2. 2011, TÜSÝAD
Tüm haklarý saklýdýr. Bu eserin tamamý ya da bir bölümü,
4110 sayýlý Yasa ile deðiþik 5846 sayýlý FSEK uyarýnca,
kullanýlmazdan önce hak sahibinden 52. Maddeye uygun
yazýlý izin alýnmadýkça, hiçbir þekil ve yöntemle iþlenmek, çoðaltýlmak,
çoðaltýlmýþ nüshalarý yayýlmak, satýlmak,
kiralanmak, ödünç verilmek, temsil edilmek, sunulmak,
telli/telsiz ya da baþka teknik, sayýsal ve/veya elektronik
yöntemlerle iletilmek suretiyle kullanýlamaz.
ISBN: 978-9944-405-74-4
Kapak Tasarýmý: Dünya Sürdürülebilir Kalkýnma Ýþ Konseyi’nin hazýrladýðý
“Vision 2050” Raporundan esinlenerek Doðan Kumova tarafýndan geliþtirilmiþtir.
SÝS MATBAACILIK PROM. TANITIM HÝZ. TÝC. LTD. ÞTÝ.
Eðitim Mah. Poyraz Sok. No:1 D.63 Kadýköy - ÝSTANBUL
Tel: (0216) 450 46 38 Faks: (0216) 450 46 39
3. ÖNSÖZ
TÜSÝAD, özel sektörü temsil eden sanayici ve iþadamlarý tarafýndan 1971
yýlýnda, Anayasamýzýn ve Dernekler Kanunu'nun ilgili hükümlerine uygun
olarak kurulmuþ, kamu yararýna çalýþan bir dernek olup gönüllü bir sivil toplum
örgütüdür.
TÜSÝAD, insan haklarý evrensel ilkelerinin, düþünce, inanç ve giriþim
özgürlüklerinin, laik hukuk devletinin, katýlýmcý demokrasi anlayýþýnýn, liberal
ekonominin, rekabetçi piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarýnýn ve sürdürülebilir
çevre dengesinin benimsendiði bir toplumsal düzenin oluþmasýna ve geliþmesine
katký saðlamayý amaçlar. TÜSÝAD, Atatürk'ün öngördüðü hedef ve ilkeler
doðrultusunda, Türkiye'nin çaðdaþ uygarlýk düzeyini yakalama ve aþma anlayýþý
içinde, kadýn-erkek eþitliðini, siyaset, ekonomi ve eðitim açýsýndan gözeten iþ
insanlarýnýn toplumun öncü ve giriþimci bir grubu olduðu inancýyla, yukarýda
sunulan ana gayenin gerçekleþtirilmesini saðlamak amacýyla çalýþmalar
gerçekleþtirir.
TÜSÝAD, kamu yararýna çalýþan Türk iþ dünyasýnýn temsil örgütü olarak,
giriþimcilerin evrensel iþ ahlaký ilkelerine uygun faaliyet göstermesi yönünde
çaba sarf eder; küreselleþme sürecinde Türk rekabet gücünün ve toplumsal
refahýn, istihdamýn, verimliliðin, yenilikçilik kapasitesinin ve eðitimin kapsam
ve kalitesinin sürekli artýrýlmasý yoluyla yükseltilmesini esas alýr.
TÜSÝAD, toplumsal barýþ ve uzlaþmanýn sürdürüldüðü bir ortamda, ülkemizin
ekonomik ve sosyal kalkýnmasýnda bölgesel ve sektörel potansiyelleri en iyi þekilde
deðerlendirerek ulusal ekonomik politikalarýn oluþturulmasýna katkýda bulunur.
Türkiye'nin küresel rekabet düzeyinde tanýtýmýna katkýda bulunur, Avrupa
Birliði (AB) üyeliði sürecini desteklemek üzere uluslararasý siyasal, ekonomik,
sosyal ve kültürel iliþki, iletiþim, temsil ve iþbirliði aðlarýnýn geliþtirilmesi için
çalýþmalar yapar. Uluslararasý entegrasyonu ve etkileþimi, bölgesel ve yerel
geliþmeyi hýzlandýrmak için araþtýrma yapar, görüþ oluþturur, projeler geliþtirir
ve bu kapsamda etkinlikler düzenler.
4. TÜSÝAD, Türk iþ dünyasý adýna, bu çerçevede oluþan görüþ ve önerilerini
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'ne, hükümete, diðer devletlere, uluslararasý
kuruluþlara ve kamuoyuna doðrudan ya da dolaylý olarak basýn ve diðer araçlar
aracýlýðý ile ileterek, yukarýdaki amaçlar doðrultusunda düþünce ve hareket
birliði oluþturmayý hedefler.
TÜSÝAD, misyonu doðrultusunda ve faaliyetleri çerçevesinde, ülke gündeminde
bulunan konularla ilgili görüþlerini bilimsel çalýþmalarla destekleyerek kamuoyuna
duyurur ve bu görüþlerden hareketle kamuoyunda tartýþma platformlarýnýn
oluþmasýný saðlar.
Sürdürülebilir kalkýnma, insan yaþamýnýn gereksinimleri ve doðal kaynaklarýn
sürdürülebilirliði arasýnda bir denge kurularak, ekonomik, çevresel ve toplumsal
boyutlarýyla bugünden geleceðe uyumlu bir planlama yapýlmasýný amaçlayan
bütünsel bir yaklaþýmdýr. Bu anlayýþ çerçevesinde, Dünya Sürdürülebilir Kalkýnma
Ýþ Konseyi (WBCSD), 2050 yýlýnda sürdürülebilirlik hedefine yönelen bir dünya
vizyonu oluþturmak amacýyla "Vizyon 2050" baþlýklý bir rapor hazýrlanmýþtýr.
Rapor ayrýca bu sürecin iþ dünyasýna sunacaðý fýrsatlarý ve sürdürülebilir
kalkýnma vizyonuna ulaþma sürecini sekteye uðratabilecek riskleri de
incelemektedir.
TÜSÝAD, önümüzdeki dönemin temel belirleyicisi olacak olan sürdürülebilir
kalkýnma olgusunu ana önceliði olarak belirlemiþ ve Þirket Ýþleri Komisyonu
bünyesinde TÜSÝAD Sürdürülebilir Kalkýnma Görev Gücünü kurmuþtur.
TÜSÝAD, Sürdürülebilir Kalkýnma Görev Gücü çalýþmalarý kapsamýnda
WBCSD tarafýndan hazýrlanan "Vizyon 2050" raporundan hareketle "Vizyon
2050 - Türkiye" raporunu hazýrlanmýþtýr. Rapor ile, Türkiye'nin önümüzdeki 40
yýlýný kapsayan sürdürülebilir kalkýnma vizyonu için bir yol haritasýný tartýþmaya
açmak, 2050 yýlýnda sürdürülebilir bir Türkiye'ye ulaþmak amacýyla atýlmasý
gereken adýmlarý irdelemek ve bu ana gaye çerçevesinde toplum kesimlerinde
farkýndalýk yaratmak hedeflenmiþtir.
5. Raporun "Ýnsani Kalkýnma" baþlýklý ilk bölümü TÜSÝAD ve UNFPA tarafýndan
ortaklaþa yürütülen "2050'ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim" projesi kapsamýnda
Kasým 2010 tarihinde yayýmlanan "2050'ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim:
Eðitim, Ýþgücü, Saðlýk ve Sosyal Güvenlik Sistemine Yansýmalar" (Hoþgör, Þ. ve
Tansel, A., 2010) ve "2050'ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim: Eðitim Sistemine
Bakýþ" (Kavak, Y. 2010) raporlarýndan yararlanmak suretiyle, TÜSÝAD Genel
Sekreter Yardýmcýsý Ebru Dicle, Sosyal Ýþler Bölüm Sorumlusu Berna Toksoy
Redman, Uzman Deniz Gürel, Þirket Ýþleri Bölüm Sorumlusu Melda Çele, Kýdemli
Uzman M. Kerem Tuzlacý ve Uzman Yardýmcýsý Gaye Uður tarafýndan derlenmiþtir.
Raporun "Þehirleþme" baþlýklý ikinci kýsmý 18 Nisan 2011 tarihinde Ýþ Dünyasý
ve Sürdürülebilir Kalkýnma Derneði ile birlikte 18 Nisan 2011 tarihinde düzenlenen
"Þehirleþme" çalýþtayýnýn çýktýlarý ýþýðýnda ÝTÜ Çevre ve Þehircilik Uygulama
Araþtýrma Merkezi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy tarafýndan
kaleme alýnmýþtýr.
Raporun "Kentsel Ulaþtýrma" baþlýklý üçüncü kýsmý Ýstanbul Teknik Üniversitesi
Ýnþaat Fakültesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Gerçek tarafýndan kaleme alýnmýþtýr.
Raporun "Enerji" baþlýklý dördüncü kýsmý ise TÜSÝAD Genel Sekreter Yardýmcýsý
Hale Altan Ocakverdi tarafýndan Sanayi, Hizmetler ve Tarým Bölüm Sorumlusu
Fatih Tokatlý, Uzman Mehmet Evren Eynehan ve Uzman Yardýmcýsý Mýsra
Özkuþ'un katkýlarýyla hazýrlanmýþtýr.
“Tüketim Alýþkanlýklarý ve Üretimde Enerji ve Kaynak Verimliliði” baþlýklý
bölüm Boðaziçi Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkýnma ve Temiz Üretim Merkezi
Doç. Dr. Nilgün Cýlýz, Ar. Gör. Baþak Daylan ve Aydýn Mammadov tarafýndan
kaleme alýnmýþtýr.
Eylül 2011
6.
7. ÖZGEÇMÝÞLER
Prof. Dr. Haluk GERÇEK
1948 yýlýnda Ýstanbul'da doðmuþtur. Ýstanbul Teknik Üniversitesi Ýnþaat Fakültesi'nde
profesördür. Ulaþtýrma planlamasý, ulaþtýrma modelleri ve talep analizi, ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn
mali ve ekonomik deðerlendirilmesi ve kentsel raylý sistemler konularýnda çalýþmalar yapmýþtýr.
Ýstanbul Ulaþtýrma Ana Planý (1997), Eskiþehir Ulaþtýrma Ana Planý (2002) ve Bakýrköy Ýlçesi
Ulaþým Nazým Planý (1995) çalýþmalarýný yönetmiþtir. Son yýllarda, sürdürülebilir ulaþtýrma sistemleri
planlamasý ve ulaþtýrma politikalarý konularýnda çalýþmalar yapmaktadýr. Halen, Bursa Ulaþým
Ana Planý ve Bursa Ýl Çevre Düzeni Planý çalýþmalarýnda danýþmanlýk görevini yürütmektedir.
Raporun “Kentsel Ulaþtýrma” baþlýklý üçüncü kýsmý Prof. Dr. Haluk Gerçek tarafýndan kaleme
alýnmýþtýr.
Prof. Dr. Nuran ZEREN GÜLERSOY
Ýstanbul Teknik Üniversitesi (ÝTÜ) Mimarlýk Fakültesi’nden 1974 yýlýnda mezun olan Nuran
Zeren Gülersoy, ayný üniversitede yüksek lisans (1977) ve doktora (1981) yapmýþtýr. 2003 - 2004
yýlýnda ÝTÜ Rektör yardýmcýlýðý görevinde bulunmuþtur. Halen ÝTÜ Þehir ve Bölge Planlama ve
Araþtýrma Merkezi Baþkanlýðý ve ÝTÜ Mimarlýk Fakültesi Þehir ve Bölge Planlama Bölüm Baþkanlýðý
görevlerini yürütmekte olan Gülersoy, kentsel tasarým ve kentsel koruma dersleri vermektedir.
Baþlýca uzmanlýk alanlarý kentsel koruma, kentlerin tarihi kýsýmlarý için tasarým geliþtirme
stratejileri ve açýk alanlar için detaylý fiziksel tasarým olup, söz konusu alanlarda çeþitli yerel ve
uluslararasý araþtýrma, uygulama projeleri ve yayýmlara sahiptir. Kentsel koruma çalýþmalarý,
geliþmekte olan bölgeler için master planlarý ve saha planlama, kamu katýlýmý ve belediyelere
danýþmanlýk konularýyla da ilgilenen Gülersoy'un tasarým yarýþmalarýna ait ödülleri bulunmaktadýr.
2004 yýlýnda ekibiyle beraber "Avrupa Birliði Kültürel Miras Ödülü / Avrupa Nostra Ödüllerine"
layýk görülmüþtür. Raporun “Þehirleþme” baþlýklý ikinci kýsmý Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy
tarafýndan kaleme alýnmýþtýr.
8. Doç. Dr. Nilgün CILIZ
ÝTÜ Kimya Mühendisliði’nden mezun olan Doç. Dr. Nilgün Cýlýz doktora tez çalýþmalarýný
Ýskoçya Strathclyde Üniversitesi, Uygulamalý Kimya Departmaný’nda “atýklardan enerji” konusunda
geliþtirip Boðaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nde tamamlamýþtýr. 2002 yýlýna kadar
TÜBÝTAK - MAM Enerji ve Çevre Araþtýrma Enstitüsü’nde Uzman Araþtýrýcý olarak görev almýþtýr.
Bu sürede Danimarka Teknoloji Enstitüsü tarafýndan üç sene boyunca aldýðý uygulamalý eðitim
sonucu Türkiye’nin ilk altý sertifikalý Temiz Üretim Uzmanýndan biri olmuþtur. Post-doktora
çalýþmalarýný Danimarka Teknik Üniversitesi, Ürün Geliþtirme Enstitüsü’nde “Yaþam Döngüsü
Deðerlendirmesi” üzerine tamamlamýþtýr. Akademik kariyerine Boðaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri
Enstitüsü’nde tam zamanlý öðretim üyesi olarak devam etmektedir. Cýlýz ayný zamanda Üniversite’nin
Sürdürülebilir Kalkýnma ve Temiz Üretim Araþtýrma Merkezi Müdürlüðü ve Sürdürülebilir ve Yeþil
Kampüs Koordinatörlüðü görevlerini yürütmektedir. Eko-etiketlemenin üretim sektöründe entegre
olarak uygulanmasý için çeþitli boyutlarda projeler yürüten Cýlýz, yine bu çerçevede “Yaþam
Döngüsü Analizi” çalýþmalarýný sürdürmektedir. Atýklardan enerji, biyokütle üretimi konularý
uzmanlýk alanýndadýr. Cýlýz bazý uluslararasý kuruluþlarýn Ulusal Odak Noktalýðý görevlerini
sürdürmekte olup AB Ýþ Dünyasý Çevre Ödülleri Deðerlendirmesinin Türkiye ve Avrupa jüri
üyesidir.
“Tüketim Alýþkanlýklarý ve Üretimde Enerji ve Kaynak Verimliliði” baþlýklý bölüm Doç. Dr.
Nilgün Cýlýz tarafýndan kaleme alýnmýþtýr. Cýlýz’ýn proje ekibinde Boðaziçi Üniversitesi Çevre
Bilimleri Enstitüsü doktora öðrencisi, araþtýrma görevlisi Basak Büyükbay Daylan ve yükseklisans
öðrencisi Aydýn Mammadov yer almýþtýr.
Hale ALTAN OCAKVERDÝ
1979 yýlýnda Ýstanbul'da doðmuþtur. Lise öðrenimini Ýstanbul Özel Koç Lisesi'nde tamamladýktan
sonra Amerika'nýn Pensilvanya eyaletindeki Bryn Mawr Koleji'nde Ekonomi ve Siyasi Bilimler
alanlarýnda sunulan çift anadal programýný baþarýyla tamamlamýþtýr. Lisansüstü eðitimini Avrupa
Birliði Hukuku üzerine yapmýþ ve bu alandaki yüksek lisans derecesini Hollanda'da bulunan
Leiden Üniversitesi'nden almýþtýr. 2010 yýlýnda Koç Üniversitesi tarafýndan yürütülen "Yöneticiler
için Ýþletme Yüksek Lisans Programý"ný (Executive MBA) bitirmiþtir. Ýstanbul Sanayi Odasý (ÝSO),
Ulaþtýrma Bakanlýðý ve TÜSÝAD bünyesinde çeþitli görevlerde bulunan Altan, halen TÜSÝAD
Mikro Reformlardan Sorumlu Genel Sekreter Yardýmcýsý görevini yürütmektedir. Temel sorumluluk
alanlarý; enerji, çevre, imalat sanayii ve ulaþtýrma sektörlerini ilgilendiren her türlü iktisadi ve
siyasi konuda strateji geliþtirmek, TÜSÝAD görüþü oluþturmak ve kamu ile iliþkilerin yürütülmesini
saðlamak olup, uzmanlýk alanýna giren konularda çok sayýda rapor / projede görev yapmýþ ve
yurtiçi / uluslararasý konferanslarda konuk konuþmacý olarak yer almýþtýr. Raporun "Enerji" baþlýklý
dördüncü kýsmý ise TÜSÝAD Genel Sekreter Yardýmcýsý Hale Altan Ocakverdi tarafýndan Sanayi,
Hizmetler ve Tarým Bölüm Sorumlusu Fatih Tokatlý, Uzman Mehmet Evren Eynehan ve Uzman
Yardýmcýsý Mýsra Özkuþ'un yoðun emek ve katkýlarýyla hazýrlanmýþtýr.
9. ÝÇÝNDEKÝLER
1. GÝRÝÞ ............................................................................................................................. 17
2. ÝNSANÝ KALKINMA ...................................................................................................... 21
2.1. Mevcut Durum .................................................................................................................21
2.1.1. Demografik Yapý ........................................................................................................21
2.1.2. Eðitim ..........................................................................................................................24
2.1.2.1. Okul çaðý nüfusu ve öðrenci sayýlarý.................................................................24
2.1.2.2. Eðitim harcamalarýyla ilgili son yýllara ait karþýlaþtýrmalý veriler ......................24
2.1.2.3. Eðitime katýlýma iliþkin karþýlaþtýrmalý veriler....................................................25
2.1.2.4. Yetiþkin nüfusun okur - yazarlýk, eðitim durumu ve hayat boyu
öðrenme eðilimleri .............................................................................................26
2.1.2.5. Ýþ dünyasý açýsýndan eðitim sektörünün önemi ................................................27
2.2. 2050'ye Doðru ....................................................................................................................29
2.2.1. Demografik Deðiþim ..................................................................................................29
2.2.2. Demografik Deðiþim Sürecinin Eðitim Sektörüne Yansýmalarý................................33
2.3. Riskler ve Fýrsatlar ...........................................................................................................34
3. ÞEHÝRLEÞME................................................................................................................. 39
3.1. Mevcut Durum ...................................................................................................................39
3.1.1. Küresel Eðilimler ........................................................................................................39
3.1.1.1. Ekolojik þehir ......................................................................................................40
3.1.1.2. Akýllý þehir ...........................................................................................................40
3.1.2. Türkiye'nin Durumu...................................................................................................41
3.1.2.1. Türkiye'de þehirsel geliþme ve sürdürülebilir yerleþme konularýna
iliþkin temel yaklaþýmlar.....................................................................................43
3.2. 2050'ye Doðru ...................................................................................................................45
3.3. Riskler ve Fýrsatlar..............................................................................................................46
4. KENTSEL ULAÞTIRMA .................................................................................................. 51
4.1. Mevcut Durum ...................................................................................................................51
4.2. 2050'ye Doðru ....................................................................................................................53
4.2.1. Enerji Arzý ve Talebi...................................................................................................53
4.2.2. Yönetim Biçimi...........................................................................................................53
4.2.3. Otomobil Kullanýmý....................................................................................................54
4.2.4. Kentsel Yapý ...............................................................................................................55
4.2.5. Teknolojik Geliþme ....................................................................................................56
4.2.6. Öngörüler ...................................................................................................................56
4.3. Riskler ve Fýrsatlar..............................................................................................................57
10. 5. ENERJÝ ......................................................................................................................... 61
5.1. Mevcut Durum ...................................................................................................................61
5.1.1. Küresel Eðilimler ........................................................................................................61
5.1.2. Türkiye'nin Durumu...................................................................................................62
5.1.2.1. Enerjide arz güvenliði .............................................................................................64
5.2. 2050'ye Doðru ....................................................................................................................66
5.2.1. Türkiye'nin Durumu...................................................................................................66
5.2.1.1. Enerji borsasý.......................................................................................................69
5.2.1.2. Yenilenebilir enerji kaynaklarý ...........................................................................70
5.3. Riskler ve Fýrsatlar .............................................................................................................72
6. TÜKETÝM ALIÞKANLIKLARI VE ÜRETÝMDE ENERJÝ ve KAYNAK VERÝMLÝLÝÐÝ ........77
6.1 Tüketim Alýþkanlýklarý .........................................................................................................77
6.1.1 Mevcut Durum.............................................................................................................77
6.1.1.1 Çevre dostu ürünlere bakýþ açýsý .......................................................................78
6.1.2 2050’ye Doðru .............................................................................................................79
6.1.2.1 Sürdürülebilir yaþamý teþvik etmek ve bir norm oluþturmak ...........................82
6.1.2.1.1 Enerji tüketimi ürün bilgisi .........................................................................82
6.1.2.1.2 Eðitim............................................................................................................83
6.1.2.1.3 Ýþ Dünyasý tüketici iliþkilerinin arttýrýlmasý..................................................83
6.1.3 Riskler ve Fýrsatlar ......................................................................................................85
6.2 Üretimde Enerji ve Kaynak Verimliliði ..............................................................................85
6.2.1 Mevcut Durum.............................................................................................................85
6.2.1.1 Enerji verimliliði...................................................................................................86
6.2.1.2 Su kullanýmý .........................................................................................................88
6.2.2 2050’ye Doðru .............................................................................................................89
6.2.2.1.Teknoloji geliþtirme .............................................................................................90
6.2.2.2. Verimlilik artýrýcý önlemler .................................................................................91
6.2.3. Riskler ve Fýrsatlar ......................................................................................................92
7. SONUÇ ......................................................................................................................... 95
8. KAYNAKÇA................................................................................................................... 98
11. TABLOLAR
Tablo 2.1 1999/2000 - 2010/2011 Yýllarý Ýlk ve Ortaöðretim Okullaþma Oranlarý..........................25
Tablo 2.2 1999/2000 - 2010/2011 Yýllarý Yükseköðretim Okullaþma Oranlarý ...............................26
Tablo 2.3 Yetiþkin Nüfusun Eðitim Düzeylerine Göre Daðýlýmý......................................................27
Tablo 2.4 Yaþ Gruplarýna Göre Türkiye Projeksiyon Nüfuslarý, 2010-2050....................................29
Tablo 5.1 Enerji Sektörü Yatýrým Ýhtiyaçlarý Projeksiyonu, 2005-2020 ............................................67
Tablo 6.1 Yýllara Göre Sanayide Üretim Proseslerinden Kaynaklanan Sera Gazý Emisyonlarý......86
Tablo 6.2 Enerji Yoðun Sektörler ve Enerji Tasarruf Potansiyelleri ................................................87
ÞEKÝLLER
Þekil 2.1 Yýllýk Nüfus Artýþ Hýzý, 1930-2000.....................................................................................21
Þekil 2.2 Nüfus Piramitleri, Türkiye 1930-2000 ...............................................................................22
Þekil 2.3 Nüfus Piramidi, 2010 .........................................................................................................23
Þekil 2.4 Toplam Doðurganlýk Hýzý, Genç Baðýmlýlýk Oraný ve Yaþlý Baðýmlýlýk Oraný,
Türkiye 1950-2050 .............................................................................................................30
Þekil 2.5 Doðuþtaki Yaþam Ümidi, (Orta Düzey Projesiyon) Kadýn-Erkek, Türkiye 2000-2050 ..31
Þekil 2.6 Hane Halký Büyüklüðü ve Orta Düzey Tahminler, Türkiye, 1955-2050 ........................32
Þekil 2.7 Eðitim Kademelerine Göre Türkiye'nin Uzun Vadeli Okul Çaðý Nüfusundaki
Eðilimler (2010-2050/3-22 Yaþ).........................................................................................33
Þekil 2.8 Türkiye'nin Uzun Vadeli Okul Öncesi Çaðý Nüfusundaki Eðilimler
(2010-2050/3-5 Yaþ) ..........................................................................................................33
Þekil 2.9 Türkiye'nin Uzun Vadeli Ýlköðretim Çaðý Nüfusundaki Eðilimler
(2010-2050/6-13 Yaþ) ........................................................................................................33
Þekil 2.10 Türkiye'nin Uzun Vadeli Ortaöðretim Çaðý Nüfusundaki Eðilimler
(2010-2050/14-17 Yaþ) ......................................................................................................34
Þekil 2.11 Türkiye'nin Uzun Vadeli Yükseköðretim Çaðý Nüfusundaki Eðilimler
(2010-2050/18-22 Yaþ) ......................................................................................................34
Þekil 5.1 Sektörlere Göre Toplam Sera Gazý Emisyonlarý (milyon ton CO2 eþdeðeri) .................63
Þekil 5.2 Kurulu Güç Kapasitesi ......................................................................................................64
Þekil 5.3 Elektrik Enerjisi Üretimi ....................................................................................................64
Þekil 5.4 Ýnþasý Devam Eden ve Lisansý Verilmiþ Üretim Kapasitesi..............................................65
Þekil 5.5 GSYH ve Elektrik Talebi Artýþý .........................................................................................67
Þekil 5.6 Enerji Talebi ve Kurulu Güç Projeksiyonlarý ...................................................................68
Þekil 5.7 Kapasite Ýlavesinin Yakýt Cinslerine Göre Daðýlýmý.........................................................70
Þekil 5.8 Türkiye'deki Yenilenebilir Enerji Kaynaklarý ...................................................................71
Þekil 6.1 Harcama Türlerine Göre Tüketim Harcamalarýnýn Daðýlýmý...........................................77
Þekil 6.2 Nihai Enerji Tüketiminin Enerji Kaynaklarýna Göre Daðýlým Oraný ...............................87
Þekil 6.3 2008 Yýlý Sanayide Sektörel Su Tüketimi .........................................................................88
KUTULAR:
Kutu 6.1 Türkiye'de Organik Ürün Talebi ......................................................................................79
Kutu 6.2 Tüketici Tercihlerinin Deðiþmesi ve AB Mevzuatý...........................................................80
12. KISALTMALAR
AB : Avrupa Birliði
ABD : Amerika Birleþik Devletleri
ADNKS : Adrese Dayalý Nüfus Kayýt Sistemi
AEA : Avrupa Ekonomik Alaný
AR-GE : Araþtýrma Geliþtirme
AUS : Akýllý Ulaþým Sistemleri
BM : Birleþmiþ Milletler
BUSÝAD : Bursa Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði
ÇEVKO : Çevre Koruma ve Ambalaj Atýklarýný Deðerlendirme Vakfý
DÝE : Devlet Ýstatistik Enstitüsü
DPT : Devlet Planlama Teþkilatý
EC : Avrupa Komisyonu / European Commission
EFA : Herkes Ýçin Eðitim / Education for All
EÝEÝ : Elektrik Ýþleri Etüt Ýdaresi
ENTSO-E : Avrupa Kýtasý Senkron Bölgesi Þebekesi
ERG : Eðitim Reformu Giriþimi
ETKB : Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlýðý
EÜAÞ : Enerji Üretim Anonim Þirketi
EVD : Enerji Verimliliði Danýþmaný
EVKK : Enerji Verimliliði Koordinasyon Kurulu
GDO : Genetiði Deðiþtirilmiþ Organizmalar
GSYH : Gayri Safi Yurtiçi Hasýla
GWh : Gigavatsaat
IPCC : Hükümetler Arasý Ýklim Deðiþikliði Paneli/ International Plant Protection Convention
ÝTÜ : Ýstanbul Teknik Üniversitesi
KDV : Katma Deðer Vergisi
KENTGES : Kentsel Geliþme Stratejisi
KOBÝ : Küçük ve Orta Büyüklükteki Ýþletmeler
KOSGEB : Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeleri Geliþtirme ve Destekleme Ýdaresi Baþkanlýðý
MEB : Milli Eðitim Bakanlýðý
MTEP : Mton Eþdeðer Petrol
MW : Megavat
ODTÜ : Orta Doðu Teknik Üniversitesi
OECD : Ekonomik Kalkýnma ve Ýþbirliði Örgütü / Organisation for Economic Co-operation
and Development
OSB : Organize Sanayi Bölgesi
PISA : Uluslararasý Öðrenci Baþarýlarýný Deðerlendirme Programý / Programme for
International Student Assessment
SCP : Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim / Sustainable Consumption and Production
SIP : Sürdürülebilir Sanayi Politikasý Eylem Planý / Sustainable Industry Policy
13. TEÝAÞ : Türkiye Elektrik Ýletim Anonim Þirketi
TEP : Ton Eþdeðer Petrol
TESK : Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu
TKB : Türkiye Kalkýnma Bankasý
TSE : Türk Standartlarý Enstitüsü
TSKB : Türkiye Sýnai Kalkýnma Bankasý
TÜÝK : Türkiye Ýstatistik Kurumu
TÜSÝAD : Türk Sanayicileri ve Ýþadamlarý Derneði
UNDP : Birleþmiþ Milletler Kalkýnma Programý / United Nations Development Programme
UNEP : Birleþmiþ Milletler Çevre Programý / United Nations Environment Programme
UNESCO : Birleþmiþ Milletler Eðitim, Bilim ve Kültür Örgütü / United Nations Educational,
Scientific and Cultural Organization
UNFPA : Birleþmiþ Milletler Nüfus Fonu / United Nations Population Fund
YEK : Yenilenebilir Enerji Kaynaklarý
YPK : Yüksek Planlama Kurulu
YTÜ : Yýldýz Teknik Üniversitesi
17. 1. GÝRÝÞ
Sürdürülebilir kalkýnma, insan yaþamýnýn gereksinimleri ve doðal kaynaklarýn sürdürülebilirliði
arasýnda bir denge kurularak, ekonomik, çevresel ve toplumsal boyutlarýyla bugünden geleceðe
uyumlu bir planlama yapýlmasýný amaçlayan bütünsel bir yaklaþýmdýr.
2050 yýlýnda yaklaþýk 9 milyar insanla dünyanýn sunabildiði ve yenileyebildiði kaynaklarýn
sýnýrlarý içerisinde yaþamak durumundayýz. 2050 yýlýnda halen sürdürülebilir bir dünyaya sahip
olabilmek için, ülkeler küresel iþbirliði ve eþgüdüm içinde, sürdürülebilirlik gündemlerini
oluþturmakta, hatta eylem planlarýný harekete geçirmek durumundadýrlar. 2050 yýlýna geldiðimizde
nüfusu 100 milyona ulaþmýþ Türkiye'nin sürdürülebilir refah ve ekonomiye sahip olmasý için
küresel etkileþim içinde deðiþimi takip etmesi gerekmektedir.
TÜSÝAD, 40. yýlýnda Türkiye'nin geçmiþ 40 yýlýnýn deðerlendirilmesinin yanýnda gelecek 40
yýlýna ýþýk tutmayý amaçlamaktadýr. Bu düþünceden hareketle, 2050 yýlýnda sürdürülebilir
kalkýnmaya ulaþmak için elinde yeterli kaynak ve araç bulunan iþ dünyasý bakýþ açýsýyla Türkiye'nin
2050 vizyonunu tartýþmaya açmaktayýz.
Vizyon 2050 Türkiye Raporu, Dünya Sürdürülebilir Kalkýnma Ýþ Konseyi tarafýndan 2010
yýlýnda Dünya CEO Forumu'nda tanýtýlan "Vizyon 2050" raporundan hareketle hazýrlanmýþtýr.
"Sürdürülebilir dünya neye benziyor? Sürdürülebilir dünyaya nasýl ulaþabiliriz? Bu denklemde
iþ dünyasýnýn rolü nedir?" sorularýna cevap arayan rapor, bir reçete veya sayýsal bir tahmin
sunmayý deðil bir tartýþma platformu kurarak deðiþimin yönetiþim biçimi ve yöntemini irdelemeyi
amaçlamaktadýr. Rapor bu arka planý veri alarak, sürdürülebilir bir dünya hedefine ulaþmada
iþ dünyasýnýn karþýlaþacaðý zorluklarý, izlemesi gereken yol haritasýný ve bölgesel ve küresel
ölçekte ortaya çýkabilecek fýrsatlarý tahlil etmeye çalýþmaktadýr.
Üretim ve tüketim alýþkanlýklarýmýzýn olaðan seyrinde devam etmesi durumunda
2050 yýlýnda 2,3 dünya tüketiyor olacaðýz. Üstelik, ekonomik büyümenin bugün olduðu
gibi yine geliþen piyasa ekonomilerinin öncülüðünde gerçekleþmesi halinde E7
ekonomileri (Türkiye, Çin, Endonezya, Hindistan, Rusya, Meksika, Brezilya) en geç
2032'de G7 (ABD, Almanya, Japonya, Ýtalya, Fransa, Kanada, Ýngiltere) ekonomilerini
geride býrakacaktýr. Geliþen piyasa ekonomilerinin aðýrlýklarý ayný üretim ve tüketim yapýsý
ile, daha da artmasý halinde bu resmin beklenenden daha hýzlý bir þekilde kötüleþmesi mümkündür.
Dolayýsýyla, "sürdürülebilir kalkýnma" vizyonuyla radikal bir dönüþüm için zaman kaybetmeden
harekete geçilmelidir. Dünyada hali hazýrda sürdürülebilir kalkýnma vizyonunu gerçekleþtirecek
bilgi, bilim, teknoloji, beceri ve finansal kaynaklar mevcuttur. Ýþ dünyasý sürdürülebilir kalkýnma
vizyonu çerçevesinde 'inovasyon, adaptasyon, ve iyi örnek uygulamalarý' ile üzerine düþen rolü
yerine getirse dahi, bu sürecin kesintisiz sürdürülebilmesi ancak paydaþlar arasýnda oluþturulacak
iþbirlikleri sayesinde mümkün olabilmektedir.
Bu pencereden baktýðýmýzda, Türkiye'nin gerekli adýmlarý atma esnekliðine ve
kendisinden ileride olan ülkelerin tecrübelerinden faydalanmanýn avantajýna sahip
olduðunu görüyoruz. Bir baþka deyiþle, Türkiye tüm paydaþlarýn katýlýmý ile gerekli politikalarý
oluþturduðu ve uyguladýðý takdirde 2050 yýlýnda doðal kaynaklarý dengeli kullanarak ekonomik
ve sosyal alanda sürekli ve dengeli geliþmeye sahip olmak için geç kalmýþ deðildir.
17
18. Sürdürülebilir bir geleceðin bugünle baðlantýsýný kurmak amacýyla hazýrlanan "Vizyon 2050
Türkiye" raporu, insani kalkýnma, enerji, þehirleþme, kentsel ulaþtýrma, üretim ve tüketim eðilimleri
çerçevesinde 2050 yýlýnda sürdürülebilir bir Türkiye'ye ulaþmaya yönelik öneriler geliþtirmekte,
Türkiye'nin önündeki fýrsatlarý deðerlendirmekte ve bu yolda çýkabilecek risklere dikkat
çekmektedir.
Türkiye'nin veya herhangi bir ülkenin sürdürülebilir kalkýnma evresine tam olarak ulaþabilmesi
ancak küresel boyutta atýlacak adýmlar ile mümkün olacaktýr. Bu doðrultuda, uluslararasý iþbirliði
ve eþgüdüm bu vizyonun gerçekleþtirilmesinde esastýr. Bu nedenle, dünya ekonomisinin
%87,2 üreten ve dünya nüfusunun üçte ikisini temsil eden G20 oluþumunun rolü
önümüzdeki dönemde daha da kritik hale gelecektir. G20, bünyesinde barýndýrdýðý ve
özel sektörü temsil eden B-20 yapýsý ile sürdürülebilir kalkýnma vizyonunu küresel
boyuta taþýyabilecek doðru bir adres olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Zira, iþ dünyasýnýn
katýlýmcý bir süreç ile dahil edilmediði sürdürülebilir kalkýnma vizyonunun baþarýya
ulaþmasý mümkün deðildir.
Raporun "Ýnsani Kalkýnma" baþlýklý ilk bölümü, 2050 yýlýna doðru Türkiye nüfus ve eðitim
dinamiklerini ortaya koyarak, 2050 yýlýnda nasýl bir Türkiye'de yaþayacaðýmýzýn genel çerçevesini
çizmektedir.
Þehirleþme bölümünde, temel yaþam alanlarý olan þehirlerin daha konforlu ve kaliteli yaþam
çevreleri sunmasý için sürdürülebilir þehirsel geliþim kavramý tartýþýlmýþ, ardýndan Türkiye'de
þehirsel geliþme ve sürdürülebilir yerleþme konularýna iliþkin temel yaklaþýmlar deðerlendirilmiþtir.
Kentsel ulaþým, kentlerin sürdürülebilirliðinin en önemli ayaklarýndan birini oluþturmaktadýr.
Raporun bu bölümünde ulaþtýrmadan kaynaklý olumsuz çevresel etkilerin azaltýlmasý, kaynaklara
kolay ve kaliteli eriþimin saðlanmasý için yeni planlama yaklaþýmlarý ve politikalarý deðerlendirilmiþtir.
2050'ye doðru sürdürülebilir bir kentsel ulaþým için öne çýkacak konular içinde enerji arz ve
talep dengesi ile kentlerin yönetiþim biçimi ele alýnmýþtýr.
Küresel eðilimlere ve ülkenin ekonomik büyümesine paralel olarak sera gazý emisyonlarýnýn
yükselmesine sebep olan ana faktör yüksek enerji talebidir. Enerji talebinin özellikle geliþmekte
olan ülkelerin büyümesiyle paralel bir þekilde, gelecek yýllarda da düzenli olarak artmasý
beklenmektedir. Bu çerçevede, raporun "Enerji" bölümü, Türkiye'deki mevcut durumu ortaya
koymakta, iklim deðiþikliði tartýþmalarýný kýsýtý altýnda, düþük karbon ekonomisine geçiþ sürecini
deðerlendirmektedir.
"Tüketim Alýþkanlýklarý ve Üretimde Enerji ve Kaynak Verimliliði" baþlýðý altýnda sürdürülebilir
kalkýnma vizyonu çerçevesinde biçimlenecek tüketici alýþkanlarý ile yeni teknolojilerin geliþtirilmesi
ile üretim sürecinin verimliliðinin artmasýna iliþkin fýrsatlar ve olasý riskler deðerlendirilmektedir.
Raporun sonuç kýsmýnda, elde edilen alt baþlýk deðerlendirmelerinden yararlanýlarak "Vizyon
2050" senaryosuna Türkiye'de nasýl geçileceðini gösteren bir yol haritasý oluþturulmuþtur. Söz
konusu yol haritasý Dünya Sürdürülebilir Kalkýnma Ýþ Konseyi'nin hazýrladýðý "Vizyon 2050"
raporundaki yol haritasýndan yola çýkarak sürdürülebilir Türkiye'ye doðru geçiþin geniþ ölçekli
bir öngörüsünü vermektedir.
18
21. 2. ÝNSANÝ KALKINMA1
2.1. Mevcut Durum
2.1.1. Demografik Yapý
Ülkelerin demografik geçiþ süreçlerinin izlenmesi ve tanýmlanmasý; gelecekle ilgili nüfusun
beslenmesi, konut, baþta eðitim, iþgücü, saðlýk ve sosyal güvenlik alanlarý olmak üzere sürdürülebilir
kalkýnma hedefiyle yürütülecek politikalarýn belirlenmesi açýsýndan büyük önem taþýmaktadýr.
Geleceðe yönelik nüfus dinamiklerini bilebilmek, sürdürülebilir
kalkýnmanýn temeli olan nüfusun beslenmesi, konut, eðitim, iþ
imkanlarý ve saðlýk ihtiyaçlarýna iliþkin yatýrým kararlarýnýn doðru
bir þekilde alýnmasýna imkan saðlayacaktýr.
Türkiye'nin nüfus hareketleri incelendiðinde 1927 yýlýndan itibaren ülke nüfusunun sürekli
arttýðý görülmektedir: En düþük yýllýk nüfus artýþ hýzý %1,06 ile 1940 - 1945 döneminde, en yüksek
yýllýk nüfus artýþ hýzý ise %2,85 ile 1955 - 1960 döneminde gerçekleþmiþtir. Türkiye'nin nüfus
artýþ hýzý son yirmi yýlda yaklaþýk %27 azalma göstermiþtir (DÝE, 2003). Þekil 2.1'de yýllara
göre nüfus artýþ hýzý belirtilmiþtir.
Þekil 2.1 Yýllýk Nüfus Artýþ Hýzý (1930-2000)
3
2,5
2
1,5
1
0,5
0
Kaynak: TÜÝK, Nüfus Ýstatistikleri, 2000
1
Raporun bu bölümünde, demografi (nüfusbilim) ile ilgili alt bölümler aðýrlýklý olarak, TÜSÝAD ve UNFPA tarafýndan ortaklaþa
yürütülen “2050’ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim” projesi kapsamýnda Kasým 2010 tarihinde yayýmlanan “2050’ye Doðru
Nüfusbilim ve Yönetim: Eðitim, Ýþgücü, Saðlýk ve Sosyal Güvenlik Sistemine Yansýmalar” (Hoþgör, Þ. ve Tansel, A., 2010) adlý
yayýndan derlenmiþtir. Eðitim sistemi ile ilgili alt bölümler aðýrlýklý olarak, ayný proje kapsamýnda TÜSÝAD ve UNFPA tarafýndan
yayýmlanan “2050'ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim: Eðitim Sistemine Bakýþ” (Kavak, Y. 2010) adlý yayýndan derlenmiþtir.
Bölümde yer yer diðer bazý kaynaklardan da yararlanýlmýþtýr. Belirtilen þekilde yürütülen çalýþma, TÜSÝAD Þirket Ýþleri Bölüm
Sorumlusu Melda Çele, Kýdemli Uzman M. Kerem Tuzlacý ve Uzman Yardýmcýsý Gaye Uður tarafýndan yapýlmýþ, TÜSÝAD Sosyal
Politika Araþtýrmalarý Kýdemli Bölüm Sorumlusu Berna Toksoy Redman ve Kýdemli Uzman Deniz Gürel'in katkýlarý alýnmýþtýr.
21
22. Bu azalmaya raðmen, belirli bir dönemde toplumun bir grubunda gerçekleþen doðumlarýn
ayný gruptaki ölümlere oranýný ifade eden net yenilenme hýzý Türkiye'de halen nüfusun artmasýna
neden olacak düzeydedir. Net yenilenme hýzýnýn 1,0 olmasýndan sonra da önceki yýllarda
kaydedilen toplam doðurganlýk hýzýnýn ivmesiyle nüfus bir müddet daha artmaya devam edecek
ve daha sonra duraðanlaþacaktýr.
31 Aralýk 2010 tarihi itibariyle ADNKS verilerine göre Türkiye
nüfusu 73.722.988'dir.
Þekil 2.2 Nüfus Piramitleri, Türkiye 1930-2000
1930 1940
75+ ERKEK KADIN 75+ ERKEK KADIN
70-74 70-74
65-69 65-69
60-64 60-64
55-59 55-59
50-54 50-54
45-49 45-49
40-44 40-44
35-39 35-39
30-34 30-34
25-29 25-29
20-24 20-24
15-19 15-19
10-14 10-14
05-09 05-09
00-04 00-04
12 10 8 6 4 2 0 2 4 6 8 10 12 8 6 4 2 0 2 4 6 8
1955 1970
75+ ERKEK KADIN 75+ ERKEK KADIN
70-74 70-74
65-69 65-69
60-64 60-64
55-59 55-59
50-54 50-54
45-49 45-49
40-44 40-44
35-39 35-39
30-34 30-34
25-29 25-29
20-24 20-24
15-19 15-19
10-14
10-14
05-09
05-09
00-04
00-04
8 6 4 2 0 2 4 6 8 8 6 4 2 0 2 4 6 8
1985 2000
75+ ERKEK 75+ ERKEK KADIN
70-74 70-74
65-69 65-69
60-64 60-64
55-59 55-59
50-54 50-54
45-49 45-49
40-44 40-44
35-39 35-39
30-34 30-34
25-29 25-29
20-24 20-24
15-19 15-19
10-14 10-14
05-09 05-09
00-04 00-04
8 6 4 2 0 2 4 6 8 8 6 4 2 0 2 4 6 8
Kaynak: 1930-2000 DÝE Genel Nüfuz Sayýmlarý verileri kullanýlarak Hoþgör, Þ. ve Tansel, A. tarafýndan hazýrlanmýþtýr.
TÜSÝAD-UNFPA, “2050’ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim:Eðitim, Ýþgücü, Saðlýk ve Sosyal Güvenlik Sistemlerine
Yansýmalar”, Kasým 2010
22
23. Þekil 2.3 Nüfus Piramidi, 2010
Kaynak: ADNKS 2010 yýlý sonuçlarý
Þekil 2.2'de, 1955 yýlý nüfus piramidi doðurganlýðýn ve ölüm oranýnýn yüksek olduðu
bir yaþ yapýsýný temsil etmekteyken,1985 yýlý nüfus piramidi 0 - 4 yaþýn 5 - 9 yaþtan daha
az orana sahip olduðu, yani doðurganlýðýn azalmaya baþladýðý bir yapýyý göstermektedir.
2000 yýlýna gelindiðinde ise doðurganlýðýn sürekli azalýþ eðilimine girmesiyle 15 yaþ altý
kuþaklarýn nüfusu da azalmaktadýr. Ayrýca, ölüm oranlarýndaki azalma ile ters orantýlý
olarak ileri yaþlarýn nüfusundaki azalma 1955 ve 1985 yýllarýndan daha yavaþ ve düzenlidir.
Þekil 2.3'de ADNKS'ye göre 2010 yýlý nüfus piramidi incelendiðinde, bu sürecin devam
ettiði görülmektedir.
TÜÝK 2008 projeksiyonuna göre 2010 yýlý için doðuþta beklenen yaþam süresi erkeklerde
71,8 kadýnlarda 76,8 olmak üzere ortalama 74,3'tür2.
2
Hoþgör (2010) tarafýndan yapýlan orta düzey nüfus projeksiyonuna göre doðuþta beklenen yaþam süreleri için
bu çalýþmanýn "2050'ye Doðru Demografik Deðiþim" baþlýklý bölümüne bakýnýz.
23
24. 2.1.2. Eðitim
2.1.2.1. Okul çaðý nüfusu ve öðrenci sayýlarý
Türkiye'nin makro düzeyde eðitim politikalarý belirlenirken; uzun vadeli ve çok boyutlu
stratejik düþünmeyi içeren bir yaklaþým sergilenmesi, eðitim sektörünün öðretmen, öðrenci ve
alt yapý kalitesini arttýrýrken, iþ dünyasýnýn beklentilerini karþýlayan bir iþgücü yapýsýný da
yaratacaktýr. Aþaðýda paylaþýlan veriler, eðitime katýlým, eðitim harcamalarý, hayat boyu öðrenme,
yetiþkin nüfusun okur - yazarlýk ve eðitim durumu açýsýndan ülkemizde olumlu yönde ilerlemeler
olduðunu göstermektedir. Buna karþýn geliþmiþ ülkelerle karþýlaþtýrýldýðýnda, halen atýlmasý
gereken büyük adýmlarýn var olduðu da net bir þekilde görülmektedir. Þüphesiz ki ülkemiz
ekonomisinin dünya ile entegre olmasý ve sürdürülebilir bir büyüme ile yoluna devam edebilmesi
için, hem mevcut nüfusun eðitimi, hem de gelecek nesillerin geliþimi adýna yatýrým yapýlmasý
gereken öncelikli alan eðitim sektörüdür. MEB tarafýndan açýklanan, 2011 - 2012 öðretim yýlý
için örgün eðitim ve yaygýn eðitimde genel öðrenci sayýsýnýn 24.631.831 olmasý, eðitim sisteminin
taþýdýðý önemi gösteren verilerden sadece biridir.
Ýnsani Geliþmiþlik Endeksi'nde 83. sýrada yer alan Türkiye, eðitim
baþlýðýnda 109. sýrada yer almaktadýr.
2.1.2.2. Eðitim harcamalarýyla ilgili son yýllara ait veriler
• Türkiye'de öðrenci baþýna eðitim harcamalarý 2006 yýlý için (sadece kamu harcamalarý esas
alýndýðýnda) ilköðretimde 1.130$, ortaöðretimde 1.830$, yükseköðretimde ise (AR-GE hariç)
4.650$ seviyesindedir. OECD ülke ortalamalarý sýrasýyla, 6.437$, 8.486$ ve 8.455$ seviyesindedir.
• GSYH içinde eðitimin payý 2000 yýlýnda %2,6 iken 2010 yýlý deðeri %3,4'tür. 2007 verilerine
göre bu oran OECD ülkeleri için %5,7'dir.
24
25. 2.1.2.3. Eðitime katýlýma iliþkin karþýlaþtýrmalý veriler
Birleþmiþ Milletler Kalkýnma Programý Ýnsani Geliþim Raporu
(UNDP, 2010) verilerine göre; belirli bir yaþtaki (genellikle beþ
yaþýndaki) çocuðun, yaþam boyunca örgün eðitimde kalmasý beklenen
ortalama süre OECD ülkeleri için 15,9 yýl, Avrupa ve Orta Asya ülkeleri
için 13,6 yýl, az geliþmiþ ülkeler için 8 yýl ve Türkiye için 11,8 yýl
olarak tahmin edilmektedir.
• Son yýllarda okul öncesi eðitimdeki öðrenci sayýsýnda ciddi artýþ kaydedilmesine raðmen
okullaþma oranlarý uluslararasý ortalamalarýn gerisindedir. MEB 2010 - 2011 öðretim yýlý
verilerine göre, net okullaþma oraný 3 - 5 yaþ için % 29,85; 4 - 5 yaþ için % 43,10'dur. 2008
yýlý UNESCO verilerine göre; okul öncesi eðitimde okullaþma oraný geliþmekte olan
ülkelerde % 39, geliþmiþ ülkelerde ise % 79'dur. (EFA 2011)
Tablo 2.1 1999/2000 - 2010/2011 Yýllarý Ýlk ve Ortaöðretim
Okullaþma Oranlarý (%)
Kaynak: Milli Eðitim Ýstatistikleri Örgün Eðitim 2010-2011
• Ýlköðretimde 2010 - 2011 öðretim yýlýnda kýz çocuklarýnýn brüt okullaþma oranýndaki artýþ
(% 91,47'den % 107,81'e) ve net okullaþma oranýndaki artýþ (% 88,45'den % 98,22'ye)
erkek çocuklarýnkinden (% 103,31'den % 107,36'ya ve % 98,41’den % 98,59'a) çok daha
yüksek olmuþtur.
• Ortaöðretimde brüt okullaþma oraný, 2008 yýlý UNESCO verilerine göre, geliþmekte olan
ülkelerde % 62, geliþmiþ ülkelerde % 101'dir. Net okullaþma oranýnda ise geliþmiþ ülkeler
ortalamasý % 91'dir.
• Eðitim kademeleri arasýndaki geçiþler ve örgün eðitimden erken ayrýlma açýsýndan bakýldýðýnda
ilköðretimden ortaöðretime geçiþ oranlarý ortalamasý % 85 düzeyindedir. Bu baðlamda,
25
26. öðrencilerin %15'inin okul yaþamý ilköðretim sonrasýnda bitmekte, ortaöðretimin ilk yýlýndan
sonra ayrýlmalar da hesaba katýldýðýnda bu rakam %25'in üzerine çýkmaktadýr. Ancak,
Lizbon Stratejisi kapsamýndaki "Eðitim ve Yetiþtirme 2020 Çalýþma Programý", ortaöðretimi
bitirmeden ayrýlan öðrenci oranýnýn %10'dan az olmasýný öngörmektedir. Bir baþka deyiþle
AB, en az lise mezunu olmayý bir temel eðitim normu olarak görmektedir.
Tablo 2.2 1999/2000 - 2010/2011 Yýllarý Yükseköðretim
Okullaþma Oranlarý (%)
Kaynak: Milli Eðitim Ýstatistikleri Örgün Eðitim 2010-2011
* Açýk öðretim dahildir.
• 2009 - 2010 yýlýnda %53,43 olan yükseköðretimde brüt okullaþma oraný, geliþmiþ ülkelerde
UNESCO'nun 2007 verilerine göre %67 seviyesindedir. (EFA 2010)
• Ortaöðretimden yükseköðretime geçiþte ise, örgün yükseköðretim kurumlarýnýn kontenjanlarý
son on yýlda iki katýna çýkarýlmýþ ve yükseköðretime baþvuran her üç gençten birisi örgün
yükseköðrenim olanaðýna ulaþmýþtýr. Ancak bu geliþmelere raðmen, yükseköðretime
geçiþteki arz - talep dengesizliði hala Türk eðitim sisteminin en çetin konularýndan birisidir.
• MEB'in verilerine göre 2010 - 2011 döneminde eðitimde cinsiyet eþitliði açýsýndan sadece
ilköðretim kademesinde (1.00) hedefe destek ulaþýlmýþ, ortaöðretimde ise artýþ
göstermekle birlikte 0.88 düzeyinde kalmýþtýr. Yükseköðretim için 2009- 2010 öðretim
yýlýnda bu oran 0.84'tür.
2.1.2.4. Yetiþkin nüfusun okur - yazarlýk, eðitim durumu ve hayat boyu
öðrenme eðilimleri
• ADNKS Veri Tabaný 2010 yýlý rakamlarýna göre (okur - yazarlýk durumu hakkýnda bilgi
edinilemeyen 2.731.288 kiþi kapsam dýþý tutulduðunda) 15 yaþ üzeri nüfusun yaklaþýk %7'si
okur - yazar deðildir. Okur - yazar olmayanlarýn %80'den fazlasý kadýndýr.
• Birleþmiþ Milletler Ýnsani Geliþmiþ Ýndeksine (UNDP, 2010) göre Türkiye'de 25 ve üzeri
yaþ nüfusunun ortalama eðitim süresi 2010 yýlý için 6,5 yýldýr. Bu süre OECD ülkeleri için
ortalama 11,4 yýldýr. Türkiye'de 25 yaþ üzeri nüfusun sadece dörtte biri lise ve yükseköðrenim
mezunudur. Bu oran, genç yaþ (25 - 34 yaþ) grubunda üçte bire yükselmektedir.
26
27. • Eurostat 2010 yýlý verilerine göre, AB ülkelerinde yetiþkin nüfusun (25 - 64 yaþ) ortalama
% 9,1'i hayat boyu öðrenim etkinliklerine katýlýrken, bu oran Türkiye için sadece % 2,5'tir.
AB Konseyi'nin Eðitim ve Yetiþtirme 2020 Çalýþma Programý'nda yetiþkin nüfusun hayat boyu
öðrenme hedefi % 15'tir (Council of the EU, 2009). Bu baðlamda, her yaþtaki bireyler için her
düzeyde eðitim arzýnýn geniþletilmesi için yapýlacak çalýþmalar hem daha ileri düzeydeki örgün
eðitimle ilgili düzenlemeleri (akþam liseleri, uzaktan yükseköðretim, e-öðrenme vb.) hem de
yaygýn eðitimle (iþbaþýnda eðitim, meslek kazandýrma eðitimi, kiþisel geliþim eðitimleri vb.) ilgili
etkinlikleri içermelidir.
Tablo 2.3 Yetiþkin Nüfusun Eðitim Düzeylerine Göre Daðýlýmý (Bin, 25+ yaþ)
1990 2000 2008
Durum
Sayý Yüzde Sayý Yüzde Sayý Yüzde
Okuma - Yazma Bilmeyen
Okuma Yazma Bilen Ancak
Okul Bitirmeyen
Ýlkokul Mezunu
Ýlköðretim Mezunu
Lise Mezunu
Yükseköðretim Mezunu
Toplam
Kaynak: TÜÝK. 2008 ADNKS ve DÝE (1993 ve 2003). 1990 ve 2000 Genel Nüfus Sayýmý - Nüfusun Sosyal ve
Ekonomik Nitelikleri'nden yazar tarafýndan hesaplanmýþtýr.
Açýklamalar: Bilinmeyenler düþülerek hesaplanmýþtýr
2.1.2.5. Ýþ dünyasý açýsýndan eðitim sektörünün önemi
Türkiye, giderek genç nüfus yapýsýndan yaþlanan nüfus yapýsýna doðru bir demografik
dönüþüm sürecine girmiþtir. Bu dönüþümün ortaya çýkardýðý fýrsatlardan yararlanarak yüksek
bir refah düzeyine ulaþabilmek, bunu sürdürülebilir kýlmak ve küresel rekabette baþarýlý olmak
açýsýndan eðitim sistemimizde nitelikli insan gücünün yetiþtirilmesi büyük önem taþýmaktadýr.
AR-GE, yenilikçilik, insana yatýrým ve bilgiye dayalý bir ekonomik - toplumsal yapýya geçiþ,
geliþmiþ ülke olma yolunda öncelik verilmesi gereken konular olarak öne çýkmaktadýr. Türkiye'de
eðitim alanýnda bazý önemli adýmlar atýlsa da halen eðitim göstergelerinde uluslararasý
karþýlaþtýrmalarda yeterli düzeyde bulunmadýðýmýz bilinmektedir. Uluslararasý Öðrenci Baþarýlarýný
Deðerlendirme Programý (PISA)'nýn, Türkiye'de ilköðretim mezunlarýnýn temel Türkçe, matematik
ve fen becerilerine iliþkin sonuçlarý ülkemizin eðitim düzeyini gösteren söz konusu örneklerden
biridir (ERG, 2010).
27
28. Bu çerçevede, Türkiye'de okul öncesi eðitimden baþlayarak tüm eðitim kademelerine eriþimin
artýrýlmasý ve eðitimin niteliðinin geliþtirilmesi ana baþlýklarý altýnda, cinsiyet eþitliðinin saðlanmasý,
mesleki eðitim - istihdam iliþkisinin güçlendirilmesi, müfredatýn iyileþtirilmesi, nitelikli öðretmen
gereksiniminin karþýlanmasý, eðitime ayrýlan kaynaklarýn etkili kullanýmý ve ek finansman
saðlanmasý gibi konularda atýlým yapýlmasý gereklidir.
Bu baþlýklar içinde iþgücü piyasasýyla doðrudan iliþkisi baðlamýnda mesleki ve teknik eðitime
ayrýca deðinilmelidir. Birey açýsýndan mesleki eðitim; teorik eðitim ile iþyeri ortamý arasýnda
köprü kurarak bireyi iþgücü piyasasýnýn ihtiyaçlarý doðrultusunda donatýr, istihdam edilebilirliðini
saðlar ve çalýþma hayatýna hazýrlar. Ýþletmeler açýsýndan mesleki ve teknik eðitim; iþletmelerin
verimliliðini, performansýný, rekabet yeteneðini, araþtýrma ve inovasyon kapasitesini güçlendirir.
Toplum açýsýndan mesleki ve teknik eðitim; ekonomik geliþme, refah, fakirliði önleme ve sosyal
uyum açýsýndan önemlidir. Mesleki ve teknik eðitim, dünyada genç iþsizliði (15 - 24
yaþ arasý) ile mücadelede en etkili yöntemlerden biri olarak kabul edilmektedir.
Türkiye'nin demografik fýrsat penceresinden yararlanabilmesinin
önemli koþullarýndan biri iþgücüne katýlacak gençlerin iþgücü
piyasalarýnda istihdam edilebilmesi için gerekli becerilere sahip
olmasýdýr.
Son yýllarda mesleki ve teknik eðitim sisteminde reform niteliðinde yapýlan düzenlemeler ve
iyileþtirmeler olumlu ve umut verici olmakla beraber, gerek ortaöðretim gerekse yükseköðretimdeki
meslek okullarýnýn sorunlarýnýn çözüldüðünü, eðitim - sanayi iliþkisinin saðlýklý olduðunu ve
mesleki eðitimin sanayinin beklentilerini karþýlayabildiðini söylemek güçtür (TÜSÝAD, 2011).
Örgün eðitim düzeyinde, iþgücü piyasasýnýn ihtiyacýna uygun eðitimlerin belirlenmesi ve eðitim
programlarýnýn oluþturulmasý, eðitim müfredatý, eðitimcilerin kalitesi ve uygulamalý eðitim imkaný
konularýndaki yetersizlikler, eðitimde yaþanan kalite sorunlarýnýn arkasýndaki nedenlerden
bazýlarýdýr. Bu sorunlar mesleki eðitimin iþgücü piyasalarýnýn ve günümüz üretim teknolojilerinin
ihtiyacý olan kalitede mezun verememesine, netice olarak iþletmelerin mezunlarý istihdam etmeden
önce yeniden eðitmelerine yol açmaktadýr. Özellikle yeni üretim teknolojileri kullanan ve bunun
için nitelikli eleman ihtiyacý olan KOBÝ’ler için bu durum önemli bir sorundur (ERG, 2011).
Dolayýsýyla mesleki ve teknik okullarýn kalitesinin iyileþtirilmesi, iþgücü piyasasýnýn ihtiyaçlarýna
uygun olarak yeniden yapýlandýrýlmasý ve yaygýnlaþtýrýlmasý öncelikle ele alýnmalýdýr.
Örgün eðitim dýþýnda mesleki geliþim imkanlarýný sunma iþlevi ile iþgücü piyasasýnýn deðiþen
ve geliþen taleplerini karþýlayacak niteliklerin kýsa vadeli programlarla bireylere kazandýrýlmasý,
diðer bir ifade ile mesleki ve teknik eðitimin hayat boyu sürdürülmesini saðlamak açýsýndan
önem taþýyan hayat boyu öðrenme programlarýnýn da mesleki eðitim programlarýyla bütünleþtirilmesi
gerekmektedir.
28
29. 2.2. 2050'ye Doðru
2.2.1. Demografik Deðiþim
Nüfusbilim verileri kullanýlarak, nüfusun yapýsýna ve ihtiyaçlarýna göre hizmet sunumu ve
planlanma yapýlmasýyla; insani kalkýnma yaklaþýmýnýn yerleþmesi mümkün olmaktadýr. Bu açýdan
bir ülkenin yaþ yapýsýndaki deðiþikliklerin izlenmesi ve nüfus projeksiyonlarý dikkate alýnarak
politikalar geliþtirilmesi önem taþýmaktadýr.
Hoþgör tarafýndan yapýlan orta düzey projeksiyonlara göre (Hoþgör ve Tansel, 2010) 2050'de
Türkiye nüfusunun 99,7 milyon olacaðý öngörülmektedir. Bu çerçevede, farklý yaþ aralýklarýna
iliþkin projeksiyonlar Tablo 2.4'de belirtilmiþtir.
40 yýlda Türkiye nüfusu yaklaþýk 25 milyon artarken, en büyük
deðiþiklik nüfusun yaþ yapýsýnda gerçekleþecektir.
Tablo 2.4 Yaþ Gruplarýna Göre Türkiye Projeksiyon Nüfuslarý, 2010-20503
Kaynak: Hoþgör, Þ. ve Tansel, A. (2010) TÜSÝAD-UNFPA, ” 2050’ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim:
Eðitim, Ýþgücü, Saðlýk ve Sosyal Güvenlik Sistemlerine Yansýmalar”
3
2000 yýlý DÝE Genel Nüfus Sayýmý baz alýnarak orta düzey projeksiyona göre hesaplanmýþtýr.
29
30. Projeksiyonlar doðrultusunda ulusal nüfus göstergelerine bakýldýðýnda, toplam doðurganlýk
hýzýnýn 2000 yýlýndaki 2,53'ten 2050 yýlýnda 1,85'e düþeceði öngörülmüþtür. Buna baðlý olarak
brüt ve net yenilenme hýzlarý da 2000 yýlýndaki sýrasýyla 1,23 ve 1,19 deðerlerinden 2050'de 0,9'a
düþmektedir.
Göçe kapalý bir nüfus için yapýlan projeksiyonlara göre doðal artýþ hýzý ve yýllýk nüfus artýþ
hýzý hemen hemen ayný olarak 2000 yýlýnda %1,5 iken, 2050 yýlýnda %0,1 olacaðý tahmin
edilmektedir. Bir baþka deyiþle, 2050 yýlýnda yeni doðan kadar ölenin olduðu bir nüfus yapýsýndan
söz etmek mümkündür. Bu çerçevede 0 - 49 arasý yaþ aralýklarýndaki nüfusun kademeli olarak
azalacaðý, buna karþýlýk 65 yaþ üstü nüfusun ise kademeli olarak artacaðý öngörülmektedir.
Çalýþma çaðýndaki nüfus olan 15 - 64 yaþ nüfus oraný ise daha deðiþik bir seyir izleyecektir.
2000'de %64,5 olan bu oran 2020'de %68,6 ile en yüksek deðerine ulaþacak ve bu tarihten sonra
yavaþça azalarak 2050 yýlýnda %64,5 deðerine ulaþacaktýr. Bu yaþ grubunun mutlak artýþ göstereceði
2041 yýlýnda 65,3 milyon ile en yüksek deðerine varacaktýr bu tarihten sonra azalmaya baþlayacaktýr.
Çalýþma çaðýndaki nüfusun artmasý ülkelerin tarihlerinde bir kez
ortaya çýkabilen bir durumdur ve "Demografik Fýrsat Penceresi"
olarak anýlýr. Üretimi artýrabilme ve büyümeyi saðlayabilmek için
önemli bir fýrsattýr.
Þekil 2.4 Toplam Doðurganlýk Hýzý,
Genç Baðýmlýlýk Oraný ve
Yaþlý Baðýmlýlýk Oraný Türkiye, 1950-2050
Önümüzdeki dönemde 0 - 14 yaþ
baðýmlý nüfusun payý azalmakta, 65
yaþ üstü baðýmlý nüfusun payý
artmakta, toplam baðýmlýlýk oraný ise
azalmaktadýr. Toplam baðýmlýlýk
oranýnýn azalmasý, çalýþma çaðý
nüfusunun taþýmak zorunda olduðu
ekonomik yükün azalmasý anlamýna
gelmektedir.
Kaynak: Hoþgör, Þ. ve Tansel, A. (2010) TÜSÝAD-UNFPA, “2050’ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim:
Eðitim, Ýþgücü, Saðlýk ve Sosyal Güvenlik Sistemlerine Yansýmalar”
30
31. Þekil 2.5 Doðuþtaki Yaþam Ümidi (Orta Düzey Projeksiyon)
Kadýn-Erkek, Türkiye 2000-2050
Kaynak: Hoþgör, Þ. ve Tansel, A. (2010) TÜSÝAD-UNFPA, “2050’ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim: Eðitim, Ýþgücü,
Saðlýk ve Sosyal Güvenlik Sistemlerine Yansýmalar”
2010 - 2050 yýllarý arasýnda erkekler için yapýlan projeksiyonlarda varsayým olarak kullanýlan
doðuþtaki yaþam ümidi 2010 yýlýnda 71,8 yýl iken 2050 yýlýnda bu rakamýn 75,59'a yükselmesi
öngörülmektedir. Kadýnlar için ise 2010 yýlýnda 76,8 olan doðuþtaki yaþam ümidinin 2030 yýlýna
kadar artarak 79,95 yýla yükseleceði ve bu tarihten sonra da 2050 yýlýna kadar sabit kalacaðý
tahmin edilmiþtir.
Türkiye'de toplam doðuþtaki yaþam beklentisi 2010 yýlýnda 74,3
yýldan, 2050 yýlýnda 77,8 yýla yükselmektedir.
Bebek ölüm hýzý 2000 yýlýnda bin canlý doðumda 26,9 olarak tahmin edilmiþken 2050 yýlýnda
7,1'e kadar düþmektedir. Doðuþtaki yaþam ümidinin yükselmesi ve bebek ölüm hýzýnýn azalmasýnýn
nedeni ülkelerin geliþmesi ile saðlýk þartlarýndaki iyileþmeler, týbbi ve teknolojik geliþmeler ve
genel eðitim seviyesinin yükselmesidir.
31
32. En küçük toplumsal birim olan hane halký sayýsýnýn artmasý veya azalmasý tüketim birimlerinin
artmasý veya azalmasý demektedir.Bu da mal ve hizmetler için potansiyel talebin deðiþiklik
göstermesi anlamýna gelir ve üreticiler açýsýndan önemli bir bilgidir.
Hane halký sayýsý, artýþ hýzý ve hane halký büyüklüðünün seyri 1955 - 2050 dönemi için
Þekil 2.6'da verilmektedir. Bu þekilden görüldüðü gibi nüfus sayýmý sonuçlarýna göre hane halký
büyüklüðü 1955'lerden beri küçülme eðilimi içerisindedir. 1955'te 6'ya yakýn olan hane halký
büyüklüðü 2010 yýlýnda yaklaþýk 4,5 kiþiye düþmüþtür.
Türkiye'de 2000 yýlý Genel Nüfus Sayýmý'na göre bu yýlda hane halký sayýsý yaklaþýk 15 milyon
civarýndadýr. Bu sayýnýn hýzla artarak 2050 yýlýnda 30 milyona ulaþmasý beklenmektedir. 2000 -
2050 döneminde hane halký sayýsý artýþ oraný yaklaþýk %100 olacaktýr. Bu oran, ayný dönemde
nüfusun artýþ oraný olan yaklaþýk %46'dan büyüktür. Ortalama hane halký büyüklüðünün ise
2050 yýlýnda 3,3'e düþeceði tahmin edilmektedir.
Þekil 2.6 Hane Halký Büyüklüðü ve Orta Düzey Tahminler, Türkiye 1955-2050
Kiþi
Kaynak: Hoþgör, Þ. ve Tansel, A. (2010) TÜSÝAD-UNFPA, “2050'ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim”
32
33. 2.2.2. Demografik Deðiþim Sürecinin Eðitim Sektörüne Yansýmalarý
2010 - 2050 dönemi nüfus projeksiyonlarýna eðitim sektörü açýsýndan bakýldýðýnda toplam
okul çaðý nüfusunun (3 - 22 yaþ) 2010 - 2020 yýllarý arasýnda hafif yükselme eðiliminde olmasý,
2020’den sonra düþme eðilimine girmesi ve bu düþüþün 2025 yýlýndan sonra daha hýzlý bir
biçimde seyretmesi öngörülmektedir. Bu baðlamda, Hoþgör 2010 projeksiyonunda 2010 yýlý için
26 milyon 914 bin olarak tahmin edilen okul çaðý nüfusunun, 2050 yýlýnda 24 milyon 794 bine
düþeceði tahmin edilmektedir.
Þekil 2.7 Eðitim Kademelerine Göre Türkiye'nin Uzun Vadeli
Okul Çaðý Nüfusundaki Eðilimler (2010-2050/3-22 Yaþ)
Þekil 2.8 Türkiye'nin Uzun Vadeli Okul Öncesi Þekil 2.9 Türkiye'nin Uzun Vadeli Ýlköðretim Çaðý
Çaðý Nüfusundaki Eðilimler (2010-2050/3-5 Yaþ) Nüfusundaki Eðilimler (2010-2050/6-13 Yaþ)
(Bin)
4200 (Bin)
11200
4100
11000
4000 10800
3900 10600
3800 10400
10200
3700
10000
3600
9800
3400
9600
3300 9400
3200 9200
Kaynak: Kavak, Y. (2010) TÜSÝAD-UNFPA, 2050'ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim: Eðitim Sistemine Bakýþ
33
34. Þekil 2.10 Türkiye'nin Uzun Vadeli Ortaöðretim Çaðý Þekil 2.11 Türkiye'nin Uzun Vadeli Yükseköðretim
Nüfusundaki Eðilimler (2010-2050/14-17 Yaþ) Çaðý Nüfusundaki Eðilimler (2010-2050/18-22 Yaþ)
Kaynak: Kavak, Y. (2010) TÜSÝAD-UNFPA, “2050’ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim: Eðitim Sistemine Bakýþ”
Demografik deðiþim sürecinin eðitim sektörüne bu þekilde yansýmasý sonucunda; okul öncesi
eðitim çaðý nüfusunda sürekli azalma eðilimi, ilköðretim çaðý nüfusunda kýsa bir süre yükselme
ardýndan sürekli düþme eðilimi, ortaöðretim ve yükseköðretim çaðý nüfuslarýnda ise dalgalý bir
seyir izlenmesi, ancak her iki yaþ grubu da 2025'lerden itibaren sürekli azalma eðilimine girilmesi
beklenmektedir.
2.3. Riskler ve Fýrsatlar
Demografik deðiþim sürecinin bazý yansýmalarý aþaðýda iþgücü, sosyal güvenlik ve saðlýk
sektörleri açýsýndan genel olarak; bu çalýþmada ayrýntýlý deðinilen eðitim sektörüne iliþkin ise
özel olarak ele alýnmýþtýr.
Riskler:
• Artan çalýþma çaðýndaki nüfusa gerekli istihdam saðlanamaz ise iþsizlik oraný artýþ gösterecektir.
Bu durum yoksulluðu artýracak, toplumsal refahý tehdit edecektir. Ýstihdamý teþvik edici
ve kayýt dýþý çalýþmayý caydýrýcý önlemler alýnmamasý halinde "Demografik Fýrsat Penceresi"nin
"Demografik Tehdit Penceresi"ne dönüþeceði açýktýr.
• Baðýmlý grup olan 65 ve üzeri yaþ grubunun hem oran hem de mutlak sayý olarak sürekli
artmasý toplumsal yükümlülükleri aðýrlaþtýracaktýr. Saðlýk hizmet politikalarýnda deðiþiklik
yapýlarak, payý giderek artan ileri yaþ grubunun dikkate alýnmasýný gerektirecektir.
• Demografik deðiþim süreci, sosyal güvenlik sisteminin finansal dengelerini bozucu yönde
bir baský yaratacaktýr.
• Hýzlý kentleþme ile birlikte, eðitim, saðlýk, ulaþtýrma alanlarýnda altyapý sorunlarý daha da
belirgin hale gelecektir.
• Eðitim hizmetlerinin yaygýnlaþtýrýlmasý ve niteliðinin geliþtirilmesi baðlamýnda gerekli adýmlar
atýlamadýðý takdirde ulusal düzeyde "sosyal ve ekonomik sorun" oluþturma riskini bünyesinde
taþýmaktadýr.
34
35. • Sekiz yýllýk zorunlu eðitim atýlýmýnýn ilk yýllarýndan bu yana ilköðretim çaðý nüfusunda artýþ
yaþayan Türkiye, bu artýþý 2010'lu yýllarýn ortalarýna kadar hissedecektir. Bir baþka deyiþle,
sekiz yýllýk zorunlu eðitimi evrenselleþtirme çabalarý bir süre daha demografik baskýyla
beraber devam edecektir.
• Ortaöðretim çaðý nüfusunda 2010'u izleyen 5 - 6 yýllýk süreçteki nüfus azalmasýný, 2015 -
2023 arasý nüfus artýþý izleyecektir. Bu süreçte, ortaöðretimi (muhtemelen 12 yýllýk zorunlu
eðitimi) yaygýnlaþtýrma çabalarý demografik baský altýnda sürecektir.
• Yükseköðretim kademesi, 2015 - 2030 yýllarý arasýnda yeniden çað nüfusu artýþýyla karþý karþýya
kalacaktýr. Bu demografik baský, yükseköðretimin yaygýnlaþmasýnda kýsmen de olsa güçlük
yaratabilir.
• Uzun vadede; toplam okul çaðý nüfusunun, toplam nüfus içindeki payýnýn giderek azalmasý,
bir yandan avantajlý bir durum ortaya çýkarýrken öte yandan bazý dezavantajlarý da beraberinde
getirebilir. Bu baðlamda, yetiþkin nüfusun artan yaþam boyu öðrenme taleplerinin karþýlanmasý
ve yaþlý nüfusun toplam nüfus içindeki payýnýn artmasýyla sosyal harcamalar üzerinde yeni
taleplerin ortaya çýkmasý, sonuçta da eðitim harcamalarý ile diðer sosyal harcamalar arasýnda
tercih yapýlmasý yönünde bir baský yaratma anlamýna gelebilir.
• Baþta okul öncesi eðitim olmak üzere, ortaöðretim ve yükseköðretimdeki okullaþma oranlarýnýn
hali hazýrda düþük düzeylerde olmasý, bu eðitim kademelerinin sürekli bir talep baskýsýyla
karþýlaþabileceði anlamýna gelir. Bu bakýmdan, söz konusu eðitim kademelerine uygun düþen
çað nüfuslarýndaki artýþ dönemlerinin, bu kademeler üzerinde ilave bir nüfus baskýsý oluþturacaðý
gözden uzak tutulmamalýdýr.
Fýrsatlar:
• Demografik geçiþ sürecinde nüfus artýþ hýzý yavaþlarken, çalýþma çaðýndaki nüfusun artmaya
devam ederek yüksek deðerlere ulaþmasý "Demografik Fýrsat Penceresi" olarak anýlmaktadýr.
Çalýþma çaðý nüfusundaki artýþa paralel olarak, istihdam fýrsatlarýnýn geliþmesi ile bu nüfusun
istihdamý mümkün olacaktýr. Ayrýca, çalýþma çaðýndaki nüfusun eðitim ve saðlýk hizmetleri
önem kazanacaktýr.
• Günümüzde çok düþük olan kadýnlarýn iþgücüne katýlma oranlarýnýn ve istihdam oranlarýnýn
artmasý beklenen ve arzu edilen bir durumdur. Bir taraftan azalan doðurganlýk kadýnlarýn
iþgücü piyasasýna yönelmelerini kolaylaþtýrýrken, diðer taraftan eðitim düzeylerinin yükselmesi
kadýnlarýn iþgücüne katýlýmýný artýracaktýr.
• Ýþgücü talebinin yaratýlabileceði bir ortam geliþtirmek için iþgücü piyasasýnda gerekli
düzenlemelerin yapýlmasý gerekecektir. Bunlarýn yanýnda makroekonomik istikrarýn saðlandýðý
kuvvetli ekonomik büyüme, üretkenlik artýþý ve yatýrýmlar, istihdamýn artmasýný saðlayacak
temel unsurlardýr.
35
36. • Toplam eðitim çaðý nüfusu (3 - 22 yaþ), bir baþka deyiþle örgün eðitimin teorik hedef kitlesinin
iki milyonun üzerinde azalacaðý bir dönem baþlayacak ve demografik baský giderek azalacaktýr.
Böylece tüm eðitim kademelerinde; kaliteli eðitime eriþimin yaygýnlaþmasý, eðitim sisteminin
modernizasyonu, eðitimin niteliðini geliþtirme ve cinsiyet eþitliðinin saðlanmasý konularýnda
önemli fýrsatlar ortaya çýkabilecektir.
• Kýsa vadede en hýzlý nüfus azalmasý 3 - 5 yaþ grubunda olacaktýr. Bu bakýmdan Türkiye, okul
öncesi eðitimle ilgili atýlýma avantajlý bir dönemde baþlamaktadýr.
• Ýlköðretim çaðý nüfusu 2015'ten sonra azalmaya baþlayacak ve ilköðretim üzerindeki nüfus
baskýsý bu tarihten itibaren giderek hafifleyecektir.
• Okul öncesi eðitime benzer biçimde, ortaöðretim çaðý nüfusunun da 2010 - 2015 yýllarý
döneminde hafif de olsa azalacak olmasý nedeniyle, Türkiye ortaöðretimi yaygýnlaþtýrma ve
geliþtirme atýlýmýna nüfus avantajýyla baþlayacaktýr.
• Yükseköðretimde büyüme sancýlarý yaþayan Türkiye, önümüzdeki beþ yýla azalan bir çað
nüfusu avantajýyla girecektir. Yükseköðretimde hem devlet hem de vakýf üniversitesi
yatýrýmlarýnýn yoðunlaþmaya baþladýðý bir dönemde, bu nüfus avantajý yükseköðretimi
yaygýnlaþtýrma ve kaliteyi geliþtirme açýsýndan önemli bir fýrsat sunabilir. Yükseköðretim çað
nüfusunda ikinci azalma dalgasý 2030'larýn baþýndan itibaren ortaya çýkacaktýr.
Sonuç olarak 2050 yýlý Türkiye'sinin saðlýklý, eðitimli, iþgücü piyasasýndaki sorunlarýný çözmüþ,
çocuk ve yaþlý nüfusuna gerekli hizmetleri verebilen bir ülke olmasý mümkündür. Bunun için
bugünden baþlayarak planlar yapýlmalý ve planlara yönelik uygulamalar, yöneticiler tarafýndan
titizlikle hayata geçirilerek takip edilmelidir. Türkiye, 2050 yýlýna kadar olan demografik geliþimini
dikkate alarak bir nüfus planýný gerekçeleri ile beraber ortaya koymalý ve politikalarýný gönüllü
toplum kuruluþlarý ile iþbirliði içinde hazýrlamalýdýr.
36
39. 3. ÞEHÝRLEÞME4
3.1. Mevcut Durum
3.1.1. Küresel Eðilimler
Temel yaþam alanlarý olan þehirler, sürekli olarak daha konforlu ve kaliteli yaþam çevreleri
sunma çabalarýna konu olmaktadýr. Son yirmi yýlda, ilgili her alanda, bugün olduðu gibi gelecek
kuþaklar için de yüksek bir yaþam kalitesi sunmayý hedefleyen sürdürülebilirlik konularý üzerinde
çalýþýlmaktadýr.
Þehir Planlama kuramýndaki sürdürülebilir þehir kavramý da sürdürülebilirlik temeline
dayanmakta, sürdürülebilir kalkýnma ve sürdürülebilir þehirsel geliþme stratejileri üzerinde bir
çerçeve oluþturmaktadýr. Sürekli ve dengeli geliþme olarak da tanýmlanabilen sürdürülebilir
kalkýnma yaklaþýmý, doðal kaynaklarýn dengeli kullanýmý; oluþum enerjisi - somut biçimde temsil
edilen enerji; küresel toplum; ekonomi; yenilenebilirlik; geleneksel akýl; kurumsal deðiþim ve
teknoloji baþlýklarýndaki sekiz temel konuya odaklanmaktadýr (Steele, 2005). Sürdürülebilir
þehirsel geliþme yaklaþýmý; sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik konularýnda ilkeleri
birleþtirerek, þehirsel geliþme sürecinin katýlýmcý planlama anlayýþý ile biçimlendirilmesini
öngörmektedir (UN-HABÝTAT, 2009).
Dünyanýn farklý coðrafyalarýnda alana özgü iç dinamiklerle ve karþýlaþýlan sorunlarla biçimlenen
farklý þehirleþme süreçleri ve planlama yaklaþýmlarý olsa da sürdürülebilir þehirsel geliþme
konusunda izlenen stratejilerde ortak temel özellikler bulunmaktadýr. Bu özellikler aþaðýdaki
baþlýklarda özetlenebilir (Layard et all, 2001; Thomas, 2003; Wheeler, 2004; Newman&Jennings,
2008):
• Sosyal ve çevresel adalete dayalý ekonomik geliþmeyi saðlamak
• Þehirsel büyümeyi, arazi kullaným planlamasý ve þehirsel tasarým yolu ile denetim altýna
almak
• Nüfus ve çevresel kaynaklara göre ulaþým sistemi ve konut teknolojisi geliþtirmek
• Yeþil mimarlýk ve yeþil yapýlaþma ilkelerini kullanmak, çevre koruma ve çevrenin iyileþtirilmesi
restorasyonu çalýþmalarýný planlama süreçleri ile bütünleþtirmek
• Yenilenebilir enerji kaynaklarýný ve malzemelerini kullanmak
Geleceðin þehirleri olarak tanýmlanan ve iþ dünyasýnýn önünde önemli fýrsatlar yaratan ekolojik
þehir ve akýllý þehir uygulamalarý da sürdürülebilir planlama ve tasarým ilkeleri çerçevesinde
temel ve ortak niteliklere sahip, farklý odak noktalarý olan yaklaþýmlarý tanýmlamaktadýr.
4
Þehirleþme Bölümü Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy tarafýndan kaleme alýnmýþtýr.
39
40. 3.1.1.1. Ekolojik þehir
Ekolojik þehir kavramý; þehirleþme süreçlerinin olumsuz çevre etkilerini önlemek üzere, doðal
kaynaklarýn ve ekosistemin ekolojik yönetimine odaklanmaktadýr. Sürdürülebilir þehir ve yeþil
þehir kavramlarýna referans veren ekolojik þehir; þehrin bir bütün olarak iþleyiþi (þehirsel
metabolizma) kadar, þehirdeki yapýlara ve yapýlarla iliþkili çevrenin korunmasýna odaklanan
fiziksel bir varlýk olarak tanýmlanmaktadýr. Ekolojik þehir kavramý, ekolojik þehir plancýsý ve
tasarýmcýsý Register tarafýndan "doðal kaynaklarý en az düzeyde kullanýrken þehirde yerleþik
yaþayanlara yüksek bir yaþam kalitesi sunmaya olanak saðlayan bir insan yerleþmesi" olarak
tanýmlanmaktadýr (Register, 1987 http://www.ecocitybuilders.org/).
Ekolojik þehir yaklaþýmý, temelde eko-sistem tabanlý bir þehri ifade eder. Ekolojik þehir
yaklaþýmlarýnda, þehirsel kaliteyi maksimize ederken, ekolojik çevreyi minimum etkilemek amaçlý
on temel ilke tanýmlanmýþtýr.
Bu ilkeler (Dowton, 2009) aþaðýdaki baþlýklarda özetlenebilir:
• Bozulmuþ çevreleri rehabilite etmek
• Bölge biyolojisine uyum saðlamak
• Dengeli geliþmeyi saðlamak
• Kompakt þehirler yaratmak
• Enerji performansýný optimize etmek
• Ekonomiye katký saðlamak
• Saðlýklý ve güvenli bir çevre yaratmak
• Toplumu güçlendirmek
• Sosyal adaleti saðlamak
• Tarihsel ve kültürel zenginliði ön plana çýkarmak
3.1.1.2. Akýllý þehir
Þehir Planlama kuramýndaki akýllý þehir kavramý, dünya sistemi çerçevesinden ekonomik
rekabeti saðlamak amacýyla küresel þehir altyapýsýnýn yeniden yapýlanmasýna yönelik zorunlu
teknolojik önlemlerin bir sonucu olarak tanýmlanmaktadýr. Küreselleþme süreci, akýllý að þehirlerin
planlamasý kadar þehirsel hizmetler ve bilgi - iletiþim teknolojileri arasýndaki iliþkiyi de
vurgulamaktadýr (Castells, 1996, 2004). Akýllý þehirler bu yönleri ile iþ dünyasýna özellikle bilgi
ve iletiþim teknolojileri yönleri ile önemli fýrsatlar sunmaktadýr.
Akýllý þehir yaklaþýmý; þehirleþme sürecinin olumsuz ekonomik etkilerini önlemek üzere,
ekosistemin biliþim teknolojileri tabanlý bilgi yönetimine de odaklanmaktadýr. Dijital / sayýsal
þehir kavramlarýna referans veren akýllý þehir; sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik kadar altyapý
mekanizmalarýnýn akýllý iþletimlerine odaklanan, sanal bir varlýk olarak tanýmlanmaktadýr. Akýllý
þehir yaklaþýmý, temelde bilgi tabanlý þehri ifade eder.
40
41. Bir þehir, sürdürülebilir ekonomik geliþmenin ve yüksek yaþam kalitesinin; insan kaynaklarýnýn,
sosyal sermaye yatýrýmlarýnýn, geleneksel ulaþým ve modern iletiþim altyapýsýnýn, doðal kaynaklarýnýn
katýlýmcý yönetiþim modeli ile ve "akýllýca" yönetilmesi durumunda akýllý þehir olarak tanýmlanabilir.
Akýllý bir þehrin; akýllý ekonomi, akýllý hareketlilik, akýllý çevre, akýllý insan, akýllý yaþam, akýllý
yönetim gibi altý temel özelliðe sahip olmasý gerekli görülmektedir. Bu özellikler aþaðýda sýralanan
alt baþlýklarý da içermelidir (EU - Smarter Cities Model; http://www.smart-cities.eu/model.html):
• Akýllý ekonomi: Yenilikçi ruh, giriþimcilik, ekonomik imaj ve ticari markalaþma, üretkenlik
/ verimlilik, iþ piyasalarýnýn esnekliði, uluslararasý yer edinme nitelikleri ve uyum kapasitesi
• Akýllý hareketlilik: Yerel, ulusal ve uluslararasý eriþilebilirlik ve kullanýlabilir biliþim alt-
yapýsý ve sürdürülebilir - yenilikçi - güvenli ulaþým sistemleri
• Akýllý çevre: Çekici doðal koþullar, çevresel koruma yaklaþýmlarý ve doðal kaynaklarýn
sürdürülebilir yönetimi
• Akýllý insan: Sosyal ve etnik çeþitlilik bakýmýndan zengin bir toplum yapýsý içinde bulunan,
bilgi bakýmýndan yeterlik düzeyi geliþmiþ, hayat boyu öðrenmeye eðilimli, esnek, yaratýcý,
kozmopolit / açýk görüþlü ve kamusal yaþama katýlýmlý
• Akýllý yaþam: Turistik ve kültürel aktiviteler bakýmýndan zengin, saðlýk ve eðitim imkanlarýna
eriþim saðlayan, yeþil ve akýllý tasarým bakýmýndan kaliteli konut niteliðine sahip, bireysel
güvenlik ve sosyal uyum sistemleri
• Akýllý yönetim: Karar verme sürecinde katýlým, kamusal ve sosyal servisler, þeffaf yönetim
anlayýþýný yansýtan politika stratejileri ve perspektifler gibi özelliklere sahip olmak
Ekolojik þehir ve akýllý þehir yaklaþýmlarýnýn sürdürülebilirlik baðlamýnda ele alýnarak
karþýlaþtýrmalý deðerlendirilmesi ve bütünleþtirilmesi, 2050'lerin þehri olarak tanýmlanan akýllý
yeþil þehir yaklaþýmýnýn temel ilkelerini belirlemeye olanak saðlamaktadýr.
3.1.2. Türkiye'nin Durumu
Türkiye, Avrupa ve Asya'yý birleþtiren coðrafi konumu, eþsiz doðal deðerleri, zengin tarihi
ve kültürel mirasý ile dünya üzerinde ayrýcalýklý bir ülke olarak bilinmektedir. Ülkenin üç
imparatorluða baþkentlik yapmýþ en büyük kenti Ýstanbul da benzer nitelikleri ile tarihinin hemen
her döneminde özel bir deðer taþýmýþtýr. Son yýllarda merkezi ve yerel yöneticiler, kamu ve özel
sektör giriþimcileri, Ýstanbul'u stratejik konumu, doðal, tarihi, mimari, kültürel özellikleri, turistik
potansiyelleri ve ekonomik kaynaklarý ile dünya ölçeðinde tanýtmaya çalýþmaktadýr. Ýstanbul,
Avrasya olarak tanýmlanan bölgenin özellikle üç alanda, (i) finans ve servis; (ii) lojistik, iletiþim,
ulaþým, altyapý; (iii) turizm ve kültür konularýnda merkezi olarak ön plana çýkarýlmaya çalýþýlmaktadýr.
Ýstanbul'un Avrupa, Asya, Ortadoðu, Eski Doðu Avrupa Bloku ülkelerinin inovasyon temelli
teknoloji ve iþ merkezi, bölgesel finans ve servis merkezi olarak tanýtýlmasý; kent topraklarýnýn
ulusal ve uluslararasý düzeyde çeþitli finans kuruluþlarý, bankalar, sigorta þirketleri, reklam
þirketleri, gayrimenkul sektörü ve diðer servis sektörleri tarafýndan çekici bir yatýrým alaný olarak
görülmesine ve tercih edilmesine neden olmaktadýr.
41
42. Lojistik yönden deðerlendirildiðinde, Ýstanbul'un Türkiye'nin Asya ve Avrupa'ya açýlan ticaret
kapýsý olarak görülmesi; ulaþým, iletiþim ve altyapý yönünden kentte büyük bir kapasite
yaratmaktadýr. Avrupa'da Berlin - Ýstanbul Ulaþým Koridoru olarak tanýmlanan güzergah, AB
Ulaþým Koridoru olarak bilinen Avrupa - Kafkasya - Asya baðlantýsýyla bütünleþen ulaþým hattý;
1993'te baþlatýlan programla Karadeniz çevresinde bir ring yaparak Avrupa'yý Ýstanbul'dan
Akdeniz'e baðlamayý planlayan ulaþým yolu; Ortadoðu'ya giden Ýstanbul - Ankara - Irak baðlantýsý,
Ýstanbul'un lojistik merkez olma özelliðini güçlendirmektedir. Ýstanbul'un lojistik merkez olma
özelliði, kent içinde farklý ulaþým türlerine duyulan gereksinimi arttýrmakta, birbiri ile iyi
iliþkilendirilmiþ ulaþým sistemini öngören, karayollarý, havayollarý, denizyollarý ve bunlarý
tamamlayan istasyon ve liman olanaklarý ile bütünleþen, çok sayýda ulusal ve uluslararasý proje
kent gündeminde yer almaktadýr.
2010 yýlý ADNKS nüfus sayýmýna göre nüfusu yaklaþýk 13,3 milyon kiþi olarak belirlenen
Ýstanbul, ayný sayýma göre yaklaþýk 73,7 kiþi olan ülke nüfusunun %18'ini barýndýrmakta, yüzey
sularý dahil olmak üzere 5.400 km2'lik bir alana yayýlan yüzölçümü ile Türkiye'nin %0,7 sini
kaplamaktadýr. Ýstanbul'da Türkiye'nin toplam çalýþan nüfusunun %32'sine istihdam olanaklarý
yaratýlmakta, toplam ticaret hacminin %55'i barýndýrýlmakta, toplam dýþ ticaretinin %43'ü yapýlmakta
ve toplam turizm gelirlerinin %25'i Ýstanbul'dan saðlanmaktadýr. Ýstanbul'da tarým dýþý istihdamýn
toplam içindeki payý %91,9, sanayi sektörünün %32,2, ticaret sektörünün %18,7, hizmetler
sektörünün ise %35'tir. Tüm bu veriler, kuþkusuz Ýstanbul'un Türkiye içindeki yerini ve önemini
vurgulamaktadýr (TÜÝK verileri).
Ýstanbul, her alanda sahip olduðu potansiyelle küresel ekonomi pazarýnda üretim, ticaret,
servis sektörlerinde, finansal merkez, lojistik merkez, turizm ve kültür merkezi olarak ön plana
çýkarken baþka dünya metropoliten kentleri ile özellikle Çin, Doðu Avrupa ve Asya'da ortaya
çýkan rakip kentlerle de yarýþmaya çalýþmaktadýr. Bu rekabet ortamý dünya pazarlarýnda olduðu
gibi Türkiye'de de etkili olmakta, Ýstanbul, ülke içindeki Ankara, Ýzmir, Adana, Bursa gibi diðer
büyük þehirleri de yönlendirmektedir.
OECD Bölgesel Kalkýnma Politikalarý Komitesi tarafýndan hazýrlanmýþ olan Ýstanbul Metropoliten
Alan Ýncelemesi adlý çalýþma da (OECD, 2008) Ýstanbul uluslararasý ölçekte en hýzlý büyüyen
OECD Metropoliten Bölgeleri içinde tanýmlanmaktadýr. Ancak ayný rapor, kayýt dýþý ekonomiye,
gelir dengesizliðine, aþýrý göçe, ulaþým, altyapý, deprem - risk yönetimi ve konut konularýndaki
sorunlara da dikkati çekmektedir. Özellikle nüfus ve ekonomi alanýndaki hýzlý büyüme ile
ekonomiyi geliþtirme çabalarý, büyük þehirlerimizin sadece ekonomik yapýlarýný deðil, mekansal
yapýlarýný ve kentsel geliþmelerini de önemli ölçüde etkilemekte ve deðiþtirmektedir. Bu geliþme
ve deðiþmeler, kentsel dönüþüm ve büyük projeler de dahil olmak üzere saðlýklý bir planlama
ile bütünleþtirilemediði takdirde, þehirlerin pek çok yerinde yaþanan yanlýþ kentleþme, göç ve
çeþitli fiziksel altyapý sorunlarýna neden olmaktadýr.
42
43. 3.1.2.1. Türkiye'de þehirsel geliþme ve sürdürülebilir yerleþme
konularýna iliþkin temel yaklaþýmlar
Ülkemizde þehirsel geliþme ve sürdürülebilir yerleþme konularýna iliþkin yapýlan araþtýrma
ve çalýþmalarda, benzer sorunlar saptanmakta, benzer yaklaþýmlar izlenmektedir. DPT tarafýndan
hazýrlanan Dokuzuncu Kalkýnma Planý 2007 - 2013, Yerleþme, Þehirleþme Özel Ýhtisas Komisyonu
Raporu (DPT, 2007) ve T.C. Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakanlýðý'nýn 2009 yýlýnda gerçekleþtirdiði
Kentleþme Þurasý ve Þura Çalýþmalarý sonucunda hazýrlanan Þura Komisyon Raporlarý ve Bütünleþik
Kentsel Geliþme Stratejisi ve Eylem Planý 2010 - 2023 (htpp://www.kentges.gov.tr), bu konuda
yapýlan en son ve en kapsamlý deðerlendirmeleri içermektedir.
“Dokuzuncu Kalkýnma Planý 2007 - 2013, Yerleþme ve Þehirleþme, Özel Ýhtisas Komisyonu
Raporu”nda þehirleþme, yerleþme ve mekansal planlamaya iliþkin temel sorunlar ve bu temel
sorunlarla ilgili alt sorunlar tanýmlanmýþtýr:
• Bölgesel Eþitsizlik: Bölgesel eþitsizlikler ve yerel kalkýnma sorunlarý
• Yerleþme ve Þehirleþme: Yaþam kalitesi sorunlarý, afetlere duyarlý yerleþme ve þehirleþme,
doðal ve kültürel varlýklarýn korunmasý, kaçak yapýlaþma, yenileme ve dönüþüm, teknik
ve sosyal altyapý yetersizliði
• Mekansal Planlama Sorunlarý: Uygulama araçlarý ve denetim, hukuk sistemi, yetkiler,
yönetim sorunlarý, fiziki mekanýn yönetimi, katýlým, mekansal planlamada kademelenme
sorunlarý (DPT, 2007)
Kentleþme Þurasý çalýþmalarý sýrasýnda yapýlan deðerlendirmelerde ve KENTGES Raporu'nda
da benzer sorunlar saptanmýþtýr. Þura sonucunda hazýrlanan raporlarda þehirlerde plansýz
geliþmenin ve denetimsiz büyümenin yarattýðý sorunlar önemli bir konu olarak öne çýkmýþtýr.
Þehirlerin hýzlý nüfus artýþý sonucu plansýz olarak gereðinden fazla büyümesi, sürdürülebilir
geliþme açýsýndan önemli bir sorun olarak görünmektedir. Planlý alanlarda ise þehirsel geliþmenin
önerilen sürece uygun etaplar halinde yönlendirilememesi, ulaþým altyapýsýný, çevre ve ekolojik
kaynaklarýn kullanýmýný olumsuz yönde etkilemektedir (http://www.kentges.gov.tr).
Kentleþme Þurasý'nda saptanan bir diðer önemli sorun, kýrsal ve þehirsel geliþmeleri olumsuz
yönde etkileyen kýrsal geliþme ve göçlerdir. Kýrsal alanlardan þehre göç olgusu, þehirsel alanlarý
olduðu kadar kýrsal alanlarý da olumsuz etkilemektedir. Kýrsal alanlardaki nüfus kaybý, bu
alanlardaki yerleþmelerde çöküntü yaratmaktadýr. Þehirleþme sürecinde, þehirlerin çevrelerindeki
kýrsal alanlara doðru yayýlmalarý, kýrsal yerleþmelerin fiziksel, sosyal ve ekonomik yapýlarýný
etkilemektedir. Bu nedenle, kýrsal kalkýnmaya yönelik sistemli stratejilerin geliþtirilmesi ve
uygulanabilmesi, þehirsel geliþme açýsýndan da büyük önem taþýmaktadýr.
Göç sorununa baðlý olarak özellikle büyük þehirlerde yaþanan plansýz geliþme, yasa dýþý
yapýlaþma ve gecekondulaþma önemli þehirleþme sorunlarý olarak görünmektedir. Büyük þehirlerin
çevrelerindeki çoðunlukla hazine arazileri üzerine kurulan gecekondu mahalleleri, özellikle
43
44. Ýstanbul ve Ankara gibi þehirlerde zamanla þehrin bütününü etkileyen sorunlu yerleþim alanlarýna
dönüþmüþtür. Ülkemizde 1950'li yýllardan sonra yaþanan hýzlý ve denetimsiz þehirleþme ve
yapýlaþma süreci, baþta deprem ve sel olmak üzere doðal afetlerle karþý karþýya kalan alanlarda,
afetlere dayanýksýz þehirleþme sorununu da yaratmýþtýr.
1999 Marmara Depremi, ülkemizde güvenli ve sürdürülebilir
þehirsel geliþmenin önemini bir kez daha göstermiþ, afetlere hazýrlýk
çalýþmalarýnýn yalnýzca afet sonrasý yapýlacak acil müdahale önlemleri
ile sýnýrlý olmadýðýný; afet öncesi yapýlacak çalýþmalarýn da çok önemli
olduðunu, afet tehlike ve risklerini giderme / azaltma amaçlý
yaklaþýmlarýn mekansal planlama sistemi ile bütünleþtirilmesi
gerektiðini yaþatarak öðretmiþtir (http://www.kentges.gov.tr).
Ülkemizde þehirsel yerleþmelerin önemli bir bölümünde, teknik altyapý sistemleriyle bütünleþen
yatýrým / iþletim sistemlerinin istenilen düzeyde olmamasý nedeniyle þehirsel altyapý ve çevre
sorunlarý yaþanmaktadýr. Sürdürülebilir þehirsel geliþme sürecinde, yerleþmelerin saðlýklý, güvenli
ve yaþanabilir yerler olmalarýnýn saðlanmasý, teknik ve sosyal altyapý ihtiyacýnýn giderilmesi temel
bir ilke olarak kabul edilmektedir (http://www.kentges.gov.tr).
Özellikle büyük þehirlerimizde hýzlý nüfus artýþý ile birlikte refah düzeyinin yükselmesi ve
özel otomobil sahipliliðinin artmasý sonucu, þehirsel yayýlma süreçlerinin yoðun olarak yaþandýðý
ve þehirsel yayýlmaya baðlý olarak geliþen þehirsel ulaþým sorunlarýnýn da önem kazandýðý
gözlemlenmektedir. Toplu ulaþým hizmetlerinin yeterli düzeyde olamayýþý, özel araç kullanýmýyla
rekabette yetersiz kalmasýnýn yanýnda, ulaþýmdan kaynaklanan çevre kirliliði sorunu da sürdürülebilir
þehirleþmeyi tehdit eden önemli bir konu olarak öne çýkmaktadýr (DPT 2010 Yýlý Programý).
Kentleþme Þurasý'nda, sürdürülebilir þehirsel geliþme konusunda saptanan sorunlar içinde
planlama sisteminden kaynaklanan sorunlar da önemli bir yer tutmaktadýr. Mekansal planlama
alanýnda yetkili merkezi ve yerel kurumlar arasýnda eþgüdüm yetersizliði bu alandaki en önemli
sorunlardan biri olarak gösterilmektedir. Yerel yönetimlerin plan yapma yetkilerinin dýþýnda,
merkezde yer alan çok sayýda bakanlýk ve kurumun, kendi kuruluþ kanunlarýndan ileri gelen
plan yapma yetkileri nedeniyle bir plan karmaþasýnýn yaþandýðý pek çok kez gündeme getirilmiþtir.
Mekansal plan kademeleri arasýndaki iliþkinin yeterince kurulamamasý da önemli bir sorundur.
Daðýnýk planlama sistemini etkin hale getirmek için yetki kullanan çok sayýda kurum arasýnda
eþgüdümü saðlayacak bir merkezi otoritenin bulunmasý gerekli görülmüþ (http://www.kentges.gov.tr),
bu nedenle 61. Hükümet’te Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý kurulmuþtur.
44
45. Sürdürülebilir þehirsel geliþmeyi yönlendiren en temel kuruluþlar olarak yerel yönetimlerin
kapasiteleri sorunlarýnýn da Türkiye'de þehirleþme sürecini olumsuz etkilediði Þura'da saptanan
bir diðer önemli konudur. Bunlar arasýnda öncelikli sorunlardan biri belediyelerde ve il özel
idarelerinde yetkin ve yeterli teknik eleman eksikliðidir. Belediyelerin mali kaynaklarýnýn
yetersizliði ve öz gelirlerinin arttýrýlamamasý hizmetlerin etkin þekilde yerine getirilmesinde önemli
engeller yaratmaktadýr.
Türkiye'de sürdürülebilir kentsel geliþmenin saðlanmasýnda yaþanan
sorunlar ve bu sorunlara getirilebilecek çözümler sadece merkezi ve
yerel yönetimlerin deðil, iþ dünyasýnýn da sürece dahil olmasýný
gerektirmekte, dolayýsýyla iþ dünyasý için önemli fýrsatlar
barýndýrmaktadýr.
3.2. 2050'ye Doðru
20. yüzyýlýn en önemli özelliklerinden birisi tüm dünyada kentsel nüfusun arttýðý bir yüzyýl
olmasýdýr. Bu durum Türkiye için de geçerlidir. Türkiye'de kentsel nüfus 1950'lerden sonra
hýzlanarak artmýþ ve 2000 yýlýnda %65'e ulaþmýþtýr. Bu artýþta 1980 yýlýndan sonra idari bölünüþ
yapýsýndaki deðiþiklikler nedeniyle bazý bucak ve köylerin ilçe olmasýnýn etkisi görünse de, asýl
önemli neden kýrsal kesimde tarým sektörünün istihdam açýsýndan küçülmesi ve sanayileþme
sonucunda kýrdan kente yaþanan yoðun göçtür. 1980'de %50 olan tarýmýn istihdam içerisindeki
payý günümüzde dörtte bir civarýndadýr. Buna karþýlýk, þehirlerde yer alan iþ alanlarý olan sanayi
ve hizmetlerin paylarý büyük oranlarda artmýþ ve günümüzde sýrasý ile % 20 ve % 45 - 50'ye
yaklaþmýþtýr. 1990 - 2000 döneminde idari bölünüþ yapýsýndaki deðiþikliklere göre düzenlenmiþ
nüfuslar dikkate alýndýðýnda, þehirleþmiþ nüfusun bu dönemdeki yýllýk artýþ hýzýnýn %2,68, bucak
ve köylerdeki yýllýk nüfus artýþ hýzýnýn ise %0,42 olduðu görülmektedir.
Birleþmiþ Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) verilerine göre dünya nüfusu 2010 yýlýnda, önceki
yýla kýyasla, yaklaþýk bir Türkiye nüfusu kadar 79 milyon kiþi artmýþ ve 6,9 milyara ulaþmýþtýr.
Yine BM tahminlerine göre dünya nüfusu, 2050 yýlýnda 9 milyarý bulacak, Türkiye nüfusu ise
2050 yýlýnda, 73,7 milyondan, Hoþgör (2010) projeksiyonuna göre 26 milyonluk artýþla 99,7
milyona yükselecek, yaþlý nüfus oraný artacaktýr. Bu artýþ sonucu % 80'lere varacak olan kentleþme
oraný, hem ekonomik yapýda hem de toplumsal yapýda önemli deðiþimlere yol açacaktýr. Hýzlý
kentleþme ile birlikte, eðitim, saðlýk, ulaþtýrma alanlarýnda altyapý sorunlarý daha da belirgin hale
gelecektir. Diðer yandan kentlerdeki yaþam alanlarýnýn, yapýlý çevrenin, altyapý ve ulaþým
sistemlerinin zaman içinde giderek eskimesi ve yýpranmasý yaþam kalitesini tehdit
eden geleceðe yönelik önemli bir sorun olarak görülmeye devam edecektir.
45