SlideShare a Scribd company logo
1 of 30
Libya’da Arap Baharı ve Perde Arkası
Konumu
• Libya Afrikanın Kuzeydoğusunda yerleşmektedir
• Mısır, Çad, Sudan, Niger, Cezayir ve Tunusla komşudur
• Ülke topraklarının genel alanına göre Libya Afrikanın en büyük 4.cü,
dünyanın ise 17.ci büyük ülkesidir
Libya Hakkında Kısa Bilgiler
• Başkent: Tripoli
• Ana Dili: Arapça
• Ülke nufusu: 5.7 milyon
• Din: 97% İslam
• Ekonomisi: Genellikle
petroldan gelir sağlıyor
Tarihi Bilgiler
• 1911-1943 İtalyanlar tarafından işgal edildi
• 1943-1951 İngilizler ve Fransızlar tarafından işgal
edildi
• 1951 İngiltereye bağlı Birleşik Libya Krallığı adı
altında ülke ilen edildi
• 1951-1969 Kral İdrisin önderliğinde Libya Krallığı
ilan olundu
• 1969-2011 Kaddafi, Kralı devirerek Libya
Cumhuriyyeti ilan etti ve 42 yıl ülkeni yönetti
Kaddafi Hükümeti Zamanında Libya (1969-2011)
• CIA’in tüm ülkelere dair güncel bilgiler sunduğu World Factbook derlemesine
göre 2010 yılında Libya’da kişi başı gelir 14 bin dolardı. Bu rakam Afrika’nın en
yüksek kişi başı gelirine çok yakın bir rakamdı.
• Libya’da ortalama ömür ise 77 seneydi. UNESCO’nun 2009 verilerine göre
yetişkinlerde okuma yazma oranı yüzde 89’a yükselmiş, erkek ve kız çocuklarının
yüzde 97’si okula gidiyordu.
• Libya petrol açısından zengin olmasına rağmen temiz su kullanma noktasında
sıkıntı çekiyor ve temiz su ihtiyacını Avrupa ülkelerinden karşılıyordu. 1984’te
Kaddafi hükümeti Libyayı temiz suyla temin etmek için yeni bir projeye başladı.
2011 yılına kadar 33 milyar dolar harcanmış bu proje Libya nüfusunun yüzde
70’ine içme suyu ile temin etti.
• Yeni evli çiftlere devlet 60 bin Libya dinarı, yaklaşık 50 bin Amerikan doları
değerinde faizsiz kredi veriyordu.
• Yurt dışında tahsil yapanlara 2500 Euro harçlık yanında, barınmak ve araç
yardımı yapılır.
• Eğitim, tahsil ve sağlık hizmetleri tüm yurttaşlara bedelsizdir.
• Savaştan önce bir somun ekmek fiyatı sadece 15 centti.
Kaddafi Hükümeti Zamanında Libya
(1969-2011)
• Kaddafi Afrika kıtasının bağımlılığını azaltmak için birçok girişimde
bulundu. 90’lı yıllarda 45 Afrika hükümeti bir araya gelerek uzaya ortak
bir uydu fırlatma projesini onayladılar. RASCOM adlı proje, Afrika
ülkelerinin telefon harcamalarını çok büyük ölçüde düşürecekti. Proje
başlatıldığında Afrika devletleri, Intelsat gibi Avrupa tekellerine telefon
hizmeti için yıllık toplam 500 milyon dolar ödüyordu. Oysa proje yıllık
hizmet bedelini 400 milyon dolara hayata geçiriebilecekti. Kaddafi, IMF
ve diğer batılı mali kuruluşların sürekli proje için kredi taleplerini geri
çevirerek bu projeye 300 milyon dolar aktardı. Sonunda uydu, 2007’de
uzaya fırlatıldı.
• ABD, 2008’de Afrika kıtasında kurmak istediği askeri varlığını AFRICOM isminde
bir merkez karargaha bağladı. Ancak Afrika kıtasında hiçbir ülke bu karargaha ev
sahipliği yapmaya niyetli olmadığı için, AFRICOM merkezi Almanya’da,
Stuttgart’ta kuruldu. Kaddafi bu kuruluşa karşı çıkarak bu merkezin Afrika da
kurulmasına karşı çıkıyor ve bunun için gayret gösteriyordu. Bu çabaların
sonucunda 2008 yılında Afrika Birliği, AFRICOM’u resmi olarak reddetti.
• The Washington Post, 10 Haziran 2011 tarihli haberinde Kaddafi’nin 2006’da
yaptığı bir konuşmasını aktarıyordu: “Ülkenin petrolu, bu işten milyonlar
kazananan şirketler tarafından yöneltilmektedir. Artık, Libyalıların da kendi ülke
petrolundan faydalanmalarının zamanı geldi.”Müdaheleden altı ay önce, Ekim
2010’da Chevron ve Occidental Petroleum Libya’daki sözleşmelerini fehsediyor,
buna karşılık Alman petrol tekeli R.W. DIA, Libya Ulusal Petrol Şirketi’yle keşif ve
üretim paylaşımı anlaşması imzalıyordu.
Kaddafi Hükümeti Zamanında Libya
(1969-2011)
Siyasi Durum
• Libya hükümeti her ne kadar halkın temel ihtiyaçlarını sağlasa da siyasi durum,
pek de normal değildi. Kaddafi ülkenin siyasal-külterel yapısını yüzyıllardır
sürdüğü gibi korumak, fakat ekonomik refah sağlamak niyetindeydi. Ülkede
tahminen 2 bin aşiret vardı. Bunlar 140 ana aşiret konula ayrılıyordu. Bu 140
aşiretten en büyük 50’si, ülkenin sosyoekonomik ve siyasi yönetimde büyük rol
oynuyordu. Aşiretlerin nüfuzu Kaddafi döneminde kırılmamış, tam tersine
yönetime yakın olan aşiretlerin hareket alanına her zaman saygı gösterilmişti.
Öyle ki, bazı bölgelerde aşiret hukuku, ulusal hukuktan daha önceydi. Herkes
aşiretinin büyüklüğüyle orantılı bir vergiyi aşiret ağasına veriyordu. Libya halkı
ekonomik refah bakımından çağı yakalamış, fakat siyasi ve kültürel olarak
ortaçağ karanlığıyla boğuşmasında yanlız bırakılmıştı.
Savaşa Hazırlık...
• 2011 yılının Ocak-Şubat ayından itibaren Libya’da bir grup insan tarafından Kaddafi
hükümetine karşı ayaklanmalar başladı. Bingazi’de başlayan protestolar kısa sürede
Libya’nın diğer şehirlerine de yayılmaya başladı. Protesto dalgası büyeyerek ülkede
olan bazı aşiret liderlerinin de desteğini aldı. 27 Şubat 2011’de Libya muhalefeti
birleşerek Libya Ulusal Konseyi’ni kurdu.
• Muhalefet içinde ise en fazla ön plana çıkan Libya İslami Savaş Grubu idi. Bu örgüt
eskiden beri El Kaide’nin içerisinde faaliyet gösteriyor ve Cezayir’de aktif olan İslami
Mağrip El Kaidesi’nin bir koluydu. Libya İslami Savaş Grubu Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi, ABD Dışişleri Bakanlığı ve İngiliz İçişleri Bakanlığı’nın “terörist
örgüt” listesinde yer alıyordu. ABD Hazine Bakanlığı’na göre “Libya İslami Savaş
Grubu şiddet kullanımı, El Kaide ve başka terör örgütleriyle ittifak üzerinden küresel
güvenlik ve istikrarı tehdit ediyor”du.
Mühaliflerin Silahlanması
• New York Times gazetesinin 24 Şubat 2011 tarihli yayınında mühaliflerin Libya’daki
eylemlerin ilk günlerinde silahları “Mısır sınırından” aldıkları belirtiliyordu. 17 Mart 2011
tarihli The Wall Street Journal gazetesindeki haber de ise Libya’lı mühaliflere Mısır
sınırından geçirilen silahları ABD’nin bilgisi kapsamında Mısır ordusunun temin ettiği
açıklanmaktaydı. Aslında Libya’ya silah sokmak Birleşmiş Miletler kararına aykırıydı.
Le Figaro’nun 29 Haziran 2011 yayınladığı habere göre Fransa uçakları Libya’daki
mühaliflere roketatar ve makineli tüfek dolu paketler bıraktığı ortaya çıkıyordu.
Mühalifler Tarafından Yapılan
Katliamlar
Tawergha Katliamı
• Libyalı muhalifler aldıkları silahlarla sivil insanlara karşı katliam yapması hakkında
medyada çok sayda haber yer alıyordu. Özellikle bu katliamların ülkenin Taverga, Guşi
ve El Kavaliş bölgelerinde yapıldığı söyleniyordu. BBC News 12 Aralık 2012 tarihli
haberinde Taverga’dan 30.000 insanın zorla şehirlerinden çıkartıldığını belirtiyordu.
Batılı insan hakları örgütleri bile, muhaliflerin katliamlarını dile getirmek zorunda
kalıyorlardı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), hazırladığı raporda muhaliflerin
Libya’da evleri, dükkanları ve hatta hastaneleri yağmaladıklarını belirtiyordu. 13
Temmuz 2011 tarihli The Guardian gazetesinde HRW’in bir raporu yayınlandı. Rapora
göre HRW’ye konuşan bir muhalif general pişkinlikle bu olaylardan haberdar olduğunu,
bunun kendi politikaları oldmadığını, eğer ki kendileri aksi yönde emir vermiş
olmasalar, insanların taş üstünde taş bırakmayacağını söylüyordu.
Kaddafi’ye Karşı Yapılan
Propaganda
• 24 Haziran 2001 tarihinde ABD’nin TIME dergisinde George W. Bush'un başkanlık
seçimlerinde yer alan dış ilişkiler ve politika danışmanı George Schultz, Kaddafi’ye
yapılan dezenformasyon kampanyasıyla ilgili verdiği bir açıklamada “Açıkcası ben
Kaddafiye karşı yapılabilecek küçük psikoloji savaşa karşı değilim. ” diyordu.
• 20 Şubat’ta BBC Dünya Haberleri editörü Jon Williams, Libya’da hiç muhabirleri
olmamasından yakınıyor, kaynak olarak “orada olanlardan haber aldıklarını”
belirtiyordu. Temasta oldukları kişiler, muhalif militanlardı. 21 Şubat tarihinde ise Jon
Williams’ın “doğru düzgün bilgi alamıyoruz” demesinden bir gün sonra, The Telegraph
gazetesinde Kaddafi’nin Bingazi’yi bombardımana tuttuğu haberi yayıldı. Oysa ki, 1
Mart’ta ABD Savunma Bakanı Robert Gates ve ABD Genelkurmay Başkanı Amiral
Michael Mullen’in düzenledikleri ortak basın toplantısında bir gazeteci, bu soruyu
sordu:
Soru: Onun (Kaddafi’nin) kendi halkına gerçekten havadan ateş açtığına dair hiçbir
kanıt gördünüz mü? Bu yönde haberler çıktı, fakat bağımsız olarak teyit ettiniz mi?
Eğer bu doğruysa, bu (bombalamanın) boyutu nedir?
Gates: Basında çıkan haberlerleri gördük, fakat elimizde bunları teyit eden bilgiler yok.
Mullen: Doğru. Şimdiye kadar hiçbir delil görmedik.
NATO nun hücumu
• 17 Mart 2011 tarihinde Türkiye saatiyle gece yarısını biraz geçe toplanan
BM Güvenlik Konseyi, Libya'da sivillerin koruması amacıyla uçuşa yasak
bölge oluşturulmasına yetki veren, Libya'da derhal ateşkes sağlanması
çağrısında bulunan ve rejime yönelik yaptırımların daha da
sıkılaştırılmasını ve genişletilmesini öngören karar tasarısını kabul
etmiştir.
• BM Güvenlik Konseyi’nde Çin’in dönem başkanlını üstlendiği toplantıda
İngiltere, Fransa, ABD ve Lübnan tarafından hazırlanan karar tasarısı 15
üyeli BM Güvenlik konseyinin 5 daimi ve 10 geçici üyesinden 10’u evet
oyu verirken Rusya, Çin, Almanya, Hindistan ve Brezilya çekimser oy
vermiştir. Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin hiçbirisi veto hakkını
kullanmadığı için karar kabul edilmiştir.
• KARARA İLK TEPKİLER
Almanya: Çok riskli bir karar, biz asker göndermeyeceğiz.
• Küba ve Venezuela ise emperyalist devletlerin Libya'nın içişlerine
müdahalede bulunmaya son vermelerini istedi.
• Eski Küba lideri Fidel Castro, Amerika Birleşik Devletleri'ni, Libya'nın
işgal edilmesi çağrısı yapmaya hazırlanmakla suçladı.
Ve sonuç olarak…
• Tripoli zaferinden sonra muhalif birlikleri hükümet ordularını tamamen devre dışı
bırakmak için Kaddafi’ninde bulunduğu Sirte’ye doğru irerledi. 15 Eylül’den itibaren
mühalif güçler NATO güçleriyle birlikte Sirte’de Kaddafi güçlerine karşı tatbikatlara
başladı ve bu tatbikatlar 20 Ekim’e kadar devam etti. 20 Ekim 2011 tarihinde Kaddafi
NATO’nun hava saldırısı sonucunda yaralanarak muhaliflerin eline geçti. Kaddafi
yakalandıktan sonra muhalifler tarafından linç edilerek öldürüldü. Kaddafi’nin cesedi
Mısrata’dakı “Afrika Pazarı” isminde bir alış veriş merkezinde soğuk hava deposuna
götürülerek halka gösterildi. 25 Ekim 2011 tarihinde ise Kaddafi’nin cesedi Libya’da hiç
kimsenin bilmediği bir yerde gömülmüştür.
• Yaşanan bu olaylar sonucunda çok sayda Libyalı vatanlarını terk ederek başka ülkelere
göç etmek zorunda kaldı. AB Komisyonu'nun raporuna göre sadece 2011 Mayıs ayında
ülkeden göç eden mültecilerin sayı 750.000 insanı buluyordu. Bu mülteciler genellikle
Tunus, Mısır, Nijer, Cezayir gibi komşu ülkelere göç ediyorlardı. Associated Press
Libya’daki iç savaş sonucunda 30.000 insanın vefat etdiyini, 50.000 insanın ise
yaralandığını belirtiyordu.
YABANCI MEDYA TARAFINDAN SAVAŞ
BAŞLANGICINDAN BİTİŞİNE KADAR
ÇEKİLEN BAZI FOTOĞRAFLAR
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası
Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası

More Related Content

Viewers also liked

Viewers also liked (7)

Practica en clases
Practica en clasesPractica en clases
Practica en clases
 
Fertilização in vitro
Fertilização in vitro Fertilização in vitro
Fertilização in vitro
 
Kanser Nedir?
Kanser Nedir?Kanser Nedir?
Kanser Nedir?
 
Filo Arthropoda Subfilo Crustácea
Filo Arthropoda  Subfilo CrustáceaFilo Arthropoda  Subfilo Crustácea
Filo Arthropoda Subfilo Crustácea
 
Summer internship Bhilai Steel Plant
Summer internship Bhilai Steel PlantSummer internship Bhilai Steel Plant
Summer internship Bhilai Steel Plant
 
Ventajas y desventajas del uso de internet en estudiantes universitarios ecua...
Ventajas y desventajas del uso de internet en estudiantes universitarios ecua...Ventajas y desventajas del uso de internet en estudiantes universitarios ecua...
Ventajas y desventajas del uso de internet en estudiantes universitarios ecua...
 
Monitoreo estrategico pdf
Monitoreo estrategico pdfMonitoreo estrategico pdf
Monitoreo estrategico pdf
 

Libya da Arap Baharı ve Perde Arkası

  • 1. Libya’da Arap Baharı ve Perde Arkası
  • 2. Konumu • Libya Afrikanın Kuzeydoğusunda yerleşmektedir • Mısır, Çad, Sudan, Niger, Cezayir ve Tunusla komşudur • Ülke topraklarının genel alanına göre Libya Afrikanın en büyük 4.cü, dünyanın ise 17.ci büyük ülkesidir
  • 3. Libya Hakkında Kısa Bilgiler • Başkent: Tripoli • Ana Dili: Arapça • Ülke nufusu: 5.7 milyon • Din: 97% İslam • Ekonomisi: Genellikle petroldan gelir sağlıyor
  • 4. Tarihi Bilgiler • 1911-1943 İtalyanlar tarafından işgal edildi • 1943-1951 İngilizler ve Fransızlar tarafından işgal edildi • 1951 İngiltereye bağlı Birleşik Libya Krallığı adı altında ülke ilen edildi • 1951-1969 Kral İdrisin önderliğinde Libya Krallığı ilan olundu • 1969-2011 Kaddafi, Kralı devirerek Libya Cumhuriyyeti ilan etti ve 42 yıl ülkeni yönetti
  • 5. Kaddafi Hükümeti Zamanında Libya (1969-2011) • CIA’in tüm ülkelere dair güncel bilgiler sunduğu World Factbook derlemesine göre 2010 yılında Libya’da kişi başı gelir 14 bin dolardı. Bu rakam Afrika’nın en yüksek kişi başı gelirine çok yakın bir rakamdı. • Libya’da ortalama ömür ise 77 seneydi. UNESCO’nun 2009 verilerine göre yetişkinlerde okuma yazma oranı yüzde 89’a yükselmiş, erkek ve kız çocuklarının yüzde 97’si okula gidiyordu. • Libya petrol açısından zengin olmasına rağmen temiz su kullanma noktasında sıkıntı çekiyor ve temiz su ihtiyacını Avrupa ülkelerinden karşılıyordu. 1984’te Kaddafi hükümeti Libyayı temiz suyla temin etmek için yeni bir projeye başladı. 2011 yılına kadar 33 milyar dolar harcanmış bu proje Libya nüfusunun yüzde 70’ine içme suyu ile temin etti. • Yeni evli çiftlere devlet 60 bin Libya dinarı, yaklaşık 50 bin Amerikan doları değerinde faizsiz kredi veriyordu. • Yurt dışında tahsil yapanlara 2500 Euro harçlık yanında, barınmak ve araç yardımı yapılır. • Eğitim, tahsil ve sağlık hizmetleri tüm yurttaşlara bedelsizdir. • Savaştan önce bir somun ekmek fiyatı sadece 15 centti.
  • 6. Kaddafi Hükümeti Zamanında Libya (1969-2011) • Kaddafi Afrika kıtasının bağımlılığını azaltmak için birçok girişimde bulundu. 90’lı yıllarda 45 Afrika hükümeti bir araya gelerek uzaya ortak bir uydu fırlatma projesini onayladılar. RASCOM adlı proje, Afrika ülkelerinin telefon harcamalarını çok büyük ölçüde düşürecekti. Proje başlatıldığında Afrika devletleri, Intelsat gibi Avrupa tekellerine telefon hizmeti için yıllık toplam 500 milyon dolar ödüyordu. Oysa proje yıllık hizmet bedelini 400 milyon dolara hayata geçiriebilecekti. Kaddafi, IMF ve diğer batılı mali kuruluşların sürekli proje için kredi taleplerini geri çevirerek bu projeye 300 milyon dolar aktardı. Sonunda uydu, 2007’de uzaya fırlatıldı.
  • 7. • ABD, 2008’de Afrika kıtasında kurmak istediği askeri varlığını AFRICOM isminde bir merkez karargaha bağladı. Ancak Afrika kıtasında hiçbir ülke bu karargaha ev sahipliği yapmaya niyetli olmadığı için, AFRICOM merkezi Almanya’da, Stuttgart’ta kuruldu. Kaddafi bu kuruluşa karşı çıkarak bu merkezin Afrika da kurulmasına karşı çıkıyor ve bunun için gayret gösteriyordu. Bu çabaların sonucunda 2008 yılında Afrika Birliği, AFRICOM’u resmi olarak reddetti. • The Washington Post, 10 Haziran 2011 tarihli haberinde Kaddafi’nin 2006’da yaptığı bir konuşmasını aktarıyordu: “Ülkenin petrolu, bu işten milyonlar kazananan şirketler tarafından yöneltilmektedir. Artık, Libyalıların da kendi ülke petrolundan faydalanmalarının zamanı geldi.”Müdaheleden altı ay önce, Ekim 2010’da Chevron ve Occidental Petroleum Libya’daki sözleşmelerini fehsediyor, buna karşılık Alman petrol tekeli R.W. DIA, Libya Ulusal Petrol Şirketi’yle keşif ve üretim paylaşımı anlaşması imzalıyordu.
  • 8. Kaddafi Hükümeti Zamanında Libya (1969-2011) Siyasi Durum • Libya hükümeti her ne kadar halkın temel ihtiyaçlarını sağlasa da siyasi durum, pek de normal değildi. Kaddafi ülkenin siyasal-külterel yapısını yüzyıllardır sürdüğü gibi korumak, fakat ekonomik refah sağlamak niyetindeydi. Ülkede tahminen 2 bin aşiret vardı. Bunlar 140 ana aşiret konula ayrılıyordu. Bu 140 aşiretten en büyük 50’si, ülkenin sosyoekonomik ve siyasi yönetimde büyük rol oynuyordu. Aşiretlerin nüfuzu Kaddafi döneminde kırılmamış, tam tersine yönetime yakın olan aşiretlerin hareket alanına her zaman saygı gösterilmişti. Öyle ki, bazı bölgelerde aşiret hukuku, ulusal hukuktan daha önceydi. Herkes aşiretinin büyüklüğüyle orantılı bir vergiyi aşiret ağasına veriyordu. Libya halkı ekonomik refah bakımından çağı yakalamış, fakat siyasi ve kültürel olarak ortaçağ karanlığıyla boğuşmasında yanlız bırakılmıştı.
  • 9. Savaşa Hazırlık... • 2011 yılının Ocak-Şubat ayından itibaren Libya’da bir grup insan tarafından Kaddafi hükümetine karşı ayaklanmalar başladı. Bingazi’de başlayan protestolar kısa sürede Libya’nın diğer şehirlerine de yayılmaya başladı. Protesto dalgası büyeyerek ülkede olan bazı aşiret liderlerinin de desteğini aldı. 27 Şubat 2011’de Libya muhalefeti birleşerek Libya Ulusal Konseyi’ni kurdu. • Muhalefet içinde ise en fazla ön plana çıkan Libya İslami Savaş Grubu idi. Bu örgüt eskiden beri El Kaide’nin içerisinde faaliyet gösteriyor ve Cezayir’de aktif olan İslami Mağrip El Kaidesi’nin bir koluydu. Libya İslami Savaş Grubu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, ABD Dışişleri Bakanlığı ve İngiliz İçişleri Bakanlığı’nın “terörist örgüt” listesinde yer alıyordu. ABD Hazine Bakanlığı’na göre “Libya İslami Savaş Grubu şiddet kullanımı, El Kaide ve başka terör örgütleriyle ittifak üzerinden küresel güvenlik ve istikrarı tehdit ediyor”du.
  • 10. Mühaliflerin Silahlanması • New York Times gazetesinin 24 Şubat 2011 tarihli yayınında mühaliflerin Libya’daki eylemlerin ilk günlerinde silahları “Mısır sınırından” aldıkları belirtiliyordu. 17 Mart 2011 tarihli The Wall Street Journal gazetesindeki haber de ise Libya’lı mühaliflere Mısır sınırından geçirilen silahları ABD’nin bilgisi kapsamında Mısır ordusunun temin ettiği açıklanmaktaydı. Aslında Libya’ya silah sokmak Birleşmiş Miletler kararına aykırıydı. Le Figaro’nun 29 Haziran 2011 yayınladığı habere göre Fransa uçakları Libya’daki mühaliflere roketatar ve makineli tüfek dolu paketler bıraktığı ortaya çıkıyordu.
  • 11. Mühalifler Tarafından Yapılan Katliamlar Tawergha Katliamı • Libyalı muhalifler aldıkları silahlarla sivil insanlara karşı katliam yapması hakkında medyada çok sayda haber yer alıyordu. Özellikle bu katliamların ülkenin Taverga, Guşi ve El Kavaliş bölgelerinde yapıldığı söyleniyordu. BBC News 12 Aralık 2012 tarihli haberinde Taverga’dan 30.000 insanın zorla şehirlerinden çıkartıldığını belirtiyordu. Batılı insan hakları örgütleri bile, muhaliflerin katliamlarını dile getirmek zorunda kalıyorlardı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), hazırladığı raporda muhaliflerin Libya’da evleri, dükkanları ve hatta hastaneleri yağmaladıklarını belirtiyordu. 13 Temmuz 2011 tarihli The Guardian gazetesinde HRW’in bir raporu yayınlandı. Rapora göre HRW’ye konuşan bir muhalif general pişkinlikle bu olaylardan haberdar olduğunu, bunun kendi politikaları oldmadığını, eğer ki kendileri aksi yönde emir vermiş olmasalar, insanların taş üstünde taş bırakmayacağını söylüyordu.
  • 12.
  • 13.
  • 14.
  • 15.
  • 16. Kaddafi’ye Karşı Yapılan Propaganda • 24 Haziran 2001 tarihinde ABD’nin TIME dergisinde George W. Bush'un başkanlık seçimlerinde yer alan dış ilişkiler ve politika danışmanı George Schultz, Kaddafi’ye yapılan dezenformasyon kampanyasıyla ilgili verdiği bir açıklamada “Açıkcası ben Kaddafiye karşı yapılabilecek küçük psikoloji savaşa karşı değilim. ” diyordu. • 20 Şubat’ta BBC Dünya Haberleri editörü Jon Williams, Libya’da hiç muhabirleri olmamasından yakınıyor, kaynak olarak “orada olanlardan haber aldıklarını” belirtiyordu. Temasta oldukları kişiler, muhalif militanlardı. 21 Şubat tarihinde ise Jon Williams’ın “doğru düzgün bilgi alamıyoruz” demesinden bir gün sonra, The Telegraph gazetesinde Kaddafi’nin Bingazi’yi bombardımana tuttuğu haberi yayıldı. Oysa ki, 1 Mart’ta ABD Savunma Bakanı Robert Gates ve ABD Genelkurmay Başkanı Amiral Michael Mullen’in düzenledikleri ortak basın toplantısında bir gazeteci, bu soruyu sordu: Soru: Onun (Kaddafi’nin) kendi halkına gerçekten havadan ateş açtığına dair hiçbir kanıt gördünüz mü? Bu yönde haberler çıktı, fakat bağımsız olarak teyit ettiniz mi? Eğer bu doğruysa, bu (bombalamanın) boyutu nedir? Gates: Basında çıkan haberlerleri gördük, fakat elimizde bunları teyit eden bilgiler yok. Mullen: Doğru. Şimdiye kadar hiçbir delil görmedik.
  • 17. NATO nun hücumu • 17 Mart 2011 tarihinde Türkiye saatiyle gece yarısını biraz geçe toplanan BM Güvenlik Konseyi, Libya'da sivillerin koruması amacıyla uçuşa yasak bölge oluşturulmasına yetki veren, Libya'da derhal ateşkes sağlanması çağrısında bulunan ve rejime yönelik yaptırımların daha da sıkılaştırılmasını ve genişletilmesini öngören karar tasarısını kabul etmiştir. • BM Güvenlik Konseyi’nde Çin’in dönem başkanlını üstlendiği toplantıda İngiltere, Fransa, ABD ve Lübnan tarafından hazırlanan karar tasarısı 15 üyeli BM Güvenlik konseyinin 5 daimi ve 10 geçici üyesinden 10’u evet oyu verirken Rusya, Çin, Almanya, Hindistan ve Brezilya çekimser oy vermiştir. Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin hiçbirisi veto hakkını kullanmadığı için karar kabul edilmiştir. • KARARA İLK TEPKİLER Almanya: Çok riskli bir karar, biz asker göndermeyeceğiz. • Küba ve Venezuela ise emperyalist devletlerin Libya'nın içişlerine müdahalede bulunmaya son vermelerini istedi. • Eski Küba lideri Fidel Castro, Amerika Birleşik Devletleri'ni, Libya'nın işgal edilmesi çağrısı yapmaya hazırlanmakla suçladı.
  • 18. Ve sonuç olarak… • Tripoli zaferinden sonra muhalif birlikleri hükümet ordularını tamamen devre dışı bırakmak için Kaddafi’ninde bulunduğu Sirte’ye doğru irerledi. 15 Eylül’den itibaren mühalif güçler NATO güçleriyle birlikte Sirte’de Kaddafi güçlerine karşı tatbikatlara başladı ve bu tatbikatlar 20 Ekim’e kadar devam etti. 20 Ekim 2011 tarihinde Kaddafi NATO’nun hava saldırısı sonucunda yaralanarak muhaliflerin eline geçti. Kaddafi yakalandıktan sonra muhalifler tarafından linç edilerek öldürüldü. Kaddafi’nin cesedi Mısrata’dakı “Afrika Pazarı” isminde bir alış veriş merkezinde soğuk hava deposuna götürülerek halka gösterildi. 25 Ekim 2011 tarihinde ise Kaddafi’nin cesedi Libya’da hiç kimsenin bilmediği bir yerde gömülmüştür. • Yaşanan bu olaylar sonucunda çok sayda Libyalı vatanlarını terk ederek başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. AB Komisyonu'nun raporuna göre sadece 2011 Mayıs ayında ülkeden göç eden mültecilerin sayı 750.000 insanı buluyordu. Bu mülteciler genellikle Tunus, Mısır, Nijer, Cezayir gibi komşu ülkelere göç ediyorlardı. Associated Press Libya’daki iç savaş sonucunda 30.000 insanın vefat etdiyini, 50.000 insanın ise yaralandığını belirtiyordu.
  • 19. YABANCI MEDYA TARAFINDAN SAVAŞ BAŞLANGICINDAN BİTİŞİNE KADAR ÇEKİLEN BAZI FOTOĞRAFLAR