Düşünce Özgürlüğü Bülteni_sayı30
Türkiye’de 24 Temmuz, Basın Özgürlüğü Günü ve ilk sansürsüz gazetelerin yayımlanmasının yıldönümü...
Peki aradan geçen 42 yıl sonra Türkiye’de basın, özgürlüğünü ilan edebildi mi?
1. Düşün, düşün…
Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (Sayı 30/13,
26 Temmuz 2013)
Geçtiğimiz hafta neler oldu? (19-26 Temmuz 2013)
Türkiye’de 24 Temmuz, Basın Özgürlüğü Günü ve ilk sansürsüz gazetelerin yayımlanmasının
yıldönümü... Gazeteler, Osmanlı döneminde Meşrutiyet'le birlikte 25 Temmuz 1908'de ilk kez
sansür memurlarının değil, gazetecilerin tercihlerine göre basılmıştı. Gazeteci ve yazar Refik
Halid Karay’ın önerisiyle 1948'den sonra 22 yıl boyunca, 24 Temmuz ‘Basın Bayramı’ olarak
kutlandı. Ta ki, 12 Mart 1971 Muhtırası ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, dönemin Cumhurbaşkanı
Cevdet Sunay'a bir muhtıra vererek hükümeti istifaya zorladığı müdahaleye kadar... Askeri darbe
niteliğindeki bu eylem sonrasında, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yönetimi ‘Basın Bayramı’
ifadesini kaldırmaya karar verdi. Bu nedenle,1971'den beri 24 Temmuz ‘Basın Bayramı’ değil,
‘Basın Özgürlüğü’ günü...
Peki aradan geçen 42 yıl sonra Türkiye’de basın, özgürlüğünü ilan edebildi mi? Bu sorunun
yanıtını dilerseniz, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri tarafından hazırlanan Tutuklu
Gazeteciler Raporu’nda arayalım:
• 2009 yılının başından bu yana hapse girip çıkan gazeteci sayısı şimdiden 120’ye ulaştı,
• Halen 70’e yakın gazeteci hapiste bulunuyor, 500’den fazla gazeteci hakkında açılmış 10
binlerce dava ve soruşturma var,
• Haklarında 500’er yıl, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen onlarca gazeteci var,
• Tüm tutuklu gazetecilerin davalarında, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza
Kanunu (TCK) kapsamında “örgüt” bağlantısı bulunduğu iddia ediliyor,
• İddianamelerde, temel haber yapma etkinlikleri, gazeteciyi habere göndermek,
meslektaşlarıyla bilgi paylaşmak terör eylemi olarak nitelendiriliyor.
• Davaların tümünde belli düşüncelerin dile getirilmesi, belli kitapların, gazetelerin ve
dergilerin bulundurulması suç oluşturuyor.
• Uzun yargılama ve tutukluluk süresi, tüm gazeteciler için ortak bir durum…
Özetle, Marx’ın, “Genel anlamda basın, insan özgürlüğünün gerçekleşmesidir” sözünden yola
çıkarsak, Türkiye’de insan, ifade ve basın özgürlüğünün gidecek çooook uzun bir yolu var...
2. Gazeteciler, Türkiye'de basın özgürlüğü!nü tartıştı
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), 2. Gazetecilere Özgürlük Kongresi’ni 24 Temmuz’da
İstanbul’da gerçekleştirdi. Kongreye Türkiye'deki basın örgütlerinin yanı sıra, yargılanan
gazeteciler ile onların yakınları ve avukatları, uluslararası basın meslek örgütlerinden temsilciler
katıldı. Kongrenin açılışında Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı ve GÖP dönem
başkanı Ercan İpekçi, “Türkiye'deki medyanın gözü ve kulağı cezaevlerinin dış duvarı gibi ülke
dışına açık ama ülke içine ışık tutmaktan uzakta. Türkiye medyası ne yazık ki meslektaşlarına
sahip çıkmadı. Bir avuç meslek örgütü, bir avuç gazeteci tutuklu gazetecilerle birlikte Türkiye'nin
gündemine girmeye çalışıyoruz. Ancak basın özgürlüğü mücadelesinde ilk önce susup korkanlar
medya sahipleri oldu, sonra yazı işlerini susturdular” dedi.
Kongrenin sonuç bildirgesinde gazeteciler, hükümetten yargı bağımsızlığının sağlanmasını,
hapisteki gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
“Dünyanın en büyük gazeteci cezaevi: Türkiye”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Tutuklu Gazeteciler Raporunu açıkladı. Raporda, gazetecilik
mesleğine ilişkin faaliyetlerden dolayı cezaevinde olan muhabirler, dağıtımcılar, köşe yazarları
ile yapılan birebir görüşmelerden ve mektuplardan elde edilen bilgiler aktarıldı. Rapora göre,
Nisan 2013 tarihi itibariyle cezaevlerinde gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklanan ve hüküm
giyen 65 gazeteci bulunuyor.
Raporda, “12 Eylül 1980 Darbesi döneminde, 31 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’de şu an,
3. darbe döneminden bile daha vahim bir durum yaşanmaktadır. Bugün uluslararası ortamda
Türkiye, dünyanın en büyük gazeteci cezaevi olarak görülmektedir” ifadesi yer alıyor. Raporun
sonuç bölümünde, Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK) köklü reforma gidilmesini, Türk Ceza
Kanunu’ndaki (TCK) kısıtlayıcı maddelerin kaldırılmasını öneriliyor.
* Raporun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz: http://is.gd/vyv6UA
TGS: 59 gazeteci işten çıkarıldı, istifaya zorlandı
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), İstanbul Şubesi Gezi olayları boyunca 22 gazetecinin işten
çıkarıldığını, 37 gazetecinin de istifaya zorlandığını açıkladı. Şube başkanı Gökhan Durmuş
“Medya en karanlık dönemlerinden birini yaşıyor” dedi. Toplantıya Gezi direnişi sürecinde işten
atılan Akşam Gazetesinin eski yazarı Tuğçe Tatari ile NTV eski kültür sanat editörü Hasan
Cömert de katılarak kendi deneyimlerini aktardı.
İtalyan fotoğrafçıya 7 yıl hapis istemiyle dava açıldı
Gezi direnişini takip ederken 6 Temmuz’da Taksim'de gözaltına alınan İtalyan fotoğrafçı Mattia
Cacciatori hakkında, 'Toplantı ve gösteri kanununa muhalefet' ve 'Görev yaptırmamak için
direnme' suçlarından 1 yıldan, 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Caciatori davayla ilgili
“Şaka mı bu? Ben orada sadece fotoğraf çekiyordum. Akıl dışı iddialar” diye tepki gösterdi.
4. Hükümete 16 basın özgürlüğü sorusu
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Basından Sorumlu Devlet Bakanı Bülent Arınç’a basın
özgürlüğü ile ilgili 16 soru sordu. Onur’un Arınç’a yönelttiği sorular arasında, hükümet
yetkililerince hedef gösterilen uluslararası basın kuruluşları, Gezi direnişi sırasında polis şiddeti
sebebiyle yaralanan gazeteciler, Sarı Basın Kartı sorunu, İstanbul Valiliği’nin gazetecilerin
Taksim’e yürümesine izin vermemesi, İtalyan fotoğrafçı Mattia Cacciatori, polis baskınında
tacize maruz kalan kadın gazeteciler ile tutuklu gazetecilerin durumu yer aldı.
RTÜK'ten ‘küfrü tahmin etmedin’ cezası
RTÜK, Barış TV'nin canlı yayınında bir protestocunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a dair
sözleri sebebiyle “Küfür geleceği tahmin edilmeliydi” diyerek uyarı cezası verdi. RTÜK, gerekçe
olarak canlı yayının bir bölümünde, elinde Türk Bayrağı sallayan bir protestocunun, kameranın
önüne geçerek; “Bu Tayyip var ya bu Tayyip, bu yavşak Tayyip bir hafta cezaevinde yattı, kendi
oğlunu özel uçakla Amerika'ya gönderdi” ifadelerini gösterdi.
Sanatçılardan Erdoğan'a eleştiri mektubu
Batı'da sanat dünyasının en önemli isimleri arasında gösterilen çok sayıda isim, 24 Temmuz’da
İngiltere'de yayımlanan The Times gazetesine tam sayfa ilan vererek, Gezi Parkı'ndaki aşırı polis
şiddeti nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Erdoğan'a Türkiye'nin Avrupa
Konseyi üyesi olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin bir tarafı olduğu hatırlatılan
5. mektupta, “Sonuç olarak, beş masum gencin ölümüne neden olan emirleriniz, Strasbourg'da bir
davaya dayanak teşkil edebilir” denildi.
Mektubu ve imzalayanların listesini linkten okuyabilirsiniz: http://is.gd/zbqaAK
Bekir Coşkun'a 5 Bin TL para cezası
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Bekir Coşkun, 20 Eylül 2012 tarihli “Büyük Devlet Şeyi…” başlıklı
yazısında, ‘Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunduğu’
gerekçesiyle açılan davada 5 bin TL para cezasına çarptırıldı. Cezayı değerlendiren Bekir
Coşkun, amacın muhaliflerin cezalandırması olduğunu söyledi.
Temyize gideceklerini söyleyen Coşkun’un yazısını buradan okuyabilirsiniz: http://is.gd/heCjjr
Sabah, Yavuz Baydar'ın işine son verdi
Sabah Gazetesi’ndeki son yazısında Gezi Parkı’na polis müdahalesi ardından gazetede atılan
‘Günaydın Gezi’ manşetini eleştiren okur mektuplarına yer veren Okur Temsilcisi Yavuz
Baydar'ın yazısı yayımlanmadı. Sürecin ardından izne ayrılan Baydar, New York Times'da
yayımlanmak üzere “Türkiye’de medya patronları demokrasinin altını oyuyorlar” başlıklı bir yazı
kaleme aldı. New York Times'da hem İngilizce, hem Türkçe yayımlanan yazıda Baydar, medya
patronlarının aldığı kamu ihalelerinden, bazı gazetecilerin otosansür eğilimine kadar Türkiye
medyasının mevcut durumunu farklı açılardan değerlendirdi. İzin süresi dolduktan sonra
Baydar’ın gönderdiği ikinci yazıya da Sabah yönetimi gazetede yer vermedi ve 23 Temmuz’da
gazetecinin işten çıkartıldığını açıkladı.
6. Ekşisözlük'e Peygamber'e hakaret tepkisi
Ayda 14 milyondan fazla ziyaretçisi olan Türkiye'nin en geniş kullanıcı sözlük sitesi
Ekşisözlük'te, mayıs ayında "Mekke'de doğan en büyük gavat" şeklinde açılan başlık, aynı gün
silindiği halde, aylar sonra tepki toplamaya başladı. Başlığa tepki gösterenler, Twitter'da
#soysuzekşisözlük hashtag’i ile tepki verdi. İnternet sitelerinde konuyla ilgili haberler yapıldı.
Haberin detayı: http://www.antenna-tr.org/sites.aspx?SiteID=21&mod=news&ID=5866
Twitter için yasa değişiyor
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Twitter’ın Türkiye’de ofis açmak için istediği yasal
değişiklikleri gündeme aldıklarını açıkladı. Ulaştırma Bakanı Yılmaz “Diyorlar ki, birisi bizim
altyapımızı kullanarak suç işlerse niye biz ceza alalım. Biz de endişelerini giderici tedbirleri
alıyoruz” dedi. Yıldırım ayrıca yasal değişiklik hazırlanacağını ve hapis cezalarının para cezasına
çevrileceğini söyledi.
*****************************************************************************
Web sitemizden ifade özgürlüğü ile ilgili haberlerin detaylarına ve haftalık bültenlere
ulaşabilirsiniz: http://www.antenna-tr.org/sites.aspx?SiteID=21