7. Mayıs 1971’de Ortaköy çelik kulelerinin montajına baslandı. Beylerbeyi kulelerinin montajına ise Temmuz 1971’de baslandı. 1972’nin Ocak ayında her iki çelik kule de yükseldi.
8. Kuleler tamamlanınca Ortaköy’den Beylerbeyi’ne kadar denizin yüzeyine, birbirine paralel; 2 adet kılavuz halat serildi ve bunlar kulelerden aynı anda çekilerek, ilk birlesim saglandı (Ocak 1972).
12. Ardından, tellerin gerilim ve büküm islemleri 10 Haziran 1972’de basladı ve köprünün açılısına kadar sürdü. italya ve ingiltere’de hazırlanan 60 adet içi bos kutular seklindeki tabliyeleri olusturacak paneller, demonte vaziyette denizyoluyla getirilerek, Göksu birlestirme santiyesine bırakıldı ve burada montajları yapılmaya baslandı...
17. Aralık 1972’de ilk tabliye köprüye gerilen çelik halatlara, salıncak sistemiyle monte edilmeye baslandı. Kulelerin tepesindeki vinçler yardımıyla ve palangalar vasıtasıyla içi bos tabliyeler askı halatlarına baglandılar. Tabliyelerin yukarı çekilmesine köprünün ortasından baslandı ve sırasıyla iki uca dogru esit sayıda çekildi.
20. 26 Mart 1973’de son tabliye de montajlandı. Ardından 60 adet tabliye birbirine kaynaklandı. Böylece, ilk kez yürüyerek Asya’dan Avrupa’ya geçildi...
21. 26 Mart 1973: Son Tabliye denizden montaja getirilirken
22. 26 Mart 1973: Son Tabliyenin Montajı tamamlanmak üzere
23. Nisan 1973’de kauçuk alasımlı çift kat asfaltının dökümüne baslandı. 1 Haziran 1973’de asfalt döküm islemi tamamlandı. Köprü üzerinde kauçuk menseli Asflatlama
24. Kulelerin altındaki geçis noktalarına, köprüdeki genlesmeye uyum saglaması amacıyla dönen-levhalar (rolling leaf) monte edildi. 23 Temmuz 1973: Rolling leafların montajı
25. Yaklasım viyadüklerinin insasına (Ortaköy ve Beylerbeyi üzerinden geçen) subat 1973’de basladı ve Mayıs 1973’de bitirildi. Yaklasım viyadügü insaatı
28. 8 Haziran 1973’de ilk defa araçla geçis tecrübesi yapıldı. Yaklasım viyadügü insaatı
29. 15 Mart 1974’de Çevreyolu’nun önemli geçislerinden olan; Haliç Köprüsü’nün iki yakası birlestirildi ve yaya olarak geçildi. 10 Eylül 1974’de de Haliç Köprüsü açıldı.
37. 30 Ekim 1973: Tören Alanı-Yayaların Yürüyüsü Basladı...
38. Köprünün açıldıgı gün halk o kadar yogun bir ilgi gösterdi ki, onbinlerce kisi aynı anda köprünün üzerinde Asya’dan Avrupa yakasına dogru ve bir süre sonra da her iki yakaya dogru karsılıklı yürümeye basladı Açılıs serefine araç yolundan da yayalara yürüme izni verilince, köprünün üzerinde yaya adımlarının çoklugu ve bu yogunlugun homojen olarak köprünün tüm yüzeyine yayılması sonunda rezonans artısı had safhaya girerek, köprü salıncak gibi sallanmaya baslayınca, daha ilk günden köprümüz çökmesin korkusuyla, derhal yaya geçisine son verildigini gazeteler günlerce yazdılar...(Gerçekten de lastik tekerlekli araçların geçisleri yerine onbinlerce adımın aynı anda zemine yaptıgı darbesel etki, lastik tekerlekten çok daha fazla tehlikeye yol açar, salınım artmaya baslayınca da bunun sönümlenmesi oldukça zordur, hızla sallanan salıncagın uzun süre sonra yavaslayarak durması gibi)... Hatta gazetelerde su örnek verilmisti: “Köprüden arka arkaya tanklar geçse o derece risk olusturmaz ama, bir tabur asker uygun adımla köprüyü geçmeye çalısırsa, bu daha büyük tehlikedir.” Ayakların aynı anda yere vurması yüzünden...
40. ilk 24 saat içinde; 28.126 motorlu araç köprüden geçti. Bu rakam; 402 araba vapurunun taşıyacağı araç adedine eşitti. Ama bu sadece o güne özel ve meraktan bir gidip bir geri dönen arabalardan kaynaklandı. Köprü 440 milyon TL. ye mal oldu.
41. Köprünün açıldıgı hafta bu resim.. Trafik yok… Arabalar tek tük… “Bu kadar buyuk kopruye ne gerek vardi.” tartışmaları başlamış.
42. Köprüden yayalara (iki kenardaki yaya yollarından geçmeleri sartıyla) geçis; 2 Mayıs 1974’de verildi (Geçis ücreti 1 lira). Köprünün tasıyıcı ayaklarının (daha dogrusu kulelerinin) dördünde de yayaları yukarıya tasıyan dev asansörler mevcuttu ve yayalar bunları kullanarak köprüye çıkarlar, yürüyerek karsıya geçince de, yine buradaki kulelerin asansörlerini kullanarak asagıya inerlerdi. Ancak köprüden asagıya atlayanların sayısının artması yüzünden birkaç yıl sonra yayalara yasak geldi ve bundan böyle köprü, günümüze kadar yaya özürlü olarak hizmetine devam etti. Mustafa BAL [email_address]