Dijital Ağlar ve Kentsel Yönetişim Politikaları / Digital Networks and the Politics of Urban Governmentality 9 Ekim 2010 Cumartesi 16:00-19:00 - AmberPlatform - VERİKENT / DATACITY Seminerler Dizisi / Seminar Series
1. Kent: ağ yönetişimi
Dr. Özgür Uçkan amberPlatform
Dijital Ağlar ve
Kentsel Yönetişim
Politikaları
Paneli
9 Ekim 2010
2. kapsam
• Kentsel ağ topografyası: bilgi, ağ,
ekonomi ve kültür
• Yeni yerel yönetim paradigmaları
• (Açık) ağ yönetişimi
• Kentsel ağ yönetişimi ve dezavantajlı
kesimler
Dr. Özgür Uçkan
4. kentler arası ağ topografyasında kapital
ilişkilerinin organizasyonu
• 21.Yüzyıl, bir “kent yüzyılı” olarak adlandırılıyor.
• 2020 yılında dünya nüfusunun yarısından
fazlasının kentlerde yaşayacağı öngörülüyor.
• "Kent ekonomileri" (urban economics), ağlar
üzerinde örgütlenerek küresel ekonominin odak
noktaları haline geliyor.
• World Mayor Organization gibi uluslararası
örgütler büyük kentlerin yerel yönetimlerini
birbirine bağlayarak, ulus-devlet sınırlarını
aşan örgütlenmeleri ortaya çıkarıyor.
Dr. Özgür Uçkan
5. kentler arası ağ topografyasında kapital
ilişkilerinin organizasyonu
• Belli sektörlerde ön plana çıkan büyük kentler
(finans, yaratıcı endüstriler, ICT, ileri teknolojiler
vb.) birbirileri arasında özel ağlar kurarak küresel
ekonomide önemli bir etki yaratıyor.
• İnovasyon ve Ar-Ge alanında büyük kentler birer
inovasyon hub'ı olarak davranıyor ve inovasyon
ağlarının organizasyonunda belirleyici oluyor.
• Kent teknolojileri altyapı katmanında da
kentleri birbirine bağlıyor. Ağ teknolojileri
kentlerin altyapısal organizasyonda giderek daha
fazla yer tutuyor.
Dr. Özgür Uçkan
6. kentler arası ağ topografyasında kapital
ilişkilerinin organizasyonu
• Küresel ağlarda kentler birer düğüm olarak
davranıyor.
• Ağ kapitalizminin coğrafyası, düğümler ve
bağlantılardan oluşan bir ağ. Bu düğümler,
birbirine bağlı ve her biri uzmanlaşmış bir
bilgi kaynağı olarak kentler…
• Bunlar, sosyal, ekonomik, kültürel ve teknik
bağlamda şehirlerin kendine özgü bir ağ
topolojisi oluşturduğunu gösteriyor.
• Kapital ilişkilerinin düzenlendiği bir ağ
topolojisi...
Dr. Özgür Uçkan
7. kent (bilgi ve ağ) ekonomisi
• Bilgi genellikle kentlerde üretilir, işlenir, değiş tokuş
edilir ve pazarlanır.
• Kentler, bilgi altyapısı donatısına (üniversiteler, diğer
eğitim kurumları vb.) sahiptir;
• Eğitimli insan kaynağı mevcuttur;
• Elektronik altyapıyla donatılmıştır;
• Havaalanlarıyla küresel ekonomiye bağlanmıştır;
• Bilginin paylaşıldığı bir yer ve yetenek ile yeni
kombinasyonlar için bir kovan olarak güçlü bir işleve
sahiptir.
• Bu kentler, birer “ağ geçidi”dir (gateway cities)...
Dr. Özgür Uçkan
8. inovasyon hub’ları olarak kentler
• Kentler, küresel ekonominin yönlendirici dinamiği
haline gelmiş inovasyonun odaklandığı alanlardır.
• Yoğun kentsel doku ve altyapı, farklı grupların
birbirlerine yakın yaşamalarını ve çalışmalarını
sağlar;
• Bu da onların fikir ve hizmetleri paylaşmalarını
mümkün kılar.
• Bu kentsel mekân organizasyonu inovasyon
yoğunlaşmasını tetikler.
• Kentler arası ağ, aynı zamanda bir inovasyon
ağıdır.
Dr. Özgür Uçkan
9. kentsel ağ topografyasının
karanlık yüzü
• Kentler, özellikle de ağ geçidi kentler, sundukları“yığın
avantajları” (agglomeration advantage), yani
ekonomik faaliyetlerin mekânsal kümelenmesi ile,
kentsel şebeke morfolojisinin (grid morphology) rant
odaklı olarak biçimlenmesini getiriyor.
• Bu yapı mutenalaştırma (gentrification) gibi rant
yaratma mekanizmalarını güçlendiriyor.
• Kentlerin giderek irileşen ağ düğümleri haline gelmesi,
artan mobilite, hızlı kentsel büyüme, sektörel
kümelenmelerin yarattığı yığınlar, altyapı yetersizlikleri,
rant arayışı... bütün bunlar kent ekolojisini de
sürdürülemez kılıyor.
Dr. Özgür Uçkan
10. kentsel ağ topografyasının
karanlık yüzü
• Rant arayışı, yerel yönetimlerin ortaklığıyla kenti
dönüştürüyor.
• Kent içinde özellikle ihmal edilmiş bölgeler, hızla
mutenalaştırılıyor.
• Dezavantajlı topluluklar, kentin kenarlarına itiliyor,
gettolaşma büyüyor.
• Öte yandan kent göç almaya devam ediyor.
• Kentsel büyüme, sprawl tipi oluşumlarla kanserojen bir
hal alıyor.
• Enerji, sağlık, eğitim, hijyen, ulaşım, güvenlik gibi hizmetler
yetersiz kalıyor.
• Yoksulluk, işsizlik ve sosyal dışlanma yoğunlaşıyor.
Dr. Özgür Uçkan
11. kentsel ağ topografyasının
karanlık yüzü
• Yerel yönetimler, dezavantajlı topluluklar başta olmak
üzere sorunun paydaşlarını çözüme dahil
etmediklerinde, kent yönetilemez hale geliyor.
• Yönetsel kriz arttıkça, şiddete varan bir yoğunlukta
sosyal dışlama en sık başvurulan yöntem oluyor.
• Kentlerde yaratılan “güvenlik adaları” ise bir başka
yöntem olarak beliriyor.
• Güvenlik başta olmak üzere hizmetler özelleşiyor.
• Kamusal alan ticarileşiyor.
• Kentin yoksulları yönetsel mekanizmalara dahil
olamıyor. Seslerini kaybediyorlar...
Dr. Özgür Uçkan
13. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı
Avrupa Konseyi’ne bağlı olan Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler
Kongresi Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ( ya da Mahalli
İdareler Avrupa Antlaşması), yerel yönetimlerin siyasal, yönetsel ve
mali özerkliklerinin korunması ve haklarının kabul edilmesi yönünde,
Avrupa Konseyi üyesi ülkeleri çapında, ortak temel hükümler
getirmektedir. Bu hükümlerin uygulanması antlaşmaya imzalarını
atmış Avrupa Konseyi üye ülkelerin kendi iç mevzuatına bırakılmıştır.
Yerel demokrasinin açısından önemli bir güvence oluşturmaktadır.
Bu antlaşma birçok noktaya değinmektedir, en önemlisi özerk yerel
yönetimin anayasal ve yasal bir temele oturtulması gereği
vurgulanmaktadır ve yerel yönetimler üzerindeki devlet
denetiminin azaltılması ve kendilerine görevlerinin önemiyle
orantılı mali kaynak sağlanması gereği vurgulanmıştır.
Türkiye, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nı 21 Kasım 1988
tarihinde imzalamıştır. Daha sonra da 06 Ağustos 1992 tarihinde
yürürlüğe girmiştir.
Dr. Özgür Uçkan
14. 2. Avrupa Kentsel Şartı:
Yeni bir kentsellik için manifesto
Bu Manifesto, kentlerin ve kasabaların
çağdaş kentsel sorunlarla baş etmesini
olanaklı kılacak bir ortak ilkeler ve kavramlar
bütünü belirlemektedir.
Kongre, yerel yönetimlerden, bütün
çeşitlilikleri ile ve paylaştıkları Avrupa
değerlerini esas alarak, kamu politikalarında
etik yönetişim, sürdürülebilir kalkınma ve
daha ileri düzeyde bir dayanışma ilkelerini
uygulamalarını istemektedir.
Dr. Özgür Uçkan
15. 2. Avrupa Kentsel Şartı:
Yeni bir kentsellik için manifesto
• Avrupa’nın kentleri ve kasabaları, kentlilerine aittir; bu
yerleşimler gelecek nesillere aktarılması gereken
sosyal, ekonomik ve kültürel değerlerdir.
• Karşımızdaki zorlu küresel sorunlar göz önüne
alındığında, Avrupa’nın kentleri ve kasabaları ekonomi,
toplum ve çevre arasında ulaşılacak tarihî değere
sahip bir uzlaşma için en ideal ortamı oluşturmaktadır.
• Avrupa’nın kent ve kasabalarının, özellikle katılım
açısından, demokrasinin yeni taleplerini dikkate alan bir
kentsel yönetişim modeli inşa etmek sorumluluğu
vardır. Bu yerleşimler toplumlarımızın çok gereksinim
duyulan demokratik yeniden canlandırılması için
birer değerdir.
Dr. Özgür Uçkan
16. 2. Avrupa Kentsel Şartı:
Yeni bir kentsellik için manifesto
• Avrupa’nın kentleri ve kasabaları yaratıcı çeşitliliği
destekleyicidir ve inovasyon için önemli bir güç
oluşturur. Kişisel gelişim, öğrenme ve bilgiye erişme
açısından en uygun ortamlardır. Bu yerleşimler,
sınırları içinde var olan çoklu kimlikleri ve kültürleri
bir araya getirmek ve bunların karşılıklı olarak
birbirlerini zenginleştirmesini sağlama
potansiyeline sahiptir.
• Avrupa’nın kentleri ve kasabaları, günümüzde, refahın
öncü güçleri ve küreselleşme sürecinin önemli
oyuncularıdır. Bu yerleşimler, Avrupa’nın gelecekteki
ekonomik kalkınma şekli olan bilgi temelli ekonomi
için ideal bir ortam oluşturmaktadır.
Dr. Özgür Uçkan
17. “zihinsel haritalar"
• Değişimleri mümkün kılan koşullar yavaş yavaş
oluşur. Neredeyse görünmez bir biçimde gelişen bu
koşullar, günün birinde insanların farklı bir şekilde
düşünmeye başladıklarını anladıklarında ortaya çıkar.
• Hepimiz dünyayı “zihinsel haritalar”ın yardımıyla
algılıyoruz, yani etrafımızdaki dünyayı biçimleyen
ve tanımlayan örgülerle… Bunlar dünyayı belli bir
zaman için açıklıyor, ancak sonra gerçeklik bu
haritaların dışına çıkıyor. Eski haritalar işe
yaramamaya başlıyor. Bir değişim krampı yaşanıyor.
• Eski haritaları atıyor ve yeni dünyayı
anlamlandıracak yeni haritalar buluyoruz.
Dr. Özgür Uçkan
18. durum tespiti
• Yönetici kurumlara duyulan vatandaş güveni azalıyor
• Vatandaş giderek daha çok hizmet ve kolaylığa erişmek,
buna karşılık daha az vergi ödemek istiyor.
• Vatandaş parasının nereye harcandığını bilmek istiyor
• Vatandaş özellikle gündelik hayatını etkileyecek
konulardaki karar mekanizmalarına katılmak istiyor
(katılımcı karar süreçleri).
• Vatandaş yerel yönetimde etkileşim arıyor (etkileşimli
yönetim).
• Vatandaş yerel yönetimin “kullanabileceği” kadar
kendisine “yakın” olmasını istiyor (kullanılabilir
yönetim).
Dr. Özgür Uçkan
19. yönetimin yeniden icadı
• Bu baskılar yerel yönetimin nasıl idare edilmesi
gerektiği konusunda yeniden düşünme ihtiyacı
doğuruyor. Yeni ve yaratıcı yaklaşımlar geliştiriliyor.
• Herkes “yönetimin yeniden icadı”ndan söz ediyor.
• Siyasi iklim yerel yönetimin etkinliği ve etkililiğini
iyileştirme vaadi taşıyan temel yapısal reformlar
için bir fırsat sunuyor.
• Yerel yönetimin rolü ve konsepti de değişimden
nasibini alıyor. Yerel yönetimin kitabı yeniden
yazılıyor. Bu değişim özellikle yerel yönetim
içindeki ilişkilerin nasıl anlaşıldığı konusuyla ilgili.
Dr. Özgür Uçkan
20. yerel yönetim ilişkileri
• Yerel yönetim ve yönettiği topluluk(lar)
arasındaki ilişki
• Yerel yönetim ve yönetimin üst
katmanları arasındaki ilişki
• Yerel yönetim ve çevredeki diğer yerel
yönetimler arasındaki ilişki
• Yerel yönetim liderleri ve yönetim
işgücü arasındaki ilişki
Dr. Özgür Uçkan
21. “sevk ve idare” anlayışı bitti
• Otorite –sevk ve idare- giderek yönetimin etkin olmayan ve
etkisiz bir tarzı olarak görülüyor.
• Topluluklar yerel yönetimlerin sevk ve idare anlayışına
gösterdikleri hoşgörünün sınırına geldi.
• Yerel yönetimler de yukardan gelen buyruklara karşı
hoşgörülerini yitirdi.
• Bölgesel işbirliği bir çok alanda önemli bir ilgi odağı haline
geldi. Büyük kentler etraflarındaki daha küçük yerel yönetimler
ve diğer yönetsel kurumları istedikleri gibi
yönlendiremeyeceklerini öğrendi.
• Yerel yöneticiler de, her ne kadar hesap verebilirlik ve
performans ölçümleri gibi katı sistemler onları buna zorlasa da,
bürokrasilerin sevk ve idareyle daha iyi performans
göstermeyeceklerini anladı.
Dr. Özgür Uçkan
22. ortaklaşa planlama
• Kentler ortak faydayı koruyan kuralların
ancak yerel yönetimler arasındaki ortaklaşa
süreçler içinde gelişebileceğini keşfediyor.
• Ortaklaşa planlama topluluklar içinde de
uygulama alanı bulan bir kavram.
• Kentler, geliştiriciler, kentsel topluluklar ve komşu
yerleşimlerin herkesin çıkarına hizmet edecek
planlama çabalarına katılımını kolaylaştırmak
zorunda.
• Ortaklaşa planlama, “anlamlı ve sürdürülebilir
planlama”dır...
Dr. Özgür Uçkan
23. yeni yerel yönetim paradigması
• Tıpkı çevre sorunları ve çevre çözümlerinin
sinerjik olarak etkileşime girmeleri gibi,
otoriteye dayanmayan yönetişim ve idare
teknikleri birbirlerini güçlendirir.
• “Talep yönetimi”, “ortaklıklar”, “demokratik
katılım”, “teşvikler”, “toplulukları
güçlendirme” ve “ortaklaşa planlama”
kavramları açık bir biçimde çakışır ve birbirini
güçlendirir.
• Bu kavramların birlikteliği yerel yönetim liderliği
ve idaresi için yeni bir paradigmayı temsil eder.
Dr. Özgür Uçkan
24. sürdürülebilir yerel yönetim
• Yerel yönetim toplulukları sürdürülebilir kılmakla ilgilidir. Bu hizmet
sağlamaktan çok daha fazlası demektir.
• Her topluluk tekildir, yerel yönetim ise değildir. 21.Yüzyılda yerel
yönetimin karşı karşıya bulunduğu meydan okuma, değerli hizmetleri
mümkün olduğu kadar ekonomik bir biçimde sunarken topluluğun
“tekilliğini” korumaktır.
• Topluluklar asla durağan olmadıkları için, yönetimin insanlara en yakın
olduğu yerel yönetimler değişen topluluk ihtiyaçlarına cevap vermek
için sürekli evrim geçirmelidir.
• Sürdürülebilir bir topluluk tanımlanması zor bir kavramdır. Durağan bir
son ürün olmaktan çok bir oluşum halidir. Sürdürülebilir bir topluluk
özgüveni ve geleceği için sorumluluk alma yeteneği ile ayırt edilebilir.
• Dolayısıyla yerel yönetimler topluluklarla ilişkisinde onları güçlendirecek,
imkanlarını artıracak, onları muktedir kılacak bir biçimde davranmalı ve
dezavantajlı kesimlerin durumunu iyileştirmek için özel bir çaba
sarfetmelidir....
Dr. Özgür Uçkan
25. sürdürülebilir topluluk
Sürdürülebilir topluluğun temel bileşenleri:
• Sosyal uyum; komşuların gelir, yaş, kültür ve yerleşim
kullanımı vb. çeşitliliğiyle karakterize edildiği ve yer
değiştirmek zorunda kalmadan yaşam döngüleri boyunca
özgürce hareket etme imkanları bulunan karma bir topluluk
• İşlevsel ekonomi; topluluğun refah beklentileriyle uyumlu
bir yaşam kalitesini destekleyen çeşitli istihdam fırsatlarının
varlığı
• Sağlam çevre; yozlaşmaya uğramadan uzlaşma yeteneğine
sahip insani faaliyetin etkilerinin dengelediği ekoloji
• Güçlü altyapı; topluluk ihtiyaçlarına cevap veren hizmet ve
kolaylıklar
Dr. Özgür Uçkan
26. güçlü ve sürdürülebilir yerel yönetim
• Etkin yönetişim: Topluluğun organizasyonun performansına güven duymasını
güvence altına alacak bir biçimde belediye meclisinin yönlendirilmesi, denetimi ve
yönetimi
• Temsili demokrasi ve topluluk desteği: Seçilmiş azalar kendi topluluk
demografilerini gerçekten temsil ederler. İnsanlar yerel işlere katılabilirler ve meclis
kararlarına güven duyarlar
• Açık politika: Açık ve şeffaf politikalar kararların topluluk değerleri ve
beklentileriyle uyum içinde olmasını sağlar.
• Yeterli kaynaklar: İnsani ve finansal sermaye, meclis kararlarını uygulamak,
hizmetleri topluluğun uzlaşılmış standartlarına uygun olarak sağlamak ve yasal
yükümlülüklere uymak için yeterlidir..
• Anlamlı planlama: Planlama süreci topluluğun özlemlerini meclis kararlarına
çevirir.
• Bağlı olma: Meclisler en geniş boyutuyla topluluğa bağlıdır, birer ‘ada’ değildir.
• Etkili liderlik: Meclisler insanların çalışmak ve katkıda bulunmak istediği yerlerdir.
Açık pozisyonlar için hem siyasi hem de yönetsel düzeylerde etkin rekabet vardır
Dr. Özgür Uçkan
27. kentsel yönetişim ilkeleri
• Sorumlu / hesap verebilir
• Açık / şeffaf
• Cevap vermeye hazır
• Tarafsız / kapsayıcı
• Etkin / etkili
• Hukuka uygun
• Demokratik / katılımcı
• Uzlaşı arayan
Dr. Özgür Uçkan
28. kentsel yönetişim ilkeleri
Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Merkezi’ne
(UNCHS) göre kentsel yönetişimin karakteristikleri:
1. Sürdürülebilirlik
2. Yerinde hizmet
3. Eşitlik
4. Etkinlik ve etkililik
5. Şeffaflık
6. Hesap verebilirlik
7. Sivil angajman ve vatandaşlık
8. Güvenlik
Dr. Özgür Uçkan
30. 12 kentsel yönetişim konusu
1. Vatandaş tatmini (anket/şikayet)
2. Belediye hizmetleri için sözleşme sahiplerine yönelik işlemlerde açıklık
3. Vergi sisteminde eşitlik
4. Yerel yönetim kaynakları (vergiler, kullanım ücretleri, borçlanma, merkezi
yönetim, uluslararası yardım vb.)
5. Hizmetlerden yararlanan nüfus oranı
6. Politika döngüsünün aşamalarına kamunun erişimi
7. Yasal uygulamalarda adillik
8. Dışlanmış grupların danışma ve karar verme süreçlerine dahil edilmesi
9. İşlemlerin, düzenlemelerin ve sorumlulukların açık seçikliği
10. Katılımcı süreçlerin varlığı
11. Medya özgürlüğü ve yerel medyanın varlığı
12. Finansal kaynakların özerkliği
Dr. Özgür Uçkan
31. yönetişim sisteminin üç alanı
Siyasal alan İdari / yönetsel alan Sivil toplum alanı
Motivasyon Temsiliyet Ekonomik ve hukuksal Birey ya da topluluk
akılsallık refahı ve özgürleşme
Dengeli çıkarlar
Eşitlik
Uyumsuzluk yönetimi
Denetlenebilirlik
Odak birimi Gruplar (temsiliyet) Sosyal birim olarak birey Birey ya da grup
(çıkarı olan insanlar
olarak)
İlgi Manevra kabiliyeti Veri tamamlama Mahremiyet
Evrensel/kapsamlı modeller İfade
Değerden arınmışlık
İşleyiş tarzı Değer (politika) temelli Mühendislik Geçici, durumsal ya
söylem da konu-temelli, yani
sosyal hareketler
Anlaşma
aynı genel koşullar altında işleyen “tarzlar”, ya da “üst kurumlar”, veya kurum kümeleri….
Dr. Özgür Uçkan
33. ağ-dünya
• “Yer” (territory), “merkez”, “kimlik”, “uzaklık” vb. kavramlar anlam
kaymasına uğramış, akışların, bağlantıların ve hızın egemen
olduğu ağ biçimi yapılanmalar ortaya çıkmıştır.
• Mali piyasaların serbestleşmesi, uluslararası sermayenin dolaşım
yeteneğinin artması, ulusaltı (subnational) yönetimlerin (bölgesel
ve yerel yönetimler) giderek daha otonom hale gelmesiyle
siyasal iktidarın geleneksel temelleri erozyona uğramaktadır.
• “İktidar” kavramının kendisi dönüşüme uğramakta,
“yönlendirme” (steering) ve “paylaşım” gibi kavramlarla sıkı bir
bağlantı içerisine girmektedir.
• “Yönetişimin ortaya çıkışı, ilk bakışta sanılacağı gibi devletin
çöküşünün bir kanıtı değil, daha ziyade devletin dış değişimlere
uyum gösterme yeteneğinin bir sonucu olarak
değerlendirilmelidir.” (Jon Pierre)
• Bilgi paylaşımı yönetebilirliğin koşulu haline gelmektedir.
Dr. Özgür Uçkan
34. yönetişim
• Yönetişim perspektifi, hiyerarşik ve otoriter denetim rejimlerine
bir alternatif model olarak, karmaşık, ağ yapısına sahip
karşılıklı ilişkilerdeki aktörler arasında açık, şeffaf işbirliği
ve katılıma vurgu yapar.
• Kamusal bağlamda, yönetişim, kamusal çıkarlara iyi hizmet
etmek ve ortak faydayı sağlamak için toplumun
yönlendirilmesi (steering) veya ona rehberlik edilmesiyle ilgilidir.
• “Yönetişim”, etkileşimli bir yönetim organizasyonu olarak
konumlanmaktadır. Katılımcı politikalarla toplum içerisinde
en kapsamlı uzlaşıyı sağlayacak topluluk merkezli bir
yönetim anlayışını temsil eden “yönetişim” kavramı;
özyönetim hareketinin “demokrasinin etkinleştirilmesi”
idealini, günümüzün ağ biçiminde örgütlenen sosyo-
ekonomik ilişkilerine uyarlamaktadır.
Dr. Özgür Uçkan
35. küresel ağ ekonomisi ve yönetişim
• Yerel toplum ve ekonomilerin küresel ağ ekonomisi ve onun
siyasi sonuçlarının doğurduğu sorunları yönetme kapasitesi
önem kazanıyor
• Yerel toplumlar, sosyal ortaklar ve sivil toplumun politika
yapım süreçlerine giderek daha çok dahil edilmesi ve
kamusal-özel sektörler/aktörler arasında ortak bir görüş/
proje inşa etmek için işbirliğinin vurgulanması yoluyla yeni
yerel yönetişim modellerini tecrübe ediyor (yerel yönetim
antlaşmaları, stratejik kentsel planlama, Ajanda 21 vb.).
• Bu durum, mevcut küreselleşme biçiminin doğurduğu sosyal
ilişkilerdeki parçalanma ve güçsüzleşme eğilimine cevap
vermek için, sosyal ve siyasi ilişkilerin aşağıdan başlayarak,
kamusal ve özel aktörleri entegre eden yerel/bölgesel
topluluklar anlamında yeniden inşa edilmesi ile ilgili mümkün
bir perspektif sunuyor.
Dr. Özgür Uçkan
36. “paydaş yönetimi”
• “Paydaş teorisi”, organizasyonları modelleme ve
anlamanın tanımlayıcı yollarını, organizasyonların
toplumla nasıl etkileşime girmesi gerektiği
konusundaki etik düşünceleri kapsayacak ve
nihayet, paydaş yönetiminin yararlarını destekleyecek
kanıtlar bulacak biçimde genişletilmiştir.
• Teori, farklı disiplinlere bölünmüştür. Bunlardan biri,
teorinin süregiden e-dönüşümün yönetilmesine
uygulandığı ve yönetimler ile bileşenleri arasındaki
ilişkide yeni teknolojinin neden olduğu
değişimlerin etik ve pratik yönlerini araştıracak
uygun bir yaklaşım olarak görüldüğü e-yönetişimdir
(ağ yönetişimi).
Dr. Özgür Uçkan
37. elektronik agora
• Bir zamanlar, bir şey yapmak ve topluluğa katılmak için bir “yer”e
gitmek gerekirdi. Agora’ya, foruma, meydana, daha sonraları
kafeye, bara, ana caddeye, alışveriş merkezine, plaja, spor
salonuna, yemekhaneye, ofise…
• Şimdi ise yerimizden kıpırdamadan yapabildiğimiz bir çok şey var:
konferanslara katılmak, işimizi yönetmek, yeni insanlarla tanışmak,
alışveriş yapmak, romans yaşamak, kamusal tartışmalarına
katılmak, siyasi iletişime katılmak, karar süreçlerine katılmak gibi.
• Dolayısıyla eski Yunan’da Agora ne kadar önemli ve merkezi bir
konumda idiyse, bambaşka bir fiziksel yapıya sahip olan ve
tamamen farklı kurallara göre işleyen elektronik agora da bu
yüzyılda bir o kadar önemli hale geldi.
• Her kent elektronik bir “paralel evren”e sahip: “Bit’ler
kenti” (VeriKent)…
• Her kent aynı zamanda bir ağ-mekanı...
Dr. Özgür Uçkan
38. ağ yönetişimi
• Ağ biçimi yapılanmalarda gayri merkezi koordinasyon
arayışlarından doğan uzlaşıya dayalı sosyal yönetişim alanı,
genellikle “ağ yönetişimi” (network governance) olarak
adlandırılmaktadır.
• Ağ yönetişimi, ağdaki düğümleri oluşturan ortaklıklar, paydaşlıklar
arasındaki iletişim yoluyla ulaşılan bir uzlaşı temelinde, gayri
merkezi ve yatay koordinasyon mekanizmalarıyla işleyen bir
etkileşim modelini ortaya koymaktadır.
• Paydaşlar, yönetişime konu olan ağ yapılanmasına göre
(kentler, bölgeler, sektörler, karar verme mekanizmaları, politika
üretim ağları, kanun yapma süreçleri vb) farklılık gösterebilir
(sendikalar, sektörel ya da ticari birlikler, işletmeler, çeşitli düzeyde
sivil toplum kuruluşları, yerel otorite temsilcileri, sosyal girişimciler,
sosyal topluluk oluşumları, sivil inisiyatif platformları vb.).
Dr. Özgür Uçkan
39. ağ yönetişimi
• Ağlar, kendini örgütleyen, dolayısıyla otonom ve özyönetime
sahip, kendi politikalarını ve çevre ilişkilerini kendileri
oluşturma eğilimde olan, örgütlenmeler arasındaki
karşılıklı bağımlılık ilişkisiyle karakterize edilen
yapılanmalardır.
• Ağlar, bürokrasi tarzı hiyerarşik örgütlenmelere ya da pazar
koşullarına tabi çıkar temelli örgütlenmelere alternatif
oluşturan bir sosyal koordinasyon biçimidir.
• Ağ biçimi yapılanmalar arasındaki yatay koordinasyon,
ilgili tarafların katılımını kolaylaştırmakta ve sosyal yarar
katsayısını artırmaktadır.
• Ağlar, özyönetim yeteneğinin hayata geçirilebilmesi için bir
yakınsama (convergence) noktası olarak önemli bir işlev
yüklenmektedir.
Dr. Özgür Uçkan
40. ağ yönetişimi
• Ağ yönetişiminin baskın yönelimi koordine edilmesi
gereken birbirine bağlı çıkarlar etrafında buluşmak,
etkileşim biçimi ise kamu aktörleri, özel sektör ve
sivil toplum paydaşlarının çoktaraflı anlaşmalarıdır.
• Ağ yönetişimi özü gereği gayri merkezi, yatay
koordinasyona dayalı, esnek ve katılımcı bir yönetsel
modeldir.
• Bir ağın ancak onu oluşturan düğümler arasındaki
karşılıklı ilişki ve etkileşim imkanı sayesinde mümkün
olabilmesi gibi, ağ yönetişimi de ancak onu
oluşturan paydaşlara sunduğu demokratik katılım
ve işbirliği imkanları ölçüsünde hayat bulabilir.
Dr. Özgür Uçkan
41. ağ yönetişimi ve yönetişim sistemi alanı
• Tekil örgütsel birimler ve süreçlerden çok bir sistem olarak yönetişim...
• Üç birbiriyle ilişkili toplumsal alandan oluşan bir sistem: siyasi alan, idari alan
ve sivil toplum (bireyler, organizasyonlar, medya ve kamusal alan dahil)...
• Bu alanlar motivasyonları, ilgileri, odak birimleri ve işleyiş tarzları bakımından
birbirlerinden farklı yapıya sahiptir.
• Her alan bireyleri, organizasyonları, teknik sistemleri, sosyal ilişkileri ve
değer sistemlerini kapsar.
• Tüm düğümler birbirine bağlıdır.
• Demokratik süreçte daha kaliteli hizmetler ve genişletilmiş/iyileştirilmiş/
etkinleştirilmiş vatandaş katılımı...
• Outsource, ortaklıklar ve katma-değerli hizmetler yoluyla, kamu sektörü
dışındaki diğer organizasyonların kamu sektörüyle bağlantılı faaliyetlere
girişmesi fikri...
• Her biri çok sayıda aktör, birey ve kurumun diğerlerinden farklı temel bir
“zihin yapısı” (mindset) çerçevesinde iş gördüğü bir “tarz” olarak
“alan” (sphere) kavramı...
Dr. Özgür Uçkan
42. ağ yönetişimi: sorunlar
• Ağ biçimi yapılanmaların çeşitliliği ve değişkenliği, hızlı
oluşum ve dönüşüm yetenekleri, sosyal öğrenme
süreçlerini güçleştirerek demokrasi açısından bazı sorunlar
da ortaya çıkarabilmektedir.
• Ağ biçimi yapılanmaların genellikle yerel ölçekte etkili
olması ve üyeleri (düğümleri) dışındaki katılımlara pek
izin vermemesi, bir başka sorun kaynağı olarak ortaya
çıkmaktadır.
• Bu sorunlara, pazar koşullarının ağ biçimi yapılanmalara
egemen olmasının güven, işbirliği ve karşılıklı bağımlılık
ilişkisinin altını oyma tehlikesi taşıması da eklenebilir.
• Ancak, yönetişim tarzları arasında demokrasi açısından
en geliştirilebilir olanının ağ yönetişimi olduğu da açıktır.
Dr. Özgür Uçkan
43. açık ağ yönetişimi
• Bu sorunların çözümü, “açık sistemler”de
yatmaktadır.
• Yani “ağ yönetişimi”, açıklık ve şeffaflık,
sorumluluk ve hesap verebilirlik temelinde
konumlandığında, demokrasiyi etkinleştirebilir.
• Burada açık olması gereken, yönetsel
mekanizmanın kendisidir; katılımcılar değil. Yani
ağ yönetişimi, katılımcı vatandaşları dinlemenin,
gözetlemenin, denetlemenin aracı kılınmamalıdır.
• Tersine, kamu yönetiminin kendisi ve yönetsel
mekanizma vatandaşlara şeffaf olmalıdır. Bu
şeffaflık etkin katılımın garantisini sağlayacaktır.
Dr. Özgür Uçkan
44. açık ağ yönetişimi:
birleşimsel demokrasi
• Artık ne tek bir bütünsel “yönetim” ne de yönetilecek tek bir
bütünsel “halk” (demos) olmadığı gerçeğinden hareketle,
devlet egemenliği ve halk egemenliğinin aynı siyasi
mekan içerisinde gerçekleşebileceği fikrine doğru
ilerlemek yerinde olacaktır.
• Paul Hirst, bu yeni demokrasi anlayışını “birleşimsel
demokrasi” (associative democracy) olarak
adlandırmaktadır.
• Demokratik yönetişimin görevi, bir yandan yönetimi
demokratik katılımı meşru temellerde konumlayacak bir
tarzda yeniden yapılandırmak, diğer yandan sivil
toplumu siyasallaştırarak anayasal hukuk düzeninde
açık seçik bir biçimde tanımlanmış demokratik
özyönetim birliklerine dönüştürmektir.
Dr. Özgür Uçkan
46. Kent ağlarında sosyal hareketler
• Ekonominin ağ yapısı, kent düğümlerinde de, tıpkı
küresel boyutta gösterdiği etkiyi gösteriyor.
• Ağlarda rekabet mantığının kolonileştirmesinden
kaçan işbirliği imkanları göçebe zonlar halinde
dolaşıyor.
• Kent ağlarının kapitalist organizasyonuna karşı
bir direniş hem sokakta, hem de ağlarda yükseliyor.
• Mutenalaştırma projeleri asıl yüzlerini ifşa eden
ciddi direnişlerle karşılaşıyorlar.
• Dışlanan toplulukların direnişleri de ağları ve
sundukları işbirliği imkanlarını kullanıyor.
Dr. Özgür Uçkan
47. Kent ağlarında sosyal hareketler
• Bilgi ve iletişim teknolojileri ve yurttaş katılımı odaklı yeni
işbirliği teknolojileri, dezavantajlı kesimlere bir etki imkanı
tanıyor.
• Onlara bir ses veriyor.
• Farklı bölgelerde farklı amaçlarla gerçekleşen direnişler ağ
üzerinde bir araya gelip kritik kütle etkisi yaratabiliyor.
• Ağ üzerinde yurttaş katılımı, yerel yönetimler üzerinde
demokratik zor kullanarak, dezavantajlı kesimleri birer eylem
topluluğuna dönüştürüyor.
• Özellikle sağlık, eğitim, ulaşım, hijyen gibi büyük kentsel sorunlar,
bu toplulukların katılımcı işbirliği ağları kurmaları için iyi birer
temel oluşturuyor.
• Bu topluluk ağları aynı zamanda birer medya da yaratıyor ve
yurttaş gazeteciliği tarzı örneklere doğru evriliyor.
Dr. Özgür Uçkan
48. Kent ağlarında sosyal hareketler
Dezavantajlı kesimlerin dahil olduğu topluluk ağları,
kent ekonomisinde post-kapitalist üretim biçimleri
yaratabiliyor:
• Latin Amerika’daki ağ-temelli katılım ekonomisi
deneyimleri
• Güney Asya’daki emek dayanışma ağları
• Hindistan’daki gecekondu iletişim ve örgütlenme ağları
• Afrika’daki yurttaş gazeteciliği ağları, tecavüz-karşıtı
kadın ağları ve sağlık örgütlenmeleri (AIDS-karşıtı
ağlar)
• ......
Dr. Özgür Uçkan
49. Kent ağlarında sosyal hareketler:
İstanbul
• Sulukule bölgesinin yıkımına direnen topluluk ağları (http://
www.alternatifsulukule.org/ ;http://sulukulegunlugu.blogspot.com/) ;
• Çingene topluluk ağları (http://www.cingeneyiz.org/) ;
• Ümraniye mahalle inisiyatifi ve yurttaş gazeteciliği örneği Çınardibi (http://
www.cinardibidergisi.com/)
• İMECE-Toplumun Şehircilik Hareketi (http://
www.toplumunsehircilikhareketi.org/)
• Konut Hakkı Koordinasyonu (http://konuthakki.com/)
• İstanbul eşcinsel örgütlenmeleri (LGBTT Platformu) ve Kaos GL (http://
www.kaosgl.com/) ;
• Kent ekolojisi ile ilgili topluluk ağları (http://www.yesiller.org/; http://
yesilgazete.org/ vb.)
• Yurttaş gazeteciliği ve bağımsız medya örneği : BİANET (http://bianet.org/)
• ---------
Dr. Özgür Uçkan
50. Sulukule
topluluğu
http://www.alternatifsulukule.org/
http://sulukulegunlugu.blogspot.com/
Dr. Özgür Uçkan
51. Umraniye topluluğu
Çınardibi
Kültür Merkezi
http://www.cinardibidergisi.com/
Dr. Özgür Uçkan
57. bir soru ve bir cevap
• “Bilgi toplama ve dağıtma altyapıları bireylerin
mahremiyetini delerken yönetimlerin veya
"sistemlerin" mahremiyetine dokunmuyor. Bir
yönetim kendi kendine şeffaflaşabilir mi? Şu
anda şeffaflaşması için neler yapılıyor, gelecek
için neler yapılabilir?”
• Hiç bir yönetim “kendi kendine” şeffaflaşmaz;
bu, ancak yönetimlerin kendi içine kapanma
eğilimi demokratik katılım zoruyla aşındırılarak
yapılabilir. Demokratik zor kullanılarak... Ağ
yapıları bu yolda önemli imkanlar sunabilir...
Dr. Özgür Uçkan