3. Çevre kirliliği çeşitleri genel olarak; hava kirliliği, su kirliliği,
toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve görüntü kirliliği olarak
sınıflandırılır. Çevre kirlilikleri doğaya zarar vererek
doğrudan veya dolaylı olarak doğada yaşamını sürdüren
tüm canlıların zarar görmesine neden olmaktadır.
Günümüzde görüntü kirliliği ve ışık kirliliği de çevre
kirlilikleri olarak karşımıza çıkmakta, bu çevresel kirlilikler
yine insanlar tarafından oluşturularak insanların ve diğer
canlıların zarar görmesine neden olmaktadır. Çevrenin
kirlenmesi, ekosistemin dengelerini bozarak iklimsel
değişikliklere sebep olmaktadır.
4. • Atmosferde toz, duman, gaz, koku ve saf
olmayan su buharı şeklinde bulunabilecek
kirleticilerin, insanlar ve diğer canlılar ile
eşyaya zarar verebilecek miktarlara
yükselmesi, “Hava Kirliliği” olarak
nitelenmektedir. Havayı kirleten maddelerin
sınır değerleri (havada zararlı olmayacak
derecedeki en yüksek değerleri), her ülkenin
ilgili kuruluşları tarafından yönetmeliklerle
belirlenir. Kirletici maddelerin niteliğine göre,
canlılara vereceği zarar şekil ve dereceleri
de değişir. Hava kirliliğine karşı alınabilecek
önlemler, kirlilik kaynağına göre (fabrika,
termik santral, konutlar, taşıt araçları)
çeşitlidir.
5. • Su kirliliği, istenmeyen zararlı
maddelerin, suyun niteliğini ölçülebilecek
oranda bozmalarını sağlayacak miktar
ve yoğunlukta suya karışma olayıdır.
Konutlar, endüstri kuruluşları, termik
santraller, gübreler, kimyasal mücadele
ilaçları, tarımsal sanayi atık suları,
nükleer santrallerden çıkan sıcak sular
ve toprak erozyonu gibi süreçler ve
maddeler su kirliliğini meydana getiren
başlıca kaynaklardır. Bunların hepsi
doğrudan doğruya veya dolaylı olarak
canlı ve cansız varlıklara zarar
vermektedir.
6. • “Toprağın verim gücünü düşürecek,
optimum toprak özelliklerini bozacak her
türlü teknik ve ekolojik baskılar ve olaylar”,
toprak kirliliği veya toprak kirlenmesi olarak
nitelenir. Toprak kirlenmesi, hava ve suları
kirleten maddeler tarafından meydana
getirilir. Örneğin, kükürt dioksit oranı yüksek
olan bir atmosfer tabakasından geçen
yağmur damlacıkları asit yağışları halinde
toprağa gelir. Toprak içine giren bu asitli
sular ağaç köklerini, bitkisel ve hayvansal
toprak canlılarını zarara uğratır. Toprağın
reaksiyonunu etkileyerek besin maddesi
dengesini bozar, taban sularını içilmez hale
getirir.
7. • İnsanlar üzerinde olumsuz etki yapan ve hoşa
gitmeyen seslere genel olarak gürültü denir.
Özellikle büyük
kentlerimizde gürültü yoğunlukları oldukça
yüksek seviyede olup, Dünya Sağlık Örgütü'nce
belirlenen ölçülerin üzerindedir. Kent
gürültüsünü artıran sebeplerin başında trafiğin
yoğun olması, sürücülerin yersiz ve zamansız
klakson çalmaları ve belediye hudutları
içerisinde bulunan endüstri bölgelerinden çıkan
gürültüler gelmektedir. Meskenlerde ise
televizyon ve müzik aletlerinden çıkan yüksek
sesler, zamansız yapılan bakım ve onarımlar ile
bazı işyerlerinden kaynaklanan gürültüler
insanların işitme sağlığını ve algılamasını
olumsuz yönde etkilemekte, fizyolojik ve
psikolojik dengesini bozmakta, iş verimini
azaltmaktadır.
8. • İnsanın görme alanına girdiğinde
insan tabiatına hoş gelen, onu
rahatsız etmeyen görüntülere güzel;
insanı rahatsız eden, bir şekilde
olumsuz etkileyen görüntülere de
çirkin denilebilir. Bu tanıma uygun
olarak insanların doğal çevrede
yapmış olduğu olumsuz değişikliklerle
sağlıklı insanların görüntü alanlarının
kişileri rahatsız edici hale
getirilmesine "görüntü kirliliği"
denilmektedir..
9. 500%
450%
400%
350%
300%
Toprak Kirliliği
250% Hava Kirlilği
200% Su Kirliliği
150%
100%
50%
0%
Türkiye Japonya Çin Almanya
10. Kirlilik Hava Toprak Su Kirliliği
Çeşitleri Kirliliği Kirliliği
İtalya %70 %75 %40
Türkiye %85 %75 %75
Çin %60 %50 %60