2. Bugünkü Umman topraklarında insan yerleşiminin izleri en az 10 bin yıl önceye
dayanır. Umman'ın bugünkü kabile sisteminin kökleri Arabistan Yarımadasının
güneybatısından MS 2. yüzyılda başlayan göç hareketine kadar uzanır. Kabile
çekişmeleri ve İran'dan gelen saldırılar, bölgenin İslam dinini benimsediği 7. yüzyıla
değin sürdü. Yarımadanın coğrafî kopukluğunun yarattığı elverişli ortamda kolayca
yayılma olanağı bulan Hariciliğe bağlı İbadiye mezhebi, aynı zamanda bölgede siyasi
birliğin sağlanmasına zemin hazırladı. Culende bin Mesud'un 751'de imam
seçilmesiyle kabileleri bir araya getiren dinsel bir rejim ortaya çıktı. Büyük kabileler ve
dinsel önderler arasındaki anlaşmayla belirlenen imamların yönetimi, Benu Nabhan'ın
başa geçtiği 1154'ten sonra yerini istikrarsız hanedanlara bıraktı.Deniz ticaretine
bağımlılık nedeniyle güçlerini kıyı şeridine kaydıran hanedanlar, imamlık kurumunun
1428'de yeniden ortaya çıkmasıyla iç kesim üzerindeki denetimi büyük ölçüde
kaybettiler. Öte yandan, 1507'de Maskat'a saldıran Portekizliler, kısa sürede bütün kıyı
şeridini ele geçirdiler. 1624'te imam seçilen ve kabile çatışmalarına son veren Nasr bin
Mürşid, Portekizlileri bölgeden çıkardığı gibi İran ve Doğu Afrika'daki Portekiz
kolonilerini de Umman'a bağladı.
18. yüzyılda Hinavi ve Gafiri kabileleri arasında başlayan iç
savaş, İran hükümdarı Nadir Şah'ın 1737'de Umman'ı ele geçirmesiyle sonuçlandı.
İran kuvvetlerini yenilgiye uğratan ve tarafların uzlaşmasıyla imamlığa seçilen Ahmed
bin Said, güçlü bir yönetim kuran bin Said hanedanının temellerini attı. Önce Seyyid,
daha sonra da, sultan olarak anılan hanedan üyeleri, yeni fetihlerle Umman'ın deniz
ticaretini güvence altına aldılar.İ ngilizlerle sıkı bir işbirliğine giden Said bin Sultan
3. Umman'da İbadiye imamına bağlı kabilelerin saldırılarına karşı koyamayan Teymur
bin Faysal (1913-32), İngilizlerin arabuluculuğuyla iç kesimde özerk bir imamlık
yönetimi kurulmasını kabul etti.Suudi Arabistan'dan destek gören İbadiye imamının
bağımsızlık girişimini gene İngilizlerin yardımıyla boşa çıkaran ve 1959'da bütün
ülkede denetimi sağlayan Said bin Teymur'un (1932-70) baskıcı politikaları, 1965'te
Dofar bölgesinde sol eğilimli Umman Halk Kurtuluş Cephesi'nin bir gerilla
mücadelesine yol açtı. Bir saray darbesiyle babasının yerine geçen Kabus bin Said,
1975'te bu ayaklanmayı bastırdıktan sonra yönetimini sağlamlaştırma yönünde
adımlar atarak geniş çaplı bir modernleştirme programına girişti.
Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler'e 1971'de katılan Umman, 1981'de de Körfez
İşbirliği Konseyi'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı.ABD ile sıkı ilişkilerin yanı sıra
ılımlı Arap devletleriyle yakınlaşmaya girerek Umman'ı dış dünyaya açılmasını
sağlayan Kabus yönetimi, İran-Irak Savaşı boyunca tarafsızlık politikası
izledi. Körfez Savaşı sırasında belirgin bir rol oynamamasına karşın, üslerini batılı
güçlere açmayı kabul etti.1992'de Yemen'le imzaladığı anlaşmayala bu ülkeyle
yaşadığı 25 yıllık sınır sorununa son verdi.Umman Arap yarımadasının Osmanlı
hakimiyetine geçmesiyle birlikte Osmanlı İmparotorluğuna bağlı bir Vilayet halini
4. Suudi Arabistan 'le 676 km, Birleşik Arap Emirlikleri 410 km ve Yemen 'le 288 km
boyunca siniri bulunan ülke Orta doğu topraklarına yerleşmiştir.İç kesimlerde Kuru
çöl iklimi, kıyıda sıcak ve nemli, iç kısımlarda sıcak ve kuru iklim görülür.Arazisi
Orta çöl ovası, kuzey ve güneyde engebeli dağlık bölgeden oluşur. En yüksek
noktası 2,980 m ile Jabal Shamstır. Petrol, Bakır, asbest, mermer, kireçtaşı, krom,
alçıtaşı, doğal gaz ülkedeki başlıca doğal zenginliklerdir.
5. NÜFUSU
Ortalama nüfusu 2.650.000 kişi olan Umman'da nüfusun çoğunluğu
Ummanlı olup 600.000'lik kesim Pakistan, Hindistan, Bangladeş gibi
Güneydoğu Asya ülkelerinden çalışmaya gelmiş göçmenlerden
oluşmaktadır. Okur yazarlık oranının düşük olduğu ülkede başlıca
dinler İslam ve Hinduizm; dilArapça'dır.
YÖNETİM BİÇİMİ
Umman 4 valilik (muhafaza) ve 5 bölgeye ayrılmıştır.
Valilikler :Maskat, Musandam, Dofar, Al Buraymi.
Bölgeler: Ad Dakhiliyah, Al Batinah, Al Wusta, Ash Sharqiyah,
Az Zahirah (Ad Dhahirah).