SlideShare a Scribd company logo
1 of 4
Bu Nasıl Ayrılık
bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda
gözlerin kal diyor, dudakların git.
bakışın anahtar, ellerin kilit,
gözlerin aç diyor, dudakların git.

ayrılık dönüşü olmayan bir nehir
yalnızlık bomboş bir şehir.
kaç sevda kül oldu böyle kimbilir,
gözlerin kal diyor, dudakların git.

gidersem bir daha dönmeyeceğim,
kalırsam kalbime yenileceğim.
çözemedim seni delireceğim.
gözlerin kal diyor, dudakların git.

duvardan insin mi resimlerimiz,
yabancı olsun mu isimlerimiz.
ya deli dolu günlerimiz,
anılar kal diyor, dudakların git.

bu roman da biter belki birazdan,
ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan.
ağlıyor besteler yine hicazdan,
şarkılar kal diyor, dudakların git...

Ahmet Selçuk İlkan




Beni Anneme Götürün
Dudaklarımda yaşayamadığım
Çocukluğumun, gençliğimin şiiri
Dört yanım hüsran
Dört yanım yalan
Dört yanım hüzün
Dört yanım isyan!

Yanık bir şarkıda dolar bakışlarım
Annemin ellerini arıyor avuçlarım

Beni anneme götürün
Ağlamak istiyorum dizlerinde
Beni anneme götürün
Anlarsa beni bir o anlar
BENİ ANNEME GÖTÜRÜN
Vazgeçtim bütün saltanatından,
Sevdalarından köhne dünyanın
Ne dostta vefa
Ne aşkta huzur
Her gün bir kahpelik
Kalbimden vurur!

Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda
Önümde dağ gibi bir yalnızlık
İçimde yıllanmış yorgunluklar
Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım
Çayımın ilk yudumunda o
Sigaramın son nefesinde o
Anlarsa beni bir o anlar
Beni anneme götürün!

Ahmet Selçuk İlkan

BENİ UNUTAMAZSIN
Beni unutamazsın bilirim, beni unutamazsın
Denizin durgunluğu, gözlerimi
Coşkunluğu, saçlarımı hatırlatır
Kulaklarını tırmalar sesim, hayatından silemezsin
Beni unutamazsın bilirim.

Parkın tozlu yollarında yalnız dolaşacaksın
Mutsuz gökyüzünde bir-iki yıldız, ışık tutacak karanlığına
Delikanlının biri uzanacak ellerine ansızın
Çaresizliğine, yalnızlığına irkileceksin
Ve daha sonra tarakta kalan saçlardan anlayacaksın ihtiyarladığını
Dudaklarının pembeliği solacak
Cilâsı çıkmış bir mobilya gibi eskiyecek güzelliğin
Kahrolacaksın!
Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.
Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak

Ama sen yine de sözlerime aldırma.
Gözlerin zamansız ıslanmasın.
Çünkü, artık çocuk değilsin
Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin
Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin...

Ahmet Selçuk İlkan
UYKUSUZ


Saatler sabahı çalıyor yine
Bir gece lambası bir ben uykusuz
Kulağım hep senin ayak sesinde
Bir şu kaldırımlar bir ben uykusuz

Yaralı yüreğim her an pusuda
Şafakla dönersin hani olur ya
Şimdi bütün şehir derin uykuda
Bir şu yaralı gözler bir ben uykusuz

Bir tek o şahitti son akşamında
Yeniden yanarım her yanışında
Ben gibi kimsesiz köşe başında
Bir sokak lambası bir ben uykusuz

Nöbetteyim sokaklarda
Gözlerim hep şafaklarda
Sense benden uzaklarda
Bir gece bekçisi bir ben uykusuz...

Ahmet Selçuk İlkan

OF ULAN OF


Kaşlarında kalem
Dudağında salem
Sosyetik olmuş haspam

Of ulan of!
Ahmed'in de bir Leyla'sı var
Kibar Leyla'sı
Tango Leyla'sı
Haspam aklı sıra
Yıldızlar kadar uzak benden
Varsın uzak olsun
Komşu kızı o
Onun sosyetesi varsa
Agop'un meyhanesi de bizim için

Of ulan of!
Yaşken eğmediler beni
Kibar konuşmasını
Dans etmesini öğretmediler bana
Bir 'selamın aleyküm' demesini bilirim gelince
Bir de 'eyvallah' demesini giderken
Selam verdik 'bonjur' dedi
Göz kırptık 'yes' dedi
Kes dedim kes
Ulan ne anlarım ben bu lisandan
Bir sosyete
Bir kibarlık tutturmuş gidiyor
Gidiyor ama nereye
Bıçağın ağzı gibi inceldi sabrım
Dinamit gibiyim
Ha şimdi patlayacağım
Ha birazdan

Ulan ağaçkakan mısın nesin be
Delik deşik ettin tutkularımı
Kafamı bozma kız kafamı bozma
Alırım aşağı façanı

Of ulan Of
Ulan beyefendiler
Ulan sosyetik züppeler
Anam avradım olsun
Topunuzu bir şişe rakıya değişirsem eğer

Hey Agop
Ne oldu bizim çilingir sofrası
Gönder dedik yarım
Leyla partilerde
Biz meyhanelerde kafayı bulalım
Ha eskilerden bir şarkı çal amanı bol olsun
Of ulan of
Kavanoz dipli dünya of
Sen yok musun...

Ahmet Selçuk İlkan

More Related Content

More from smsyah dnz

Komedi Tiradları
Komedi TiradlarıKomedi Tiradları
Komedi Tiradlarısmsyah dnz
 
Federico GarcíA Lorca
Federico GarcíA LorcaFederico GarcíA Lorca
Federico GarcíA Lorcasmsyah dnz
 
SöZsüZ+IletiþIm+
SöZsüZ+IletiþIm+SöZsüZ+IletiþIm+
SöZsüZ+IletiþIm+smsyah dnz
 
DoğRu Sesletim
DoğRu SesletimDoğRu Sesletim
DoğRu Sesletimsmsyah dnz
 
EğItim SüRecinde öğRetmenin Beden Dili
EğItim SüRecinde öğRetmenin Beden DiliEğItim SüRecinde öğRetmenin Beden Dili
EğItim SüRecinde öğRetmenin Beden Dilismsyah dnz
 
Ergenlikte Saldirganlik Ve şIddet EğIlimi
Ergenlikte Saldirganlik Ve şIddet EğIlimiErgenlikte Saldirganlik Ve şIddet EğIlimi
Ergenlikte Saldirganlik Ve şIddet EğIlimismsyah dnz
 
Yunan Mitolojisi
Yunan MitolojisiYunan Mitolojisi
Yunan Mitolojisismsyah dnz
 
öFke YöNetimi
öFke YöNetimiöFke YöNetimi
öFke YöNetimismsyah dnz
 
Okul çAğI çOcuğUnun öZellikleri
Okul çAğI çOcuğUnun öZellikleriOkul çAğI çOcuğUnun öZellikleri
Okul çAğI çOcuğUnun öZelliklerismsyah dnz
 

More from smsyah dnz (18)

şArapizm
şArapizmşArapizm
şArapizm
 
Ophelia
OpheliaOphelia
Ophelia
 
Komedi Tiradları
Komedi TiradlarıKomedi Tiradları
Komedi Tiradları
 
Garson
GarsonGarson
Garson
 
Federico GarcíA Lorca
Federico GarcíA LorcaFederico GarcíA Lorca
Federico GarcíA Lorca
 
Edmund
EdmundEdmund
Edmund
 
çöPlüK
çöPlüKçöPlüK
çöPlüK
 
Cudana 9
Cudana 9Cudana 9
Cudana 9
 
Ariadne
AriadneAriadne
Ariadne
 
Beddua
BedduaBeddua
Beddua
 
SöZsüZ+IletiþIm+
SöZsüZ+IletiþIm+SöZsüZ+IletiþIm+
SöZsüZ+IletiþIm+
 
DoğRu Sesletim
DoğRu SesletimDoğRu Sesletim
DoğRu Sesletim
 
EğItim SüRecinde öğRetmenin Beden Dili
EğItim SüRecinde öğRetmenin Beden DiliEğItim SüRecinde öğRetmenin Beden Dili
EğItim SüRecinde öğRetmenin Beden Dili
 
Ergenlikte Saldirganlik Ve şIddet EğIlimi
Ergenlikte Saldirganlik Ve şIddet EğIlimiErgenlikte Saldirganlik Ve şIddet EğIlimi
Ergenlikte Saldirganlik Ve şIddet EğIlimi
 
Diksiyon
DiksiyonDiksiyon
Diksiyon
 
Yunan Mitolojisi
Yunan MitolojisiYunan Mitolojisi
Yunan Mitolojisi
 
öFke YöNetimi
öFke YöNetimiöFke YöNetimi
öFke YöNetimi
 
Okul çAğI çOcuğUnun öZellikleri
Okul çAğI çOcuğUnun öZellikleriOkul çAğI çOcuğUnun öZellikleri
Okul çAğI çOcuğUnun öZellikleri
 

Ahmet SelçUk Ilkan şIirleri

  • 1. Bu Nasıl Ayrılık bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda gözlerin kal diyor, dudakların git. bakışın anahtar, ellerin kilit, gözlerin aç diyor, dudakların git. ayrılık dönüşü olmayan bir nehir yalnızlık bomboş bir şehir. kaç sevda kül oldu böyle kimbilir, gözlerin kal diyor, dudakların git. gidersem bir daha dönmeyeceğim, kalırsam kalbime yenileceğim. çözemedim seni delireceğim. gözlerin kal diyor, dudakların git. duvardan insin mi resimlerimiz, yabancı olsun mu isimlerimiz. ya deli dolu günlerimiz, anılar kal diyor, dudakların git. bu roman da biter belki birazdan, ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan. ağlıyor besteler yine hicazdan, şarkılar kal diyor, dudakların git... Ahmet Selçuk İlkan Beni Anneme Götürün Dudaklarımda yaşayamadığım Çocukluğumun, gençliğimin şiiri Dört yanım hüsran Dört yanım yalan Dört yanım hüzün Dört yanım isyan! Yanık bir şarkıda dolar bakışlarım Annemin ellerini arıyor avuçlarım Beni anneme götürün Ağlamak istiyorum dizlerinde Beni anneme götürün Anlarsa beni bir o anlar
  • 2. BENİ ANNEME GÖTÜRÜN Vazgeçtim bütün saltanatından, Sevdalarından köhne dünyanın Ne dostta vefa Ne aşkta huzur Her gün bir kahpelik Kalbimden vurur! Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda Önümde dağ gibi bir yalnızlık İçimde yıllanmış yorgunluklar Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım Çayımın ilk yudumunda o Sigaramın son nefesinde o Anlarsa beni bir o anlar Beni anneme götürün! Ahmet Selçuk İlkan BENİ UNUTAMAZSIN Beni unutamazsın bilirim, beni unutamazsın Denizin durgunluğu, gözlerimi Coşkunluğu, saçlarımı hatırlatır Kulaklarını tırmalar sesim, hayatından silemezsin Beni unutamazsın bilirim. Parkın tozlu yollarında yalnız dolaşacaksın Mutsuz gökyüzünde bir-iki yıldız, ışık tutacak karanlığına Delikanlının biri uzanacak ellerine ansızın Çaresizliğine, yalnızlığına irkileceksin Ve daha sonra tarakta kalan saçlardan anlayacaksın ihtiyarladığını Dudaklarının pembeliği solacak Cilâsı çıkmış bir mobilya gibi eskiyecek güzelliğin Kahrolacaksın! Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın. Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak Ama sen yine de sözlerime aldırma. Gözlerin zamansız ıslanmasın. Çünkü, artık çocuk değilsin Güneşin nereden doğduğunu bilirsin Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin... Ahmet Selçuk İlkan
  • 3. UYKUSUZ Saatler sabahı çalıyor yine Bir gece lambası bir ben uykusuz Kulağım hep senin ayak sesinde Bir şu kaldırımlar bir ben uykusuz Yaralı yüreğim her an pusuda Şafakla dönersin hani olur ya Şimdi bütün şehir derin uykuda Bir şu yaralı gözler bir ben uykusuz Bir tek o şahitti son akşamında Yeniden yanarım her yanışında Ben gibi kimsesiz köşe başında Bir sokak lambası bir ben uykusuz Nöbetteyim sokaklarda Gözlerim hep şafaklarda Sense benden uzaklarda Bir gece bekçisi bir ben uykusuz... Ahmet Selçuk İlkan OF ULAN OF Kaşlarında kalem Dudağında salem Sosyetik olmuş haspam Of ulan of! Ahmed'in de bir Leyla'sı var Kibar Leyla'sı Tango Leyla'sı Haspam aklı sıra Yıldızlar kadar uzak benden Varsın uzak olsun Komşu kızı o Onun sosyetesi varsa Agop'un meyhanesi de bizim için Of ulan of! Yaşken eğmediler beni Kibar konuşmasını Dans etmesini öğretmediler bana
  • 4. Bir 'selamın aleyküm' demesini bilirim gelince Bir de 'eyvallah' demesini giderken Selam verdik 'bonjur' dedi Göz kırptık 'yes' dedi Kes dedim kes Ulan ne anlarım ben bu lisandan Bir sosyete Bir kibarlık tutturmuş gidiyor Gidiyor ama nereye Bıçağın ağzı gibi inceldi sabrım Dinamit gibiyim Ha şimdi patlayacağım Ha birazdan Ulan ağaçkakan mısın nesin be Delik deşik ettin tutkularımı Kafamı bozma kız kafamı bozma Alırım aşağı façanı Of ulan Of Ulan beyefendiler Ulan sosyetik züppeler Anam avradım olsun Topunuzu bir şişe rakıya değişirsem eğer Hey Agop Ne oldu bizim çilingir sofrası Gönder dedik yarım Leyla partilerde Biz meyhanelerde kafayı bulalım Ha eskilerden bir şarkı çal amanı bol olsun Of ulan of Kavanoz dipli dünya of Sen yok musun... Ahmet Selçuk İlkan