2. OBJEKTİF İŞİTME TESTLERİ
1)Timpanogram ve akustik refleksler
2)Otoakustik emisyon(OAE)
3)Uyarılmış Beyin Sapı Potansiyelleri(BERA)
4)Audiotory Steady-State Response(ASSR)
(İşitsel Sürekli Durum Cevapları)
5)Elektrokokleografi(EcochG)
Thursday, October 8, 2009
3. 1)TİMPANOGRAM VE AKUSTİK
REFLEKSLER
► İmpedans:Bir sistemin, herhangi bir enerjinin kendi üzerinden geçişine
karşı koyma özelliğidir.
► Kompliyans:Tam tersine enerji akışının kolaylığını tanımlamak için
kullanılır.
► Admittans:Kulağın sesi iç kulağa iletme yeteneğidir.
► Akustik immitansmetri ise bu iki bakış açısını birden içeren genel bir
tanımlamadır.
► Akustik immitansmetrinin en önemli avantajı iş birligi yapamayacak
kadar küçük çocuklarda ve mental retarde olan hastalarda istemli
yanıta gerek duyulmadan ve invaziv olmayan bir biçimde orta kulağın
bütünlüğünün test edilmesidir.
► Akustik immitansmetri, koklear ve retrokokear patolojilerin ayırıcı
tanısında orta kulak patolojilerinde ve özellikle EOM’ nın taranmasında
yaygın olarak kullanılmaktadır.Ayrıca östaki fonksiyonlarını kontrol
etmek içinde kullanılmaktadır.
Thursday, October 8, 2009
4. TİMPANOMETRİ
► Dış kulak kanalındaki hava basıncının sistematik bir biçimde
değiştirilmesi sonucunda, DKK ve orta kulak yapılarının esneklik ve
hareketliğinin grafiksel olarak kaydedilmesi yöntemine timpanometri,
bu yöntemden yararlanılarak elde edilen sonuca ise timpanogram denir.
► Statik immitans testi ise bunun bir devamı olan timpanometri testinde
DKK sabit frekans ve şiddette (226 Hz frekansında ve 85 dB SPL
şiddetinde) prob ton verilmektedir.Basınç düzeyi +200 daPa’ dan başlar
giderek düşürülür.Bu durumda sistemin komliyansı başlangıçta çok
düşük iken, giderek artacak, daha sonra -400 daPa düzeyine doğru
tekrar azalacaktır.
Thursday, October 8, 2009
5. İMPEDANSMETRENİN ÇALIŞMA
SİSTEMİ -1
Pompa:
► Dış kulak yolundaki hava
basıncını +200 ile -400 daPa
arasında değiştirir.
Mikrofon:
► Dış kulak yolunda, prob tonun
şiddetini ölçer.
Hoparlör:
► Bir AGC devresi ile dış kulak
yolundaki prob tonun (226 Hz)
85 dB SPL şiddet düzeyinde
sabit kalmasını sağlar.
Thursday, October 8, 2009
9. TİMPANOMETREDE ÖLÇÜLEN
DEĞERLER
Tepe Basıncı:
► Timpanogramın tepe noktasına karşılık gelen basınç seviyesidir.
► Paradise göre normal kulaklarda tepe basıncı -100 ila +50 daPa
arasında değişmektedir.
► Östaki disfonksiyonu ve efüzyonlu otitlerde tepe basıncı negatif alana
kaymaktadır.
► Akut otit başlangıcında ise tepe basıncı pozitif alanda
bulunabilmektedir.
Thursday, October 8, 2009
10. TİMPANOGRAM TİPLERİ
► Tip A: Normal timpanogram. -100 ile +50 daPa basınç aralığında tepe
veren, statik esneklik değeri 0.39 ile 1.30 cc arasında değişebilen
timpanogramdır.
► Tip As(stiffness): Normal basınç alanında tepe veren, ancak statik
esneklik değeri 0.35 cc’nin altında olan timpanogramdır. Otosklerozun
tipik bulgusudur.
► Tip Ad(deep): Normal basınç alanında tepe veren, ancak statik
esneklik değeri 1.30 cc’nin üzerinde olan timpanogramdır. Kemik zincir
kopukluklarının ve flasid kulak zarlarının tipik bulgusudur.
► Tip C: Negatif basınç alanında tepe veren, statik esneklik değerleri
değişkenlik gösterebilen (normal veya düşük amplitüdlü olabilir)
timpanogramdır. Statik esneklik değerleri normal sınırlarda ise
timpanogram bulgusu daha çok östaki bozuklukları ile korelasyon
göstermektedir. Statik esneklik değerinin düşmesi orta kulakta mayi
birikimine işaret etmektedir.
► Tip B: Belirgin tepe noktası vermeyen (statik esneklik 0.10 cc’den az)
timpanogramdır. Glue ear’ın tipik bulgusudur.
Thursday, October 8, 2009
13. ÖSTAKİ FONKSİYON TESTİ
(Valsalva ve Toynbee)
► 1. Normal prosedürle ilk timpanogram çizdirilir. (Ölçüme her zaman
+200 daPa’dan başlanılmalıdır. Negatiften pozitife doğru ölçüm
yapıldığında tepe noktasının basınç değeri farklı bulunur.)
► 2. +200 daPa'da hastadan, ağzı ve burnu kapatarak yanaklarını kuvvetli
bir şekilde şişirmesi istenir, nefesini bıraktıktan sonra timpanogram
tekrarlanır (Valsalva). Eğer östaki fonksiyonu normal ise, timpanogram
tepesi ilk ölçüme göre pozitif alana kayacaktır
► 3. +200 daPa'da hasta burnu kapattırılarak bir kaç kez yutkundurulur
ve timpanogram tekrarlanır (Toynbee). Hasta koopere değilse yarım
bardak su, burun kapatılarak içirilebilir. Östaki normalse timpanogram
tepesi ikinci ölçüme göre negatif alana kayacaktır
► Eğer östaki disfonksiyonu mevcutsa, ilk timpanogram genellikle negatif
alanda tepe verecek ve diğer iki timpanogram ile çakışacaktır
Thursday, October 8, 2009
14. AKUSTİK REFLEKSLER
► İnsanda, 70 dB’ den daha yüksek şiddetteki sesler orta kulak
kaslarından olasılıkla yalnızca stapes kasında kasılmaya neden
olmaktadır.Buna akustik refleks veya stapes refleksi denir.
► Dış kulak kanalına akustik refleksin uyarılmasına yetecek şiddette
uyaran verilmesi sonucunda her iki stapes kasında da kasılma meydana
gelir.
► Akustik refleks testi, ipsilateral ve kontralateral yoldan kaydedildiğinden
sağ-sol, her iki işitsel sinir sisteminin bütünlüğünün test edilmesine
olanak sağlar.
► İpsilateral kayıt almada probun bulunduğu kulaktan hem uyaran verilir
hemde AR kaydedilir.Kontralateral AR ölçümü sırasında, kulaklık
aracılığıyla test edilen kulaktan uyarı verilirken, probun bulunduğu karşı
kulaktan ise AR kaydedilmektedir.
Thursday, October 8, 2009
15. AKUSTİK REFLEKSLER
Akustik refleksin tanı amaçlı kullanılması
► Orta kulak patolojilerinin ortaya çıkarılmasında kullanılır.Hafif
derecedeki bilateral orta kulak patolojilerinde ipsilateral ve kontralateral
refleksler kaybolabilir.
► Akustik refleks testi, sensörinöral işitme kaybının ve miktarının
araştırılmasında ve fasiyal sinir paralizisinde lezyonun yerinin
belirlenmesinde kullanılmaktadır.
► İşitme eşikleri normal veya sınırda normal olarak belirlenmişken, refleks
arkının diğer birimlerinin normal olması koşuluyla, 500Hz, 1000 veya
2000 Hz uyaranlarda AR hiç alınmaması tersi kanıtlana dek
pontoserebellar ve özellikle vestibüler schwannom yönünden bir bulgu
olarak değerlendirilmelidir.
Thursday, October 8, 2009
22. KOKLEAR PATOLOJİLERDE AKUSTİK
REFLEKSLER
► Koklear patolojilerde gözlenen rekruitman, sağlıklı kokleaya göre
şiddetin algılanmasında beklenenin üzerinde bir artıştır.
► Bunun sonucu olarak, rekruitmanlı kulaklarda işitme kaybına rağmen,
rahatsız edici ses şiddeti normal işitenlere yakın veya daha düşük
olabilir.Rekruitmanın varlığının araştırıldığı testler arasında uygulamada
en çok kullanılanı Metz testidir.
► Bu teste göre 500,1000 ve 2000Hz de AR eşiği ile saf ses hava yolu
eşiği arasındaki fark 60 dB veya altındaysa rekruitman vardır ve Metz
pozitiftir.
Thursday, October 8, 2009
23. REFLEKS DEKAY TESTİ(AKUSTİK
REFLEKS ERİME TESTİ)
► Koklear siniri tutan veya etkileyen tümöral patolojilere tanı
koyabilmek için, AR’ in alınmamasının yanı sıra, süreli uyarana karşı
alınan refleksin erime süresi de önemli bir kriterdir.
► Refleks erime testinde uyaran olarak 500Hz ve 1000Hz’de saf ses
kullanılır ve koklea AR eşiğinin 10dB üzerinde, 10 sn süreyle uyarılır.
► Refleks eğrisinin başlangıç amplitüd değeri 5 sn önce yarıya düşecek
olursa refleks erime pozitif olarak kabul edilir.
Thursday, October 8, 2009
26. SONUÇ
► Akustik refleksler beyin sapı düzeyine kadar işitme yolları hakkında bilgi
verir.
► Akustik refleks + refleks decay testlerinin sensitivitesi % 85
düzeyindedir.
► Odyolojik test bataryasının rutin bir elemanıdır. Tek başına tanısal
değeri düşüktür
Thursday, October 8, 2009
27. 2) OTOAKUSTİK EMİSYON
► OAE ilk olarak 1978 David Kemp tarafından tanımlanmıştır.
► OAE tarama testi olarak kullanılır.
► OAE‘un ucuz olması, fazla süre gerektirmemesi, non invazivliği ve
pasif kooperasyonla yapılabilmesi tarama yönünden üstün
gözükmektedir.
► Fakat eşik için ve 30 -35dB ‘den fazla kayıplar hakkında bilgi
vermez.
► Kokleadaki dış tüysü hücrelerin titreşimi kokleadan kaynaklanan bir
uyaran olmakta ve bu uyarı sırası ile stapes tabanına, kemikçiklere ve
zar yolu ile dış kulak yoluna geçmekte (sesin aksi yönünde); buradan
da kayıt edilebilmektedir.
Thursday, October 8, 2009
28. OTOAKUSTİK EMİSYON
► İç tüylü hücreler reseptör potansiyeli , hücre içerisinden işitme siniri
liflerini bir nörotransmitter madde salımını kontrol eder.
► Dış tüylü hücreler ise hareketli bir sisteme sahiptir ve reseptör akımı ile
senkron hareket ederler.Ürettikleri titreşim kuvveti korti organının
vibrasyonunu artırır ve koklea içinde artı bir ses kaynağı gibi davranır.
(koklear amplifikasyon)
► Anlatımda kolaylık olması için dış tüylü hücreleri ve korti organını
vibrasyonunu içeren sistem, motor sistem; iç tüylü hüçreleri ve primer
afferent işitme siniri nöronlarını içeren sistem ise duyusal sistem olarak
adlandırılır.
► Kokleadan kaynaklanan ‘otoakustik emisyonlar’ dış tüylü hücrelerin
aktivitesine bağlı olarak oluşurlar ve bu nedenle kokleanın sadece
motor fonksiyonunu yansıtırlar.
Thursday, October 8, 2009
29. OTOAKUSTİK EMİSYON
SINIFLANDIRMA VE ÖZELLİKLER;
► Otoakustik emisyonların şu ana kadar yapılmış en sık kullanılan
sınıflaması uyaranlara göredir.
► Bilinen herhangi bir uyarı olmaksızın dış kulak yolundan kayıt edilen
emisyonlara spontan otoakustik emisyon(SOAEs) denir.
► Emisyonlara kayıt etmek için diğer bir yol ise stimulus
göndemektir.Bu yolla kayıt edilenlere ise uyarılmış otoakustik
emisyonlar (evoked-EOAEs) denir.
► Uyarılmış otoakustik emisyonlar uyarının tipine göre ikiye ayrılır.
1. Kısa süreli akustik stimuluslardan sonra kayıt edilenler geçici
uyarılmış akustik emisyonlar (transient evoked-TEOAEs) denir.
2. İki saf ses ile elde edilen distorsiyon ürünü otoakustik emisyonlar
(distorsiyon product-DPOAEs) olarak adlandırılır.
Thursday, October 8, 2009
30. SPONTAN OTOAKUSTİK EMİSYONLAR
► Spontan otoakustik emisyonlar (SOAE) uyarı olmadan dış kulak
yolundan kayıt edilen dar bantlı düşük intensiteli akustik sinyallerdir.
► Yaş ile insidansı değişmektedir.Yaşla birlikte prevalansları ve
amplitüdleri azalmaktadır.
► SOAEs uyarılmış emisyonlara göre daha duyarlıdır.Ototoksik ilaçlar ve
çevre gürültüsü ile prevalasları ve amplitütleri azalabilir.
► SOAEs mevcut ise hastanın işitmesinin normale yakın olduğunu
söyleyebiliriz.
► Fakat mevcut olmaması işitmenin olmadığı anlamına gelmez.
Thursday, October 8, 2009
31. TRANSİENT EVOKED OTOAKUSTİK
EMİSYONLAR
► TEOAE özellikle kısa süren, objektif ve kolay uygulanan bir metod
olarak koklear fonksiyonların genel moniterizasyonu için uygun bir
yöntemdir.
► Özellikle tarama testlerinde kullanılması yönünden bir çok çalışma
vardır.
► Sensivitesi %90 nın üzerindedir.
► Stimulus klik yada tone pipe şeklinde olur.
► Ölçümlerde dikkate alınması gereken bir nokta var ki oda sensörinöral
işitme kayıplarından etkilenmesidir.
► Ayrıca göz önüne alınması gereken bir nokta da 3500 Hz’ den sonra
emisyonun elde edilmesinin azalmaya başlamasıdır.
Thursday, October 8, 2009
32. DİSTORSİYON PRODUCT OTOAKUSTİK
EMİSYONLAR
► Distorsiyon product otoakustik emisyonlar (DPOAEs) iki saf ses
verilerek saptanır.
► DPOAE da f1 ve f2 olarak adlandırılan iki pür ton uyaran simültane
olarak uygulanır.Bu iki uyarana karşı olarak gelen emisyon cevabı
matematiksel olarak ilişkilidir.Bu ilişki 2f1-f2 olarak özetlenebilir.
► DPOAE normal koklear çalışma şartlarında iki ton stimulasyanun
kokleada farklı iki ilerleyen dalga oluşturmasına ve bunların üst üste
bindiği koklea bölgelerinde otoakustik emisyonlar ortaya çıkmasına
bağlıdır.
► 0.5-8 kHz arası ölçümü bir avantajdır.
► TOAE ölçümlerinden farklı bir prob kullanılır.İki ufak speaker (her iki
stimulus için ayrı ayrı) ve bir mikrofon bulunur.Her iki stimulusun
şiddeti 60 dB üstündedir.
Thursday, October 8, 2009
34. OAE’ UN KLİNİK KULLANIMI
1. İşitme kaybı taramaları
a_Yeni doğan, süt çocuğu ve çocuklarda tarama
b_Erişkinler
c_Davranış odyometrisinde zor karar verilen olgularda ve psikojenik
kayıplarda
2. Koklea fonksiyonunun moniterizasyonunda
a_İlaç kullanımı(aminoglikozitler, diüretikler, antineoplastik ilaçlar)
b_Akustik travma
c_Dejeneratif prosesler
3. Odyolojik ayırıcı tanı
a_Koklear lezyonlar
b_Kokleomekanik tinnitus
Thursday, October 8, 2009
35. OAE’ UN KLİNİK KULLANIMI
► OAE klinik kullanımı sırasında en önemli nokta sessizliktir.Erişkin
hastalarda problem olmasa da yeni doğan ve süt çocuklarında sorun
yaşanmaktadır.Bebekler için önerilen en uygun zaman öğleden sonra
beslenme sonrası uykusudur.
► OAE’ da bir klinik zorlukta orta kulak problemlerinden
etkilenmesidir.Efüzyonlu otitlerde, otosklerozda, ve bazen de
ventilasyon tüpü olanlarda cevaplar etkilenir.Bu bazen cevabın hiç
olmaması şeklinde olabileceği gibi amplitüdün veya frekansın değişmesi
şeklinde de olabilir.
Thursday, October 8, 2009
36. OAE’ UN TARAMA TESTİ OLARAK
KULLANILMASI
► Tarama testi olarak kullanılan OAE ‘un en sık kullanıldığı yerlerden
biridir.Postpartum 1. günde bile ölçümler yapılabilir.(TOAE)
► Bir çok merkezde önerilen uygulamanın ikinci gün yapılmasının sebebi
amion sıvısının orta kulakta absorbe olması içindir.
► DPOAE da ise cevaplar 2. hafta alınmaya başlar.
► DPOAE TOAE kadar geniş çalışmalara sahip değilse de , DPOAE
günümüzde TOAE ‘a göre daha popülerdir.Bunun nedeni ise DPOAE’un
8000 Hz’ e kadar uzanan frekans genişliğidir.
► Günümüzde OAE prenatal dönemde sensörinöral işitme kaybına sebep
olabilecek durumlara maruz kalmış annelerin çocuklarında, menenjit
gibi hastalık geçiren çocuklarda, endüstriyel gürültüye maruz kalan
kalabalık gruplarda güvenle kullanılabilen bir tarama testidir.
Thursday, October 8, 2009
41. 3) İŞİTSEL UYARILMIŞ BEYİN SAPI
POTANSİYELLERİ(BERA)
► İşitsel uyarılmış beyin sapı potansiyelleri ilk defa 1970 yılında
kullanılmaya başlanmış.
► Noninvaziv elektrofizyolojik ve uyarılmış sensör potansiyellerin
ölçümünün klinik odyolojide ki önemi giderek artmaktadır.
► İşitsel uyarı potansiyeli ,akustik uyarının prezantasyonunu takiben
oluşan ve kafa derisinin yüzeyinden kaydedilen biyoelektriksel
aktivitedir.
► Bu testlerde kaydedilen elektriksel aktivite tek bir noktadan değil,
kranyum içinde ileti kapasitesi birbirinden farklı fizyolojik dokularla
çevrili çok odaklı sinirsel dokulardan kayıtlanmaktadır.
► Kayıt için aktif elektrot vertekse veya alın orta hatta saç çizgisine,
referans elektrot mastoid tepeye veya kulak memesine yerleştirilerek
kayıt alınır.
Thursday, October 8, 2009
42. ► İşitsel uyarılmış beyin sapı potansiyel dalgalarının sinirsel kaynakları şu
şekilde belirlenmiştir:
I.dalga ; koklear sinirin distal bölümünden
II.dalga; koklear sinirin proksimal bölümünden
III.dalga ; ventral koklear nükleus(bulbus) dan
IV.dalga ; superior olivery kompleks (alt ponstan)
V.dalga ; pozitif dalga lateral lemniskus ve negatif dalga inferior
kollikulustan kaynaklanır.
Thursday, October 8, 2009
44. BERA
► Beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyel yönteminde toplam yedi dalga
tanımlanmışsa da, normal işitenlerde bile en belirgin olarak tanınabilen
dalgalar I.,III. ve V. dalgalardır(standart verteks –ipsilateral mastoid
derivasyonlarda II.,IV.,VI. ve VII. dalgalar gözlenmeyebilir.)
► Ayrıca II.,IV.,VI.,VII. dalgalar, azalan uyaran şiddetiyle birlikte kolaylıkla
kaybolduğundan I.,III.,V. dalgalardan kolay ayırt edilir.Bu nedenle
klinikte I.,III. ve V. dalgaları ilgilendiren ölçümler yeterli sayılmaktadır.
Thursday, October 8, 2009
45. ABR’DE NORMAL YANITLAR
► 90 dB’ de normal yanıtlar(latans
süreleri-msn)
I.dalga 1.59
III.dalga 3.67
V.dalga 5.49
► İnterpik dalgalar
I-III 2.08
III-
V 1.82
I-V 3.9
Thursday, October 8, 2009
46. BERA
► Gerek normal, gerek patolojik durumlarda ABR’in değerlendirilmesinde
temel olarak üç kriter esastır. Bunlar;
Latans
Amplitüd
Morfoloji
LATANS
Uyarı başlangıcından cevabı oluşturan dalga veya dalga kompleksinin
pozitif veya negatif tepe noktasının bulunduğu yere kadar geçen zaman
dilimidir. Bu süre ABR’da msn olarak ölçülür.
AMPLİTÜD
Cevabı oluşturan dalga formunun pozitif ve negatif tepe noktaları
arasında kalan ve çeşitli şekillerde ölçülebilen dikey mesafedir. ABR’ da
mV olarak ölçülür
MORFOLOJİ
Dalga veya dalga kompleksinin genel yapısını ifade etmek için kullanılır
Thursday, October 8, 2009
48. ABR’U ETKİLEYEN FAKTÖRLER
UYARI KAYIT İNSAN
Uyarı şiddeti Filtreleme Yaş
Uyarı frekansı Elektrot
lokalizasyonu
Cinsiyet
Uyarı tekrar oranı Kanal sayısı Farmakolojik
nedenler
Uyarı polaritesi Maskeleme Beden ısısı
Artifact
Thursday, October 8, 2009
49. BERA
1.Dalganın tanınması;
► Verteks-ipsilateral mastoid dervasyonlarında yaklaşık 1,3 msn sonra
belirir, bu süreden önce beliren dalgalar artefakt veya koklear
mikrofonik olabilir.
1.Dalga kokleanın bazal kıvrımının uyarılması sonucunda belirdiği kabul
edilir.Dolayısıyla bu dalganın belirmesi için bazal kıvrımdaki tüylü
hücrelerin ve tiz frekanslara duyarlı koklear sinir fibrillerinin normal
veya normale yakın olması gerekir
3.Dalganın tanınması;
► Normal işitenlerde yaklaşık olarak 1. ve 5. dalgaların ortasında gözlenir.
Thursday, October 8, 2009
50. BERA
5.Dalganın tanınması;
► Bu dalga İUBP’ inin en istikrarlı ve en çok güvenilen
dalgasıdır.Özelliklerini şöyle sıralayabiliriz.
A)En düşük uyaran şiddetine kadar kaybolmayan tek dalgadır.
B)Genellikle en yüksek amplitüdlü dalgadır.Kayıtlamanın başlarında ortaya
çıkıp sonuna kadar büyük oranda konfigürasyonunu ve latansını korur.
C)Yaş ve diğer faktörlerden en az etkilenen dalgadır.
D)100-3000 Hz kayıt filtresinde ve ipsilateral mastoid negatif ve verteks
pozitif arasında yapılan kayıtlarda, normal ve normale yakın işitenlerde
izoelektrik hattın üzerinde pozitif bir dalga olarak belirir ve bu dalgayı
büyük bir negatif dalga izler.
Thursday, October 8, 2009
52. İŞİTSEL UYARILMIŞ BEYİNSAPI
POTANSİYELLERİNİN KULANIM ALANI
1.Tanısal amaçlı kullanım;
► Retrokoklear patolojileri koklear patolojilerden ayırt edilmesinde
güvenirlik oranı yüksektir.
► Beyin sapı işitsel sinir yollarını etkileyen şu patolojilerin tanısında
kullanılır;Multiple skleroz, ekstramedüller ve intramedüller beyin sapı
tümörleri,posterior fossa ve serebellopontin köşeyi tutan hem intra,
hem ekstra aksiyel tümörler.Komada patolojinin metabolik toksik
nedenden mi, yoksa beyin sapındaki bir lezyondan mı kaynaklandığını
ayırt etmede kullanılır.
► Bebeklerde işitme yollarının durumunu incelemek için.
► Retrokoklear patoloji yönünden belirgin İUBP bulgusuna karar
verebilmek için çeşitli kriterler bildirilmiştir.Her hastada farklı sayıda
dalga ortaya çıkabildiğinden aşağıda belirtilen kriterlerden bir veya
birkaçının saptanması, koklear siniri ve işitsel sinir yollarını etkileyen
patolojinin tanınmasında kullanılmaktadır.
Thursday, October 8, 2009
53. İŞİTSEL UYARILMIŞ BEYİNSAPI
POTANSİYELLERİNİN KULANIM ALANI
a)I.Dalga korunurken II. ve ardından gelen dalgaların kaybolması.
b)I-III, III-IV, I-V dalgalar arası latansların herhangi birinde ileri derecede
uzamanın elde edilmesi.
c)V.dalganın mutlak latansının ileri derecede uzaması.
d)İki kulak arasında V.dalgalar arası farkın 0,4 msn aşması.
e)Saf ses odyometri eşiklerinde asimetri, orta veya iç kulak patolojisi
saptanmayan kişilerde I-III, III-IV ve I-V dalgalar arası lataslarda
etkilenen kulak aleyhine uzamanın belirlenmesi.
f)V/I amplitüdünün 0,5 den küçük olması patolojiktir(V/I amplitüd oranları
1 üzerindedir)
Thursday, October 8, 2009
54. İŞİTSEL UYARILMIŞ BEYİNSAPI
POTANSİYELLERİNİN KULANIM ALANI
2.Eşik amaçlı kullanımı;
► Özellikle çocuklarda ve işbirliği zorluğu çekilen tüm hastalarda işitme
kaybının miktarı ve tipinin belirlenmesinde kullanılır.
Thursday, October 8, 2009
55. İLETİM TİPİ İŞİTME KAYIPLARINDA ABR
► Ses iletilirken enerji kaybı olur.
► İletim tipi işitme kayıplarında BERA’ nın ortaya çıkardığı değişim temel
olarak dalga latanslarında meydana gelen gecikmeden ibarettir.
► Ayrıca bu gecikmenin bir özelliği de BERA’ nın tüm komponentlerinde
eşit derecede olması ve bunun sonucunda dalgalar arası intervallerin
normale oranla bir değişiklik göstermemesidir.
► Latans-şiddet fonksiyon eğrisinde normal eğriye paralel eğri olur.
Thursday, October 8, 2009
56. KOKLEAR İŞİTME KAYIPLARINDA ABR
► Koklear işitme kayıplarındaki durum iletim tipi kayıplarından çok
farklıdır.
► Elektriksel sinyalin kalitesi değişir.
► İşitme eşiğine yakın uyaranlarda dalga latansında artma, amplitütde
azalma ve bozuk morfoloji.
► Orta derecede işitme kayıplarında ise belirgin ABR değişiklikleri ortaya
çıkar.Bunların başında V.dalgada oluşan latans gecikmeleri yer
alır.İşitme kaybı arttıkca V. latansında da uzama olur.
► Latans-şiddet eğrisinde bozulma.
Thursday, October 8, 2009
57. PONTOSEREBELLAR KÖŞE
LEZYONLARINDA ABR
► Kitle sinir liflerini gerer ve bası yapar, iletim hızı yavaşlar.
► Bası sonucu sinir liflerinde impulusların eş zamanlılığı bozulur ve
anormal cevaplar alınır.
► Basıya bağlı sinir lifi ve kokleanın beslenmesi bozulur.
► Retrokoklear potolojilerde ABR’ da hiçbir dalga görülmeyebilir.
► I-V interpeak uzama (0,2msn’den fazla)
► V dalga latasında uzama (0,2msn’den fazla)
► V/I oranında artma(normalde 1’de küçüktür)
► V.dalganın mutlak latansında artma(Norm 6msn)
Thursday, October 8, 2009
67. 4)AUDİOTORİ STEADY-STATE RESPONSE
(ASSR)
► ASSR ilk kez 1980’ lerin ortalarında tanımlanan bir tür uyarılmış
potansiyellerdir.
► ASSR kaydı için kullanılan stimulus, amplitüdü veya frekansı nispeten bir
oranla modüle edilen sinüzoidal dalgalı sürekli bir sestir.
► Temel olarak ASSR; EEG dalgaları ve işitsel uyarılar arasındaki bağlantıya
dayanarak ölçüm yapan sistemdir.
► Sistem bunu istatistiki olarak hesaplayıp, modulasyon frekansının ne kadar
algılandığını bulur.
► Verdiğimiz taşıyıcı frekans ve modulasyon frekansı algılanmışsa, EEG
kayıtlarında anlamlı sonuç vermişse, o frekansta ve şiddette işitme vardır
denir.
Thursday, October 8, 2009
68. ASSR’ un Avantajları
► Objektif
► Hızlı
► Frekansa spesifik
► Yüksek şiddette uyaran verebilme
► ASSR ile ileri ve çok ileri derecede işitme kayıplarının birbirinden ayırt
edilmesi ABR’ a göre daha kolaydır.
Thursday, October 8, 2009
69. ASSR’ un Dezavantajları
► Normal işiten bebeklerde kemik yolu iletiminin bilgileri yoktur.
► Yetişkinlerde de çok azdır ve normatif bilgiler tam anlamıyla
oturtulamamıştır.
Thursday, October 8, 2009
70. ASSR’ un Kayıt Bölgeleri
► ASSR; cochlear nucleus, superior olivary complex ve inferior colliculustan
alınır.
► ABR’daki III. ve V. dalgalarla aynı bölgelerden kayıt yapılır.
► İşitsel nöropatilerde ve nöral senkronizasyon bozukluklarında sağlıklı
çalışmamaktadır.
Thursday, October 8, 2009
71. 5)ELEKTROKOKLEOGRAFİ(EcochG)
► Cochleanın ve 8. sinirin elektrofizyolojik potansiyelerini kaydetmek
amaçlı geliştirilen diagnostik bir ölçüm yöntemidir.
► Özellikle Menier Hastalığı/endolenfatik hidrops (MH/ELH)
hastalıklarının teşhis ve tedavi stratejilerini monitorize etmek
amaçlanır.
► Auditorial operasyon sırasında koklear fonksiyonları monitorize etmek
ve ölçmek.
► EcochG’nin klinik uygulaması 1970’lerden sonra popülerlik
kazanmıştır.
Thursday, October 8, 2009
72. EcochG
► Bundan daha önce 1930’larda kedilerden CM kaydı Wever ve Brey
(1930) tarafından yapılmış.SP ise 1950’de yine hayvanlarda
tanımlanmıştır.
► Verilen sesle birlikte belli başlı üç elektriksel yanıt ortaya çıkar.
► Bunlar reseptör kökenli koklear mikrofonikler, koklear sinirden
kaynaklanan sumasyon potansiyelleri ve bileşik aksiyon
potansiyelleridir.
Thursday, October 8, 2009
73. KOKLEAR POTANSİYELLER NELERDİR?
1.Koklear Mikrofonik(CM)
► BM üzerinde efektif bölgede meydana gelen ani yer değiştirmeleri
yansıtan,tüy hücreleri tarafından üretilen alternatif akım
potansiyellerdir.
► CM potansiyelinin 110 dB klik uyaran ile amplitüdü 5-25 V düzeyindedir.
► Genellikle CM stimulusun stapes kasında uyarılmaya neden olmasından
dolayı gözlenemez.
► Stimulus tekrarlama oranının azaltılmasıyla problem çözülebilir.
Thursday, October 8, 2009
74. 2.Summating Potential(SP):
► SP birkaç komponentin birleştiği komplekstir .Corti hücreleri tarafından
oluşturulur.
► SP ölçümü;polarite değişikliğinden,elektrod yerleşiminden,uyarı
çeşidinden etkilenir.
► Extratimpanik ölçümlerde,SP genelde negatif yönde izlenir.Uyarı
süresince devam eder.
► SP’ in bazı kompanentlerinin alternatif uyarıya karşı doğru akım
cevaplarının oluşması kokleadaki bazı nonlinear transdüksiyon olaylarını
yansıttığını düşündürür.
Thursday, October 8, 2009
75. 3.Birleşik Aksiyon Potansiyeli(BAP):
► AP,CM gibi alternatif akım voltajıdır.
► Sinir liflerinin ateşlenme cevabını kaydeder.
► Klik uyaran ile uyarıldığında tüm sinir aksiyon potansiyeli-tüm bazal
membran uyarıldığında meydana gelir.
► AP küçük bir parçanın değil de tüm sinir popülasyonunun cevabıdır.
Özet olarak;
► Koklea ve primer koklear sinir fibrillerinden uyarı sonucu oluşan
potansiyellerin kaydedilmesine Elektrokokleagrafi(ECochG) ve
kaydedilmiş potansiyellere de ECochGm adı verilir.
Thursday, October 8, 2009
80. ► ECochGm; şekilde görüldüğü gibi birkaç potansiyelden oluşur.
► CM ve SP henüz daha işitme siniri uyarılmadan tüy hücreleri tarafından
üretilir,AP ise tamamıyla işitme sinirinden elde edilir
► SP/AP değerinin %50’ nin üzerinde olması Meniyer hastalığı ile
uyumludur.
Thursday, October 8, 2009
81. KAYIT METODLARI
► Kayıtlar invasiv ya da non-invasiv yapılabilir.
► İnvasiv transtimpanik metodla bir iğne şeklinde elektrodu timpanik
membranın içinden geçirerek kokleanın promontoryumana
yerleştirilmesiyle yapılır.
► Promontoryum ölçümleri kokleaya daha yakın olduğu için daha kuvvetli
yanıtlar elde edilebilmektedir.
► Fakat hasta bu işlemden rahatsız olmakta ve kulak zarının delinmesine
olumsuz bakmaktadır ve lokal anestezi ihtiyacı invasiv ECochG’nin
pratik olmasını engellemektedir.
► Nonivasiv ECochG daha yaygın olarak kullanılmaktadır.
► Extratimpanik veya kulak kanalı olarak gruplandırılabilir.
Thursday, October 8, 2009