SlideShare a Scribd company logo
1 of 88
Hazırlayan:
Sadık Hüseyin Gül
DIŞ POLİTİKA NEDİR?
 Ulus devletin yetkili organları tarafından oluşturulup
uluslararası arenada uygulanan politikalar.
 Hem içselliği hem dışsallığı olan siyasal bir köprü
 İki devletin birbirlerine karşı izledikleri siyasalar
 Devletlerin uluslararası camiaya göre konumu:
Uluslararası politika
DIŞ POLİTİKA YAPIMINA
FARKLI YAKLAŞIMLAR
 Realizm
 Liberalizm
 Konstrüktivizm(İnşacı kuram)
DIŞ POLİTİKA YAPIMINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1. Uluslararası yapı
2. Jeopolitik konum
3. Ulusal kamuoyu
4. Doğal çıkar algılamaları
1. ULUSLARARASI YAPI
 Soğuk Savaş’ın bitimini müteakiben birçok ülkenin
politikasını gözden geçirmesi
 Körfez Savaşı sonrası Suriye’nin konumu
 Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı öncesinde bazı paktlara
iştirak etmesi
2. JEOPOLİTİK KONUM
 Coğrafi konumun
politikalara etkisi
 Friedrich Ratzel (1844-
1904) : jeopolitik üzerine
ilk ciddi çalışmayı yapan
şahıs
 Devletlerin canlı bir
mekanizma olması
 Istıfa-ı tabiî (Natürel
seleksiyon)
Jeopolitik Üzerine Yapılan Diğer
Çalışmalar
 Lebensraum (Yaşam alanı)
 Rudolf Kjellen (1864-1922): Jeopolitiğin isim babası;
kara, deniz ve hava jeopolitiğinin teorik temellerinin
hazırlanması
 Alfred Thayer Mahan (1840- 1914): Ortadoğu kavramını
ilk olarak teorize eden kişi, deniz gücünün önemini
vurguladı.
Halford Mackinder (1861-1947)
 Doğu Avrupa’ya hakim olan merkez bölgesini(heartland)
kontrol eder.
 Merkez bölgesine hakim olan dünya adasını (Avrasya ve
Afrika) kontrol eder.
 Dünya adasını kontrol eden dünyaya hakim olur.
Mackinder’ın
dünyayı tasnifi
Inner Crescent (İç Hilal):
Almanya, Türkiye, Hindistan,
Çin
Outer Crescent (Dış Hilal) :
İngiltere, Güney Afrika,
Japonya
Nicholas J. Spykman (1893-1943)
 Rimland teorisi
 Who controls the rimland
rules Eurasia;
 Who rules Eurasia
controls the destinies of
the world.
 ABD’nin Soğuk Savaş
boyunca dış politikasının
temel ilkelerini oluşturdu.
Nicholas Spykman’ın Rimland teorisinin müşahhaslaşmış şekli
3. ULUSAL KAMUOYU
 Amerika’nın Suriye’ye yapılacak askerî müdahaleden
vazgeçmesi
 Vietnam Savaşı’nın sona erdirilmesi
 İsrail-Filistin barış görüşmelerinde tarafların sık değişen
tutumları
 Örnek bir olay:
Şam yakınlarındaki bir mevkide muhalif güçlere karşı
Esed güçleri tarafından sarin gazı saldırısının
düzenlenmesi (21 Ağustos 2013)
Suriye’ye müdahale için kırmızı çizginin kimyasal
silahların kullanılması olduğunu açıklayan Obama
yönetimine gözlerin çevrilmesi
İngiltere, Fransa, İsrail, Arap ülkeleri ve Türkiye’nin
Suriye’ye müdahale için lobi yapması
Obama’nın ekibinin Suriye’ye müdahalenin gerekliliği
konusunda Obama’yı ikna etmesi
İngiltere Başbakanı David Cameron’ın Suriye’ye
müdahale konusunda parlamentodan ret oyu alması ve
İngiltere’de geniş çaplı gösterilerin düzenlenmesi
(29.08.2013)
Obama’nın halkı ikna için
konuşmalar yapması ve
demeçler vermesi
Yapılan bir anket sonucunda Amerikan
halkının yalnızca %25’inin Obama’nın
söylediği müdahale şartlarını desteklediğinin
açıklanması (Anket sonuçlarıyla ilgili bir
haber: http://www.haaretz.com/news/middle-
east/1.543391 )
Amerika’nın müdahaleden
vazgeçmesi
4. DOĞAL ÇIKAR
ALGILAMALARI
 Devletlerin temel gayesi gücü ele geçirerek çıkarlarını
elde etmektir.
 Karar verici çıkarların belirlenmesini etkiler.
 Karar vericinin geçmiş yaşantısı, psikolojik durumu temel
müessirlerdendir.
 Saddam Hüseyin
ORTADOĞU’NUN DURUMU
 İki çeşit devlet kurulumu
 Sömürgeciliğin manda ve himaye şeklinde devamı
 Suriye’de Fransız mandası
 Filistin ve Irak’ta İngiliz mandası
 1921’de İngiltere’nin Filistin topraklarını Ürdün ve
Filistin olarak taksim etmesi
 Ürdün, Suriye ve Irak’ta Haşemi krallıkları
 1 Eylül 1920: Lübnan’ın kuruluşu
 Irak’ta iç ayaklanmalar
 Büyük Suriye yolunda çabalar
 1925: İran’da Pehlevi hanedanının darbeyle Türk asıllı
Kajar hanedanını devirerek iktidara gelmesi
 1932: Abdülaziz ibni Suud’un önderliğinde Suudi
krallığının kurulması
 1933-1936-1939: Filistin’de İngiliz mandasına karşı Arap
ayaklanmaları, Arap-Yahudi çatışmaları
Bernard Lewis’in
Ortadoğu taksimi
 Mısır’da krallığın kurulması ve Kral Faruk iktidarı
 Kuzey Afrika’da İtalyan ve Fransız sömürgeleri
 1935: İtalya’nın Habeşistan’ı işgali
II. Dünya Savaşı sonrası Ortadoğu haritası
Sözle devlet
kurulur mu?
Acaba Ürdün’ün sınırlarındaki o girinti niye var?
Irak’taki bir çöl neden Suriye çölü olarak adlandırılıyor?
AVRUPA’NIN DURUMU
 I. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiliz dominasyonu
 Ulus-devletlerin kurulması
 1929: Dünya ekonomik buhranı: ABD ve Avrupa merkezli
olan bu kriz, sadece bu bölgeleri değil, bütün dünyayı
derinden etkilemiştir.
 1933: Almanya’da Nazi iktidarı
 Almanya’nın Versay Anlaşması’nı tanımadığını ilan
etmesi
 1935: İtalya’nın Habeşistan’ı işgali
 1 Kasım 1936: Roma- Berlin Mihver ittifakı
 1936-1939: İspanyol İç Savaşı
 11-13 Mart 1938: Almanya’nın Avusturya’yı ilhakı
 14-15 Mart 1939: Almanya’nın Çek topraklarını ilhakı
II. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında Avrupa
ATATÜRKÇÜ DIŞ POLİTİKANIN
TEMEL ESASLARI
 Bağımsızlık
 Gerçekçilik
 Akılcılık
 Eşitlikçilik
 Barışı ve Milli Menfaatleri Esas Alma
 Türk Kamuoyunu Dikkate Alma
 Başka Devletlerin İç Politika ve Yönetimlerinden
Etkilenmemek
 Dünya Konjonktürünü Göz Önünde Bulundurmak
1. BAĞIMSIZLIK
 Başka bir devlete veya milletlerarası kuruluşa bağlı
olmadan kendi kararlarını kendi verebilmede hür olma
durumu.
 Lozan Barış Anlaşması’nda kapitülasyonların kaldırılması,
Montreaux Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalanması bu
ilkenin uygulandığını gösterir.
Türkiye halkı, yüzyıllardan beri
özgür ve bağımsız yaşamış ve
bağımsızlığı yaşama gereği saymış
bir milletin kahraman evlatlarıdır. Bu
millet bağımsızlıktan uzak
yaşayamamıştır, yaşayamaz,
yaşayamayacaktır.
2. GERÇEKÇİLİK
 Harici siyasette, Türkiye gerçekleşmesi mümkün olmayan
hedefler peşinde koşmamış, kendi potansiyelini ve dünya
konjonktürünü göz önünde bulundurarak politikalarını
uygulamıştır.
 Panislamizm ve Pantürkizm gibi politikaların
benimsenmemesi bu ilkenin bir tezahürüdür.
Büyük ve hayali şeyleri yapmış gibi görünmek
yüzünden bütün dünyanın husumetini, garazını,
kinini bu memleketin ve bu milletin üzerine
celbettik. Biz Panislamizm yapmadık. Belki
“yapıyoruz, yapacağız” dedik. Düşmanlar da
yaptırmamak için bir an öldürelim dediler.
Panturanizm yapmadık, “yaparız, yapıyoruz,
yapacağız” dedik ve yine “öldürelim” dediler. …
Biz böyle yapmadığımız ve yapamadığımız
mefhumlar üzerinde koşarak düşmanlarımızın
adedini üzerimize olan tazyikatı tezyid etmekten
ise hatt-ı tabiîye, hadd-i mesrua rücu edelim.
3. AKILCILIK
 Türkiye uluslararası ilişkilerde, tarihî ve dostluk ve
düşmanlıklar yerine değişen şartlar ve karşılıklı yarar
ilişkilerini esas alarak çok farklı ülkelerle pozitif
münasebetler geliştirmiştir.
 Balkan Antantı ve Sadabad Paktı’nın imzalanması, Yunan
ile iyi ilişkilerin kurulması buna örnektir.
Gözlerimizi kapayıp yalnız yaşadığımızı varsayamayız.
Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile ilgisiz
yaşayamayız. Tam tersine ileri, uygar bir millet olarak
uygarlık alanının üzerinde yaşayacağız; bu yaşam ancak
bilim ve teknikle olur. Bilim ve teknik nerede ise oradan
alacağız ve her millet bireyinin kafasına koyacağız. Bilim
ve teknik için sınır ve şart yoktur.
4. EŞİTLİK
 Türkiye’nin, devletler arası sorunların çözümünde eşitliğe
dayanan dostluklar ve ittifaklar kurmasını öngören bir
politikadır.
 Lozan’ın eşit şartlar altında yapılması, Misak-ı Milli’deki
“Ülkedeki azınlıkların hakkı, komşu ülkelerdeki
Müslüman halkın hakları kadar olacaktır.” maddesi bu
ilkenin bir tezahürüdür.
5. BARIŞI VE MİLLİ
MENFAATLERİ ESAS ALMA
 Devletler arası meselelerin hukuki yollardan, diplomasi
yoluyla çözülmesi, Türkiye’nin benimsediği en önemli
ilkelerden biridir.
 I. İnönü Savaşı’nın akabinde TBMM hükümetinin, müspet
bir sonuç ummamasına rağmen Londra Konferansı’na
delege göndermesi, Türkiye’nin 1932’de Milletler
Cemiyeti’ne katılması, Yunan Başbakanı Venizelos’un
Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesi
Türkiye’nin barışçıl bir dış politika izlediğini gösterir.
Cumhuriyetin siyaset-i
hariciyede veçhesi
müstakimane ve halisane
olarak sulhun ve
muahedatın muhafazasına
müteveccihtir.
6. TÜRK KAMUOYUNU
DİKKATE ALMAK
 Türkiye, ülke menfaatlerini ve kendi halkını dikkate alan
bir milli dış politika takip etmeye önem vermiştir.
 Halkının büyük bir kısmı Türklerden oluşan Hatay’ın ana
vatana katılması konusunda izlenen politika, Türkiye’nin
milli menfaatlerini dikkate aldığını gösterir.
Dış siyaset siyaset bir toplumun iç
bünyesiyle sıkı şekilde ilişkilidir. Çünkü iç
bünyeye dayanmayan dış siyasetler daima
mahkum kalırlar. Bir toplumun iç teşkilatı
ne kadar kuvvetli, sağlam olursa dış siyaseti
de o oranda güçlü ve sağlam olur.
7. BAŞKA DEVLETLERİN İÇ POLİTİKA VE
YÖNETİMLERİNDEN ETKİLENMEMEK
 Bağımsızlığını her şeyin üstünde tutan Türk devleti, başka
devletlerin iç politika ve yönetim sistemlerinden
etkilenmemiştir.
 Türkiye’nin; Komünizm, Faşizm, Nazizm gibi akımlardan
etkilenmemesi bu politikaya uygun bir gelişmedir.
Bolşeviklere gelince bizim memleketimizde bu
doktrinin hiçbir şekilde yeri olamaz. Dinimiz,
adetlerimiz ve sosyal yapımız tamamıyla, böyle
bir fikrin yerleşmesine uygun değildir.
8. DÜNYA KONJONKTÜRÜNÜ
GÖZ ÖNÜNDE
BULUNDURMAK
 Her devlet gibi Türkiye de dünyadaki gelişmeleri göz
önünde bulunduran bir politika izlemeyi ilke edinmiştir.
 Balkan Antantı, Sadabad Paktı, Montreaux Boğazlar
Sözleşmesi’nin imzalanması konjonktürün umumi bir
harbe müteveccih olmasından doğmuştur.
Lozan Antlaşması’ndan beri bazı durumlar, bazı
şartlar değişmiştir. Boğazlar, Türk topraklarını iki
kısma ayırır; bu nedenle bu deniz geçidinin
sağlamlaştırılması Türkiye’nin güvenliği ve
savunması için çok önemlidir. Anahtar durumunda
böyle önemli bir yer, herhangi maceracı bir
saldırganın keyfine ve merhametine bırakılamaz.
Türkiye, muhtemel barış bozucularının, birbiriyle
savaşmak için Boğazlardan geçmesine engel
olmaya mecburdur. Türkiye, buna asla izin
vermeyecektir.
LOZAN’DA ÇÖZÜME
KAVUŞTURULAN SORUNLAR
 Türkiye’nin yeni bir devlet olarak kabul edilmesi
 Kapitülasyonlar ve dış borçlar
 Yunanistan, Bulgaristan sınırları
 Azınlıklar
 Savaş tazminatı
LOZAN’DA İHTİLAFTA
KALAN KONULAR
 Suriye ve Irak sınırları
 Boğazlar
 Batı Trakya’daki Türkler ve Anadolu’daki Rumların
durumu
İKİ ANLAŞMANIN
MUKAYESESİ
Sevr Antlaşması Lozan Antlaşması
 Doğu Anadolu’da Ermeni ve
Kürt devleti kurulacak.
 İzmir ve Ege Bölgesi’nin
büyük bir bölümü Yunan’a,
Antalya ve Konya İtalya’ya,
memalik-i Arabiyye,
İngiltere’ye, Adana, Kayseri,
Sivas ve Malatya bölgesi
Fransa’ya bırakılacak.
 Doğu Anadolu Türkiye’ye
bırakılacak.
 Irak sınırı dışında Misak-ı Milli
hedeflerine ulaşıldı.
 Kapitülasyonlar, tüm müttefik
devletleri kapsayacak şekilde
genişletilecek.
 Müttefikler istedikleri gibi
Boğazlardan geçebilecekler.
Boğazlarla ilgili her mesele,
içinde Türk delegenin ter
almadığı bir komisyon
tarafından çözülecektir.
 Türk ordusunda asker ve
cephane potansiyeli
sınırlandırılacaktır.
 Azınlıklara çok geniş haklar
tanınacaktı.
 Kapitülasyonlar kaldırıldı.
 Boğazlar Komisyonu devam
etti ve başkanı bir Türk oldu.
 Boğazların her iki yakasının
askerden arındırılmasının
dışında orduya herhangi bir
sınırlama gelmedi.
 Azınlıklar Türk vatandaşı kabul
edilerek her türlü ayrıcalıkları
kaldırıldı.
LOZAN MUAHEDESİNİN
EHEMMİYETİ
 Türk milletinin, siyasi ve hukuki bağımsızlığını tüm
dünyaya kabul ettirmesi
 Osmanlı’nın resmen sona ermesi
 Mondros ve Sevr’in geçersizliğinin kanıtlanması
 Türkiye’nin iktisadi bağımsızlığının temini
 Türk İstiklal Harbi’nin başarıya ulaşmasının, diğer
sömürge altında yaşayan akvamı etkilemesi
Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan
beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile
tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın
sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı
tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir siyasi zafer
eseridir! Lozan Konferansı düne ve bugüne ait, üç
beş yıla ait hesapların sonuca bağlanmasıyla
uğraşmakta değildir. Belki, üç, dört yüzyıllık
birikmiş ve yoğunlaşmış hesapların görülmesiyle
uğraşmaktadır.
Onun Türkiye için baş önemi, bugünkü Türkiye
Cumhuriyeti’nin içine aldığı hemen hemen bütün
topraklarda tam ve bütün Türk egemenliğini
yeniden tesis etmesiydi. Aynı zamanda, uzun
süreden beri bir aşağılık ve kölelik sembolü olarak
addedilen kapitülasyonlar kaldırıldı. Böylece
Türkiye, I. Dünya Savaşı’nın yenilmiş devletleri
arasında tek olarak, kendi perişanlığından ayağa
kalkmayı başardı ve galipler tarafından kendisine
dikte edilen barışı reddederek kendi şartlarının
kabulünü sağladı. Çünkü Lozan Antlaşması
aslında, Türk Milli Misakı’nda ifade edilmiş
isteklerin uluslararası tanınmasıydı.
TEMEL MESELELER
 Lozan’da halledilemeyen meseleler
 Türk- Yunan ilişkileri
 Türk- Fransız ilişkileri
 Türk- İngiliz ilişkileri
 Türk- Sovyet ilişkileri
TÜRK- YUNAN
İLİŞKİLERİ
1. Nüfus
mübadelesi
2. İlişkilerin
düzelmesi ve
yakın dostluk
 Lozan’daki mübadele kararı
 30 Ocak 1923 protokolü
İstanbul’daki Rumların ve Batı
Trakya’daki Türklerin hariç
tutulması
 Mondros esnasında
İstanbul’daki Rumlar, 1913
Bükreş Antlaşması esnasında
Batı Trakya’da oturan Türkler
Savaştan yeni çıkmış, yaklaşık on bir milyon kadar bir nüfusa
sahip olan Türkiye, birçok sorun ve yetersizlikle yüzleşmekteydi.
1.200.000 Anadolu ve Doğu Trakya Rumunun Türkiye’de
ayrılması ekonomik sıkıntıları arttırmış, bir de buna sayısı yarım
milyona ulaşan, büyük ölçüde varını yoğunu Yunanistan’da
bırakarak göç eden Türk- Müslüman halk eklenmiştir.
Dönemin resmi kayıtlarına göre Türkiye’yi terk eden Rumlardan
200.000- 250.000 civarında ev kalması gerekirken kalan 100.000
kadardı ve bunların ekserisi umumi bir tamirata hacet
duyuyorlardı. Terk edilen evlerin de yerli halk tarafından
yağmalanmasıyla hükümetin eline ancak 25.000 kadar ev
geçebildiğinden mübadele ile gelenleri barındırabilme sorunu
yaşanmıştır.
Yunanistan’dan göç edenlerin geçimlerini sağlamaları için
Mübadele Komisyonu oluşturularak, ortalama beş kişilik çiftçi
göçmen ailesine verilecek araziler veya yemiş vere ağaçlar,
türüne ve değerine göre tespit edilmiştir:
Bu yöntemle mübadele göçmenlerine toplam 5.000.000 dönüm
arazi, 4.300.000 adet de zeytin, incir ve meyve ağacı
dağıtılmıştır.
Tablo 1: 1923 ile 1927 yılları arasında illere göre iskan edilmiş mübadil sayıları
İlişkilerin
düzelmesi
 1930lardan itibaren Doğu
Akdeniz’de varoluşsal
tehditlerin ortaya çıkması
 1930’da Venizelos ve İsmet’in
karşılıklı ziyaretleri
 Yunanistan’ın Türkiye’nin
Milletler Cemiyeti’ne girişini
desteklemesi
TÜRK-FRANSIZ İLİŞKİLERİ
 Suriye sınırı meselesi
 Borçlar Sorunu
SURİYE SINIRI MESELESİ
 20 Ekim 1921- Ankara Antlaşması
 Eylül 1925: Bir komisyon kurulması
 1926: Dostluk ve İyi Komşuluk Anlaşması
 1930: Hatay hariç Suriye sınırının belirlenmesi
BORÇLAR SORUNU
 Osmanlı’dan kalan borçların ödenmesi
 1928 Borçların yeniden düzenlenmesi
 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı
 1933 Paris Borç Sözleşmesi
TÜRK- İNGİLİZ
İLİŞKİLERİ
 Türkiye’nin Musul ve Kerkük’ü
milli sınırları içinde
addeylemesi
 İngiltere’nin buraları bırakmak
istememesi
 Kapı komşusu Milletler
Cemiyeti
 Şeyh Sait İsyanı
 Ankara Antlaşması (1926)
 Musul ve Kerkük Irak’a
bırakılacak.
 Irak hükümeti, Musul’a karşılık
petrol üzerine konulan verginin
%10’unu Türkiye’ye verilmesi
 Hakkari sınırında Türkiye
lehinde düzeltme yapıldı.
 Misak-ı Milli’nin çok önemli bir
parçasından feragat edilmiştir.
 Türkiye- Irak sınırı İngilizlerin
istediği biçimde şekillendi.
 Türkiye 500 bin sterlin
karşılığında bu hakkından
vazgeçmiştir.
SONUÇTA NE OLDU?
 Türkiye, enerji bakımından büyük nispette dışa bağlı,
 Saddam İran ile yaptığı savaşı, Kuveyt müdahalesini
buradan finanse etti.
 Kuzey Irak’taki etnik sorun
 Halepçe katliamı (5.000 ölü, 7.000 yaralı)
 PKK
HALEPÇE
KATLİAMI
TÜRK- SOVYET İLİŞKİLERİ
 Milli Mücadele döneminde tam işbirliği, Moskova
Antlaşması
 Locarno Antlaşması ile Sovyetlerin dışlanmışlık hissi
 1925: Tarafsızlık ve Saldırmazlık Antlaşması
 1927: Ticaret ve Seyr-i Sefain Antlaşması
 1928: Briand- Kellogg Paktı, karşılıklı destek
 1929: Önceki dostluk antlaşmalarını teyid
 Bazı sorunlar:
Sovyetlerin komünizmi yaymak istemesi
Osmanlı’nın borçlarının ödenmesi için Türkiye’nin
anlaşmalar yapması
 1936 Montreaux Boğazlar Sözleşmesi’ne kadar iyi
ilişkiler
BU DÖNEME GENEL BİR
BAKIŞ
 Lozan’da çözülemeyen meselelerin çözülmesi
 Yeni bir devlet olarak uluslararası arenada kendini
tanıtmak
 Çok eksenli bir dış politika
TEMEL DİNAMİKLER
 1929 Dünya Ekonomik Buhranı
 Almanya’da Nazizm, İtalya’da Faşizm iktidarı ve buradan
yayılan güvenlik tehditleri
 İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği’nin statükocu grubu
kurmaları
 Bütün dünyayı saracak bir savaşın ayak seslerinin
duyulması
Milletler Cemiyeti (Cemiyeti Akvam olarak da bilinir) Birleşmiş Milletler'in II.
Dünya Savaşı'ndan önceki yapılanma biçimi ve adı, uluslararası toplumun
örgütlenmesinde, evrensel eğilimli ve kapsamlı ilk uluslararası siyasal örgüt olarak
İsviçre’nin Cenevre kentinde kurulmuştur.
Birinci Dünya Savaşı içinde, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak amacıyla
uluslararası siyasal bir örgüt kurulması düşüncesi İsviçre,
Hollanda, Fransa, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde özel ve resmi
çevrelerde doğmuştur. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Wilson, 1916’dan
başlayarak bu düşünceyi benimsemiş, denizlerin serbestliğini sağlayacak, savaşı
önleyecek, ülke bütünlüğünü ve siyasal bağımsızlığı güvence altına alacak,
silahsızlanmayı düzenleyecek uluslararası bir örgütün kurulmasını savunmuştur.
Paris Barış Konferansının 25 Ocak 1919'da yapılan toplantısında; uluslararası barışı ve
güveni sağlayacak ve devam ettirecek bir Milletler Cemiyeti kurulmasına karar verildi.
Bu kararı yerine getirmek için bir komisyon kuruldu.
Komisyonun hazırladığı sözleşme 28 Nisan 1919 tarihinde Konferans Genel
Kurulu'nda kabul edildi ve böylece Milletler Cemiyeti kurulmuş oldu.
20 yıl süreyle dünya milletlerine hizmet veren bu cemiyet tüm çabalara rağmen İkinci
Dünya Savaşı'nın çıkmasını engelleyemedi. Savaş sonrası
18 Nisan 1946'da Cenevre'de toplanan konferans, XXI. Genel Kurul Toplantısıyla
cemiyetin dağılmasına karar verdi.
Her savaş sonrası antlaşmalarına önsöz olarak konması şartını getiren Milletler
Cemiyeti Yasası; Bir Başlangıç Bölümü ve 26 maddeden oluşmaktaydı.
Milletler
Cemiyeti’ne
Giriş
 İlk başlarda girme konusunda isteksizlik
 Daha sonra sorunların çözülmesi, dünya politikalarında
ağırlığın arttırılmak istenmesi gibi nedenlerden dolayı
Cemiyet’e iştirak hususunda isteklilik belirtildi.
 İspanya’nın teklifi, Yunanistan’ın desteğiyle 18 Temmuz
1932’de üye olundu.
BALKAN ANTANTI (1934)
 1933’ten itibaren Almanya ve İtalya’nın silahlanarak
yayılmacı bir siyaset izlemeleri
 1923- 1925: Arnavutluk, Bulgaristan ve Yugoslavya ile
dostluk anlaşmaları imzalanmasıyla oluşan barış ortamı
 9 Şubat 1934: Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve
Romanya paktı kurdu.
 Temel amaç, devletlerin bir savunma kalkanı oluşturarak
birbirlerinin toprak bütünlüğünü garantiye almaları
 Arnavutluk İtalya’nın etkisinde kaldığından, Bulgaristan
ise yayılmacı bir siyaset izlediğinden pakta katılmadı.
 1937: Paktın dağılması
MONTREUX(MONTRÖ)
BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ (1936)
 Lozan’da hakimiyeti kısıtlayacak hükümler
 Savaşın ayak seslerinin duyulmasıyla Türkiye’nin
Boğazları güvence altına almak istemesi ve bazı ülkelere
nota vermesi
 Türkiye, İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği, Japonya,
Yunanistan ve Yugoslavya’nın katılımıyla Montrö’de
sözleşmenin imzalanması
İKİ ANTLAŞMANIN
MUKAYESESİ
Lozan Antlaşması Montreux Boğazlar Sözleşmesi
 Ticari gemiler Boğazlardan
serbestçe geçebilecek, savaş
gemileri ise Karadeniz’e kıyısı
olan devletlerden deniz
kuvvetleri en fazla olanın
donanmasından fazla olmamak
koşuluyla Boğazlardan
geçebilecek.
 Ticaret gemilerinin her iki
yönde de geçişi serbest olacak,
savaş gemilerinin geçişinde ise
Türkiye’ye önceden bilgi
verilecek, Türkiye’nin yer
almadığı bir savaşta, savaşan
devletlerin savaş gemilerinin
Boğazlardan geçişi
yasaklanacak, Türkiye savaşa
girerse Boğazları istediği gibi
kullanabilecek.
 Boğazların idaresi,
başkanlığını bir Türk’ün
yürüteceği bir komisyon
tarafından görülecek.
 Boğazların her iki
yakasında 20 kmlik
askerden arındırılmış bir
bölge oluşturulacak.
 Boğazlar Komisyonu
kaldırılarak, bütün
yetkileri Türkiye
Cumhuriyeti’ne
devredilecek.
 Türkiye, Boğazlarda
istediği kadar askeri güç
bulundurabilecek.
SÖZLEŞMENİN ÖNEMİ
 Türk devletinin egemenlik haklarını sınırlayıcı hükümler
kaldırılmıştır.
 Boğazlarda asker bulundurulmasıyla Doğu Akdeniz’de ve
beynelmilel muvazenelerde mühim bir mevki
kesbeylemiştir.
 Türk- Sovyet aşkının sonu
SADABAD PAKTI (8 TEMMUZ
1937)
 İtalya’nın Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’ya yönelik
tehlikeli emelleri ve Habeşistan’I işgal etmesi
 Türkiye, İran, Irak ve Afganistan’ın ortak kaygıları ve
ittifak ihtiyacı
 Suriye, Hatay meselesinden dolayı yok
 8 Temmuz 1937: Paktın imzalanması
 Amaç, sınırların korunmasını sağlamak, Milletler
Cemiyeti’nin kararlarına uymak ve karşılıklı saldırmazlık
 İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra önemi azaldı ve 1955
Bağdat Paktı ile ortadan kalktı.
HATAY’IN ANAVATANA
KATILMASI
 1936: İlişkilerin gerilemesi ve Türkiye’nin Fransa’ya nota
vermesi
 Fransa’nın Suriye ve Lübnan’a bağımsızlık vererek
Hatay’ı Suriye’ye bırakması
 Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ni kapı komşusu yapması
 Hitler’in Avusturya’yı ilhak ederek güç dengesini bozması
ve Fransa’nın tutumunu yumuşatması
 2 Eylül 1938: Hatay Cumhuriyeti’nin kurulması
(Cumhurbaşkanı: Tayfur Sökmen)
 1939: Savaş rüzgarlarının yayılması ve Fransa’nın Hatay’ı
Türkiye’ye bırakmayı kabul etmesi
 23 Haziran 1939: Hatay’ın Türkiye’ye katılması
 Türkiye sınırları son şeklini aldı.
Sevr Antlaşması’na göre sınırlarımız
Bugünkü sınırlarımız
Atatürk dönemi̇ türk diş poli̇ti̇kasi

More Related Content

What's hot

Inkilap Tarihi
Inkilap TarihiInkilap Tarihi
Inkilap Tarihiesmus2
 
Yumuşama (detant) dönemi ABD - SSCB
Yumuşama (detant) dönemi ABD - SSCBYumuşama (detant) dönemi ABD - SSCB
Yumuşama (detant) dönemi ABD - SSCBYağmur Ceyhan
 
13. cagdas konu anlatimi
13. cagdas konu anlatimi13. cagdas konu anlatimi
13. cagdas konu anlatimiYiğitcan BALCI
 
1 soğgk savaş dönemi̇
1 soğgk savaş dönemi̇1 soğgk savaş dönemi̇
1 soğgk savaş dönemi̇Yağmur Ceyhan
 
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.Erol Eftekkin
 
TüRk Inkilabi[1]Sunu
TüRk  Inkilabi[1]SunuTüRk  Inkilabi[1]Sunu
TüRk Inkilabi[1]Sunuderslopedi
 
11. cumhuriyet konu anlatimi
11. cumhuriyet konu anlatimi11. cumhuriyet konu anlatimi
11. cumhuriyet konu anlatimiYiğitcan BALCI
 
Nato şangay beşli̇si̇-rusya'nin enerji̇ hatti meselesi̇ pdf.
Nato şangay beşli̇si̇-rusya'nin enerji̇ hatti meselesi̇ pdf.Nato şangay beşli̇si̇-rusya'nin enerji̇ hatti meselesi̇ pdf.
Nato şangay beşli̇si̇-rusya'nin enerji̇ hatti meselesi̇ pdf.Alparslan Güven
 
çAğdaş türk ve dünya tarihi soru cevap
çAğdaş türk ve dünya tarihi soru cevapçAğdaş türk ve dünya tarihi soru cevap
çAğdaş türk ve dünya tarihi soru cevapHakan Senturk
 

What's hot (17)

Paktlar
PaktlarPaktlar
Paktlar
 
Yakin tarihi bilmek
Yakin tarihi bilmekYakin tarihi bilmek
Yakin tarihi bilmek
 
Tarih yeni
Tarih yeniTarih yeni
Tarih yeni
 
Yakin Tarih
Yakin TarihYakin Tarih
Yakin Tarih
 
Inkilap Tarihi
Inkilap TarihiInkilap Tarihi
Inkilap Tarihi
 
Yumuşama (detant) dönemi ABD - SSCB
Yumuşama (detant) dönemi ABD - SSCBYumuşama (detant) dönemi ABD - SSCB
Yumuşama (detant) dönemi ABD - SSCB
 
13. cagdas konu anlatimi
13. cagdas konu anlatimi13. cagdas konu anlatimi
13. cagdas konu anlatimi
 
1 soğgk savaş dönemi̇
1 soğgk savaş dönemi̇1 soğgk savaş dönemi̇
1 soğgk savaş dönemi̇
 
Siyasi alanda-yap-ink
Siyasi alanda-yap-inkSiyasi alanda-yap-ink
Siyasi alanda-yap-ink
 
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
 
TüRk Inkilabi[1]Sunu
TüRk  Inkilabi[1]SunuTüRk  Inkilabi[1]Sunu
TüRk Inkilabi[1]Sunu
 
Türk i̇nkılabı
Türk i̇nkılabıTürk i̇nkılabı
Türk i̇nkılabı
 
AB Türkiye ilişkileri-2011
AB Türkiye ilişkileri-2011AB Türkiye ilişkileri-2011
AB Türkiye ilişkileri-2011
 
11. cumhuriyet konu anlatimi
11. cumhuriyet konu anlatimi11. cumhuriyet konu anlatimi
11. cumhuriyet konu anlatimi
 
Nato şangay beşli̇si̇-rusya'nin enerji̇ hatti meselesi̇ pdf.
Nato şangay beşli̇si̇-rusya'nin enerji̇ hatti meselesi̇ pdf.Nato şangay beşli̇si̇-rusya'nin enerji̇ hatti meselesi̇ pdf.
Nato şangay beşli̇si̇-rusya'nin enerji̇ hatti meselesi̇ pdf.
 
Bunu anlat
Bunu anlatBunu anlat
Bunu anlat
 
çAğdaş türk ve dünya tarihi soru cevap
çAğdaş türk ve dünya tarihi soru cevapçAğdaş türk ve dünya tarihi soru cevap
çAğdaş türk ve dünya tarihi soru cevap
 

Similar to Atatürk dönemi̇ türk diş poli̇ti̇kasi

Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇rKamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇rİtibar Yönetimi Enstitüsü
 
Siyasetin işletme ve toplum üzerindeki etkisi
Siyasetin işletme ve toplum üzerindeki etkisiSiyasetin işletme ve toplum üzerindeki etkisi
Siyasetin işletme ve toplum üzerindeki etkisiDOU End Muh Sunum
 
AtatüRkçüLüK Slayt
AtatüRkçüLüK SlaytAtatüRkçüLüK Slayt
AtatüRkçüLüK Slaytderslopedi
 
AtatüRkçüLüK Slayt
AtatüRkçüLüK SlaytAtatüRkçüLüK Slayt
AtatüRkçüLüK Slaytderslopedi
 
Demokrasiye çeyrek kala.pdf
Demokrasiye çeyrek kala.pdfDemokrasiye çeyrek kala.pdf
Demokrasiye çeyrek kala.pdfErdem4
 

Similar to Atatürk dönemi̇ türk diş poli̇ti̇kasi (8)

Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇rKamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
 
Atatürkçülük
AtatürkçülükAtatürkçülük
Atatürkçülük
 
Fatma sunumu
Fatma sunumuFatma sunumu
Fatma sunumu
 
Siyasetin işletme ve toplum üzerindeki etkisi
Siyasetin işletme ve toplum üzerindeki etkisiSiyasetin işletme ve toplum üzerindeki etkisi
Siyasetin işletme ve toplum üzerindeki etkisi
 
AtatüRkçüLüK Slayt
AtatüRkçüLüK SlaytAtatüRkçüLüK Slayt
AtatüRkçüLüK Slayt
 
AtatüRkçüLüK Slayt
AtatüRkçüLüK SlaytAtatüRkçüLüK Slayt
AtatüRkçüLüK Slayt
 
Demokrasiye çeyrek kala.pdf
Demokrasiye çeyrek kala.pdfDemokrasiye çeyrek kala.pdf
Demokrasiye çeyrek kala.pdf
 
Ataturk ilkeleri-slyt
Ataturk ilkeleri-slytAtaturk ilkeleri-slyt
Ataturk ilkeleri-slyt
 

Atatürk dönemi̇ türk diş poli̇ti̇kasi

  • 2.
  • 3. DIŞ POLİTİKA NEDİR?  Ulus devletin yetkili organları tarafından oluşturulup uluslararası arenada uygulanan politikalar.  Hem içselliği hem dışsallığı olan siyasal bir köprü  İki devletin birbirlerine karşı izledikleri siyasalar  Devletlerin uluslararası camiaya göre konumu: Uluslararası politika
  • 4. DIŞ POLİTİKA YAPIMINA FARKLI YAKLAŞIMLAR  Realizm  Liberalizm  Konstrüktivizm(İnşacı kuram)
  • 5. DIŞ POLİTİKA YAPIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 1. Uluslararası yapı 2. Jeopolitik konum 3. Ulusal kamuoyu 4. Doğal çıkar algılamaları
  • 6. 1. ULUSLARARASI YAPI  Soğuk Savaş’ın bitimini müteakiben birçok ülkenin politikasını gözden geçirmesi  Körfez Savaşı sonrası Suriye’nin konumu  Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı öncesinde bazı paktlara iştirak etmesi
  • 7. 2. JEOPOLİTİK KONUM  Coğrafi konumun politikalara etkisi  Friedrich Ratzel (1844- 1904) : jeopolitik üzerine ilk ciddi çalışmayı yapan şahıs  Devletlerin canlı bir mekanizma olması  Istıfa-ı tabiî (Natürel seleksiyon)
  • 8. Jeopolitik Üzerine Yapılan Diğer Çalışmalar  Lebensraum (Yaşam alanı)  Rudolf Kjellen (1864-1922): Jeopolitiğin isim babası; kara, deniz ve hava jeopolitiğinin teorik temellerinin hazırlanması  Alfred Thayer Mahan (1840- 1914): Ortadoğu kavramını ilk olarak teorize eden kişi, deniz gücünün önemini vurguladı.
  • 9. Halford Mackinder (1861-1947)  Doğu Avrupa’ya hakim olan merkez bölgesini(heartland) kontrol eder.  Merkez bölgesine hakim olan dünya adasını (Avrasya ve Afrika) kontrol eder.  Dünya adasını kontrol eden dünyaya hakim olur.
  • 10. Mackinder’ın dünyayı tasnifi Inner Crescent (İç Hilal): Almanya, Türkiye, Hindistan, Çin Outer Crescent (Dış Hilal) : İngiltere, Güney Afrika, Japonya
  • 11. Nicholas J. Spykman (1893-1943)  Rimland teorisi  Who controls the rimland rules Eurasia;  Who rules Eurasia controls the destinies of the world.  ABD’nin Soğuk Savaş boyunca dış politikasının temel ilkelerini oluşturdu.
  • 12. Nicholas Spykman’ın Rimland teorisinin müşahhaslaşmış şekli
  • 13. 3. ULUSAL KAMUOYU  Amerika’nın Suriye’ye yapılacak askerî müdahaleden vazgeçmesi  Vietnam Savaşı’nın sona erdirilmesi  İsrail-Filistin barış görüşmelerinde tarafların sık değişen tutumları  Örnek bir olay:
  • 14. Şam yakınlarındaki bir mevkide muhalif güçlere karşı Esed güçleri tarafından sarin gazı saldırısının düzenlenmesi (21 Ağustos 2013) Suriye’ye müdahale için kırmızı çizginin kimyasal silahların kullanılması olduğunu açıklayan Obama yönetimine gözlerin çevrilmesi İngiltere, Fransa, İsrail, Arap ülkeleri ve Türkiye’nin Suriye’ye müdahale için lobi yapması Obama’nın ekibinin Suriye’ye müdahalenin gerekliliği konusunda Obama’yı ikna etmesi İngiltere Başbakanı David Cameron’ın Suriye’ye müdahale konusunda parlamentodan ret oyu alması ve İngiltere’de geniş çaplı gösterilerin düzenlenmesi (29.08.2013)
  • 15. Obama’nın halkı ikna için konuşmalar yapması ve demeçler vermesi Yapılan bir anket sonucunda Amerikan halkının yalnızca %25’inin Obama’nın söylediği müdahale şartlarını desteklediğinin açıklanması (Anket sonuçlarıyla ilgili bir haber: http://www.haaretz.com/news/middle- east/1.543391 ) Amerika’nın müdahaleden vazgeçmesi
  • 16. 4. DOĞAL ÇIKAR ALGILAMALARI  Devletlerin temel gayesi gücü ele geçirerek çıkarlarını elde etmektir.  Karar verici çıkarların belirlenmesini etkiler.  Karar vericinin geçmiş yaşantısı, psikolojik durumu temel müessirlerdendir.  Saddam Hüseyin
  • 17.
  • 18.
  • 19. ORTADOĞU’NUN DURUMU  İki çeşit devlet kurulumu  Sömürgeciliğin manda ve himaye şeklinde devamı  Suriye’de Fransız mandası  Filistin ve Irak’ta İngiliz mandası  1921’de İngiltere’nin Filistin topraklarını Ürdün ve Filistin olarak taksim etmesi  Ürdün, Suriye ve Irak’ta Haşemi krallıkları  1 Eylül 1920: Lübnan’ın kuruluşu
  • 20.  Irak’ta iç ayaklanmalar  Büyük Suriye yolunda çabalar  1925: İran’da Pehlevi hanedanının darbeyle Türk asıllı Kajar hanedanını devirerek iktidara gelmesi  1932: Abdülaziz ibni Suud’un önderliğinde Suudi krallığının kurulması  1933-1936-1939: Filistin’de İngiliz mandasına karşı Arap ayaklanmaları, Arap-Yahudi çatışmaları
  • 22.  Mısır’da krallığın kurulması ve Kral Faruk iktidarı  Kuzey Afrika’da İtalyan ve Fransız sömürgeleri  1935: İtalya’nın Habeşistan’ı işgali
  • 23. II. Dünya Savaşı sonrası Ortadoğu haritası
  • 24. Sözle devlet kurulur mu? Acaba Ürdün’ün sınırlarındaki o girinti niye var? Irak’taki bir çöl neden Suriye çölü olarak adlandırılıyor?
  • 25. AVRUPA’NIN DURUMU  I. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiliz dominasyonu  Ulus-devletlerin kurulması  1929: Dünya ekonomik buhranı: ABD ve Avrupa merkezli olan bu kriz, sadece bu bölgeleri değil, bütün dünyayı derinden etkilemiştir.
  • 26.
  • 27.  1933: Almanya’da Nazi iktidarı  Almanya’nın Versay Anlaşması’nı tanımadığını ilan etmesi  1935: İtalya’nın Habeşistan’ı işgali  1 Kasım 1936: Roma- Berlin Mihver ittifakı  1936-1939: İspanyol İç Savaşı  11-13 Mart 1938: Almanya’nın Avusturya’yı ilhakı  14-15 Mart 1939: Almanya’nın Çek topraklarını ilhakı
  • 28. II. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında Avrupa
  • 29.
  • 30. ATATÜRKÇÜ DIŞ POLİTİKANIN TEMEL ESASLARI  Bağımsızlık  Gerçekçilik  Akılcılık  Eşitlikçilik  Barışı ve Milli Menfaatleri Esas Alma  Türk Kamuoyunu Dikkate Alma  Başka Devletlerin İç Politika ve Yönetimlerinden Etkilenmemek  Dünya Konjonktürünü Göz Önünde Bulundurmak
  • 31. 1. BAĞIMSIZLIK  Başka bir devlete veya milletlerarası kuruluşa bağlı olmadan kendi kararlarını kendi verebilmede hür olma durumu.  Lozan Barış Anlaşması’nda kapitülasyonların kaldırılması, Montreaux Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalanması bu ilkenin uygulandığını gösterir.
  • 32. Türkiye halkı, yüzyıllardan beri özgür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı yaşama gereği saymış bir milletin kahraman evlatlarıdır. Bu millet bağımsızlıktan uzak yaşayamamıştır, yaşayamaz, yaşayamayacaktır.
  • 33. 2. GERÇEKÇİLİK  Harici siyasette, Türkiye gerçekleşmesi mümkün olmayan hedefler peşinde koşmamış, kendi potansiyelini ve dünya konjonktürünü göz önünde bulundurarak politikalarını uygulamıştır.  Panislamizm ve Pantürkizm gibi politikaların benimsenmemesi bu ilkenin bir tezahürüdür.
  • 34. Büyük ve hayali şeyleri yapmış gibi görünmek yüzünden bütün dünyanın husumetini, garazını, kinini bu memleketin ve bu milletin üzerine celbettik. Biz Panislamizm yapmadık. Belki “yapıyoruz, yapacağız” dedik. Düşmanlar da yaptırmamak için bir an öldürelim dediler. Panturanizm yapmadık, “yaparız, yapıyoruz, yapacağız” dedik ve yine “öldürelim” dediler. … Biz böyle yapmadığımız ve yapamadığımız mefhumlar üzerinde koşarak düşmanlarımızın adedini üzerimize olan tazyikatı tezyid etmekten ise hatt-ı tabiîye, hadd-i mesrua rücu edelim.
  • 35. 3. AKILCILIK  Türkiye uluslararası ilişkilerde, tarihî ve dostluk ve düşmanlıklar yerine değişen şartlar ve karşılıklı yarar ilişkilerini esas alarak çok farklı ülkelerle pozitif münasebetler geliştirmiştir.  Balkan Antantı ve Sadabad Paktı’nın imzalanması, Yunan ile iyi ilişkilerin kurulması buna örnektir.
  • 36. Gözlerimizi kapayıp yalnız yaşadığımızı varsayamayız. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile ilgisiz yaşayamayız. Tam tersine ileri, uygar bir millet olarak uygarlık alanının üzerinde yaşayacağız; bu yaşam ancak bilim ve teknikle olur. Bilim ve teknik nerede ise oradan alacağız ve her millet bireyinin kafasına koyacağız. Bilim ve teknik için sınır ve şart yoktur.
  • 37. 4. EŞİTLİK  Türkiye’nin, devletler arası sorunların çözümünde eşitliğe dayanan dostluklar ve ittifaklar kurmasını öngören bir politikadır.  Lozan’ın eşit şartlar altında yapılması, Misak-ı Milli’deki “Ülkedeki azınlıkların hakkı, komşu ülkelerdeki Müslüman halkın hakları kadar olacaktır.” maddesi bu ilkenin bir tezahürüdür.
  • 38.
  • 39. 5. BARIŞI VE MİLLİ MENFAATLERİ ESAS ALMA  Devletler arası meselelerin hukuki yollardan, diplomasi yoluyla çözülmesi, Türkiye’nin benimsediği en önemli ilkelerden biridir.  I. İnönü Savaşı’nın akabinde TBMM hükümetinin, müspet bir sonuç ummamasına rağmen Londra Konferansı’na delege göndermesi, Türkiye’nin 1932’de Milletler Cemiyeti’ne katılması, Yunan Başbakanı Venizelos’un Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesi Türkiye’nin barışçıl bir dış politika izlediğini gösterir.
  • 40. Cumhuriyetin siyaset-i hariciyede veçhesi müstakimane ve halisane olarak sulhun ve muahedatın muhafazasına müteveccihtir.
  • 41. 6. TÜRK KAMUOYUNU DİKKATE ALMAK  Türkiye, ülke menfaatlerini ve kendi halkını dikkate alan bir milli dış politika takip etmeye önem vermiştir.  Halkının büyük bir kısmı Türklerden oluşan Hatay’ın ana vatana katılması konusunda izlenen politika, Türkiye’nin milli menfaatlerini dikkate aldığını gösterir.
  • 42. Dış siyaset siyaset bir toplumun iç bünyesiyle sıkı şekilde ilişkilidir. Çünkü iç bünyeye dayanmayan dış siyasetler daima mahkum kalırlar. Bir toplumun iç teşkilatı ne kadar kuvvetli, sağlam olursa dış siyaseti de o oranda güçlü ve sağlam olur.
  • 43. 7. BAŞKA DEVLETLERİN İÇ POLİTİKA VE YÖNETİMLERİNDEN ETKİLENMEMEK  Bağımsızlığını her şeyin üstünde tutan Türk devleti, başka devletlerin iç politika ve yönetim sistemlerinden etkilenmemiştir.  Türkiye’nin; Komünizm, Faşizm, Nazizm gibi akımlardan etkilenmemesi bu politikaya uygun bir gelişmedir.
  • 44. Bolşeviklere gelince bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir şekilde yeri olamaz. Dinimiz, adetlerimiz ve sosyal yapımız tamamıyla, böyle bir fikrin yerleşmesine uygun değildir.
  • 45. 8. DÜNYA KONJONKTÜRÜNÜ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK  Her devlet gibi Türkiye de dünyadaki gelişmeleri göz önünde bulunduran bir politika izlemeyi ilke edinmiştir.  Balkan Antantı, Sadabad Paktı, Montreaux Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalanması konjonktürün umumi bir harbe müteveccih olmasından doğmuştur.
  • 46. Lozan Antlaşması’ndan beri bazı durumlar, bazı şartlar değişmiştir. Boğazlar, Türk topraklarını iki kısma ayırır; bu nedenle bu deniz geçidinin sağlamlaştırılması Türkiye’nin güvenliği ve savunması için çok önemlidir. Anahtar durumunda böyle önemli bir yer, herhangi maceracı bir saldırganın keyfine ve merhametine bırakılamaz. Türkiye, muhtemel barış bozucularının, birbiriyle savaşmak için Boğazlardan geçmesine engel olmaya mecburdur. Türkiye, buna asla izin vermeyecektir.
  • 47.
  • 48. LOZAN’DA ÇÖZÜME KAVUŞTURULAN SORUNLAR  Türkiye’nin yeni bir devlet olarak kabul edilmesi  Kapitülasyonlar ve dış borçlar  Yunanistan, Bulgaristan sınırları  Azınlıklar  Savaş tazminatı
  • 49. LOZAN’DA İHTİLAFTA KALAN KONULAR  Suriye ve Irak sınırları  Boğazlar  Batı Trakya’daki Türkler ve Anadolu’daki Rumların durumu
  • 50. İKİ ANLAŞMANIN MUKAYESESİ Sevr Antlaşması Lozan Antlaşması  Doğu Anadolu’da Ermeni ve Kürt devleti kurulacak.  İzmir ve Ege Bölgesi’nin büyük bir bölümü Yunan’a, Antalya ve Konya İtalya’ya, memalik-i Arabiyye, İngiltere’ye, Adana, Kayseri, Sivas ve Malatya bölgesi Fransa’ya bırakılacak.  Doğu Anadolu Türkiye’ye bırakılacak.  Irak sınırı dışında Misak-ı Milli hedeflerine ulaşıldı.
  • 51.  Kapitülasyonlar, tüm müttefik devletleri kapsayacak şekilde genişletilecek.  Müttefikler istedikleri gibi Boğazlardan geçebilecekler. Boğazlarla ilgili her mesele, içinde Türk delegenin ter almadığı bir komisyon tarafından çözülecektir.  Türk ordusunda asker ve cephane potansiyeli sınırlandırılacaktır.  Azınlıklara çok geniş haklar tanınacaktı.  Kapitülasyonlar kaldırıldı.  Boğazlar Komisyonu devam etti ve başkanı bir Türk oldu.  Boğazların her iki yakasının askerden arındırılmasının dışında orduya herhangi bir sınırlama gelmedi.  Azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilerek her türlü ayrıcalıkları kaldırıldı.
  • 52. LOZAN MUAHEDESİNİN EHEMMİYETİ  Türk milletinin, siyasi ve hukuki bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirmesi  Osmanlı’nın resmen sona ermesi  Mondros ve Sevr’in geçersizliğinin kanıtlanması  Türkiye’nin iktisadi bağımsızlığının temini  Türk İstiklal Harbi’nin başarıya ulaşmasının, diğer sömürge altında yaşayan akvamı etkilemesi
  • 53. Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir! Lozan Konferansı düne ve bugüne ait, üç beş yıla ait hesapların sonuca bağlanmasıyla uğraşmakta değildir. Belki, üç, dört yüzyıllık birikmiş ve yoğunlaşmış hesapların görülmesiyle uğraşmaktadır.
  • 54. Onun Türkiye için baş önemi, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin içine aldığı hemen hemen bütün topraklarda tam ve bütün Türk egemenliğini yeniden tesis etmesiydi. Aynı zamanda, uzun süreden beri bir aşağılık ve kölelik sembolü olarak addedilen kapitülasyonlar kaldırıldı. Böylece Türkiye, I. Dünya Savaşı’nın yenilmiş devletleri arasında tek olarak, kendi perişanlığından ayağa kalkmayı başardı ve galipler tarafından kendisine dikte edilen barışı reddederek kendi şartlarının kabulünü sağladı. Çünkü Lozan Antlaşması aslında, Türk Milli Misakı’nda ifade edilmiş isteklerin uluslararası tanınmasıydı.
  • 55.
  • 56. TEMEL MESELELER  Lozan’da halledilemeyen meseleler  Türk- Yunan ilişkileri  Türk- Fransız ilişkileri  Türk- İngiliz ilişkileri  Türk- Sovyet ilişkileri
  • 57. TÜRK- YUNAN İLİŞKİLERİ 1. Nüfus mübadelesi 2. İlişkilerin düzelmesi ve yakın dostluk  Lozan’daki mübadele kararı  30 Ocak 1923 protokolü İstanbul’daki Rumların ve Batı Trakya’daki Türklerin hariç tutulması  Mondros esnasında İstanbul’daki Rumlar, 1913 Bükreş Antlaşması esnasında Batı Trakya’da oturan Türkler
  • 58. Savaştan yeni çıkmış, yaklaşık on bir milyon kadar bir nüfusa sahip olan Türkiye, birçok sorun ve yetersizlikle yüzleşmekteydi. 1.200.000 Anadolu ve Doğu Trakya Rumunun Türkiye’de ayrılması ekonomik sıkıntıları arttırmış, bir de buna sayısı yarım milyona ulaşan, büyük ölçüde varını yoğunu Yunanistan’da bırakarak göç eden Türk- Müslüman halk eklenmiştir. Dönemin resmi kayıtlarına göre Türkiye’yi terk eden Rumlardan 200.000- 250.000 civarında ev kalması gerekirken kalan 100.000 kadardı ve bunların ekserisi umumi bir tamirata hacet duyuyorlardı. Terk edilen evlerin de yerli halk tarafından yağmalanmasıyla hükümetin eline ancak 25.000 kadar ev geçebildiğinden mübadele ile gelenleri barındırabilme sorunu yaşanmıştır. Yunanistan’dan göç edenlerin geçimlerini sağlamaları için Mübadele Komisyonu oluşturularak, ortalama beş kişilik çiftçi göçmen ailesine verilecek araziler veya yemiş vere ağaçlar, türüne ve değerine göre tespit edilmiştir: Bu yöntemle mübadele göçmenlerine toplam 5.000.000 dönüm arazi, 4.300.000 adet de zeytin, incir ve meyve ağacı dağıtılmıştır.
  • 59. Tablo 1: 1923 ile 1927 yılları arasında illere göre iskan edilmiş mübadil sayıları
  • 60. İlişkilerin düzelmesi  1930lardan itibaren Doğu Akdeniz’de varoluşsal tehditlerin ortaya çıkması  1930’da Venizelos ve İsmet’in karşılıklı ziyaretleri  Yunanistan’ın Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne girişini desteklemesi
  • 61. TÜRK-FRANSIZ İLİŞKİLERİ  Suriye sınırı meselesi  Borçlar Sorunu
  • 62. SURİYE SINIRI MESELESİ  20 Ekim 1921- Ankara Antlaşması  Eylül 1925: Bir komisyon kurulması  1926: Dostluk ve İyi Komşuluk Anlaşması  1930: Hatay hariç Suriye sınırının belirlenmesi
  • 63. BORÇLAR SORUNU  Osmanlı’dan kalan borçların ödenmesi  1928 Borçların yeniden düzenlenmesi  1929 Dünya Ekonomik Bunalımı  1933 Paris Borç Sözleşmesi
  • 64. TÜRK- İNGİLİZ İLİŞKİLERİ  Türkiye’nin Musul ve Kerkük’ü milli sınırları içinde addeylemesi  İngiltere’nin buraları bırakmak istememesi  Kapı komşusu Milletler Cemiyeti  Şeyh Sait İsyanı  Ankara Antlaşması (1926)
  • 65.  Musul ve Kerkük Irak’a bırakılacak.  Irak hükümeti, Musul’a karşılık petrol üzerine konulan verginin %10’unu Türkiye’ye verilmesi  Hakkari sınırında Türkiye lehinde düzeltme yapıldı.
  • 66.  Misak-ı Milli’nin çok önemli bir parçasından feragat edilmiştir.  Türkiye- Irak sınırı İngilizlerin istediği biçimde şekillendi.  Türkiye 500 bin sterlin karşılığında bu hakkından vazgeçmiştir.
  • 67. SONUÇTA NE OLDU?  Türkiye, enerji bakımından büyük nispette dışa bağlı,  Saddam İran ile yaptığı savaşı, Kuveyt müdahalesini buradan finanse etti.  Kuzey Irak’taki etnik sorun  Halepçe katliamı (5.000 ölü, 7.000 yaralı)  PKK
  • 69. TÜRK- SOVYET İLİŞKİLERİ  Milli Mücadele döneminde tam işbirliği, Moskova Antlaşması  Locarno Antlaşması ile Sovyetlerin dışlanmışlık hissi  1925: Tarafsızlık ve Saldırmazlık Antlaşması  1927: Ticaret ve Seyr-i Sefain Antlaşması  1928: Briand- Kellogg Paktı, karşılıklı destek
  • 70.  1929: Önceki dostluk antlaşmalarını teyid  Bazı sorunlar: Sovyetlerin komünizmi yaymak istemesi Osmanlı’nın borçlarının ödenmesi için Türkiye’nin anlaşmalar yapması  1936 Montreaux Boğazlar Sözleşmesi’ne kadar iyi ilişkiler
  • 71. BU DÖNEME GENEL BİR BAKIŞ  Lozan’da çözülemeyen meselelerin çözülmesi  Yeni bir devlet olarak uluslararası arenada kendini tanıtmak  Çok eksenli bir dış politika
  • 72.
  • 73. TEMEL DİNAMİKLER  1929 Dünya Ekonomik Buhranı  Almanya’da Nazizm, İtalya’da Faşizm iktidarı ve buradan yayılan güvenlik tehditleri  İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği’nin statükocu grubu kurmaları  Bütün dünyayı saracak bir savaşın ayak seslerinin duyulması
  • 74. Milletler Cemiyeti (Cemiyeti Akvam olarak da bilinir) Birleşmiş Milletler'in II. Dünya Savaşı'ndan önceki yapılanma biçimi ve adı, uluslararası toplumun örgütlenmesinde, evrensel eğilimli ve kapsamlı ilk uluslararası siyasal örgüt olarak İsviçre’nin Cenevre kentinde kurulmuştur. Birinci Dünya Savaşı içinde, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak amacıyla uluslararası siyasal bir örgüt kurulması düşüncesi İsviçre, Hollanda, Fransa, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde özel ve resmi çevrelerde doğmuştur. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Wilson, 1916’dan başlayarak bu düşünceyi benimsemiş, denizlerin serbestliğini sağlayacak, savaşı önleyecek, ülke bütünlüğünü ve siyasal bağımsızlığı güvence altına alacak, silahsızlanmayı düzenleyecek uluslararası bir örgütün kurulmasını savunmuştur. Paris Barış Konferansının 25 Ocak 1919'da yapılan toplantısında; uluslararası barışı ve güveni sağlayacak ve devam ettirecek bir Milletler Cemiyeti kurulmasına karar verildi. Bu kararı yerine getirmek için bir komisyon kuruldu. Komisyonun hazırladığı sözleşme 28 Nisan 1919 tarihinde Konferans Genel Kurulu'nda kabul edildi ve böylece Milletler Cemiyeti kurulmuş oldu. 20 yıl süreyle dünya milletlerine hizmet veren bu cemiyet tüm çabalara rağmen İkinci Dünya Savaşı'nın çıkmasını engelleyemedi. Savaş sonrası 18 Nisan 1946'da Cenevre'de toplanan konferans, XXI. Genel Kurul Toplantısıyla cemiyetin dağılmasına karar verdi. Her savaş sonrası antlaşmalarına önsöz olarak konması şartını getiren Milletler Cemiyeti Yasası; Bir Başlangıç Bölümü ve 26 maddeden oluşmaktaydı. Milletler Cemiyeti’ne Giriş
  • 75.  İlk başlarda girme konusunda isteksizlik  Daha sonra sorunların çözülmesi, dünya politikalarında ağırlığın arttırılmak istenmesi gibi nedenlerden dolayı Cemiyet’e iştirak hususunda isteklilik belirtildi.  İspanya’nın teklifi, Yunanistan’ın desteğiyle 18 Temmuz 1932’de üye olundu.
  • 76. BALKAN ANTANTI (1934)  1933’ten itibaren Almanya ve İtalya’nın silahlanarak yayılmacı bir siyaset izlemeleri  1923- 1925: Arnavutluk, Bulgaristan ve Yugoslavya ile dostluk anlaşmaları imzalanmasıyla oluşan barış ortamı  9 Şubat 1934: Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya paktı kurdu.
  • 77.  Temel amaç, devletlerin bir savunma kalkanı oluşturarak birbirlerinin toprak bütünlüğünü garantiye almaları  Arnavutluk İtalya’nın etkisinde kaldığından, Bulgaristan ise yayılmacı bir siyaset izlediğinden pakta katılmadı.  1937: Paktın dağılması
  • 78. MONTREUX(MONTRÖ) BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ (1936)  Lozan’da hakimiyeti kısıtlayacak hükümler  Savaşın ayak seslerinin duyulmasıyla Türkiye’nin Boğazları güvence altına almak istemesi ve bazı ülkelere nota vermesi  Türkiye, İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği, Japonya, Yunanistan ve Yugoslavya’nın katılımıyla Montrö’de sözleşmenin imzalanması
  • 79. İKİ ANTLAŞMANIN MUKAYESESİ Lozan Antlaşması Montreux Boğazlar Sözleşmesi  Ticari gemiler Boğazlardan serbestçe geçebilecek, savaş gemileri ise Karadeniz’e kıyısı olan devletlerden deniz kuvvetleri en fazla olanın donanmasından fazla olmamak koşuluyla Boğazlardan geçebilecek.  Ticaret gemilerinin her iki yönde de geçişi serbest olacak, savaş gemilerinin geçişinde ise Türkiye’ye önceden bilgi verilecek, Türkiye’nin yer almadığı bir savaşta, savaşan devletlerin savaş gemilerinin Boğazlardan geçişi yasaklanacak, Türkiye savaşa girerse Boğazları istediği gibi kullanabilecek.
  • 80.  Boğazların idaresi, başkanlığını bir Türk’ün yürüteceği bir komisyon tarafından görülecek.  Boğazların her iki yakasında 20 kmlik askerden arındırılmış bir bölge oluşturulacak.  Boğazlar Komisyonu kaldırılarak, bütün yetkileri Türkiye Cumhuriyeti’ne devredilecek.  Türkiye, Boğazlarda istediği kadar askeri güç bulundurabilecek.
  • 81. SÖZLEŞMENİN ÖNEMİ  Türk devletinin egemenlik haklarını sınırlayıcı hükümler kaldırılmıştır.  Boğazlarda asker bulundurulmasıyla Doğu Akdeniz’de ve beynelmilel muvazenelerde mühim bir mevki kesbeylemiştir.  Türk- Sovyet aşkının sonu
  • 82. SADABAD PAKTI (8 TEMMUZ 1937)  İtalya’nın Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’ya yönelik tehlikeli emelleri ve Habeşistan’I işgal etmesi  Türkiye, İran, Irak ve Afganistan’ın ortak kaygıları ve ittifak ihtiyacı  Suriye, Hatay meselesinden dolayı yok  8 Temmuz 1937: Paktın imzalanması
  • 83.  Amaç, sınırların korunmasını sağlamak, Milletler Cemiyeti’nin kararlarına uymak ve karşılıklı saldırmazlık  İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra önemi azaldı ve 1955 Bağdat Paktı ile ortadan kalktı.
  • 84. HATAY’IN ANAVATANA KATILMASI  1936: İlişkilerin gerilemesi ve Türkiye’nin Fransa’ya nota vermesi  Fransa’nın Suriye ve Lübnan’a bağımsızlık vererek Hatay’ı Suriye’ye bırakması  Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ni kapı komşusu yapması  Hitler’in Avusturya’yı ilhak ederek güç dengesini bozması ve Fransa’nın tutumunu yumuşatması
  • 85.  2 Eylül 1938: Hatay Cumhuriyeti’nin kurulması (Cumhurbaşkanı: Tayfur Sökmen)  1939: Savaş rüzgarlarının yayılması ve Fransa’nın Hatay’ı Türkiye’ye bırakmayı kabul etmesi  23 Haziran 1939: Hatay’ın Türkiye’ye katılması  Türkiye sınırları son şeklini aldı.
  • 86. Sevr Antlaşması’na göre sınırlarımız