Montreux1. montreux boğazlar sözleşmesi
araştır başlıkta ara takip et
lozan konferansı'nda imzalanmış olan boğazlar sözleşmesi'ne göre, boğazlardan serbest
geçişin güvenliğini sağlamak amacı ile, çanakkale ve istanbul boğazlarının her iki kıyıları
ile, marmara denizi'ndeki adalar gayri askeri hale getirilmiş ve bu bölgelerde tahkimat
yapmak ve asker bulundurmak yasaklanmıştı. buna karşılık, bu bölgelerin herhangi bir
saldırıya karşı güvenliği de, sözleşmeyi imza eden devletlerle milletler cemiyeti'nin
garantisi altına konulmuştu.
türkiye, boğazlar üzerindeki egemenliğinin sınırlandırılması demek olan bu hükümleri
istemeyerek kabul etmekle beraber, bir ümidi de, kolektif güvenlik alanında milletler
cemiyeti'nin etkili bir rol oynayacağı ve aynı zamanda da silahsızlanmanın
gerçekleşeceği idi. fakat her iki konudaki ümit de gerçekleşmedi. ne silahsızlanma
yolunda olumlu adımlar atılabildi ve ne de kolektif güvenlik konusunda milletler
cemiyeti kendisinden bekleneni verebildi.
japonya'nın mançurya'ya saldırması karşısında milletler cemiyeti hiçbir şey
yapamamıştı. silahsızlanma çabaları ise tam anlamıyla sürüncemede idi. bu durum
karşısında türkiye 1935 yılından itibaren boğazlara ait demilitarizasyon hükümlerini
kaldırmak için teşebbüse geçti. 1933'te silahsızlanma konferansı'nda ilk defa bu
hükümlerin kaldırılmasını istedi. fakat bu istek, silahsızlanma meselesiyle doğrudan
doğruya ilgili görülmediğinden mesele geri kaldı.
1934'ten itibaren almanya'nın silahsızlanmaya başlaması ve 1935 martında da mecburi
askerlik sistemini ihdas ile silahlanmasını açık bir hale getirmesi üzerine, türkiye de bu
meseleyi daha ısrarla ele aldı. almanya'nın silahlanmasını görüşmek üzere olağanüstü
toplanan milletler cemiyeti konseyi'nde 17 nisan 1935 günü yaptığı konuşmada, türkiye
dışişleri bakanı tevfik rüştü aras, yine boğazların silahsızlandırılmış olması konusunu ele
alarak, bu meselenin türkiye'nin güvenliği ile yakından ilgili bulunduğunu, boğazların
askerlikten tecridi ile gerçekte türkiye'nin savunmasının zayıflatılmış olduğunu ve bu
sebeple bu hükümlerin kaldırılmasını istedi. ingiltere, fransa ve italya temsilcileri
meselenin konu ile doğrudan doğruya ilgili olmadığını ileri sürdüler. sovyet delegesi
litvinov ise türkiye'nin görüşünü destekledi.
türkiye, boğazlar konusundaki bu isteğini, mayıs ayında balkan antantı konseyi'nin
bükreş toplantısında, milletler cemiyeti asamblesi'nin eylül ayındaki toplantısında ve
nihayet, italya'nın habeşistan'a saldırması dolayısıyla bu devlete uygulanacak zorlama
tedbirleri konuşulurken yine milletler cemiyeti'nin kasım toplantısında tekrar söz konusu
etti.
bu şekilde olumlu bir diplomatik atmosfer yaratmaya muvaffak olmuştu. zorlama
2. tedbirlerine rağmen italya habeşistan'ı işgal edince ve bu arada almanya da versay'a
aykırı olarak ren bölgesini militarize edince, türkiye de, 10 nisan 1936'da, boğazlar
sözleşmesi'ni imzalamış olan devletlere verdiği notada avrupa'daki buhranların 1923
boğazlar sözleşmesi'yle boğazların güvenliği için verilmiş olan kolektif garantiyi artık
işlemez hale getirdiğini belirterek, kendi güvenliği, savunması ve egemenlik haklarının,
korunması bakımından bu statünün değiştirilerek, boğazların askerileştirilmesini istedi.
antlaşmaların hiçe sayıldığı veya kuvvet zoru ile değiştirildiği bir sırada türkiye'nin bu
barışçı ve samimi davranışı sempati ile karşılandı. ilk olumlu cevap ingiltere'den geldi.
türkiye'nin bu işi müzakere yolu ile, yapmak istemesi ingiltere'yi hoşnut bırakmıştı. öte
yandan, şimdi ingiltere türkiye'ye karşı politikasını değiştirmiş ve bu devleti kendisine
bağlamak istiyordu.
akdeniz'de kuvvetli bir türkiye, ingiltere için değerli bir dost olacaktı. ingilizler bu sayede
türkiye'yi, sovyetler birliği'nden ziyade kendilerine daha yakın getireceklerdi. sonraki
olaylar bu ümitlerin boş olmadığını gösterecektir.
türkiye'yi destekleyen ikinci devlet sovyet rusya oldu. sovyetler boğazların gayri askeri
hale getirilmesine ve boğazlar üzerindeki türk egemenliğinin sınırlandırılmasına daha
lozan'da muhalefet etmişlerdi.
italya hariç, fransa ve diğer devletler de türkiye'nin isteğini kabul ettiler. italya,
avrupa'da kendisine karşı mevcut olan hava dolayısıyla şimdilik uzakta kalmayı tercih
etti. fakat türkingiliz yakınlaşmasını da italya hoş karşılamıyordu.
1923 boğazlar sözleşmesi'ni değiştirecek konferans, 22 haziran 1936'da isviçre'de
montreux'de toplandı ve montreux sözleşmesi adını alan yeni boğazlar sözleşmesi 20
temmuz 1936'da imzalandı. sözleşme; türkiye, ingiltere, fransa, sovyetler birliği,
japonya, romanya, bulgaristan, yunanistan ve yugoslavya arasında imzalanmıştır.
montreux sözleşmesi ile boğazlar hakkındaki silahsızlanma kayıtları kaldırılıyordu ve
türkiye'nin boğazlar üzerindeki egemenliği tam olarak kuruluyordu. öte yandan, 1923
sözleşmesi'ne oranla, hem türkiye ve hem de karadeniz devletleri lehine bazı
değişiklikler de getirmiştir. özellikle savaş gemilerinin boğazlardan geçmesi
meselesinde, türkiye tarafsız ve savaş dışı ise, savaşan tarafların savaş gemileri
boğazlardan geçemeyecekti.
türkiye bir savaşa girerse veya kendisini yakın bir savaş tehlikesi karşısında görürse,
diğer devletlerin savaş gemilerinin boğazlardan geçmesi tamamıyla türkiye'nin kendi
takdirine kalacaktır. isterse geçirecek, istemezse geçirmeyecektir.
karadeniz devletleri lehine yapılan değişikliklere gelince: karadeniz'de kıyısı olmayan
3. #1481564 31.07.2002 20:11 ~ 31.08.2008 01:40 winsome
devletlerin karadeniz'e geçirebilecekleri ve bu denizde bulundurabilecekleri savaş
gemilerinin cinsi, büyüklüğü ve toplam tonajı sınırlanıyordu ki, bu hüküm güvenlikleri
bakımından karadeniz devletlerinin lehine idi. karadeniz devletlerinin savaş gemilerinin
boğazlardan geçişi için de bir hayli geniş bir serbesti tanınmıştı.
sözleşme 20 yıl için imzalanmakla beraber, şimdiye kadar hiçbir imzacı devlet tarafından
feshedilmemiş olduğundan, yürürlükte devam etmektedir. italya montreux
sözleşmesi'ne 1938 mayısında katılmıştır.
montreux konferansı türkingiliz ve türksovyet münasebetlerinde bir dönem noktası
teşkil etmiştir. türkingiliz yakınlaşması bu konferansta en önemli gelişmesini
kaydetmiştir. açıktır ki, eğer ingiltere'nin rızası ve anlayışı olmasaydı, türkiye'nin
boğazlar, rejimini bu derece kendi lehine değiştirmesi mümkün olamazdı.
ingiltere'nin türkiye'ye karşı bu sempatik davranışı ise, şimdi italya'nın doğu akdeniz
bölgesinde ortaya çıkardığı tehditten doğmuştu. böyle bir tehdide karşı ingiltere
türkiye'de sağlam bir dayanak görmüş ve türkiye'yi kendi tarafına çekmek istemişti.
aynı tehdit karşısında türkiye'nin de, askeri güç bakımından zayıf bir sovyetler birliği
yerine, denizlerde kuvvetli olan ingiltere'ye kayması tabii idi.
işte bu şartlar montreux'den sonra türkingiliz münasebetlerini daha da geliştirdi. 1937
yılında karabük demirçelik fabrikası ingiltere'nin yardımı ile kuruldu. 1938 yılında
ingiltere türkiye'ye, 10 milyonu ticari kredi ve 6 milyonu da savaş gemisi ve savaş
malzemesi satın, alınması için, 16 milyon ingiliz liralık bir kredi açtı. türkiye ve ingiltere
artık yollarını kesin olarak çizmişler ve barış yolunda beraber yürüyorlardı. bunun içindir
ki, 1939 ilkbaharında avrupa tehlikeli buhranlar içine girmeye başlayınca, türkiye
tereddüt etmeksizin ingiltere'ye bağlanacak ve bir ittifakın ilk adımlarını atacaktır.
türkiye, akdeniz'deki italyan tehlikesi karşısında bu şekilde ingiltere'ye bağlanırken,
sovyetler birliğini terketmek niyetinde değildi ve bu devlet türk dış politikasının temel
unsuru olmakta devam ediyordu. lakin türkingiliz' yakınlaşması sovyetleri hoşnut
bırakmadı.
öte yandan, türkiye'nin almanya ile de sıkı ticaret münasebetlerinde bulunması, bu
hoşnutsuzluğu daha da arttırmıştır. bununla beraber iki devletin münasebetlerinde
herhangi bir gerginlik almamıştır. fakat gerçek şuydu ki, bu münasebetlerde bir takım
soğukluk noktaları mevcuttu. 1939 yazında iki devletin yolları birbirinden kesin olarak
ayrılacaktır.
···
ne yazıktır ki dürüstçe uygulanmayan ve çıkar kavgası içinde yürütülen sözleşme..
(bkz: yazık çok yazık)
4. winsome#1483465 01.08.2002 13:37 ···
tam metni;
"majeste bulgarlar krali, fransa cumhuriyeti baskani, majeste büyük britanya, irlanda ve
denizler ötesi britanya ülkeleri krali, hindistan imparatoru, majeste elenler krali, majeste
japonya imparatoru, majeste romanya krali, türkiye cumhuriyeti baskani, sovyet
sosyalist cumhuriyetleri birligi merkezi yürütme komitesi ve majeste yugoslavya krali;
"bogazlar" genel deyimiyle belirtilen çanakkale bogazi, marmara denizi ve karadeniz
bogazi'ndan geçisi ve gemileringidis gelisini (ulasimi), lozan'da, 24 temmuz 1923
tarihinde imzalanmis olan baris andlasmasinin 23. maddesiyle saptanmis ilkeyi(1),
türkiye'nin güvenligi ve karadeniz'de, kiyidas devletlerin güvenligi çerçevesinde
koruyacak biçimde, düzenlemek istegiyle duygulu olarak;
isbu sözlesmeyi, 24 temmuz 1923 de lozan'da imzalanmis olan sözlesmenin(2) yerine
koymagi kararlastirmislar ve tamyetkili temsilcilerini asagida belirtildigi üzere
atamislardir:
majeste bulgarlar krali:
doktor nicolas p.nicolaev, tamyetkili ortaelçi,
disisleri ve mezhepler bakanligi genel sekreteri;
b.pierre neicov, tamyetkili ortaelçi, disisleri ve mezhepler bakanligi siyasal isler
müdürü.
fransa cumhuriyeti baskani:
b.paulboncour, senatör, milletler cemiyeti'nde fransa'nin sürekli temsilcisi, eski
basbakan, eski disisleri bakani, légion d'honneur nisaninin chevalier rütbesi, savas haci
nisani;
b.henri ponsot, fransa cumhuriyeti'nin ankara'da olaganüstü ve tamyetkili büyükelçisi,
légion d'honneur nisaninin grand officier rütbesi.
majeste büyükbritanya, irlanda ve denizler ötesi britanya ülkeleri krali, hindistan
imparatoru:
büyük britanya, kuzey irlanda ve britanya imparatorlugunun bireysel olarak milletler
cemiyeti'ne üye olmayan bütün parçalari için:
çok sayin lord stanley, p.c., m.c., m.p., amirallik dairesinde parlamento üyesi müstesar;
avustralya commonwealthi'i için:
5. çok sayin stanley melbroune bruce, c.h., m.c., avustralya commenwealth'inin londra'da
yüksek komiseri.
majeste elenler krali:
b.nicolas politis, yunanistan'in paris'de olaganüstü temsilcisi ve tamyetkili ortaelçisi,
eski disisleri bakani;
b.raoul bibicarosetti, yunanistan'in milletler cemiyeti'nde sürekli temsilcisi.
majeste japonya imparatoru:
b.naotake sato, judammi, dogangüney nisaninin büyükkordan rütbesi, paris'de
olaganüstü temsilci ve tamyetkili büyükelçi;
b.massaaki hotta, jushii, dogangüney nisaninin ikinci sinif rütbesi, bern'de olaganüstü
temsilci ve tamyetkili ortaelçi.
majeste romanya krali:
b.nicolas titulesco, disisleri bakani;
b.constantin contzesco, tamyetkili ortaelçi, tuna ve avrupa uluslararasi komisyonlarinda
romanya temsilcisi;
b.vespasien pella, la haye'de olaganüstü temsilci ve tamyetkili ortaelçi,
türkiye cumhuriyeti baskani:
dr.tevfik rüstü aras, disisleri bakani, izmir milletvekili;
b.suad davaz, türkiye cumhuriyeti'nin paris'de olaganüstü ve tamyetkili büyükelçisi;
b.numan menemencioglu, türkiye büyükelçisi, disisleri bakanligi genel sekreteri;
b.asim gündüz, korgeneral, genelkurmay ikinci baskani;
b.necmeddin sadak, türkiye'nin milletler cemiyeti'nde sürekli temsilcisi, sivas
milletvekili, disisleri komisyonu raportörü.
sovyet sosyalist cumhuriyetleri birligi merkezi yürütme komitesi:
6. b.maxime litvinoff, sovyet sosyalist cumhuriyetleri birligi merkezi yürütme komitesi
üyesi, disisleri halk komiseri.
majeste yugoslavya krali:
b.ivan soubbotitch, yugoslavya'nin milletler cemiyeti'nde sürekli temsilcisi.
bu temsilciler, yetki belgelerini gösterdikten ve bu belgeler usulüne uygun ve geçerli
kabul edildikten sonra, asagidaki hükümetler üzerinde anlasmaya varmislardir:
birinci madde
bagitli yüksek taraflar, bogazlar'da denizden geçis ve gidisgelis (ulasim) özgürlügü
ilkesini kabul ederler ve dogrularlar.
bu özgürlügün kullanilisi bundan böyle isbu sözlesme hükümleriyle düzenlenmistir.
kesim i. ticaret gemileri
madde 2.
baris zamaninda, ticaret gemileri, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun,
asagidaki 3. madde hükümleri sakli kalmak üzere, hiçbir islem (formalite) olmaksizin,
bogazlar'dan geçis ve gidisgelis (ulasim) tam özgürlügünden yararlanacaklardir. bu
gemiler, bogazlar'in bir limanina ugramaksizin transit geçerlerken, türk makamlarinca,
alinmasi isbu sözlesmesinin i sayili ek'inde öngörülen vergilerden ve harçlardan baska,
bu gemilerden hiçbir vergi ya da harç alinmayacaktir.
bu vergilerin ya da harçlarin alinmasini kolaylastirmak üzere, bogazlar'dan geçecek
ticaret gemileri, 3. maddede belirtilen istasyonun görevlilerine adlarini, uyrukluklarini,
tonajlarini, gidecekleri yer ve nereden geldiklerini bildireceklerdir.
kilavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) istege bagli kalmaktadir.
madde 3.
ege denizi'nde ya da karadeniz'den bogazlar'a giren her gemi, uluslararasi saglik
kurallari çerçevesinde türk yasalariyla konulmus olan saglik denetimi için, bogazlar'in
girisine yakin bir saglik istasyonunda duracaktir. bu denetim, bir temiz saglik belgesi
(patentesi) ya da isbu maddenin 2. fikrasindaki hükümlerin kapsamina girmediklerini
dogrulayan bir saglik bildirisi gösteren gemiler için, gündüz ve gece, olabilen en büyük
7. hizla yapilacak ve bu gemiler bogazlar'dan geçisleri sirasinda baska hiçbir durus zorunda
birakilmayacaklardir.
içinde veba, kolera, sari humma, lekeli humma (typhus exanthématique) ya da çiçek
hastaligi olaylari bulunan ya da yedi günden az bir süre önce bu hastaliklar bulunmus
olan gemilerle, bulasik bir limandan bes kez yirmidört saatten az bir süreden beri
ayrilmis olan gemiler, türk makamlarinin gösterebilecekleri saglik koruma görevlilerini
gemiye almak üzere, saglik istasyonunda duracaklardir. bu yüzden, hiçbir vergi ya da
harç alinmayacaktir; saglik koruma görevlileri bogazlar'in çikisinda bir saglik
istasyonunda gemiden indirileceklerdir.
madde 4.
savas zamaninda, türkiye savasan degilse, ticaret gemileri, bayrak ve yük ne olursa
olsun, 2. ve 3. maddelerde öngörülen kosullar içinde bogazlar'dan geçis ve gidisgelis
(ulasim) özgürlügünden yararlanacaklardir.
kilavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) istege bagli kalmaktadir.
madde 5.
savas zamaninda, türkiye savasansa, türkiye ile savasta olan bir ülkeye bagli olmayan
ticaret gemileri, düsmana hiçbir biçimde yardim etmemek kosuluyla, bogazlar'da geçis
ve gidisgelis (ulasim) özgürlügünden yararlanacaklardir.
bu gemiler bogazlar'a gündüz girecekler ve geçis, her seferinde, türk makamlarinca
gösterilecek yoldan yapilacaktir.
madde 6.
türkiye'nin kendisini pek yakin bir savas tehlikesi tehdidi karsisinda saymasi
durumunda, 2. madde hükümlerinin uygulanmasi yine de sürdürülecektir; ancak,
gemilerin bogazlar'a gündüz girmeleri ve geçisin, her seferinde, türk makamlarinca
gösterilen yoldan yapilmasi gerekecektir.
kilavuzluk, bir durumda, zorunlu kilinabilecek, ancak ücrete bagli olmayacaktir.
madde 7.
"ticaret gemileri" terimi, isbu sözlesmenin ii. kesiminin kapsamina girmeyen bütün
gemilere uygulanir.
8. kesim ii. savas gemileri
madde 8.
isbu sözlesme bakimindan, savas gemilerine ve bu gemilerin nitelikleriyle tonajlarinin
hesabi için uygulanacak tanimlama, isbu sözlesmenin ii sayili ek'inde yer alan
tanimlamadir.
madde 9.
deniz kuvvetlerinin, sivil olsun ya da olmasin, yakit tasimak için özellikle yapilmis olan
yardimci gemileri, 13. maddede belirtilen önbildirim kosuluna bagli tutulmayacaklar ve,
bogazlar'i tek baslarina geçmek kosuluyla, 14. ve 18. maddeler geregince sinirlamaya
bagli tonajlar hesabina katilmayacaklardir. bununla birlikte, bu gemilerin, öteki geçis
kosullari bakimindan, savas gemileriyle bir tutulmalari süregidecektir.
bir önceki fikrada belirtilen yardimci gemiler, öngörülen kuruldisiliktan, ancak silahlari:
yüzer hedeflere karsi ençok 105 milimetre çapinda iki toptan, hava hedeflerine karsi
ençok 75 milimetre çapinda iki silahtan çok degilse yararlanabileceklerdir.
madde 10.
baris zamaninda, hafif su üstü gemileri, küçük savas gemileri ve yardimci gemiler, ister
karadeniz'e kiyidas olan ister olmayan devletlere bagli bulunsunlar, bayraklari ne olursa
olsun, bogazlar'a gündüz ve asagidaki 13. ve sonraki maddelerde öngörülen kosullar
içinde girerlerse, hiçbir vergi ya da harç ödemeksizin, bogazlar'dan geçis özgürlügünden
yararlanacaklardir.
yukaridaki fikrada belirtilen siniflara giren gemiler disinda kalan savas gemilerinin ancak
11. ve 12. maddelerde öngörülen özel kosullar içinde geçis haklari olacaktir.
madde 11.
karadeniz'e kiyidas devletler, 14. maddenin 1. fikrasinda öngörülen tonajdan yüksek bir
tonajda bulunan hattiharp gemilerinin (1) bogazlar'dan geçirebilirler; su kosulla ki, bu
gemiler bogazlar'i ancak tek baslarina ve ençok iki torpido (2) esliginde geçerler.
madde 12.
karadeniz'e kiyidas devletler, bu deniz disinda yaptirdiklari ya da satin aldiklari
denizaltilarini, tezgaha koyustan ya da satin alistan türkiye'ye vaktinde haber
verilmisse, deniz üslerine katilmak üzere bogazlar'dan geçirme hakkina sahip
9. olacaklardir.
sözü edilen devletlerin denizaltilari, bu konuda türkiye'ye ayrintili bilgiler vaktinde
verilmek kosuluyla, bu deniz disindaki tezgahlarda onarilmak üzere de bogazlar'dan
geçebileceklerdir.
gerek birinci gerek ikinci durumda, denizaltilarin gündüz ve su üstünden gitmeleri ve
bogazlar'dan tek baslarina geçmeleri gerekecektir.
madde 13.
savas gemilerinin bogazlar'dan geçmesi için, türk hükümetine diplomasi yoluyla bir ön
bildirimde bulunulmasi gerekecektir. bu önbildirimin olagan süresi sekiz gün olacaktir;
ancak, karadeniz kiyidasi olmayan devletler için bu sürenin onbes güne çikartilmasi
istenmege deger sayilmaktadir. bu önbildirimde gemilerin gidecekleri yer, adi, tipi,
sayisi ile gidis için ve, gerekirse, dönüs için geçis tarihleri belirtilecektir. her tarih
degisikliginin üç günlük bir önbildirim konusu olmasi gerekecektir.
gidis için geçiste bogazlar'a girisin, ilk önbildirimde belirtilen tarihten baslayarak bes
günlük bir süre içinde yapilmasi gerekecektir. bu sürenin bitiminden sonra, ilk önbildirim
için olan ayni kosullar içinde yeni bir önbildirimde bulunulmasi gerekecektir.
madde 14.
isbu sözlesme'nin 11. maddesinde ve iii sayili ek'inde öngörülen kosullar disinda,
bogazlar'da transit geçisti bulunabilecek bütün yabanci deniz kuvvetlerinin en yüksek
(tavan) toplam tonaji 15.000 tonu asmayacaktir.
bununla birlikte, bir önceki fikrada belirtilen kuvvetler dokuz gemiden çok gemi
içermeyeceklerdir.
karadeniz'e kiyidas olan ya da olmayan devletlerin, 17. madde hükümleri uyarinca
bogazlar'daki bir limani ziyaret eden gemileri bu tonaja katilmayacaktir.
geçis sirasinda bir avaryaya ugramis olan savas gemileri de bu tonaja katilmayacaktir;
bu gemiler, onarim sirasinda, türkiye'ce yayimlanan özel güvenlik hükümlerine bagli
tutulacaklardir.
madde 15.
bogazlar'da transit olarak bulunan savas gemileri tasimakta olabilecekleri uçaklari (1);
10. hiçbir durumda, kullanamayacaklardir.
madde 16.
bogazlar'da transit olarak bulunan savas gemileri, avarya (2) ya da geminin teknik
yönetimine bagli olmayan bir aksaklik (3) durumlari disinda, geçisleri için gerekli
süreden daha uzun süre bogazlar'dan kalamayacaklardir.
madde 17.
yukaridaki maddelerin hükümleri, herhangi bir tonajda ya da kurulusta olan bir deniz
kuvvetinin, türk hükümetinin çagrisi üzerine, bogazlar'daki bir limana sinirli bir süre için
bir nezaket ziyaretinde bulunmasina hiçbir biçimde engel olmayacaktir. bu kuvvet, 10.,
14. ve 18. maddeler hükümleri uyarinca, bogazlar'dan transit olarak geçmek için
istenilen kosullar içinde bulunmuyorsa, bogazlar'dan, giris için izledigi yoldan
ayrilacaktir.
madde 18.
1. karadeniz kiyidasi olmayan devletlerin baris zamaninda bu denizde
bulundurabilecekleri toplam tonaj asagidaki gibi sinirlandirilmistir.
a) asagida b) paragrafinda öngörülen durum disinda, sözü geçen devletlerin toplam
tonaji 30.000 tonu asmayacaktir;
b) herhangi bir anda, karadeniz'in en güçlü donanmasinin (filosunun) tonaji isbu
sözlesmenin imzalanmasi tarihinde bu denizde en güçlü olan donanmanin (filonun)
tonajini enaz 10.000 ton asarsa, a) paragrafinda belirtilmis olan 30.000 tonluk toplam
tonaj ayni ölçüde ve ençok 45.000 tona varincaya degin arttirilacaktir. bu amaçla,
kiyidas her devlet, isbu sözlesmenin iv sayili ek'i uyarinca, türk hükümetine, her yilin 1
ocak ve 1 temmuz tarihlerinde, karadeniz'deki dananmasinin (filosunun) toplam tonajini
bildirecektir; türk hükümeti de, bu bilgiyi, öteki bagitli yüksek taraflara ve milletler
cemiyeti genel sekreterine ulastiracaktir.
c) karadeniz'e kiyidas olmayan devletlerden herhangi birinin bu denizde
bulundurabilecegi tonaj, yukaridaki a) ve b) paragraflarinda öngörülen toplam tonajin
üçte ikisiyle sinirlandirilmis olacaktir.
d) bununla birlikte, karadeniz kiyidasi olmayan bir ya da birkaç devlet, bu denize,
insancil bir amaçla deniz kuvvetleri göndermek isterlerse, toplami hiçbir varsayimda
8.000 tonu asmamasi gerekecek olan bu kuvvetler, isbu sözlesmenin 13. maddesinde
öngörülen önbildirime gerek duyulmaksizin, asagidaki kosullar içinde türk
11. hükümetinden alacaklari izin üzerine, karadeniz'e girebileceklerdir: yukaridaki a) ve b)
paragraflarinda öngörülen toplam tonaj dolmamissa ve gönderilmesi istenilen
kuvvetlerle bu toplam tonaj asilmayacaksa, türk hükümeti, kendisine yapilmis olan
istemi aldiktan sonra en kisa süre içinde bu izni verecektir; sözü geçen toplam tonaj
daha önce kullanilmis bulunuyorsa ya da gönderilmesi istenilen kuvvetlerle bu toplam
tonaj asilacaksa, türk hükümeti, bu izin isteminden, karadeniz kiyidasi devletleri hemen
haberli kilacak ve bu devletler, haberli kilindiklarindan yirmidört saat sonra bir karsi
görüs öne sürmezlerse, ilgili devletlere istemlerine iliskin olarak verdigi karari en geç
kirksekiz saat içinde bildirecektir.
[karadeniz'e] kiyidas olmayan devletler deniz kuvvetlerinin, karadeniz'e bundan sonraki
her girisi ancak yukaridaki a) ve b) paragraflarinda öngörülen kullanilabilir toplam
tonajin sinirlari içinde yapilacaktir.
2.karadeniz'de bulunmalarinin amaci ne olursa olsun, kiyidas olmayan devletlerin savas
gemileri bu denizde yirmibir günden çok kalamayacaklardir.
madde 19.
savas zamaninda, türkiye savasan degilse, savas gemileri 10. maddeden 18. maddeye
kadar olan maddelerde belirtilen kosullarla ayni kosullar içinde, bogazlar'da tam bir
geçis ve gidisgelis (ulasim) özgürlügünden yararlanacaklardir.
bununla birlikte, savasan herhangi bir devletin savas gemilerinin bogazlar'dan geçmesi
yasak olacaktir; su kadar ki, isbu sözlesmenin 25. maddesinin uygulama alanina giren
durumlarla, saldiriya ugramis bir devlete, milletler cemiyeti misaki çerçevesi içinde
yapilmis, bu misak'in 18. maddesi hükümleri uyarinca kütüge yazilmis (tescil edilmis) ve
yayimlanmis, türkiye'yi baglayan bir karsilikli yardim andlasmasi geregince yapilan
yardim durumlari bunun disinda kalmaktadir. >br>
yukaridaki fikrada öngörülen kuraldisi durumlarda, 10. maddeden 18. maddeye kadar
olan maddelerde belirtilen kisitlamalar uygulanamayacaktir.
yukaridaki 2. fikrada konulmus geçis yasagina karsin, karadeniz'e kiyidas olan ya da
olmayan savas devletlere ait olup da baglama limanlarindan ayrilmis bulunan savas
gemileri, bu limanlara dönebilirler.
savasan devletlerin savas gemilerinin bogazlar'da herhangi bir elkoymaya (1)
girismeleri, denetleme (ziyaret) hakki (2) uygulamalari ve baska herhangi bir düsmanca
eylemde bulunmalari yasaktir.
madde 20.
12. savas zamaninda, türkiye savasan ise, 10. maddeden 18. maddeye kadar olan
maddelerin hükümleri uygulanamayacaktir; savas gemilerinin geçisi konusunda türk
hükümeti tümüyle diledigi gibi davranabilecektir.
madde 21.
türkiye kendisini pek yakin bir savas tehlikesi tehdidi karsisinda sayarsa, türkiye'nin,
isbu sözlesmenin 20. maddesi hükümlerini uygulamaga hakki olacaktir.
yukaridaki fikranin türkiye'ye tanidigi yetkinin türkiye'ce kullanilmasindan önce
bogazlar'dan geçmis olan, böylece baglama limanlarindan ayrilmis bulunan savas
gemileri, bu limanlara dönebileceklerdir. bununla birlikte, su da kararlastirilmistir ki,
türkiye, davranisiyla isbu maddenin uygulanmasina yol açmis olabilecek devletin
gemilerini bu haktan yararlandirmayabilecektir.
türk hükümeti, yukaridaki birinci fikranin kendisine verdigi yetkiyi kullanirsa, bagitli
yüksek taraflara ve milletler cemiyeti genel sekreterine bu konuyla ilgili bir bildiri
gönderecektir.
milletler cemiyeti konseyi, üçte iki çogunlukla, türkiye'nin böyelce almis oldugu
önlemlerinhakli olmadigina karar verirse, ve isbu sözlesmenin imzacilari bagitli yüksek
taraflarin çogunlugu da ayni görüste olursa, türk hükümeti, söz konusu önlemlerle, isbu
sözlesmenin 6. maddesi uyarinca alinmis olabilecek önlemleri kaldirmayi yükümlenir.
madde 22.
içinde veba, kolera, sari humma, lekeli humma (typhus exanthématique) ya da çiçek
hastaligi olaylari bulunan, ya da yedi günden az bir süre önce bu hastaliklar bulunmus
olan savas gemileriyle, bulasik bir limandan bes kez yirmi dört saatten az bir süreden
beri ayrilmis olan savas gemileri, bogazlar'i karantina altinda geçecekler ve bogazlar'in
bulastirilmasina hiçbir olanak birakmamak için gerekli korunma önlemlerini gemideki
araslarla uygulamak zorunda olacaklardir.
kesim iii. uçaklar
madde 23.
sivil uçaklarin akdeniz ile karadeniz arasinda geçisini saglamak amaciyla, türk hükümeti,
bogazlar'in yasak bölgeleri disinda, bu geçise ayrilmis hava yollarini gösterecektir; sivil
uçaklar, türk hükümetine, ara sira (tarifesiz) yapilan uçuslar için üç gün öncesinden bir
önbildirim ile, düzenli (tarifeli) servis uçuslari için geçis tarihlerini belirten genel bir ön
bildirimde bulunarak, bu yollari kullanabileceklerdir.
13. öte yandana, bogazlar'in yeniden askerlestirilmis olmasina bakilmaksizin, türk hükümeti,
yine de türkiye'de yürürlükte olan hava ulasimi yönetim kurallari uyarinca, avrupa ile
asya arasinda türk ülkesi üzerinden uçmalarina izin verilmis olan sivil uçaklara, tam bir
güvenlik içinde geçmeleri için gerekli kolayliklari saglayacaktir. bir uçus izninin verilmis
oldugu durumlarda, bogazlar bölgesinde izlenecek yol belirli dönemlerde gösterilecektir.
kesim iv. genel hükümler
madde 24.
bogazlar rejimine iliskin 24 temmuz 1923 tarihli sözlesme geregince kurulmus olan
uluslararasi komisyonun yetkileri türk hükümetine aktarilmistir.
türk hükümeti, 11., 12., 14. ve 18. maddelerin uygulanmasina iliskin istatistikleri
toplamagi ve gerekli bilgileri vermegi yükümlenir.
türk hükümeti, isbu sözlesmenin, savas gemilerinin bogazlar'dan geçisine iliskin her
hükmünün yürütülmesine göz kulak olacaktir.
türk hükümeti, yabanci bir deniz kuvvetinin yakinda bogazlar'dan geçecegi kendisine
bildirilir bildirilmez, bu kuvvetin kurulusunu, tonajini, bogazlar'a giris için öngörülen tarihi
ve, gerekirse, olasi dönüs tarihini, bagitli yüksek taraflarin ankara'daki temsilcilerine
bildirecektir.
türk hükümeti, bogazlar'da yabanci savas gemilerinin gidisgelisini gösteren, ayrica
ticarete ve isbu sözlesme'de öngörülen deniz ve hava ulasimina yararli bütün bilgileri
kapsayan yillik bir raporu milletler cemiyeti genel sekreterine ve bagitli yüksek taraflara
sunacaktir.
madde 25.
isbu sözlesmenin hiçbir hükmü, türkiye için ya da milletler cemiyeti'ne üye herhangi bir
baska bagitli yüksek taraf için, milletler cemiyeti misakindan dogan haklara ve
yükümlülüklere halel vermemektedir.
kesim v. son hükümler
madde 26.
isbu sözlesme olabilen en kisa süre içinde onaylanacaktir.
14. onama belgeleri, paris'te fransa cumhuriyeti hükümetinin arsivlerine konulacaktir.
japon hükümeti, onamanin yapilmis oldugu, paris'deki diplomatik temsilcisi araciligiyla,
fransa cumhuriyeti hükümetine bildirmekle yetinebilecek ve, bu durumda, onama
belgesini olabilen en kisa süre içinde gönderecektir.
türkiye'nin onama belgesini de içermek üzere, alti onama belgesi sunulur sunulmaz, bir
sunus tutanagi (procèsverbal de dépot) düzenlenecektir. bundan önceki fikrada
öngörülen bildiri, bu bakimdan, onama belgesi sunusu ile esdegerde olacaktir.
isbu sözlesme, bu tutmak tarihinden baslayarak yürürlüge girecektir.
fransiz hükümeti, bundan önceki fikrada öngörülen tutanakla, sonradan sunulacak
onama belgelerinin sunus tutanaklarinin dogrulugu onaylanmis birer örnegini bütün
bagitli yüksek taraflara verecektir.
madde 27.
isbu sözlesme, yürürlüge girisinden baslayarak, 24 temmuz 1923 tarihli lozan baris
andlasmasini imzalamis her devletin katilmasina açik olacaktir.
her katilma, diplomasi yoluyla fransa cumhuriyeti hükümetine, onun araciligiyla da,
bütün bagitli yüksek taraflara bildirilecektir.
katilma, fransiz hükümetine yapilan bildiri tarihinden baslayarak geçerli olacaktir.
madde 28.
isbu sözlesmenin süresi, yürürlüge giris tarihinden baslayarak, yirmi yil olacaktir.
bununla birlikte, isbu sözlesmenin 1. maddesinde dogrulanan geçis ve gidisgelis
(ulasim) özgürlügü ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktir. sözü edilen yirmi yillik sürenin
bitiminden iki yil önce, hiçbir bagitli yüksek taraf, fransiz hükümetine sözlesmeyi sona
erdirme önbildirimi vermemisse, isbu sözlesme, bir sona erdirme önbildirimin
gönderilmesinden baslayarak, iki yil geçinceye kadar yürürlükte kalacaktir. bu ön
bildirim, fransiz hükümetince, bagitli yüksek taraflara iletilecektir.
isbu sözlesme, isbu madde hükümlerine uygun olarak sona erdirilmis olursa, bagitli
yüksek taraflar, yeni bir sözlesmenin hükümlerini saptamak üzere kendilerini bir
konferansda temsil ettirmegi kabul etmektedirler.
madde 29.
15. isbu sözlesmenin yürürlüge girmesinden baslayarak her bes yillik dönemin sona
ermesinde, bagitli yüksek taraflardan herbiri, isbu sözlesmenin bir ya da birkaç
hükmünün degistirilmesini önerme girisiminde bulunabilecektir.
bagitli yüksek taraflardan birinci yapilacak degistirme isteminin kabul edilebilmesi için,
bu istem 14. ya da 18. maddelerin degistirilmesini amaçlamaktaysa, baska bir bagitli
yüksek tarafca; baska herhangi bir maddenin degistirilmesini amaçlamaktaysa, baska
iki bagitli yüksek tarafca desteklenmesi gerekir.
böylece desteklenmis degisiklik istemi, içinde bulunulan bes yillik dönemin sona
ermesinden üç ay önce, bagitli yüksek taraflardan herbirine bildirilecektir. bu bildiri,
önerilen degisikligin niteligini ve gerekçesini kapsayacaktir.
bu öneriler üzerinde diplomasi yoluyla bir sonuca varmak olanagi bulunamazsa, bagitli
yüksek taraflar, bu konuda toplanacak bir konferansda kendilerini temsil ettireceklerdir.
bu konferans, ancak oybirligiyle karar alabilecektir; 14. ve 18. maddelere iliskin
degisiklik durumlari bu hükmün disinda kalmaktadir; bu durumlar için bagitli yüksek
taraflarin dörtte üçünden olusan bir çogunluk yeterli olacaktir.
bu çogunluk, türkiye'yi de içine alarak karadeniz kiyidasi bagitli yüksek taraflarin dörtte
üçüncü kapsamak üzere hesaplanacaktir.
bu hükümlere olan inançla, asagida adlari yazili tamyetkili temsilciler, isbu sözlesmeyi
imzalamislardir.
montreux'de, yirmi temmiz bin dokuz yüz otuz alti tarihinde onbir nüsha olarak
düzenlenmistir; bu nüshalardan, temsilcilerce mühürlenmis olan birincisi, fransa
cumhuriyeti hükümeti arsivlerine konulacak, öteki nüshalar da imzaca devletlere teslim
olunacaktir.
n.p.nicolaev
pierre neicov
j.paulboncour
h.ponsot
stanley
s.m.bruce
n.politis
raoul bibicarosetti
asagida imzalari bulunan japonya temsilcileri, isbu sözlesme hükümlerinin, milletler
cemiyeti üyesi olmayan bir devlet sifatiyla, japonya'nin durumunu, gerek milletler
16. cemiyeti misakina göre, gerek bu misak çerçevesi içinde yapilmis karsilikli yardim
andlasmalarina göre, hiçbir biçimde degistirmedigini ve japonya'nin özellikle 19. ve 25.
maddeler hükümleri içinde bu misak ve bu andlasmalar konusunda tam bir
degerlendirme özgürlügünü elinde tuttugunu, hükümetleri adina bildirirler.
n.sato
massaaki hotta
n.titulesco
cons.contzesco
v.v.pella
dr.r.aras
suad davaz
n.menemencioglu
asim gündüz
n.sadak
maxime litvinoff
dr.i.v.soubbotitch.
ek i.
1. isbu sözlesmenin 2. maddesi uyarinca alinabilecek olan vergiler ve harçlar asagidaki
çizelgede gösterilenler olacaktir. türk hükümetinin bu vergilerde ve harçlarda kabul
edebilecegi indirimler, bayrak ayirimi gözetilmeksizin uygulanacaktir.
kütüge yazili darasiz tonajin
yapilan hizmetin niteligi (jauge nette, net register
tonnage) herbir tonu üzerinden
alinacak vergi ya da harçlar tutari
altinfrank(1)
b)fenerler, isikli samadiralar ve geçit samandiralari, ya da baska samandiralar:
800 tona kadar ................... 0.42
800 tonun üstünde ............. 0.21
c)kurtarma hizmeti: kurtarma sandallarini, palamar tasiyan füze istasyonlarini, sis
düdüklerini, radyofarlari ve b) paragrafina girmeyen isikli samandiralarla, ayni türden
baska dösemeleri (tesisleri) kapsamak üzere ... 0.10
17. 2. isbu ek'in, 1. paragrafina ekli çizelgede belirtilen vergiler ve harçlar, bogazlar'dan bir
gidisdönüs geçisine uygulanacaktir (baska bir deyimle, ege denizi'nden karadeniz'e bir
geçis ve ege denizi'ne dogru dönüs yolculugu ya da karadeniz'den ege denizi'ne
bogazlar'dan bir geçis, bunun ardindan da karadeniz'e dönüs); bununla birlikte, bir
ticaret gemisi, gidis yolculugu için bogazlar'a girdigi tarihten baslayarak alti aydan çok
bir süre sonra, duruma göre, ege denizi'ne ya da karadeniz'e dönmek üzere
bogazlar'dan yeniden geçerse, bu gemi, bayrak ayirimi yapilmaksizin, bu vergileri ve
harçlari ikinci kez ödemekle yükümlü tutulabilecektir.
3. bir ticaret gemisi, gidis geçisinde, dönmeyecegini bildirirse, isbu ek'in birinci
paragrafinin b) ve c) fikralarinda öngörülen vergiler ve harçlar bakimindan yalniz
tarifenin yarisini ödemesi gerekecektir.
4. isbu ek'in birinci paragrafina ekli çizelgede tanimlanan ve söz konusu hizmetlerin
gerektirdigi giderlerin karsilanmasina ve yedek akçe ya da asiri olmayan bir döner
sermaye fonu elde etmek için gerekli miktardan yüksek olmayacak olan vergiler ve
harçlar, ancak isbu sözlesmenin 29. maddesi hükümleri uygulanarak arttirilabilecek ya
da tamamlanabilecektir. bunlar altinfrank ya da ödeme tarihindeki kambio degerine
göre türk parasi olarak ödenecektir.
5. ticaret gemileri, kilavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) gibi istege bagli hizmetler
karsiligi vergileri ve harçlari, böyle bir hizmet, söz konusu geminin acentasinin ya da
kaptaninin istemesi üzerine, türk makamlarinca geregi gibi yerine getirilmisse, ödemek
zorunda tutulabileceklerdir. türk hükümeti, istege bagli bu hizmetler için alinacak
vergilerin ve harçlarin tarifesini vakit vakit yayinlayacaktir.
6. bu tarifeler, söz konusu hizmetler 5. maddenin uygulanmasiyla zorunlu kilindigi
durumlarda arttirilmayacaktir.
ek ii (1)
a.standard sutasirimi (maimahrec) (2)
1. bir su üstü gemisinin standard sutasirimi [maimahreci], bütün gemi adamlariyla,
makineleri ve kazanlariyla, denize açilmaga hazir olan ve makinelerinin ve kazanlarinin
beslenmesine özgü yakitla yedek yakit disinda bütün silahlarini ve her türlü
cephanesini, dösemelerini [tesisatini], donatimini, gemi adamlarinin komanyasini, tatli
suyunu, çesitli yiyeceklerini ve savas sirasinda tasiyacagi her çesit araç ve gereçlerini
ve yedek parçalarini bulunduran, yapimi tamamlanmis bir gemidinin sutasirimidir.
2. bir denizaltinin standard sutasirimi, bütün gemi adamlariyla, yürütücü makineleriyle,
denize açilmaga hazir olan ve yakiti, yaglama yagi, tatli suyu ve her çesit balast suyu
18. disinda bütün silahlarini, her türlü cephanesini, dösemelerini [tesisatini], donatimini,
gemi adamlarinin komanyasini ve savas sirasinda tasiyacagi çesitli araç ve gereçleri ve
her çesit yedek parçalarini tasiyan (dalma sarniçlarinin suyu disinda) yapimi
tamamlanmis geminin su üstündeki sutasirimidir.
3. "ton" (tonne) sözcügü, "metrik ton" (tonnes metriques) teriminde kullanilisi disinda,
1.016 kilogramlik (2.240 litrelik) bir ton anlamina gelmektedir.
b.siniflar
1. hattiharp gemileri(3), asagidaki iki altsiniftan birine giren su üstü savas gemileridir:
a)uçakgemileri, yardimci gemiler ya da b) altsinifina giren hattiharp gemileri disinda,
standard sutasirimi [maimahreci] 10.000 tonun (10.160 metrik tonun) üstünde olan ya
da 203 milimetre (8 pus) çapindan büyük çapli bir top tasiyan, su üstü gemileri;
b)uçakgemileri disinda, standard sutasirimi [maimahreci] 8.000 tonun (8.128 metrik
tonun) üstünde olmayan ve 203 milimetre (8 pus) çapindan büyük çapli bir top tasiyan
su üstü savas gemileri.
2. uçakgemileri(1), sutasirimi [maimahreci] ne olursa olsun, baslica uçak tasimak ve
bu uçaklari denizde harekete getirmek için yapilmis ya da buna göre düzenlenmis su
üstü savas gemileridir. bir savas gemisi baslica uçak tasimak ve bunlari denizde
harekete getirmek için yapilmamissa ya da buna göre düzenlenmemisse, bu gemiye bir
inme ya da havalanma güvertesinin konulmasi, bu geminin, uçakgemisi sinifina
sokulmasi sonucunu vermez.
uçakgemileri sinifi iki altsinifa ayrilir; söylece:
a)uçaklarin havalanabilecekleri ya da konabilecekleri bir güverte ile donatilmis olan
gemiler;
b)yukarida a)paragrafinda tanimlanan bir güverteyle donatilmamis olan gemiler.
3. hafif su üstü gemileri(2), uçakgemileri, küçük savas gemileri ya da yardimci gemiler
disinda, standard sutasirimi [maimahreci] 10.000 tonu (10.160 metrik tonu) geçmemek
üzere 100 tonun (102 metrik tonun) üstünde olan ve 203 milimetre (8 pus) çapindan
büyük çapli top tasimayan su üstü savas gemileridir.
hafif su üstü savas gemileri üç altisinifa ayrilir; söylece:
a)155 milimetre (6.1 pus) çapindan büyük çapli bir top tasiyan gemiler;
19. b)155 milimetre (6.1 pus) çapinda büyük çapli top tasimayan ve standard sutasirimi
[maimahreci] 3.000 tonun (3.048 metrik tonun) üstünde olan gemiler;
c)155 milimetre (6.1 pus) çapindan büyük çapli top tasimayan ve standard sutasirimi
[maimahreci] 3.000 tonun (3.048 metrik tonun) üstünde olmayan gemiler.
4. denizaltilar (3), denizin yüzeyi altinda gidipgelmek üzere yapilmis bütün gemilerdir.
5. küçük savas gemileri (4), yardimci gemiler disinda, standard sutasirimi [maimahreci]
2.000 tonu (2.023 metrik tonu) geçmemek üzere, 100 tondan (102 metrik tondan)
büyük olan, ancak asagidaki niteliklerden hiçbirini kendilerinde bulundurmayan su üstü
savas gemilerdir:
a)155 milimetre (6.1 pus) çapinda büyük çapli bir topla donatilmis olmak;
b)torpil atmak için yapilmis ya da donatilmis bulunmak;
c)20 milden çok hiz saglamak üzere yapilmis olmak;
6. yardimci gemiler(1), askeri donanmaya bagli olup, standard sutasirimi [maimahreci]
100 tondan (102 metrik tondan) büyük olan, olaganlikla donanma hizmetinden ya da
asker tasima ya da savasan gemilerin kullanildiklari hizmetten baska herhangi bir
hizmette kullanilan, savasan gemi olmak üzere yapilmamis olan ve asagidaki
niteliklerden hiçbirini kendinde bulundurmayan su üstü gemileridir;
a)155 milimetre (6.1 pus) çapindan büyük çapli bir topla donatilmis olmak
b)76 milimetreden (3 pustan) büyük çapta sekiz toptan çok topla donatilmis olmak;
c)torpil atmak üzere yapilmis ya da donatilmis olmak;
d)zirhli kaplamalarla korunmak üzere yapilmis olmak;
e)28 mili asan bir hiza erismek üzere yapilmis olmak;
f)uçaklari denizde harekete geçirmek üzere özellikle yapilmis ya da düzenlenmis
olmak;
g)uçak firlatmak için, ikiden çok araçla donatilmis bulunmak.
c.yasini doldurmus gemiler
21. mortifera
altsinif b);
altsinif c);
denizaltilar:
isbu sözlesmenin ii sayili ek'indeki tanimlamalara göre.
tonaj toplaminin hesaplanmasinda göz önünde tutulmasi gereken sutasirimi
[maimahreç], iii sayili ek'de tanimlanan standard sutasirimidir. sözü edilen ek'te
tanimlanmis olduklari biçimde, ancak "yasini doldurmus" olmayan gemiler göz önünde
tutulacaktir.
2. 18. maddenin b) fikrasinda öngörülen bildirinin ayrica isbu ek'in birinci paragrafinda
belirtilen siniflarla altsiniflardaki gemilerin tonaj toplamini kapsamasi gerekir.
protokol
bugünkü tarihli sözlesmeyi imza ettikleri sirada, asagida imzalari bulunan tamyetkili
temsilciler, herbiri kendi hükümetlerini baglamak üzere, asagidaki hükümleri kabul
ettiklerini bildirirler:
1. türkiye, isbu sözlesmenin baslangiç (préambule) kesiminde tanimlandigi biçimde
bogazlar bölgesini hemen yeniden askerlestirebilecektir.
2. türk hükümeti, 15 agustos 1936 tarihinden baslayarak isbu sözlesmede belirlenen
rejimi geçici olarak uygulayacaktir.
3. isbu protokol bugünkü tarihten baslayarak geçerli olacaktir."
#2714434 24.04.2003 22:23 ···
corpus juris civilis
gerek milletlerarası bir su yolu olarak devletler hukukunda önemli bir yer tutan, gerekse
türkiye'nin ve bulunduğu bölgenin jeopolitik durumu açısından büyük anlam ve değeri
bulunan türk boğazlarının statüsü son olarak, 20 temmuz 1936'da isviçre'nin montrö
şehrinde imzalanan milletlerarası bir sözleşme ile saptanmıştır....ve turkiye'nin yuzunun
guldugu ender sozlesmelerden biri haline gelmiştir,ama ilerleyen zamana yenik duserek
bugunlerde bogazlardan gecen tankerlerin artması uzerine basımızı agrıtan
sozlesme...ayrıca buyuk bir değiştirme çalışmaları vardır su anda tanker gecişlerini
azaltmak adına ama tabiiki milletin işinie gelmediğinden fazla bir ses seda yoktur.
#6529052 20.12.2004 23:45 ···
styksnw
yakın vakitte abd'miz için görmezden geleceğimiz sözleşme. gürcistan'a güya "yardım
için" ancak 40gün sonra gelebilecek hastane gemilerinin (artık uçaklar var alooooo!)
ne işe yarayacağı sorusunun yanında şuanda abd'nin istediği izinde gemi sınıflarının net
olmaması da ayrı bir güzellik olarak göze çarpmakta.
#13854306 19.08.2008 09:45 ···
26. zebra ureticisi
yapılmalı. referandum müessesesi bu tip şeyler için var.
#23277450 29.04.2011 20:45 ···
çılgın proje'nin varlığı sebebiyle korunmaması söz konusu olduğu iddia edilen sözleşme.
rusya'nın ankara büyükelçisi vladimir ivanovsky, istanbul'a yapılacak ikinci boğaz
projesinin, montreux'u etkileyeyip/etkilemeyeceği konusunda bir fikre sahip
olmadıklarını, henüz projeyi anlamaya çalıştıklarını açıklamış.
alıntı
rusya federasyonu, başbakan tayyip erdoğan’ın 27 nisan’da açıkladığı kanal istanbul
projesinin, boğazlardan geçiş hakkını düzenleyen 1936 montrö antlaşması’nı bozmaması
gerektiği uyarısında bulundu. radikal’e konuşan rusya’nın ankara büyükelçisi vladimir
ivanovsky, kanalın maliyetinin rus şirketleri tarafından üstlenileceği iddiaları konusunda
hiçbir bilgisi olmadığını, henüz projeyi anlamaya çalıştıklarını söyledi. rus büyükelçi,
“montrö geçerli kalırsa, o zaman serbest geçiş hakkı da kalır. o halde kim para
ödeyecek” sorusunu ortaya atarak, projenin uluslararası hukuk dışında ekonomik
boyutunu da sorgulandı.
büyükelçi ivanovsky’nin radikal’in sorularına cevapları şöyle oldu:
başbakan tayyip erdoğan’ın açıkladığı istanbul’a ikinci kanal projesi, karadeniz ticareti
ve gemi trafiği bakımından rusya’yı da ilgilendiriyor; nasıl değerlendiriyorsunuz?
“gazetelerde de yazıldığı üzere, bu projeyi dikkatle incelemek gerekli. daha iyi
yorumlamak için ayrıntılı bilgi almamız gerekiyor. şu ana dek türk dışişleri bakanlığı da
fazla bilgiye sahip değil. bu proje hakkında bilgi toplama aşamasındayız. “halen elimizde
sayın başbakan’ın söyledikleri dışında bilgi yok. biz genellikle boğazlardan geçiş ve
enerji ile ilgili konuları dışişleri bakanlığı ile ele alıyoruz. onlarda da şu anda ikinci boğaz
geçişi konusunda fazla bilgi olmadığını anlıyoruz.”
özellikle hangi konu üzerinde ayrıntılı bilgi edinmek istiyorsunuz?
“konunun ekonomik boyutu bir yana, yol açtığı başka sorular bulunuyor. bizim için
uluslararası hukuk birinci sırada önemli. hem rusya, hem türkiye hem de ilgili ülkelerin
tutumu montrö antlaşması’nın geçerli kalması, korunması yönündedir. bu konu iyice
incelenmeli.”
oysa projenin inşaat maliyetinin rus şirketleri tarafından karşılanacağı haberleri var. o
konu hakkında ne diyeceksiniz?
“rus şirketlerinin bu projeyi finanse edeceği konusunda bize ulaşmış hiçbir bilgi yok. bu
konuda hiçbir bilgiye ya da duyuma sahip değiliz. çünkü dediğim gibi bu konunun hem
27. athinganoi
ekonomik hem de uluslararası hukuk boyutu olduğunu düşünüyoruz.
montrö’nün korunması ve ekonomik boyutu birlikte vurguluyorsunuz. özel bir nedeni var
mı?
“böyle bir projenin mali açıdan verimli olması gerekir. para kazanması için de bu kanal
üzerinden daha çok gemi geçmesi, geçerken de yüksek geçiş ücreti ödemesi gerekir.
başka türlü kârlı bir yatırım olmaz.
“ama boğaz’dan parasız geçmek varken, neden bu kanaldan geçişe para ödensin?
konunun hem ekonomik hem de uluslararası hukuk boyutu olduğunu bu nedenle
söylüyoruz. çünkü eğer bizim de istediğimiz gibi montrö geçerli kalırsa, o zaman serbest
geçiş hakkı da kalır. o halde kim para ödeyecek? gördüğümüz gibi şu anda yalnızca daha
çok soruyla karşı karşıyayız, cevap arıyoruz.”
montrö ne diyor?
lozan antlaşması’nın 1923’te imzalanması sürecinde karadeniz’den akdeniz’e boğazlar
üzerinden geçiş üzerine sonuç alınamamasının ardından, karadeniz’e sahildar olan
türkiye, sovyetler birliği, romanya ve bulgaristan’ın yanı sıra birinci dünya savaşı
taraflarından ingiltere, fransa, yunanistan, yugoslavya ve japonya temsilcileri 1936’da
isviçre’nin montrö (montreaux şehrinde) bir araya gelerek bir antlaşma imzaladılar.
bu antlaşma yalnızca istanbul boğazı’nı değil, karadeniz’den ege’ye çıkış sırasında
istanbul ve çanakkale boğazları ile marmara denizi’nden geçişi düzenliyordu. buna göre,
boğazlardan ticari geçişler, türkiye’nin belirleyeceği sağlık kuralları dışında denetimsiz
ve ücretsiz olacaktı. ayrıca savaş gemilerinin geçişine büyüklük ve sürede sınırlama
getiriliyordu.
sovyetler’in yıkılışıyla rusya federasyonu, ukrayna ve gürcistan da antlaşmanın tarafı
sayıldı. romanya ve bulgaristan’ın nato’ya girişinin ardından bu iki ülke de –antlaşmaya
taraf olmayan abd’nin arzusuna paralel olarak montrö’nün esnetilmesi yönünde tutum
almaya başladı. gürcistan ve rusya arasında 2008’de çıkan sürtüşme sırası ve
sonrasında abd, gürcistan’a destek amacıyla daha çok savaş gemisini karadeniz’e
göndermek istediyse de, bu hem türkiye hem de rusya’nın uyarısıyla montrö’ye takıldı.
dolayısıyla rusya büyükelçisi ivanovsky’nin uyarısının tarihsel ve siyasi perde gerisi
bulunuyor.
alıntı
http://www.radikal.com.tr/…30.04.2011&categoryid=98
#23283681 30.04.2011 09:04 ···
bu anlaşma kapsamında sanıyorum şu an boğazlardan geçmek ücretsiz ve serbest
oluyor, bu yapılması planlanan kanalistanbul ise ücretli olacağı söyleniyor.nasıl bir
28. ovelly
düzenleme geleceğini merak etmekteyiz.yeni yapılacak yoldan gitmek daha kestirme bir
yol olduğu için gemilerden böyle bir karar mı bekleniyor bu da ayrı bir tartışma.
#23283773 30.04.2011 09:31 ···
argeus
bu sözleşmenin hükümleri değişmediği sürece türkiye'den ''güçlü ülke'' diye bahsetmek
gerçekten gülünç. mısır'ın süveyş kanalından yıllık kazancı 6 milyar doların
üzerindeyken, türkiye boğazlardan ''sıfır'' kazanç elde etmektedir. karadenize kıyısı olan
ülke sayısı türkiye hariç 5 ülke iken 6 milyar dolar olmasada, milyar dolarlar kazanması
gerekir.
#27119058 24.01.2012 00:20 ···
rte'nin çılgın projesi ile bağlantılıdır.
isviçre'nin montrö şehrinde imzalandığından bu isimle anılır. isviçre tarafsızlığını dünya
savaşlarına girmeyerek ve hiçbir devleti desteklemeyerek gösterdiğinden istikrarlı ve
güvenilir kabul edilmiş ve genelde bu tip görüşmelerin baş memleketi olmuştur.
anlaşma, lozan'da imzalanan "barış anlaşması"nın (tükürem böyle barış anlayışına)
boğazlarla ilgili ek hükümlerine türkiye'nin itirazı üzerine ele alınmıştır. lozan barış
antlaşması çok tartışılan ve genelde türkiye'ye bazı yaptırımlar getiren, savaşta
kaybetmeyen ve sınırlarını kanıyla kazanan milletin kağıt üstünde alaverelere maruz
kaldığı bir antlaşmadır. boğazlar ile ilgili hükümler de bu doğrultuda idi. tamamen ülke
içindeki boğazlardan kimin geçeceğini, bize pek de karar hakkı sunmadan belirliyor idi.
1936 yılında atatürk ismet inönüyü görevlendirerek montrö'ya göndermiştir. şartların
biraz daha hafiflemesi için. ingiltere baş muhatap, fransa, japoya yunanistan gibi
devletler de imza atan devletler arasındadır. uzun süren toplantılar sonucunda aşağıdaki
maddelerde mutabık kalınmıştır.
montrö (montreux) boğazlar sözleşmesi'nin esas maddeleri şunlardır:
boğazlar kayıtsız şartsız türk hükümranlığına bırakılacak, tahkimat yapmak hakkı
tanınacaktır.
bizim sınırlarımızdaki boğazlar kimin hükümranlığında olacaktı allasen? missippi
nehrinden geçerken sen başkasına hesap mı veriyorsun? ama bu giriş maddesi sonraki
maddelerde sarsılmaktadır.
barış zamanında her devletin ticaret gemileri serbestçe geçebilecek, buna mukabil
savaşta ve barışta asker ve sivil hava kuvvetlerinin geçmesine müsaade
edilmeyecektir.
hee demek ki neymiş ben karar vermiyormuşum. yani herşey yolundayken petrol yüklü,
30. roket adam
alamıyoruz. daha resmi olarak anlatmak gerekirse boğaz uluslararası su hükmünde
sayılıyor, dolayısıyla kafanıza göre geçebiliyorsunuz. başbakanın muhteşem projesi ile
birlikte gemileri boğaz yerine kanal istanbul'a yönlendiriyoruz, sonra geçen gemilerden
para alıyoruz. nasıl yapılacağı meçhul tabii. bi kazalım toprağı, yapay boğaz yaratalım,
inşaat firmaları hakedişlerini alsın da yasal kısmını sonra düşünürüz.
her neyse. şey diyecektim, bu sözleşmede şöyle şahane bi nokta var: sözleşme 20 yıl
yürürlükte kalacak, bu süre dolmadan 2 yıl önce taraflardan kimse sözleşme feshini
talep etmezse, sözleşme yürürlükte kalmaya devam edecekmiş ki ediyor. sözleşmenin
süresi 1956'da dolduğu halde halen kimse fesih talebi yapmadığından biricik
boğazlarımız halen yol geçen hanı.
zamanında dumanı üstündeyken, sözleşme süresi dolduğunda fesih talebinde
bulunmayan o hükümet kim acaba diye bakmış birileri, merak etmiş. bir de ne görelim,
demokrasinin neferi, tam bağımsız türkiye isteyenlerin idolü, mağdurların paşası.
yıl 1956. işte o iktidarın adı, demokrat parti, başbakan ise adnan menderes idi.
http://tr.wikipedia.org/…riyeti_hükûmetleri_listesi
(paticik forumlarından remus'a teşekkürlerimle. kaynak:https://tr.wikipedia.org/…
ontrö_boğazlar_sözleşmesi )
3 #34829558 25.06.2013 21:19 ~ 22:31 ···
and justice erol
http://24.media.tumblr.com/…qneiw1qbdh3co1_1280.png
#38189909 09.11.2013 15:00 ···
21
kırım ve ukrayna'daki sorun nedeniyle önümüzdeki birkaç gün ve korkarım hafta
boyuncu adını sık sık duyacağımız sözleşmedir.
örneğin uçak gemileri boğazlardan asla geçemez, gerekli şartları sağlayan gemiler ise
ancak 21 gün karadeniz'de kalabilir.
#40862319 04.03.2014 00:17 ···
elektrikalamadimdemezsin
bu anlaşma olmasa rusya milli gelirini bize bayılırdı herhalde.giriş çıkışlardan para
alamıyoruz..
#40924773 06.03.2014 16:09 ···
ucamayanhaitili
turkiye cumhuriyeti devletinin sirtindaki ekonomik anlamda en buyuk yuk. 20.yuzyil
yirtilan aptalca anlasmalarla dolu ama bizden bir babayigit cikamamis demek ki.
1 #41898340 10.04.2014 09:23 ~ 09:24 ···
31. kanal istanbul ve montreux boğazlar sözleşmesi
araştır başlıkta ara takip et
balikci filozof
kanal istanbul projesi ile ilgili olarak çoğu kişinin (rte'de dahil) dillendirmediği ilişkidir.
sözlükte konuyu bir tek kanalistanbul/@senyor 'ün lozan antlaşmasıile birlikte ele almış;
özelden de ben ve tecahuliarif tartıştıktan sonra başlıkla ele alalım dedik.
ben montreux bogazlar sozlesmesi'ndeki "boğazlar" ifadesinden dolayı, yani özel olarak
herhangi bir boğaz (istanbul ya da çanakkale) tanımlanmadığı için, boğaz olarak
tanımlanmasa bile (bkz: kanalistanbul) boğaz niteliğine sahip olan her şey bu
anlaşmanın sınırları içinde yer alır diye düşünüyorum.
#23241705 27.04.2011 14:11 ~ 13.09.2011 20:50 ···
generalduncan
sözleşme kanalistanbul'a engeldir. montreux sözleşmesine göre boğazlardan geçen
yabancı gemiler engellenemez. o yüzden petrol tankerlerini "oradan geçme, buradan
geç" diyerek kanalistanbul'a yönlendiremezsiniz. tayyip hayal kurmaktadır, hatta
hayalini pazarlamaktadır. anlaşma kalkmadan gemilerin geçişi engellenemez.
montreux'un kalkmasını da kimse istemez, çünkü yerine daha iyisini asla imzalatamayız.
#23241787 27.04.2011 14:16 ~ 14:17 ···
zhang
sözleşme şöyle başlar:
spoiler
"boğazlar" genel deyimiyle belirtilen çanakkale boğazı, marmara denizi ve karadeniz
boğazı'ndan geçişi ve gemileringidiş gelişini...
spoiler
yani, bilakis boğazlar denirken ne dendiği açık olarak yazılmıştır.
ayrıca, gemi trafiği romanyaköstence ağırlıklı olduğu ve istanbul boğazı'ndan geçişin
bekleme maliyetinin yüksekliği sebebiyle, gemiler gönüllü olarak yeni kanaldan
geçecektir. hangi ahmak, daha maliyetli ve zahmetli bir geçişi, daha ucuz ve kolay
geçişe tercih eder ki?
#23241789 27.04.2011 14:16 ~ 14:18 ···
mortifera
analistanbul sayesinde montreux'yü penetre ediyoruz galiba.
#23241821 27.04.2011 14:18 ~ 14:19 ···
uluslararası hukuk hikayeden ibaret olduğu için, montreux sözleşmesi falan çok da
önemli değildir. eğer uluslararası arenada yeterli güce sahipseniz kanalistanbul anlaşma
32. daphneseveredhand
kapsamında yer almaz; gümrük de alırsınız, gemi de basarsınız, dansöz de oynatırsınız...
not: galatasaraylıyım...
#23241871 27.04.2011 14:21 ···
oldu gozlerim doldu
bu bağlamda yapılacak tartışmaların referans noktası olan sözleşmenin
şuradaki mevzuat sitesinde tam metni bulunmaktadır.
#23241916 27.04.2011 14:24 ···
nonfade
(bkz: http://tr.wikipedia.org/…montrö_boğazlar_sözleşmesi)
#23241974 27.04.2011 14:28 ···
generalduncan
montreux sözleşmesi istanbul boğazından geçmek isteyen gemilere "free passage"
hakkı verir. bu gemilerden geçiş ücreti alınamaz. zaten şu anda da geçiş ücreti değil
ama pilot hizmeti vb adlarla, gemilerin taşıdıkları riske oranla çok cüzi bir ücret alınıyor.
peki hangi ahmak bu kadar çok para harcanarak yapılan bir kanaldan bedava geçirir?
hadi diyelim o kadar 'çılgın' bir hamle daha yapıldı ve yüzbinlerce tonluk gemiler bedava
geçirildi. böyle bile olsa gemiler her iki kanalı da kullanmaya devam edeceklerdir, çünkü
boğazdan geçiş hakları bakidir. istanbul boğazı petrol tankerlerinden kurtulmayacaktır.
sadece boğaz kenarında bekleyen gemi sayısı azalacaktır. ama uzun vadede bu sayı
gene artacaktır, çünkü artık iki kanal olduğu için daha çok gemi geçmek isteyecektir.
aynı metrobüs yapıldıktan sonra otobüs ve duraklarda istif vaziyetinin azalmayıp
metrobüse yönlenmesi gibi.
#23241978 27.04.2011 14:28 ···
toruzdeyn
(bkz: #23240977)
#23242001 27.04.2011 14:30 ···
zhang
boğazın her iki ağzında demir atmış geçmeyi bekleyen gemilerin varlığından habersiz
insanların farkına varmamızı sağlayan sözleşmedir. askerî gemilerin geçişine
muhtemelen izin verilmeyecektir.
#23242078 27.04.2011 14:34 ···
montrö'de zurnanın esas zırt dediği yer, karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin bu denize
savaş gemisi sokmalarını düzenleyen madde..
buna göre karadeniz'e kıyısı olmayan ülkeler, karadeniz'de en fazla 21 gün süreyle
savaş gemisi bulundurabiliyor. 21 günün sonunda terketmeleri gerek. en son 2008
gürcistan rusya savaşı sonunda abd bölgeye bu maddeye uygun şekilde savaş gemisi
göndermişti, gürcistan'a yardım maksatlı. gemiler 21 günün sonunda ege'ye dönüyor,
biraz kaldıktan sonra tekrar giriş yapıyordu.
ancak şöyle bir durum var: karadeniz, asya ile avrupanın geçisini, hem doğu batı hem
33. orko 8
de kuzey güney hattı boyunca kontrol ediyor. rusya'nın şah damarı niteliğinde. ve abd,
avrasya'nın, kafkaslar'ın artan önemi nedeniyle çok uzun zamandır karadeniz'de kalıcı
askeri güç bulundurmak istiyor. bunun için romanya, bulgaristan ve gürcistan çantada
keklik, ah karadeniz'e bir girebilse bu ülkelerde istediği deniz üssünü kurabilecek.
füze kalkanı? aman canım siz bizim ulusalcıların meseleyi sulandırmalarına bakmayın,
abd'nin füze kalkanı sisteminin odağındaaegis sistemi ile donatılmış destroyerler ve bu
gemilerden ateşlenen sm3 füzeleri bulunuyor. sokar karadeniz'e iki tane bunlardan, tüm
bölgeyi 24 saat gözler, kontrol eder.
yapmayacağı şey mi? yapmadığı şey mi?
türkiye çok uzun süre abd'nin çok yoğun baskısına direndi. hatta dedi ki "bak arkadaş,
karadeniz güvenlidir, biz hatta kıyıdaş ülkeler bir araya geldik, blackseafor gücünü
kurduk, bu denizin güvenliği bizden sorulur. nato'da destek gördü blackseafor, güzel bir
girişimdi. rusya da içindeydi, barış için işbirliği* falan fıstık.
ama abd'ye yetmez bu, yetmedi de.
soru: blackseafor vizyonunu tasarlayanlar nerede bilin bakalım? ipucu: akdeniz
kalkanı'nı tasarlayanlarla aynı yerde. "akdeniz" mi dedi biri? 3 vakte kıbrıs'la ilgili bir
başka "çılgın proje" duyarsak şaşırmam.
velhasıl...
şimdi bu kanalistanbul yapılma aşamasına gelince, montrö'nün tadilatı gündeme gelecek
muhtemelen, geçişlerin hukuki statüsünü düzenlemek için. bu noktada ulusal çıkarların
korunması için masada güçlü olunması lazım. tam müzakerelere başlayacakken dolar
şöyle bir dalgalansa, borsa bir oynasa, kredilerin başı dönse..
(bkz: hoppa)
#23242096 27.04.2011 14:35 ···
iki önemli noktada birbirleriyle çelişiyor kanalistanbul ile montrö;
1. ya bu kanal montrö sözleşmesine dahil olur; gemiler serbestçe geçer ama bu sekilde
geçişlerden hiçbir ücret talep edemezsiniz;
2. ya da montrö'ye dahil olmaz; geçişlerden ücret talep edersiniz; bu sefer de hiç bir
gemi, bedava bogaz dururken burdan geçmek istemez,
kaldı ki; simdi geçişleri hava muhalefeti gibi nedenlerle erteleyebiliyoruz bu duruma
petrol sirketleri zaten bıdı bıdı ediyorlar, kanal açıldıktan sonra bu beklemeler devam
34. tcyx
ederse bu sefer de "bizi kanala yönlendirmek için özellikle bekletiyorlar" diyerek
montrö'yü aleyhimizde önümüze koymaları da kaçınılmaz olur.
binbir zorlukla elde edilen montrö'deki haklarımızı korumak için bugün bile hala büyük
mücadeleler veriyorken, iyice ölçüp biçmeden bu kanal işine kalkışmak çok çok büyük
bir risk. zaten bütün dünya ülkeleri montrö'nün yeniden ele alınmasını talep ediyorlar.
biz bu işe kendi elimizle ön ayak olursak bu işin arkasında kesinlikle art niyet ararım.
bu işin sonunda montrö'nün tadili gündeme gelirse; bu projenin ne akp, ne rte'yle bir
ilgisi olmadığın, açık secik bi şekilde dış güçlerin, enerji şirketlerinin projesi olduğunun
ve türkiye'nin pek cok acıdan sonunu getirebileceğinin ön görülmesi ise hiç zor değil.
1 #23242148 27.04.2011 14:38 ···
kemkem
müdahil devlet olarak rusya'nın kesinlikle ve kesinlikle çomak sokacağı proje olacaktır.
hala olayı ticari gemiyle açıklamaya çalışanlar var zaten o kısımda bir sıkıntı yok asıl
sıkıntı askeri gemilerin geçişlerinde ve geçen gemilerin tonajlarındadır. bu açıdan
bakılırsa bu kanal kesinlikle ya montreux boğazlar sözleşmesi'ne tabii olur yada
yapılmaz.
#23242184 27.04.2011 14:41 ···
balikci filozof
(bkz: işte sözlük bu) * *
#23242185 27.04.2011 14:41 ···
zhang
ticari gemiler için avantaj sağlayabilecek bir kanal inşa edilecektir ve yeni
kanal montreux sözleşmesine dahil değildir.
bedava otoban dururken, insanlar nasıl ki eskihisartopçularferibotunu kullanıyor, burada
da aynı mantık geçerli olacaktır.
#23242211 27.04.2011 14:43 ~ 14:46 ···
tcyx
sanılanın aksine montrö sözleşmesine en cok karsı cıkan grup, enerji şirketleridir. yani
bogazdan tankerler geçiren sirketler. hatta bu ugurda bir konsensüs kurup imo
toplantılarına katıldılar, bu toplantılarda sürekli olarak montrö'nin tadilini gündeme
getirdiler, işi imo toplantılarını boykot etmeye kadar götürdüler bile.
ikinci husus da su; bu projenin denizyolunu cok kısaltması da beklenmiyor, ayrıca kanal
girişinde bekleme yapılmayacagını da kimse söylemedi; dünya üzerinde bekleme
yapılmadan geçilen bir kanal bilmiyorum ben sahsen.
her şeyin arkasında komlpo teorisi arayan tiplerden olmak istemiyorum ama bu işin
arkasında kesinlikle tek basına akp veya rte yok, bu çok uluslu bir proje ve sonunda
montrönün tadili muhakkak gündeme gelecektir.
#23242358 27.04.2011 14:52 ···
(bkz: sağ elinle kulağını karıştırırken sol elinle)
37. lausanne boğazlar sözleşmesi
araştır başlıkta ara takip et
#23396785 07.05.2011 20:44 ultrags
iki dünya savası arasi donemde,montreux boğazlar sözleşmesi'nden önceki boğazların
geçiş rejimini düzenleyen ve 13 yıl yürürlükte kalan sozlesmedir.
turkiye, 1923'te kabul edilen sözleşmenin getirdiği rejimi değiştirebilmek ve bir
uluslararası konferansta yeni bir rejim oluşturabilmek için 1933'ten itibaren birtakım
diplomatik girişimlerde bulunmuştu. bunlar arasında en önemlisi ve kaale alınanı 10
nisan 1936 tarihli notasıydı. turkiye, bu sözleşmeye taraf devletlere yeni bir rejim
saptanması için uluslararası konferans toplanmasını istedi. soz konusu talep uluslararası
hukuk açısından ' rebus sic stantibus' ilkesine dayandiriyordu.
···
oric
boğazlar asker ve silâhtan arındırılmıştır
boğazlardan geçişi kontrol etmek ve milletler cemiyeti'ne geçişle ilgili bilgiler vermekle
yetkili bir boğazlar komisyonu kurulmuştur
boğazların asker ve silâhtan arındırılmasıyla, ileride türkiye için herhangi bir tehlike
teşkil edecek duruma karşı milletler cemiyeti'nin özellikle de ingiltere, fransa, italya ve
japonya'nın garantisi sağlanmıştır
#23396866 07.05.2011 20:50 ~ 20:50 ···
38. montreux
araştır başlıkta ara takip et
mortifera
1936' da toplanan boğazlar konferansının adı.
#1218859 01.05.2002 16:44 ···
brownie
boğazlar konferansının toplandığı isviçre şehri leman golu üzerinde,lozan yakınlarındadır.
#1218875 01.05.2002 16:51 ~ 16:53 ···
tramell
caz festivali de meshurdur bu sehrin.
#1220390 02.05.2002 12:29 ···
mrno
(bkz: montreux caz festivali)
#3036171 30.06.2003 00:16 ···
jacqueline wilson
tarih hocalarının montrö antlaşması diye bildiği uzlaşmaya yer etmiş güpgüzel isviçre
şehri.
internet adresi için:
http://www.montreux.ch/
#5533095 28.08.2004 12:16 ~ 17:38 ···
fenerbahceli
isvicrede, aigle ile lausanne arasinda kalan sirin bir anton. gol icinde kalan montreuz
satosu (montreux chateau) bol bol turist ve ziyaretci cekmektedir. isvicreye gidildiginde
gorulmesi, gezilmesi gereken yerlerden biri.
#6919904 20.02.2005 09:22 ~ 09:24 ···
psodoefedrin
sehir yakinlarinda orta cag eseri schillon satosu bulunmaktadir. guzel bir sehirdir ancak
diger isvicre sehirlerine nazaran daha az sevmisimdir bu sehri.. neden bilmiyorum...
#7870560 18.07.2005 18:52 ···
arig
(bkz: montreux boğazlar sözleşmesi)
#9160445 20.02.2006 20:26 ~ 10.10.2009 10:21 ···
seyh ul munafik
freddie mercury anısına dikilmiş ve zatı şahanenin klasik pozunu yansıtan bir heykelin
bulunduğu isviçre kenti. dediklerine göre mercury burayı ikinci anavatanı addedip bir
süre yaşamış.
#9757974 03.07.2006 18:19 ···
breseis
freddi mercury'nin bu şehirde yaşadığı süre boyunca sık sık takıldığı bir restoran nisan
ayı ortalarında kapanacağı icin,restorana özel freddie mercury turlarının
düzenlendiğini,tur esnasında freddie mercury'nun en sevdiği yemeği,onun en sık
oturduğu masada ona o sevdigi yemeği yapan aşçının ellerinden yiyeceğinizi anlatan
broşürlerin bugünlerde ortalarda dolaştığı işviçrenin en çok insan gördügüm sehri.
#10706793 28.03.2007 22:14 ···
dünyada olandan bitenden etkilenmez görünen, hep aynıymıs, hayatı hep tatlıymıs
39. indiegirl
izlenimi veren güzeller güzeli bi yer. gördügüm en estetik, en özenli christmasmarket
yine burdadır, freddie mercury heykelinini de icine alarak gölün etrafında uzunca kıvrılır.
#14540629 06.12.2008 12:30 ···
basho
(bkz: montrö)
#15461683 16.02.2009 16:00 ···
tedirgin peshtemal
freddie mercury'nin heykelinin bulunduğu şehir
#16419452 01.07.2009 10:01 ···
dario
ayni adli tren istasyonundan leman golu kiyisiyla yurundugunde, gerek gol kenari
duzenlemesiyle, gerek gol kenari otel mimarisiyle insani buyulemektedir. fakat
buyulenme sehri cevreleyen daglara gol kenarindan yuruyerek yaklasma ile inanilmaz
boyutlara ulasir. basi bulutlu daglar yemyesildir ve tepelerinde kocaman ve kimisi
mimari acidan harika binalar vardir. yaklasik 45 km otede golun ortasinda duruyormus
gibi gorunen minicik bir sato gorursunuz, freddie mercury heykeli bu satoya nispet
yaparcasina postur gostermektedir. fakat satoya yaklastikca sato devasa bir hal alir,
sonunda satoya ulastiginizda icinde gezmenin takribi 2 saat surecegi bir kalesato
karisimi bir yapi ile karsilasirsiniz ve bu sehre asik olursunuz gun icindeki yolculugunuzu
tarih icinde bir yolculuga donusturdugunuz icin.
(bkz: chateau de chillon)
#20572243 11.10.2010 17:35 ···
shadayim
nasil yazilmamis hayret. smoke on the water'in yazildigi sehirdir.
#24288039 30.06.2011 07:37 ···
misch
http://jesmicavusoglu.blogspot.com/…rmontreux.html
#35912908 11.08.2013 04:53 ···
ascochise
hayatımda ilk defa bir casinoya girdiğim kasvetli, güzel, insanda merak uyandıran şehir.
casinoda bir makineyi çözmeye çalışıp soran gözlerle bakarken stan lee nin kopyası
süper janti bir amca swiss swiss yanıma gelir ve önce yardım lazım mı manasında "je
peux t'aider?" der, ben de teşekkür edip hallediyorum gibisinden bişeyler söyledikten
sonra amca bu sefer nereden geliyorsun ey yolcu manasında "tu viens de quelle pays?"
diye sorar, ben de türkiye dedikten sonra amca buyurur: "e türkçe konuşsana benle o
zaman yeğenim yauv !!"
niçin oradaki onca insan arasından (üstelik görevli falan değil normal müşteri olmasına
rağmen) bu amca benimle iletişim kurmayı seçmiştir ?
(bkz: merak)
(bkz: türk her yerde türk)
#36154820 18.08.2013 11:31 ···
gol kiyisinda agaclar yesillikler daglar arasinda insanin icini huzurla kaplayan muhtesem