2. Mikroorganizmalar çıplak gözle görüleyemeyecek kadar
küçük canlılardır.
Prokaryot ve Ökaryot Canlılardır.Bunlara örnek olarak
Bakteri,virüs verilebilir.
Mikrobiyoloji 2 temel kısımda incelenir. 1)temel
mikrobiyoloji 2)uygulamalı mikrobiyoloji
Temel mikrobiyoloji : hücrelerin nasıl canlı kaldıklarını
açıklar.
Uygulamalı mikrobiyoloji : Mikroorganizmalardan elde
edilen ürünlerin nasıl kullanıldığını açıklar.
3. Havada , vücüdumuzda ve aklınıza gelebilecek her
yerde vardır.Sadece bazı yerlerde yoktur çok ekstrem
yerlerde örneğin ; volkanlardan çıkan lavlarda yoktur
fakat 121 dereceye kadar yaşayabilen
mikroorganizmalar bile vardır.
İç organlarda ve kanımız sterildir.Kalp,akciğer
v.b(yani buralardada bulunamazlar).
Kalın ve ince bağırsaklarımızda mikroorganizmalar
vardır.
4. Yararları daha çoktur.Zararları ise hastalık etkeni
yapar(patojen).Enfeksiyon yapar.Gıdalarda insan sağlığını
tehdit eden patojenler vardır.
Bunun yanında pek çok faydası da vardır.Örneğin Probiyotik
özelliği vardır.Probiyotik:Örneğin yediklerimizde birçok
bakteri ve maya vardır bunları vücudumuza direk olarak
besin yoluyla alabiliriz.(Yoğurtta olduğu gibi)
Ökaryotik canlılar tek başlarına bir hücre ile işlev
göremezler.Fakat bakterilerde her bir bakteri hücresi
bağımsız bir üyedir.Bakteri hücresi tek başına var olan
bölünüp çoğalan bir hücre yani Fabrika gibidir.
Örneğin ; Fotosentetik bakteri,Siyanobakteri v.b
Bir örnek daha verirsek göllerdeki suyun renginin değişmesi
pigmentli bakteriler tarafından olur.Örneğin;tuz gölü.
5. Bakterilerin ışık saçma özellikleride vardır.(Işıma yapma
özelliği diye geçer.)buna biyolüminisans denir.
Örneğin ; ışıma yapan bakteriler fener balığı üzerinde
ışıma yaparlar.Balığın yönünü bulmasında yardımcı olurlar.
Bakterilerde DNA halkasal şeklindedir ve DNA’nın
bulunduğu bölge nükleoid adını alır.
Bakteriler değişik şekillerde olabilirler ;
Basil,yuvarlak,tesbih ve nadiren üçgen ve kare şekilli.
Çubuk şeklindeki bakterilerde uzun kısım 5 kısa olan ise 3
mikrometre kadardır.(dipnotçuk:Mikrometre milimetrenin
binde biridir.)
Organizmayı canlı olarak sınıflandırmak için bazı kriterler
gereklidir;
Metabolizma : bakterilerin hepsinde vardır.Bir tek bakteri
hücresi de metabolizma işlevini gerçekleştirir.
Üreme : Bakteriler üreyip çoğalabilen canlılardır.Fakat
diğer canlılar gibi eşeyli ve eşeysiz üremezler.Bunların
üremeleri 2’ye bölünme şeklindedir.(Binarifüzyon)
6. Farklılaşma:Bütün bakteriler farklılaşmaz.Örneğin Basillus’un
Endospor oluşturması.
Haberleşme : Bütün bakterilerde var.Birtakım kimyasal
moleküller kısa peptit zincileri oluştururlar.(Belli bir sayıya
ulaşmak için).Çoğu bakteri hastalık yapmak için iletişim kurar ve
moleküllerini ortama yaymak için iletişim kurarlar.Bundan hariç
olarak Işıma yapabilmek için iletişim molekülleri
gereklidir.Bakteriler Mesajı alıp çoğalır populasyon gerekli
yoğunluğa ulaşınca etki edecekleri yerlere gerekli etkiyi
yaparlar.
Hareket : Bakterilerde hareket özelliğine
sahiptirler.(filagella=kamçı özelliği sayesinde).Hepsinde bu özellik
yoktur fakat birçoğunda vardır.
Evrim : Evrimleşirler.İlk ortaya çıkan canlı bakterilerdir.Ve
evrimleşmesi ilk ortaya çıkışından beri devam ettiği için çok
çeşitlidirler.Örneğin;Antibiyotik 1920’li 1930’lu yıllarda
keşfedildi.(çok önemli bir buluştu).Fakat bakteriler çok kısa bir
süre sonra Antibiyotikten etkilenmediler.Çünkü çok çabuk
evrimleştiler.
HIV virüsü aşı geliştirilemediği için sürekli evrimleşti o yüzden
buna bir çare bulunamadı.
7. Canlılar taşıdıkları bilgiyi diğerlerine aktarır.Bilindiği üzere
DNAmrnaProtein sentezi olur buna Santral Doğma
denir.
Genetik bilgi akışı virüslerde farklıdır çünkü virüsler DNA
içermez RNA içerirler.Tek veya çift zincirli.Onun dışında
bütün canlılar çift zincirli DNA içerir.
Dipnotçuk : makine işlevide Metabolizmayla ilgilidir.
Dünyanın yaşı 4.5 milyar yıldır , dünyanın oluşumundan bu
yana Bakteriler 3.5 – 3.6 milyar yıl önce , Ökaryotlar 1.8
milyar yıl , Hayvanlar ise 0.58 milyar yıl önce oluştular.
3.8 milyar yıl önce siyanobakteriler oksijensiz olan dünyayı
oksijenli hale getirdi.Dünya oksijenleştikçe ökaryotik
canlılar ortaya çıktı.
8. E.coli bakterisi Sıcakkanlı canlıların bağırsaklarında
bulunur.(sindirim Sistemi)Yani bunların habitatı
bağırsaklardır.(Dipnotçuk:Habitat=canlının yaşadığı yerdir.)
Boğazımızdaki bakteriler mikroorganizmatik populasyonlardır.
Bağırsakta veya denizde birsürü organizma vardır.Göl suyu ve
toprakta çok fazla mikroorganizma ve çeşidi bulunur.
Midemizdeki h.phylori ünsere neden olur.bu bir istisnadır
genelde bakteriler topluluk halinde bulunurlar.
Dipnotçuk:Atık su çamurunu mikroskopta görmek için floresan
mikroskobu kullanılır.Eğer Renklendirmek İstersek floresan
boya ile boyanır.Floresan boya:Işıma yapar ve belirli bir
bakteri grubunu boyar.Bu boya kullanıldıktan sonra
epifloresan mikroskobu kullanılır.
5x10^30 kadar bakteri çeşidi vardır.Bakteri hücreleri N ve P
içerir.Biyokütlede bitkilerden 10 kat daha fazladırlar.
9. Çevre ve tarım açısından ; Baklagiller köklerinde bakteriler
bulunurlar.Serbest N’u NH3 haline getirirler.(Fikse
ederler)böylece gübreye gerek kalmaz.Hayvanlar için
selülozu mikroorganizmalar sindirir.
Enerji ve çevre bakımından ; Çok ucuz ve basit bir
yoldur.Mısır atıklarından etanol üretilir.Etanol alkol olarak
kullanılacağı gibi biyoyakıt olarakta kullanılır.Petrol ve
plastiği parçalar.Biyominirizasyon yani madencilikte
kullanılan altın çıkarmak için altın ve bakırı saf elde etmek
için bakteriler kullanılır. ( Maya)
Gıda alanında ise Şarap,Ekmek,yoğurt(laktik asit
bakterisi),peynir,bira,sosis,sucuk,turşu v.s
Limon suyunda bulunan sitrik asit bakteriler tarafından
üretilir.
10. 1900’lü yılların başında grip,zatüre,Gastroenterit(mide hastalığı)
yani bakteri ağırlıklı hastalıklar vardır.Çünkü henüz bakterilere
karşı herhangibir ilaç geliştirilememişti.
2000’li yıllarda ise kalp hastalığı,Kanser,AIDS gibi hastalıklarla
mücadele edilir.Grip aşısı ve verem aşısı olduğu için artık bunlar
yok denecek kadar azdır.Ayrıca Zatürreden hayatını kaybeden
küçük çocuklarda mevcut.
1600 lü yıllarda mikrobiyoloji alanına yönelik henüz bir çalışma
yoktu.1665 yılında Robert Hook deri parçasının üzerinden
küflenmiş örnek alır ve mikroskopta sporları farkeder ve çizer.
Daha Sonra Leeuwenhook bakterileri gözlemleyen
kişidir.Bakterileri çizmiştir ve resmetmiştir.
Botanikçi Ferdinand Cohn bakterilerin ısıtılsa dahi ölmediğini
buldu.Fakat endospor oluşturursa ölmeyeceğini Söyledi ve
Bacillus cinsinin endosporunu keşfetti.
Örneğin;Sütü kaynatsak bile endospor yapabilir , çimlenebilir ve
hastalık yapabilir.
11. Pasteur en büyük katkıyı yapmıştır;
Kuduz Aşısını bulmuştur.
Pasterizasyon yöntemini buldu bu yöntem ise şöyledir ;
örneğin sütü 70 80 dereceye kadar ısıtıp sonra soğutup ve
sonra tekrar ısıtmaktır.Böylece zararlı organizmaları
öldürmüş olursunuz.
Şarap ve biraları inceleyip Fermantasyona neden olan
bakteriyi bulmuştur.
Bir hipotezi çökertmiştir bu hipotez Spontan
genarasyon(Kendiliğinden oluşum hipotezi)dur.Bu hipoteze
göre açıkta gıda maddesi bıraktığın zaman meydana
gelecek yapı kendiliğinden oluşur.Örneğin eti açıkta
bıraktığın zaman üzerinde çeşitli mikroorganizmalar gelişir
ve dolayısıyla kurtlanmaya başlar , fakat bu hipotez bunlar
kendiliğinden oluşur görüşünü benimsemiştir.
12. Pauster bunu çökertmiştir.Bunlar mikroorganizmalardır
demiştir ve bunu bir deneyle açıklamıştır.Cam borunun içine
steril olmayan bir sıvı koymuştur . Fakat bu cam boru
kuğuboyunlu bir şekildedir ve bu cam boruya sadece hava
girebilir mikroorganizmalar giremeyecek şekilde ayarlamıştır
ve tabikide sonuçta bozunma olmaz.
Diğer bir şekilde yapınca bu deneyi bu sefer kuğu boyunlu cam
boruyu yana eğmiştir.Mikroorganizmalar içeri girdiği için
bozunma olur.Böylece bunu ispat etmiştir.
Robert Koch tıbbi alanda katkı sağlamıştır.Bacillus
Artrakis(Şarbon Hastalığı) inceledi.
Şarbon hastalığı sporları vardır ve bu sporlar havaya yayıldığı
zaman ölümcül bir etken yaratır.
Koch hastalıklı hayvanların kanını inceler Çubuk şekilli bakteri
görür.Bunlar hastalığın sonucu olabilir der.Sağlıklı
hayvanlardan kan alır ve bunlarda bu çubuk bakterilere
rastlamaz.Kan örneğini alıp ekim yapar ve koloni
oluşturduğunu görür.Sağlıklı hayvandan alır ve ekim yapar
koloni oluşturmadığını görür.Sonra bu sağlıksız hayvanlardaki
koloniyi sağlıklı hayvanlara enjekte eder ve hayvan hastalıklı
olur.
13. Etkiyi saf kültür halinde izole eder.Hasta olanla Sonradan
Hasta olan etken bakterinin aynı olduğunu bulur.Koch
buradan şu Sonuçları çıkarır.
Organizma hasta bir hayvanda her zaman bulunmalı ve
sağlıklı bireylerde bulunmamalıdır.
Organizma hayvan vücudu dışında saf kültür olarak elde
edilebilmelidir.
Bu saf kültür hastalığa duyarlı hayvana inokule
edildiğinde tipik hastalık belirtileri göstermelidir.
Bu deney hayvanlarından organizma tekrar izole edilmeli
ve labratuvarda tekrar kültürü yapılmalı ve mevcut orijinal
organizmayla aynı olmalıdır.
14. Yine Koch veremli insanlardan doku örnekleri alır bu
bakterinin ismi Vicobakterium Tuberculesis bakterisi
mumsu bir tabakaya sahip olduğu için kolay kolay
boyanmaz.Sonra Koch özel bir yöntem
geliştirir.Asitfest yöntemi diye bir yöntemdir bu ve
günümüzde hala kullanılmaktadır.Bu bakteri çok zor
üreyen bir bakteridir ve kan serumundan besin yapıp
eker bunları,ve 3 ,4 hafta sonra neredeyse ümidini
kestiği zamanda üretmeyi başarır.
Eskiden Bakterileri üretmek için patates dilimi
kullanılırdı.Sonra bundan vazgeçildi ve sıvı ortamda
üretelim denildi fakat bakteriler buradada bulanık
görüldü. Bakterilerin net görünmesi lazımdı daha
sonra katı besiyer ortamında önce jelatin denendi
fakat buda sıcakta sıvılaştığı için olmadı.Daha sonra
bilim adamlarının eşlerinin önerisi üzerine agar
kullanıldı.Agar’da ısıtıldığı zaman sıvı , oda
sıcaklığında ise tekrar katı haline dönen bir madde
olduğu için hala günümüzde
kullanılmaktadır.(Dipnotçuk:Agar Deniz Yosunundan
Elde Edilir.)
15. Bu ders slaytı www.biyoloji.in sitesi
tarafından yapılmıştır.
Facebook Sayfamız
www.facebook.com/seninbiyolojin
Her türlü soru ve önerileriniz için
seninbiyolojin@gmail.com adresine mail
atabilirsiniz.