3. Sığacıkta güneş yine tam zamanında doğmuştu ama
bugün bir başka parlıyordu. Bütün kasabayı, kumsalı sarmıştı
parıltısı. Akdeniz Foku Arif, güneşin bu neşesini anlamak için
sordu:
- Ooo! Bugün bir başka parıldıyorsunuz Bayan Güneş.
Sizi en son 13. Mandilina Şenliği’nde böyle ışıltılı görmüştüm.
Akedeniz Foku:Akdeniz foku (Monachus monachus), fokgiller familyasından yeryüzünde sadece doğu Akdeniz sahilleri ile
Batı Afrika'nın bir tek sahilinde yaşayan fok türü. Nesli tükenme tehlikesi altındadır.
Mandilina Şenliği: Her yıl düzenlenen şenlik, Seferihisar mandalinasının markalaşması amacıyla düzenlenmektedir.
Etkinlikte Mandalina Kralı ve Kraliçesi seçilirken birbirinden ilginç yarışma, gösteriler ve konserler düzenlenerek ilçe
ekonomisine büyük katkısı olan bu hasatın kutlaması yapılır.
Güneş: 4.57 milyar yaşında olan güneş; ışınlarıyla yayılan enerji, fotosentez yoluyla Dünya üzerindeki hayatın hemen
hemen tamamının var olmasını sağlar ve Dünya'nın iklimi ile hava durumunun üzerinde önemli etkileri de bulunur.
4. -Haklısınız ama nasıl neşeli
olmam; yine geliyorlar, dedi Bayan Güneş.
Aklı karışan akdeniz foku merakla sordu:
- Kim geliyor?
-Kim olacak Masmavi Deniz
Kampının kampçıları.
- Onlarda kim? Dedi Akdeniz Foku
Arif.
5. Yaşlı Kaplumbağa Yavuz tam tüm
bilgeliğiyle söze atılacaktı ki Denizatı
Acelici Hilmi lafını ağzına tıktı ve söze
atıldı:
- Yine Teos’dan MÖ 1000 yılından
Giritlerin buraya yerleşmesinden
başlamazsın anlatmaya değil mi Yaşlı
Kaplumbağa?
Bütün balıklar gülüştüler bu
sorunun üzerine.
Deniz Kaplumbağası:Yaklaşık 106 milyon yıldır yeryüzünde olan deniz
kaplumbağalarının bir asrı geçen bir yaşam süreleri vardır. İnsanoğlunun
yerleşme ve çoğalma kapasitesi yüzünden bugün sayıları giderek azalmaktadır.
Nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için koruma altındadır.
Denizatı: Denizatı alt vücuttaki arka yüzgeç ve kafada solungaçların yanındaki
göğüs yüzgeçleri ile tam bir balıktır. Boyutları 16 milimetre ile 35 santimetre
arasında değişir. Denizatı erkek hamileliğinin görüldüğü nadir türlerdendir.
Teos:İzmir'in Seferihisar İlçesi'ne 5 kilometre uzaklıktaki Sığacık Köyü'nün bir
kilometre güneyinde deniz kenarında bulunan Teos'un Seferihisar ilçesi
topraklarında en eski yerleşim yeridir. Burasının MÖ 1000 yıllarında Akalar'dan
kaçan Giritliler tarafından kurulduğu ve İonialıların bir kenti olduğu
bilinmektedir. Ziyarete açık olan Teos'ta en önemli antik eser olarak bilinen,
antik dünyanın en büyük Dionysos Tapınağıdır.
6. Yaşlı Kaplumbağa Yavuz bütün asaliyetiyle sözüne
devam etti:
- Biz gençken bu hikayeleri büyük büyük
dedelerimizden çıtımızı çıkarmadan saygıyla dinlerdik.
Ama sizin işiniz gücünüz gırgır. Kuvayı Milliye
neferlerlerinden Çolak İbrahim Bey tarafından 11 Eylül
1922’de ilçemiz düşmanın elinden kurtarılışını gördü bu
yaşlı gözler. Heyy gidi günler heyy! Biz sizin gibi dalga
geçmedik gençliğimizde.
Çolak İbrahim Bey: Harbiye’den yetişmiş Çolak İbrahim Bey, Musatafa Kemal Paşa’nın teklifini kabul
ederek,maiyetindeki iki milis süvari alayı ile birlikte Kuvayı Milliye’ye katılmıştır. Çolak İbrahim Bey
komutasındaki birlik 11 Eylül 1922 Seferihisarı düşman işgalinden kurtarmıştır.
7. Birden bütün balıklarda mahçup bir sesizlik oldu. Yaşlı
Kaplumbağa Yavuz devam etti:
- Gençler bu gözler çok şey gördü. 1934’ün Nisan’ın da bir çift
çakır mavi göz gördü. Cihanı dize getirmiş; Büyük Önder Mustafa Kemal’in
gözleri. Anlayacağınız iyi günler de gördük, kötü günler de... Gerçi son
yıllarda iyi gün ne demek unutur olduk. Küreselleşme, insanlardaki tüketim
çılgınlığı, teknolojinin gelişmesine paralel insanların doğaya, denize, biz
canlılara vurdumduymazlığı da artı. Atık suyu ayrı dert, kaçak avlanma ayrı
dert, denize atılan çerçöp ayrı dert. İnsanlara inanamaz güvenemez olduk.
11 Nisan 1934: Seferihisar için önemli tarihlerden biri de 11 Nisan 1934 de Mustafa Kemal Atatürk’ün ilçe
merkezini ve Sığacık’ı ziyaretleridir.
8. Bütün balıklar onaylar gibi başlarını salladılar.
Devam etti Yaşlı KaplumbağaYavuz:
- Geçen yılı hatırlayın DenizTemiz Derneği/ Turmepa ilk defa
Masmavi Deniz Eğitim Kamp’ını yapmıştı burda.
- Pardon! Turmepa mı ? O da nedir? Diye söze atıldı Balon Balığı
Banu.
- Bizim yaşadığımız deniz ve kıyıları korumayı öncelik haline
getirmiş, gelecek nesillere temiz denizler bırakmak amacıyla kurulan ve
bunu gerçekleştirmek için çeşitli projeleri hayata geçiren bir sivil toplum
kuruluşu, dedi Yaşlı Kaplumbağa Yavuz.
Anladığını belirten bir şekilde kafa salladı Balon Balığı Banu.
Balon Balığı: Zehirli etinden dolayı ticari değeri yoktur; tetrodotoksin (TTX) ihtiva
ettiğinden kas felci yaparak nefes darlığı yaratabilmekte, dolaşım yetmezliğine bağlı
ölümle sonuçlanabilen zehirlenme yaratabilmektedir.
DenizTemiz Derneği / Turmepa:DenizTemiz Derneği/ TURMEPA, ülkemiz kıyı ve
denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz
denizlerin kucakladığı yaşanabilir bir Türkiye bırakmak amacıyla, 8 Nisan 1994 yılında
Rahmi M. Koç'un kurucu başkanlığında, Deniz Ticaret Odası ve bir avuç deniz sevdalısıyla
birlikte başlatılmış bir sivil toplum hareketidir.
9. - Bende hatırladım. Çok kızmıştım o günlerde. Uzaktan kirletikleri
yetmiyormuş gibi bir de dibimize gelecekler diye düşünmüştüm. Gürültüleri,
patırtıları yetmeyecek bir de çöpleri ile ortalığı kirletecekler diye düşünmüştüm,
dedi Sinirli Ahtapot Bora.
Sonra da sözü Deniz Yılanı Çizgili Hilmi aldı:
-Evet Bora vallahi haklısın. Hepimiz kızmıştık. Ne de olsa hepimiz niye
Seferihisar Sığacık Limanı’na sığındık? Çünkü Seferihisar dünyadaki 129 Cittaslow
üyesinden biri. Yani Burası küreselliği rededen; yerel kimliğine sahip çıkan bir
yer. Burası çevreye ve insana zararlı olabilecek her türlü kirliliği kontrol altında
tutmayı hedefleyen bir ilçe.
Deniz Yılanı: Hayatlarının tamamını veya çoğunu denizde geçiren zehirli yılanlardır. Karada hareket edemezler. Ancak balıklardan farklı
olarak deniz yılanlarının solungaçları bulunmaz ve nefes alabilmek için düzenli olarak yüzeye çıkmak zorunda kalırlar.
Ahtapot: Kabuksuz bir kafadan bacaklıdır. Kayalar üstünde kollarıyla sürünerek ve suyu hunisinden püskürterek hareket eder. Küçük
türleri kayalık ve yarıklar arasında gizlenerek avlanır. İnsan ve büyük hayvanlardan saklanırlar.
Yılanbalığı:
Cittaslow:İtalyanca Citta (Şehir) ve İngilizce Slow (Yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow Sakin Şehir anlamında kullanılmaktadır.
Cittaslow Ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan
kaldırmasını engellemek için Slow Food hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliğidir.
10. ‘Evet çok doğru!’ diye bağırdı bütün balıklar. Sonra söze
devam etti Yaşlı Kaplumbağa Yavuz:
- Evet hepimiz önce çok korktuk. Ama o çocuklar ne
yaptılar? Bizim evimizi,denizleri, kıyıları kirletilmesini önlemek,
deniz sevgisini çevrelerine aşılamak, denizlerin yaşayan
döngüsünü herkese benimsetmek için neler yapmaları
gerektiğini öğrendiler. Ve daha da önemlisi öğrendiklerini büyük
insanlara da ulaştırarak onlarıda bilinçlendirdiler. Herbiri kamp
sonunda denizlere karşı duyarlı aktif sorumlu yurtaşlar oldular.
Çevrelerini de bu konuda eğitmek için eğitim gönüllüsü oldular.
Hepsi adeta bize birer umut ışığı oldu.
11. Sonra Sözü Bayan Güneş
devraldı:
-İşte bu sene de
gelecekler. Deniz Eğitim
Atölyelerinde, gönüllü abla ve
abilerinden çevrebilincini
öğrenecekler, gezilerle doğayı
keşfedecekler, ekosisteme olan
sorumluluklarını kavrayacaklar,
yenilenebilir enerjinin önemini
anlayacaklar, oyunlar oynuyacaklar,
yüzecekler, dalacaklar, hayal
güçelerini öğrendikleriyle
birleştirerek yaratıcı dramalara
aktaracaklar ve en sonunda
evlerine, okullarına döndüklerinde
bu öğrendiklerini diğer insanlara
anlatacaklar.
12. İşte o anda bütün deniz canlıları Bayan Güneşin
mutluluğunun nedenini, Yaşlı Kaplumbağ Yavuz’un umudunun
kaynağını anladılar. Ve hep birlikte bağırdılar:
‘YAŞASIN DENİZ DENİZ YAŞASIN!’