Gravimetri Dersi için aşağıda ki videoları izleyebilirsiniz.
Link 01: https://www.youtube.com/watch?v=HTyjVaVGx0k
Link 02: https://www.youtube.com/watch?v=fUkfgI8XaOE
Gravimetri Dersi için aşağıda ki videoları izleyebilirsiniz.
Link 01: https://www.youtube.com/watch?v=HTyjVaVGx0k
Link 02: https://www.youtube.com/watch?v=fUkfgI8XaOE
Geopsy yaygın olarak kullanılan profesyonel bir program. Özellikle, profesyonel program deneyimi yeni mezunlarda çok aranan bir özellik. Bir öğrencim çalışmasında kullanmayı planlıyor.
M6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic AttenuationAli Osman Öncel
HRSN isimli kuyu içi sismik istasyonlar kullanılarak, San Andreas fayı boyunca meydana gelen büyük depremler öncesi sismik azalımın varlığının olup olmadığı araştırılıyor.
Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi Ali Osman Öncel
H/V oranının zaman içinde değişimi konusu bana oldukça ilginç gelmişti ve bu tür bir çalışma yapıldı mı sorusunu netleştirmek için araştırma yaptım ve 2021 yılında bu konuda GJI gibi bir dergide yayınlanmış bir çalışma buldum. Bu çalışma oldukça iyi bir referans H/V çalışmaları için. Önemli referans düşünceler şöyle; 1) Mevsimsel olarak yağışa bağlı olarak yeraltı kaynaklarında ki azalma ve yükselmeye bağlı olarak H/V yükseliyor, 2) H/V pik değerleri kaya zemin üzerinde yaklaşık BİR (1) oranında seyreder ve PİK vermezken, kaya zeminden uzaklaşıldıkça zemin etkisi ile PİK değerleri değişir, 3) Deprem ve Gürültü sinyallerinden hesap edilen F(PİK) nerede ise sabitken, H/V oranları %10 değişir, 4) M6.8 büyüklüğünde meydana gelen bir deprem H/V değişimlerini etkiler.
Yapılan çalışmada kullanılan yaklaşım SESAME (2004) kriterlerine uygun olarak 1) 60 dakikalık veriler analizi, 2) 1000 günden fazla gözlem süresi 3) 10'dan fazla farklı zeminlerde istasyon 4) 60 dakikalık birbirinden ayrı verilerin analiz edilmesi. Oldukça emek yoğun bir çalışma
Deprem nerede olacak?
Neden OBS Deprem İzleme çalışması?
10 aylık OBS sismisite verisi ile Marmara denizi içinde çok aktif ve az aktif alanların tespiti yapılmış. Aynı süre içerisinde normal deprem istasyonları ile yapılan deprem verisinin 7 misli daha fazla verinin bu şekilde kayıt edildiği belirtiliyor. İlave olarak, deniz tabanında ki faya yakın OBS kayıtçılar ile dış merkez hataları çok minimize ediliyor ve ilave olarak sismik tomografi çalışması fay boyunca yapılabiliyor.
OBS depremler ile deprem tehlikesini doğru anlamak
Aktif olmayan alanların değişimi Marmara denizinin Doğu-Batı yönünde EŞİT değil ve bu farklılık üzerinden ekte verilen çalışmada bir sonuç öneriliyor. Beklenen İstanbul depreminin olacağından şüphe yok fakat esas araştırılan konu fay zonu'nun hangi alanının bu tür büyük bir depremi üretecek enerji birikimi kapasitesini araştırmak.
Aşağıda ki soruları doğal olarak bu paylaşımı okuyan birisi sorabilir.
Nerede olacağını bilmek neden önemli?
İstanbul deprem riski açısından olacak depremin hangi enlem ve boylam (dış merkez) ve derinlikte (iç merkez) olmasının bilinmesi ne yarar sağlar?
Kaynak: Figure 8 of Yamamato et. al., 2016. https://agupubs.onlinelibrary.wiley.com/doi/epdf/10.1002/2016JB013608
Marmara ve İstanbul için ayrı ayrı 2 senaryo yapılmış. Coulomb Stress etkisi önemli ölçüde deprem olasılığını yükseltiyor. Özellikle, KAFZ boyunca meydana gelen depremlerin yüzey kırıklarının Dünya'da ki benzer büyük depremlerin yüzey kırıklarından oldukça farklı ve büyük.
İstasyon dağılımı çift kanaldan yapılıyor ve bu kanallar AFAD ve KOERI. İlginç olan durum bu istasyonlar 1 YIL içinde yerleştirilmiyor ve YILLARA yayılan bir yerleştirme planı var. İstatistik çalışanlar için iyi özellikle, 'İstasyon Etkilerinin Sismisite Değişimine Muhtemel Etkileri' konusunu çalışmak isteyenler için. Özellikle, 1995 yılında ki çalışmam bununla ilişkili. https://npg.copernicus.org/articles/2/147/1995/
AFAD tarafından DAFZ civarında kurulmuş 28 istasyonu var ve 2006 yılında kurmaya başlamış ve süreç 2017 yılına kadar yükselerek devam etmiş. 2006 yılında 28 istasyonun tamamını 1 DEFA'da kurmuş olsa idi fay zonlarının deprem tehlikesinin araştırılması için önemli bir VERİ toplanması olacaktı ve bugüne kadar 15 yıllık veri üzerinde '0-İnsan Etkisi' olduğundan istatistik çalışmalar ile bulunan sonuçlar anlamlı olacaktı. Sıkça sorulan soru vardır, 'Depremler son yıllarda sayısal olarak artıyor mu?' diye, EVET artıyor çünkü depremi kayıt eden İSTASYON sayısı arttığı için. Bu açıdan, 'İnsana bağlı olarak deprem tehlike verisinde ki değişim' araştırma konusu olur mu? Neden olmasın!
Benzer durum KOERI'de var ve 2006 yılında 5 olan istasyon sayısını 2011 yılına kadar tedrici olarak 10 sayısına yükseltiyor. 2011 yılından sonra sayı 12'de sabit kalıyor.
2006 yılından günümüze DAFZ üzerinde İKİLİ KURUM tarafından kurulan toplam istasyon sayısı 40, fakat bunlar TEK 1 YILDA kurulmadığı için İSTATİSTİK çalışmalara ETKİSİ olumsuz. 2006 yılında 40 istasyon 1 DEFADA kurulsa idi, DAFZ boyunca fayların deprem potansiyelinin araştırılması açısından ÇOK İYİ bir potansiyel olacaktı.
Deprem İstatistiği çalışmalarında DİKKAT edilecek ÇOK noktalar var, bu noktalar bölgede ki VERİ KAPASİTESİ ve VERİ KALİTESİ'nin iyi araştırılması ile mümkün olur. Aslında burada ANLATILANLARI İstatistiksel Sismoloji dersinde detaylı tartıştım. Deprem İstatistiği çalışacak olan ve bu konuda çalışmak isteyenler bu dersler BAŞTAN SONA not alarak 1 KERE daha dinlese İYİ olur. AKSİ taktirde çalışmalarınız İYİ 1 BİLİMSEL TEMELE dayanmazsa çok yararsız olabilir.
Türkiye'nin doğusunda en büyük tehlike kaynaklarından birisi SINIR ZONU olarak görünüyor. Bölgede ki en güvenilir tarihsel veri Ambraseys'den geliyor. Büyük sismolog. Ambraseys makaleleri okudukça yeni şeyler keşfedilen makaleler. Türkiye'de Sınır Deprem Kuşağını çok net göstermiş.
أفضل 11 موقع لعمل اختبارات إلكترونية (Slide Decks).pdfqorrectdm
مع تطور التكنولوجيا، أصبحت أنظمة وأدوات الامتحانات الإلكترونية جزءاً أساسياً من التعليم الحديث. في هذا العرض، سنستعرض أفضل الأنظمة والأدوات التي تساعد المؤسسات التعليمية على تحسين عمليات الامتحان وتقديم تجربة تعليمية متميزة.
Geopsy yaygın olarak kullanılan profesyonel bir program. Özellikle, profesyonel program deneyimi yeni mezunlarda çok aranan bir özellik. Bir öğrencim çalışmasında kullanmayı planlıyor.
M6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic AttenuationAli Osman Öncel
HRSN isimli kuyu içi sismik istasyonlar kullanılarak, San Andreas fayı boyunca meydana gelen büyük depremler öncesi sismik azalımın varlığının olup olmadığı araştırılıyor.
Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi Ali Osman Öncel
H/V oranının zaman içinde değişimi konusu bana oldukça ilginç gelmişti ve bu tür bir çalışma yapıldı mı sorusunu netleştirmek için araştırma yaptım ve 2021 yılında bu konuda GJI gibi bir dergide yayınlanmış bir çalışma buldum. Bu çalışma oldukça iyi bir referans H/V çalışmaları için. Önemli referans düşünceler şöyle; 1) Mevsimsel olarak yağışa bağlı olarak yeraltı kaynaklarında ki azalma ve yükselmeye bağlı olarak H/V yükseliyor, 2) H/V pik değerleri kaya zemin üzerinde yaklaşık BİR (1) oranında seyreder ve PİK vermezken, kaya zeminden uzaklaşıldıkça zemin etkisi ile PİK değerleri değişir, 3) Deprem ve Gürültü sinyallerinden hesap edilen F(PİK) nerede ise sabitken, H/V oranları %10 değişir, 4) M6.8 büyüklüğünde meydana gelen bir deprem H/V değişimlerini etkiler.
Yapılan çalışmada kullanılan yaklaşım SESAME (2004) kriterlerine uygun olarak 1) 60 dakikalık veriler analizi, 2) 1000 günden fazla gözlem süresi 3) 10'dan fazla farklı zeminlerde istasyon 4) 60 dakikalık birbirinden ayrı verilerin analiz edilmesi. Oldukça emek yoğun bir çalışma
Deprem nerede olacak?
Neden OBS Deprem İzleme çalışması?
10 aylık OBS sismisite verisi ile Marmara denizi içinde çok aktif ve az aktif alanların tespiti yapılmış. Aynı süre içerisinde normal deprem istasyonları ile yapılan deprem verisinin 7 misli daha fazla verinin bu şekilde kayıt edildiği belirtiliyor. İlave olarak, deniz tabanında ki faya yakın OBS kayıtçılar ile dış merkez hataları çok minimize ediliyor ve ilave olarak sismik tomografi çalışması fay boyunca yapılabiliyor.
OBS depremler ile deprem tehlikesini doğru anlamak
Aktif olmayan alanların değişimi Marmara denizinin Doğu-Batı yönünde EŞİT değil ve bu farklılık üzerinden ekte verilen çalışmada bir sonuç öneriliyor. Beklenen İstanbul depreminin olacağından şüphe yok fakat esas araştırılan konu fay zonu'nun hangi alanının bu tür büyük bir depremi üretecek enerji birikimi kapasitesini araştırmak.
Aşağıda ki soruları doğal olarak bu paylaşımı okuyan birisi sorabilir.
Nerede olacağını bilmek neden önemli?
İstanbul deprem riski açısından olacak depremin hangi enlem ve boylam (dış merkez) ve derinlikte (iç merkez) olmasının bilinmesi ne yarar sağlar?
Kaynak: Figure 8 of Yamamato et. al., 2016. https://agupubs.onlinelibrary.wiley.com/doi/epdf/10.1002/2016JB013608
Marmara ve İstanbul için ayrı ayrı 2 senaryo yapılmış. Coulomb Stress etkisi önemli ölçüde deprem olasılığını yükseltiyor. Özellikle, KAFZ boyunca meydana gelen depremlerin yüzey kırıklarının Dünya'da ki benzer büyük depremlerin yüzey kırıklarından oldukça farklı ve büyük.
İstasyon dağılımı çift kanaldan yapılıyor ve bu kanallar AFAD ve KOERI. İlginç olan durum bu istasyonlar 1 YIL içinde yerleştirilmiyor ve YILLARA yayılan bir yerleştirme planı var. İstatistik çalışanlar için iyi özellikle, 'İstasyon Etkilerinin Sismisite Değişimine Muhtemel Etkileri' konusunu çalışmak isteyenler için. Özellikle, 1995 yılında ki çalışmam bununla ilişkili. https://npg.copernicus.org/articles/2/147/1995/
AFAD tarafından DAFZ civarında kurulmuş 28 istasyonu var ve 2006 yılında kurmaya başlamış ve süreç 2017 yılına kadar yükselerek devam etmiş. 2006 yılında 28 istasyonun tamamını 1 DEFA'da kurmuş olsa idi fay zonlarının deprem tehlikesinin araştırılması için önemli bir VERİ toplanması olacaktı ve bugüne kadar 15 yıllık veri üzerinde '0-İnsan Etkisi' olduğundan istatistik çalışmalar ile bulunan sonuçlar anlamlı olacaktı. Sıkça sorulan soru vardır, 'Depremler son yıllarda sayısal olarak artıyor mu?' diye, EVET artıyor çünkü depremi kayıt eden İSTASYON sayısı arttığı için. Bu açıdan, 'İnsana bağlı olarak deprem tehlike verisinde ki değişim' araştırma konusu olur mu? Neden olmasın!
Benzer durum KOERI'de var ve 2006 yılında 5 olan istasyon sayısını 2011 yılına kadar tedrici olarak 10 sayısına yükseltiyor. 2011 yılından sonra sayı 12'de sabit kalıyor.
2006 yılından günümüze DAFZ üzerinde İKİLİ KURUM tarafından kurulan toplam istasyon sayısı 40, fakat bunlar TEK 1 YILDA kurulmadığı için İSTATİSTİK çalışmalara ETKİSİ olumsuz. 2006 yılında 40 istasyon 1 DEFADA kurulsa idi, DAFZ boyunca fayların deprem potansiyelinin araştırılması açısından ÇOK İYİ bir potansiyel olacaktı.
Deprem İstatistiği çalışmalarında DİKKAT edilecek ÇOK noktalar var, bu noktalar bölgede ki VERİ KAPASİTESİ ve VERİ KALİTESİ'nin iyi araştırılması ile mümkün olur. Aslında burada ANLATILANLARI İstatistiksel Sismoloji dersinde detaylı tartıştım. Deprem İstatistiği çalışacak olan ve bu konuda çalışmak isteyenler bu dersler BAŞTAN SONA not alarak 1 KERE daha dinlese İYİ olur. AKSİ taktirde çalışmalarınız İYİ 1 BİLİMSEL TEMELE dayanmazsa çok yararsız olabilir.
Türkiye'nin doğusunda en büyük tehlike kaynaklarından birisi SINIR ZONU olarak görünüyor. Bölgede ki en güvenilir tarihsel veri Ambraseys'den geliyor. Büyük sismolog. Ambraseys makaleleri okudukça yeni şeyler keşfedilen makaleler. Türkiye'de Sınır Deprem Kuşağını çok net göstermiş.
أفضل 11 موقع لعمل اختبارات إلكترونية (Slide Decks).pdfqorrectdm
مع تطور التكنولوجيا، أصبحت أنظمة وأدوات الامتحانات الإلكترونية جزءاً أساسياً من التعليم الحديث. في هذا العرض، سنستعرض أفضل الأنظمة والأدوات التي تساعد المؤسسات التعليمية على تحسين عمليات الامتحان وتقديم تجربة تعليمية متميزة.