1. 1
A-
Acı patlıcanı kırağı çalmaz : Hayatta birçok problemlerle karşılaşıp bunlardan başarı ile çıkmış
olanlar, bundan sonra karşılaşacakları zorlukları da atlatıp başarı ile çıkarlar.
Akıl kişiye sermayedir : Kişinin yaptığı işte başarı sağlaması, aklını kullanması ile orantılıdır.
Ayranım ekşidir diyen olmaz : Her kişi neyi ele almışsa onun iyi olduğunu savunur.
-B-
Besle kargayı oysun gözünü : Kıymet bilmez kişiler kendilerine yapılan iyiliğe, kötülükle karşılık
verebilirler.
Büyük lokma ye büyük söz söyleme : Hayatta hiçbir zaman başkalarının durumu
küçümsenmemelidir.
-C-
Can boğazdan gelir : İnsanın hareketli ve üretken bir yaşam sürdürebilmesi için beslenme biçimine
dikkat etmesi gerekir.
Can çıkmayınca huy çıkmaz : Hayat boyu kazanılan alışkanlıklar da gelişir. Ama değiştirmek çok
zordur. Kişi ölünceye kadar devam eder.
Canı acıyan eşek, atı geçer : Karşılaştığı bir konuda ziyan gören, canı yanan kimse aynı zarara
uğramamak için var gücüyle çalışır.
Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilemez : Hayatında dert ve sıkıntı çekmemiş olan kişiler,
mutluluğun kıymetini anlayamazlar.
-Ç-
Çabuk parlayan çabuk söner : Layık olmadıkları makamlara getirilen kişilerin, bir süre sonra
yetersizlikleri ortaya çıkar.
Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme : İnsanlar davet edildikleri yerlere mutlaka
gitmelidirler. Çünkü davet eden kişi tarafından istenmektedirler. Çağrılmayan yere gitmek ise yüzsüzlük
ve arsızlık olur.
Çalışmak ibadetin yarısıdır : İbadet kişiyi kötülüklerden sıyırır, iyilik yolunda ilerletir. Tanrı yolunda
çalışmak ta kişiyi kötü duygulardan arındırır. Bunun içindir ki çalışmak, ibadet kadar büyük değer taşır.
Çalma elin kapısını, çalarlar kapını : Kişi hayatında bilerek ve isteyerek kimseye kötülük
yapmamalıdır. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde, günün birinde benzer olumsuzlukları
yaşaması muhtemeldir.
Çocuktan al haberi : Art niyet taşımayan çocuklar, başkalarının yanında her şeyi çekinmeden
konuşurlar.
-D-
Dağ dağ üstünde olur, ev ev üstünde olmaz : En olmayacak şeyler bile bir gün gerçekleşebilir.
Ama iki ailenin aynı ev ortamında yaşaması düşünülemez.
Damlaya damlaya göl olur : Küçük çabalar, büyük problemlerin çözümüne yardımcı olabilirler.
Danışan dağı aşmış, danışmayan yolu şaşmış : Bilmediğini başkalarına soran kimse, işi iyi ve
çabuk bitirir. Fikir alışverişinde bulunmayanlar ise başarı elde edemezler.
Davul dengi dengine diye çalar : Birlikte yaşayacak veya arkadaş olacak insanların eşitiyle beraber
olması lazımdır. Yoksa yapılacak her işte başarısızlık kaçınılmaz olur.
Dikensiz gül olmaz : Yaşanan her başarı ve mutluluğun yanında, bu sürecin parçası olan küçük
olumsuzluklar da mevcuttur.
-E-
Ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane : Kişinin çok önceden belirlenmiş bir alın yazısı vardır. Bu
kurala göre zamanı gelince ölecektir. Bu ölüme bir neden bulunur. Esas sebep o kişinin tanrı katına
çağrılmasıdır.
Ecele çare olmaz : Hayatta her durumun çaresi bulunabilir. Ama ölümü engellemek imkansızdır.
Eden bulur, inleyen ölür : Başkasına kötülük eden kimse en sonunda yaptıklarının cezasını çeker.
Esirgenen göze çöp batar : Bir konu üzerine gereğinden fazla yoğunlaşmak, aksilikleri de
beraberinde getirebilir.
Evdeki hesap çarşıya uymaz : Planlanan durumlar ile ulaşılan sonuç, her zaman aynı olmayabilir.
2. 2
-F-
Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp : Toplum yaşamında herkes aynı gelir düzeyine sahip
olmayabilir. Fakir de olsa zengin de olsa çalışmamak, başkalarının sırtından geçinmeye uğraşmak
tembelliktir.
Fala inanma, falsız da kalma : Fala inanmak doğru değildir, aslı yoktur. Yine de insan güzel sözler
duymaktan hoşlanır.
Fazla aş, ya karın ağrıtır ya baş : Çok yemek kişinin sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden
kararında yemek gerekir.
Fazla naz aşık usandırır : Kişinin kaprislerine yakınları bir süre katlanabilirler. Ama bu naz devam
edecek olursa etrafındakilere de sıkıntı verir.
Felek kimine kavun yedirir, kimine kelek : Aynı toplumda şanslı ve şanssız kişilerin bir arada
bulunmaları doğaldır.
Fukaranın düşkünü, beyaz giyer kış günü : Toplumda saygın bir yeri olan kişiler, mevki kaybına
uğradıklarında aykırı davranmaktan çekinmezler.
-G-
Garip kuşun yuvasını Allah yapar : Tanrı'ya inanmış kişileri, tanrı sıkıntı içinde bırakmaz. Onlar bir
süre sıkılsalar da Tanrı bir yerden bir şey bağışlayarak sıkıntılarını ya kaldırır ya da hafifletir.
Geç olsun, güç olmasın (Başarılması çok zor işler için söylenir) : Yapılan işlerin başarıya
ulaşması ve birtakım engellerin ortadan kaldırılması için fazla zaman harcanmasının ziyanı yoktur.
Gel demek kolay, git demek güçtür : Bir konuğu davet etmek, bir insanı iş bulup yerleştirmek
kolay ve zevk verici uğraşlardır. Ama sıkıntı veren konuğa artık git demek, işini hafife alan kimseye işe
gelme demek çok zordur. Bunun için insanlara bir iyilikte bulunulacağı zaman iyi düşünülmeli, layık
olana bu hizmet verilmelidir.
Gelen gideni aratır : Tanışılan kişiler, unutulanlardan daha büyük hatalar yapabilir anlamında
kullanılır.
Göz görür, gönül çeker : Kişi ancak ilgi duyduğu konulara karşı gözlemde bulunur.
-H-
Hacı hacıyı Mekke'de bulur : Aynı düşüncede olan insanlar, ayrı ayrı davransalar bile bir gün aynı
yolda buluşurlar. Kendilerine ait yolda veya yerde buluşurlar, birbirlerini bulurlar.
Haddini bilmeyene bildirirler : Yetkili olmadığı konularda ahkam kesenler, hak ettikleri durumlarla
mutlaka karşılaşırlar.
Hak deyince akan sular durur : Anlaşmazlıklarda doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık, hakkaniyet
yolundan hareket edilirse kimsenin söyleyecek bir sözü, eleştirisi kalmaz.
Hak doğrunun yardımcısıdır : Tanrı, doğru olana yaptıklarının mükafatını mutlaka verir. Doğru
kimseler ilk planda başarısız gibi görünseler de tutumlarını devam ettirdikleri sürece başarıya
ulaşacaklardır.
Horoz ölür, gözü çöplükte kalır : Uzun süre yaşanan mekanların unutulması kolay olmaz.
Huylu huyundan vazgeçmez : Kişilik, uzun bir zaman diliminde oluştuğu için ani değişikliklere
müsait değildir.
-I-
Isıramadığın eli öp de başına koy : Yaşam içinde bir takım mücadeleler yapılacaktır. Bu kavgada
düşman bizden çok güçlü ise onunla kavga etmemek gerekir. Kavga edilirse yenilmek muhakkaktır.
Isıran it, dişini göstermez : Kötülük yapmayı düşünen kişi, bunu zamanı gelince ve aniden
gerçekleştirir.
-İ-
İçi beni yakar, dışı eli : Her şey dıştan göründüğü kadar güzel olmayabilir. Dış görünüşe aldanmak
doğru değildir.
İğreti ata binen tez iner : Kendi malımız olmayan malzemeye güvenip bir işe başlamak doğru
değildir. Malzemenin sahibi, malını geri istediği zaman zor durumda kalır.
İğneyi evvela kendine sok, çuvaldızı başkasına : Kendisi en küçük bir sıkıntıya katlanamayan
kimse, başkalarına çok büyük sıkıntı vermemelidir. Kendisi küçük kötülüğe katlanamayan, başkalarına
kötülükler yapmaktan kaçınmalıdır.
İki deliye bir akıllı : Birbirine zıt iki kişinin arasını bulacak, mantıklı bir kimsenin bulunması mutlak
gereklidir.
3. 3
İnsan insanın şeytanıdır : Arkadaş seçiminde dikkatli ve özenli olmak gereklidir. Kötü arkadaş kişiyi
yoldan çıkarır, saptırır.
İyilik eden iyilik bulur : Etrafına iyilik eden kimse gün gelir zor durumda kalırsa ona da iyilik yapılır.
Her şeyin karşılığı muhakkak vardır.
-K-
Kabahat ölende değil, öldürendedir : Yapılan her işte karşımızdakini sinirlendirmekten
kaçınmalıyız. Karşısındakini söz ve hareketleri ile aşırı tahrik eden kimse, onun hücumlarına karşı
çaresiz kalabilir, hatta ölebilir de. Bunun nedeni kendini kaybedip bu cinayeti işleyende değil, onu da o
derecede tahrik edip cinayeti işletendedir.
Kaçan balık büyük olur : Kişi elindeki imkanları iyi ve zamanında kullanmasını bilmelidir. Zamanında
kullanamaz ve fırsatı kaçırırsa küçük bir fırsatı büyükmüş gibi gösterir ve boyuna aynı şeyleri söyler.
Çünkü fırsatı değerlendirememenin ezikliğini hisseder durur.
Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi derler : Bir şeyin çok kıymetlisi
bulunmazsa daha aşağı değerde olan kıymet ve itibar kazanır.
Kuru laf karın doyurmaz : Bir gayret göstermeden, bir yatırım yapmadan yalnızca boş sözlerle
başarı elde etmek mümkün değildir.
-L-
Laf ile peynir gemisi yürümez : Bir kimsenin kendini övmesi ile gereken işte gereken sonuçlar
alınmaz.
Laf lafı açar : Karşılıklı konuşmalarda konuşma bir süre uzadığı zaman, sözden başka söze geçilmeye
başlanır. Başlangıçta hiç düşünülmeyen konulara kadar söz uzar gider.
Laf torbaya girmez : Bir konu hakkında sarfedilen sözler üzerinde iyice düşünülmelidir.
Leyleğin ömrü laklak ile geçer : Aylak kişiler bütün günlerini orada burada boş laflar söyleyerek
boşa geçirmiş olurlar.
.
Lokma çiğnemeden yutulmaz : Bir işin iyi sonuçlanması için gereken önem ve çalışma
gösterilmelidir.
-M-
Mal adama hem dost, hem düşmandır : Mal insanı rahat ve huzurlu yaşattığı için dosttur. Aynı
zamanda, zengin olmanın getirdiği tehditlerden dolayı düşmanıdır.
Mal canı kazanmaz, can malı kazanır : İnsanlar fazla kazanacağım diyerek sağlıklarını tehlikeye
atmamalıdırlar. Kişi sağlıklı olursa mal kazanması, pek çok kazanması mümkündür. Ama sağlığını
kaybederse mal da kazanamaz olur.
Mal canın yongasıdır : Can her şeyden kıymetlidir. Zorluklarla elde edilen mal da cana yakın değer
taşır.
Mal melameti örter : Zengin olmak, insanların kusurlarını görmezden gelmelerine yardımcı olur.
Malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür : Züğürt kimse parası olmadığı için zorluk
içindedir. Parasını yiyemeyen kimseler ise paraları olduğu halde bu yokluğu çekenlerdir.
Mart ayı, dert ayı : Kış ile ilkbahar arasındaki geçiş dönemi olduğu için insanlar hastalıklara daha
kolay yakalanırlar.
Mühür kimde ise Süleyman odur : Bir konuda yetkili kim ise onun sözü geçer.
-N-
Namaza meyli olmayanın ezanda kulağı olmaz : Bir işin bütününü istemeyen kimseler, o işin
ayrıntıları ile hiç ilgilenmezler.
Nasihat isteyen tembele iş bulursun : Tembel kimseler kendisine söylenen işi başka türlü
yorumlayıp, bu yorum üstüne fikirler ileri sürerek o görevi yapmak istemezler veya kendisine önerilen
işi başka bir biçimde yapmayı öğrenirler.
Ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına : Kişi çok çalışırsa gelecek günleri de başarılı olur. Kazancı
bol olur. Az çalışırsa kazancı, başarısı da az olur.
Ne ekersen onu biçersin : Kişiler çevrelerine nasıl davranırlarsa öyle cevap alırlar.
Ne idik, ne olduk : İçinde yaşadığımız toplum çok hızlı değişiyor. Biz bu toplumda bulunduğumuz
ortamdan çok değişik ortamlara geldik. Bundan sonra da nerelere geleceğimiz, neler olacağı belli değil.
Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli : Esas olan başarının niteliğinden çok devamlılığıdır.
Ne verirsen elinle, o gelir seninle : İnsanlar yaşamları boyunca daima iyilik yapmalıdır. Bu
4. 4
iyiliklerin karşılığı, bir gün mutlaka sahibini bulacaktır.
Nerede birlik, orada dirlik : Kişiler arasında anlaşma, duygu ve düşünce birliği olursa orada huzur,
güven ve düzen olur.
Nerede hareket, orada bereket : Çalışmanın çok olduğu yerde, bu çalışmaların sonucu olan ürünler
de çok olur.
Niyet hayır, akıbet hayır : Bir işe başlarken iyi niyetle hareket edilirse sonuç ta iyi olur.
-O-
Olacakla öleceğe çare yoktur : İnsanların yaşam boyu karşılaşacakları ne varsa doğarken belli olur
ama kişi bunu bilmez. Başımıza gelen ve elimizde olmayan sebeplerle oluşan olaylara çok üzülmemek
gerekir.
Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz : Hayatta hiç ummadığımız olaylar, en şaşırtıcı biçimde karşımıza
çıkabilir.
Otu çek köküne bak : Bir kimsenin hakkında tam olarak bilgi sahibi olmak istenirse o kimsenin
soyunu sopunu çok iyi incelemek gerekir.
-Ö-
Öfke baldan tatlıdır : İnsan sinirlendiği zaman bağırır çağırır, rahatlar.
Öfkeyle kalkan zararla oturur : Aniden öfkelenerek sergilenen davranışlar kırıcı olur. Sonuçları
önceden tasarlanamaz.
Öküze boynuzu yük değil : Meşgul olduğu iş,kişiye yük olmaz. Onları yaşamının bir parçası olarak
kabul eder.
Öksüz çocuk göbeğini kendisi keser : Bir koruyanı, kollayanı olmayan kimseler her işlerini
kendileri yapmak zorundadır.
Ölenle birlikte ölünmez : Ölüm kaçınılmazdır. Ölen bir kimsenin ardından yas tutmak ta onu geri
getirmeyecektir. Bu durumu bilerek ona göre davranmak gereklidir.
Ölüm var, dirim var : İnsanlar malını ve zamanını, varlığını düşünerek kullanmalıdır, geleceğini
düşünmelidir.
Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek de oraya gider : Bir ailede büyükler nasıl bir yaşam
içindelerse çocuklar da benzer bir hayat sürdürürler.
Öpülecek el ısırılmaz : Hürmet gösterilmesi gereken kişilere saygısızlık etmek hatadır.
-P-
Para dediğin el kiri : İnsanlar bütün ömürlerini paraya bağlamamalıdırlar.
Para ile imanın kimde olduğu bilinmez : Para bütün toplumlarda dikkati çeken bir araçtır. İman
ise tanrı ile kul arasında olduğu için başkalarının bilmesine gerek yoktur. Söylenilmesi de acayiplik
yaratır.
Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir : Bir işin nasıl sonuçlanacağı, işin bugünkü
durumundan belli olur.
Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın : Kişi, bir olayın sonuçlanması için elinden gelen gayreti
göstermelidir.
-R-
Rağbet güzel ile zenginedir : Güzel ve zengin olan kimseler her zaman ilgi görürler. El üstünde
tutulurlar.
Rahat ararsan mezarda : Yaşayan her kişinin az veya çok kendine göre bir derdi, sıkıntısı mutlak
bulunur.
Rüşvet kapıdan girince insaf bacadan çıkar : Doğru yoldan ayrılan ve şerefini rüşvet için feda
eden kişiden her kötülüğü beklemek gerekmektedir.
Rüzgar eken fırtına biçer : Etrafında bulunanlara her zaman kötülük yapan kimseler sonunda
mutlaka büyük kötülüklerle karşılaşırlar
Rüzgar esmeyince yaprak oynamaz : Meydana gelmiş hiçbir olay sebepsiz değildir.
Rüzgara karşı tüküren, kendi yüzüne tükürür : Kendi gücünün üstünde bir güç ile uğraşmak
isteyen kimseler sonunda kendileri ziyanlı çıkarlar.
Rüzgarlı havanın kuytusu,yağmurlu havanın uykusu : Rüzgarda kuytu bir yer bulmak
rahatlıktır.
-S-
Sabah ola, hayır ola : Sabahlar güçlü başlangıçlardır. Verimlili için günün bu saatlerini
5. 5
değerlendirmek gereklidir.
Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır : Bir konuda sıkıntılı günlere katlanmak zordur. Ama dayanıldığı
takdirde sonuçları güzeldir.
Sabreden derviş, muradına ermiş : Sabırlı olan kişiler, isteklerine kavuşurlar. Sabır ile mücadele
edildiğinde başarı mutlaka bizim olacaktır.
Sabrın sonu selamettir : Karşılaştığı bütün zorluklardan hemen yılıp kaçmayan, sabretmesini bilen
kimselerin işleri sonunda başarıya ulaşırlar.
Saç sefadan tırnak cefadan uzar : Keyifli insanların saçları, sıkıntıda olanların tırnakları uzar.
(yaygın bir halk görüşü)
Saçım ak mı kara mı? Önüne düşünce görürsün : Konunun nasıl olduğunu sormaya gerek
yoktur. Çok geçmeden bitecektir anlamında kullanılır.
Sana taşla vurana sen aşla vur : Kötülük yapan kimselere iyilik yapmak insanlık kuralıdır.
Sanat altın bileziktir : Sanat bir kimsenin bir işi en iyi bir biçimde her yerde ve şartta yapmasıdır.
-Ş-
Şahin küçük et yer, deve büyük ot yer : İnsanlar fiziki görünüşlerine göre değil, yaradılış
özelliklerine göre davranırlar. Görünüşü küçük olan kişi, her zaman güçsüz olarak görülmemelidir.
Şakanın sonu kakadır : Devamlı şaka yapmak hatalıdır. Önce güzel ve eğlenceli gelirse de bir
zaman sonra dayanma gücü azalır ve küçük kırgınlıklar ortaya çıkar.
Şaşkın ördek başını bırakır, kıçından dalar : Her iş, bir düşünce ile, bir plan ile yapılmalıdır. Ne
yaptığını iyi bilmeyen kimseler, giriştikleri işlerde akılcı yollardan ayrılırlar.
Şeriatın kestiği parmak acımaz : Kanunlar herkese eşit olarak uygulanmalıdır. Böyle olursa,
kanunda yazılan cezaya kimse itiraz edemez, boyun eğer.
Şimşek çakmadan gök gürlemez : Söylenen, konuşulan her olay daha önceki başka bir olaydan
kaynaklıdır.
Şöhret felakettir : Ünlü olmak birçok sıkıntıyı da beraberinde getirir.
-T-
Tabancanın dolusu bir kişiyi, boşu kırk kişiyi korkutur : Tabancayı, sinirli olunan durumlarda
lüzumsuz yere kullanmak sahibinin başına dert açar. Ama tabanca; taşıyan kişinin belinde iken çok
kimse bu durumdan ürker.
Talihsiz hacıyı deve üstünde yılan sokar : Düşündüğünü uygulaması nasip olmayacak kişinin
karşısına, hatıra hayale gelmeyen engeller çıkar.
Tarla çayırda, bağ bayırda : Tarla ve bağ alırken yerlerine dikkat edilmelidir.
Taş düştüğü yerde ağırdır : İnsanın değeri bulunduğu çevrede iyi bilinir.
Tebdil-i mekanda ferahlık vardır : Kişi bulunduğu yerde yeni kimselerle tanışırsa rahatlar.
U-
Ucuzdur vardır bir illeti, pahalıdır vardır bir hikmeti : Ucuz mallar genellikle kalitesizdirler. Kısa
bir zaman sonra kullanılamaz hale gelirler. Bunun için o mal bize daha da pahalıya gelmiş olur.
Ummadığın taş baş yarar : Dış görünüşe bakılıp verilen kararlar, bazen büyük hatalara yol
açabilirler.
Umut fakirin ekmeğidir : Fakir olan kimseler, kısa süre sonra durumlarının değişeceğini düşünerek
avunurlar.
Ustanın çekici bin altın : Sanatkar kimseler bir çok kişinin yapamadığı bir işi çok kısa bir sürede
küçük bir hareketle yapıverirler.
Uyku ölümün kardeşidir : Uyuyan kimsenin dünya ile ilgisi kesilir. Olup bitenden haberi olmaz.
Uyuyan yılanın kuyruğuna basma : Kimseye zararı dokunmayan kimseleri kızdırmak, başkalarının
zarar görmesine yol açabilir.
Uzaktan davulun sesi hoş gelir : Özelliğini iyi bilmediğimiz iş ve konuların sıkıntılarını da bilmemize
imkan yoktur. Bazen çok zor bir konuyu çok kolaymış gibi kabul ettiğimiz de olur.
-Ü-
Üşenenin oğlu, kızı olmamış : İnsan bir varlık elde etmek istiyorsa tembel tembel oturmamalıdır.
6. 6
Üzüm üzüme baka baka kararır : Çok samimi olan kimseler, birbirlerinin huylarını benimserler.
Üzümün çöpü var, armudun sapı : Her konunun kendine göre ufak olumsuzlukları bulunabilir. Bir
işin olumlu yönleri dururken, olumsuz olanları üzerinde yoğunlaşmak doğru değildir.
Üzümün ye de bağını sorma : Sunulan imkanların kaynağını sorgulamak her zaman doğru
olmayabilir.
-V-
Vücut kocar, gönül kocamaz : Hangi yaşta olursa olsun kişi gönlü sayesinde hep genç kalmayı
başarabilir.
Verirsen doyur, vurursan duyur : Yardım yapılacaksa gereken ölçüde yapılmalıdır.
Veren el, alandan üstündür : Yardım ve iyiliksever kimseleri herkes sever, sayar.
Varsa pulun, herkes kulun; yoksa pulun, dardır yolun : Parası çok olan kimseye herkes iltifat
eder, yakınında bulunmak ister. Yoksullara kimse yüz vermez. Adını deliye de çıkarabilirler.
Varsa hünerin, her yerde vardır yerin : Hüner, kişinin her şartta en iyi yaptığı, başarılı sonuç aldığı
yeteneğidir. Bunun içindir ki her kişi mutlak bir hüner sahibi olup hayata öyle atılmalıdır.
Vakit nakittir : Zaman en değerli varlığımızdır. Hayatımızdaki en küçük bir anı bile boşa geçirmemek
lazımdır.
-Y-
Yakasından atmak : Zorlu bir işi başkasına yüklemeye çalışmak.
Yalancı kim? İşittiğini söyleyen : İnsanlar her duyduklarını, doğrulamadan başkalarına
söylememelidirler.
Yalnızlık Hakk'a mahsustur : Tek başına olmak, Tanrı'ya ait bir durumdur.
Yol sormakla bulunur : Bir işe doğru başlamak için bilmediklerimizi sormak, öğrenmek lazımdır.
Yolundan giden yorulmaz : Yapacağı işin tekniğini iyi bilen, uygulamasında deneyim sahibi olan
kimse yapacağını önceden tespit eder, sonra uygular. Sonuca sıkıntısız ulaşır. Bunları bilmeyenler ve
uygulamayanlar deneme yanılma yöntemi ile hem çok para, hem çok zaman kaybederler. Hem de
meydana çıkan iş arzu edilen düzeye erişmez.
Yük altında ancak eşek kalır : İnsanlık sıfatı olan kimse kendisine yapılan iyiliğin altında kalmaz. Bir
zaman bulur, karşılığını verir.
-Z-
Zahmetsiz rahmet olmaz : Çaba göstermeden, sıkıntı çekmeden arzu edilen güzel ve iyi sonuçlara
ulaşılmaz.
Zaman sana uymazsa sen zamana uy : İçinde yaşanılan zamanın şartları, bizim düşünce ve
davranışlarımıza uymayabilir. Kendi düşüncelerimizi kabul ettirmek için etrafımızdakiler ile sürtüşmek
doğru değildir. Zamanın gidişine uymak,ona göre davranmak en çıkar yoldur.
Zenginin basması ipekli görünür : Zengin kişilerin giydikleri, yedikleri en pahalısından seçilmiş
zannedilir.
Zengin kesesini, züğürt dizini döver : Maddi durumu çok iyi kişiler her zaman parası ile övünür.
Züğürt ise arzuladığı iş parası olmadığından yapamayacağı için üzülür. Istırap ve sıkıntı çeker.