlidir.
Abisi: Gördü¤ün gibi Emre, Bay Kunduz ve Bayan
Kunduz ne yapt›klar›n› çok iyi biliyorlar. Gölün üstünde bir
yuva yapmaya kalksak bunlar›n hiçbiri bizim akl›m›za bile
gelmeyebilirdi. Ama dostlar›m›z daha sonraki günlerde ne-
ler olur diye düflünüp ona bile çözüm buluyorlar. Elbette
bu yetenekleri onlara veren, böyle incelikleri düflünmele-
rini sa¤layan, yapacaklar› iflleri onlara ö¤reten Allah't›r.
4 5
Harun Yahya (Adnan Oktar)
48. Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar
4 6
Kunduzlar›n yu-
valar›na su alt›n-
daki özel bir tü-
nelden girifl ya-
p›l›r. Bu tüneli
yaln›zca kunduz-
lar bilir.
49. Harun Yahya (Adnan Oktar)
4 7
Kunduzlar›n ne kadar ak›ll› olduklar›n›
k›fl için yapt›klar› haz›rl›ktan da anlaya-
biliriz. Bütün yuva kar alt›nda kalsa da
su buz tutsa da kunduzlar önceden
ald›klar› önlemlerle yuvalar›nda çok
rahatt›rlar.
Kunduzlar çok ak›l-
l›d›r. Yuvalar›nda
bir hasar oldu¤un-
da hemen bunu an-
lar ve yandaki re-
simde görüldü¤ü
gibi tamir ederler.
50. Emre'nin akl›na yine ablas› gelmifltir. Sizin de bildi¤iniz
gibi ablas› inflaat mühendisidir ve inflaat mühendisi olabil-
mek için y›llarca okula gitmifl ve çok çal›flm›flt›r. Emre bir
gün ablas›n›n odas›na girmifl ve ödevlerine bakm›flt›r. O gü-
ne kadar ablas›n›n hep bina, köprü gibi fleyler çizdi¤ini zan-
netmifltir. Ancak ödevlere bakt›¤›nda çok flafl›rm›fl ve hiç-
bir fley anlamam›flt›r. Yapt›¤› fleyler çok emek isteyen, zor
ve karmafl›k fleylerdir. Ablas›n›n ka¤›d›nda o kadar çok ve iç
içe geçmifl çizgi ve say› vard›r ki neyin ne ifle yarad›¤›n› an-
lamam›flt›r. Ablas›na bunlar›n ne oldu¤unu sordu¤unda bu
çizimlerin sonucunda bir binan›n infla edilece¤ini ö¤renmifl
ve hayretler içinde kalm›flt›r.
Emre o güne kadar inflaat mühendisli¤inin bu kadar zor
bir ifl olaca¤›n› hiç düflünmemifltir. Üstelik ablas› kendi yap-
t›¤›n›n sadece iflin tasar›m k›sm› oldu¤unu söylemifltir.
Bundan sonraki aflamadaysa iflçiler devreye girmekte ve
gerekli araç ve malzemelerle binay› infla etmektedirler.
4 8
51. Emre: Gerçekten çok ilginç. Evlerinizi t›pk› mühendis
ablam›n yapt›¤› gibi önceden belirlenmifl bir plana uygun
olarak yap›yorsunuz. Her davran›fl›n›zda çok büyük bir ak›l
var. Ablam›n o karmafl›k hesaplar›n içinde, geceler boyun-
ca nas›l çal›flt›¤› akl›ma geliyor da…
Abisi: Çok hakl›s›n. Benim de akl›ma Selin gelmiflti.
Kunduz dostlar›m›z hem Selin'in yapt›¤› zor ifli yap›yorlar
hem de inflaat iflçilerinin iflini. Bu da Allah'›n onlara verdi¤i
yeteneklerin ne kadar ola¤anüstü oldu¤unu gösteren
baflka bir yön. Ancak küçük dostlar›m›z, bizim art›k kampa
dönme vaktimiz geldi. Herfley için size teflekkür etmek is-
tiyorum. Emre merak etti¤i bütün sorular›n cevab›n› alm›fl
oldu. Art›k sizinle vedalaflmak zorunday›z.
Emre: Ben de size teflekkür etmek istiyorum. Sizinle
sohbet etmekten çok büyük zevk ald›m. Ancak vedalafl-
mak istemiyorum çünkü burada kald›¤›m›z günler boyunca
izin verirseniz sizi s›k s›k ziyaret etmek istiyorum.
Bay ve Bayan Kunduz: Hoflçakal Emre. Tabii ki iste-
di¤in zaman gelebilirsin. Yuvam›z›n tamamlanm›fl halini de
görmüfl olursun. Hoflçakal.
Emre, sevimli kunduzlar›n yapt›klar›na hayran kalm›flt›r.
Sorular›n›n cevab›n› alm›flt›r ve bütün ö¤rendiklerini anlat-
mak için hemen kampa dönmek istemektedir.
4 9
52. ‹flte çocuklar, Emre'yle birlikte siz de sevimli kunduz-
lar hakk›nda bilgi sahibi oldunuz. Gördü¤ünüz gibi Emre'nin
yeni arkadafllar› do¤ufltan gelen bir yetenekle zor ve kar-
mafl›k bir inflaat tasar›m› yap›yorlar. Ve sonra bunu büyük
bir ustal›kla uyguluyorlar. Kunduzlar Emre'nin ablas› gibi
y›llarca okula gidip çal›flmazlar. Ancak ne yapacaklar›n› çok
iyi bilirler. Çünkü kunduzlara bütün bunlar› ö¤reten üstün
bir güç vard›r. Bu güç hepimizi yaratan yüce Allah't›r.
Unutmay›n! Kunduz gibi bir canl› tesadüfen baraj yap-
ma yetene¤i kazanamaz. Vücudunu tam ihtiyac›na uygun
bir hale kendi kendine getiremez. Su bas›nc›na karfl› en da-
yan›kl› baraj fleklini de kendi kendine bulamaz. En önemlisi
de bu yeteneklere baflka kunduzlar›n da sahip olmas›n›
sa¤layamaz.
Bir de flunu hat›rlatal›m: Kunduzlar, tüm bu özelliklerin-
den herhangi biri dahi eksik olsa yaflayamazlar. Örnek ola-
rak difllerini düflünelim. E¤er hiç afl›nmad›klar› halde arka
diflleri de kesici ön diflleri gibi sürekli olarak uzasa, arka
difller afl›r› büyüyecek, kunduzun çenesini zorlayacak ve
a¤z›n› kullan›lmaz hale getirecektir.
Bu durumda kunduz nas›l a¤aç kemirip baraj yapabilir?
5 0
Kunduzları yaratan
Allah'tır
53. Harun Yahya (Adnan Oktar)
5 1
Hayvanlarla ilgili bir
kitap okudu¤unuz-
da ya da film sey-
retti¤inizde onlar›
Allah'›n yaratt›¤›n›
sak›n unutmay›n.
54. Yuvas›n› nereye kurabilir? Tabi ki bunlar›n hiçbirini yapa-
maz ve a¤›z yap›s›ndan dolay› yemek bile yiyemeyip he-
men ölür.
Üstelik kunduzun difllerinden baflka pek çok organ› da
yapt›¤› ifle uygun flekildedir. Su alt›nda çal›fl›rken gözünün
zarar görmesini engelleyen fleffaf perdeler, burnuna ve
kulak içlerine su kaçmas›n› engelleyen özel kapakç›klar sa-
dece kunduzlara özgüdür. Ayr›ca kunduzun su içinde bir
bal›k gibi hareket etmesini sa¤layan tarakl› arka ayaklar› ve
yass›, genifl ve sert bir kuyru¤u da vard›r. Bütün bunlar
kunduzun do¤ufltan sahip oldu¤u ayr›cal›klard›r.
fiimdi neden Emre'nin küçük arkadafl›n›n özelliklerine
hayran kald›¤›n› daha iyi anlam›fls›n›zd›r.
Emre'nin küçük arkadafllar›, do¤duklar› ilk andan beri
bu vücut yap›s›na, baraj infla edecek bilgilere ve özel ye-
teneklere sahiptirler. Bütün kunduzlar kendilerine Allah
taraf›ndan ö¤retilen yani "ilham edilen" bilgileri kullanarak
yuvalar yaparlar. Onlara bütün bunlar› veren ve üstün bir
yetenekle yaratan sonsuz güç sahibi Allah't›r.
Allah bütün canl›lar› ihtiyaçlar›na ve yapt›klar› ifllere
tam uygun özelliklerde yaratm›flt›r.
Allah'›n flefkati bütün canl›lar› kaplam›flt›r. Bir Kuran
ayetinde Allah bize flöyle söylemektedir:
SSiizziinn iillaahh››nn››zz yyaallnn››zzccaa AAllllaahh''tt››rr kkii,, OO''nnuunn dd››flfl››nnddaa iillaahh yyookk--
ttuurr.. OO,, iilliimm bbaakk››mm››nnddaann hheerrflfleeyyii kkuuflflaattmm››flfltt››rr.. ((TTaahhaa
SSuurreessii,, 9988))
5 2
Becerikli Baraj ‹nflaatç›lar›: Kunduzlar