2. Samuel Butler, “yaşamak kalabalık önünde tek başına keman çalmak,
keman çalmayı da keman çalarken öğrenmektir” der.
Bir çoğumuzun, “nasıl yaşamalı” sorusunun cevabını yaşarken
öğrenmemizin güzel bir anlatımı.
3.
4. Okul hayatı bitince hayat okulu başlar.
Her ne kadar okul hayatının amacı hayat okuluna hazırlamak
olsa da, pek çok düşünürün haklı olarak sitem ettiği gibi;
“hayat okulunda en çok lazım olan bilgiler, okul hayatında
öğretilmeyenlerdir.”
5. Okul hayatında, "hayat bilgisi" dersi gördüğümüz halde, hayat
okulunda ezberimiz neden şaşıyor?
Çünkü okullar bizi hayata değil, sınavlara hazırlıyor. Gündelik hayat
becerileri kazandırmak için değil, akademik bilgi yüklemesi için
uğraşıyor.
6. Bu yüzden okul hayatı ile hayat okulu arasındaki farklardan
yaşam şaşkını oluyoruz.
Okul hayatı ile hayat okulu arasındaki 7 temel farkı “Her Şey
Seninle Başlar” adlı kitabımda şöyle özetlemiştim.
7. 1- Okul hayatında sınavlar, önceden haber verilerek yapılır ve notumuz
yüzümüze söylenirdi. Oysa hayat okulunda insanlar bizi habersizce
"sınava çekiyor" ve yargılarını genellikle içlerinde tutuyorlar.
8. 2- Okul hayatında anlatılmayan konudan
soru sorulmazdı, hayat okulunda soru
çıkabilecek her konuyu bilmeniz bekleniyor.
9. 3- Okul hayatında notunuz "objektif" rakamlarla karnemize yazılırdı.
Oysa hayat okulunda, subjektif kanaatlerle "notumuz veriliyor.”
10. 4- Okul hayatında soruların tek doğru cevabı vardı. Hayat okulunda
kişiye göre değişen doğru cevapları bilmeniz gerekiyor.
11. 5- Okul hayatında bulunduğumuz sınıftan daha aşağıya
düşmezdik. Hayat okulunda başarısız olunca "sınıftan düşmek"
mümkün!
12. 6- Okul hayatında önce dersimizi öğrenir sonra sınava
girerdik. Hayat okulunda önce sınavca çekilip sonra "dersimizi
alıyoruz."
13. 7- Okul hayatında tek dersten sınıfta kalanlara "bir ek sınav
hakkı" daha verilirdi. Hayat okulunda bir fırsatı kaçırıp son
vagona atlayamayanlar için "tek fırsat hakkı yok".
14. Kullanma kılavuzunu yanımıza almadan geliyoruz hayata. Nasıl
yaşayacağımızı yaşarken öğreniyoruz. Yaşamak istediğimiz hayat,
yaşadığımız hayat ve yaşamamız istenen hayatın iç açılarının
toplamından "ortaya karışık" bir hayat çıkarıyoruz kendimize.
15.
16. Bir insan uçak yapabilir ve onunla bütün dünyayı baştanbaşa
dolaşabilir. Fakat nasıl mutlu, başaralı ve memnun olunacağını
öğreten o basit sanatın tamamıyla cahilidir. Sanatları öğrenirken
listenin en başına yaşama sanatını koymayı unutma!”
17. Okul hayatında başarılı olabilen biri, neden hayat okulunda
aynı oranda başarılı olamayabiliyor?
18. Bana en çok sorulan sorulardan
biri, “okul hayatındaki başarılı
olanlar neden hayat okulunda
da aynısını yapamıyorlar?” Evet,
Türkiye’nin zirvesinde
gördüğümüz insanların ezici bir
çoğunluğu sınav birincisi değil.
En çok kazanan işadamları,
rekortmen sporcular, en çok oy
alan politikacılar, en çok okunan
yazarlar, en beğenilen TV
yıldızlarının çoğu sınav birincisi
değil. Nasıl oluyor da böyle
oluyor?
19. Bu sorunun cevabı temelde çok basit. Okul hayatında başarı için
birbirinden farklı alanlarda- yani Türkçeden matematiğe, beden
eğitiminden fizik dersine- çok iyi olmanız gerekir.
20. Oysa hayat okulunda, sadece bir alanda çok iyi olmanız
yeterlidir. Çok iyi bir futbolcu, matematiği berbat olsa da,
ülkesinin yakın tarihini bilmese de yine iyi bir futbolcudur.
21. Sözün özeti, okul hayatından dört yanlış bir doğruyu götürüyor. Hayat
okulunda ise bir doğru dört yanlışı! Bir işte ülke çapında açık ara en iyi
olduğunuzda, bu görkemli başarınız, bakan gözleri kamaştırıp “hare
etkisi” yaratarak, diğer kusurlarınızı kapatır! Kusurlarınız çok fazla göze
batıyorsa, “göz alıcı” bir iş başarmanın vakti gelmiş demektir.