SlideShare a Scribd company logo
1
AFEDERSĠNĠZ!

BĠ’ġEY

SORABĠLĠR MĠYĠM?
                   2
DAHA
MUTLU
BĠR GELECEK ĠÇĠN,


BĠR ġEYLER . . .
YAPMAK ĠSTERMĠSĠNĠZ ?
                    3
BU KĠTAP‟TA
BĠRLĠKTE OLDUĞUMUZA
        GÖRE
         ...

  SĠZĠ KUTLUYOR

         VE

   HOġ GELDĠNĠZ


DEMEK ĠSTĠYORUM !..
                      4
@ - kitap

Ö z e l B a s k ı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30. 04. 2010

                       Her hakkı saklıdır.
       Yazarın izni olmaksızın, herhangi bir Ģekilde...
     Kısmen de olsa, kopyalama ve çoğaltma yapılamaz.


                                                                     5
2007
2008
2009
2010

ALĠ RIZA DEĞER

Tel: 0216. 363 66 60 - 0212. 260 59 92   Gsm: 0532. 345 71 46

Bağdat Caddesi Yazarlar Sok. No:3/1 Suadiye - ĠSTANBUL
ar.deger@yilbak.com                 alirizadeger@yahoo.com
***************************************************

                                                            6
VĠZYON
TASARIMCILARI



21.YÜZYIL‟IN
YÜKSELEN TRENDLERĠ
VE
SOSYAL
SORUMLULUK
PROJELERĠ...
                     7
YAġAM TASARIMCILARI . . .

VĠZYONERLER . . .

VĠZYON STRATEJĠSTLERĠ . . .

YAġAM MĠMARLARI . . .

VĠZYON TASARIMCILARI . . .
                              8
Değerli Dostlarım...
Sevgili Vizyon Tasarımcıları...


Merhaba,
Hiç aklımda yokken ortaya çıkan bu kitabın yazımı yaklaĢık
3 yıl‟dan fazla sürdü... Ama, toplamda 35 yıllık bir deneyim.
Hem çalıĢıp, hem okuyordum...
Pardon!.. Eğitmenlik ve DanıĢmanlık yapıyordum.
Hem de... hafta içi her gün + Cumartesi‟ler de dahil;
Öğle‟ne kadar Asya Kıtası‟nda...
Öğle‟den sonra da Avrupa Kıtası‟nda...
Ġki ġirket‟ler Grubu ve bir Vakıf‟ta...


Bana, bu konuda müthiĢ start veren... sevgili Oğlum‟a ve
Kızım‟a... ve de biricik EĢim‟e sonsuz teĢekkürler ediyorum.


Umarım beğenirsiniz...
                                                            9
Özellikle!.. 45 + Genç Dostlarım...


Hayatınız boyunca;
Genellikle, Siz‟e hep yapmamanız gerekenler söylendi...
Ġstatistiklere göre bir çocuk, ergenlik çağına gelinceye kadar
ortalama 150.000 kez, ebeveyn veya büyüklerinden; yapma,
etme, elleme, dokunma v.s. gibi sözler duyuyor‟muĢ . . .
Ancak; buna rağmen bugüne kadar yaptıklarınızla birlikte,
bugün‟den sonra da hem kendiniz hem de çevreniz için, bir
Ģeyler yapmanız gerektiğine inanıyorsanız, ne mutlu! Size...
Ve bunda, bu kitabın bir katkısı olursa, ne mutlu! Bana...
Bu kitabı yazarken pek çok; Gazete, Dergi, Kitap, Bilimsel
AraĢtırma, Ġnternet, Web Siteleri ve bu iĢin Usta‟larından
yararlandım...
Hepsine TeĢekkürler!..


Sevgiyle kalın...

                                                             10
***************************************************
From: Hülya Çınar [mailto:Hulya.Cinar@alarko.com.tr]
Sent: Thursday, April 22, 2010 1:53 PM
To: Ali Riza Deger
Cc: Ġshak Alaton
Subject: FW: Sayın Ġshak Alaton'un Dikkatlerine... KiĢiye Özel.


Muhterem Ali Rıza Beyefendi,

Sosyal Sorumluluk mevzuu konuĢuldugunda,
ilk akla gelen isimlerden biri oldugunuzu biliyorum.


Sizi, bu özelliginiz için candan kutlamak istiyorum.


“Afedersiniz Bi‟Ģey Sorabilir miyim?” isimli kitabınız için
çok teĢekkür ederim.


Faydalanacagımdan eminim.


BaĢarılarınızın devamı dileklerim ve sevgilerimle.


Ishak ALATON


***************************************************

                                                              11
Ġstanbul - 2009

Sayın Ali Rıza DEĞER,

Bu çalıĢmanızı benimle paylaĢtığınız için teĢekkürler.

Ġnsan‟ların... yaĢamları‟nın, ömürlerini aĢması için, üç yol
vardır... derler;

1)Ġnsan yetiĢtirmek,

2)Ağaç dikmek,

3)Kitap yazmak (Eser bırakmak) . . .

Bu nedenle, bu giriĢiminiz ile... fikir ve düĢüncelerinizi
toplumla paylaĢma çabalarınızdan dolayı, sizi kutluyorum.

Kitabınızda ARGE DanıĢmanlık‟ın Logosu‟nun temelini de
oluĢturan farklı düĢünme (out of the box thinking) ile ilgili
çizim‟de, özellikle dikkatimi çekti.

Bu vesile ile ARGE logosunun açıklamasını da, ek‟te sizinle
paylaĢmak istedim.

ÇalıĢmalarınız‟da baĢarı dileklerimle...

Dr. Yılmaz ARGÜDEN

Boğaziçi Üniversitesi ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi.
BM Küresel Ġlkeler SözleĢmesi - Türkiye Ulusal Temsilcisi.
Kanada - Türkiye ĠĢ Konseyi BaĢkanı . . .

                                                               12
Sayın Ali Rıza DEĞER,

Yayınınız‟ı bizlerle paylaĢtığınız için çok teĢekkür ederiz.
Dernek internet sitesini, üyelerimizin girebileceği Ģifreli
alanlar ile hazırlayarak kısa süre içerisinde revize edeceğiz.
Gönderdiğiniz Ģekilde, burada yer verebilmek ve
üyelerimizin bilgilerine sunabilmeyi arzu ederiz.
Bu konuda onayınızı rica edebilir miyiz? Saygılarımızla.

Güray KARACAR
Genel Koordinatör
TKYD - TÜRKĠYE KURUMSAL YÖNETĠM DERNEĞĠ
*************************************************


Sayın Ali Rıza DEĞER,

Ne kadar güzel bir çalıĢma yapmıĢsınız. Sizi kutluyorum,
ellerinize sağlık. Sizin gibi üretken ve mesleği / iĢhayatını
bilen uzmanların sektörümüze ve çalıĢma hayatımıza çok
önemli katkıları her zaman olacaktır. Kitabınızı, camiamız
ile izninizle paylaĢmak ve de internet sitemizde “Yayınlar”
bölümünde yer vermek isteriz.

ĠletiĢim sektörüne katkınız için teĢekkürlerimizi sunarız.

Fügen TOKSÜ
Yönetim Kurulu BaĢkanı
TÜHĠD - TÜRKĠYE HALKLA ĠLĠġKĠLER DERNEĞĠ
************************************************

                                                             13
DAHA MUTLU


BĠR GELECEK ĠÇĠN...

                      14
BAġLIKLAR...


YAPACAK ÇOK ĠġĠMĠZ VAR ............................................18
20. 07. 2007.............................................................................. 28
YAġAM KALĠTESĠ VE YAġAM ÇĠZGĠSĠ ....................... 36
HAYATIMIZIN MĠSYONU .................................................. 52
DUR VE DÜġÜN .................................................................. 55
ZAMAN ................................................................................... 62
KARAR VERMEK ................................................................ 66
GELĠġĠM ................................................................................. 74
AMAÇ VE HEDEFLERE ULAġMAK ............................... 84
                                                                                          15
MĠSYON ... VĠZYON ........................................................... 104
BĠ DAKKA ........................................................................... 118
HAREKETE GEÇĠġ... ETKĠ... TEPKĠ... DAVRANIġ ........ 122
DURUM ANALĠZĠ VE KUVVETLER DENGESĠ .......... 132
20. 08. 2008 ........................................................................... 142
VE ... KRĠZ DÖNEMĠ ............................................................168
ĠLETĠġĠM .............................................................................. 177
ÜLKEMĠZ VE GERÇEKLER ............................................ 195
YAġAM FELSEFEMĠZ ....................................................... 226
HADĠ BAKALIM .................................................................. 242
YAġAM TASARIMINDA GÜNEġĠN GÜLERYÜZÜ...... 252
SOSYAL SORUMLULUK VE PROJE AġAMALARI ...... 254
KENDĠMĠZĠ TANIMAK ..................................................... 258
ÖNÜNÜZÜ GÖRMEK... ĠLERĠYE BAKMAK ................... 274
HAYIR DEMESĠNĠ BĠLMEK .............................................. 277
SORUNLARIN ANALĠZĠ ................................................... 279
SOMUT HEDEFLER ........................................................... 282
EKĠP OLUġTURMAK ......................................................... 286

                                                                                         16
DĠNLEMEK VE GÖZLEMLEMEK ................................... 293
ÇATIġMA ... KAVGA .......................................................... 296
OLUMSUZLUKLAR ............................................................ 301
UZMANLAR ......................................................................... 308
BÜTÇE PLANLAMA .......................................................... 311
SPONSORLUK ĠLĠġKĠLERĠ ............................................... 315
PROJELERDE LOJĠSTĠK YÖNETĠM ............................... 318
PROJENĠN ADI... LOGOSU... SLOGANI ........................... 319
ĠZLEME VE DEĞERLENDĠRME ..................................... 332
TANITIM VE HALKLA ĠLĠġKĠLER................................. 335
POLĠTĠKA VE DĠPLOMASĠ .............................................. 339
PROJE BĠTĠNCE .................................................................. 342
PROJE... PROJE... PROJE .................................................... 349
YENĠ PROJELER ... KSSP .................................................. 364
AFEDERSĠNĠZ BU DÜNYA KĠMĠN ................................ 415
20. 09. 2009 ........................................................................... 470
GÜZEL DOSTLUKLAR ...................................................... 500
MUTLULUK DÜKKANI .................................................... 519

                                                                                         17
YAPACAK ÇOK ĠġĠMĠZ VAR !


“Türkiye... Enteresan bir ülke...”
Bu tabiri her halde binlerce kez duymuĢsunuzdur.
Aslında Ģu anda dünya üzerindeki 200 den fazla bağımsız
Ülke‟nin; insanları da, kendi ülkeleri için genellikle aynı tabiri
kullanıyordur...
Ki, doğrudur.
Ama “Bizim Ülkemiz” baĢka...
Tarihiyle, coğrafyasıyla, siyasetiyle, ekonomisiyle ve insanıyla!

                                                                     18
Çok fazla geçmiĢe gitmeden, 3 kıtada hüküm süren Osmanlı
Ġmparatorluğu‟ndan sonra, 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde...
Doğumunun 100. yılı nedeniyle ve o zamanki BM‟e üye 152
ülkenin oybirliği ile...
*)Sömürgecilik ve emperyalizme karĢı savaĢan ilk lider...
*)Olağanüstü reformlar gerçekleĢtirmiĢ bir devrimci...
*)Uluslararası anlayıĢ, iĢbirliği ve barıĢ yolunda çaba göstermiĢ
üstün bir kiĢi...

*)Ġnsan haklarına saygılı, dünya barıĢının öncüsü...

*)Bütün hayatı boyunca insanlar arasında “renk, din ve ırk”
ayırımı gözetmeyen, eĢsiz devlet adamı... Ve...

*)Türkiye Cumhuriyeti‟nin kurucusu... olarak nitelendirilen...

Mustafa Kemal Atatürk‟ümüzün önderliğinde gerçekleĢen,
“KurtuluĢ SavaĢımız‟dan... Bugün‟e” Cumhuriyet tarihimiz‟deki
yaĢananları 3 aĢağı 5 yukarı hepimiz biliyoruz ve kendimize
göre yorumluyoruz. Ama konumuz bunları tartıĢmak değil!..
Ancak, o günlerin Ģartlarına göre ülkemiz ve insanlarımız için
yapılan her güzel Ģeye de saygı duyuyor ve “Aziz ġehitlerimiz”
baĢta olmak üzere gerçekleĢmesinde emeği geçen herkeze
sonsuz teĢekkürler ediyor ve de... Onları saygıyla anıyoruz.


Unutkan bir toplum olduğumuzdan veya iĢimize öyle
geldiğinden, yakın tarihimizdeki bazı olayları ve rakkamları
hatırlayarak, bu günlere gelmek istiyorum...

                                                                 19
1957... 6 - 7 Eylül Olayları
1960... 1971... 1980... Ġhtilalleri...
1968... 1978... Öğrenci Hareketleri...
1939... 1967... 1999........ Depremleri...
BOP... Ortadoğu... ABD.......... Problemleri...
1985... PKK... Kuzey Irak... Terör ve Uluslararası Aktörleri...
1970. 1977. 1980. 1988. 1995. 2001. 2009. Ekonomik Krizleri...


Ve... 21.Yüzyıl Türkiye‟sinden bazı rakkamlar;
Nüfus... 75.000.000
Okuma / Yazma bilmeyenlerin oranı... % 10
(Kadınlarda, bunun 2 - 3 katı fazla olduğunu hepimiz biliyoruz.)
Ġlk Ögretim Okulu... 35.000              Öğrenci sayısı... 11.000.000
Lise ve Meslek Lisesi... 10.000          Öğrenci sayısı... 4.000.000
Yüksek Okul ve Üniversite... 100 Öğrenci sayısı... 2.500.000
ĠĢçi - Memur ve ÇalıĢan sayısı... 15.000.000
Sosyal Güvenlik Kurumlarından, Emekli sayısı... 8.000.000
Engelli VatandaĢlarımız 7.500.000 (% 40 ı akraba evliliğinden)
Sosyal güvece kapsamında olmayan vatandaĢ sayısı... 3.000.000

                                                                    20
Okula gidemeyen çocuk sayısı... 1.000.000
ĠĢsiz sayısı... 3.000.000 (Gerçek‟te, daha fazla)
Seçmen sayısı... 48.000.000 (18 yaĢ üstü)
Bu listeyi, Öğretmenler ve Öğretim Üyeleri... Türk Silahlı
Kuvvetleri... Güvenlik Güçleri... Hastane ve Hasta sayıları...
YetiĢtirme Yurtları ve Huzurevleri... ile daha da geniĢletmek
mümkün.
Bu sayılarla ifade ettiğimiz insanlarımızın sorunlarına çözüm
bulmak için, ayakta durmaya çalıĢan “Devletimiz”in bazı genel
rakkamlarına gelince...
Yıllık Ġhracat 120.Milyar USD (YaklaĢık)
Yıllık Ġthalat   160.Milyar USD (YaklaĢık)
Cari Açık         40.Milyar USD (YaklaĢık)
KiĢi BaĢı Gayrisafi Milli Gelir 2.500.- USD
(Siyasilerimiz, 11.000.- USD. oldu falan diyorlar, ama!..)
KiĢi BaĢı Gayrisafi Milli Borç 3.000.- / 5.000.- USD


Asgari ücret... 650.-YTL(Brüt) ... 450.-YTL(Net)
Açlık sınırı... 250.- YTL/Ay

(Ülkemizdeki her 200 kiĢiden 1‟i aç...)
Yoksulluk sınırı... 700.- YTL/Ay
(Ülkemizdeki her 4 kiĢiden 1‟ri yoksul)

                                                                 21
Ġç ve DıĢ Borçlar Toplamı... 400.Milyar USD
KayıtdıĢı ekonomi oranı... % 50 (Acaba ?)
2009 Bütçesi... 300.Milyar YTL (200.Milyar USD)
Burada 3 rakkamın dıĢında kalan ve çeĢitli kurumlara göre
değiĢkenlik gösteren, tartıĢmaya açık rakkamları bir kenara
koyarak, Ģu noktalara dikkatinizi çekmek istiyorum.

1) Ġç ve DıĢ Borçlarımız...
2) 2009 Bütçesi... (Her yıl en az % 10 açık‟la devam.)
(Bu kitabı Temmuz 2007 de yazmaya baĢladım. Normal
olarak burada 2008 Bütçesi olmalıydı... Ama Ocak 2009 dayız
ve Ben... krize rağmen, yazmaya devam ediyorum.)

3) Açlık ve Yoksulluk Sınırında YaĢayan VatandaĢlarımız...
Neticede; 2009 yılında Türkiye olarak, hiç bir harcama
yapmasak... yemesek... içmesek... hasta olmasak... hatta nefes
bile almasak...ve bütün gelirimizi versek... cari açık‟la, iç ve dıĢ
borçlarımızın ancak % 50 sini karĢılayabiliyoruz ve bu Ģekilde
yaĢamaya devam edersek borçlarımız 2 yılda bitiyor.
Ġki yıl nedir ki? Göz açıp kapayıncaya kadar geçer...
Nasıl formül ama...
Hem, 01.01.2009 dan itibaren YTL deki “Y” de kalkıyor ve
yeniden TL ye geçiyoruz. “000 000” nereye gitti... bilen var mı?
Sosyal yaĢantımız açısından, durum gayet açık ve net...
Açlık ve yoksulluk sınırında yaĢayan vatandaĢlarımızın
sayısının daha fazla olduğunu bilsekte, açıklanan istatistik
                                                                  22
rakkamlarını doğru kabul edersek, her 4 vatandaĢımızdan 1‟rinin
yoksul olduğunda mutabıkız.
Olay‟a birde, baĢka açıdan bakalım. Son dönemlerde bazı Yerel
Yönetimler‟in, çeĢitli Dernek ve Vakıflar‟la birlikte, yoksul
vatandaĢlara yaptığı yardımlar devamlı gündemde... Yakacak,
yiyecek, giyecek, eĢya, sağlık yardımları v.s... Bunların hepsi de
makbuz karĢılığında kayıtlı ve kuyutlu... mesele yok!.. Ve Türk
halkı duyarlıdır, yapılan iyilikleri kolay kolay unutmaz.
Yerel Yönetimlerimiz‟in, siyasetten arındırılmıĢ hamiyet
duygularına ve 4 - 5 yıldan bu yana “Ġstanbul Serbest
Muhasebeciler Mali MüĢavirler Odası” araĢtırmalarında
açıklanan Ģekliyle, 8 Milyar YTL yi bulan yardımlarına ve
imkansızlıklar nedeniyle “balık tutmasını öğretemediğimiz”
ihtiyaç sahibi vatandaĢlarımıza sahip çıkmalarına, saygı
duyuyoruz.
Konuya stratejik olarak baktığımızda... 48 Milyon seçmenden
% 20 sinin sandığa gitmediğini var sayarsak, kalan 40 Milyon
seçmenin 1/4 ü, bu yoksullar grubuna giriyor. Bu da 10 Milyon
kemikleĢmiĢ “Oy” demek oluyor...

Tablo ortada...
*Aile planlamasını gözardı ederek, nüfusumuzu aynı hızla
arttırmaya...
*Yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi gerektiği gibi
değerlendirmeyip, yabancılara altın tepsilerle sunmaya...
*Köy Enstitülerini kapatıp, eğitim‟de çözüm üretmeyip...
kültür, sanat ve sporda birbirimizi yemeğe... devam ettiğimiz
sürece de, pek birĢey değiĢmeyecek gibi gözüküyor!..

                                                                23
Bu yüzden; Devletimiz‟le birlikte daha mutlu bir gelecek için,
sosyal yaĢama ilgi duyan ve birĢeyler yapabileceğine inanan
duyarlı insanlarımıza, bu kitapla bir çağrıda bulunmak istiyor...

Ve... Hadi bakalım kolay gelsin!.. diyorum.


Evet... değerli dostlarım,
Birkaç sayfa sonra takdim edeceğim, özgeçmiĢim‟de de
göreceğiniz gibi, 1979 yılından bu yana devamlı olarak sivil
toplum örgütleri‟nin ve hizmetleri‟nin içinde yer aldım ve de
Ģimdiye kadar, ama 10 kiĢilik... ama 10.000 kiĢilik... sayısız
sosyal toplum hizmetinin her kademesinde... sade üyelikten,
genel baĢkanlığa kadar, çok çeĢitli görevler yaptım.
Bu güzel hizmetlerden tanesinde; arsa‟sını yerel yönetimden
bağıĢ olarak aldığımız ve komple inĢaatını gerçekleĢtirerek,
T.C.Milli Eğitim Bakanlığımıza devrettiğimiz, bir ilköğretim
okulunun açılıĢında, o hizmetle ilgili dersane ve okul
donanımları konusunda, bize uluslararası destek veren bir AB
Sivil Toplum Örgütü BaĢkanı‟nın, okulun yapılıĢ öyküsünün
tercümesini dinlerken‟ki... ĢaĢkınlığı dikkatimi çekmiĢti.
(Nedeni ise, gayet açıktı. GeliĢmiĢ ülkeler‟de ve kendi ülkesi
olan Almanya‟da bu tür hizmetler, ya devlet tarafından ya da
ilgili vakıf veya özel sektör kuruluĢları tarafından yapılıyordu.)
Daha sonra kendisi ile sohpet ederken, bizim yaptığımız ve
yapmayı planladığımız hizmetlerden bazılarını aktarıp,
destekleri için teĢekkür ettikten sonra, kendilerinin ne gibi
hizmetler yaptığını sorduğumda...

“Yalnız Ölümlere... Çareler Arıyoruz!..” dedi.

                                                                 24
Tam olarak anlamadığımı ifade ederek, konuyu biraz açmasını
rica ettim... O‟da;
“Bildiğiniz gibi Avrupa‟da evlilik oranları çok düĢük. Gençler
18 yaĢından itibaren istedikleri takdirde; anne, baba ve
kardeĢlerinden ayrılabiliyorlar. Genellikle de evlenmeyip
birlikte yaĢıyorlar.

Bu birlikte yaĢamalardan dünyaya gelen bebeklerde, aynen anne
babaları gibi 18 yaĢından sonra evden ayrılıyor ve kendi
baĢlarının çarelerine bakıyorlar.
Devletleri ve gelecekleri açısından herhangi bir endiĢe
duymadıkları için de hayat böyle sürüp gidiyor.
Aile kavramının yok olmasına neden olan bu... evden ayrılıp...
birlikte yaĢama statüsü... hatırlayacağınız üzere, 1960 lar da
hippi hareketleriyle baĢlamıĢ ve dinsel açıdan boĢanmanın
bayağı zor olduğu Avrupa Ülkelerinde, anne babalar bir kenara
bırakılarak, gençler tarafından çok sıcak karĢılanmıĢtı...
Ancak, bugün ilk evden ayrılanlar artık 70 yaĢlarını aĢtılar.
Çoğu beraber yaĢadığı kiĢiden zaten ayrılmıĢ ve de tek baĢına
yaĢıyor. Öldüklerinden... yalnız oldukları için, ancak koku
yayılmaya baĢladığı zaman haberdar olunabiliyor ve sessizce
defnediliyorlar.
Bizlerde onların listelerini çıkartıp, ziyaretlerine gidip, sağlık
kontrollarını yaptırarak, gezintilere çıkararak, destek olmaya
çalıĢıyoruz...
Yaptığımız, sadece manevi bir hizmet!..
Ama bu, O insanlar için çok değerli...”dedi.

                                                                     25
Çok ĢaĢırmamıĢtım. GeliĢmiĢ ülkelerde diğer sivil toplum
kuruluĢlarının bu tür çalıĢmalar yaptığını yakından biliyordum.
Ülkemize turistik gezilere gelen belirli bir yaĢın üstündeki
kafilelere dikkat ederseniz, bunu Siz‟ler de görebilirsiniz.




Evet ! . .


Sivil Toplum ÇalıĢmaları ve Sosyal Sorumluluk Projeleri...




ÜLKEMĠZ ĠÇĠN . . .


ĠNSANIMIZ ĠÇĠN . . .


ĠNSANLIK ĠÇĠN . . .


YAġAM KALĠTESĠ ĠÇĠN . . .

                                                               26
DAHA MUTLU


BĠR GELECEK ĠÇĠN...

                      27
20. 07. 2007 !


Oğlum, Can... Bu gün... ”Baba! Bir kitap, yazsan ne güzel
olur...” dedi. Ve... Ben‟de “Hadi yaa! BoĢ versene... Nerden
çıkardın” dedim. Hayatımda çok çeĢitli olaylar nedeniyle
yazılar, makaleler, eğitim skeçleri ve bir drama yazmıĢtım,
ama kitap yazmayı pek düĢünmemiĢtim.
Sonra da...
“Hem ben yazmaya baĢlarsam, olsa olsa... Ana yemek olarak...
Ortaya karıĢık sıcak... bir Ģeyler olur.” dediğimde . . .
O‟da “Olsun!.. O zaman, bizler de istediğimiz‟den, istediğimiz
kadar alırız.” deyince, kendimde... kitap konusunda ilk olarak,
motivasyon ıĢıklarının parladığını hissettim.

                                                               28
Gözüm, bir an! Takvim‟e iliĢti... Gün ve tarih ilginçti!


Son yıllarda, genellikle Ülkemiz‟de ve Dünya‟da büyük bir
kesim‟in, haldır haldır . . .
*Mutluluk ve Mutlu Olmanın Yolları,
*Hayat‟ta BaĢarı ve Bunun 10 Altın Kuralı,
*Zenginliğe Giden Yollar,
*Etkili Ġnsanların 7 AlıĢkanlığı,
*Liderlik ve Ekip ÇalıĢması,
*Karizma ve Karizmatik KiĢilik,
*Kuantum DüĢünce, Aklın Gücü ve Zeka Türleri
*Ġnsanları Motive ve Mutlu Etme Sanatı,
*KiĢisel GeliĢim ve Ġnsan ĠliĢkilerinde Ustalık,
*ĠletiĢim, Hitabet ve Beden Dili Kullanımı,
*NLP Uzmanlığı ve YaĢam Koçluğu,
*Mentör‟lük, Eğitim ve Yönetim DanıĢmanlığı,
*Toplam Kalite Yönetimi ve Ġnovasyon Uzmanlığı,
*Sınırsız Güç... Misyonumuz ve Vizyonumuz . . . v.s.

gibi konular‟la ilgilendiğini, izlediğimden . . .
Ve... tüm bu konularda...

                                                           29
“Zafere UlaĢmak Ġçin... Yarın Çok Geç Olabilir!”
“Kararınızı, Hemen ve ġimdi Vermelisiniz” dendiğinden .....

Acaba! Benim için “Gün”... “Bugün”müydü ? (20. 07. 2007)
diye düĢündüm! .............................. (2007/2007) (1/1) (1.GÜN)
Çünkü, “S ı r” (The Secret - Rhonda Byrne) böyle diyordu...
Ġstemek... Ġnanmak... ve BaĢlamak...
“DüĢün ve Zengin Ol” da, (Napoleon Hill) bunlara,
“13 BaĢlık Detay” daha ilave ediyordu...
Ve... Stefano D‟Anna‟nın “Tanrılar Okulu” gibi...
Çoğu, türkçe‟ye çeviri olan birçok benzer, yayınlar‟da da hep
aynı tür konular iĢleniyor ve olağanüstü rağbet görüyordu...
Pazar Büyüktü...
Ve de... Ġnsanlar bu konularla yakından ilgileniyorlardı...
(Kimler? Derseniz. Genellikle, tuzları kuru ve ayağı ile yorganı
arasında, fazla mesafe bulunmayanlar, diyebiliriz...)




NEDEN?...


KENDĠSĠNE VE ÇEVRESĠNE...
DAHA MUTLU BĠR GELECEK ĠÇĠN!..
                                                                    30
ġu anda, bu konular‟la ilgilenen, uzman olan veya olmayan
insanlara “Mutlu Olmak” nedir? diye sorsanız, Size sayısız tarif
verebilirler. “Mutlu olmak... sevmektir... sevilmektir... birlikte
olmaktır... maddi manevi hayattan zevk almaktır... baĢarmaktır...
amaca ulaĢmaktır... gol atmaktır...” gibi tanımlar baĢta olmak
üzere... hepsi de doğrudur. (En azından, kendilerine göre...)
Ama, hemen hemen hiç bir tarif‟in, “Ömürboyu” garantisi
kesinlikle yoktur.
Ancak, ben; Siz‟e, bundan sonraki yaĢamınızda, ömürboyu
garantili, mutlu olmanız için, bir formül verebilirim....
Hemde, daha kitabın baĢında...
***************************************************

NÜFUS KAYDINIZI, MUT‟A NAKLETTĠRĠN . . .
VEEE . . . AĠLE‟CE “ÖMÜR BOYU MUTLU” OLUN!..
***************************************************
Bu formül, danıĢmanlığını yaptığım bir Ģirket‟in “Eğitim
Seminerleri” için Anadolu‟daki Bölge ve SatıĢ Müdürlüklerini
ziyaretlerim sırasında, Konya‟dan Mersin‟e giderken, sabaha
karĢı Mut‟tan geçerken aklıma gelmiĢ ve çok hoĢuma gitmiĢti.
Bunu mutlaka bir yerler‟de kullanmalıyım diye çeĢitli planlar
yaparken, acaba daha önce her hangi bir Ģekilde kullanıldıysa,
“Hiç de hoĢ olmaz!” diye düĢündüm . . .
Ancak, Mut Belediyesi‟nin internet sitesi‟nde de “Mut‟lu
olmanız için, Mut‟ta doğmanız gerekmez!” sloganı‟nı görünce
içim rahatladı. (Mut; Ġçel - Mersin‟e bağlı, 40.000 nüfuslu, çok
hoĢ ve görülmeye değer bir Ġlçe‟miz...)

                                                               31
Ayrıca, geçtiğimiz Haziran ayında katıldığım, bir Uluslararası
KuruluĢun, Antalya‟da ki eğitim ve liderlik seminerleri‟nde;
program akıĢı içinde, tam yeri geldiğinde, kendisi‟ninde haberi
olmadan, eğitimi yöneten değerli dostum Prof.Dr.Turgay
Biçer‟den izin alarak, salon‟a bu formülü sorup, cevap
alamayınca da, yaptığım açıklama‟nın coĢkuyla alkıĢlanması
ve aynı seminer‟de bulunan, eski Ġ.Ü. ĠĢletme Fakültesi
Dekanı, yine çok değerli dostum Prof.Dr. Hayri Ülgen‟in
“Bunu mutlaka, bizde kullanalım!” demesi, beni son derece
“mutlu” etti...
Birkaç gün sonra, Cumhuriyet Gazetesi - Hafta Sonu
ilavesinde, “KiĢisel GeliĢim Uzmanı” Sayın Mümin Sekman
ile yapılan “Çekim Yasası, Bu Ülke‟de Çekmez...” baĢlıklı
“Röportaj”da; yukarıda bahsettiğim yayınlarla ilgili aynı
konulardan bahsediliyor ve çok doğru bir tespitle; “Gerçek
KiĢisel GeliĢimciler”, “KiĢisel GeliĢimciyim Diye Geçinenler”
ve “KiĢisel GeliĢim Üzerinden Geçinenler”, üzerinde
duruluyordu.
Bu statülere, Sayın Sekman‟ın ve sizlerin müsadesiyle, bir ilave
daha yapmak gerektiğine inanıyorum. “Kendini KiĢisel GeliĢim
Uzmanı Zannedenler”...
Yani, yurt içinde veya hele hele yurtdıĢında herhangi bir
Ģekilde katıldıkları seminerler‟den sonra, anında bu iĢin uzmanı
sıfatıyla ve tamamen iyi, ama fazla iyi niyetle... “Bu iĢlerden
haksız çıkar sağlamak isteyenlere... çanak anten reklam olsun”
diye... tam bir koç edasıyla, saf saf, sağda solda fikir beyan
edenler...

Yine aynı tarihlerde Pazar ilavesinde... Volkan Aran‟ın, Prof.
Dr. Melek Göregenli ve Prof. Dr. Barry Beyerstein ile yaptığı

                                                                 32
“Pozitif Enerji ve Dünyanın Adaleti” baĢlıklı “SöyleĢi”yi
okuyunca, bu düĢüncelerim daha da kuvvetlendi.
Röportaj‟da Ģöyle deniyordu...
***************************************************
Mutlu ve savaĢsız bir dünya hayali gözden uzaklaĢtıkça kiĢisel
geliĢim öğretileri mutluluk için yeni bir yol müjdeliyor...
“BaĢınıza ne gelirse gelsin, içsel yolculuğunuzla mutluluğu
yakalayabilir, pozitif enerjiyle evrenin ruhunu istekleriniz
doğrultusunda yönlendirebilirsiniz.”
Hele bir de, atıl beyninizi gerçek kapasitesiyle bu yolda
kullanırsanız, baĢarılı olmak ya da zenginliğe ulaĢmak hiç de zor
değil!
Amerika‟da 1970 ler de hızlanan pozitif enerji akımı, ülkemizde
de önce çeviri eserler, ardından fazlaca alıntı ve intihal (çalıntı)
kokan kitaplar ve de bilimselmiĢ gibi sunulan mistik terapilerle
dolu, yeni bir ekonomi yarattı.
Bugün çok satan kitaplar listesinde her zaman 3 - 4 kitapla yer
alan bireysel geliĢim külliyatı ve büyük Ģehirlerde gitgide
yaygınlaĢan çeĢitli mutluluk ve rahatlama terapileri, binlerce
insan için, dar zamanda kolay bir “aydınlanma ve çıkıĢ” yolu
olarak görülüyor.
Peki... tüm bu, pozitif enerji ve beyin gücü ile mutluluğun,
zenginlik öykülerinde... gerçekten payı var mı?
Yoksa bunların tamamı, çağdaĢ insanın kendisiyle ilgili
memnuniyetsizliklerinden kaynaklanan, inançların bir sömürüsü
mü? Ģeklindeki sorumuzu...

                                                                  33
“ġüphesiz pek çok kiĢisel geliĢim kitabı, bir çok laf kalabalığı
içinde, kiĢinin zamanını nasıl organize edeceği, dikkatini ve
motivasyonunu nasıl geliĢtireceği ve kiĢiler arası iliĢkileri nasıl
güçlendireceği gibi yararlı bilgiler ve akl‟ı selim tavsiyeler de
içeriyor.” diye yanıtlayan Prof. Beyerstein...
“Ama bu kitapların çoğundaki problem, iddiaların fazla abartılı
oluĢu ve bunları desteklemek için, gizemli Ģeyleri ve bilimi
andıran sahteliği kutsaması...”
diye de görüĢlerini dile getiriyor.
ġimdilik bu plan, pozitif enerjiyle kiĢisel geliĢim meraklıları için
iĢliyor ve sonuçta bu pozitif enerjiden en çok istifade edenler de
yurtiçinde ve yurt dıĢında katıldıkları eğitim programlarıyla,
terapi tekniklerini uygulamaya baĢlayan eğitmenler ve çoğu
intihale dayalı, on‟larca yayını birkaç yıla sığdırabilen yazarlar
gibi görünüyor.
Pozitif enerji... böylelikle olumsuz geliĢmelerin, savaĢların ve
yoksulluğun silinemediği dünyamızı sarıyor... ve geride sıkıntı
ve ızdırap çeken mağdurların Ģikayetini dinleyecek pek kimse
bırakmıyor...
***************************************************
Bir çok konuda olduğu gibi,
bu konuda da maalesef “Gerçek” buydu!
Bu noktalarda da, hümanist bir yaklaĢımla...
Bazı problemlere ve sıkıntılara, çözüm önerileri gerekiyordu...

VE . . . (*)
VĠZYON TASARIMCILARI !.. BU NOKTA‟DA DOĞDU.

                                                                  34
Mutlu olma hali… “mut” kökünden türemiĢtir…

Mut; “özlemlerin... eksiksiz ve sürekli olarak yerine
gelmesinden duyulan kıvanç” anlamına gelmekte… (TDK)




(*)Yaratıcılık... Vizyon... Tasarım...


Yaratıcılık... klasik tanımıyla... birbiriyle ilgisi ve iliĢkisi...
olmayan Ģeyler arasında bir bağ kurarak... yeni tasarımlar
ortaya çıkarmak... Ve de onları hayata geçirmektir.
“Hayatımızın kullanma kılavuzu”na katkıda bulunabilmek
için de, “Son kullanma tarihi”mize kadar... topluma yararlı
olabilecek güzel projeler tasarlamamız... Ve de onları belirli
stratejik planlamalar‟la, hayata geçirmemiz gerektiğine...
inanmaktayım.
“Vizyon Tasarımcıları” tabiri ile de...
Sosyal Sorumluluk Projelerindeki, Proje Liderleri‟ni...
Ve Proje Koordinatörleri‟ni... kastetmek istiyorum...
Lütfen, derin ve engin bilgilere sahip bazı kiĢiler, yoğun
çabalar sarfederek, baĢkaca bir anlam çıkartmaya zahmet
etmesinler...

                                                                  35
YAġAM KALĠTESĠ VE YAġAM ÇĠZGĠSĠ !


“YaĢam Kalitesi” muhakkak ki, çok göreceli bir kavram...
Toplumlara, inançlara, ırklara ve devletlere göre değiĢkenlikler
gösterebiliyor...
Ancak ne olursa olsun, hem bireysel hem de toplumsal olarak
yaĢam kalitemizi artırmanın temelinde yatan ögeler, “daha iyiye
ulaĢmak için... düĢünmek, arzu etmek, planlamak ve yapmak”
Ģeklinde sıralanabilir. Bu nedenle, kiĢisel ve toplumsal yaĢam
kalitemiz için ilk yapmamız gerekenler, tüm bu tür düĢüncelerin
önünü açmak, beğendiklerimizi desteklemek... ve beğenmesek
dahi... ayakları yere basan projeler‟e... rekabet kuralları içinde
saygı duymak ve de elimizden geldiğince köstek olmamaktır...
Ama köstek olmakta, bazılarımızın üstüne yoktur ya... Neyse!..
Bu kitap‟la amacım, daha önce de bahsettiğim gibi, kiĢisel ve
kurumsal geliĢim konuları‟nı derinlemesine incelemek ve de
yaĢam koçluğu v.s. filan... yapmak değil.
Zaten, elinizi sallasanız! . . . . . . .
ĠĢini doğru yapanları, bir kenara koyarak belirtmek gerekirse;
ortalık... koç‟tan, danıĢman‟dan ve de uzman‟dan geçilmiyor...
Hele hele artık, istenilen her türlü; bilgiye... araĢtırmalara...
raporlara... istatistiklere... “kitaplar veya ansiklopediler” yerine
“Google‟lopedi”den ulaĢmanın mümkün olduğu günümüzde!..

                                                                   36
Özellikle... YaĢam, Kurum, Lider, Yönetici, AB destekli Kobi,
Marka, Kariyer, Eğitim, Ekip, ĠletiĢim, Network, Siyasetçi,
Oyuncu, Ġmaj, Sanatçı, AlıĢveriĢ, ĠliĢki...(?) ve son olarak‟ta
Doğum Koçu / Koçluğu... gibi konularda, o kadar çok birbirine
benzer... yazı, makale, baĢarı öyküleri ile eleĢtri v.s. var ki...
Bir de bunlar, yabancı örnekler‟den yararlanıp (Tabii yabancı
kaynaklar söz konusu olunca, Ülkemiz‟de akan sular duruyor.)
genellikle kriz dönemlerinde özellikle Ģirketlere yönelik, laf
ola... beri gele... “Platform, Birlik, Akademi, Enstitü...” ek‟li
web siteleri ve “Tatlı Su Sertifikalı... Eğitim Programları” ile
karĢımıza çıkmıyorlar mı!..

Bu arada çeĢitli Üniversitelerimiz, TOBB, Ticaret ve Sanayi
Odaları ve DTM nin katkılarıyla yapılan ve de belirli sponsorlar
tarafından desteklenen, daha ciddi organizasyonlar da, var tabii.
(Onlar, bu konu ve açılımların dıĢında… )

Neyse… kısaca, amacım; ülkemiz‟de toplumsal geliĢim ve
yaĢam kalitemizi yükseltmek için, bireysel olarak yaptıklarımız
ve yapabileceklerimiz ile birlikte, tüm bu konular da...

*)Sizler‟le, kiĢisel ve kurumsal geliĢim konuları‟ndaki, çeĢitli
öneri, görüĢ ve deneyimleri paylaĢmak...
*)Belirli bir yaĢ‟tan sonra daha sağlıklı bir yaĢam ve hayattan
kopmamak için, “Gönüllü Sosyal Sorumluluk” projelerine
dikkat çekmek... Ve sizlere, “direkt veya endirekt katılımcı
hizmet alternatifleri” sunmak...
*)Eğitim, sağlık ve sosyal sorumluluk... özellikle de, “Gönüllü
Sosyal Sorumluluk”... (Ġnsanların, çeĢitli nedenlerle biraraya

                                                                   37
gelip... örgütlenerek, gerekli kurum ve kuruluĢlardan da destek
alarak, belirli bir plan dahilinde “Ġçinde yaĢadıkları toplumun
yaĢam kalitesini yükseltmek için”... aileleriyle, arkadaĢlarıyla ve
halkla birlikte... her türlü sosyal geliĢmeye, destekte bulunmak
sorumluluğudur.) konularındaki; önemli gözlem, araĢtırma,
çalıĢma ve uluslararası uygulamaları, sizlere aktarmak...
*)Hayatımız ve sosyal yaĢantımızdaki hedeflerimizle ilgili,
ortak akıl ve ortak heyecanla yola çıkarak... hem kiĢisel hem de
ekip olarak, karar alma aĢamasına gelmek...
*)Özellikle 2000 li yıllarda çok moda olmaya baĢlayan ve
trend‟leri yükselen... “KiĢisel GeliĢim”, “Misyon”, “Vizyon”,
“Stratejik Planlama”, “Ġnovasyon”, “Lojistik”, “Swot Analizi”,
“6 Sigma” ve “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri”... v.s.
gibi kavramları... “ulusal ve uluslararası projeler”le ilgili olarak,
olması gerektiği Ģekilde, sizlerle paylaĢmak...
*)Ve de, harekete geçme noktasından itibaren; Etki, Tepki ve
DavranıĢ tarzlarımızla... “Durum Analizleri” yaparak, ĠletiĢim
Sanatı‟nın detaylarından ve inceliklerinden de yararlanıp,
toplumumuz‟un daha mutlu bir geleceğe sahip olabilmesi için
üretilecek... hem gönüllü, hem de kurumsal sosyal sorumluluk
projelerine, katlıda bulunmaktır!..

Evet . . .
Hem kendimiz, hem de toplumumuz için, yaĢama kalite katmak;
düĢünceyle baĢlar, hayallerle geliĢir...(ama, çok fazla uçmadan),
tasarımlarla Ģekillenir, planlamalarla devam eder ve nokta nokta
hedefler‟le netleĢir.
Tabii bu tabloda... bizim duracağımız yer ile ekibimize liderlik
yapacağımız yerler... en önemli faktörleri oluĢturacaktır.

                                                                   38
Daha sonra da, kiĢilere ve geliĢmelere göre olması gereken
mesafelerimizi, en az yanılgı payı ile belirleme özelliğimizi ön
plana çıkarıp, değerlerimizin ve gücümüzün de farkına vararak
yol almamız... “hem kiĢisel, hem de toplumsal problemlere”
çözüm üretme aĢamasında, en büyük yardımcımız olacaktır.
YaĢam çizgisini biliyor musunuz? Bilmiyor‟sanız önemli
değil... AĢağıdaki gibi düz bir çizgiyi, herhangi bir kağıda
çiziniz.
Çizgiyi, istediğiniz uzunlukta çizebilirsiniz. Ancak, fazla‟da
abartmaya gerek yok, tabii.
BaĢlangıç noktasına “Doğum”, son noktasına da ”Ölüm” diye
yazınız. Hayatınızın gerçeğini simgeleyen bu çizginin...
istediğiniz bir yerine‟de “Bugün”ü iĢaretleyiniz.
***************************************************

Doğum................................Bugün......................................Ölüm

!.....Öz GeçmiĢ.....Misyon........!........!......!Vizyon!......!......!.....!

***************************************************
Genellikle katıldığım eğitim çalıĢmalarında “Bugün” noktasını;
gençlerin sol‟a yakın, yaĢlıların sağ‟a doğru (ama sona yakın
değil, ortanın biraz sağına) ve kendini orta yaĢlı hissedenlerin de
orta‟lar da bir yerlere koyduğuna, çok Ģahit oldum.
Neticede “Bugün ile Ölüm” arasındaki mesafeyi ölçmek ve de
süre olarak ay... yıl... cinsinden belirlemek, (pek / hiç) mümkün
değil. Ama; eğer isterseniz, daha yararlı ve etkili bir yaĢam tarzı
için “DüĢünmek... Planlamak ve de geleceğimizi... elimizden

                                                                                 39
geldiğince... hem kendimiz, hem çevremiz, hem de toplumumuz
için... Tasarlamak” mümkün!

Tabii, yaĢama sekte vuracak, beklenmeyen kazalar hariç . . .
Sizlerle paylaĢmak istediğim‟de... Astroloji‟yi tenzih ederek
söylemek gerekirse... falcılık filan yapmadan, adım adım, aĢama
aĢama, burada gördüğünüz “Vizyon” bölümü!..
Bu bölümde muhakkak ki... yaĢınıza göre... okulunuzu bitirmek,
iĢ sahibi olmak, evlenmek, sağlıklı bir Ģekilde çocuklarınızı
yetiĢtirmek, kariyer yapmak, karizma sahibi olmak... v.s. gibi
öncelikli tercihleriniz olmasından mada; yemek... içmek...
gezmek . . . . . . . v.s. gibi kiĢisel beklentilerinizin de olması...
son derece doğaldır.
Özel tercihleriniz için, her Ģeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.
Bu gün‟e kadar edindiğimiz deneyimler‟le birlikte ve gerekirse
çevremizden alacağımız destek‟le de, tüm makul dileklerinize...
zamanı geldiğinde ulaĢacağınıza... tüm kalbimle inanıyorum.
Zaten, geçmiĢinizi değerlendirerek, bugününüzü özümseyerek,
yarınlarınızı planlarsanız, baĢarısız olma Ģansınız da, pek yok.
Ama, bizim için önemli olan; bugün‟den sonraki yaĢamımızda...
kendimizle birlikte, çevrenizdeki insanlar ve toplum için de bir
Ģeyler düĢünmemiz...
Aklımız... sağlığımız... gücümüz... ve imkanlarımız... yerinde
iken, bundan sonraki hayatımızda, onlar için de bir Ģeyler
yapmamız ve yaĢama kalite katmamızdır.
YaĢamımız, sağlığımız, sevdiklerimiz ve elde ettiğimiz statüler,
muhakkak ki en değerli varlıklarımız... Ancak, çoğu zaman

                                                                   40
bunların farkında olamıyoruz ve kaybedince değerlerini daha iyi
anlıyoruz.
Bu nedenle; eğer orta yaĢlarda olduğunuzu hissediyor, iyi ve
belirli bir olgunluğa ulaĢtığınızı düĢünüyorsanız, hayat tarzınız
nedeniyle maddi ve manevi açıdan istisnai durumlar olsa bile...
“ĠĢ ve sosyal hayatınızla ilgili taĢıdığınız sorumluluklar,
kariyerinizin sizden devamlı olarak enerji ve zaman talep
etmesi, ailenizi ve hayat standartlarınızı koruma çabalarınız,
çocuklarınızın sürekli geliĢiyor ve değiĢiyor olması, hayatınızın
ortasında son derece yüksek bir hız ve tempoyla ilerlerken,
birden “Bugün”e nokta koyup, bugüne kadar ki ve bundan
sonra ki yaĢamınızı gözden geçirme süreci, pek kolay değil...”
Bunu biliyorum!...
Ama, Siz de Ģunu çok iyi bilin ki, bu süreç bundan sonraki
hayatınızda iĢiniz, aileniz ve sosyal yaĢantınız açısından, sizin
için çok önemli!.. Bunun içinde, “Kendinize ve Çevrenize
Zaman Ayırın!” diyorum.
Bunu yapamayan bazı üst düzey yönetici‟ler için...
Bazı “Yönetim DanıĢmanları”, ne kadar acı da olsa “orta yaĢta
kalp krizi geçirmenin, bir lütuf olduğu”nu söylüyor.
Çünkü bu tür kalp krizlerinde; bu insanlar, her taraflarına ince
hortumlar ve kablolar bağlı olarak yatakta yatarken bir takım
muhasebelere giriyorlar ve...
*YaĢamımdaki en önemli insanlara, yani hayatımdan,
sağlığımdan, gerçekten endiĢe duyanlara... aileme, dostlarıma
ve çevreme yeterince vakit ayırabiliyormuyum?

                                                                    41
*YaĢamak istediğim hayat bu mu?
*Tüm bunlara değer mi?
*Bundan sonra neleri yapmalı, neleri yapmamalıyım?
gibi sorulara, cevap arıyorlar...
Bunun sonucunda da, iyileĢtikten sonra aldıkları doğru
kararlarla, daha önce seçtikleri hayat tarzının kurbanı olmamayı
baĢarabiliyorlar...

Ġnsanların istek ve arzuları konusunda... doyum noktalarına
gelmelerini beklemek... dünyanın sonu olurdu... her halde...
ĠĢ hayatı dıĢındaysanız veya iĢ hayatınınızla birlikte kiĢisel
geliĢiminize, sosyal aktivitelere ve çevrenize zaman
ayırabiliyorsanız....zaten mesele yok!..


Dün... Bugün... Yarın...
Ve Gün... BUGÜN!
Aman dikkat...
“Dün ile Bugün arasında kavga çıkarırsak,
Yarın‟ları kaybedebiliriz.”


Kitabın sonu‟nu ve öz‟ünü merak ediyorsanız . . .
******************************************
Lütfen 43. 44. 45. sayfaları okumadan 52. sayfaya geçiniz !..
***************************************************

                                                                 42
Her yaĢamın sonu, ”Ölüm” olduğuna göre... güzel bir
Vizyon‟un sonu da, güzel bir “Ölüm”dür... Sakın! ġaĢırmayın.
Siz, elinizden geleni yapın. Mutlaka, ölüm‟ünüz istediğiniz gibi,
çok güzel olacaktır... Cenaze Töreni‟nize, yüzlerce kiĢinin;
bayraklarla, alkıĢlarla ve gözyaĢlarıyla katıldığını düĢünün...
Ve... her yıl buna benzer kalabalığın, kabrinizin baĢında
toplandığını ve de Siz‟i çok güzel sözler‟le andıklarını...
Umarım, bunun herkez için çok da kolay birĢey olduğunu
zannetmiyorsunuzdur... Tabii, Tanrı‟nın da buna mutlaka izin
vermesi... ġart!

ġu sıralarda; hastanelerde, dializ makineleri‟nde, organ ve kan
nakillerinde, kadın sığınma evlerinde, ceza ve tutukevlerinde,
mülteci kamplarında, icra dairelerinde, mahkemelerde, çeĢitli
dertlerine çare arayan... aile, iĢ ve sosyal yaĢantılarında,
problemlerine destek ve çözüm bulmaya çalıĢan insanlar‟la
birlikte... özellikle; Doğu ve Güneydoğu‟dan asker yolu
gözleyen... eĢ‟leri, çocukları, anne ve babaları bir düĢünün!...

Dünya‟da; çeĢitli hastalıklarla, kazalarla, tabii afetlerle, anlamsız
savaĢlarla, sömürüyle, terörle, töre cinayetleriyle, yoksulluk ve
çaresizlik içinde hayatlarını kaybeden... veya ensest iliĢkilere
maruz kalıp ses çıkartamayan, ayrıca aile içi Ģiddetle sapıkca ve
kalleĢce öldürülen milyonlarca “Ġnsan”ı her zaman hatırlamamız
gerektiğini düĢünüyorum...
Onlar‟da , dünya‟ya gelmek için zorla dilekçe vermemiĢlerdi.
Böyle bir imkanları olsaydı, herhalde; Ġngiltere Kraliçesi‟nin,
Ġspanya Kralı‟nın veya çok ünlü ailelerin mensubu olarak
dünya‟ya gelmek isterlerdi... Ama, o kralların, kraliçelerin ve o
ünlü ailelerin‟de kendilerine göre, kimbilir ne büyük problemleri

                                                                   43
vardır? diye, düĢünmemek‟de olmaz...
Ayrıca; Ģu anda türlü fiziksel ve zihinsel engellerine rağmen
yaĢam mücadelesi veren... Çoçuk Esirgeme Kurumlarında,
DüĢkünler Yurtları‟nda hayatlarına devam eden çocuklarımız
ve yaĢlılarımız‟la... çeĢitli nedenlerle hayata küsen, toplum
tarafından çeĢitli önyargılarla dıĢlanan... Ve de hayatlarına son
veren Ġnsan‟ları da... Hiç unutmamak gerek! Dünyaya gelen
her canlı ne kadar masumsa, onlarda doğduklarında öyleydi...


Muhakkak ki...Yargıya müdahale gibi bir tutum, düĢünülemez
ve kabul edilemez ama...
Deniz Feneri‟nin... Puslu ıĢıkları arasında...
Son yıllar da “Ünlü Türk Destanı” olarak tarihteki yerini alacağı
tahmin edilen... ucu bucağı belirsiz... makul bir süre‟de “Yargı,
Yargıya Bırakılamaz” denilerek... yaklaĢık bir buçuk yıl‟da
yazılabilen... 3.500 - 5.000 sayfalık... Susurluk‟ta ki bir kaza ile
ortaya çıkmaya baĢlayan ve de “Ergenekon” kapsamında dalga
dalga devam eden... iddianameler, öncesinde ve sonrasında ki...
Uzun soruĢturmalar sırasında, ciddi ve çeĢitli sıkıntılara maruz
kalan... Gazetecilerimizi, Yazarlarımızı, Bilim Ġnsanlarımızı,
Hukukçularımızı, Öğretim Üyelerimizi, Kamu Görevlilerimizi,
ve Dernek BaĢkanlarımızı (Özel bir simge... Sosyal Sorumluluk
simgesi... ÇağdaĢ YaĢamı Destekleme Derneği BaĢkanı Sayın
Prof. Dr. Sayın Türkan Saylan baĢta olmak üzere...) ve de
soruĢturma sırasında hayatını kaybeden Sayın Kuddisi Okkır...
gibi vatandaĢlarımızı...

Ayrıca, aynen çeĢitli faili meçhul cinayetler‟le kaybettiğimiz...
Abdi Ġpekçi, Mustafa Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Uğur
                                                                  44
Mumcu, Ahmet Taner KıĢlalı, Necip Hablemitoğlu, Gaffar
Okkan gibi aydınlarımızı ve tüm Ģehitlerimizi de, her zaman
saygıyla ve sevgiyle hatırlamamız gerekiyor diye, düĢünmeden
edemiyorum!..
Son zamanlarda, ülkemizin çeĢitli yerlerinde... özellikle doğu ve
güneydoğu‟da yaĢayan insanlarımızın çektikleri sıkıntılarla ilgili
öyle güzel eserler ortaya konmaya baĢladı ki...

Onları da elinizden geldiğince, izlemenizi tavsiye ediyorum...
ÇağdaĢ YaĢamı Destekleme Derneği Genel BaĢkanı, Saygıdeğer
Prof. Dr. Türkan Saylan‟ı 19.05.2009 da kaybettik... Kendisini
bir kez daha... saygıyla, sevgiyle ve rahmetle anıyorum!..




Ve... M.Ö. 9.Yüzyılda Xsantius„un ünlü yazıt‟ındaki, son
sözlerini Siz‟lerle... bir kez daha paylaĢmak istiyorum...


“Hatırlarmısın doğduğun zamanları? Sen ağlarken,
çevrendeki herkez, sevinçle gülümsüyordu... Öyle bir
“Ömür” geçir‟ki, herkez ağlasın, sen öldüğünde... Ve sen,
mutluluk‟la gülümse!..”
“Unutma ki…
Tüm pisliğine ve kalleĢliğine rağmen, yaĢamak güzeldir”. . .

                                                                 45
DAHA MUTLU


BĠR GELECEK ĠÇĠN...


                  46
***************************************************
Bu arada, kitap yazımı‟mın sonlarına doğru (Temmuz 2009)
inceleme fırsatı bulabildiğim...
Ve de web sitelerinde belirtilen açıklamalar‟la...
Özellikle gençler‟e ve geleceğe yönelik, teknoloji ve kariyer
planlamaları nedeniyle, BahçeĢehir ve Yeditepe Üniversiteleri
tarafından da desteklenen...
Öncelikle gelecekteki iĢ yaĢamı ve sosyal hayat ile, sosyal ve
pozitif bilimlerdeki bütün disiplinlerin ve teknolojinin, insanlığı
ne kadar etkileyeceği ve de nasıl yön vereceği ile ilgili olarak,
görüĢleri paylaĢmak, yöntemlerin geliĢtirilmesini sağlamak ve
geleceğe yönelik çalıĢmaların kamuoyu tarafından anlaĢılmasını
ortaya koymak, amacı ile kurulan…
Geleceği inceleyen veya planlayan kurumlar ve kiĢiler ile
“Türkiye” içinde ve dıĢında, yabancı ülkeler ve uluslararası
kurumlar arasında iĢbirliğine yönelik çabalarda bulunmak,
hedefini taĢıyan…
Ve de aynı zamanda uluslararası bir kuruluĢ olan World Future
Society “Dünya Fütüristler Birliği” ile iĢbirliği içinde olan…
“Tüm Fütüristler Derneği” ni de kutluyor ve çalıĢmalarında
baĢarılar diliyorum!..
Fütüristler... en basit Ģekliyle, “gelecek senaryoları üzerine
düĢünen ve geleceğe dair öngörüler‟de bulunan kiĢiler” olarak
nitelendiriliyor…
ĠĢ ve sosyal yaĢam için “olumlu gelecek tasarımı”na, “fütürizm”
ve bu tür bakıĢ açısını benimseyenlere de “fütürist” deniyor.

                                                                47
(Future… Ġngilizce‟de “gelecek” anlamında…)

Fütürist olmak için, özel eğitim almak gerekmiyor…
Gelecek için bol bol hayaller kurmak, senaryolar yaratmak ve o
senaryoları gerçekleĢtirme çabasında olmak, Ve de kendine
“Fütürist” demek yetiyor!..

Onlar, aramızdalar ! . . Bioteknolojiden… yönetim bilimine,
sağlıktan… organik tarıma, gıdadan… giyilebilir teknolojiye,
her Ģey için geleceği planlamaya çalıĢıyorlar.
1975‟de… gelecekteki dünya, teknolojik geliĢmeler ve yaĢamla
ilgili olarak “Venüs Projesi”ni ortaya koyan (2008 de 2009 da…
Zeitgeist I. - II. “Zamanın Ruhu” belgeselleriyle halen tartıĢılan)
ve 2001 yılında ABD deki Uluslararası Lions Konvasiyonu‟nda,
85 yaĢında iken tanıma fırsatı bulduğum, ünlü fütürist‟lerden
Jacque Fresco‟nun da aralarında bulunduğu, dünya‟nın bir çok
ülkesinden, yaklaĢık 20 - 25.000 kiĢiler!..
E - Posta‟lar, dergiler ve kitaplar, araĢtırmalar ve bültenler ile
bildikleri her Ģeyi paylaĢıyorlar. ÇeĢitli toplantılar, seminerler,
fütürist zirveler (21.11.2008) ve konferanlar, düzenliyorlar…
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Ayrıca, uzun yıllardan bu yana… eski Devlet Bakanlarımızdan
Sayın Tınaz Titiz‟in önderliğinde geliĢim konusunda çok güzel
çalıĢmalar sürdüren “Beyaz Nokta GeliĢim Vakfı” da yine aynı
tarihlerde (21.11.2008) “1. GeliĢim Kongresi”ni düzenledi.
Böyle güzel ve yararlı çalıĢmalar, çakıĢmasa… çok daha yararlı
olur diye düĢünüyorum. Ama, neyse…
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

                                                                      48
Onlara tekrar kolay gelsin diyerek… Bu kitabı okuyan insanlar
nedeniyle… üye sayılarının daha da artacağından dolayı, çok
mutlu olacaklarına inanıyorum…
Ancak “Daha Mutlu Bir Gelecek Ġçin”, yeni yeni kurulacak…
daha değiĢik tarzlar‟daki; Dernek, Birlik, Platform v.s. sayısının
artmasından dolayı da, endiĢe etmemelerini diliyorum…
***************************************************

“Daha Mutlu Bir Gelecek Ġçin, Sevgiyle Hizmet Ediyoruz.”
2001 - 2002 Uluslararası Lions Kulüpleri Genel Yönetmeni
iken kullandığımız, o r j i n a l “Dönem Sloganımız” dır!..
***************************************************




Evet… Değerli Dostlarım,
“Gelecek‟te, bir gün gelecek!..” özdeyiĢiyle, çeĢitli yerlerde;
genellikle yakın zamanlar da ve özellikle “Gelecek”le ilgili…
Geleceği, hayal etmek…
Geleceği, düĢünmek…
Geleceği, hissetmek…
Geleceği, tasarlamak…
Geleceği, planlamak…
Geleceği, yönlendirmek…

                                                                  49
Geleceği, yeniden yaratmak…
Geleceği, yaĢamak ve yaĢatmak…
v.s. gibi bir çok yazı, makale ve kitap okumuĢsunuzdur.


Bazı abartılı ve uçuk tercümeler bir tarafa, mantık çerçevesinde
yazılanlar, aslında içerik açısından çok farklı değiller…
Neden olsunlar ki!..
“Aklın yolu bir”… öyle değil mi?
Önemli olan… tüm bu konularda ahkam kesmek yerine…
Toplumun; bilgisine, deneyimlerine, liderliğine ihtiyaç duyduğu,
belirli bir alt yapıya ve çevreye sahip “Ġnsan”ları ikna etmek ve
de onları harekete geçirmektir… diye düĢünüyorum.




Bu nedenle, “YaĢam Kalitesi ve Vizyon Stratejileri” eğitim
seminerleri ve konferans notlarımdan derlediğim, bu kitapta
da çok çok farklı Ģeylerin ve tezlerin karĢınıza çıkacağını
pek zannetmeyin…

Ama… Ģunu garanti edebilirim ki,



Aklınıza takılabilecek her Ģeyin cevabını ve çözüm yollarını
bulacak… Ve de hem kendi yaĢamınıza, hem de toplumsal
yaĢama… daha güzel bir anlam, katabileceksiniz…

                                                               50
................


....................................................
....................................................
....................................................
....................................................
....................................................
....................................................
....................................................


(Okudunuz!.. değil mi?... Peki ya... Noktaları?)

                                                   51
HAYATIMIZIN MĠSYONU !


YaĢamımızın her aĢamasında ve bundan sonraki bölümlerinde,
hem kendimiz hem de toplumuz için daha yararlı iĢlevler
üstlenmek ve birĢeyler yapmak adına “Vizyon”umuzu
belirlerken, çıkıĢ noktamız muhakkak‟ki “Misyon”umuz
olacaktır.
Onun içinde, bugün‟e bakmak ve doğum‟umuz ile bugün
arasındaki öz geçmiĢimizi, elde ettiğimiz maddi ve manevi
değerlerimizi, dikkate almak zorundayız.
Sonra da hedeflerimizi, yani vizyon‟umuzu veya vizyon‟larımızı
belirleme aĢamalarına geçmemiz gerekiyor.

                                                            52
Bu bölümde, Ali Rıza DEĞER olarak;
biraz detaylı özgeçmiĢ‟imi Siz‟lere aktarmak istiyorum.

1955 Ġstanbul Doğumlu, Evli ve 1 Çocuk Babasıyım.
Öğrenim‟imi KabataĢ Erkek Lisesinden sonra Ġ.T.Ġ.A. ġiĢli
Yüksek Okulu... Siyasal Bilgiler Fakültesi ve T.C. Marmara
Üniversitesi... Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi... Maliye
Bölümlerinde sürdürdüm.

ÇalıĢma hayatıma, 1973 yılında Reklamcılık ve Halkla ĠliĢkiler
sektörlerinde baĢlayıp, 1977 yılından itibaren kendi Ģirketim‟de;
30 yıl süreyle ükemizin, sektörlerinde önde gelen “Marka”ları
için gerçekleĢtirdiğim çok çeĢitli hizmetler‟le devam ettim.
(Ajans ArdaĢ Reklamcılık ve Organizasyon Limited ġirketi)
Halen; iki Ģirketler grubunda... Eğitmenlik, DanıĢmanlık ve
Genel Koordinatör‟lük hizmetleri‟yle birlikte, 2006 yılından bu
yana... Kadıköy Belediyesi (Kasdav - KasdaĢ) 19 Mayıs Kültür
Merkezi‟nde... M.E.B. Sertifika Destekli... “YaĢam Kalitesi ve
Vizyon Stratejileri” Eğitmenliği, görevlerini sürdürmekteyim.

Üyesi olduğum Dernek ve Vakıflar;
*Marmara Yelken Kulübü (Yönetim ve Denetleme Kurulu)
*Sporturist Su Sporları (Yönetim Kurulu)
*Caddebostan Balıkadamlar Kulübü
*Feneryolu Tenis Kulübü (BaĢhakem ve Turnuva Direktörü)
*Veteran Tenisciler Birliği
*TED Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü
*Trafik Mağdurları YardımlaĢma ve DayanıĢma Derneği
*Erenköy Lions Kulübü (BaĢkan)
*Ethemefendi Lions Kulübü (Onursal Üye)

                                                                 53
*Sahrayıcedid Lions Kulübü (Onursal Üye)
*Türk Lions Beceri Kazandırma Vakfı (BaĢkan Yardımcısı)
*Lions Ġstanbul Anadolu Yakası Sosyal Hizmet Vakfı (BaĢkan)
*Uluslararası Lions 118.Y Federasyonu (Genel Yönetmen)
*Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği MD.118 Konfederasyonu
Sivil Toplum KuruluĢları ve çeĢitli kurumsal geliĢmeler ile
ilgili aldığım, uzmanlık eğitimleri... Ve yaptığım çalıĢmalar;
*ISO 9001-2000 Toplam Kalite Yönetimi...
*Liderlik, Motivasyon ve Lojistik Ekip ÇalıĢması...
*Ġnovasyon, Misyon ve Vizyon Eğitimi...
*Kobi‟ler ve KurumlaĢma... (KurumsallaĢma... Değil)
*Kurumsal Yönetim, Ġç Denetim ve Performans...
*6 Sigma, Yalın 6 Sigma, Kaizen...
*Ar - Ge, Zaman, Risk, Kaos ve Kriz Yönetimi...
*Network Marketing, Permission Marketing ve Womm...
*YaĢam Kalitesi ve Özel ĠletiĢim Stratejileri...
*Kosgeb KiĢisel ve Kurumsal GeliĢim ÇalıĢmaları...
*Kobinet Takım ÇalıĢması ve Mentor Eğitimi...
*A. B. Sivil Toplum GeliĢtirme ÇalıĢmaları ve Eğitimleri...
*Lions Akademisi BaĢkanlığı... (LefkoĢa... Girne... Magusa)
*Eğitmenlerin Eğitimi ve “Genel Yönetmenlik”...
(Düsseldorf... Chicago... Indianapolis... Newyork...)
Ayrıca; yaptığım çalıĢmalardan dolayı, yurt içinde ve yurt
dıĢında aldığım, ulusal ve uluslararası ödüller de, yaĢantımın en
güzel anılarıdır... Hepsi için teĢekkürler...

VE . . . BUGÜN.
“Bugün, bundan sonraki yaĢantımızın ilk günüdür.”
Ve de... Önemli olan BUNDAN SONRASI . . .

                                                               54
DUR VE DÜġÜN !


Evet... hem kiĢisel hem de toplumsal olarak daha mutlu bir
gelecek için, üstlendiğimiz misyonla... vizyonumuza doğru...
harekete geçmemiz gerekiyor...
Ancak... mutluluk, armut‟a benzemez!.. PiĢmez!.. Beklemekle
de, ağzımıza düĢmez!.. Mutluluk bir zihinsel doyumdur. KiĢiden
kiĢiye göre de değiĢir...
DıĢardan baktığımızda... aynı çapta görülen... pozitif yaĢam
değiĢiklikleri ve geliĢmeleri... bazı insanları çok fazla mutlu
ederken, bazılarını çok da fazla etkilemiyor, değil mi?
Ancak ne olursa olsun, herkezin kendine göre mutlu olma hakkı,
mutlaka vardır ve mutluluk her zaman peĢinde koĢulmaya değer.
Siz, sosyal açıdan da... mutlu olmayı bilenlerdensiniz!..
Yoksa, bu kitabı okuyor olmazdınız...
Mutluluğun, bir gün gelip kendilerini bulacağını bekleyenler ve
bunu arzu edenler, beklemeye devam edebilirler.
Bundan sonraki yaĢamınıza biraz farklılık katmak, sıradıĢı ve
baĢarılı olmak için, David Gerrold‟un “DüĢ + Zaman = Gerçek”
konferansında belirttiği ipuçlarını da, göz önüne alarak ...


                                                                  55
***************************************************
*Bir vizyonunuz olsun. Hedeflerinizi gerçekleĢtirdiğiniz de nasıl
bir sonuca ulaĢacaksınız? Gerçek, net ve açık bir Vizyon‟a
ihtiyacınız var.
*Hedefleriniz ya makuldür, ya da saçmadır. Kimilerine göre
sizin hedefleriniz saçma olabilir. Ama baĢkalarına göre saçma
da olsa, sizin için mantıklı açıklamaları olmalıdır. Bir hedefiniz
varsa, aynı zamanda risk alıyorsunuz demektir.
*Riskleri almaya hazırlıklı olun. BaĢarıya ulaĢmak için
baĢarısızlık riskini de göze alın.
*Niyetlerinizi açıklayın, çevrenizdekilere net bir Ģekilde anlatın
ve kendinize bir destek grubu oluĢturun.
*Eğer niyetlerinizi etrafınıza söylerseniz, evren size desteklerini
verir... Buna inanın!.. Ġnsanlara anlatın, araĢtırma yapın.
Göreceksiniz, siz araĢtırma yapıp insanlarla konuĢmaya
baĢladıkca, onlarda size destek vermeye baĢlayacaklardır.
*Bir noktadan diğerine gitmek için, iyi bir planınız olsun.
*Birçok insan, yapmak istediği değil, yapmak zorunda olduğu
Ģeyleri yapar. Hayatta ne yapmak isterseniz, heyecan verici
olduğuna emin olun.
*Çoğumuz, ekipleri yönetiyoruz. Onlara çoğunlukla yalnızca iĢ
veriyoruz. Oysa onlara hedef‟te vermeliyiz. Herkez ne
yapabileceğini bilmeli ve yapabilmeli. Bu onları mutlu etmeli.
*Sonuçlar da size, baĢarıyı ve mutluluğu getirmeli...
***************************************************

                                                                 56
Vizyonumuza, yani hedef ve amaçlarımıza, ulaĢmanın...
Hepimizi çok mutlu edeceği gerçeğinden hareketle;
Sizlere, Benjamin Franklin‟in bir tezini hatırlatmak istiyorum.

“Hayatta, mutlu olmanın 2 yolu vardır.”
1)Beklentilerinizi azaltmak...
2)Ġmkanlarınızı çoğaltmak...


Kaderimize razı olup, beklentilerimizi azaltarak mutlu
olabiliyorsak, pek bir Ģeyler yapmamıza gerek yok.
Çünkü; “Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız, her yol... Siz‟i
oraya götürür”...
Ġmkanları çoğaltmak ise; düĢünmek, inanmak, planlamak ve
istediğimiz sonuçlara baĢarıyla ulaĢmaktır, maddi ve manevi
kazançlarımızı arttırmaktır.

Bir gece oğlum‟la sohpet ederken, gelecekle ilgili biraz sıkıntılı
olduğunu farkettim. Ay baĢında yeni bir Ģirkette, güzel bir iĢe
baĢlayacaktı. Bilgisayar konularında çok iddialı olduğu için,
aynı uyum sorunlarını... özellikle iĢ ve sosyal çevresinde daha
önce‟de yaĢamıĢtı.
O zamanlar‟da kendisine, aceleci ve ön yargılı olmamasını, net
olarak insanları tanıyabilmesi için mutlaka 4 mevsimin geçmesi
gerektiğini, hem onlara hem de kendisine zaman tanımasını,
hedeflerini bunlara göre planlamasını ve hayatını da bu Ģartlarda
yönlendirmesini... söylemiĢ ve de isterse bunu rahatlıkla
baĢarabileceğini belirtmiĢtim.

                                                                  57
Ġnsanların, hayatta en kolay verdikleri Ģey nedir?
NASĠHAT!..


Daha sonra, kendi yaĢantımı düĢündüm...
Sevgili eĢim Mine (Ressam ve Resim Eğitmeni) ve sevgili
oğlum Can (BiliĢim Güvenlik Uzmanı) ile birlikte, 30 yıl önce
çeĢitli sıkıntı ve borçlarla baĢlayan ve daha sonra maddi olarak
çok çok rahat olmasa da, hemen hemen herhangi bir eksiğin de
olmadığı güzel bir yaĢam...
Ülkemizin, konularında ki en büyük Ģirketleri ile devam eden
baĢarılı bir iĢ hayatı. Sosyal, ulusal ve uluslararası Sivil Toplum
KuruluĢlarında en üst düzey görevler. Ġl - il birkaç kez tüm
Türkiye, Avrupa ve Amerika seyahatleri. . .

Siz‟de, Eh! fena değil diyorsunuz değil mi?

Ama benim hayallerimi bilmiyorsunuz ki!

Hayallerim ve hedeflerim neler mi?
Bugün‟le..... Ölüm Noktam... arasında 4 ana Hedef‟im var.

1) 730Ġ Bmw ve 4x4 Jeep,
2) Özel havuzlu ve tenis kort‟lu triplex Villa,

3) 17 metrelik 4 kamaralı Trandil,


4) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . (Yok... Artık!.. demeyin.)

                                                                      58
Eğer bu kitap, yabancı bir yazar‟dan tercüme olsaydı, yukarıdaki
satırların aynen yer alacağına, ilk 3 madde için, bahse girerim.
Ve, Yazar ... büyük bir ihtimalle kitabın sonlarına doğru,
tahminen 35. baskıdan sonra, yenilenmiĢ ve güncellenmiĢ yeni
baskılarda, bu hedeflerine ulaĢtığını da açıklayacaktı...
% 1 - 2 ihtimalle‟de olsa, belki‟de olabilir, bilemiyorum.
Ama, Ben‟de bu düĢünceler‟le yola koyuldum.

Çünkü; genellikle bu tür kitaplarda, hep böyle oluyor...

Önceki denemelerim de olmadı, ama...

Ben, bu ilk kitabımdan çok umut‟luyum.



“Ġnsanlar hayal ettikleri müddetce yaĢar.” derler...
“Hayal etmek güzeldir”...
Ama; somut hedeflerinizi ve yol haritanızı, belirlerseniz.
Eğer, hedeflerinizle ilgili her aĢamada, doğru düĢüncelerle;
Biliyorum, Ġnanıyorum ve Yapacağım! derseniz yaparsınız!..
Yok!.. Yapamam diyorsanız... Haklısınızdır!..


Hedeflerimizi belirlemek ve projeler üretmek konusuna
gelince... “Ģimdi yapmamız gereken”... önümüze çıkacak, 2
yol‟dan biri‟ni tercih etmektir!..

                                                             59
1)Ya... Hiç bir Ģey yapmadan...
Sadece istemek... veya yatıp / kalkıp “Dua Etmek”...
2)Ya da... “Yapılması Gerekenleri Yapmak”...

Yani... bugün ki maddi ve manevi değerlerimizi gözönüne
alarak, vizyon‟larımızı belirlemek ve harekete geçmek için, bir
veya birkaç projeden oluĢan yol haritamızı çıkartmak... ve de
beraberce bu yolda yürüyeceğiniz insanları, bu ideallere ikna
ederek... olayın bütününe bakmalarını sağlayarak... bu projedeki
anlam ve önemlerini vurgulayarak... onları da inandırmak,
heyecanlandırmak ve iĢin içine katmak... Daha sonra da
istediğimiz destekleri alarak, hedeflerimize ulaĢmak...
Tabii... her projede olduğu gibi güzel bir sonuç ve baĢarı için,
ekibiniz‟in de mutlaka projeye inanması, en önemli unsurlardan
biri... aynen aĢağıdaki... ünlü hikaye de olduğu gibi...
***************************************************
MimarbaĢı, tebdili kıyafet... yapı alanını dolaĢıyormuĢ...

TaĢ ustalarının, yapı için taĢ hazırladıkları alana gelmiĢ...

ÇalıĢmakta olan bir ustaya ne yaptığını sormuĢ...

Usta kafasını kaldırıp, tanımadığı adama bakmıĢ...

“Görmüyor musun?” dercesine, bir yüz ifadesi ile...

“TaĢ yontuyoruz iĢte...” demiĢ.

Hal ve tavırlarından, yaptığı Ģeye en ufak bir ilgi duymadığı
besbelliymiĢ...

                                                                60
MimarbaĢı, ayrılıp devam etmiĢ dolaĢmaya... Az ileride yine taĢ
yontmakla meĢgul baĢka bir ustanın yanında durmuĢ...

Ustanın gayretli ve özenli çalıĢması, hemen fark ediliyormuĢ...

Ona da aynı Ģekilde, ne iĢ yaptığını sormuĢ...

Usta, doğrulup adama dönmüĢ...

“Bir... Katedral... inĢa ediyoruz” demiĢ. Heyecanla ve Gururla...

***************************************************

Dünya bir tiyatro sahnesi ve “Ben, ancak verilen rolü, elimden
geldiğince iyi oynayabilirim” demeyip‟te... 2. maddeyi tercih
ettiyseniz?

Ki... bu kitabı okuduğunuza göre...

ĠĢte size fırsat!


Ve... Fırsatlar, bekletilmekten asla hoĢlanmazlar.




Fırsatları değerlendirebilmek için, önce zaman‟ı değerlendirmek
gerekiyor. “Vakit, Nakit‟tir.” Atasözü‟müz de anlatıldığı gibi...


Ve... Fırsatlar kaçarken, yaklaĢırken göründüklerinden çok
daha büyük çap‟ta olurlar . . .

                                                               61
ZAMAN !


Zaman... geri döndürülmesi, yerine konması, satın alınması,
biriktirilmesi ve yenilenmesi mümkün olmayan bir kaynaktır!..
Zaman, diğer etkenlerden bağımsız olan bir değiĢkendir. Biz ne
yaparsak yapalım “O” kendi hızında akar. Ama bazı hallerde
çok zor... bazı hallerde de çok çabuk akar...
Zamanızı iyi kullanarak ve değerlendirerek, yaĢantınıza daha da
anlam katabilirsiniz...
Ġnsanlar… zamanlarının genellikle % 60‟ına hükmedebiliyorlar.

KiĢinin kontrolü dıĢındaki olaylar ise toplam zamanın % 40‟ını
alıyor (Uyku dahil)…
Zaman yönetimi açısından… kontrolünüz altındaki % 60‟lık
zaman dilimini elimizden geldiğince planlamakta yarar var…

                                                             62
Planlamayı mümkünse… Günlük, Haftalık, Aylık ve Yıllık…
olarak, ama mutlaka… yazılı olarak yapın.
Böylece, kafanızdaki zamanlama planı unutulmaz, aklınızın
yoğunluğu azalır, konsantrasyonunuz artar…
Tamamlanmayan iĢleriniz için de önemli bir faaliyet arĢiviniz
oluĢur. Bunu bir “Yıllık Ajanda”da deneyebilirsiniz…
ĠĢlerinizi önem derecesine göre sıralayın. Bunu yaparken ABC
Planı‟na baĢvurabilirsiniz...
Zamanınızın büyük bölümünü dolduracak kadar önemli olanlar
A Grubu... Daha az önemli ama yapmanız gerekenler B Grubu...
Yapmasanız da bir Ģey değiĢtirmeyecek olanlar da C Grubu…
A‟lar üzerinde yoğunlaĢın, B‟leri mümkün olduğunca yapmaya
çalıĢın ve de C‟leri ise baĢınızdan atmanın yollarını arayın…
Hayatınızı iyi yönetebilmek için, atacağınız her adımın
zamanlama‟sıyla birlikte, bu zamanlama‟lara göstereceğiniz
sadakat, sizin en büyük yardımcınız olacaktır.
Zamanınızı ve enerjinizi nasıl kullandığınızı, her zaman gözden
geçirmenin faydaları da, saymakla bitmez.
Zaman‟ın algılanması, duruma göre değiĢgenlik göstermekle
birlikte, bir ömür boyu “dolu dolu yaĢayarak” hayat kattığımız
yıllar, bir yana... Atletizm YarıĢmaları‟ndaki bir “Salise”nin
değeri... zamanın önemini anlatan en güzel örnektir, diye
düĢünüyorum...
Zaman, herkeze demokratik olarak dağıtılmıĢtır. Herkezin bir
günün de 24 saati vardır... (O gün, yaĢanacak‟sa tabii...)


                                                                 63
Ama gerektiğinde…
Sıkıntı duyduğunuz durumlar da…
ÇalıĢmalarınıza, ara vermeyi de unutmayın!
Bu konuda, aĢağıdaki hikaye ve alıntı, size yardımcı olacaktır.


***************************************************

Baltayı Bileylemek . . .


Bir ormanda, iki kiĢi ağaç kesiyormuĢ…
Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye
baĢlıyormuĢ, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuĢ.
Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit
ayırıyormuĢ. AkĢamları da arkadaĢından bir kaç saat sonra ağaç
kesmeyi bırakıyormuĢ.

Ġkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya
baĢladığında eve dönüyormuĢ. Bir hafta boyunca bu tempoda
çalıĢtıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya baĢlamıĢlar.
Sonuç: Ġkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiĢ.
Birinci adam öfkelenmiĢ…

“Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıĢtım. Senden daha erken iĢe
baĢladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen, daha fazla ağaç
kestin. Bu iĢin sırrı ne?”

                                                                  64
Ġkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiĢ…

“Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalıĢırken ben arada bir
dinlenip baltamı bileyliyordum.”
Keskin baltayla ve daha az çabayla, daha çok ağaç kesilebilir…

***************************************************

ĠĢte böyle…

“Kendimizi geliĢtirmek… baltamızı bileylemekle eĢdeğerdir.
Kendimize zaman ayırıp, yaĢamımızı objektif bir bakıĢla gözden
geçirmektir. Zayıf olduğumuz alanlarımızı geliĢtirmek için, çaba
göstermektir. Ve bunlar… aklımızın, ruhumuzun, karakterimizin
güçlenmesi için, olmazsa olmaz bir koĢuldur…”

***************************************************

Delfi‟deki ünlü tapınakta, Sokrates‟in Ģu sözü yer alır…
“Ġnsan! Kendini Tanı!..”
Kendini tanımak, Ģu anda olduğumuz nokta ile olmak
istediğimiz nokta arasındaki yoldur.
Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile baĢkalarının
bizi nasıl gördüğü arasında, açı olmaması anlamına gelir.

Bireysel ve sosyal yaĢamımızda baĢarılı, mutlu ve doyumlu
olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için, kendimize zaman
ayırmalıyız...
***************************************************

                                                                65
KARAR VERMEK !



Ġnsanlar, karar vermeden yaĢayamazlar. Ancak, ne yapmaya
karar verirlerse versinler, öncelikle kendileri ile bir mücadeleye
girerler.

Eğer karar verdikleri konuda, kendilerine güvenmiyorlarsa…
bu yüzden yapacaklarına baĢlamadan… ya vazgeçerler… ya da
ertelerler…

Kendi kararlarımıza güvendiğimiz sürece, hedeflerimize
yaklaĢabilir ve kararsızlık kapılarını kapatarak, istediğimiz
sonuçlara ulaĢabiliriz.

                                                                 66
Güzel bir Ģeyler yapmak için, kiĢi olarak yaĢamımızı, toplum
olarakta geleceğimizi ilgilendiren, Vizyon‟unuz ile ilgili tüm
konularda, karar vermeden önce, kendinize Ģu 3 basit soruyu
sormanızda yarar var.

1)Ben Kimim? Biz Kimiz?
2)Kimler Ġçin? Ne Ġstiyorum? Ne Ġstiyoruz? Neden Ġstiyoruz?
3)Elimdeki veya Elimizdeki “Koz”lar neler? . . .
Oyuna girmeye Değer‟mi ? Değmez‟mi?

KiĢisel baz‟da ve Ekip olarak, “Soyut ve Somut Çıkarlar”ınızı
da, gözününe alarak...
Kendinize, Ekibinize ve ġansınıza...(?) güvenmiyorsanız,
“O” oyuna girmeyin...
Rekabet üstünlüğünüz yoksa, rekabet edemezsiniz!..
Ya, Rekabet Üstünlüğü Kazanın. Ya‟da “O” Oyundan Çıkın!
Ancak, baĢka bir oyuna tekrar girmezseniz, baĢarılı olma
Ģansınızın hiç olmayacağını da unutmayın ve girdiğiniz her
oyunu kurallarına göre oynayınız.
Tabii kuralları... kimin koyduğu da çok önemli!
Eğer kuralları, Siz koyabiliyorsanız “MuhteĢemsiniz!”
Ayrıca oyuna girdikten sonra baĢarısızlıklar yaĢarsanızda hiç
korkmayın. Kendinizi yıpratmayın.
Henry Ford‟un söylediği gibi... “BaĢarısızlık, yeniden ve daha

                                                                 67
zekice baĢlayabilme fırsatından baĢka bir Ģey değildir...”

Tabii araĢtırma ve arge çalıĢmaları yaparken detaylara da
mutlaka çok dikkat etmek gerekiyor... Ülkemizin önde gelen iĢ
ve ekonomi gazetesi Dünya‟da aynı gün (18.Ekim.2008) yer
alan 2 haberi sizlerle paylaĢmak istiyorum.
***************************************************
Birinci haber... Tekstil sektöründe söz sahibi Denizli‟de
faaliyet gösteren (X) ġirketi Yönetim Kurulu BaĢkanı, kriz
dönemi olmasına rağmen tekstil sektörünün önünün açık
olduğunu belirterek 8.Milyon Euro‟luk bir “Lojistik Üs” kurma
kararı aldıklarını açıklıyor...
Ġkinci haber... Yine aynı Ģehirde ünlü bir “Tekstil Sanayici”si
kriz dönemi ve döviz borçları yüzünden intihar ediyor.
(Her zaman dikkat, burası Türkiye)
***************************************************

Yukarıdaki 3 soruyu “Her ġık” için tekrarlayabilirsiniz.

Netice‟de, Tamam!..
Ben / Biz, Oyun‟a Giriyorum / Giriyoruz... demeniz.
Ve karar verdiğiniz, ġık‟lar önemli!..

Tabii, herĢeyin bir bedeli olduğu gibi; bununda, yani
Vizyon‟larınıza ulaĢmanında bir bedeli var.
Bu bedel; olumlu bir düĢünceyle harekete geçmektir, kafa
yormaktır, bir Ģeyler yapmaktır, hem alın teri... hem de akıl teri

                                                                  68
dökmektir, sevdiklerinize daha az zaman ayırmaktır.

Tüm Dünya‟da olduğu gibi çevrenizdeki “Ġnsanlar”da, daima
kazananları sever ve onların tarafında olmak ister ve de buna
çaba gösterirler.

Hiç kimsenin; kaybeden birisi için...
                          Kaybedecek çok fazla zamanı yoktur!
(Dost... Acı Söyler!..)
DüĢ‟te... Gör!... demiĢler... Neden acaba ?
Siz!.. Sizinle çalıĢmanın, size katlanmanın, sizinle yaĢamanın,
ne demek olduğunu bilemezsiniz...
Siz!.. Aileniz dıĢında, sizinle birlikte olup ve size katlanmak
zorunda olan insanların; amaçlarının neler olabileceğini, sizin
için neler düĢündüklerini, hiç düĢündünüz mü?
Belki... ne için, size katlandıklarını tahmin edebilirsiniz.
Ancak; ne düĢündükleri konusunda, vizyonunuz için mutlaka
empati yapmanızda, yani kendinizi onların yerine koymanızda
fayda var.
Empati ile onların ruh halini doğru bir biçimde yorumlayıp,
duygularını, ihtiyaçlarını ve kaygılarını anlayabilirsiniz.
Sizin veya birlikte hareket etmeyi planladığınız grubun, karar
verme sürecinde; eğitimleriniz‟in, yetiĢme biçimleriniz‟in, ekip
çalıĢmasına yatkınlıklarınızın, iletiĢim becerilerinizin, bugün ki
dönem değerleriniz‟in ve kiĢisel beklentilerinizin etkileri, çok
önemli olmakla birlikte... hiç bir zaman unutmamak gerekir‟ki;

                                                                  69
bireylerden... gruplara, kurumlardan... toplumlara, ülkelerden...
uluslararası iliĢkilere, en büyük birliktelikler... maddi veya
manevi “Ortak Çıkarlar” üzerine kurulmuĢ ve devam etmiĢtir.
Hiç merak etmeyin, bundan sonrada aynen devam edecektir.

Kısaca; artık “Paradil” , “Anadil” den ön planda‟dır.
“Ortak Çıkarlar ve para” konusunda, özellikle dünyaya yön
veren ve hiç kriz sıkıntısı yaĢamayan; ilaç ve savaĢ sanayii ile
enerji ve biliĢim sektörlerindeki, çok uluslu Ģirketlere bakmanın
yeterli olacağını zannediyorum...
“Karar verme” aĢamasının sonunda... Sizi, hedefinize götürecek
doğru eylemler için... Ģu anda nerede olduğunuzu bilmeniz ve
aklınızda... gitmek istediğiniz yerin, çok açık bir fotoğrafı‟nın
olması, gerekmektedir.
Bu fotoğrafın netleĢmesinde ve projelerin baĢarıya ulaĢmasında
en önemli faktör olan, “Ġnsan Profili”ni göz önüne alarak...
kimlerle karĢılaĢabileceğinizi, kimlerle beraber olabileceğinizi
bire bir düĢünmekte ve gruplamakta fayda olacaktır.
Yani pozitif açıdan; destek olabilecekler, önünüzü açabilecekler,
ilham verebilecekler, sizinle aynı hayali paylaĢabilecekler...
Veya negatif açıdan; estek / köstek olabilecekler, engel çıkarıp
moral bozabilecekler, sorun çıkarabilecekler v.s...
Bu nedenle... hem sizin, hem de tüm ekip üyelerinizin... proje
aĢamalarında (Ġnsanlar pozisyonlara göre, önce veya sonrasında
davranıĢ değiĢiklikleri gösterebiliyorlar.), genellikle...Ġ.K. kiĢilik
envanterleri‟nde ve kiĢilik testleri‟nde kullanılan kriterlere göre
değerlendirilmesi, çok önemli bir rol oynayacaktır.
Ġnsanı, “Ġnsan” yapan özellikleri hiç topluca düĢündünüz mü?

                                                                   70
Fiziksel detaylar dıĢında...

ĠĢte bu özellikler ve kriterler;
*)Ġlgili Konulardaki Eğitimi, Bilgisi ve Deneyimi
*)Hayat Tecrübesi ve Olgunluğu
*)Otoriter, Cesur ve Gözüpekliği
*)Öğrenme Arzusu, Heyecanı ve Ataklığı
*)Dürüst ve Açık Sözlülüğü
*)Karizmatik, Güçlü, Kararlı ve Kontrollu Olması
*)AnlayıĢlı, Sıcak ve Candan Davranması
*)Duyarlı, Dikkatli ve Disiplinli Olması
*)Ġyi Niyetli ve UzlaĢmacı Tutumu
*)Hayat Dolu, Yardımsever ve Sosyal ĠliĢkilere Önem Vermesi
*)Analitik (Matematiksel) DüĢünebilmesi
*)Eksiklerini Giderebilme Çabası, AraĢtırmacı ve Gözlemciliği
*)Detaycı, Zor Beğenen ve Kendinden Emin Olması
*) Etkileyici, Cömert ve Kendine Güvenen Tarzı
*)Ölçülü ve Kontrollu Risk Alması
*)Merak ve Maceraperestliği
*)Ġkna Edici ve Motivasyona Açık Olması

                                                            71
*)Hızlı Karar Alması ve Ġnsiyatif Kullanması
*)Ketumluğu ve Soğukkanlılığı
*)Problemlere Çözüm Üretmesi
*)Umut Tazelemesi
*)Önerilen Çözümlere Saygı Göstermesi ve Rekabetçiliği
*)Prensip Sahibi Olması, Dakikliği, Ciddiyeti ve GiriĢkenliği
*)Özgün, Yenilikçi ve Bağımsız Hareket Etme Kabiliyeti
*)Ekip ÇalıĢmasına Yatkınlığı
*)Katılımcı Olması ve Görev Alma Arzusu
*)Ġyimser, PaylaĢımcı ve BarıĢsever Olması
*)Akıllı, DüĢünceli ve Mantıklı Davranması
*)Toleranslı, Sakin ve Duygusal YaklaĢımları
*)Huzurlu, Ölçülü, Mütevazi, Sabırlı, Saygılı YaĢamı

Gibi... olumlu yönlerin, ağır bastığı özellikler ile . . .
*)Tedirgin ve Mesafeli DuruĢu
*)Devamlı BaĢkasına Ġhtiyaç Duyması
*)TartıĢmacı ve Israrcı Olması
*)Basit Problemleri Çözmek Yerine, Abartmaları
*)Demogoji ve Fazla EleĢtri Yapması

                                                                72
*)Sürekli Mazeret Üretmesi
*)Hırslı, Katı, Kırıcı, Agresif ve Bencil yaklaĢımları
*)Çok KonuĢması ve Ukalalığı

Gibi... olumsuz özelliklerden oluĢur.
Ama önemli olan...
KiĢilerin; olaylara ve hayata . . .
bakıĢ açısı (Paradigma) ile yaklaĢım tarzları (Konsept) dır.
Bu kriteler; yönetim kadrosu tarafından, tüm ekip için realist bir
Ģekilde, kiĢisel ve duygusal yakınlıklar bir kenara bırakılarak,
önyargılı ve peĢin hükümlü olmadan ve de ilerideki zamanlarda
iyi niyetli yapıcı yaklaĢımlarla... geliĢmelere ve Ģartlara göre
meydana gelecek değiĢkenlikleri de, göz önüne alarak,
değerlendirildiğin de... radikal kararlar almak, çok daha kolay
olacak ve organizasyon Ģeması, daha da doğru oluĢacaktır...

Bir anda...
“Ne oluyoruz yahu ?
CumhurbaĢkanı‟mı seçiyoruz ?”
Dediğinizi... duyar gibi oluyorum!..


Hayatı, bir Santranç oyununa benzetmek de mümkün...
Ve... Zaman, en önemli rakiplerden biri!..
Onun için diğer hamlelere geçelim...

                                                                73
GELĠġĠM !


Dünya da hiç; geliĢime karĢı çıkan bir kimseyi, gördünüz mü?
“Herkez, Dünya‟yı değiĢtirmeyi düĢünür. Ancak, çok azı
dıĢında, hiç kimse kendisini değiĢtirmeyi ve geliĢtirmeyi
düĢünmez... ya da düĢünmek istemez... veya iĢlerine gelmez.”
Tabii bu, yeni bir konu değil.
ĠĢte, size Westminister Manastırı‟ndan bir mezar yazısı…
***************************************************

Sen değiĢirsen... Dünya‟da değiĢir...
“Genç ve hür iken, düĢlerim sonsuzken, dünyayı değiĢtirmek
isterdim. YaĢlanıp akıllanınca, dünya‟nın değiĢtirilemeyeceğini
anladım.

                                                               74
Ben de düĢlerimi biraz kısıtlayarak, sadece memleketimi
değiĢtirmeye karar verdim. Ama o da değiĢeceğe benzemiyordu.

Ġyice yaĢlandığımda, artık son bir gayretle, sadece ailemi,
kendime en yakın olanları değiĢtirmeyi denedim. Ama maalesef
bunu da kabul ettiremedim.

ġimdi ölüm döĢeğinde yatarken birden fark ettim ki; önce yalnız
kendimi değiĢtirseydim, onlara örnek olarak ailemi de
değiĢtirebilirdim.

Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla, memleketimi daha ileri
götürebilirdim.

Kim bilir, belki dünyayı bile değiĢtirebilirdim.

Dünyayı değiĢtirmek istiyorsan bunu yapabileceğine dair
inancını değiĢtirerek iĢe baĢla…

Bunu yapamıyorsan, kendini değiĢtirmeyi dene...

Hiçbirimiz herkesin hayatını değiĢtiremeyiz, ama en azından bir
kiĢinin, yalnızca bir kiĢinin, biz var olduğumuz için… daha iyi
halde yaĢamasını sağlayabiliriz.

Her insan, baĢkalarının hayatında fark yapmak için, gerekli olan
iç kaynaklara sahip olduğuna inanır…


Haydi… Siz de, bir kiĢinin hayatına dokunun!..
***************************************************

                                                               75
Bir insanın kendini değiĢtirebilmesi için… inanç ve beyin
sistemlerinde farklı düĢüncelerin oluĢması gerekir. Bu da bir
süreç‟e bağlıdır.

Bugünden yarına hemen değiĢmek mümkün değil. (“DeğiĢtim”
diyenlerden de, korkun zaten...) Önceliklerin değiĢimi için, önce
istek ve çaba, sonra da sabırlı olmak… Ģart!

Aslında, akıl sağlığımız yerinde olduğu sürece, yaĢamın her
anında yeni birĢeyler öğreniyoruz ve geliĢmeye devam ediyoruz.
Eğer, hayat‟tan birĢeyler bekliyorsanız ve güzel Ģeyler
yapacağınıza inanıyorsanız, yakın dostlarınız ve çevreniz ile
birlikte, iyi bir iletiĢim‟le... değerlerinize sahip çıkmalısınız.
Değerlerimiz (Ülkemiz, ailemiz, arkadaĢlarımız, varlıklarımız,
sağlığımız, çevremiz, doğa ve doğal kaynaklarımız v.s.) . . .
maddi ve manevi davranıĢlarımıza, etik açıdan yön veren
ilkelerimizdir.
ĠĢte bu değerlerimiz; söz, tutum ve davranıĢlarımıza, bazı
olumlu veya olumsuz kısıtlamalar koyar.


Doğru Ģeyi yapmanın, yanlıĢ yeri ve zamanı yoktur!.. derler.
Doğru‟dur. Bu nedenle güzel, sağlıklı ve verimli bir geliĢim
için; yaĢantınıza ve zaman ayırdığınız iĢlerin merkezine, Ģu
“Evrensel Ġlkeleri” mutlaka yerleĢtirmemiz gerek.


Dürüstlük... AnlayıĢ... HoĢgörü... Sevgi... Saygı...

DeğiĢim ve Yönetim Kalitesi... KiĢisel ve Toplumsal GeliĢim.

                                                                     76
Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu'nun belirttiği gibi…

***************************************************

Biyolojik olarak anne ve babadan doğan her canlı “insan”dır.

Ancak “insan doğmak” ile “insan olmak” farklı Ģeylerdir.

Ġnsan'nın toplumsal bir varlık olduğunu ilk ortaya koyan ünlü
Alman düĢünür… Karl Marx'tır.

Birey olarak her insan... bütün insanlığın bir parçasıdır. Zeka,
sağlık ve yaratıcı yeteneklerimiz yönünden farklı olduğumuz
halde, insan olarak hepimiz biriz ve benzeriz.

Birbirimize bilgiçlik yada yargıçlık taslayacak bir üstünlüğümüz
yoktur... Ġnsan; yaĢayan, düĢünen, değiĢen... özgür ve evrensel
bir varlıktır.

Evrensel insan ise... (mümkün olduğunca) olumsuzluklardan
arınmıĢ, kendini geliĢtirmiĢ, yetkinleĢtirmiĢ gerçek insandır...

Aynı zamanda, varlığını ve yaĢamını tüm insanlarla
birleĢtirebilen ve insanlığın ortak yararları için çalıĢabilen,
Ġnsan‟dır!..

Ġnsan olmak... uzun ve zor bir süreçtir... kendini bilmektir...
sevebilmektir... karĢılık beklemeden verebilmektir... kin ve
nefreti yenebilmektir... hoĢgörebilmektir... ve insanlığa layık
olabilmektir...

***************************************************

                                                                   77
Konfiçyüs‟un görüĢlerinden de esinlenerek; yönetenlerle,
yönetilenlerin değer yargıları ve davranıĢ biçimleri arasında, bir
etkileĢim ve uyum vardır. Yöneticiler dürüst ise, yönetilenler
çıkar iliĢkilerine yönelemez. Aynı Ģekilde yönetilenler dürüstse,
yöneticilerde dürüst olmak zorundadır... diyebiliriz.
Bu yüzden, toplumsal geliĢim için... “Bal tutan parmak yalar”,
“Devletin malı deniz... yemeyen domuz”, ”Bana dokunmayan
yılan bin yaĢasın”, ”Sürüden ayrılanı kurt kapar” v.s. gibi
özdeyiĢleri... artık bir kenara bırakılmamız gerekiyor.
Bu noktada, gazeteci Sayın Öztin Akgüç‟ün ifadesiyle...
***************************************************
“Cesareti olmayan... dıĢa dönük, özeleĢtiri yapamayan... günü
kurtarmaya çalıĢan... yalakalıkla bir yerlere ulaĢmak isteyen...
haksızlıklara tepki vermeyen... eleĢtirmekten kaçınan... fincancı
katırlarını ürkütmeyelim, el öpmekle dil aĢınmaz anlayıĢında
olan... çabasız... toplumu harekete geçirmeye ve normal
vatandaĢın haklarını korumaya çabalayanlar‟a kızan... karnından
konuĢan... düĢüncelerini açıklamaktan cezalandırılma kaygısı ile
korkan bir toplum... ancak layık olduğu Ģekilde yönetilir.”

***************************************************
diyerek...
“Halkımızın değer yargılarını ve davranıĢ biçimlerini
değiĢtirmeden, hiçbir sorunu çözemeyiz.” görüĢüne de, hak
vermemek mümkün değil.
KiĢisel GeliĢim; Birey‟in toplam kalite felsefesini, isteyerek
kendi yaĢantısına uygulamaya karar vermesi, bu yolda küçük

                                                                 78
adımlarla da olsa, günden güne ilerlemeler kaydetmesi ve
önüne çıkan engellerden dersler çıkararak, belirlediği
vizyon‟larına ulaĢabilmesidir.
GeliĢim, baĢkaları tarafından keĢfedilmeyi beklemek yerine,
kiĢinin kendisini ve güçlü yönlerini keĢfetmesiyle baĢlar. Ġkinci
aĢama; düĢünmek, hayal kurmak ve örnekleri gözlemlemektir.
Daha sonra hedef belirlemek ve plan yapmak gelir. Gerekli
destekler sağlandıktan sonrada harekete geçmek ve her aĢamayı
kontrol ederek yola devam etmektir.
Kendinizi keĢfetmek için internetten “KiĢisel GeliĢim
Testleri”ni tık‟layarak iĢe baĢlayabilirsiniz. Yeter ki isteyin ve
mutlaka bir yerlerden iĢe baĢlayın... Tabii, durumunuz elveriĢli
ise ücretli, değilse ücretsiz... online olarak... “Gerçek KiĢisel
GeliĢim Uzmanları‟ndan” da, destek alabilirsiniz...
Bu konuda T.C.Boğaziçi Üniversitesi‟nden sonra, T.C.Maltepe
Üniversitesi‟de son 2 yıldan bu yana “Koç‟luk Serifikasyon
Programı” uygulamaya baĢladı. Darısı diğer Üniversitelerimize.
Bu destek konusunu biraz açmak gerekirse;
Doğduğumuz günden beri hayatımız boyunca hep destek
alıyoruz. Aile büyüklerimizden, annemizden, babamızdan,
kardeĢlerimizden, öğretmenlerimizden, amirlerimizden v.s.
Ama doğru, ama yalnıĢ... Sonuçta kararları “Biz” veriyoruz.
Yani “Siz” veriyorsunuz! Bunları değerlendiren veya
değerlendirmeyen ve de sonuçlarına katlanan da Siz‟siniz.
Yani, Siz bilirsiniz!

Neden, KiĢisel GeliĢim;

                                                                79
Dünyadaki ülkeleri üç grupta toplamaktayız...
GeliĢmiĢ... GeliĢmekte Olan... Az GeliĢmiĢ Ülkeler...
Ancak dikkat ederseniz, sömürgeler dıĢında hiçbir ülke, hangi
grupta olursa olsun yerinde saymıyor. Hepsi kendi çaplarında
değiĢim ve geliĢim içinde... Böyle de olmak zorundalar.
Ġnsanlar içinde aynı gruplamayı yapabiliriz.
Bu yüzden... yaĢımız, kaç olursa olsun;
*Özgüvenimizi geliĢtirmek için,
*Hayır! Dememiz gereken yerde, rahatça hayır diyebilmek için,
*Hayata daha güçlü bakabilmek için,
*Hayatın zorluklarını daha kolay aĢmak için,
*Kendimizi daha rahat ifade edebilmek için,
*Farkında olmadığımız yönlerimiz için,
*Ġç dünyamız hakkında farkındalık kazanmak için,
*Daha rahat ve bilinçli bir iletiĢim için,
*Engellilerin yaĢam sıkıntılarını izlerken; onlar adına çözümler
bulmak yolunda... aklımız, vücudumuz ve kendimizle barıĢık
olmak için...
KiĢisel GeliĢimin, kiĢiliğimize olan katkıları tartıĢılamaz!..
***************************************************
Ve… Sayın Uluç Gürkan‟dan, Darwin‟in çok güzel bir uyarısı!..
                                                                 80
“Bilim ve sanat, bir kuĢ‟un iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı
kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar…
Uçamayanlar ise tavuk olur…

Tavuk toplum… önüne atılan bir avuç yemi gagalarken,
altından yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz!..”
***************************************************
Bireysel kaliteyi ifade eden,”KiĢisel GeliĢim”olmadan da,
“Toplumsal GeliĢim” olmaz, olamaz!...
Bunun için 1950 ler‟den bu yana, Ülkemize bakarsanız, ne
demek istediğimi anlarsınız...
GeliĢim‟in temeli; Eğitim, Kültür ve Sanat destekli “Bilgi”dir.
Bilgi; ilgi‟yle beslenen potansiyel bir birikimdir. Belirgin bir yol
haritası ile kesin bir hedefe yönlendirilirse “Güç” haline gelir...
Bilgi, sizi hedeflerinize giden yola hazırlar...
Tabii, hangi yoldan gideceğinizi biliyorsanız!..
Yani... Bilgi kadar;
Bilgi‟yi hayata geçirmenin... öneminden bahsediyorum!..
Öncelikle yapamayacağınız veya yapılamayacak Ģeyleri ortaya
atmadan, sevgili Uğur Mumcu‟nun “Bilgi sahibi olmadan, Fikir
sahibi olanlar” özdeyiĢiyle iyi bir gözlem yaparak, hedeflerinize
yönelik çalıĢmalarınıza, dikkatle baĢlayın.
Ben, yalnızca fikir veririm diyerek, taĢın altına elini sokmaktan


                                                                 81
imtina eden, “Bulunmaz Hint KumaĢları”ndan da uzak durun.
(Bu tipler genellikle “Arama Konferansları”nda ortaya çıkarlar.)
Sadece... size özgü zannettiğiniz fikirlerinizin, daha önce
baĢkaları tarafından, hiç düĢülmediğini de zannetmeyin.
Sayın Vehbi Koç‟un deyimleriyle “Tecrübeyi ucuza satın alın.”
ve dikkatli olun. Olmayacak hayallerin peĢinde fazla zaman
kaybetmeyin... “Uçuk hayallerle dolu bir vizyon, illizyon olur.”

“Ġnsanlar;
         Kıyafetleriyle KarĢılanır,
                   Bilgileriyle Ağırlanır,
                       Ve ... KonuĢmalarıyla Uğurlanırlar...”
Yani... “kiĢisel markanız”a ve bırakacağınız imaj‟a, dikkat edin.
GörüĢmeleriniz de her zaman çok konuĢan Siz olmayın. Bırakın
karĢınızdakiler konuĢsun... Ġnsanlar ahkam kesmeye ve yorum
yapmaya bayılır, hem de bilgileri olsun olmasın, farketmez...
Genel konularda bir Ģey sorun... Mutlaka, bilmiĢ bir eda ile
“Bence...” veya “Bana göre...” diye baĢlayan cevaplar alırsınız.
Kimimiz beyniyle, kimimiz ağzıyla, kimimiz bildikleriyle,
kimimiz duygularıyla, kimimiz yaparak, kimimiz yıkarak,
kimimiz efendice, kimimiz kabaca, kimimiz bilinçli, kimimiz
bilinçsiz, kimimiz dolu, kimimiz boĢ, kimimiz dünü, kimimiz
yarını, kimimiz yüreğiyle, kimimiz bileğiyle, kimimiz medyada,
kimimiz meydanlarda...

“Çene Suyu‟na Çorba” konuĢur... konuĢur... konuĢuruz...

                                                               82
KonuĢmak deyince, aklıma GSM operatörleri geliyor...
(Gına getiren reklamları için, bir Ģey söylemek istemiyorum.)
Bir çok zaman ülkemizin en gözde ve en çok para kazanan
Ģirketleri...
Ancak, iĢin güzel tarafı teknoloji ve telekomünikasyonla ilgili
Projeler‟e “ġak” diye destek vermeleri...
Aralarında öyle bir rekabet ve ceplerinde öyle çok para (Çok
konuĢanların paraları...) var ki!
Tutsun tutmasın fark etmiyor, küt diye hemen üstüne atlıyorlar.
(“ġubuo...?”,“Çok Aran!.. Kontür Kazan!..?”, Jettvel... v.s...)
Ancak; çeĢitli sivil toplum kuruluĢları ve vakıflarla birlikte,
kurumsal sosyal sorumluluk projelerine... önem vermelerini
de takdirle karĢılıyor ve teĢekkür ediyorum...
Genellikle... Kurumlar‟da geliĢimin en temel fonksiyonu da
“KurumlaĢma” dır. (KurumsallaĢma... değil! derken... Kurum
zaten çoğul bir ifade... KurumsallaĢma olunca... çoğul x çoğul
oluyor diye... belirtmekte yarar var.)
KurumlaĢma; örgütsel bir yapı içinde o kurumun hedefleriyle
ilgili (kiĢilerden bağımsız olarak) gereken kuralları, standartları,
yöntemleri belirledikten sonra... bu özel kuralları, sektörün ve
toplumun genel kuralları ile desteklemek... ve de belirlenen tüm
kurallara sadık kalarak harekete geçmektir!..
Tabi ki... planlanan kontroller, denetimler, geri dönüĢümler ve
desteklemeler ile, gereken değiĢiklikler zamanında yapılmak...
kaydıyla!..

                                                                  83
AMAÇ VE HEDEFLER‟E ULAġMAK !


Öncelikle, yapacağımız araĢtırmalar ve çeĢitli analizler‟le
ihtiyaçlarımızı tespit ederek, yakın veya uzak çevremiz‟deki
geliĢmeleri takip ettikten sonra, sorunları ve nedenleri‟ni
detaylarıyla inceleyerek, yapmak istediklerimizle ilgili
düĢüncelerimizi netleĢtirmemiz gerekmekte...
Hedeflerimizle ilgili daha sonra yapılması gerekenler ise;
GiriĢimci bir ruh‟la, baĢta hedeflerimize inanarak, ölçütlerini
çok‟da geniĢ tutmadan... ciddi anlamda; insanlarla bilerek,
isteyerek ve coĢkuyla konuĢmak... fikir alıĢveriĢleri‟nde
bulunmak... ve de konuĢurken gözlerinin içine bakmak... güler
yüzlü olmak... onları dinlemek ve asla dinliyormuĢ gibi
yapmamak... olmak üzere, gerekli proje ekibini oluĢturmaktır.
Hedef ve hedeflerimizi belirledikten sonra da . . .
YaĢam kalitesini arttırmanın en etkili yöntemlerinden birisinin,
yönetim kalitesini arttırmak olduğu düĢüncesiyle...

                                                               84
*)Yapılacak ĠĢlerin ve Hamlelerin Tarifleri...


*)Çekirdek Kadro OluĢumu ve Görev tanımları...


*)HiyerarĢik bir Organizasyon ġeması...
(Ekip içi ve ekip dıĢı olarak, tüm örgütlenme detaylarıyla
ve “adama göre iĢ” değil, “iĢe göre adam” prensipleriyle.)


*)Ar - Ge... Planlama ve Bütçe ÇalıĢmaları...
(Donanımların ve Dökümanların kontrolu.)


*)Periyodik Olağan Değerlendirme Toplantıları...
(Mutlaka belirlenen saatler arasında ve gündemli.)


*)Özel ve Olağanüstü Toplantılar...
(Özel konular için tek gündem maddeli ve yuvarlak masada...)


*)Ġnovasyon ÇalıĢmaları... Politikaları... Toplantıları...
Ġnovasyon, yaratıcılık + yenilik + değiĢim + yeniden yapılanma,
sürecidir. Latince “Ġnnovatus”tan türetilmiĢ bir terimdir.
Kurumlara ve topluma fayda sağlayacak; yenilik, değiĢiklik ve
iyileĢtirme faaliyetlerinin geliĢtirilmesini ve bu konularda yeni
yöntemlerin uygulanmasını ifade eder.


                                                                85
Yani kısaca, inovasyon; çevremiz‟deki, bir amaç için birlikte
olduğumuz insanlara... “Yeter artık, çok oluyorsunuz, yeni yeni
icatlar çıkartmayın.” dedirtilerek... “Eski köy‟e, yeni adet‟ler
getirmek” tir.
“Beyin Jimnastiği” olarakta niteleyebileceğimiz, inovasyon; her
konuda fikirler‟le baĢlar, araĢtırma ve bilgiyle geliĢir. Planlama,
strateji seçimi, organizasyon ve çözümlerin ortaya konmasıyla
devam eder. Savunulan tüm düĢünceler baĢlıklarıyla yazılır ve
oylanır. Karar verilenler uygulamaya konur.

Neticede hedeflerle ilgili olarak, istenen sonuçlar alınmaya
baĢlandıkça da, izlemeye ve değerlendirmeye geçilir. Sonra
tekrar yeni fikirlerle baĢ‟a dönülür.
Çok sayıda iyi fikirleriniz olabilir, ama önemli olan bunlardan
hangisinin gelecekte baĢarılı olacağını bilmektir. Ġnovasyon
toplantılarını, baĢarılı fikirlerin yukarıda kaldığı, bir süzgeç‟e
veya bir filtre‟ye benzetebiliriz.
Titr ve ünvanların dıĢarıda bırakıldığı inovasyon çalıĢmalarında;
olaylara farklı bakmak... düĢünceleri net olarak tanımlamak...
tezlerinizi araĢtırma ve istatistiklerle desteklemek... doğru ve
açık sorular sormak... karĢı sorulara hazırlıklı olmak... gerekirse
risk almak... iliĢkiler... ve iĢbirliği... en önemli faktörlerin
baĢında gelir.


Ġnovasyon toplantılarında; katılan tüm üyelerin... hem bireysel
hem de takım çalıĢmaları sırasında, stratejik hedeflere katkılarını
daha da arttırmak amacıyla... kısıtlamalar, engellemeler olmadan
düĢünmek ve yaratıcılığın özgür bırakılması... ön plandadır!..
Ġnovasyon tek aĢamalı bir faaliyet değildir. Aksine tüm
                                                                     86
organizasyonu, fırsatları yakalayacak ve hedeflere ulaĢacak
Ģekilde, iç ve dıĢ faktörlerle etkileyen ve de karmaĢık
süreçlerden oluĢan bir faaliyet türüdür. Dolayısıyla her aĢamada
inovasyon yönetimi de dikkatle izlenmelidir.


*)Kararlılık... Ġkna Kabiliyeti...

Karar vermek; çeĢitli alternatifler arasından bir veya birkaç
tanesini seçmektir. Ve “Her seçim, diğerlerinden vazgeçmektir.”
Bu yüzden enine boyuna düĢünerek, hareket etmek gerekir.
Ġnsanlar ve gruplar, ancak ikna oldukları ve de benimsedikleri
yönde hareketlerini değiĢtirirler ve geliĢtirirler. Ġnsanları ikna
edebilmek ise, daha sonra da inceleyeceğimiz Ģekilde... etkin bir
iletiĢimle gerçekleĢtirilebilir. Bu nedenle; baĢkalarına istenileni
yaptırtma sanatı olan “Yönetim”in, en güçlü aracı iletiĢim‟dir.

Ġkna kabiliyeti; konu ve amaçlarımızla ilgili, dikkatli bir Ģekilde
hazırlanmayı ve karĢılıklı görüĢmelerle, insanların nasıl karar
verdiklerini anlamayı gerektiren, biraz karmaĢık bir süreç…

Ġkna yeteneğimizi geliĢtirmek ise; ortak zeminler de güvenilir
iliĢkiler inĢa ederek ve savunduğumuz konunun faydalarını
karĢı taraflar açısından da destekleyici örneklerle ve mantıkla
değerlendirerek, ve de onların duygularını anlayarak, mümkün
olabilir….

Yani . . . ġöyle;

***************************************************

Bir uçakta Pilot, aniden Hostesleri çağırmıĢ ve demiĢ ki;

                                                                 87
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?
Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?

More Related Content

Featured

2024 State of Marketing Report – by Hubspot
2024 State of Marketing Report – by Hubspot2024 State of Marketing Report – by Hubspot
2024 State of Marketing Report – by Hubspot
Marius Sescu
 
Everything You Need To Know About ChatGPT
Everything You Need To Know About ChatGPTEverything You Need To Know About ChatGPT
Everything You Need To Know About ChatGPT
Expeed Software
 
Product Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
Product Design Trends in 2024 | Teenage EngineeringsProduct Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
Product Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
Pixeldarts
 
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental HealthHow Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
ThinkNow
 
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdfAI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
marketingartwork
 
Skeleton Culture Code
Skeleton Culture CodeSkeleton Culture Code
Skeleton Culture Code
Skeleton Technologies
 
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
Neil Kimberley
 
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
contently
 
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
Albert Qian
 
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsSocial Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Kurio // The Social Media Age(ncy)
 
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Search Engine Journal
 
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
SpeakerHub
 
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
Clark Boyd
 
Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next
Tessa Mero
 
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search IntentGoogle's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Lily Ray
 
How to have difficult conversations
How to have difficult conversations How to have difficult conversations
How to have difficult conversations
Rajiv Jayarajah, MAppComm, ACC
 
Introduction to Data Science
Introduction to Data ScienceIntroduction to Data Science
Introduction to Data Science
Christy Abraham Joy
 
Time Management & Productivity - Best Practices
Time Management & Productivity -  Best PracticesTime Management & Productivity -  Best Practices
Time Management & Productivity - Best Practices
Vit Horky
 
The six step guide to practical project management
The six step guide to practical project managementThe six step guide to practical project management
The six step guide to practical project management
MindGenius
 
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
RachelPearson36
 

Featured (20)

2024 State of Marketing Report – by Hubspot
2024 State of Marketing Report – by Hubspot2024 State of Marketing Report – by Hubspot
2024 State of Marketing Report – by Hubspot
 
Everything You Need To Know About ChatGPT
Everything You Need To Know About ChatGPTEverything You Need To Know About ChatGPT
Everything You Need To Know About ChatGPT
 
Product Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
Product Design Trends in 2024 | Teenage EngineeringsProduct Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
Product Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
 
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental HealthHow Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
 
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdfAI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
 
Skeleton Culture Code
Skeleton Culture CodeSkeleton Culture Code
Skeleton Culture Code
 
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
 
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
 
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
 
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsSocial Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
 
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
 
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
 
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
 
Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next
 
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search IntentGoogle's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
 
How to have difficult conversations
How to have difficult conversations How to have difficult conversations
How to have difficult conversations
 
Introduction to Data Science
Introduction to Data ScienceIntroduction to Data Science
Introduction to Data Science
 
Time Management & Productivity - Best Practices
Time Management & Productivity -  Best PracticesTime Management & Productivity -  Best Practices
Time Management & Productivity - Best Practices
 
The six step guide to practical project management
The six step guide to practical project managementThe six step guide to practical project management
The six step guide to practical project management
 
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
 

Afedersiniz bi'şey sorabilir miyim?

  • 1. 1
  • 3. DAHA MUTLU BĠR GELECEK ĠÇĠN, BĠR ġEYLER . . . YAPMAK ĠSTERMĠSĠNĠZ ? 3
  • 4. BU KĠTAP‟TA BĠRLĠKTE OLDUĞUMUZA GÖRE ... SĠZĠ KUTLUYOR VE HOġ GELDĠNĠZ DEMEK ĠSTĠYORUM !.. 4
  • 5. @ - kitap Ö z e l B a s k ı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30. 04. 2010 Her hakkı saklıdır. Yazarın izni olmaksızın, herhangi bir Ģekilde... Kısmen de olsa, kopyalama ve çoğaltma yapılamaz. 5
  • 6. 2007 2008 2009 2010 ALĠ RIZA DEĞER Tel: 0216. 363 66 60 - 0212. 260 59 92 Gsm: 0532. 345 71 46 Bağdat Caddesi Yazarlar Sok. No:3/1 Suadiye - ĠSTANBUL ar.deger@yilbak.com alirizadeger@yahoo.com *************************************************** 6
  • 8. YAġAM TASARIMCILARI . . . VĠZYONERLER . . . VĠZYON STRATEJĠSTLERĠ . . . YAġAM MĠMARLARI . . . VĠZYON TASARIMCILARI . . . 8
  • 9. Değerli Dostlarım... Sevgili Vizyon Tasarımcıları... Merhaba, Hiç aklımda yokken ortaya çıkan bu kitabın yazımı yaklaĢık 3 yıl‟dan fazla sürdü... Ama, toplamda 35 yıllık bir deneyim. Hem çalıĢıp, hem okuyordum... Pardon!.. Eğitmenlik ve DanıĢmanlık yapıyordum. Hem de... hafta içi her gün + Cumartesi‟ler de dahil; Öğle‟ne kadar Asya Kıtası‟nda... Öğle‟den sonra da Avrupa Kıtası‟nda... Ġki ġirket‟ler Grubu ve bir Vakıf‟ta... Bana, bu konuda müthiĢ start veren... sevgili Oğlum‟a ve Kızım‟a... ve de biricik EĢim‟e sonsuz teĢekkürler ediyorum. Umarım beğenirsiniz... 9
  • 10. Özellikle!.. 45 + Genç Dostlarım... Hayatınız boyunca; Genellikle, Siz‟e hep yapmamanız gerekenler söylendi... Ġstatistiklere göre bir çocuk, ergenlik çağına gelinceye kadar ortalama 150.000 kez, ebeveyn veya büyüklerinden; yapma, etme, elleme, dokunma v.s. gibi sözler duyuyor‟muĢ . . . Ancak; buna rağmen bugüne kadar yaptıklarınızla birlikte, bugün‟den sonra da hem kendiniz hem de çevreniz için, bir Ģeyler yapmanız gerektiğine inanıyorsanız, ne mutlu! Size... Ve bunda, bu kitabın bir katkısı olursa, ne mutlu! Bana... Bu kitabı yazarken pek çok; Gazete, Dergi, Kitap, Bilimsel AraĢtırma, Ġnternet, Web Siteleri ve bu iĢin Usta‟larından yararlandım... Hepsine TeĢekkürler!.. Sevgiyle kalın... 10
  • 11. *************************************************** From: Hülya Çınar [mailto:Hulya.Cinar@alarko.com.tr] Sent: Thursday, April 22, 2010 1:53 PM To: Ali Riza Deger Cc: Ġshak Alaton Subject: FW: Sayın Ġshak Alaton'un Dikkatlerine... KiĢiye Özel. Muhterem Ali Rıza Beyefendi, Sosyal Sorumluluk mevzuu konuĢuldugunda, ilk akla gelen isimlerden biri oldugunuzu biliyorum. Sizi, bu özelliginiz için candan kutlamak istiyorum. “Afedersiniz Bi‟Ģey Sorabilir miyim?” isimli kitabınız için çok teĢekkür ederim. Faydalanacagımdan eminim. BaĢarılarınızın devamı dileklerim ve sevgilerimle. Ishak ALATON *************************************************** 11
  • 12. Ġstanbul - 2009 Sayın Ali Rıza DEĞER, Bu çalıĢmanızı benimle paylaĢtığınız için teĢekkürler. Ġnsan‟ların... yaĢamları‟nın, ömürlerini aĢması için, üç yol vardır... derler; 1)Ġnsan yetiĢtirmek, 2)Ağaç dikmek, 3)Kitap yazmak (Eser bırakmak) . . . Bu nedenle, bu giriĢiminiz ile... fikir ve düĢüncelerinizi toplumla paylaĢma çabalarınızdan dolayı, sizi kutluyorum. Kitabınızda ARGE DanıĢmanlık‟ın Logosu‟nun temelini de oluĢturan farklı düĢünme (out of the box thinking) ile ilgili çizim‟de, özellikle dikkatimi çekti. Bu vesile ile ARGE logosunun açıklamasını da, ek‟te sizinle paylaĢmak istedim. ÇalıĢmalarınız‟da baĢarı dileklerimle... Dr. Yılmaz ARGÜDEN Boğaziçi Üniversitesi ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi. BM Küresel Ġlkeler SözleĢmesi - Türkiye Ulusal Temsilcisi. Kanada - Türkiye ĠĢ Konseyi BaĢkanı . . . 12
  • 13. Sayın Ali Rıza DEĞER, Yayınınız‟ı bizlerle paylaĢtığınız için çok teĢekkür ederiz. Dernek internet sitesini, üyelerimizin girebileceği Ģifreli alanlar ile hazırlayarak kısa süre içerisinde revize edeceğiz. Gönderdiğiniz Ģekilde, burada yer verebilmek ve üyelerimizin bilgilerine sunabilmeyi arzu ederiz. Bu konuda onayınızı rica edebilir miyiz? Saygılarımızla. Güray KARACAR Genel Koordinatör TKYD - TÜRKĠYE KURUMSAL YÖNETĠM DERNEĞĠ ************************************************* Sayın Ali Rıza DEĞER, Ne kadar güzel bir çalıĢma yapmıĢsınız. Sizi kutluyorum, ellerinize sağlık. Sizin gibi üretken ve mesleği / iĢhayatını bilen uzmanların sektörümüze ve çalıĢma hayatımıza çok önemli katkıları her zaman olacaktır. Kitabınızı, camiamız ile izninizle paylaĢmak ve de internet sitemizde “Yayınlar” bölümünde yer vermek isteriz. ĠletiĢim sektörüne katkınız için teĢekkürlerimizi sunarız. Fügen TOKSÜ Yönetim Kurulu BaĢkanı TÜHĠD - TÜRKĠYE HALKLA ĠLĠġKĠLER DERNEĞĠ ************************************************ 13
  • 14. DAHA MUTLU BĠR GELECEK ĠÇĠN... 14
  • 15. BAġLIKLAR... YAPACAK ÇOK ĠġĠMĠZ VAR ............................................18 20. 07. 2007.............................................................................. 28 YAġAM KALĠTESĠ VE YAġAM ÇĠZGĠSĠ ....................... 36 HAYATIMIZIN MĠSYONU .................................................. 52 DUR VE DÜġÜN .................................................................. 55 ZAMAN ................................................................................... 62 KARAR VERMEK ................................................................ 66 GELĠġĠM ................................................................................. 74 AMAÇ VE HEDEFLERE ULAġMAK ............................... 84 15
  • 16. MĠSYON ... VĠZYON ........................................................... 104 BĠ DAKKA ........................................................................... 118 HAREKETE GEÇĠġ... ETKĠ... TEPKĠ... DAVRANIġ ........ 122 DURUM ANALĠZĠ VE KUVVETLER DENGESĠ .......... 132 20. 08. 2008 ........................................................................... 142 VE ... KRĠZ DÖNEMĠ ............................................................168 ĠLETĠġĠM .............................................................................. 177 ÜLKEMĠZ VE GERÇEKLER ............................................ 195 YAġAM FELSEFEMĠZ ....................................................... 226 HADĠ BAKALIM .................................................................. 242 YAġAM TASARIMINDA GÜNEġĠN GÜLERYÜZÜ...... 252 SOSYAL SORUMLULUK VE PROJE AġAMALARI ...... 254 KENDĠMĠZĠ TANIMAK ..................................................... 258 ÖNÜNÜZÜ GÖRMEK... ĠLERĠYE BAKMAK ................... 274 HAYIR DEMESĠNĠ BĠLMEK .............................................. 277 SORUNLARIN ANALĠZĠ ................................................... 279 SOMUT HEDEFLER ........................................................... 282 EKĠP OLUġTURMAK ......................................................... 286 16
  • 17. DĠNLEMEK VE GÖZLEMLEMEK ................................... 293 ÇATIġMA ... KAVGA .......................................................... 296 OLUMSUZLUKLAR ............................................................ 301 UZMANLAR ......................................................................... 308 BÜTÇE PLANLAMA .......................................................... 311 SPONSORLUK ĠLĠġKĠLERĠ ............................................... 315 PROJELERDE LOJĠSTĠK YÖNETĠM ............................... 318 PROJENĠN ADI... LOGOSU... SLOGANI ........................... 319 ĠZLEME VE DEĞERLENDĠRME ..................................... 332 TANITIM VE HALKLA ĠLĠġKĠLER................................. 335 POLĠTĠKA VE DĠPLOMASĠ .............................................. 339 PROJE BĠTĠNCE .................................................................. 342 PROJE... PROJE... PROJE .................................................... 349 YENĠ PROJELER ... KSSP .................................................. 364 AFEDERSĠNĠZ BU DÜNYA KĠMĠN ................................ 415 20. 09. 2009 ........................................................................... 470 GÜZEL DOSTLUKLAR ...................................................... 500 MUTLULUK DÜKKANI .................................................... 519 17
  • 18. YAPACAK ÇOK ĠġĠMĠZ VAR ! “Türkiye... Enteresan bir ülke...” Bu tabiri her halde binlerce kez duymuĢsunuzdur. Aslında Ģu anda dünya üzerindeki 200 den fazla bağımsız Ülke‟nin; insanları da, kendi ülkeleri için genellikle aynı tabiri kullanıyordur... Ki, doğrudur. Ama “Bizim Ülkemiz” baĢka... Tarihiyle, coğrafyasıyla, siyasetiyle, ekonomisiyle ve insanıyla! 18
  • 19. Çok fazla geçmiĢe gitmeden, 3 kıtada hüküm süren Osmanlı Ġmparatorluğu‟ndan sonra, 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde... Doğumunun 100. yılı nedeniyle ve o zamanki BM‟e üye 152 ülkenin oybirliği ile... *)Sömürgecilik ve emperyalizme karĢı savaĢan ilk lider... *)Olağanüstü reformlar gerçekleĢtirmiĢ bir devrimci... *)Uluslararası anlayıĢ, iĢbirliği ve barıĢ yolunda çaba göstermiĢ üstün bir kiĢi... *)Ġnsan haklarına saygılı, dünya barıĢının öncüsü... *)Bütün hayatı boyunca insanlar arasında “renk, din ve ırk” ayırımı gözetmeyen, eĢsiz devlet adamı... Ve... *)Türkiye Cumhuriyeti‟nin kurucusu... olarak nitelendirilen... Mustafa Kemal Atatürk‟ümüzün önderliğinde gerçekleĢen, “KurtuluĢ SavaĢımız‟dan... Bugün‟e” Cumhuriyet tarihimiz‟deki yaĢananları 3 aĢağı 5 yukarı hepimiz biliyoruz ve kendimize göre yorumluyoruz. Ama konumuz bunları tartıĢmak değil!.. Ancak, o günlerin Ģartlarına göre ülkemiz ve insanlarımız için yapılan her güzel Ģeye de saygı duyuyor ve “Aziz ġehitlerimiz” baĢta olmak üzere gerçekleĢmesinde emeği geçen herkeze sonsuz teĢekkürler ediyor ve de... Onları saygıyla anıyoruz. Unutkan bir toplum olduğumuzdan veya iĢimize öyle geldiğinden, yakın tarihimizdeki bazı olayları ve rakkamları hatırlayarak, bu günlere gelmek istiyorum... 19
  • 20. 1957... 6 - 7 Eylül Olayları 1960... 1971... 1980... Ġhtilalleri... 1968... 1978... Öğrenci Hareketleri... 1939... 1967... 1999........ Depremleri... BOP... Ortadoğu... ABD.......... Problemleri... 1985... PKK... Kuzey Irak... Terör ve Uluslararası Aktörleri... 1970. 1977. 1980. 1988. 1995. 2001. 2009. Ekonomik Krizleri... Ve... 21.Yüzyıl Türkiye‟sinden bazı rakkamlar; Nüfus... 75.000.000 Okuma / Yazma bilmeyenlerin oranı... % 10 (Kadınlarda, bunun 2 - 3 katı fazla olduğunu hepimiz biliyoruz.) Ġlk Ögretim Okulu... 35.000 Öğrenci sayısı... 11.000.000 Lise ve Meslek Lisesi... 10.000 Öğrenci sayısı... 4.000.000 Yüksek Okul ve Üniversite... 100 Öğrenci sayısı... 2.500.000 ĠĢçi - Memur ve ÇalıĢan sayısı... 15.000.000 Sosyal Güvenlik Kurumlarından, Emekli sayısı... 8.000.000 Engelli VatandaĢlarımız 7.500.000 (% 40 ı akraba evliliğinden) Sosyal güvece kapsamında olmayan vatandaĢ sayısı... 3.000.000 20
  • 21. Okula gidemeyen çocuk sayısı... 1.000.000 ĠĢsiz sayısı... 3.000.000 (Gerçek‟te, daha fazla) Seçmen sayısı... 48.000.000 (18 yaĢ üstü) Bu listeyi, Öğretmenler ve Öğretim Üyeleri... Türk Silahlı Kuvvetleri... Güvenlik Güçleri... Hastane ve Hasta sayıları... YetiĢtirme Yurtları ve Huzurevleri... ile daha da geniĢletmek mümkün. Bu sayılarla ifade ettiğimiz insanlarımızın sorunlarına çözüm bulmak için, ayakta durmaya çalıĢan “Devletimiz”in bazı genel rakkamlarına gelince... Yıllık Ġhracat 120.Milyar USD (YaklaĢık) Yıllık Ġthalat 160.Milyar USD (YaklaĢık) Cari Açık 40.Milyar USD (YaklaĢık) KiĢi BaĢı Gayrisafi Milli Gelir 2.500.- USD (Siyasilerimiz, 11.000.- USD. oldu falan diyorlar, ama!..) KiĢi BaĢı Gayrisafi Milli Borç 3.000.- / 5.000.- USD Asgari ücret... 650.-YTL(Brüt) ... 450.-YTL(Net) Açlık sınırı... 250.- YTL/Ay (Ülkemizdeki her 200 kiĢiden 1‟i aç...) Yoksulluk sınırı... 700.- YTL/Ay (Ülkemizdeki her 4 kiĢiden 1‟ri yoksul) 21
  • 22. Ġç ve DıĢ Borçlar Toplamı... 400.Milyar USD KayıtdıĢı ekonomi oranı... % 50 (Acaba ?) 2009 Bütçesi... 300.Milyar YTL (200.Milyar USD) Burada 3 rakkamın dıĢında kalan ve çeĢitli kurumlara göre değiĢkenlik gösteren, tartıĢmaya açık rakkamları bir kenara koyarak, Ģu noktalara dikkatinizi çekmek istiyorum. 1) Ġç ve DıĢ Borçlarımız... 2) 2009 Bütçesi... (Her yıl en az % 10 açık‟la devam.) (Bu kitabı Temmuz 2007 de yazmaya baĢladım. Normal olarak burada 2008 Bütçesi olmalıydı... Ama Ocak 2009 dayız ve Ben... krize rağmen, yazmaya devam ediyorum.) 3) Açlık ve Yoksulluk Sınırında YaĢayan VatandaĢlarımız... Neticede; 2009 yılında Türkiye olarak, hiç bir harcama yapmasak... yemesek... içmesek... hasta olmasak... hatta nefes bile almasak...ve bütün gelirimizi versek... cari açık‟la, iç ve dıĢ borçlarımızın ancak % 50 sini karĢılayabiliyoruz ve bu Ģekilde yaĢamaya devam edersek borçlarımız 2 yılda bitiyor. Ġki yıl nedir ki? Göz açıp kapayıncaya kadar geçer... Nasıl formül ama... Hem, 01.01.2009 dan itibaren YTL deki “Y” de kalkıyor ve yeniden TL ye geçiyoruz. “000 000” nereye gitti... bilen var mı? Sosyal yaĢantımız açısından, durum gayet açık ve net... Açlık ve yoksulluk sınırında yaĢayan vatandaĢlarımızın sayısının daha fazla olduğunu bilsekte, açıklanan istatistik 22
  • 23. rakkamlarını doğru kabul edersek, her 4 vatandaĢımızdan 1‟rinin yoksul olduğunda mutabıkız. Olay‟a birde, baĢka açıdan bakalım. Son dönemlerde bazı Yerel Yönetimler‟in, çeĢitli Dernek ve Vakıflar‟la birlikte, yoksul vatandaĢlara yaptığı yardımlar devamlı gündemde... Yakacak, yiyecek, giyecek, eĢya, sağlık yardımları v.s... Bunların hepsi de makbuz karĢılığında kayıtlı ve kuyutlu... mesele yok!.. Ve Türk halkı duyarlıdır, yapılan iyilikleri kolay kolay unutmaz. Yerel Yönetimlerimiz‟in, siyasetten arındırılmıĢ hamiyet duygularına ve 4 - 5 yıldan bu yana “Ġstanbul Serbest Muhasebeciler Mali MüĢavirler Odası” araĢtırmalarında açıklanan Ģekliyle, 8 Milyar YTL yi bulan yardımlarına ve imkansızlıklar nedeniyle “balık tutmasını öğretemediğimiz” ihtiyaç sahibi vatandaĢlarımıza sahip çıkmalarına, saygı duyuyoruz. Konuya stratejik olarak baktığımızda... 48 Milyon seçmenden % 20 sinin sandığa gitmediğini var sayarsak, kalan 40 Milyon seçmenin 1/4 ü, bu yoksullar grubuna giriyor. Bu da 10 Milyon kemikleĢmiĢ “Oy” demek oluyor... Tablo ortada... *Aile planlamasını gözardı ederek, nüfusumuzu aynı hızla arttırmaya... *Yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi gerektiği gibi değerlendirmeyip, yabancılara altın tepsilerle sunmaya... *Köy Enstitülerini kapatıp, eğitim‟de çözüm üretmeyip... kültür, sanat ve sporda birbirimizi yemeğe... devam ettiğimiz sürece de, pek birĢey değiĢmeyecek gibi gözüküyor!.. 23
  • 24. Bu yüzden; Devletimiz‟le birlikte daha mutlu bir gelecek için, sosyal yaĢama ilgi duyan ve birĢeyler yapabileceğine inanan duyarlı insanlarımıza, bu kitapla bir çağrıda bulunmak istiyor... Ve... Hadi bakalım kolay gelsin!.. diyorum. Evet... değerli dostlarım, Birkaç sayfa sonra takdim edeceğim, özgeçmiĢim‟de de göreceğiniz gibi, 1979 yılından bu yana devamlı olarak sivil toplum örgütleri‟nin ve hizmetleri‟nin içinde yer aldım ve de Ģimdiye kadar, ama 10 kiĢilik... ama 10.000 kiĢilik... sayısız sosyal toplum hizmetinin her kademesinde... sade üyelikten, genel baĢkanlığa kadar, çok çeĢitli görevler yaptım. Bu güzel hizmetlerden tanesinde; arsa‟sını yerel yönetimden bağıĢ olarak aldığımız ve komple inĢaatını gerçekleĢtirerek, T.C.Milli Eğitim Bakanlığımıza devrettiğimiz, bir ilköğretim okulunun açılıĢında, o hizmetle ilgili dersane ve okul donanımları konusunda, bize uluslararası destek veren bir AB Sivil Toplum Örgütü BaĢkanı‟nın, okulun yapılıĢ öyküsünün tercümesini dinlerken‟ki... ĢaĢkınlığı dikkatimi çekmiĢti. (Nedeni ise, gayet açıktı. GeliĢmiĢ ülkeler‟de ve kendi ülkesi olan Almanya‟da bu tür hizmetler, ya devlet tarafından ya da ilgili vakıf veya özel sektör kuruluĢları tarafından yapılıyordu.) Daha sonra kendisi ile sohpet ederken, bizim yaptığımız ve yapmayı planladığımız hizmetlerden bazılarını aktarıp, destekleri için teĢekkür ettikten sonra, kendilerinin ne gibi hizmetler yaptığını sorduğumda... “Yalnız Ölümlere... Çareler Arıyoruz!..” dedi. 24
  • 25. Tam olarak anlamadığımı ifade ederek, konuyu biraz açmasını rica ettim... O‟da; “Bildiğiniz gibi Avrupa‟da evlilik oranları çok düĢük. Gençler 18 yaĢından itibaren istedikleri takdirde; anne, baba ve kardeĢlerinden ayrılabiliyorlar. Genellikle de evlenmeyip birlikte yaĢıyorlar. Bu birlikte yaĢamalardan dünyaya gelen bebeklerde, aynen anne babaları gibi 18 yaĢından sonra evden ayrılıyor ve kendi baĢlarının çarelerine bakıyorlar. Devletleri ve gelecekleri açısından herhangi bir endiĢe duymadıkları için de hayat böyle sürüp gidiyor. Aile kavramının yok olmasına neden olan bu... evden ayrılıp... birlikte yaĢama statüsü... hatırlayacağınız üzere, 1960 lar da hippi hareketleriyle baĢlamıĢ ve dinsel açıdan boĢanmanın bayağı zor olduğu Avrupa Ülkelerinde, anne babalar bir kenara bırakılarak, gençler tarafından çok sıcak karĢılanmıĢtı... Ancak, bugün ilk evden ayrılanlar artık 70 yaĢlarını aĢtılar. Çoğu beraber yaĢadığı kiĢiden zaten ayrılmıĢ ve de tek baĢına yaĢıyor. Öldüklerinden... yalnız oldukları için, ancak koku yayılmaya baĢladığı zaman haberdar olunabiliyor ve sessizce defnediliyorlar. Bizlerde onların listelerini çıkartıp, ziyaretlerine gidip, sağlık kontrollarını yaptırarak, gezintilere çıkararak, destek olmaya çalıĢıyoruz... Yaptığımız, sadece manevi bir hizmet!.. Ama bu, O insanlar için çok değerli...”dedi. 25
  • 26. Çok ĢaĢırmamıĢtım. GeliĢmiĢ ülkelerde diğer sivil toplum kuruluĢlarının bu tür çalıĢmalar yaptığını yakından biliyordum. Ülkemize turistik gezilere gelen belirli bir yaĢın üstündeki kafilelere dikkat ederseniz, bunu Siz‟ler de görebilirsiniz. Evet ! . . Sivil Toplum ÇalıĢmaları ve Sosyal Sorumluluk Projeleri... ÜLKEMĠZ ĠÇĠN . . . ĠNSANIMIZ ĠÇĠN . . . ĠNSANLIK ĠÇĠN . . . YAġAM KALĠTESĠ ĠÇĠN . . . 26
  • 27. DAHA MUTLU BĠR GELECEK ĠÇĠN... 27
  • 28. 20. 07. 2007 ! Oğlum, Can... Bu gün... ”Baba! Bir kitap, yazsan ne güzel olur...” dedi. Ve... Ben‟de “Hadi yaa! BoĢ versene... Nerden çıkardın” dedim. Hayatımda çok çeĢitli olaylar nedeniyle yazılar, makaleler, eğitim skeçleri ve bir drama yazmıĢtım, ama kitap yazmayı pek düĢünmemiĢtim. Sonra da... “Hem ben yazmaya baĢlarsam, olsa olsa... Ana yemek olarak... Ortaya karıĢık sıcak... bir Ģeyler olur.” dediğimde . . . O‟da “Olsun!.. O zaman, bizler de istediğimiz‟den, istediğimiz kadar alırız.” deyince, kendimde... kitap konusunda ilk olarak, motivasyon ıĢıklarının parladığını hissettim. 28
  • 29. Gözüm, bir an! Takvim‟e iliĢti... Gün ve tarih ilginçti! Son yıllarda, genellikle Ülkemiz‟de ve Dünya‟da büyük bir kesim‟in, haldır haldır . . . *Mutluluk ve Mutlu Olmanın Yolları, *Hayat‟ta BaĢarı ve Bunun 10 Altın Kuralı, *Zenginliğe Giden Yollar, *Etkili Ġnsanların 7 AlıĢkanlığı, *Liderlik ve Ekip ÇalıĢması, *Karizma ve Karizmatik KiĢilik, *Kuantum DüĢünce, Aklın Gücü ve Zeka Türleri *Ġnsanları Motive ve Mutlu Etme Sanatı, *KiĢisel GeliĢim ve Ġnsan ĠliĢkilerinde Ustalık, *ĠletiĢim, Hitabet ve Beden Dili Kullanımı, *NLP Uzmanlığı ve YaĢam Koçluğu, *Mentör‟lük, Eğitim ve Yönetim DanıĢmanlığı, *Toplam Kalite Yönetimi ve Ġnovasyon Uzmanlığı, *Sınırsız Güç... Misyonumuz ve Vizyonumuz . . . v.s. gibi konular‟la ilgilendiğini, izlediğimden . . . Ve... tüm bu konularda... 29
  • 30. “Zafere UlaĢmak Ġçin... Yarın Çok Geç Olabilir!” “Kararınızı, Hemen ve ġimdi Vermelisiniz” dendiğinden ..... Acaba! Benim için “Gün”... “Bugün”müydü ? (20. 07. 2007) diye düĢündüm! .............................. (2007/2007) (1/1) (1.GÜN) Çünkü, “S ı r” (The Secret - Rhonda Byrne) böyle diyordu... Ġstemek... Ġnanmak... ve BaĢlamak... “DüĢün ve Zengin Ol” da, (Napoleon Hill) bunlara, “13 BaĢlık Detay” daha ilave ediyordu... Ve... Stefano D‟Anna‟nın “Tanrılar Okulu” gibi... Çoğu, türkçe‟ye çeviri olan birçok benzer, yayınlar‟da da hep aynı tür konular iĢleniyor ve olağanüstü rağbet görüyordu... Pazar Büyüktü... Ve de... Ġnsanlar bu konularla yakından ilgileniyorlardı... (Kimler? Derseniz. Genellikle, tuzları kuru ve ayağı ile yorganı arasında, fazla mesafe bulunmayanlar, diyebiliriz...) NEDEN?... KENDĠSĠNE VE ÇEVRESĠNE... DAHA MUTLU BĠR GELECEK ĠÇĠN!.. 30
  • 31. ġu anda, bu konular‟la ilgilenen, uzman olan veya olmayan insanlara “Mutlu Olmak” nedir? diye sorsanız, Size sayısız tarif verebilirler. “Mutlu olmak... sevmektir... sevilmektir... birlikte olmaktır... maddi manevi hayattan zevk almaktır... baĢarmaktır... amaca ulaĢmaktır... gol atmaktır...” gibi tanımlar baĢta olmak üzere... hepsi de doğrudur. (En azından, kendilerine göre...) Ama, hemen hemen hiç bir tarif‟in, “Ömürboyu” garantisi kesinlikle yoktur. Ancak, ben; Siz‟e, bundan sonraki yaĢamınızda, ömürboyu garantili, mutlu olmanız için, bir formül verebilirim.... Hemde, daha kitabın baĢında... *************************************************** NÜFUS KAYDINIZI, MUT‟A NAKLETTĠRĠN . . . VEEE . . . AĠLE‟CE “ÖMÜR BOYU MUTLU” OLUN!.. *************************************************** Bu formül, danıĢmanlığını yaptığım bir Ģirket‟in “Eğitim Seminerleri” için Anadolu‟daki Bölge ve SatıĢ Müdürlüklerini ziyaretlerim sırasında, Konya‟dan Mersin‟e giderken, sabaha karĢı Mut‟tan geçerken aklıma gelmiĢ ve çok hoĢuma gitmiĢti. Bunu mutlaka bir yerler‟de kullanmalıyım diye çeĢitli planlar yaparken, acaba daha önce her hangi bir Ģekilde kullanıldıysa, “Hiç de hoĢ olmaz!” diye düĢündüm . . . Ancak, Mut Belediyesi‟nin internet sitesi‟nde de “Mut‟lu olmanız için, Mut‟ta doğmanız gerekmez!” sloganı‟nı görünce içim rahatladı. (Mut; Ġçel - Mersin‟e bağlı, 40.000 nüfuslu, çok hoĢ ve görülmeye değer bir Ġlçe‟miz...) 31
  • 32. Ayrıca, geçtiğimiz Haziran ayında katıldığım, bir Uluslararası KuruluĢun, Antalya‟da ki eğitim ve liderlik seminerleri‟nde; program akıĢı içinde, tam yeri geldiğinde, kendisi‟ninde haberi olmadan, eğitimi yöneten değerli dostum Prof.Dr.Turgay Biçer‟den izin alarak, salon‟a bu formülü sorup, cevap alamayınca da, yaptığım açıklama‟nın coĢkuyla alkıĢlanması ve aynı seminer‟de bulunan, eski Ġ.Ü. ĠĢletme Fakültesi Dekanı, yine çok değerli dostum Prof.Dr. Hayri Ülgen‟in “Bunu mutlaka, bizde kullanalım!” demesi, beni son derece “mutlu” etti... Birkaç gün sonra, Cumhuriyet Gazetesi - Hafta Sonu ilavesinde, “KiĢisel GeliĢim Uzmanı” Sayın Mümin Sekman ile yapılan “Çekim Yasası, Bu Ülke‟de Çekmez...” baĢlıklı “Röportaj”da; yukarıda bahsettiğim yayınlarla ilgili aynı konulardan bahsediliyor ve çok doğru bir tespitle; “Gerçek KiĢisel GeliĢimciler”, “KiĢisel GeliĢimciyim Diye Geçinenler” ve “KiĢisel GeliĢim Üzerinden Geçinenler”, üzerinde duruluyordu. Bu statülere, Sayın Sekman‟ın ve sizlerin müsadesiyle, bir ilave daha yapmak gerektiğine inanıyorum. “Kendini KiĢisel GeliĢim Uzmanı Zannedenler”... Yani, yurt içinde veya hele hele yurtdıĢında herhangi bir Ģekilde katıldıkları seminerler‟den sonra, anında bu iĢin uzmanı sıfatıyla ve tamamen iyi, ama fazla iyi niyetle... “Bu iĢlerden haksız çıkar sağlamak isteyenlere... çanak anten reklam olsun” diye... tam bir koç edasıyla, saf saf, sağda solda fikir beyan edenler... Yine aynı tarihlerde Pazar ilavesinde... Volkan Aran‟ın, Prof. Dr. Melek Göregenli ve Prof. Dr. Barry Beyerstein ile yaptığı 32
  • 33. “Pozitif Enerji ve Dünyanın Adaleti” baĢlıklı “SöyleĢi”yi okuyunca, bu düĢüncelerim daha da kuvvetlendi. Röportaj‟da Ģöyle deniyordu... *************************************************** Mutlu ve savaĢsız bir dünya hayali gözden uzaklaĢtıkça kiĢisel geliĢim öğretileri mutluluk için yeni bir yol müjdeliyor... “BaĢınıza ne gelirse gelsin, içsel yolculuğunuzla mutluluğu yakalayabilir, pozitif enerjiyle evrenin ruhunu istekleriniz doğrultusunda yönlendirebilirsiniz.” Hele bir de, atıl beyninizi gerçek kapasitesiyle bu yolda kullanırsanız, baĢarılı olmak ya da zenginliğe ulaĢmak hiç de zor değil! Amerika‟da 1970 ler de hızlanan pozitif enerji akımı, ülkemizde de önce çeviri eserler, ardından fazlaca alıntı ve intihal (çalıntı) kokan kitaplar ve de bilimselmiĢ gibi sunulan mistik terapilerle dolu, yeni bir ekonomi yarattı. Bugün çok satan kitaplar listesinde her zaman 3 - 4 kitapla yer alan bireysel geliĢim külliyatı ve büyük Ģehirlerde gitgide yaygınlaĢan çeĢitli mutluluk ve rahatlama terapileri, binlerce insan için, dar zamanda kolay bir “aydınlanma ve çıkıĢ” yolu olarak görülüyor. Peki... tüm bu, pozitif enerji ve beyin gücü ile mutluluğun, zenginlik öykülerinde... gerçekten payı var mı? Yoksa bunların tamamı, çağdaĢ insanın kendisiyle ilgili memnuniyetsizliklerinden kaynaklanan, inançların bir sömürüsü mü? Ģeklindeki sorumuzu... 33
  • 34. “ġüphesiz pek çok kiĢisel geliĢim kitabı, bir çok laf kalabalığı içinde, kiĢinin zamanını nasıl organize edeceği, dikkatini ve motivasyonunu nasıl geliĢtireceği ve kiĢiler arası iliĢkileri nasıl güçlendireceği gibi yararlı bilgiler ve akl‟ı selim tavsiyeler de içeriyor.” diye yanıtlayan Prof. Beyerstein... “Ama bu kitapların çoğundaki problem, iddiaların fazla abartılı oluĢu ve bunları desteklemek için, gizemli Ģeyleri ve bilimi andıran sahteliği kutsaması...” diye de görüĢlerini dile getiriyor. ġimdilik bu plan, pozitif enerjiyle kiĢisel geliĢim meraklıları için iĢliyor ve sonuçta bu pozitif enerjiden en çok istifade edenler de yurtiçinde ve yurt dıĢında katıldıkları eğitim programlarıyla, terapi tekniklerini uygulamaya baĢlayan eğitmenler ve çoğu intihale dayalı, on‟larca yayını birkaç yıla sığdırabilen yazarlar gibi görünüyor. Pozitif enerji... böylelikle olumsuz geliĢmelerin, savaĢların ve yoksulluğun silinemediği dünyamızı sarıyor... ve geride sıkıntı ve ızdırap çeken mağdurların Ģikayetini dinleyecek pek kimse bırakmıyor... *************************************************** Bir çok konuda olduğu gibi, bu konuda da maalesef “Gerçek” buydu! Bu noktalarda da, hümanist bir yaklaĢımla... Bazı problemlere ve sıkıntılara, çözüm önerileri gerekiyordu... VE . . . (*) VĠZYON TASARIMCILARI !.. BU NOKTA‟DA DOĞDU. 34
  • 35. Mutlu olma hali… “mut” kökünden türemiĢtir… Mut; “özlemlerin... eksiksiz ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç” anlamına gelmekte… (TDK) (*)Yaratıcılık... Vizyon... Tasarım... Yaratıcılık... klasik tanımıyla... birbiriyle ilgisi ve iliĢkisi... olmayan Ģeyler arasında bir bağ kurarak... yeni tasarımlar ortaya çıkarmak... Ve de onları hayata geçirmektir. “Hayatımızın kullanma kılavuzu”na katkıda bulunabilmek için de, “Son kullanma tarihi”mize kadar... topluma yararlı olabilecek güzel projeler tasarlamamız... Ve de onları belirli stratejik planlamalar‟la, hayata geçirmemiz gerektiğine... inanmaktayım. “Vizyon Tasarımcıları” tabiri ile de... Sosyal Sorumluluk Projelerindeki, Proje Liderleri‟ni... Ve Proje Koordinatörleri‟ni... kastetmek istiyorum... Lütfen, derin ve engin bilgilere sahip bazı kiĢiler, yoğun çabalar sarfederek, baĢkaca bir anlam çıkartmaya zahmet etmesinler... 35
  • 36. YAġAM KALĠTESĠ VE YAġAM ÇĠZGĠSĠ ! “YaĢam Kalitesi” muhakkak ki, çok göreceli bir kavram... Toplumlara, inançlara, ırklara ve devletlere göre değiĢkenlikler gösterebiliyor... Ancak ne olursa olsun, hem bireysel hem de toplumsal olarak yaĢam kalitemizi artırmanın temelinde yatan ögeler, “daha iyiye ulaĢmak için... düĢünmek, arzu etmek, planlamak ve yapmak” Ģeklinde sıralanabilir. Bu nedenle, kiĢisel ve toplumsal yaĢam kalitemiz için ilk yapmamız gerekenler, tüm bu tür düĢüncelerin önünü açmak, beğendiklerimizi desteklemek... ve beğenmesek dahi... ayakları yere basan projeler‟e... rekabet kuralları içinde saygı duymak ve de elimizden geldiğince köstek olmamaktır... Ama köstek olmakta, bazılarımızın üstüne yoktur ya... Neyse!.. Bu kitap‟la amacım, daha önce de bahsettiğim gibi, kiĢisel ve kurumsal geliĢim konuları‟nı derinlemesine incelemek ve de yaĢam koçluğu v.s. filan... yapmak değil. Zaten, elinizi sallasanız! . . . . . . . ĠĢini doğru yapanları, bir kenara koyarak belirtmek gerekirse; ortalık... koç‟tan, danıĢman‟dan ve de uzman‟dan geçilmiyor... Hele hele artık, istenilen her türlü; bilgiye... araĢtırmalara... raporlara... istatistiklere... “kitaplar veya ansiklopediler” yerine “Google‟lopedi”den ulaĢmanın mümkün olduğu günümüzde!.. 36
  • 37. Özellikle... YaĢam, Kurum, Lider, Yönetici, AB destekli Kobi, Marka, Kariyer, Eğitim, Ekip, ĠletiĢim, Network, Siyasetçi, Oyuncu, Ġmaj, Sanatçı, AlıĢveriĢ, ĠliĢki...(?) ve son olarak‟ta Doğum Koçu / Koçluğu... gibi konularda, o kadar çok birbirine benzer... yazı, makale, baĢarı öyküleri ile eleĢtri v.s. var ki... Bir de bunlar, yabancı örnekler‟den yararlanıp (Tabii yabancı kaynaklar söz konusu olunca, Ülkemiz‟de akan sular duruyor.) genellikle kriz dönemlerinde özellikle Ģirketlere yönelik, laf ola... beri gele... “Platform, Birlik, Akademi, Enstitü...” ek‟li web siteleri ve “Tatlı Su Sertifikalı... Eğitim Programları” ile karĢımıza çıkmıyorlar mı!.. Bu arada çeĢitli Üniversitelerimiz, TOBB, Ticaret ve Sanayi Odaları ve DTM nin katkılarıyla yapılan ve de belirli sponsorlar tarafından desteklenen, daha ciddi organizasyonlar da, var tabii. (Onlar, bu konu ve açılımların dıĢında… ) Neyse… kısaca, amacım; ülkemiz‟de toplumsal geliĢim ve yaĢam kalitemizi yükseltmek için, bireysel olarak yaptıklarımız ve yapabileceklerimiz ile birlikte, tüm bu konular da... *)Sizler‟le, kiĢisel ve kurumsal geliĢim konuları‟ndaki, çeĢitli öneri, görüĢ ve deneyimleri paylaĢmak... *)Belirli bir yaĢ‟tan sonra daha sağlıklı bir yaĢam ve hayattan kopmamak için, “Gönüllü Sosyal Sorumluluk” projelerine dikkat çekmek... Ve sizlere, “direkt veya endirekt katılımcı hizmet alternatifleri” sunmak... *)Eğitim, sağlık ve sosyal sorumluluk... özellikle de, “Gönüllü Sosyal Sorumluluk”... (Ġnsanların, çeĢitli nedenlerle biraraya 37
  • 38. gelip... örgütlenerek, gerekli kurum ve kuruluĢlardan da destek alarak, belirli bir plan dahilinde “Ġçinde yaĢadıkları toplumun yaĢam kalitesini yükseltmek için”... aileleriyle, arkadaĢlarıyla ve halkla birlikte... her türlü sosyal geliĢmeye, destekte bulunmak sorumluluğudur.) konularındaki; önemli gözlem, araĢtırma, çalıĢma ve uluslararası uygulamaları, sizlere aktarmak... *)Hayatımız ve sosyal yaĢantımızdaki hedeflerimizle ilgili, ortak akıl ve ortak heyecanla yola çıkarak... hem kiĢisel hem de ekip olarak, karar alma aĢamasına gelmek... *)Özellikle 2000 li yıllarda çok moda olmaya baĢlayan ve trend‟leri yükselen... “KiĢisel GeliĢim”, “Misyon”, “Vizyon”, “Stratejik Planlama”, “Ġnovasyon”, “Lojistik”, “Swot Analizi”, “6 Sigma” ve “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri”... v.s. gibi kavramları... “ulusal ve uluslararası projeler”le ilgili olarak, olması gerektiği Ģekilde, sizlerle paylaĢmak... *)Ve de, harekete geçme noktasından itibaren; Etki, Tepki ve DavranıĢ tarzlarımızla... “Durum Analizleri” yaparak, ĠletiĢim Sanatı‟nın detaylarından ve inceliklerinden de yararlanıp, toplumumuz‟un daha mutlu bir geleceğe sahip olabilmesi için üretilecek... hem gönüllü, hem de kurumsal sosyal sorumluluk projelerine, katlıda bulunmaktır!.. Evet . . . Hem kendimiz, hem de toplumumuz için, yaĢama kalite katmak; düĢünceyle baĢlar, hayallerle geliĢir...(ama, çok fazla uçmadan), tasarımlarla Ģekillenir, planlamalarla devam eder ve nokta nokta hedefler‟le netleĢir. Tabii bu tabloda... bizim duracağımız yer ile ekibimize liderlik yapacağımız yerler... en önemli faktörleri oluĢturacaktır. 38
  • 39. Daha sonra da, kiĢilere ve geliĢmelere göre olması gereken mesafelerimizi, en az yanılgı payı ile belirleme özelliğimizi ön plana çıkarıp, değerlerimizin ve gücümüzün de farkına vararak yol almamız... “hem kiĢisel, hem de toplumsal problemlere” çözüm üretme aĢamasında, en büyük yardımcımız olacaktır. YaĢam çizgisini biliyor musunuz? Bilmiyor‟sanız önemli değil... AĢağıdaki gibi düz bir çizgiyi, herhangi bir kağıda çiziniz. Çizgiyi, istediğiniz uzunlukta çizebilirsiniz. Ancak, fazla‟da abartmaya gerek yok, tabii. BaĢlangıç noktasına “Doğum”, son noktasına da ”Ölüm” diye yazınız. Hayatınızın gerçeğini simgeleyen bu çizginin... istediğiniz bir yerine‟de “Bugün”ü iĢaretleyiniz. *************************************************** Doğum................................Bugün......................................Ölüm !.....Öz GeçmiĢ.....Misyon........!........!......!Vizyon!......!......!.....! *************************************************** Genellikle katıldığım eğitim çalıĢmalarında “Bugün” noktasını; gençlerin sol‟a yakın, yaĢlıların sağ‟a doğru (ama sona yakın değil, ortanın biraz sağına) ve kendini orta yaĢlı hissedenlerin de orta‟lar da bir yerlere koyduğuna, çok Ģahit oldum. Neticede “Bugün ile Ölüm” arasındaki mesafeyi ölçmek ve de süre olarak ay... yıl... cinsinden belirlemek, (pek / hiç) mümkün değil. Ama; eğer isterseniz, daha yararlı ve etkili bir yaĢam tarzı için “DüĢünmek... Planlamak ve de geleceğimizi... elimizden 39
  • 40. geldiğince... hem kendimiz, hem çevremiz, hem de toplumumuz için... Tasarlamak” mümkün! Tabii, yaĢama sekte vuracak, beklenmeyen kazalar hariç . . . Sizlerle paylaĢmak istediğim‟de... Astroloji‟yi tenzih ederek söylemek gerekirse... falcılık filan yapmadan, adım adım, aĢama aĢama, burada gördüğünüz “Vizyon” bölümü!.. Bu bölümde muhakkak ki... yaĢınıza göre... okulunuzu bitirmek, iĢ sahibi olmak, evlenmek, sağlıklı bir Ģekilde çocuklarınızı yetiĢtirmek, kariyer yapmak, karizma sahibi olmak... v.s. gibi öncelikli tercihleriniz olmasından mada; yemek... içmek... gezmek . . . . . . . v.s. gibi kiĢisel beklentilerinizin de olması... son derece doğaldır. Özel tercihleriniz için, her Ģeyin gönlünüzce olmasını diliyorum. Bu gün‟e kadar edindiğimiz deneyimler‟le birlikte ve gerekirse çevremizden alacağımız destek‟le de, tüm makul dileklerinize... zamanı geldiğinde ulaĢacağınıza... tüm kalbimle inanıyorum. Zaten, geçmiĢinizi değerlendirerek, bugününüzü özümseyerek, yarınlarınızı planlarsanız, baĢarısız olma Ģansınız da, pek yok. Ama, bizim için önemli olan; bugün‟den sonraki yaĢamımızda... kendimizle birlikte, çevrenizdeki insanlar ve toplum için de bir Ģeyler düĢünmemiz... Aklımız... sağlığımız... gücümüz... ve imkanlarımız... yerinde iken, bundan sonraki hayatımızda, onlar için de bir Ģeyler yapmamız ve yaĢama kalite katmamızdır. YaĢamımız, sağlığımız, sevdiklerimiz ve elde ettiğimiz statüler, muhakkak ki en değerli varlıklarımız... Ancak, çoğu zaman 40
  • 41. bunların farkında olamıyoruz ve kaybedince değerlerini daha iyi anlıyoruz. Bu nedenle; eğer orta yaĢlarda olduğunuzu hissediyor, iyi ve belirli bir olgunluğa ulaĢtığınızı düĢünüyorsanız, hayat tarzınız nedeniyle maddi ve manevi açıdan istisnai durumlar olsa bile... “ĠĢ ve sosyal hayatınızla ilgili taĢıdığınız sorumluluklar, kariyerinizin sizden devamlı olarak enerji ve zaman talep etmesi, ailenizi ve hayat standartlarınızı koruma çabalarınız, çocuklarınızın sürekli geliĢiyor ve değiĢiyor olması, hayatınızın ortasında son derece yüksek bir hız ve tempoyla ilerlerken, birden “Bugün”e nokta koyup, bugüne kadar ki ve bundan sonra ki yaĢamınızı gözden geçirme süreci, pek kolay değil...” Bunu biliyorum!... Ama, Siz de Ģunu çok iyi bilin ki, bu süreç bundan sonraki hayatınızda iĢiniz, aileniz ve sosyal yaĢantınız açısından, sizin için çok önemli!.. Bunun içinde, “Kendinize ve Çevrenize Zaman Ayırın!” diyorum. Bunu yapamayan bazı üst düzey yönetici‟ler için... Bazı “Yönetim DanıĢmanları”, ne kadar acı da olsa “orta yaĢta kalp krizi geçirmenin, bir lütuf olduğu”nu söylüyor. Çünkü bu tür kalp krizlerinde; bu insanlar, her taraflarına ince hortumlar ve kablolar bağlı olarak yatakta yatarken bir takım muhasebelere giriyorlar ve... *YaĢamımdaki en önemli insanlara, yani hayatımdan, sağlığımdan, gerçekten endiĢe duyanlara... aileme, dostlarıma ve çevreme yeterince vakit ayırabiliyormuyum? 41
  • 42. *YaĢamak istediğim hayat bu mu? *Tüm bunlara değer mi? *Bundan sonra neleri yapmalı, neleri yapmamalıyım? gibi sorulara, cevap arıyorlar... Bunun sonucunda da, iyileĢtikten sonra aldıkları doğru kararlarla, daha önce seçtikleri hayat tarzının kurbanı olmamayı baĢarabiliyorlar... Ġnsanların istek ve arzuları konusunda... doyum noktalarına gelmelerini beklemek... dünyanın sonu olurdu... her halde... ĠĢ hayatı dıĢındaysanız veya iĢ hayatınınızla birlikte kiĢisel geliĢiminize, sosyal aktivitelere ve çevrenize zaman ayırabiliyorsanız....zaten mesele yok!.. Dün... Bugün... Yarın... Ve Gün... BUGÜN! Aman dikkat... “Dün ile Bugün arasında kavga çıkarırsak, Yarın‟ları kaybedebiliriz.” Kitabın sonu‟nu ve öz‟ünü merak ediyorsanız . . . ****************************************** Lütfen 43. 44. 45. sayfaları okumadan 52. sayfaya geçiniz !.. *************************************************** 42
  • 43. Her yaĢamın sonu, ”Ölüm” olduğuna göre... güzel bir Vizyon‟un sonu da, güzel bir “Ölüm”dür... Sakın! ġaĢırmayın. Siz, elinizden geleni yapın. Mutlaka, ölüm‟ünüz istediğiniz gibi, çok güzel olacaktır... Cenaze Töreni‟nize, yüzlerce kiĢinin; bayraklarla, alkıĢlarla ve gözyaĢlarıyla katıldığını düĢünün... Ve... her yıl buna benzer kalabalığın, kabrinizin baĢında toplandığını ve de Siz‟i çok güzel sözler‟le andıklarını... Umarım, bunun herkez için çok da kolay birĢey olduğunu zannetmiyorsunuzdur... Tabii, Tanrı‟nın da buna mutlaka izin vermesi... ġart! ġu sıralarda; hastanelerde, dializ makineleri‟nde, organ ve kan nakillerinde, kadın sığınma evlerinde, ceza ve tutukevlerinde, mülteci kamplarında, icra dairelerinde, mahkemelerde, çeĢitli dertlerine çare arayan... aile, iĢ ve sosyal yaĢantılarında, problemlerine destek ve çözüm bulmaya çalıĢan insanlar‟la birlikte... özellikle; Doğu ve Güneydoğu‟dan asker yolu gözleyen... eĢ‟leri, çocukları, anne ve babaları bir düĢünün!... Dünya‟da; çeĢitli hastalıklarla, kazalarla, tabii afetlerle, anlamsız savaĢlarla, sömürüyle, terörle, töre cinayetleriyle, yoksulluk ve çaresizlik içinde hayatlarını kaybeden... veya ensest iliĢkilere maruz kalıp ses çıkartamayan, ayrıca aile içi Ģiddetle sapıkca ve kalleĢce öldürülen milyonlarca “Ġnsan”ı her zaman hatırlamamız gerektiğini düĢünüyorum... Onlar‟da , dünya‟ya gelmek için zorla dilekçe vermemiĢlerdi. Böyle bir imkanları olsaydı, herhalde; Ġngiltere Kraliçesi‟nin, Ġspanya Kralı‟nın veya çok ünlü ailelerin mensubu olarak dünya‟ya gelmek isterlerdi... Ama, o kralların, kraliçelerin ve o ünlü ailelerin‟de kendilerine göre, kimbilir ne büyük problemleri 43
  • 44. vardır? diye, düĢünmemek‟de olmaz... Ayrıca; Ģu anda türlü fiziksel ve zihinsel engellerine rağmen yaĢam mücadelesi veren... Çoçuk Esirgeme Kurumlarında, DüĢkünler Yurtları‟nda hayatlarına devam eden çocuklarımız ve yaĢlılarımız‟la... çeĢitli nedenlerle hayata küsen, toplum tarafından çeĢitli önyargılarla dıĢlanan... Ve de hayatlarına son veren Ġnsan‟ları da... Hiç unutmamak gerek! Dünyaya gelen her canlı ne kadar masumsa, onlarda doğduklarında öyleydi... Muhakkak ki...Yargıya müdahale gibi bir tutum, düĢünülemez ve kabul edilemez ama... Deniz Feneri‟nin... Puslu ıĢıkları arasında... Son yıllar da “Ünlü Türk Destanı” olarak tarihteki yerini alacağı tahmin edilen... ucu bucağı belirsiz... makul bir süre‟de “Yargı, Yargıya Bırakılamaz” denilerek... yaklaĢık bir buçuk yıl‟da yazılabilen... 3.500 - 5.000 sayfalık... Susurluk‟ta ki bir kaza ile ortaya çıkmaya baĢlayan ve de “Ergenekon” kapsamında dalga dalga devam eden... iddianameler, öncesinde ve sonrasında ki... Uzun soruĢturmalar sırasında, ciddi ve çeĢitli sıkıntılara maruz kalan... Gazetecilerimizi, Yazarlarımızı, Bilim Ġnsanlarımızı, Hukukçularımızı, Öğretim Üyelerimizi, Kamu Görevlilerimizi, ve Dernek BaĢkanlarımızı (Özel bir simge... Sosyal Sorumluluk simgesi... ÇağdaĢ YaĢamı Destekleme Derneği BaĢkanı Sayın Prof. Dr. Sayın Türkan Saylan baĢta olmak üzere...) ve de soruĢturma sırasında hayatını kaybeden Sayın Kuddisi Okkır... gibi vatandaĢlarımızı... Ayrıca, aynen çeĢitli faili meçhul cinayetler‟le kaybettiğimiz... Abdi Ġpekçi, Mustafa Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Uğur 44
  • 45. Mumcu, Ahmet Taner KıĢlalı, Necip Hablemitoğlu, Gaffar Okkan gibi aydınlarımızı ve tüm Ģehitlerimizi de, her zaman saygıyla ve sevgiyle hatırlamamız gerekiyor diye, düĢünmeden edemiyorum!.. Son zamanlarda, ülkemizin çeĢitli yerlerinde... özellikle doğu ve güneydoğu‟da yaĢayan insanlarımızın çektikleri sıkıntılarla ilgili öyle güzel eserler ortaya konmaya baĢladı ki... Onları da elinizden geldiğince, izlemenizi tavsiye ediyorum... ÇağdaĢ YaĢamı Destekleme Derneği Genel BaĢkanı, Saygıdeğer Prof. Dr. Türkan Saylan‟ı 19.05.2009 da kaybettik... Kendisini bir kez daha... saygıyla, sevgiyle ve rahmetle anıyorum!.. Ve... M.Ö. 9.Yüzyılda Xsantius„un ünlü yazıt‟ındaki, son sözlerini Siz‟lerle... bir kez daha paylaĢmak istiyorum... “Hatırlarmısın doğduğun zamanları? Sen ağlarken, çevrendeki herkez, sevinçle gülümsüyordu... Öyle bir “Ömür” geçir‟ki, herkez ağlasın, sen öldüğünde... Ve sen, mutluluk‟la gülümse!..” “Unutma ki… Tüm pisliğine ve kalleĢliğine rağmen, yaĢamak güzeldir”. . . 45
  • 46. DAHA MUTLU BĠR GELECEK ĠÇĠN... 46
  • 47. *************************************************** Bu arada, kitap yazımı‟mın sonlarına doğru (Temmuz 2009) inceleme fırsatı bulabildiğim... Ve de web sitelerinde belirtilen açıklamalar‟la... Özellikle gençler‟e ve geleceğe yönelik, teknoloji ve kariyer planlamaları nedeniyle, BahçeĢehir ve Yeditepe Üniversiteleri tarafından da desteklenen... Öncelikle gelecekteki iĢ yaĢamı ve sosyal hayat ile, sosyal ve pozitif bilimlerdeki bütün disiplinlerin ve teknolojinin, insanlığı ne kadar etkileyeceği ve de nasıl yön vereceği ile ilgili olarak, görüĢleri paylaĢmak, yöntemlerin geliĢtirilmesini sağlamak ve geleceğe yönelik çalıĢmaların kamuoyu tarafından anlaĢılmasını ortaya koymak, amacı ile kurulan… Geleceği inceleyen veya planlayan kurumlar ve kiĢiler ile “Türkiye” içinde ve dıĢında, yabancı ülkeler ve uluslararası kurumlar arasında iĢbirliğine yönelik çabalarda bulunmak, hedefini taĢıyan… Ve de aynı zamanda uluslararası bir kuruluĢ olan World Future Society “Dünya Fütüristler Birliği” ile iĢbirliği içinde olan… “Tüm Fütüristler Derneği” ni de kutluyor ve çalıĢmalarında baĢarılar diliyorum!.. Fütüristler... en basit Ģekliyle, “gelecek senaryoları üzerine düĢünen ve geleceğe dair öngörüler‟de bulunan kiĢiler” olarak nitelendiriliyor… ĠĢ ve sosyal yaĢam için “olumlu gelecek tasarımı”na, “fütürizm” ve bu tür bakıĢ açısını benimseyenlere de “fütürist” deniyor. 47
  • 48. (Future… Ġngilizce‟de “gelecek” anlamında…) Fütürist olmak için, özel eğitim almak gerekmiyor… Gelecek için bol bol hayaller kurmak, senaryolar yaratmak ve o senaryoları gerçekleĢtirme çabasında olmak, Ve de kendine “Fütürist” demek yetiyor!.. Onlar, aramızdalar ! . . Bioteknolojiden… yönetim bilimine, sağlıktan… organik tarıma, gıdadan… giyilebilir teknolojiye, her Ģey için geleceği planlamaya çalıĢıyorlar. 1975‟de… gelecekteki dünya, teknolojik geliĢmeler ve yaĢamla ilgili olarak “Venüs Projesi”ni ortaya koyan (2008 de 2009 da… Zeitgeist I. - II. “Zamanın Ruhu” belgeselleriyle halen tartıĢılan) ve 2001 yılında ABD deki Uluslararası Lions Konvasiyonu‟nda, 85 yaĢında iken tanıma fırsatı bulduğum, ünlü fütürist‟lerden Jacque Fresco‟nun da aralarında bulunduğu, dünya‟nın bir çok ülkesinden, yaklaĢık 20 - 25.000 kiĢiler!.. E - Posta‟lar, dergiler ve kitaplar, araĢtırmalar ve bültenler ile bildikleri her Ģeyi paylaĢıyorlar. ÇeĢitli toplantılar, seminerler, fütürist zirveler (21.11.2008) ve konferanlar, düzenliyorlar… &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& Ayrıca, uzun yıllardan bu yana… eski Devlet Bakanlarımızdan Sayın Tınaz Titiz‟in önderliğinde geliĢim konusunda çok güzel çalıĢmalar sürdüren “Beyaz Nokta GeliĢim Vakfı” da yine aynı tarihlerde (21.11.2008) “1. GeliĢim Kongresi”ni düzenledi. Böyle güzel ve yararlı çalıĢmalar, çakıĢmasa… çok daha yararlı olur diye düĢünüyorum. Ama, neyse… &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& 48
  • 49. Onlara tekrar kolay gelsin diyerek… Bu kitabı okuyan insanlar nedeniyle… üye sayılarının daha da artacağından dolayı, çok mutlu olacaklarına inanıyorum… Ancak “Daha Mutlu Bir Gelecek Ġçin”, yeni yeni kurulacak… daha değiĢik tarzlar‟daki; Dernek, Birlik, Platform v.s. sayısının artmasından dolayı da, endiĢe etmemelerini diliyorum… *************************************************** “Daha Mutlu Bir Gelecek Ġçin, Sevgiyle Hizmet Ediyoruz.” 2001 - 2002 Uluslararası Lions Kulüpleri Genel Yönetmeni iken kullandığımız, o r j i n a l “Dönem Sloganımız” dır!.. *************************************************** Evet… Değerli Dostlarım, “Gelecek‟te, bir gün gelecek!..” özdeyiĢiyle, çeĢitli yerlerde; genellikle yakın zamanlar da ve özellikle “Gelecek”le ilgili… Geleceği, hayal etmek… Geleceği, düĢünmek… Geleceği, hissetmek… Geleceği, tasarlamak… Geleceği, planlamak… Geleceği, yönlendirmek… 49
  • 50. Geleceği, yeniden yaratmak… Geleceği, yaĢamak ve yaĢatmak… v.s. gibi bir çok yazı, makale ve kitap okumuĢsunuzdur. Bazı abartılı ve uçuk tercümeler bir tarafa, mantık çerçevesinde yazılanlar, aslında içerik açısından çok farklı değiller… Neden olsunlar ki!.. “Aklın yolu bir”… öyle değil mi? Önemli olan… tüm bu konularda ahkam kesmek yerine… Toplumun; bilgisine, deneyimlerine, liderliğine ihtiyaç duyduğu, belirli bir alt yapıya ve çevreye sahip “Ġnsan”ları ikna etmek ve de onları harekete geçirmektir… diye düĢünüyorum. Bu nedenle, “YaĢam Kalitesi ve Vizyon Stratejileri” eğitim seminerleri ve konferans notlarımdan derlediğim, bu kitapta da çok çok farklı Ģeylerin ve tezlerin karĢınıza çıkacağını pek zannetmeyin… Ama… Ģunu garanti edebilirim ki, Aklınıza takılabilecek her Ģeyin cevabını ve çözüm yollarını bulacak… Ve de hem kendi yaĢamınıza, hem de toplumsal yaĢama… daha güzel bir anlam, katabileceksiniz… 50
  • 52. HAYATIMIZIN MĠSYONU ! YaĢamımızın her aĢamasında ve bundan sonraki bölümlerinde, hem kendimiz hem de toplumuz için daha yararlı iĢlevler üstlenmek ve birĢeyler yapmak adına “Vizyon”umuzu belirlerken, çıkıĢ noktamız muhakkak‟ki “Misyon”umuz olacaktır. Onun içinde, bugün‟e bakmak ve doğum‟umuz ile bugün arasındaki öz geçmiĢimizi, elde ettiğimiz maddi ve manevi değerlerimizi, dikkate almak zorundayız. Sonra da hedeflerimizi, yani vizyon‟umuzu veya vizyon‟larımızı belirleme aĢamalarına geçmemiz gerekiyor. 52
  • 53. Bu bölümde, Ali Rıza DEĞER olarak; biraz detaylı özgeçmiĢ‟imi Siz‟lere aktarmak istiyorum. 1955 Ġstanbul Doğumlu, Evli ve 1 Çocuk Babasıyım. Öğrenim‟imi KabataĢ Erkek Lisesinden sonra Ġ.T.Ġ.A. ġiĢli Yüksek Okulu... Siyasal Bilgiler Fakültesi ve T.C. Marmara Üniversitesi... Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi... Maliye Bölümlerinde sürdürdüm. ÇalıĢma hayatıma, 1973 yılında Reklamcılık ve Halkla ĠliĢkiler sektörlerinde baĢlayıp, 1977 yılından itibaren kendi Ģirketim‟de; 30 yıl süreyle ükemizin, sektörlerinde önde gelen “Marka”ları için gerçekleĢtirdiğim çok çeĢitli hizmetler‟le devam ettim. (Ajans ArdaĢ Reklamcılık ve Organizasyon Limited ġirketi) Halen; iki Ģirketler grubunda... Eğitmenlik, DanıĢmanlık ve Genel Koordinatör‟lük hizmetleri‟yle birlikte, 2006 yılından bu yana... Kadıköy Belediyesi (Kasdav - KasdaĢ) 19 Mayıs Kültür Merkezi‟nde... M.E.B. Sertifika Destekli... “YaĢam Kalitesi ve Vizyon Stratejileri” Eğitmenliği, görevlerini sürdürmekteyim. Üyesi olduğum Dernek ve Vakıflar; *Marmara Yelken Kulübü (Yönetim ve Denetleme Kurulu) *Sporturist Su Sporları (Yönetim Kurulu) *Caddebostan Balıkadamlar Kulübü *Feneryolu Tenis Kulübü (BaĢhakem ve Turnuva Direktörü) *Veteran Tenisciler Birliği *TED Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü *Trafik Mağdurları YardımlaĢma ve DayanıĢma Derneği *Erenköy Lions Kulübü (BaĢkan) *Ethemefendi Lions Kulübü (Onursal Üye) 53
  • 54. *Sahrayıcedid Lions Kulübü (Onursal Üye) *Türk Lions Beceri Kazandırma Vakfı (BaĢkan Yardımcısı) *Lions Ġstanbul Anadolu Yakası Sosyal Hizmet Vakfı (BaĢkan) *Uluslararası Lions 118.Y Federasyonu (Genel Yönetmen) *Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği MD.118 Konfederasyonu Sivil Toplum KuruluĢları ve çeĢitli kurumsal geliĢmeler ile ilgili aldığım, uzmanlık eğitimleri... Ve yaptığım çalıĢmalar; *ISO 9001-2000 Toplam Kalite Yönetimi... *Liderlik, Motivasyon ve Lojistik Ekip ÇalıĢması... *Ġnovasyon, Misyon ve Vizyon Eğitimi... *Kobi‟ler ve KurumlaĢma... (KurumsallaĢma... Değil) *Kurumsal Yönetim, Ġç Denetim ve Performans... *6 Sigma, Yalın 6 Sigma, Kaizen... *Ar - Ge, Zaman, Risk, Kaos ve Kriz Yönetimi... *Network Marketing, Permission Marketing ve Womm... *YaĢam Kalitesi ve Özel ĠletiĢim Stratejileri... *Kosgeb KiĢisel ve Kurumsal GeliĢim ÇalıĢmaları... *Kobinet Takım ÇalıĢması ve Mentor Eğitimi... *A. B. Sivil Toplum GeliĢtirme ÇalıĢmaları ve Eğitimleri... *Lions Akademisi BaĢkanlığı... (LefkoĢa... Girne... Magusa) *Eğitmenlerin Eğitimi ve “Genel Yönetmenlik”... (Düsseldorf... Chicago... Indianapolis... Newyork...) Ayrıca; yaptığım çalıĢmalardan dolayı, yurt içinde ve yurt dıĢında aldığım, ulusal ve uluslararası ödüller de, yaĢantımın en güzel anılarıdır... Hepsi için teĢekkürler... VE . . . BUGÜN. “Bugün, bundan sonraki yaĢantımızın ilk günüdür.” Ve de... Önemli olan BUNDAN SONRASI . . . 54
  • 55. DUR VE DÜġÜN ! Evet... hem kiĢisel hem de toplumsal olarak daha mutlu bir gelecek için, üstlendiğimiz misyonla... vizyonumuza doğru... harekete geçmemiz gerekiyor... Ancak... mutluluk, armut‟a benzemez!.. PiĢmez!.. Beklemekle de, ağzımıza düĢmez!.. Mutluluk bir zihinsel doyumdur. KiĢiden kiĢiye göre de değiĢir... DıĢardan baktığımızda... aynı çapta görülen... pozitif yaĢam değiĢiklikleri ve geliĢmeleri... bazı insanları çok fazla mutlu ederken, bazılarını çok da fazla etkilemiyor, değil mi? Ancak ne olursa olsun, herkezin kendine göre mutlu olma hakkı, mutlaka vardır ve mutluluk her zaman peĢinde koĢulmaya değer. Siz, sosyal açıdan da... mutlu olmayı bilenlerdensiniz!.. Yoksa, bu kitabı okuyor olmazdınız... Mutluluğun, bir gün gelip kendilerini bulacağını bekleyenler ve bunu arzu edenler, beklemeye devam edebilirler. Bundan sonraki yaĢamınıza biraz farklılık katmak, sıradıĢı ve baĢarılı olmak için, David Gerrold‟un “DüĢ + Zaman = Gerçek” konferansında belirttiği ipuçlarını da, göz önüne alarak ... 55
  • 56. *************************************************** *Bir vizyonunuz olsun. Hedeflerinizi gerçekleĢtirdiğiniz de nasıl bir sonuca ulaĢacaksınız? Gerçek, net ve açık bir Vizyon‟a ihtiyacınız var. *Hedefleriniz ya makuldür, ya da saçmadır. Kimilerine göre sizin hedefleriniz saçma olabilir. Ama baĢkalarına göre saçma da olsa, sizin için mantıklı açıklamaları olmalıdır. Bir hedefiniz varsa, aynı zamanda risk alıyorsunuz demektir. *Riskleri almaya hazırlıklı olun. BaĢarıya ulaĢmak için baĢarısızlık riskini de göze alın. *Niyetlerinizi açıklayın, çevrenizdekilere net bir Ģekilde anlatın ve kendinize bir destek grubu oluĢturun. *Eğer niyetlerinizi etrafınıza söylerseniz, evren size desteklerini verir... Buna inanın!.. Ġnsanlara anlatın, araĢtırma yapın. Göreceksiniz, siz araĢtırma yapıp insanlarla konuĢmaya baĢladıkca, onlarda size destek vermeye baĢlayacaklardır. *Bir noktadan diğerine gitmek için, iyi bir planınız olsun. *Birçok insan, yapmak istediği değil, yapmak zorunda olduğu Ģeyleri yapar. Hayatta ne yapmak isterseniz, heyecan verici olduğuna emin olun. *Çoğumuz, ekipleri yönetiyoruz. Onlara çoğunlukla yalnızca iĢ veriyoruz. Oysa onlara hedef‟te vermeliyiz. Herkez ne yapabileceğini bilmeli ve yapabilmeli. Bu onları mutlu etmeli. *Sonuçlar da size, baĢarıyı ve mutluluğu getirmeli... *************************************************** 56
  • 57. Vizyonumuza, yani hedef ve amaçlarımıza, ulaĢmanın... Hepimizi çok mutlu edeceği gerçeğinden hareketle; Sizlere, Benjamin Franklin‟in bir tezini hatırlatmak istiyorum. “Hayatta, mutlu olmanın 2 yolu vardır.” 1)Beklentilerinizi azaltmak... 2)Ġmkanlarınızı çoğaltmak... Kaderimize razı olup, beklentilerimizi azaltarak mutlu olabiliyorsak, pek bir Ģeyler yapmamıza gerek yok. Çünkü; “Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız, her yol... Siz‟i oraya götürür”... Ġmkanları çoğaltmak ise; düĢünmek, inanmak, planlamak ve istediğimiz sonuçlara baĢarıyla ulaĢmaktır, maddi ve manevi kazançlarımızı arttırmaktır. Bir gece oğlum‟la sohpet ederken, gelecekle ilgili biraz sıkıntılı olduğunu farkettim. Ay baĢında yeni bir Ģirkette, güzel bir iĢe baĢlayacaktı. Bilgisayar konularında çok iddialı olduğu için, aynı uyum sorunlarını... özellikle iĢ ve sosyal çevresinde daha önce‟de yaĢamıĢtı. O zamanlar‟da kendisine, aceleci ve ön yargılı olmamasını, net olarak insanları tanıyabilmesi için mutlaka 4 mevsimin geçmesi gerektiğini, hem onlara hem de kendisine zaman tanımasını, hedeflerini bunlara göre planlamasını ve hayatını da bu Ģartlarda yönlendirmesini... söylemiĢ ve de isterse bunu rahatlıkla baĢarabileceğini belirtmiĢtim. 57
  • 58. Ġnsanların, hayatta en kolay verdikleri Ģey nedir? NASĠHAT!.. Daha sonra, kendi yaĢantımı düĢündüm... Sevgili eĢim Mine (Ressam ve Resim Eğitmeni) ve sevgili oğlum Can (BiliĢim Güvenlik Uzmanı) ile birlikte, 30 yıl önce çeĢitli sıkıntı ve borçlarla baĢlayan ve daha sonra maddi olarak çok çok rahat olmasa da, hemen hemen herhangi bir eksiğin de olmadığı güzel bir yaĢam... Ülkemizin, konularında ki en büyük Ģirketleri ile devam eden baĢarılı bir iĢ hayatı. Sosyal, ulusal ve uluslararası Sivil Toplum KuruluĢlarında en üst düzey görevler. Ġl - il birkaç kez tüm Türkiye, Avrupa ve Amerika seyahatleri. . . Siz‟de, Eh! fena değil diyorsunuz değil mi? Ama benim hayallerimi bilmiyorsunuz ki! Hayallerim ve hedeflerim neler mi? Bugün‟le..... Ölüm Noktam... arasında 4 ana Hedef‟im var. 1) 730Ġ Bmw ve 4x4 Jeep, 2) Özel havuzlu ve tenis kort‟lu triplex Villa, 3) 17 metrelik 4 kamaralı Trandil, 4) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . (Yok... Artık!.. demeyin.) 58
  • 59. Eğer bu kitap, yabancı bir yazar‟dan tercüme olsaydı, yukarıdaki satırların aynen yer alacağına, ilk 3 madde için, bahse girerim. Ve, Yazar ... büyük bir ihtimalle kitabın sonlarına doğru, tahminen 35. baskıdan sonra, yenilenmiĢ ve güncellenmiĢ yeni baskılarda, bu hedeflerine ulaĢtığını da açıklayacaktı... % 1 - 2 ihtimalle‟de olsa, belki‟de olabilir, bilemiyorum. Ama, Ben‟de bu düĢünceler‟le yola koyuldum. Çünkü; genellikle bu tür kitaplarda, hep böyle oluyor... Önceki denemelerim de olmadı, ama... Ben, bu ilk kitabımdan çok umut‟luyum. “Ġnsanlar hayal ettikleri müddetce yaĢar.” derler... “Hayal etmek güzeldir”... Ama; somut hedeflerinizi ve yol haritanızı, belirlerseniz. Eğer, hedeflerinizle ilgili her aĢamada, doğru düĢüncelerle; Biliyorum, Ġnanıyorum ve Yapacağım! derseniz yaparsınız!.. Yok!.. Yapamam diyorsanız... Haklısınızdır!.. Hedeflerimizi belirlemek ve projeler üretmek konusuna gelince... “Ģimdi yapmamız gereken”... önümüze çıkacak, 2 yol‟dan biri‟ni tercih etmektir!.. 59
  • 60. 1)Ya... Hiç bir Ģey yapmadan... Sadece istemek... veya yatıp / kalkıp “Dua Etmek”... 2)Ya da... “Yapılması Gerekenleri Yapmak”... Yani... bugün ki maddi ve manevi değerlerimizi gözönüne alarak, vizyon‟larımızı belirlemek ve harekete geçmek için, bir veya birkaç projeden oluĢan yol haritamızı çıkartmak... ve de beraberce bu yolda yürüyeceğiniz insanları, bu ideallere ikna ederek... olayın bütününe bakmalarını sağlayarak... bu projedeki anlam ve önemlerini vurgulayarak... onları da inandırmak, heyecanlandırmak ve iĢin içine katmak... Daha sonra da istediğimiz destekleri alarak, hedeflerimize ulaĢmak... Tabii... her projede olduğu gibi güzel bir sonuç ve baĢarı için, ekibiniz‟in de mutlaka projeye inanması, en önemli unsurlardan biri... aynen aĢağıdaki... ünlü hikaye de olduğu gibi... *************************************************** MimarbaĢı, tebdili kıyafet... yapı alanını dolaĢıyormuĢ... TaĢ ustalarının, yapı için taĢ hazırladıkları alana gelmiĢ... ÇalıĢmakta olan bir ustaya ne yaptığını sormuĢ... Usta kafasını kaldırıp, tanımadığı adama bakmıĢ... “Görmüyor musun?” dercesine, bir yüz ifadesi ile... “TaĢ yontuyoruz iĢte...” demiĢ. Hal ve tavırlarından, yaptığı Ģeye en ufak bir ilgi duymadığı besbelliymiĢ... 60
  • 61. MimarbaĢı, ayrılıp devam etmiĢ dolaĢmaya... Az ileride yine taĢ yontmakla meĢgul baĢka bir ustanın yanında durmuĢ... Ustanın gayretli ve özenli çalıĢması, hemen fark ediliyormuĢ... Ona da aynı Ģekilde, ne iĢ yaptığını sormuĢ... Usta, doğrulup adama dönmüĢ... “Bir... Katedral... inĢa ediyoruz” demiĢ. Heyecanla ve Gururla... *************************************************** Dünya bir tiyatro sahnesi ve “Ben, ancak verilen rolü, elimden geldiğince iyi oynayabilirim” demeyip‟te... 2. maddeyi tercih ettiyseniz? Ki... bu kitabı okuduğunuza göre... ĠĢte size fırsat! Ve... Fırsatlar, bekletilmekten asla hoĢlanmazlar. Fırsatları değerlendirebilmek için, önce zaman‟ı değerlendirmek gerekiyor. “Vakit, Nakit‟tir.” Atasözü‟müz de anlatıldığı gibi... Ve... Fırsatlar kaçarken, yaklaĢırken göründüklerinden çok daha büyük çap‟ta olurlar . . . 61
  • 62. ZAMAN ! Zaman... geri döndürülmesi, yerine konması, satın alınması, biriktirilmesi ve yenilenmesi mümkün olmayan bir kaynaktır!.. Zaman, diğer etkenlerden bağımsız olan bir değiĢkendir. Biz ne yaparsak yapalım “O” kendi hızında akar. Ama bazı hallerde çok zor... bazı hallerde de çok çabuk akar... Zamanızı iyi kullanarak ve değerlendirerek, yaĢantınıza daha da anlam katabilirsiniz... Ġnsanlar… zamanlarının genellikle % 60‟ına hükmedebiliyorlar. KiĢinin kontrolü dıĢındaki olaylar ise toplam zamanın % 40‟ını alıyor (Uyku dahil)… Zaman yönetimi açısından… kontrolünüz altındaki % 60‟lık zaman dilimini elimizden geldiğince planlamakta yarar var… 62
  • 63. Planlamayı mümkünse… Günlük, Haftalık, Aylık ve Yıllık… olarak, ama mutlaka… yazılı olarak yapın. Böylece, kafanızdaki zamanlama planı unutulmaz, aklınızın yoğunluğu azalır, konsantrasyonunuz artar… Tamamlanmayan iĢleriniz için de önemli bir faaliyet arĢiviniz oluĢur. Bunu bir “Yıllık Ajanda”da deneyebilirsiniz… ĠĢlerinizi önem derecesine göre sıralayın. Bunu yaparken ABC Planı‟na baĢvurabilirsiniz... Zamanınızın büyük bölümünü dolduracak kadar önemli olanlar A Grubu... Daha az önemli ama yapmanız gerekenler B Grubu... Yapmasanız da bir Ģey değiĢtirmeyecek olanlar da C Grubu… A‟lar üzerinde yoğunlaĢın, B‟leri mümkün olduğunca yapmaya çalıĢın ve de C‟leri ise baĢınızdan atmanın yollarını arayın… Hayatınızı iyi yönetebilmek için, atacağınız her adımın zamanlama‟sıyla birlikte, bu zamanlama‟lara göstereceğiniz sadakat, sizin en büyük yardımcınız olacaktır. Zamanınızı ve enerjinizi nasıl kullandığınızı, her zaman gözden geçirmenin faydaları da, saymakla bitmez. Zaman‟ın algılanması, duruma göre değiĢgenlik göstermekle birlikte, bir ömür boyu “dolu dolu yaĢayarak” hayat kattığımız yıllar, bir yana... Atletizm YarıĢmaları‟ndaki bir “Salise”nin değeri... zamanın önemini anlatan en güzel örnektir, diye düĢünüyorum... Zaman, herkeze demokratik olarak dağıtılmıĢtır. Herkezin bir günün de 24 saati vardır... (O gün, yaĢanacak‟sa tabii...) 63
  • 64. Ama gerektiğinde… Sıkıntı duyduğunuz durumlar da… ÇalıĢmalarınıza, ara vermeyi de unutmayın! Bu konuda, aĢağıdaki hikaye ve alıntı, size yardımcı olacaktır. *************************************************** Baltayı Bileylemek . . . Bir ormanda, iki kiĢi ağaç kesiyormuĢ… Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye baĢlıyormuĢ, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuĢ. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuĢ. AkĢamları da arkadaĢından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuĢ. Ġkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya baĢladığında eve dönüyormuĢ. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıĢtıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya baĢlamıĢlar. Sonuç: Ġkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiĢ. Birinci adam öfkelenmiĢ… “Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıĢtım. Senden daha erken iĢe baĢladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen, daha fazla ağaç kestin. Bu iĢin sırrı ne?” 64
  • 65. Ġkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiĢ… “Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalıĢırken ben arada bir dinlenip baltamı bileyliyordum.” Keskin baltayla ve daha az çabayla, daha çok ağaç kesilebilir… *************************************************** ĠĢte böyle… “Kendimizi geliĢtirmek… baltamızı bileylemekle eĢdeğerdir. Kendimize zaman ayırıp, yaĢamımızı objektif bir bakıĢla gözden geçirmektir. Zayıf olduğumuz alanlarımızı geliĢtirmek için, çaba göstermektir. Ve bunlar… aklımızın, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için, olmazsa olmaz bir koĢuldur…” *************************************************** Delfi‟deki ünlü tapınakta, Sokrates‟in Ģu sözü yer alır… “Ġnsan! Kendini Tanı!..” Kendini tanımak, Ģu anda olduğumuz nokta ile olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile baĢkalarının bizi nasıl gördüğü arasında, açı olmaması anlamına gelir. Bireysel ve sosyal yaĢamımızda baĢarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için, kendimize zaman ayırmalıyız... *************************************************** 65
  • 66. KARAR VERMEK ! Ġnsanlar, karar vermeden yaĢayamazlar. Ancak, ne yapmaya karar verirlerse versinler, öncelikle kendileri ile bir mücadeleye girerler. Eğer karar verdikleri konuda, kendilerine güvenmiyorlarsa… bu yüzden yapacaklarına baĢlamadan… ya vazgeçerler… ya da ertelerler… Kendi kararlarımıza güvendiğimiz sürece, hedeflerimize yaklaĢabilir ve kararsızlık kapılarını kapatarak, istediğimiz sonuçlara ulaĢabiliriz. 66
  • 67. Güzel bir Ģeyler yapmak için, kiĢi olarak yaĢamımızı, toplum olarakta geleceğimizi ilgilendiren, Vizyon‟unuz ile ilgili tüm konularda, karar vermeden önce, kendinize Ģu 3 basit soruyu sormanızda yarar var. 1)Ben Kimim? Biz Kimiz? 2)Kimler Ġçin? Ne Ġstiyorum? Ne Ġstiyoruz? Neden Ġstiyoruz? 3)Elimdeki veya Elimizdeki “Koz”lar neler? . . . Oyuna girmeye Değer‟mi ? Değmez‟mi? KiĢisel baz‟da ve Ekip olarak, “Soyut ve Somut Çıkarlar”ınızı da, gözününe alarak... Kendinize, Ekibinize ve ġansınıza...(?) güvenmiyorsanız, “O” oyuna girmeyin... Rekabet üstünlüğünüz yoksa, rekabet edemezsiniz!.. Ya, Rekabet Üstünlüğü Kazanın. Ya‟da “O” Oyundan Çıkın! Ancak, baĢka bir oyuna tekrar girmezseniz, baĢarılı olma Ģansınızın hiç olmayacağını da unutmayın ve girdiğiniz her oyunu kurallarına göre oynayınız. Tabii kuralları... kimin koyduğu da çok önemli! Eğer kuralları, Siz koyabiliyorsanız “MuhteĢemsiniz!” Ayrıca oyuna girdikten sonra baĢarısızlıklar yaĢarsanızda hiç korkmayın. Kendinizi yıpratmayın. Henry Ford‟un söylediği gibi... “BaĢarısızlık, yeniden ve daha 67
  • 68. zekice baĢlayabilme fırsatından baĢka bir Ģey değildir...” Tabii araĢtırma ve arge çalıĢmaları yaparken detaylara da mutlaka çok dikkat etmek gerekiyor... Ülkemizin önde gelen iĢ ve ekonomi gazetesi Dünya‟da aynı gün (18.Ekim.2008) yer alan 2 haberi sizlerle paylaĢmak istiyorum. *************************************************** Birinci haber... Tekstil sektöründe söz sahibi Denizli‟de faaliyet gösteren (X) ġirketi Yönetim Kurulu BaĢkanı, kriz dönemi olmasına rağmen tekstil sektörünün önünün açık olduğunu belirterek 8.Milyon Euro‟luk bir “Lojistik Üs” kurma kararı aldıklarını açıklıyor... Ġkinci haber... Yine aynı Ģehirde ünlü bir “Tekstil Sanayici”si kriz dönemi ve döviz borçları yüzünden intihar ediyor. (Her zaman dikkat, burası Türkiye) *************************************************** Yukarıdaki 3 soruyu “Her ġık” için tekrarlayabilirsiniz. Netice‟de, Tamam!.. Ben / Biz, Oyun‟a Giriyorum / Giriyoruz... demeniz. Ve karar verdiğiniz, ġık‟lar önemli!.. Tabii, herĢeyin bir bedeli olduğu gibi; bununda, yani Vizyon‟larınıza ulaĢmanında bir bedeli var. Bu bedel; olumlu bir düĢünceyle harekete geçmektir, kafa yormaktır, bir Ģeyler yapmaktır, hem alın teri... hem de akıl teri 68
  • 69. dökmektir, sevdiklerinize daha az zaman ayırmaktır. Tüm Dünya‟da olduğu gibi çevrenizdeki “Ġnsanlar”da, daima kazananları sever ve onların tarafında olmak ister ve de buna çaba gösterirler. Hiç kimsenin; kaybeden birisi için... Kaybedecek çok fazla zamanı yoktur! (Dost... Acı Söyler!..) DüĢ‟te... Gör!... demiĢler... Neden acaba ? Siz!.. Sizinle çalıĢmanın, size katlanmanın, sizinle yaĢamanın, ne demek olduğunu bilemezsiniz... Siz!.. Aileniz dıĢında, sizinle birlikte olup ve size katlanmak zorunda olan insanların; amaçlarının neler olabileceğini, sizin için neler düĢündüklerini, hiç düĢündünüz mü? Belki... ne için, size katlandıklarını tahmin edebilirsiniz. Ancak; ne düĢündükleri konusunda, vizyonunuz için mutlaka empati yapmanızda, yani kendinizi onların yerine koymanızda fayda var. Empati ile onların ruh halini doğru bir biçimde yorumlayıp, duygularını, ihtiyaçlarını ve kaygılarını anlayabilirsiniz. Sizin veya birlikte hareket etmeyi planladığınız grubun, karar verme sürecinde; eğitimleriniz‟in, yetiĢme biçimleriniz‟in, ekip çalıĢmasına yatkınlıklarınızın, iletiĢim becerilerinizin, bugün ki dönem değerleriniz‟in ve kiĢisel beklentilerinizin etkileri, çok önemli olmakla birlikte... hiç bir zaman unutmamak gerekir‟ki; 69
  • 70. bireylerden... gruplara, kurumlardan... toplumlara, ülkelerden... uluslararası iliĢkilere, en büyük birliktelikler... maddi veya manevi “Ortak Çıkarlar” üzerine kurulmuĢ ve devam etmiĢtir. Hiç merak etmeyin, bundan sonrada aynen devam edecektir. Kısaca; artık “Paradil” , “Anadil” den ön planda‟dır. “Ortak Çıkarlar ve para” konusunda, özellikle dünyaya yön veren ve hiç kriz sıkıntısı yaĢamayan; ilaç ve savaĢ sanayii ile enerji ve biliĢim sektörlerindeki, çok uluslu Ģirketlere bakmanın yeterli olacağını zannediyorum... “Karar verme” aĢamasının sonunda... Sizi, hedefinize götürecek doğru eylemler için... Ģu anda nerede olduğunuzu bilmeniz ve aklınızda... gitmek istediğiniz yerin, çok açık bir fotoğrafı‟nın olması, gerekmektedir. Bu fotoğrafın netleĢmesinde ve projelerin baĢarıya ulaĢmasında en önemli faktör olan, “Ġnsan Profili”ni göz önüne alarak... kimlerle karĢılaĢabileceğinizi, kimlerle beraber olabileceğinizi bire bir düĢünmekte ve gruplamakta fayda olacaktır. Yani pozitif açıdan; destek olabilecekler, önünüzü açabilecekler, ilham verebilecekler, sizinle aynı hayali paylaĢabilecekler... Veya negatif açıdan; estek / köstek olabilecekler, engel çıkarıp moral bozabilecekler, sorun çıkarabilecekler v.s... Bu nedenle... hem sizin, hem de tüm ekip üyelerinizin... proje aĢamalarında (Ġnsanlar pozisyonlara göre, önce veya sonrasında davranıĢ değiĢiklikleri gösterebiliyorlar.), genellikle...Ġ.K. kiĢilik envanterleri‟nde ve kiĢilik testleri‟nde kullanılan kriterlere göre değerlendirilmesi, çok önemli bir rol oynayacaktır. Ġnsanı, “Ġnsan” yapan özellikleri hiç topluca düĢündünüz mü? 70
  • 71. Fiziksel detaylar dıĢında... ĠĢte bu özellikler ve kriterler; *)Ġlgili Konulardaki Eğitimi, Bilgisi ve Deneyimi *)Hayat Tecrübesi ve Olgunluğu *)Otoriter, Cesur ve Gözüpekliği *)Öğrenme Arzusu, Heyecanı ve Ataklığı *)Dürüst ve Açık Sözlülüğü *)Karizmatik, Güçlü, Kararlı ve Kontrollu Olması *)AnlayıĢlı, Sıcak ve Candan Davranması *)Duyarlı, Dikkatli ve Disiplinli Olması *)Ġyi Niyetli ve UzlaĢmacı Tutumu *)Hayat Dolu, Yardımsever ve Sosyal ĠliĢkilere Önem Vermesi *)Analitik (Matematiksel) DüĢünebilmesi *)Eksiklerini Giderebilme Çabası, AraĢtırmacı ve Gözlemciliği *)Detaycı, Zor Beğenen ve Kendinden Emin Olması *) Etkileyici, Cömert ve Kendine Güvenen Tarzı *)Ölçülü ve Kontrollu Risk Alması *)Merak ve Maceraperestliği *)Ġkna Edici ve Motivasyona Açık Olması 71
  • 72. *)Hızlı Karar Alması ve Ġnsiyatif Kullanması *)Ketumluğu ve Soğukkanlılığı *)Problemlere Çözüm Üretmesi *)Umut Tazelemesi *)Önerilen Çözümlere Saygı Göstermesi ve Rekabetçiliği *)Prensip Sahibi Olması, Dakikliği, Ciddiyeti ve GiriĢkenliği *)Özgün, Yenilikçi ve Bağımsız Hareket Etme Kabiliyeti *)Ekip ÇalıĢmasına Yatkınlığı *)Katılımcı Olması ve Görev Alma Arzusu *)Ġyimser, PaylaĢımcı ve BarıĢsever Olması *)Akıllı, DüĢünceli ve Mantıklı Davranması *)Toleranslı, Sakin ve Duygusal YaklaĢımları *)Huzurlu, Ölçülü, Mütevazi, Sabırlı, Saygılı YaĢamı Gibi... olumlu yönlerin, ağır bastığı özellikler ile . . . *)Tedirgin ve Mesafeli DuruĢu *)Devamlı BaĢkasına Ġhtiyaç Duyması *)TartıĢmacı ve Israrcı Olması *)Basit Problemleri Çözmek Yerine, Abartmaları *)Demogoji ve Fazla EleĢtri Yapması 72
  • 73. *)Sürekli Mazeret Üretmesi *)Hırslı, Katı, Kırıcı, Agresif ve Bencil yaklaĢımları *)Çok KonuĢması ve Ukalalığı Gibi... olumsuz özelliklerden oluĢur. Ama önemli olan... KiĢilerin; olaylara ve hayata . . . bakıĢ açısı (Paradigma) ile yaklaĢım tarzları (Konsept) dır. Bu kriteler; yönetim kadrosu tarafından, tüm ekip için realist bir Ģekilde, kiĢisel ve duygusal yakınlıklar bir kenara bırakılarak, önyargılı ve peĢin hükümlü olmadan ve de ilerideki zamanlarda iyi niyetli yapıcı yaklaĢımlarla... geliĢmelere ve Ģartlara göre meydana gelecek değiĢkenlikleri de, göz önüne alarak, değerlendirildiğin de... radikal kararlar almak, çok daha kolay olacak ve organizasyon Ģeması, daha da doğru oluĢacaktır... Bir anda... “Ne oluyoruz yahu ? CumhurbaĢkanı‟mı seçiyoruz ?” Dediğinizi... duyar gibi oluyorum!.. Hayatı, bir Santranç oyununa benzetmek de mümkün... Ve... Zaman, en önemli rakiplerden biri!.. Onun için diğer hamlelere geçelim... 73
  • 74. GELĠġĠM ! Dünya da hiç; geliĢime karĢı çıkan bir kimseyi, gördünüz mü? “Herkez, Dünya‟yı değiĢtirmeyi düĢünür. Ancak, çok azı dıĢında, hiç kimse kendisini değiĢtirmeyi ve geliĢtirmeyi düĢünmez... ya da düĢünmek istemez... veya iĢlerine gelmez.” Tabii bu, yeni bir konu değil. ĠĢte, size Westminister Manastırı‟ndan bir mezar yazısı… *************************************************** Sen değiĢirsen... Dünya‟da değiĢir... “Genç ve hür iken, düĢlerim sonsuzken, dünyayı değiĢtirmek isterdim. YaĢlanıp akıllanınca, dünya‟nın değiĢtirilemeyeceğini anladım. 74
  • 75. Ben de düĢlerimi biraz kısıtlayarak, sadece memleketimi değiĢtirmeye karar verdim. Ama o da değiĢeceğe benzemiyordu. Ġyice yaĢlandığımda, artık son bir gayretle, sadece ailemi, kendime en yakın olanları değiĢtirmeyi denedim. Ama maalesef bunu da kabul ettiremedim. ġimdi ölüm döĢeğinde yatarken birden fark ettim ki; önce yalnız kendimi değiĢtirseydim, onlara örnek olarak ailemi de değiĢtirebilirdim. Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla, memleketimi daha ileri götürebilirdim. Kim bilir, belki dünyayı bile değiĢtirebilirdim. Dünyayı değiĢtirmek istiyorsan bunu yapabileceğine dair inancını değiĢtirerek iĢe baĢla… Bunu yapamıyorsan, kendini değiĢtirmeyi dene... Hiçbirimiz herkesin hayatını değiĢtiremeyiz, ama en azından bir kiĢinin, yalnızca bir kiĢinin, biz var olduğumuz için… daha iyi halde yaĢamasını sağlayabiliriz. Her insan, baĢkalarının hayatında fark yapmak için, gerekli olan iç kaynaklara sahip olduğuna inanır… Haydi… Siz de, bir kiĢinin hayatına dokunun!.. *************************************************** 75
  • 76. Bir insanın kendini değiĢtirebilmesi için… inanç ve beyin sistemlerinde farklı düĢüncelerin oluĢması gerekir. Bu da bir süreç‟e bağlıdır. Bugünden yarına hemen değiĢmek mümkün değil. (“DeğiĢtim” diyenlerden de, korkun zaten...) Önceliklerin değiĢimi için, önce istek ve çaba, sonra da sabırlı olmak… Ģart! Aslında, akıl sağlığımız yerinde olduğu sürece, yaĢamın her anında yeni birĢeyler öğreniyoruz ve geliĢmeye devam ediyoruz. Eğer, hayat‟tan birĢeyler bekliyorsanız ve güzel Ģeyler yapacağınıza inanıyorsanız, yakın dostlarınız ve çevreniz ile birlikte, iyi bir iletiĢim‟le... değerlerinize sahip çıkmalısınız. Değerlerimiz (Ülkemiz, ailemiz, arkadaĢlarımız, varlıklarımız, sağlığımız, çevremiz, doğa ve doğal kaynaklarımız v.s.) . . . maddi ve manevi davranıĢlarımıza, etik açıdan yön veren ilkelerimizdir. ĠĢte bu değerlerimiz; söz, tutum ve davranıĢlarımıza, bazı olumlu veya olumsuz kısıtlamalar koyar. Doğru Ģeyi yapmanın, yanlıĢ yeri ve zamanı yoktur!.. derler. Doğru‟dur. Bu nedenle güzel, sağlıklı ve verimli bir geliĢim için; yaĢantınıza ve zaman ayırdığınız iĢlerin merkezine, Ģu “Evrensel Ġlkeleri” mutlaka yerleĢtirmemiz gerek. Dürüstlük... AnlayıĢ... HoĢgörü... Sevgi... Saygı... DeğiĢim ve Yönetim Kalitesi... KiĢisel ve Toplumsal GeliĢim. 76
  • 77. Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu'nun belirttiği gibi… *************************************************** Biyolojik olarak anne ve babadan doğan her canlı “insan”dır. Ancak “insan doğmak” ile “insan olmak” farklı Ģeylerdir. Ġnsan'nın toplumsal bir varlık olduğunu ilk ortaya koyan ünlü Alman düĢünür… Karl Marx'tır. Birey olarak her insan... bütün insanlığın bir parçasıdır. Zeka, sağlık ve yaratıcı yeteneklerimiz yönünden farklı olduğumuz halde, insan olarak hepimiz biriz ve benzeriz. Birbirimize bilgiçlik yada yargıçlık taslayacak bir üstünlüğümüz yoktur... Ġnsan; yaĢayan, düĢünen, değiĢen... özgür ve evrensel bir varlıktır. Evrensel insan ise... (mümkün olduğunca) olumsuzluklardan arınmıĢ, kendini geliĢtirmiĢ, yetkinleĢtirmiĢ gerçek insandır... Aynı zamanda, varlığını ve yaĢamını tüm insanlarla birleĢtirebilen ve insanlığın ortak yararları için çalıĢabilen, Ġnsan‟dır!.. Ġnsan olmak... uzun ve zor bir süreçtir... kendini bilmektir... sevebilmektir... karĢılık beklemeden verebilmektir... kin ve nefreti yenebilmektir... hoĢgörebilmektir... ve insanlığa layık olabilmektir... *************************************************** 77
  • 78. Konfiçyüs‟un görüĢlerinden de esinlenerek; yönetenlerle, yönetilenlerin değer yargıları ve davranıĢ biçimleri arasında, bir etkileĢim ve uyum vardır. Yöneticiler dürüst ise, yönetilenler çıkar iliĢkilerine yönelemez. Aynı Ģekilde yönetilenler dürüstse, yöneticilerde dürüst olmak zorundadır... diyebiliriz. Bu yüzden, toplumsal geliĢim için... “Bal tutan parmak yalar”, “Devletin malı deniz... yemeyen domuz”, ”Bana dokunmayan yılan bin yaĢasın”, ”Sürüden ayrılanı kurt kapar” v.s. gibi özdeyiĢleri... artık bir kenara bırakılmamız gerekiyor. Bu noktada, gazeteci Sayın Öztin Akgüç‟ün ifadesiyle... *************************************************** “Cesareti olmayan... dıĢa dönük, özeleĢtiri yapamayan... günü kurtarmaya çalıĢan... yalakalıkla bir yerlere ulaĢmak isteyen... haksızlıklara tepki vermeyen... eleĢtirmekten kaçınan... fincancı katırlarını ürkütmeyelim, el öpmekle dil aĢınmaz anlayıĢında olan... çabasız... toplumu harekete geçirmeye ve normal vatandaĢın haklarını korumaya çabalayanlar‟a kızan... karnından konuĢan... düĢüncelerini açıklamaktan cezalandırılma kaygısı ile korkan bir toplum... ancak layık olduğu Ģekilde yönetilir.” *************************************************** diyerek... “Halkımızın değer yargılarını ve davranıĢ biçimlerini değiĢtirmeden, hiçbir sorunu çözemeyiz.” görüĢüne de, hak vermemek mümkün değil. KiĢisel GeliĢim; Birey‟in toplam kalite felsefesini, isteyerek kendi yaĢantısına uygulamaya karar vermesi, bu yolda küçük 78
  • 79. adımlarla da olsa, günden güne ilerlemeler kaydetmesi ve önüne çıkan engellerden dersler çıkararak, belirlediği vizyon‟larına ulaĢabilmesidir. GeliĢim, baĢkaları tarafından keĢfedilmeyi beklemek yerine, kiĢinin kendisini ve güçlü yönlerini keĢfetmesiyle baĢlar. Ġkinci aĢama; düĢünmek, hayal kurmak ve örnekleri gözlemlemektir. Daha sonra hedef belirlemek ve plan yapmak gelir. Gerekli destekler sağlandıktan sonrada harekete geçmek ve her aĢamayı kontrol ederek yola devam etmektir. Kendinizi keĢfetmek için internetten “KiĢisel GeliĢim Testleri”ni tık‟layarak iĢe baĢlayabilirsiniz. Yeter ki isteyin ve mutlaka bir yerlerden iĢe baĢlayın... Tabii, durumunuz elveriĢli ise ücretli, değilse ücretsiz... online olarak... “Gerçek KiĢisel GeliĢim Uzmanları‟ndan” da, destek alabilirsiniz... Bu konuda T.C.Boğaziçi Üniversitesi‟nden sonra, T.C.Maltepe Üniversitesi‟de son 2 yıldan bu yana “Koç‟luk Serifikasyon Programı” uygulamaya baĢladı. Darısı diğer Üniversitelerimize. Bu destek konusunu biraz açmak gerekirse; Doğduğumuz günden beri hayatımız boyunca hep destek alıyoruz. Aile büyüklerimizden, annemizden, babamızdan, kardeĢlerimizden, öğretmenlerimizden, amirlerimizden v.s. Ama doğru, ama yalnıĢ... Sonuçta kararları “Biz” veriyoruz. Yani “Siz” veriyorsunuz! Bunları değerlendiren veya değerlendirmeyen ve de sonuçlarına katlanan da Siz‟siniz. Yani, Siz bilirsiniz! Neden, KiĢisel GeliĢim; 79
  • 80. Dünyadaki ülkeleri üç grupta toplamaktayız... GeliĢmiĢ... GeliĢmekte Olan... Az GeliĢmiĢ Ülkeler... Ancak dikkat ederseniz, sömürgeler dıĢında hiçbir ülke, hangi grupta olursa olsun yerinde saymıyor. Hepsi kendi çaplarında değiĢim ve geliĢim içinde... Böyle de olmak zorundalar. Ġnsanlar içinde aynı gruplamayı yapabiliriz. Bu yüzden... yaĢımız, kaç olursa olsun; *Özgüvenimizi geliĢtirmek için, *Hayır! Dememiz gereken yerde, rahatça hayır diyebilmek için, *Hayata daha güçlü bakabilmek için, *Hayatın zorluklarını daha kolay aĢmak için, *Kendimizi daha rahat ifade edebilmek için, *Farkında olmadığımız yönlerimiz için, *Ġç dünyamız hakkında farkındalık kazanmak için, *Daha rahat ve bilinçli bir iletiĢim için, *Engellilerin yaĢam sıkıntılarını izlerken; onlar adına çözümler bulmak yolunda... aklımız, vücudumuz ve kendimizle barıĢık olmak için... KiĢisel GeliĢimin, kiĢiliğimize olan katkıları tartıĢılamaz!.. *************************************************** Ve… Sayın Uluç Gürkan‟dan, Darwin‟in çok güzel bir uyarısı!.. 80
  • 81. “Bilim ve sanat, bir kuĢ‟un iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar… Uçamayanlar ise tavuk olur… Tavuk toplum… önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, altından yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz!..” *************************************************** Bireysel kaliteyi ifade eden,”KiĢisel GeliĢim”olmadan da, “Toplumsal GeliĢim” olmaz, olamaz!... Bunun için 1950 ler‟den bu yana, Ülkemize bakarsanız, ne demek istediğimi anlarsınız... GeliĢim‟in temeli; Eğitim, Kültür ve Sanat destekli “Bilgi”dir. Bilgi; ilgi‟yle beslenen potansiyel bir birikimdir. Belirgin bir yol haritası ile kesin bir hedefe yönlendirilirse “Güç” haline gelir... Bilgi, sizi hedeflerinize giden yola hazırlar... Tabii, hangi yoldan gideceğinizi biliyorsanız!.. Yani... Bilgi kadar; Bilgi‟yi hayata geçirmenin... öneminden bahsediyorum!.. Öncelikle yapamayacağınız veya yapılamayacak Ģeyleri ortaya atmadan, sevgili Uğur Mumcu‟nun “Bilgi sahibi olmadan, Fikir sahibi olanlar” özdeyiĢiyle iyi bir gözlem yaparak, hedeflerinize yönelik çalıĢmalarınıza, dikkatle baĢlayın. Ben, yalnızca fikir veririm diyerek, taĢın altına elini sokmaktan 81
  • 82. imtina eden, “Bulunmaz Hint KumaĢları”ndan da uzak durun. (Bu tipler genellikle “Arama Konferansları”nda ortaya çıkarlar.) Sadece... size özgü zannettiğiniz fikirlerinizin, daha önce baĢkaları tarafından, hiç düĢülmediğini de zannetmeyin. Sayın Vehbi Koç‟un deyimleriyle “Tecrübeyi ucuza satın alın.” ve dikkatli olun. Olmayacak hayallerin peĢinde fazla zaman kaybetmeyin... “Uçuk hayallerle dolu bir vizyon, illizyon olur.” “Ġnsanlar; Kıyafetleriyle KarĢılanır, Bilgileriyle Ağırlanır, Ve ... KonuĢmalarıyla Uğurlanırlar...” Yani... “kiĢisel markanız”a ve bırakacağınız imaj‟a, dikkat edin. GörüĢmeleriniz de her zaman çok konuĢan Siz olmayın. Bırakın karĢınızdakiler konuĢsun... Ġnsanlar ahkam kesmeye ve yorum yapmaya bayılır, hem de bilgileri olsun olmasın, farketmez... Genel konularda bir Ģey sorun... Mutlaka, bilmiĢ bir eda ile “Bence...” veya “Bana göre...” diye baĢlayan cevaplar alırsınız. Kimimiz beyniyle, kimimiz ağzıyla, kimimiz bildikleriyle, kimimiz duygularıyla, kimimiz yaparak, kimimiz yıkarak, kimimiz efendice, kimimiz kabaca, kimimiz bilinçli, kimimiz bilinçsiz, kimimiz dolu, kimimiz boĢ, kimimiz dünü, kimimiz yarını, kimimiz yüreğiyle, kimimiz bileğiyle, kimimiz medyada, kimimiz meydanlarda... “Çene Suyu‟na Çorba” konuĢur... konuĢur... konuĢuruz... 82
  • 83. KonuĢmak deyince, aklıma GSM operatörleri geliyor... (Gına getiren reklamları için, bir Ģey söylemek istemiyorum.) Bir çok zaman ülkemizin en gözde ve en çok para kazanan Ģirketleri... Ancak, iĢin güzel tarafı teknoloji ve telekomünikasyonla ilgili Projeler‟e “ġak” diye destek vermeleri... Aralarında öyle bir rekabet ve ceplerinde öyle çok para (Çok konuĢanların paraları...) var ki! Tutsun tutmasın fark etmiyor, küt diye hemen üstüne atlıyorlar. (“ġubuo...?”,“Çok Aran!.. Kontür Kazan!..?”, Jettvel... v.s...) Ancak; çeĢitli sivil toplum kuruluĢları ve vakıflarla birlikte, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine... önem vermelerini de takdirle karĢılıyor ve teĢekkür ediyorum... Genellikle... Kurumlar‟da geliĢimin en temel fonksiyonu da “KurumlaĢma” dır. (KurumsallaĢma... değil! derken... Kurum zaten çoğul bir ifade... KurumsallaĢma olunca... çoğul x çoğul oluyor diye... belirtmekte yarar var.) KurumlaĢma; örgütsel bir yapı içinde o kurumun hedefleriyle ilgili (kiĢilerden bağımsız olarak) gereken kuralları, standartları, yöntemleri belirledikten sonra... bu özel kuralları, sektörün ve toplumun genel kuralları ile desteklemek... ve de belirlenen tüm kurallara sadık kalarak harekete geçmektir!.. Tabi ki... planlanan kontroller, denetimler, geri dönüĢümler ve desteklemeler ile, gereken değiĢiklikler zamanında yapılmak... kaydıyla!.. 83
  • 84. AMAÇ VE HEDEFLER‟E ULAġMAK ! Öncelikle, yapacağımız araĢtırmalar ve çeĢitli analizler‟le ihtiyaçlarımızı tespit ederek, yakın veya uzak çevremiz‟deki geliĢmeleri takip ettikten sonra, sorunları ve nedenleri‟ni detaylarıyla inceleyerek, yapmak istediklerimizle ilgili düĢüncelerimizi netleĢtirmemiz gerekmekte... Hedeflerimizle ilgili daha sonra yapılması gerekenler ise; GiriĢimci bir ruh‟la, baĢta hedeflerimize inanarak, ölçütlerini çok‟da geniĢ tutmadan... ciddi anlamda; insanlarla bilerek, isteyerek ve coĢkuyla konuĢmak... fikir alıĢveriĢleri‟nde bulunmak... ve de konuĢurken gözlerinin içine bakmak... güler yüzlü olmak... onları dinlemek ve asla dinliyormuĢ gibi yapmamak... olmak üzere, gerekli proje ekibini oluĢturmaktır. Hedef ve hedeflerimizi belirledikten sonra da . . . YaĢam kalitesini arttırmanın en etkili yöntemlerinden birisinin, yönetim kalitesini arttırmak olduğu düĢüncesiyle... 84
  • 85. *)Yapılacak ĠĢlerin ve Hamlelerin Tarifleri... *)Çekirdek Kadro OluĢumu ve Görev tanımları... *)HiyerarĢik bir Organizasyon ġeması... (Ekip içi ve ekip dıĢı olarak, tüm örgütlenme detaylarıyla ve “adama göre iĢ” değil, “iĢe göre adam” prensipleriyle.) *)Ar - Ge... Planlama ve Bütçe ÇalıĢmaları... (Donanımların ve Dökümanların kontrolu.) *)Periyodik Olağan Değerlendirme Toplantıları... (Mutlaka belirlenen saatler arasında ve gündemli.) *)Özel ve Olağanüstü Toplantılar... (Özel konular için tek gündem maddeli ve yuvarlak masada...) *)Ġnovasyon ÇalıĢmaları... Politikaları... Toplantıları... Ġnovasyon, yaratıcılık + yenilik + değiĢim + yeniden yapılanma, sürecidir. Latince “Ġnnovatus”tan türetilmiĢ bir terimdir. Kurumlara ve topluma fayda sağlayacak; yenilik, değiĢiklik ve iyileĢtirme faaliyetlerinin geliĢtirilmesini ve bu konularda yeni yöntemlerin uygulanmasını ifade eder. 85
  • 86. Yani kısaca, inovasyon; çevremiz‟deki, bir amaç için birlikte olduğumuz insanlara... “Yeter artık, çok oluyorsunuz, yeni yeni icatlar çıkartmayın.” dedirtilerek... “Eski köy‟e, yeni adet‟ler getirmek” tir. “Beyin Jimnastiği” olarakta niteleyebileceğimiz, inovasyon; her konuda fikirler‟le baĢlar, araĢtırma ve bilgiyle geliĢir. Planlama, strateji seçimi, organizasyon ve çözümlerin ortaya konmasıyla devam eder. Savunulan tüm düĢünceler baĢlıklarıyla yazılır ve oylanır. Karar verilenler uygulamaya konur. Neticede hedeflerle ilgili olarak, istenen sonuçlar alınmaya baĢlandıkça da, izlemeye ve değerlendirmeye geçilir. Sonra tekrar yeni fikirlerle baĢ‟a dönülür. Çok sayıda iyi fikirleriniz olabilir, ama önemli olan bunlardan hangisinin gelecekte baĢarılı olacağını bilmektir. Ġnovasyon toplantılarını, baĢarılı fikirlerin yukarıda kaldığı, bir süzgeç‟e veya bir filtre‟ye benzetebiliriz. Titr ve ünvanların dıĢarıda bırakıldığı inovasyon çalıĢmalarında; olaylara farklı bakmak... düĢünceleri net olarak tanımlamak... tezlerinizi araĢtırma ve istatistiklerle desteklemek... doğru ve açık sorular sormak... karĢı sorulara hazırlıklı olmak... gerekirse risk almak... iliĢkiler... ve iĢbirliği... en önemli faktörlerin baĢında gelir. Ġnovasyon toplantılarında; katılan tüm üyelerin... hem bireysel hem de takım çalıĢmaları sırasında, stratejik hedeflere katkılarını daha da arttırmak amacıyla... kısıtlamalar, engellemeler olmadan düĢünmek ve yaratıcılığın özgür bırakılması... ön plandadır!.. Ġnovasyon tek aĢamalı bir faaliyet değildir. Aksine tüm 86
  • 87. organizasyonu, fırsatları yakalayacak ve hedeflere ulaĢacak Ģekilde, iç ve dıĢ faktörlerle etkileyen ve de karmaĢık süreçlerden oluĢan bir faaliyet türüdür. Dolayısıyla her aĢamada inovasyon yönetimi de dikkatle izlenmelidir. *)Kararlılık... Ġkna Kabiliyeti... Karar vermek; çeĢitli alternatifler arasından bir veya birkaç tanesini seçmektir. Ve “Her seçim, diğerlerinden vazgeçmektir.” Bu yüzden enine boyuna düĢünerek, hareket etmek gerekir. Ġnsanlar ve gruplar, ancak ikna oldukları ve de benimsedikleri yönde hareketlerini değiĢtirirler ve geliĢtirirler. Ġnsanları ikna edebilmek ise, daha sonra da inceleyeceğimiz Ģekilde... etkin bir iletiĢimle gerçekleĢtirilebilir. Bu nedenle; baĢkalarına istenileni yaptırtma sanatı olan “Yönetim”in, en güçlü aracı iletiĢim‟dir. Ġkna kabiliyeti; konu ve amaçlarımızla ilgili, dikkatli bir Ģekilde hazırlanmayı ve karĢılıklı görüĢmelerle, insanların nasıl karar verdiklerini anlamayı gerektiren, biraz karmaĢık bir süreç… Ġkna yeteneğimizi geliĢtirmek ise; ortak zeminler de güvenilir iliĢkiler inĢa ederek ve savunduğumuz konunun faydalarını karĢı taraflar açısından da destekleyici örneklerle ve mantıkla değerlendirerek, ve de onların duygularını anlayarak, mümkün olabilir…. Yani . . . ġöyle; *************************************************** Bir uçakta Pilot, aniden Hostesleri çağırmıĢ ve demiĢ ki; 87