Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Little bee 26
1. BÖLÜM 26
EVREKA!
Ayy!! Ne kadar karışık bir masa bu böyleee! Her
yer her yerde! Aradığını nasıl buluyor
anlayamadım… Tamamen içinde kaybolmuş…
Kimseye de elletmiyor… Ne biçim bir dişi arı
bu!
-Lütfen beni kalıplaştırma!
-Ay! Yine mi duydun! İnsan biraz toparlar
değil mi?
-Ben böyle rahatım! Düzenleyince aradığımı
bulamıyorum…
-Aman iyi!
Kavanozunu kırdığı neredeyse 7 ay olacak…
Yeni kavanozu üzerinde çalışıyor olmalı… 6
ayda bitireceğim demişti ama…
-Heeyy buldum! Buldum işte! Bu harika!
Tövbeler olsun! Şaşırdı bu arı iyice…
-Ne buldun şaşkın?
2. -Polenlerime koyacağım yeni isimlerii!! İşte bu
harika! Yaşasın!
-Bir şey anladıysam Arap Arı olayım :
-Bu çok kötü bir espiriii :P
-Yaaa demek öyleeee… Hem senin kavanozu
kırdığın 7 ay olacak neredeyse! Sen beni bırak
ta cevap ver bakalım! Niye bitiremedin? Hadi
söyle bakalım çok bilmiş arı!!
-Kim demiş bitiremedim diye? :D
-Nasıl yani bitti mi?
-Son dokunuşlarımı yapıyorum, 10 güne
kalmaz teslim edeceğim ;)
-Ama demin… Demin yeni bir şey buldum diye
seviniyordun sen… Nasıl yani?
-Nitel Analiz böyledir. Bazen tam her şeyi
bitirdim diye düşünüp bulguları yorumlarken,
bir şey olur ve başa dönmen gerekir. Döndüğün
de bakarsın ki çok önemi bir şeyi atlamışsın..
3. -Bir dakika, bir dakika dur biraz. Nitel Analiz
mi?
-Evet Gömülü Petek çalışıyorum :D
- Ne gömüsü? Ne peteği? Yine şaşırdın sen! Sen…
Sen… Nicel çalışırsın ama… Sayılarla oynamayı
seversin… Ne oldu sana Küçük Arı?
-Bilmiyorum… Evet sayıları çok seviyordum…
Onları programa yükleyip, onlarla oynamaktan
çok zevk alıyordum ama… O kavanozu
kırdıktan sonra içime kapandım… Çok
düşündüm… Ben gerçekten ne yapmak istiyorum
diye… Sayılarda kaybolmayı seviyordum ama
beni tatmin etmiyordu… Aslında o dönem kendi
içime de bir yolculuktu… Biliyor musun? Ben
hep Sayısal konulara yoğunlaştım bu zamana
kadar ama Sosyoloji hep ilgimi çekerdi…
-Biliyorum… Habire olayları, arılar arasındaki
ilişkileri, davranışlarının nedenini anlamaya
çalışıp duruyorsun… bu senin ruhunda var
ama sosyolog olmak istediğini bilmiyordum
doğrusu!
4. -Psikolojiyi de seviyorum, felsefeyi de… Hepsini
bir arada kullanabileceğim bir alan
olmalıydı…
- ve liderliği seçtin…
-Evet… sonra gömülü petek yöntemine rastladım.
O kadar ilgimi çekti ki… Sonra bir baktım
araştırmam tamamen bir Gömülü Petek
Araştırmasına dönüşüyor… Bu gerçekten çok
heyecan vericiydi…
-Biraz anlatsana. Nedir bu Gömülü Petek?
Kraliçe Arıları gömüp rahat mı ediyoruz, ne
oluyor anlamıyorum?
-Şöyle bir şey… Önce görüşmeleri
gerçekleştiriyorsun. Katılımcılarla yarım saat,
bir saat bazen iki saat süren görüşmeler
yapıyorsun. Onların tecrübelerini, hikayelerini
dinliyorsun. Empati yapıyorsun, onların
hayatlarını anlamlandırıyorsun. Görüşme
sayısı arttıkça kafanda bazı düşünceler
belirmeye başlıyor. Gittikçe bağlantılar daha da
netleşiyor. Sonra o topladığın verilerle, kafanda
5. oluşan anlamları alıp uçsuz bucaksız kırlara
uçuyorsun. Binlerce çiçek olduğunu düşün… Her
renkten, her kokudan, her türden… İyice
yükseliyorsun ve onlara bakıyorsun… sonra
gözlerini kapatıp görüşmeleri, dişi arıları
anlattıklarını aklına getiriyorsun, bir daha bir
daha… Gözlerini yeniden açtığında çiçeklerdeki
hangi çiçekte hangi polenin olduğunu,
hangilerini birleştirmen gerektiğini yavaş yavaş
hissetmeye başlıyorsun. Sonra alçalıyorsun,
çiçeklere yaklaşıyorsun, onları anlamaya
çalışıyorsun, kokluyorsun sana aradığın şeyi
vermelerini istiyorsun, onların dilinden
konuşuyorsun, hissediyorsun onları… sonra
yeniden yükselip daha yukarıdan bakıyorsun…
Sen, arıların söyledikleri, çiçekler, polenler
birlikte ortak bir şarkıyı söylemeye
başlıyorsunuz… O anda hava kararıyor ve
problemin çözümü olan polenler parıldama
başlıyor… Onları bir tek sen görebiliyorsun…
Defalarca alçalıp yükseliyorsun ve her seferinde
bir polen sana ışığını yakıyor ve “Aferin Küçük
6. Arı! Beni buldun! Sana ışığımı vereceğim! Sen
de bana bir isim vereceksin!” İşte demin bana
bir polen ışığını vermişti, ben de ona yeni bir
isim koymuştum. Onun için o kadar sevindim!
Şimdi anlıyor musun beni?
-HıHı…
-Ne oldu niye öyle bakıyorsun?
-Bu polenlere isim verme yetkin var mı senin?
-Elbette :D Her araştırmacının vardır.
-İyi ki o kavanozu kırmışsın… Yoksa bunları
hiç göremeyecektin…
-Evet, göremeyecektim…
-Hadi çabuk bitir. Okumak istiyorum çok
merak ettim. Hadi!
-Çok az kaldı, sabret biraz. Heey bakma dedim!
Sürpriz olsun! Dur!
-Haha gördüüüm! Bir dakika Küçük Arı Hanı!
Benim bu hikayeyi yazarken kullandığım bir
7. metaforu almışsın hahha! Umarım bu hikayeye
atıfta bulunursun :))
-Ben araştırma yaparken, sen de bu hikayeyi
yazıyordun. Etkileşmiş olamaz mıyız yani :D
Ne var yani bir tane metaforunu kullandıysak
:D
-İyi, iyi hadi bitir :D Şaşkın Arı seni :D