2. CİLT
• 1. Epidermin nasırlaşmış hücreler vücudumuzun
• koruyucu dış tabakasını oluşturur.
• 2. Dermis elastikiyet ve esneklikten sorumludur.
• 3. Dermisteki yağ hücreleri vücudumuzu ısıdaki aşırı
• değişikliklere karşı korur.
• 4. Cilt bir termostat gibi sıcağa ve soğuğa karşı uyum
• sağlar. yüksek derecelerde küçük damarlar genişler
• ve sonu. olarak ısıyı serbest bırakır, ayrıca soğuk
• olduğunda büzüşür ve yalıtım sağlar.
• 5. Ter bezleri terleme sırasında sıvı salgılarlar, ki bu da
• buharlaşarak soğutma etkisi yaratır. Birçok toksin
• vücuttan terleme yoluyla atılır.
• 6. Yağ bezelerinden gelen yağ ile ter asit-yağ tabası
• oluşturur ve bu da cildi bakteri ve mantarlardan
• korur.
• 7. Cilt vücudun baskı, soğuk ve ılık hislerinden de
• sorumludur. Tüm dokunma hisleri beyne cilt
• tarafından sinirler aracılığıyla gönderilir.
Cilt yüzey alanı olarak en geniş ve ayrıca en ağır
organımızdır. Birçok görevi yerine getirmek
zorundadır. Cildin çok ilginç yapısı bu sayısız
görevleri için gereklidir.
4. • Vücudumuzun en dış bölgesi olan deri, sürekli UV radyasyon, bazı ilaçlar ve kimyasal maddeler, sigara dumanı
ve ozon gibi oksidasyona neden olan çevresel kirliliklerle karşı karşıya kalır.
• Özellikle deri için belki en önemli kirlilik veya zarar verici etken UV radyosyondur. Her insan gün içinde UV
ışınlarıyla temas halindedir. Bu durum deride, diğer moleküllerle kolayca reaksiyona girebilen reaktif oksijen
türevlerinin oluşumunu hızlandırır ve buna bağlı deri hasarı belirtileri oluşur. Dış faktörlerin yanı sıra, deride
hücre metabolizasyonu sonucunda da sürekli olarak reaktif oksijen türevleri üretilmektedir. Reaktif oksiyen
türevlerinin biyolojik ortamdaki yarılanma ömürleri çok kısa olmasına rağmen, lipitler ve proteinler gibi temel
biyolojik moleküllerin bu yapılarda kısa süreli maruziyeti, hasara neden olabilmektedir. Bu hasarın deride
oluşturduğu en temel hasar, derinin lipit yapısında değişiklik yaparak eritem ve inflamasyona neden olan
yapıları oluşturmaları; derinin protein ve amino asit yapısındaki temel elamanlarında (elastin ve kollajen lifleri)
geri dönüşümsüz bozukluğa neden olmalarıdır.Bu nedenle reaktif oksijen türevleri bu gün deri yaşlanmasının en
önemli nedeni olarak kabul edilmektedir.
• Cildimiz, reaktif oksijen türevlerinin zararlı etkisini ortadan kaldırmak için, enzimatik ve non-enzimatik yapıları
içeren antioksidan savunma mekanizması ile donanmıştır. Çevre koşullarına doğrudan ve daha fazla maruz
kalması nedeniyle insan ipedermisi, dermise göre daha yüksek bir antioksidan kapasiteye sahiptir. Derideki
antioksidan mekanizma bir ağ şeklinde olup, var olan yapılar birebir ilişkidedir; bu ilişkiler sonucu antioksidan
etkiye oluşturan döngüler meydana gelmektedir.
• Deride ki enzamtik antioksidanların, glutation peroksidaz, catalaz, superoksit dismutaz ve heam oksigenaz
olduğu; non-enzimatik antioksidan sistemin ise temel olarak, glutation, E vitamini, C vitamini, beta-karoten,
melaninler ve Coenzym Q10 oluşturduğu bilinmektedir.
• Bir antioksidan molekül oksidan bir yapı ile reaksiyona girdiğinde değişerek oksidan özelliğini kaybeder. Bu
özelliği tekrar kazanabilmesi için, molekül ilk durumuna geri dönmesi gerekmektedir.
• Moleküllerin ilk durumuna geri dönmesini sağlamak için güçlü antioksidan etkenler içeren cilt ürünleri ile cilde
takviye sağlamak gerekmektedir.
5. ANTİOKSİDAN NEDİR?
• Serbest radikallerin neden olduğu oksidasyonu önleyen ve serbest radikalleri
yakalama ve stabilize etme yeteneğine sahip maddelere antioksidan denir.
•
• Antioksidanlar başlıca 6 mekanizma ile çalışırlar. Antioksidanlar oluşan serbest
radikalleri toplayıcı ve giderici etkileri ile bağlayarak veya kararlı hale getirerek
zincir kırıcı etkilileri ile serbest radikal üreten kimyasal reaksiyonları durdurarak,
baskılayacı etki ile reaksiyon hızını azaltarak, onarıcı etki etki ile lipit, protein ve
DNA gibi yapılarda oluşmakta olan biyolojik moleküler hasarı rejenere ederek
hücresel kinaz kayıplarını önleyip oksidasyon enzimler ve enzimatik olmayan
antioksidanların sentezini artırarak etki gösterirler. Otooksidasyonun başlangıç
basamağında mevcut
• radikalleri reaksiyona girer ve serbest oluşumunu engelleyerek otooksidasyon
reaksiyonunu geciktirirler.
•
• Hidrojen veya serbest radikal yakalıyıcısı gibi davranarak zincir reaksiyonun
ilerlemesine engel olurlar.
7. COENZYME Q10
VE
CİLTÜZERİNDEFAYDALARI
Q10 organizmada bütün hücrelerde bulunan, yağda çözünen ve lipitlerin peroksidasyonu engelleyen bir
antioksidasyondur. Epidermisdeki miktarından yaklaşık 2,5 kat fazladır ve UV radyasyonla derideki miktarı
azaltır. Yapılan klinik çalışmalar yaş ilerledikçe azaldığını; güneşin zarar verici etkisinden cildi koruduğunu ortaya
çıkarmıştır. Ayrıca deri üzerine uygulandığında deriden geçebildiği; derideki oksidasyonu azaltarak var olan
kırışıklıkların derinliğinde azaltmaya neden olduğu ve insan keratin ositlerinde UVA ile tetiklenen oksidadif
strese karşı etkili olduğu bildirilmektedir.
Cilt hücreleri içinde var olan oksijen kullanımını arttırır.
Hücrelerdeki enerjinin üretilmesini ve tüketilmesini sağlar.Bir bakıma hücrelerin akciğeridir.
Hücre içinde üretilen biyolojik enerjinin (ATP) mekanizmasında bu çarkın önemli bir dişlisidir.
Güçlü bir antioksidandır.
Yaşlanmaya neden olan serbest radikallerin zararlı etkilerini yok eder.
25 yaş üzerinde vücutta ve ciltte Q10 enzimi azalır, bu yüzden kallojen, elastin ve diğer cilt moleküllerini üretme
yeteneğini ciddi düzeyde azaltır.Q10 enzimi azalan bir cilt serbest radikallerin etkilerinden kurtulamaz.
Q10 uygulaması ile cildinizi yenileyebilir, serbest radikal hasarı azaltılabilir.
Cilde dışarıdan uygulandığı taktirde kışıkşıklıkları önleyip cilt sorunlarını azalttığı gözlemlenmiştir *Q10 ile ilgili
en önemli çalışma 1999 yılında Almanlar tarafından yapılmış, sonuç olarak düzenli kullanımda göz çevresinde
oluşan kaz ayaklarını azalttığı gözlemlenmiştir.
8. SUSAMYAĞI
VE
CİLTÜZERİNDEKİ FAYDALARI
İçeriğinde yer alan sesamol ile güçlü bir antioksidandır.
Cilde kolay nüfuz eden güçlü bir antioksidandır.
Ciltte oluşan serbest radikaller ile savaşır
Kallojen ve elastin seviyelerinin normal düzeylerde kalmasına kalmasını
sağlar.
Yüksek E vitamini ile kışıkşıklıklarla mücadele eder.
Cildi UV ışınlarından korur
İçeriğindeki yüksek miktardaki E vitamini, B complex vitaminler ve A
vitamini yönünden zenginliği ile cildi besler ve yaşlanma etkilerini
geciktirerek cildin yumuşak ve esnek kalmasını sağlar.
9. BUĞDAY YAĞI
Cilt üzerinde oluşan yaşlanma belirtilerini yavaşlattığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Antioksidan ve anti-inflamatuar etkisiyle cilt üzerinde bariyer oluşturur.
Cilt elastikiyetinde iyileşmesini sağlar.
Kırışıklık ve yaşlanma belirtilerini kesin olarak yavaşlattığı kanıtlanmıştır
UV ışınlarını bloke ederek güneşin zararlı ışınlarından korur.
Yüzyıllar etkisi kanıtlanmış muhteşem bir cilt bakım ürünüdür.
Hücre yenileyici özelliği ile cilt sorunlarında ve kırışıklık tedavisinde oldukça etkin bir
yağdır.
E vitamini ve mineraller açısından oldukça zengin bir antioksidandır.
YEŞİL ÇAY EXTRACT
VE
CİLT ÜZERİNDEKİ FAYDALARI
11. ZAMANIN İLK İŞARETLERİ
• Amerikalı tüketicilerin %25 i ciltlerinin 25 yasından itibaren yaslanmasından
endişe ediyor.
• Avrupalı kozmetik kullanıcıları cilt yaslanmasının ilk işaretinin yüzdeki noktalar
olduğunu düşünüyorlar.
• 30 ile 54 yas arası kozmetik tüketicileri zamanın işaretlerine karsı kozmetik bir
ürün arayışındalar.
• ABD'de tüketicinin en az% 50si ve Avrupa'da% 60 ı anti-aging kozmetik
ürünler kullanıyor.
• Tüketicilerin %20 ile %30 u halen güvenilir bir anti-aging ürün arayışındalar.
Proteolea ; zamanın etkilerini güçlü bir şekilde dengeliyor.
• Cildin ( antioksidan )savunma mekanizmasını güçlendirir → oksitlenmiş
hücresel oluşumunu engeller, stres direnci artar.
• Proteazomları hızlı bir şekilde aktive eder, bu sayede yaslanma hızını azaltır
ve zararlı hücresel atıkların yeniden bozulmasını ve hücresel geri dönüşümü
en iyi şekilde kullanır.
• "bir ay içinde’’ göz çevresinde 45 yasından 39 yasına → 4 haftada 6 yıl göz
çevresi gençleştirir.
• Ciltte gözle görülür gençleşme sağlar.
• Cildinizde bir dizi değişiklikler geliştirir bunlar Ciltte pürüzlülük, hidrasyon ve
hücre yenilenmesi seklinde olur.
• Biyoloji alanında Nobel ödülüne ilham olmuştur.
13. OLİVE LEAF (ZEYTİN YAĞRAĞI) EXTRACT
Bilesiminde Oleuropein içerir ve Proteazomları
etkinlestirir. Buda hücre yaslanması geciktirir.
• Oleuropein: İçeriğindeki Polifenol ile
Zeytin ağacını mikrobiyal istilalara karsı korur.
• Sağlık ve genç bir cilt için çok foksiyonel bir ajandır.
• Yas ilerledikçe yavaslayan Proteazomları etkinlestirir.
• Hücrelerdeki detoksifikasyonu arttırır,
hasar görmüs proteinlerin bozulmasını
daha verimli hale getirir.
• Fibroblastların (Bağ dokusunun temel hücresi)
ömrünü %15 uzatarak
yaslanmanın ilk etkilerini geciktirir.
• Hücresel deri yaslanması islemlerini geciktirir.
14. JOJOBA EXTRACT
• Çin tarihindeki adı ‘’ Da Zao ‘’
• ‘’ Çin Elması ‘’ Bildiğimiz Elma
ile kıyaslandığı zaman 100 kat
daha fazla C vitamini içerir.
• Geleneksel Çin tıbbında
Hiperaktivite, Uykusuzluk,
Organların Yaslanması,
Cilt gençleştirme ve
cilt tonunun iyileştirmesinde
sıkça kullanıldı.
• Avrupa’da tonik olarak kullanıldı.
• Yaraların iyileşme hızını arttırdığı
gözlemlenmiştir.
• Cildin Antioksidasyon sistemini
güçlendirir.
• Güçlendirici ve Canlandırıcıdır.
15. LEVAN
Streptococcus mutans bakterisinin
çesitli enzimleriyle fruktoz sekerinden
ürettiği ve kendisininde besin deposu
olarak kullandığı suda çözülebilen
hücredısı polisakkarit.
• Yüksek molekül ağırlığına sahip
PolyfructoseTerminal glucose kalıntısı
• Fructanes grubuna ait
• Bitkiler karbonhidratlardan,diğer
bitkilerin zararlarından,don ve kuraklıktan
korunmak için Fructanse depolarlar.
• Cildi nemlendirir ve iritasyona(tahris)
karsı cildi korur.
• Cildi sıkılastırır, sekillendirir ve
ciltteki ton farklılıklarını dengeler.
16. PROTEAZOM AKTİVASYONU
Yeni Yaslanma Karsıtı Strateji
Proteazomlar Genç Hücrelerde
tamamen islevseldir:
• Yeni Hücre gelisimi ile Hasarlı
hücrelerin bozulması tam olarak dengelidir.
• Proteazom fonksiyonları kısıtlamasız
sekilde devam ediyor.
Proteazomlar Hücreler Yaslandıkça
islevini kaybetmeye baslıyor:
• Proteinler oksidatif hasar görerek
tamamen hasar görmüs veya kısmen
bozulmus olabilirler.
• Hasar görmüs proteinlerin hücrede birikimi
• Yas ilerledikçe Proteazomların aktivitelerinde %50 ye varan düsüs gözlemlenir.
• Buda Proteozomlara bakım yapıp etkinlestirmeyi yaslanmaya karsı önemli bir strateji haline getiriyor.
17. CİLTTE PROTEAZOM
Proteinlerin geri dönüsümünün Önemi:
• Stres: Hasarlı Proteinlerin Bozulması →
Artan deri direnci
• Hücre Döngüsü Kontrolü :
Hücre döngüsü proteinlerin parçalanması
ve bir sonraki adımda hangi Hücrenin
bölünmesinin yönetilmesidir →
Gelistirilmis hücre ve cilt yenileme islemidir
• Apoptoz:
Programlanmıs hücre ölümünün önlenmesi,
bu islemi tetikleyen proteinlerdir. →
Bozulmus hücreler yerine uzun ömürlü hücreler korunur.
Proteazom aktivasyonu önemlidir.
Ciltteki hücreleri cilt yaslanmasına karsı sağlıklı
tutar. Zamanın belirtilerine karsı cildi korur.
21. STRES DİRENCİNİ GELİŞTİRİR
Sonuç : Proteazom aktivasyonu oksidatif ve kimyasal direnci arttırır.
Bu sayede stres sonrası sağ kalan hücre sayısında artıs gözlenir.
22. CİLT YAŞLANMASINI YAVAŞLATIR
Sonuç: PROTEOLEA ile tedavi Fibroblastları koruyarak genç kalmalarını sağlar.
% 27 anti-aging etki sağlar ve bu hücresel cilt yaslanmasına karsı bir yüksek etkidir
23.
24. CİLD HÜCRELERİNİ YENİLER, NEMLENDİRİR VE
CİLDİ PÜRÜZSÜZLEŞTİRİR
Sonuç: PROTEOLEA ® 14 gün sonra ve en fazla% 30, 28 gün sonra en fazla % 38 a kadar
bir nemlendirici etkisi vardır. Cilt pürüzlülüğü, 28 gün sonra% 13 kadar azalmıstır.
26. 4 HAFTADA GÖZ ÇEVRESİNİ
6 YIL GENÇLEŞTİRİR
Sonuç:3% PROTEOLEA ® uygulaması 28 gün sonra % 17 kadar bir antikırışıklık etki sağlar.
Üst sınır olarak en fazla% 30 kırışıklıklarda azalma olmuştur.
27.
28. Uygulama : 31 ile 50 yasları arasında 80 kadın denek üzerinde yapılmıstır.5 er yıl
aralıklarla 4 gruba ayrılan deneklerde uygulamaya başlamadan önce kırışıklık derinlik
ölçümü ve regrasyon çizgileri resimli grafikte hesaplanmıştır.
29. %3 Proteolea içeren Jel günde 2 defa 41-50 arası yas grubuna uygulanmıs ve 14. ve
28. Günlerde kırısıklık derinliği ölçümü yapılmıs ve Sonuçlar asağıdadır.
Sonuç : Göz çevresi 28 gün sonra 5-6 yıl gençlesir.
30. ZAMANIN CİLDİNİZDE BIRAKTIĞI İŞERETLERİ DENGELER
(Kontrollü kullanıcı testi)
Uygulama: 35-50 yasları arasında ( ortalama yas:42,6 )20 kadın denek; günde 2 defa %3
PROTEOLEA içeren kremi 28 gün boyunca boyun ve dekolte bölgelerine uyguladılar. Sonuçlar
doğrultusunda aşağıdaki grafik oluşturuldu.
31. GENEL SONUÇ
Gözle görünür genç bir cilt : Çalışma sonucunda kullanıcıların %45 inde ciltteki
yaslanma belirtilerinde azalma olduğu tespit edilmiştir.
Yorgun cildi tazeler: Çalışma sonunda deneklerin %40 ının cildinde
başlangıçtakine nazaran donukluk ve yorgunluk belirtilerinin azaldığı gözlemlenmiştir.
Cildi strese karsı korur : Çalışma sonunda deneklerin %38 i çalışmanın bitiminde
ciltlerindeki stres hissinin azaldığını raporlamıştır.
33. DEFENSIL. diğer ajanlar ile uyum içerisinde bir yapıya sahip ve cildi
dengeleyici şekilde hareket eden bir uyumla ve yeterince işlevsel bir
aktif ajandır.
İltihaplı ve kızarık mikro-hasarlı ciltte enflamasyon önlenmesi
Alerjik cilt reaksiyonlarının şiddetinde azalma
DEFENSIL hassas cilt tiplerinin kimyasal ve fiziksel etkilere karşı bakımı
ve fiziksel ve biyokimyasal
korunması için en iyi şekilde kendini güçlendirici ve iyice düşünülmüş
detaylı sistemidir.
Tüm içerik maddeler doğal ürünlerdir ve güvenlikleri de dahil olmak
üzere etkinliği de bilimsel olarak test
edilmiştir. Hassas ciltlerin bakımı için DEFENSIL’in mükemmel
enflamasyon önleyici etkinliği in-vivo ölçümleri ile kanıtlanmıştır.
34. “Batma Testi” kullanarak BODY 0101’in etkinliği
BODY 0101’in kızarıklık önleme etkisi 19 kişilik ve 28 günlük bir test ile kayıt edilmiştir
Grafik gösteriyor ki 28 gün boyunca uygulama %49’a kadar hassasiyetin yoğunluğunu azaltabiliyor.
Bu da cildin hassasiyetini dış kızarıklıklara karşı %49 azalttığı anlamına geliyor.
35. BODY 0101 .nemli, kızarıklık önleyici etki gösterir. Oldukça yüksek hassasiyete sahip
deneklerden iki tanesi 27 günlük uygulamadan sonra dış kızarıklıklara karşı hassasiyet
derecesi %100 düşmüştür ve test süresinden sonra hiçbir kızarıklık görülmemiştir ve
testin başlangıcındaki yoğun cilt reaksiyonları da görülmemiştir.
Güvenlik değerlendirilmesi
DEFENSIL yoğun toksikoloji verilerine ve ak ekotoksikolojik bilgi sonucunda zararsız
olarak sınıflandırılabilinir. Test fazında ne tahriş edici ne de toksik özellik gündeme
gelmiştir. 28 günlük tedavi döneminde 19 kişi .zerinde yapılan ürünün etkinlik testleri
sırasında da herhangi bir tahriş veya kızarıklık tespit edilmemiştir.