SlideShare a Scribd company logo
1 of 26
Süzgün Bakışlı Aşık Gençler
Sabahın erken saatleri… Güneş parlak ve canlı ışıklarıyla varlık alemine bir kez daha doğmuş, yeni bir gün başlamıştı…
Yılın genç mevsimi ilkbahar bütün ihtişamıyla gelmiş, gençleri ayağa kaldırmış, duyguları canlandırmıştı…
Ben, bahar aylarında daha çok Cemre’ye gider, tefekkür gezintisi yaparım. Çokları  spor yürüyüşleri için tahsis edilen parkurda yürürken; ben iç kesimlerde dolaşmayı tercih ederim.
Güneşin doğuşunu izlemek, ördeklerin gizemli yüzüşlerini ve sabah banyolarını seyre dalmak, kuş cıvıltılarını dinlemek, gülleri koklamak…
Derken zaman ilerlemiş, saat dokuza yaklaşmıştı…
Sonraki yıllarda konan aşıklar kütüğünün hemen üst tarafındaki piknik ve dinlenme masalarının birinde üzerlerinde öğrenci kıyafeti olan iki genç yan yana oturuyordu.
“ Galiba okula gitme yerine aşk oyunlarını tercih etmişler.” diye düşündüm. Ve bütün medeni cesaretimi toplayarak süzgün bakışlarla muhabbet eden bu gençlere yaklaşarak,
“ Merhaba, anlaşılan birbirinizi çok seviyorsunuz.” dedim. Şaşkın bir halde “Evet” anlamında önce birbirlerine sonra bana baktılar…
Ben “Peki, bu sevginizin hiç kaybolmamasını ve ölümsüzleşmesini de istersiniz herhalde. Fakat bunun yolunu hiç düşündünüz mü?” dedim.
Duruşum ve hitap şeklim gençlere güven vermiş olacak ki diyalogu devam ettirmek istediler ve “Yolu nedir? Biliyorsanız siz anlatın” dediler.
Karşılarına oturdum ve anlatmaya başladım. Sevmek güzel bir şey gerçekten. Kalplerimizdeki sevgi parıltıları sonsuz bir sevgi güneşinden gelmektedir.
Tıpkı camlarda, aynalarda, su üzerindeki parıltıların güneşten gelmesi gibi. Bu parıltıların sönmemesini ve kaybolmamasını istiyorsak onların kaynağına ulaşmamız gerekir.
Yani her şeyden önce, seven bir varlık olarak bizi yaratan Rabbimizi sevmeli, diğer sevdiklerimizi de bu sevgiyi kaybetmeyecek ölçüler içinde sevmeliyiz…
Yoksa gelip geçici sevgiler ölümsüzlük isteyen insan kalbini tatmin etmez, bir süre zevk verse ve oyalasa da zehirli bir bal gibi sonradan acı çektirir…
Hani bir şarkı vardır: “Güneşi doğduracak, dünyamı dolduracak bir sevgi istiyorum.”  İşte istenen ve aranan sevgi, Allah sevgisidir. Ve gerçekten O, güneşi doğdurmuş ve dünyayı doldurmuştur.
Sevme duygusu da boşuna değildir.
Sevgilerimizi ancak, Allah’ı bularak ebedileştirebiliriz. O’nun kalplerinize verdiği sevme duygusunu su-i istimal etmeyin.
Allah’ın hoşlanmayacağı bayağı hareketlerden kaçının. Kendini dizginlemek, iradesi güçlü insanların özelliğidir.
Basit ve ucuz sevdaların sarhoşu olarak yaşayan kişiler, gerçek aşkı bilmeyip kendilerini aldatanlardır.
Aşkı sokağa düşürenler, aşkı ayağa düşürenler, aşka ihanet etmiş olurlar.
Aşk yücelerden gelen bir duygudur. Size bu çerçevede ebedi sevgiler, ulvi aşklar diliyorum…
Mimar Kemal Lisesinde okuduklarını söyleyen Mustafa ve Selcan isimli bu gençler boyunları bükük beni dinlediler…
Ben de onlara teşekkür ettim ve görevini yapmış, zirve bir deneyim daha gerçekleştirmiş olarak yanlarından ayrıldım…
Metin: Seyfettin Bulut Sunum: Ahmet Yordam
www.yolyordam.com

More Related Content

More from yolyordam yolyordam (20)

Cennete cicek Gonder
Cennete cicek GonderCennete cicek Gonder
Cennete cicek Gonder
 
Doktor
DoktorDoktor
Doktor
 
Itfaiyeci
ItfaiyeciItfaiyeci
Itfaiyeci
 
Resimogrt
ResimogrtResimogrt
Resimogrt
 
Ben insanım!-2
Ben insanım!-2Ben insanım!-2
Ben insanım!-2
 
Ben insanim 1
Ben insanim 1Ben insanim 1
Ben insanim 1
 
Doğrular yanlışları Götürür
Doğrular yanlışları GötürürDoğrular yanlışları Götürür
Doğrular yanlışları Götürür
 
Beni Yavaslatan Manzara
Beni Yavaslatan ManzaraBeni Yavaslatan Manzara
Beni Yavaslatan Manzara
 
Cennetlik Hayvanlar
Cennetlik HayvanlarCennetlik Hayvanlar
Cennetlik Hayvanlar
 
Günün Sözü!
Günün Sözü!Günün Sözü!
Günün Sözü!
 
Şimdi Hasbihal Zamanı
Şimdi Hasbihal ZamanıŞimdi Hasbihal Zamanı
Şimdi Hasbihal Zamanı
 
Sabır ve Şükür
Sabır ve ŞükürSabır ve Şükür
Sabır ve Şükür
 
Sevgili Paylaşılmaz
Sevgili PaylaşılmazSevgili Paylaşılmaz
Sevgili Paylaşılmaz
 
Hepsi Boş Geçti!
Hepsi Boş Geçti!Hepsi Boş Geçti!
Hepsi Boş Geçti!
 
'Allah Varsa Beni Cezalandırsın!'
'Allah Varsa Beni Cezalandırsın!''Allah Varsa Beni Cezalandırsın!'
'Allah Varsa Beni Cezalandırsın!'
 
Sevmediğiniz Şey
Sevmediğiniz ŞeySevmediğiniz Şey
Sevmediğiniz Şey
 
Kolomb'un Yumurtası
Kolomb'un YumurtasıKolomb'un Yumurtası
Kolomb'un Yumurtası
 
Seneler Geçerken
Seneler GeçerkenSeneler Geçerken
Seneler Geçerken
 
Seslerin En Çirkini!
Seslerin En Çirkini!Seslerin En Çirkini!
Seslerin En Çirkini!
 
En Buyuk Kongre: Hac
En Buyuk Kongre: HacEn Buyuk Kongre: Hac
En Buyuk Kongre: Hac
 

Süzgün Bakışlı

  • 2. Sabahın erken saatleri… Güneş parlak ve canlı ışıklarıyla varlık alemine bir kez daha doğmuş, yeni bir gün başlamıştı…
  • 3. Yılın genç mevsimi ilkbahar bütün ihtişamıyla gelmiş, gençleri ayağa kaldırmış, duyguları canlandırmıştı…
  • 4. Ben, bahar aylarında daha çok Cemre’ye gider, tefekkür gezintisi yaparım. Çokları spor yürüyüşleri için tahsis edilen parkurda yürürken; ben iç kesimlerde dolaşmayı tercih ederim.
  • 5. Güneşin doğuşunu izlemek, ördeklerin gizemli yüzüşlerini ve sabah banyolarını seyre dalmak, kuş cıvıltılarını dinlemek, gülleri koklamak…
  • 6. Derken zaman ilerlemiş, saat dokuza yaklaşmıştı…
  • 7. Sonraki yıllarda konan aşıklar kütüğünün hemen üst tarafındaki piknik ve dinlenme masalarının birinde üzerlerinde öğrenci kıyafeti olan iki genç yan yana oturuyordu.
  • 8. “ Galiba okula gitme yerine aşk oyunlarını tercih etmişler.” diye düşündüm. Ve bütün medeni cesaretimi toplayarak süzgün bakışlarla muhabbet eden bu gençlere yaklaşarak,
  • 9. “ Merhaba, anlaşılan birbirinizi çok seviyorsunuz.” dedim. Şaşkın bir halde “Evet” anlamında önce birbirlerine sonra bana baktılar…
  • 10. Ben “Peki, bu sevginizin hiç kaybolmamasını ve ölümsüzleşmesini de istersiniz herhalde. Fakat bunun yolunu hiç düşündünüz mü?” dedim.
  • 11. Duruşum ve hitap şeklim gençlere güven vermiş olacak ki diyalogu devam ettirmek istediler ve “Yolu nedir? Biliyorsanız siz anlatın” dediler.
  • 12. Karşılarına oturdum ve anlatmaya başladım. Sevmek güzel bir şey gerçekten. Kalplerimizdeki sevgi parıltıları sonsuz bir sevgi güneşinden gelmektedir.
  • 13. Tıpkı camlarda, aynalarda, su üzerindeki parıltıların güneşten gelmesi gibi. Bu parıltıların sönmemesini ve kaybolmamasını istiyorsak onların kaynağına ulaşmamız gerekir.
  • 14. Yani her şeyden önce, seven bir varlık olarak bizi yaratan Rabbimizi sevmeli, diğer sevdiklerimizi de bu sevgiyi kaybetmeyecek ölçüler içinde sevmeliyiz…
  • 15. Yoksa gelip geçici sevgiler ölümsüzlük isteyen insan kalbini tatmin etmez, bir süre zevk verse ve oyalasa da zehirli bir bal gibi sonradan acı çektirir…
  • 16. Hani bir şarkı vardır: “Güneşi doğduracak, dünyamı dolduracak bir sevgi istiyorum.” İşte istenen ve aranan sevgi, Allah sevgisidir. Ve gerçekten O, güneşi doğdurmuş ve dünyayı doldurmuştur.
  • 17. Sevme duygusu da boşuna değildir.
  • 18. Sevgilerimizi ancak, Allah’ı bularak ebedileştirebiliriz. O’nun kalplerinize verdiği sevme duygusunu su-i istimal etmeyin.
  • 19. Allah’ın hoşlanmayacağı bayağı hareketlerden kaçının. Kendini dizginlemek, iradesi güçlü insanların özelliğidir.
  • 20. Basit ve ucuz sevdaların sarhoşu olarak yaşayan kişiler, gerçek aşkı bilmeyip kendilerini aldatanlardır.
  • 21. Aşkı sokağa düşürenler, aşkı ayağa düşürenler, aşka ihanet etmiş olurlar.
  • 22. Aşk yücelerden gelen bir duygudur. Size bu çerçevede ebedi sevgiler, ulvi aşklar diliyorum…
  • 23. Mimar Kemal Lisesinde okuduklarını söyleyen Mustafa ve Selcan isimli bu gençler boyunları bükük beni dinlediler…
  • 24. Ben de onlara teşekkür ettim ve görevini yapmış, zirve bir deneyim daha gerçekleştirmiş olarak yanlarından ayrıldım…
  • 25. Metin: Seyfettin Bulut Sunum: Ahmet Yordam