SlideShare a Scribd company logo
1 of 11
Download to read offline
CNN TÜRK
(http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&haberID=295527)
2 Şubat, 2007 13:57:00 (TSİ)
Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi
17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların bilimadamları
tarafından koordine edilmesi amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi,
kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi.
Konsey Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, henüz kararın resmen
bildirilmediğini, kendilerinin de kararı çeşitli kaynaklardan
öğrendiklerini söyledi.
Eyidoğan, gelecek hafta bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirtti.
Konsey'de 20 bilimadamı görev yapıyordu. Türkiye'deki deprem
çalışmalarına yol gösterici 'strateji raporları' hazırlayan Konsey,
Danışma Kurulu niteliğinde çalışıyordu. Deprem konusuyla ilgili
çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya
sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara
destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik
konularıyla ilgili başvuruları değerlendirmekti.Konsey'in TÜBİTAK'ın görüşü alınarak lağvedildiği
öğrenildi.
NTV
Deprem Konseyi lağvedildi
17 Ağustos depreminin ardından oluşturulan Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi. 6 Ocak’ta yayımlanan bir
genelge ile lağvedilen konseyin kuruluş amacının ortadan kalkması karara gerekçe olarak gösterildi.
NTV (http://www.ntvmsnbc.com/news/398891.asp)
Güncelleme: 18:37 TSİ 02 Şubat 2007 Cuma
ANKARA - Ulusal Deprem Konseyi kuruluş amacının ortadan kalkması gerekçe gösterilerek lağvedildi.
Alanında uzman bilim adamlarından oluşan Ulusal Deprem Konseyi depreme hazırlık konusunda yapılacak
çalışmalarla ilgili hükümete ve kamu kuruluşlarına önerilerde buluyordu.
Konsey üyeleri kendilerine henüz bir bilgi ulaşmadığını, ayrıntılı bilgi aldıktan sonra gelişmeleri
değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenleyebileceklerini söyledi.
Ulusal Deprem Konseyi tarafından hazırlanan “Deprem Zararlarını Azaltma Ulusal Stratejisi”, 6 Mayıs
2002’de kamuoyuna açıklanmış; 100 sayfalık rapor, depremden önce yapılması gereken çalışmaları
sıralayarak bir yol haritası niteliği ile uzun süre tartışılmıştı.
HABER7
(http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=216497)
Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi 17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların
bilimadamları tarafından koordine edilmesi amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi
güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi.
02 Şubat 2007 14:53
Konsey Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, henüz kararın resmen bildirilmediğini, kendilerinin de kararı
çeşitli kaynaklardan öğrendiklerini söyledi.
Eyidoğan, gelecek hafta bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirtti.
Konsey'de 20 bilimadamı görev yapıyordu. Türkiye'deki deprem çalışmalarına yol gösterici 'strateji
raporları' hazırlayan Konsey, Danışma Kurulu niteliğinde çalışıyordu.
Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan
Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak,
öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili
başvuruları değerlendirmekti.
Konsey'in TÜBİTAK'ın görüşü alınarak lağvedildiği öğrenildi.
AA
SABAH (http://arsiv.sabah.com.tr/2007/02/03/gun126.html)
Konsey Başkanı Eyidoğan,
kararın kendilerine
bildirilmediğini söyledi
Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi
Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında
oluşturulan Ulusal Deprem Konseyi (UDK), "uygulama alanı kalmadı" gerekçesiyle yine bir Başbakanlık
genelgesiyle lağvedildi. Deprem Konseyi üyeleri, kurumun lağvedildiğini Resmi Gazete'den öğrendi.
Konsey, ülke topraklarının yüzde 98'inin deprem kuşağında olduğunu vurguladı ve "Türkiye'deki gibi bir
ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiçbir yerinde de kurmaya gerek yoktur" açıklaması yaptı.
Başbakanlık, 6 Ocak'ta yayımladığı genelgeyle, "artık uygulama alanı kalmayan, yayımlanma amacı
gerçekleşen, aynı konuda başka düzenleme bulunduğu" gerekçesiyle 1085 genelgeyi yürürlükten kaldırdı.
Bunlar arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı.
'KARA MİZAH ÖRNEĞİ'
Ulusal Deprem Konseyi 2'nci Başkanı Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu
konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, tesadüfen öğrendiklerini söyledi. Ergunay, "Demek ki topraklarının
yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. İnşallah ülkede büyük
deprem olmaz" diye konuştu. İTÜ Deprem Bilgilendirme Grubu da yaptığı açıklamada, "Deprem
konseyinin lağvedilmesi ancak kara mizahla izah edilebilir" dedi.
HABER3
(http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=203188)
Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi !
Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi.
02 Şubat 2007 14:27
17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların bilimadamları tarafından koordine edilmesi
amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi.
Konsey Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, henüz kararın resmen bildirilmediğini, kendilerinin de kararı
çeşitli kaynaklardan öğrendiklerini söyledi.
Eyidoğan, gelecek hafta bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirtti.
Konsey'de 20 bilimadamı görev yapıyordu. Türkiye'deki deprem çalışmalarına yol gösterici 'strateji
raporları' hazırlayan Konsey, Danışma Kurulu niteliğinde çalışıyordu.
Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan
Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak,
öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili
başvuruları değerlendirmekti.
Konsey'in TÜBİTAK'ın görüşü alınarak lağvedildiği öğrenildi.
Ulusal Deprem Konseyinden (UDK) yapılan açıklamada, konseyin lağvedilmesi eleştirilerek, "Bu karar,
ülkemizde bazı kesimlerce Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün
egemen olduğunu göstermektedir" denildi.
Yazılı açıklamada, 1999 yılında art arda meydana gelen yıkıcı depremler sonrası ve Avrupa Konseyinin her
ülke için tavsiye kararlarından esinlenerek kurulan UDK’nın bundan sonra bu görevlerini yerine
getiremeyeceği ifade edilerek, Başbakanlığın 21 Mart 2000 tarihli genelgesi ile kurulan ve 20 bağımsız
bilim insanı ile araştırmacıdan oluşan UDK’nın, Başbakanlığın 6 Ocak 2007 tarihli genelgesiyle
lağvedildiği belirtildi.
İlgili genelgede belirtilen gerekçelerin hiçbirinin UDK’nın lağvedilmesini gerektirecek gerekçeler olmadığı
ifade edilen açıklamada, "Bu karar Resmi Gazete’de tesadüfen fark edilmiş olup, ancak bu vesileyle
UDK’nın karar hakkında bilgisi olmuştur" denildi.
Lağvedilme kararının yaklaşık bir ay önce imzalanmış olmasına rağmen, kararın ilgili ve yetkili merciler
tarafından UDK’ya halen bildirilmediği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
"Bir deprem kuşağı üzerinde bulunan ve yaklaşık bir hesapla ortalama her 14 ayda büyüklüğü 6 ve daha
fazla olan depremlerin meydana gelme tehlikesi ile karşı karşıya olan ülkemizde, UDK gibi bir kurul için
genelgede ileri sürülen ’artık uygulama alanı kalmaması’ gerekçesi anlaşılmaz bir durumdur. UDK’da
görevli bilim insanları bu görevlerini hiçbir karşılık beklemeden özveriyle yapmakta olup, görevler
geçicidir. Bu nedenle, UDK üyelerinin söz konusu lağvedilme kararı üzerinde durdukları esas konu,
dünyanın başlıca deprem bölgelerinden birinde bulunan ve pek çok depremde zarara uğrayan ülkemizde
deprem konusuna verilen önemin, giderek artacağına, maalesef bu düzeyde kalmış olmasıdır. Bu gelişme
karşısında ’UDK güncelliğini yitirmişse yerine ne konulacaktır’ ve ’Deprem konusunda bilimsel veriye
dayanmadan hatalı bilgiler vererek toplumun sürekli kaygılanmasına ve yöneticilerin yanıltılmasına yol
açan kişiler için daha uygun bir ortam mı yaratılacaktır’ gibi sorular ön plana çıkmaktadır. Örneğin, en son
29 Mart 2006 güneş tutulması olayı ile ’büyük deprem olabilir’ kaosunun yaratıldığı ve Niksar ve civarında
yaşayan vatandaşlarımızın ne hale getirildiği hala belleklerdedir. Daha önce ilgili makamlarla yaptığımız
görüşmelerde talepte bulunduğumuz UDK’nın yeniden yapılanması ve düzenlemeler ile ilgili olarak bu
makamların herhangi bir girişimde bulunmadan UDK’nın yürürlükten kaldırılma gerekçesi
anlaşılamamıştır. Bugüne değin birçok çalışmaları ve yayınlarıyla depremlerle ilgili konularda halkımıza ve
yöneticilere doğru bilgileri sunmayı ve yardımcı olmayı ilke edinmiş olan UDK için alınan bu karar,
ülkemizde bazı kesimlerce Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün
egemen olduğunu göstermektedir. UDK resmen kaldırılmış olsa da tüm üyelerimiz, kamu kurum ve
kuruluşları ile yerel yönetimler ve halkımızdan gelen taleplere eskiden olduğu gibi yardımcı olmaya
çalışacaklardır."
SKYTÜRK
Ulusal Deprem Konseyi LAĞVEDİLDİ!
(http://www.skyturk.tv/news.jsp?newsId=63228&c=1)
Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan Ulusal Deprem Konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle
lağvedildi... Üyeler Ulusal Deprem Konseyi´nin lağvedilmesine tepki gösterdi. Başbakanlığın 6 Ocak'ta
yayımladığı genelgesiyle, ''Sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak yayımlanması nedeniyle
artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirmiş 1085 adet genelge iptal edildi. Bunların arasında
Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı.
Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda
herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı tesadüfen öğrendiğini söyledi. Ergunay tepkisini,
''böyle bir karar alındığına göre demek ki topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle
bir yapıya gerek kalmamış.
Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya da gerek
yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka
gelişmeler olmaz'' sözleriyle ifade etti.
KENTHABER
(http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2007/Subat/02/Haber_205275.aspx)
Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi
Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle kurulan deprem
konseyi, "güncelliğini yitirdiği" gerekçesiyle kaldırıldı.
Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında
oluşturulan deprem konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi.
Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, “sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak
yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirdiği veya yayımlanma amacı
gerçekleştiği halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan, aynı konuda daha sonra başka bir genelge
veya farklı bir mevzuatla düzenleme yapıldığı halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan” toplam 1085
adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazının yürürlükten kaldırılması uygun görülürken,
bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararın
kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı
tesadüfen öğrendiğini söyledi.
Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan
Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak,
öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili
başvuruları değerlendirmek olduğunu belirten Ergunay, şunları kaydetti: “Böyle bir karar alındığına göre
demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış, topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan
Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse
dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya da gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah
bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz.”
Konseyin oluşturulmasının, Türkiye'nin deprem zararlarının azaltılması konusunda attığı en önemli
adımlardan bir tanesi olduğunu belirten Ergunay, ”Zorunlu deprem sigortasının, yapı denetim sisteminin
uygulanmaya konması ne kadar önemliyse, Ulusal Deprem Konseyi de bunun gibi adımlardan bir
tanesiydi” dedi.
Ergunay, Konseyin lağvedilmesinin tamamen bir tercih olduğunu ifade ederken, ancak Türkiye'de deprem
zararlarını azaltacak, bu konuda yol gösterecek, yasalara yön verecek bir kurumun olmazsa olmaz bir
ihtiyaç olduğunu söyledi.
AA yayın Tarihi : 2 Şubat 2007 Cuma
HABERTÜRK
(http://www.haberturk.com/haber.asp?id=13915&cat=110&dt=2007/02/02)
Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi
Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi
02.02.2007 14:13
17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların
bilimadamları tarafından koordine edilmesi amacıyla kurulan
Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği
gerekçesiyle lağvedildi.
Konsey Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, henüz kararın resmen
bildirilmediğini, kendilerinin de kararı çeşitli kaynaklardan
öğrendiklerini söyledi. Eyidoğan, gelecek hafta bir basın toplantısı
düzenleyeceklerini belirtti. Konsey'de 20 bilimadamı görev
yapıyordu. Türkiye'deki deprem çalışmalarına yol gösterici 'strateji
raporları' hazırlayan Konsey, Danışma Kurulu niteliğinde çalışıyordu.
Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir
yapıya sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna
güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek,
kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili başvuruları
değerlendirmekti. Konsey'in TÜBİTAK'ın görüşü alınarak lağvedildiği öğrenildi.
HÜRRİYET
(http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5882839.asp?m=1&gid=112&srid=3429&oid=4)
Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi, 2 ŞUBAT 2007
ANKARA (A.A) Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık
genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan deprem konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi.
Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, “sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak
yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirdiği veya yayımlanma amacı
gerçekleştiği halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan, aynı konuda daha sonra başka bir genelge
veya farklı bir mevzuatla düzenleme yapıldığı halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan” toplam 1085
adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazının yürürlükten kaldırılması uygun görülürken,
bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararın
kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı
tesadüfen öğrendiğini söyledi.
Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan
Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak,
öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili
başvuruları değerlendirmek olduğunu belirten Ergunay, şunları kaydetti:
“Böyle bir karar alındığına göre demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış, topraklarının yüzde 98'i
deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey
gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya da gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler
olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz.”
Konseyin oluşturulmasının, Türkiye'nin deprem zararlarının azaltılması konusunda attığı en önemli
adımlardan bir tanesi olduğunu belirten Ergunay, ”Zorunlu deprem sigortasının, yapı denetim sisteminin
uygulanmaya konması ne kadar önemliyse, Ulusal Deprem Konseyi de bunun gibi adımlardan bir
tanesiydi” dedi.
Ergunay, Konseyin lağvedilmesinin tamamen bir tercih olduğunu ifade ederken, ancak Türkiye'de deprem
zararlarını azaltacak, bu konuda yol gösterecek, yasalara yön verecek bir kurumun olmazsa olmaz bir
ihtiyaç olduğunu söyledi.
HÜRRİYET
(http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5893960.asp?m=1&gid=112&srid=3429&oid=1)
Konseyin lağvedilmesi inanılmaz bir skandal
5 Şubat 2007
Ulusal Deprem Konseyi’nin üye bilim insanlarına bile haber
verilmeden lağvedilmesi büyük tepki topladı.
İTÜ öğretim üyesi Prof. Celál Şengör, bu kararın hükümetin depremi
ciddiye almadığının somut göstergesi olduğunu belirterek yapılanı
"skandal" olarak niteledi. UDK’nin eski başkanı Prof. Dr. Namık Kemal
Pak, kararı televizyondan öğrendiğini ve dehşete kapıldığını söyledi.
TÜRKİYE’ye büyük acılar veren 1999 Depremi’nden sonra 21 Mart
2000’de Başbakanlık genelgesiyle kurulan Ulusal Deprem Konseyi’nin
(UDK) üyelerin hiçbirine haber verilmeden, bir ay önce, 6 Ocak’ta
lağvedildiği ortaya çıktı. Başkan ve üyeler, UDK’nin lağvedildiğini
tesadüfen öğrendiler. İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi ve
Deprem Bilgilendirme Grubu (DEPBİL) üyelerinden Prof. Dr. Naci Görür,
Prof. Dr. Celál Şengör, Prof. Dr. Okan Tüysüz, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan tarafından yapılan ortak
açıklamada, UPK’nin lağvedilmesinin "kara mizah" olduğu belirtilerek şöyle denildi:
KARA MİZAH ÖRNEĞİ
"Topraklarının yüzde 90’ının aktif fay kuşakları içerisinde olduğu, önlem alınmadığı için bugün de başta
Marmara Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’de binlerce insanın can güvenliğinin tehdit altında bulunduğu
bir ülkede, Deprem Konseyi’nin lağvedilmesi ancak kara bir mizahla izah edilebilir. Her an büyük bir
deprem beklediğimiz böyle bir zamanda ve ortamda alınmış olan bu kararın, yerel yönetimleri ve halkı,
önlem alma ve dikkatli olma noktasında olumsuz etkileyeceğinden endişe etmekteyiz. Böyle bir zafiyetin
doğmaması için tüm yetkilileri uyarıyor ve acilen göreve davet ediyoruz."
Prof. Dr. Celál Şengör ise UDK’nin Başbakanlık genelgesiyle ve neredeyse gizlice lağvedilmesini tam bir
ciddiyetsizlik örneği olarak değerlendirdiğini vurgulayarak kararın da yasadışı olduğunu söyledi. Prof.
Şengör, "UDK’nin lağvedilmesi akıl alacak iş değil. Kaldı ki, TÜBİTAK yönetiminin yasadışı olduğuna
dair mahkeme kararları var. Dolayısıyla, mevcut TÜBİTAK yönetiminin tavsiyesi üzerine UDK’nin
lağvedilmesi kararı suçtur. UDK Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, kararı bizim gibi televizyonlardan
öğreniyor. Böyle yönetim olur mu, böyle devlet ciddiyeti olur mu?" dedi.
UDK kurulduğu sırada TÜBİTAK Başkanı olan ve bir dönem UDK’nin de başkanlığını yürüten Prof. Dr.
Nemık Kemal Pak ise, kararı televizyondan öğrendiğini ve dehşete kapıldığını ifade etti.
310 milyon Euro yüzünden mi lağvedildi
CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, Ulusal Deprem Konseyi’nin
lağvedilmesinin nedenlerini sordu. Karademir, Erdoğan’a, "UDK’nin lağvedilmesinin, Dünya Bankası
başta olmak üzere, bir çok yurt dışı kurum ve kuruluştan sağlanan milyonlarca Euroluk finansal
kaynakların kullanılması ile bir ilgisi var mıdır" sorusunu yöneltti.
Karademir, yüzde 98’i deprem kuşağında olan Türkiye’de, deprem zararlarını azaltacak, bu konuda yol
gösterecek, yasalara yön verecek bir kurumun konsey üyelerine haber bile verilmeden lağvedilmesi
hakkında "Dünya Bankası başta olmak üzere, bir çok yurt dışı kurum ve kuruluştan sağlanan ve afet
zararlarının azaltılması ve afetlere hazırlık konularını da içeren finansal kaynakların kullanılmasının" neden
gösterildiğini belirtti.
Finansmanı Dünya Bankası’ndan sağlanan 310 milyon Euroluk bütçeye sahip İSMEP projesinin
hazırlanması sırasında, Ulusal Deprem Konseyi’nin görüşlerinin alınmadığını da belirten Karademir,
"İSMEP projesinin hazırlanması ve hangi çalışmaların yapılacağına ilişkin kararların, bu konuda yetkin
olmayan Başbakanlık Proje Uygulama Birimi (PUB) tarafından alındığı iddiaları doğru mudur? Ülkemizin
borçlanarak sağladığı söz konusu finansmanla yürütülen projelerin, konularında yetkin olmayan firmalara
verildiği ve ülke kaynaklarının heba edildiği iddiaları doğru mudur?" sorularına yanıt istedi.
TMMOB
(http://www.tmmob.org.tr/modules.php?op=modload&name=News&file=article&sid=2008) 5 ŞUBAT
2007
Jeoloji Mühendisleri Odası, Ulusal Deprem Konseyi'nin lağvedilmesi üzerine 3 Şubat 2007 tarihinde bir
basın açıklaması yaptı.
SİYASİ İKTİDARIN AFETLERE KARŞI DUYARSIZLIĞINDA YENİ PERDE;
ULUSAL DEPREM KONSEYİ LAĞVEDİLDİ
Ulusal Deprem Konseyi'nin kuruluşunu düzenleyen Başbakanlığın 21 Mart 2000 tarih ve B.02.0.PPG.O.12-
320-4757 sayılı 2000/9 genelgesi toplam 1085 adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazı ile
birlikte "artık uygulama alanı kalmadığı..., "güncelliğini yitirdiği veya yayımlanma amacı gerçekleştiği"
iddiası ile yürürlükten kaldırılmış; Konsey lağvedilmiştir.
6 Ocak 2007 tarih ve 26395 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/1 sayılı Başbakanlık genelgesi ile
ekindeki listenin 982inci sırasında yer alan Ulusal Deprem Konseyi'nin kuruluşunu düzenleyen 2000/9
sayılı genelgenin yürürlükten kaldırılmasını Başbakanlığın aslında "bürokratik işlemleri azaltma" gibi
görmesi ise olgunun traji-komik boyutunu gözler önüne sermektedir.
Afet zararlarının azaltılması ve Ülkemizdeki yerleşimlerin afetlere karşı güvenlikli hale getirilmesi, ara
vermeden kararlı bir şekilde sürdürülen, geniş kapsamlı, toplumsal olarak içselleştirilmiş bir afetlere karşı
mücadele kültürü ile desteklenmesi gereken toplumsal bir hedeftir. Bu yolda teknik, sosyal, hukuksal ve
ekonomik boyutlarıyla sağlamlaştırılmış çağdaş bir afet yönetim sistemine duyulan ihtiyaç kadar bu yolun
yolcularının kararlılığına ve bilimsel açılımlara sahip çıkmasına da ihtiyaç vardır. Bu nedenle merkezi ve
yerel yönetimlerde kamusal erk kullanıcılarının, Dünya Bankası güdümlü piyasacı politikalar yerine kamu
yararı ve bilimsel kriterler çerçevesinde bütünsel afet politikalarına duyarlılık göstermeleri; ülkemizde
afetlerle mücadele sürecinin hayata geçirilmesine duyulan ve bu süreci önemseyenler açısından zaten her
geçen gün biraz daha azalan beklenti ve ümitleri daha da yıpratmayacak davranış içinde olmaları ayrı bir
önem taşımaktadır.
Sekreterya işleri TÜBİTAK tarafından yürütülmek üzere kurulan Konseyin en önemli amaçlarından biri
deprem başta olmak üzere afet tehlikelerinin yol açacağı zararları azaltılmasında yol haritasının
hazırlanmasıdır. Afet olgusunun yaşamsal önem taşıdığı ülkemizde böylesine önemli misyonlar
üstlenmiş bir kurumun bir mevzuat operasyonu kapsamında kapatılması düşündürücüdür. Ancak olayların
bu noktaya geleceği belliydi.
Bakanlar Kurulu'nun 13 Mayıs 2006 tarih ve 26167 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2006/10399 sayılı
"Dokuzuncu Kalkınma Planı Stratejisi (2007-2013) Hakkında Karar"ında ve 01.07.2006 gün ve 26215
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "DOKUZUNCU KALKINMA PLANI (2007-2013)"nda afete karşı
hazırlıklar ve afet zararlarıyla mücadele süreci KENDİNE YER BULAMAMIŞTIR.
Bugün artık Ulusal Deprem Konseyi de artık bulunmamaktadır.
Değerli Basın çalışanları,
Odamız tarafından değişik platformlarda da belirtildiği gibi Ulusal Deprem Konseyi bir rapor hazırlama ve
danışmanlık örgütü olmaktan kurtarılarak daha etkin ve işlevsel bir hale getirilmesi gereken bir kuruluştur.
Ülkemiz Afet zararlarına karşı yürüttüğü mücadelesinde başarıya ulaşmış bir toplum olma yolunda, meslek
odaları ve sivil toplum örgütlerinin de katılımı ile daha güçlü hale getirilmiş bu türden kuruluşlara her
zaman ihtiyacı olacaktır.
Gelinen noktada ise bu sürecin tersine işletildiği, ulusal dinamiklerin tasfiye edilerek afet yönetim
politikalarının Dünya Bankasına "emanet" edileceği; Ulusal Deprem Konseyi'nin kapatılmasının afet
yönetim sistemimizin ve Dünya Bankası politikaları ekseninde yeniden yapılandırılacağının işaretidir. Bu
işaretin iyi anlaşılması gerektiği inancındayız.
Saygılarımızla.
TMMOB-JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU
ULUSAL KANAL
(http://ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=3374&Itemid=4) DEPREM
KONSEYİ LAĞVEDİLDİ Cuma, 02 Şubat 2007
KONSEY 2. BAŞKANI ERGUNAY:" İNŞALLAH
KARAR VERİCİLERİ MAHÇUP EDECEK GELİŞMELER OLMAZ"
Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından oluşturulan deprem konseyi,
Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi.
Kararın kendileri için sürpriz olduğunu belirten Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay
Ergunay,''Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de
kurmaya gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar
vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz.'' dedi.
Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında
oluşturulan deprem konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi.
Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, ''sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak
yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirdiği halde yürürlükten kaldırma
işlemi yapılmayan'' toplam 1085 adet genelgenin yürürlükten kaldırılması uygun görülürken, bunların
arasında Ulusal Deprem Konseyi' ile ilgili genelge de yer aldı.
Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda
herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı tesadüfen öğrendiğini söyledi.
Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan
Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak,
öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak olduğunu belirten Ergunay,
şunları kaydetti: ''Böyle bir karar alındığına göre demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış,
topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki
gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya gerek yoktur. İnşallah ülkede
büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz.''
RADİKAL
Ulusal Deprem Konseyi 'yıkıldı'
Konseyin başkanı Prof. Dr.
Eyidoğan, "Hiç bilgimiz olmadan,
bize sorulmadan, bilmediğimiz
gerekçelerle konsey kaldırıldı" dedi.
FOTOĞRAF: NESİME ERGÖNEN /
AA
Başbakanlık, deprem tartışmalarında halkı kafaları karıştırmadan aydınlatmak ve önlem almak için
kurulan Ulusal Deprem Konseyi'ni lağvetti. Kararı tesadüfen öğrenen konsey tepkili: Deprem ülkesinde
böyle bir karar anlaşılamaz...
03/02/2007 (158 kişi okudu)
ANKARA - 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nin ardından herkes, İstanbul'da beklenen olası
'afet'e kilitlenmiş, uzmanların ağzından farklı senaryolar çıktığı için kime inanacağını şaşırmıştı. Televizyona,
gazetelere konuşan her uzman farklı bir görüş dile getiriyordu. İşte bu bilgi kirliliğinin önüne geçmek için dönemin
hükümetince 2000 yılında yayımlanan bir genelgeyle Ulusal Deprem Konseyi (UDK) kurulmuştu. O günden bu yana
depremle ilgili konularda kamuoyu bu konsey tarafından aydınlatılmıştı. Ta ki düne kadar... Dün Konsey bir açıklama
yaparak, 'lağvedildiklerini' duyurdu. Onlar da konseyin lağvedildiğini, tesadüfen Resmi Gazete'de yer alan bir
genelgeyle öğrenmişlerdi.
Konseyin faaliyetlerine 6 Ocak 2007 tarihli Başbakanlık genelgesiyle son verilirken, bilim adamları kararı şaşkınlık ve
üzüntüyle karşıladı: "Bu karar, ülkemizde bazı kesimler tarafından Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa
gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu göstermektedir."
'Nedenini bilmiyoruz'
UDK Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, "Konseyin kaldırılmasının arkasındaki nedenleri bilmiyorum" diyerek şöyle
devam etti:
"Bizim hiçbir bilgimiz olmadan, bize sorulmadan, bilmediğimiz bir veya birçok gerekçeyle konsey kaldırıldı. Konsey,
kendisini topluma kabul ettirmiş bir kuruluş, kaldırılmasının nedenini biz de bilmiyoruz. Bizden bilgi isteyen her
kuruluşa görevimiz gereği yardımcı olduk, bu işten de maddi bir çıkar elde etmedik. Görevimizi özveriyle yaptığımıza
inanıyoruz."
'Türkiye'de gerek yoksa...'
UDK 2. Başkanı Oktay Ergunay da, kararın kendileri için sürpriz olduğunu ve tesadüfen öğrendiklerini belirtti.
Ergunay, "Böyle bir karar alındığına göre demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış. Topraklarının yüzde 98'i
deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli
değilse dünyanın hiçbir yerinde de kurmaya gerek yoktur" diye konuştu.
Lağvetme kararının ardından konsey adına yapılan yazılı açıklamada da tepki ifadeleri vardı:
"Bir deprem kuşağı üzerinde bulunan ve yaklaşık bir hesapla ortalama her 14 ayda büyüklüğü 6 ve daha fazla olan
depremlerin meydana gelme tehlikesiyle karşı karşıya olan ülkemizde, UDK gibi bir kurul için genelgede ileri sürülen
'artık uygulama alanı kalmaması' gerekçesi anlaşılmaz bir durum. Bu karar Resmi Gazete'de tesadüfen fark edilmiş
olup, ancak bu vesileyle UDK'nın karar hakkında bilgisi olmuştur. UDK üyelerinin söz konusu lağvedilme kararı
üzerinde durdukları esas konu, dünyanın başlıca deprem bölgelerinden birinde bulunan ve pek çok depremde zarara
uğrayan ülkemizde deprem konusuna verilen önemin, artacağına, maalesef bu düzeyde kalmış olmasıdır."
Açıklamada, konseyin kuruluş amaçlarından biri olan, 'deprem hurafeleri'ne de değinildi:
"Bu gelişme karşısında 'UDK güncelliğini yitirmişse yerine ne konulacaktır' ve 'Deprem konusunda bilimsel veriye
dayanmadan hatalı bilgiler vererek toplumun sürekli kaygılanmasına ve yöneticilerin yanıltılmasına yol açan kişiler
için daha uygun bir ortam mı yaratılacaktır' gibi sorular ön plana çıkmaktadır. Örneğin, en son 29 Mart 2006 Güneş
tutulması olayı ile 'büyük deprem olabilir' kaosunun yaratıldığı ve Niksar ve civarında yaşayan vatandaşlarımızın ne
hale getirildiği hâlâ belleklerdedir. Daha önce ilgili makamlarla yaptığımız görüşmelerde talepte bulunduğumuz
UDK'nın yeniden yapılanması ve düzenlemeler ile ilgili olarak bu makamların herhangi bir girişimde bulunmadan
UDK'nın yürürlükten kaldırılma gerekçesi anlaşılamamıştır."
'Yeniden yapılandırma'
Başbakanlık'tan yapılan açıklamada ise sekizi yer bilimci, sekizi inşaat mühendisi ve dördü diğer alanlardan, 20 kişilik
konseyi lağvetme gerekçesi şöyle açıklandı:
"Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulduğu tarihten sonra gerçekleştirilen yeniden yapılanma çalışmaları çerçevesinde,
Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü gibi ilgili kuruluşların da bu çalışmalara entegre olması, Marmara
Bölgesi'nde olası depremle ilgili olarak yerel yönetimlerin yürüttüğü çalışmaların dikkate alınması zorunluluğu
sebebiyle, konseyin yapısı, işleyiş süresi ve fonksiyonlarının gözden geçirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Konseyin
daha işlevsel, etkin ve verimli çalışması, ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyonunun artırılması amacıyla yeni bir
çalışma başlatılmış ve tamamlandığında kamuoyuyla paylaşılacaktır." (Radikal, aa)
YENİŞAFAK Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi 5 Şubat 2007
ANKARA
Deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan deprem konseyi, yine
Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi. Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, "sadece belli bir
tarihe veya döneme mahsus olarak yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan” toplam 1085
adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazının yürürlükten kaldırılması uygun görülürken,
bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı. Konseyin 2. Başkanı Oktay
Ergunay, kararı tesadüfen öğrendiğini belirterek, "Yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir
yapıya gerek kalmamış" diyerek kararı eleştirdi.
SHOWNET
ULUSAL DEPREM KONSEYİ FESHEDİLDİ
Ulusal Deprem Konseyinden yapılan açıklamada, konseyin lağvedilmesi eleştirilerek, ''Bu karar, ülkemizde
bazı kesimlerce Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen
olduğunu göstermektedir'' denildi.
Yazılı açıklamada, 1999 yılında art arda meydana gelen yıkıcı depremler sonrası ve Avrupa Konseyinin
her ülke için tavsiye kararlarından esinlenerek kurulan UDK'nın bundan sonra bu görevlerini yerine
getiremeyeceği ifade edilerek, Başbakanlığın 21 Mart 2000 tarihli genelgesi ile kurulan ve 20 bağımsız
bilim insanı ile araştırmacıdan oluşan UDK'nın, Başbakanlığın 6 Ocak 2007 tarihli genelgesiyle
lağvedildiği belirtildi.
İlgili genelgede belirtilen gerekçelerin hiçbirinin UDK'nın lağvedilmesini gerektirecek gerekçeler olmadığı
ifade edilen açıklamada, ''Bu karar Resmi Gazete'de tesadüfen fark edilmiş olup, ancak bu vesileyle
UDK'nın karar hakkında bilgisi olmuştur'' denildi.
Lağvedilme kararının yaklaşık bir ay önce imzalanmış olmasına rağmen, kararın ilgili ve yetkili merciler
tarafından UDK'ya halen bildirilmediği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
''Bir deprem kuşağı üzerinde bulunan ve yaklaşık bir hesapla ortalama her 14 ayda büyüklüğü 6 ve daha
fazla olan depremlerin meydana gelme tehlikesi ile karşı karşıya olan ülkemizde, UDK gibi bir kurul için
genelgede ileri sürülen 'artık uygulama alanı kalmaması' gerekçesi anlaşılmaz bir durumdur. UDK'da
görevli bilim insanları bu görevlerini hiçbir karşılık beklemeden özveriyle yapmakta olup, görevler
geçicidir. Bu nedenle, UDK üyelerinin söz konusu lağvedilme kararı üzerinde durdukları esas konu,
dünyanın başlıca deprem bölgelerinden birinde bulunan ve pek çok depremde zarara uğrayan ülkemizde
deprem konusuna verilen önemin, giderek artacağına, maalesef bu düzeyde kalmış olmasıdır. Bu gelişme
karşısında 'UDK güncelliğini yitirmişse yerine ne konulacaktır' ve 'Deprem konusunda bilimsel veriye
dayanmadan hatalı bilgiler vererek toplumun sürekli kaygılanmasına ve yöneticilerin yanıltılmasına yol
açan kişiler için daha uygun bir ortam mı yaratılacaktır' gibi sorular ön plana çıkmaktadır. Örneğin, en son
29 Mart 2006 güneş tutulması olayı ile 'büyük deprem olabilir' kaosunun yaratıldığı ve Niksar ve civarında
yaşayan vatandaşlarımızın ne hale getirildiği hala belleklerdedir. Daha önce ilgili makamlarla yaptığımız
görüşmelerde talepte bulunduğumuz UDK'nın yeniden yapılanması ve düzenlemeler ile ilgili olarak bu
makamların herhangi bir girişimde bulunmadan UDK'nın yürürlükten kaldırılma gerekçesi
anlaşılamamıştır.
Bugüne değin birçok çalışmaları ve yayınlarıyla depremlerle ilgili konularda halkımıza ve yöneticilere
doğru bilgileri sunmayı ve yardımcı olmayı ilke edinmiş olan UDK için alınan bu karar, ülkemizde bazı
kesimlerce Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu
göstermektedir. UDK resmen kaldırılmış olsa da tüm üyelerimiz, kamu kurum ve kuruluşları ile yerel
yönetimler ve halkımızdan gelen taleplere eskiden olduğu gibi yardımcı olmaya çalışacaklardır.''
VATAN
Deprem Konseyi lağvedildi
Ulusal Deprem Konseyi’nin 6 Ocak’ta Başbakan Erdoğan
imzalı bir genelgeyle “kuruluş genelgesi güncelliğini
yitirdiği” gerekçesiyle lağvedilmesinin ardında TÜBİTAK’la
restleşmesinin olduğu öne sürüldü
03.02.2007
17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların bilim adamları tarafından
koordine edilmesi amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi (UDK) “kuruluş genelgesi
güncelliğini yitirdiği” gerekçesiyle lağvedildi. Ancak Başbakan Erdoğan imzasıyla 6
Ocak’ta yayınlanan genelge Ulusal Deprem Konseyi’ne tebliğ edilmedi. Lağvedilme kararı
bir konsey üyesinin genelgeyi tesadüfen internetten görmesiyle ortaya çıktı.
Bunun üzerine dün yazılı bir açıklama yapan konsey, kararı eleştirdi. Açıklamada şu
ifadelere yer verildi: “Bu karar, ülkemizde bazı kesimlerce UDK gibi bir kuruluşa
gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu göstermektedir. ’UDK güncelliğini
yitirmişse yerine ne konulacaktır’ve ’Deprem konusunda bilimsel veriye dayanmadan
hatalı bilgiler vererek toplumun sürekli kaygılanmasına ve yöneticilerin yanıltılmasına yol
açan kişiler için daha uygun bir ortam mı yaratılacaktır’gibi sorular ön plana çıkmaktadır.
Örneğin, en son 29 Mart 2006 güneş tutulması olayı ile ’büyük deprem olabilir’kaosunun
yaratıldığı, Niksar ve civarında yaşayan vatandaşlarımızın ne hale getirildiği hala
belleklerdedir. Daha önce ilgili makamlarla yaptığımız görüşmelerde talepte
bulunduğumuz UDK’nın yeniden yapılanması ve düzenlemeler ile ilgili olarak bu
makamların herhangi bir girişimde bulunmadan UDK’nın yürürlükten kaldırılma gerekçesi
anlaşılamamıştır.”
Kapanma nedeni TÜBİTAK mı?
Ulusal Deprem Konseyi’nin lağvedilmesi kararına ilişkin çeşitli iddialar ortaya atıldı.
TÜBİTAK eski Başkanı Prof. Namık Kemal Pak’ın görevinden alınmasının ardından yapılan
atamalarla kurumda bilimselliğin ortadan kalktığı ve konseyin lojistik (kırtasiye, kitap
basımı, yol giderleri) desteğini sağlaması nedeniyle üyeler üzerinde bir etkinlik sağlama
talebinin bulunduğu öne sürüldü. Konsey üyelerinin TÜBİTAK yönetimine “Konseyin
bağımsız bir oluşum olduğunun anlatıldığı ve çalışmalarını hiçbir kurumun altında
yürütemeyeceğinin ifade edildiği” belirtildi. TÜBİTAK’ın konsey üyelerinin “özerkiz”
tepkisinin ardından lojistik desteğini kestiği de iddialar arasında yer aldı. VATAN’ın
sözkonusu iddialarını sorduğu TÜBİTAK yetkilileri dün “Şu an için açıklama
yapmayacakları” belirtti.
Başbakanlık: Amaç daha etkin konsey
Konuya ilişkin Başbakanlık’tan da yazılı bir açıklama yapıldı: “Ulusal Deprem Konseyi’nin
kurulmuş olduğu tarihten sonra gerçekleştirilen yeniden yapılanma çalışmaları
çerçevesinde Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü gibi ilgili kuruluşların da bu
çalışmalara entegre olması, Marmara bölgesinde olası depremle ilgili olarak yerel
yönetimlerin yürüttüğü çalışmaların dikkate alınması zorunluluğu sebebiyle konseyin
yapısı, işleyiş süreci ve fonksiyonlarının gözden geçirilmesine ihtiyaç duyulmuştur.
Konseyin daha işlevsel, etkin ve verimli çalışması, ilgili kurum ve kuruluşlarla
koordinasyonunun artırılması amacıyla yeni bir çalışma başlatılmış ve tamamlandığında
kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
HOCALAR ŞAŞIRDI
Demek ki bundan sonra deprem olmayacak!
ULUSAL Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk İyidoğan, kurulun lağvedilmesiyle ilgili
sorularımızı yanıtladı.
* Neden böyle bir karar alındı sizce?
Üzücü bir karar. Neden böyle bir karar çıktı bilmiyorum. İnanamıyoruz. Güncelliğini
yitirdiği gerekçesiyle yürürlükten kaldırılması konseyin lağvetmenin mantıklı izahını
bulamadık. Herhalde artık deprem olmayacak, depremle ilgili sorunlarımızı hallettik
demek isteniyor.
* Kararın alınmasındaki etken nedir?
2006 ortasında bazı yazışmalar olmuş, konseye ait genelgenin kaldırılması tavsiye
edilmiş. Yoksa birileri tavsiye etmeden, empoze etmeden kim böyle bir karar verebilir ki?
* Başbakanlıkla aranızda bugüne kadar bir sorun yaşandı mı?
Hayır. Raporlarımızı her zaman övdüler, her yıl yaptığımız basın bildirilerinde herkes
olumlu davrandı. Bizim raporlarımız ciddiye alınıyormuş gibiydi. Birden bu noktaya
geldik.
* Uyarılarınız rahatsız etmiş olabilir mi?
1998’den beri Meclis’te bekleyen imar yasası, yapı denetim yasasındaki eksikliklere
dikkat çektik, yalnızca 19 ilde uygulanmasını eleştirmiş ve deprem odaklı kentsel
dönüşüm yasasıyla ilgili görüşlerimizi açıklamıştık. Bayındırlık Bakanlığı ile ilişkilerimizi
iyiydi, her zaman çeşitli konularda istişarelerimiz olmuştu.
* Bundan sonra ne olacak?
Ülke için olumsuz bir durum. Deprem sorunlarıyla ilgilenen insanlar olarak gördüğümüz
aksamaları, yanlış bilgilenmeleri, zaman zaman yaratılan kaosun ortadan kaldırılması için
bilimsel açıklama yapmayı sürdüreceğiz.
Kurulduğu günden bu yana tartışıldı
Ulusal Deprem Konseyi, 21 Mart 2000’de Resmi Gazete’de yayımlanan Başbakanlık
Genelgesi ile 9 Haziran 2000’de kuruldu. Konseyde, 8’i yer bilimci, 8’i inşaat mühendisi,
4’ü de diğer alanlardan (mimarlık, kent planlaması, sosyal bilimler, tıp, çevre
mühendisliği vb) olmak üzere 20 uzman yer alıyordu. Ulusal Deprem Konseyi’nin
sekretaryası TÜBİTAK tarafından yürütülüyordu. Konseyin kuruluş amacı ise “kamuoyuna
sağlıklı açıklamalar yapmak”, “ülke gereksinimlerine yönelik araştırmalar için öncelikli
alanları belirlemek” ve “kamuya danışmanlık yapmak” olarak sıralanmıştı. Konsey
kurulduğu günden bu yana tartışmaların odağında yer aldı. İlk tartışma Kandilli
Rasathanesi eski Müdürü Prof. Ahmet Mete Işıkara’nın konseyde bulunmaması nedeniyle
yaşandı. Arkasından Jeofizik Mühendisleri Odası eleştirdi. Konseyde gerekli uzmanlık
dallarına ait üyelerin bulunmadığı ve işlevini yerine getiremeyeceği savunuldu.
BİRGÜN
02/02/2007 Deprem Konseyi anlamsızmış!
Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan deprem
konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi.
Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, "sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak yayımlanması nedeniyle
artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirdiği veya yayımlanma amacı gerçekleştiği halde yürürlükten kaldırma işlemi
yapılmayan, aynı konuda daha sonra başka bir genelge veya farklı bir mevzuaüa düzenleme yapıldığı halde yürürlükten kaldırma
işlemi yapılmayan" toplam 1085 adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazının yürürlükten kaldırılması uygun
görülürken, bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin loırulması genelgesi de yer aldı. Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı
Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı
tesadüfen öğrendiğini söyledi.
YÜZDE 98'l DEPREM KUŞAĞINDA
Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan Ulusal Deprem
Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları
belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili başvuruları değerlendirmek olduğunu belirten
Ergunay, şunları kaydetti:
"Böyle bir karar alındığına göre demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış, topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında
olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde
de kurmaya da gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka
gelişmeler olmaz."
Ergunay, Konseyin lağvedilmesinin tamamen bir tercih olduğunu ifade ederken, ancak Türkiye'de deprem zararlarını azaltacak,
bu konuda yol gösterecek, yasalara yön verecek bir kurumun olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu söyledi.
BASIN TOPLANTISI YAPILACAK
Alanında uzman bilim adamlarından oluşan Ulusal Deprem Konseyi depreme hazırlık konusunda yapılacak çalışmalarla ilgili
hükümete ve kamu kuruluşlarına önerilerde buluyordu.
Konsey üyeleri kendilerine henüz bir bilgi ulaşmadığını, ayrıntılı bilgi aldıktan sonra gelişmeleri değerlendirmek üzere bir basın
toplantısı düzenleyebileceklerini söyledi.
RAPOR TARTIŞILMIŞTI
Ulusal Deprem Konseyi tarafından hazırlanan "Deprem Zararlarını Azaltma Ulusal Stratejisi", 6 Mayıs 2002'de kamuoyuna
açıklanmış; 100 sayfalık rapor, depremden önce yapılması gereken çalışmaları sıralayarak bir yol haritası niteliği ile uzun süre
tartışılmıştı. AA

More Related Content

More from Haluk Eyidoğan

TSUNAMİ VE PRENS ADALARIMIZ
TSUNAMİ VE PRENS ADALARIMIZTSUNAMİ VE PRENS ADALARIMIZ
TSUNAMİ VE PRENS ADALARIMIZHaluk Eyidoğan
 
Kuzey Kore ve Hidrojen Bombası - Nükleer Patlatmalar ve Deprem İlişkisi
Kuzey Kore ve Hidrojen Bombası - Nükleer Patlatmalar ve Deprem İlişkisiKuzey Kore ve Hidrojen Bombası - Nükleer Patlatmalar ve Deprem İlişkisi
Kuzey Kore ve Hidrojen Bombası - Nükleer Patlatmalar ve Deprem İlişkisiHaluk Eyidoğan
 
GÖKOVA FAYI’NIN BATI UCU KIRILDI : 21 TEMMUZ 2017 BODRUM DEPREMİ
GÖKOVA FAYI’NIN BATI UCU KIRILDI : 21 TEMMUZ 2017 BODRUM DEPREMİ GÖKOVA FAYI’NIN BATI UCU KIRILDI : 21 TEMMUZ 2017 BODRUM DEPREMİ
GÖKOVA FAYI’NIN BATI UCU KIRILDI : 21 TEMMUZ 2017 BODRUM DEPREMİ Haluk Eyidoğan
 
PRENS ADALARI HALKININ VE TARİH VE KÜLTÜR MİRASININ DEPREMLERDEN KORUNMASI GÖ...
PRENS ADALARI HALKININ VE TARİH VE KÜLTÜR MİRASININ DEPREMLERDEN KORUNMASI GÖ...PRENS ADALARI HALKININ VE TARİH VE KÜLTÜR MİRASININ DEPREMLERDEN KORUNMASI GÖ...
PRENS ADALARI HALKININ VE TARİH VE KÜLTÜR MİRASININ DEPREMLERDEN KORUNMASI GÖ...Haluk Eyidoğan
 
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009Haluk Eyidoğan
 
BARAJLARIN EMNİYETİ İÇİN TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİĞİN VE GÖVDEDE DEPREM HAREKET...
BARAJLARIN EMNİYETİ İÇİN TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİĞİN VE GÖVDEDE DEPREM HAREKET...BARAJLARIN EMNİYETİ İÇİN TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİĞİN VE GÖVDEDE DEPREM HAREKET...
BARAJLARIN EMNİYETİ İÇİN TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİĞİN VE GÖVDEDE DEPREM HAREKET...Haluk Eyidoğan
 
GÜLPINAR (AYVACIK-ÇANAKKALE) DEPREM FIRTINASININ SAYISAL ANALİZİ VE SİSMOLOJİ...
GÜLPINAR (AYVACIK-ÇANAKKALE) DEPREM FIRTINASININ SAYISAL ANALİZİ VE SİSMOLOJİ...GÜLPINAR (AYVACIK-ÇANAKKALE) DEPREM FIRTINASININ SAYISAL ANALİZİ VE SİSMOLOJİ...
GÜLPINAR (AYVACIK-ÇANAKKALE) DEPREM FIRTINASININ SAYISAL ANALİZİ VE SİSMOLOJİ...Haluk Eyidoğan
 
DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM-TRAKYA VE KIRKLARELİ
DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM-TRAKYA VE KIRKLARELİDEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM-TRAKYA VE KIRKLARELİ
DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM-TRAKYA VE KIRKLARELİHaluk Eyidoğan
 
KENTSEL DÖNÜŞÜM VE İSTANBUL’DA BAZI UYGULAMALARDAN ÖRNEKLER
KENTSEL DÖNÜŞÜM VE  İSTANBUL’DA BAZI UYGULAMALARDAN ÖRNEKLERKENTSEL DÖNÜŞÜM VE  İSTANBUL’DA BAZI UYGULAMALARDAN ÖRNEKLER
KENTSEL DÖNÜŞÜM VE İSTANBUL’DA BAZI UYGULAMALARDAN ÖRNEKLERHaluk Eyidoğan
 
TEHLİKE GELİYORUM DEMİŞTİ: İTALYA’DA ÜÇLÜ DEPREM ATAĞI
TEHLİKE GELİYORUM DEMİŞTİ: İTALYA’DA ÜÇLÜ DEPREM ATAĞITEHLİKE GELİYORUM DEMİŞTİ: İTALYA’DA ÜÇLÜ DEPREM ATAĞI
TEHLİKE GELİYORUM DEMİŞTİ: İTALYA’DA ÜÇLÜ DEPREM ATAĞIHaluk Eyidoğan
 
AKHİSAR'IN (MANİSA) DEPREM TARİHİ VE DEPREM TEHLİKESİ
AKHİSAR'IN (MANİSA) DEPREM TARİHİ VE DEPREM TEHLİKESİAKHİSAR'IN (MANİSA) DEPREM TARİHİ VE DEPREM TEHLİKESİ
AKHİSAR'IN (MANİSA) DEPREM TARİHİ VE DEPREM TEHLİKESİHaluk Eyidoğan
 
Deprem : i̇stanbul ve adalar için bir kaç söz
Deprem : i̇stanbul ve adalar için bir kaç sözDeprem : i̇stanbul ve adalar için bir kaç söz
Deprem : i̇stanbul ve adalar için bir kaç sözHaluk Eyidoğan
 
AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALININ DEPREM TEHLİKESİ
AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALININ DEPREM TEHLİKESİAKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALININ DEPREM TEHLİKESİ
AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALININ DEPREM TEHLİKESİHaluk Eyidoğan
 
HEYBELİADA’da DEPREMLERİN TARİHİ ve DEPREM TEHLİKESİ
HEYBELİADA’da DEPREMLERİN TARİHİ ve DEPREM TEHLİKESİHEYBELİADA’da DEPREMLERİN TARİHİ ve DEPREM TEHLİKESİ
HEYBELİADA’da DEPREMLERİN TARİHİ ve DEPREM TEHLİKESİHaluk Eyidoğan
 
İstanbul'un Banliyö Hattı Bilmecesi (Marmaray)
İstanbul'un Banliyö Hattı Bilmecesi (Marmaray)İstanbul'un Banliyö Hattı Bilmecesi (Marmaray)
İstanbul'un Banliyö Hattı Bilmecesi (Marmaray)Haluk Eyidoğan
 
Afet riskini azaltayım derken sosyal riski arttırıyorlar
Afet riskini azaltayım derken sosyal riski arttırıyorlarAfet riskini azaltayım derken sosyal riski arttırıyorlar
Afet riskini azaltayım derken sosyal riski arttırıyorlarHaluk Eyidoğan
 
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 20151999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015Haluk Eyidoğan
 
Mevcut deprem bolgeleri haritası acilen degiştirilmeli 2015
Mevcut deprem bolgeleri haritası acilen degiştirilmeli 2015Mevcut deprem bolgeleri haritası acilen degiştirilmeli 2015
Mevcut deprem bolgeleri haritası acilen degiştirilmeli 2015Haluk Eyidoğan
 
Kentsel donusumde ne oluyor, strateji ne olmali
Kentsel donusumde ne oluyor, strateji ne olmaliKentsel donusumde ne oluyor, strateji ne olmali
Kentsel donusumde ne oluyor, strateji ne olmaliHaluk Eyidoğan
 

More from Haluk Eyidoğan (20)

TSUNAMİ VE PRENS ADALARIMIZ
TSUNAMİ VE PRENS ADALARIMIZTSUNAMİ VE PRENS ADALARIMIZ
TSUNAMİ VE PRENS ADALARIMIZ
 
Kuzey Kore ve Hidrojen Bombası - Nükleer Patlatmalar ve Deprem İlişkisi
Kuzey Kore ve Hidrojen Bombası - Nükleer Patlatmalar ve Deprem İlişkisiKuzey Kore ve Hidrojen Bombası - Nükleer Patlatmalar ve Deprem İlişkisi
Kuzey Kore ve Hidrojen Bombası - Nükleer Patlatmalar ve Deprem İlişkisi
 
GÖKOVA FAYI’NIN BATI UCU KIRILDI : 21 TEMMUZ 2017 BODRUM DEPREMİ
GÖKOVA FAYI’NIN BATI UCU KIRILDI : 21 TEMMUZ 2017 BODRUM DEPREMİ GÖKOVA FAYI’NIN BATI UCU KIRILDI : 21 TEMMUZ 2017 BODRUM DEPREMİ
GÖKOVA FAYI’NIN BATI UCU KIRILDI : 21 TEMMUZ 2017 BODRUM DEPREMİ
 
PRENS ADALARI HALKININ VE TARİH VE KÜLTÜR MİRASININ DEPREMLERDEN KORUNMASI GÖ...
PRENS ADALARI HALKININ VE TARİH VE KÜLTÜR MİRASININ DEPREMLERDEN KORUNMASI GÖ...PRENS ADALARI HALKININ VE TARİH VE KÜLTÜR MİRASININ DEPREMLERDEN KORUNMASI GÖ...
PRENS ADALARI HALKININ VE TARİH VE KÜLTÜR MİRASININ DEPREMLERDEN KORUNMASI GÖ...
 
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
 
BARAJLARIN EMNİYETİ İÇİN TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİĞİN VE GÖVDEDE DEPREM HAREKET...
BARAJLARIN EMNİYETİ İÇİN TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİĞİN VE GÖVDEDE DEPREM HAREKET...BARAJLARIN EMNİYETİ İÇİN TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİĞİN VE GÖVDEDE DEPREM HAREKET...
BARAJLARIN EMNİYETİ İÇİN TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİĞİN VE GÖVDEDE DEPREM HAREKET...
 
GÜLPINAR (AYVACIK-ÇANAKKALE) DEPREM FIRTINASININ SAYISAL ANALİZİ VE SİSMOLOJİ...
GÜLPINAR (AYVACIK-ÇANAKKALE) DEPREM FIRTINASININ SAYISAL ANALİZİ VE SİSMOLOJİ...GÜLPINAR (AYVACIK-ÇANAKKALE) DEPREM FIRTINASININ SAYISAL ANALİZİ VE SİSMOLOJİ...
GÜLPINAR (AYVACIK-ÇANAKKALE) DEPREM FIRTINASININ SAYISAL ANALİZİ VE SİSMOLOJİ...
 
DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM-TRAKYA VE KIRKLARELİ
DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM-TRAKYA VE KIRKLARELİDEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM-TRAKYA VE KIRKLARELİ
DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM-TRAKYA VE KIRKLARELİ
 
KENTSEL DÖNÜŞÜM VE İSTANBUL’DA BAZI UYGULAMALARDAN ÖRNEKLER
KENTSEL DÖNÜŞÜM VE  İSTANBUL’DA BAZI UYGULAMALARDAN ÖRNEKLERKENTSEL DÖNÜŞÜM VE  İSTANBUL’DA BAZI UYGULAMALARDAN ÖRNEKLER
KENTSEL DÖNÜŞÜM VE İSTANBUL’DA BAZI UYGULAMALARDAN ÖRNEKLER
 
TEHLİKE GELİYORUM DEMİŞTİ: İTALYA’DA ÜÇLÜ DEPREM ATAĞI
TEHLİKE GELİYORUM DEMİŞTİ: İTALYA’DA ÜÇLÜ DEPREM ATAĞITEHLİKE GELİYORUM DEMİŞTİ: İTALYA’DA ÜÇLÜ DEPREM ATAĞI
TEHLİKE GELİYORUM DEMİŞTİ: İTALYA’DA ÜÇLÜ DEPREM ATAĞI
 
AKHİSAR'IN (MANİSA) DEPREM TARİHİ VE DEPREM TEHLİKESİ
AKHİSAR'IN (MANİSA) DEPREM TARİHİ VE DEPREM TEHLİKESİAKHİSAR'IN (MANİSA) DEPREM TARİHİ VE DEPREM TEHLİKESİ
AKHİSAR'IN (MANİSA) DEPREM TARİHİ VE DEPREM TEHLİKESİ
 
Deprem : i̇stanbul ve adalar için bir kaç söz
Deprem : i̇stanbul ve adalar için bir kaç sözDeprem : i̇stanbul ve adalar için bir kaç söz
Deprem : i̇stanbul ve adalar için bir kaç söz
 
AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALININ DEPREM TEHLİKESİ
AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALININ DEPREM TEHLİKESİAKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALININ DEPREM TEHLİKESİ
AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALININ DEPREM TEHLİKESİ
 
HEYBELİADA’da DEPREMLERİN TARİHİ ve DEPREM TEHLİKESİ
HEYBELİADA’da DEPREMLERİN TARİHİ ve DEPREM TEHLİKESİHEYBELİADA’da DEPREMLERİN TARİHİ ve DEPREM TEHLİKESİ
HEYBELİADA’da DEPREMLERİN TARİHİ ve DEPREM TEHLİKESİ
 
İstanbul'un Banliyö Hattı Bilmecesi (Marmaray)
İstanbul'un Banliyö Hattı Bilmecesi (Marmaray)İstanbul'un Banliyö Hattı Bilmecesi (Marmaray)
İstanbul'un Banliyö Hattı Bilmecesi (Marmaray)
 
Afet riskini azaltayım derken sosyal riski arttırıyorlar
Afet riskini azaltayım derken sosyal riski arttırıyorlarAfet riskini azaltayım derken sosyal riski arttırıyorlar
Afet riskini azaltayım derken sosyal riski arttırıyorlar
 
Proje Neden Durdu?
Proje Neden Durdu? Proje Neden Durdu?
Proje Neden Durdu?
 
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 20151999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
 
Mevcut deprem bolgeleri haritası acilen degiştirilmeli 2015
Mevcut deprem bolgeleri haritası acilen degiştirilmeli 2015Mevcut deprem bolgeleri haritası acilen degiştirilmeli 2015
Mevcut deprem bolgeleri haritası acilen degiştirilmeli 2015
 
Kentsel donusumde ne oluyor, strateji ne olmali
Kentsel donusumde ne oluyor, strateji ne olmaliKentsel donusumde ne oluyor, strateji ne olmali
Kentsel donusumde ne oluyor, strateji ne olmali
 

1 - 7 Mart Deprem Haftası Münasebetiyle......

  • 1. CNN TÜRK (http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&haberID=295527) 2 Şubat, 2007 13:57:00 (TSİ) Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi 17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların bilimadamları tarafından koordine edilmesi amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi. Konsey Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, henüz kararın resmen bildirilmediğini, kendilerinin de kararı çeşitli kaynaklardan öğrendiklerini söyledi. Eyidoğan, gelecek hafta bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirtti. Konsey'de 20 bilimadamı görev yapıyordu. Türkiye'deki deprem çalışmalarına yol gösterici 'strateji raporları' hazırlayan Konsey, Danışma Kurulu niteliğinde çalışıyordu. Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili başvuruları değerlendirmekti.Konsey'in TÜBİTAK'ın görüşü alınarak lağvedildiği öğrenildi. NTV Deprem Konseyi lağvedildi 17 Ağustos depreminin ardından oluşturulan Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi. 6 Ocak’ta yayımlanan bir genelge ile lağvedilen konseyin kuruluş amacının ortadan kalkması karara gerekçe olarak gösterildi. NTV (http://www.ntvmsnbc.com/news/398891.asp) Güncelleme: 18:37 TSİ 02 Şubat 2007 Cuma ANKARA - Ulusal Deprem Konseyi kuruluş amacının ortadan kalkması gerekçe gösterilerek lağvedildi. Alanında uzman bilim adamlarından oluşan Ulusal Deprem Konseyi depreme hazırlık konusunda yapılacak çalışmalarla ilgili hükümete ve kamu kuruluşlarına önerilerde buluyordu. Konsey üyeleri kendilerine henüz bir bilgi ulaşmadığını, ayrıntılı bilgi aldıktan sonra gelişmeleri değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenleyebileceklerini söyledi. Ulusal Deprem Konseyi tarafından hazırlanan “Deprem Zararlarını Azaltma Ulusal Stratejisi”, 6 Mayıs 2002’de kamuoyuna açıklanmış; 100 sayfalık rapor, depremden önce yapılması gereken çalışmaları sıralayarak bir yol haritası niteliği ile uzun süre tartışılmıştı. HABER7 (http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=216497) Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi 17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların bilimadamları tarafından koordine edilmesi amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi. 02 Şubat 2007 14:53 Konsey Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, henüz kararın resmen bildirilmediğini, kendilerinin de kararı çeşitli kaynaklardan öğrendiklerini söyledi. Eyidoğan, gelecek hafta bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirtti. Konsey'de 20 bilimadamı görev yapıyordu. Türkiye'deki deprem çalışmalarına yol gösterici 'strateji raporları' hazırlayan Konsey, Danışma Kurulu niteliğinde çalışıyordu. Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili başvuruları değerlendirmekti. Konsey'in TÜBİTAK'ın görüşü alınarak lağvedildiği öğrenildi. AA SABAH (http://arsiv.sabah.com.tr/2007/02/03/gun126.html) Konsey Başkanı Eyidoğan, kararın kendilerine bildirilmediğini söyledi
  • 2. Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan Ulusal Deprem Konseyi (UDK), "uygulama alanı kalmadı" gerekçesiyle yine bir Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi. Deprem Konseyi üyeleri, kurumun lağvedildiğini Resmi Gazete'den öğrendi. Konsey, ülke topraklarının yüzde 98'inin deprem kuşağında olduğunu vurguladı ve "Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiçbir yerinde de kurmaya gerek yoktur" açıklaması yaptı. Başbakanlık, 6 Ocak'ta yayımladığı genelgeyle, "artık uygulama alanı kalmayan, yayımlanma amacı gerçekleşen, aynı konuda başka düzenleme bulunduğu" gerekçesiyle 1085 genelgeyi yürürlükten kaldırdı. Bunlar arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı. 'KARA MİZAH ÖRNEĞİ' Ulusal Deprem Konseyi 2'nci Başkanı Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, tesadüfen öğrendiklerini söyledi. Ergunay, "Demek ki topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. İnşallah ülkede büyük deprem olmaz" diye konuştu. İTÜ Deprem Bilgilendirme Grubu da yaptığı açıklamada, "Deprem konseyinin lağvedilmesi ancak kara mizahla izah edilebilir" dedi. HABER3 (http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=203188) Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi ! Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi. 02 Şubat 2007 14:27 17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların bilimadamları tarafından koordine edilmesi amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi. Konsey Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, henüz kararın resmen bildirilmediğini, kendilerinin de kararı çeşitli kaynaklardan öğrendiklerini söyledi. Eyidoğan, gelecek hafta bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirtti. Konsey'de 20 bilimadamı görev yapıyordu. Türkiye'deki deprem çalışmalarına yol gösterici 'strateji raporları' hazırlayan Konsey, Danışma Kurulu niteliğinde çalışıyordu. Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili başvuruları değerlendirmekti. Konsey'in TÜBİTAK'ın görüşü alınarak lağvedildiği öğrenildi. Ulusal Deprem Konseyinden (UDK) yapılan açıklamada, konseyin lağvedilmesi eleştirilerek, "Bu karar, ülkemizde bazı kesimlerce Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu göstermektedir" denildi. Yazılı açıklamada, 1999 yılında art arda meydana gelen yıkıcı depremler sonrası ve Avrupa Konseyinin her ülke için tavsiye kararlarından esinlenerek kurulan UDK’nın bundan sonra bu görevlerini yerine getiremeyeceği ifade edilerek, Başbakanlığın 21 Mart 2000 tarihli genelgesi ile kurulan ve 20 bağımsız bilim insanı ile araştırmacıdan oluşan UDK’nın, Başbakanlığın 6 Ocak 2007 tarihli genelgesiyle lağvedildiği belirtildi. İlgili genelgede belirtilen gerekçelerin hiçbirinin UDK’nın lağvedilmesini gerektirecek gerekçeler olmadığı ifade edilen açıklamada, "Bu karar Resmi Gazete’de tesadüfen fark edilmiş olup, ancak bu vesileyle UDK’nın karar hakkında bilgisi olmuştur" denildi. Lağvedilme kararının yaklaşık bir ay önce imzalanmış olmasına rağmen, kararın ilgili ve yetkili merciler tarafından UDK’ya halen bildirilmediği belirtilen açıklamada, şöyle denildi: "Bir deprem kuşağı üzerinde bulunan ve yaklaşık bir hesapla ortalama her 14 ayda büyüklüğü 6 ve daha fazla olan depremlerin meydana gelme tehlikesi ile karşı karşıya olan ülkemizde, UDK gibi bir kurul için genelgede ileri sürülen ’artık uygulama alanı kalmaması’ gerekçesi anlaşılmaz bir durumdur. UDK’da görevli bilim insanları bu görevlerini hiçbir karşılık beklemeden özveriyle yapmakta olup, görevler geçicidir. Bu nedenle, UDK üyelerinin söz konusu lağvedilme kararı üzerinde durdukları esas konu, dünyanın başlıca deprem bölgelerinden birinde bulunan ve pek çok depremde zarara uğrayan ülkemizde deprem konusuna verilen önemin, giderek artacağına, maalesef bu düzeyde kalmış olmasıdır. Bu gelişme
  • 3. karşısında ’UDK güncelliğini yitirmişse yerine ne konulacaktır’ ve ’Deprem konusunda bilimsel veriye dayanmadan hatalı bilgiler vererek toplumun sürekli kaygılanmasına ve yöneticilerin yanıltılmasına yol açan kişiler için daha uygun bir ortam mı yaratılacaktır’ gibi sorular ön plana çıkmaktadır. Örneğin, en son 29 Mart 2006 güneş tutulması olayı ile ’büyük deprem olabilir’ kaosunun yaratıldığı ve Niksar ve civarında yaşayan vatandaşlarımızın ne hale getirildiği hala belleklerdedir. Daha önce ilgili makamlarla yaptığımız görüşmelerde talepte bulunduğumuz UDK’nın yeniden yapılanması ve düzenlemeler ile ilgili olarak bu makamların herhangi bir girişimde bulunmadan UDK’nın yürürlükten kaldırılma gerekçesi anlaşılamamıştır. Bugüne değin birçok çalışmaları ve yayınlarıyla depremlerle ilgili konularda halkımıza ve yöneticilere doğru bilgileri sunmayı ve yardımcı olmayı ilke edinmiş olan UDK için alınan bu karar, ülkemizde bazı kesimlerce Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu göstermektedir. UDK resmen kaldırılmış olsa da tüm üyelerimiz, kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimler ve halkımızdan gelen taleplere eskiden olduğu gibi yardımcı olmaya çalışacaklardır." SKYTÜRK Ulusal Deprem Konseyi LAĞVEDİLDİ! (http://www.skyturk.tv/news.jsp?newsId=63228&c=1) Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan Ulusal Deprem Konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi... Üyeler Ulusal Deprem Konseyi´nin lağvedilmesine tepki gösterdi. Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, ''Sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirmiş 1085 adet genelge iptal edildi. Bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı. Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı tesadüfen öğrendiğini söyledi. Ergunay tepkisini, ''böyle bir karar alındığına göre demek ki topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya da gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz'' sözleriyle ifade etti. KENTHABER (http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2007/Subat/02/Haber_205275.aspx) Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle kurulan deprem konseyi, "güncelliğini yitirdiği" gerekçesiyle kaldırıldı. Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan deprem konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi. Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, “sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirdiği veya yayımlanma amacı gerçekleştiği halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan, aynı konuda daha sonra başka bir genelge veya farklı bir mevzuatla düzenleme yapıldığı halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan” toplam 1085 adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazının yürürlükten kaldırılması uygun görülürken, bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı tesadüfen öğrendiğini söyledi. Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili başvuruları değerlendirmek olduğunu belirten Ergunay, şunları kaydetti: “Böyle bir karar alındığına göre demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış, topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya da gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz.”
  • 4. Konseyin oluşturulmasının, Türkiye'nin deprem zararlarının azaltılması konusunda attığı en önemli adımlardan bir tanesi olduğunu belirten Ergunay, ”Zorunlu deprem sigortasının, yapı denetim sisteminin uygulanmaya konması ne kadar önemliyse, Ulusal Deprem Konseyi de bunun gibi adımlardan bir tanesiydi” dedi. Ergunay, Konseyin lağvedilmesinin tamamen bir tercih olduğunu ifade ederken, ancak Türkiye'de deprem zararlarını azaltacak, bu konuda yol gösterecek, yasalara yön verecek bir kurumun olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu söyledi. AA yayın Tarihi : 2 Şubat 2007 Cuma HABERTÜRK (http://www.haberturk.com/haber.asp?id=13915&cat=110&dt=2007/02/02) Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi 02.02.2007 14:13 17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların bilimadamları tarafından koordine edilmesi amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi, kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle lağvedildi. Konsey Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, henüz kararın resmen bildirilmediğini, kendilerinin de kararı çeşitli kaynaklardan öğrendiklerini söyledi. Eyidoğan, gelecek hafta bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirtti. Konsey'de 20 bilimadamı görev yapıyordu. Türkiye'deki deprem çalışmalarına yol gösterici 'strateji raporları' hazırlayan Konsey, Danışma Kurulu niteliğinde çalışıyordu. Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili başvuruları değerlendirmekti. Konsey'in TÜBİTAK'ın görüşü alınarak lağvedildiği öğrenildi. HÜRRİYET (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5882839.asp?m=1&gid=112&srid=3429&oid=4) Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi, 2 ŞUBAT 2007 ANKARA (A.A) Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan deprem konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi. Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, “sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirdiği veya yayımlanma amacı gerçekleştiği halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan, aynı konuda daha sonra başka bir genelge veya farklı bir mevzuatla düzenleme yapıldığı halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan” toplam 1085 adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazının yürürlükten kaldırılması uygun görülürken, bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı tesadüfen öğrendiğini söyledi.
  • 5. Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili başvuruları değerlendirmek olduğunu belirten Ergunay, şunları kaydetti: “Böyle bir karar alındığına göre demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış, topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya da gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz.” Konseyin oluşturulmasının, Türkiye'nin deprem zararlarının azaltılması konusunda attığı en önemli adımlardan bir tanesi olduğunu belirten Ergunay, ”Zorunlu deprem sigortasının, yapı denetim sisteminin uygulanmaya konması ne kadar önemliyse, Ulusal Deprem Konseyi de bunun gibi adımlardan bir tanesiydi” dedi. Ergunay, Konseyin lağvedilmesinin tamamen bir tercih olduğunu ifade ederken, ancak Türkiye'de deprem zararlarını azaltacak, bu konuda yol gösterecek, yasalara yön verecek bir kurumun olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu söyledi. HÜRRİYET (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5893960.asp?m=1&gid=112&srid=3429&oid=1) Konseyin lağvedilmesi inanılmaz bir skandal 5 Şubat 2007 Ulusal Deprem Konseyi’nin üye bilim insanlarına bile haber verilmeden lağvedilmesi büyük tepki topladı. İTÜ öğretim üyesi Prof. Celál Şengör, bu kararın hükümetin depremi ciddiye almadığının somut göstergesi olduğunu belirterek yapılanı "skandal" olarak niteledi. UDK’nin eski başkanı Prof. Dr. Namık Kemal Pak, kararı televizyondan öğrendiğini ve dehşete kapıldığını söyledi. TÜRKİYE’ye büyük acılar veren 1999 Depremi’nden sonra 21 Mart 2000’de Başbakanlık genelgesiyle kurulan Ulusal Deprem Konseyi’nin (UDK) üyelerin hiçbirine haber verilmeden, bir ay önce, 6 Ocak’ta lağvedildiği ortaya çıktı. Başkan ve üyeler, UDK’nin lağvedildiğini tesadüfen öğrendiler. İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi ve Deprem Bilgilendirme Grubu (DEPBİL) üyelerinden Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celál Şengör, Prof. Dr. Okan Tüysüz, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan tarafından yapılan ortak açıklamada, UPK’nin lağvedilmesinin "kara mizah" olduğu belirtilerek şöyle denildi: KARA MİZAH ÖRNEĞİ "Topraklarının yüzde 90’ının aktif fay kuşakları içerisinde olduğu, önlem alınmadığı için bugün de başta Marmara Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’de binlerce insanın can güvenliğinin tehdit altında bulunduğu bir ülkede, Deprem Konseyi’nin lağvedilmesi ancak kara bir mizahla izah edilebilir. Her an büyük bir deprem beklediğimiz böyle bir zamanda ve ortamda alınmış olan bu kararın, yerel yönetimleri ve halkı, önlem alma ve dikkatli olma noktasında olumsuz etkileyeceğinden endişe etmekteyiz. Böyle bir zafiyetin doğmaması için tüm yetkilileri uyarıyor ve acilen göreve davet ediyoruz." Prof. Dr. Celál Şengör ise UDK’nin Başbakanlık genelgesiyle ve neredeyse gizlice lağvedilmesini tam bir ciddiyetsizlik örneği olarak değerlendirdiğini vurgulayarak kararın da yasadışı olduğunu söyledi. Prof. Şengör, "UDK’nin lağvedilmesi akıl alacak iş değil. Kaldı ki, TÜBİTAK yönetiminin yasadışı olduğuna dair mahkeme kararları var. Dolayısıyla, mevcut TÜBİTAK yönetiminin tavsiyesi üzerine UDK’nin lağvedilmesi kararı suçtur. UDK Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, kararı bizim gibi televizyonlardan öğreniyor. Böyle yönetim olur mu, böyle devlet ciddiyeti olur mu?" dedi. UDK kurulduğu sırada TÜBİTAK Başkanı olan ve bir dönem UDK’nin de başkanlığını yürüten Prof. Dr. Nemık Kemal Pak ise, kararı televizyondan öğrendiğini ve dehşete kapıldığını ifade etti. 310 milyon Euro yüzünden mi lağvedildi CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, Ulusal Deprem Konseyi’nin lağvedilmesinin nedenlerini sordu. Karademir, Erdoğan’a, "UDK’nin lağvedilmesinin, Dünya Bankası başta olmak üzere, bir çok yurt dışı kurum ve kuruluştan sağlanan milyonlarca Euroluk finansal
  • 6. kaynakların kullanılması ile bir ilgisi var mıdır" sorusunu yöneltti. Karademir, yüzde 98’i deprem kuşağında olan Türkiye’de, deprem zararlarını azaltacak, bu konuda yol gösterecek, yasalara yön verecek bir kurumun konsey üyelerine haber bile verilmeden lağvedilmesi hakkında "Dünya Bankası başta olmak üzere, bir çok yurt dışı kurum ve kuruluştan sağlanan ve afet zararlarının azaltılması ve afetlere hazırlık konularını da içeren finansal kaynakların kullanılmasının" neden gösterildiğini belirtti. Finansmanı Dünya Bankası’ndan sağlanan 310 milyon Euroluk bütçeye sahip İSMEP projesinin hazırlanması sırasında, Ulusal Deprem Konseyi’nin görüşlerinin alınmadığını da belirten Karademir, "İSMEP projesinin hazırlanması ve hangi çalışmaların yapılacağına ilişkin kararların, bu konuda yetkin olmayan Başbakanlık Proje Uygulama Birimi (PUB) tarafından alındığı iddiaları doğru mudur? Ülkemizin borçlanarak sağladığı söz konusu finansmanla yürütülen projelerin, konularında yetkin olmayan firmalara verildiği ve ülke kaynaklarının heba edildiği iddiaları doğru mudur?" sorularına yanıt istedi. TMMOB (http://www.tmmob.org.tr/modules.php?op=modload&name=News&file=article&sid=2008) 5 ŞUBAT 2007 Jeoloji Mühendisleri Odası, Ulusal Deprem Konseyi'nin lağvedilmesi üzerine 3 Şubat 2007 tarihinde bir basın açıklaması yaptı. SİYASİ İKTİDARIN AFETLERE KARŞI DUYARSIZLIĞINDA YENİ PERDE; ULUSAL DEPREM KONSEYİ LAĞVEDİLDİ Ulusal Deprem Konseyi'nin kuruluşunu düzenleyen Başbakanlığın 21 Mart 2000 tarih ve B.02.0.PPG.O.12- 320-4757 sayılı 2000/9 genelgesi toplam 1085 adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazı ile birlikte "artık uygulama alanı kalmadığı..., "güncelliğini yitirdiği veya yayımlanma amacı gerçekleştiği" iddiası ile yürürlükten kaldırılmış; Konsey lağvedilmiştir. 6 Ocak 2007 tarih ve 26395 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/1 sayılı Başbakanlık genelgesi ile ekindeki listenin 982inci sırasında yer alan Ulusal Deprem Konseyi'nin kuruluşunu düzenleyen 2000/9 sayılı genelgenin yürürlükten kaldırılmasını Başbakanlığın aslında "bürokratik işlemleri azaltma" gibi görmesi ise olgunun traji-komik boyutunu gözler önüne sermektedir. Afet zararlarının azaltılması ve Ülkemizdeki yerleşimlerin afetlere karşı güvenlikli hale getirilmesi, ara vermeden kararlı bir şekilde sürdürülen, geniş kapsamlı, toplumsal olarak içselleştirilmiş bir afetlere karşı mücadele kültürü ile desteklenmesi gereken toplumsal bir hedeftir. Bu yolda teknik, sosyal, hukuksal ve ekonomik boyutlarıyla sağlamlaştırılmış çağdaş bir afet yönetim sistemine duyulan ihtiyaç kadar bu yolun yolcularının kararlılığına ve bilimsel açılımlara sahip çıkmasına da ihtiyaç vardır. Bu nedenle merkezi ve yerel yönetimlerde kamusal erk kullanıcılarının, Dünya Bankası güdümlü piyasacı politikalar yerine kamu yararı ve bilimsel kriterler çerçevesinde bütünsel afet politikalarına duyarlılık göstermeleri; ülkemizde afetlerle mücadele sürecinin hayata geçirilmesine duyulan ve bu süreci önemseyenler açısından zaten her geçen gün biraz daha azalan beklenti ve ümitleri daha da yıpratmayacak davranış içinde olmaları ayrı bir önem taşımaktadır. Sekreterya işleri TÜBİTAK tarafından yürütülmek üzere kurulan Konseyin en önemli amaçlarından biri deprem başta olmak üzere afet tehlikelerinin yol açacağı zararları azaltılmasında yol haritasının hazırlanmasıdır. Afet olgusunun yaşamsal önem taşıdığı ülkemizde böylesine önemli misyonlar üstlenmiş bir kurumun bir mevzuat operasyonu kapsamında kapatılması düşündürücüdür. Ancak olayların bu noktaya geleceği belliydi. Bakanlar Kurulu'nun 13 Mayıs 2006 tarih ve 26167 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2006/10399 sayılı "Dokuzuncu Kalkınma Planı Stratejisi (2007-2013) Hakkında Karar"ında ve 01.07.2006 gün ve 26215 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "DOKUZUNCU KALKINMA PLANI (2007-2013)"nda afete karşı hazırlıklar ve afet zararlarıyla mücadele süreci KENDİNE YER BULAMAMIŞTIR. Bugün artık Ulusal Deprem Konseyi de artık bulunmamaktadır. Değerli Basın çalışanları, Odamız tarafından değişik platformlarda da belirtildiği gibi Ulusal Deprem Konseyi bir rapor hazırlama ve danışmanlık örgütü olmaktan kurtarılarak daha etkin ve işlevsel bir hale getirilmesi gereken bir kuruluştur. Ülkemiz Afet zararlarına karşı yürüttüğü mücadelesinde başarıya ulaşmış bir toplum olma yolunda, meslek
  • 7. odaları ve sivil toplum örgütlerinin de katılımı ile daha güçlü hale getirilmiş bu türden kuruluşlara her zaman ihtiyacı olacaktır. Gelinen noktada ise bu sürecin tersine işletildiği, ulusal dinamiklerin tasfiye edilerek afet yönetim politikalarının Dünya Bankasına "emanet" edileceği; Ulusal Deprem Konseyi'nin kapatılmasının afet yönetim sistemimizin ve Dünya Bankası politikaları ekseninde yeniden yapılandırılacağının işaretidir. Bu işaretin iyi anlaşılması gerektiği inancındayız. Saygılarımızla. TMMOB-JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU ULUSAL KANAL (http://ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=3374&Itemid=4) DEPREM KONSEYİ LAĞVEDİLDİ Cuma, 02 Şubat 2007 KONSEY 2. BAŞKANI ERGUNAY:" İNŞALLAH KARAR VERİCİLERİ MAHÇUP EDECEK GELİŞMELER OLMAZ" Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından oluşturulan deprem konseyi, Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi. Kararın kendileri için sürpriz olduğunu belirten Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay,''Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz.'' dedi. Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan deprem konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi. Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, ''sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirdiği halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan'' toplam 1085 adet genelgenin yürürlükten kaldırılması uygun görülürken, bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi' ile ilgili genelge de yer aldı. Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı tesadüfen öğrendiğini söyledi. Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak olduğunu belirten Ergunay, şunları kaydetti: ''Böyle bir karar alındığına göre demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış, topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz.'' RADİKAL Ulusal Deprem Konseyi 'yıkıldı' Konseyin başkanı Prof. Dr. Eyidoğan, "Hiç bilgimiz olmadan, bize sorulmadan, bilmediğimiz gerekçelerle konsey kaldırıldı" dedi. FOTOĞRAF: NESİME ERGÖNEN / AA Başbakanlık, deprem tartışmalarında halkı kafaları karıştırmadan aydınlatmak ve önlem almak için kurulan Ulusal Deprem Konseyi'ni lağvetti. Kararı tesadüfen öğrenen konsey tepkili: Deprem ülkesinde böyle bir karar anlaşılamaz... 03/02/2007 (158 kişi okudu)
  • 8. ANKARA - 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nin ardından herkes, İstanbul'da beklenen olası 'afet'e kilitlenmiş, uzmanların ağzından farklı senaryolar çıktığı için kime inanacağını şaşırmıştı. Televizyona, gazetelere konuşan her uzman farklı bir görüş dile getiriyordu. İşte bu bilgi kirliliğinin önüne geçmek için dönemin hükümetince 2000 yılında yayımlanan bir genelgeyle Ulusal Deprem Konseyi (UDK) kurulmuştu. O günden bu yana depremle ilgili konularda kamuoyu bu konsey tarafından aydınlatılmıştı. Ta ki düne kadar... Dün Konsey bir açıklama yaparak, 'lağvedildiklerini' duyurdu. Onlar da konseyin lağvedildiğini, tesadüfen Resmi Gazete'de yer alan bir genelgeyle öğrenmişlerdi. Konseyin faaliyetlerine 6 Ocak 2007 tarihli Başbakanlık genelgesiyle son verilirken, bilim adamları kararı şaşkınlık ve üzüntüyle karşıladı: "Bu karar, ülkemizde bazı kesimler tarafından Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu göstermektedir." 'Nedenini bilmiyoruz' UDK Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, "Konseyin kaldırılmasının arkasındaki nedenleri bilmiyorum" diyerek şöyle devam etti: "Bizim hiçbir bilgimiz olmadan, bize sorulmadan, bilmediğimiz bir veya birçok gerekçeyle konsey kaldırıldı. Konsey, kendisini topluma kabul ettirmiş bir kuruluş, kaldırılmasının nedenini biz de bilmiyoruz. Bizden bilgi isteyen her kuruluşa görevimiz gereği yardımcı olduk, bu işten de maddi bir çıkar elde etmedik. Görevimizi özveriyle yaptığımıza inanıyoruz." 'Türkiye'de gerek yoksa...' UDK 2. Başkanı Oktay Ergunay da, kararın kendileri için sürpriz olduğunu ve tesadüfen öğrendiklerini belirtti. Ergunay, "Böyle bir karar alındığına göre demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış. Topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiçbir yerinde de kurmaya gerek yoktur" diye konuştu. Lağvetme kararının ardından konsey adına yapılan yazılı açıklamada da tepki ifadeleri vardı: "Bir deprem kuşağı üzerinde bulunan ve yaklaşık bir hesapla ortalama her 14 ayda büyüklüğü 6 ve daha fazla olan depremlerin meydana gelme tehlikesiyle karşı karşıya olan ülkemizde, UDK gibi bir kurul için genelgede ileri sürülen 'artık uygulama alanı kalmaması' gerekçesi anlaşılmaz bir durum. Bu karar Resmi Gazete'de tesadüfen fark edilmiş olup, ancak bu vesileyle UDK'nın karar hakkında bilgisi olmuştur. UDK üyelerinin söz konusu lağvedilme kararı üzerinde durdukları esas konu, dünyanın başlıca deprem bölgelerinden birinde bulunan ve pek çok depremde zarara uğrayan ülkemizde deprem konusuna verilen önemin, artacağına, maalesef bu düzeyde kalmış olmasıdır." Açıklamada, konseyin kuruluş amaçlarından biri olan, 'deprem hurafeleri'ne de değinildi: "Bu gelişme karşısında 'UDK güncelliğini yitirmişse yerine ne konulacaktır' ve 'Deprem konusunda bilimsel veriye dayanmadan hatalı bilgiler vererek toplumun sürekli kaygılanmasına ve yöneticilerin yanıltılmasına yol açan kişiler için daha uygun bir ortam mı yaratılacaktır' gibi sorular ön plana çıkmaktadır. Örneğin, en son 29 Mart 2006 Güneş tutulması olayı ile 'büyük deprem olabilir' kaosunun yaratıldığı ve Niksar ve civarında yaşayan vatandaşlarımızın ne hale getirildiği hâlâ belleklerdedir. Daha önce ilgili makamlarla yaptığımız görüşmelerde talepte bulunduğumuz UDK'nın yeniden yapılanması ve düzenlemeler ile ilgili olarak bu makamların herhangi bir girişimde bulunmadan UDK'nın yürürlükten kaldırılma gerekçesi anlaşılamamıştır." 'Yeniden yapılandırma' Başbakanlık'tan yapılan açıklamada ise sekizi yer bilimci, sekizi inşaat mühendisi ve dördü diğer alanlardan, 20 kişilik konseyi lağvetme gerekçesi şöyle açıklandı: "Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulduğu tarihten sonra gerçekleştirilen yeniden yapılanma çalışmaları çerçevesinde, Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü gibi ilgili kuruluşların da bu çalışmalara entegre olması, Marmara Bölgesi'nde olası depremle ilgili olarak yerel yönetimlerin yürüttüğü çalışmaların dikkate alınması zorunluluğu sebebiyle, konseyin yapısı, işleyiş süresi ve fonksiyonlarının gözden geçirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Konseyin daha işlevsel, etkin ve verimli çalışması, ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyonunun artırılması amacıyla yeni bir çalışma başlatılmış ve tamamlandığında kamuoyuyla paylaşılacaktır." (Radikal, aa) YENİŞAFAK Ulusal Deprem Konseyi lağvedildi 5 Şubat 2007 ANKARA Deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan deprem konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi. Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, "sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan” toplam 1085 adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazının yürürlükten kaldırılması uygun görülürken, bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması genelgesi de yer aldı. Konseyin 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararı tesadüfen öğrendiğini belirterek, "Yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış" diyerek kararı eleştirdi. SHOWNET ULUSAL DEPREM KONSEYİ FESHEDİLDİ
  • 9. Ulusal Deprem Konseyinden yapılan açıklamada, konseyin lağvedilmesi eleştirilerek, ''Bu karar, ülkemizde bazı kesimlerce Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu göstermektedir'' denildi. Yazılı açıklamada, 1999 yılında art arda meydana gelen yıkıcı depremler sonrası ve Avrupa Konseyinin her ülke için tavsiye kararlarından esinlenerek kurulan UDK'nın bundan sonra bu görevlerini yerine getiremeyeceği ifade edilerek, Başbakanlığın 21 Mart 2000 tarihli genelgesi ile kurulan ve 20 bağımsız bilim insanı ile araştırmacıdan oluşan UDK'nın, Başbakanlığın 6 Ocak 2007 tarihli genelgesiyle lağvedildiği belirtildi. İlgili genelgede belirtilen gerekçelerin hiçbirinin UDK'nın lağvedilmesini gerektirecek gerekçeler olmadığı ifade edilen açıklamada, ''Bu karar Resmi Gazete'de tesadüfen fark edilmiş olup, ancak bu vesileyle UDK'nın karar hakkında bilgisi olmuştur'' denildi. Lağvedilme kararının yaklaşık bir ay önce imzalanmış olmasına rağmen, kararın ilgili ve yetkili merciler tarafından UDK'ya halen bildirilmediği belirtilen açıklamada, şöyle denildi: ''Bir deprem kuşağı üzerinde bulunan ve yaklaşık bir hesapla ortalama her 14 ayda büyüklüğü 6 ve daha fazla olan depremlerin meydana gelme tehlikesi ile karşı karşıya olan ülkemizde, UDK gibi bir kurul için genelgede ileri sürülen 'artık uygulama alanı kalmaması' gerekçesi anlaşılmaz bir durumdur. UDK'da görevli bilim insanları bu görevlerini hiçbir karşılık beklemeden özveriyle yapmakta olup, görevler geçicidir. Bu nedenle, UDK üyelerinin söz konusu lağvedilme kararı üzerinde durdukları esas konu, dünyanın başlıca deprem bölgelerinden birinde bulunan ve pek çok depremde zarara uğrayan ülkemizde deprem konusuna verilen önemin, giderek artacağına, maalesef bu düzeyde kalmış olmasıdır. Bu gelişme karşısında 'UDK güncelliğini yitirmişse yerine ne konulacaktır' ve 'Deprem konusunda bilimsel veriye dayanmadan hatalı bilgiler vererek toplumun sürekli kaygılanmasına ve yöneticilerin yanıltılmasına yol açan kişiler için daha uygun bir ortam mı yaratılacaktır' gibi sorular ön plana çıkmaktadır. Örneğin, en son 29 Mart 2006 güneş tutulması olayı ile 'büyük deprem olabilir' kaosunun yaratıldığı ve Niksar ve civarında yaşayan vatandaşlarımızın ne hale getirildiği hala belleklerdedir. Daha önce ilgili makamlarla yaptığımız görüşmelerde talepte bulunduğumuz UDK'nın yeniden yapılanması ve düzenlemeler ile ilgili olarak bu makamların herhangi bir girişimde bulunmadan UDK'nın yürürlükten kaldırılma gerekçesi anlaşılamamıştır. Bugüne değin birçok çalışmaları ve yayınlarıyla depremlerle ilgili konularda halkımıza ve yöneticilere doğru bilgileri sunmayı ve yardımcı olmayı ilke edinmiş olan UDK için alınan bu karar, ülkemizde bazı kesimlerce Ulusal Deprem Konseyi gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu göstermektedir. UDK resmen kaldırılmış olsa da tüm üyelerimiz, kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimler ve halkımızdan gelen taleplere eskiden olduğu gibi yardımcı olmaya çalışacaklardır.'' VATAN Deprem Konseyi lağvedildi Ulusal Deprem Konseyi’nin 6 Ocak’ta Başbakan Erdoğan imzalı bir genelgeyle “kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği” gerekçesiyle lağvedilmesinin ardında TÜBİTAK’la restleşmesinin olduğu öne sürüldü 03.02.2007 17 Ağustos depreminden sonra, depremle ilgili çalışmaların bilim adamları tarafından koordine edilmesi amacıyla kurulan Ulusal Deprem Konseyi (UDK) “kuruluş genelgesi güncelliğini yitirdiği” gerekçesiyle lağvedildi. Ancak Başbakan Erdoğan imzasıyla 6 Ocak’ta yayınlanan genelge Ulusal Deprem Konseyi’ne tebliğ edilmedi. Lağvedilme kararı bir konsey üyesinin genelgeyi tesadüfen internetten görmesiyle ortaya çıktı. Bunun üzerine dün yazılı bir açıklama yapan konsey, kararı eleştirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu karar, ülkemizde bazı kesimlerce UDK gibi bir kuruluşa gereksinim duyulmadığı görüşünün egemen olduğunu göstermektedir. ’UDK güncelliğini yitirmişse yerine ne konulacaktır’ve ’Deprem konusunda bilimsel veriye dayanmadan hatalı bilgiler vererek toplumun sürekli kaygılanmasına ve yöneticilerin yanıltılmasına yol açan kişiler için daha uygun bir ortam mı yaratılacaktır’gibi sorular ön plana çıkmaktadır. Örneğin, en son 29 Mart 2006 güneş tutulması olayı ile ’büyük deprem olabilir’kaosunun
  • 10. yaratıldığı, Niksar ve civarında yaşayan vatandaşlarımızın ne hale getirildiği hala belleklerdedir. Daha önce ilgili makamlarla yaptığımız görüşmelerde talepte bulunduğumuz UDK’nın yeniden yapılanması ve düzenlemeler ile ilgili olarak bu makamların herhangi bir girişimde bulunmadan UDK’nın yürürlükten kaldırılma gerekçesi anlaşılamamıştır.” Kapanma nedeni TÜBİTAK mı? Ulusal Deprem Konseyi’nin lağvedilmesi kararına ilişkin çeşitli iddialar ortaya atıldı. TÜBİTAK eski Başkanı Prof. Namık Kemal Pak’ın görevinden alınmasının ardından yapılan atamalarla kurumda bilimselliğin ortadan kalktığı ve konseyin lojistik (kırtasiye, kitap basımı, yol giderleri) desteğini sağlaması nedeniyle üyeler üzerinde bir etkinlik sağlama talebinin bulunduğu öne sürüldü. Konsey üyelerinin TÜBİTAK yönetimine “Konseyin bağımsız bir oluşum olduğunun anlatıldığı ve çalışmalarını hiçbir kurumun altında yürütemeyeceğinin ifade edildiği” belirtildi. TÜBİTAK’ın konsey üyelerinin “özerkiz” tepkisinin ardından lojistik desteğini kestiği de iddialar arasında yer aldı. VATAN’ın sözkonusu iddialarını sorduğu TÜBİTAK yetkilileri dün “Şu an için açıklama yapmayacakları” belirtti. Başbakanlık: Amaç daha etkin konsey Konuya ilişkin Başbakanlık’tan da yazılı bir açıklama yapıldı: “Ulusal Deprem Konseyi’nin kurulmuş olduğu tarihten sonra gerçekleştirilen yeniden yapılanma çalışmaları çerçevesinde Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü gibi ilgili kuruluşların da bu çalışmalara entegre olması, Marmara bölgesinde olası depremle ilgili olarak yerel yönetimlerin yürüttüğü çalışmaların dikkate alınması zorunluluğu sebebiyle konseyin yapısı, işleyiş süreci ve fonksiyonlarının gözden geçirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Konseyin daha işlevsel, etkin ve verimli çalışması, ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyonunun artırılması amacıyla yeni bir çalışma başlatılmış ve tamamlandığında kamuoyu ile paylaşılacaktır.” HOCALAR ŞAŞIRDI Demek ki bundan sonra deprem olmayacak! ULUSAL Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk İyidoğan, kurulun lağvedilmesiyle ilgili sorularımızı yanıtladı. * Neden böyle bir karar alındı sizce? Üzücü bir karar. Neden böyle bir karar çıktı bilmiyorum. İnanamıyoruz. Güncelliğini yitirdiği gerekçesiyle yürürlükten kaldırılması konseyin lağvetmenin mantıklı izahını bulamadık. Herhalde artık deprem olmayacak, depremle ilgili sorunlarımızı hallettik demek isteniyor. * Kararın alınmasındaki etken nedir? 2006 ortasında bazı yazışmalar olmuş, konseye ait genelgenin kaldırılması tavsiye edilmiş. Yoksa birileri tavsiye etmeden, empoze etmeden kim böyle bir karar verebilir ki? * Başbakanlıkla aranızda bugüne kadar bir sorun yaşandı mı? Hayır. Raporlarımızı her zaman övdüler, her yıl yaptığımız basın bildirilerinde herkes olumlu davrandı. Bizim raporlarımız ciddiye alınıyormuş gibiydi. Birden bu noktaya geldik. * Uyarılarınız rahatsız etmiş olabilir mi? 1998’den beri Meclis’te bekleyen imar yasası, yapı denetim yasasındaki eksikliklere dikkat çektik, yalnızca 19 ilde uygulanmasını eleştirmiş ve deprem odaklı kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili görüşlerimizi açıklamıştık. Bayındırlık Bakanlığı ile ilişkilerimizi iyiydi, her zaman çeşitli konularda istişarelerimiz olmuştu. * Bundan sonra ne olacak? Ülke için olumsuz bir durum. Deprem sorunlarıyla ilgilenen insanlar olarak gördüğümüz aksamaları, yanlış bilgilenmeleri, zaman zaman yaratılan kaosun ortadan kaldırılması için bilimsel açıklama yapmayı sürdüreceğiz. Kurulduğu günden bu yana tartışıldı Ulusal Deprem Konseyi, 21 Mart 2000’de Resmi Gazete’de yayımlanan Başbakanlık Genelgesi ile 9 Haziran 2000’de kuruldu. Konseyde, 8’i yer bilimci, 8’i inşaat mühendisi, 4’ü de diğer alanlardan (mimarlık, kent planlaması, sosyal bilimler, tıp, çevre mühendisliği vb) olmak üzere 20 uzman yer alıyordu. Ulusal Deprem Konseyi’nin sekretaryası TÜBİTAK tarafından yürütülüyordu. Konseyin kuruluş amacı ise “kamuoyuna sağlıklı açıklamalar yapmak”, “ülke gereksinimlerine yönelik araştırmalar için öncelikli alanları belirlemek” ve “kamuya danışmanlık yapmak” olarak sıralanmıştı. Konsey
  • 11. kurulduğu günden bu yana tartışmaların odağında yer aldı. İlk tartışma Kandilli Rasathanesi eski Müdürü Prof. Ahmet Mete Işıkara’nın konseyde bulunmaması nedeniyle yaşandı. Arkasından Jeofizik Mühendisleri Odası eleştirdi. Konseyde gerekli uzmanlık dallarına ait üyelerin bulunmadığı ve işlevini yerine getiremeyeceği savunuldu. BİRGÜN 02/02/2007 Deprem Konseyi anlamsızmış! Türkiye'nin 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinin ardından Başbakanlık genelgesiyle 2000 yılında oluşturulan deprem konseyi, yine Başbakanlık genelgesiyle lağvedildi. Başbakanlığın 6 Ocak'ta yayımladığı genelgesiyle, "sadece belli bir tarihe veya döneme mahsus olarak yayımlanması nedeniyle artık uygulama alanı kalmayan, güncelliğini yitirdiği veya yayımlanma amacı gerçekleştiği halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan, aynı konuda daha sonra başka bir genelge veya farklı bir mevzuaüa düzenleme yapıldığı halde yürürlükten kaldırma işlemi yapılmayan" toplam 1085 adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazının yürürlükten kaldırılması uygun görülürken, bunların arasında Ulusal Deprem Konseyi'nin loırulması genelgesi de yer aldı. Ulusal Deprem Konseyi 2. Başkanı Oktay Ergunay, kararın kendileri için bir sürpriz olduğunu, bu konuda herhangi bir bilgi gelmediğini, kendilerinin de bu kararı tesadüfen öğrendiğini söyledi. YÜZDE 98'l DEPREM KUŞAĞINDA Deprem konusuyla ilgili çeşitli alanlardan seçilen uzmanlardan oluşan ve bağımsız bir yapıya sahip olan Ulusal Deprem Konseyi'nin başlıca görevlerinin kamuoyuna güvenilir bilgi vermek, yasalara destek olmak, öncelikli araştırma alanları belirlemek, kamu yetkililerine danışmanlık yapmak ve etik konularıyla ilgili başvuruları değerlendirmek olduğunu belirten Ergunay, şunları kaydetti: "Böyle bir karar alındığına göre demek ki böyle bir fonksiyona ihtiyaç kalmamış, topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağında olan Türkiye'de böyle bir yapıya gerek kalmamış. Türkiye'deki gibi bir ülkede bu konsey gerekli değilse dünyanın hiç bir yerinde de kurmaya da gerek yoktur. İnşallah ülkede büyük depremler olmaz ve inşallah bu konuda karar vericileri mahcup edecek başka gelişmeler olmaz." Ergunay, Konseyin lağvedilmesinin tamamen bir tercih olduğunu ifade ederken, ancak Türkiye'de deprem zararlarını azaltacak, bu konuda yol gösterecek, yasalara yön verecek bir kurumun olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu söyledi. BASIN TOPLANTISI YAPILACAK Alanında uzman bilim adamlarından oluşan Ulusal Deprem Konseyi depreme hazırlık konusunda yapılacak çalışmalarla ilgili hükümete ve kamu kuruluşlarına önerilerde buluyordu. Konsey üyeleri kendilerine henüz bir bilgi ulaşmadığını, ayrıntılı bilgi aldıktan sonra gelişmeleri değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenleyebileceklerini söyledi. RAPOR TARTIŞILMIŞTI Ulusal Deprem Konseyi tarafından hazırlanan "Deprem Zararlarını Azaltma Ulusal Stratejisi", 6 Mayıs 2002'de kamuoyuna açıklanmış; 100 sayfalık rapor, depremden önce yapılması gereken çalışmaları sıralayarak bir yol haritası niteliği ile uzun süre tartışılmıştı. AA