1. Linkedin.com/in/EbubekirSifil SlideShare.net/EbubekirSifil
Okuyucu Soruları Noel-4
(Hz. İsa Ne Zaman Dünyaya Geldi?)
3. Hz. İsa'nın belirtilen doğum tarihi doğru mudur?
Hz. Meryem validemizin Hz. İsa (a.s)'ı dünyaya getirişinden
bahseden ayetlerde şöyle buyurulmaktadır: "(Cebrail) "Ben ancak
Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocuk armağan etmek için
gönderildim" dedi. Meryem şöyle dedi: "Bana hiçbir insan
dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığım halde benim nasıl
çocuğum olur?" (Cebrail), "Evet" dedi, "öyledir. (Fakat) Rabbin buyurdu
ki, "Bu benim için çok kolaydır. Onu insanlara bir mucize, katımızdan
bir rahmet kılmak için böyle takdir ettik. Bu zaten (ezelde) hükme
bağlanmış bir iştir." Böylece Meryem çocuğa hamile kaldı ve uzak bir
yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. "Keşke
bundan önce ölseydim de, unutulup gitmiş olsaydım" dedi. Bunun
üzerine ağacın alt tarafından (bir ses) ona şöyle nida etti: "Üzülme.
Rabbin senin (bulunduğun yerin) alt tarafından bir dere akıttı.
2. Linkedin.com/in/EbubekirSifil SlideShare.net/EbubekirSifil
Hurmanın dalını kendine doğru silkele; üzerine taze hurma dökülsün.
Artık ye, iç; gözün aydın olsun…"1
Ayetlerden anlaşıldığına göre Hz. Meryem validemiz doğum
zamanı geldiğinde hurma ağacının altına çekilmiş, hemen alt
tarafından akmakta olan dereden su içerek ve üzerine sarkan
dallardan silkelediği taze hurmaları yiyerek Hz. İsa (a.s)'ı dünyaya
getirmiştir. Buradan, doğumun yaz aylarında gerçekleştiği açık şekilde
anlaşılıyor.
Kanonik İncillerden Luka'da şu ifadeleri buluyoruz: "… Onlar
ordayken Meryem'in doğurma vakti geldi ve ilk oğlunu doğurdu. Onu
kundağa sarıp bir yemliğe yatırdı. Çünkü handa yer yoktu. Aynı yörede
sürülerinin yanında nöbet tutarak geceyi kırlarda geçiren çobanlar
vardı. Rabb'in bir meleği onlara göründü ve Rabb'in görkemi
çevrelerini aydınlattı. Büyük bir korkuya kapıldılar. Melek onlara,
"Korkmayın" dedi. Size bütün halkı çok sevindirecek bir haber
müjdeliyorum: Bugün size, Davut'un şehrinde bir kurtarıcı doğdu. Bu,
1 19/Meryem, 19-26.
3. Linkedin.com/in/EbubekirSifil SlideShare.net/EbubekirSifil
rab olan Mesih'tir. İşte size bir işaret: Kundağa sarılmış ve yemlikte
yatan bir bebek bulacaksınız…"2
Pavlus Kristolojisi'nin ürünü olduğu açık olan unsurları bir kenara
ayıkladığımızda bu metnin Kur'an-ı Azimüşşan'da haber verilen
hakikate uygunluk arz ettiğini, dolayısıyla Luka İncili'ne göre de Hz. İsa
(a.s)'ın dünyaya geliş zamanının yaz ayları olduğunu söylemek gerçeğin
ifadesi olacaktır.
Hakikat böyle olduğu halde Hz. İsa (a.s)'ın dünyaya geliş zamanı
olarak Hristiyan aleminde genel kabul gören 25 Aralık günü nereden
çıkmıştır? Bununla ilgili 3 ihtimal söz konusudur:
1. Hz. İsa (a.s)'ın doğum zamanıyla ilgili bu oynama, kuzey
yarımküredeki "kış gündönümü"yle ilgilidir.
2. Bu tarihin kabulünde Hristiyanlık içindeki pagan unsurların
etkisi vardır. (Hristiyanlık içindeki pagan etkisi, gerek kültür, gerekse
inanç bakımından sanıldığından daha fazladır.)
3. Hristiyanlık içinde bir görüşe göre Hz. İsa (a.s)'ın ana rahmine
düşmesi 25 Mart'ta olmuştur. Bu tarihe kadar 9 ay eklendiğinde 25
2 Luka, 2/6-12.
4. Linkedin.com/in/EbubekirSifil SlideShare.net/EbubekirSifil
Aralık tarihine ulaşılır. Bu da 1. maddede anlatılan hususa zemin
hazırlamıştır.
Bu tarihin Hz. İsa (a.s)'ın doğum zamanı olarak kabulü de yine
Pagan/Roma kültürünün baskın olduğu döneme rastlar. M.S 325 veya
326, genellikle zikredilen tarihtir ki, bunun, Roma tarafından Tevhid
çizgisini temsil edenlerin tamamen devre dışı bırakılıp Pavlusçu şirk
inancının resmî olarak benimsendiğinin ilan edildiği meşhur İznik
Konsili'nin toplandığı tarih olması tesadüf değildir.
Günümüzde Noel kutlamalarının hemen tamamen dinî
unsurlardan arındırılarak "kültürel" bir muhtevaya büründürülmüş,
hedonizmin bir aracı haline getirilmiş olduğuna da dikkat edilmelidir.
Bu kutlamaların son zamanlarda ülkemizde de bir kısım
"muhafazakâr" yazarlar tarafından "Noel olarak değil, ama bir yılın
bitip diğerinin başladığı bir zaman dilimi olarak kutlanmasında İslamî
açından bir sakınca görülmemesi gerekir" türünden hezeyanlarla
içimize taşınmaya çalışıldığını görmek son derece düşündürücüdür.
Devam edecek.
25 Nisan 2015 – Vahdet Gazetesi