SlideShare a Scribd company logo
1 of 6
TANZANYA’DA BAMBAŞKA BİR DÜNYA : MASAİLER
Masailer için yaşadıkları topraklar, sonsuza kadar uzanıyor... Ancak ulusal parka
dönüştürülen bölgelerde yabanıl yaşamın korunması amacıyla getirilen kısıtlamalar, her geçen
gün Masailerin topraklarından bir bölümünü daha götürüyor.

Her zaman kendi bildikleri yolda yürüyen Masailer (Doğu Afrika), yılları diğerleri gibi
hesaplamaz. Onlar için her 12 aylık süre 2 yılı kapsar: Bolluk yılı, olaari, uçsuz bucaksız
Serengeti Ovası ve Krater Dağlık Bölgesi’ndeki (Tanzanya) yağmurlu mevsime denk düşer;
onu izleyen kıtlık yılı, olameyu, yağmurlar durduğunda, dereler kurumaya yüz tuttuğunda ve
bir milyondan fazla akkuyruklu gnunun yiyecek ve su bulma arayışıyla kuzeye doğru büyük
göçü başladığında sona erer. Ardından, Serengeti’nin otlakları kurur ve ayaklar altında
çatırdar; genç Masai çobanları ve savaşçıları çok sevdikleri sığırlarına yiyecek bulmak için
uzun adımlarla sürdürecekleri bir maratona başlar.

Gece hayvanlara aittir ...Masailer, yüzlerce sığırı sulamak ve otlatmak; biyologlar, aslanlar ve
fillerin davranış biçimlerini incelemek; turistler ise Masai çobanlarını izlemek ve Doğu
Afrika’nın haklı bir üne sahip bu bölümünde farklı yabanıl hayvanları görmek üzere kratere
gelirler...

Masailer Afrika'nin 2. buyuk ve geleneklerine çok bağlı savaşçı bir kabilesi. Kenya,
Tanzanya, Uganda ve Somali'de yasiyorlar. Kabile hayatlarini buyuk olcude devam
ettiriyorlar. Diğer kabilelerin tersine batili giysileri ve batılı yaşam biçimini
reddediyorlar.Devlet, sınır veya vatandaslik tanimiyorlar.

Masailer herhangi bir toplulukta büyük kulak delikleri, kırmızı giysileri, örülü saçları, boyalı
yüzleri, sandaletleri ve yürüme değnekleri ile kendilerini hemen belli ediyorlar. Yaşam
biçimleri yüzyıllardır aynı; yarı göçebe olarak hayvancılık yapıyorlar. Yerleşik olan ve tarım
yapan Masailer pek fazla değil.

Masai Mara, adini bu kabileden aliyor. Masai Mara: Masai Otlagi demek. Aslanlardan
korkmuyorlar ve onlarin yasadigi alanlarda yasiyorlar. Sadece cig et yiyorlar ve kan iciyorlar.
Ustelik bu durum eskide kalmis degil, hala boyleler. Buyuk inek suruleri var. 8-10
yaslarindaki cocuklar 50-60 ineklik suruyu aslanlarin yasadigi bolgede korkusuzca
otlatiyor.İnekleri onlar için yarı kutsal ve onları kesmiyorlar. Masailere göre dünyadaki tüm
inekler onlara ait. Onun için arada komşu kabilelere saldırıp onların ineklerini ‘geri almaları'
eskiden normal karşılanırmış. Şimdilerde hükümet bunu engellemiş.

Vahsi hayvan oldurmek yasaklandigi icin son zamanlarda pek aslan oldurmuyorlar ama gecen
yil 3 aslani oldurmusler, turizm bakani kabile reisinin ayagina gidip ricalarda bulunmus
oldurmemeleri icin. Yani bir hayli de korkusuzlar. Cok iyi ziplayabiliyorlar, bunu nedeni
yagmurlu mevsimlerde uzun otlarin arasinda yuruyen aslani gorebilmek. Fotografta
gordugunuz kan alma islemini her sabah yapiyorlar. İnegin boyun damarini ok atarak
deliyorlar...

Masailer'in mezarlıkları da yok... Ölülerini gömmek yerine, uzaklara; sırtlanlara bırakıyor ve
kültürleri ile inançlarından başka hiç bir şey taşımıyorlar sanki.

Masai Mara yerlilerinde kadının toplumdaki konumu oldukça ilginç. Erkekler sopasına
dayanmış evde otururken kadın çalışıyor, yemek getiriyor, çocuğa bakıyor ve de doğuruyor.
Ayrıca Afrika kıtasında yaygın olan cinsel zevki yok eden kadın sünneti, maasailerde de
uygulanıyor..
Herşeye rağmen kadının toplumda egemen bir yapısı var: "Herşeye o karar veriyor. En
önemlisi kimden çocuk doğuracağına kendisi karar veriyor. Kocası bazen kasabaya iniyor,iki
ay yok. Adam bir dönüyor ki karısı hamile. Başkasından olan çocuğa kendi çocuğu gibi
bakıyor. Kadına baskı yok. Eğer erkek biraz şehirde medeniyet görmüş, çat pat İngilizce
öğrenmişse karısına baskıya başlıyor. Kenya'da doğal hayatta, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı
olarak yaşayan Masai kabilesi, modern hayatı reddediyor. Küçük dal parçaları ve sığır
dışkılarıyla yapılan tek gözlü kulübelerde yaşayan Masailer, dini törenlerde büyük ve
küçükbaş hayvanların kanını içiyor.
Kenya'nın Başkenti Nairobi'ye yaklaşık 390 kilometre uzaklıktaki Masai Mara'da yaşayan
kabile, aslan leopar ve çita gibi vahşi hayvanların bulunduğu uçsuz bucaksız düzlüklerde
hayat sürüyor.
"Sonsuz Topraklar" anlamına gelen Masai Mara'da ayakkabılarını öldürdükleri hayvanlardan
yapan Masailer, renkli kumaşlardan yapılmış giysiler giyiyor.
Hayvancılıkla geçinen Masailer, daha çok et ile karınlarınıdoyuruyor. Masailer, dini
törenlerinde büyük veya küçükbaş hayvanların kanını içiyor.
Köyü daha korunaklı hale getirmek için kulübeleri çember şeklinde inşa eden Masailer, tören
ve toplantıları köyün ortasındaki boş alanda yapıyor.
Masailerin yaşadığı tek gözlü kulübeler, küçük dal parçaları ve sığır dışkısı kullanılarak
kadınlar tarafından inşa ediliyor.
Masailerin hayvanlarla birlikte yaşadığı kulübelerde tek bir oda ve küçük bir boşluk
bulunuyor. Odada, anne, baba ve çocuklar yaşarken, kulübenin geri kalan kısmında hayvanlar
yer alıyor. Masailer, kulübenin ortasına yaktıkları ateşle hem yemeklerini pişiriyor, hem de
aydınlanma ve ısınma ihtiyaçlarını gideriyorlar. Kulübelerde, duman, çatıların uç noktasına
açılan deliklerden dışarı çıkıyor.
Kenya hükümetinin aldığı karar doğrultusunda sadece kabile reislerinin oğulları okula gidiyor
ve İngilizce öğreniyor.
Su ihtiyaçlarını çevredeki akarsulardan taşıyarak gideren Masailer, elektrik kullanmıyor.
Geleneksel olarak kulak memelerini kesen Masailer, bu kesiğe yerleştirdikleri tahta parçasıyla
da deliği genişletiyorlar.
Erkeklerin 18, kızların ise 16 yaşında evlenmeye başladığı Masai köyünde, erkeklerin
büyüdüklerini kanıtlamak için yaptıkları aslan avları, aslan popülasyonunun tehlike altında
olması nedeniyle Kenya hükümetince yasaklandı. Masai'de birden fazla kadınla evlenmek
serbest.
Gündüzleri geniş otlaklarda yayılan sığır sürülerinin peşinde gezen genç erkekler, kendilerini
korumak için mızrak, pala ve ucu tokmak şeklinde olan özel bir sopa kullanıyor. Günlerinin
büyük bir bölümünü ev işleriyle geçiren kadınlar, çevreden topladıklarıyla çeşitli süs eşyaları
yapıyor.
Kabilede önemli kararlar yaşlı erkekler tarafından alınıyor. Toplumsal yaşam, sözlü yasalar
tarafından belirlenirken, anlaşmazlıklar büyükbaş hayvanlar takas edilerek çözülüyor.
Kabile, turistlere belirli bir ücret karşılığında köylerini gezdiriyor. Konuklarına geleneksel
dans gösterileri sunan Masailer, avlarda kullandıkları ok, pala ve mızrak gibi aletleri de
tanıtıyor.
Köyü ziyaret eden yabancılara, ilkel şartlarda ateş yakmayı gösteren Masailer, köyün
ortasındaki boş alana kurdukları sergilerde de hediyelik eşya satıyor. Masailer, bu şekilde elde
ettikleri gelirle kabilenin ihtiyaçlarını karşılıyor.
Köyde, teknolojinin cazibesine direnemeyen bazı Masailer cep telefonu kullanıyor. Kontörlü
hat kullanan kabile üyeleri, elektriğin olmaması nedeniyle telefonlarını çevredeki konaklama
yerlerinde şarj ediyor.
-SINIR TANIMAYAN GÖÇ-
Kenya ve Tanzanya'da yarı göçebe olarak yaşayan Masailer, herhangi bir vizeye tabi
olmaksızın istedikleri gibi bu ülkelere girip çıkabiliyor. Kenya ve Tanzanya devletlerince,
Masailerin göçü, Masai Mara ve Serengeti'deki yabani hayvanların göçü gibi doğal olarak
karşılanıyor.
Hayvanların göç mevsimini takip eden Masailer, sığırlarını daha iyi otlatabilmek için iki ülke
arasında sürekli göç ediyorlar.
Masailerin yaşadığı bölgeler Kenya hükümeti tarafından koruma altında tutuluyor.
  Afrika'nın savaşçı kabilesi:Masailer
Doğu Afrika'nın en büyük ve eski kabilelerinden biri olan Masailer, Tanzanya ve Kenya
sınırları içinde bulunan 'Masai Mara' bölgesinde yarı göçebe bir hayat süren yerli bir halktır.
Nüfusu bugün 850 bin civarında olan Masailer açlık, kıtlık ve salgın hastalıklarla mücadele
etmiş fakat geleneklerine sıkı sıkıya bağlılıkları sayesinde varlıklarını bugüne kadar dejenere
olmadan sürdürebilmişlerdir.
Cenazelerini gömmek yerine doğaya bırakan, vahşi, inatçı, güçlü ve savaşçı özellikleriyle
tanınan Masailer, misyonerler tarafından barbar oldukları gerekçesiyle ve köle ticaretini
yaygınlaştırmak için Hristiyanlaştırılmaya çalışılmışlarsa da bu girişim başarısız olmuştur.
Maasailerin dini tek tanrılıdır; tanrılarına Engai adı verilir. Engai çift doğası olan tek bir
tanrıdır: Engai Narok (Siyah Tanrı) yardımseverdır, Engai Nanyokie (kırmızı Tanrı) ise
cezalandırıcıdır. "Tanrı Dağı", Ol Doinyo Lengai, Tanzanya'nın kuzeyinde yer alır. Maasai
dinsel sistemi içinde laibon adı verilen kişiler vardır; bunlar şamanistik tedavi, fal bakma ve
kehanet dışında savaşlarda başarı ve bol yağış sağlama gibi görevleri vardır. Laibon'un
saygınlığı sosyal konumundan çok, kişisel becerisinden kaynaklanır.
Nilo-Saharan dil ailesine dahil olan Maa dilini konuşurlar.
Maasai toplumunda ataerkillik egemendir; önemli kararlar genelde yaşlı erkekler tarafından
alınır. Toplumsal yaşantıyı genel olarak sözlü yasalar belirler. Resmi bir cezalandırma sistemi
yoktur; genelde anlaşmazlıklar büyükbaş hayvan verilerek çözülür. Bunun dışında 'amitu'
denilen barış yapma, veya 'arop' denilen özür dileme gibi sorunu kendi arasında çözme
uygulamaları da bulunur.
Masailer için kan çok önemlidir; yaşamı, hayatta kalmayı simgeler.
Kıyafet ve takılarına çok özen gösterirler. Kıyafetlerinde en çok kullandıkları renk kırmızıdır.
Masailer kolye yaparken aşağıdaki renkleri birarada kullanmazlar.

* Koyu kahverengi ve siyah

* Koyu mavi ve siyah

* Sarı ve beyaz

* Kırmızı ve turuncu

Bu renkleri yan yana kullanabilmek için aralarına açık mavi koyuyorlar.
Poligami yaygındır ve sünnet, ergenliğe geçiş, savaşçılık, evlenme, orta yaşa geçiş, yaşlılığa
geçiş, ölümle ilgili birçok törenleri vardır.
Ayrıca dans etmeyi çok seven ve kutlamalar yaparken de dans eden Masailer aslan
avladıklarında, inek kanı içerlerken ya da düğünlerinde "zıplama dansı (Swahili dilinde
"adumu ") "ediyorlar. Bir araya gelen erkekler savaşçı kıyafetlerini giyip şarkılar söyleyerek
zıplamaya başlıyorlar. En yükseğe zıplayan erkek grubun en güçlüsü anlamına geliyor.
Et ve sütü aynı gün tüketmenin hastalık getireceğine inanılıyor. Doktora gitmiyorlar. Nesilden
nesile öğretilen bitkisel ilaç yapımıyla ortalama yaşam ömürleri 45 yıla kadar uzuyor.
Hayvan derisi ve kuru otlardan yapılmış yataklarda uyuyorlar. Bazen küçük hayvanları soğuk
veya yabani hayvanlardan korunmak için kulübelerine alırlar. Bu hayvanlara verdikleri önemi
gösteriyor.
Masailer kulübeleri yaparken küçük dal parçaları, çalıları, sığır dışkılarını ve sığır idrarını
güneşte kurutup harç elde ederler. Dışkı olduğu halde bu harç kokmaz.
Masai çocukları eğitimlerini binalarda görmüyorlar. Okula kitapsız ve formasız gidiyorlar.


Masailer ya da Maasailer Tanzanya ve Kenya sınırları içinde bulunan 'Masai Mara'
bölgesinde yarı göçebe bir hayat süren yerli halka verilen isimdir. Nilo-Saharandil ailesine
dahil olan Maa dilini konuşurlar. Tanzanya ve Kenya'da yaşayan Maasaileri toplam
nüfusunun yaklaşık 900.000 olduğu tahmin edilmektedir. Her iki ülkede uzak köylerde
yaşamaları ve yarı göçebe hayat stilleri nedeniyle nüfusları hakkında tam bir tahmin yapmak
güçtür.

Kültür




Genç bir Moran, Maasai savaşçısı.
Maasai toplumunda ataerkillik egemendir; önemli kararlar genelde yaşlı erkekler tarafından alınır. Toplumsal yaşantıyı genel
olarak sözlü yasalar belirler. Resmi bir cezalandırma sistemi yoktur; genelde anlaşmazlıklar büyükbaş hayvan verilerek çözülür.
Bunun dışında 'amitu' denilen barış yapma, veya 'arop' denilen özür dileme gibi sorunu kendi arasında çözme uygulamaları da
bulunur.

Maasailerin dini tek tanrılıdır; tanrılarına Engai adı verilir. Engai çift doğası olan tek bir tanrıdır: Engai Narok (Siyah Tanrı)
yardımseverdır, Engai Nanyokie (kırmızı Tanrı) ise cezalandırıcıdır."Tanrı Dağı", Ol Doinyo Lengai, Tanzanya'nın kuzeyinde yer
alır. Maasai dinsel sistemi içinde laibon adı verilen kişiler vardır; bunlar şamanistik tedavi, fal bakma ve kehanet dışında
savaşlarda başarı ve bol yağış sağlama gibi görevleri vardır. Laibon'un saygınlığı sosyal konumundan çok, kişisel becerisinden
kaynaklanır.Maasaileri çoğunluğu Hıristıyanlığa geçmiştir, ayrıca bir miktar Müslüman da bulunmaktadır.



Yüksek bebek ölüm oranı nedeniyle, Maasailerde bebek 3 aylık oluncaya kadar tam olarak tanınmaz.Bir Maasainin yaşamının
sona ermesinde ise somut bir tören uygulanmaz. Cesedin toprağa zarar vereceği inancından dolayı, toprağa verme işlemi
sadece büyük şefler için yapılır. Genellikle ceset dışarıda leşçillere terk edilir.

Masailerin köylerine kraal adı verilir ve Maa dilini konuşurlar. Genelde ince, uzun yapılı insanlardır. Daha çok kırmızı renkli
giysiler giyerler. Yakıt olarak tezek kullanırlar. Hayvan derisi ve kuru otlardan yapılmış yataklarda uyuyorlar. Bazen küçük
hayvanları soğuk veya yabani hayvanlardan korunmak için kulübelerine alırlar. Bu hayvanlara verdikleri önemi gösterir.




Evini onaran bir Maasai kadını, Masai Mara (1996)

Masailer kulübeleri yaparken küçük dal parçaları, çalıları, sığır dışkılarını ve sığır idrarını güneşte kurutup harç elde ederler.
Dışkı olduğu halde bu harç kokmaz. Masai çocukları eğitimlerini binalarda görmüyorlar. Okula kitapsız ve formasız gidiyorlar.

Masailer kolye yaparken aşağıdaki renkleri birarada kullanmazlar.


    Koyu kahverengi ve siyah
    Koyu mavi ve siyah
    Sarı ve beyaz
    Kırmızı ve turuncu

Bu renkleri yan yana kullanabilmek için aralarına açık mavi koyuyyorlar.


    Masailer için renklerin bazı anlamları vardır.
     Mavi =Gökyüzü
    Beyaz =Süt
    Kırmızı =Tehlike
    Yeşil =Çayırlar
    Siyah =Yağmur
Maasai̇

More Related Content

Viewers also liked

Inxhinieria softwere
Inxhinieria softwere Inxhinieria softwere
Inxhinieria softwere Jenny Tusha
 
Bi̇lgi̇sayar destekli̇ eği̇ti̇mde kullanilan teknoloji̇ler (1)
Bi̇lgi̇sayar destekli̇ eği̇ti̇mde kullanilan teknoloji̇ler (1)Bi̇lgi̇sayar destekli̇ eği̇ti̇mde kullanilan teknoloji̇ler (1)
Bi̇lgi̇sayar destekli̇ eği̇ti̇mde kullanilan teknoloji̇ler (1)Yasemin Demiryürek
 
Arquitectura bizantina
Arquitectura bizantinaArquitectura bizantina
Arquitectura bizantinaomar8122
 
Reimagine Education - Virtual Reality and Laboratory Simulations
Reimagine Education - Virtual Reality and Laboratory SimulationsReimagine Education - Virtual Reality and Laboratory Simulations
Reimagine Education - Virtual Reality and Laboratory SimulationsMichael Jensen
 
Education and Virtual Reality - Reimagining education with VR
Education and Virtual Reality - Reimagining education with VREducation and Virtual Reality - Reimagining education with VR
Education and Virtual Reality - Reimagining education with VRMichael Jensen
 
Autism Delaware: New State Insurance Law
Autism Delaware: New State Insurance LawAutism Delaware: New State Insurance Law
Autism Delaware: New State Insurance Lawdelautism
 

Viewers also liked (8)

Inxhinieria softwere
Inxhinieria softwere Inxhinieria softwere
Inxhinieria softwere
 
Bi̇lgi̇sayar destekli̇ eği̇ti̇mde kullanilan teknoloji̇ler (1)
Bi̇lgi̇sayar destekli̇ eği̇ti̇mde kullanilan teknoloji̇ler (1)Bi̇lgi̇sayar destekli̇ eği̇ti̇mde kullanilan teknoloji̇ler (1)
Bi̇lgi̇sayar destekli̇ eği̇ti̇mde kullanilan teknoloji̇ler (1)
 
TERMO
TERMOTERMO
TERMO
 
Arquitectura bizantina
Arquitectura bizantinaArquitectura bizantina
Arquitectura bizantina
 
Reimagine Education - Virtual Reality and Laboratory Simulations
Reimagine Education - Virtual Reality and Laboratory SimulationsReimagine Education - Virtual Reality and Laboratory Simulations
Reimagine Education - Virtual Reality and Laboratory Simulations
 
Divorci
DivorciDivorci
Divorci
 
Education and Virtual Reality - Reimagining education with VR
Education and Virtual Reality - Reimagining education with VREducation and Virtual Reality - Reimagining education with VR
Education and Virtual Reality - Reimagining education with VR
 
Autism Delaware: New State Insurance Law
Autism Delaware: New State Insurance LawAutism Delaware: New State Insurance Law
Autism Delaware: New State Insurance Law
 

Maasai̇

  • 1. TANZANYA’DA BAMBAŞKA BİR DÜNYA : MASAİLER Masailer için yaşadıkları topraklar, sonsuza kadar uzanıyor... Ancak ulusal parka dönüştürülen bölgelerde yabanıl yaşamın korunması amacıyla getirilen kısıtlamalar, her geçen gün Masailerin topraklarından bir bölümünü daha götürüyor. Her zaman kendi bildikleri yolda yürüyen Masailer (Doğu Afrika), yılları diğerleri gibi hesaplamaz. Onlar için her 12 aylık süre 2 yılı kapsar: Bolluk yılı, olaari, uçsuz bucaksız Serengeti Ovası ve Krater Dağlık Bölgesi’ndeki (Tanzanya) yağmurlu mevsime denk düşer; onu izleyen kıtlık yılı, olameyu, yağmurlar durduğunda, dereler kurumaya yüz tuttuğunda ve bir milyondan fazla akkuyruklu gnunun yiyecek ve su bulma arayışıyla kuzeye doğru büyük göçü başladığında sona erer. Ardından, Serengeti’nin otlakları kurur ve ayaklar altında çatırdar; genç Masai çobanları ve savaşçıları çok sevdikleri sığırlarına yiyecek bulmak için uzun adımlarla sürdürecekleri bir maratona başlar. Gece hayvanlara aittir ...Masailer, yüzlerce sığırı sulamak ve otlatmak; biyologlar, aslanlar ve fillerin davranış biçimlerini incelemek; turistler ise Masai çobanlarını izlemek ve Doğu Afrika’nın haklı bir üne sahip bu bölümünde farklı yabanıl hayvanları görmek üzere kratere gelirler... Masailer Afrika'nin 2. buyuk ve geleneklerine çok bağlı savaşçı bir kabilesi. Kenya, Tanzanya, Uganda ve Somali'de yasiyorlar. Kabile hayatlarini buyuk olcude devam ettiriyorlar. Diğer kabilelerin tersine batili giysileri ve batılı yaşam biçimini reddediyorlar.Devlet, sınır veya vatandaslik tanimiyorlar. Masailer herhangi bir toplulukta büyük kulak delikleri, kırmızı giysileri, örülü saçları, boyalı yüzleri, sandaletleri ve yürüme değnekleri ile kendilerini hemen belli ediyorlar. Yaşam biçimleri yüzyıllardır aynı; yarı göçebe olarak hayvancılık yapıyorlar. Yerleşik olan ve tarım yapan Masailer pek fazla değil. Masai Mara, adini bu kabileden aliyor. Masai Mara: Masai Otlagi demek. Aslanlardan korkmuyorlar ve onlarin yasadigi alanlarda yasiyorlar. Sadece cig et yiyorlar ve kan iciyorlar. Ustelik bu durum eskide kalmis degil, hala boyleler. Buyuk inek suruleri var. 8-10 yaslarindaki cocuklar 50-60 ineklik suruyu aslanlarin yasadigi bolgede korkusuzca otlatiyor.İnekleri onlar için yarı kutsal ve onları kesmiyorlar. Masailere göre dünyadaki tüm inekler onlara ait. Onun için arada komşu kabilelere saldırıp onların ineklerini ‘geri almaları' eskiden normal karşılanırmış. Şimdilerde hükümet bunu engellemiş. Vahsi hayvan oldurmek yasaklandigi icin son zamanlarda pek aslan oldurmuyorlar ama gecen yil 3 aslani oldurmusler, turizm bakani kabile reisinin ayagina gidip ricalarda bulunmus oldurmemeleri icin. Yani bir hayli de korkusuzlar. Cok iyi ziplayabiliyorlar, bunu nedeni yagmurlu mevsimlerde uzun otlarin arasinda yuruyen aslani gorebilmek. Fotografta gordugunuz kan alma islemini her sabah yapiyorlar. İnegin boyun damarini ok atarak deliyorlar... Masailer'in mezarlıkları da yok... Ölülerini gömmek yerine, uzaklara; sırtlanlara bırakıyor ve kültürleri ile inançlarından başka hiç bir şey taşımıyorlar sanki. Masai Mara yerlilerinde kadının toplumdaki konumu oldukça ilginç. Erkekler sopasına dayanmış evde otururken kadın çalışıyor, yemek getiriyor, çocuğa bakıyor ve de doğuruyor.
  • 2. Ayrıca Afrika kıtasında yaygın olan cinsel zevki yok eden kadın sünneti, maasailerde de uygulanıyor.. Herşeye rağmen kadının toplumda egemen bir yapısı var: "Herşeye o karar veriyor. En önemlisi kimden çocuk doğuracağına kendisi karar veriyor. Kocası bazen kasabaya iniyor,iki ay yok. Adam bir dönüyor ki karısı hamile. Başkasından olan çocuğa kendi çocuğu gibi bakıyor. Kadına baskı yok. Eğer erkek biraz şehirde medeniyet görmüş, çat pat İngilizce öğrenmişse karısına baskıya başlıyor. Kenya'da doğal hayatta, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olarak yaşayan Masai kabilesi, modern hayatı reddediyor. Küçük dal parçaları ve sığır dışkılarıyla yapılan tek gözlü kulübelerde yaşayan Masailer, dini törenlerde büyük ve küçükbaş hayvanların kanını içiyor. Kenya'nın Başkenti Nairobi'ye yaklaşık 390 kilometre uzaklıktaki Masai Mara'da yaşayan kabile, aslan leopar ve çita gibi vahşi hayvanların bulunduğu uçsuz bucaksız düzlüklerde hayat sürüyor. "Sonsuz Topraklar" anlamına gelen Masai Mara'da ayakkabılarını öldürdükleri hayvanlardan yapan Masailer, renkli kumaşlardan yapılmış giysiler giyiyor. Hayvancılıkla geçinen Masailer, daha çok et ile karınlarınıdoyuruyor. Masailer, dini törenlerinde büyük veya küçükbaş hayvanların kanını içiyor. Köyü daha korunaklı hale getirmek için kulübeleri çember şeklinde inşa eden Masailer, tören ve toplantıları köyün ortasındaki boş alanda yapıyor. Masailerin yaşadığı tek gözlü kulübeler, küçük dal parçaları ve sığır dışkısı kullanılarak kadınlar tarafından inşa ediliyor. Masailerin hayvanlarla birlikte yaşadığı kulübelerde tek bir oda ve küçük bir boşluk bulunuyor. Odada, anne, baba ve çocuklar yaşarken, kulübenin geri kalan kısmında hayvanlar yer alıyor. Masailer, kulübenin ortasına yaktıkları ateşle hem yemeklerini pişiriyor, hem de aydınlanma ve ısınma ihtiyaçlarını gideriyorlar. Kulübelerde, duman, çatıların uç noktasına açılan deliklerden dışarı çıkıyor. Kenya hükümetinin aldığı karar doğrultusunda sadece kabile reislerinin oğulları okula gidiyor ve İngilizce öğreniyor. Su ihtiyaçlarını çevredeki akarsulardan taşıyarak gideren Masailer, elektrik kullanmıyor. Geleneksel olarak kulak memelerini kesen Masailer, bu kesiğe yerleştirdikleri tahta parçasıyla da deliği genişletiyorlar. Erkeklerin 18, kızların ise 16 yaşında evlenmeye başladığı Masai köyünde, erkeklerin büyüdüklerini kanıtlamak için yaptıkları aslan avları, aslan popülasyonunun tehlike altında olması nedeniyle Kenya hükümetince yasaklandı. Masai'de birden fazla kadınla evlenmek serbest. Gündüzleri geniş otlaklarda yayılan sığır sürülerinin peşinde gezen genç erkekler, kendilerini korumak için mızrak, pala ve ucu tokmak şeklinde olan özel bir sopa kullanıyor. Günlerinin büyük bir bölümünü ev işleriyle geçiren kadınlar, çevreden topladıklarıyla çeşitli süs eşyaları yapıyor. Kabilede önemli kararlar yaşlı erkekler tarafından alınıyor. Toplumsal yaşam, sözlü yasalar tarafından belirlenirken, anlaşmazlıklar büyükbaş hayvanlar takas edilerek çözülüyor.
  • 3. Kabile, turistlere belirli bir ücret karşılığında köylerini gezdiriyor. Konuklarına geleneksel dans gösterileri sunan Masailer, avlarda kullandıkları ok, pala ve mızrak gibi aletleri de tanıtıyor. Köyü ziyaret eden yabancılara, ilkel şartlarda ateş yakmayı gösteren Masailer, köyün ortasındaki boş alana kurdukları sergilerde de hediyelik eşya satıyor. Masailer, bu şekilde elde ettikleri gelirle kabilenin ihtiyaçlarını karşılıyor. Köyde, teknolojinin cazibesine direnemeyen bazı Masailer cep telefonu kullanıyor. Kontörlü hat kullanan kabile üyeleri, elektriğin olmaması nedeniyle telefonlarını çevredeki konaklama yerlerinde şarj ediyor. -SINIR TANIMAYAN GÖÇ- Kenya ve Tanzanya'da yarı göçebe olarak yaşayan Masailer, herhangi bir vizeye tabi olmaksızın istedikleri gibi bu ülkelere girip çıkabiliyor. Kenya ve Tanzanya devletlerince, Masailerin göçü, Masai Mara ve Serengeti'deki yabani hayvanların göçü gibi doğal olarak karşılanıyor. Hayvanların göç mevsimini takip eden Masailer, sığırlarını daha iyi otlatabilmek için iki ülke arasında sürekli göç ediyorlar. Masailerin yaşadığı bölgeler Kenya hükümeti tarafından koruma altında tutuluyor. Afrika'nın savaşçı kabilesi:Masailer Doğu Afrika'nın en büyük ve eski kabilelerinden biri olan Masailer, Tanzanya ve Kenya sınırları içinde bulunan 'Masai Mara' bölgesinde yarı göçebe bir hayat süren yerli bir halktır. Nüfusu bugün 850 bin civarında olan Masailer açlık, kıtlık ve salgın hastalıklarla mücadele etmiş fakat geleneklerine sıkı sıkıya bağlılıkları sayesinde varlıklarını bugüne kadar dejenere olmadan sürdürebilmişlerdir. Cenazelerini gömmek yerine doğaya bırakan, vahşi, inatçı, güçlü ve savaşçı özellikleriyle tanınan Masailer, misyonerler tarafından barbar oldukları gerekçesiyle ve köle ticaretini yaygınlaştırmak için Hristiyanlaştırılmaya çalışılmışlarsa da bu girişim başarısız olmuştur. Maasailerin dini tek tanrılıdır; tanrılarına Engai adı verilir. Engai çift doğası olan tek bir tanrıdır: Engai Narok (Siyah Tanrı) yardımseverdır, Engai Nanyokie (kırmızı Tanrı) ise cezalandırıcıdır. "Tanrı Dağı", Ol Doinyo Lengai, Tanzanya'nın kuzeyinde yer alır. Maasai dinsel sistemi içinde laibon adı verilen kişiler vardır; bunlar şamanistik tedavi, fal bakma ve kehanet dışında savaşlarda başarı ve bol yağış sağlama gibi görevleri vardır. Laibon'un saygınlığı sosyal konumundan çok, kişisel becerisinden kaynaklanır. Nilo-Saharan dil ailesine dahil olan Maa dilini konuşurlar. Maasai toplumunda ataerkillik egemendir; önemli kararlar genelde yaşlı erkekler tarafından alınır. Toplumsal yaşantıyı genel olarak sözlü yasalar belirler. Resmi bir cezalandırma sistemi yoktur; genelde anlaşmazlıklar büyükbaş hayvan verilerek çözülür. Bunun dışında 'amitu' denilen barış yapma, veya 'arop' denilen özür dileme gibi sorunu kendi arasında çözme uygulamaları da bulunur. Masailer için kan çok önemlidir; yaşamı, hayatta kalmayı simgeler. Kıyafet ve takılarına çok özen gösterirler. Kıyafetlerinde en çok kullandıkları renk kırmızıdır.
  • 4. Masailer kolye yaparken aşağıdaki renkleri birarada kullanmazlar. * Koyu kahverengi ve siyah * Koyu mavi ve siyah * Sarı ve beyaz * Kırmızı ve turuncu Bu renkleri yan yana kullanabilmek için aralarına açık mavi koyuyorlar. Poligami yaygındır ve sünnet, ergenliğe geçiş, savaşçılık, evlenme, orta yaşa geçiş, yaşlılığa geçiş, ölümle ilgili birçok törenleri vardır. Ayrıca dans etmeyi çok seven ve kutlamalar yaparken de dans eden Masailer aslan avladıklarında, inek kanı içerlerken ya da düğünlerinde "zıplama dansı (Swahili dilinde "adumu ") "ediyorlar. Bir araya gelen erkekler savaşçı kıyafetlerini giyip şarkılar söyleyerek zıplamaya başlıyorlar. En yükseğe zıplayan erkek grubun en güçlüsü anlamına geliyor. Et ve sütü aynı gün tüketmenin hastalık getireceğine inanılıyor. Doktora gitmiyorlar. Nesilden nesile öğretilen bitkisel ilaç yapımıyla ortalama yaşam ömürleri 45 yıla kadar uzuyor. Hayvan derisi ve kuru otlardan yapılmış yataklarda uyuyorlar. Bazen küçük hayvanları soğuk veya yabani hayvanlardan korunmak için kulübelerine alırlar. Bu hayvanlara verdikleri önemi gösteriyor. Masailer kulübeleri yaparken küçük dal parçaları, çalıları, sığır dışkılarını ve sığır idrarını güneşte kurutup harç elde ederler. Dışkı olduğu halde bu harç kokmaz. Masai çocukları eğitimlerini binalarda görmüyorlar. Okula kitapsız ve formasız gidiyorlar. Masailer ya da Maasailer Tanzanya ve Kenya sınırları içinde bulunan 'Masai Mara' bölgesinde yarı göçebe bir hayat süren yerli halka verilen isimdir. Nilo-Saharandil ailesine dahil olan Maa dilini konuşurlar. Tanzanya ve Kenya'da yaşayan Maasaileri toplam nüfusunun yaklaşık 900.000 olduğu tahmin edilmektedir. Her iki ülkede uzak köylerde yaşamaları ve yarı göçebe hayat stilleri nedeniyle nüfusları hakkında tam bir tahmin yapmak güçtür. Kültür Genç bir Moran, Maasai savaşçısı.
  • 5. Maasai toplumunda ataerkillik egemendir; önemli kararlar genelde yaşlı erkekler tarafından alınır. Toplumsal yaşantıyı genel olarak sözlü yasalar belirler. Resmi bir cezalandırma sistemi yoktur; genelde anlaşmazlıklar büyükbaş hayvan verilerek çözülür. Bunun dışında 'amitu' denilen barış yapma, veya 'arop' denilen özür dileme gibi sorunu kendi arasında çözme uygulamaları da bulunur. Maasailerin dini tek tanrılıdır; tanrılarına Engai adı verilir. Engai çift doğası olan tek bir tanrıdır: Engai Narok (Siyah Tanrı) yardımseverdır, Engai Nanyokie (kırmızı Tanrı) ise cezalandırıcıdır."Tanrı Dağı", Ol Doinyo Lengai, Tanzanya'nın kuzeyinde yer alır. Maasai dinsel sistemi içinde laibon adı verilen kişiler vardır; bunlar şamanistik tedavi, fal bakma ve kehanet dışında savaşlarda başarı ve bol yağış sağlama gibi görevleri vardır. Laibon'un saygınlığı sosyal konumundan çok, kişisel becerisinden kaynaklanır.Maasaileri çoğunluğu Hıristıyanlığa geçmiştir, ayrıca bir miktar Müslüman da bulunmaktadır. Yüksek bebek ölüm oranı nedeniyle, Maasailerde bebek 3 aylık oluncaya kadar tam olarak tanınmaz.Bir Maasainin yaşamının sona ermesinde ise somut bir tören uygulanmaz. Cesedin toprağa zarar vereceği inancından dolayı, toprağa verme işlemi sadece büyük şefler için yapılır. Genellikle ceset dışarıda leşçillere terk edilir. Masailerin köylerine kraal adı verilir ve Maa dilini konuşurlar. Genelde ince, uzun yapılı insanlardır. Daha çok kırmızı renkli giysiler giyerler. Yakıt olarak tezek kullanırlar. Hayvan derisi ve kuru otlardan yapılmış yataklarda uyuyorlar. Bazen küçük hayvanları soğuk veya yabani hayvanlardan korunmak için kulübelerine alırlar. Bu hayvanlara verdikleri önemi gösterir. Evini onaran bir Maasai kadını, Masai Mara (1996) Masailer kulübeleri yaparken küçük dal parçaları, çalıları, sığır dışkılarını ve sığır idrarını güneşte kurutup harç elde ederler. Dışkı olduğu halde bu harç kokmaz. Masai çocukları eğitimlerini binalarda görmüyorlar. Okula kitapsız ve formasız gidiyorlar. Masailer kolye yaparken aşağıdaki renkleri birarada kullanmazlar.  Koyu kahverengi ve siyah  Koyu mavi ve siyah  Sarı ve beyaz  Kırmızı ve turuncu Bu renkleri yan yana kullanabilmek için aralarına açık mavi koyuyyorlar.  Masailer için renklerin bazı anlamları vardır.  Mavi =Gökyüzü  Beyaz =Süt  Kırmızı =Tehlike  Yeşil =Çayırlar  Siyah =Yağmur