2. Erasmus, “körler ülkesinde tek
gözlü bir kişi kral olur” demiştir. Bu
söz bir anlamda başarı kavramı
için de geçerlidir. Başarı dediğimiz
şey, sahip olduğumuz özelliklerin
çevremizde ne kadar az
bulunduğuyla da ilgilidir aslında.
Yaşamda elde ettiğimiz sonuçlar,
yarattığımız faydanın dünyada kaç
kişinin yaşamını etkilediği ve bu
değeri aynı şekilde ortaya
koyabilecek kişilerin ne kadar az ya
da çok olduğuyla yakından
ilişkilidir.
3.
4. Eğer yerimizi alabilecek ve işimizi bizim kadar iyi yapabilecek kişilerin fazla
olduğunu düşünüyorsak, o işin sonunda aldığımız ödüller de onun kadar
sınırlı olmaktadır. Yaptığımız işi eşsiz kılmak ve en iyisi için uğraşmak
elbette çok önemlidir. Bunun yanında, eşsiz ve az seçilen bir yolda ısrar
etmek de onun kadar gereklidir.
5. Yaşam merdivenin sağlam olması kadar, doğru
bir duvara dayanmış olması da önemlidir.
Merdivene tırmandıktan sonra onun yanlış bir
duvara dayalı olduğunu anlamak çok acı
gelebilir insana.
Çoğumuz eşsiz ve sağlam merdivenler yapmak
için çabalarız yaşamımız boyunca.
Ancak yukarıdan manzarayı seyretmek,
ellerindeki merdiven vasat dahi olsa doğru
duvara tırmanma cesaretini gösterenlerin
ödülü olacaktır.
6. Bir ağaçkakanın yiyeceğine ulaşması, doğru ağaca doğru sayıda darbe
vurmasıyla mümkündür. Eğer her ağaca birkaç kere vurmuş olsaydı
sonuç alması mümkün olamazdı.
Onun eşsiz özelliği de, gözlerinin keskinliği veya pençelerinin güçlü
olması değil, gagasını sert ve hızlı bir şekilde vurabilmesidir. Ağaçkakan
kendi doğasına sadık kalarak sonuca ulaşır, tıpkı bizlerin de yapması
gerektiği gibi.
7.
8. Körler ülkesindeki tek gözlü kral gibi, sahip olunan ve zayıflık olarak
görülen özelliklerin bile değerli olduğu yerler vardır dünya üzerinde.
Bunu görmek için tek gözlü olmak dahi yeterlidir.