Limestone used in islamic religious architecture from istanbul and turkish th...
İnşaat mühendisliği uygulamalarında su nem kaynaklı hasarların
1. ISSN: 2148-0273 Cilt 4, Sayı 1, 2016
Vol. 4, Issue 1, 2016
1
Lisans öğrencisi, Tunceli Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tunceli,
e-mail: ins.muh.ozguryildiz@gmail.com
2
Murat Dal, Yrd. Doç. Dr.,Tunceli Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü,
Tunceli, e-mail: muratdal@tunceli.edu.tr, teknikmurathoca@gmail.com
İnşaat Mühendisliği Uygulamalarında Su-Nem Kaynaklı Hasarların
Değerlendirilmesi
Özgür YILDIZ 1
, Murat DAL2
Özet
Dünya’nın ¾’ünün su olması ve ülkemizin üç tarafı denizlerle kaplı olması da su ile yapı
ilişkisinin önemini arttırmaktadır.Bu çalışmada, çeşitli sebeplerle inşaat mühendisliği uygulamalarında
ortaya çıkan su-nem sorunları ele alınmaktadır. Bu sorunların başlıca görüleceği yerleri ise şöyle
sıralayabiliriz. Zemine oturan döşeme(temel), bina çevresini saran tretuvar bölgesi, zemin katları, bina iç-
dış duvarları, tavan vb.yerlere verdiği zarar ve etkileri üzerinde durulmaktadır. Bu etkilerin bina
yapımında gözden kaçan önemli noktaları ele alınmış ve yapı fiziği açısından, yapı malzemesi ve yapı
elemanı hasarlarına neden olabilecek faktörlerin ortadan kaldırılması amacıyla alınması gereken önlemler
mevcuttur. Bu bilgiler ışığında pratik çözümler sunularak, yapı değeri ve performansı ile yapı konfor
şartlarındaki sürekliliğin sağlanması için su-nem sorunlarının giderilmesi ve bu sorunların önemi
vurgulanmaya çalışılmıştır.
Anahtar kelimeler: su, nem, yapı, tretuvar, hasar
Assessment of Water-Moisture Sourced Damages in Civil Engineering
Applications
Abstract
Since ¾ of the Earth is covered with water and our country is also surrounded on three sides by the sea
the importance of relationship between construction and water increases. In this study, the water-moisture
problems which occur frequently in civil engineering applications for various reasons were discussed.
The main locations that these problems can be seen as follows; Their damages and effects on the places
like ground floors (foundation), pavement area surrounding the building perimeter, internal and external
walls of building, ceilings and so on. The overlooked important points of these effects on the
constructionof buildings were discussedand in terms of physical structure, in order to eliminate factors
2. 26 | İnşaat Mühendisliği Uygulamalarında Su – Nem Kaynaklı Hasarların Değerlendirilmesi
that could cause damages in building materials and structural elements, there are measures to be taken.In
light of this information, practical solutions were presented to ensure continuity in building comfort
conditions with the structure values and performanceand it was be tried to emphasize the importance of
this issue and the elimination of water and humidity problems.
Keywords: water, moisture, structure, pavement, damage
1. Giriş
Nem korunumu, yapı tekniği dilinde, binaların yağış suları, zemin nemi, basınçlı ve
basınçsız su ile su buharı gibi, her türlü suya karşı korunması anlamında kullanılan
genel bir terimdir. Neme karşı yapıyı korumak amacıyla alınan yalıtım önlemleri, insan
sağlığı ve konforu açısından oldukça önemlidir. Konforlu bir ortam ancak mekanı saran
yapı elemanlarının yeterli düzeyde kuru olması ile sağlanabilir. Nemli yapı elemanları
yüksek ısı iletim gücüne ve bu nedenle de düşük yüzey sıcaklığına sahiptir. Bu
elemanların çevrelediği mekanlarda ise yoğun ısıtma yapılsa bile istenen konfor
sağlanamaz. Ayrıca böyle mekanların ısıtılması fazla enerji harcamasını gerektirir.
Dolayısıyla neme karşı alınacak önlemler aynı zamanda binaların ısı korunumunun
artmasını sağlar (Gökaltun, 2001; Gönül, 2000).
Nem yapı elemanlarında;
Malzeme gözenekleri su aldığında, malzemenin ısı tutuculuk yeteneğinin azalmasına,
Gözeneklerdeki suyun donması durumunda, malzemede kabarmave parçalanmaların
görülmesine,
Çözülen tuzlar ve diğer maddelerin, kimyasal olarak aşındırıcı etki yapması ve
çiçeklenmelere neden olmasına,
Yapı elemanı bünyesinde bozunma, çürüme ve korozyon meydana gelmesi ve bu
oluşumlarla birlikte hasarların başlamasına,
3. Özgür YILDIZ, Murat DAL | 27
Küf ve mantarların ortaya çıkması ile mekan içerisinde yaşayanlar üzerinde çeşitli
hastalıklara neden olmasına,
Yapının kullanım değerinin düşmesine neden olmaktadır.
Tüm bunlardan dolayı, su ve nem ile temasta bulunabilecek tüm yapı elemanlarının
bozunmaması için bunlara karşı gerekli önlemlerin alınması gerekir. Binanın
içinedoğrudan su girişine kadar, yapı elemanlarına kılcal hareketler ve buhar difüzyonu
yoluyla nem sızmasını engelleyerek, su ve nem etkisini azaltmak, su ve nem yalıtımının
esasını oluşturur. Kısaca su ve nem yalıtımı, yapıların su-nemden etkilenmesine karşı
alınması gereken önlemlerin tümünü kapsar (Erten, 1996; Akman, 2001).
Zemin nemi, havanın nemi, yapı suyu (yapı malzemesinin kendi nemi), zemin suyu
(basınçlı su ile yüzey ve sızıntı sularını içeren basınçsız su), yağış suları, sıçrama suları,
yüzeydeki birikme sularıgibi çok çeşitli kaynaklardan yapıya su-nem girebilir. Özellikle
basınçlı su (çok yüksek seviyelerde olmadığı sürece) bodrum katları için önemli bir
problemdir. Basınçlı su dışındakiler ise tüm yapıların karşı karşıya kalabileceği nem su
kaynaklarıdır. Zemine oturan döşemelerde ise, nem probleminin başlıca kaynakları,
zemin nemi, sıçrama suyu ve yüzeydeki birikme suları ile basınçsız suları (yüzey ve
sızıntısuları) içeren zemin sularıdır (Türkçü, 1997; Aydın, 2011).
2.Metot ve Yöntem
Ülkemizdeki inşaat mühendisliği uygulama örnekleri su-nem sorunları açısından
incelenmiştir. Farklı örnekler fotoğraflanıp, su-nem hasarları ele alınmıştır. Gerekli
değerlendirmeler yapılıp, yapılarda su-nemin önemi vurgulanmıştır.
3.İnşaat Mühendisliği Uygulamalarındaki Su-Nem Hasarları
Çeşitli inşaat mühendisliği uygulamaları su-nem hasarları açısından ele alınıp gerekli
inceleme, değerlendirmeler yapılmıştır. Su-nem hasarlarına dikkat çekilmeye
çalışılmıştır.
4. 28 | İnşaat Mühendisliği Uygulamalarında Su – Nem Kaynaklı Hasarların Değerlendirilmesi
Şekil 1. Tavanda ve duvarda su-nemin verdiği
hasardan dolayı boyada kabarma, dökülme ve renk
değişimi gözlenmiştir.
Su yalıtımı yapılmadığından dolayı bu tür sorunlar
gözlemlenir. İzolasyonun sadece tavanda değil hem
iç hem de dış duvarda yapılması gerekir.
(Uygulama olarak; dış cephe için 5cm kalınlığında
EPS-Genleştirilmiş polistiren sert köpük),
içcephede cam yünü ısı yalıtımı, tavanda ise PVC-
Poli-vinil-klorür) serme membran kullanılabilir.
Şekil 2. Su-nem hasarlarından dolayı kartonpiyerler
düşmüştür.
Döşemede biriken nemden dolayı kartonpiyer
yapıştırıcısı görevini yerine getirememiştir. Bunun
önüne geçmek için tavanda su-nem yalıtımı ve
duvarda da ısı yalıtımı yapılması gerekir.
Şekil 3. Su sızmaları sebebi ile çirkin yüzeyli bir
döşeme-kolon-kiriş birleşimi.
Su yalıtımı yapılmadığından dolayı kolon-kiriş
birleşim bölgesinde su sızıntısı meydana gelmiştir.
Bu da yapı cephesinde çirkin bir görüntü ortaya
çıkarmıştır.
5. Özgür YILDIZ, Murat DAL | 29
Şekil 4. Kolon alt bölgesinde boyalarda dökülmeler
meydana gelmiştir. Bunun nedeni malzeme kalitesi,
ortam nemi ve yapı işçiliği olabilir.
Bu sorunu ortadan kaldırmak için duvara yapılan
sıvanın, boyadan önce yapılan astar uygulamasının
ve en önemlisi izolasyonun uygun bir şekilde
yapılması gerekir.
Şekil 5. Merdivenin alt bölgesinde suyun betondan
sızmasından dolayı çatlama, dökülme, renk değişikliği
ve küflenme meydana gelmiştir.
Yapının buradaki bölümü için dış hava koşulları
ile mücadele edebilecek malzeme veya dış cephe
kaplaması yapılması gerekir.
Şekil 6. Asma tavan alçı ile kaplanan bölümlerde su
ve nemden ötürü dökülme, rutubet ve kabarma
meydana gelmiştir.
Bu bölümlerde ısı köprülerinin(yapıda malzeme
veya konstrüksiyon kaynaklı ısı geçişinin, yapının
diğer bölümlerine kıyasla yoğun olduğu bölgelere
ısı köprüsü denir.) kullanılması ve temiz bir
işçilikle bu sorun giderilebilir.
Şekil 7. Zeminde serme su yalıtım uygulaması
yapılmıştır. Ancak zemine hatalı eğimin
verilmesinden ötürü su birikmesi meydana gelmiştir.
Bu durum zaman içinde sıkıntı yaratacaktır.
Burada yalıtımın yapılmadan önce eğimin gidere
doğru yapılması gerekir. Su yalıtımı uygulaması
sonrası da aynı su eğimi ile suların gidere doğru
akması gerekir. Aksi durumda su-nem hasarları
kaçınılmaz.
6. 30 | İnşaat Mühendisliği Uygulamalarında Su – Nem Kaynaklı Hasarların Değerlendirilmesi
Şekil 8. İşçiliği düzgün yapılmadığından dolayı balkon
döşemesi ve kirişte su-nem etkisi ile oluşan hasarlar.
Bu tür yapılarda dış hava koşullarına ve su-neme
karşı koyabilecek malzemeler kullanılması gerekir.
Balkon su gideri detayı uygun çözümlenmelidir.
Şekil 9. Kapiler emme ile bina dış cephesinde
çatlamalar, dökülmeler ve çiçeklenmeler meydana
gelmiştir.
Bu tür durumların önüne geçebilmek için zemin ve
dış cephe yalıtım uygulamasının yapılması gerekir.
Böylece binanın dış ortam şartlarına karşı
direncini arttırabilir ve dış cephedeki görsel
çirkinliğide ortadan kaldırmış oluruz.
Şekil 10. Bina çevresini saran tretuvar uygulaması
hatalı yapılmıştır. Bu tür hatalı uygulamalardan ötürü
yağmur ve kar suları yapıya zarar vermiştir.
Tretuvar betonu bina çevresini saran dışa doğru
eğimli, 15 cm yüksekliğinde ve 50-100 cm
genişliğinde olmalıdır. Üzerine oluklu karo taşı ile
döşeme yapılır. Amaç, yağmur ve kar sularının
binaya zarar vermesini önlemektir.
7. Özgür YILDIZ, Murat DAL | 31
Şekil 11. Bina dışında iklim şartlarından dolayı
betonda dökülme, kırılma ve küflenme meydana
gelmiştir.
Bu sorunun giderilebilmesi için ustalık gerektiren
bir işçilik, kaliteli beton kullanımı ve bunların
yanında tabi ki yalıtım uygulaması yapılmalıdır.
Şekil 12. Balkon duvarları yağmur ve kar sularına en
çok maruz kalan bölümlerdir. Bundan dolayı duvar
boyasının kalkması, çatlaması ve dökülmesi şeklinde
hasar meydana gelmiştir.
Bu sorunun en iyi çözümü dıştan ve içten ısı
yalıtımı yapmaktır. (Fayans kaplaması çevremizde
nadiren görünse de pek uzun ömürlü bir çözüm
değildir.)
Şekil 13. Banyoda seramik döşeme uygulamasında
hatalı eğimden ötürü su birikmesi meydana gelmiştir.
Bu tür uygulamalarda eğim gidere doğru yapılmaz
ise zamanla suyun biriktiği bölgede derz aşınır ve
sızma meydana gelir. Bundan dolayı özellikle ıslak
zeminlerde uygun eğimin yapılması gerekir.
Şekil 14. Kat yüksekliklerinin bulunduğu bölgenin
bina dışında hasar aldığını görüyoruz. Buda yapı için
çirkin bir görüntü sergiliyor.
Yapı cephesindekiçatlamaları, dökülmeleri
önlemek için bina dışının mantolanması ve ısı
köprülerinin yapılması gerekir.
8. 32 | İnşaat Mühendisliği Uygulamalarında Su – Nem Kaynaklı Hasarların Değerlendirilmesi
Şekil 15. Hatalı uygulama ve eksik malzemenin
kullanılmasından ötürü yağmur ve kar sularının
yüksek basınçtan dolayı istinat duvarının çökmesine
neden olduğu görülmüştür.
Bu tür istinat duvarlarının çökmemesi için yeteri
kadar barbakan ve sağlam bir taş duvar işçiliği
gereklidir.
Şekil 16. Soğuk havalarda tavan ve köşelerde siyah
lekeler, terleme ve damlacıklar oluşur, bunun nedeni
sıcak havayla soğuk havanın etkileşimidir.
Odanın tavanı +250
C civarında iken birden bire
soğuk beton ile karşılaşır. Tam bu arada yoğuşma
oluşur. Daha sonra kararma, küf gibi yan etkileri
oluşturur. Betonu soğuktan ısı yalıtımı ile korursak
betonun ısısını yükseltip odanın tavanındaki
yoğuşmayı önleyebiliriz.
Şekil 17. Rögar borusunun etrafına yalıtım
yapılmamıştır. Yalıtım yapılmadığından dolayı, bir
süre sonra sızma meydana gelecektir.
Rögar borularının etrafı köpük veya yalıtım harcı
ile katkı harcının karıştırılıp uygulanması gerekir.
9. Özgür YILDIZ, Murat DAL | 33
Şekil 18. Betonarme perde duvardaki hatalı
uygulamadan dolayı su sızıntısı meydana gelmiştir.
Kademeli perde betonarme dökümünde kalıpta
boşluk meydana gelmiştir. Bu boşluk nitekim
köpük ile kapatılmıştır. Ayrıca bu boşluklar su ile
dolduğu için hasar meydana gelmiştir. Bu
durumun katkı harcı ile kapatılıp yalıtım yapılması
gerekir.
Şekil 19. Tahliye borularından akan suyun betona
zarar verdiği görülmektedir.
Metro hatlarının yapımında tahliye borularının
mutlaka bir gidere ulaşması gerekir. Aksi takdirde
suyun şekilde görüldüğü gibi metro yoluna akması,
elektrik hattından ötürü çok tehlikeli durumlara
yol açabilir.
10. 34 | İnşaat Mühendisliği Uygulamalarında Su – Nem Kaynaklı Hasarların Değerlendirilmesi
Şekil 20. Taşlama veya raspalama yapmadan,
yüzeydeki gevşek durumdaki sıva taneciklerini
temizlemeden astar ve boya uygulaması yapılması
yada başka bir neden ise astarsız direk boya
uygulaması yapılmıştır.
Ham sıvalı yüzeye öncelikle silme mozaik taşı ile
taşlama yapılmalıdır. Zayıf sıva tanecikleri
yüzeyden temizlenmelidir. Daha sonra boyanın
yüzeyde daha iyi tutunmasını sağlamak için renk
farkı ve dalgalanmaları önlemek amacıyla homojen
bir yüzey elde etmek için iç cephelerde astar veya
macun astarı ile dış cephelerde dış cephe boyasının
astarı ile bir kat astarlanmalıdır. Daha sonra boya
uygulaması yapılmalıdır.
Şekil 21. Balkonda uygun eğimin verilmemesinden
dolayı su gidere doğru değilde, parapet duvarının
dibinde toplanmıştır. Bu hatalı uygulamada suyun
biriktiği bölgelerde zamanla derz aralarının
aşınmasına ve suyun alt katın tavanına sızmasına
neden olacaktır.
Yapının herhangi bir bölümünde karo veya fayans
döşemesi yapılırken o bölgenin tam ortasından ip
yardımıyla bir özel üçgen oluşturulur ve başlangıç
olarak 90o
lik bölümden ilk karo veya fayansı
bırakarak başlanır. Gerekli su eğimide uygun bir
şekilde verilmelidir. Aksi durumda bir alt katın
tavanında nemden dolayı boya ve sıva hasarları
oluşacaktır.
11. Özgür YILDIZ, Murat DAL | 35
4. Sonuçlar
Her biri önemli bir yatırım olan mühendislik yapılarının değerini korumak zorundayız.
Yapının uzun yıllar boyunca değerini koruyarak kullanıcılara hizmet verebilmesi, ancak yapı
iyi tasarlanmış ve dış etkilerden korunmuşsa gerçekleşebilir. Bu bakımdan, yapının toprak
üzerindeki kısımlarının olduğu kadar, toprak altında kalan bölümlerinin de, özellikle nem ve
su gibi etkilere karşı korunması gerekir. Günümüzde yalıtım malzemeleri üretim ve uygulama
teknolojisindeki geniş olanaklar ve çözümler sayesinde, yapının herhangi bir noktasında,
ortaya çıkması sözkonusu olan nem sorununu ortadan kaldırmak, oldukça pratik ve kolay bir
yöntem haline gelmiştir. Ne var ki, ülkemizde nem ve su yalıtımının, zorunluluktan
kaynaklanan bir durum olarak ve sadece yapının oturacağı alanda yeraltı sularının olması
veya yapının bodrum katlarına uygulanması gibi bir kanı vardır. Ancak, yapı bodrum katı
olarak inşa edilsin veya edilmesin, yapının, toprakla veya zeminle temas eden bütün
bölümlerinin, nem ve su etkileri ile olan ilişkisinin kesilerek, dış etkilerle meydana
gelebilecek olası hasarlardan korunumu sağlanmalı ve yapının değerinin ve konfor şartlarının
düşerek, kullanılmaz hale gelmesi önlenmelidir. Bunun için, uygulamada doğru olarak bilinen
ve yapısal bir problemin çözümüne olanak tanıyan bazı detayların, gerçekte yapısal başka
problemlerin ortaya çıkışına olabilecek etkisi engellenmeli ve bu amaçla, yapının zemine
oturan döşeme bölgesindeki kritik noktalar, doğru tespitler ile, doğru çözümlere
kavuşturularak inşaat mühendisliği uygulamalarındaki yapıların ömrü uzatılmış olacaktır.
Tavanlarda, ıslak zeminlerde, dış cephelerde, balkonlarda, tretuvarlarda, istinat duvarlarında
v.b gibi yapı bölümlerinde su-nem hasarlarına sıklıkla rastlanmıştır. Bu hasarların en önemli
nedenlerinden biri uygunsuz detay çözümlemeleri ve uygunsuz yalıtımlardan kaynaklandığı
tesbit edilmiştir.
“Yapıyı nem, insanı gam öldürür” cümlesi ile de yapı nem ilişkisinin insan sağlığı ve yapı
konforuna etkisi vurgulanmıştır.Yapıda nem, yapı konforunu olumsuz etkilemektedir. Nem
açıısndan konforsuz yapılar, insan sağlığını tehdit etmektedir. Yapılarda nem; küf, mantar,
bakteri vb. mikrobiyolojik aktivitelerin oluşmasına sebep olmaktadır. Bu aktiviteler ortamın
hava kalitesini olumsuz etkilemekte ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Yapılarımızın daha
uzun ömürlü olmasını istiyorsak, nemden zarar görmelerine engel olmalıyız.
12. 36 | İnşaat Mühendisliği Uygulamalarında Su – Nem Kaynaklı Hasarların Değerlendirilmesi
Kaynakça
Aydın, E.S. (2011). Yapılarda Su ve Nem Etkileri, Haliç Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Mimarlık A.D. Uluslararası Hakemli Akademik Sosyal Bilimleri Dergisi, Sayı:1, Cilt:1.
Akman, A. (2001).Yapı Bütünündeki Nem Olgusunun İnsan Sağlığı ile Olan İlişkisi, Yapı,
Sayı:115, s.83-84.
Avlar, E. (2000). Yapılarda Su ve Nem Korunumu, YTÜ, İstanbul.
Ademci, K.T. (2000). Alüminyum Giydirme Cephelerde Su ve Nem Problemleri, Yüksek
Lisans Tezi, İTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Baerman, D. (1997). Subsurface Moisture Protection, Time-Saver Standarts for Architectural
Design Data, Editör: Watson, D., McGraw – Hill, Inc., A.B.D., s.A13-A18.
Baytop, F. (2014). İnşaat Uygulamalarında Yanlışlar Doğrular, Yem Yayın, İstanbul.
Bilal, F. (2010).Enerjinin Verimliliği ve Yalıtım, Yalıtım Dergisi, Sayı:87.
Dal, M. (2015). Şantiye Ders Notları (Yayınlanmamış), Tunceli Üniversitesi, Mühendislik
Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim Dalı, Tunceli.
Dal, M. (2015). Yapı Fiziği Ders Notları (Yayınlanmamış), Tunceli Üniversitesi, Mühendislik
Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim Dalı, Tunceli.
Dal, M. (2015). Yalıtım Teknolojisi Ders Notları(yayınlanmamış), Tunceli Üniversitesi,
Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim Dalı, Tunceli.
Dal, M. (2015). Ergonomi Ders Notları(yayınlanmamış), Tunceli Üniversitesi, Mühendislik
Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim Dalı, Tunceli.
Dal, M. (2015). Yapı Malzemesi Ders Notları (Yayınlanmamış), Tunceli Üniversitesi,
Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim Dalı, Tunceli.
Dal, M., Yılmaz D. (2015).The Negative Impact of Water-Moisture to Building Elements and
Building Comfort, Int. J. Pure Appl. Sci. 1: 89-99 (2015).
Dal, M., Ayhan, E.(2015). İnşaat & Mimarlık Bilgisi, Mimarlık Vakfı İktisadi İşletmesi,
Haziran 2015, İstanbul.
Dağ, F.E. (2001). Suyun Yapıdaki Etkileri ve Yapıların Suya Karşı Yalıtımı, Yüksek Lisans
Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Erten, E. (1996).Binalarda Nem Yalıtımı, Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik-
Mimarlık Fakültesi Fakültesi, Ders Notları, No:46, Trabzon.
Ertaş, K.(2001). Binalarda Buhar Difüzyonu Olayının İrdelenmesi, TMMOB Makina
Mühendisleri Odası Yalıtım Kongresi, Eskişehir.
13. Özgür YILDIZ, Murat DAL | 37
Ekinci, C.E.(2003). Yalıtım Teknikleri, Atlas Yayın Dağıtım, İstanbul.
Gökaltun, E., (2001).Yapıların Zemine Oturan Döşemelerinde Ortaya Çıkan Nem Sorunları
Ve Yalıtım Çözümleri, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yalıtım Kongresi Eskişehir.
Gönül, İ.A.(2000). Binalarda Zeminden Kaynaklanan Nemlenmeyi Önleme Yöntemlerinin
Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Lourenço, P.B., Luso, E., Almeida, M.G. (2006). Defects and Moisture Problems in Buildings
from Historical City Centres: A Case Study in Portugal, Volume 41, Issue 2, 223-234.
Öcal, A.D. & Dal, M. (2012). Doğal Taşlardaki Bozunmalar,Mimarlık Vakfı İktisadi
İşletmesi, İstanbul.
Özkan, N.(2002).Yalıtımın Sırrı: Titizlik, Hassaslık, Detay, İnşaat Malzeme ve Uygulamaları
Dergisi, Sayı:52, s.21-48.
Şimşek, Z. (2005). Yapı Yeraltı Kabuğunda Su ve Nem Sorunlarının Geçirimsiz Beton
Malzeme ile Giderilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Bursa.
Türkçü, Ç. (1997). Yapım, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yayınlan, İzmir.
Toydemir, N., Gürdal, E., Tanaçan, L. (2000).Yapı Elemanı Tasarımında Malzeme, Literatür
Yayıncılık, s.58-104, İstanbul.
Trechsel, H.R. (1994). Moisture Control In Buildings, ASTM, West Conshohocken.
Utkutuğ, Z.(2006).Konutta Kalite Kavramı ve Yapı Hasarları, Gazi Üniversitesi, Müh-Mim.
Fak. Dergisi, Cilt:21, No:2, s.205-211.
URL 1.(2015). http://www.egegrupdekorasyon.com.tr/hizmet-57-su-yalitiminedir/nasil
yapilir/faydalari-nelerdir/tarihcesi/html, Erişim Tarihi: 31.12.2015.