SlideShare a Scribd company logo
İcab-ı Hâl
     HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR



                                                                                               Ücretsizdir, Parayla Satılmaz
26 nisan 2012 | SAYI 6	   		   İ.Ü. Hukuk Fakültesi Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır




                                          Bir Dönem Biterken...
4       Aynı Tas, Aynı Hamam, Yeni Anayasa

                           6       Türkiye’de İrtica Tehdidi Var mı?

                           8       Hukuk: Marxizm İçin Mayınlı Bir Arazi mi?

                        10         Hukukun Sivas’ta Yakanlarla İmtihanı

                        12         AKP ile Eğitim Sistemmi: 4+4+4

                        14         Galatasaray Üniversitesi Cihan’ı Geri Aldı

                        15         Bir Değerlendirme

                                   Ölüyoruz Kardeşler!
                        16
                                   Ceplere Kor Düştü!

                                   Bakan Edebi Bir Kenera Koydu
                        17
                                   Sağlık emekçilerine Şiddet Tırmanıyor

                        18         Haydi 1 Mayıs’a

                                   ‘Server Tanilli’yi Anıyoruz: Akademi ve Aydınlanma’
                        19
                                   Dersaneler ve Sınavlar Kalkacak’mış

                                   Eğitimi Gericileştirme ve Piyasalaştırma Kanunu: 4x3
                        20         Her Bijîn Newroz!

                                   12 Eylül Davasında Ailelerin Müdahillik Talepleri Reddedildi
                         21
                                   Ayrımcılık Körükleniyor

                                   Tortum’da Leyla Kazandı: HES Durduruldu
                         22
                                   Melih Gökçek Dikmen Vadisi ile İlgili Yargı Kararını Dinlemedi

                                   Zonguldak Çaycuma Köprüsü Çöktü
                         23
                                   Sivas Katliamı Davası Zamanaşımından Düşürüldü

                         24        İşçi Sınıfının Sesi: Sendikalar

                        26          Fotoğrafta Kuvvetli Bir Kadın Yumruğu - Tina Modetti

                        28         Şiddet Yasasının Getir(eme)dikleri

                        30         Sivas’ta Katledilen Şairler Anısına




                     Sahibi: Onur Güneş	        Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Cankat Aydın	
                                                                                                                   İletişim:
                     Adres: Aksaray Mah. Katip Muslihiddin Sok. No:9/9 Fatih İstanbul
                                                                                                                   toplumcuhukukcularkulubu@gmail.com
YEREL SÜRELİ YAYIN   Baskı: Yön Matbaa Davutpaşa Cad. Güven Sanayi Sitesi B Blok K:1 No:366 Zeytinburnu İstanbul   facebook.com/toplumcuhukukcularkulubu
Türkiye’nin girdiği yeni dönemde soruşturmalar, yargılamalar
veya cezalandırmalar sadece mahkemeler eliyle vücut bulan
süreçler olmaktan çıktı. Artık mahkemelerden önce medya,
cemaate yakın kalemler veya hükümet yetkilileri de bu süreçleri
başlatıp nokta koyabiliyor. Dolayısıyla artık mahkemelerin bağım-
sız olup olmadığını tartışmanın bir karşılığı yok çünkü neredeyse
gerekli olup olmadıkları tartışılacak.

Geride bıraktığımız 2 aylık sürede bir takım yeni gelişmeler oldu.
İcab-ı Hal’ in geçmiş sayılarda sıklıkla işlediği toplumsal davalarda
yaşanan tahliyeler, önümüzdeki sürece dair yeni değerlendir-
meler yapmamız gerektiğine dair işaretlerdi. Odatv davasında
Ahmet Şık, Nedim Şener, Coşkun Musluk ve Sait Çakır, KCK
davasında Ragıp Zarakolu ve medyada puşi davası olarak anılan
yargılamanın tek sanığı Cihan Kırmızıgül tahliye edildi. Uzun tu-
tukluk süreleri ve basın özgürlüğü eksenli şikayetlerin yükseldiği
bir dönemde, AKP’ nin, “buyrun işte suçsuzsa bırakıyoruz, yalan
mı?” diyebilmesi elbette kendileri için önemlidir. Bizim içinse bu
yargılamaların yarattığı toplumsal tepkinin önüne yem atılmasın-
dan başka bir şey değildir.

Değinilmeden geçilmemesi gereken bir diğer husus ise AKP’ nin
dış politika konusunda takındığı kana susamış tavırdır. Suriye’ ye
bir emperyalist müdahalenin gerçekleştirilmesi için Tayyip Erdo-
ğan ve Ahmet Davutoğlu uzatılan her mikrofona dert yanmak-
tadır. Medya ise Suriye’ ye yapılması muhtemel bu operasyona,
elinden gelen katkıyı göstermektedir.

Türkiye’ de böyle süreçler yaşanırken dergimize ve kulübümüze
dair de sizlerle paylaşacağımız yeni gelişmeler var. İcab-ı Hal,
İstanbul Üniversitesi’ nin sınırları dışına çıkıyor. Bilgi Üniversitesi,
Galatasaray Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakül-
teleri’ nden bizimle aynı kaygıları taşıyan, memleket sorunlarına
birlikte çözüm üretmek adına ‘üretmenin’ gereğini hisseden
arkadaşlarımızla görüştük ve İcab-ı Hal’ i birlikte çıkarmaya karar
verdik. Önümüzdeki dönemde bu üniversitelerde de Toplumcu
Hukukçular Kulübü kurulacak ve İcab-ı Hal bir merkezi yayın
haline gelecek.

Hep birlikte daha nitelikli çalışmalar yapmak ve önümüzdeki
dönem tekrar bu satırlarda görüşmek dileğiyle...



İCAB-I HÂL YAYIN KURULU
AYNI TAS, AYNI HAMAM, YENİ ANAYASA
                                                                                                           Dışarıda yürütülen Suriye
                                                                                                           politikası,  içeride tutuklu
                                                                                                           gazetecilerin, milletvekilleri-
                                                                                                           nin ve öğrencilerin durumu,
                                                                                                           Kürt sorunu gibi konularda
                                                                                                           hükümetin toplumsal ba-
                                                                                                           rış ve uzlaşı söylemlerinin
                                                                                                           havada kalmış olması, ayrıca
                                                                                                           başkanlık sistemi ve cumhur-
                                                                                                           başkanlığı gibi konularda AKP
                                                                                                           ve cemaat arasında henüz
                                                                                                           bir netlik olmaması, anayasa
                                                                                                           hazırlamanın AKP için hiç de
                                                                                                           kolay olmadığını göstermek-
                                                                                                           te. 
                                                                anayasa yapma sürecinde, anayasa           çıkmaması için bir şekilde dizginlen-
ezginur şahin                                                   yapacak olan iktidarın herhangi bir hu-    miş durumdayken, geri kalanlarla
                                                                kuk kuralı ile bağlı olmaması anlamın-     pazarlık etmenin -daha doğrusu tehdit
                                                                da kullanılmaktadır. Yani, yeni anayasa    etmenin- işleri kolaylaştıracağı aşikâr.
 Meclis başkanı Cemil Çiçek neredey-                            yapacak iktidar, örneğin ne yürürlükte     Sivas katliamcılarını serbest bırakır-
se son 6 aydır yurdun dört bir yanını                           olan anayasadaki anayasa değiştiril-       ken,  birçok akademisyeni “terörist”
gezip, anayasa çalışmaları için görüş                           mesine ilişkin usul kurallarıyla, ne de    diye hapislerde tutarken, öğrenci-
toplamakta. Hüseyin Gülerce’nin de-                             maddi anlamda o iktidarı sınırlayabi-      leri sebepsiz yere hapse atarken,
ğişiyle(1) bu toplantıların amacı, yeni                         lecek, örneğin değiştirilemez ana-         Suriye’ye karşı savaş çığırtkanlığı
anayasaya tüm vatandaşların elinin                              yasa kurallarıyla bağlı olacaktır. Asli    yaparken toplumun anayasaya karşı
değmesi. Ne güzel ne hoş… İnsan is-                             kuruculuk değişik durumlarda ortaya        bu kadar ilgisiz olması şaşırtıcı değil.
temeden de olsa bir umuda kapılmıyor                            çıkabilir. Darbe veya ihtilal tarihte en   Bu dillendirilemeyen durum sebebiy-
değil. Lakin bu demokrasi karnavalı                             sık karşılaştığımız örnekler arasın-       le,  yandaş medya her gün anayasa
başlamadan önce hali hazırda AKP’nin                            dadır. Bu durumda AKP’nin bir asli         çalışmalarının kavgasız gürültüsüz,
aşamadığı pek çok sorun var. Dışarıda                           kurucu iktidar olduğunu söyleyemeyiz.      gayet nezih ortamlarda hazırlandığını
yürütülen Suriye politikası, içeride                            AKP, tüm usul kurallarını hiçe sayıp       iddia eden sayfa sayfa haber yapıyor.
tutuklu gazetecilerin, milletvekillerinin                       kendinde böyle bir yetki görebilir;        Cemaatin yayın organlarının bu kadar
ve öğrencilerin durumu, Kürt sorunu                             ancak hukuken hükümsüz kalmaya             heveskar ve TÜSİAD’ın, sabırsız bir
gibi konularda hükümetin toplumsal                              mahkûmdur. Tali kurucu  iktidar ise        çocuk gibi zıplayarak, anayasa yapımı-
barış ve uzlaşı söylemlerinin havada                            mevcut anayasa kurallarını değiştirir-     nı hızlandırıcı çözüm önerileri ortaya
kalmış olması, ayrıca başkanlık sistemi                         ken ya da bunlara yenilerini eklerken,     atması(4)  aslında durumun  pek de
ve cumhurbaşkanlığı gibi konularda                              yürürlükteki anayasanın koyduğu            parlak olmadığının göstergesi. Meclis
AKP ve cemaat arasında henüz bir                                kurallar çerçevesinde hareket eder.        içindeki ve meclis dışındaki tüm siyasi
netlik olmaması, anayasa hazırlama-                             Yani AKP bir tali iktidardır ve yeni bir   partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının
nın AKP için hiç de kolay olmadığını                            anayasa yapamaz. Sadece var olan           uzlaştığı bir tek nokta var o da artık
göstermekte. Bu süreci biraz daha                               anayasal sınırlar içinde yasal düzenle-    yeni anayasa için  daha fazla beklen-
açmaya çalışalım…                                               meler yapabilir.                           memesi gerektiği. Burada TÜSİAD’ın,
                                                                                                           cemaatin  ve de  sağ partilerin sabır-
Asli Kurucu İktidar-Tali Kurucu                                 Cici Demokrasi                             sızlığını anlamak mümkün ancak AKP
İktidar                                                         AKP anayasa çalışmalarına başlarken        ‘nin dayatmacı ve faşizan  tutumu bu
İşin öncelikle  hukuksal boyutuna göz                           tüm toplumsal kesimlerle işbirliği         kadar açık iken  ve muhalif kesimlere,
atacak olursak karşımıza asli kurucu                            içinde olacağına dair antlar içmiş olsa    sola ve Kürtlere dönük yürüttüğü sal-
iktidar kavramı çıkar. Bu kavram ana-                           da bunu bir pazarlık konusu yapacağı       dırgan politikalar ortadayken , özellikle
yasa hukukunun temel kavramların-                               herhalde pek tahmin edilemeyen bir         sol liberal cenahın hala demokratik ve
dan biri ve belki de en önemlilerinden-                         durum değildi. Nihayetinde toplumsal       özgürlükçü bir anayasa beklentisini
dir. “Asli kurucu iktidar kadar ayağınıza                       muhalefetin ve Kürtlerin çoğunun           anlamak zor fakat şaşırtıcı da değil.
taş düşsün.”(2) diyenleri anlamak                               hapse atıldığı bir sürecin sonunda         Ancak insan sormadan edemiyor:
adına bunu biraz açalım. Asli kurucu                            anayasa pazarlıklarına başladı. Her        Nereye kadar yetmez ve nereye kadar
iktidar(3) en yalın haliyle; (yeni) bir                         türlü muhalefet aygıtı AKP’nin önüne       evet..?   

4 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
12 Eylül Tiyatrosu                          Sonuç Yerine                                    fından da sıkı bir biçimde incelenmeli
Zamanın hızla aktığı günlerden geçi-        AKP bu anayasa yapım sürecinde pa-              ve denetlenmelidir.
yoruz. 12 Eylül darbesinin üstünden         zarlıklarına başladı bile. Genel bir irade      YÖK yerine yeni bir yapı: Yükseköğre-
31 yıldan fazla zaman geçtikten             yaratana kadar da devam edecekler.              tim Kurulu yerine, üniversiteler arası
sonra, AKP iktidarının 10’ncu yılında       Amaçları en yakın zamanda bir anaya-            planlama ve koordinasyondan sorumlu
Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’nın        sa oluşturmak olsa da toplumun bunu             yeni bir yapı kurulmalıdır. Akademik
yargılanmasına başlanıldı. Yeni bir         nasıl karşılayacağı ve solun bu süreçte         özgürlükler ve özerklik güvence altına
anayasa yapılması noktasında inan-          nasıl tavır takınacağı belirleyici olacak-      alınmalıdır.
dırıcı olmak adına şeklen de olsa “12       tır. Ne derece başarılı olurlar bilinmez        Bölgesel yönetim: Demokrasinin ye-
Eylül ile hesaplaşılıyor” görüntüsü ver-    ama AKP’nin bu işin altında tek başına          rel düzeyde güçlendirilmesi gerekmek-
mek zorundaydılar. Oysa 12 Eylül’ün         kalkamayacağını görebiliyoruz.                  tedir. Bu yaklaşım, yerel yönetimlerin
bütün kurumları hala yaşıyor ve AKP’
                                                                                            etkinlik ve verimliliğini arttıracağı gibi,
nin baskı aracı olarak işlev görüyor-       Dipnotlar:
                                                                                            özellikle Güneydoğu’ya hâkim olan
ken, bugünkü tutuklu sayısı  darbe          1.     http://www.zaman.com.tr/yazar.
                                                                                            Kürt sorununun ve diğer kimlik sorun-
zamanlarını bile geride bırakmışken, iki    do?yazino=1255591
                                                                                            larının çözümüne katkı sağlayabilecek-
yaşlı generali ortaya sürerek yargı-        2.     http://www.zaman.com.tr/yazar.
                                                                                            tir. Üniter devlet ilkesinin esnetilmesi
lamak kötü bir tiyatro oyunundan            do?yazino=1263364
                                                                                            ile ortaya çıkan bölgeli devlet yapısı
başka bir şey olmasa gerek. 12              3.     Bülent TANÖR, Anayasa Hukuku
Eylül İddianamesi’nin hazırlanma-                                                           da tartışılabilir.
                                            4. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ile
sı  anayasa çalışmalarına hız verilen       anayasa profesörleri Ergun Özbudun              Cumhurbaşkanı seçimi: Yeni anaya-
ve toplumsal bir uzlaşı görüntüsünün        ve Turgut Tarhanlı tarafından kamuo-            sada parlamenter sistem benimsen-
yaratılmasına en ihtiyaç duyulan anda       yuna açıklanan yeni anayasa taslağın-           melidir. Cumhurbaşkanı bugün geniş
yapıldı. Böylelikle hem darbeyi hem         da şu öneriler yer alıyor:                      yetkilere sahiptir; bu yetkiler sınırlan-
de darbe sonrası yazılan anayasayı          Laiklik: 1982 Anayasası’nın din ve              dırılmalıdır. Parlamenter rejim çoğulcu
mahkûm etmiş görüntüsü vermeye              vicdan özgürlüğünün kötüye kullanıl-            hale getirilerek işletilmeye devam
çalıştılar. Sanki son 10 yıldır bu anaya-   ması yasağını düzenleyen 24. madde-             etmelidir ve yeni anayasada tıkanık-
sayı kullanmıyoruz gibi, sanki Kenan        sinin son fıkrası, dini inancın her türlü       lıkları giderebilecek mekanizmalar
Evren ve Tahsin Şahinkaya saklandık-        sosyal görünümünü yasaklamaya                   öngörülmelidir.
ları delikten daha dün çıkmış gibi… 10      müsait olması nedeniyle çıkarılmalıdır.         Başörtüsüne özgürlük: Üniversite
yıl onlar için bir çırpıda geçmiş olacak    Din hanesi kalkmalı: Nüfus                      öğrencileri, milletvekilleri, öğretim
ki 1982 anayasasıyla ülkeyi yıllardır       kâğıtlarında din hanesi bulunma-                üyeleri ve belli kurallar dahilinde kamu
yönettiklerini unuttular.                   malıdır. Din kültürü ve ahlak bilgisi           görevlilerinin başörtüsü kullanmaları-
                                            dersinin ilköğretim okullarında zorunlu         na engel olunmamalıdır. Ancak hâkim,
Başkan Olma Rüyası                          ders olarak yer alması hükmü yeni               savcı, polis, asker gibi kamu görevlileri;
Tartışılan başka bir konu ise başkanlık     anayasada yer almamalıdır.                      ilk ve ortaöğretimdeki eğitimciler; üni-
sistemine geçip geçilemeyeceğiydi.          Anadilde eğitim: Anadilinde eğitim              versite öncesi öğrenciler dini simgeler
Başbakan’ın ve AKP milletvekillerinin       ve anadilin öğreniminde adım atılması           taşımamalı.
çoğunun, şu andaki tüzüğe göre, bu          için gerekli toplumsal ve pedagojik             Türklük kavramı: Yeni anayasa
seçim dönemi sonunda  artık aday            (öğretmen, müfredat vb.) altyapı-               devlet odaklı değil birey odaklı felse-
olamayacaklarını düşünürsek, Tayyip         nın oluşturulmasına ilişkin tedbirler           feyle kaleme alınmalı, tarafsız olmalı,
Erdoğan’ın anayasadan en büyük              alınmalıdır.
                                                                                            milliyetçiliğe yer vermemeli, vatandaş-
beklentisi  kendisini  tek adam yapa-       Parlamenter sistem: Başkanlık
                                                                                            lık ‘Türklük’ kavramına yer verilmeden
cak başkanlık sistemine geçmektir.          sistemine geçiş, idarenin ve yürüt-
                                                                                            tanımlanmalı. Anayasada ‘Türk Milleti’
Böylece hem siyasi yaşamına devam           me organının yapısının bu sisteme
                                                                                            veya milliyetçiliğe atıf yapan ifadeler
edebilecek hem de Gül’ün ve cemaatin        uyarlanmasını gerektirmektedir. Yeni
                                                                                            yer almamalı.
etkisini kıracak güce sahip olabilecek.     anayasa parlamenter sistemi benim-
                                                                                            İfade özgürlüğü: İfade özgürlüğünü
Bilindiği gibi önce şike davasındaki        semelidir.
bir yasal düzenlemeyle başlayan             Askere sivil atama: Milli Güvenlik              sınırlayan ceza mevzuatındaki bir dizi
daha sonra da MİT müsteşarı Hakan           Kurulu anayasal bir kurum olmak-                kanun hükmü değiştirilmeli. Örgütlen-
Fidan’ın savcılığa çağrılmasıyla hat        tan çıkarılmalıdır. Genelkurmay, Milli          me özgürlüğü de aşırı sınırlamalardan
safhaya çıkmış olan Erdoğan-cemaat          Savunma Bakanlığı’na bağlanmalıdır.             arındırılmalı ve özellikle siyasi partiler
geriliminin artarak devam ettiğini          Yüksek komuta kademesine atamaları              mevzuatı liberalleştirilmelidir.
söylemek mümkün. Bu noktada bu              sivil otorite yapmalı.                          Seçim barajı: Milletvekili genel seçi-
iki güç arasında iktidar paylaşımı          Savunma harcamaları: Savunma                    minde geçerli olan yüzde 10’luk ülke
noktasında ciddi sorunların yaşandığı       harcamalarının denetimi Sayıştay                barajı yüksektir ve 2011 seçiminde
iddia ediliyor. Olabilecekleri kestirmek    tarafından etkin bir biçimde yerine             daha düşük bir baraj uygulanması yeni
içinse henüz erken ancak bu gerilimin       getirilmelidir. Savunma harcamaları             anayasayı kabul edecek parlamento-
öyle basit bir şey olmadığı da açık.        TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tara-              nun temsil gücünü arttırır.

                                                                                   HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 5
TÜRKİYE’ DE İRTİCA TEHDİDİ VAR MI?


                                                                                                            Burjuvazinin dönem dönem

                                                                                                            kullandığı söylemler vardır.

                                                                                                            Bir dönem kullandığını

                                                                                                            sonrasında cezalandırır.




                                                                konumlanışlarını belirleyen NATO gibi       Bitlis’in şüpheli ölümleri gibi olay-
onur güneş                                                      kuruluşlar boşluğa düşer ve emperya-        lar yaşandı. Aynı yıl Turgut Özal’ın
                                                                lizme hizmet noktasında gereksizleşir-      ölümünden doğan cumhurbaşkanlığı
28 Şubat soruşturması için düğmeye                              di. Kısacası yeni bir düşmanın yaratıl-     makamı boşluğunu Süleyman Demirel,
basıldığı şu günlerde, geride kalmış                            ması vakti gelmişti. O düşman “terör”       ondan doğan başbakanlık makamı
(veya bırakılmış) bir tartışmayı tekrar                         olarak isimlendirildi.                      boşluğunu ise Tansu Çiller doldurdu.
açmak, süreci doğru okumak adına                                Uluslararası arenada Birinci Körfez         “Terör Dönemi” başlamıştı; faili
gerekli görünüyor. Türkiye’nin 90’lı                            Savaşı olarak başlayan bu süreç Irak’ a     meçhullerin, gereksiz tutuklama ve
yıllarına damgasını vurmuş, sonuçları                           karşı girişilen emperyalist operasyonla     cezalandırmaların, yargısız infazların,
itibariyle en önemli olayı şüphesiz                             kendisini gösterdi. Irak’ın Kuveyt’i        kontrgerilla faaliyetlerinin ardı arkası
ki 28 Şubat sürecidir. Her yönüyle                              işgali sonucu dünya petrol rezervle-        kesilmiyordu. Ayrıca 94 yerel seçim-
aydınlatılmaya değer ve birçok açıdan                           rinin %20’ sini ele geçirmiş olması,        leri,, emperyalizm tarafından o güne
kafa karışıklığına sebebiyet veren,                             elbette bazılarını mutlu etmeyecekti.       kadar bir iktidar alternatifi olarak
birçok tartışmayı beraberinde sürük-                            Ve operasyon hemen ardından geldi.          düşünülmemiş Refah Partisi’ nin yaptı-
leyen, mağdur ve muhatabın birbirine                            1990 ve 1991 yılları sınırlarımızda         ğı çıkışı gösteriyordu. Aynı RP çıkışını
karıştığı bir dönem olarak 28 Şubat’ı                           yaşanan ciddi bir savaşa tanık oldu.        sürdürdü, 95 seçimlerinde birinci parti
ve onun en önemli aktörlerinin siyasi                           Sonuç binlerce ölü ve yaralı, ABD’nin       çıktı ve 1996 yılında kurulan Refah-
konumlanışlarını bilmekte yarar var.                            petrol rezervlerini uzunca bir süre         YOL hükümetinin başbakanı Necmet-
Birçoklarına göre kültürel açıdan;                              bedava kullanması ve yine ABD’nin           tin Erbakan oldu.
televizyon dizilerinin, pop kültürü                             ürettiği silahları “terör tehdidi” gerek-
tırmanışının, atari oyunlarının döne-                           çesiyle birçok ülkeye yüksek maaliyet-      28 Şubat Mgk Kararları Ve Laisizm
mi olsa da 90’lı yıllar, siyasi arenada                         lerle satması. Savaş sırasında oyunun       Refah Partisi’nin iktidara gelişi, burju-
Türkiye’nin geçtiği en karanlık dönem                           dışında kalmak istemeyen Türkiye’nin        vazinin hesapları dışında ortaya çıkan
diye adlandırılabilir. Özellikle Özal son-                      payına ise zarardan başka bir şey           bir sonuçtu. 90’ların kaos ortamından
rası ortaya çıkan garip koalisyonların                          kalmadı.                                    faydalanmayı beceren RP, belediyeler-
yarattığı iktidar boşluğu, uluslararası                         Savaşların ardı arkası kesilmedi.; Afga-    de elde ettiği başarıyı genel seçimlere
sermayenin çok da hoşuna gitmeye-                               nistan işgali, Irak işgali, Bosna Savaşı    de taşıdı. Fakat uluslararası sermaye-
cek karmaşa ve belirsizlik dolu yıllara                         hep bu dönemde emperyalizmin yeni           nin burjuva siyasetlerine çizdiği sınır
gebe olmuştur.                                                  düzen arayışının sonucu olarak karşı-       ve yeni oluşum sürecinin gereklilikleri,
SSCB’nin 90’ların başında çözülmesi                             mıza çıktı.                                 RP’nin ulusal burjuvaziyi ihya etmek
sonrası, uluslararası dengelerde birta-                         Dünya bu bunalımlardan geçerken             özlemi ile çelişiyordu. Halkı gericilik
kım değişikliklerin olması kaçınılmazdı.                        Türkiye de belirsizlikten nasibini aldı     kıskacı ile etkisizleştirmeye, sınıf ha-
Emperyalizmin başat aktörlerinin,                               ve bir kaos dönemi başlamış oldu.           reketlerini sönümlendirmeye muktedir
SSCB karşıtı olarak yarattığı birçok                            Sadece 1993 yılında Uğur Mumcu              olan iktidar yapısı, yabancı sermaye-
kuruluşun misyonu artık değişmeliy-                             suikasti, Sivas Katliamı’nda 35 insanın     nin ihtiyaçlarına cevap verebilecek
di. Aksi halde bu karşıtlık üzerinden                           can vermesi, Turgut Özal ve Eşref           düzeyde değildi. Türkiye’deki iktidar

6 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
Partisi’ne açılan kapatma davasında
                                                                                             bu partinin savunmasından kısa bir
                                                                                             bölüm aktarmak faydalı olacaktır. “Fa-
                                                                                             zilet Partisi diğer tüm siyasi partiler
                                                                                             gibi Cumhuriyetimizin ilk yıllardan beri
                                                                                             varolan siyasi bir geleneğin günümüz
                                                                                             şartlarına göre yeniden yorumlanmış
                                                                                             bir versiyonudur. Bu bakımdan parti-
                                                                                             miz Serbest Fırka, Terakkiperver Fırka,
                                                                                             Demokrat Parti, Adalet Partisi, Milli
                                                                                             Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi,
                                                                                             Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi ve
                                                                                             Refah Partisi tarafından oluşturulmuş
                                                                                             siyasi mirası, bu partilere hizmet eden
                                                                                             kişileri, bu partiler tarafından ortaya
                                                                                             konulan genel ideolojik yaklaşımları şu
                                                                                             ya da bu ölçüde bünyesinde barındıran
                                                                                             muhafazakar bir merkez sağ partidir.” 
                                                                                             Ne kadar devletli parti varsa hepsinin
anlayışının alışık olmadığı Avrupa         İmzalandı ve süreç başladı.                       devamıyız demenin başka bir yolu
Birliği’ne mesafe koyma, iktisadi yüzü-    Refah-Yol iktidarı döneminde ger-                 olmasa gerek.
nü batıdan Ortadoğu ülkelerine dönme       çekten de tarikatların, cemaatlerin
politikaları, elbette ki bir kapitalist    çalışma alanı büyüdü. Dinci gericilik             Burjuvazinin İrtica İle İlişkisi
devlette iktidarın gerçek sahipleri olan   konusunda ciddi bir yol katedildi.                Türkiye burjuvazisi 90’larda irtica kar-
burjuvaziyi rahatsız edecekti.             Laiklik karşıtı söylemler gerçekten               şıtı kesilmiş laikliğin önemi ve değe-
Dünyada yeniden yapılanma sürecine         de sarfedildi. Fakat bu yaşananlar                rinden şöyle dem vurmuştu. “Lâiklik’,
giren emperyalizm, Türkiye’de iktidara     müdahalenin sebebi değil kılıfydı. Bu             ortaçağ dogmatizmini yıkarak aklın
taşıdığı RP’yi alaşağı etmesi gerekti-     durumun iki adet göstergesi var. Bi-              öncülüğü, bilimin aydınlığı ile gelişen
ğini biliyordu. Bu gereklilik kendisini    rincisi laiklik konusunda burjuvazinin            özgürlük ve demokrasi anlayışının,
28 Şubat günü yapılan Milli Güvenlik       süreç sonrası attığı adımlar gösterme-            uluslaşmanın, bağımsızlığın, ulusal
Kurulu kararları ile dışa vurdu. Dünya-    lik ve arkasından dolaşmak şeklindey-             egemenliğin ve insanlık idealinin
daki restorasyon sürecinin Türkiye’ye      di. Her zamanki gibi sosyal demokrasi             temeli olan bir uygar yaşam biçimidir.
yansıması, bize özel yeni bir restoras-    geçici olarak iktidara getirildi ve               Çağdaş bilim, skolâstik düşünce tarzı-
yon sürecinde vücut buldu. 12 Mart         ılımlı politikalarla aşırı gerilmiş sinirler      nın yıkılmasıyla doğmuş ve gelişmiş-
sürecinde partisi kapatıldıktan sonra      rahatlatıldı. İkincisi yolu açılanlara,           tir. Dar anlamda, devlet işleriyle din
İsviçre’ye giden ve 1973 seçimleri         gömlek değiştirenlere ve dolayısıyla
                                                                                             işlerinin birbirinden ayrılması olarak
öncesi ayağına kadar gönderilen su-        28 Şubat’tan asıl zaferle çıkanlara
                                                                                             tanımlansa, değişik yorumları yapılsa
bayın, burjuvazinin kendisine ihtiyacı     bakmak gerekir.
                                                                                             da, lâikliğin gerçekte, toplumların
olduğu yönünde telkinleri sayesinde        Buraya kadar aktarılanların özeti
                                                                                             düşünsel ve örgütsel evrimlerinin son
geri dönen Necmettin Erbakan’a aynı        şunlardır;
                                                                                             aşaması olduğu görüşü, öğretide de
burjuvazinin artık ihtiyacı kalmamış-      1. 90’lar bir kaos dönemidir ve Türkiye
                                                                                             paylaşılmaktadır.” Refah Partisi’nin ka-
tı. Necmettin Erbakan’ı iktidardan         yeni düzene alışırken ciddi sancılar
                                                                                             patılması için savcı tarafından yazılan
almanın yolu ise belliydi. Burjuvazinin    çekmiştir.
                                                                                             iddianamede laiklik böyle tanımlan-
çok da umrundaymış imajı verdiği           2. RP, burjuvazinin toplumsal gerici-
laiklik atı öne sürülecek ve toplumsal     lik adına hep gerekli gördüğü; fakat              maktadır. Bugün bu tanımı yapabilen
yaşamda gerçekleştirilecek bir takım       iktidar olmasına müsaade etmeyeceği               savcının görevinde kalması mümkün
değişiklikler ile hem Erbakan iktidar-     bir partidir.                                     değildir. Zira dönem laikliğin içini bo-
dan indirilecek, hem de laikliğin içi      3. Burjuvazinin dönem dönem kul-                  şaltma, ona küfretme dönemidir.
boşaltılarak, türban sorununa sıkıştı-     landığı söylemler vardır. Bir dönem               Bugün yapılanların sebebi laikliği
rılacaktı.                                 kullandığını sonrasında cezalandırır.             ortadan kaldırmak değil, onun savcının
İstenen oldu. 28 Şubat günü                Bugün kullanılan söylemler nasıl                  ifadesi ile “dar anlamıyla” dahi geri
Erbakan’ın önüne konulan MGK Karar-        özgürlük ve demokrasi ise 90’ların                dönmesini engellemektir. Yaşadığımız
larının bulunduğu kağıt, imza edilmek      söylemi de laikliktir. Bugün burjuvazi            ülke laik olmaktan çok uzaktır. Dolayı-
zorundaydı. Aksi halde başa gelecek-       laikliğin üstünde tepinmektedir.                  sıyla baştaki soruya dönecek olursak
ler Türkiye tarihinin önceki sayfaların-   Yukarıdaki ikinci sonucu biraz daha aç-           Türkiye’de irtica tehdidi yoktur. İrtica,
da gayet berrak bir biçimde yazıyordu.     mak adına RP’nin devamı olan Fazilet              zaten iktidardadır.

                                                                                    HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 7
HUKUK: MARKSİZM İÇİN MAYINLI BİR ARAZİ Mİ?


                                                                                                           “Hukukun toplum tarihin-
                                                                                                           den bağımsız bir tarihi yok-
                                                                                                           tur.”
                                                                                                                                                           
                                                                                                                                           Karl Marx




                                                                rolü hukuka ve onu yaratan devlete         Eleştirisi’ne Giriş adlı yapıtında Marx
suay ergin                                                      verildi. Burjuvazi kendi çıkarlarını       hukuku din ile birlikte insanın yaban-
                                                                toplumun ortak çıkarları olarak kabul      cılaşması olarak nitelemiştir. Şu farkla
                                                                ettirme gereksinimi sonucu, iktidarını     ki din, yabancılaşmanın “kutsal görün-
Dini temel üzerinde yükselen dünya
                                                                devlet görüntüsü altına gizledi. İnsa-     tüsü” iken hukuk bu yabancılaşmanın
görüşü, Ortaçağ toplum yapısının do-
                                                                nın dinden kurtuluşu ona sadece din        “yercil biçim”lerindendir.” [2]
ğal bir sonucu olmakla beraber, feodal
                                                                özgürlüğü verdi, feodal mülkiyetten        Marksizm için aşılması gereken bir
örgütlenmenin ihtiyaçlarına da yanıt
                                                                kurtuluşu ona sadece mülkiyet edin-        yabancılaşma alanı olarak görülen hu-
veren bir olguydu. Her bilgi ve düşün-
                                                                me özgürlüğünü verdi. Kilisenin yerini     kuk, üretim ve mülkiyet ilişkileri içinde
ce kilisenin öğretilerine uygun olduğu
                                                                devlet, dogmanın yerini hukuk aldı.        değerlendirilerek aşılabilmiştir.
ölçüde doğruydu. Kilisenin manevi
                                                                Artık tanrının buyrukları yerine huku-     Marx, J-B Schweitzer’e yazdığı mek-
hayatta edindiği misyon ise oldukça
                                                                kun emredici hükümleri vardı.              tupta mülkiyet üzerinden verdiği
maddi temellere dayanmakta, feodal
                                                                                                           örnekte; mülkiyetin ne olduğunu
devlet düzenini kutsallaştırmaktaydı.                           Marx ve Engels’te hukuk                    anlamak için onun hukuksal ifadesine
 Feodal düzenin içinde filizlenen bur-                          ““Hukuksal dünya anlayışı”, bu de-         bakmak yeterli değildir, mülkiyetin asıl
juva sınıfının toplumdaki egemen güç                            ğişim/gelişim sürecinin ürünüdür.          anlamı üretim ilişkileri içinde, eleştirel
olması basit bir iktidar değişikliğinden                        Feodalizmden kapitalizme geçiş             bir bakış açısıyla kavranabilir, der.
ibaret görülmemelidir; üretim ilişkileri,                       aşamasında, burjuvazinin oluşan yeni       Bir üstyapı kurumu olarak hukuk
toplumsal yapı değişirken, devlet ve                            ekonomik koşullara uyarladığı dünya        “Hukuka, bir üst yapı kurumu olması
hukuk da burjuvazinin ihtiyaçları doğ-                          anlayışıdır. (…) Hukuksal renklerle bo-    nedeniyle, Marx’ ın altyapı-üstyapı
rultusunda yeniden yapılandırıldı. Fe-                          yanarak kapatılmış kapitalist ilişkiler,   çözümlemelerinde bolca değinilmek-
odalizmin dünya görüşü burjuvazinin                             ancak boyanın kazınmasıyla asıl rengi-     tedir. Toplumsal üretim ilişkilerinden
üretim ilişkilerine uyamazdı artık.                             ni verecektir. Hukuksal rengin tonu ve     oluşan altyapı, belirli toplumsal bilinç
Yenilen düzene hükmeden kilisenin                               kaç kat boyanacağı ise sınıf mücadele-     biçimleri olan üstyapının temelini
onay ve yaptırım mercii olması, eko-                            lerinin tonuna şiddetine bağlıdır.” [1]    oluşturmakta ve (tabii ki sınıfsal
nomik ve toplumsal ilişkilerin onun                             Hukukun, Marksizmin kurucuları Marx        yapıyı unutmamakla birlikte) altyapı
tarafından yaratıldığı görüntüsünü                              ve Engels tarafından bütünlüklü bir        üstyapıyı belirlemektedir. Buradan
veriyordu. Kilisenin burjuvazinin ihti-                         çalışmanın konusu yapılmamış olması        da şu sonuç çıkmaktadır: Toplumsal
yaçlarını karşılayamayacağı görülünce,                          ve gelecek kuşaklara Marksist bir          gerçeklik, hukuksal gerçekliğin belirle-
bu ilişkilerin kutsal bir irade tarafından                      hukuk teorisi bırakmamış olmaları-         yenidir.”[3]
yaratılıp korunmadığı anlaşıldı; ancak                          nın temel nedeni  “hukuksal dünya          Hukukun kökeni olarak görülen üretim
yeni kurulan düzenin bir perdenin                               görüşü”nün reddidir. Kendisi de hukuk      ilişkileri tek belirleyen değildir, bir üst-
ardına saklanması, kendisine yeni                               eğitimi almış olan Marx, bu sonuca         yapı kurumu olan hukukun da üretim
bir “yaratan” bulması gerekiyordu.                              hukuksal çözümlemeler yaptığı çalış-       ilişkileri (yapı) üzerinde etkisi bulun-
Yaratan demeliydi ki “herkes kanunlar                           malarıyla, gençlik yıllarında varmıştır.   maktadır. Üstyapı kurumları kapitalist
önünde eşittir”. Eşitsizlikler bu masal                         Çalışmalarını ilerlettikçe devletin,       üretim ilişkilerinin düzenlenmesine
perdesinin arkasına saklandığı ölçüde                           siyasetin, dinin olduğu kadar hukukun      ve ona yol açılmasında yardımcı olur.
burjuvazi egemenliğini sağlama ala-                             da kökenini üretim ilişkilerinde bulan     Aksi görüş, hukuku bağımlı, özgün
bilirdi.                                                        Marx’ın ilgisini kökene yöneltmesi do-     olmayan bir gölge konumuna yerleş-
Böylece kuruculuk ve koruyuculuk                                ğaldır.  “Hegel’in Hukuk Felsefesi’nin     tirmektir. Özetle şöyle söylenebilir;

8 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
onaylamakta ve korumaktadır, mül-
                                                                                           kiyet bu nedenle hukukun konusu-
                                                                                           dur. “Hukuk, evlilik ve boşanmada aşkı
                                                                                           değil, mal birleşimi ve paylaşımını; ev-
                                                                                           lat edinme ve ölümde, evlat sevgisi ya
                                                                                           da yası değil, miras düzenlemelerini;
                                                                                           vatandaşlık değiştirmede ülkesel aidi-
                                                                                           yeti değil, mal varlığının hangi ülkenin
                                                                                           burjuvazisinin tekelinde olacağını
                                                                                           konu edinmektedir!”[6]
                                                                                            
                                                                                           Sonuç
                                                                                           Görüldüğü üzere, Marksizmin hukuk
                                                                                           alanında söyledikleri bir alternatif
                                                                                           oluşturmaktan çok eleştiri odaklıdır.
                                                                                           Marx ve Engels genel bir hukuk ku-
                                                                                           ramı oluşturmadıklarından klasiklere
                                                                                           dayanan bir hukuk öğretisi oluşturmak
altyapı kurumları üstyapı kurumlarını,      değişimin seçimle iktidara gelenlerin          da mümkün olmamıştır. Sovyetler
yani bunun içinde bulunan hukuku da         oluşturduğu kuvvetler tarafından ya-           Birliği deneyiminde hukuk alanındaki
belirlerken bu aynı zamanda karşılıklı      pılması “halk iradesi”nin bu yönde ol-         tartışmaların temelini sosyalizmde
bir ilişki biçiminde ilerleyerek bütünü     duğunu düşündürtse de yasayı yapan             hukukun sönümlenip sönümlenmeye-
oluşturur.                                  yine burjuva sınıfıdır, çelişkiyi ortaya       ceği konusu oluşturmuştur. Sosyalizm
“Ekonomik durum temeldir ama çeşitli        çıkaran yine kapitalist üretim ilişkile-       koşullarında, eleştirilen burjuva huku-
üstyapı öğeleri - sınıf savaşımının         ridir ve sistem işlemeye devam etsin           kunun yerini nasıl bir hukukun alacağı
siyasal biçimleri ve sonuçları - savaş      diye çelişkiler giderilmelidir.                ise her ülkenin kendi öznelliği çerçe-
bir kez kazanıldıktan sonra, kazanan        Hukukun salt iradede aranmaması                vesinde yanıt bulacak bir sorudur.
sınıf tarafından hazırlanan anayasalar      gerektiği, Marksizmin hukuk alanına            Üretim ilişkilerine bağlı ancak tama-
vb. - hukuksal biçimler, hatta bütün        yönelttiği iki temel eleştiriden ikin-         men onun belirlemesi ile değil kar-
bu gerçek savaşımlara katılanların          cisidir. Hukuka sınıfsal bir rol biçen         şılıklı ilişki sonucu gelişen hukukun
beynindeki yanılsamaları, siyasal, hu-      Marksizme göre hukuk; soyut bir dev-           sınıfsal bir karakter taşıması, onu
kuksal, felsefi teoriler, din anlayışları   let kavramının yarattığı bir “şey” değil,      burjuvazinin elinde ideolojik bir sal-
ve bunların daha sonraki dogmatik           elle tutulup gözle görülmese de sahip          dırı aracı yapar. Salt hukuki alanda
sistemler halinde gelişmeleri, hepsi        olduğu somut araçlar yoluyla egemen            verilen mücadeleden medet ummak,
tarihsel savaşımların gidişi üzerinde       sınıfın çıkarlarına hizmet eden, hatta         burjuvazinin elindeki silahı kendine
etki yapar ve birçok durumda ağır ba-       onun varlık koşullarını oluşturan, yani        yöneltmesini beklemek anlamına gelir.
sarak onun biçimini belirlerler.”[4]        kapitalist mülkiyet ilişkilerinin biricik      Bu hukuksal kazanımların önemsiz
Değişime mahkum olan hukuk                  koruyucusu durumundadır, toplumun              olduğu anlamına gelmemekte, ancak
“Gelişmelerinin belirli bir aşamasında      büyük çoğunluğunda özel mülkiyetin             verilecek mücadeleye sınıf karakteri
toplumun maddi üretici güçleri, o           fiilen olmaması ise hukukun ilgi alanı         kazandırmamak burjuvazinin en başın-
zamana kadar içinde hareket ettik-          dahilinde değildir.                            dan beri emekçi halka dayattığı hukuk
leri mevcut üretim ilişkilerine, ya da      Kamu hukuku-özel hukuk ayrımı                  anlayışını kabullenmek anlamına ge-
bunların hukuki ifadesinden başka bir       Hukuk alanında söylenecek bir diğer            lecektir.
şey olmayan mülkiyet ilişkilerine ters      söz de kamu hukuku-özel hukuk                   
düşerler. Üretici güçlerin gelişmesinin     ayrımında ortaya çıkmaktadır. Kamu             Dipnotlar:
biçimleri olan bu ilişkiler, onların en-    hukuku kişi-devlet arasındaki ilişki-          1.  Kara, Kemal, Marx ve Engels’in
gelleri haline gelirler.”[5]                leri düzenlerken, özel hukuk kişi-kişi         Klasiklerinden Hareketle… Marksizmin
Hukuk, değişen üretim ilişkilerine          arasındaki ilişkileri düzenler. Kamu           Gözünden Hukuka Bakış, Gelenek,
uyum sağlayamadığı ölçüde bu ilişki-        hukukunun düzenlendiği yasa bize öz-           2005,83.sayı
lerle çelişkiye düşer. Çelişkiye düştüğü    gürlüğümüzü bahşettiği maddenin bir            2. Karahanoğulları, Onur, Marksizm
ölçüde de bu ilişkilerin engeli haline      alt fıkrasına eklemektedir “kamu gü-           ve Hukuk
gelir. Çelişkilerin giderilmesi amacıyla    venliği açısından tehdit oluşturmadığı         3. Kara, Kemal, a.g.e.
yapılan değişiklikler, hukukun sınıfsal     sürece!” Marx’ın deyişiyle:  “Metinde          4.  Engels, Friedrich, “Joseph Block’
yapısını ortaya çıkarır. Uygulamada         özgürlük, sayfa kenarında bu özgürlü-          a Mektup, Din Üzerine, Sol Yayınları,
oluşan sıkıntılar giderilse de huku-        ğün kaldırılması.”                             1995, s.256-257
kun sınıfsal yapısının ortaya çıkışı,       Kamu hukuku burjuvazinin güvenliğini           5.  Marx, Karl, Ekonomi Politiğin
hukukun adalet dağıtan, herkese             korurken özel hukuk, burjuvazinin var          Eleştirisine Katkı, Sol Yayınları, 1993,
eşit mesafede duran, eşitlikçi ruhuna       oluş koşulu olan özel mülkiyeti genel          Önsöz, s.22-23
gölge düşürür. Kapitalist toplumda bu       bir iradenin sonucu gibi açıklamakta,          6.  Kara, Kemal, a.g.e.

                                                                                  HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 9
HUKUKUN SİVAS’TA YAKANLARLA İMTİHANI
                                                                                                            Sivas Katliamı’ nın ardından
                                                                                                            Tansu Çiller yaptığı ilk
                                                                                                            açıklamada “Neyse ki
                                                                                                            dışarıdaki vatandaşlarımıza
                                                                                                            bir şey olmadı.” derken,
                                                                                                            dönemin diğer sağ siyasetleri
                                                                                                            “müslüman mahallesinde
                                                                                                            salyangoz sattığı”
                                                                                                            suçlamasıyla olaylardan Aziz
                                                                                                            Nesin’i sorumlu tutuyorlardı


                                                                 mücadeleye girişmişti. ABD, SSCB‘nin       Çiller dönemin başbakanı olmuştu.
seçkin barbaros                                                  çözülüşüyle beraber Irak’a müdahale        Artık gazete manşetlerini süsleyen
                                                                 etmiş, tüm dünyada sağa yönelim            “reformlar çağı” için harekete geçile-
                                                                 başlamıştı. Avrupa kıtasının sosyal        bilirdi.
Sivas Davası’na ilişkin yazılan bir
                                                                 demokrat hareketinin dibe vurduğu          Aydınlara ve toplumsal muhalefetin
çok şey olduğu  ortada, fakat katli-
                                                                 tarihin 90’ların başı olması bu açıdan     çeşitli dinamiklerini susturmaya yöne-
amın gerçekleştiği günden davanın
                                                                 bir tesadüf olarak değerlendirilemez.      lik olarak, bir çok aydın bu yıllarda faili
başlangıcına, dava süreci ve o dönem
                                                                 Kısacası, emperyalizm dizginlerini         meçhul cinayetlerle katledildi. Tansu
aktörlerinin tutumlarına değin bugün
                                                                 koparmış dünya, yeni bir kabusa            Çiller’in meclis kürsüsünden PKK’ye
güncellikle bağını korumaya devam
                                                                 uyanıyordu.                                haraç verdiği iddiasıyla okuduğu
eden bir süreç olduğu da bilinen
                                                                                                            isim listesi sonrası, aralarında Kürt iş
bir diğer gerçek. Fakat bugün Sivas
                                                                 Türkiye’de ‘93                             adamlarının da olduğu bir çok siya-
Davası’nı  bizler için önemli kılan bir                                                                     setçi ve aydın faili meçhul cinayetlere
                                                                 Dışarıda bunlar yaşanırken Türki-
diğer olgu hiç kuşkusuz o dönemin ve                             ye’deki sermaye sınıfı çeşitli toplantı    kurban gitmiş, binlercesi de mahkum
günümüzün siyasi aktörlerinin siyasi                             ve görüşmelerde dünyada yaşanan            edilmişti.
rotalarında birbiriyle olan yakınlık ve                          değişim sürecine ve denge siyasetine       12 Eylül ile birlikte toplumun üzerine
akrabalık bağları ile Sivas Katliamı’na                          alışkın bir ülkenin tek kutuplu dün-       çöken gericilik SHP-DYP koalisyo-
neden olan dinci gericiliğe karşı                                yaya eklenmesine ilişkin bir arayışa       nundan aldığı  sınırsız güç ile örgüt-
toplumsal muhalefetteki omurgasızlık                             sahipti. Dönemin Başbakanı Süleyman        leniyor; Kürt halkının, emekçilerin ve
halidir.                                                         Demirel, 93 yılının reformlar çağı         aydınların kanlarıyla yaşamaya devam
Omurgasızlığın kaynağı bu yazının                                olacağını söylemiş ve Demirel’in bu        ediyordu.
konusu olmamakla birlikte yol açtığı                             sözleri 1 Ocak günü tüm gazetelerin        Ve Sivas katliamı böylesi bir nesnelli-
sonuçları göstermenin kimi açılardan                             manşetlerinde yerini almıştı. Dönemin      ğin sonucunda gerçekleşmişti.
bize önemli veriler sunacağı muhak-                              gazetelerinde “Tabular Yıkılıyor” baş-      
kak.                                                             lığıyla yazılan bir çok yazıyı, günlerce   Sivas’ta ‘93
                                                                 süren tartışma programları izliyordu.      Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tara-
Dünyada ‘93                                                      Yeniden siyaset sahnesine çıkmaya          fından Sivas’ta düzenlenen şenliklere
1993’ü hatırlamakta fayda var.                                   çalışan işçiler, toplumsal muhalefetin     Aziz Nesin başta olmak üzere bir çok
1988’den itibaren o dönem tüm                                    dinamikleri, SHP’den ayrıldıktan sonra     aydın ve sanatçı katılmıştı ve etkinlik
dünyada değişim süreci hızlanmış,                                kurulan DEP’le beraber daha da şid-        yerel basın ve çeşitli gerici dergiler
Sovyetler Birliği ve Doğu Bloğu’nun                              detlenen Kürt sorunu ve Ortadoğu gibi      tarafından günler öncesinden provoke
çözülmesiyle beraber emperyalizm                                 konular ana akım medyanın deyimiyle        edilmeye çalışılıyordu. Yerel gazete-
70 yıl boyunca ertelediği emperyal                               “Türkiye’nin uluslar arası sistemde        lerin hepsinde ortak metinler basılıp,
politikalarını hayata geçirmek için                              oynayacağı rol açısından anahtar           tehditler savrulurken, gericiler cami
önündeki engelleri kaldırmıştı. Avru-                            durumdaydı”.                               cami dolaşıp her yerde halkı kışkır-
pa’daki iktidarların SSCB korkusunun                             Alevilerin büyük bir kesiminin oylarını    tıyordu. 1 Temmuz günü Müslüman
ekşimsi meyvesi olan sosyal devlet                               alan SHP, Turgut Özal’ın ölümünün          kamuoyuna hitap eden bildiriler tüm
anlayışı tek kutuplu dünya ile beraber                           ardında Demirel’in Cumhurbaşkanı           camilere, sokaklara ve evlere asılmış,
tasfiye olma sürecine girmiş ve Av-                              olması için DYP’ye destek vermiş ve        Sivaslılar etkinliğin düzenlendiği yere
rupa sermayesi işçi sınıfıyla zorlu bir                          böylece DYP’nin başına geçen Tansu         çağrılmıştı. Dönemin Malatya Valisi

10 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
Saffet Arıkan Bedük, Malatya’dan Acz-       (...) İki üç daha fazla 2 Temmuz, daha        lerin sadece iki yıl içinde tutuklanan,
mendiler ve Humeyniciler’in Sivas’a         fazla Sivas! “. (*1)                          gözaltına alınan insanların sayısına,
gittiğini ve polisin bunları bildiğini      2012’nin 93’ü                                 eğitim müfredatında hayat bulan geri-
belirtti.                                   Sivas Katliamına ilişkin açılan davada        ciliğe, akademideki ve her kademedeki
2 Temmuz günü ise otelin önünde             yaşananlar ise bu kez hukukun Sivas           imamın ordusuna bakması kafi. O
toplanan gericiler tarafından “Müs-         Katliamı olarak karşımıza çıkıyor.(*2)        vakit, herkes, 2 Temmuz’da “Neyse ki
lüman Türkiye”, “Laiklik gidecek            2 Temmuz 1993’te 35 aydınımızı                halkımıza bir şey olmadı.” diyen başba-
şeriat gelecek”, “Muhammedin ordusu         katleden gericilerin avukatlığını yapan       kanın yerini zamanaşımı için “Halkımı-
laikliğin korkusu” sloganları  atılmaya     kişilerin büyük çoğunluğu, bugün AKP          za hayırlı olsun.” diyen bir başbakanın
ve otelin camları kırılmaya başlandı.       tarafından önemli görevlere getirilmiş        aldığını; halklara düşmanlık besleyen
Kolluğun hiçbir şekilde müdahale            durumda. Hali hazırda sanık avukat-           ve herkesi suçlu gören bir iktidarın
etmediği olaylarda, 37 aydın tekbir         larının 8’i AKP listelerinden milletve-       yerine herkesi mahkum etmek isteyen
sesleri eşliğinde yakılarak öldürüldü.      killiğini sürdürürken, bir çoğu çeşitli       bir iktidarın geçtiğini; emperyalizmin
Ankara’da ‘93                               devlet kurumlarında üst düzey görev           taşeronu, piyasacı, gerici ve faşist bir
Sivas Katliamı’nın ardından Tansu           yapmaya devam ediyor. (*3)                    zihniyetin iktidar olduğunu görecektir.
Çiller yaptığı ilk açıklamada “Neyse        Aydınları yakanlar arasında ise şu an         Gericilikle mücadele AKP iktidarına
ki dışarıdaki vatandaşlarımıza bir şey      hapiste bulunan kimse yok.                    karşı mücadelenin olmazsa olmaz bir
olmadı.” derken, dönemin diğer sağ          AKP iktidarı tarafından bütün kurum-          ilkesidir.
siyasetleri “müslüman mahallesinde          ların tasfiye edildiği, ele geçirildiği       Kısacası birileri gericilikte anti-emper-
salyangoz sattığı” suçlamasıyla olay-       bir ortamda, toplumsal yaşamdaki              yalizm, liberallikte demokrasi, savaşta
lardan Aziz Nesin’i sorumlu tutuyor-        gericilik kurumsallaşmakta ve kendini         barış aramak yerine; AKP’nin piyasacı,
lardı. Ana akım medyanın da iktidarla       bir program olarak sunmaktadır. Ve            gerici ve Amerikancı programına top
aynı tavrı sergilediği günlerde gerici      bugün bu program kendini 4+4+4                yekün karşı çıkmalı ve ezberini bozma-
basın katliamdan “Sivas Kıyamı” olarak      yasasıyla, kadının toplumsal yaşam-           lıdır. Çünkü bu ezber yanlıştır. 1993’te
bahsetmekten geri durmadı. O dönem          dan soyutlanmasıyla, karma eğitimi            yıkıldığı söylenen tabular yıkılmadı,
İBDA-C’nin yayın organı olan Taraf          yavaş yavaş ortadan kaldırarak, kuran         yerini putlara bıraktı; olan budur. Ve
dergisinde olayla ilgili şu satırlara yer   dersleri vs. ile hayata geçirmektedir.        şimdi bu putları yıkmanın vakti geldi.
verildi: “Sivas Katliamı ve Şanlı Sivas     AKP gericiliğinin sunduğu bu prog-
Kıyamı yaygınlaşarak devam ede-             ram reddedilmedikçe, gericilikle her          Dipnotlar:
cektir. Sivaslı Kardeşlerimize destek       defasında uzlaşma yoluna gidildikçe           1.     Taraf Dergisi - 1-7 Temmuz 1994
olmak, onların yaktığı meşaleyi yurdun      yenilmeye mahkum olmak eşyanın                2.     Ece Özsaraç’ın dava sürecinde
her tarafına taşımak boynumuzun bor-        doğası gereğidir.                             yaşananlara ilişkin elinizdeki dergide
cudur. Sivas’ta insanlarımız yargılama      Gericilikle mücadele zamanaşımına             detaylı bir şekilde ele aldığı yazısına
ve cezalandırma hakkını kullanmıştır.       tabi değildir. Hukuki değil siyasi mü-        bakılabilir.
Yargılama ve cezalandırma hakkı             cadelenin konusudur. “Artık gericilik         3.     Tüm Listeyi görmek için: : soL Ha-
ancak Müslümanlarındır. (...) Nifak ve      tehdidi yok, geçti.” diyenlerin, demok-       ber Portalı – “Yakanların avukatlarının
fitnecilerin katli hak ve önceliklidir.     rasiden bahsedenlerin, “ama” diyen-           çoğu bugün AKP’de!”

                                                                               HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 11
AKP ile Eğitim sistemi: 4+4+4
                                                                                                              4+4+4 sistemi açıkça kişileri
                                                                                                              sosyo-ekonomik durumlarına,
                                                                                                              cinsiyetlerine, etnik
                                                                                                              kökenlerine, dini görüşlerine
                                                                                                              göre ayırıyor. Paran yoksa
                                                                                                              okuma diyor, çıraklık et diyor.
                                                                                                              Kızsan kız okullarına git,
                                                                                                              erkeksen erkek okullarına
                                                                                                              git diyor. Ateist olma, alevi
                                                                                                              olmaya şansın yok.
                                                                 AKP ile anılan 2000’li yıllar, dinci-        ği savunan bir iddianame. Ökkeş Şen-
Bilgi Üniversitesi                                               gericilikle piyasacılığın saldırı ile        dilleri tanık gösteren bir mahkeme ve
Toplumcu hukukçular kulübü                                       geçti. Her yönetim gibi Akp’de kendi         güzel bir tiyatro. 12 Eylül’ün çocukları
                                                                 ideolojisinin gençliğini yaratmak için       12 Eylül’ü yargılıyor.
Eğitim ve Öğretimin Anlamı:                                      epeyce uğraştı. Önce kuran kursları sa-
En basit tanımı ile eğitim bireyi top-                           yısı katlandı, sonrasına kuran kursuna       4+4+4
lumsallaştırırken, öğrenme, tartışma,                            gitme yaşı küçüldü. İmam hatip liseleri      Geleceksizleşen bir ülkenden bahse-
sorgulama, deneyimleme haklarının                                zaten katlanarak artıyordu ve türban         diyoruz. Okulu nasıl kazanacağını bil-
eşit ve parasız bir şekilde sürekli                              bir anda tüm okullarda serbest oldu.         meyen, okulunu bitirince ne olacağını
olarak sağlanmasıdır. Öğretim ise bu                             Katsayılar ise kaldırıldı. Cemaat ise        bilmeyen bir gençlik yaratıldı. Boşluğa
bilgileri gerektiği yerde kullanabil-                            yurtlara, sınav sorularına hakimdi.          düşen boşlukta çürüyen bir gençlik...
mesidir. Özellikle çocuğun yukarıda                              KPSS’ den, YGS’ den şifreler çıkmaya         İsteniyor ki ülkede olan bitene tepki
saydığımız temel formasyonları alması                            başladı. Kız çocukları okullarına tür-       göstermeyen bir gençlik olsun bu
ile kendi yeteneklerini keşfetmesi ve                            banla girmek isterken, ileri demokrasi       ülkede. Uyuşturmak aklı satın almak
toplumla buluşturabilmesi için 12 yıllık                         kız ve erkek arasındaki 45 cm ile daha       istiyorlar.
eğitim zorunlu olmalıdır.                                        ilerleyecekti.                               Dininin ve Kininin Davacısı Gençlik:
                                                                 Üniversitelerin içi şirketlerle, bankalar-   Ne yapılmaya çalışıyor? Birinci cum-
80 Sonrası Eğitimde Değişmeler:                                  la doldu AKP ile birlikte bu dönemde.        huriyetin arta kalan değerleri tüm
Dünyada 70’lerden sonra, Türkiye’de                              Bir yandan şirketler TEKNO-Kentler           değerler silinmeye çalışıyor. İkinci
ise 80’lerden (24 Ocak kararları ve 80                           kurarken, taşeronlar okulun kantinine,       cumhuriyetin önündeki tüm yasal
darbesiyle birlikte) sonra sosyal haklar                         spor salonlarına, temizlik görevlile-        engeller kaldırılsın isteniyor. 30 Mart
rant alanına döndü. Temel haklardan                              rine kadar her şeye sahiptiler. Diğer        günü eğitim sistemi Abdullah Gül’ün
çıkarılan sağlık, eğitim gibi alanlar,                           yandan bilim pazarlanabilir hale geldi,      onayı ile son halini aldı. Zorunlu ilköğ-
piyasanın eline bırakılmaya başlandı.                            TÜBİTAK, TÜBA’nın içi boşaltıldı.            retim kısmı 6-13 yaşını kapsayacak
82 Anayasası ile kurulan YÖK, üniver-                            Bilim üniversitelerden dışarı atılmaya       şekilde değiştirildi. Böylelikle 60-72
sitelerin özerkliği tamamıyla kaldırdı.                          çalışılıyordu. Sınav sayısı artarken,        ay arasındaki çocuklar zorunlu eğitim
YÖK’ün yaptığı ilk faaliyet 1402 sayılı                          dershane eğitimin zorunlu parçası ha-        kapsamına girecek. Özetle 5 yaşında
yasa gerekçe gösterilerek yüzlerce                               line geldi. Binlerce öğretmen atanmak        okula başlanacak artık. İlk 4 yıldan
ilerici akademisyenin görevine son                               için beklerken sözleşmeli öğretmenler        sonra öğrencilere imam hatip lisesi,
vermek oldu. Solcu öğrenciler ise                                alınmaya başlandı. İngilizce öğretmeni       meslek lisesine (açık öğretimde ilk
potansiyel suçlu oldukları için ya                               artık bilgisayar öğretmeni oluvermişti.      başta ikinci dört yıl kapsamındaydı an-
çeşitli soruşturmalara maruz kaldı ya                            Ülke ekonomisi her gün daha kötüye           cak verilen tepkiler sonucu kaldırıldı.)
da okuldan atıldılar. 84’te ise İhsan                            gidiyor. Doğalgaza, elektriğe, suya          gidebilecek. 4.sınıftan sonra Kuran-ı
Doğramacı’nın kâr amacı gütmeyen                                 her şeye zam geliyor. AKP Sihirli            Kerim, Hz. Peygamberimizin Hayatı,
vakıf üniversitesi olan ‘Bilkent’i kurdu.                        parmaklarla demokrasi vaad ederken           Arapça gibi dersler okutulabilecek.
Devlet artık vakıf üniversiteler için                            gazeteciler, üniversite öğrencileri tu-      Sonraki 4 yılda ise öğrenciler açık
özendiricilik edecek, devlet arazisini                           tuklanıyordu. Komşularla sıfır problem       öğretime gidebilecek ya da yine aynı
çok cüzi miktarlara kiralayacaktı. İlk                           derken, herkesle savaş halinde olan bir      okulların liselerine devem edebile-
harç paraları ise hemen ardındandı.                              ülke dahası muhalif ordularına silah ve      cekler.(2) 4+4+4 sisteminin MÜSİAD,
86’da ise harç paralarına %300-350                               para yardımı yapan bir ülke. Sağlıkta        ASKON, İmam Hatip Lisesi Mezunları
zam geldi.                                                       dev adımlar atılırken ölüme terkedilen       ve Mensupları Derneğinin destek
                                                                 insanlarla dolan bir ülke. 12 Eylül’ü        verdiği unutulmamalıdır.
2000’li Yılların Ardından:                                       yargılarken örgütsüzlüğü, ideolojisizli-

12 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
18 Milli Eğitim Şurası:                     dinci-gericiliğe değmeyen çocuğun                kılan eğitim belli bir sınıfa sunulan hiz-
Milli eğitim Şurası 2000’lerden sonra       4.sınıftan sonra şansı kalmasın. İllaki          mete dönüşüyor böylelikle. Sanayiciler
iki defa köklü biçimde değiştirildi.        yaktık yine yakarız, diyenlerden olsun           de açıkça zaten ‘8 yıllık zorunlu eğitim
Kesintili eğitim sisteminin kararının       isteniyor. Böylelikle çocuk gelecek-             sanayiye ket vurmuştu’ diyebiliyorlar.
alındığı bu Şura, tüm aşamalarda daha       sizleşirken, sorgulamasın, neden bu              Sisteme baktıkça iştahları kabarıyor.
etkin bir din eğitimi öngörüyordu.          ülkenin hali böyle demesin, cemaat               Öğrenci ayağı böyleyken yine 18.
Rehber öğretmenlerinin danışman-            elinde uyutulsun isteniyor.                      Eğitim Şurası’nın önerilerinden biri
lıklarının yanına bir STK’ların ve yine     4.sınıftan sonra ise sınavlarda başa-            okullardaki tüm öğretmenler
bir STK olan cemaatlerin, din görevli-      rılı olan öğrenciler devlet tarafından
lerinin danışmanlığı istendi. Kadınlar,     okutulacak. Burada devlet=cemaat                 Cinsiyetçilik:
kızlar eğitime katılırken dinsel ve         ikilemini hatırlatmak gerekir. YGS-              ‘’Bugün nedense karma eğitim sistemi
kültürel şekillendirilmesi gerektiği        KPSS-Polis okulları gibi çeşitli sınav-          zorunu hale getirmişiz.(…) Kız liseleri
belirtildi. Eğitim-Bir-Sen başkanının       larda ortaya çıkmıştır ki ÖSYM-YÖK               de açılabilsin. Kız YİBO’lar, kız liseleri,
önerileri arasında ‘piyasaya duyarlı,       gibi kurumlar cemaatin elindedir ve              kız meslek liseleri…’ (Eğitim Bir-Sen
ekonomiye duyarlı, değerlere duyarlı,       okullarında başarılı olan öğrencilere            Genel Sekreteri Halil Etyemez) .
yüzde %99’u Müslüman olan bu ülke-          cemaat el atacaktır. Böylelikle cemaat           Kesintili eğitimle birlikte kız liselerinin
nin Anayasa’nın 24. maddesine göre,         eli kurumsallaştırılmaktadır.                    ortaokulları kısmının açılacağı kesindir.
isteyen anne-babalar çocuklarına din        Bu eğitim sisteminden çıkan öğrenci-             AKP kız ve erkek çocuklarının 45
eğitimi aldırabilmek’ vardı. Açıkça din-    ler hukukçu olurken modern hukuka                santim koyulması az görülmüş olacak
ci-gerici ve piyasacı bir saldırı öngö-     karşı çıkacak, şeriatı savunacak; tıpçı          ki, artık kız ve erkek öğrencilerinin
rülüyordu Şura tarafından. Eğitim-sen       olurken bilimci kimliğini unutup ben             okulları ayrılsın isteniyor ne de olsa
ise salonu terk etti.                       kadınım erkek hastaya bakamam                    hepsi birer cinsel obje. Modern harem-
Eğitim Sen’in çağırısı ile 28-29 Mart’ta    diyebilecek. Van depremi için üniversi-          lik-selamlık oluşturuluyor.
Ankara’da eylem yapıldı ve genel grev       teli kızlar çıplak dolaşmasaydı deprem
ilan edildi. AKP’nin faşizan saldırıları    olmazdı diyebilecek. Kanserli hastayı            Ayrımcılık:
hız kesmedi. Adana’dan Ankara’ya gel-       ölüme terk ederken kader diyebilecek.            4+4+4 sistemi açıkça kişileri sosyo-
mek isteyen 85 KESK üyesi gözaltına         Madenlerde yüzlerce işçi ölürken işin            ekonomik durumlarına, cinsiyetlerine,
alındı. İzmir, Aydın, Balıkesir, Manisa,    doğasında bu var diyebilecektir. İste-           etnik kökenlerine, dini görüşlerine
Kocaeli, Bursa, Malatya, Batman,            nen açıkça budur. ‘Kader’ ‘mukadderat’           göre ayırıyor. Paran yoksa okuma
Urfa, Konya, Hatay, Zonguldak, Tokat        tek hakim olacaktır okullarda.                   diyor, çıraklık et diyor. Kızsan kız okul-
illerinden üyelerin çıkışları engellendi.                                                    larına git, erkeksen erkek okullarına
Ankara’ya varabilen Kesk’lilere ise         Piyasacılık:                                     git diyor. Ateist olma, alevi olmaya
polis tarafından ciddi müdahaleler ya-      Belli bir ortalama ile ortaokula alı-            şansın yok.
pıldı. KESK’liler oturma eylemi yaparak     nacak olan öğrenciler 4.sınıfa kadar             4+4+4 sistemi
durumu protesto ettiler. (4) AKP yasa       birbirleri ile rekabet içinde olacak.            Anayasanın 2. maddesinde yer alan
tasarısının en ufak eleştirisine bile       Kariyerizm ve bireycilik ilkokuldan              laiklik ilkesine, Yine 24 ve 25. madde-
tahammül edememiştir.                       itibaren öğrencilerin sıra arkadaşı ola-         lerinde yer alan din ve vicdan hürriyeti
                                            bilecek böylelikle. Dershane sistemi             ile düşünce ve kanaat hürriyetine yine
Dinci-Gericilik:                            ilkokula kadar indirilecek ve eğitim             bun yasalara paralel olan AİHS’nin
60. ayını dolduran yani 5 yaşında olan      piyasanın eline bırakılacaktır. Kaldı ki         9.maddesine aykırıdır.
çocuklar zorunlu eğitimin bir parçası       eğitim çeşitli yasal dayanakları gereği          Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Sana-
haline gelecek. Kısaca AKP artık 5          parasız, laik, sürekli, bireyin ve toplu-        yi İşlerine alınacak Çocukların Asgari
yaşındaki çocuğu cemaatlerin içine          mun ihtiyaçları gözetilerek sistemleş-           Yaş Sınırını Belirleyen Sözleşmesi’nin
alabilecek. Öyle ya zaten Devletin          tirilmesi gerekir. Bu eğitim sistemi bu          2. ve 6.maddesine aykırıdır. Yine
Bakanı Faruk Çelik ‘15 yaşındaki çocuk      haliyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel          Uluslararası Çalışma Örgütü’nün
hafız mı olur, hafız olacak yaş 6,7, 8,     Kanunu’nun 8. maddedeki parasız                  İstihdama Kabulde Asgari Yaşa İlişkin
9, 10. Anaokuluna inebilir dini eğitim’     eğitim lafzı değiştirilerek ikinci cum-          Sözleşme’nin 2,6 ve 7. Maddelerine
diyordu. Dinci gericilik AKP tarafından     huriyetin önündeki hukuksal engeller             aykırıdır. Ayrıca BM Ekonomik, Sosyal
5 yaşında alınıp yetiştirilmek isteni-      kaldırılmak istenmektedir. Dershane              ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’nin
yor açıkça düşünmesin, tartışmasın,         ve özel okullar elbette 4.sınıfla sınırlı        10/3. Maddesine aykırıdır.
sorgulamasın okumayı söküp kuran            kalmayacak 12 yıllık kesintili eğitimin          Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
ezberlesin deniliyor.                       her evresinde kendilerini gösterecek-            Ayrımcılık yasağı başlıklı 14. Mad-
4.sınıftan sonra imam hatip liselerine      ler.                                             desine, İnsan Hakları Evrensel
gidebilecek öğrenciler. Dünya da eşi        4.sınıftan sonra öğrenciler meslek               Bildirgesi’nin 1, 2, 7, ve 26 (26.
benzeri olamayan bir sistem bizim ül-       liselerine gidebilecek. ‘Erkenden                maddede açıkça ‘Herkes, eğitim
kemizde hayata geçirilmiş olacak. Laik      eğitilsin isteniyor’ öğrenciler. Ucuz iş         hakkına sahiptir. Eğitim, en azından
eğitimin önündeki tüm engeller kaldı-       gücü olmak için eğitilsin, 10 yaşından           ilk ve temel öğrenim aşamalarında
rılmış oldu. İmam hatip ortaokullarına      itibaren çalıştırılabilsin, sömürünün            parasızdır’ yazmaktadır. ) maddesine
gitmemiş olsa bile çocuk hiç şansı yok.     dozu artırılabilsin diye eğitilsin isteni-       aykırıdır. Ayrıca BM Çocuk Hakları
Seçmeli dersler kuran-ı kerim, Hz. Pey-     yor. Buralara kimlerin gideceği bellidir:        Bildirgesi’nin 1.ve 11. İlkelerine ve
gamberimizin hayatı, Arapça dersleri        Yoksul aile çocukları… Paran yoksa               BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel
ve MEB tarafından zorunlu olarak veri-      okuma deniliyor bu da seçenekmiş                 Haklar Sözleşmesi’nin 13. Maddesine
lecek bu dersler. 4.sınıfa kadar es kaza    gibi sunuluyor. Piyasanın eline bıra-            aykırıdır.

                                                                                  HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 13
GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ CİHAN’I GERİ ALDI
                                                                                                            Tek somut delil olarak
                                                                                                            puşiye dayanılarak ve ceza
                                                                                                            hukukunun masumiyet
                                                                                                            karinesi,tutuklanma halinin
                                                                                                            istisna olması gibi genel
                                                                                                            ilkeleri göz ardı edilerek bir
                                                                                                            öğrencinin özgürlüğü ve
                                                                                                            eğitim hakkı iki yıl boyunca
                                                                                                            gasp edilmiştir.
                                                                 suçlu ayrımı yapmadan kişileri keyfice     edilen gecikmiş adalet değildir;elde
galatasaray Üniversitesi                                         yargılayabilmesinde aranmalıdır.Ancak      edilen baskılanmaya,dönüştürülmeye
Toplumcu hukukçular kulübü                                       bu şekilde saçma sapan delillerle          çalışılan öğrencilerin mücadelesinin
                                                                 gündeme gelen davaların işlevinin ne       AKP hukukuna geri adım attırmasıdır.
Medyada puşi davasının sanığı olarak                             olduğu anlaşılacaktır.ÇHD’nin Ekim         Uzun tutukluluk süreleri ile günde-
bilinen Galatasaray Üniversitesi                                 2011 raporuna göre 500’den fazla           me oturan KCK,Ergenekon,Devrimci
Endüstri Mühendisliği öğrencisi Cihan                            öğrenci tutuklu bulunmaktadır;tutuklu      Karargah… gibi davaların işaret ettiği,
Kırmızıgül iki yılı aşkın tutukluluğun                           öğrencileri ortak bir paydada toplayan     AKP’nin hukuk eliyle siyasal alanda
ardından 23 Mart’ta yapılan duruşma-                             durumun AKP muhalifliği olduğu gö-         kendine karşıt çeşitli grupları sindir-
sında tahliye edildi. 20 Şubat 2010                              rülmektedir.Bu davalarda tartışılması      meye çalışmasıdır.Buna paralel olarak
tarihinde Kağıthane’de yapılan bir mo-                           gereken toplantı ve gösteri yürüyüş-       yeni rejime tabi kılınmaya çalışan
lotof kokteyli saldırısının ardından o                           lerine katılan öğrencilerin ifade ve       öğrenciler de uzun tutukluluk sürele-
semtteki bir durakta bulunan Cihan’ın                            düşünce özgürlüğünün yok sayılması         rinden ve özel yetkili mahkemelerden
boynuna taktığı puşi tutukluğuna delil                           değil örgütlenme özgürlüklerini kısıt-     payına düşeni almaktadır.
olarak gösterildi. Davanın ilerleyen                             layan TCK hükümleridir;çünkü açıkça        Buna karşılık 35 kişiyi yaka-
duruşmalarında geri alınan gizli tanık                           görüyoruz ki öğrenciler terör örgütü
ifadesi ve puşi Cihan’ın Tekirdağ F Tipi                                                                    rak öldürenleri “zamanaşımı” ile
                                                                 üyeliğinden özel yetkili mahkemelerde      aklayan;kendine muhalif aydınları ak
Cezaevine gönderilmesine yetti. Dava                             yargılanmaktadır.
terör örgütü üyeliğinden açılırken, tu-                                                                     ademisyenleri,gazetecileri,öğrenci
tululuk hali CMK’nın 100.maddesine*                                                                         leri “tutuklamalarla” hapishanelere
                                                                 Cihan’ın Tahliyesi Ne Anlama Gel-
dayandırıldı.                                                                                               dolduran AKP hukukuna karşı, diğer
                                                                 mektedir?
                                                                                                            tutukluların serbest bırakılmasına
                                                                 Metin Lokumcu’nun öldürülmesini pro-
Cihan Neden Tutuklandı?                                                                                     kadar mücadele devam edecektir.
                                                                 testo eden Hopa Davası’nın ‘sanıkları-
Cihan’ın o gün o durakta bulunması                                                                          *Madde 100 - (1) Kuvvetli suç şüphe-
                                                                 nın’ tahliyesinde,Roman Çalıştayı’nda
belki tesadüftü; buna karşılık tutuk-                                                                       sinin varlığını gösteren olguların ve
                                                                 “Parasız eğitim istiyoruz,alacağız”
lanması bir yanlışlık ya da tesadüf                                                                         bir tutuklama nedeninin bulunması
                                                                 pankartı açan Berna ile Ferhat’ın tah-
değil bir ‘hukuk’ sisteminin sonucu-                             liyesinde olduğu gibi Cihan’a tahliye      halinde, şüpheli veya sanık hakkında
dur.AKP’nin 2.cumhuriyeti TCK ve                                 kararını aldırtan örgütlü mücadelenin      tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi,
TMK ile kendi hukuk rejimini yaratıp                             zaferidir.Hopa davasında hiç kimse         verilmesi beklenen ceza veya güvenlik
düşman ceza hukukunun gereğince                                  ben yapmadım demedi aksine ‘yaptık         tedbiri ile ölçülü olmaması halinde,
tutukladığı öğrencileri,aydınları,gazet                          yine yaparız’ diyerek suçlu olup olma-     tutuklama kararı verilemez.
ecileri…“terörist” ilan ederek kendine                           dıklarını sorgulatmadan, sorgulanması      (2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama
muhalif tüm kesimleri baskı altına al-                           gerekenin şemsiyenin,limonun,saç           nedeni var sayılabilir:
maya çalışmaktadır.Cihan hem öğrenci                             kestirmenin,kitap okumanın terör           a) Şüpheli veya sanığın kaçması,
olması hem Kürt olması nedeniyle                                 örgütü üyeliğine delil olarak sunula-      saklanması veya kaçacağı şüphesini
tutuklanacaktı; çünkü her iki kesim                              bildiği AKP hukuku olduğunu gösterdi.      uyandıran somut olgular varsa.
de bugün AKP’nin hukuku işletilerek                              Tek somut delil olarak puşiye dayanı-      b) Şüpheli veya sanığın davranışları;
baskılanmaya çalışılan büyük bir alanı                           larak ve ceza hukukunun masumiyet          1. Delilleri yok etme, gizleme veya
oluşturmaktadır.Cihan’ın tutukluluğu                             karinesi,tutuklanma halinin istisna ol-    değiştirme,
yanlış işleyen hukuk süreçlerinde de-                            ması gibi genel ilkeleri göz ardı edile-   2. Tanık, mağdur veya başkaları
ğil, AKP’nin gerçekleştirmeye çalıştığı                          rek bir öğrencinin özgürlüğü ve eğitim     üzerinde baskı yapılması girişiminde
toplumsal dönüşüme karşı koyan tüm                               hakkı iki yıl boyunca gasp edilmiştir.     bulunma,
direnç odaklarını ortadan kaldırırken                            Çağlayan Adliyesi’ne Cihan’ı almaya        Hususlarında kuvvetli şüphe oluştu-
ya da kendine dönüştürürken masum-                               geldik diyerek gittik ve aldık.Elde        ruyorsa

14 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
bir değerlendirme


                                                                                                 İlericilik, aydınlanmacılık,
                                                                                                 toplumculuk hukuk fakül-
                                                                                                 telerinde tekrardan ayağa
                                                                                                 kalkmıştır.




                                                üniversitelerde, tarif ettiğimiz kimliğin        kenara koymadan üniversiteye veya
cankat aydın                                    en gelişkin ve etkili kimlik haline gele-        ülkeye dair pek çok konuya toplumcu
                                                bilmesidir. Bu yıllarda gençliğin ortaya         bir pencereden bakarak söz söylemeye
Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün                  koyduğu deneyim birikimi bugüne bile             çalıştı.
kuruluşunun üzerinden neredeyse 1               ışık tutmaktadır.
yıl geçti. Bu bir yılı kulübümüz üye            Üçüncü ve son olarak ülkenin ve                  Etkinlikler
ve dostlarıyla dolu dolu geçirdi diye-          üniversitelerin bugünkü tablosudur.              Fakültemizde yıllardır ülke ve hukuk
biliriz. Bu yüzden bu süre zarfında             Ülke her geçen gün daha büyük bir                sorunlarına dair etkinlik, panel
yaptıklarımız, yapamadıklarımız ve              karanlığa sürüklenirken, üniversitelerde         yapılmamasının sıkıntısını çekiyorduk.
önümüzdeki dönemde yapacaklarımız               piyasacılığın, gericiliğin ve kariyerizmin       THK bu konuda da bir duvarı yıkmayı
üzerine İcab-ı Hal’in bu eğitim-öğretim         egemenliğini ilan ettiği bir ortamda bu          başarmıştır. İlk dönem yaptığımız
yılında çıkaracağımız son sayısında bir         duruma karşı oluşmuş tepkisellik açıkça          Yargıda Dönüşüm paneli, AKP’nin yargı
değerlendirme yazısı yazmak anlamlı             bir karşı kimliğin örgütlenebileceğini           alanındaki dönüşüm süreci açıkça
olacak.                                         gösteriyordu.                                    tartışılmasını sağlamış, katılımın
                                                Herhalde bu bir yılı değerlendirmeye             yoğunluğu ise öğrencilerin ülke
Bir İddia                                       başlayacaksak ilk başta bu iddiamızın            sorunlarına dair hala ilgisini halen
Yola çıkarken üniversitelere ve özelde          doğrulandığını söylemeliyiz.                     koruduğunu göstermiş oldu.
hukuk fakültelerine dair bir tespit             Elbette, üniversitenin üzerindeki                9 Nisan’da yaptığımız Server Tan-
yapıyorduk: Toplumcu düşünce her                piyasanın baskısı ve öğrencilere                 illi Anması ise sadece Akademi ve
geçen gün buralarda mevzi kaybedi-              uygulanan kariyerizmin şiddeti bugün             Aydınlanma başlığının tartışılması
yordu. Öğrencisinden akademisyenine             halen devam etmektedir. Bu anlamda               anlamında değil aynı zamanda İstanbul
üniversite toplumsal olaylara cılız bir         tablo henüz tersine çevrilmemiştir.              Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin değerli
tepki bile veremez hale gelmişti.               Fakat bu günkü duruma karşı dağınık              bir hocasına karşı ödemesi gereken
Şüphesiz kimsenin farkında olmadığı bir         olan tepkiselliğin örgütlenmesinde ve            vefa borcunun da yerine getirilmesi
şeyi ifade etmiyorduk. Fakat bu durum-          bir omurgaya oturmasında gereken ilk             ile değerli bir yere oturmaktadır. İÜHF
dan rahatsız birçoklarının aksine biz bu        adımlar atılmıştır. Derginin sabit bir           öğrencileri aydınlanma bilgesi Server
gidişin tersine çevrilebileceğini; şu anki      okuyucu kitlesine kavuşması, kulüple             Tanilli’yi unutmadıklarını bir kez daha
tablonun değişebileceğini, üniversitel-         temasa geçen öğrenciler, yıl boyunca             göstermiştir.
erde ve hukuk fakültelerinde toplumcu           yaptığımız etkinliklerin ve açıklamaların
bir birikimin yaratılabileceğini iddia ettik.   yarattığı heyecan buna örnek olarak              Yeni Üniversiteler
Bu iddiayı ortaya atarken yola çıktığımız       görülebilir.                                     Örgütlemeye çalıştığımız kimliğin sadece
üç temel nokta vardı:                                                                            üniversitemizle sınırlı kalmayacağını
Birincisi, Türkiye’de üniversiteler             Üretmek                                          dergimizin 6. sayısına başka üni-
kuruluşlarından itibaren aydın, ilerici bir     Rahatsız olduğumuz şeylerden birisi              versitelerden arkadaşlarımızın da
kimliğe, topluma karşı sorumluluk hiss-         de üniversitelerdeki üretimin azlığıydı.         yazmış olmalarından anlayabilirsiniz.
ine öğrencisiyle, akademisyeniyle sahip         Zaten topluma kendini sorumlu                    Önümüzdeki yıl Türkiye’nin pek çok
olmuşlardır. Üniversitelerin bir kurum          hissetmeyenin üretmek gibi bir derdi             üniversitesinde Toplumcu Hukukçuların
olarak Türkiye’deki konumu, üniver-             olmamasından normal bir şey de yoktu…            kulüp kuracaklarını buradan müjdeleye-
site öğrencisinin toplumun gözündeki            Kulüp bu üretimsizlik çemberini de               biliriz.
rolü hep bu kimliğin kendisini yeniden          bir nebze kırmayı başarmıştır. Sadece            Sonuç olarak şunun altını kalınca çizme-
üretebileceği bir temel kurmuştur.              bir eğitim-öğretim yılına sığdırmayı             kte fayda var. İlericilik, aydınlanmacılık,
İkincisi, 60’lardan başlayarak 12 Eylül         başardığımız 6 sayısı ile İcab-ı Hal             toplumculuk hukuk fakültelerinde
Darbesi’ne kadar uzanan bir süreçte             mütevaziliğini ve acemi ruhunu asla bir          tekrardan ayağa kalkmıştır.

                                                                                       HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 15
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6
icabihal sayi 6

More Related Content

Viewers also liked

Facemark web-banners price-list
Facemark web-banners price-listFacemark web-banners price-list
Facemark web-banners price-list
Rafig Valiyev
 
Early Warning Systems
Early Warning SystemsEarly Warning Systems
Early Warning Systems
kaakaawaah
 
Att bygga en vettig webbstruktur
Att bygga en vettig webbstrukturAtt bygga en vettig webbstruktur
Att bygga en vettig webbstruktur
Lilian Johansson
 
Texturas y Matices
Texturas y MaticesTexturas y Matices
Texturas y Matices
Sebastian Barbosa
 
Q.3 evaluation
Q.3 evaluationQ.3 evaluation
Q.3 evaluation
nctcmedia12
 
Formulario producto
Formulario productoFormulario producto
Formulario producto
kode99
 
Daftarhadir&nilai evaluasi pai
Daftarhadir&nilai evaluasi paiDaftarhadir&nilai evaluasi pai
Daftarhadir&nilai evaluasi pai
MTs Nurul Huda Sukaraja
 
True Drivers of MDM webinar
True Drivers of MDM webinarTrue Drivers of MDM webinar
True Drivers of MDM webinar
Kalido
 
God's generous grace and our vocations
God's generous grace and our vocationsGod's generous grace and our vocations
God's generous grace and our vocations
Edward Bryant
 
GBS Product Overview
GBS Product OverviewGBS Product Overview
GBS Product Overview
mrudulanadgauda
 
NWL Ultra Future
NWL Ultra FutureNWL Ultra Future
NWL Ultra Future
komputroniks
 
Bibliografía Egizu
Bibliografía EgizuBibliografía Egizu
Bibliografía Egizu
Beatriz López
 
Yaksha prasna questions of yaksha
Yaksha prasna   questions of yakshaYaksha prasna   questions of yaksha
Yaksha prasna questions of yaksha
BASKARAN P
 
Willington Nameplate Capability 2011
Willington Nameplate Capability 2011Willington Nameplate Capability 2011
Willington Nameplate Capability 2011
Willington Nameplate
 
Certificate 1 in Work Education.PDF
Certificate 1 in Work Education.PDFCertificate 1 in Work Education.PDF
Certificate 1 in Work Education.PDF
Bianca Nolan
 

Viewers also liked (15)

Facemark web-banners price-list
Facemark web-banners price-listFacemark web-banners price-list
Facemark web-banners price-list
 
Early Warning Systems
Early Warning SystemsEarly Warning Systems
Early Warning Systems
 
Att bygga en vettig webbstruktur
Att bygga en vettig webbstrukturAtt bygga en vettig webbstruktur
Att bygga en vettig webbstruktur
 
Texturas y Matices
Texturas y MaticesTexturas y Matices
Texturas y Matices
 
Q.3 evaluation
Q.3 evaluationQ.3 evaluation
Q.3 evaluation
 
Formulario producto
Formulario productoFormulario producto
Formulario producto
 
Daftarhadir&nilai evaluasi pai
Daftarhadir&nilai evaluasi paiDaftarhadir&nilai evaluasi pai
Daftarhadir&nilai evaluasi pai
 
True Drivers of MDM webinar
True Drivers of MDM webinarTrue Drivers of MDM webinar
True Drivers of MDM webinar
 
God's generous grace and our vocations
God's generous grace and our vocationsGod's generous grace and our vocations
God's generous grace and our vocations
 
GBS Product Overview
GBS Product OverviewGBS Product Overview
GBS Product Overview
 
NWL Ultra Future
NWL Ultra FutureNWL Ultra Future
NWL Ultra Future
 
Bibliografía Egizu
Bibliografía EgizuBibliografía Egizu
Bibliografía Egizu
 
Yaksha prasna questions of yaksha
Yaksha prasna   questions of yakshaYaksha prasna   questions of yaksha
Yaksha prasna questions of yaksha
 
Willington Nameplate Capability 2011
Willington Nameplate Capability 2011Willington Nameplate Capability 2011
Willington Nameplate Capability 2011
 
Certificate 1 in Work Education.PDF
Certificate 1 in Work Education.PDFCertificate 1 in Work Education.PDF
Certificate 1 in Work Education.PDF
 

More from kolormatik

icabihal sayi 5
icabihal sayi 5icabihal sayi 5
icabihal sayi 5kolormatik
 
icabihal sayi 4
icabihal sayi 4icabihal sayi 4
icabihal sayi 4kolormatik
 
Icabihal sayi 3
Icabihal sayi 3Icabihal sayi 3
Icabihal sayi 3kolormatik
 
icabihal sayi 2
icabihal sayi 2icabihal sayi 2
icabihal sayi 2kolormatik
 
icabihal sayi 1
icabihal sayi 1icabihal sayi 1
icabihal sayi 1
kolormatik
 
Süryay Mevzuat Uygulaması Tanıtım Kılavuzu
Süryay Mevzuat Uygulaması Tanıtım KılavuzuSüryay Mevzuat Uygulaması Tanıtım Kılavuzu
Süryay Mevzuat Uygulaması Tanıtım Kılavuzukolormatik
 

More from kolormatik (6)

icabihal sayi 5
icabihal sayi 5icabihal sayi 5
icabihal sayi 5
 
icabihal sayi 4
icabihal sayi 4icabihal sayi 4
icabihal sayi 4
 
Icabihal sayi 3
Icabihal sayi 3Icabihal sayi 3
Icabihal sayi 3
 
icabihal sayi 2
icabihal sayi 2icabihal sayi 2
icabihal sayi 2
 
icabihal sayi 1
icabihal sayi 1icabihal sayi 1
icabihal sayi 1
 
Süryay Mevzuat Uygulaması Tanıtım Kılavuzu
Süryay Mevzuat Uygulaması Tanıtım KılavuzuSüryay Mevzuat Uygulaması Tanıtım Kılavuzu
Süryay Mevzuat Uygulaması Tanıtım Kılavuzu
 

icabihal sayi 6

  • 1. İcab-ı Hâl HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR Ücretsizdir, Parayla Satılmaz 26 nisan 2012 | SAYI 6 İ.Ü. Hukuk Fakültesi Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır Bir Dönem Biterken...
  • 2. 4 Aynı Tas, Aynı Hamam, Yeni Anayasa 6 Türkiye’de İrtica Tehdidi Var mı? 8 Hukuk: Marxizm İçin Mayınlı Bir Arazi mi? 10 Hukukun Sivas’ta Yakanlarla İmtihanı 12 AKP ile Eğitim Sistemmi: 4+4+4 14 Galatasaray Üniversitesi Cihan’ı Geri Aldı 15 Bir Değerlendirme Ölüyoruz Kardeşler! 16 Ceplere Kor Düştü! Bakan Edebi Bir Kenera Koydu 17 Sağlık emekçilerine Şiddet Tırmanıyor 18 Haydi 1 Mayıs’a ‘Server Tanilli’yi Anıyoruz: Akademi ve Aydınlanma’ 19 Dersaneler ve Sınavlar Kalkacak’mış Eğitimi Gericileştirme ve Piyasalaştırma Kanunu: 4x3 20 Her Bijîn Newroz! 12 Eylül Davasında Ailelerin Müdahillik Talepleri Reddedildi 21 Ayrımcılık Körükleniyor Tortum’da Leyla Kazandı: HES Durduruldu 22 Melih Gökçek Dikmen Vadisi ile İlgili Yargı Kararını Dinlemedi Zonguldak Çaycuma Köprüsü Çöktü 23 Sivas Katliamı Davası Zamanaşımından Düşürüldü 24 İşçi Sınıfının Sesi: Sendikalar 26 Fotoğrafta Kuvvetli Bir Kadın Yumruğu - Tina Modetti 28 Şiddet Yasasının Getir(eme)dikleri 30 Sivas’ta Katledilen Şairler Anısına Sahibi: Onur Güneş Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Cankat Aydın İletişim: Adres: Aksaray Mah. Katip Muslihiddin Sok. No:9/9 Fatih İstanbul toplumcuhukukcularkulubu@gmail.com YEREL SÜRELİ YAYIN Baskı: Yön Matbaa Davutpaşa Cad. Güven Sanayi Sitesi B Blok K:1 No:366 Zeytinburnu İstanbul facebook.com/toplumcuhukukcularkulubu
  • 3. Türkiye’nin girdiği yeni dönemde soruşturmalar, yargılamalar veya cezalandırmalar sadece mahkemeler eliyle vücut bulan süreçler olmaktan çıktı. Artık mahkemelerden önce medya, cemaate yakın kalemler veya hükümet yetkilileri de bu süreçleri başlatıp nokta koyabiliyor. Dolayısıyla artık mahkemelerin bağım- sız olup olmadığını tartışmanın bir karşılığı yok çünkü neredeyse gerekli olup olmadıkları tartışılacak. Geride bıraktığımız 2 aylık sürede bir takım yeni gelişmeler oldu. İcab-ı Hal’ in geçmiş sayılarda sıklıkla işlediği toplumsal davalarda yaşanan tahliyeler, önümüzdeki sürece dair yeni değerlendir- meler yapmamız gerektiğine dair işaretlerdi. Odatv davasında Ahmet Şık, Nedim Şener, Coşkun Musluk ve Sait Çakır, KCK davasında Ragıp Zarakolu ve medyada puşi davası olarak anılan yargılamanın tek sanığı Cihan Kırmızıgül tahliye edildi. Uzun tu- tukluk süreleri ve basın özgürlüğü eksenli şikayetlerin yükseldiği bir dönemde, AKP’ nin, “buyrun işte suçsuzsa bırakıyoruz, yalan mı?” diyebilmesi elbette kendileri için önemlidir. Bizim içinse bu yargılamaların yarattığı toplumsal tepkinin önüne yem atılmasın- dan başka bir şey değildir. Değinilmeden geçilmemesi gereken bir diğer husus ise AKP’ nin dış politika konusunda takındığı kana susamış tavırdır. Suriye’ ye bir emperyalist müdahalenin gerçekleştirilmesi için Tayyip Erdo- ğan ve Ahmet Davutoğlu uzatılan her mikrofona dert yanmak- tadır. Medya ise Suriye’ ye yapılması muhtemel bu operasyona, elinden gelen katkıyı göstermektedir. Türkiye’ de böyle süreçler yaşanırken dergimize ve kulübümüze dair de sizlerle paylaşacağımız yeni gelişmeler var. İcab-ı Hal, İstanbul Üniversitesi’ nin sınırları dışına çıkıyor. Bilgi Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakül- teleri’ nden bizimle aynı kaygıları taşıyan, memleket sorunlarına birlikte çözüm üretmek adına ‘üretmenin’ gereğini hisseden arkadaşlarımızla görüştük ve İcab-ı Hal’ i birlikte çıkarmaya karar verdik. Önümüzdeki dönemde bu üniversitelerde de Toplumcu Hukukçular Kulübü kurulacak ve İcab-ı Hal bir merkezi yayın haline gelecek. Hep birlikte daha nitelikli çalışmalar yapmak ve önümüzdeki dönem tekrar bu satırlarda görüşmek dileğiyle... İCAB-I HÂL YAYIN KURULU
  • 4. AYNI TAS, AYNI HAMAM, YENİ ANAYASA Dışarıda yürütülen Suriye politikası,  içeride tutuklu gazetecilerin, milletvekilleri- nin ve öğrencilerin durumu, Kürt sorunu gibi konularda hükümetin toplumsal ba- rış ve uzlaşı söylemlerinin havada kalmış olması, ayrıca başkanlık sistemi ve cumhur- başkanlığı gibi konularda AKP ve cemaat arasında henüz bir netlik olmaması, anayasa hazırlamanın AKP için hiç de kolay olmadığını göstermek- te.  anayasa yapma sürecinde, anayasa çıkmaması için bir şekilde dizginlen- ezginur şahin yapacak olan iktidarın herhangi bir hu- miş durumdayken, geri kalanlarla kuk kuralı ile bağlı olmaması anlamın- pazarlık etmenin -daha doğrusu tehdit da kullanılmaktadır. Yani, yeni anayasa etmenin- işleri kolaylaştıracağı aşikâr.  Meclis başkanı Cemil Çiçek neredey- yapacak iktidar, örneğin ne yürürlükte Sivas katliamcılarını serbest bırakır- se son 6 aydır yurdun dört bir yanını olan anayasadaki anayasa değiştiril- ken,  birçok akademisyeni “terörist” gezip, anayasa çalışmaları için görüş mesine ilişkin usul kurallarıyla, ne de diye hapislerde tutarken, öğrenci- toplamakta. Hüseyin Gülerce’nin de- maddi anlamda o iktidarı sınırlayabi- leri sebepsiz yere hapse atarken, ğişiyle(1) bu toplantıların amacı, yeni lecek, örneğin değiştirilemez ana- Suriye’ye karşı savaş çığırtkanlığı anayasaya tüm vatandaşların elinin yasa kurallarıyla bağlı olacaktır. Asli yaparken toplumun anayasaya karşı değmesi. Ne güzel ne hoş… İnsan is- kuruculuk değişik durumlarda ortaya bu kadar ilgisiz olması şaşırtıcı değil. temeden de olsa bir umuda kapılmıyor çıkabilir. Darbe veya ihtilal tarihte en Bu dillendirilemeyen durum sebebiy- değil. Lakin bu demokrasi karnavalı sık karşılaştığımız örnekler arasın- le,  yandaş medya her gün anayasa başlamadan önce hali hazırda AKP’nin dadır. Bu durumda AKP’nin bir asli çalışmalarının kavgasız gürültüsüz, aşamadığı pek çok sorun var. Dışarıda kurucu iktidar olduğunu söyleyemeyiz. gayet nezih ortamlarda hazırlandığını yürütülen Suriye politikası, içeride AKP, tüm usul kurallarını hiçe sayıp iddia eden sayfa sayfa haber yapıyor. tutuklu gazetecilerin, milletvekillerinin kendinde böyle bir yetki görebilir; Cemaatin yayın organlarının bu kadar ve öğrencilerin durumu, Kürt sorunu ancak hukuken hükümsüz kalmaya heveskar ve TÜSİAD’ın, sabırsız bir gibi konularda hükümetin toplumsal mahkûmdur. Tali kurucu  iktidar ise çocuk gibi zıplayarak, anayasa yapımı- barış ve uzlaşı söylemlerinin havada mevcut anayasa kurallarını değiştirir- nı hızlandırıcı çözüm önerileri ortaya kalmış olması, ayrıca başkanlık sistemi ken ya da bunlara yenilerini eklerken, atması(4)  aslında durumun  pek de ve cumhurbaşkanlığı gibi konularda yürürlükteki anayasanın koyduğu parlak olmadığının göstergesi. Meclis AKP ve cemaat arasında henüz bir kurallar çerçevesinde hareket eder. içindeki ve meclis dışındaki tüm siyasi netlik olmaması, anayasa hazırlama- Yani AKP bir tali iktidardır ve yeni bir partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının nın AKP için hiç de kolay olmadığını anayasa yapamaz. Sadece var olan uzlaştığı bir tek nokta var o da artık göstermekte. Bu süreci biraz daha anayasal sınırlar içinde yasal düzenle- yeni anayasa için  daha fazla beklen- açmaya çalışalım… meler yapabilir.              memesi gerektiği. Burada TÜSİAD’ın, cemaatin  ve de  sağ partilerin sabır- Asli Kurucu İktidar-Tali Kurucu Cici Demokrasi sızlığını anlamak mümkün ancak AKP İktidar AKP anayasa çalışmalarına başlarken ‘nin dayatmacı ve faşizan  tutumu bu İşin öncelikle  hukuksal boyutuna göz tüm toplumsal kesimlerle işbirliği kadar açık iken  ve muhalif kesimlere, atacak olursak karşımıza asli kurucu içinde olacağına dair antlar içmiş olsa sola ve Kürtlere dönük yürüttüğü sal- iktidar kavramı çıkar. Bu kavram ana- da bunu bir pazarlık konusu yapacağı dırgan politikalar ortadayken , özellikle yasa hukukunun temel kavramların- herhalde pek tahmin edilemeyen bir sol liberal cenahın hala demokratik ve dan biri ve belki de en önemlilerinden- durum değildi. Nihayetinde toplumsal özgürlükçü bir anayasa beklentisini dir. “Asli kurucu iktidar kadar ayağınıza muhalefetin ve Kürtlerin çoğunun anlamak zor fakat şaşırtıcı da değil. taş düşsün.”(2) diyenleri anlamak hapse atıldığı bir sürecin sonunda Ancak insan sormadan edemiyor: adına bunu biraz açalım. Asli kurucu anayasa pazarlıklarına başladı. Her Nereye kadar yetmez ve nereye kadar iktidar(3) en yalın haliyle; (yeni) bir türlü muhalefet aygıtı AKP’nin önüne evet..?    4 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
  • 5. 12 Eylül Tiyatrosu Sonuç Yerine fından da sıkı bir biçimde incelenmeli Zamanın hızla aktığı günlerden geçi- AKP bu anayasa yapım sürecinde pa- ve denetlenmelidir. yoruz. 12 Eylül darbesinin üstünden zarlıklarına başladı bile. Genel bir irade YÖK yerine yeni bir yapı: Yükseköğre- 31 yıldan fazla zaman geçtikten yaratana kadar da devam edecekler. tim Kurulu yerine, üniversiteler arası sonra, AKP iktidarının 10’ncu yılında Amaçları en yakın zamanda bir anaya- planlama ve koordinasyondan sorumlu Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’nın sa oluşturmak olsa da toplumun bunu yeni bir yapı kurulmalıdır. Akademik yargılanmasına başlanıldı. Yeni bir nasıl karşılayacağı ve solun bu süreçte özgürlükler ve özerklik güvence altına anayasa yapılması noktasında inan- nasıl tavır takınacağı belirleyici olacak- alınmalıdır. dırıcı olmak adına şeklen de olsa “12 tır. Ne derece başarılı olurlar bilinmez Bölgesel yönetim: Demokrasinin ye- Eylül ile hesaplaşılıyor” görüntüsü ver- ama AKP’nin bu işin altında tek başına rel düzeyde güçlendirilmesi gerekmek- mek zorundaydılar. Oysa 12 Eylül’ün kalkamayacağını görebiliyoruz. tedir. Bu yaklaşım, yerel yönetimlerin bütün kurumları hala yaşıyor ve AKP’ etkinlik ve verimliliğini arttıracağı gibi, nin baskı aracı olarak işlev görüyor- Dipnotlar: özellikle Güneydoğu’ya hâkim olan ken, bugünkü tutuklu sayısı  darbe 1.     http://www.zaman.com.tr/yazar. Kürt sorununun ve diğer kimlik sorun- zamanlarını bile geride bırakmışken, iki do?yazino=1255591 larının çözümüne katkı sağlayabilecek- yaşlı generali ortaya sürerek yargı- 2.     http://www.zaman.com.tr/yazar. tir. Üniter devlet ilkesinin esnetilmesi lamak kötü bir tiyatro oyunundan do?yazino=1263364 ile ortaya çıkan bölgeli devlet yapısı başka bir şey olmasa gerek. 12 3.     Bülent TANÖR, Anayasa Hukuku Eylül İddianamesi’nin hazırlanma- da tartışılabilir. 4. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ile sı  anayasa çalışmalarına hız verilen anayasa profesörleri Ergun Özbudun Cumhurbaşkanı seçimi: Yeni anaya- ve toplumsal bir uzlaşı görüntüsünün ve Turgut Tarhanlı tarafından kamuo- sada parlamenter sistem benimsen- yaratılmasına en ihtiyaç duyulan anda yuna açıklanan yeni anayasa taslağın- melidir. Cumhurbaşkanı bugün geniş yapıldı. Böylelikle hem darbeyi hem da şu öneriler yer alıyor: yetkilere sahiptir; bu yetkiler sınırlan- de darbe sonrası yazılan anayasayı Laiklik: 1982 Anayasası’nın din ve dırılmalıdır. Parlamenter rejim çoğulcu mahkûm etmiş görüntüsü vermeye vicdan özgürlüğünün kötüye kullanıl- hale getirilerek işletilmeye devam çalıştılar. Sanki son 10 yıldır bu anaya- ması yasağını düzenleyen 24. madde- etmelidir ve yeni anayasada tıkanık- sayı kullanmıyoruz gibi, sanki Kenan sinin son fıkrası, dini inancın her türlü lıkları giderebilecek mekanizmalar Evren ve Tahsin Şahinkaya saklandık- sosyal görünümünü yasaklamaya öngörülmelidir. ları delikten daha dün çıkmış gibi… 10 müsait olması nedeniyle çıkarılmalıdır. Başörtüsüne özgürlük: Üniversite yıl onlar için bir çırpıda geçmiş olacak Din hanesi kalkmalı: Nüfus öğrencileri, milletvekilleri, öğretim ki 1982 anayasasıyla ülkeyi yıllardır kâğıtlarında din hanesi bulunma- üyeleri ve belli kurallar dahilinde kamu yönettiklerini unuttular. malıdır. Din kültürü ve ahlak bilgisi görevlilerinin başörtüsü kullanmaları- dersinin ilköğretim okullarında zorunlu na engel olunmamalıdır. Ancak hâkim, Başkan Olma Rüyası ders olarak yer alması hükmü yeni savcı, polis, asker gibi kamu görevlileri; Tartışılan başka bir konu ise başkanlık anayasada yer almamalıdır. ilk ve ortaöğretimdeki eğitimciler; üni- sistemine geçip geçilemeyeceğiydi. Anadilde eğitim: Anadilinde eğitim versite öncesi öğrenciler dini simgeler Başbakan’ın ve AKP milletvekillerinin ve anadilin öğreniminde adım atılması taşımamalı. çoğunun, şu andaki tüzüğe göre, bu için gerekli toplumsal ve pedagojik Türklük kavramı: Yeni anayasa seçim dönemi sonunda  artık aday (öğretmen, müfredat vb.) altyapı- devlet odaklı değil birey odaklı felse- olamayacaklarını düşünürsek, Tayyip nın oluşturulmasına ilişkin tedbirler feyle kaleme alınmalı, tarafsız olmalı, Erdoğan’ın anayasadan en büyük alınmalıdır. milliyetçiliğe yer vermemeli, vatandaş- beklentisi  kendisini  tek adam yapa- Parlamenter sistem: Başkanlık lık ‘Türklük’ kavramına yer verilmeden cak başkanlık sistemine geçmektir. sistemine geçiş, idarenin ve yürüt- tanımlanmalı. Anayasada ‘Türk Milleti’ Böylece hem siyasi yaşamına devam me organının yapısının bu sisteme veya milliyetçiliğe atıf yapan ifadeler edebilecek hem de Gül’ün ve cemaatin uyarlanmasını gerektirmektedir. Yeni yer almamalı. etkisini kıracak güce sahip olabilecek. anayasa parlamenter sistemi benim- İfade özgürlüğü: İfade özgürlüğünü Bilindiği gibi önce şike davasındaki semelidir. bir yasal düzenlemeyle başlayan Askere sivil atama: Milli Güvenlik sınırlayan ceza mevzuatındaki bir dizi daha sonra da MİT müsteşarı Hakan Kurulu anayasal bir kurum olmak- kanun hükmü değiştirilmeli. Örgütlen- Fidan’ın savcılığa çağrılmasıyla hat tan çıkarılmalıdır. Genelkurmay, Milli me özgürlüğü de aşırı sınırlamalardan safhaya çıkmış olan Erdoğan-cemaat Savunma Bakanlığı’na bağlanmalıdır. arındırılmalı ve özellikle siyasi partiler geriliminin artarak devam ettiğini Yüksek komuta kademesine atamaları mevzuatı liberalleştirilmelidir. söylemek mümkün. Bu noktada bu sivil otorite yapmalı. Seçim barajı: Milletvekili genel seçi- iki güç arasında iktidar paylaşımı Savunma harcamaları: Savunma minde geçerli olan yüzde 10’luk ülke noktasında ciddi sorunların yaşandığı harcamalarının denetimi Sayıştay barajı yüksektir ve 2011 seçiminde iddia ediliyor. Olabilecekleri kestirmek tarafından etkin bir biçimde yerine daha düşük bir baraj uygulanması yeni içinse henüz erken ancak bu gerilimin getirilmelidir. Savunma harcamaları anayasayı kabul edecek parlamento- öyle basit bir şey olmadığı da açık.   TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tara- nun temsil gücünü arttırır. HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 5
  • 6. TÜRKİYE’ DE İRTİCA TEHDİDİ VAR MI? Burjuvazinin dönem dönem kullandığı söylemler vardır. Bir dönem kullandığını sonrasında cezalandırır. konumlanışlarını belirleyen NATO gibi Bitlis’in şüpheli ölümleri gibi olay- onur güneş kuruluşlar boşluğa düşer ve emperya- lar yaşandı. Aynı yıl Turgut Özal’ın lizme hizmet noktasında gereksizleşir- ölümünden doğan cumhurbaşkanlığı 28 Şubat soruşturması için düğmeye di. Kısacası yeni bir düşmanın yaratıl- makamı boşluğunu Süleyman Demirel, basıldığı şu günlerde, geride kalmış ması vakti gelmişti. O düşman “terör” ondan doğan başbakanlık makamı (veya bırakılmış) bir tartışmayı tekrar olarak isimlendirildi. boşluğunu ise Tansu Çiller doldurdu. açmak, süreci doğru okumak adına Uluslararası arenada Birinci Körfez “Terör Dönemi” başlamıştı; faili gerekli görünüyor. Türkiye’nin 90’lı Savaşı olarak başlayan bu süreç Irak’ a meçhullerin, gereksiz tutuklama ve yıllarına damgasını vurmuş, sonuçları karşı girişilen emperyalist operasyonla cezalandırmaların, yargısız infazların, itibariyle en önemli olayı şüphesiz kendisini gösterdi. Irak’ın Kuveyt’i kontrgerilla faaliyetlerinin ardı arkası ki 28 Şubat sürecidir. Her yönüyle işgali sonucu dünya petrol rezervle- kesilmiyordu. Ayrıca 94 yerel seçim- aydınlatılmaya değer ve birçok açıdan rinin %20’ sini ele geçirmiş olması, leri,, emperyalizm tarafından o güne kafa karışıklığına sebebiyet veren, elbette bazılarını mutlu etmeyecekti. kadar bir iktidar alternatifi olarak birçok tartışmayı beraberinde sürük- Ve operasyon hemen ardından geldi. düşünülmemiş Refah Partisi’ nin yaptı- leyen, mağdur ve muhatabın birbirine 1990 ve 1991 yılları sınırlarımızda ğı çıkışı gösteriyordu. Aynı RP çıkışını karıştığı bir dönem olarak 28 Şubat’ı yaşanan ciddi bir savaşa tanık oldu. sürdürdü, 95 seçimlerinde birinci parti ve onun en önemli aktörlerinin siyasi Sonuç binlerce ölü ve yaralı, ABD’nin çıktı ve 1996 yılında kurulan Refah- konumlanışlarını bilmekte yarar var. petrol rezervlerini uzunca bir süre YOL hükümetinin başbakanı Necmet- Birçoklarına göre kültürel açıdan; bedava kullanması ve yine ABD’nin tin Erbakan oldu. televizyon dizilerinin, pop kültürü ürettiği silahları “terör tehdidi” gerek- tırmanışının, atari oyunlarının döne- çesiyle birçok ülkeye yüksek maaliyet- 28 Şubat Mgk Kararları Ve Laisizm mi olsa da 90’lı yıllar, siyasi arenada lerle satması. Savaş sırasında oyunun Refah Partisi’nin iktidara gelişi, burju- Türkiye’nin geçtiği en karanlık dönem dışında kalmak istemeyen Türkiye’nin vazinin hesapları dışında ortaya çıkan diye adlandırılabilir. Özellikle Özal son- payına ise zarardan başka bir şey bir sonuçtu. 90’ların kaos ortamından rası ortaya çıkan garip koalisyonların kalmadı. faydalanmayı beceren RP, belediyeler- yarattığı iktidar boşluğu, uluslararası Savaşların ardı arkası kesilmedi.; Afga- de elde ettiği başarıyı genel seçimlere sermayenin çok da hoşuna gitmeye- nistan işgali, Irak işgali, Bosna Savaşı de taşıdı. Fakat uluslararası sermaye- cek karmaşa ve belirsizlik dolu yıllara hep bu dönemde emperyalizmin yeni nin burjuva siyasetlerine çizdiği sınır gebe olmuştur. düzen arayışının sonucu olarak karşı- ve yeni oluşum sürecinin gereklilikleri, SSCB’nin 90’ların başında çözülmesi mıza çıktı. RP’nin ulusal burjuvaziyi ihya etmek sonrası, uluslararası dengelerde birta- Dünya bu bunalımlardan geçerken özlemi ile çelişiyordu. Halkı gericilik kım değişikliklerin olması kaçınılmazdı. Türkiye de belirsizlikten nasibini aldı kıskacı ile etkisizleştirmeye, sınıf ha- Emperyalizmin başat aktörlerinin, ve bir kaos dönemi başlamış oldu. reketlerini sönümlendirmeye muktedir SSCB karşıtı olarak yarattığı birçok Sadece 1993 yılında Uğur Mumcu olan iktidar yapısı, yabancı sermaye- kuruluşun misyonu artık değişmeliy- suikasti, Sivas Katliamı’nda 35 insanın nin ihtiyaçlarına cevap verebilecek di. Aksi halde bu karşıtlık üzerinden can vermesi, Turgut Özal ve Eşref düzeyde değildi. Türkiye’deki iktidar 6 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
  • 7. Partisi’ne açılan kapatma davasında bu partinin savunmasından kısa bir bölüm aktarmak faydalı olacaktır. “Fa- zilet Partisi diğer tüm siyasi partiler gibi Cumhuriyetimizin ilk yıllardan beri varolan siyasi bir geleneğin günümüz şartlarına göre yeniden yorumlanmış bir versiyonudur. Bu bakımdan parti- miz Serbest Fırka, Terakkiperver Fırka, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi ve Refah Partisi tarafından oluşturulmuş siyasi mirası, bu partilere hizmet eden kişileri, bu partiler tarafından ortaya konulan genel ideolojik yaklaşımları şu ya da bu ölçüde bünyesinde barındıran muhafazakar bir merkez sağ partidir.”  Ne kadar devletli parti varsa hepsinin anlayışının alışık olmadığı Avrupa İmzalandı ve süreç başladı. devamıyız demenin başka bir yolu Birliği’ne mesafe koyma, iktisadi yüzü- Refah-Yol iktidarı döneminde ger- olmasa gerek. nü batıdan Ortadoğu ülkelerine dönme çekten de tarikatların, cemaatlerin politikaları, elbette ki bir kapitalist çalışma alanı büyüdü. Dinci gericilik Burjuvazinin İrtica İle İlişkisi devlette iktidarın gerçek sahipleri olan konusunda ciddi bir yol katedildi. Türkiye burjuvazisi 90’larda irtica kar- burjuvaziyi rahatsız edecekti. Laiklik karşıtı söylemler gerçekten şıtı kesilmiş laikliğin önemi ve değe- Dünyada yeniden yapılanma sürecine de sarfedildi. Fakat bu yaşananlar rinden şöyle dem vurmuştu. “Lâiklik’, giren emperyalizm, Türkiye’de iktidara müdahalenin sebebi değil kılıfydı. Bu ortaçağ dogmatizmini yıkarak aklın taşıdığı RP’yi alaşağı etmesi gerekti- durumun iki adet göstergesi var. Bi- öncülüğü, bilimin aydınlığı ile gelişen ğini biliyordu. Bu gereklilik kendisini rincisi laiklik konusunda burjuvazinin özgürlük ve demokrasi anlayışının, 28 Şubat günü yapılan Milli Güvenlik süreç sonrası attığı adımlar gösterme- uluslaşmanın, bağımsızlığın, ulusal Kurulu kararları ile dışa vurdu. Dünya- lik ve arkasından dolaşmak şeklindey- egemenliğin ve insanlık idealinin daki restorasyon sürecinin Türkiye’ye di. Her zamanki gibi sosyal demokrasi temeli olan bir uygar yaşam biçimidir. yansıması, bize özel yeni bir restoras- geçici olarak iktidara getirildi ve Çağdaş bilim, skolâstik düşünce tarzı- yon sürecinde vücut buldu. 12 Mart ılımlı politikalarla aşırı gerilmiş sinirler nın yıkılmasıyla doğmuş ve gelişmiş- sürecinde partisi kapatıldıktan sonra rahatlatıldı. İkincisi yolu açılanlara, tir. Dar anlamda, devlet işleriyle din İsviçre’ye giden ve 1973 seçimleri gömlek değiştirenlere ve dolayısıyla işlerinin birbirinden ayrılması olarak öncesi ayağına kadar gönderilen su- 28 Şubat’tan asıl zaferle çıkanlara tanımlansa, değişik yorumları yapılsa bayın, burjuvazinin kendisine ihtiyacı bakmak gerekir. da, lâikliğin gerçekte, toplumların olduğu yönünde telkinleri sayesinde Buraya kadar aktarılanların özeti düşünsel ve örgütsel evrimlerinin son geri dönen Necmettin Erbakan’a aynı şunlardır; aşaması olduğu görüşü, öğretide de burjuvazinin artık ihtiyacı kalmamış- 1. 90’lar bir kaos dönemidir ve Türkiye paylaşılmaktadır.” Refah Partisi’nin ka- tı. Necmettin Erbakan’ı iktidardan yeni düzene alışırken ciddi sancılar patılması için savcı tarafından yazılan almanın yolu ise belliydi. Burjuvazinin çekmiştir. iddianamede laiklik böyle tanımlan- çok da umrundaymış imajı verdiği 2. RP, burjuvazinin toplumsal gerici- laiklik atı öne sürülecek ve toplumsal lik adına hep gerekli gördüğü; fakat maktadır. Bugün bu tanımı yapabilen yaşamda gerçekleştirilecek bir takım iktidar olmasına müsaade etmeyeceği savcının görevinde kalması mümkün değişiklikler ile hem Erbakan iktidar- bir partidir. değildir. Zira dönem laikliğin içini bo- dan indirilecek, hem de laikliğin içi 3. Burjuvazinin dönem dönem kul- şaltma, ona küfretme dönemidir. boşaltılarak, türban sorununa sıkıştı- landığı söylemler vardır. Bir dönem Bugün yapılanların sebebi laikliği rılacaktı. kullandığını sonrasında cezalandırır. ortadan kaldırmak değil, onun savcının İstenen oldu. 28 Şubat günü Bugün kullanılan söylemler nasıl ifadesi ile “dar anlamıyla” dahi geri Erbakan’ın önüne konulan MGK Karar- özgürlük ve demokrasi ise 90’ların dönmesini engellemektir. Yaşadığımız larının bulunduğu kağıt, imza edilmek söylemi de laikliktir. Bugün burjuvazi ülke laik olmaktan çok uzaktır. Dolayı- zorundaydı. Aksi halde başa gelecek- laikliğin üstünde tepinmektedir. sıyla baştaki soruya dönecek olursak ler Türkiye tarihinin önceki sayfaların- Yukarıdaki ikinci sonucu biraz daha aç- Türkiye’de irtica tehdidi yoktur. İrtica, da gayet berrak bir biçimde yazıyordu. mak adına RP’nin devamı olan Fazilet zaten iktidardadır. HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 7
  • 8. HUKUK: MARKSİZM İÇİN MAYINLI BİR ARAZİ Mİ? “Hukukun toplum tarihin- den bağımsız bir tarihi yok- tur.”                                                Karl Marx rolü hukuka ve onu yaratan devlete Eleştirisi’ne Giriş adlı yapıtında Marx suay ergin verildi. Burjuvazi kendi çıkarlarını hukuku din ile birlikte insanın yaban- toplumun ortak çıkarları olarak kabul cılaşması olarak nitelemiştir. Şu farkla ettirme gereksinimi sonucu, iktidarını ki din, yabancılaşmanın “kutsal görün- Dini temel üzerinde yükselen dünya devlet görüntüsü altına gizledi. İnsa- tüsü” iken hukuk bu yabancılaşmanın görüşü, Ortaçağ toplum yapısının do- nın dinden kurtuluşu ona sadece din “yercil biçim”lerindendir.” [2] ğal bir sonucu olmakla beraber, feodal özgürlüğü verdi, feodal mülkiyetten Marksizm için aşılması gereken bir örgütlenmenin ihtiyaçlarına da yanıt kurtuluşu ona sadece mülkiyet edin- yabancılaşma alanı olarak görülen hu- veren bir olguydu. Her bilgi ve düşün- me özgürlüğünü verdi. Kilisenin yerini kuk, üretim ve mülkiyet ilişkileri içinde ce kilisenin öğretilerine uygun olduğu devlet, dogmanın yerini hukuk aldı. değerlendirilerek aşılabilmiştir. ölçüde doğruydu. Kilisenin manevi Artık tanrının buyrukları yerine huku- Marx, J-B Schweitzer’e yazdığı mek- hayatta edindiği misyon ise oldukça kun emredici hükümleri vardı. tupta mülkiyet üzerinden verdiği maddi temellere dayanmakta, feodal   örnekte; mülkiyetin ne olduğunu devlet düzenini kutsallaştırmaktaydı. Marx ve Engels’te hukuk                anlamak için onun hukuksal ifadesine  Feodal düzenin içinde filizlenen bur- ““Hukuksal dünya anlayışı”, bu de- bakmak yeterli değildir, mülkiyetin asıl juva sınıfının toplumdaki egemen güç ğişim/gelişim sürecinin ürünüdür. anlamı üretim ilişkileri içinde, eleştirel olması basit bir iktidar değişikliğinden Feodalizmden kapitalizme geçiş bir bakış açısıyla kavranabilir, der. ibaret görülmemelidir; üretim ilişkileri, aşamasında, burjuvazinin oluşan yeni Bir üstyapı kurumu olarak hukuk toplumsal yapı değişirken, devlet ve ekonomik koşullara uyarladığı dünya “Hukuka, bir üst yapı kurumu olması hukuk da burjuvazinin ihtiyaçları doğ- anlayışıdır. (…) Hukuksal renklerle bo- nedeniyle, Marx’ ın altyapı-üstyapı rultusunda yeniden yapılandırıldı. Fe- yanarak kapatılmış kapitalist ilişkiler, çözümlemelerinde bolca değinilmek- odalizmin dünya görüşü burjuvazinin ancak boyanın kazınmasıyla asıl rengi- tedir. Toplumsal üretim ilişkilerinden üretim ilişkilerine uyamazdı artık. ni verecektir. Hukuksal rengin tonu ve oluşan altyapı, belirli toplumsal bilinç Yenilen düzene hükmeden kilisenin kaç kat boyanacağı ise sınıf mücadele- biçimleri olan üstyapının temelini onay ve yaptırım mercii olması, eko- lerinin tonuna şiddetine bağlıdır.” [1] oluşturmakta ve (tabii ki sınıfsal nomik ve toplumsal ilişkilerin onun Hukukun, Marksizmin kurucuları Marx yapıyı unutmamakla birlikte) altyapı tarafından yaratıldığı görüntüsünü ve Engels tarafından bütünlüklü bir üstyapıyı belirlemektedir. Buradan veriyordu. Kilisenin burjuvazinin ihti- çalışmanın konusu yapılmamış olması da şu sonuç çıkmaktadır: Toplumsal yaçlarını karşılayamayacağı görülünce, ve gelecek kuşaklara Marksist bir gerçeklik, hukuksal gerçekliğin belirle- bu ilişkilerin kutsal bir irade tarafından hukuk teorisi bırakmamış olmaları- yenidir.”[3] yaratılıp korunmadığı anlaşıldı; ancak nın temel nedeni  “hukuksal dünya Hukukun kökeni olarak görülen üretim yeni kurulan düzenin bir perdenin görüşü”nün reddidir. Kendisi de hukuk ilişkileri tek belirleyen değildir, bir üst- ardına saklanması, kendisine yeni eğitimi almış olan Marx, bu sonuca yapı kurumu olan hukukun da üretim bir “yaratan” bulması gerekiyordu. hukuksal çözümlemeler yaptığı çalış- ilişkileri (yapı) üzerinde etkisi bulun- Yaratan demeliydi ki “herkes kanunlar malarıyla, gençlik yıllarında varmıştır. maktadır. Üstyapı kurumları kapitalist önünde eşittir”. Eşitsizlikler bu masal Çalışmalarını ilerlettikçe devletin, üretim ilişkilerinin düzenlenmesine perdesinin arkasına saklandığı ölçüde siyasetin, dinin olduğu kadar hukukun ve ona yol açılmasında yardımcı olur. burjuvazi egemenliğini sağlama ala- da kökenini üretim ilişkilerinde bulan Aksi görüş, hukuku bağımlı, özgün bilirdi. Marx’ın ilgisini kökene yöneltmesi do- olmayan bir gölge konumuna yerleş- Böylece kuruculuk ve koruyuculuk ğaldır.  “Hegel’in Hukuk Felsefesi’nin tirmektir. Özetle şöyle söylenebilir; 8 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
  • 9. onaylamakta ve korumaktadır, mül- kiyet bu nedenle hukukun konusu- dur. “Hukuk, evlilik ve boşanmada aşkı değil, mal birleşimi ve paylaşımını; ev- lat edinme ve ölümde, evlat sevgisi ya da yası değil, miras düzenlemelerini; vatandaşlık değiştirmede ülkesel aidi- yeti değil, mal varlığının hangi ülkenin burjuvazisinin tekelinde olacağını konu edinmektedir!”[6]   Sonuç Görüldüğü üzere, Marksizmin hukuk alanında söyledikleri bir alternatif oluşturmaktan çok eleştiri odaklıdır. Marx ve Engels genel bir hukuk ku- ramı oluşturmadıklarından klasiklere dayanan bir hukuk öğretisi oluşturmak altyapı kurumları üstyapı kurumlarını, değişimin seçimle iktidara gelenlerin da mümkün olmamıştır. Sovyetler yani bunun içinde bulunan hukuku da oluşturduğu kuvvetler tarafından ya- Birliği deneyiminde hukuk alanındaki belirlerken bu aynı zamanda karşılıklı pılması “halk iradesi”nin bu yönde ol- tartışmaların temelini sosyalizmde bir ilişki biçiminde ilerleyerek bütünü duğunu düşündürtse de yasayı yapan hukukun sönümlenip sönümlenmeye- oluşturur. yine burjuva sınıfıdır, çelişkiyi ortaya ceği konusu oluşturmuştur. Sosyalizm “Ekonomik durum temeldir ama çeşitli çıkaran yine kapitalist üretim ilişkile- koşullarında, eleştirilen burjuva huku- üstyapı öğeleri - sınıf savaşımının ridir ve sistem işlemeye devam etsin kunun yerini nasıl bir hukukun alacağı siyasal biçimleri ve sonuçları - savaş diye çelişkiler giderilmelidir. ise her ülkenin kendi öznelliği çerçe- bir kez kazanıldıktan sonra, kazanan Hukukun salt iradede aranmaması vesinde yanıt bulacak bir sorudur. sınıf tarafından hazırlanan anayasalar gerektiği, Marksizmin hukuk alanına Üretim ilişkilerine bağlı ancak tama- vb. - hukuksal biçimler, hatta bütün yönelttiği iki temel eleştiriden ikin- men onun belirlemesi ile değil kar- bu gerçek savaşımlara katılanların cisidir. Hukuka sınıfsal bir rol biçen şılıklı ilişki sonucu gelişen hukukun beynindeki yanılsamaları, siyasal, hu- Marksizme göre hukuk; soyut bir dev- sınıfsal bir karakter taşıması, onu kuksal, felsefi teoriler, din anlayışları let kavramının yarattığı bir “şey” değil, burjuvazinin elinde ideolojik bir sal- ve bunların daha sonraki dogmatik elle tutulup gözle görülmese de sahip dırı aracı yapar. Salt hukuki alanda sistemler halinde gelişmeleri, hepsi olduğu somut araçlar yoluyla egemen verilen mücadeleden medet ummak, tarihsel savaşımların gidişi üzerinde sınıfın çıkarlarına hizmet eden, hatta burjuvazinin elindeki silahı kendine etki yapar ve birçok durumda ağır ba- onun varlık koşullarını oluşturan, yani yöneltmesini beklemek anlamına gelir. sarak onun biçimini belirlerler.”[4] kapitalist mülkiyet ilişkilerinin biricik Bu hukuksal kazanımların önemsiz Değişime mahkum olan hukuk koruyucusu durumundadır, toplumun olduğu anlamına gelmemekte, ancak “Gelişmelerinin belirli bir aşamasında büyük çoğunluğunda özel mülkiyetin verilecek mücadeleye sınıf karakteri toplumun maddi üretici güçleri, o fiilen olmaması ise hukukun ilgi alanı kazandırmamak burjuvazinin en başın- zamana kadar içinde hareket ettik- dahilinde değildir. dan beri emekçi halka dayattığı hukuk leri mevcut üretim ilişkilerine, ya da Kamu hukuku-özel hukuk ayrımı anlayışını kabullenmek anlamına ge- bunların hukuki ifadesinden başka bir Hukuk alanında söylenecek bir diğer lecektir. şey olmayan mülkiyet ilişkilerine ters söz de kamu hukuku-özel hukuk   düşerler. Üretici güçlerin gelişmesinin ayrımında ortaya çıkmaktadır. Kamu Dipnotlar: biçimleri olan bu ilişkiler, onların en- hukuku kişi-devlet arasındaki ilişki- 1.  Kara, Kemal, Marx ve Engels’in gelleri haline gelirler.”[5] leri düzenlerken, özel hukuk kişi-kişi Klasiklerinden Hareketle… Marksizmin Hukuk, değişen üretim ilişkilerine arasındaki ilişkileri düzenler. Kamu Gözünden Hukuka Bakış, Gelenek, uyum sağlayamadığı ölçüde bu ilişki- hukukunun düzenlendiği yasa bize öz- 2005,83.sayı lerle çelişkiye düşer. Çelişkiye düştüğü gürlüğümüzü bahşettiği maddenin bir 2. Karahanoğulları, Onur, Marksizm ölçüde de bu ilişkilerin engeli haline alt fıkrasına eklemektedir “kamu gü- ve Hukuk gelir. Çelişkilerin giderilmesi amacıyla venliği açısından tehdit oluşturmadığı 3. Kara, Kemal, a.g.e. yapılan değişiklikler, hukukun sınıfsal sürece!” Marx’ın deyişiyle:  “Metinde 4.  Engels, Friedrich, “Joseph Block’ yapısını ortaya çıkarır. Uygulamada özgürlük, sayfa kenarında bu özgürlü- a Mektup, Din Üzerine, Sol Yayınları, oluşan sıkıntılar giderilse de huku- ğün kaldırılması.” 1995, s.256-257 kun sınıfsal yapısının ortaya çıkışı, Kamu hukuku burjuvazinin güvenliğini 5.  Marx, Karl, Ekonomi Politiğin hukukun adalet dağıtan, herkese korurken özel hukuk, burjuvazinin var Eleştirisine Katkı, Sol Yayınları, 1993, eşit mesafede duran, eşitlikçi ruhuna oluş koşulu olan özel mülkiyeti genel Önsöz, s.22-23 gölge düşürür. Kapitalist toplumda bu bir iradenin sonucu gibi açıklamakta, 6.  Kara, Kemal, a.g.e. HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 9
  • 10. HUKUKUN SİVAS’TA YAKANLARLA İMTİHANI Sivas Katliamı’ nın ardından Tansu Çiller yaptığı ilk açıklamada “Neyse ki dışarıdaki vatandaşlarımıza bir şey olmadı.” derken, dönemin diğer sağ siyasetleri “müslüman mahallesinde salyangoz sattığı” suçlamasıyla olaylardan Aziz Nesin’i sorumlu tutuyorlardı mücadeleye girişmişti. ABD, SSCB‘nin Çiller dönemin başbakanı olmuştu. seçkin barbaros çözülüşüyle beraber Irak’a müdahale Artık gazete manşetlerini süsleyen etmiş, tüm dünyada sağa yönelim “reformlar çağı” için harekete geçile- başlamıştı. Avrupa kıtasının sosyal bilirdi. Sivas Davası’na ilişkin yazılan bir demokrat hareketinin dibe vurduğu Aydınlara ve toplumsal muhalefetin çok şey olduğu  ortada, fakat katli- tarihin 90’ların başı olması bu açıdan çeşitli dinamiklerini susturmaya yöne- amın gerçekleştiği günden davanın bir tesadüf olarak değerlendirilemez. lik olarak, bir çok aydın bu yıllarda faili başlangıcına, dava süreci ve o dönem Kısacası, emperyalizm dizginlerini meçhul cinayetlerle katledildi. Tansu aktörlerinin tutumlarına değin bugün koparmış dünya, yeni bir kabusa Çiller’in meclis kürsüsünden PKK’ye güncellikle bağını korumaya devam uyanıyordu. haraç verdiği iddiasıyla okuduğu eden bir süreç olduğu da bilinen isim listesi sonrası, aralarında Kürt iş bir diğer gerçek. Fakat bugün Sivas Türkiye’de ‘93 adamlarının da olduğu bir çok siya- Davası’nı  bizler için önemli kılan bir setçi ve aydın faili meçhul cinayetlere Dışarıda bunlar yaşanırken Türki- diğer olgu hiç kuşkusuz o dönemin ve ye’deki sermaye sınıfı çeşitli toplantı kurban gitmiş, binlercesi de mahkum günümüzün siyasi aktörlerinin siyasi ve görüşmelerde dünyada yaşanan edilmişti. rotalarında birbiriyle olan yakınlık ve değişim sürecine ve denge siyasetine 12 Eylül ile birlikte toplumun üzerine akrabalık bağları ile Sivas Katliamı’na alışkın bir ülkenin tek kutuplu dün- çöken gericilik SHP-DYP koalisyo- neden olan dinci gericiliğe karşı yaya eklenmesine ilişkin bir arayışa nundan aldığı  sınırsız güç ile örgüt- toplumsal muhalefetteki omurgasızlık sahipti. Dönemin Başbakanı Süleyman leniyor; Kürt halkının, emekçilerin ve halidir. Demirel, 93 yılının reformlar çağı aydınların kanlarıyla yaşamaya devam Omurgasızlığın kaynağı bu yazının olacağını söylemiş ve Demirel’in bu ediyordu. konusu olmamakla birlikte yol açtığı sözleri 1 Ocak günü tüm gazetelerin Ve Sivas katliamı böylesi bir nesnelli- sonuçları göstermenin kimi açılardan manşetlerinde yerini almıştı. Dönemin ğin sonucunda gerçekleşmişti. bize önemli veriler sunacağı muhak- gazetelerinde “Tabular Yıkılıyor” baş-   kak. lığıyla yazılan bir çok yazıyı, günlerce Sivas’ta ‘93 süren tartışma programları izliyordu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tara- Dünyada ‘93 Yeniden siyaset sahnesine çıkmaya fından Sivas’ta düzenlenen şenliklere 1993’ü hatırlamakta fayda var. çalışan işçiler, toplumsal muhalefetin Aziz Nesin başta olmak üzere bir çok 1988’den itibaren o dönem tüm dinamikleri, SHP’den ayrıldıktan sonra aydın ve sanatçı katılmıştı ve etkinlik dünyada değişim süreci hızlanmış, kurulan DEP’le beraber daha da şid- yerel basın ve çeşitli gerici dergiler Sovyetler Birliği ve Doğu Bloğu’nun detlenen Kürt sorunu ve Ortadoğu gibi tarafından günler öncesinden provoke çözülmesiyle beraber emperyalizm konular ana akım medyanın deyimiyle edilmeye çalışılıyordu. Yerel gazete- 70 yıl boyunca ertelediği emperyal “Türkiye’nin uluslar arası sistemde lerin hepsinde ortak metinler basılıp, politikalarını hayata geçirmek için oynayacağı rol açısından anahtar tehditler savrulurken, gericiler cami önündeki engelleri kaldırmıştı. Avru- durumdaydı”. cami dolaşıp her yerde halkı kışkır- pa’daki iktidarların SSCB korkusunun Alevilerin büyük bir kesiminin oylarını tıyordu. 1 Temmuz günü Müslüman ekşimsi meyvesi olan sosyal devlet alan SHP, Turgut Özal’ın ölümünün kamuoyuna hitap eden bildiriler tüm anlayışı tek kutuplu dünya ile beraber ardında Demirel’in Cumhurbaşkanı camilere, sokaklara ve evlere asılmış, tasfiye olma sürecine girmiş ve Av- olması için DYP’ye destek vermiş ve Sivaslılar etkinliğin düzenlendiği yere rupa sermayesi işçi sınıfıyla zorlu bir böylece DYP’nin başına geçen Tansu çağrılmıştı. Dönemin Malatya Valisi 10 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
  • 11. Saffet Arıkan Bedük, Malatya’dan Acz- (...) İki üç daha fazla 2 Temmuz, daha lerin sadece iki yıl içinde tutuklanan, mendiler ve Humeyniciler’in Sivas’a fazla Sivas! “. (*1) gözaltına alınan insanların sayısına, gittiğini ve polisin bunları bildiğini 2012’nin 93’ü eğitim müfredatında hayat bulan geri- belirtti. Sivas Katliamına ilişkin açılan davada ciliğe, akademideki ve her kademedeki 2 Temmuz günü ise otelin önünde yaşananlar ise bu kez hukukun Sivas imamın ordusuna bakması kafi. O toplanan gericiler tarafından “Müs- Katliamı olarak karşımıza çıkıyor.(*2) vakit, herkes, 2 Temmuz’da “Neyse ki lüman Türkiye”, “Laiklik gidecek 2 Temmuz 1993’te 35 aydınımızı halkımıza bir şey olmadı.” diyen başba- şeriat gelecek”, “Muhammedin ordusu katleden gericilerin avukatlığını yapan kanın yerini zamanaşımı için “Halkımı- laikliğin korkusu” sloganları  atılmaya kişilerin büyük çoğunluğu, bugün AKP za hayırlı olsun.” diyen bir başbakanın ve otelin camları kırılmaya başlandı. tarafından önemli görevlere getirilmiş aldığını; halklara düşmanlık besleyen Kolluğun hiçbir şekilde müdahale durumda. Hali hazırda sanık avukat- ve herkesi suçlu gören bir iktidarın etmediği olaylarda, 37 aydın tekbir larının 8’i AKP listelerinden milletve- yerine herkesi mahkum etmek isteyen sesleri eşliğinde yakılarak öldürüldü. killiğini sürdürürken, bir çoğu çeşitli bir iktidarın geçtiğini; emperyalizmin Ankara’da ‘93 devlet kurumlarında üst düzey görev taşeronu, piyasacı, gerici ve faşist bir Sivas Katliamı’nın ardından Tansu yapmaya devam ediyor. (*3) zihniyetin iktidar olduğunu görecektir. Çiller yaptığı ilk açıklamada “Neyse Aydınları yakanlar arasında ise şu an Gericilikle mücadele AKP iktidarına ki dışarıdaki vatandaşlarımıza bir şey hapiste bulunan kimse yok. karşı mücadelenin olmazsa olmaz bir olmadı.” derken, dönemin diğer sağ AKP iktidarı tarafından bütün kurum- ilkesidir. siyasetleri “müslüman mahallesinde ların tasfiye edildiği, ele geçirildiği Kısacası birileri gericilikte anti-emper- salyangoz sattığı” suçlamasıyla olay- bir ortamda, toplumsal yaşamdaki yalizm, liberallikte demokrasi, savaşta lardan Aziz Nesin’i sorumlu tutuyor- gericilik kurumsallaşmakta ve kendini barış aramak yerine; AKP’nin piyasacı, lardı. Ana akım medyanın da iktidarla bir program olarak sunmaktadır. Ve gerici ve Amerikancı programına top aynı tavrı sergilediği günlerde gerici bugün bu program kendini 4+4+4 yekün karşı çıkmalı ve ezberini bozma- basın katliamdan “Sivas Kıyamı” olarak yasasıyla, kadının toplumsal yaşam- lıdır. Çünkü bu ezber yanlıştır. 1993’te bahsetmekten geri durmadı. O dönem dan soyutlanmasıyla, karma eğitimi yıkıldığı söylenen tabular yıkılmadı, İBDA-C’nin yayın organı olan Taraf yavaş yavaş ortadan kaldırarak, kuran yerini putlara bıraktı; olan budur. Ve dergisinde olayla ilgili şu satırlara yer dersleri vs. ile hayata geçirmektedir. şimdi bu putları yıkmanın vakti geldi. verildi: “Sivas Katliamı ve Şanlı Sivas AKP gericiliğinin sunduğu bu prog- Kıyamı yaygınlaşarak devam ede- ram reddedilmedikçe, gericilikle her Dipnotlar: cektir. Sivaslı Kardeşlerimize destek defasında uzlaşma yoluna gidildikçe 1.     Taraf Dergisi - 1-7 Temmuz 1994 olmak, onların yaktığı meşaleyi yurdun yenilmeye mahkum olmak eşyanın 2.     Ece Özsaraç’ın dava sürecinde her tarafına taşımak boynumuzun bor- doğası gereğidir. yaşananlara ilişkin elinizdeki dergide cudur. Sivas’ta insanlarımız yargılama Gericilikle mücadele zamanaşımına detaylı bir şekilde ele aldığı yazısına ve cezalandırma hakkını kullanmıştır. tabi değildir. Hukuki değil siyasi mü- bakılabilir. Yargılama ve cezalandırma hakkı cadelenin konusudur. “Artık gericilik 3.     Tüm Listeyi görmek için: : soL Ha- ancak Müslümanlarındır. (...) Nifak ve tehdidi yok, geçti.” diyenlerin, demok- ber Portalı – “Yakanların avukatlarının fitnecilerin katli hak ve önceliklidir. rasiden bahsedenlerin, “ama” diyen- çoğu bugün AKP’de!” HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 11
  • 12. AKP ile Eğitim sistemi: 4+4+4 4+4+4 sistemi açıkça kişileri sosyo-ekonomik durumlarına, cinsiyetlerine, etnik kökenlerine, dini görüşlerine göre ayırıyor. Paran yoksa okuma diyor, çıraklık et diyor. Kızsan kız okullarına git, erkeksen erkek okullarına git diyor. Ateist olma, alevi olmaya şansın yok. AKP ile anılan 2000’li yıllar, dinci- ği savunan bir iddianame. Ökkeş Şen- Bilgi Üniversitesi gericilikle piyasacılığın saldırı ile dilleri tanık gösteren bir mahkeme ve Toplumcu hukukçular kulübü geçti. Her yönetim gibi Akp’de kendi güzel bir tiyatro. 12 Eylül’ün çocukları ideolojisinin gençliğini yaratmak için 12 Eylül’ü yargılıyor. Eğitim ve Öğretimin Anlamı: epeyce uğraştı. Önce kuran kursları sa- En basit tanımı ile eğitim bireyi top- yısı katlandı, sonrasına kuran kursuna 4+4+4 lumsallaştırırken, öğrenme, tartışma, gitme yaşı küçüldü. İmam hatip liseleri Geleceksizleşen bir ülkenden bahse- sorgulama, deneyimleme haklarının zaten katlanarak artıyordu ve türban diyoruz. Okulu nasıl kazanacağını bil- eşit ve parasız bir şekilde sürekli bir anda tüm okullarda serbest oldu. meyen, okulunu bitirince ne olacağını olarak sağlanmasıdır. Öğretim ise bu Katsayılar ise kaldırıldı. Cemaat ise bilmeyen bir gençlik yaratıldı. Boşluğa bilgileri gerektiği yerde kullanabil- yurtlara, sınav sorularına hakimdi. düşen boşlukta çürüyen bir gençlik... mesidir. Özellikle çocuğun yukarıda KPSS’ den, YGS’ den şifreler çıkmaya İsteniyor ki ülkede olan bitene tepki saydığımız temel formasyonları alması başladı. Kız çocukları okullarına tür- göstermeyen bir gençlik olsun bu ile kendi yeteneklerini keşfetmesi ve banla girmek isterken, ileri demokrasi ülkede. Uyuşturmak aklı satın almak toplumla buluşturabilmesi için 12 yıllık kız ve erkek arasındaki 45 cm ile daha istiyorlar. eğitim zorunlu olmalıdır. ilerleyecekti. Dininin ve Kininin Davacısı Gençlik: Üniversitelerin içi şirketlerle, bankalar- Ne yapılmaya çalışıyor? Birinci cum- 80 Sonrası Eğitimde Değişmeler: la doldu AKP ile birlikte bu dönemde. huriyetin arta kalan değerleri tüm Dünyada 70’lerden sonra, Türkiye’de Bir yandan şirketler TEKNO-Kentler değerler silinmeye çalışıyor. İkinci ise 80’lerden (24 Ocak kararları ve 80 kurarken, taşeronlar okulun kantinine, cumhuriyetin önündeki tüm yasal darbesiyle birlikte) sonra sosyal haklar spor salonlarına, temizlik görevlile- engeller kaldırılsın isteniyor. 30 Mart rant alanına döndü. Temel haklardan rine kadar her şeye sahiptiler. Diğer günü eğitim sistemi Abdullah Gül’ün çıkarılan sağlık, eğitim gibi alanlar, yandan bilim pazarlanabilir hale geldi, onayı ile son halini aldı. Zorunlu ilköğ- piyasanın eline bırakılmaya başlandı. TÜBİTAK, TÜBA’nın içi boşaltıldı. retim kısmı 6-13 yaşını kapsayacak 82 Anayasası ile kurulan YÖK, üniver- Bilim üniversitelerden dışarı atılmaya şekilde değiştirildi. Böylelikle 60-72 sitelerin özerkliği tamamıyla kaldırdı. çalışılıyordu. Sınav sayısı artarken, ay arasındaki çocuklar zorunlu eğitim YÖK’ün yaptığı ilk faaliyet 1402 sayılı dershane eğitimin zorunlu parçası ha- kapsamına girecek. Özetle 5 yaşında yasa gerekçe gösterilerek yüzlerce line geldi. Binlerce öğretmen atanmak okula başlanacak artık. İlk 4 yıldan ilerici akademisyenin görevine son için beklerken sözleşmeli öğretmenler sonra öğrencilere imam hatip lisesi, vermek oldu. Solcu öğrenciler ise alınmaya başlandı. İngilizce öğretmeni meslek lisesine (açık öğretimde ilk potansiyel suçlu oldukları için ya artık bilgisayar öğretmeni oluvermişti. başta ikinci dört yıl kapsamındaydı an- çeşitli soruşturmalara maruz kaldı ya Ülke ekonomisi her gün daha kötüye cak verilen tepkiler sonucu kaldırıldı.) da okuldan atıldılar. 84’te ise İhsan gidiyor. Doğalgaza, elektriğe, suya gidebilecek. 4.sınıftan sonra Kuran-ı Doğramacı’nın kâr amacı gütmeyen her şeye zam geliyor. AKP Sihirli Kerim, Hz. Peygamberimizin Hayatı, vakıf üniversitesi olan ‘Bilkent’i kurdu. parmaklarla demokrasi vaad ederken Arapça gibi dersler okutulabilecek. Devlet artık vakıf üniversiteler için gazeteciler, üniversite öğrencileri tu- Sonraki 4 yılda ise öğrenciler açık özendiricilik edecek, devlet arazisini tuklanıyordu. Komşularla sıfır problem öğretime gidebilecek ya da yine aynı çok cüzi miktarlara kiralayacaktı. İlk derken, herkesle savaş halinde olan bir okulların liselerine devem edebile- harç paraları ise hemen ardındandı. ülke dahası muhalif ordularına silah ve cekler.(2) 4+4+4 sisteminin MÜSİAD, 86’da ise harç paralarına %300-350 para yardımı yapan bir ülke. Sağlıkta ASKON, İmam Hatip Lisesi Mezunları zam geldi. dev adımlar atılırken ölüme terkedilen ve Mensupları Derneğinin destek insanlarla dolan bir ülke. 12 Eylül’ü verdiği unutulmamalıdır. 2000’li Yılların Ardından: yargılarken örgütsüzlüğü, ideolojisizli- 12 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
  • 13. 18 Milli Eğitim Şurası: dinci-gericiliğe değmeyen çocuğun kılan eğitim belli bir sınıfa sunulan hiz- Milli eğitim Şurası 2000’lerden sonra 4.sınıftan sonra şansı kalmasın. İllaki mete dönüşüyor böylelikle. Sanayiciler iki defa köklü biçimde değiştirildi. yaktık yine yakarız, diyenlerden olsun de açıkça zaten ‘8 yıllık zorunlu eğitim Kesintili eğitim sisteminin kararının isteniyor. Böylelikle çocuk gelecek- sanayiye ket vurmuştu’ diyebiliyorlar. alındığı bu Şura, tüm aşamalarda daha sizleşirken, sorgulamasın, neden bu Sisteme baktıkça iştahları kabarıyor. etkin bir din eğitimi öngörüyordu. ülkenin hali böyle demesin, cemaat Öğrenci ayağı böyleyken yine 18. Rehber öğretmenlerinin danışman- elinde uyutulsun isteniyor. Eğitim Şurası’nın önerilerinden biri lıklarının yanına bir STK’ların ve yine 4.sınıftan sonra ise sınavlarda başa- okullardaki tüm öğretmenler bir STK olan cemaatlerin, din görevli- rılı olan öğrenciler devlet tarafından lerinin danışmanlığı istendi. Kadınlar, okutulacak. Burada devlet=cemaat Cinsiyetçilik: kızlar eğitime katılırken dinsel ve ikilemini hatırlatmak gerekir. YGS- ‘’Bugün nedense karma eğitim sistemi kültürel şekillendirilmesi gerektiği KPSS-Polis okulları gibi çeşitli sınav- zorunu hale getirmişiz.(…) Kız liseleri belirtildi. Eğitim-Bir-Sen başkanının larda ortaya çıkmıştır ki ÖSYM-YÖK de açılabilsin. Kız YİBO’lar, kız liseleri, önerileri arasında ‘piyasaya duyarlı, gibi kurumlar cemaatin elindedir ve kız meslek liseleri…’ (Eğitim Bir-Sen ekonomiye duyarlı, değerlere duyarlı, okullarında başarılı olan öğrencilere Genel Sekreteri Halil Etyemez) . yüzde %99’u Müslüman olan bu ülke- cemaat el atacaktır. Böylelikle cemaat Kesintili eğitimle birlikte kız liselerinin nin Anayasa’nın 24. maddesine göre, eli kurumsallaştırılmaktadır. ortaokulları kısmının açılacağı kesindir. isteyen anne-babalar çocuklarına din Bu eğitim sisteminden çıkan öğrenci- AKP kız ve erkek çocuklarının 45 eğitimi aldırabilmek’ vardı. Açıkça din- ler hukukçu olurken modern hukuka santim koyulması az görülmüş olacak ci-gerici ve piyasacı bir saldırı öngö- karşı çıkacak, şeriatı savunacak; tıpçı ki, artık kız ve erkek öğrencilerinin rülüyordu Şura tarafından. Eğitim-sen olurken bilimci kimliğini unutup ben okulları ayrılsın isteniyor ne de olsa ise salonu terk etti. kadınım erkek hastaya bakamam hepsi birer cinsel obje. Modern harem- Eğitim Sen’in çağırısı ile 28-29 Mart’ta diyebilecek. Van depremi için üniversi- lik-selamlık oluşturuluyor. Ankara’da eylem yapıldı ve genel grev teli kızlar çıplak dolaşmasaydı deprem ilan edildi. AKP’nin faşizan saldırıları olmazdı diyebilecek. Kanserli hastayı Ayrımcılık: hız kesmedi. Adana’dan Ankara’ya gel- ölüme terk ederken kader diyebilecek. 4+4+4 sistemi açıkça kişileri sosyo- mek isteyen 85 KESK üyesi gözaltına Madenlerde yüzlerce işçi ölürken işin ekonomik durumlarına, cinsiyetlerine, alındı. İzmir, Aydın, Balıkesir, Manisa, doğasında bu var diyebilecektir. İste- etnik kökenlerine, dini görüşlerine Kocaeli, Bursa, Malatya, Batman, nen açıkça budur. ‘Kader’ ‘mukadderat’ göre ayırıyor. Paran yoksa okuma Urfa, Konya, Hatay, Zonguldak, Tokat tek hakim olacaktır okullarda. diyor, çıraklık et diyor. Kızsan kız okul- illerinden üyelerin çıkışları engellendi. larına git, erkeksen erkek okullarına Ankara’ya varabilen Kesk’lilere ise Piyasacılık: git diyor. Ateist olma, alevi olmaya polis tarafından ciddi müdahaleler ya- Belli bir ortalama ile ortaokula alı- şansın yok. pıldı. KESK’liler oturma eylemi yaparak nacak olan öğrenciler 4.sınıfa kadar 4+4+4 sistemi durumu protesto ettiler. (4) AKP yasa birbirleri ile rekabet içinde olacak. Anayasanın 2. maddesinde yer alan tasarısının en ufak eleştirisine bile Kariyerizm ve bireycilik ilkokuldan laiklik ilkesine, Yine 24 ve 25. madde- tahammül edememiştir. itibaren öğrencilerin sıra arkadaşı ola- lerinde yer alan din ve vicdan hürriyeti bilecek böylelikle. Dershane sistemi ile düşünce ve kanaat hürriyetine yine Dinci-Gericilik: ilkokula kadar indirilecek ve eğitim bun yasalara paralel olan AİHS’nin 60. ayını dolduran yani 5 yaşında olan piyasanın eline bırakılacaktır. Kaldı ki 9.maddesine aykırıdır. çocuklar zorunlu eğitimin bir parçası eğitim çeşitli yasal dayanakları gereği Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Sana- haline gelecek. Kısaca AKP artık 5 parasız, laik, sürekli, bireyin ve toplu- yi İşlerine alınacak Çocukların Asgari yaşındaki çocuğu cemaatlerin içine mun ihtiyaçları gözetilerek sistemleş- Yaş Sınırını Belirleyen Sözleşmesi’nin alabilecek. Öyle ya zaten Devletin tirilmesi gerekir. Bu eğitim sistemi bu 2. ve 6.maddesine aykırıdır. Yine Bakanı Faruk Çelik ‘15 yaşındaki çocuk haliyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Uluslararası Çalışma Örgütü’nün hafız mı olur, hafız olacak yaş 6,7, 8, Kanunu’nun 8. maddedeki parasız İstihdama Kabulde Asgari Yaşa İlişkin 9, 10. Anaokuluna inebilir dini eğitim’ eğitim lafzı değiştirilerek ikinci cum- Sözleşme’nin 2,6 ve 7. Maddelerine diyordu. Dinci gericilik AKP tarafından huriyetin önündeki hukuksal engeller aykırıdır. Ayrıca BM Ekonomik, Sosyal 5 yaşında alınıp yetiştirilmek isteni- kaldırılmak istenmektedir. Dershane ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’nin yor açıkça düşünmesin, tartışmasın, ve özel okullar elbette 4.sınıfla sınırlı 10/3. Maddesine aykırıdır. sorgulamasın okumayı söküp kuran kalmayacak 12 yıllık kesintili eğitimin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ezberlesin deniliyor. her evresinde kendilerini gösterecek- Ayrımcılık yasağı başlıklı 14. Mad- 4.sınıftan sonra imam hatip liselerine ler. desine, İnsan Hakları Evrensel gidebilecek öğrenciler. Dünya da eşi 4.sınıftan sonra öğrenciler meslek Bildirgesi’nin 1, 2, 7, ve 26 (26. benzeri olamayan bir sistem bizim ül- liselerine gidebilecek. ‘Erkenden maddede açıkça ‘Herkes, eğitim kemizde hayata geçirilmiş olacak. Laik eğitilsin isteniyor’ öğrenciler. Ucuz iş hakkına sahiptir. Eğitim, en azından eğitimin önündeki tüm engeller kaldı- gücü olmak için eğitilsin, 10 yaşından ilk ve temel öğrenim aşamalarında rılmış oldu. İmam hatip ortaokullarına itibaren çalıştırılabilsin, sömürünün parasızdır’ yazmaktadır. ) maddesine gitmemiş olsa bile çocuk hiç şansı yok. dozu artırılabilsin diye eğitilsin isteni- aykırıdır. Ayrıca BM Çocuk Hakları Seçmeli dersler kuran-ı kerim, Hz. Pey- yor. Buralara kimlerin gideceği bellidir: Bildirgesi’nin 1.ve 11. İlkelerine ve gamberimizin hayatı, Arapça dersleri Yoksul aile çocukları… Paran yoksa BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel ve MEB tarafından zorunlu olarak veri- okuma deniliyor bu da seçenekmiş Haklar Sözleşmesi’nin 13. Maddesine lecek bu dersler. 4.sınıfa kadar es kaza gibi sunuluyor. Piyasanın eline bıra- aykırıdır. HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 13
  • 14. GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ CİHAN’I GERİ ALDI Tek somut delil olarak puşiye dayanılarak ve ceza hukukunun masumiyet karinesi,tutuklanma halinin istisna olması gibi genel ilkeleri göz ardı edilerek bir öğrencinin özgürlüğü ve eğitim hakkı iki yıl boyunca gasp edilmiştir. suçlu ayrımı yapmadan kişileri keyfice edilen gecikmiş adalet değildir;elde galatasaray Üniversitesi yargılayabilmesinde aranmalıdır.Ancak edilen baskılanmaya,dönüştürülmeye Toplumcu hukukçular kulübü bu şekilde saçma sapan delillerle çalışılan öğrencilerin mücadelesinin gündeme gelen davaların işlevinin ne AKP hukukuna geri adım attırmasıdır. Medyada puşi davasının sanığı olarak olduğu anlaşılacaktır.ÇHD’nin Ekim Uzun tutukluluk süreleri ile günde- bilinen Galatasaray Üniversitesi 2011 raporuna göre 500’den fazla me oturan KCK,Ergenekon,Devrimci Endüstri Mühendisliği öğrencisi Cihan öğrenci tutuklu bulunmaktadır;tutuklu Karargah… gibi davaların işaret ettiği, Kırmızıgül iki yılı aşkın tutukluluğun öğrencileri ortak bir paydada toplayan AKP’nin hukuk eliyle siyasal alanda ardından 23 Mart’ta yapılan duruşma- durumun AKP muhalifliği olduğu gö- kendine karşıt çeşitli grupları sindir- sında tahliye edildi. 20 Şubat 2010 rülmektedir.Bu davalarda tartışılması meye çalışmasıdır.Buna paralel olarak tarihinde Kağıthane’de yapılan bir mo- gereken toplantı ve gösteri yürüyüş- yeni rejime tabi kılınmaya çalışan lotof kokteyli saldırısının ardından o lerine katılan öğrencilerin ifade ve öğrenciler de uzun tutukluluk sürele- semtteki bir durakta bulunan Cihan’ın düşünce özgürlüğünün yok sayılması rinden ve özel yetkili mahkemelerden boynuna taktığı puşi tutukluğuna delil değil örgütlenme özgürlüklerini kısıt- payına düşeni almaktadır. olarak gösterildi. Davanın ilerleyen layan TCK hükümleridir;çünkü açıkça Buna karşılık 35 kişiyi yaka- duruşmalarında geri alınan gizli tanık görüyoruz ki öğrenciler terör örgütü ifadesi ve puşi Cihan’ın Tekirdağ F Tipi rak öldürenleri “zamanaşımı” ile üyeliğinden özel yetkili mahkemelerde aklayan;kendine muhalif aydınları ak Cezaevine gönderilmesine yetti. Dava yargılanmaktadır. terör örgütü üyeliğinden açılırken, tu- ademisyenleri,gazetecileri,öğrenci tululuk hali CMK’nın 100.maddesine* leri “tutuklamalarla” hapishanelere Cihan’ın Tahliyesi Ne Anlama Gel- dayandırıldı. dolduran AKP hukukuna karşı, diğer mektedir? tutukluların serbest bırakılmasına Metin Lokumcu’nun öldürülmesini pro- Cihan Neden Tutuklandı? kadar mücadele devam edecektir. testo eden Hopa Davası’nın ‘sanıkları- Cihan’ın o gün o durakta bulunması *Madde 100 - (1) Kuvvetli suç şüphe- nın’ tahliyesinde,Roman Çalıştayı’nda belki tesadüftü; buna karşılık tutuk- sinin varlığını gösteren olguların ve “Parasız eğitim istiyoruz,alacağız” lanması bir yanlışlık ya da tesadüf bir tutuklama nedeninin bulunması pankartı açan Berna ile Ferhat’ın tah- değil bir ‘hukuk’ sisteminin sonucu- liyesinde olduğu gibi Cihan’a tahliye halinde, şüpheli veya sanık hakkında dur.AKP’nin 2.cumhuriyeti TCK ve kararını aldırtan örgütlü mücadelenin tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, TMK ile kendi hukuk rejimini yaratıp zaferidir.Hopa davasında hiç kimse verilmesi beklenen ceza veya güvenlik düşman ceza hukukunun gereğince ben yapmadım demedi aksine ‘yaptık tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutukladığı öğrencileri,aydınları,gazet yine yaparız’ diyerek suçlu olup olma- tutuklama kararı verilemez. ecileri…“terörist” ilan ederek kendine dıklarını sorgulatmadan, sorgulanması (2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama muhalif tüm kesimleri baskı altına al- gerekenin şemsiyenin,limonun,saç nedeni var sayılabilir: maya çalışmaktadır.Cihan hem öğrenci kestirmenin,kitap okumanın terör a) Şüpheli veya sanığın kaçması, olması hem Kürt olması nedeniyle örgütü üyeliğine delil olarak sunula- saklanması veya kaçacağı şüphesini tutuklanacaktı; çünkü her iki kesim bildiği AKP hukuku olduğunu gösterdi. uyandıran somut olgular varsa. de bugün AKP’nin hukuku işletilerek Tek somut delil olarak puşiye dayanı- b) Şüpheli veya sanığın davranışları; baskılanmaya çalışılan büyük bir alanı larak ve ceza hukukunun masumiyet 1. Delilleri yok etme, gizleme veya oluşturmaktadır.Cihan’ın tutukluluğu karinesi,tutuklanma halinin istisna ol- değiştirme, yanlış işleyen hukuk süreçlerinde de- ması gibi genel ilkeleri göz ardı edile- 2. Tanık, mağdur veya başkaları ğil, AKP’nin gerçekleştirmeye çalıştığı rek bir öğrencinin özgürlüğü ve eğitim üzerinde baskı yapılması girişiminde toplumsal dönüşüme karşı koyan tüm hakkı iki yıl boyunca gasp edilmiştir. bulunma, direnç odaklarını ortadan kaldırırken Çağlayan Adliyesi’ne Cihan’ı almaya Hususlarında kuvvetli şüphe oluştu- ya da kendine dönüştürürken masum- geldik diyerek gittik ve aldık.Elde ruyorsa 14 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
  • 15. bir değerlendirme İlericilik, aydınlanmacılık, toplumculuk hukuk fakül- telerinde tekrardan ayağa kalkmıştır. üniversitelerde, tarif ettiğimiz kimliğin kenara koymadan üniversiteye veya cankat aydın en gelişkin ve etkili kimlik haline gele- ülkeye dair pek çok konuya toplumcu bilmesidir. Bu yıllarda gençliğin ortaya bir pencereden bakarak söz söylemeye Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün koyduğu deneyim birikimi bugüne bile çalıştı. kuruluşunun üzerinden neredeyse 1 ışık tutmaktadır. yıl geçti. Bu bir yılı kulübümüz üye Üçüncü ve son olarak ülkenin ve Etkinlikler ve dostlarıyla dolu dolu geçirdi diye- üniversitelerin bugünkü tablosudur. Fakültemizde yıllardır ülke ve hukuk biliriz. Bu yüzden bu süre zarfında Ülke her geçen gün daha büyük bir sorunlarına dair etkinlik, panel yaptıklarımız, yapamadıklarımız ve karanlığa sürüklenirken, üniversitelerde yapılmamasının sıkıntısını çekiyorduk. önümüzdeki dönemde yapacaklarımız piyasacılığın, gericiliğin ve kariyerizmin THK bu konuda da bir duvarı yıkmayı üzerine İcab-ı Hal’in bu eğitim-öğretim egemenliğini ilan ettiği bir ortamda bu başarmıştır. İlk dönem yaptığımız yılında çıkaracağımız son sayısında bir duruma karşı oluşmuş tepkisellik açıkça Yargıda Dönüşüm paneli, AKP’nin yargı değerlendirme yazısı yazmak anlamlı bir karşı kimliğin örgütlenebileceğini alanındaki dönüşüm süreci açıkça olacak. gösteriyordu. tartışılmasını sağlamış, katılımın Herhalde bu bir yılı değerlendirmeye yoğunluğu ise öğrencilerin ülke Bir İddia başlayacaksak ilk başta bu iddiamızın sorunlarına dair hala ilgisini halen Yola çıkarken üniversitelere ve özelde doğrulandığını söylemeliyiz. koruduğunu göstermiş oldu. hukuk fakültelerine dair bir tespit Elbette, üniversitenin üzerindeki 9 Nisan’da yaptığımız Server Tan- yapıyorduk: Toplumcu düşünce her piyasanın baskısı ve öğrencilere illi Anması ise sadece Akademi ve geçen gün buralarda mevzi kaybedi- uygulanan kariyerizmin şiddeti bugün Aydınlanma başlığının tartışılması yordu. Öğrencisinden akademisyenine halen devam etmektedir. Bu anlamda anlamında değil aynı zamanda İstanbul üniversite toplumsal olaylara cılız bir tablo henüz tersine çevrilmemiştir. Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin değerli tepki bile veremez hale gelmişti. Fakat bu günkü duruma karşı dağınık bir hocasına karşı ödemesi gereken Şüphesiz kimsenin farkında olmadığı bir olan tepkiselliğin örgütlenmesinde ve vefa borcunun da yerine getirilmesi şeyi ifade etmiyorduk. Fakat bu durum- bir omurgaya oturmasında gereken ilk ile değerli bir yere oturmaktadır. İÜHF dan rahatsız birçoklarının aksine biz bu adımlar atılmıştır. Derginin sabit bir öğrencileri aydınlanma bilgesi Server gidişin tersine çevrilebileceğini; şu anki okuyucu kitlesine kavuşması, kulüple Tanilli’yi unutmadıklarını bir kez daha tablonun değişebileceğini, üniversitel- temasa geçen öğrenciler, yıl boyunca göstermiştir. erde ve hukuk fakültelerinde toplumcu yaptığımız etkinliklerin ve açıklamaların bir birikimin yaratılabileceğini iddia ettik. yarattığı heyecan buna örnek olarak Yeni Üniversiteler Bu iddiayı ortaya atarken yola çıktığımız görülebilir. Örgütlemeye çalıştığımız kimliğin sadece üç temel nokta vardı: üniversitemizle sınırlı kalmayacağını Birincisi, Türkiye’de üniversiteler Üretmek dergimizin 6. sayısına başka üni- kuruluşlarından itibaren aydın, ilerici bir Rahatsız olduğumuz şeylerden birisi versitelerden arkadaşlarımızın da kimliğe, topluma karşı sorumluluk hiss- de üniversitelerdeki üretimin azlığıydı. yazmış olmalarından anlayabilirsiniz. ine öğrencisiyle, akademisyeniyle sahip Zaten topluma kendini sorumlu Önümüzdeki yıl Türkiye’nin pek çok olmuşlardır. Üniversitelerin bir kurum hissetmeyenin üretmek gibi bir derdi üniversitesinde Toplumcu Hukukçuların olarak Türkiye’deki konumu, üniver- olmamasından normal bir şey de yoktu… kulüp kuracaklarını buradan müjdeleye- site öğrencisinin toplumun gözündeki Kulüp bu üretimsizlik çemberini de biliriz. rolü hep bu kimliğin kendisini yeniden bir nebze kırmayı başarmıştır. Sadece Sonuç olarak şunun altını kalınca çizme- üretebileceği bir temel kurmuştur. bir eğitim-öğretim yılına sığdırmayı kte fayda var. İlericilik, aydınlanmacılık, İkincisi, 60’lardan başlayarak 12 Eylül başardığımız 6 sayısı ile İcab-ı Hal toplumculuk hukuk fakültelerinde Darbesi’ne kadar uzanan bir süreçte mütevaziliğini ve acemi ruhunu asla bir tekrardan ayağa kalkmıştır. HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 15