Bu çalışmam mürekkep şişesinin bir hikayesi

1. BİR ŞİŞE MÜREKKEP<br />Pasajın içindeki dükkâna girdiğinde Mert, her zaman olduğu gibi yine kendinden geçti. Büyük akvaryumdaki birbirinden güzel o kadar çok balık vardı ki, onları izlemeye doyamıyordu.<br />Siyah beyaz çizgileriyle diğerlerinden hemen ayrılan bir grup balığa hayranlıkla baktı. Bu balıkların iki tane daha alsa, babası kim bilir ne yapardı? Sonrada gülümseyerek, “Odama adım atmaz” diye geçirdi içinden. Hele şu piranhalar? Annesi onları kesinlikle kapıdan içeri sokmazdı. Ama şu kırmızı renkleri Eda görse bayılırdı…”Eyvah!” dedi birden bire. “Geç kalıyorum. Eda evde yalnız.”<br />Alelacele, beğendiği akvaryumu alarak dükkândan çıktı. Mert kardeşinin kendisin daha apartmanın kapısında karşılayacağını unutmuştu. Oysa Eda yoktu. Zili çalıp, biraz bekledi. Eda kapıyı açmıyordu. Mert akvaryumu dikkatlice yere koydu. Anahtarını çıkartıp kapıyı açtı.<br />“Edaaaaaaaaaa” diye seslendi. Eve girdikten sonra Eda’yı aramaya başladı. Mert evin her yerine baktı. Sonra balıkları akvaryuma koyup dışarı çıktı. Sonra Eda’yı aradı. Sonra eve tekrar geldi meğer Eda evdeymiş. Mert annesinin geleceğini görüp balıkları saklamaya koyulmuş. Ama Mert balıkları saklarken annesi gelmiş Mert’in elinde balıkları görmüş. Annesi “ bu balıkları niye aldın? ” diye sormuş. Mert “ Ama anne bu balıklar çok güzel o yüzden aldım anne!” demiş Mert. Ertesi gün annesi Mert’e bu balıkları aldığın yere hemen götür dedi annesi Mert tamam anne bu balıkları götürürüm ama bir şartla annesi söyle bakalım dedi. Sonra annesi Mert’i dinlemiş ve balıkları götürüp parasını geri istemiş ve Mert üzgün üzgün eve dönmüş ve parasını okul eşyaları için harcamış <br />Mustafa Selman Açıkalın 2.11.2010<br />