Harun yahya'nın tüm eserleri. turkish (türkçe)

1
T Ü M E S E R L E R İ
Yazar ve Eserleri Hakk›nda
Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar, 1956 y›l›nda Ankara'da do¤-
mufltur. ‹lk, orta ve lise e¤itimini Ankara'da tamamlad›ktan sonra ‹stanbul Mi-
mar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul Üniversitesi
Felsefe Bölümü'nde ö¤renim görmüfltür. 1980'li y›llardan bu yana, imani, bi-
limsel ve siyasi konularda pek çok eser vermifltir. Bunlar›n yan›s›ra, yazar›n ev-
rimcilerin sahtekarl›klar›n›, iddialar›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in kanl›
ideolojilerle olan karanl›k ba¤lant›lar›n› ortaya koyan çok önemli eserleri bu-
lunmaktad›r.
Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden iki Peygam-
berin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Harun ve Yahya isimle-
rinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitaplar›n kapa¤›nda Resulullah'›n
mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembolik anlam› ise, kitaplar›n içeri¤i ile il-
gilidir. Bu mühür, Kuran-› Kerim'in Allah'›n son kitab› ve son sözü, Peygambe-
rimizin de hatem-ül enbiya olmas›n› remzetmektedir. Yazar da, yay›nlad›¤›
tüm çal›flmalar›nda, Kuran'› ve Resulullah'›n sünnetini kendine rehber edin-
mifltir. Bu suretle, inkarc› düflünce sistemlerinin tüm temel iddialar›n› tek tek
çürütmeyi ve dine karfl› yöneltilen itirazlar› tam olarak susturacak "son söz"ü
söylemeyi hedeflemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resu-
lullah'›n mührü, bu son sözü söyleme niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r.
Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak hedef, Kuran'›n tebli¤ini tüm dünyaya
ulaflt›rmak, böylelikle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve ahiret gibi temel ima-
ni konular üzerinde düflünmeye sevk etmek ve inkarc› sistemlerin çürük temel-
lerini ve sapk›n uygulamalar›n› gözler önüne sermektir.
Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, ‹ngiltere'den
Endonezya'ya, Polonya'dan Bosna Hersek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya kadar
dünyan›n pek çok ülkesinde be¤eniyle okunmaktad›r. ‹ngilizce, Frans›zca, Al-
manca, ‹talyanca, ‹spanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça,
Boflnakça, Uygurca, Endonezyaca gibi pek çok dile çevrilen eserler, yurtd›fl›n-
da genifl bir okuyucu kitlesi taraf›ndan takip edilmektedir.
Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok
insan›n iman etmesine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile ol-
maktad›r. Kitaplar› okuyan, inceleyen her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü,
kolay anlafl›l›r ve samimi üslübun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n fark›na varmakta-

d›r. Bu eserler süratli etki, kesin netice, itiraz edilemezlik, çürütülemezlik özellik-
leri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen insanla-
r›n, art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefelerin hiçbi-
rini samimi olarak savunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan sonra savunsalar da
ancak duygusal bir inatla savunmaktad›rlar, çünkü fikri dayanaklar› çürütülmek-
tedir. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar, Harun Yahya külliyat›nda fikren ma¤lup
olmufllard›r.
Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynak-
lanmaktad›r. Yazar›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yal-
n›zca Allah'›n hidayetine vesile olmaya niyet etmifltir. Ayr›ca yazar›n bu kitaplar-
dan elde etti¤i hiçbir maddi kazanc› da yoktur. Ne yazar ne de kitaplar›n›n yay›n-
lanmas›na, tan›t›m ve da¤›t›m›na vesile olanlar, bundan maddi bir kazanç elde et-
memekte, sadece Allah'›n r›zas›n› kazanmak için hizmet etmektedirler.
Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini gör-
melerini sa¤layan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik etme-
nin de, çok önemli bir hizmet oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.
Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri kar-
mafla meydana getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güç-
lü ve keskin bir etkisi olmad›¤› genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise,
emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹man› kurtarma amac›ndan ziyade, ya-
zar›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin elde edilemeyece-
¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek ama-
c›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak oldu¤unu, bu hizmetteki et-
ki, baflar› ve samimiyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyucular›n genel kanaatinden
anlayabilirler.
Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çek-
tikleri eziyetlerin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulma-
n›n yolu ise, dinsizli¤in fikren ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya kon-
mas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavray›p yaflayabilecekleri flekilde anlat›lma-
s›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek istendi¤i zulüm, fesat ve
kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl› ve etkili bir
biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çok geç kal›nabilir.
Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya külliyat›, Allah'›n
izniyle, 21. yüzy›lda dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤-
ruluk ve adalete, güzellik ve mutlulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.
2
H A R U N Y A H Y A ' N I N

Girifl
Harun Yahya taraf›ndan kaleme al›nan tüm kitaplar, okuyucunun dünyaya ba-
k›fl›n› kökten de¤ifltirebilecek, son derece hayati öneme sahip gerçekleri anlat-
maktad›r. Tabiat ve canl›larla ilgili kitaplarda, materyalist felsefenin iddialar›n›
çok kesin bir biçimde çökerten, Allah'›n varl›¤›n›n ve yarat›fl›n›n aç›k ispatlar›n›
ortaya koyan deliller aç›klanmaktad›r. Siyasi konularla ilgili kitaplarda, dünya si-
yasetinin ve tarihinin perde arkas›nda kalm›fl gizli gerçekler gün ›fl›¤›na ç›kar›l-
maktad›r. Kuran'da anlat›lan gerçeklerin ele al›nd›¤› kitaplarda ise, Kuran ayetle-
rinin tüm dönemlere bakan önemli yorumlar› aktar›lmakta, dinin insanlara getir-
di¤i güzel ahlak ve dinden uzak insanlar›n içinde bulunduklar› karakter bozuk-
luklar› ile ilgili mühim teflhisler yap›lmaktad›r.
Yazar›n tüm kitaplar›nda imani konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›l-
makta, insanlar Allah'›n ayetlerini ö¤renmeye ve yaflamaya davet edilmektedir.
Allah'›n ayetleri ile ilgili tüm konular, okuyan›n akl›nda hiçbir flüphe veya soru
iflareti b›rakmayacak flekilde aç›klanmaktad›r. Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan sa-
mimi, sade ve ak›lc› üslup ise kitaplar›n yediden yetmifle herkes taraf›ndan rahat-
ça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r.
Elinizdeki kitapç›¤›n ilk bölümünde, Harun Yahya'n›n, dini konulardaki eser-
lerinden derlenmifl temel fikirleri yans›tan çarp›c› paragraflar yer almaktad›r. Bu
bölümde anlat›lanlar› okudu¤unuzda, yazar›n Kuran'a dayal› samimi anlat›m›na
flahit olabilirsiniz. Nitekim dini reddetme konusunda kesin bir tav›r sergileyen in-
sanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan gerçeklerden etkilenmekte ve anlat›lanlar›n
do¤rulu¤unu inkar edememektedir. Bilinmelidir ki, bu kitaplar›, üzerinde düflüne-
rek ve özümseyerek okuyan bir insan, çok k›sa bir süre içinde yaflad›¤› dünyan›n
gerçek mahiyeti hakk›nda derin bir kavray›fla sahip olabilir.
Sadece Allah r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na ve okunma-
s›na katk›da bulunmak büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kitaplar›n-
da ispat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyen-
ler için en etkili yöntem, bu kitaplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›n›n
teflvik edilmesidir.
3

Kolayl›k Dini ‹slam
3 Tarih boyunca, dini özünden sapt›rmay› amaçlayan ve dinin yaflanmas›-
n› engellemek için türlü yöntemler deneyen kifliler, dine birçok zorlaflt›r›c› uy-
gulama ve hurafe katmaya çal›flm›fllard›r. Kendi türettikleri uygulamalar yü-
zünden bilerek veya bilmeyerek insanlar›n dinden uzaklaflmalar›na sebep ol-
mufllard›r. Oysa, Allah'›n Kuran'da bildirdikleri ve Peygamber Efendimiz'in
sünneti bize dinin yaflanmas›n›n samimi insanlar için son derece kolay oldu-
¤unu ö¤retmektedir.
3 Sonuçta bu insanlar›n Allah'a olan ba¤l›l›klar›, hesap gününe yönelik
korkular› onlar›n Kuran ahlak›n› yaflayan, dinin emirlerini yerine getiren in-
sanlar olmalar›n› sa¤lar. Bu insanlar karfl›laflt›klar› her olayda daima Rablerine
yönelir, O'ndan yard›m diler, O'nun r›zas›n› ararlar. Böyle insanlar hiçbir za-
man zorluklar karfl›s›nda y›lg›nl›k göstermez, s›nand›klar› olay ne kadar fliddet-
li olsa da dinden uzaklaflmazlar. Allah'a dayan›p güvenen böyle insanlar için
Allah sonsuz flefkatinin ve merhametinin bir göstergesi olarak her olay›, en zor
görüneni dahi kolaylaflt›r›r. "Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun
için güzel bir karfl›l›k vard›r. Ona buyru¤umuzdan kolay olan›n› söyleyece-
¤iz." (Kehf Suresi, 88) ayetinde de bu gerçek bildirilmifltir.
‹mtihan›n S›rr›
3 Her insan bir nevi yar›fl içindedir. Dünyada kendisine verilen süre içinde
ahirete yönelik en fazla kazanc› sa¤lamakla yükümlüdür. Bediüzzaman'›n da
söyledi¤i gibi dünya iman eden insanlar için "seyyar bir ticarethane ve k›sa bir
müddet için yol üstünde kurulmufl bir pazard›r." Yani bir insan burada çok karl›
bir ticaret yapabilir ve ahirette sonsuza kadar bu dünyada kazand›¤› ecirlerin
karfl›l›¤›n› yaflayabilir. ‹flte burada sa¤duyu sahibi bir insana düflen vicdan›n›n
sesini dinleyip, Allah'›n kendisini bir denemeden geçirdi¤ini hiçbir flekilde un-
utmamakt›r. Allah, bu zorlu gibi gözüken yolda insana rehber olarak Kuran'›,
örnek olarak da elçileri ve salih müminleri göndermifltir.
3 Müslüman kaderin izleyicisi oldu¤unu bilir. Bu s›rr›n bir güzelli¤i olarak
da herfleyi büyük bir tevekkül, teslimiyet ve sab›r içinde izler. Olaylar›n nas›l
geliflece¤i konusunda da herhangi bir müdahele, engelleme ya da durdurma
5

imkan› olmad›¤›n›n bilincindedir. "… Olur ki hoflunuza gitmeyen bir fley, sizin
için hay›rl›d›r ve olur ki, sevdi¤iniz fley de sizin için bir flerdir. Allah bilir de
siz bilmezsiniz." (Bakara Suresi, 216) ayetini kesinlikle akl›ndan ç›karmaz. Ni-
tekim Allah kullar›na, "e¤er iman etmifllerse" bafllar›na gelen her musibetin so-
nunun mutlaka güzellik ve hay›r olaca¤›n› müjdelemifltir. Bu musibetler mümi-
nin kendisini e¤itmesine, imani konularda derinleflmesine, ahlak›n› güzellefltir-
mesine, olgunlaflmas›na ve cennetteki derecesinin artmas›na birer vesiledir.
3 ‹yilik ve kötülü¤ün birarada yarat›lmalar›n›n çok önemli bir di¤er hikme-
ti de imtihan›n s›rr›d›r. ‹nsanlar geçici dünya hayatlar›nda iyilik ve kötülükler-
le deneneceklerdir. Bu denemelerle de aralar›ndaki derece farkl›l›klar› ortaya
ç›kacak, kötüler bir tarafa, iyiler de di¤er bir tarafa ayr›lacaklard›r.
Allah ‹çin Yaflamak
3 Kuran'da tarif edilen dinde, insan yaln›zca Allah'a kul olmaya ve O'n-
dan baflka varl›klar›n boyunduru¤undan s›yr›larak özgürleflmeye ça¤r›l›r. Bu-
na göre insan yaln›zca Allah'›n r›zas›n› aramakla sorumludur, baflkalar›n›n hofl-
nutlu¤unu aramak gibi bir zorunlulu¤u yoktur. Cahiliye ise, dini Allah'›n r›za-
s›n› aramak ve dolay›s›yla özgürleflmek için bir yol olarak de¤il de, toplumsal
bir kurum olarak görmüfltür. Cahiliyenin bu anlay›fl›na göre din, insan›n üze-
rindeki toplumsal bask›lar› güçlendiren bir etkendir. Böylece din, "insanlar ne
der?" korkusuna dayal› ve gerçek dinden tümüyle ayr› bir yap›ya girmifltir.
3 Mümin, karfl›laflt›¤› tüm güzellikleri, bunlar›n Allah'a ait oldu¤unu ve
"asl›"n›n ahirette bulundu¤unu bilerek sever. Dolay›s›yla as›l sevgisi, sevdi¤i
herfleyi ona veren ve onlar›n gerçek sahibi olan Allah'a yöneliktir.
3 Mümin, yaln›zca Allah'›n hoflnutlu¤unu arad›¤›, yaln›zca O'na yalvard›-
¤›, yaln›zca O'ndan istedi¤i içindir ki, tüm yarat›lm›fllardan ba¤›ms›zlaflm›flt›r.
Allah d›fl›nda hiç kimseyi hoflnut etme ihtiyac› duymaz, Allah'tan baflkas›ndan
medet ummaz. ‹nsan›n gerçek özgürlü¤ü, zaten ancak bu gerçe¤i kavrayarak
Allah'a yönelmesiyle olur.
6

Kuran'da Dua
3 Kuran'a göre dua etmek, Allah'a ulaflabilmenin en kolay yoludur...
Allah, insana flah damar›ndan daha yak›n olan, herfleyi bilen, iflitendir... (Kaf
Suresi, 16) ‹nsan›n içinden geçirdi¤i tek bir düflünce bile Allah'tan gizli kal-
maz. O halde samimi olarak Allah'tan bir istekte bulunulmas› için insan›n sa-
dece düflünmesi bile yetmektedir. ‹flte Allah'a ulaflmak bu denli kolayd›r.
3 Allah'›n Kuran'da tarif etti¤i duada kifli Allah'›n kendisini gördü¤ünü,
duydu¤unu kavram›fl, Allah 'a olan sayg› ve korkusunu ortaya koymufl ve O'-
nun önünde kullu¤unu aç›kça kabul etmifltir. Dolay›s›yla dua, yaln›zca dua s›-
ras›nda istenilen fley için de¤il, bafll› bafl›na bir ibadet oldu¤u için yap›l›r. Bu
aç›dan bak›ld›¤›nda duan›n belli bir zaman› yoktur. ‹nsan› dua etmeye yönel-
ten her türlü istek, bu ibadetin vaktinin geldi¤inin göstergesidir. ‹nsan›n istek ve
ihtiyaçlar› sürekli oldu¤u için duas› da sürekli olmal›d›r. Yani duan›n belirli bir
vakti, saati yoktur.
Kuran'a Göre Gerçek Ak›l
3 ‹nsan yarat›lm›fl bir varl›kt›r. Dolay›s›yla insanda görülen ak›l müstakil bir
güç ve müstakil bir yetenek de¤ildir; ona verilmifltir. Akl›n gerçek sahibi ise in-
san› yaratan Allah't›r. Allah, asla tükenmeyen, sonsuz ve s›n›rs›z bir akl›n sahi-
bidir ve diledi¤i an diledi¤i kimseye, iman› ölçüsünde bu nimeti vermektedir.
3 Ak›l ile zekan›n çok önemli bir fark› daha vard›r. Ak›l, sabit de¤il, aksi-
ne insan›n hayat›n›n sonuna kadar artabilen ve geliflebilen bir özelliktir. Akl›n
bu özelli¤i ise tamamen Allah korkusu ve vicdan ile ba¤lant›l›d›r. Allah bir aye-
tinde "Öyleyse güç yetirebildi¤iniz kadar Allah'tan korkup-sak›n›n, dinleyin ve
itaat edin…" (Te¤abün Suresi, 16) sözleriyle inananlara güçlerinin yetti¤i oran-
da Kendisi'nden korkup sak›nmalar›n› emretmifltir. ‹nsan bu nedenle hiçbir za-
man Allah korkusunu yeterli görmemelidir. Sürekli olarak kendisini Allah'a da-
ha da yak›nlaflt›racak yollar aramal› ve bu amaçla vicdan›n› sonuna kadar kul-
lanmal›d›r.
3 Allah'›n ça¤r›s›na uyan kiflinin akl›, üzerini örten tüm pisliklerden ar›na-
rak, temiz ve berrak bir hal al›r. Bu temizli¤i sa¤layan fley ise Kuran'›n ve ima-
n›n kazand›rd›¤› temiz mant›k örgüsü ve do¤ru düflünme yetene¤idir. ‹nsan ca-
7

hiliye toplumunun mant›k örgüsünden, düflünce yap›s›ndan ve bu hayat›n ge-
tirdi¤i pisliklerden ne kadar ar›n›r ve Kuran ahlak›n› ne kadar yaflarsa akl› da o
kadar geliflir. Cahiliye al›flkanl›klar›n›n her birinden kurtuldu¤unda, akl›n›n
üzerindeki bask›lardan da kurtulur ve böylece Kuran'da bahsedilen ak›l sahibi
kimselerden olur. Bunun aksinde ise, akl›n önü engellerle dolar ve kifli bile bi-
le kendini helaka sürüklemifl olur.
K›yamet Günü
3 K›yamet günü "‹nsanlar›n, alemlerin Rabbi için kalkaca¤› gündür." (Mu-
taffifin Suresi, 6) O gün, canl›larla birlikte tüm evrenin yok oldu¤u dehfletli bir
gündür. Bu yokolufl, flimdiye kadar hiçbir yerde görülmemifl olaylar sonucun-
da gerçekleflecektir. O gün, insanlar›n, hayvanlar›n, var olan herfleyin, k›saca
kainat›n ölüm günüdür. O gün, Allah'›n yüce kudretinin aç›kça görüldü¤ü ve
insanlar›n tümü taraf›ndan idrak edildi¤i gündür. O gün, inkarc›lar için dehflet,
korku ve ac› dolu bir gündür. O gün, daha önce hiç yaflanmam›fl bir piflman-
l›k ve afla¤›lanman›n hissedilece¤i gündür.
3 Dünya üzerinde var olan düzenin aldat›c› güzelli¤ine kanarak ona s›m-
s›k› ba¤lananlar, Allah'›n varl›¤› ve birli¤i gerçe¤ine karfl› kördürler. Bütün bun-
lar›n bir yarat›c›s› oldu¤unu, bunlar›n yarat›l›fl›n›n bir amac› oldu¤unu ve tüm
yarat›lm›fllar›n bir sona do¤ru h›zla ilerledi¤ini asla düflünmeden, sadece al-
dand›klar› bu hayal ile mutlu olur, yetinirler. Oysa onlar› yan›ltan bu kusursuz
düzen, herfleyin sahibi olan Allah'›n eseridir ve yine onun tek bir emriyle ak›l-
lara durgunluk verecek bir görkemle son bulacakt›r. ‹flte böyle bir gün ile kesin
olarak karfl›laflmayacaklar› zann›nda olanlar, Sur'un sesiyle bu gafletten ani-
den uyanacaklard›r. Ancak bu uyan›fl faydas›zd›r, çünkü art›k Allah ve ahiret
ad›na birfleyler yapmak için çok geçtir.
Kuran Ahlak›
3 Mümin, Allah'›n izniyle akl›n› diledi¤i gibi yönlendiren, akl›n› sürekli
Allah'› tan›mak, O'nun dinine hizmet etmek için kullanan insand›r. Akl›na bofl
bir düflünce geldi¤inde, akl›n› bundan kurtar›r. fieytan akl›na bir kuflku ya da
8

kuruntu soktu¤unda ise yine Kuran'›n tarif etti¤i flekilde zihnini bu bask›dan
kurtar›r. ‹flte tüm bu "akl› temiz tutma" çabas›n›n en önemli parças› dikkattir.
3 Müminin karfl›s›na ç›kan baz› olaylar, örne¤in inkarc›lar›n kurdu¤u bir
tuzak, ilk bak›flta olumsuz, aleyhte bir durum gibi gözükebilir; ama Allah mut-
laka bunda da bir hay›r yaratm›flt›r. Bu olayda ne gibi hay›rlar oldu¤unu da ya
hemen ya da zaman içerisinde müminlere gösterir. Bu yüzden müminlerin de
karfl›laflt›klar› her olayda bir hay›r oldu¤unu bilmeleri gerekir.
3 Ümitsizlik, fleytan›n mümini Allah yolundan al›koymak için verdi¤i ves-
veselerden biridir. fieytan bu yolla hata yapan bir müminin moralini bozmaya,
yap›lan basit hatalar› kendi gözünde büyütmeye ve onu daha da büyük hata-
lara sürüklemeye çal›fl›r. Hedefi, mümini iman›ndan ve samimiyetinden kuflku-
ya düflürmek, ona bofl kuruntular afl›lamakt›r. E¤er insan fleytan›n bu yöntemin-
den etkilenirse, giderek imani bir zay›fl›¤a düfler, hata üstüne hata yapmaya
bafllar. "Bir kere hata yapt›m, art›k dönüflü yok" diye dile getirilen bir mant›k
içerisinde, giderek daha da büyük günahlara sürüklenir.
‹yilerin ‹ttifak›
3 Günümüzde "kötüler" güçlü gibi görünen ve belki güzel ahlak› savunan
birçok kifliyi türlü yöntemlerle susturarak sindiren bir ittifak kurmufllard›r. Çev-
renizde görmek istemeyip de gördü¤ünüz tüm çirkinliklerin, zalimliklerin, de-
jenerasyonun, sevgisizli¤in, nefretin, ac›mas›zl›¤›n, kötü sözlerin, haks›zl›kla-
r›n, fakirli¤in, dedikodular›n, insanlar› üzen, s›kan, gerilime düflüren her türlü
olay›n nedeni kötülerin bu fliddetli ittifak›d›r.
3 Unutmay›n ki zulme r›za göstermek, durmak bilmeyen kötülüklere kar-
fl› ses ç›karmadan seyirci olmak, zulmün ta kendisidir.
3 Kuran'a uyan, Kuran ahlak›n› kazanm›fl bir insan hiçbir zaman böyle bir
ümitsizli¤e kap›lmaz veya çevresindeki çirkinliklere hiçbir koflulda göz yum-
maz. Vicdanl› ve ak›l sahibi bir Müslüman çevresindeki insanlar›, içinde yafla-
d›¤› toplumu, hatta tüm insanlar› zulümden, kargafladan, savafllardan, bozgun-
culuktan, ahlaks›zl›ktan ve vicdans›zl›ktan kurtarmak için çaba gösterir. fiu çok
aç›k bir gerçektir ki, samimiyet, vicdan, dürüstlük, merhamet, flefkat, sevgi,
sayg› gibi manevi de¤erler kötülüklerin ahlaks›zl›klar›n› eritecek ve ortadan
9

kald›racakt›r. Di¤er bir deyiflle iyilerin biraraya gelmeleri ve birlikte davranma-
lar› ile kötülerin ittifak› da¤›lacak, kötülükleri eriyip yok olacakt›r.
Gerçe¤i Düflündünüz mü?
3 Kuran'›n "ça¤a uydurulmas›" gerekti¤ini öne sürenler, Kuran'›n her döne-
mi ve her toplumu kapsama özelli¤inin fark›na varamam›fl olanlard›r. Kuran'›
aç›k bir zihinle okuyan kifli görür ki, Kuran'da anlat›lan kifli ve toplum özellik-
leri, bugün de dahil olmak üzere tarihin her dönemini aç›klamaktad›r. Dinden
uzak toplumlar›n içinde bulundu¤u bütün yanl›fll›klar, bozukluk ve sapk›nl›k-
lar Kuran'da anlat›l›r, o toplumlar›n dine karfl› gösterdi¤i tepkiler tarif edilir, ka-
rakter tahlilleri yap›l›r. Bu tarif ve tahliller günümüz dünyas›na da tam› tam›na
uymakta, böylece Kuran'›n "sosyolojik mucize"sini belgelemektedir.
3 Yaln›zca Allah'a kul olan kifli alabildi¤ine özgür, rahat, nefleli ve mutlu-
dur. Onu zincirleyen, "sahte ilah"lar›n boyunduru¤undan kurtulmufltur. "‹nsan-
lar hakk›mda ne düflünüyor?", "falanca beni sevmezse ne yapar›m?", "iflten at›-
l›rsam ne olur?" gibi milyonlarca korku ondan uzaklaflm›flt›r. Aciz, zalim, ak›l-
s›z ve hiçbir fleye gücü yetmeyen milyonlarca hayali ilaha kulluk etmenin bas-
k›s›ndan kurtulup, herfleye gücü yeten, sonsuz ak›l ve güzellik sahibi, herfleyi
kontrolü alt›nda bulunduran, sonsuz flefkat ve adalet sahibi olan Allah'a ba¤-
lanm›flt›r.
3 Mümin, her zaman için Allah'›n r›zas›na karfl›, kendisine olmad›k alter-
natifler öneren nefsine karfl› koyar. Onu, korku, b›kk›nl›k, ümitsizlik, gevfleklik
gibi çeflitli engelleri kullanarak yolundan döndürmeye çal›flan nefsini, flevkle,
azimle, cesaretle, sab›rla yener. Yolundan asla dönmez, çünkü bu yol onun tek
dostu, tek yard›mc›s› ve tek dayana¤› olan Allah'›n yoludur.
Cahiliye Toplumunda ‹nsan Karakterleri
3 Allah insanlar› ancak din ahlak›n› yaflad›klar›nda ve iman ettiklerinde
mutlu olacaklar› flekilde yaratm›flt›r. Kuran'da belirtilen bu ahlak modeli d›fl›n-
da binlerce yaflam flekli, binlerce karakter yap›s› daha türetilse bini de yine ay-
n› sonucu verecek, s›k›nt›, karmafla ve huzursuzluk getirecektir.
10

3 Cahiliye insanlar›n›n yapt›¤› en büyük yanl›fl çözümü Kuran'da arama-
malar›d›r. ‹çerisinde bulunduklar› durumun açmaz bir hal ald›¤›n› aç›kça gö-
rürler. Yaflad›klar› hayat tarz›n›n, benimsedikleri karakter yap›s›n›n umduklar›
sonucu vermedi¤ini, kendilerini tatmin etmedi¤ini ve hatta s›k›nt›ya soktu¤unu
hayatlar›n›n her an›nda hissederler. Ancak buna çözüm olarak cahiliyenin sun-
du¤u di¤er alternatifleri deneme yoluna giderler ki bu da onlara birfley kazan-
d›rmaz.
3 ‹nsan›n önünde her an bu nimetleri yakalamak için bir f›rsat vard›r. Bu-
nun için ne büyük fedakarl›klarda bulunmak, ne günlerce çal›fl›p yorulmak, ne
de herhangi zor bir engeli aflmak gerekir. ‹nsan›n sadece samimi olmaya ve
Allah'a s›¤›nmaya niyet etmesi, bu kap›n›n aç›lmas› için yeterlidir. Bu ise sani-
yelere s›¤acak kadar çabuk gerçekleflebilecek bir karard›r.
3 Bu nedenle cahiliyenin tüm bu çarp›k karakterlerinden kurtulmak iste-
yen kifli bilmelidir ki bu çok kolayd›r. ‹nsan›n bu sat›rlar› okurken dahi tek bir
niyetle Allah'›n rahmetini ve cennetini kazand›racak bir karakter kazanmas›
mümkündür. Çünkü Allah her insan› duymakta ve kalbinden geçenleri bilmek-
tedir; ona flah damar›ndan daha yak›nd›r. ‹nsan niyetini de¤ifltirdi¤inde Allah
bunu o an bilir ve dilerse o kiflinin üzerindeki nimetini de¤ifltirip güzelliklerini
art›r›r.
Adaml›k Dini
3 ‹nsanlar›n bir ço¤unu etkisi alt›na alm›fl güçlü bir din vard›r. Bu dinin ad›
Adaml›k Dini'dir. Bu din, kendisine ba¤lananlara hedef olarak "adam olma"y›
gösterir. "Adam olmak", bu dinin de¤er yarg›lar›n› benimsemek, kurallar›n›, ya-
saklar›n› ve davran›fl biçimlerini uygulamak, karakter özelliklerini üzerinde ta-
fl›mak demektir. Toplumda kabul görmek, yad›rganmamak, belirli bir yere ge-
lebilmek için adam olmak flartt›r. Bu din sonuç olarak "adam olma"n›n dinidir.
3 Dünya üzerinde, ideolojisi, felsefesi, dünya görüflü ne olursa olsun ya da
isterse hiç olmas›n, hak dinden uzaklaflm›fl toplumlar›n fertlerinin istisnas›z
tabi olduklar› tek bir ortak din vard›r. ‹flte bu din, "Adaml›k D‹ni"dir.
3 Adaml›k dini, insanlar› samimiyetsizli¤e, yapmac›k ve zorlama tav›rlara
iter. Bu dine tabi olan kimseler, hiçbir zaman içlerinden geldi¤i gibi rahat ve do-
11

¤al davranamazlar. ‹çinde bulunduklar› ortama uygun oldu¤unu düflündükleri
davran›fl biçimlerini, hareket tarzlar›n›, konuflma kal›plar›n›, yüz ifadelerini kul-
lan›r, her durumda rol yaparlar. Buna karfl›n, kendilerinin son derece do¤al ve
normal bir boyutta olduklar›n› san›rlar. Bu din, sonuçta, kendine karfl› bile sa-
mimi olamayan, yapmac›k, sahte bir kiflili¤e sahip insan modelleri üretir.
Dinsizli¤in ‹lkel Mant›¤›
3 Cahiliye toplumunun en belirgin özelli¤i, bu toplumu oluflturan insanla-
r›n Allah'› tan›mamalar› ve Allah'›n bildirdi¤inden uzak bir yaflam sürmeleridir.
Bu da onlar›n Kuran'dan tamamen ayr› bir düflünce ve ahlak anlay›fl› gelifltir-
melerine neden olur. Oysa Kuran, bir insan›n ömrü boyunca ihtiyaç duyabile-
ce¤i tüm konulara cevap veren, yaflam›n›n her alan›na çözüm getiren ilahi bir
kitapt›r. Allah taraf›ndan indirildi¤i için, insan›n yarat›l›fl›na en uygun ahlak an-
lay›fl›n› ve en güzel yaflam tarz›n› ö¤renebilece¤imiz kaynak da yine yaln›zca
Kuran'd›r.
3 Cahiliye insanlar› önce kendi elleriyle bir sistem kurar, ard›ndan da be-
lirledikleri sistemin kurallar› yüzünden azap dolu bir hayat yaflarlar. Tüm bun-
lar bir mant›k bozuklu¤unun, ilkel bir düflünce sisteminin ürünüdür. Ama bu
mant›k hatas›n› kökten düzeltmek ve ölçülerini yeniden belirlemek yerine, bu
sonuçsuz yar›flta baflar›l› olman›n yollar›n› ararlar.
3 Oysa gerçek üstünlük, cahiliyenin yüzeysel bir bak›fl aç›s›yla belirledi¤i
gibi mal, mülk, flöhret, güç ya da itibar gibi kavramlara de¤il, insanlar›n Allah'a
olan imanlar›na, takvalar›na ve güzel ahlaklar›na ba¤l›d›r. Bunun d›fl›nda bir
insan›n ne derisinin rengi, ne boyu, ne kilosu, ne güzelli¤i, ne de maddi duru-
mu Allah kat›nda bir önem tafl›maz. Bunlar›n tümü, insanlar kefene sar›l›p top-
ra¤›n alt›na gömüldü¤ünde önemini yitirecek olan gelip geçici de¤erlerdir. Ge-
riye tek kalan fley ise kiflinin Allah'a olan iman› ve ba¤l›l›¤› olacakt›r.
Dinsizli¤in Kabusu
3 Haks›zl›k, israf, kuruntu, taassup, zulüm, fliddet, ekonomik iliflkiler, tica-
ri iliflkiler, kar› koca iliflkileri, insanlar aras› sosyal iliflkiler, akrabalar aras› ilifl-
12

kiler ve bunlar gibi say›s›z sosyal sorun ve konu hakk›nda Kuran ahlak›n›n ya-
flanmas›, insanlar›n yaflamlar›n› kolay, rahat ve mutlu k›lacak en temel, en ada-
letli, en mükemmel ve en köklü çözümleri getirir.
3 Bunlar›n d›fl›nda Kuran her konuda ve her flartta gösterilmesi gereken
ideal tav›r ve ahlak yap›s›n› da insanlara aç›klar. Kuran'da tarif edilen bu üstün
ahlak modelini yaflayan insanlardan oluflan bir toplum da elbette as›rlard›r öz-
lenen ideal yap›s›na kavuflacakt›r.
3 Herkesin kibirli oldu¤u bir toplumun ne derece çekilmez ve azap dolu
bir ortam oldu¤u aç›kt›r. Büyüklenmekte, bencillikte, zalimlikte elindeki imkan
ve f›rsatlar ölçüsünde hiçbir s›n›r tan›mayan insanlar›n oluflturdu¤u bir toplum-
la, herkesin birbirine tevazulu ve alçak gönüllü davrand›¤› bir toplum aras›n-
daki uçurum dinin gere¤i gibi yaflanmamas›ndan kaynaklanmaktad›r.
3 ‹nsanlar, hak dinin rehberli¤i olmadan, ne flahsi ne de toplumsal sorun-
lar›na hiçbir zaman köklü ve tatmin edici çözümleri kendi bafllar›na bulamaz-
lar. Nitekim tarih boyunca dinden uzak yaflayan toplumlar›n flu ana dek çöze-
meden tafl›d›klar› say›s›z sorun bu gerçe¤in aç›k bir kan›t›d›r. ‹nsano¤lu dinden
yüz çevirdi¤i takdirde bunun karfl›l›¤›n› kendisinin ve içinde yaflad›¤› toplu-
mun, asla bafla ç›kamayaca¤› s›k›nt› ve sorunlar›yla ödemek zorunda kalacak-
t›r. Bu, dinsizli¤in dünyadaki karfl›l›¤›d›r. Ahiretteki karfl›l›¤› ise çok daha ac› ve
sürekli olacakt›r.
Cennet
3 Birçok kimsenin hayalinde cennet, bulutlar›n içinde, bir sis perdesinin
ard›nda, beyaz rengin hakim oldu¤u, ayd›nl›k, fakat puslu bir rüyalar alemidir.
Cennete girmeye hak kazanan insanlar ise yüzlerinde saf bir tebessüm ve
uykulu gözlerle bulutlar›n üstünde uçuflan ve bununla mutlu olan insanlard›r.
Baz› kiflilere göre ise yaln›zca yeflilli¤in, k›rlar›n ve çay›rlar›n bulundu¤u, kuzu-
lar›n otlad›¤›, insanlar›n a¤açlar›n alt›nda oturup önlerinden akan dereleri
seyrettikleri yeflilliklerdir. Halbuki bu düflünceler, toplum içinde hakim olan
yanl›fl anlay›fllara, geleneklerden gelen çarp›k düflünceleri yans›tmaktad›r.
Çünkü Allah'›n Kuran'da inanan kullar›na vaat etti¤i cennet, insan akl›n›n
kavramakta zorlanaca¤› bir güzelli¤e sahiptir.
13

3 Cennet dünyaya çeflitli yönlerden benzemekle birlikte dünyan›n kat kat
daha üstün, kusursuz ve eksiksiz olan›d›r. Üstelik ölümden sonra insan›
bekleyen iki sonuçtan biridir ve hiç flüphesiz bunun elde edilmesi için büyük
bir u¤rafl gerekmektedir. O halde kiflinin yapmas› gereken, samimi bir kalple
Rabbine teslim olmas›, sahip oldu¤u tüm bat›l inançlar› terk edip Kuran ayet-
lerini eksiksizce yaflamas› ve tüm hayat›n› Allah'›n raz› olaca¤› flekilde geçirm-
eye çal›flmas›d›r. Ayn› zamanda cennetin varl›¤› ile ilgili düflüncelerini de iyice
netlefltirmeli ve Kuran ayetlerinde cennet hakk›nda bildirilen do¤ru bilgileri bir
an önce ö¤renmelidir.
Tarih Boyunca Müminlere At›lan ‹ftiralar
3 Allah'›n izniyle müminlerin aleyhine kurulan her tuzak en bafl›ndan bo-
zulmufl olarak do¤ar; at›lan her iftira da bofla ç›km›fl olarak at›l›r. Müminlere
söylenen her incitici söz, sözü söyleyene, geri dönüp isabet edecek olan azap
dolu karfl›l›¤› ile birlikte söylenmifltir. Bir baflka deyiflle, müminler aleyhine ya-
p›lan her konuflma, her tav›r ve her zulüm mutlaka yapan kiflinin dünyada ve
ahirette fliddetli bir piflmanl›k yaflamas›na; telafisi olmayan, içini yakan, onu
kahreden bir s›k›nt› ile karfl›laflmas›na neden olacakt›r.
3 Geçmiflteki örnekler üzerinde düflündü¤ümüzde, karfl›m›za çok önemli
bir nokta daha ç›kmaktad›r: ‹ftiraya u¤rayan müminin sabr› ve tevekkülü dene-
nirken, ayn› zamanda bu olaya flahit olan di¤er Müslümanlar›n da iftiraya u¤-
ram›fl müminlere karfl› hüsn-ü zanlar› ve samimiyetleri denenmektedir.
3 Bir Müslüman›n yapmas› gereken iman eden bir kifli hakk›nda kötü bir
haber duydu¤unda öncelikle o iflin asl›n› araflt›rmak olmal›d›r. E¤er karfl›daki
kiflinin iman eden, Allah'tan korkan, Kuran'a uyan bir insan oldu¤u biliniyor-
sa bu durumda hemen tarih boyunca Müslümanlara at›lan iftiralar› düflünerek
iftiraya u¤ram›fl mümine hüsn-ü zan etmesi gerekir.
fieytan›n Enaniyeti
3 Enaniyet fleytan›n en temel karakter özelli¤idir. Dolay›s›yla, "enaniyet" ve
ondan kaynaklanan kibir, tüm sapk›nl›klar›n kayna¤›, tüm azg›nl›klar›n kökeni-
dir. Bu özellikler, tarih boyunca milyonlarca insan› atefle götürdü¤ü gibi, bu-
14

gün de say›s›z insan›n benli¤ini sar›p kuflatmakta, onlar› ‹blis'in yoluna çek-
mektedir. Enaniyetli olan, yani kendisine özel bir benlik vererek Allah'a karfl›
haks›z yere bir büyüklenme gösteren, O'na karfl› aczini bilmeyen, O'nun ayet-
lerinden yüz çeviren herkes fleytan›n konumuna aday demektir.
3 Enaniyetle dinin bir arada yaflanamayaca¤› kesindir. Çünkü dinin en
önemli flart› yaln›zca Allah'› büyük tan›mak, yaln›zca O'nu ilah edinmektir.
Enaniyetli bir kimse ise kendini Allah'tan ba¤›ms›z müstakil bir varl›k olarak
görür ve hevas›n›n emirlerini yerine getirir. Allah'›n kulu oldu¤unun fluuruna
varamaz. Allah'›n kendisine vermifl oldu¤u özelliklerden ötürü büyüklenerek
nefsini yüceltir. K›saca kendi nefsini ilah edinir, onu Allah'a ortak koflar. Dola-
y›s›yla enaniyetle din de¤il, ancak flirk yaflanabilir.
fieytan
3 O en büyük düflman›n›z. Bir efsane ya da bir masal de¤il, gerçe¤in ta
kendisi. ‹nsanl›k tarihinin her aflamas›nda var oldu. Yaflam›fl ve ölmüfl milyar-
larca insan› ateflin içine çekti ve halen çekiyor. Hiçbir zaman ay›r›m yapmaz.
Genç, yafll›, kad›n, erkek, devlet baflkan› veya dilenci farketmez. Her insan bu
düflman›n hedefidir. Bu yaz›y› okurken sizi gözlüyor ve planlar yap›yor. Hiç
acelesi yok, çok sab›rl›, aç›k vermenizi bekliyor. Gerekirse bir ömür boyu bek-
lemeye devam edecek. Tek arzusu var; kendisiyle beraber olabildi¤i kadar çok
insan› -siz de dahil- cehenneme sürüklemek.
3 fieytan›n Allah'tan ba¤›ms›z bir güç oldu¤unu düflünenler yan›l›rlar. Bu
kimseler fleytan›n Allah'a karfl› bir mücadelesi oldu¤unu zannederler. Oysa
fleytan›n insanlara Allah'›n dinini yaflatmak istememesinin nedeni, bunun in-
sanlar› y›k›ma u¤ratmak için tek yol oldu¤unu bilmesidir. Yoksa fleytan›n
Allah'a karfl› bir düflmanl›¤› söz konusu olamaz. Sonuç olarak o da Allah'›n ya-
ratt›¤› bir kuldur ve O'nun izniyle faaliyetini sürdürmektedir. Kendisine tan›nan
süre bitti¤inde, cezas›n› çekmek üzere o da sapt›rd›¤› insanlarla beraber ce-
henneme at›lacakt›r.
fiirk
3 Allah'a flirk koflmak son derece tehlikeli, telafisi mümkün olmayan, in-
15

san› cehenneme kadar sürükleyebilecek bir günaht›r. Bu nedenle Allah'tan ko-
rkan ve O'nun cennetini uman bir kiflinin bu tehlikeye karfl› dikkatli olmas›
gerekir.
3 Kuran'da bahsedilen, insanlar›n ilah edindikleri fleylerden biri de "he-
va"d›r. Heva, 'nefsin arzu ve hevesleri, istek ve tutkular›' anlam›na gelir. Heva-
n›n ilah edinilmesi de insan›n kendi nefsinin isteklerini Allah'›n emir ve istek-
lerinden önde tutmas› ile olur. Hevan›n ilah edinilmesi gerçekte bütün müflrik-
lerin içinde bulundu¤u bir sapk›nl›kt›r. ‹ster heykellere taps›n, ister cinlere tap-
s›n, isterse baflka kimselere ya da varl›klara taps›nlar, tüm flirk koflanlar ayn› za-
manda ellerinden geldi¤i, imkan bulabildikleri ölçüde nefslerinin arzu ve emir-
lerini yerine getirmeye çal›fl›rlar. Ancak buraya kadar sayd›¤›m›z putlara tap-
may›p yaln›zca hevas›na tapan kimseler de günümüz toplumunda büyük bir
ço¤unlu¤u olufltururlar.
3 Allah'›n d›fl›ndaki varl›klar yaln›zca O'nun yaratt›klar›d›r. O'nun dileme-
siyle varolmufllard›r. O'nun dilemesiyle varl›klar›n› devam ettirirler. Kendileri
de dahil, sahip olduklar› herfley Allah'a aittir, hepsini Allah vermifltir, diledi¤i
zaman da geri al›r. K›saca Allah'tan baflka herfley ve herkes, sonsuz aciz, son-
suz fakir, sonsuz muhtaç varl›klard›r. Bunlar›n kendilerine ait bir güçleri, kabi-
liyetleri yoktur; öyle ki kendilerine bile yard›ma güç yetiremezler. O halde, or-
tada Allah'tan baflka güvenilecek, yard›m umulacak, bir fleyler istenecek, bek-
lenecek kimse de yoktur. Bu nedenle, Allah'tan de¤il de baflkalar›ndan yard›m
dilemek, Allah'a güvenmeyip, sebeplere, arac›lara, insanlara güvenmek,
Allah'›n yaratt›klar›n› Allah'tan ba¤›ms›z bir güç, irade ve etki sahibi olarak
görmek demektir ki, bu da apaç›k flirktir.
Ölüm-K›yamet-Cehennem
3 Ölüm sizi her an yakalayabilir.
Kimbilir o an, belki de flu and›r, ya da size çok yaklaflm›flt›r.
3 Belki de bu sat›rlar kendinize çeki düzen vermeniz için ölümünüzden
önce size tan›nm›fl son bir f›rsat, son bir hat›rlatma, son bir uyar›d›r. Siz bu sa-
t›rlar› okurken bir saat sonra hayatta kalaca¤›n›zdan emin olamazs›n›z. Bir sa-
at sonra hayatta olsan›z bir sonraki saate eriflece¤inizin hiçbir garantisi yoktur.
16

De¤il bir dakika, hatta bir saniye sonra bile hayatta olaca¤›n›z kesin de¤ildir.
Bu kitab› sonuna kadar okuyup bitirece¤inizin de hiçbir garantisi yoktur. Ölüm
size, büyük bir ihtimalle, bir dakika öncesinde ölmeyi hiç akl›n›zdan geçirme-
di¤iniz bir anda gelecektir.
3 ‹nsanlar tarih boyunca karfl›lar›na ç›kan pek çok soruna çözüm bulmalar›-
na karfl›n, ölüme çare bulamam›fllard›r. Her canl› varl›k ölüme mahkum olarak
do¤ar. Belli bir süreye kadar yaflar. Kimileri çok küçük yaflta hayata veda eder-
ken, kimileri genç, kimileri orta, kimileri de ileri yafllarda bu dünyay› terk eder-
ler. Hiçbir insan›n sahip oldu¤u mal›-mülkü, serveti, makam›, mevkisi, flöhreti,
itibar›, kuvveti ve güzelli¤i ölümü kendisinden uzaklaflt›ramaz. Hepsi de istisna-
s›z ölüme boyun e¤mifllerdir ve bundan sonra da e¤meye devam edeceklerdir.
3 Kuran'daki tasvirlerden anlafl›ld›¤›na göre cehennem; pis kokusu, dar,
gürültülü, karanl›k, isli, dumanl›, izbe ve tekin olmayan mekanlar›, hücreleri
kavurucu s›cakl›¤›, en i¤renç yiyecek ve içecekleri, ateflten elbiseleri, kül ren-
gi zeminiyle sonsuza kadar artan azab›yla korkunç bir mekand›r. Söz konusu
ortam›, fikir vermesi aç›s›ndan baz› yönlerden, nükleer savafl sonras›ndaki dün-
yay› tasvir eden filmlerdeki karanl›k, alabildi¤ine pis, i¤renç, bunalt›c› ortam-
lara benzetebiliriz. Elbette böyle bir mekanda ona uygun da bir hayat söz ko-
nusudur. Cehennem ehli duyar, konuflur, tart›fl›r, kaçmaya çal›fl›r, ateflte yak›l›r,
azab›n hafifletilmesini ister, susar, ac›k›r, piflmanl›k duyar.
Piflman Olmadan Önce
3 Gerçek piflmanl›k, bir anda unutulmayan, insan› harekete geçiren, hatta
kimi zaman insanda köklü de¤ifliklikler meydana getirebilen bir duygudur. Sa-
mimi bir piflmanl›¤› kalbinde hisseden kifli, hayat›n›n kendisine ba¤›fllanan on-
dan sonraki bölümünü Allah'›n r›zas›na uygun olarak yaflar ve Allah'› ba¤›flla-
yan ve esirgeyen olarak bulmay› umar. fiartlar de¤iflti¤inde ve kendisine yeni
bir f›rsat tan›nd›¤›nda asla eski tutumuna geri dönmez. Çünkü böyle bir nan-
körlü¤ün, Allah'›n, ayetlerinde belirtti¤i gibi, kendi aleyhine olaca¤›n› bilir.
3 Dünyada yaflanan geçici bir piflmanl›¤›n dahi ne kadar büyük bir s›k›nt›
oldu¤unu biliyorken, sonsuza dek sürecek bir piflmanl›¤› göze almak do¤ru
olur mu? Üstelik azab›n bir an olsun hafifletilmeyece¤i cehennem hayat›nda
17

yaflanacak bir piflmanl›¤›… Elbette hiç kimse böyle bir piflmanl›¤› göze alamaz.
Bu durumda insan›n yapmas› gereken bellidir. Dünyada bu f›rsat› de¤erlendir-
me imkan› her insan için halen mevcuttur. Dahas› bu f›rsat› kullanabilen bir in-
san sadece cehennem azab›ndan kurtulmakla kalmayacak, hem dünyadaki
hem de cennetteki tüm nimetlerin varisi olacakt›r.
3 ‹flte bu nimetlere kavuflmak ve cehennem halk›n›n piflmanl›¤›ndan uzak
kalmak isteyen her insan, hayat›n› Allah'›n r›zas›n› kazanmaya adamal›d›r.
Allah'›n kendisini ça¤›rd›¤›, karanl›klardan nura ileten yola kay›ts›z flarts›z uy-
mal›d›r.
Müminlerin Merhameti
3 Merhamet, adaleti ayakta tutan ve adaletten sapmay› engelleyen çok
önemli bir ahlak özelli¤idir. Mümin, bir insana düflman› da olsa zalimce ve
merhametsizce bir tav›r gösteremez, her durumda ve koflulda sahip oldu¤u
merhamet hissi onun adaletten taviz vermemesini sa¤lar.
3 ‹man eden bir insan›n, Allah'›n her an yapt›¤›, konufltu¤u ve hatta dü-
flündü¤ü herfleye flahit oldu¤unu bildi¤i için, adaletsiz bir tavra girmesi müm-
kün olmaz. Çünkü Kuran'da müminlere adaletli olmalar› emredilmifltir ve mü-
min, Allah'›n dünyada yap›lan Kuran d›fl› tav›rlara karfl› cehennem azab›yla
karfl›l›k verece¤inden haberdard›r.
3 Merhametsizlik ilk baflta insan›n kendisine zarar verir. Vicdan› kendisine
merhameti emretti¤i ve do¤ru olan› gösterdi¤i halde bu sesi bast›r›p, zalimli¤i
tercih eden insan hiçbir zaman gerçek anlamda bir iç huzuru yaflayamaz. Çün-
kü vicdan› onu rahats›z eder ve içinde bir vicdan azab› yaflamas›na neden olur.
Her yard›ma muhtaç insan gördü¤ünde, kendisinin imkan› oldu¤u halde bu in-
sanlara yard›m etmedi¤i ve onlar› bu hayata terk etti¤i akl›na gelir. Yine ayn›
flekilde her bencillik yapt›¤›nda vicdan› bunun yanl›fl oldu¤unu söyleyerek onu
huzursuz eder. Vicdan›n bu bask›s›ndan ve verdi¤i rahats›zl›ktan kurtulman›n
tek yolu ise, onun sesini dinlemek ve söyledi¤ini yapmakt›r. Çünkü vicdan
Allah'›n r›zas›na ve Kuran'a yönelten bir güçtür. ‹nsan ancak vicdan›n›n sesini
dinledi¤inde huzur duyacak flekilde yarat›lm›flt›r.
18

Niçin Kendini Kand›r›yorsun?
3 E¤er siz de kendinizi kendi ellerinizle asla telafisi olmayan bir piflmanl›-
¤a sürüklemek istemiyorsan›z, dikkat edin. Sak›n dünyevi amaçlarla kendinizi
kand›r›p oyalamay›n. Sizin bu dünyada bulunman›z›n gerçek amac›, ne iyi bir
kariyer yapmak, ne çok zengin olmak, ne de iyi bir yuva kurup, çoluk çocuk
sahibi olmakt›r. Bunlar›n hiçbiri gerçek varolufl amac›n›z de¤ildir. En büyük
amaç, Allah'a kulluk ederek O'nun r›zas›n›, rahmetini ve cennetini kazanmak-
t›r. Elbette bir insan dünya hayat› süresince baflar›l› bir ifladam› olabilir, yüksek
bir mevkiye ulaflabilir, evlenip pek çok çocu¤a, toruna da sahip olabilir ya da
bunlara sahip olmak için gayret gösterebilir. Ama bunlar› dünyaya yönelik tek
amaç haline getirmemek ve bunlar› yaflarken de Allah'›n r›zas›n› aramak flar-
t›yla… Yoksa dünyaya yönelik bu de¤erlerin hepsi insan›n ölümüyle birlikte
anlam›n› tamamen yitirecek ve insan, geçerli olan tek fleyin Allah'a olan kul-
lu¤u oldu¤unu anlayacakt›r.
3 Ço¤unlu¤a uyman›n temelinde "herkes öyle düflünüyordu, ben de onla-
ra uymaya mecbur oldu¤umu düflündüm" gibi aciz bir mant›k yatar. Yani kifli
do¤ru bildi¤inden vazgeçip ço¤unlu¤a uymad›¤› takdirde insanlar›n tepkisini
çekmekten, onlar taraf›ndan k›nanmaktan ya da d›fllanmaktan çekinir. Bu,
genç-yafll› tüm insanlar aras›nda son derece yayg›n bir mant›kt›r. S›rf bu yüz-
den ibadetlerini yerine getirmeyen, bir ömür boyu Allah'›n r›zas›n› unutup ço-
¤unlu¤un r›zas› için yaflayan insanlar vard›r. Oysa insan yüzlerce, binlerce in-
san›n de¤il yaln›zca Allah'›n r›zas›n› aramakla sorumludur. Ayn› flekilde insan
kimin ne düflünece¤ini hesaplamak ve buna göre hareket etmek durumunda da
de¤ildir. Allah Kuran'la insanlar› her türlü ba¤›ml›l›ktan özgürlü¤e kavufltur-
mufltur. ‹nsan yaln›zca Allah'a hesap verecek ve Kuran'a uyup uymad›¤›ndan
sorulacakt›r.
Yusuf Medresesi
3 Müminler olaylara inkarc›lar›n kavrayamad›klar› bir gözle bakar ve olay-
lar›n içyüzünü görebilirler. Onlar, zorlu¤un, ezan›n, engellenmelerin as›l an-
lam›n› bilen, hayatlar›n› bu s›rra göre yaflayan insanlard›r. Dolay›s›yla, Allah'a
samimi olarak iman eden, sadece Allah'tan korkup sak›nan, Allah'› seven,
Allah'› dost edinen, insanlar aras›nda dostlu¤un, sevginin, hoflgörünün, ümit-
19

var olman›n, iyimserli¤in, dayan›flman›n, güzel ahlak›n yay›lmas› için
gönülden mücadele veren bir insan›, herhangi bir kötünün veya fesat peflinde-
ki bir insan›n durdurabilmesi veya engelleyebilmesi kesinlikle mümkün
de¤ildir. ‹nkarc›lar bilmelidirler ki ne yaparlarsa yaps›nlar, tüm güçlerini de
toplasalar, birbirlerine arka da ç›ksalar, da¤lar› yerinden sarsacak kadar kap-
saml› tuzaklar da kursalar, onlar müminlere hiçbir zarar veremezler. Hatta her
kurduklar› tuzak, att›klar› her iftira, söyledikleri her alayc› söz müminlerin hem
dünyadaki hem de cennetteki mekanlar›n›n daha da güzelleflip zenginleflme-
sine vesile olur.
Sak›n Unutmay›n
3 Evrenin herhangi bir köflesinde meydana gelen her olay›n kontrolü elin-
de olan Allah't›r. O, tüm ifllerin gizli veya aç›k her yönünden haberdard›r. Sa-
dece bizlerden de¤il göklerde, yerde, bu ikisi aras›nda her ne varsa, hepsinden
haberdard›r. Çünkü Allah, bütün alemlerin sahibidir. O halde, en küçük bir fle-
yin bile O'ndan asla sakl› kalamayaca¤›n›, siz de dahil tüm insanlar›n akl›ndan
geçenlerin veya yapt›¤› ifllerin tamam›n›n Allah'›n kontrolünde oldu¤unu asla
unutmay›n. Çünkü Allah; herkesin hayat› boyunca geçirdiklerini bilmekte ve
bunlar›n -bütün ayr›nt›s›yla- hesab›n› yapmaktad›r. Allah, asla flafl›rmayan ve
kesinlikle hiçbir fleyi unutmayand›r.
3 Allah'›n sizin için diledikleri d›fl›nda bafl›n›za hiçbir fleyin gelemeyece-
¤ini unutmay›n. Bafl›n›za gelen ve sizin iyi veya kötü olarak nitelendirdi¤iniz
her türlü olay Allah'›n bilgisi dahilinde yani kaderin ak›fl› içinde gerçekleflmek-
tedir. Sabah kalkt›¤›nda hiç kimse o gün nelerle karfl›laflaca¤›n› bilemez. ‹nsan
ne kadar kendi kendine planlar yapsa da asl›nda olaylar kendisinin planlad›¤›
gibi yürümez, hatta hiç akl›na gelmeyecek olaylarla karfl›lafl›r. ‹nsan› bu belir-
sizlik içinde tek rahat ettirecek fley, karfl›laflt›¤› her olay›n, Allah'›n iste¤iyle
kendisi için özel olarak yarat›lm›fl oldu¤unu bilmek ve O'nun yaratt›¤› kadere
güvenip teslim olmakt›r. Ama burada bir noktaya daha dikkat etmek gerekir:
Planlamadan yaflad›¤›n›z olaylar Allah'›n bilgisi ve kontrolündedir; ama ayn›
flekilde planlad›¤›n›z olaylar da… Zira kainat üzerinde Allah'tan ba¤›ms›z, ha-
kimiyeti d›fl›nda tek bir yer, tek bir an bile mevcut de¤ildir.
20

Harun Yahya serisinin en önemli kitaplar›n-
dan biri, kuflkusuz, ayn› zamanda serinin en ha-
cimli çal›flmas› olan (yaklafl›k 1000 sayfa) YEN‹
MASON‹K DÜZEN adl› dev eserdir. Kristof Ko-
lomb'un Amerika'y› keflfinin perde arkas›n› anla-
tarak bafllayan kitap, Avrupa'da din-d›fl› bir sosyal
ve siyasi düzenin kuruluflunu, bu düzenin kurulmas›nda Yahudiler ve Mason-
lar›n birlikte oynad›klar› rolü, bu düzenin 20. yüzy›ldaki etkilerini anlat›yor. ‹s-
rail'in gizli d›fl politikas›n›, Üçüncü Dünya faflistleriyle kurdu¤u ittifaklar› ve
oluflturmaya çal›flt›¤› "Anti-‹slami Enternasyonal"i de bu kitaptan ö¤renmek
mümkün.
Kitab›n temel tezi, önsözünde flöyle özetlenmifl:
Bu kitap, görünüflte birbirinden çok farkl› olan ve tarihsel aç›dan ayn› ka-
tegoriye konamayacak olaylar› incelemektedir. Kristof Kolomb'un Amerika
keflfinden Nazi Almanyas›'na, Protestan reformundan Bosna-Hersek'te
akan Müslüman kanlar›na kadar birbiriyle son derece ilgisiz gözüken ko-
nular kitab›n içinde birbiri ard›na analiz edilmektedir.
Önemli olan nokta da zaten budur. Çünkü bu kitapta öne sürülen -ve de is-
patlanan- ana fikir, tarihsel olaylar›n arkas›nda, yüzeysel bir bak›flla fark
edilemeyecek baz› gizli gerçekler oldu¤udur. Birbirinden ba¤›ms›z gibi gö-
züken olaylar, gerçekte çok önemli baz› ba¤lant›lara sahip olabilirler. Ve
bu ba¤lant›lar› keflfedip, küçük parçalar› birlefltirerek dev bir bütüne ulafl-
mak mümkündür.
Bu kitap, iflte bu küçük parçalar› birlefltirerek dev bir bütüne ulaflmakta ve
Ortaça¤'›n sonundan günümüze uzanan dünya tarihinin içindeki gizli bir
dinami¤i ortaya ç›karmaktad›r. Bu dinamik, bugün yaflad›¤›m›z önemli ba-
z› sosyal ve siyasi olaylarda da etkilerini gösterir.
1000 SAYFA, 285 RES‹M
Daha önce böyle bir kitap
okumufl olamazs›n›z. Çünkü
böyle bir kitap daha önce
hiç yaz›lmad›...
22

"Yahudilik ve Masonluk" isimli kitab›n genel
görüntüsü kitab›n önsözünde flöyle aç›klanmakta-
d›r:
"Hakk›nda 60 binden fazla kitap yaz›lm›fl ol-
mas›na ra¤men masonlu¤un ortaya ç›k›fl›, he-
defleri ve hayat›m›zdaki rolü toplumumuz ta-
raf›ndan yeteri kadar anlafl›lm›fl de¤ildir.
Beynelmilel bir kurulufl olan masonlu¤un ya-
hudilikle çok yak›n bir alakas› vard›r. Bu se-
beple muharref Tevrat inananlar›n›n gayelerini, hedeflerini, dünyaya anlat-
madan masonlu¤un tarifini yapmak çok güç olmaktad›r.
Yahudiler hakk›nda bilinenler, yaln›zca birkaç roman veya filmin konusuy-
la s›n›rl›d›r.
Bu gibi sebeplerden hareketle, kitapta birinci bölüm resimli olarak, ana-
okulundaki çocuktan devlet erkan›na kadar ‹srail halk›n›n ve di¤er devlet-
lerdeki Yahudilerin, dinlerine ba¤l›l›klar›n›n tan›t›lmas›na ayr›lm›flt›r. ‹kinci
Bölüm ise masonluk ve bunun Yahudilikle alakas›n› ortaya koymaktad›r.
Ayr›ca masonlar›n kabul ettirmeye çal›flt›klar› evrim teorisi, dinlerin deje-
nerasyonu gibi önemli meseleler son bölümde ele al›nm›flt›r.
Bu araflt›rma sadece belgelere dayan›larak haz›rlanm›fl, zay›f kaynaklar
dikkate al›nmam›flt›r. Kitapta Yahudilik meselesine ›rkç› bir düflünceyle
yaklafl›lmad›¤› gibi muharref Tevrat'tan kaynaklanan ›rkç› Siyonist ideoloji-
nin bütün aç›kl›¤› ile gözler önüne serilmesinden de kaç›n›lmam›flt›r.
Ayn› hususu masonluk için de söyleyebiliriz. Basit menfaatler için mason-
lu¤a üye olanlara gerçek mason gözü ile bakmak hatal›d›r… Bu kitap vas›-
tas›yla gerçeklefltirilmek istenen husus, flah›slar› tek tek karalamak de¤il,
milletimize afl›lan›p maledilmeye çal›fl›lan sapk›n fikirlere dikkat çekmek
ve bunlar›n hangi vas›talarla gerçeklefltirildi¤ine, k›sacas› oynanmakta olan
oyunlara biraz olsun aç›kl›k getirebilmektir. Listelerin verilifl gayesi de bu-
dur. Nitekim listeler bütün masonlar› kapsamamaktad›r. Onlar›n yayg›n ol-
duklar› kurumlar hakk›nda fikir vermek gayesiyle ilave edilmifllerdir…
Masonlu¤un iç yüzünü
ortaya ç›karan ünlü klasik...
23

24
Bu kitap, terörü bir siyasi yöntem olarak be-
nimseyen örgütler ve rejimler aras›ndaki hiç
umulmad›k ba¤lant›lar› ortaya ç›karmaktad›r. Te-
rörizme karfl› savafl verme iddias›ndaki güçlerin,
kendi ç›karlar›na uygun olan terörü nas›l beslediklerini delilleri ve belgeleri ile
göstermektedir. Kitapta yer alan bölümlerden birkaç› flunlard›r:
Kitap, ‹srail gizli servisini inceleyen bir bölümle bafll›yor. Bu bölümde Mos-
sad'›n çeflitli eylemlerinin bilinmeyen yönleri ve örgütün di¤er gizli servislerle
olan iliflkileri konu ediniliyor.
‹kinci bölüm, Vatikan'› konu ediyor. Katolik dünyas›n›n merkezinin nas›l
masonlar taraf›ndan dejenere edildi¤i, "33 günlük Papa" I. Jean Paul'ün örgüt
taraf›ndan nas›l ortadan kald›r›ld›¤› ve Vatikan'daki bu masonik etkinin Papa-
l›¤›n Yahudiler'e ve ‹srail'e olan tavr›na nas›l etki etti¤i inceleniyor.
Üçüncü bölüm, mafyan›n ve silah tüccarlar›n›n bilinmeyen dünyas›ndan
baz› önemli bilgiler veriyor. Amerika'daki mafya dünyas›n›n ‹srail'le olan ilifl-
kileri ve ‹srail'in Yahudi silah tüccarlar› arac›l›¤›yla çeflitli terör örgütleri ile kur-
du¤u ba¤lant›lar ortaya konuyor.
Dördüncü bölüm, P2 Mason Locas› skandal› ile ilgili. Locan›n ‹srail'le ve
Mossad'la olan iliflkilerine de¤inerek bafllanan araflt›rma, P2'nin ülke içinde
ulaflt›¤› inan›lmaz gücü ve yürüttü¤ü kirli iflleri tüm aç›kl›¤› ile ortaya seriyor.
Beflinci bölüm, ünlü Gladio örgütü ile ilgili. ‹talya'da ortaya ç›kart›lan ve
"rejimin bekas›" ad›na birçok cinayet ve sabotaj gerçeklefltiren ve say›s›z yasa-
d›fl› faaliyet yürüten "kontrgerilla" örgütünün P2 Locas› ile olan iliflkisi, P2 üze-
rinden kurulan Mossad ba¤lant›s› ve mafya ba¤lant›s› ele al›n›yor.
Karanl›k bir dünyadaki karanl›k
iliflkiler, mafya-Gladio-gizli
servisler, terör örgütleri, silah
tüccarlar› ve farkl› ideolojilerin
ortak teröristleri...

Kitapta öncelikle ‹srail'in 1950'li y›llardan iti-
baren Arap devletlerindeki az›nl›klar› k›flk›rtt›¤›,
bu yolla söz konusu ülkeleri istikrars›zl›¤a sürük-
lemeye çal›flt›¤› anlat›l›yor. ‹srail'in bu çerçeve
içinde Kürtlerle de yak›ndan ilgilendi¤i, Irak'ta
1960'l› y›llarda patlak veren Kürt isyan›n› destekledi¤i ve Washington'daki lo-
bisi arac›l›¤›yla da Kürt davas›n› destekledi¤i gözler önüne seriliyor.
Kitapta ayr›ca ABD'nin ve ‹srail'in Kürt politikalar› birlikte ele al›n›yor. ‹s-
rail'in Kürtlere bak›fl› ile ABD'nin bak›fl› aras›ndaki farklar incelenirken, ‹sra-
il'in ABD'yi bu konuda nas›l yönlendirdi¤i de gözler önüne seriliyor.
‹SRA‹L'‹N KÜRT KARTI'nda sadece Kürt sorununu de¤il, bu sorunla ilgisi
olan di¤er pek çok olay›n perde arkas›n› da okumak mümkün. Örne¤in ‹ran-
Irak savafl›n›n perde arkas› çok detayl› bir biçimde aç›klan›yor. Saddam Hüse-
yin'in bu savafl boyunca ABD ve ‹srail taraf›ndan nas›l desteklendi¤i, silahlan-
d›r›ld›¤› anlat›l›yor. Saddam ve Irak Baas Partisi ile CIA ve Mossad aras›ndaki
gizli iliflkiler, Irangate skandal›n›n perde arkas›, Körfez Savafl›'nda ‹srail'in oy-
nad›¤› rol, Körfez Savafl› sonras›nda ‹srail ile Kürtler aras›ndaki ba¤lant›lar aç›k-
lanm›fl. Bu arada ‹srail'in su politikas› da kapsaml› bir biçimde inceleniyor.
Kitap, çok genifl bir araflt›rman›n ürünü. Ço¤u yabanc› olan yüzlerce kay-
nak taranarak haz›rlanm›fl. Verilen tüm bilgiler de akademik bir biçimde dip-
notland›r›lm›fl. K›sacas› kitab›n içeri¤i tümüyle belgelere dayan›yor.
Kürt sorunu, Arap-‹srail meselesi, Ortado¤u siyaseti ya da Türkiye'nin Or-
tado¤u politikas›... Bu konular›n herhangi biri ile ilgiliyseniz, ‹SRA‹L'‹N KÜRT
KARTI'n› mutlaka okuyun. Çok önemli bilgilere ulaflma ve Ortado¤u'daki olay-
lar› farkl› bir bak›fl aç›s›yla yorumlama f›rsat› bulacaks›n›z. Karmafl›k olaylar›
konu edinmesine ra¤men ak›c›, sürükleyici ve anlafl›l›r olma özelli¤ini hiç yi-
tirmemifl olan kitap, okuyucular›na perde arkas›nda kalm›fl gerçekler, ulafl›lma-
s› zor bilgiler, ilginç bir vizyon ve keyifli bir okuma vaat ediyor.
25
‹srail, Ortado¤u'daki ayr›l›kç› Kürt
hareketlerinin her zaman en önde
gelen destekçisi oldu. fiimdiye kadar
örtülü kalan bu gerçek, bu kitapta tüm
yönleriyle gözler önüne seriliyor.

Bu kitapta II. Dünya Savafl›'nda Naziler taraf›n-
dan Yahudilere uygulanan bask› ve vahfletin boyutla-
r› ele al›nmaktad›r. Ancak öncelikle belirtilmesi gere-
ken husus, kitapta hiçbir din, ›rk ve etnik köken ayr›-
m› yap›lmaks›z›n, her türlü soyk›r›m, iflkence ve zul-
me karfl› olundu¤u gerçe¤idir.
Ne Yahudilere ne de bir baflka millete karfl› gerçeklefltirilen en ufak bir haks›z sal-
d›r› tasvip edilmemekte, aksine kitap boyunca tel'in edilmektedir. Bunun nedeni ise
kitab›n girifl bölümünde flöyle özetlenmektedir:
"... Kuran'da, yeryüzünde bozgunculuk ç›karanlar, insanlara zulmedenler, haks›z
yere cana k›yanlar lanetlenir. Tevrat'ta yer alan ve bizlere Kuran'da bildirilen bir
‹lahi hükme göre, "...kim bir nefsi, bir baflka nefse ya da yeryüzündeki bir fesa-
da karfl›l›k olmaks›z›n öldürürse, sanki bütün insanlar› öldürmüfl gibi olur..."
(Maide Suresi, 32). Dolay›s›yla tek bir masum insan›n dahi katli, asla küçümse-
nemeyecek bir suçtur."
Bu kitapta incelenen konu, Nazi Almanyas›'n›n gerçekten resmi tarihte anlat›ld›-
¤› gibi, Yahudileri topluca imha etmeye yönelik bir "soyk›r›m" uygulay›p uygulama-
d›¤›d›r. Nazilerin toplama kamplar› kurarak milyonlarca sivil Yahudi'yi bu kamplara
tafl›d›klar›, bu kamplardaki tutsaklar›n (Yahudilerin yan› s›ra Çingeneler, Slavlar, rejim
muhalifleri vs. de dahil olmak üzere) a¤›r flartlarda çal›flt›r›ld›klar›, kötü muameleye
maruz kald›klar› ve çok say›da tutsa¤›n hayat›n› kaybetti¤i do¤rudur.
Bu kamplardaki tutsaklar›n zay›f cesetlerinin üst üste istiflendi¤i korkunç manza-
ralar›n foto¤raflar› ortadad›r. Ancak sorulmas› gereken soru, bu insanlar›n "gaz oda-
lar›"nda topluca zehirlenerek, "f›r›nlarda yak›larak" m›, yoksa toplama kamplar›nda-
ki salg›n hastal›klar ve savafl›n sonlar›nda bafl gösteren k›tl›k nedeniyle mi öldükleri-
dir. Bu kitapta, ikinci seçene¤in do¤ru oldu¤u tarihsel ve bilimsel delilleriyle anlat›l-
maktad›r.
II. Dünya Savafl›, Nazizm, Siyonizm
ve ‹srail Devleti'nin gizli tarihini
ö¤renmek isteyenler, bu kitab› mut-
laka okumal›d›r.
26

Kitapta 1992-95 y›llar› aras›nda yaflanan savafl›n
ve katliam›n perde arkas› kapsaml› bir flekilde tarih-
ten ve günümüzden belgelerle desteklenerek aç›k-
lanmaktad›r.
Kitab› okudu¤unuzda, S›rp milliyetçili¤inin tarih-
sel geliflimini, bu milliyetçi hareketin önderlerinin ‹n-
giliz ve Frans›zlarla masonluk arac›l›¤›yla kurduklar› iliflkileri ö¤reniyorsunuz. II.
Dünya Savafl› y›llar›nda S›rp Çetnik gerillalar› taraf›ndan Bosnal› Müslümanlara kar-
fl› gerçeklefltirilen katliam›n, ayn› 90'l› y›llarda oldu¤u gibi, Bat›l›lar taraf›ndan des-
teklendi¤ini, Çetnikler ile Amerikan gizli servisleri aras›nda kurulan "masonik" ilifl-
kileri okuyorsunuz. Konu, S›rp masonlar›n›n yay›nlad›¤› S›rpça loca metinlerinden
al›nt›larla aç›klan›yor.
Neden Bosna konusunda bu denli büyük bir araflt›rma kitab› yaz›ld›¤› ise ki-
tapta flöyle aç›klan›yor.
"Neden Bosna-Hersek'le bu denli yak›ndan ilgilendi¤imiz sorusuna verilecek en
önemli cevap ise, 1992-95 y›llar› aras›nda bu ülkedeki Müslümanlara yönelen
S›rp sald›rganl›¤›n›n tümüyle "anti-‹slami" bir kimlik ve niyet tafl›yor olmas›d›r.
Bir baflka deyiflle, sald›r› "Boflnak"lara de¤il, Müslüman kimli¤inin kendisine yö-
neliktir ve dolay›s›yla yeryüzündeki her Müslüman› ilgilendirir. Bosnal›lar, Ku-
ran'›n yaln›zca; 'Rabbimiz Allah't›r' demelerinden dolay›, haks›z yere yurtla-
r›ndan sürgün edilip ç›kar›lanlar" (Hac Suresi, 40) tarifine uygun bir biçimde
sald›r›ya u¤ram›fllard›r. Bundan dolay› da, "size ne oluyor ki, Allah yolunda ve:
'Rabbimiz, bizi halk› zalim olan bu ülkeden ç›kar, bize kat›ndan bir veli (koru-
yucu sahib) gönder, bize kat›ndan bir yard›m eden yolla' diyen erkekler, kad›n-
lar ve çocuklardan zay›f b›rak›lm›fllar ad›na savaflm›yorsunuz?" (Nisa Suresi,
75) hükmü gere¤i, bu Müslümanlar›n "müdafa-i hukuk"u için mücadele etmek,
tüm di¤er Müslümanlar›n görevidir. Bu kitap, bu görevi, "düflman"›n maskesini
indirmek yoluyla ifa etmek ve tüm Müslümanlar› da bu konuda hassasiyete ça-
¤›rmak amac›n› gütmektedir…"
S›rplar ile Bat› aras›ndaki gizli iliflki,
ilk kez bu kitapla gözler önüne
seriliyor. Bosna'da yaflanan vahfletin
gerçek hikayesini, sadece bu kitapta
okuyabilirsiniz.
27

Komünizm, geçti¤imiz 20. yüzy›la damgas›n›
vurmufl bir ideolojidir. Ama bu damga, sadece
bask›, zulüm, kan ve gözyafl› doludur. Tarihçilerin
hesaplamalar›na göre, sadece bu ideoloji nede-
niyle 20. yüzy›l boyunca 120 milyon insan öldü-
rülmüfltür. Bunlar, bir savafl s›ras›nda cephede
ölen askerler de¤il, komünist devletlerin kendi halklar›n›n içinden öldürdükle-
ri sivillerdir. 100 milyon erkek, kad›n, yafll›, küçük çocuk, bebek, sadece "ko-
münizm" denen bu so¤uk, kat›, sert ve vahfli ideoloji nedeniyle yaflam›n› yitir-
mifltir. Milyonlarca insan da komünist gerilla gruplar›n›n, terör örgütlerinin kur-
flunlar›na hedef olmufl veya hedef olma korkusu alt›nda yaflam›flt›r.
Peki bu ideolojinin kökeni nedir? Nas›l olmufltur da bu kadar kanl› ve ac›-
mas›z bir dünya görüflü, dünyan›n dört bir yan›nda taraftar bulmufl, devrimler-
le iktidara gelmifl, milyonlar› ard›ndan sürüklemifltir? Komünizm nereden do¤-
mufl, nas›l büyümüfl ve nas›l sona ermifltir? Gerçekten sona ermifl midir, yoksa
hala dünyay› ve ülkemizi tehdit etmekte midir?
Bu kitapta bu sorular›n cevaplar›n› bulacaks›n›z. Daha da önemlisi, büyük
bir tehlikenin halen devam etti¤ini, "komünizmin pusuda" oldu¤u gerçe¤ini
göreceksiniz. 120 milyon insan›n can›na k›yan komünizm sinsice gizlenerek
faaliyetine devam etmektedir. Farkl› görünümlerde, farkl› isimler alt›nda varl›-
¤›n› sürdürmekte ve insanl›¤a yine geçmifltekilere benzer ac›lar› yaflatmak için
f›rsat bulaca¤› günü beklemektedir.
‹flte bu nedenle, komünist ideolojinin gerçek yüzünü, geçmiflte sebep ol-
du¤u ac› ve belalar› tüm insanlara duyurmak ve gizlenerek büyüyen bu teh-
likenin maskesini düflürmek, son derece önemli bir görevdir. Bu kitap, bu
amaçla kaleme al›nm›flt›r. "Komünizm Pusuda" bu gerçeklerden haberdar ol-
mak isteyenlerin bir an önce okumas› gereken bir eser...
Geçen yüzy›lda, dünya, komünist
liderlerin katliamlar›na flahit
olmufltur. Peki flu an bu tehlike
yeryüzünden silinmifl midir? Hay›r:
KOMÜN‹ZM PUSUDADIR!
28

29
‹nsanlar› dinden uzaklaflt›ran, gerçek Rabbleri
olan Allah'a kulluk etmekten al›koyan, dahas› on-
lar›n bafl›na say›s›z ac›lar ve belalar getiren sinsi
bir tehlike vard›r. Bu tehlike, yaflam›n çok farkl›
alanlar›nda, çok farkl› uygulamalarla karfl›m›za
ç›kabilir. Kimi zaman bir faflistin s›k›lm›fl yumru¤u
bu tehlikeye iflaret eder, kimi zaman bir komünistin söyledi¤i marfl ayn› tehli-
kenin izlerini tafl›r, kimi zaman da sevdi¤i k›za aflk mektubu yazan bir gencin
sözleri bu tehlikeden kaynaklan›r.
Bu tehlikenin en önemli yönü ise, insanlar›n ezici bir bölümünün bunu bir
tehlike olarak görmemesidir. Bunun, dine tamamen ayk›r› ve z›t bir ruh hali ol-
du¤unu da yine çok az insan fark eder. Hatta insanlar›n ço¤u, bu ruh halini bir
tehlike ve hata olarak de¤il, takdir edilmesi ve yaflanmas› gereken bir meziyet
olarak görürler.
Bu tehlike, insanlar› ak›llar›na göre de¤il de hislerine, yani; tutkular›na, öf-
kelerine, zaaflar›na ve inatlar›na göre yaflamaya yönelten duygusall›kt›r. Duy-
gusall›k da "do¤ru" zannedilen yanl›fll›klardan biridir. Duygusall›k cahiliye top-
lumlar› içinde flefkatli, iyi insanlara has, güzel bir özellik gibi gösterilir. Oysa
bir insan›n karfl›laflt›¤› olaylara duygusal bir yaklafl›m göstermesi her yönden
son derece tehlikelidir. Çünkü duygusall›k, insanlar için en önemli ve hayati
özelliklerden biri olan "akl›" tamamen devre d›fl› b›rak›r.
Duygusall›¤›n ayr› bir kitap konusu olarak ifllenmesinin amac›, tehlikesiz
gibi yans›t›lan ama asl›nda insanlara umulmad›k zararlar veren bir konuya dik-
kat çekmektir. S›radan bir karakter özelli¤i zannedilen duygusall›¤›n, içten içe
gerek toplumlar gerekse bireyler için ne kadar ciddi bir tehdit oluflturdu¤unu
gözler önüne sermektir. Ve elbette bu tehlikeden kurtulman›n ne kadar kolay
oldu¤unu, Allah'›n tüm insanlara gönderdi¤i bir rehber olan Kuran'a uyuldu¤u
takdirde insan›n duygular›n›n akl›n›n önüne geçemeyece¤ini örneklerle göster-
mektir.
Duygusall›¤›n bir insana hatta bir
topluma neler kaybettirebilece¤ini
ve duygusall›¤›n gerçek yönlerini bu
kitapta okuyacaks›n›z...

Kuran ahlak›n›n, yeryüzünde var olan tüm kö-
tülüklere, haks›zl›klara, fakirli¤e, adaletsizli¤e, te-
röre, açl›k ve sefalete nas›l bir çözüm olaca¤›n›n
anlat›ld›¤› bu kitapta, dünyan›n dört bir köflesin-
den örnekler verilmektedir. Amerika'da ve Rus-
ya'da yaflanan ahlaki dejenerasyondan, Kosova ve Çeçenistan'da zulüm gören
insanlara, cinayetlerden açl›¤a, yafll›lara gösterilmesi gereken merhamet ve
sayg›dan ›rkç›l›¤›n zararlar›na kadar birçok konunun incelendi¤i kitapta, so-
runlara Kuran ahlak›n›n özelliklerinin yaflan›yor olmas›n›n nas›l kolay bir çö-
züm olaca¤› aç›klanmaktad›r. Arka kapakta flu sözler yer almaktad›r:
"Zulüm gören, iflkenceyle öldürülen insanlar, masum bebekler, bir ekmek
alacak paras› dahi olmayanlar, so¤uk havada, bezden çad›rlarda neredey-
se sokakta yatanlar, hastal›klar›n› tedavi ettirecek para bulamayanlar veya
ihtiyar ve güçsüz olmalar›na ra¤men hastane kap›lar›nda saatlerce hatta
günlerce tedavi s›ras› bekleyenler, sadece belli bir kabileye mensup olduk-
lar› için katledilenler, inançlar›ndan dolay› evlerinden, yurtlar›ndan ç›kar-
t›lan kad›nlar, çocuklar ve yafll›lar, bir tarafta ard› arkas› gelmeyen israf, di-
¤er tarafta ise açl›ktan ve bak›ms›zl›ktan yok olan, ölüme terk edilen zaval-
l› insanlar, soka¤a at›lan, kendi bafl›n›n çaresine bakamayacak kadar küçük
ve savunmas›z çocuklar, ailesini geçindirebilmek için küçük yaflta okula
gitmeyip, oyun oynamay›p çal›flan veya dilenen çocuklar, her an has›mla-
r› taraf›ndan öldürülme korkusuyla yaflayan insanlar…"
Bu insanlar› kurtarmak, tüm dünyan›n adalet, huzur, güven ve zenginlik
içinde yaflanan, refah dolu bir yer olmas›n› sa¤lamak için öncelikle insan-
lar›n vicdan sahibi olmalar› gerekir. Vicdan sahibi olman›n yegane yolu ise
imand›r.
Sonuç olarak, dünyadaki adaletsizli¤in, kargaflan›n, terörün, katliamlar›n,
açl›¤›n, sefaletin ve zulmün tek bir çözümü vard›r: Kuran Ahlak›.
Dünyadaki her çeflit zulmün; açl›¤›n,
sefaletin, savafllar›n, dejenerasyo-
nun ancak Kuran ahlak›n›n gerçek
anlamda yaflanmas› ile çözümlenebi-
lece¤ini bu kitapta göreceksiniz.
30

Dünya üzerinde her insan›n kendine benim-
sedi¤i bir yol, bir yaflam tarz› vard›r. Ancak bu
yollardan kimi yanl›fl yollard›r ve insanlar› maddi
ve manevi yönden ç›kmaza sokar. ‹nsanlar›n
önündeki say›s›z alternatif içinde do¤ru yolu bu-
labilmesi için ise düflünmesi ve gerçekleri araflt›r-
mas› gerekir.
Bu kitapta hayat›n çok farkl› yönleriyle ilgili
ve ayn› zamanda çok önemli baz› gerçekleri okuyacaks›n›z.
- ‹çinde yaflad›¤›m›z evrenin varoluflu, çevremizdeki canl›lar›n sahip oldu-
¤u mucizevi özellikler, kendi bedenimizde her an durmadan iflleyen ola¤anüs-
tü sistemlerle ilgili bilgiler size herfleyin Allah taraf›ndan yarat›ld›¤› gerçe¤ine
ulaflt›racak.
- Herfleyin tesadüfen olufltu¤unu iddia eden evrim teorisinin bilimsel yön-
den geçersizli¤i ile ilgili verilen aç›klay›c› ve doyurucu bilgiler, evrenin ve ha-
yat›n oluflumunda asla tesadüfe yer olmad›¤› gerçe¤ini size hat›rlatacak.
- Tüm bunlar›n yan›s›ra, geçti¤imiz 20. yüzy›lda tüm dünyada yaflanan ka-
os ve kargaflan›n sebeplerinin incelendi¤i bölümlerde, Darwinizm'in, insanl›-
¤›n yaflad›¤› tüm bu belalar›n ve ac›lar›n kayna¤› oldu¤u gerçe¤i flafl›rt›c› bir bi-
çimde karfl›n›za ç›kacak.
- Son olarak da yaflanan tüm s›k›nt›lar›n, ac›lar›n, belalar›n, kaosun, kavga-
lar›n, savafllar›n, düflmanl›klar›n, zulmün yaflanmak zorunda olmad›¤›n› anla-
tan bölümde, tüm olumsuzluklar›n bir anda iyiliklere ve güzelliklere çevrilme-
sinin tek çözümünün Kuran ahlak›n›n yaflanmas› oldu¤u gerçe¤ine flahit ola-
caks›n›z.
Harun Yahya'n›n Gerçekler serisinin ilk kitab› olan bu eserde hayata olan
bak›fl aç›n›z› de¤ifltirecek çarp›c› gerçeklerle karfl›laflacaks›n›z.
Harun Yahya'n›n gazetelerde yay›nlanan kitap tan›t›mlar›n›n bir derlemesi
olarak haz›rlanan bu eseri okuduktan sonra dünya üzerinde gerçekleflen olay-
lara olan yaklafl›m›n›z›n de¤iflti¤ini fark edeceksiniz.
Hayat›n›z›n her an›nda
karfl›laflt›¤›n›z, ama üzerinden geçip
düflünmedi¤iniz gerçekler...
31

32
Devlet müessesinin önemini, görevlerini ya
da ifllevlerini anlatan kitaplar genellikle siyaset bi-
limi kitaplar›d›r. Bu kitaplar ço¤unlukla ö¤rencilere bilgi aktarmak amac›n› gü-
derler. Ama bu kitapç›k, bunlardan farkl› bir kitapç›kt›r. Çünkü temel amac›,
toplumda zaman zaman görülen bir k›s›m "devlet karfl›t›" ak›m ya da fikirlerin
ne kadar büyük bir yan›lg› içinde olduklar›n› göstermek ve Türk Milletinin her
ferdini devletine sahip ç›kmaya ça¤›rmakt›r.
Kitab›n ilk bölümünde "Neden Devlet Hakk›nda Bir Kitap" bafll›¤› alt›nda
bu sorunun cevab› flöyle verilmektedir:
"Devlete Ba¤l›l›¤›n Önemi" konulu bir kitab›n haz›rlanmas›ndaki amaç
"devlet karfl›t›" ak›m ve fikirleri savunanlar›n ne kadar büyük bir yan›lg›
içinde olduklar›n› göstermek ve toplumun her ferdini devletimize sahip
ç›kmaya ça¤›rmakt›r."
"Devlet Nedir?" bafll›¤› alt›nda ise öncelikle Devlet tan›mlamas› yap›lmak-
ta, daha sonra ise Devletin varl›¤›na karfl› ç›kan en önemli siyasi ideolojilerden
anarflizmin çarp›kl›klar› ele al›nmaktad›r. "Anarflizm Yan›lg›s›, Devlet ve Milli
Savunma, Devlet ve Toplumsal Güvenlik, Devletin Toplumsal Hayattaki Kaç›-
n›lmaz Rolü ve Devletin Ekonomik Hayattaki Kaç›n›lmaz Rolü" bafll›klar› alt›n-
da konular anlat›lmaktad›r.
Bu kitapç›kta ortaya konan tablo, devlete karfl› tav›r alan kesimlerin ne ka-
dar büyük bir yan›lg› içinde olduklar› ve Türk Milleti'nin gelece¤i için güçlü,
etkili bir devlet yap›s›n›n ne kadar çok gerekli oldu¤u gerçe¤idir.
Bu kitab›n haz›rlanmas›n›n temel
amac›,"devlet karfl›t›" ak›m ve
fikirleri savunanlar›n ne kadar
büyük bir yan›lg› içinde
olduklar›n› göstermek ve
toplumun her ferdini devletimize
sahip ç›kmaya ça¤›rmakt›r.

33
Kitab›n girifl bölümünde milli birlik ruhuna
sar›lman›n önemine flöyle dikkat çekilmektedir:
Bir toplumu, yüzyüze geldi¤i engeller karfl›-
s›nda dirençli ve muzaffer k›lan, o toplumu
oluflturan bireyler aras›ndaki milli dayan›flma ve birlik ruhudur. Bu birlik
ba¤›, Büyük Önder Atatürk'ün "Biz milli mevcudiyetimizin temelini, milli
birlikte ve milli fluurda görmekteyiz." sözüyle ifade etti¤i gibi, bir milletin
varl›¤›n› koruyan ve fertlerini birarada tutan en güçlü ba¤d›r. Bunu zaafa
u¤ratan veya kaybeden toplumlar›n ayakta durmas› mümkün de¤ildir. Geç-
mifli ve kültürü ne kadar eskiye dayan›rsa dayans›n, milli ve manevi ba¤la-
r›n›n parçalanmas›, bir toplumda dejenerasyonun bafl göstermesini, anarfli-
nin hortlamas›n›, ard›ndan da bölünmeyi ve yok olmay› kaç›n›lmaz hale
getirir. Tarih; güçlenmifl, zenginleflip büyümüfl fakat milli fluurunu kaybet-
mesinden dolay› varl›¤›n› yitirmifl toplumlar›n örnekleriyle doludur.
Türk Milleti'nin say›s›z tehdit ve zorluk karfl›s›nda as›rlarca ayakta kalma-
s›, hiçbir zaman boyunduruk alt›na girmeden varl›¤›n› sürdürmesi, her biri
di¤erinden güçlü 16 büyük devlet kurarak milyonlara hükmetmesi, insan›-
m›z›n milli birlik konusundaki duyarl›l›¤›n›n ve titizli¤inin bir sonucudur...
‹flte bugün 21. yüzy›la girmeye haz›rlan›rken, Büyük Önder Atatürk'ün bi-
ze emaneti olan vatan›m›z dört bir yandan tehditlerle çevrilmifl durumda-
d›r. Bu mukaddes topraklara göz dikenler, dünya çap›nda gizli ve aç›k yü-
rüttükleri kampanyalarla, siyasal, sosyal ve ekonomik yönden her f›rsatta
düflmanl›klar›n› ortaya koymaktad›rlar. fiu bir gerçektir ki, milletimiz bütün
bu tehdit ve tehlikelere ancak topyekün milli birlik ruhuna sar›larak karfl›
koyabilir. Bu nedenle, bugün gerek iç huzur ve istikrar›m›z›n, gerekse d›fl
güvenli¤imizin sa¤lanmas› aç›s›ndan en acil ihtiyaç, bu ruha sahip ç›k›lma-
s› ve onun yayg›nlaflt›r›lmas›d›r.
As›rlard›r ‹slam'›n bayraktarl›¤›n›
yapan Müslüman Türk Milleti,
bugün de modern, ayd›nl›k ve güçlü
yap›s›yla, afl›r›l›ktan uzak, kat›ks›z
din anlay›fl›yla tüm dünya
milletlerine örnek olacakt›r.

34
Bask›s› 1996 y›l›nda yap›lan bu kitap, o döne-
min flartlar› göz önünde bulundurularak, Türk D›fl
Politikas›na 'Osmanl› Vizyonu' ile yeni bir bak›fl
önermektedir.
Kitab›n baz› bölümlerinden al›nt›lar flöyledir:
Ortado¤u Politikas› hakk›nda . . .
... "E¤er çok yönlü bir d›fl politika izlerseniz,
örne¤in Ortado¤u'da Amerikan-‹srail kamp›n›n inisi-
yatifsiz bir parças› olmak yerine, hem o kampla, hem
de onun karfl›s›ndakilerle iliflki kurarsan›z, bu kez psikolojik üstünlü¤ü ele al-
m›fl olursunuz. Bu kez ABD, sizi küstürmeme ve kaybetmeme mant›¤› ile dü-
flünecektir. Washington ile aras› iyi olmayanlar da, sizi karfl› kampa ait bir kay-
bedilmifl komflu olarak de¤il, d›fl dünyaya aç›lan bir pencere ve akl› bafl›nda bir
ortak olarak görecektir. Bu tür bir güç dengesi içinde taviz vermezsiniz, çünkü
kimsenin sizi taviz vermeye zorlayacak bir kredisi yoktur."...
Kafkasya ve Ortado¤u hakk›nda . . .
..."Bölge üzerindeki hedef ve ç›karlar› Türkiye'ninkilerle hemen her alanda
çat›flan Yeltsin'in Rusyas›, Washington'›n bölgede kendisine 'partner' olarak
seçti¤i ve her durumda desteklemeye karar verdi¤i stratejik bir ortakt›r. ABD,
Türkiye ile Yeltsin Rusyas› aras›nda bir seçim yapmak gerekti¤inde, Mosko-
va'dan yana a¤›rl›k koyacakt›r. Orta Asya-Kafkasya politikas›, bu durum göz
önünde bulundurularak belirlenmelidir"...
Türkiye ve Türki Cumhuriyetler...
"… Türkiye ve Türki Cumhuriyetler aras›nda tesis edilebilecek iflbirli¤i ve
bütünleflme politikalar›n›n ilk flart› ülkeler aras›nda "Türklük" bilincinin geliflti-
rilmesidir. Kültürel iflbirli¤i olanaklar›n›n art›r›lmas› buna yararl› olacakt›r. Or-
tak alfabenin kullan›lmas›, Türk kültürünün yaflanmas› aç›s›ndan Türk televiz-
yonlar›n›n Orta Asya'da rahatça izlenmesi, haberleflmenin sa¤lanmas›, ortak
e¤itim politikalar› oluflturulmas› ve ö¤rencilerin karfl›l›kl› ülkelerde e¤itim gör-
meleri gibi konular Türk bilincinin geliflmesi aç›s›ndan önemlidir…"
139 SAYFA
D›fl politikada
alternatif görüfller...

Makaleler serisinin 1. kitab›nda Harun Yah-
ya'n›n 1994-2000 y›llar› aras›nda, farkl› gazete ve
dergilerde yay›nlanm›fl çok çeflitli konulardaki baz›
yaz›lar›n› içermektedir. Her makalede iddialar so-
mut kaynaklara dayand›r›lm›fl, kullan›lan kavram-
lar›n hangi mant›klara oturdu¤u izah edilmifltir.
Makaleler-1 kitab›nda yer alan baz› bafll›klar flun-
lard›r:
‹srail - FKÖ Bar›fl›: Madalyonun Öteki Yüzü,
Ehud Barak'›n Ziyaretinin Sebebi, Do¤u Türkis-
tan'daki Çin Zulmü Görmezlikten Gelinmemeli, Çe-
çenistan'da Yaflanan ‹nsanl›k Dram›na Art›k Bir Dur
Denmeli!, Darwinizm-Komünizm ‹ttifak›n›n ‹çyüzü
Makaleler 2 kitab›nda Allah'›n yeryüzü ve gök-
yüzündeki kusursuz yarat›l›fl eserlerinden örnekler
anlat›lmaktad›r. Kör Mimarlar; Termitler, Yapraklar-
daki Mikroskobik Fabrika, Sudaki Kusursuz Tasar›m,
Göklerdeki Düzen bu bafll›klardan baz›lar›d›r.
Makaleler 3 kitab› ise Ekim 2000-Ocak 2001 ta-
rihleri aras›nda yay›nlanan baz› makalelerden der-
lenmifltir. Bunlardan "Eritreli Müslümanlar›n Zor
Günleri" bafll›kl› makalenin sonuç bölümünde flu
sözler yer almaktad›r:
Elbette temennimiz, farkl› dinlerin ve etnik kö-
kenlerin bar›fl içinde yaflayabilece¤i, insanlar›n
inanç veya dilleri nedeniyle katledilmedi¤i, zu-
lüm görmedi¤i adil ve bar›flç› bir dünya düzeni
kurulmas›d›r.
Tüm Müslümanlar›n bu hedef için çal›flmalar›,
dünyan›n dört bir köflesindeki mazlum Müslü-
manlar› kurtarmak için çaba harcamalar› gerekir.
Hedefi gerçeklefltirmek ise, ancak ve ancak
Allah'›n elindedir.
Harun Yahya'n›n bugüne kadar
yay›nlanm›fl tüm makalelerini bu
eserlerde okuyabilirsiniz...
35

"Darwin'in Türk Düflmanl›¤›" isimli bu kitapta,
Darwinizm'in pek gündeme getirilmeyen ›rkç›l›k
yönü ve bu ›rkç›l›¤›n as›l olarak Türk Milleti'ni he-
def alan yönü ele al›nmaktad›r. Kitab›n ana tema-
s› arka yüzde flöyle özetlenmektedir:
Darwin'in evrim teorisinin ›rkç›l›kla olan ilifl-
kisi, pek gündeme getirilmek istenmeyen, an-
cak gerçekte büyük önem tafl›yan bir iliflkidir. ‹nsanlar›n maymun benzeri
canl›lardan evrimlefltiklerini, ancak baz› ›rklar›n hala "yar› maymun" statü-
sünde kald›¤›n› iddia eden Darwinizm, gerçekte 19. yüzy›lda yayg›nl›k ka-
zanan ›rkç› düflüncelerin biyolojik temelini oluflturur.
Darwinizm'in bu karanl›k yüzünün bizim aç›m›zdan daha da önemli olan
yönü ise, söz konusu ›rkç›l›¤›n özellikle Türk Milleti'ni hedef almas›d›r.
Charles Darwin'in ›rklar hakk›ndaki görüflleri aras›nda, yüce Türk Milleti'ni
"afla¤› ›rk" olarak tan›mlayan ve yak›nda yok olaca¤› iddias›n› tafl›yan he-
zeyanlar da vard›r.
Darwin, bu hezeyanlar› ile hem Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nu hedef alan 19.
yüzy›l emperyalizmine, hem de bugüne kadar uzanan tüm di¤er Türk düfl-
man› güçlere sözde bilimsel bir dayanak sa¤lam›flt›r…
Kitab›n ilk bölümünde sömürgecili¤in mant›¤› özetlenerek sosyal Darwi-
nizm ile aras›ndaki ilinti aç›klanmaktad›r. Tarihten somut örneklerle aç›klanan
bu konudan sonra yer alan "‹ngiliz Sömürgecili¤i ve Osmanl›" bafll›kl› bölüm-
de, 19. yüzy›lda ve Birinci Dünya Savafl› s›ras›nda ‹ngiltere'nin Osmanl› üze-
rinde oynad›¤› oyunlara ve Osmanl›'y› da¤›tarak y›kma emellerine yer veril-
mifltir. Bundan sonraki konu ise Sosyal Darwinizm'in ‹ngiltere'nin emeline uy-
gun olarak özellikle Türk Milleti'ni hedef alacak flekilde nas›l formülize edildi-
¤i aç›klanmaktad›r. "Darwin'in Türk Milleti'ne Bak›fl›" bafll›kl› bu bölümde Dar-
win'in Türk Milleti hakk›ndaki hezeyanlar› kendi ifadeleri ile aktar›lmakta, gü-
nümüzde neo-Nazilere kadar uzanan Türk düflmanl›¤› ile Darwinizm'in kop-
maz iliflkisi somut delilleri ile gösterilmektedir.
Darwin'in, ortaya att›¤› "›rk
hiyerarflisi" içinde, Türkler'e
kendince hangi s›fat› lay›k
gördü¤ünü biliyor musunuz?
36

Geçti¤imiz yüzy›l›n belalar tablosu ve bu tab-
lonun gerçek sorumlusu kitab›n girifl bölümünde
flöyle özetlenmektedir:
Geride b›rakt›¤›m›z 20. yüzy›l, belalar›n, ac›-
lar›n, katliamlar›n, sefaletin, büyük y›k›mlar
getiren savafl ve çat›flmalar›n yüzy›l›yd›. Milyonlarca insan bir hiç u¤runa,
sapk›n ideolojilere hizmet ad›na öldürüldü, katledildi, açl›¤a ve ölüme terk
edildi, bak›ms›z, evsiz barks›z, korumas›z b›rak›ld›. Milyonlarcas›, hayvan-
lara bile reva görülmeyecek, insanl›k d›fl› muamelelere maruz kald›. Tüm
bu ac›lar›n ve belalar›n alt›nda ise hemen her zaman despotlar›n ve dikta-
törlerin imzas› oldu: Stalin, Lenin, Trotsky, Mao, Pol Pot, Hitler, Mussolini,
Franco… Bu isimlerden kimi ayn› ideolojiyi paylafl›rken, kimi de birbirine
ölümüne düflmand›. ‹deolojilerinin birbirlerine karfl› olmas› nedeniyle kit-
leleri çat›flmaya sürüklediler, kardefli kardefle düflman ettiler, savafllar ç›-
kartt›lar, yak›p y›kt›rd›lar, mitingler düzenlettiler, hiç ac›madan insanlar›
dövdürttüler, kurfluna dizdirdiler…
‹nsanl›¤a karanl›k günler yaflatan bu ideolojilerin bafl›nda faflizm ve komü-
nizm gelir. Bunlar birbirine düflman ve birbirini yok etmeye çal›flan fikirler
olarak görülür. Ne var ki, ortada son derece ilginç bir gerçek bulunmakta-
d›r: Bu ideolojilerin hepsi tek bir fikri kaynaktan beslenmekte, o kaynaktan
güç ve destek almakta ve o kaynak sayesinde kitleleri ikna ederek kendi
saflar›na çekebilmektedirler. Bu kaynak, ilk bak›flta kesinlikle dikkat çek-
memifl, bugüne kadar hep perdenin arkas›nda kalm›fl, insanlara hep ma-
sum görünen yüzünü göstermifltir. ‹flte bu kaynak materyalist felsefe ve
onun tabiata uyarlanm›fl hali olan DARWIN‹ZM'dir.
Ayr›ca kitapta Darwinizm'in dünyaya getirdi¤i belalara çözüm olarak bun-
lar› yapanlar›n fikirlerini çökertmek ve tek do¤ru olan Kuran ahlak›n› sab›rla ve
güzellikle onlara anlatmak gerekti¤i anlat›lmaktad›r.
Faflizm ve komünizm gibi insanl›¤a
say›s›z ac› ve bela getiren
ideolojilerin arkas›nda Darwinizm
vard›r. Bu kitap, tarihin gizli kalm›fl
bir yönünü karfl›n›za ç›karmaktad›r.
37

"Evrim Aldatmacas›" isimli kitap baflta ‹ngilte-
re olmak üzere dünyan›n birçok ülkesinde ‹ngiliz-
ce olarak bas›lm›fl, ülkemizde ve dünya çap›nda
birçok çevrede önemli bir etki uyand›rm›flt›r. Kita-
b›n amac› evrim teorisini her alanda geçersiz k›-
lan temel bilimsel gerçekleri ortaya koymak ve bu
bilim sahtekarl›¤›n›n iç yüzü, arka plan› ve gerçek
hedefi hakk›nda Türk insan›n› bilgilendirmektir.
Evrim teorisinin çöküflü ile ilgili neden bir ki-
tap yaz›ld›¤› ile ilgili aç›klama ise kitab›n sunufl bölümünde verilmektedir:
… Evrim teorisi, biyolojik bir kavram olman›n ötesinde, dünya üzerinde
yayg›n bir kitleyi etkisi alt›na alm›fl çarp›k bir felsefenin altyap›s›n› olufltu-
rur. Bu felsefe, neden ve nas›l var oldu¤umuz konusuyla ilgili birtak›m ger-
çek d›fl› görüfller öne süren "materyalizm"dir. Materyalizm, ya da bir baflka
deyiflle "maddecilik", maddeden baflka hiçbir fleyin olmad›¤›n› varsayar.
Buradan yola ç›karak da madde üstü bir Yarat›c›'n›n, yani Allah'›n varl›¤›-
n› reddeder.
Dahas› materyalizmin hem kifliler hem de toplum üzerinde y›k›c› etkileri
vard›r. Herfleyi maddeye indirgeyen bu düflünce, insan› sadece maddeye
önem veren ve her türlü manevi de¤erden yüz çeviren bencil bir birey ha-
line dönüfltürür. Böyle bireylerin, vatan sevgisi, adalet, sadakat, kardefllik,
dürüstlük, fedakarl›k, namus, güzel ahlak gibi yüce de¤erlere sahip olma-
lar› mümkün de¤ildir. Dini ve ahlaki de¤erlerden kopan bu gibi insanlar›n
oluflturdu¤u bir toplum düzeni de k›sa sürede parçalanmaya mahkumdur.
Materyalizmin di¤er bir büyük zarar› ise, devletin ve milletin bekas›n› he-
def alan anarflist ve bölücü ideolojileri beslemesidir. Bu ideolojilerin bafl›n-
da gelen komünizm, materyalist felsefenin do¤al siyasi sonucudur. Din,
devlet, aile gibi kutsal kavramlar› kökünden yok etmeyi hedefleyen komü-
nizm, devletimizin üniter yap›s›na karfl› yöneltilen her türlü bölücü eyle-
min ve düflüncenin de temel ideolojisidir.
Tarihin en büyük bilim yan›lg›s›n›n
iç yüzü gözler önünde...
38

Evrim teorisi, yaklafl›k bir buçuk yüzy›ld›r bi-
lim dünyas›nda yayg›n bir kabul görmektedir. Bi-
yoloji bilimi, evrimsel kavramlarla tan›mlanmak-
tad›r. Bu nedenle de ço¤u insan, evrimi, gözlem-
sel bilimin bulgular›yla desteklenen bir teori, ya-
rat›l›fl› ise sadece kabule dayanan bir inanç zan-
neder. Oysa aksine, bilimsel bulgular evrim teori-
sinin lehinde de¤ildir. Özellikle, son 10-20 y›l
içinde elde edilen bulgular, evrim teorisinin temel varsay›mlar› ile aç›k bir bi-
çimde çeliflmektedir.
Kitapta önemle vurgulanan baflka bir nokta ise evrim teorisini bilim ad›na
savunanlar›n, mutlaka bu bulgularla yüzleflmelerinin ve flimdiye kadar sahip
olduklar› baz› önkabulleri sorgulamalar›n›n gereklili¤idir. Aksi durumda yani
bundan kaç›n›rlar ise, söz konusu kiflilerin teoriye olan ba¤l›l›klar› bilimsel de-
¤il, tümüyle dogmatik bir ba¤l›l›k olacak ve onlar da bunu fiilen kabul etmifl
olacaklard›r.15 bölümden oluflan kitapta yer alan baz› konular flunlard›r:
1-KISA B‹R TAR‹H bafll›¤› alt›nda (Darwinizm'in Do¤uflu, Hayat›n Kökeni
Sorunu, Genetik Sorunu, Neo-Darwinizm'in Çabalar›…)
2-DARWIN‹ZM'‹N MEKAN‹ZMALARI bafll›¤› alt›nda (Do¤al Seleksiyon,
Yaflam Mücadelesi?, Gözlem ve Deneyler, Sanayi Devrimi Kelebekleri Yan›lg›-
s›, Do¤al Seleksiyon Kompleksli¤i Aç›klayabilir mi?, Mutasyonlar, Pleiotropik
Etki)
3-TÜRLER‹N GERÇEK KÖKEN‹ bafll›¤› alt›nda (Varyasyonlar›n Anlam›,
"Mikroevrim" ‹tiraflar›, Fosil Kay›tlar›na Göre Türlerin Kökeni, Ara Formlar So-
runu ve Dura¤anl›k, Fosil Kay›tlar›n›n Yeterlili¤i, Fosil Kay›tlar›n›n Gösterdi¤i
Gerçek)
4-GERÇEK DO⁄A TAR‹H‹ -I-(OMURGASIZLARDAN SÜRÜNGENLERE)
bafll›¤› alt›nda (Canl›lar›n S›n›fland›r›lmas›, Fosiller "Hayat A¤ac›"n› Reddedi-
yor, Burgess Shale Bölgesindeki Fosiller, Trilobitler ve Darwin, Omurgal› Can-
l›lar›n Evrimi ‹ddias›, Kara Canl›lar›n›n Evrimi ‹ddias›, Cœlacanth Hakk›ndaki
Evrimci Spekülasyonlar, Sudan Karaya Geçifl ‹ddias›n›n Fizyolojik Engelleri…)
Bilimsel bulgular›n evrim teorisini
kesin olarak reddetti¤ini bu kitapta
tüm detaylar›yla okuyabilirsiniz.
39

Son dönemde bas›nda ç›kan evrim ile ilgili
yan›lt›c› haberlere cevap niteli¤i tafl›yan kitab›n
girifl bölümünde yaz›l›fl amac› flöyle özetlenmek-
tedir:
Evrim teorisi, canl›l›¤›n nas›l olufltu¤unu aç›k-
lamaktan son derece uzakt›r; aksine, biyoloji,
biyokimya, paleontoloji, anatomi gibi bilim
dallar›ndaki her yeni geliflme, evrim taraf›n-
dan aç›klanamayan, dahas› aç›klanmas› asla mümkün olmayan yeni yeni
sorunlar ortaya ç›karmaktad›r. Sadece 21 yüzy›l›n ilk aylar›nda kaydedilen
geliflmeler dahi Darwinizm'e büyük darbe indirmifltir.
21. yüzy›lda yaflanan yeni ve önemli bir geliflme ise, halk›n evrim propa-
gandas›na karfl› tüm dünyada bilinçlendirilmesidir. Yak›n bir geçmiflte, ev-
rim teorisini kesin ve ispatl› bir gerçek zanneden ço¤unluk, bugün hiçbir
bilimsel delili olmayan, evrimcilerin demagojilerinden, bilimsel sahtekarl›k
ve aldatmacalar›ndan ibaret hayali bir senaryo oldu¤unun fark›ndad›r. El-
bette ki bunda evrim teorisinin açmazlar›n›, sahtekarl›klar›n› ve yan›lg›lar›-
n› ortaya koyan kitaplar›n, konferanslar›n ve di¤er çal›flmalar›n önemli et-
kisi olmufltur.
Elinizdeki bu kitap, bu yönde yap›lm›fl çal›flmalardan bir derlemedir. Son
bir y›ld›r ülkemizin baz› gazete ve dergilerinde evrim teorisi hakk›nda ç›kan
yan›lt›c› haberlere bilimin ve akl›n verdi¤i cevaplar biraraya getirilmifltir.
Bu kitapta evrim iddialar›na verilen cevaplardan da anlafl›laca¤› gibi, evrim
teorisini savunan veya propagandas›n› yapan her haber yanl›fl ve aldat›c›d›r.
Çünkü evrim hiçbir zaman gerçekleflmemifltir. Canl›l›k, evrimin iddia etti¤i gi-
bi, kör tesadüflerin, cans›z ve fluursuz atomlar›n eseri de¤ildir. Canl›l›k, sonsuz
bir güç, ilim ve ak›l sahibi, üstün bir Yarat›c› olan Allah'›n eseridir. Dolay›s›y-
la tüm bilimsel bulgular, Yarat›c›m›z olan Allah'›n varl›¤›na, kudretine ve ben-
zersiz sanat›na iflaret etmektedir.
Evrimci bilim adamlar›n›n masals›
iddialar›na bilimin verdi¤i net
cevaplar ...
40

"Evrimcilerin Yan›lg›lar›" isimli kitap, daha ön-
ce yay›nlanm›fl olan ve evrimcilerin yan›lg›lar›n›n
konu edinildi¤i 3 ayr› kitapç›¤›n biraraya getiril-
mesi ile oluflturulmufltur. Kitab›n genelinde evrim-
cilerin düzenledikleri baz› konferanslar, dergile-
rinde ya da gazetelerinde yazd›klar› yaz›lar ya da ders kitaplar›na girmifl olan
hatal› bilgiler ele al›nm›fl ve tüm bunlar›n neden birer yan›lg› olduklar› birer bi-
rer aç›klanm›flt›r.
‹lk iki kitapta 1998 May›s›'ndan itibaren, Türkiye'deki evrimci ve materya-
list çevrelerin öne sürdükleri temel iddialar ele al›nm›fl ve cevapland›r›lm›flt›r.
Üçüncü kitapta ise Türkiye'deki orta dereceli okullarda okutulan fen ya da bi-
yoloji kitaplar› ele al›nm›fl ve bu kitaplarda yer alan evrimci iddialar›n yanl›fl-
l›¤› sergilenmifltir.
"Evrim Kuram› Konferans›ndaki ‹ddialar›n Geçersizli¤i" isimli birinci kitap-
ta önce Bilim ve Ütopya dergisinin 3 Haziran 1998 günü ‹stanbul Üniversitesi
Rektörlü¤ü'nün deste¤iyle düzenledi¤i "Evrim Kuram›" adl› konferans, ard›n-
dan yine söz konusu derginin evrimle ilgili baz› yay›nlar›, sonra da Prof. Reflat
Kayal›'n›n konu hakk›nda yazd›¤› bir makalede yer alan yan›lg›lar ele al›nm›fl-
t›r.
"Evrimci Yay›nlardaki ‹ddialar›n Geçersizli¤i" isimli ikinci kitapta ise 1998
y›l›nda evrimci ve materyalist yay›nlarda yer alan evrimci yan›lg›lar ele al›na-
rak bu yan›lg›lar bilimsel delillerle düzeltilmifltir.
"Ortaö¤retim Ders Kitaplar›ndaki Bilimsel Hatalar" isimli üçüncü kitapta
ise, okullar›m›zda okutulan ders kitaplar›nda yer alan evrimci yan›lg›lar tek tek
ele al›nmakta ve bu yan›lg›lar bilimsel delillerle çürütülmektedir. Ders kitapla-
r›ndaki yan›lg›lara geçilmeden ise Darwinizm'in ideolojik yönü anlat›larak
Türkiye ve Türk Milleti aç›s›ndan önemi vurgulanmaktad›r.
Bu kitapta, evrimcilerin gerçekte
bilime tamamen ters inançlara sahip
olduklar›n›, kimi zaman bile bile
gerçe¤i reddettiklerini, kimi zaman
da anlat›lanlar› kavramaktan aciz
kald›klar›n› göreceksiniz.
41

"Evrimcilerin ‹tiraflar›" isimli kitab›n tamam›
,her biri farkl› bilim dallar›nda uzman olan dün-
yaca ünlü evrimci bilim adamlar›n›n, evrimin ger-
çekleflmifl olmas›n›n imkans›zl›¤› ile ilgili sözleri-
nin derlenmesinden oluflmaktad›r. Kitab›n amac›,
evrim teorisinin 21. yüzy›l bilimi taraf›ndan kabul
edilemez bir iddiay› içerdi¤ini ve asl›nda en tutu-
cu evrimcilerin dahi bu gerçe¤i kabul etmek zorunda kald›klar›n› gözler önü-
ne sermektir.
26 bölümden oluflan kitab›n her bölümünde evrim teorisi ile ilgili mutas-
yon, do¤al seleksiyon, mikrobiyoloji, canl›lardaki tasar›m gibi konulardan biri
ele al›nmakta, bu konulara evrimcilerin bak›fl aç›lar› ve bu konudaki yan›lg›la-
r› k›sa bir giriflle okuyucuya tan›t›lmaktad›r. Daha sonra ise dünyaca ünlü ev-
rimci bilim adamlar›n›n o konuyla ilgili olarak evrimin gerçekleflmesinin im-
kans›zl›¤›n› itiraf ettikleri ifadelerinden al›nt›lar yap›lmaktad›r. Her al›nt›n›n
kayna¤› ise kitab›n arkas›nda yer alan 350 maddelik kaynakçada belirtilmekte-
dir. Örne¤in "Evrimcilerin Teoriyi, ‹deolojik Olarak Savunduklar› ile ‹lgili ‹tiraf-
lar›" bafll›kl› bölümde Cardiff Üniversitesi'nde, Uygulamal› Matematik ve Ast-
ronomi profesörü olan evrimci Chandra Wickramasinghe'nin flu sözüne yer ve-
rilmektedir:
Bir bilim adam› olarak ald›¤›m e¤itim boyunca, bilimin herhangi bir bilinç-
li yarat›l›fl kavram› ile uyuflamayaca¤›na dair çok güçlü bir beyin y›kama-
ya tabi tutuldum. Bu kavrama karfl› fliddetle tav›r al›nmas› gerekiyordu...
Ama flu anda, Tanr›'ya inanmay› gerektiren aç›klamaya karfl› olarak öne sü-
rülebilecek hiçbir argüman bulam›yorum… Biz hep aç›k bir zihinle düflün-
meye al›flt›k ve flimdi yaflama getirilebilecek tek mant›kl› cevab›n yarat›l›fl
oldu¤u sonucuna var›yoruz, tesadüfi karmaflalar de¤il. (Chandra Wickra-
masinghe, London Daily Express ile bir röportaj›ndan, 14 A¤ustos 1981)
Kitab›n arka yüzünde kitab›n amac›n›n "Darwinizm'in, en ateflli savunucu-
lar› taraf›ndan bile asl›nda inan›lmayan bir masal oldu¤unu göstermek" oldu-
¤u belirtilmektedir.
Darwinizm'in, en ateflli savunucular›
taraf›ndan bile asl›nda inan›lmayan
bir masal oldu¤unu görmek istiyor-
san›z, bu itiraflar› okumal›s›n›z.
42

Darwinizm, insanlar›n zihinlerine sanki bir
büyü gibi enjekte edilen bir teoridir. Son derece
mant›ks›z, bilimsellikten tamamen uzak olan bu
teori, çeflitli telkin ve propaganda yöntemleriyle
insanlara kabul ettirilmeye çal›fl›l›r. Sürekli bu telkine maruz kalan baz› insan-
lar da bu büyünün etkisine girerler. Bu kitab›n amac›; Darwinizm büyüsünün
yöntemlerini ve ayn› zamanda bu büyünün etkisinin kaybolmamas› için çaba
harcayan Darwinistler'in tutumunu deflifre ederek, insanlar› bu etkiden kurtar-
makt›r. Ayn› zamanda bu insanlar›n ak›l ve vicdanlar› ile iradelerini kullanarak
düflünebilmelerine ve yarat›l›fl gerçe¤ini görmelerine yard›mc› olmakt›r.
Kitaba neden bu ismin verildi¤i girifl bölümünde flöyle aç›klanmaktad›r:
Bu kitaba Darwinizm'in Karanl›k Büyüsü isminin verilmesinin nedeni de ifl-
te büyünün flu özelli¤inden kaynaklanmaktad›r. Darwinizm'de de amaç,
insanlar›n son derece aç›k ve kesin bir gerçek olan yarat›l›fl gerçe¤ini inkar
etmelerini ve ak›l d›fl› bir safsata olan evrim teorisine inanmalar›n› sa¤la-
makt›r. Darwinizm büyüsünün etkisi alt›na giren bir insan ayn› zamanda
evrim teorisini savunan kiflilerin kontrolü alt›na girmifl demektir. Darwi-
nizm ya da evrim teorisi, ayn› siyaha ak denmesi gibi inan›lmas› imkans›z,
ak›l ve mant›k d›fl› bir inançt›r. Ancak son 150 y›ld›r, say›s›z insan bu fikre
büyük bir tutku ile ba¤lanm›flt›r ve hiçbir fley onlar› bu inançlar›ndan vaz-
geçirememektedir...
Belki de flu an akl›n›zdan Darwinistler'in içinde bulundu¤u durumu büyü
yerine ak›l veya kavray›fl yetersizli¤i ile aç›klamak daha yerinde olur diye
geçiriyor olabilirsiniz. Ancak Darwinizm'e inanan insanlar›n içinde e¤itim-
li, profesör ünvan›na sahip, hatta Nobel ödülü alan insanlar dahi olmas›,
onlar›n kavray›fl yetersizli¤inden ziyade adeta "bir büyünün etkisi alt›nda"
olduklar›n› göstermektedir.
Bu kitap, Darwinizim büyüsünün
yöntemlerini ve bu büyünün etkisinin
kaybolmamas› için çaba harcayan
Darwinistler'in tutumlar›n› deflifre
ederek, insanlar› bu etkiden
kurtarmay› amaçl›yor...
43

Harun yahya'nın tüm eserleri. turkish (türkçe)

Harun yahya'nın tüm eserleri. turkish (türkçe)

Recommended

Recommended

More Related Content

What's hot

What's hot (20)

Viewers also liked

Viewers also liked (13)

Similar to Harun yahya'nın tüm eserleri. turkish (türkçe)

Similar to Harun yahya'nın tüm eserleri. turkish (türkçe) (20)

Harun yahya'nın tüm eserleri. turkish (türkçe)