Türkiye'de sendikacılığın tarihsel gelişimi, sendikal hareketler, işçi hareketleri, sendikalaşmaya yönelik yasalar, Türkiye sendikacılık tarihi, Osmanlı'dan günümüze sendikacılık, Türkiye'de bulunan konfederasyonlar, işçi örgütlenmeleri, Osmanlı'da işçi örgütlenmeleri, Meşrutiyet dönemi işçi örgütlenmelerine yönelik yasal düzenlemeler hakkında genel olarak bilgilendirmelerde bulunduğum sunumumdur.
2. Türkiye’de Sendikacılık
Türkiye’de sendikacılığın tarihsel gelişimine bakıldığında dünyadaki gelişmelere oranla
kronolojik açıdan çok sonraları ortaya çıktığı görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri arasında
ülkemizde sanayileşme çalışmalarının geç başlamış olması, işçi sınıfının büyük çoğunluğunun
tarım işçisi olması, sendikalaşma hareketlerinin neredeyse hiç olmaması ve yapılan iş bırakma
(grev) eylemlerinin cezalarının sert olması gösterilebilir.
Tarihsel süreç boyunca işçilerin yaptıkları bir takım eylemlerin dönemin koşullarına göre
vatan hainliği ile eşit sayıldığı da olmuştur. 1830’lu yıllarda yapılan grev eylemleri buna örnek
gösterilebilir. Bu süreç boyunca verilen cezalar ve yapılan eylemler sonucu işçi sınıfının elde
ettiği birtakım haklar da söz konusudur.
3. Türkiye’de Sendikacılık
Bu haklar çerçevesinde en temel görebileceğimiz hak ise örgütlenme hakkıdır. Bazı
araştırmacıların « Türkiye’nin sendikacılık tarihindeki ilk kurulan sendikası » olarak
yorumladıkları aslında bir işçi dayanışma derneği gibi çalışan, 1871 yılında kurulmuş
Ameleperver Cemiyeti bu örgütlenme hakkına örnektir.
Bu cemiyetin kurulmasıyla da sendikacılık tarihimizdeki ilk yasal grevler ortaya çıkmıştır. 1872
yılında Kasımpaşa Tersanesi İşçileri ve Beyoğlu Telgrafhanesi İşçileri tarafından yapılan grevler
buna örnek gösterilebilir. 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte, 1909 yılında çıkarılan
Cemiyetler Kanunu ile yasalaşan örgütlenme hakkı sonucunda çeşitli sanayilerin geliştiği
bölgelerde kurulan sendikaların ve yapılan grevlerin sayısında da büyük bir artış yaşanmıştır.
4. Türkiye’de Sendikacılık
Osmanlı Devleti döneminde sanayileşme anlamında yeteri gelişme kaydedilmemesi ve işçi
sınıfının sadece belli alanlarda (Tersane, Telgrafhane, Maden vb.) sınırlanması, buna ek olarak
grev gibi eylemlerin ağır cezalarla sonuçlandırılması sendikacılık alanındaki gelişmelerin yavaş
olmasına neden olmuştur.
Cumhuriyet’in ilanı sonrası yapılan atılımlar ve sanayileşme hareketlerinin artması işçi
hareketleri ve sendikacılık alanındaki gelişmeler konusunda büyük etkisi olmuştur. 1925 –
1946 yılları arasında gerek iç gerekse dış sorunlar nedeniyle kısıtlanan « Sendika Kurma Hakkı
», 1947 yılında çıkarılan 5108 sayılı İşçi ve İşverenler Sendikası ve Sendika Birlikleri Hakkında
Kanun ile serbest bırakılmıştır. Toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı bulunmayan sendikalar 1952
yılında birleşerek Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nu (Türk-İş) kurdular.
5. Türkiye’de Sendikacılık
1961 yılında Anayasa’ya eklenen grev
hakkının 1963 yapılan Kavel grevinde
yetersiz görünmesiyle birlikte gerekli
düzenlemeler yapılarak 274 sayılı Sendikalar
Kanunu ve 275 sayılı Toplu İş Sözlemesi,
Grev ve Lokavt Kanunu çıkarıldı.
Bu kanunlarla birlikte sendikalara üye
işçilerin ve sendikaların sayısında olağanüstü
bir artış gözlendi.
6. Türkiye’de Sendikacılık
Sendika sayılarında yaşanan bu artış sonucu Türk-İş’e bağlı sendikalar arasında görüş
ayrılığına neden olmuş zamanla DİSK, HAK-İŞ gibi farklı konfederasyonlar kurulmuştur. 1960
– 1980 yılları arasında gerek sendikaların sayısının fazla olması gerekse sendika üyesi işçilerin
sayılarının fazla olması nedeniyle uzun ve etkili grevler görülmüştür.
1976 yılında ülkemizde genellikle İşçi Bayramı olarak bilinen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma
günü kutlanmaya başlandı. 1980 yılında yaşanan gelişmeler sonucunda 1961 Anayasası ile
serbest hale gelen sendikalaşma hareketleri 1982 yılında çıkarılan anayasa ile birlikte daha
kısıtlı ve sınırlı hale gelmiş, sendika sayılarında azaltılma yapılması amacıyla bazı sendikaların
faaliyet yapmaları yasaklanmış bazı sendikaların faaliyetleri ise askıya alınmıştır. 1983 yılında
çıkan 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt
kanunları ile sendikacılık hareketleri yeniden canlanmıştır.
7. Türkiye’de Sendikacılık
Son olarak 2012 yılında yapılan düzenlemelerle birlikte 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu birleştirilerek 6356 sayılı Sendikalar ve
Toplu İş Sözleşmesi Kanunu olarak yürürlüğe girmiştir.