8. • Amnion boşluğuna bakan tabakaya epiblast
hücreler,
• vitellus kesesine bakan da hypoblast hücreler
diyoruz.
• Epiblast: Ektoderm tabakasını
• Hypoblast : Endoderm tabakasını oluşturur.
• İkisi arasında embriyonal disk vardır.
• İmplantasyonun artık 3. haftasındayız.
Gatrulasyon bu aşamada 3. orta tabakayı
( mezenşim) şekillendirmeye başlar.
9.
10.
11. • Epiblast tabakası amnion boşluğuna bakarken, hypoblast
vitellus kesesine (yolk) bakar.
• Amnion boşluğu doğuma kadar devam eder. İçindeki
amnion sıvının büyük bölümü ise difüzyon yoluyla gelen,
anneye ait doku sıvısıdır. Azlığı böbrek hastalığının, fazlalığı
ise MSS de rahatsızlığın belirtisidir.
• Vitellus kesesi , sindirim sisteminin dışarıya açılan besin
değeri yüksek kesedir.
• 2-3 hafta bebeği besler. Barsakların gelişimi ile birlikte
vitellus kesesi artık sap konumunda kalır. Bazen ince
barsakların son kısmında bir kese görümünde artık yapı
şekillendirebilir (merkel divertikülü)
• Allantois kesesi ise pirimitif idrar kesesidir.
• Chorion kesesi; Plasenta ile bağlantılı olan bir zardır ve
Embryonun her tarafını sarar. Daha sonra palsentanın
yapısına katılır. Geri kalan kısmı atrofi olur.
12. Placenta çeşitleri
Plasenta kelimesi latinceden köken alır ve düz yassı kek manasına
gelir. Plasentaya halk arasında "bebeğin eşi" veya "son" gibi
isimler de söylenir. Gebelik boyunca bebek ve anne arasındaki
bütün alışverişi sağlayan organdır.
20. Embryo ve Fetus kavramı
• Organ taslaklarının şekillendiği safhaya
embryogenesis safhası denir. Bu dönemde
canlı EMBRYO olarak isimlendirilir.
• Organların şekillenmeye başladığı dönem ise
Organogensis adı verilir ve canlı FETUS adını
alır
21. Plasentasyon süresi
• Blastositler başlangıcta intra uterin boşlukta
serbesttirler. Uterus duvarına yapışmaya(İnsanlarda –Guina-
Pig lerde çöküntü ile üzerini kapatma şeklinde olur) başlayıncaya kadar
geçen süre:
• Kemiriciler:5-6 gün
• İnsan: 6-7 gün
• Kedi-köpek-koyun: 14-18 gün
• Sığır:3-5 hafta
• At:3-8 hafta
• Ayı: 4 ay
22. ÜROGENİTAL SİSTEMİN GELİŞİMİ
• Ürogenital sistem, fonksiyonel olarak birbirinden tamamen
farklı üriner ve genital sistem olmak üzere 2 bileşene
ayrılabilir. Embriyonik , topografik ve fonksiyonel
bakımından bu sistemler birbirinin içine geçmiştir.
• Embrolojik olarak şekillenen her bir organ kendinden daha
önce ortaya çıkmış, gelişmiş bir organ yada dokunun
etkisiyle oluşur.
• Ürogenital sistem karın boşluğunun arka duvarı boyunca
uzanan intermedier mezodermden gelişir.
• Başlangıçta her iki sistemin de boşaltım kanalları kloaka ya
açılır.
23. Nöral oluk ve kabarıntılar ve somitlerin
şekillendiği safha
24. • Embriyo horizontal olarak büküldüğünde mezodermler
ventrale doğru çekilirler ve somitlerden uzaklaşırlar.
25. • 4.hafta başında, boyun bölgesindeki
intermedier mezoderm somitlerle olan
bağlantısını kaybederek nefrotomlar olarak
bilinen segmental olarak düzenlenmiş hücre
kümelerini oluştururlar. Sağlı sollu dizilirler.
29. Boyun ve üst torakal bölge
intermedier mezoderm
segmentlidir. (Pronefroz
böbrekler)
Alt thoracic, lumbar ve sacral
bölgede ise solid kitle
konumunda ve segmentsiz bir
formdadır.
Bütün bu yapı nephrogenic
cord adını alır
Unsegmented mesoderm
(metanephric system)
30. Her üç böbreğin cranialden caudale doğru
dizilişlerine NEFROJENİK CORD adı verilir.
Bunlar Pronefroz-mezonefroz-metanefroz
yada böbrekler olarak tanımlanır.
31. PRONEFROZ
İnsan embriyosunda pronefroz,
servikal bölgede 7-10 çift solid
hücre kütlesidir.
4.haftanın sonunda pronefrik
sistemin tüm belirtileri kaybolur.
Koyunlar hariç fonksiyonsuzdur.
Koyunlarda oldukça iyi gelişmiştir.
Şekil A: Pronefrik, mezonefrik ve metanefrik sistemlerin durumunu gösterir. Torakal ve
servikal kısımların üst bölgesinde intermedier mezoderm segmenti, Torakal, lumbar sacral
bölgelerin alt kısımlarında ise segmentsiz nefrojenik kordon olarak tanımlanan segmentsiz
bir bölge mevcuttur. Pronefroz tarafından şekillenen toplama kanalı mezonefron tarafından
devam ettirilir.
Şekil B ise: 5. Haftasını doldurmuş bir embriyonun Pronefrik ve mezonefrik sistemin akıtıcı
tüplerin olduğu bir şemadır
32. Pronefroz böbrekler
• Pronefrik primitif tübüller (7-8 çift) pronefrik
kanala açılır. Evcil memelilerde genelde 7. ile
14. somitler seviyesinde bulunur.
• Pronefrik kanalda kloakaya açılarak sonlanır.
• Pronefrik tübüller kaybolmaya başladığında
pronefrik kanal; mezonefrik kanal adıyla
kalmaya devam eder.
33. PRONEFROZ, MEZONEFROZ ve METANEFRİK SİSTEMLER
Şekil A: Pronefrik, mezonefrik ve metanefrik sistemlerin durumunu gösterir. Torakal ve servikal
kısımların üst bölgesinde intermedier mezoderm segmenti, Torakal, lumbar savral bölgelşerin alt
kısımlarında ise segmentsiz nefrojenik kordon olarak tanımlanan segmentsiz bir bölge
mevcuttur. Pronefron tarafından şekillenen toplama kanalı mezonefron tarafından devam
ettirilir.
Şekil B ise: 5. Haftasını doldurmuş bir embriyonun Pronefrik ve mezonefrik sistemin akıtıcı
tüplerin olduğu bir şemadır . Bu hafta ureterik tomurcuk metanefrik tomurcuğu delerek nüfuz
eder.
34. MEZONEFROZ
• Mesonephronlar ve mesonephric kanallar bütün memelilerde
torakal ve L3 seviyesinde intermedier mezoderm’den
şekillenirler.
• 9.-26. somitler arasında bulunur.
• Memelilerde 70-80 çift mezonefrozlar, mezonefrik tübüller
aracılığı ile mezonefrik kanala bağlanırlar.
• İnsanlarda belli bir dönem bir fonksiyon gösterir. Oysa büyük
balıklarda ve amphibianlarda fonksiyoneldir.
• İnsan ve karnivorda en küçük, domuzda en büyük geçici
böbrektir.
• İnsanlarda 4. haftanın başında mezonefronlar görülmeye
başlar.
35. • Pronefroz böbrekler her bir somit seviyesinde bir tane
tübül sistemine sahipken mezonefroz böbrekte birden
fazla tübül gelişir.
• Gelişmekte olan sağ ve sol mezonefrozlar embriyonun
karın boşluğuna doğru ayrı anatomik yapılar olarak
uzanır. Bu yapılar at, rum, kedi ve köpeklerde
domuzlardan daha belirgindir. Kemirici ve insanlarda
zayıftır.
• Atlarda gebeliğin 65. gününde
• Sığırlarda:58.gün
• Köpeklerde:36.günde mezonefroz böbrekler regrese
(kaybol)olmaya, buna karşılık Metanefroz böbrekler
gelişmeye başlar.
36. Pronefrozun gerilemesi sırasında, mezonefrozun ilk
boşaltım tübülleri ortaya çıkar.
Her bir tübülün yumak şeklindeki cranial ucu,
(Glomerulus’un) etrafında onu saracak Bowman’s
kapsulünü şekillendirir. Glomerular arterler ise
dorsal aorta’dan ayrılan arterlerdir.
Kapsül ve glomerül birlikte renal korpüskülü (böbrek
cisimciği=Corpusculum Renalis Malpighi) oluşturur.
Mezonefrik tübüllerin caudal uçları mezonefrik
kanal veya Wolf kanalı olarak bilinen toplayıcı
ana kanala bağlanır.
37. • Her bir mezonefrik tübüllerdeki dejenere erkekte ductuli
efferenteslere, mezonefrik kanal ise erkeklerde testise
ait ductus deferense ve ductus epididymis’ dönüşür.
• Kadında ise, mezonefrik tübüllerin kalıntısı epoöforon ve
paraöforondur.
• Mezonefrik kanal, kadında ileri gelişme göstermez ve
körelir. Wolff kanalı (Gartner kalıntısı) olarak kalır.
• Dejenerasyon atlarda ve Ruminantlarda gebeliğin
yaklaşık 8.-9. haftasında cranial uçlardan başlar.
38. 5 HAFTALIK EMBRİYODA MEZONEFRİK SİSTEMİN BOŞALTIM
TÜBÜLÜNÜN OLUŞUMU
Şekil A: 5 haftalık bir embriyoda toraksın alt bölgesinden yapılan bir kesitte
mesonefrik sistemin akıtıcı kanallarının şekillendiği görülmektedir.
Bu aşamada bowman kapsülü ve gonadal kabarıntılar görülmemektedir.
Mesonefroz ve gonadlar urogenital mesenterik bağ aracılığı ile karnın arka
duvarına bağlıdırlar.
Şekil B: Gonad ve mezonefronların yakın ilişkisini gösterir. Dikkat edilirse
mezonefronlar geniştir. Mezonefrik kanal (Wolffian kanal) mezonefronun
lateral kenarı boyunca distale doğru uzanır.
39. 5 haftalık bir
emriyonun transversal
kesitinde torakal
bölgenin alt kesminde
ürogenital kabarıntı
ve mesonefrik
sistemin akıtıcı kanalı
görülmektedir.
Dikkat: Bowman’s capsule and the gonadal kabarıntı görülmektedir.
40. Mezonefronlar ve gonadal kabartılar
• 2. ayın ortasından itibaren orta hattın her iki yanında büyük oval
organlar olarak şekillenmeye başlarlar
• Orta tarafta gonadların gelişim için gelişen kabarıntıyla birlikte her
iki kabarıntıya urogenital kabarıntı adı verilir.
• Mezonefrotik kanalın Cranial tüplerinde ve glomeruluslarda
İnsanlarda 8., atlarda 9. sığırlarda 10. haftada sonunda
dejeneratif değişimler başlar ve artık bu tüpler görülmez olurlar.
• Caudal tüpler hala farklıdır
• Caudal tüpler ve mesonefrik kanallar kaImış ise erkek,
kalmamış ve kısmen değişime uğramışsa dişi genital olarak
görünürler.
41. Mezonefroz böbrekler
• a,b,c, mezonefroz böbrekler ve d mezonefrik tübüller. e,mezonefrik
kanal(Wollfian kanal). f,mezonefrik kanalın üst ucu.g,mezonefrik kanalın
terminasyon kısmı. h,paramezonefrik kanal(Müllerian kanal).i,Müllerian
kanalın karın boşluğundaki ucu.k,ürogenital sinustaki alt ucu, l,genital
kabarıntı. X, urogenital sinus
43. Metanephros (KALICI BÖBREK)
• 3. Üriner organıdır. Metanefrik
böbrek mezodermden gelişir.Kanal
sistemi bakımından diğer
böbreklerden farklıdır.
• Metanefroz böbrekler, ureter ve
kalıcı dediğimiz böbreklerdir.
• Metanefroz böbrekler
ruminantlarda 26.-28. somitler
seviyesinde bulunur. Embriyonun
boyu da yaklaşık 6-7 mm kadardır.
44. Metanefik böbrekler
• Metanefrik böbrekler 2 yapıdan gelişir.
• 1- Ureter: Mezonefrik kanalın kloaka yakınında
dışa doğru tomurcuklanmasıdır.
• Ureter, pelvis renalis’i ve toplayıcı kanalları
şekillendirecektir
• 2-Metanefrojenik kitle: Nefrojenik kordonun
kaudal kısmından şekillenmiştir ve nefronları
oluşturacaktır.
• Böbreklerin işlevsel birimi olan nefronlar ,
metanefrik kitle (blastema)den gelişir
45. • İnsanda 5. haftanın başında gelişmeye başlar.
7.haftadan 32. haftaya kadar 11-12 toplama
borusu şekillendirir. Artık İdrar oluşumu bütün
fötal hayat boyunca devam eder.
• Akıtıcı kanalı metanefrik mezodermden şekillenir
ve mezonefrik sistemdekiyle aynıdır.
• Akıtıcı kanalı diğer iki böbrek sistemlerinden
farklıdır. Çünkü üreter yoluyla idrarı dışarı
allantois kesesine bırakır.
46. Metanefroz
• Üreter tomurcuğu gelişmezse veya metanefrik
dokuyla temas etmezse, böbrekler gelişmez.
• Üreter tomurcuğunun normal çatallanarak
büyümesiyse, indüktif sinyallere bağlıdır.
• Nefronun gelişmeye başlaması için, her
kıvrıntılı toplama borusunun kör ucu, kendi
çevresindeki metanefrik blastemanın
mezodermal dokusunu uyarır.
47. Nefronlar
• Nefronların (kan süzen glomerulus ve
toplayıcı kanallar bütünü)sayısı:
• Kedi:200.000
• Köpek:300.000-500.000
• Rum-pig:1.5-4 milyon
• İnsan: 1-3 milyon kadardır
48. Metanefroz
• 10. haftada, distal kıvrıntılı tüpler toplama
borularıyla birleşirler ve kalıcı böbrekler, işlev
görmeye başlar.
• Fetal böbrekler, doğuma kadar idrar üretir
ancak artık maddeleri kandan temizleme işi
plasenta tarafından yapıldığı için, fetal idrar
büyük çoğunlukla sudan ibarettir.
• Ancak, fetal idrar amniyon sıvısının oluşumuna
katıldığı için çok önemlidir.
49. Barsaklar dışarıya vitellus kesesine ve son parçası olan
cloaca’da allantois kesesine açılır. Metanefroz böbrek
gelişmeden önce idrar cloaka’dan allantois kesesine atılır.
50. Metanefroz, 5. Haftanın sonunda barsakların son kısmında cloaka’ya
açılır. 4. ayın sonunda mezonefrozun büyük bir bölümü ortadan
kalkar. Erkekte, birkaç kaudal tübül ve mezonefrik kanal varlığını
sürdürürken, Mezonefrik kanal dişide tamamen dejenere olur.
51. Toplayıcı Tübüller
• Ureteric tomurcuklar, metanefrik tomurcuk içinde
genişler primitif pelvis renalis’i oluştururlar.
• Daha sonra cranial ve caudal iki ana portiona
ayrılarak calises majorları oluştururlar.
• Herbir calyx formu tekrar bölünerek iki yeni
tomurcuk şekillendirir ve Metanefrik doku içine
yayılırlar.
• Bu yayılan tomurcuklar tekrar tekrar alt bölümlere
ayrılırlar . Yaklaşık 12 bölüm oluştururlar gelişimini
tamamlar
• 5. ayın sonunda bölümlenme tamamlanmış olur.
52. Toplayıcı Tübüller (kanallar)
• 3.-4. bölümlenmeler calices minoresleri
şekillendirir.
• Toplama kanallarının şekillenmesi ile renal
pyramid de şekillenmiş olur.
• Kısaca: Ureterik tomurcuk
– ureter,
– renal pelvis,
– major and minor calyces’leri oluşturur
53. Toplayıcı tübüller ( kanallar)
• Metanefrik tübüller toplayıcı kanalların üst ucu
bowman kapsülünü oluşturmak için içe doğru bir
çöküntü meydana getirir.
• Alt ucu ise toplayıcı kanallarla birleşir. Toplayıcı
kanallar uzadıkca kıvrılmaya başlar ve henle halkasını
oluşturur.
• Sonuç olarak: “Kalıcı böbrekler metanefrik
mezodermden ve üreterik tomurcuktan şekillenir.”
• “Yeni doğan bebeğin böbreği loblu iken süt çocukluğu
döneminde nefronların büyümesi üzerine loplu yapı
kaybolur.”
54. Ureteric tomurcuk
5. Haftasını dolduran
bir embryoda
mezonefrik sistem ve
pronefrik akıtıcı
tüplerinin gittikce
kaybolmaya
başlaması.
Boşaltma sistemini,
mezonefronların
üstlenmesi demektir.
55. Metanefroz kalıcı böbreklerin gelişimi; A’da 5. Haftalık bir embryonun lateral
görünümünde metanefroz primordiumu izlenmektedir. B’den F’ye kadar
metanefrik diverticülün (ureterik tomurcuk) gelişme safhaları görülmektedir (5.-
8. Haftalar arası)
56. Ureterlerin ; pelvis renalis, calyx renalis ve
toplayıcı tubullerin gelişimi
A-6.hafta B-6.haftanın sonu
C-7.hafta D-Yeni doğan
57. Proximal tubün ucu genişler
ve içe doğru çökerek Bowman's
capsulünü şekillendirir
Distal tube ucu, toplama
kanalına bağlanır.
Glomerulus renal
corpuscle şekillendirir
Fusion
Endothelial
layer
Fused basal lamina
Podocyte layer
Glomerulus
Bowman’s capsule
Capillary
Proximal tubule of nephron
Distal tubule of nephron
Collecting tubule
Arteriole
ArterioleToplama kanalıduct
Structure of renal
corpuscle (Bowman’s
capsule and glomerulus
Toplayıcı kanalların renal corpusculu şekillendirmesi
ve Bowman kapsülü
59. • Sığırlarda ureterik kabarıntı yukarıda
bahsedildiği gibi önce 2 ye ayrılır daha sonra 12-
24 arasında alt bölümlere ayrılır.
• Küçük dalların genişleyen uçları calices
renales’leri yapar.
• Kaliseslerden metanefroz dokusuna doğru ışınsal
biçimde uzanan tubulus kollektivus’lar,
metanefroz borucukların şekillenmesini sağlar.
60. • Kemirici ve tavşanların böreklerinde pelvis renalis metanefrik doku içine birçok
dal uzatır. Her bir dal yukarıda bahsedildiği gibi bowman kapsülünü,
glomerulusu ve nefronları oluşturur.İdrar toplama kanalları olan konik bir
şekilde yaklaşarak medullar pramitleri oluştururlar. Pramitin tabanı cortex le
kaplanırken tepesi papilla renalis’i yapar.
• Böylelikle bir böbrek lobu şekillendirilir.
• Bir böbrek lopcuğu bir bir tubulus collectivus ve nefronlardan oluşur.
• KEMİRİCİLERİN ve TAVŞANLARIN böbrekleri tekbir pyramidal yapıdan oluşur.
Bu nedenle UNİLOBAR yada TEK LOPLU BÖBREKLER olarak isimlendirilir.
61. BÖBREK LOBU
• Her bir piramit üzerini örten korteks ile
birlikte bir lob olarak kabul edilir
• İnsan böbreğinde 8-18 lob bulunur
• Her bir papillanın apeksi sayıları 10-25
arasında olan toplayıcı duktuslar tarafından
perfore edilmiştir, bu oluşum Area Cribrosa
olarak adlandırılır.
62. Tavşan böbreği
Tavşan böbrekleri unipapillar’dır.
Yanlızca tek bir papillası vardır ve calyx’e açılır.
Tavşan dışındaki memelilerin büyük çoğunluğunda
böbrekler multipapillar’dır.
64. ÇOK LOBLU BÖBREKLER
• Fok, su samuru, balina gibi aquatik
hayvanlarda ureter tomurcuğunun terminal
ucunun her biri metanefrik kitle ile
kaplandığından RENCULUS olarak tanımlanan
bir böbrek lobu şekillendiren çok sayıda dal
oluşturur. Bu türlerde böbrek, multilobar
böbrek olarak tanımlanır ve her bir lobun
üreteri ayrı ayrı drene olduğu için üzüm
salkımına benzer.
65. • Ruminant böbrekleri aquatik hayvanlara
benzer şekilde multilobar böbreklerdir. Ancak
medullar kısımda birleşmeleri ile onlardan
ayırlır. Böbreğin cortex ve medullar kısmı
lobludur ve pelvis renalis bulunmaz. Her bir
pyramid’in ağzında idrar toplayan calix
renalis’leri mevcuttur.
• Koyun,keçi, köpeklerde pramitlerin birleşmesi
bütündür. Unilobar izlenimi uyandırır. Ancak
böbrek kesitinde görülen a.interlobarisler’in
varlığı ile pyramitlerin varlığı doğrulanır.
66. • Papilla renalisler birleşerek crista papillaris’i
(crista renalis) şekillendirir.
• Carnivor böbreklerinin önemli bir özelliği
Pelvis renalis, lateralde recessus lateralis
denen derin cep bicimindeki yapılarıdır.
• Atların böbrekleri yaklaşık 40-60 böbrekciğin
birleşmesinden şekillenir. Yapı olarak
carnivorlara benzer. Böbreğin kenarlarında
idrar toplamaya yarayan recesus terminalisleri
mevcuttur.
70. Böbreğin yükselişi
• Başlangıçta pelvis içinde yer alan kalıcı
böbreğin daha sonra karın içinde daha yukarı
lokalize olmasına böbreğin yükselişi denir.
• Böbrek Pelvis’teyken arterial dalını pelvik
arterden alırken yukarı doğru çıktıkca aorta’
nın daha yukarı kesimlerinden ayrılan renal
arterlerle beslenir. Bu süreç boyunca altta
kalan arter dejenere olur.
71. • Kısaca :
• Gerek pronefroz gerekse mezonefroz daki
tübüller arterial beslenmesini aortanın karın
duvarından alırken ,
• Metanefroz böbrek de hangi seviyede olursa
olsun a.renalis’ten alır
• Böbrekler göç ederken domuzlar hariç bütün
evcil memelilerde sağ böbrek , sol böbrekten
daha cranial’de yer alır.
72. A’dan D’ye kadar embryo ve fötüslerin ventral abdominal pelvik görünümlerinde (6-9.
Haftalar arası),böbreklerin pelvisten abdomene yükselişleri ve medial rotasyonları
görülmektedir. A ve B’de mezonefrozların gerilemesi de görülmektedir. Cve D’de
böbreklerin yükselişi ile birlikte damar beslenmelerininde daha üst seviyelerden temin
edilmesi böreklere sinirlerinde giriş yeri olan hilus’un anteromedial yöne dönüşü
izlenmektedir.
Böbreklerin kanlanması
73. BÖBREKLERİN YÜKSELİŞİ
Resimlerde görüleceği üzere; Böbreklerin yükselmesinde, mesonefrik
sistem ile metanefrozlar arasında pozisyon değişimine olur. Mezonefrik
sistem dejenere olur ve gonadlara yakın olan kısımlarda birkaç kalıntı
bırakır. Hem erkek hem dişi embryolarında gonadlar da orijinal
seviyelerinden daha aşağı pozisyona gelirler
74. Metanefrik böbrekler sacrumun ventral’inde pelvis
içine retroperitoneal olarak yerleşmişlerdir.
Karın ve pelvis’in büyümesi üzerine böbrekler yavaş
yavaş karın içine doğru yerleşirler ve yukarı doğru
hareket ederler.
2. ayın sonunda erişkindeki pozisyonuna ulaşırlar.
Böbreklerin bu göçü rölatif olarak embryonun
caudal kısmının böbreklere doğru büyümesinden
kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle böbrekler sonunda karnın arka duvarında
retroperitoneal olarak bulunurlar.
78. CLOACA
• Barsakların arka kısmına verilen isimdir.
• Çünkü; Üriner, genital ve sindirim sisteminin
ortak açıldığı yerdir.
• Kuşlarda, sürüngenlerde ve amfibianlarda
gelişmiştir.
79. • Evcil memelilerde cloaka; ürorectal septum; ektoderm ile
kaplı kloaka membranını dorsalde rectoanal (anal
membran) ve ventralde ürogenital sinus (ürogenital
membran) olmak üzere iki farklı zara böler.
• Her iki bölümdeki sistemlerin ağzında bulunan cloacal
membran erir ve her iki sistem amnion boşluğuna açılırlar.
• Urorectal septum ise fibro-muscular bir yapı olarak
perineayı oluşturur.
• Evcil karnivorlarda rekto-anal bağlantı dışa doğru paranal
sinuslar ve bunlara bağlı olarak gl.circumanales’leri
şekillendirir.
80.
81.
82.
83. Canalis analis, craniale doğru rectum olarak
devam eder ve mukozası endodermden
gelirşir.
Canalis analis’in geriye doğru linea
anorectalis’ten itibaren caudal kısmı ise
ektodermden gelişir ve protectium olarak
adlandırılır.
Köpeklerde protectium ektodermi, laterallerde
anal keseleri oluşturur.
Cloacanın bölümlenmesi
84.
85. Ürogenital Sinus 3’e ayrılır
• 1) Vesical parca: Kranialde (allantois ile devam eden
parcadır-Urachus ) bulunur.
• En büyük parça olan vesica urinaria: Başlangıçta, kese
olan allantoisle devam eder. Allantois lümeni
kapandığında, kalın fibröz bir kordon olan urachus
şekillenir.
• Urachus, idrar kesesinin apeksini göbek kordonu ile
bağlı tutar. Doğum sonrasında median umblikal
ligament olarak kalır.
• 2) Pelvik parca: ortada yer alır. Erkekte uretra’nın
prostatik parçasını, dişilerde ise uretra’nın tamamını
içine alan kısımdır. Vestibulumu şekillendirir.
• 3) Fallik parca: Caudalde yer alır ve genital kabartıya
doğru büyüyen kısımdır.
86.
87.
88.
89. • A ved B: Farklılaşmamış safha: 1: Mesonephros ve genital
kabarıntı; 2: Mezonefrik kanal (Wolffian duct); 3: Ureteric
tomurcuk; 4: paramezonefrik kanal (Müllerian duct); 5: Sinus
urogenitalis (daha sonra idrar kesesi oluşacak) ve primer
urethra (5′). 6: Cloaca; 7: Rectum; 8: Septum urorectale. C: Dişi
genital organlar: 1: Ovaryum; 2: Gardner kanalı (mezonefrik
kanalın kalıntısı); 3: Metanephros ve ureter (3′); 4: Uterus; 5:
Vesica urinariya , urethra (5′) ve vestibulum vagina (5″); 6:
Perineum; 7: Rectum; 8: Septum urorectale; 9: Clitoris. D:
Erkek genital organlar: 1: Testis; 2: Epididymis; 2′: Ductus
deferens; 3: Metanephros ve ureter (3′); 5: Vesica urinaria ve
urethra (5′); 6: Perineum; 7: Rectum; 8: Septum urorectale; 9:
Penis. Courtesy Sinowatz and Rüsse (2007).
90. VESİCAL PARCA
(idrar kesesi)
1-Vesica urinaria (idrar kesesi) sinus ürogenitalis’in cranial ucundan gelişir.
2-Urachus kanalıyla allantois kesesine bağlanır
3-Mesonefrik kanal ve ureter, sinus ürogenitalis’in dorsal duvarına açılırlar.
4-Dorsal duvar üzerinde craniocaudal yönde uzanan ureter ve mezonefrik
kanalların arasında üçgensi bir alan oluşur.
Bunu sebebi : Mesane genişlediğinde mezonefrik kanalların distal uçları organın
dorsal duvarına dahil olurlar. Bu nedenle üreterler mesaneye ayrı ayrı açılırlar.
Böbreklerin yükselişi sırasında üreterleri de öne doğru çekerek traksiyona tabi
tuttuklarından ureter’lerin idrar kesesine açılma yerleri de öne ve yanlara doğru
kayar.
Mesonefrik kanalların yerleri ise tam tersine birbirine yaklaşır ve uretranın prostatik
parcasını oluşturur ve ejakulat kanala farklanır.
Dişilerde ise mesonefrik ductusların distal uçları dejenere olarak kaybolur.
92. VÜRETER ve MEZONEFRİK KANALLARIN GELİŞİM SIRASINDAKİ
İLİŞKİLERİ
İdrar kesesinin dorsalden görünümünde gelişim sırasında mesonephric
ductus’lar ile ureterler arasındaki yakın ilişkiyi gösterir.
Ureterler başlangıçta mesonefrik ductuslar tarafından şekillendirilirken,
idrar kesesi içine ayrı ayrı açılırlar. Mesonefrik ductuslar birleşmesiyle
idrar kesesinde trigonum vesica olarak adlandırılan üçgensi bir alan
şekillenir.
93. Urethra
• Vesica urinaria’ın caudalinde sinus urogenitalis’ten
gelişir
• Cinsiyete göre gelişimi farklıdır.
• Dişilerde: Sinus ürogenital’in orta kısmından gelişir.
Pelvic urethra vestibulum vagina duvarına açılır.
• Erkeklerde: Sinus urogenitalis’in caudal kısmından
gelişir. urogenitalis’in caudal ucunun uzamasında dolayı
da penil urethra gelişir.
94. • Sinus urogenitalis pelvic ve penil uretrayı şekillendirir.
• Pelvic uretranın endodermal epiteli cranial ve kaudal
olmak üzere 2 kabarıntı daha şekillendirir.
• Öndeki kabarıntıdan bütün evcil memelilerde prostat,
• Caudal kabarıntıdan ise yine bütün evcil memelilerde
var olan köpekler hariç gl.bulbo-uretralis şekillenir.
• Paramezonefrik kanalların cranial bölümü testislerin
apendix testisini , caudal bölümü ise kaynaşarak uterus
masculina’yı (prostatik utriculus’u) şekillendirir.
95. NOT
• İntra uterin hayatta yavru:
• İdrarını urachus kanalı ile allantois kesesine
boşaltır.
• Urethra vasıtasıyla amnion kesesine bırakır.
96. • A- Sinus ürogenitalis’in son safhası ve mesanenin oluşumu
• B-Erkeklerde sinüs ürogenitalis, penil ürethra’yı oluşturur.
Prostat bezi, üretra tomurcuğundan gelişir
• Vesica seminularis ise ductus defens’ tenden gelişen tomurcuk
tarafından oluşturulur.