1. TurkMSIC Üyesi Tıp Fakülteleri
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi
Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi
On Dokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi
Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi
TURKMSIC
Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası Komitesi
TurkMSIC Türkiye’deki tıp öğrencileri arasında
oluşturulmuş, bağımsız, siyasi olmayan, kar amacı
gütmeyen en büyük ve en köklü kuruluştur.
TurkMSIC 1952 yılında kurulmuş olup şu an ülke
çapındaki 29 tıp fakültesinde üye yerel kurulu
mevcuttur ve bu sayı giderek artmaktadır. Üye
fakülteleri ile Türkiye’deki 30.000 tıp fakültesi
öğrencisini temsil etmekle birlikte, uluslararası çapta ise
kurulduğu yıldan beri üyesi olduğu IFMSA (Uluslararası
Tıp Öğrencileri Birliği Federasyonu) dâhilinde 120 ülke
içinde Türkiye’yi temsil etmektedir.
SCORP
İnsan Hakları ve Barış Alt Komitesi
TurkMSIC ve IFMSA’in altı alt komitesinden biri olan
SCORP (Standing Committee on Human Rights and
Peace) insan hakları ve barış konularıyla ilgili çalışmalar
yapar.
SCORP, geleceğin sağlık çalışanları olacak tıp fakültesi
öğrencilerinin, küresel bir bakış açısıyla, sağlıkta eşitlik,
insan hakları ihlallerinin ve çatışmaların önlenmesi için
bilgi, beceri ve tutum sahibi olmalarını sağlayarak,
yoksullar, göçmenler, mülteciler ve insan hakları
konusunda savunmasız insanlar gibi sağlık hakkı
ihlallerine uğrayan insanların sağlık durumlarının
düzeltilmesi ve güçlendirilmesi için çalışabilmesine
imkan sağlar.
2. İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ
(ÖZET)
Madde 1: Eşitlik hakkı
Madde 2: Ayrımcılık yasağı
Madde 3: Yaşama, özgürlük, kişi güvenliği hakkı
Madde 4: Kölelik yasağı
Madde 5: İşkence ve aşağılayıcı muamele yasağı
Madde 6: Hukuk önünde bir kişi olarak tanınma hakkı
Madde 7: Hukuk önünde eşitlik hakkı
Madde 8: Yetkili mahkeme aracılığıyla hukuk yollarına başvurma
hakkı
Madde 9: Keyfi gözaltına alma ve sürgün yasağı
Madde 10: Adil ve açık yargılanma hakkı
Madde 11: Suçluluk kanıtlanana dek masum sayılma hakkı
Madde 12: Özel yaşama, aile yaşamına, konuta ve haberleşmeye
müdahale yasağı
Madde 13: Ülke içinde ve dışında seyahat etme hakkı
Madde 14: Zulümden kurtulmak için başka ülkelere sığınma hakkı
Madde 15: Uyrukluğa sahip olma hakkı ve uyrukluğu değiştirme
özgürlüğü
Madde 16: Evlenme ve aile kurma hakkı
Madde 17: Mülkiyet hakkı
Madde 18: İnanç ve din özgürlüğü
Madde 19: Görüş sahibi olma ve bilgi özgürlüğü
Madde 20: Barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü
Madde 21: Ülke yönetimine ve serbest seçimlere katılma hakkı
Madde 22: Sosyal güvenlik hakkı
Madde 23: İstediği işte çalışma ve sendikalara katılma hakkı
Madde 24: Dinlenme ve boş zaman hakkı
Madde 25: Elverişli yaşama standartları hakkı
Madde 26: Eğitim hakkı
Madde 27: Topluluğun kültürel yaşamına katılma hakkı
Madde 28: Bu belgenin tanımladığı sosyal düzene sahip olma
hakkı
Madde 29: Özgür ve tam gelişme için topluma karşı ödevler
Madde 30: Yukarıdaki haklara devlet ya da kişiler tarafından
müdahale yasağı
standartlarını korumak için 1. Dünya Savaşı’ndan
sonra hükümetler arası bir örgüt olarak kuruldu.
Uluslararası bir hukuk yapısı ise ancak 2. Dünya
savaşı sırasında insanlık dışı işlenen suçlar sonrasında
ortaya çıktı. Bu olaylar, uluslararası fikir birliği
çerçevesinde insan haklarını koruyacak ve
tanımlayacak uluslararası bir yasayı hem mümkün
kıldı hem de zorunlu hale getirdi.
26 Haziran 1945’te imzalanan Birleşmiş Milletler Şartı
bu inancı yansıtır. Şart, Birleşmiş Milletlerin temel
amacının “gelecek kuşakları savaş felaketinden
korumak” ve “ temel insan haklarına, insan kişiliğinin
onur değerine, erkelerle kadınların hak eşitliğine olan
inancı yeniden ilan etmek” olduğunu açıklar.
İnsan hakları Evrensel Bildirgesi Birleşmiş Milletler
organlarından biri olan İnsan Hakları Komisyonu
tarafından geliştirildi. Beyanname 10 Aralık 1948
tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından
kabul edildi. Bu tarihten beri beyanname ilkelerini
koruma altına almak için bir dizi aygıt meydana
getirildi ve uluslararası toplum tarafından kabul
edildi.
İNSAN HAKLARI VE BARIŞ ALT KOMİTESİ - SCORP
İnsan Hakları Nedir?
Bir bilmece…
İnsan Hakları tıpkı bir zırh gibidir: Bizi korur; aynı
kurallara benzer, çünkü nasıl davranmamız
gerektiğini anlatır bize ve tıpkı yargıçlara benzer, zor
durumda onlara başvurabildiğimiz için. İnsan hakları
soyuttur hisler gibi ve tıpkı hisler gibi herkese aittir
ve ne olursa olsun var olmaya devam ederler.
İnsan Hakları aynı doğa gibi saldırıya uğrayabilir ve
aynı ruha benzer, çünkü ona asla zarar verilemez.
İnsan hakları tıpkı zaman gibidir, hepimize eşit
muamele eder – zengin ve yoksul, yaşlı ve genç,
beyaz ve siyah, iri ve küçük. Bize saygıyla muamele
eder ve bizimde başkalarına saygıyla yaklaşmamızı
ister. İyilik, doğruluk ve adalet kavramlarında olduğu
gibi, insan haklarını da tanımlarken anlaşmazlığa
düşeriz, fakat karşı karşıya kaldığımızda onun farkına
varırız.
İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi’nin Kabulü
Yirminci yüzyılda, insanların haklarını koruma fikri
daha geniş kabul görmeye başlamıştı. Hakların yazılı
olarak yasalaştırılmasının önemi bazı devletler
tarafından fark edildi ve bu farkındalık günümüzde
de geçerli birçok insan hakları sözleşmesinin
müjdecisi oldu. Bununla birlikte, ikinci dünya
savaşında yaşanan olaylar, insan haklarını