SlideShare a Scribd company logo
1 of 28
Topraklarının
küçük bir bölümü
İç Anadolu
Bölgesi, daha
büyük bölümü de
Karadeniz
Bölgesi’ne yer alan
Tokat, kuzeyinde
Samsun,
kuzeydoğusunda
Ordu, güney ve
güneydoğusunda
Sivas,
güneybatısında
Yozgat, batısında
Amasya ile
çevrilidir.
 Yeşilırmak vadisi üzerinde yer alan il topraklarını Kuzey Anadolu
  Dağlarının uzantıları engebelendirir. İl topraklarının kuzeyini
  Canik dağları (Killiktepe 1.546 m.), doğu kesimini Köse Dağları
  ve Asmalıdağ, güneyini doruğu il sınırları dışında kalan deveci
  Dağları ile Çamlıbel Dağı, batısını Buzluk ve Sakarat dağları, iç
  kesimini de Yaylacık Dağı (Büyük Yaykıl Tepesi’nde 1.622 m.) ile
  Mamo Dağı (İmamgazi Tepesi’nde 1.792 m.)
  engebelendirmektedir. İlin en yüksek noktası güneydoğusunda
  Asmalıdağ’ın 2.416 m.ye ulaşan doruğudur. Dağların yüksek
  kesimleri kayın ve sarıçam ormanları ile kaplıdır.
 Çoruh-Kelkit Vadi oluğunun batı bölümünü oluşturan Kelkit Irmağı
  Vadisi tabanının genişlediği kesimlerde yer alan ve birer çöküntü alanı
  olan Niksar ve Erbaa ovaları, Taşova’nın güneydoğu bölümü, Yeşilırmak
  Vadisinde Tokat ile Turhal arasında uzanan Kazova ile güney
  kesimindeki Artova Ovası ilin belli başlı düzlükleridir. Zile, Omala
  ovaları ile Topçam, Batmantaş, Muhat, Dumanlı, Seleman, Bozçalı,
  Kızılcaören Çamiçi yaylaları da ilin diğer düzlükleridir.

  İl topraklarını Kelkit Irmağı ile Yeşilırmak sulamaktadır. İl sınırlarından
  kaynaklanan tüm akarsular Karadeniz’e ulaşır. Bu suların büyük bir
  bölümünü toplayan kelkit Irmağı ile Yeşilırmak Erbaa Ovasının
  kuzeybatı kesiminde birleşirler. Yeşilırmak’a katılan başlıca kollar
  Çekerek ve Karakuş Çaylarıdır. Yeşilırmak’ın başlangıç kolu olan
  Tozanlı Çayı batı ve kuzeyde doğal sınırı oluşturur.
 Sakarat Dağı’nın doğu uzantıları ve Köse Dağları, kelkit Irmağı ile
  Yeşilırmak’ın il sınırları içerisinde kalan bölümlerinin su toplama
  alanlarını birbirinden ayırır. İlin kuzey kesiminden kaynaklanan Yıldız
  Çayı Kızılırmak’ın kollarındandır.

  İl sınırları içerisindeki başlıca göller Göllüköy Gölü ve Zinav Gölü
  (Çukurgöl), Almus, Ataköy, Belpınar ve Boztepe Baraj gölleridir. Hasan
  Uğurlu Baraj Gölünün bir bölümü de Tokat ili sınırları içerisindedir.
  Deniz seviyesinden 623 m. yükseklikteki İlin yüzölçümü 9.958 olup,
  2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu
  828.027’dir.
Tokat ili Karadeniz
kıyısı ile İç Anadolu
arasında geçit alanı
durumunda olup,
bölgede değişik
yörelerde değişik
iklim hüküm
sürmektedir. Kelkit
Vadisinde kışlar ılık
ve yazlar sıcak
geçerken,
Reşadiye’nin
güneyinde Akdeniz
Bölgesi iklimini
andıran bir iklim
görülmektedir.
 Tokat’ın doğal bitki örtüsü genelde step görünümündedir. Ormanlarla
  kaplı dağların yüksek kesimlerinde yaylalar yer almakta olup, dağların
  hemen hemen hepsi ormanlarla kaplıdır.

  Tokat, Kuzey Anadolu Kırık Fay hattı üzerinde yer almasından ötürü
  birinci derecede deprem bölgesinin sınırları içerisindedir. Bundan
  dolayı 1942 yılında meydana gelen Niksar-Erbaa depremi Tokat
  yöresinde büyük can kaybı ve yıkıma neden olmuştur.
  İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, endüstri ve ticarete dayalıdır.
  Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında buğday, arpa, mısır, baklagiller,
  tütün, şekerpancarı, ayçiçeği, patates, soğan, üzüm, mısır, karpuz,
  tütün ve diğer sebzeler gelmektedir.
 Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştirilmekte olup, ovalık
  alanlarda sığır ve manda, yaylaların bulunduğu dağlık kesimlerde de
  koyun ve kıl keçisi, Zile yöresinde de Ankara keçisi yetiştirilir. Ayrıca süt
  hayvancılığını geliştirmek amacı ile her türlü ıslah çalışmaları
  yapılmaktadır. Montofon ırkının yanında Holstein ırkı ile Kelkit
  vadisinde önemli miktarda Newjersy melezi yetiştirilmektedir.
  Koyunculukta Karagül koyunlarının yetiştirilmesi için üreticiler teşvik
  edilmektedir. Tavukçuluk ve arıcılığın yanı sıra göllerde az miktarda
  balıkçılık yapılmaktadır.

  Orman bakımından oldukça zengin olan ilde ormancılık da çok önem
  taşımaktadır. 1973-1980 arasında kalkınmada öncelikli iller kapsamına
  alınan Tokat ilinde sanayii pek fazla gelişmemiştir.
İlde sanayii
kuruluşu olarak;
Tekel İşletmeleri
Genel
Müdürlüğünün
Tokat Sigara
fabrikası ile un, süt
ürünleri, yem,
şarap, konserve,
tuğla ve kiremit,
orman ürünleri,
tarım alet ve
makineleri üreten
fabrikalar
bulunmaktadır..
 Küçük sanayii kuruluşu olarak da metal eşya üreten, dokumacılıkla
  uğraşan, orman ürünlerini işleyen, çeşitli araçların onarım ve bakımını
  yapan atölyeler bulunmaktadır.

  İl topraklarında çimento hammaddesi, Reşadiye’de betonit, Turhal
  yöresinde de antimon, kireçtaşı ve traverten içeren cevher yatakları
  vardır.

  Tokat ve çevresinde, özellikle Maşathöyük ve Horoztepe’de yapılan
  arkeolojik kazılarda ele geçen buluntular yörenin Kalkolitik Çağdan
  (MÖ.5500-3500) beri yerleşim alanı olduğunu göstermiştir. MÖ.
  XVII.yüzyılda Hititlerin egemenliği altında kalan yöre, MÖ.XV. ve
  VIII.yüzyıllar arasında Kaşkalar tarafından istilaya uğramış ve yakılıp
  yıkılmıştır.
 Ege göç kavimleriyle Batı Anadolu’yu istila eden Frigler Tokat
  yöresindeki Çekerek, Tozanlı, Kelkit Çayı boylarında kurulu Hitit
  kentlerini işgal etmişlerdir. Maşathöyük’te Frig dönemine ait yapılar ve
  çeşitli buluntular ele geçmiştir. Karadeniz’den gelen Kimmerlerin Frig
  egemenliğine son vermesi ile Yöreye MÖ.VI.yüzyılda Medler, daha
  sonra da Perslerin hakim olmuşlardır. Pers yönetimi sırasında Büyük
  Kapadokya Satraplığı’nın sınırları içerisinde kalmıştır. Bu dönemde
  yöredeki başlıca yerleşme, dinsel ve ticari açıdan büyük önem taşıyan
  Komana idi.
 Bugünkü Tokat ili’nin yakınlarında yer alan Gömenek Kalesi’nin
  bulunduğu yerde kurulmuş olan Komana kenti, Kapadokya’daki
  Komana ile karıştırılmamak için Komana Pontika adı ile
  anılmıştır. Daha sonra Kapadokya’nın kuzeyindeki Pontus
  Kapadokiası’na bağlanan yöre MÖ.IV.yüzyıl sonlarında
  Makedonyalıların egemenliği altına girmiştir.Büyük İskender’in
  ölümünden sonra, komutanları arasındaki anlaşmazlıktan doğan
  karışıklık sırasında Pers kökenli I.Mithradetes, MÖ.IV.yüzyıl
  başlarında yöreyi de içerisine alan topraklarda Pontus Krallığını
  kurmuştur. Giderek güçlenen Pontus Kralları Niksar, Turhal ve
  Zile’de Gazafilaklia denen güçlü kaleler, Komana ve Erbaa’da da
  tapınak, saray ve villalar yapmışlardır.
 Karadeniz kıyılarında güçlenen, zamanla Anadolu’nun büyük bir
  bölümünü egemenlik içine alan Pontus Krallığı, Anadolu’yu istila eden
  Roma ordularına karşı uzun yıllar süren savaşmışlar, bu savaşlar
  sonucunda da MÖ.I.yüzyılda yöre kesin olarak Romalıların eline
  geçmiştir. Pontus’un güçlü direnişini kırmak için Roma, en güçlü
  generallerini Küçük Asya’ya göndermiş, Amiral Triarius, Sulla,
  V.Flaccus, Lucullus ve Pompeius büyük mücadeleler vermişlerdir. MÖ.
  47’de J. Sezar Zile’ye gelmiş ve Roma’ya başkaldıran Pontus asıllı
  Basforos kralı II.Pharnake’nin orduları ile Altıağaç mevkiinde
  karşılaşmış ve büyük zafer kazanmıştır. Sezar “Veni, Vidi, Vici”
  (Geldim, gördüm, yendim) diyerek Roma’ya bildirmiştir. 400 yıl süren
  Roma egemenliği sırasında Tokat ve yöresinde ticaret, bayındırlık ve
  ulaşım gelişmiş, kentler imar edilmiş, Komana, Niksar, Zile ve
  Sulusaray’ın önemi artmıştır.
 İmparatorluğu’nun 395’te ikiye ayrılmasından sonra Doğu Roma
  (Bizans) sınırları içerisinde kalan yöre, bu dönemde VIII.yüzyıldan
  sonra Arap akınlarına uğramış, Bizanslılar ile Araplar arasında birkaç
  kez el değiştirmiştir.

  Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Kutalmışoğlu Süleyman Şah ve
  Gümüştekin Ahmet Gazi’nin orduları Anadolu’nun büyük bölümünü
  ele geçirerek bağımsız beylikler kurmuşlardır. Büyük Selçuklu
  İmparatoru Sultan Melik Şah’ın komutanlarından Gümüştekin Ahmet
  Gazi, Önce Sivas’ı ve 1095 yılında da Niksar’ı başkent yapmış, daha
  sonra Tokat, Zile, Turhal, Zonusa’yı birliğine katmıştır. Anadolu
  Selçuklu devletinden ayrı, bağımsız bir devlet kuran Danismendoğuları
  daha sonra Kayseri ve Malatya’yı da alarak güçlenmişler, güneye inerek
  Antakya Bohemont Prensliğine, Akdeniz’de de Klikya krallığına son
  vermişlerdir.
 1240’ta çıkan Baba İshak Ayaklanmasından etkilenen yöre Kösedağ
  Savaşı’nın (1243) ardından Moğolların egemenliği altına girmiştir.
  İlhanlı yönetimi sırasında Anadolu Selçuklularının hanedan
  çekişmelerine sahne olmuş ve Moğollar tarafından
  yağmalanmıştır.Daha sonra doğrudan İlhanlı yönetimine giren yöre
  1340’ta Eretna Beyliği’ne, 1388’de Kadı Burhaneddin devleti’nin
  yönetimine girmiştir. Ardından Akkoyunluların eline geçen yöre,
  1399’da Osmanlı topraklarına katılmıştır. XV.yüzyıl başlarında bir süre
  Timur’un yönetimi altında kalmış, 1413’te yeniden Osmanlı
  topraklarına katılmıştır.

  XVI. ve XVII.yüzyıllarda çıkan Celali Ayaklanmalarından büyük zarar
  görmüştür. Eski ismi Dar Ün-Nasr olan yöre, XIX.yüzyıl sonlarında
  Sivas Vilayetine bağlı Tokat sancağının yönetimi içerisinde idi.
 1872’de Belediyesi kurulan Tokat, 1863’te nahiye, 1878’de Mutasarrıflık.
  1920’de müstakil Liva olmuştur. 1920’de Zile Ayaklanmasından
  etkilenmiş, aynı yılın sonlarında silahlı Pontus çetelerinin giriştiği
  eylemler, 1921’de Nurettin Paşa komutasındaki bir ordu tarafından ve
  yöre halkının bir bölümünü oluşturan Rumların Anadolu’daki başka
  bölgelere yerleştirilmesi ile bastırılmıştır. Cumhuriyetin ilanından
  sonra, 1923 yılında İl konumuna getirilmiştir.
 Tokat’a günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Komana antik kenti
  kalıntıları, Tokat Kalesi, Sulusaray, Maşathöyük, Gök Medrese,
  Yağıbasan Medresesi (XII.yüzyıl), Hatuniye Medresesi (1485), Garipler
  Camisi, Sümbül Baba Zaviyesi (1292), Hamza Bey Camisi (1412),
  Meydan Camisi (1485), Behzat Camisi (XVI.yüzyıl), Tokat Ulu Camisi
  (1679), Ali Paşa Camisi (XVI.yüzyıl), Takyeciler Cami, Sefer Beşe
  Mescidi (1251), Alacamescit (1310, ikinci yapımı 1505), Ebu’-Kasım
  Türbesi (1234), Halef Sultan Türbesi (1292), Vezir Ahmet Paşa Türbesi
  (1288), Nureddin İnb Sen Timur Türbesi (1314), Abdülmuttalip Türbesi
  (1317), Niksar Çöreğibüyük Tekkesi (XIV.yüzyıl), Mevlevihane, Pervane
  Hamamı (XIII.yüzyıl), Mustafa Hamamı, Yörgüç Paşa Hamamı (1613),
  Taşhan, Suluhan, Paşahan, Yazmacılar Hanı, Bedesten, Behzat Çarşısı,
  Sulu Sokak Çarşısı, Tokat Köprüsü (1250) Saat Kulesi (1902) ile Türk
  sivil mimari örneklerinden başta Latifoğlu Konağı, Madımağın Çelal’in
  evi olmak üzere Tokat evleri ve konakları bulunmaktadır.
 Ayrıca, Ballıca Mağarası, Sulusaray ve Reşadiye Kaplıcaları ilin doğal
  oluşumları olup, kaplıcalar turizm açısından önem taşımaktadır. Gıj Gıj
  Tepesi, Gümenek, Topçam Tekmezar, Batmantaş Yaylası, Alan yaylası,
  Gözova Regülatörü, Gökçeyol Göleti, Almus Orman evleri, Almus
  Belediye Parkı, Çatak Yaylası, Niksar Çamiçi Yaylası, Ayvaz Parkı, Erbaa
  Düden Gölü, Reşadiye Zinav Gölü, Kurt Gölü, Selemen Yaylası, Zile-
  Şeyh Ahmet, Esvap Çayı, Başçiftlik Düden Yaylası, Artova Alçakgedik
  ilin başlıca mesire yerleridir.
ALMUS
İlçe, yeşil ve mavinin
kaynaştığı cennetten
bir köşe görünümünü
kazanmıştır. Almus
Baraj Gölünün su
sporlarına uygun bir
alan olması, barajda
yapılabilecek olta
balıkçılığı, başta
Dumanlı Yaylalar
zinciri ve Çatak
Yaylası olmak üzere
yayla turizmi için
ideal yapıya sahip
olan Almus doğal bir
turizm cennetidir.
ERBAA

Horoztepe Ören
Yeri, Kale
Köyünde bulunan
Boğazkesen
Kalesi, Yer Köprü
en önemli tarihi
yerleridir. Ayrıca
Fidi Köyünde
bulunan Silahtar
Ömer Paşa Camii
ahşap mimarinin
en önemli
örneklerinden
biri sayılır.
PAZAR
İlçe sınırları
içerisinde bulunan
Ballıca Mağarası
ilçe turizmine
önemli bir canlılık
getirmiştir. Bunun
yanında Selçuklu
dönemlerinden
kalma Pazar
Köprüsü, Mahperi
Hatun
Kervansarayı gibi
tarihi eserler ilçeye
önem
kazandırmaktadır.
TURHAL
Turhal, Orta
Karadeniz
Bölgesinde yer alır.
İlçenin etrafı dağlarla
çevrilidir, şehrin
ortasında Turhal
kalesi yer almaktadır.
Kalenin üzerinde
eski bir şatodan
kalma iki burç ve bir
de yeraltı geçidi
bulunmaktadır.

İlçede Turhal
kalesinin yanında
Kesikbaş Camii, Ulu
Camii, Kova Camii,
Ahi Yusuf Baba, Şeyh
Şehabettin, Nurullah
Efendi Türbeleri
bulunmaktadır.
 Tokat, Kelkit, Yeşilırmak ve Çekerek Nehri boyunca kurulan Hitit, Frig
  yerleşim alanları M.Ö. 4000- 2500 yılları arasında yüksek düzeyde
  kültür ve sanat yaşamına sahip olmuştur. Roma ve Bizans
  dönemlerinden sonra Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı
  dönemlerini yaşamıştır.

More Related Content

Similar to Tokat tanitimi

2010 calisma raporu
2010 calisma raporu2010 calisma raporu
2010 calisma raporuNilgun Ergun
 
Anadolu Medeniyetleri 6.SıNıF
Anadolu Medeniyetleri 6.SıNıFAnadolu Medeniyetleri 6.SıNıF
Anadolu Medeniyetleri 6.SıNıFderslopedi
 
Anadolu medeniyetleri
Anadolu medeniyetleriAnadolu medeniyetleri
Anadolu medeniyetlerihafize
 
Anadolu medeniyetleri
Anadolu medeniyetleriAnadolu medeniyetleri
Anadolu medeniyetlerihafize
 
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELERTatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELERcihan1013
 
bartından estantaneler olarak sizlere
bartından estantaneler olarak sizlerebartından estantaneler olarak sizlere
bartından estantaneler olarak sizlereMehmet Ünal
 
Atalar Bosch Servisi ԿԿԿ 1Կ 9Կ
Atalar Bosch Servisi ԿԿԿ 1Կ 9ԿAtalar Bosch Servisi ԿԿԿ 1Կ 9Կ
Atalar Bosch Servisi ԿԿԿ 1Կ 9Կm_unal5500
 
Ilk çAğDa Anadolu
Ilk çAğDa  AnadoluIlk çAğDa  Anadolu
Ilk çAğDa Anadoluderslopedi
 

Similar to Tokat tanitimi (13)

2010 calisma raporu
2010 calisma raporu2010 calisma raporu
2010 calisma raporu
 
Kastamonu
KastamonuKastamonu
Kastamonu
 
Iğdır Tanıtım
Iğdır TanıtımIğdır Tanıtım
Iğdır Tanıtım
 
Alaca
AlacaAlaca
Alaca
 
Ankara 1
Ankara 1Ankara 1
Ankara 1
 
Anadolu Medeniyetleri 6.SıNıF
Anadolu Medeniyetleri 6.SıNıFAnadolu Medeniyetleri 6.SıNıF
Anadolu Medeniyetleri 6.SıNıF
 
Anadolu medeniyetleri
Anadolu medeniyetleriAnadolu medeniyetleri
Anadolu medeniyetleri
 
Anadolu medeniyetleri
Anadolu medeniyetleriAnadolu medeniyetleri
Anadolu medeniyetleri
 
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELERTatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
 
bartından estantaneler olarak sizlere
bartından estantaneler olarak sizlerebartından estantaneler olarak sizlere
bartından estantaneler olarak sizlere
 
Atalar Bosch Servisi ԿԿԿ 1Կ 9Կ
Atalar Bosch Servisi ԿԿԿ 1Կ 9ԿAtalar Bosch Servisi ԿԿԿ 1Կ 9Կ
Atalar Bosch Servisi ԿԿԿ 1Կ 9Կ
 
Ilk çAğDa Anadolu
Ilk çAğDa  AnadoluIlk çAğDa  Anadolu
Ilk çAğDa Anadolu
 
Emre
EmreEmre
Emre
 

Tokat tanitimi

  • 1.
  • 2.
  • 3.
  • 4. Topraklarının küçük bir bölümü İç Anadolu Bölgesi, daha büyük bölümü de Karadeniz Bölgesi’ne yer alan Tokat, kuzeyinde Samsun, kuzeydoğusunda Ordu, güney ve güneydoğusunda Sivas, güneybatısında Yozgat, batısında Amasya ile çevrilidir.
  • 5.  Yeşilırmak vadisi üzerinde yer alan il topraklarını Kuzey Anadolu Dağlarının uzantıları engebelendirir. İl topraklarının kuzeyini Canik dağları (Killiktepe 1.546 m.), doğu kesimini Köse Dağları ve Asmalıdağ, güneyini doruğu il sınırları dışında kalan deveci Dağları ile Çamlıbel Dağı, batısını Buzluk ve Sakarat dağları, iç kesimini de Yaylacık Dağı (Büyük Yaykıl Tepesi’nde 1.622 m.) ile Mamo Dağı (İmamgazi Tepesi’nde 1.792 m.) engebelendirmektedir. İlin en yüksek noktası güneydoğusunda Asmalıdağ’ın 2.416 m.ye ulaşan doruğudur. Dağların yüksek kesimleri kayın ve sarıçam ormanları ile kaplıdır.
  • 6.  Çoruh-Kelkit Vadi oluğunun batı bölümünü oluşturan Kelkit Irmağı Vadisi tabanının genişlediği kesimlerde yer alan ve birer çöküntü alanı olan Niksar ve Erbaa ovaları, Taşova’nın güneydoğu bölümü, Yeşilırmak Vadisinde Tokat ile Turhal arasında uzanan Kazova ile güney kesimindeki Artova Ovası ilin belli başlı düzlükleridir. Zile, Omala ovaları ile Topçam, Batmantaş, Muhat, Dumanlı, Seleman, Bozçalı, Kızılcaören Çamiçi yaylaları da ilin diğer düzlükleridir. İl topraklarını Kelkit Irmağı ile Yeşilırmak sulamaktadır. İl sınırlarından kaynaklanan tüm akarsular Karadeniz’e ulaşır. Bu suların büyük bir bölümünü toplayan kelkit Irmağı ile Yeşilırmak Erbaa Ovasının kuzeybatı kesiminde birleşirler. Yeşilırmak’a katılan başlıca kollar Çekerek ve Karakuş Çaylarıdır. Yeşilırmak’ın başlangıç kolu olan Tozanlı Çayı batı ve kuzeyde doğal sınırı oluşturur.
  • 7.  Sakarat Dağı’nın doğu uzantıları ve Köse Dağları, kelkit Irmağı ile Yeşilırmak’ın il sınırları içerisinde kalan bölümlerinin su toplama alanlarını birbirinden ayırır. İlin kuzey kesiminden kaynaklanan Yıldız Çayı Kızılırmak’ın kollarındandır. İl sınırları içerisindeki başlıca göller Göllüköy Gölü ve Zinav Gölü (Çukurgöl), Almus, Ataköy, Belpınar ve Boztepe Baraj gölleridir. Hasan Uğurlu Baraj Gölünün bir bölümü de Tokat ili sınırları içerisindedir. Deniz seviyesinden 623 m. yükseklikteki İlin yüzölçümü 9.958 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 828.027’dir.
  • 8. Tokat ili Karadeniz kıyısı ile İç Anadolu arasında geçit alanı durumunda olup, bölgede değişik yörelerde değişik iklim hüküm sürmektedir. Kelkit Vadisinde kışlar ılık ve yazlar sıcak geçerken, Reşadiye’nin güneyinde Akdeniz Bölgesi iklimini andıran bir iklim görülmektedir.
  • 9.  Tokat’ın doğal bitki örtüsü genelde step görünümündedir. Ormanlarla kaplı dağların yüksek kesimlerinde yaylalar yer almakta olup, dağların hemen hemen hepsi ormanlarla kaplıdır. Tokat, Kuzey Anadolu Kırık Fay hattı üzerinde yer almasından ötürü birinci derecede deprem bölgesinin sınırları içerisindedir. Bundan dolayı 1942 yılında meydana gelen Niksar-Erbaa depremi Tokat yöresinde büyük can kaybı ve yıkıma neden olmuştur. İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, endüstri ve ticarete dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında buğday, arpa, mısır, baklagiller, tütün, şekerpancarı, ayçiçeği, patates, soğan, üzüm, mısır, karpuz, tütün ve diğer sebzeler gelmektedir.
  • 10.  Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştirilmekte olup, ovalık alanlarda sığır ve manda, yaylaların bulunduğu dağlık kesimlerde de koyun ve kıl keçisi, Zile yöresinde de Ankara keçisi yetiştirilir. Ayrıca süt hayvancılığını geliştirmek amacı ile her türlü ıslah çalışmaları yapılmaktadır. Montofon ırkının yanında Holstein ırkı ile Kelkit vadisinde önemli miktarda Newjersy melezi yetiştirilmektedir. Koyunculukta Karagül koyunlarının yetiştirilmesi için üreticiler teşvik edilmektedir. Tavukçuluk ve arıcılığın yanı sıra göllerde az miktarda balıkçılık yapılmaktadır. Orman bakımından oldukça zengin olan ilde ormancılık da çok önem taşımaktadır. 1973-1980 arasında kalkınmada öncelikli iller kapsamına alınan Tokat ilinde sanayii pek fazla gelişmemiştir.
  • 11. İlde sanayii kuruluşu olarak; Tekel İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Tokat Sigara fabrikası ile un, süt ürünleri, yem, şarap, konserve, tuğla ve kiremit, orman ürünleri, tarım alet ve makineleri üreten fabrikalar bulunmaktadır..
  • 12.  Küçük sanayii kuruluşu olarak da metal eşya üreten, dokumacılıkla uğraşan, orman ürünlerini işleyen, çeşitli araçların onarım ve bakımını yapan atölyeler bulunmaktadır. İl topraklarında çimento hammaddesi, Reşadiye’de betonit, Turhal yöresinde de antimon, kireçtaşı ve traverten içeren cevher yatakları vardır. Tokat ve çevresinde, özellikle Maşathöyük ve Horoztepe’de yapılan arkeolojik kazılarda ele geçen buluntular yörenin Kalkolitik Çağdan (MÖ.5500-3500) beri yerleşim alanı olduğunu göstermiştir. MÖ. XVII.yüzyılda Hititlerin egemenliği altında kalan yöre, MÖ.XV. ve VIII.yüzyıllar arasında Kaşkalar tarafından istilaya uğramış ve yakılıp yıkılmıştır.
  • 13.  Ege göç kavimleriyle Batı Anadolu’yu istila eden Frigler Tokat yöresindeki Çekerek, Tozanlı, Kelkit Çayı boylarında kurulu Hitit kentlerini işgal etmişlerdir. Maşathöyük’te Frig dönemine ait yapılar ve çeşitli buluntular ele geçmiştir. Karadeniz’den gelen Kimmerlerin Frig egemenliğine son vermesi ile Yöreye MÖ.VI.yüzyılda Medler, daha sonra da Perslerin hakim olmuşlardır. Pers yönetimi sırasında Büyük Kapadokya Satraplığı’nın sınırları içerisinde kalmıştır. Bu dönemde yöredeki başlıca yerleşme, dinsel ve ticari açıdan büyük önem taşıyan Komana idi.
  • 14.
  • 15.  Bugünkü Tokat ili’nin yakınlarında yer alan Gömenek Kalesi’nin bulunduğu yerde kurulmuş olan Komana kenti, Kapadokya’daki Komana ile karıştırılmamak için Komana Pontika adı ile anılmıştır. Daha sonra Kapadokya’nın kuzeyindeki Pontus Kapadokiası’na bağlanan yöre MÖ.IV.yüzyıl sonlarında Makedonyalıların egemenliği altına girmiştir.Büyük İskender’in ölümünden sonra, komutanları arasındaki anlaşmazlıktan doğan karışıklık sırasında Pers kökenli I.Mithradetes, MÖ.IV.yüzyıl başlarında yöreyi de içerisine alan topraklarda Pontus Krallığını kurmuştur. Giderek güçlenen Pontus Kralları Niksar, Turhal ve Zile’de Gazafilaklia denen güçlü kaleler, Komana ve Erbaa’da da tapınak, saray ve villalar yapmışlardır.
  • 16.  Karadeniz kıyılarında güçlenen, zamanla Anadolu’nun büyük bir bölümünü egemenlik içine alan Pontus Krallığı, Anadolu’yu istila eden Roma ordularına karşı uzun yıllar süren savaşmışlar, bu savaşlar sonucunda da MÖ.I.yüzyılda yöre kesin olarak Romalıların eline geçmiştir. Pontus’un güçlü direnişini kırmak için Roma, en güçlü generallerini Küçük Asya’ya göndermiş, Amiral Triarius, Sulla, V.Flaccus, Lucullus ve Pompeius büyük mücadeleler vermişlerdir. MÖ. 47’de J. Sezar Zile’ye gelmiş ve Roma’ya başkaldıran Pontus asıllı Basforos kralı II.Pharnake’nin orduları ile Altıağaç mevkiinde karşılaşmış ve büyük zafer kazanmıştır. Sezar “Veni, Vidi, Vici” (Geldim, gördüm, yendim) diyerek Roma’ya bildirmiştir. 400 yıl süren Roma egemenliği sırasında Tokat ve yöresinde ticaret, bayındırlık ve ulaşım gelişmiş, kentler imar edilmiş, Komana, Niksar, Zile ve Sulusaray’ın önemi artmıştır.
  • 17.
  • 18.  İmparatorluğu’nun 395’te ikiye ayrılmasından sonra Doğu Roma (Bizans) sınırları içerisinde kalan yöre, bu dönemde VIII.yüzyıldan sonra Arap akınlarına uğramış, Bizanslılar ile Araplar arasında birkaç kez el değiştirmiştir. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Kutalmışoğlu Süleyman Şah ve Gümüştekin Ahmet Gazi’nin orduları Anadolu’nun büyük bölümünü ele geçirerek bağımsız beylikler kurmuşlardır. Büyük Selçuklu İmparatoru Sultan Melik Şah’ın komutanlarından Gümüştekin Ahmet Gazi, Önce Sivas’ı ve 1095 yılında da Niksar’ı başkent yapmış, daha sonra Tokat, Zile, Turhal, Zonusa’yı birliğine katmıştır. Anadolu Selçuklu devletinden ayrı, bağımsız bir devlet kuran Danismendoğuları daha sonra Kayseri ve Malatya’yı da alarak güçlenmişler, güneye inerek Antakya Bohemont Prensliğine, Akdeniz’de de Klikya krallığına son vermişlerdir.
  • 19.  1240’ta çıkan Baba İshak Ayaklanmasından etkilenen yöre Kösedağ Savaşı’nın (1243) ardından Moğolların egemenliği altına girmiştir. İlhanlı yönetimi sırasında Anadolu Selçuklularının hanedan çekişmelerine sahne olmuş ve Moğollar tarafından yağmalanmıştır.Daha sonra doğrudan İlhanlı yönetimine giren yöre 1340’ta Eretna Beyliği’ne, 1388’de Kadı Burhaneddin devleti’nin yönetimine girmiştir. Ardından Akkoyunluların eline geçen yöre, 1399’da Osmanlı topraklarına katılmıştır. XV.yüzyıl başlarında bir süre Timur’un yönetimi altında kalmış, 1413’te yeniden Osmanlı topraklarına katılmıştır. XVI. ve XVII.yüzyıllarda çıkan Celali Ayaklanmalarından büyük zarar görmüştür. Eski ismi Dar Ün-Nasr olan yöre, XIX.yüzyıl sonlarında Sivas Vilayetine bağlı Tokat sancağının yönetimi içerisinde idi.
  • 20.
  • 21.  1872’de Belediyesi kurulan Tokat, 1863’te nahiye, 1878’de Mutasarrıflık. 1920’de müstakil Liva olmuştur. 1920’de Zile Ayaklanmasından etkilenmiş, aynı yılın sonlarında silahlı Pontus çetelerinin giriştiği eylemler, 1921’de Nurettin Paşa komutasındaki bir ordu tarafından ve yöre halkının bir bölümünü oluşturan Rumların Anadolu’daki başka bölgelere yerleştirilmesi ile bastırılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1923 yılında İl konumuna getirilmiştir.
  • 22.  Tokat’a günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Komana antik kenti kalıntıları, Tokat Kalesi, Sulusaray, Maşathöyük, Gök Medrese, Yağıbasan Medresesi (XII.yüzyıl), Hatuniye Medresesi (1485), Garipler Camisi, Sümbül Baba Zaviyesi (1292), Hamza Bey Camisi (1412), Meydan Camisi (1485), Behzat Camisi (XVI.yüzyıl), Tokat Ulu Camisi (1679), Ali Paşa Camisi (XVI.yüzyıl), Takyeciler Cami, Sefer Beşe Mescidi (1251), Alacamescit (1310, ikinci yapımı 1505), Ebu’-Kasım Türbesi (1234), Halef Sultan Türbesi (1292), Vezir Ahmet Paşa Türbesi (1288), Nureddin İnb Sen Timur Türbesi (1314), Abdülmuttalip Türbesi (1317), Niksar Çöreğibüyük Tekkesi (XIV.yüzyıl), Mevlevihane, Pervane Hamamı (XIII.yüzyıl), Mustafa Hamamı, Yörgüç Paşa Hamamı (1613), Taşhan, Suluhan, Paşahan, Yazmacılar Hanı, Bedesten, Behzat Çarşısı, Sulu Sokak Çarşısı, Tokat Köprüsü (1250) Saat Kulesi (1902) ile Türk sivil mimari örneklerinden başta Latifoğlu Konağı, Madımağın Çelal’in evi olmak üzere Tokat evleri ve konakları bulunmaktadır.
  • 23.  Ayrıca, Ballıca Mağarası, Sulusaray ve Reşadiye Kaplıcaları ilin doğal oluşumları olup, kaplıcalar turizm açısından önem taşımaktadır. Gıj Gıj Tepesi, Gümenek, Topçam Tekmezar, Batmantaş Yaylası, Alan yaylası, Gözova Regülatörü, Gökçeyol Göleti, Almus Orman evleri, Almus Belediye Parkı, Çatak Yaylası, Niksar Çamiçi Yaylası, Ayvaz Parkı, Erbaa Düden Gölü, Reşadiye Zinav Gölü, Kurt Gölü, Selemen Yaylası, Zile- Şeyh Ahmet, Esvap Çayı, Başçiftlik Düden Yaylası, Artova Alçakgedik ilin başlıca mesire yerleridir.
  • 24. ALMUS İlçe, yeşil ve mavinin kaynaştığı cennetten bir köşe görünümünü kazanmıştır. Almus Baraj Gölünün su sporlarına uygun bir alan olması, barajda yapılabilecek olta balıkçılığı, başta Dumanlı Yaylalar zinciri ve Çatak Yaylası olmak üzere yayla turizmi için ideal yapıya sahip olan Almus doğal bir turizm cennetidir.
  • 25. ERBAA Horoztepe Ören Yeri, Kale Köyünde bulunan Boğazkesen Kalesi, Yer Köprü en önemli tarihi yerleridir. Ayrıca Fidi Köyünde bulunan Silahtar Ömer Paşa Camii ahşap mimarinin en önemli örneklerinden biri sayılır.
  • 26. PAZAR İlçe sınırları içerisinde bulunan Ballıca Mağarası ilçe turizmine önemli bir canlılık getirmiştir. Bunun yanında Selçuklu dönemlerinden kalma Pazar Köprüsü, Mahperi Hatun Kervansarayı gibi tarihi eserler ilçeye önem kazandırmaktadır.
  • 27. TURHAL Turhal, Orta Karadeniz Bölgesinde yer alır. İlçenin etrafı dağlarla çevrilidir, şehrin ortasında Turhal kalesi yer almaktadır. Kalenin üzerinde eski bir şatodan kalma iki burç ve bir de yeraltı geçidi bulunmaktadır. İlçede Turhal kalesinin yanında Kesikbaş Camii, Ulu Camii, Kova Camii, Ahi Yusuf Baba, Şeyh Şehabettin, Nurullah Efendi Türbeleri bulunmaktadır.
  • 28.  Tokat, Kelkit, Yeşilırmak ve Çekerek Nehri boyunca kurulan Hitit, Frig yerleşim alanları M.Ö. 4000- 2500 yılları arasında yüksek düzeyde kültür ve sanat yaşamına sahip olmuştur. Roma ve Bizans dönemlerinden sonra Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır.