1. 24 Aralık 2010 Cuma<br />BİRİNCİ OTURUM<br />Açılma Saati: 10.00<br />BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT<br />KÂTİP ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yusuf COŞKUN (Bingöl)<br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.<br />Sayın Bakan, Eti Maden İşletmelerine bağlı Kütahya ili Emet Bor İşletmesinde uzun süredir çalıştırılan 160 dolayındaki taşeron işçisinin, işletmede kadrolu olarak çalışan diğer işçilerle aynı işi yaptırıldıkları gerekçesiyle Çalışma Bakanlığı tarafından açılan davada haklı bulundukları ve bu mahkeme kararına rağmen Enerji Bakanlığı tarafından bu işçilerin kadrolu işçi statüsüne geçirilmediği iddiaları doğru mudur? Doğruysa, Türkiye Cumhuriyeti devletinde bu uygulama hukukun üstünlüğüyle çelişmemekte midir? Bu konudaki Hükûmetinizin düşüncesi nedir?<br />Teşekkür ederim.<br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.<br />Şu anda 4/C’li çalışan sayısı 30.707 kişi, özelleştirmeden gelen 17.838 kişi, diğer kamu kurumları 2.012 kişi ve Tekelden de gelen 10.857 kişi.<br />Değerli arkadaşlar, 1992’den ta 2004’e kadar, en azından, biz, 4/C gibi bir imkânı sağlayana kadar dışarıda kapı önüne bırakılmış 12 bin tane, özelleştirme nedeniyle kapı önüne bırakılmış 12 bin tane işçimizi biz aldık kamuya, onlara maaş bağladık ve kendilerine emeklilik imkânı sağladık. <br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Bakan, hangi kapının önüne? Bu ifadeler size yakışmıyor gerçekten. <br />BAŞKAN – Sayın Işık, lütfen… Soru soruldu, cevap veriyor Sayın Bakan. Lütfen sabredelim. <br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Bakın, AK PARTİ Hükûmetlerinden önce…<br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Kapı önüne bırakılmadı. Yanlış ifade kullanıyorsunuz.<br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Önce medeni bir şekilde dinleyin. <br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Bakan, bu şekilde ifade ederek kamuoyunu yanlış bilgilendiriyorsunuz. <br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Soruyu soruyorsunuz, medeni bir şekilde dinlemiyorsunuz. <br />BAŞKAN – Sayın Bakanım, lütfen… Soruya cevap verin efendim. <br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Bakın, dinleyin. Yanlış bilgilendirmiyorum. <br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Kapı önünde kimse kalmadı.<br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) - Bağırıp çağırma! <br />BAŞKAN – Sayın Işık, soruyu sordunuz, lütfen cevabı bir dinleyin. <br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Kapı önüne bırakılıyor diye bir şey yok. <br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Ya soru sordun, dinle işte! Soru sordun dinle! Niye dinlemiyorsunuz arkadaşlar? <br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Yanlış ifade ediyorsunuz Sayın Bakan. <br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Arkadaşım, sonraki konuşmanda sorarsın. <br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Ama şimdi yanlış bilgi veriyorsunuz, herkes sizi dinliyor. <br />BAŞKAN – Sayın Işık, lütfen… Sayın Bakan cevap veriyor. <br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Sonraki sorunuzda sorarsınız. Bir dinleyin bakayım. Bir dinlemeyi öğrenin. Dinlemiyorsunuz.<br />BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen cevap verir misiniz sorulara.<br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) - Değerli arkadaşlar, AK PARTİ Hükûmetlerinden önce özelleştirme yapılınca işçilerin kıdem tazminatı ödenir, kapı önüne bırakılırdı. Ne zamana kadar? 2002 yılı sonuna kadar. AK PARTİ geldi… (MHP sıralarından gürültüler)<br />OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale) – Siz, o zaman İngiltere’deydiniz, haberiniz bile yoktu, kurum değiştiriyordunuz.<br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Sayın Başkan, böyle bir usul var mı? <br />OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale) – Siz yoktunuz o zaman. Vatandaşı kim kapının önüne bırakabilir!<br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) - Böyle bir usul var mı?<br />BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, soru sordunuz, lütfen cevabı dinleyin, Sayın Bakan cevap versin.<br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Bakan, size yakışmıyor.<br />MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Böyle bir usul var mı? Böyle bir usul var mı?<br />OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale) – Bir Bakana yakışıyor mu bu?<br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Size yakışmıyor bu Sayın Bakan.<br />ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.<br />Sayın Bakan, bu yüce Meclis zaman zaman, kabadayılık yapan ve sokak ağzıyla konuşarak milletvekillerini hakir gören bazı bakanlara şahit oldu. Üzülerek ifade ediyorum ki biraz önceki maddede size sorulan bir soruya verdiğiniz cevabı verirken sizden önceki dönemde işçilerin kapı önüne konduğunu ısrarla söylemeye devam ettiniz. “Kapı önüne konma”dan neyi kastediyorsunuz? Bu bir sokak ağzı değil midir? 2002’den önce kapı önüne konan kaç kişi olmuştur? İş yerinden kovularak tekmeyle atılan kişi olmuş mudur? Bunların sayısı kaçtır? Hangi firmalar tarafından kapı önüne konmuştur? Bugünkü kapı önüne konanlarla öncesini bir kıyaslar mısınız? <br />Teşekkür ediyorum.<br />