Kariyer üzerine uzman görüşleri, bir Başarı öyküsü İbrahim Betil, Kariyer net işbirliği ile Kariyer algı araştırması, kitap/film/video önerileri, dünyadan makale, Peryön'de bu ay, İş Ajandası
1. ARALIK 2013 • Sayı: 03
İBRAHİM BETİL
Ben sosyal dilenciyim
işbirliği ile Kariyer
Araştırması
Uzmanlardan
kariyer üzerine
Geleceği inşa
edecek 5 zihin tipi
2. EDİTÖRDEN
İÇİNDEKİLER
3.
4.
5.
........................................................................
........................................................................
........................................................................
Editörden
İş Ajandası
Peryön
6.
Hayatın İçinden:
(İbrahim Betil; Ben Sosyal Dilenciyim)
........................................................................
10.
Dünyadan
(James H. Lee”den Mesleksiz Gelecekte
İş Hayatı)
...................................................................
12.
Araştırma
(Kariyer.net işbirliği ile kariyer algısı araştırma sonuçları)
...................................................................
14.
(Lara Ballıbaba)
Bir Çocuk Gözünden
14.
(Başak Bilgiç)
Bir Genç Gözünden
15.
(Sebahat Uçal)
Sıradışı
....................................................................
....................................................................
....................................................................
18.
Uzmana Sorduk
(Arzu Saraç, Ela Kulanyar, Melis Aslanağı, Nur Malkoç Öz, Hamdi Aydın)
....................................................................
21.
Ne Dediler
(Işık Taçoğlu, İlhan Ören, İlker Tahmaz,
Natali Yeşilbahar)
....................................................................
23.
(Demet Uyar)
....................................................................
Koçluk ve Mentorluk
24.
Kütüphane
(Howard Gardner; Geleceği İnşa Edecek
5 Zihin Tipi)
....................................................................
25.
Film/Video
(Film: Milyon Dolarlık Bebek)
(Videosu: Black Yoyo Ustalığı Yolculuğum)
....................................................................
Merhaba,
Y
eni bir yıla yaklaşırken Linkedin’de yaptığımız veri yenileme
çalışmasında her zamanki gibi
birçok iş değişikliğine veya plansız bir
şekilde şirketiyle yollarını ayırmış profesyonele rastladık. İş güvencesinin gittikçe kaybolduğu bir çağa giriyoruz diyor Futuristler.
Bu nedenle de aralık ayı ana temamızı
KARİYER olarak belirledik.
BAŞAK TECER
www.basaktecek.com
editor@performansim.com
ARAŞTIRMA:
Kariyer algısını belirlemek için Kariyer.net ile yaptığımız çalışmada 26-35 yaş arası 9500 adet öğrenci olmayan kişiye eriştik. İş hayatına ve kariyer algısına ait çarpıcı sonuçlar var.
HAYATIN İÇİNDEN: İBRAHİM BETİL VE TOG
Yıllarca finans dünyasında üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra
kendisini sosyal sorumluluk projelerine adayan İbrahim Betil konuğumuz oldu. Kişinin içindeki potansiyelini ortaya çıkarmasına çok iyi
bir örnek olan Betil, sosyal sorumluluğun bir kariyer olabileceğini de
ispatladı. Hayata dair O’ndan öğrenilecek çok şey var.
UZMANLAR NE DEDİ:
Kişinin bir kariyer yolu seçmeden önce kendini ve özelliklerini, tutkularını ve gerçekleştirmek istediklerini bilmesinin önemi üzerinde
duruyor uzmanlar. Kendimize uygun olmadığı halde sadece popüler
olduğu için bir mesleği seçmenin yanlışlığından bahsederken; ebeveynlere de önemli mesajlar veriyorlar aslında.
İş Ajandası’nda bu ay 2 adet büyük organizasyon var: Marka
Konferansı ve Pazarlama Zirvesi.
FİLM/VİDEO
Oscar ödüllü Milyon dolarlık Bebek’i hala seyretmediyseniz, mutlaka seyredin. Azmin, kararlılığın ve başarının hikayesi.
Ted Talks videomuzda dünya YOYO şampiyonu Black kariyer
yolcuğunda kararları nasıl verdiğini anlattıktan sonra, nefes kesen
bir performans gösteriyor.
KÜTÜPHANE
Geleceği inşa edecek 5 zihin tipinde Howard Gardner, geleceğe dair ipuçları veriyor.
DÜNYADAN
Dünyadan köşemizde ayın konuğu: James H. Lee, mesleksizlik
çağına girerken Best Buy’ın bir uygulamasından bahsediyor ve gelecekte iş hayatı çok zor olacak diyor.
Ocak sayımızın kapak konusu: YETENEK YÖNETİMİ
Bu vesile ile tüm okurlarımıza başarı, mutluluk dolu, verimli bir yıl
dileriz.
2014’e girerken eğer iş değiştiriyor veya değiştirmeyi planlıyorsanız lütfen kendinize şu soruyu sorun: Ben aslında ne yapmak istiyorum?
Sevgi ve saygılarımla,
Sayfa: 3
3. İŞ AJANDASI
MARKA
KONFERANSI 2013
Tarih
: 19-20 Aralık 2013
Yer
: Swissôtel The Bospho-
rus / İstanbul
Fikir liderleri ve marka liderlerinin
buluşma platformu olarak kurgulanan
Marka 2013 Konferansı, 19-20 Aralık
2013 tarihlerinde Swissotel The Bosphorus İstanbul’da yapılacaktır.
Türkiye’nin en büyük iş platformu Marka Konferansı, lider eğitim, danışmanlık
ve konferans şirketi Yürekli tarafından
2000 yılından bu yana düzenleniyor.
Pazarlama dünyasının trendlerini belirleyen ve markaların geleceğini yapılandıran konferansa her yıl 1000’in
üzerinde üst düzey yönetici ve 200 basın mensubu katılım gösteriyor.
Kendini sürekli ileri taşıyan ve yenileyen Marka Konferansı, 14. yılında yine çok konuşulacak bir programla
iş dünyasının karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Detaylı bilgi için: http://www.markaconference.com/
PAZARLAMA ZİRVESİ 2013
MCT
Tarih: 4-5 Aralık 2013
Yer: Lütfü Kırdar Kongre Merkezi
Management Centre Türkiye’nin, her yıl geleneksel olarak düzenlediği Müşteri Çağında Pazarlama
Zirvesi, birbirinden ilginç temalar, ünlü konuşmacılar ve binlerce pazarlama profesyonelinin katılımıyla
Türkiye’nin pazarlama odaklı en büyük konferansı olma özelliğini taşıyor. 2000’e yakın pazarlama profesyoneliyle yüz yüze iletişim kurabilme ve satış yapma
imkanı sağlayan Pazarlama Zirvesi Fuarı ise geleneksel zirvenin her yıl merakla beklenen bölümlerinden birisi. 4-5 Aralık tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda 14.cüsü gerçekleştirilecek Müşteri Çağında Pazarlama Zirvesi 2013’de, pazarlama dünyasının liderleri ve en parlak uygulayıcıları her yıl olduğu gibi bu yıl da takipçilerine benzersiz bir konferans
deneyimi yaşatacak.
Bu sene “Basit Düşün, Ses Getir” konseptiyle farklı
bakış açılarını inceliyor olacağız:
BASİT fikirlerin büyük başarılara dönüşmesi tesadüf müdür?
Yeni yöntemlerle DÜŞÜNMEK sonuca ulaşmayı kolaylaştırır mı?
Fark yaratan SESLİ fikirlerin sırları nelerdir?
Dinleyen, konuşan ve ilişkilendiren yeni hedef kitle
gerçekliğini YAŞAMAK markalara neler kazandırır?
Detaylı bilgi için: http://www.mct.com.tr/platformlar.html
Sayfa: 4
PERYÖN KOBİ’lerin
yanında
PERYÖN’ün Garanti Bankası işbirliğiyle, iş
güvenliği kültürünün toplum geneline yaygınlaştırılması hedefiyle başlattığı kültürel
değişim projesinde bir aşamada daha tamamlandı. “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ) için İş Sağlığı ve Güvenliği Rehberi” hazır.
1 milyon 436 bin işletmeyi ve 11 milyon çalışanı kapsama
alan yasa ile iş kazalarında dünya üçüncüsü ve Avrupa birincisi olan Türkiye bu soruna çare arıyor. Sosyal Güvenlik
Kurumu verilerine göre son 12 yılda Türkiye’deki iş kazalarında 12 bini aşkın işçi hayatını kaybetti. Her gün ortalama
172 iş kazası meydana geliyor.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yaklaşık 1 yıl önce yürürlüğe girdi. AS standartları esas alınarak hazırlanan 6331 sayılı yeni İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu, işverenlerin yükümlülüğünü artırdı. Kanuna göre, işverenler mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen
şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmak durumundalar. İşverenin yükümlülüğü bununla da sınırlı değil. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını
izlemek, denetlemek ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlamakla da yükümlüler. Artan yükümlülüklerle birlikte kanunun hayata geçirilmesi bakımından, iş kazalarının ağırlıklı
olarak gerçekleştiği KOBİ’lerde iş güvenliği kültürünün yerleştirilmesi Türkiye için hayati önem taşıyor. Türkiye’de çalışan nüfusun yüzde 80’inden fazlasını küçük ve orta ölçekli firmalar istihdam ediyor.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ) için İş Sağlığı ve
Güvenliği Rehberi, biliminsanları ve uygulamanın içindeki
profesyonellerden oluşan PERYÖN İş Güvenliği ve Sağlığı
Çalışma Grubu (İSG) tarafından hazırlandı. Rehber, KOBİ
niteliği taşıyan işletmeler için 6331 sayılı Kanunun uygulamasında yol gösterici olmayı hedefliyor. 400 sayfadan oluşan rehber; İş güvenliği ile ilgili kavramlar, İşverenin yükümlülükleri, Çalışanların hak ve yükümlülükleri ve Kalite siste-
mi uygulamaları ve dokümantasyon olmak üzere
dört bölümden oluşuyor.
PERYÖN İSG Grubu Lideri Doç. Dr. Erdem
Özdemir, rehber çalışmasıyla ilgili şöyle konuştu: “Kanunun kapsamına giren işletme sayısına baktığımızda önümüzde yapılacak çok iş,
bilinçlendirmemiz gereken çok kişi olduğunu söyleyebiliriz. Biz PERYÖN olarak elimizden gelenin
en iyisi yapmaya, sosyal sorumluluğumuzu en iyi
şekilde yerine getirmeye çalışacağız. İnsanımıza ve KOBİ’lerimize güveniyoruz. Bugün dünyanın bir çok ülkesinde ekonomik kriz yaşanırken,
ülkemizi ayakta tutan ve geliştiren kurumlarımıza destek olmanın bir misyon olduğu kanısındayız. PERYÖN olarak KOBİ’lerimizin yanındayız”.
PERYÖN’ün Garanti Bankası işbirliğiyle yürüttüğü proje kapsamında farklı illerde “KOBİ’ler için
İş Sağlığı ve Güvenliği” konulu KOBİLGİ toplantıları düzenleniyor. Projede KOBİ’lerin, iş sağlığı
ve güvenliği alanında somut adımları zamanında
atabilmeleri için destek sağlanıyor.
Sayfa: 5
4. HAYATIN İÇİNDEN
HAYATIN İÇİNDEN
han Şahenk, “Sen bizim için önemlisin. Gel, görüşelim”
dedi. Ben İktisat’ta iken birkaç iş yapmıştık. 1986’da Garanti Bankası aslında zor dönemde ve devlet el koymak
üzere. Yusuf Özal Maliye bakanı ve “ben bir şey yapamam” dedim. Garanti 180 şube filan. Kendi kendime
“ya ben bırakıp gideceğim ya da mücadele edeceğim.”
dedim. Yavuz Canevi de Hazine Müsteşarı, O’na gittim.
İşleri yolunda giden 2 bankanın genel müdür
koltuğunu terk ederken, zorda bir banka için bunu yaptınız yani? Gülüştük.
BEN SOSYAL DİLENCİYİM
Çocuğuna, büyüyünce ne olmak istediğini değil,
ne yapmak istediğini sor
ilinç seviyelerinden bahsediyordu okuduğum bir
kitapta. İsmini hatırlamıyorum. Yukarıya doğru
çıktıkça insan, toplum
ve dünya için düşünmeye başlarmış ya. İşte bu seBAŞAK TECER
viyelerde bir bilinçte kişi ile röportaj yaptım bu ay: İbrahim Betil. Türkiye’de bankacılık alanında çok önemli
pozisyonlarda yer almış, Pamukbank ve İktisat Bankası gibi önemli bankaların genel müdür koltuğunu terk etmiş.Garanti Bankası Genel Müdürü iken ekonomik sınıfta uçmayı tercih ettiği için “Garanti batıyor mu “ dedikoduSayfa: 6
larına maruz kalmış biri o. Cesur, mert, tam bir
hümanist. Aktivist olması bir yana toplumu sürükleyen de bir lider bence.
Kendini sosyal dilenci olarak tanımlıyor. Gençlere değer ve söz hakkı vererek yürüyorlar TOG’da
(Toplum Gönüllüler Vakfı) Sosyal sorumluluğu
toplumda yaymanın dışında, organize olmasında da
ön ayak oluyor. 15 sene bankacılık yaptınız. İş hayatı yolculuğunuzdan bahseder misiniz?
İlk Sınai Kalkınma Bankası’nda mali uzman olarak
başladım. 2,5 sene çalıştım ve sıkıldım ve “bana göre değil” dedim. Topkapı’da küçük bir atölye kiraladım
1973’te. Plastik iplik bobinleri üretmeye başladık. 80’li
yılların başında okul arkadaşım Mehmet Emin Karamehmet, Hüsnü Özyeğin, bankacılığa girmeye karar
vermişler ve başlamışlar. O sırada Hüsnü, Pamukbank
genel müdürü. “Gel, genel müdür yardımcısı ol” dedi.
Pamukbank’a genel müdür yardımcısı olarak başladım. Birlikte çalıştığım insanlardan işi öğrenmeye önem
verdim.1981’de Hüsnü Yap Kredi’ye genel müdür olarak geçince, ben de Pamukbank’a Genel Müdür oldum.
O dönemde benim onaylamadığım birkaç işlem yapıldı. Dosya yönetim kuruluna geldi. “Bu bana bilgi verilmeden yapılmış ve ben bunu kabul etmeyeceğim” dedim. Genel müdür olalı 6 ya da 8 ay olduktan sonra, istifamı yazdım.
Bu tarz kararları vermenizde ne etkili oldu?
6 ay işsiz kaldım. O zaman kızım 10–11 yaşlarında. Kiralık
İlkeler önemli
evde oturuyoruz. Bir birikibenim için.
mim yok. “Nasıl böyle şey
Bankacılıkta temel ilke;
yapıyorsun, cesaret ediyurttaşlardan topladığımız yorsun?” dediler. Benim
kaynakları doğru yere yön- ilkelerim önemli. Gerelendirmek ve vatandaşın gü- kirse daha zor koşullarda yaşarız.” dedim.
venini doğru kullanmaktır.
6 ay işsiz kaldım. BaşBuna uymazsam olmaz.
ka yerden teklifler geldi.
Açık ve şeffaf olacağız.
İktisat Bankası Erol AkSöylediklerimizin arsoy ile 2 yıllık bir sözleşkasında duracağız.
me yaptık. Bankanın kiraladığı Ortaköy’de lüks bir dairede
oturmaya başladık. 3-4 ay sonra Erol Bey, empoze eden bir tavır içindeydi. Genel
müdürmüşüm gibi değil de, talimatlara uyan biri olmam
istendi. 6 ayın sonunda “hoşçakal ben” gidiyorum dedim. Evden hemen çıkmam istendi. Kalacak yerim yok.
“Hiçbir yerde iş bulamazsın. 6 ayda bir genel müdürlük
koltuğunu bırakıyorsun.” diyordu insanlar. O dönem Ay-
“Ben bu işe yeni başladım. Ben bu işi yapabilirim.” dedim müsteşara. Yavuz Bey, “ Bu işte Başbakan yetkili,
Davos’a gidiyor, Papandreou ile buluşacak.” dedi. Kalktım oraya gittim. Papandreou kahvaltısından sonra onları gördüm. Asansöre giderken yakaladım Özal’ı. Yavuz Bey, “Sayın başbakanım önemli bir konu var” dedi.
Özal ile bir araya geldim. Büyükelçi Cem Duna da yanımızda. Anlattım kısaca ve “konuyu bilmeden bir sorumluluk üstlendim ama tertemiz hale getireceğim.” dedim.
Döndü ve Yavuz Bey’e sordu: “Yapabilir mi?”
“Yapar” dedi. Özal; “Durdurun mahkemeleri” dedi.
Sonra ne oldu?
Güveniyormuş
gibi yapmayacaksınız. Sınıftaki çocuk için de, sokaktaki
adam için de aynıdır.
Döndükten sonra tüm
şube müdürlerini topladım
Antalya’da. Temel yönetim ilkelerimden biridir; insana güveneceksiniz. Güveniyormuş gibi yapmayacaksınız. Sınıftaki çocuk için de,
sokaktaki adam için de aynıdır. Hiçbirinizi tanımıyorum.
Ama hepinizle birlikte sonuna kadar gideceğiz, performansta başarılı olduğunuz sürece bir arada gideceğiz”
dedim. Kenetlendik.
Garanti’de ne gelişmeler yaşandı?
Banka sıçrama gösterdi. Ayhan Bey çok memnun. 5
sene oldu. Hilton’da kahvaltı ederken: “İbrahim, bundan
sonra ne yapacaksın ?” diye sordu. O sıralarda bana
“Hazine müsteşarı olur musun? “ diye teklif geliyor. Bir
isteğin var mı dedi?” Ayhan Bey. Ekipten çok memnunuz, ekibi bir arada tutmamız lazım. Bunu yapmanın yolu da, üst yöneticilere çok küçük miktarda hisseler vermektir. Onlar kendilerini patron gibi hissetsinler. % 1 gibi
bir rakam ayırabilmek gibi “ dedim. “İbrahim, kaç milyon
dolar istiyorsun dedi?”“2–3 milyon yeter mi?”
Sayfa: 7
5. HAYATIN İÇİNDEN
Siz ne dediniz?
“Ben para istemiyorum” dedim. Bu felsefi bir bakış açısı. “Ben böyle yaparsam, başka şirketlerdeki yöneticiler de bunu isterler” dedi. “İstesinler” dedim. “Bu güzel
bir örnek olur. “Yapamam” dedi.“ Ne yapacaksın şimdi?” diye sordu. Sormasa belki duracaktım. “O zaman
beni de ortak olarak içine alacak ayrı bir yapı düşünmem lazım” dedim.
Ve Bank Ekspres doğdu?
“Başka banka olabilir. Yeni bir banka düşünüyorsan
o bankada senin hisselerini koyarım” dedi. Bank Ekspres fikri böyle oluştu. 1992 yılı. Ben, “tek patronlu değil, çok ortaklı bir yapı istiyorum” dedim. “Tamam” dedi.
İş adamlarına gittik. Ben maaş almayacağım, ama hissedar olacağım. Kurumsal ve çok ortaklı model.
O yıllar bankalar batmaya başladı…
Evet, 1993’te yılsonunda bir takım bankalar batmaya
başladı. Çiller beni aradı ve yardım istedi. Bizim bankadan da paralar çekilmeye ve yastık altına koyulmaya başladı. “Sermaye artışı yapalım” dedim. Sermayedarlar az hisse sahibi olduğundan yanaşmadı. “Ayhan
Bey, güvenilir bir liman arıyorum. Bankayı size devredebilir miyim?” dedim. “Tamam” dedi. Banka devredildi ve ortalık sakinleşti.
TEGV nasıl başladı?
TEGV Türkiye’nin çok farklı noktalarında adına öğrenim birimi dediğimiz küçük alanlar veya daha büyükleri
adına eğitim parkları dediğimiz alanlarda başladı. 7–14
yaş grubu çocuklara okul saatleri dışında yetişkin gönüllülerle beraber spor, müzik, sanat, bilgisayar, kitap
okuma, ders çalışma gibi etkinlikler yaptık. Suna Kıraç
ile yıllar boyunca konuştuğumuz fikrin sorumluluğunu
üstlendim. Eş zamanlı olarak İstanbul Enka Okullarının
da kuruluş sorumluluğunu üstlendim .1994’te 100 küsur
kişi ile vakfı kurduk. İşadamları, gönüllüler vs… 5-6 sene içinde 50-60 bin çocuğa fayda sağlar hale gedik. Gönüllü sayısını artırmak için üniversite gençlerine TEGV
anlatmaya başladık ve 15 üniversitede kulüpler kurduk.
İbrahim Bey, saha çalışmasını ve gençlerle çalışmayı
seviyor. Ancak TEGV yönetimi ile bu konuda bir görüş
ayrılığı olmuş ve 8 yıl sonra yollarını ayırmışlar. TOG’u
da üniversitede kurdukları gençlik kulüple-
HAYATIN İÇİNDEN
tamir etmek de olur, bir çevre projesi yapmak da olur.
Sokak çocukları ya da yaşlılara yönelik de olur. Yetkiyi gençlere verdiğinizde, ilkeleri koyduğunuzda gençler müthiş bir performans göstermeye başlıyorlar. Lidere gerek yok. Karar süreçlerine katmak, yetki ve sorumluluk vermek yeterli. İlkeler belli olunca kaos da olmaz, öz denetim mekanizması işler.
İlk projeleri Eskişehir’de bir köy okulunu onarmakmış.
İsmine de ATAK PROJESİ demişler.
İşadamlarına gittim, destek aldım. Üniversitelere gitmeye, konuşmalar yapmaya başladım. Vakıfta ilkeler,
yerelden kaynak üretme, sorumluluk vb konularda oryantasyon gibi, proje, bütçe nasıl yapılır konusunda eğitimler vermeye başladık. 4 kişilik tam zamanlı bir ekip
ile çalışmaya başladık. Onbir yıl sonunda 127 üniversitede 50.000 genç her yıl, 950 ila 1000 ‘ e yakın proje yapar hale geldik. Yılda 6–7 milyon TL kaynak üretiyoruz. Burs fonları yarattık.
Sivil toplum işi bir meslek midir?
Buna meslek olarak bakanlar da var, gönüllü olarak
yapanlar da var. TOG toplumda bir duyarlılık oluşturmak
olduğu kadar gençlerin gelişimine yönelik de bir proje.
Ne tarz beceriler kazandırır gençlere?
İletişim, proje yapma, organizasyon, ikna, değerlendirme, ekip çalışması “Projelerde neden ustalara yaptırmıyordunuz daha ucuza mal olur” diyorlar. Amaç,
köy okulunun boyanması değil. Bu bir araç. Bu bir gelişim ve barış projesidir. TOG gençleri Türkiye’nin her
yerine giderek projeler yapıyorlar ve bir network oluşturuyorlar. Diyarbakır’daki bir gencimiz Hazal, vali ile
öyle bir iletişim kurmuş ki vali Edirne’ye tayin edilmiş.
Edirne’den Levent, Hazal’ı arıyor. “Bana yardım et. Buraya gel” diyor. Hazal “gerek yok, bende cebi var, ararım şimdi onu” diyor.
Bankacılığı ne zaman bıraktınız?
Yıl 1994 ve artık profesyonel hayatımı
bitireyim “dedim. Part-time iş yapacağım. Çok büyük birikimler sağlayamamıştım henüz ve kurumlara danışmanlık, yönetim kurulu üyeliği yapmaya başladım.
Kariyer sahibi olmak nedir?
rinden gençlerle bir araya gelerek yaptıkları beyin fırtınası ile
kurmuşlar.
Önce ilkeleri belirlemişler:
Ekip çalışması önemli, birey öne çıkmayacak ilkelerini belirledik. Üniversitelerde kurulan TOG toplulukları veya kulüpleri kendi çevrelerinde bir toplum hizmeti
projesini hayata geçirmeye başlasınlar. Bir köy okulunu
Sayfa: 8
Biz küçük yaştan başlayarak küçüklere büyüyünce
“ne olmak istiyorsun?” sorusunu soruyoruz. “Ne yapmak istiyorsun?” diye sormuyoruz. Kariyer sahibi olmak; bankacı, avukat, doktor olmak olarak algılanıyor. Olmakla, yapmak arasındaki yaklaşım çok önemli. İnsanlar olmak için çalışıyorlar. Bir pozisyona gelmek, makam sahibi olmakla bir yerlere gelip, bir şeyler elde edeceklerini zannediyorlar. Ancak şunun farkına varmak zaman alıyor. Olmak değil, yapmak, yapabilmek insanlara mutluluk veriyor. Yaşamda temel
hedef mutluluksa, ne yapabilirimi ortaya koyabildiğinde insan mutlu oluyor.
İş dünyası nereye gidiyor?
Ciddi bir hareketlilik var. Eskiden işe girerken 3- 5 yılda iş değiştirmişse olumsuz bir algı yaratırdı. Sosyal
duyarlılık kavramı da ön plana çıkmaya başladı. “Ben
bir yerde sabah 9- 6 çalışmanın dışında bir şeyler yapmam lazım, gönüllü işlerde de bulunmam lazım” diye
beni arıyorlar.
İnsanlar topluma değer katmak istiyorlar aynı zamanda değil mi?
Tüketicinin de beklentileri değişti. Su alacak tüketici
için ürünlerin nerdeyse hepsi aynı; mavi kapaklı, plastik şişede, fiyatı, tadı da hemen hemen aynı. Tüketici
etikette bir şey yakalarsa, “biz çevreye duyarlıyız gelirimizin bir kısmını sağlık projesine harcıyoruz” gibi o
zaman kuruma da bakış açısı değişiyor. Çalışanlar da
bunu istiyor. Şirket sahibi karın % 5 ini % 10’unu bir
sosyal projeye aktarıyorsa, kendini daha faydalı hissediyor. Kurumlar arıyor bizi ve “çalışanlarımız TOG ile
proje yapsın istiyoruz” diyorlar.
Öğretmen Akademisi Vakfı fikri nasıl oluştu peki?
5-6 sene önce başladı. En temel eğitim sorunlarından biri; öğretmenlerimiz, mesleki gelişim alamıyorlar. 600 bin devlet okulu öğretmeninin % 50’si mesleğe başladığı ile emekli olduğu süreç arasında hiçbir mesleki eğitim almadan gidiyor. Bu konuda bir proje yaptık. Bakan Hüseyin Çelik’e gittik. MEB ile işbirliği konusunda destek aldık. Garanti Bankası’nın desteğiyle Öğretmen Akademisi Vakfını kurduk. Geçen
beş yıllık süre içinde, 80.000+ öğretmene sınıf yönetimi, çocukla, veli ile öğretmenler ve yöneticiyle iletişim,
öğrenci değerlendirmesi konusunda eğitimler verdik.
17 tam zamanlı eğitmen ile başladık. Türkiye’nin önde gelen pekçok okulundan öğretmenlerin gönüllü katılımıyla verdiğimiz formasyon eğitimleri ile 300’ den
fazla kısmi zamanlı öğretmen oldu. Özel okulların öğretmenleri, devlet öğretmenleriyle ders malzemesi vb
konularda yardımlaşmaya başladılar. Bir başka kuruluş, J P Morgan / Türkiye’nin sosyal sorumluluk desteği ile 1 haftalık programlar şeklinde okul yöneticilerine
de eğitimler verdik.
Sen de Gel Derneği de var. Bu derneğe neden ihtiyaç duyuldu? Amacı ne?
Bir gün Eminönü’nde TOG’ un ofisindeyim. Kapıdan
içeri Afrikalı, yerel kıyafetli 2 adam girdi. Gambia’dan
geliyorlarmış. Dünya Bankası’ndan kadın ve çocukla-
Sayfa: 9
6. DÜNYADAN
HAYATIN İÇİNDEN
rın gelişi üzerine oluşturdukları bir proje için fon bulmuşlar. İnternetten bizi bulmuşlar ve işbirliği yapmak istediklerini söylediler.1,5 ay sonra Gambia’daydım. Gittim
ve köyleri gezdim. 1.8 milyon nüfuslu bir Batı Afrika ülkesi. Daha önce adını bile bilmiyordum. Açlığın ne demek olduğunu, yoksulluğun ne demek olduğunu, insanların bu açlık içinde ne kadar sevgi dolu olduğunu da,
kadınların bir İslam ülkesinde ne kadar güçlü olduğunu
da gördüm. Köyde toplanmışlar, erkekler lafı uzatınca
kadın erkeği omuzundan çekip susturuyor. Sen de Gel
Derneği’ni de 1.5 sene önce böyle kurduk. Ve 40 -50 bin
insanın yaşamında fark yaratacak projeler hayata geçirdik; balıkçılık, tavukçuluk, hayvancılık üzerine… Her
4–6 ayda bir bizden gönüllü bir proje koordinatörü gidiyor, 4- 5 ay süreyle Projelerin gözetimini yapıyor. Yerel
koordinatörlerimiz de var. 4 yerel, 1’i Türkiye’den… Dışişleri Bakanlığı TİKA ( Türk işbirliği koordinasyon ajansı) beğendi ve destek verdi. Düzenli rapor veriyoruz ve
başka ülkelerde de işbirliği yapacağız.
Siz ne iş yapıyorsunuz İbrahim Bey?
Ben bir sosyal dilenciyim. Sınır tanımayan biriyim.
Dünya için bir şeyler yapmak önemli benim için. Sosyal
ve ekonomik yaşamda dünyada sınırlar ötesi, insanların yaşamlarını sürdürebilmesini sağlayan projeler hayata geçirelim sosyal dilencilikle.
Önümüzdeki 70 yıl için planlarım var diyor 69 yaşındaki İbrahim Bey.
Emeklilik nedir diye sordum? Güldü ve:
Benim bildiğim bir konu değil ve sözlüğümde yok.
DÜNYADAN
MESLEKSİZ
GELECEKTE
İŞ HAYATI
“THE FUTURIST”
DERGİSİ
YAZAR: JAMES H. LEE
İşler ortadan kalkıyor, oysa çalışılması gereken bir
bir bulanıklaşma var. Verimliliği ölçtüğümüz yöntem-
gelecek hala var. Sorun şu; işin geleceği nedir? bu ko-
ler, harcanan zamana daha az, fikirlerin değerine ve
nuda ne yapabiliriz? İşte birkaç fikir.
ürünün kalitesine daha çok odaklanıyor. İnsanlar, ay-
İşin Geleceği : Gelişen Trendler
İş, her zaman diğer insanların ne istediği ve neye ihtiyaçları olduğuyla ve sonra bu arzuları tatmin etmek
için pratik çözümleri yaratmakla ilgili olacaktır. İşin yapıldığına dair temel varsayımımız, bir şeyin değişmesidir. O belirlenmiş bir yer ya da programla ya da özenli
ve dolu bir aktiviteyle ilgilenmez. Giderek bu fikre her
yerde, her zaman rastlanabiliyor.
İş, oyun ve profesyonel gelişim arasındaki ayrımda
Sayfa: 10
nı zamanda iyi bir iş kotarıldığının ayırdına daha iyi
varacaklardır.
Eski model iş, muazzam bir tahmin edilebilirlik seviyesi sunmaktaydı. Eski çağlarda insanlar iş güvenliği
duygusuna sahiplerdi ve aylık bazda ne kadar kazanacaklarını biliyorlardı. Bu insanlara büyük miktarlarda
borcu sürdürebilme imkanı veren bir güven duygusu
sağladı. Tüketim ekonomisi yarım yüzyıldan fazla bir
süre bu sistemden beslendi. Bölge bazlı ve geleneksel
işler pek tabii ki var olmaya devam edecek, fakat eko-
nominin genelinden aldıkları pay daha küçük olacak.
İşyerleri için yeni trendler önemli miktarda daha az ke-
Fakat bir tuzak var: Kaliteli iş, zamanında ve bütçe
dahilinde tamamlanmalı.
sinliğe sahip. Biz hepimiz ekonomik güvenlik kaynakla-
Radikal bir ütopya gibi mi geliyor? Bütün bunlar, Best
rımızı yeniden düşünmek, yeniden tanımlamak ve ge-
Buy ‘ın insan kaynakları yöneticiliğini yaparken Cali
nişletmek zorundayız. İnsanlar daha geniş kapsamlı
Ressler ve Jody Thompson ‘ın öncülüğünü yaptıkları So-
yetenekler geliştirdikleri kadar çok, çabuk toparlanabi-
nuç Odaklı İş Ortamı (ROWE) ‘nın temel prensipleridir.
len ve değişimlere adapte olabilen insanlar olacaklar.
“Hedefle yönetim”, Ressler ve Thompson ‘ın yazdık-
Son olarak, insanların fiziksel anlamda gerçekten ne-
ları kitap İş Neden Yetersiz ve Nasıl Çözülür ile yeni
ye ihtiyaçları olduğunu yeniden tanımlamalarını ve ih-
bir boyut kazandı (Portfolio, 2008).
tiyaçlarını karşılamanın daha iyi yollarını bulacakları-
Ressler ve Thompson ‘a göre, Best Buy ‘ın genel mü-
nı ümit edebiliriz. Bu halihazırda sahip olduğumuz var-
dürlüğü, beş yıldan biraz fazla bir süre önce ROWE
lıkların daha akılcı kullanılmasını ve paylaşımı içerir.
‘un ilk uygulandığı yerlerden biri idi. Gap Outlet, Vals-
İş çevreleri aynısını yapıyor. Sonuç, ekonomik verim-
par ve birkaç Minneapolis merkezli belediye kuruluşu
lilik ve insani değerler arasında ihtiyaç duyulan denge-
da bu stratejiyi uyguladı. Bugün, 10.000 işçi bir tür RO-
yi sağlayan bir ekonomi olabilir.
WE sisteminde çalışmaktadır.
Çok görevli kariyerler
Hücre Memleketinden Kaçış (Berkley Trade, 2010)
kitabında kariyer koçu Pamela Slim şirket çalışanlarını yeni iş fikirlerini denemek için bir “ek iş” edinmele-
Çalışanlar daha kısa süre çalıştıklarını bile bilmiyorlar (artık saatleri saymıyorlar), fakat uygulamayı benimseyen firmalar sıklıkla verimlilikte önemli ilerlemeler gösterdi.
ri konusunda cesaretlendirir. O aynı zamanda bir yan
Ortak Çalışma
gelire sahip olmayı, işini kaybetme durumunda bir ye-
Artık, evde yalnız çalışma veya daha büyük bir ofi-
dek plan olarak tavsiye eder. Bu strateji sadece şirket
sin parçası olarak çalışmadan fazla alternatifler var.
çalışanları için değil, Slim “bu aynı zamanda değiş-
Ortak çalışma alanları, insanların bir araya gelebildik-
ken piyasalardan ve düşük satışlardan etkilenen kü-
leri, yeni kurulmuş şirketlerin ofis benzeri ortamları ve-
çük işletme sahipleri için de harika bir yedek plan ola-
ya bilgisayar bağlantısı aracılığıyla paylaşılmış çalış-
bilir” demektedir.
ma tesisleridir.
O, ideal bir ek işin yapılabilir, zevkli, hızlı nakit yaratan
Wilmington ‘dan bir ortak çalışma alanı olan The co-
ve ciddi bir yatırım gerektirmeyen para eden bir aktivi-
IN Loft ‘un kurucusu Wes Garnett, bana “Biz, insanla-
te olduğunu söylüyor. Bunun kapsamına aldığı örnek
ra sahip olmadıkları alan ve fırsatı sunuyoruz.” dedi.
işler Web tasarımı, masaj, vergi beyannamesi hazırlama, fotoğrafçılık ve kişisel gelişim gibi işler.
Geleneksel anlamda ofis açmak pahalı bir fikir olabilir; yıllık kiralar, yenileme maliyetleri, aylık faturalar.
İnsanların yeteneklerini sürdürmeleri ve geliştirmele-
“[Aylık] 200 $ ‘a, sunum araçları, bir konferans odası ve
ri için yeni model, eşzamanlı çoklu kariyer başlatmak.
çalışmanız için tahsis edilmiş bir alan.” Ve coIN Loft na-
Bu ortamda, öğrenme yeteneği ölüm-kalım meselesi-
diren yer ihtiyacı olanlar için günlük fiyatlarda sunuyor.
dir. Eğitim asla bitmez ve çalışma ile öğrenme arasın-
Garnett ‘e göre, daha çok insan “fikirler ve girişimci-
daki çizgi gittikçe daha da bulanıklaşıyor.
lik eğilimleri olan kişilerin topluluk merkezi” olarak or-
Sonuç Odaklı İşyeri Ortamı
tak çalışma alanlarına gidiyor. Garnett, ortak çalışma
Toplantıların isteğe bağlı olduğu bir ofis hayal edin.
jeler üzerine fikir alışverişine imkan yaratan bir fiziksel
Hiç kimse geçen hafta kaç saat çalıştığı hakkında konuşmuyor. İnsanlar sınırsız tatile ve ücretli izine sahipler. İş tamamıyla bireysel ihtiyaçlar ve tercihlere dayanılarak, her zaman ve her yerde yapılıyor. Son olarak,
her kademeden çalışan durup hiçbir şey yapmayarak
kendi zamanlarını, müşterilerinin zamanlarını veya şirketin zamanını ziyan etmek için yüreklendiriliyorlar.
alanlarının insanlara doğal ağlar geliştirmeleri ve proyakınlık sağladığını belirtiyor.
Philadelphia, Independent Hall ‘un şiarı; “Biz hepimiz
biliyoruz ki, beraber, yalnız olduğumuzdan daha mutlu ve verimliyiz.”
Ortak çalışma vizeleri insanlara ABD genelinde 200,
diğer ülkelerde üç düzine kadar seçenek arasından seçim yapma olanağı tanıyor.
Sayfa: 11
7. ARAŞTIRMA
ARAŞTIRMA
İş hayatında başarılı olmak için sizce en önemli beceri hangisi?
İyi bir iletişimci olmanın en önemli faktör olduğu sonucu, Y kuşağının bu kavrama ne denli önem verdiğinin de bir göstergesi.
İletişim
:
56,1%
İkna
:
9,8%
Çevre
: 15,2%
Teknik beceri :
18,8%
işbirliği ile
kariyer algısı
araştırma
sonuçları
26-35 yaş arası öğrenci olmayan Kariyer.net üyelerine, “kariyer” kavramını nasıl algıladıkları ile ilgili sorular yönelttik. Bu araştırmanın yapılmasında
işbirliği yapan Kariyer.net Ekibi’ne teşekkür ederiz.
9500 kişiye erişimle gerçekleşen anket sonuçlarımız:
Şu an yaptığınız iş, çocukken hayalini kurduğunuz işten uzak mı?
İstediğiniz / sevdiğiniz işi mi yapıyorsunuz?
Katılımcıların % 60- 65’i bu soruya hayalindeki işten
uzak bir iş yaptığı veya sevdiği bir işi yapmadığı konusunda evet cevabı vermiş.. Aslında bu da; meslek seçiminin ne denli bilinçsizce yapıldığının, meslek seçiminden ziyade bir an önce “ne iş olursa yaparım” mantığının da önemli bir göstergesi.
İstediğiniz alanda mı eğitim aldınız?
Sorumuza da 2 kişiden biri hayır cevabı veriyor. Bu
sonuç; hızla açılan özel üniversitelerin, iş ve istihdam
yaratma sorumluluğunu taşımadan ve maalesef sadece para kaygısı ile açılan ve gereksiz bölümlerin varlı-
Emeklilik için plan yapıyor musunuz?
Katılımcıların % 73’e yakını “Hayır, çok erken” cevabı verdi. Yeni Sosyal Güvenlik Yasası da sanırız bu planın çok erken olduğunu söylüyor. Zira 60-65 yaşından önce emekli olmak pek de mümkün değil.
Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz:
ğına dikkat çekiyor. Aynı zamanda bazı meslek gruplarının hala Türkiye’de yeterince itibar görmemesinin, uzmanlaşmanın öneminin farkına varılmamasının da …
Kariyer sizce en çok ne demektir?
% 64 ile başarı anahtar kelime olarak seçilmiş. Unvan ve meslek diyenlerin oranı ise % 18 ila maddi kazançla aynı oranda çıkmış. Birçok kişinin profesyonel
hayattan ayrılıp, kendi işini yapma isteğiyle de birebir
örtüşüyor. Zira, insanlar yaptıkları işte kendilerini gerçekleştirmek istiyorlar.
Meslek seçimimde aileniz/ öğretmenleriniz etkili oldu mu?
Y kuşağı gençlerinin ailelerinin, onların meslek seçiminde bizim kuşağa kıyasla eskisi kadar etkili olmadığını söyleyebiliriz.
% 54,3- Hayır, etkili olmadılar.
% 26,9- Evet, biraz etkili oldular.
% 18,8 –Evet, çok etkili oldular.
İşte mutlu olmanın sırrı sizce en çok hangisidir?
% 47.8 –Huzurlu çalışmak
% 21,2 –Kendini ifade etmek, yaratıcılık
Başak Tecer Danışmanlık ile birlikte gerçekleştirdiğimiz özel anket çalışmasında, 26-35 yaş arası öğrenci olmayan Kariyer.net üyelerine, “kariyer” kavramını nasıl algıladıkları ile ilgili sorular
yönelttik. 9 bin 500 kişiden yanıt aldığımız anketimiz, bu önemli katılım rakamıyla ülkemiz için de
önemli veriler ortaya koyuyor.
Ülkemizde meslek seçimi ve kariyer konusuna geniş açıdan bakacak olursak; uzun yıllardan bu ya-
sanın iş yaşamında tüm potansiyelini ortaya koyma-
na gençlerin ve üniversite mezunlarının işsizlik ora-
sı nasıl zorlaşıyorsa, iş yaşamında potansiyelini ge-
nı çok yüksek. Ama diğer yandan özel sektör, özel-
rektiği gibi değerlendiremeyen, doğasının dışında
likle ara pozisyon dediğimiz tekniker-operatör-tek-
davranan bir kişinin de özel yaşamında mutlu olma-
nisyen görevlerine nitelikli eleman bulamıyor. Hat-
sı o kadar zorlaşıyor. Bu durum hem bireyler olarak
ta bu yüzden çok önemli verim kayıpları yaşıyor. Ni-
bizlerin yaşam kalitesi hem de geniş çerçevede eko-
telikli personel açığı, özellikle son yıllarda ivme ka-
nomimiz adına çok büyük kayıplara sebep oluyor.
zanan üretim sektöründe ve hızlı gelişen sağlık, bilişim, perakende gibi sektörlerde daha net bir şekilde, hemen her pozisyonda hissediliyor. Bu sektör-
Kariyer planlama, öncelikle kişinin kendini tanıma-
lerin gelişim hızı, nitelikli personel yetişme hızından
sıyla başlıyor. Daha sonra ülkenin gerçeklerini, uyun
daha yüksek. Birçok şirket, yeni mezunları işe alıp
iş alanlarını değerlendirilerek oluşturulacak gerçek-
çok büyük eğitim bütçeleriyle mesleki eğitim verme
çi hedefler ile doğru eğitime yönlenmek önemli. Ül-
yoluna gidiyor. Bu noktada da gözler eğitim sistemi-
kemizde böylesi pürüzsüz bir süreci gerçekleştirme-
mize çevriliyor. Gençlerin doğru yönlendirilmesi çok
nin oldukça zor olduğu doğru ama böylece kişi ideal
çok önemli.
olarak kendi doğasına uygun, sürdürülebilir bir alan-
% 20- Gelişmek öğrenmek
İşte mutluluk önemli
% 8,6- Çok para kazanmak
İş, insanın yaşamının çok önemli ve temel bölüm-
% 2,4 – Yönetici olmak
Sayfa: 12
Kariyer planlama kendini tanımakla başlıyor
lerinden biri. Özel yaşamında mutlu olmayan bir in-
da uzmanlaşmaya, deneyim kazanmaya başlayabilir. Bundan sonrasının ise yine adım adım ilerlenen,
eğitimin ve gelişimin asla durmadığı bir süreç olduğunu da unutmamak gerek.
Sayfa: 13
8. BİR ÇOCUK GÖZÜNDEN
LARA BALLIBABA- DOĞA KOLEJİ ÖĞRENCİSİ
“Michael Jackson,
gibi anılmak,
hatırlanmak
isterim”
Lara, 10 yaşında. Beykoz Doğa Koleji öğrencisi.
7 yaşından bu yana piyano dersi alıyor. Arkadaşıyla tiyatro oyunu yazıyor. Müziğe ve tiyatroya ilgisi yüksek.
Sanatçı olmak konusunda kendinden emin bir ses tonuyla konuştu. Galatarasaylıyım derken sesi birden
heyecanlandı. Kariyer ve gelecek planlarını sorduk:
Ben oyuncu ya da müzisyen olacağım. Çünkü ben
müziği seviyorum, tiyatro yaparken de eğleniyorum.
Okulda tiyatro dersi alıyorum. Arkadaşımla birlikte eğlencesine komedi oyunu yazıyoruz. Tiyatroculardan Öz-
LARA BALLIBABA
ge Özberk’in oynayışını beğeniyorum. Kariyer, yaşayarak eğleneceğin ve öğreneceğin bir meslektir. Sevdiğimiz işi yapmazsak sıkılırız. Sıkılınca eğlenemezsin, işin ayrıcalıklarını öğrenemezsin.
Müzik çalarken Mozart’ı daha çok seviniyorum. Düşünerek yazmış gibi, onu daha net buluyorum.
Müzisyen olmak için konservatura gideceğim. Michael Jackson gibi unutulmamak, anılmak isterim. Bu
yüzden çok çalışmam lazım.
BİR GENÇ GÖZÜNDEN
“Gelecekte dünyanın en iyi
iş kadınlarından biri olacağım”
BAŞAK BİLGİÇ
Sayfa: 14
Başak, 19 yaşında. Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik ve
Ticaret bölümü öğrencisi. Projeleri
yönetmeyi, sosyal sorumluluğa katkıda
bulunmayı, kendini geliştirebileceğine
inandığı yarışmalara katılmayı; boş
zamanlarında ise yazı yazmayı çok
seviyor. Geleceğin iş dünyasında olduğu kadar edebiyatta da iddialı. Şu
anda öğrenim gördüğü üniversitede
‘Hayatının Oyunu’ isimli yarışmadan
elde ettiği birincilik ödülü olan tam
bursla okuyor. Daha lise yıllarınday-
ken Doğa Koleji t-MBA Projesi’nde
yer alarak birçok büyük işadamı ile
tanışma fırsatı yakalamış, iş teklifi
bile almış.
Başak’a kariyer hayallerini sorduğumuzda küçüklüğünden başlayarak
anlatıyor;
İsmimi dayım ileride iş hayatında adsoyadı, imzası marka değeri taşısın düşüncesiyle koymuş. Ne olmak istediğimi
sorduklarında ufacıkken bile, iş kadını
olacağım derdim ve ofisimden, giyimime,
ajandamın rengine kadar anlatırdım. Her
BİR GENÇ GÖZÜNDEN
şeyim planlıydı anlayacağınız, şimdi ise tek cümle ile
anlatıyorum hedefimi; uluslararası alanda bir iş kadını
olmak diyorum ve geleceğimi parlak görüyorum. Kendimdeki bu farkındalıkta ve hedeflerimin temellenmesinde
liseyi okuduğum Doğa Okullarında uygulanan t-MBA
sisteminin ciddi katkısı oldu. Bu sistemin içerisinde
iş dünyasını çok yakından tanıma fırsatı buldum, staj
yaptım ve yaşıtlarımın elde edemeyeceği bir network
oluşturdum. Hüsnü Özyeğin, Süreyya Ciliv, Adnan Bali,
Serpil Timuray, Turgay Durak, Agah Uğur gibi iş dünyasının önde gelen isimleriyle görüşme, beraber çalışma
fırsatı buldum.Hayatımın dönüm noktası diye anlattığım Ahmet Nazif Zorlu ile görüşmem sonunda ondan
geleceğe yönelik iş teklifi aldım. Annem ve babamın
bana dünya görüşü katan ve her zaman destekleyen
yetiştirme tarzıyla farkımı yarattığıma inanıyorum, onlar
bana insan olmayı, duyarlılığı öğretti her şeyden önce.
‘’ Kariyer” gelmek istediğiniz noktaya ulaşma yolunuzdur. İnsanoğlunun benliği gereği her zaman daha
iyiye ulaşma güdüsü bize yaşam boyu öğrenmeyi aşılar.
Bu doğrultuda kariyerin sonu olduğuna inanmıyorum.
Emeklilik ise; yıllarca yorulan bedenimizi ve zihnimizi
dinlendirmek için geçilen bir eşiktir ve bu andan sonra bireyin kendine yönelmesi beklenir. Sanıyorum ki;
olgunluğun ve yaşanmışlıkların getirdiği tecrübelerle
yaşamda geçirilen keyifli dönemlerden biridir emeklilik.
SIRADIŞI
İMKANSIZ DİYE BİRŞEY YOKTUR...
SEBAHAT UÇAL
“Keşfetmek ve
insanlara
yardım etmek
hep tutkum
oldu”
Turkcell Kardelenler sayfasında videosunu
seyrettim ve çok etkilendim. Tam anlamıyla bir
başarı hikâyesi Sebahat. Hiçbir şeyin imkânsız
olmadığına inanıyor.
Sebahat Ucal 25 yaşında, Elazığ’lı, 4 kardeşler. Finlandiya’da University of Eastern
Finland’da doktora yapıyor. 5 yaşındayken
İstanbul’a gelmişler.
İlk ve ortaokulu İstanbul Pendik’te okumuş.
Hayalinde doktor olmak varmış. Kimya okumuş,
yaptığı işten çok memnun, çünkü her zaman
yeni bir şeyler yapmayı hayal etmiş.
Geçirdiği bir rahatsızlık sonucu, ilk sene
üniversitede istediği bölüme girememiş, ama
yılmamış. Maddi durumlarının iyi olmaması,
okumasına engel olmamış. Üniversiteyi okurken aynı zamanda part time çalışmış.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Kütüphanesi’nde tanıştığı Sevgi Hanım’ın eğitim
hayatına katkısı çok büyük olmuş. Lise hayatında almaya başladığı Turkcell’in Kardelenler
Bursu üniversitede de devam etmiş.
Sayfa: 15
9. SIRADIŞI
Okul hayatından bahseder misin bize?
Her zaman başarılı bir öğrenciydim. Not almak sadece
başarı göstergesi değildi. Öğrenmek için çalışıyordum.
Ben okumazsam kardeşlerime ve benden sonraki küçük
aile fertlerime doğru bir örnek olamam demiştim içimden.
Keşfetmek ve insanlara yardım etmek hep tutkum oldu.
Annem ve babam ilkokul mezunu olmasına rağmen
her zaman beni desteklediler. Süper lisede okudum.
Çünkü dil öğrenmek benim için çok önemliydi. Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği ile 15-16 yaşlarındayken
irtibat halindeydim. Kütüphanelerinden kitap ödünç alıyor
ve okuyordum. O sırada Sevgi Hanım ile tanıştım ve
onlar bana dershane için burs ayarladılar.
Zaman zaman okuyamayacağım paniğine kapıldım.
Moralimin çok bozuk olduğu zamanları biliyorum. Stresim
maalesef fizyolojime de yansıdı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği aracılığıyla bu
dönemde Turkcell’in Kardelenler bursunu almaya başladım. Okuma kararlılığım onları çok etkiledi.
Üniversiteye hazırlanırken nasıl planlama
yapıyordun?
Çevremi hep gözlemlerdim okurken, arkadaşlarımın
boşa vakit harcadıklarına şahit oluyordum. Sigara içme gibi, okulu kırma gibi kötü alışkanlıkları vardı. Ben
çok çalışıyordum ve ders çalışmaya konsantre olup,
odaklanıyordum. Bugün yapmam gereken her ne ise
hiç ertelemezdim.
Sayfa: 16
Hangi bölümü okuyabileceğim konusunda araştırmalar
yaptım. Kimya bence üretmekti. Bu da bana uygundu.
Laboratuvardaki beyaz önlüğe hayranlıkla bakıyordum
ve o önlüğü giymek istiyorum derdim kendi kendime.
İlk sene kazanamadın?
Peki burs ne oldu bu durumda?
Evet, ben bunu tahmin ediyordum ve ailem anlayışla
karşıladı. İkinci yıl kimya bölümünü kazandım Sakarya
Üniversitesi’nde. Yatay geçişle İstanbul Üniversitesi
Kimya Bölümü’ne geçtim.
Kardelen Bursu da kesilmedi. Kazandığım ertesi yıl
devam etti.
Yurtdışında üniversiteye geçişin nasıl oldu?
Neden yurtdışı?
Erasmus kanalıyla oldu. İsveç’te Umeå Üniversitesi’ni
buldum… Mail attım. Gelen cevap olumluydu. Sınavları
geçtim ve 4. Sınıfta Umea Üniversitesi’ne geçtim. Projemi bitirip, mezun oldum. Finlandiya’da burslu, yüksek
lisans veren bugünkü okulumu buldum ve kabul edildim.
Uygulama yapma fırsatı bulmak için yurtdışını seçtim.
Türkiye ile bu bağlamda büyük fark var.
İyi bir kariyer ne demektir?
Hayallerini gerçekleştirebilmektir. Pes etmeden istediğiniz hayal ettiğiniz yolda ilerlemekle elde edeceğiniz
bir şeydir.
10. UZMANA SORDUK
UZMANA SORDUK
SORU: Küçükken ne olmak isterdiniz?
Meslek seçiminde sizce hangi kriterler önemlidir?
Kendi kariyer yolculuğunuzda kararları nasıl verdiniz?
“Seçilen meslekle, kişinin özellikleri ve
ilgi alanları örtüşmeli”
Gerek çocukluğumda gerekse yetişkin olduğum dönemlerde, insan ilişkilerim
hep çok iyiydi. Yeni arkadaşlar edinmek ve yeni
çevrelerle iletişim kurmak
benim için hep keyifli ve
merak uyandıran deneylerdi. Hangi çevrede olursam olayım, utanıp, sıkılARZU SARAÇ
dığımı ve çekingen kaldıDeva Holding
ğımı neredeyse hiç hatırİK ve Gelişim Direktörü
lamıyorum. Girişkenlik ve
iletişim yeteneğimin yanında bir de haksızlıklara karşı
mücadeleci yanım, meslek seçimimde beni hep hukuk
okumaya doğru itti. Ailemin de desteği vardı kuşkusuz,
her eve bir doktor bir de avukat gerekir derlerdi. Lise
çağlarında makale okumak, onları incelemek ve analiz
yaparak sonuca ulaşmak beni heyecanlandırıyor, topluluk önünde göz önünde olmak ise ayrı bir keyif veriyordu. Tüm bu kriterleri birleştirince en uygun seçeneğin hukuk olduğuna ben de ikna olmuştum. Gelgelelim, üniversiteye hazırlanan her Türk genci gibi ben
de onlarca tercih yapmak zorunda kalmış ve puan sıralamasına göre de hukuk, işletme fakültesinin altında kalınca birdenbire kendimi ‘’işletmeci’’ adayı olarak buluvermiştim.
Yıllar geçti ve ben şimdi, belki de en çok mutlu olduğum işi yapıyorum: Bir kurumun en stratejik kararları
alınırken, yapılacak insan yatırımına yön veriyorum.
Hukuk sevdamdan ise hiç vazgeçmedim, özel ilgim sayesinde işimin en önemli parçası olan hukuki süreçlere hakim oldukça, insan kaynakları süreçleri için daha
faydalı olduğumu düşünüyorum.
Kendi kariyer yolculuğumdan örnek vererek söylemek gerekirse, meslek seçimindeki en önemli kriterin,
seçilecek meslekle kişinin özelliklerinin ve ilgi alanlarının örtüşmesi gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle lise çağındaki gençlere, biz profesyonellerin aktarması gereken en önemli bilginin de bu olduğunu hep savunuyorum. Gençlerin, meslekleri iyice tanımadan, hangi mesleğin nerede çalıştığını, ne iş yap-
Sayfa: 18
tığını yakından incelemeden ve o işi yapan profesyonellerden dinlemeden üniversite tercihleri yapmalarına çok üzülüyorum. Zira üniversitelerin kariyer günlerinde yaptığımız konuşmalar ve kurumları anlatmamızın mesleğini seçmiş bir genç için artık çok geç olduğunu düşünüyorum.
İşim gereği, her yıl üniversitelerden yeni mezun, yüzlerce donanımlı gençle tanışıyorum. Bazılarının kendi hırslarına ve kişisel özelliklerine hiç uygun olmayan
meslekler seçtiklerini gördükçe, kendime bir sosyal sorumluluk olarak liseli gençleri bilgilendirme görevi verdim. Başta, liseyi bitirecek kendi kızım ve onun arkadaşları olmak üzere tüm liselilere, dilimin döndüğünce
ve gücümün yettiğince, meslekleri ve iş hayatında bu
mesleklerinin ne anlama geldiklerini anlatmak istiyorum.
“Tutkuyla yapılan işte başarısız olmak,
imkansızdır”
Ortaokula gidene kadar 3 ‘ü kız 21 çocuğun
yaşadığı bir apartmanda
oturdum. Bu grubun ortak
oyunları sokakta oynanan
koşmalı, tırmanmalı, atlamalı, zıplamalı veya top
ile oynanan oyunlardı. Bu
oyunlara katılabilmek hele kazanabilmek için fizikELA KULANYAR
sel gücün yanında, dayaDoğuş Otomotiv
nıklılık yani bu performanİK ve Süreç Yönetimi
Direktörü
sı uzun süre devam ettirebilmek ve yılmamak gerekiyordu. Bu yüzden biz kızlar, erkeklerin önüne geçebilmek için fiziksel gücümüzün yetmediği yerlerde aklımızı kullanarak bugün strateji diyebileceğim yöntemler bulur ve büyük bir işbirliği
içerisinde bunları uygulardık. O günlerin beni ilerideki iş hayatına hazırlayan önemli etkileri olduğunu düşünüyorum. O yaşlarda tam olarak ne olmak istediğimi bilmiyordum ama insanlara yardımcı olacak, onları mutlu edecek bir şeyler yapmaktan hoşlanıyordum.
Çok çalışıp zihinsel ve fiziksel kapasitemi zorladığımda birçok engeli aşabileceğimi sokakta oynadığımız
oyunlardan öğrenmiştim.
İş hayatında da ilk günden itibaren buna inandım.
“Uzun vadeli bakmanın”, “sabırlı,” “planlı” olmanın, “is-
tersem sonuna kadar gidebilirim” ve “bunu başarabilirim” güveninin kariyer yolunda ilerlerken çok değerli olduğuna inanıyorum.
Kariyer yolculuğuna uzun vadeli bakıp, sabırlı ve planlı olmak ve
ben yapabilirim demek önemli.
Meslek seçerken, insanın kendi ilgi alanı, yapmaktan
zevk aldığı şeyler ve mevcut kapasitesi hakkında farkında olmasının önemli kriterler olarak değerlendirilebileceğini düşünüyorum. Bunların bilincinde olmak yaptığınız işten keyif almanızı, bu keyfin tutkuya dönüşmesini sağlar. Bence tutkuyla yapılan bir işin de başarısız
olması imkânsızdır. Kendi kariyer yolculuğumda, temel
değişimlerle ilgili kararları pek ben verdim sayılmaz. Üniversiteyi bitirdikten 15 gün sonra bir gazete ilanına müracaatım ile başlayan bu yolculuk halen devam ediyor.
İlk işim, tamamen kendi seçimim idi. Ama sonrasındaki görevler teklif edildi, ben de alternatifler arasında bir
tercih yaparak seçim hakkımı kullandım. En önemli değişim ise satıştan, insan kaynaklarına geçişim idi, bu da
tamamen başarılı bir proje çalışması sonrasında yönetimin kararı ile oldu. Bırakın bana seçim hakkı sunulması, bilgi verilmesi bile unutulmuştu. İnanılmaz ama gerçek, atandığım görevi çalışma arkadaşlarım beni tebrik
edince öğrendim. Neyse ki bugün düşündüğümde iyi ki
de olmuş diyorum. Tabii şanslı olduğumu da düşünüyorum, o keyif aldığım, insana yakın olma duygusunu yaşayacağım tesadüfler karşıma çıkmasa idi bugün tutku
ile bağlı olduğum bir işim olmazdı.
Uygun bir kariyer yolu için ne istediğini ve keyif almayı
bilmek, bulana kadar araştırmak ve çok çalışmak önemli
ama tesadüfleri de, mucizeler, olarak değerlendirip göz
ardı etmemek, umudu kaybetmemek gerek.
“Büyüklerin mentorluğu da meslek
seçiminde bazen etkilidir”
Küçüklüğümde 6 yıl bale
yaptım. Çok da severek ve
isteyerek devam ettim. Hayalimde profesyonel balerin
olmak vardı. Ancak bu isteğimden ailemin yönlendirmesiyle vazgeçtim. Meslek seçiminde birçok kriter rol oynuyor. Öncelikle devam ettiğiniz okulun etkisi ve sonMELİS ASLANAĞI rasında ilgi alanlarınız ve
Aksigorta İK Genel Müdür başarılı olduğunuz yetkinYardımcısı
likler sizi bu seçimde yön-
lendiriyor. Bu sırada yanınızda size yön gösteren bir
büyüğünüz varsa onun da mentorluğu etkili oluyor. Benim meslek seçimim üniversite ve master yaparken şekillendi. Üniversite 3. Sınıftan itibaren ilerlemek istediğim alan netleşmişti. Boğaziçi Üniversitesi’nde Psikoloji bölümünde okuyordum. 3. Sınıfta seçmeli ders olarak İnsan Kaynakları dersi aldım ve bu doğrultuda ilerlemeye karar verdim. Üniversiteden mezun olduktan
sonra New York Üniversitesi’nde Organizasyonel Psikoloji üzerine master yaptım ve sonrasında insan kaynakları alanında çalışmaya başladım.
“Kurumsallık, hızlı gelişim ve kariyer
planlaması meslek seçimimde etkili oldu”
Büyüklerin bana bir şeyleri yaptırma gücüne karşı içten içe itirazım vardı.
Bu yüzden sözümü dinleteceğim, insanları yönetebileceğim hangi meslek
olursa onu yapmak arzusunu duyardım. Doktora gidince “hah tamam doktorun her dediğini dinlemek
ve yapmak zorundaysam
doktor olmalıyım” derdim,
NUR MALKOÇ ÖZ
Artısöz Eğitim ve
Danışmanlık
“yok yok polisleri daha çok
kişi dinliyor ve her dediklerini yapıyor” dediğimde ise polis olmak isterdim ama gökyüzünde tüm dünyayı tepeden seyreden uçakları görünce de havada süzülebilme
mucizesini gerçekleştiren bir mühendis olmak isterdim.
Meslek seçimi üniversite giriş aşamasında ve mezuniyet sonrasında olmak üzere iki aşamadan oluşur.
Birinci aşamada kendimize üç soru sormamız gerekir;
Sevdiğimiz ve çalışırken keyif alacağımız iş nedir?
Ülkemiz sınav sistemine göre sevdiğimiz işi yapmamızı sağlayacak öğrenim için ödeyeceğimiz bedel nedir?
Bu bedeli ödemeyi göze alıyor muyuz?
İkinci aşama da ise daha fazla soru karşımıza çıkar;
Hangi sektörde çalışmalıyım? Gelecekte büyüyecek olan
sektörler hangileri? Bu sektörlerde çalışmak ister miyim?
Ülkemde ekonomiyi yöneten gücün çalışmak istediğim sektöre yönelik vizyonu nedir? Öncelik ve destek
verdiği sektörler ve bu sektörlerde ihtiyaç duyulan kadrolar nelerdir? (Son günlerde sağlık ve sigorta sektöründe olduğu gibi) Çalışmak istediğim Kurumun vizyonu yani büyük hedefi nedir?
Sayfa: 19
11. NE DEDİLER
UZMANA SORDUK
Benim kişisel vizyonuma uygun mu? Kurumda üstlen-
ları veya Sherlock Holmes kitapları okumuş ve o kadar
mek istediğim işle ilgili kurumun kariyer planı nedir? Kuru-
çok James Bond filmine gitmiştim ki Ajan olmak o küçü-
mun kariyer planı ile benim kariyer planım örtüşüyor mu?
cük yaşlarda vazgeçilmez hedefim olmuştu.
İleriki dönemde kariyer planımda oluşabilecek zorluk-
Bugün Antropoloji alanında akademisyen olmaya ha-
lar konusunda aynı sektörde alternatif çözümler ürete-
zırlanan kızımın beş yaşlarında iken dansöz olmaya ka-
bilecek miyim?
rar vermesini unutamam. Bu isteğini o kadar kararlılıkla
Kariyer yolculuğunuzdan bahseder misiniz?
İyi bir kariyer sahibi olmak ne demektir?
Üniversiteden mezun olmuş veya iş değiştirmek is-
söylerdi ki bazen endişeye kapıldığım olurdu.
“ Kariyerimizi kendimiz yaratırız”
“ Kariyer; işinde mutlu olmak,
verimli hissetmek, yaratıcı olmaktır”
teyen her çalışanın kendi kariyerinin kontrolünü elinde
Ben iş hayatına; Müfettiş olarak atıldım ve buna Li-
tutabilmesi için bu soruları sorması ve buna göre mes-
se yıllarında ziyaretine gittiğim müfettiş bir akrabamdan
leğini, çalışacağı kurumu seçmesi başarılı bir kariyerin
çok etkilenerek karar verdim. Yaklaşık 10 yıl Müfettişlik
ilk adımıdır. En önemli gücümüz olan seçme özgürlü-
ve Teftiş Kurulu Başkanlığı yaptıktan sonra tamamen bir
ğümüzün bu aşamada doğru kullanılması ileriye dönük
tesadüf eseri olarak İnsan Kaynakları’na geçtim. Aslın-
yaşam kalitemizi arttıracak ve bu seçime bağlı yapaca-
da Teftiş Kurulu Başkanlığına ek olarak vekâleten yeri-
ğımız diğer seçimlerin de doğru olmasını sağlayacaktır.
ne getirmemin istenildiği İnsan Kaynakları’ndaki görevi-
ve üreteceğim şeyler var”
Kariyer yolculuğumun 29 yıl önce başladığını düşünür-
mi sevdim ve tercih noktasına geldiğimde İnsan Kaynak-
demektir. Sonrasında si-
sek o dönem ve şartlar içinde bu soruların hepsini kendi-
larında kalmaya karar verdim. İnsan Kaynakları’nda gö-
nerji yaratabileceğin ekip
meslek lisesinde okuma-
me sorduğumu söyleyemeyeceğim. Ama ilk seçme öz-
rev yaptığım süre içinde kişinin yaptığı işi sevmesinin ne
arkadaşlarının olması ve
mın getirdiği kısıtlı üniver-
gürlüğümü kurumsal olduğu, hızlı gelişeceğine inandı-
kadar önemli olduğunu, kendi kişilik yapısının yapacağı meslekle uyumlu olmasının başarıda ne denli önemli
onlarla birlikte başarma-
site seçim hakkıyla birleş-
ğım ve kariyer planlaması yapabileceğim için Bankacı-
mesi, üzerimde git gide
lık sektöründe kullandım. Hazine bölümünde çalışmam
bir unsur olarak ön plana çıktığını gözlemledim. Genç-
nın mutluluğunu ve işye-
ise şanstı. Sektörde hazine bölümü yeni kuruluyordu,
lerin çevreleri tarafından ne kadar yanlış yönlendirilebil-
daha önce bu işi yapmış ve bilen çalışanlar yoktu. Bu
diğine şahit oldum.
Fikrimce, iyi bir kariyer
sahibi olmak demek öncelikle her sabah kalktığında
mutlu kalkmaktır ve “ ne
mutlu ki gidecek bir işim
IŞIK TAÇOĞLU
IMETAC
Kariyer Stratejisti ve Koçu
rine aidiyetini paylaşabiliyor olmandır. Bu iki şart olduğu sürece, para da takip edecektir mutlaka.
durum kariyerimde hızlı ilerleme, sürekli yenilik ve de-
2005 yılında iş hayatına atıldım, o günden bu yana,
ğişimi yaşamama neden oldu. Kariyer ve şans arasın-
yönetici asistanlığından havayolu ekip planlamacılığı-
da bağ var mı derseniz “evet” derim ancak aynı şanslı durum tüm hazine çalışanları için geçerliyken çok azı
Anne ve babalar popüler
mesleklere yönlendiriyorlar.
bunu kariyerin en üst basamağına taşıyabildi.
Ben meslek hayatında kendini gerçekleştirmiş mutlu
Maalesef başta anne ve babalar olmak üzere çevreleri, gençlerin kişisel özelliklerini hiç dikkate almadan on-
çalışanlardan biriyim.
ları o günün popüler mesleklerine yönlendirmeye çalışı-
“Kişilik yapısı başarıda önemli”
Kariyer yolculuğumuz aslında çok küçük yaşlarda
başlar. Gördüğümüz bir film,
okuduğumuz bir roman bizi
etkisi altına alır. Roman veya
filmin kahramanının yerine
kendimizi koyar, onun yaptığı mesleği yapmaya karar
veririz. İlkokulda Öğretmeni-
HAMDİ AYDIN
İK Profesyoneli
nize aşık olup öğretmen olmaya karar vermek de sık
görülenlerdendir.
Çocukluğumda ilk hedeflediğim meslek; Gizli Ajanlık
veya Dedektiflik idi. O kadar çok Agatha Christie roman-
Sayfa: 20
yorlar. Bunun sonucunda mesleklerini sevmeyen, işe gi-
na, iletişim yöneticiliğinden marka müdürlüğüne kadar
Şehirden çok sahil kasabasına benzettiğim şehrim Çanakkale’de geçen
gençlik yıllarımda hep bir
çıkış arayışı içerisindeydim. Ailemin maddi durumunun iyi olmamasının,
büyüyen bir baskı yara-
İLHAN ÖREN
Team Works Yönetici
tıyordu. Fotoğrafla uğraşmak istedim; para kazanamazsın dediler, tiyatro üzerine eğitim almak istedim; düzenli hayatın olmaz dendi,
karakaleme yetenekliydim, güzel sanatlar istedim; sen
daha kabul görmüş bir meslek edin hobi olarak yine çi-
birçok farklı işte çalıştım. Her bir işten de kendi iste-
zersin denildi. Sonra karar anı geldi: Hangi bölüm, han-
ğimle ayrıldım, çünkü kısa zaman içerisinde farklı kari-
gi üniversite? Benim verdiğim cevapsa “Hangi şehir?”
yer yollarını deneyimlemek amacım vardı, kariyer stra-
sorusunun cevabı oldu: İstanbul...
tejisti olmaya karar verdiğimde. Yaşımın genç olmasını bu şekilde güçsüz yan olmaktan güçlü yana dönüş-
Marmara Üniversitesinde okudum demek hoşuma gitmiyor; ben İstanbul’da okudum. Sevmediğim bir mesleğe devam etmek istemediğimden sosyal hayata daha
derken ayakları geri geri giden insanlarla sık sık karşıla-
türmek istedim. Amacım hep kariyer stratejisti olmaktı,
şıyoruz. İçe dönük bir karakteri olmasına rağmen pazar-
ancak çalıştığım tüm işlerde kendi firmammış gibi ça-
lamacı olmaya zorlanan veya tam tersi dışa dönük bir
lışmam beni yaptığım tüm işlerde mutlu ve başarılı kıl-
karaktere sahip iken akşama kadar masa başı bir görev
dı. Hatta her ayrıldığım şirket, her istifa edişimde son
yapmaya mahkûm edilen insanların mutsuzluklarını tah-
ederken ben ilk olarak bir işe girdim. Doğa sporlarına
derece fazla şaşırdı çünkü çok bağlı çalıştığım için ay-
karşı merakım doğrultusunda Yıldız Teknik Üniversite-
rılacağım hiç kimsenin aklına gelmiyordu. Çalıştığım
sinin dağcılık kulübüne yazıldım; eğitmenliğe kadar uza-
işin gerekliklerini yerine getirmek ve işe bağlı çalışmak
nan, yurtiçi ve yurt dışı tırmanışlarla halen aktif devam
gerçekten çok ama çok önemli oldu benim kariyer yol-
ettiğim bu spor; hayata karşı duruşumu, yaşam tarzımı
min edebiliyormuşsunuz?
Bugünün dünyasında çocukların çok küçük yaşlarda
hangi mesleklere daha yatkın oldukları, hangi meslekleri
severek yapabilecekleri rahatlıkla tespit edilebiliyor. Anne ve balara yürekten önerim; çocuklarını kendi istedik-
culuğumda, çünkü her defasında farklı fırsatların var ol-
düşkün bir çizgim oldu. Son sınıfta okuyan ağabeyim
adaptasyon sürecinde hep yanımdaydı. Okul arkadaşlarımın çoğu ev, okul, ev döngüsünde hayatına devam
şekillendiren en doğru karar olmuştur. Sonra dalış kursuna yazıldım, motosiklet kullanmaya başladım, Akut
leri değil, çocuklarının en yatkın oldukları, en sevecekle-
duğunun farkına varmamı sağladı. Kısaca özetlemem
ri mesleklere yönlendirmeleridir. Çok daha mutlu ve çok
gerekirse, iyi bir kariyer sahibi olmak demek; aslında o
daha keyifli bir yaşamları olacağından emin olabilirler.
iyi kariyeri kendi farkındalığımızı yükselterek kendi ken-
Anne ve babalar olarak zaten istediğimiz de bu değil mi?
venen insan: Arif Gürdenli girdi. Kendisi üst düzey yö-
dimizin yaratması demek benim için.
neticilik tecrübelerine kadar uzanan kurumsal kimliği-
v.b. arama kurtarma birimlerinde görev aldım.
Bu yoğun tempoda hayatıma bana ailemden çok gü-
Sayfa: 21
12. KOÇLUK VE MENTORLUK
NE DEDİLER
ni, Camel Trophy’de Türkiye’yi temsil etmesi sonrasında bırakmış, “Yaşayarak Öğrenme” üzerine ekip dinamiklerini artırmaya yönelik eğitim ve organizasyonlar yapan “Teamworks” firmasını kurmuş örnek bir insandır.
Teamworks’ün kurulumundan itibaren kendisinin hep
yanında oldum; part time’ dan full time’a, gözetmenlikten eğitmenliğe, satıştan operasyona kadar tüm mutfak
kısımlarında çalıştım. Arada yurtiçi ve yurtdışı endüstriyel dağcılık alanında çalışmalarım da oldu. 2011 itibari
ile Arif Gürdenli uzun yıllardır paralel olarak devam ettiği
danışmanlık alanında ilerleme kararı alarak Teamworks’ü
tamamen bana devretti, böylelikle hayatımda yeni bir
sayfa daha açıldı.
300’ den fazla marka ve 40.000 kişiye yakın organizasyon tecrübemizle 12 yıldır sektörün en geniş portföyüne
sahibiz. Her işimize ilk günkü heyecanla başlıyor, şirket
içi aile yaklaşımımız doğrultusunda katılımcı memnuniyetini en üst seviyeye taşıyoruz. Bence iyi bir kariyer sahibi olmak kazandığınız paraya ya da ünvanınıza bağlı değildir. İşinde mutlu olmak, verimli hissetmek, yaratıcı ve yapıcı olmaktır. Yaptığı işi dünyanın en değerli işini yapıyormuş özverisiyle yapabilmektir.
“ Yaptığımız işte mutluluk vermek, en
önemli amacımız”
Ben iş hayatıma 1992 yılında Turkinwest A.O.G. Menkul
Kıymetler’de, müşteri temsilciliği ve dealer olarak başladım. Daha sonra 1995 yılında ETS Tur’da rehberlik ve
ardından bölge operasyon
sorumluluğu yaptım, 2000
yılında İngiltere’ye gittim ve
2 yıl burada Türkiye’deki turistik tesislerin pazarlama ve
İLKER TAHMAZ
tanıtımını yaptım.2003 yıGirişimci/Tohum Kart
lında Türkiye’ye döndüm ve
Projesi
Demir Hayat Sigorta Genel
Müdürlüğü’nde birim yöneticiliği yaptım. Kendi işimizi yapma isteği ve yıllarca bu işlerden elde ettiğimiz deneyimleri değerlendirmek ve kullanmak istedik. Sonunda her
bireye ve her kuruma ulaşabileceğimiz büyük bir sosyal
sorumluluk projesi üstlenmeye karar verdik.
Bir gün internette bir çocuğun annesine yaptığı ve aslında Tohum Kart Proje’sinin temeli olan bir hikâye okuduk. Bu çocuk, parçaladığı kağıtları kek kabında kalp
Sayfa: 22
şekline sokmuş ve kağıtların üzerine çiçek tohumları
ekleyerek annesine hediye etmişti. Biz de bu fikri iki sene büyüttük, sevdik, çalıştık, araştırdık ve işlenebilir hale getirdik. Adını da Tohum Kart koyduk. Şu ana kadar
100’e yakın kurumsal şirketin sosyal sorumluluk projesinde yer aldık. Böylelikle milyonlarca insanın, ürettiğimiz Tohum Kartları toprağa ektikten sonra çevresini çiçeklerle ve ağaçlarla doldurmasına keyifle şahit olduk.
Amacımız kesilen ağaçlarda elde edilen kağıtları eğlenceli bir şekilde mesaj vererek, tekrar ait oldukları yere
doğaya ve özüne geri kazandırmak. Biz insanları mutlu
eden ve dünyaya katkı sağlayan, sevdiğimiz işi yapıyoruz. Kariyer yolculuğundaki başarının da bu seçimden
geçtiğine inanıyorum.
“ Hayat misyonumu ortaya koyan, tutkuyla
bağlandığım işi yapıyorum”
Yeni projeler üreten, pazara farklı ürünler sunan
ekiplerin bir parçası olmaktan, müşterilerime daha önce hiç görmedikleri ürünleri detaylı bir şekilde anlatmaktan çok keyif alıyorum.
İş geliştirme, mobil teknolojiler, pazarlama ve satış
alanlarında görev aldığım
kariyerimde birçok devrim
yaratan, alışkanlıkları değiş- NATALİ YEŞİLBAHAR
Vitringez Kurucu
tiren ve Türkiye’ye yeni gelen (Xing, Groupon) teknoloji ürünlerinin satış operasyonlarında bizzat görev yaptım. Dijital imaj stratejisti olarak birçok ünlü iş adamı ve
liderle çalıştım. 5 yıldır aktif olarak mobil ve internet teknolojilerinin kişilerin hayatını nasıl kolaylaştırdığını anlattığım blogumla Altın Örümcek ödülüne layık görüldüm.
Londra Olimpiyatlarında Global Blogger olarak ülkemizi temsil ettim. Her ay mobil ve internet sektörüne ilgi
duyan yöneticilerin 130’dan fazla şehirde bir araya geldiği Mobile Monday etkinliğini düzenliyorum.
Tutku ve heyecanımı bir gün bile yitirmeden sürdürdüğüm kariyerimin temelinde hep “insanların hayatını kolaylaştırmak” yattı. İşte bu noktada gerçeğe dönüşen hayalimiz Vitringez.com ortaya çıktı. Bence iyi bir kariyer; hayat
misyonunuza uygun, tutkuyla bağlanacağınız işi yapıyor
olmak bunun anahtarı. Vitringez.com girişimimiz sadece kariyerimin bir parçası değil, hayatımın tutkusu oldu.
Kariyer yolculuğundaki
yol arkadaşınız
Kariyeriniz sizin için ne anlama geliyor?
Yaşamınızın neresine oturuyor?
Bir kariyer koçuyla çalışsanız size ne fayda sağlar?
Peki ne yapar bu kariyer koçları?
Size hem kendi tecrübemden hem de kariyerle ilgili yapılan
çeşitli araştırmalardan değişik bakış açıları sunmaya niyetliyim
bu ay. Kendinizi ve iş yaşamınızı sorgulamaya hazır mısınız?
Kariyer kelimesinin kökeni Fransızca “carriere” kelimesinden gelmektedir ve anlamı “yol”dur. Latince
vagon anlamına gelen “carrus” kelimesinden türetilmiştir. Türk Dil Kurumu ise kariyer kelimesini şöyle
tanımlamaktadır:
“Bir meslekte zaman ve çalışmayla elde edilen
aşama, başarı ve uzmanlık.” Bütün bu tanımlarda benim gördüğüm ortak nokta; bir yolda ilerlemek. Günlük yaşamda da kariyerimizden bahsederken; “kariyer yolculuğum” ifadesi en sık kullanılan betimlemedir.
Hangi mesleğin ve işin kendine uygun olduğunu sorgulayan veya kafasında soru işaretleri olanlar için kariyer koçu bir yol arkadaşıdır. Koç; kişiyi harekete geçirir, eylem planı yapmasını sağlar.
Kariyeriniz sizin için ne anlama geliyor? Yaşamınızın neresine oturuyor? Bir kariyer koçuyla çalışsanız
size ne fayda sağlar? Peki ne yapar bu kariyer koçları? Size hem kendi tecrübemden hem de kariyerle ilgili yapılan çeşitli araştırmalardan değişik bakış açıları sunmaya niyetliyim bu ay. Kendinizi ve iş yaşamınızı sorgulamaya hazır mısınız?
Danışanlar ne kazanırlar?
• Kariyerlerine ne şekilde devam etmek istediklerine karar verirler.
• Hedeflerini net olarak tanımlarlar.
• Bu hedeflere ulaşmak için eylem planı hazırlayarak
uygulamaya koyarlar.
• Kendi yetkinlikleri konusunda bilinçlenirler.
• Güçlü yönlerini farkedip tutkularını keşfederler.
DEMET UYAR
Navitas Eğitim
Danışmanlık & Koçluk
Hizmetleri
• Hem sevecekleri hem de başarılı olabilecekleri mesleği seçerler.
• Kaynaklarını etkin bir biçimde kullanır ve yaşam kalitelerini artırırlar.
Kariyer koçluğu bu sonuçları sağlıyor da, peki biz kariyer kelimesine ne gibi anlamlar yüklüyoruz? İş hayatımıza bakışımızı nasıl değerlendiriyoruz? İsterseniz
önce bunlara biraz bakalım.
Amy Wrzesniewski çalışma hayatında anlam bulmaya dair üç yönelim göstermektedir.
1. İş: Yaşamımızı sürdürmek için gereken maddi koşulları sağlama yolu. Bu bakışta yaşam tatmini; işin
kendisinden ziyade hobilerimiz ve iş dışındaki ilişkilerimizden gelmektedir. İşin anlamı, iş dışındaki yaşama
sağladığı katkıdadır.
2. Kariyer: İlerleme, prestij ve statü sembolü. Bu bakışta mesleğinizde odaklandığınız alanda zaman içinde ne kadar ilerlediğiniz önem kazanmaktadır.
3. Çağrı: Daha büyük bir amaca hizmet etme şekli.
İşine bu şekilde bakan kişiler yaptıkları işi anlamlı bulur ve işin kendisinden ve sağladıkları katkıdan dolayı tatmin duyarlar.
Mesleki hayatınıza baktığınızda siz, kendinizi hangi
yönelimde görüyorsunuz? Benim tecrübem; çoğu kişinin ilk iki aşamada olduğunu gösteriyor. Özellikle üniversiteyi bitirip bir iş aramaya başladığınızda en önemli mesele; bir an önce bir şirkete kapak atıp, para kazanmaya başlamak oluyor. Hatta, bazılarımız okurken, çeşitli yarı zamanlı işlerde çalışıp, para kazanmaya başlıyoruz. Para kazanmak, bir nevi aileye duyu-
Sayfa: 23
13. FİLM - VİDEO
KOÇLUK VE MENTORLUK
lan maddi bağımlılığın bitip, özgürlüğümüzü ilan etmePeki bu yolculukta ilerlememizi neler sağlar?
nin sembolü haline geliyor. Elbette, gireceğimiz
Bu noktada benim en etkilendiğim yazarlardan
kurumda sadece maaş seviyemizi değil,
birisi olan Jim Collins’in “İyiden Mükemikinci yönelim olan gelişim olanaklarımele Şirketler” (Good to Great) kitabını
EN DERİN
nı ve kariyer imkanlarını da düşünüsize kaynak gösttermek istiyorum. Jim
TUTKUYLA BAĞLI
yoruz. Çoğumuz ise; üçüncü yöneliCollins ve ekibi, şirketlerin vasattan, müOLDUĞUMUZ ŞEY
mi es geçebiliyoruz.
kemmele dönüşmelerine neyin etken
İşte bu noktada; koçluk
olduğunu araştırdılar. Mükemyaptığım üst düzey yönemeliği yakalamak ve kalıcı
EKONOMİK
ticilerde farkettiğim şey:
başarı sağlamak için aşaDÜNYADA EN İYİ
ÇARKINIZI
ğıdaki üç çemberin kesişYüksek maaş kazanmış
OLDUĞUNUZ ŞEY
DÖNDÜREN ŞEY
mesi gerekiyor. Lütfen kenve kariyer basamakladinize bu üç soruyu sorun ve
rında yükselmiş olmasına
kendi kesişim kümenizi bulun.
rağmen, yaşanan tatminsizİşte burası; sizin hem istediğiniz kazanlik….Peki eksik olan ne? Üçüncü boyut; yani kariyerinizin sizi çağırmaması veya bir başka cı elde etmenizi, hem de severek çalışmanızı sağlayacak bölge. Burayı tespit ettikten sonra kariyer yolculudeyişle; tutku ve amaç eksikliği.
ğunuzda emin adımlarla ilerleyebilirsiniz.
KÜTÜPHANE
GELECEĞİ İNŞA EDECEK
5 ZİHİN TİPİ
HOWARD GARDNER
Harvard Business School’un Lisansüstü öğretim görevlisi Howard Gardner tarafından kaleme alınmış Geleceği İnşa Edecek Beş Zihin Tipi isimli kitabında ise
ihtiyacımız olan düşünme modellerini ortaya koyuyor.
DİSİPLİNLİ VE SENTEZ ZİHİN: Disiplinli, sentez
yapmayı bilen, yaratıcı, başkalarına ve kendine saygılı
ve etik düşünebilen zihinlerin dünyayı yöneteceğinden
bahsediyor özetle…
“Psikoloji alanında eğitim görmeme rağmen bir psikolog
gibi düşünmeyi öğrenmem on yılımı aldı”
Gardner’a göre kişi bir beceri, meslek ya da bilgi
alanında ustalaşmada kendisine sürekli ve esas olarak
sonsuz bir ilerleme sağlayacak alışkanlıkları edindiği
ölçüde disiplinli.
Uzman tanımı yapılabilmesi için de en az 10 yıl aynı
meslek dalında çalışmış olmak gerektiğini belirtiyor.
Bilgiyi ezberlemenin teknoloji çağında anlamı yok,
önemli olan bu bilgiyi yorumlamak ve gerekli biçimde
kullanmak diyerek sentez zihne geçiş yapıyor yazar:
“İnsanların gelecekte ihtiyaç duyacakları disiplinler için bir liste yazacak olsam, listeme üniversite
Sayfa: 24
öncesinde fen, matematik ve tarihin yanı sıra sanat
dallarından en az birini ( örneğin resim yapma, bir
müzik aleti çalma ya da tek perdelik bir oyun yazma)
dâhil ederim”
İNNOVASYON VE YARATICI ZİHİN: Kitabın yaratıcı
zihne ilişkin bölümünde son yıllarda inovasyon kavramı
olarak dünyayı kasup kavuran yeni bir şeyler yaratma
ihtiyacının da çok doğru bir biçimde analizi yapılıyor.
Disipline dayanmayan, fayda yaratmayan bir çalışma
içi boştur. Aslında bu cümle bile innovatif olmak için
milyonlara USD harcayan ve karı göz ardı ettiği için
zarar eden projelerin nedenini ortaya koyuyor.
SAYGILI VE ETİK ZİHİN: Zekanın yeni biçimlerinin
kansere aşı bulmak gibi olumlu amaçlar için kullananlar
ile nükleer başlığı ateşlemek için programlanmış bir
bilgisayar üretmek gibi yıkıcı ve kontrol edici kullanmak
isteyenler arasında bir mücadeleye de sebep olacağının
altı çiziliyor. Bu yüzden saygılı ve etik zihinler dünyanın
daha mutlu toplumlardan oluşmasında büyük önem
taşıyor.
Ayın Filmi:
MİLYON DOLARLIK
BEBEK
Filmin yönetmeni: Clint Eastwood
Filmin konusu:
Frankie Dunn, ringlerde yaşadığı yıllar boyunca müthiş
dövüşçüler yetiştirmiştir. Öğrencisi olan boksörlere öğrettiği en önemli ders ise kendi hayatı için de düstur edindiği¸ her şeyin üzerinde kendini korumaktır. Tek arkadaşı Scrap, onun spor salonuna göz kulak olmaktadır. Bir
gün Maggie Fitzgerald spor salonuna gelir. Yaşı spora
başlamak için çok büyüktür ve Frankie kızları asla çalıştırmamıştır. Hayatının tek amacından asla vazgeçmeye
niyetli olmayan Maggie her gün spor salonuna gelip çalışmaya devam eder. Sonunda genç kızın sarsılmayan
azmine yenik düşen Frankie istemeden de olsa onu çalıştırmayı kabul eder.
Hayatının en zorlu kariyer mücadelesine giren Maggie,
Frank’ten hayat üzerine de çok şey öğrenir.
BLACK
YOYO USTALIĞI
YOLCULUĞUM
Sadece bir yo-yoyu döndürmek için çaba harcadığınız günleri hatırlayın, ya da eğer gerçekten gösterişliyseniz “köpek gezdirmek” için? Henüz hiçbir şey görmediniz. Japon dünya yo-yo şampiyonu Black dolabınızdan yoyonuzu çıkarmanızı sağlayacak yaşam tutkusunu buluşunun ilham verici hikayesini anlatıyor ve müthiş bir gösteri sunuyor. İZLEMEK İÇİN: http://www.ted.com/talks/lang/tr/black_my_journey_to_yo_yo_mastery.html
Sayfa: 25